Yani masküleniteyi illa tanımlayacak olsam, liman olmak derdim. Kısa ve öz. Kendime liman olmak, kendi kendimi düştüğüm yerden kaldırabilecek kadar güçlü olmak. Sevdiklerime liman olmak, belki çözüm bulamasam da onları rahatlatmak için orada olacağımı bilmelerini sağlamak. Bir sokak kedisine/köpeğine/herhangi bir canlıya liman olmak, az da olsa yardım edebilmek, mutlu edebilmek. Fiziksel olsun psikolojik olsun güven sağlamak, sağlatmak. Herhalde en iyi açıklama bu olurdu.
video önerisini instagram üzerinde yazmıştım ve yazdığım için o kadar memnun oldum ki şuan. Maskülenlik diye adlandırılan insanların kendi yargılarını doğruymuş gibi herkesin aynı şeyleri yaparak maskülen olabileceğine inandırmaları gerçek manada yıpratıcı ve yorucu gelmişti. Düşüncelerimin üzerinde değerli düşüncelerini ekleyip aydınlattığın için çok sağol Baraneemo.
Ben de şöyle bir katkıda bulunayım. Şöyle bir yanılgı var. Tarihin çok eski zamanlarında sanki kadınların tehlikelerden kaçmış, korkmuş olduğu ve zor işleri erkeğe bıraktığı yanılgısı var. Bu külliyen yanlış. Kadınlar kaçmadı, doğa onları buna zorladı. Anlatayım. İnsanın evriminde çok kritik bir eşik vardır. Ayağa kalkmak! Atalarımız bir sebepten ötürü dört ayak üstünde iken ayağa kalkmayı avantajlı buldu ve ayağa kalktı. Bu sayede hayatta kalma şansını artırdı. Uzakları görmek, tehlikeleri erken fark etmeyi sağlamış olabilir. Bu yüzden gereksiz hale gelen kuyruk köreldi. Yapımız değişti. Normalde hayvanlarda arkada olan ve görünen kadın cinsel organı ve rahim yer değiştirerek iki bacağın arasına kaydı. İki bacağın varlığı yüzünden vajina açıklığı daraldı. Bunun bir sonucu olarak hamilelik süresi kısaldı. Yavrunun ve özellikle kafasının o açıklıktan çıkabilmesi için beyni kafatası kemikleriyle sıkılmış halde doğmaya başladı. Yani aşırı prematüre bir yavrunun doğması şart oldu. Başka türlü doğum mümkün olamazdı. Yavru kendi başına yürüyemeyen, koşamayan hayatta kalması mümkün olmayan hatta dışkısını tutamayan bir varlık olarak, muhtaç olarak doğdu. Çünkü beyni tam oluşmamıştı bir prototipti. Yeni doğan bebeklerin kafalarının dik ya da yamru yumru olması bu yüzdendir. Bıngıldak bu yüzden vardır. Doğa yavrunun tam olarak oluşmasını bekleyemezdi çünkü açıklık dardı. Solunumu tamamlamdı anda doğum başlatıldı. İnsanın ayağa kalkmasının bedelini de kadın ödedi çünkü çok zor bir şey doğum. Pek çok kadın doğumlarda ölüp gitti. Yani bakım, kaçınılmazdı. Bu bakım doğal olarak kadınım üstüne kalmışken, erkekler de bu iki savunmasız varlığı koruma görevini aldı. Kimsenin bir şeyden kaçtığı yok yani… Bu yanlış. Bu rolleri doğa belirledi. Evrimsel süreçte ayağa kalkmak en kritik olaydır. Belki de bu yüzden konuşmak denilen edimi geliştirdik. Belki de medeniyet bu değişim ile ortaya çıktı. Bunun üzerine tarım devrimi gerçekleşince, dünyaya çok sayıda güçlü birey gerekti. İşçi ve asker gereksinimi doğdu. Bu yüzden evlilik yani doğum yaşları düştü. Asker ve işçi lazımdı. Adet gören kadın hemen evlendirildi. Hemen çocuk yapması ve mümkün olduğunca çok erkek doğurması istendi. Bu arada tarlada da çalıştırıldılar. Kimse öyle keyif çatmadı. Bu acılı süreçleri anlamazsanız kadınlara düşmanlık beslemeniz kaçınılmaz olur. Ancak sanayi devrimi ile işler değişti. Güç geri plana düştü, zeka ve beceri gereksinimi arttı. Ayrıca dünya savaşlarında erkekler afedersiniz sinek gibi katledilince kadın oluşan işgücü boşluğunu doldurmak için fabrikalara girdi. Onlar fabrikaya girince ayaklanmadı, kendileriyle aynı işi yapan hatta daha az çalışan erkeğin fazla maaş ve hak elde ettiğini gördükleri için ayaklandılar. 8 Mart, 128 kadının bir çırçır yani iplik-kumaş üretim fabrikasında diri diri yanması olayının yıldönümüdür. Bu süreçleri doğru anlamazsak, kadınlarımızı yanlış konumlandırırız. Feminizmi de kolaycılık olarak görürüz. Kadınların acı dolu tarihini anlasanız kadınları sırtınızda taşısanız bile haklarını ödeyemeyeceğinizi bilirsiniz. Biraz rol çaldım ama kusura bakmayın.
