Mahmud Derviş / BİZ KAYBETTİK AŞK’TA KAZANMADI

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 7 сен 2024
  • Mahmud Derviş
    Biz Kaybettik Aşk da Kazanmadı
    Mahmud Derviş
    Bir Filistinli Yaranın Güncesi1
    Anılardan muafız biz
    El-Kermil içimizde
    Celile’nin otları kirpiklerimizde
    Bir nehir gibi ona uzanaydık deme bana
    Öyle deme!
    Memleketin etindeyiz biz… Memleket de içimizde!
    2
    Yavru güvercinler gibi değildik haziran öncesi
    Aşkımızın prangalar arasında parçalanmayışının
    budur sebebi
    Biz yirmi yıldır ey bacım
    şiir yazmıyoruz ama
    savaşmaktayız savaşmakta
    3
    Gözlerine düşen o gölge
    haziran ayından
    alınları güneşle kuşatmaya gelen
    bir ilahi şeytan!
    Bir şehit rengidir o
    bir dua tadı
    O ki öldürür ya da yaşatır
    Her iki durumda da ah ki ah!
    4
    Gözlerinde gecenin başlangıcı
    O uzun gecenin sonundan bir damlaydı yüreğimde
    Bizi şu saatte bu mekânda birleştiren
    dönüş yoludur
    çöküntü çağından
    5
    Bu gece o sesin
    bir bıçak, bir yara, bir sargı
    kurbanların sessizliğinden gelen bir uyku
    Nerede benim ailem
    Sürgün çadırından çıktılar
    ve yeniden tutsak oldular
    6
    Aşk sözcükleri paslanmadı ama sevgilim
    esarete düştü benim-Ey aşk, ey aşkım benim
    Rüzgârın silip süpürdüğü balkonları
    evlerin eşiklerini
    günahları bana yükleyen aşk!
    Günlerden bir gün
    kalbim sadece gözlerini alabilmişti senin
    Ve şimdi vatanla zenginleşti kalbim!
    7
    Tarlakuşunun sesini
    işgalcilerin cehresinde
    parıldayan bir hançere dönüştüren nedir, biliriz
    Kabristan sessizliğini
    bir festivale, hayat bahçelerine
    dönüştüren nedir biliriz
    8
    Sen şarkı söylerken
    balkonların koptuğunu gördüm duvarlardan
    dağın yamaçlarına kadar uzanmaktaydı alan
    Dinlediğimiz müzik değildi
    Göremiyorduk sözcüklerin rengini
    Odadaydı bir milyon kahraman!
    9
    Kanımda, onun çehresinden bir yaz
    ve müstear bir nabız
    Eve döndüm utana utana
    yığılıp kaldı yaramın üstünde şehit
    Doğum gecesinin sığınağıydı
    İntizardı
    Ve ben bir bayram devşiriyorum onun anısından!
    10
    Çiğ ve ateş, gözleridir onun
    Kendisine fazla yaklaştığımda şarkılar söyler
    Sessizlik ve dua an’ı, buharlaşır kucağında
    Ah, dilersen şehit diye adlandır onu
    Genç mi gençti barakadan ayrıldığında
    Geri geldi sonra
    Geri geldi
    bir ilahi çehre!
    11
    Bu toprak emer şehitlerinin derisini
    buğday ve yıldız vaat eder yaza
    Tapın bu toprağa!
    Tuz ve suyuz biz onun bağırsaklarında
    savaşan bir yarayız bağrında
    12
    Kanın boğazımda ey bacı
    Gözlerimde ateş
    Kurtuldum halife kapısında şikâyetten
    Tüm ölenler
    ve gündüz eşiğinde ölecek olanlar
    kucakladılar beni, bir bomba yaptılar benden!
    13
    Ahbapların evi metruk
    İliklerine kadar çevrilmiş Yafa
    Beni aramaya koyulan
    sadece kendi alnını bulabildi benden
    Bu ölümü bana bırak ey bacı
    bu yitip gitmişliği bana bırak
    ki bozgunun üstüne bir yıldız öreyim ondan
    14
    Ey mağrur yaram
    Ne benim vatanım bir bavul
    ne de ben bir yolcu!
    Ben âşık, toprak maşuk!
    15
    Anılara daldığımda
    nedamet otları yeşerir alnımda
    hasretini çekerim uzak bir şeyin
    Özleme teslim olduğunda
    benimserin efsanelerini kölelerin
    Sesimden çakıl taşları
    kayadan nağmeler yapmayı yeğlerim ben!
    16
    Alnım gölge taşımaz
    Göremem gölgemi
    Tükürürüm ben
    geceleri alınları aydınlatmayan yaraya!
    Gözyaşını bayrama sakla
    sevinçten ağlayacağız sadece
    Alanda
    düğün ve hayat koyalım adını ölümün!
    17
    Yarayla büyüdüm ben
    Geceleri nasıl çadıra dönüştüğünü
    asla söyleyemedim anneme
    Ne kaynağımı yitirdim, ne adresimi, ne de ismimi
    Onun eski püskü giysilerinde
    bir milyon yıldız görmemin budur sebebi!
    18
    Sancağım siyah
    Liman bir tabut
    Sırtım bir köprü
    Ey içimize yıkılan dünyanın sonbaharı
    Ey içimize doğan dünyanın ilkbaharı
    Çiçeğim kırmızı
    Liman açık
    Kalbim bir ağaç!
    19
    Lisanım bir su şırıltısı
    kasırgalar ırmağında
    Güneşin aynaları ve buğday
    savaş alanında
    Belki yanlış ifade ettim kimi zaman
    ama-tevazu bir yana - harikaydım
    kalbimi sözlükle değiştirdiğim an!
    20
    İkiz olduğumuzu anlamamız için
    düşman lazımdı mutlaka
    Meşe kökünde oturmamız için
    rüzgâr lazımdı mutlaka
    Çarmıha gerilen efendi
    yarasını yitirmiş, ödlek bir çocuk olurdu
    çarmıh tahtında büyümeseydi!
    21
    Bir sözüm daha var sana
    henüz söylemedim
    Ay’ı işgal ediyor balkondaki gölge
    Memleketim bir destan
    Ben çalgıcıydım orada
    oldum bir çalgı teli!
    22
    Arkeolog taşları inceleme derdinde
    kendi gözlerini arıyor efsane harabelerinde
    Kendi kendini kanıtlama derdinde:
    Gözleri olmayan basit bir yolcuymuşum ben!
    Bana ilişkin tek bir harf dahi yokmuş medeniyet kitabında!
    Ama ben usul usul dikiyorum ağaçlarımı
    Ve de söylüyorum aşk şarkımı!
    23
    Hezimetin sırtında taşıdığı yaz bulutu
    Serabın ipine seriverdi
    Sultanlar neslini
    Cinayet gecesinde öldürülen ve dirilen ben
    İşte iyice yapıştım toprağa!
    24
    Sözü eyleme dönüştürme vaktim geldi benim
    Toprak ve tarlakuşu aşkımı kanıtlama vaktim geldi
    Bu zamanda gitarı parçalar sopa
    Ben, bir ağaç peyda oldu olalı ardımda
    Sararıp durmaktayım aynada!
    Mahmud DERVİŞ

Комментарии • 2