Erkekler ve kadınlar, genetik, hormonal, nörolojik ve evrimsel olarak farklıdır. Yani olayın sadece sosyo-kültürel bir tarafı yok. Biyolojide işin içine giriyor. Bunu da göz önüne almak önemli diye düşünüyorum.
bu videoya bu kadar saygılı bir yorum gerçekten saygı duyulası. sözde sosyolojik olarak bakıyor olaya beyefendi ama fikirlerinin tamamen çevresinden geldiğinin farkında değil. eh, arkasında bir sürü kitaplar da olsa fredun dediği gibi ''insanlar karşılaştığı insanların kalıntısıdır'' eminim hayatına girip sonra onu çöp gibi atan feminist kadına hala aşıktır kendisi ne de olsa o feminist kadın 'çok ama çok farklı biriydi'
Maskülenlik, (tam sorduğun yerde durdurduğumu varsayarak) videonun önceki kısmında bahsettiğin her şeye katılmakla birlikte; erkek bireye hem toplumsal etmenlerle hem de biyolojik etmenlerle dayatılan belirli görev ve koşulları sağlama oranı. Daha basit şekilde anlatmak gerekirse tarih boyunca bize dayatılan sorumluluklarımızı ne kadar yapabiliyoruz ve biyolojik olarak ne kadar kabiliyetliyiz (çünkü bize tarihin ilk safhasında görevlerimiz biyolojik olarak güçlü olduğumuz için verilmiş). Şimdi maskülenite hakkında (videonun geri kalanını izlemeden yazıyorum) kendi düşüncem şu; evet değişen güncel yargılar ve feminizmin doğuşuyla beraber mantıksal açıdan bi saçmalık. Fakat algılarımız ne kadar değişse de insanlar olarak halen belirli içgüdülere sahibiz, ecnebilerin 'reptilian brain' dediği meret. Ek olarak da halen biyolojik olarak daha güçlüyüz. Ve hayatımız ve kariyerimizde ne kadar bağımsız olsak da ilişkilerimizde bu içgüdülerle hareket etmeye devam ediyoruz. Halen bir kadın ve bir erkeğiz, içgüdülerimizle kendimize eşler seçiyoruz. Bu noktada da tercihler devreye giriyo, içgüdülerinden kurtulmuş tamamen modernize olmayı başarmış ve cinsiyet rolleri konusunda tamamen özgür düşünen birisi olabilirsiniz, ne güzel. Kendiniz gibi bir eş de bulup çok mutlu bir hayat da yaşayabilirsiniz, yine size kalmış. Ne güzel. Veyahut halen içgüdüleriyle hareket eden, onlarla savaşmayı tercih etmeyen ve bu sebeple maskülen olmak için çabalayan birisi de olabilirsiniz, (ki gayet normal). Dışarıda halen kendisini koruyacak, iyi para kazanan erkeğini arayan milyarlarca kadın var. Bu da onların 'tercihi' olabilir. Yani demek istediğim elbette insanların birbirlerini yargılaması noktasında halen bu kalıplara sığınması saçmalık. Bu rollere artık ihtiyacımız yok. Fakat bu rollere kendince sebepleriyle uymaya devam eden (ve bunu başkalarını yargılamadan yapan) insanları da aynı şekilde yargılamanın saçma olduğunu düşünüyorum. Zaten konu burada toksik masküleniteye geliyo. Tüm bu toplumsal normlardan sıyrılmak tercihtir, maskülenite de tercihtir, toksik maskülenite hastalıktır.
Ailesi çiftçi olan birisi olarak konuşuyorum. Hayır, ağır şartların olduğu bir dönemde kadınlar evde oturup çocuk falan bakmıyorlar. Kadınlar da erkekler kadar ağır şartlar altında çalışıyor ve emek veriyorlar. Misal ben hayvancılığı annesinden öğrenmiş biriyim. Ve hayır, "buyur beyim olur beyim" de söz konusu değil aslında. Çoğu zor şartlar altında yaşayan ailelerde dışardan bakıldığında ataerkillik baskın gibi görünse de, babanın dara düştüğünde danıştığı kişi yine karısı ya da kızı oluyor. Eski dönemleri romantize edip kadınla erkeği birbirinden ayırmak biraz görgüsüzlük gibi geliyor bana. Zira en temel ayırıcı özelliğimiz fiziksel özelliklerimiz değil, zihinsel yanlarımız oluyor. Erkek yıllarca süre gelen evrimsel süreçten dolayı hayatta kalmaya ve gelişmeye yönelik düşünüyor. Kadınlarda ise bu olan şartları stabilize etme, refahı koruma üzerine çaba sarf ediyor. Bu nedenle kadınların ve erkeklerin yöneldiği işler ve roller, günümüz modern çağda da geçerliliğini koruyor. Erkekler daha atılgan, daha farklılıklara sahip işlere yönelirken, kadınlar daha memuriyet cinsinden stabil, düzenli işlere yöneliyorlar. Bu aslında avantaj ya da dezavantaj yaratmıyor. Bu durumun bize verdiği cevap, erkeğin girişimciliğe daha yatkın, kadının ise eldeki işi çok daha disiplinli bir halde devam ettirmeye yatkın olduğu yönünde bana kalırsa. Babam sürekli yerinde durmayan ve işini disiplinli bir şekilde yerine getiremeyen bir adamdı. O nedenden dolayı annem hayvanlara bakıyordu. O nedenle annem çekilecek çile gibi görülmeyen ahırın işini yıllarca ben onun elinden alana kadar yapmaya devam etmişti. Yanı aslında eti marketten, ekmeği bakkaldan alınca insanlık tamamen eşit olmuyor. Neticede insanların hayattan keyif aldığı şeyler yine bizim mağara insanı dönemlerimizden geliyor.
Yıllardır RUclips'dayım, "Bana abone olun." ve bu cümlenin benzeri olan tüm cümleleri zerre kadar umursamamışımdır; ama abonelik isteğine kahkaha atıp abonen oldum... Senden de buna karşılık enine boyuna, sağlam öğrendiğin diğer konuları bizlerle paylaşıp aydınlığını saçmanı istiyorum. Sanıyorum ki senin isteğinle benimki birbirini dengelemiştir. :))
2 senedir redpilli birisiyim hala daha öyle sayılırım ama videodaki anlattıkların bana daha mantıklı geldi yani mantıklı geliyor abone oldum sonraki videolarınıda izlemek için sabırsızlandım diyebilirim hem kendi kafamda biraz yargılamam iyi olacaktır
Değişen dünyanın bu şekilde değişmesini istemiyorum. Güçsüz erkekler ve mutsuz kadınlarla dolu bir dünya istemiyorum. Dolayısıyla, sahip oldukları testeronları dünyanın iyiliğe doğru değişimine ve yükseltilmesine kullanabilecek erkekler üretebilmek için tüm hayatımı feda edeceğim. Sahip oldukları östrojenleri daha iyi bir dünya için kullanabilecek kadınlar üretebilmek için tüm hayatımı feda edeceğim. Ne herhangi bir erkek benim dünyaya verebildiklerimi verebilir, ne de ben herhangi bir erkeğin bu dünyaya verebildiklerini verebilirim. Eğer erkeklerin maskülenitesini ve kadınların feminitesini öldürürseniz, dünyaya verebileceğimiz herhangi bir şeyimiz kalmaz ya da çok az kalır. Güç eşitlikten değil, birlikten gelir. Maskülen erkeklere ulaşamadığım ve feminenliğimi kullanamadığım bu dünyada gelecek nesillerin benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum. Birbirimizle eşit roller paylaştığımız değil, özel roller paylaştığımız; eşitliğe değil, birliğe dayalı bir gelecek istiyorum.
Bence maskülenlik koruyucu, sınır çizebilen ,alan yaratan,ortam oluşturan demek. Maskülen biri kendi ve sorumluluğuna aldığı , kişi ve şeyleri güvenli bir alanda muhafaza eden ,besleyebilen , dış bağımsızlığı sağlayacak kadar iktidar rolünü üstlenebilen demektir. En genel aklımda böyle canlanıyor
maskülen kişi, kendisi için maskülen olmalı. elbette sevdiklerini koruma içgüdüsü daima her canlıda olmalı ama yok beslemekmiş yok şuymuş buymuş falan herhangi bir erkeğin başkasına sponsor olmakla uğraşması sadece kendini tüketir
Hocam öncelikle ağzınıza sağlık. Kendimi Redpillci olarak tanımlamam fakat redpill makaleleri okumayı da yararlı buluyorum.(bkz; Rollo Tomassi) 2 cümlenize değinmek istiyorum: Birincisi, “Kadın, erkeğinden daha fazla para kazanabilir.” konusu; biz de isteriz kazansın, katkı sağlasın fakat ben bunu farklı farklı ilişkilerimde şu şekilde tecrübe ettim; hayatımdaki kadınlar, ne zaman benden fazla gelire sahip olsa, bana karşı küstahlaştılar.. Bu kadınların da bir problemi, esasında. Belki de bana böyle kişiler denk geldi, yaşayıp göreceğiz. İkincisi ise, “Erkekler ağlamaz!” şeklinde değil de, Redpill daha çok, “Erkekler kadınının yanında ağlamamalı.” şeklinde savunur ve buna da katılıyorum çünkü kadınların bize karşı yaklaşımını değiştiren bir unsur bu.
Bu maaş konusunda haklısınız kadınlar para kazanıp kendi ayakları üstünde durma yetkisini kazandikca ben bir erkege mi bakicam gitsin anasi baksin ona diyorlar (içeriden bilgi sizdirdim)
Bence bu tarz konular tarışılmamalı. Eşi/sevgilisi kendisinden çok para kazansın isteyenler bu isteğini karşılayan biriyle ilişkiye başlar, Sorun etmeyenlerde ona göre biriyle ilişkiye başlar. Redpille gelincede fikrim şu; eğer sen duygularını her normal ve sağlıklı psikolojiye sahip insan gibi gösteren/yaşayan biriysen sevgilini/eşinide ona göre seçersin. direkt “kadınlar ağlayan erkek sevmez” tarzında bir düşünce doğru olmaz bence. Olgun zihniyette bir kadın erkeklerinde duygularının olduğunu bilir ve duyguları belli etmesini normal karşılar
Para konusunda veya erkeklerin gücü hakkında toksik fikirlere sahip olan kişiler sadece erkekler değil kanka. Kadınların da erkekler gibi çeşitli fikirlere sahip. Kendini bir erkekten aşağı gören kadınlar da var geleneksel aile yapısını savunan kadınlar da var feministler de var,hümanistler de...
@@RONALDO_REVENGE birde (kesin saldiri yiyeceğim😅) kadınlar kendi parasini kendi kazanmaya başladikca aldatma cesaretleri de artiyor.biz yıllardır kadınlar aldatmaz kafasina bu yüzden girdik.çunku eskiden kadinlar açlık korkusundan aldatilmaya yeltenmiyolardi fakat şimdi işler çok farklı
soru sorulduğu an durdurup yoruma fikrimi belirtmeye girdim. Bence maskülenite bir erkeğin erkeksi özellikleri bakımından yeterli olup hayatta istedikleri için rasyonel ve düzenli yol izleyebilen, sevdiği insanları korumak pahasına çoğu şeyi feda edebilen, insanlarla ilişkilerini ve genel fikirlerini toplumun şu anki durumuna göre yerinde ifade edebilip ona göre davranabilen, duygusal zekası yüksek bireylerin oluşturduğu bir kavramdır.
Ağzına sağlık güzel konulara değinmişsin, birkaç yere katılmadım; mesela “kadınların erkeklerden daha fazla maaş alması, bağımsızlık kazanma fikirleri çok iyi” ya da “erkekler ağlamaz dogması saçma” fikirleri çok mantıklı ama hayatın içine baktığımızda bunun böyle olmadığı görüyorum. Örneğin kadınlar kendilerinden daha az maaş alan erkeğe burun kıvırır, ya da ben erkek olarak bir yerde ağladığımda kadının o an bana karşı bakışının tamamen değiştiğini görebiliyorum. Bugün en radikal feminist kız bile yanında kendisinden daha uzun, daha zengin vb. bir erkek gezdiriyorsa biz burada maskülenite diye bir şey olmadığından bahsedemeyiz, bu fikrin en azılı savunucusu bile bunu yapıyorsa neden ağızlarından ataerkil düzeni yıkacağız gibi laflar çıkıyor. Mağara adamları oturup da “ehehe hadi tahakküm kuralım” demediler, zaten diyemezlerdi felsefe yok ya da beyin gerektiren bir zorluk yok hayvan gibi yaşıyor beslenip uyuyorduk ona rağmen bu düzen kuruldu, bu böyle de gidecek lafla değişmez ki bu. Diğer fikirlerin de doğru, mesela bir erkek hayır diyebilmeli, ama bu da maskülen bir özellik aslında, yani erkek hayatını kontrol edebiliyor ve sorumluluk alabiliyorsa o maskülen bir erkektir, zaten maskülenite tanımlarımız benziyor. Özetle videoyu genel olarak doğru bulsam da doğadan ve hayattan örneklerle maskülenite kavramını yeni videonda yeniden gözden geçirebilirsin.
temelde bunun sebebi kadın-erkek ilişkilerinde eski dönemden beri kadının en kolay güç kazanmasının yolunun güçlü bir erkeğe sahip olmasından geçiyor. birçok kadının da kolayına gelen bir şey. ayrıca sanılanın aksine kadınlar da avcıydı. 2021 de yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu kadınların da avlandığı ve silah ürettiğini ortaya koydu. yerleşik hayatta artık toplum kuralları oluştu ve burada kadın kontrol edilen kişi oldu. sebebi gayet bariz zaten biyolojik olarak zayıf olduğumuz anlar erkeklere göre çok daha fazla. ayrıca kadınlar çalışıyordu. tarlalarda çalışan işçiler kadındı çoğunlukta. ancak yaptığımız işler erkeklerde olduğu gibi bize kazanç getirmiyordu. bu nedenle feminist hareketler başladı. gerçi erkeklere de ne kadar karşılığı veriliyordu sorgulanır. sonrasında oy hakkı, yaşama hakkı gibi temel haklar için mücadele ettik. temelde özgürlük olan bu görüş her coğrafyada farklı anlamlara sahiptir. abd 3. dalga feminizmi ve karenlar maalesef bu işi sahiplendi. ancak unutmayın ki türkiyede özellikle doğuda hala okuyamayan, sırf cinsel hayata (yetişkin olmasına rağmen) sahip olduğu için 2. sınıf vatandaş tavrını gören kadınlar var. erkeklerin yaşadığı zorlukları anlayamam ancak sömürüldüğünüz bariz. zaten bu sistem her erkeğe çalışmıyor sadece elit olanlara çalışıyor. iş kazaları, yüksek intihar oranları, kendini gerçekleştirme yolunda görmediğiniz destek yüzünden zaten yarınız depresyondasınız. biraz cesaret etseniz intihar edeceksiniz çoğunuz. ki yapmayın. güçlü olmak kesinlikle güzel bir şey ancak işin sonunda insan olduğunuzu da unutmayın. erkekler olarak birbirinizi zorbalamayın. gördüğünüz her radikal feministten de kaçın. kişiliği oturmuş kadınları seçin o da olmazsa yalnız olup agalarınızla olun. ancak size zarar veren şeyi üzerinize sorumluluk almayın hepiniz 25 yaşında dedeye dönüyorsunuz. bak güçlü olmayın demedim. tabi ki çalışın çalışmak güzel bir şey ancak kendinize kötü de davranmayın. 70 sene yaşıyoruz topu topu cehennem etmeyin onu da. ve bakın dış görünüşü belki hoşunuza gitmese de biraz daha kişiliği oturmuş kadınlara da şans verin. maskülen kal, benimse ancak toksik de kalmayın. (bir feminazi)
Benim de uzun süre üzerinde düşündüğüm bir konu olmuştu ama ben bu kesin yargılara varmak yerine ben maskülen değilim ve olmak istemiyorum diye çıkıştım bu sürede kendimle kavga ettim ilişki dinamiklerimi düşündüm ve bu video gerçekten çok iyi geldi aslında ben maskülenim ama maskülenlik kişisel bir tanım gerçekten çok iyi video tebrikler
Dil öğrenme ile ilgili videonu izlediğimde dil öğrenme eylemini çok basit gösterdiğini düşünüp hakkında kötü bir izlenim edinmiştim ama kanalını biraz daha incelediğimde bende kendimi tanıma konusunda bir kıvılcım yaktın. Senin düşüncelerini anlamak için gayret etmekteyim şu sıralar. Umarım iyi yerlere gelirsin.
Nasıl fikir tartışılır? sorusunu cevapladığın bir video çok iyi olurdu hocam. Malesef TR argüman düzeyinde tartışma konusunda oldukça zayıf. Herşey kişiselleştiriliyor ve tartışmada şahıs merkeze alınıyor fikirler değil. Video çok güzel likeladım abone oldum
Videoya genel olarak katılıyorum fakat bir noktada yanlış bilgi üzerinden örnek verdiğiniz de belirteyim. Tarih boyu erkek egemen toplum olmuşuz ve cinsiyyet rolleri bu şekilde oluşmuş hatalı bir tarih okuması. Hararinin 3lemesi yada antropolojik kaynaklara bakarsanız sapiens türü olarak 200bin yıldır bu dünyadayız ve bunun son 10 ila 20bin senesi erkek egemen rollerle yaşıyoruz. Yani tarım devrimi sonrasl. Aslında ana krizin kaynağı da bu. O masküleb erkeklik rolleri aslında tarihin uzun döneminde default halimiz değildi bizim.
Kadın-erkek ilişkilerindeki en önemli farklar; cinsiyet, davranış, kültür, düşünce aşaması ile alakalı. Aslında ilişkilerdeki çoğu sorun bu gibi faktörlerin yarattığı sorunlardan var oluyor. Erkekler, kendilerinde var olan 'kadınsal yanı' keşfetmeli ve kadınlar da tam tersi şekilde kendilerindeki 'erkeksel yanı' keşfetmeli. Böylelikle daha kolay empati yapabilir, partnerini daha mutlu edebilir, farklı perspektiflerden bakıp düşünebilir, daha objektif kararlar verebilir. Maskülenite adı altında yapılan saçma ve gereksiz gurursal eylemleri bir erkek olarak gereksiz buluyorum. "Erkek ağlamaz, ağlayacaksa da kızın yanında ağlamamalı." Kardeşim kusura bakma da senin büyük bir derdin olduğunda -örneğin bir yakınını kaybettiğinde ve bu olay sonrası ağladığında yanındaki kızın sana olan tavrı daha aşağılamacı oluyorsa o karşındaki kadının problemidir. Ağlamak, duygusal ve fiziksel bir kendini ifade etme biçimidir. Tıpkı gülmek, şaşırmak, sinirlenmek gibi insani bir duygu durumunun yansımasıdır. En insani olaylardan birini bile sırf "gururuma zarar gelebilir" diye kendini geri çekiyorsan, yıllar geçtikçe bir robota dönüşürsün. Sonra, "ben neden derinden bir şey hissedemiyorum?" diye yakınırsın. Yüzeysel kalırsın. Benim 1.5 yıllık bir ilişkim var ve çok üzüldüğümde de yanımda o var, çok sinirlendiğimde de, çok mutlu olduğumda da. Çünkü samimiyiz ve her şeyimizi paylaşıyoruz. Yeri geliyor birbirimize en yakın arkadaşların yapacağından bile daha samimi espriler yapıyoruz, yeri geliyor dünyadaki en romantik çift oluyoruz vesaire vesaire... Sözün özü sizi kara günde aşağılamayacak ve duygularınıza, düşüncelerinize önem verecek birini sevin. İyi günde herkes yanınızda olur. Önemli olan kara gündür. Bunu deneyimledikçe anlayacaksınız.
Mağara adamı zamanlarındaki halimizle farkımız günümüzdeki araçlardır amaç hala aynıdır. Kadınlar her ne kadar eşit haklar istiyoruz deseler de bir erkek kadar iş hayatına adapte olamazlar çünkü psikolojik olarak da kırılganlar aynı fiziksel olarak kırılgan olmaları gibi. Zaten bir kadın eşit bir erkekle olmak istemez doğalarında yok her ne kadar aksini söyleseler de kendilerinden gerek fiziksel gerek parasal gerek statü gerek de duygusal anlamda üstün olanı istemeleri bunun bir kanıtıdır. Günümüzde bir aile ekonomik olarak batarsa düzeltme sorumluluğu erkeğe verilir başta karısı tarafından. Çevrenizde kaç tane kadın gördünüz kocasına ve çocuklarına bakmak için gece gündüz çalışırken kocasının evde kalması durumunu veya aileleri gaspa uğradığında kocanın çocukları koruduğu ama kadının gaspçılarla dövüştüğünü veya bir afet anında babanın değil annenin tüm aileyi koruduğunu babanın annenin arkasına geçip saklandığını. Tahmin ediyorum. HİÇ. Evet çünkü kadınlar ev hayatına ve kırılgan olmaya her anlamda hem fiziksel hem duygusal daha yatkınlardır. Geçmişte erkekler maskülen rol için avlanır birbiriyle kavga ederdi bu şekilde dişiye kayık olurdu günümüzde amaç yine aynı şimdi daha çok para ve statü ile ilgili bunlar. İlişkide daha çok yıpranması beklenen taraf hep erkeklerdir. Erkek kadını arabayla alır, erkek yemeği ısmarlar, erkek hediye alır, yeri geldiğinde kadını için ölmesi beklenen yine erkektir. Yanlış anlaşılmasın bunlardan şikayetçi falan değilim kadınlardan bunları yapması beklenemez zaten ama maskülen bir erkek ne yazık ki dağ ayısı veya katil bile olsa daha kibar bir erkeğe göre kadına çekici gelir bunlar hayatın gerçekleri. Kadınların süslü laflarına romantik erkek istiyorum sözlerine kanmayın. Tabi ki romantizm de önemli maskülen olayım derken öküz de olmayın ama ayarı tutturun agresif ve erkeksi tarafınız bir tık daha ağır basmalı. Tecrübelerimle sabit ben de bir zamanlar o romantik adamdım ama anlattıklarımı uygulamaya başladığımdan beri hayatım daha da güzelleşti:)
Hocam fazla genellemişsin.Öyle kadınlar var ki erkeklerin görevlerini tam bir şekilde yapabiliyorlar,başarılı olabiliyorlar.Mesela Maire Curie bir kadın ve bilim insanıydı ama gayette başarılıydı.
@@warframeonlineyouoffline tabiki varlar fakat istisnalar kaideyi pek de bozamiyor dostum kaç kadın kocasının işlerini ölene kadar yapabilir veya ne kadar verimli olabilir? Çok azı. Her gün inşaatta çalışan kadın olmaz. Hadi bu fiziksel güçle alakalı diyelim. Kaç kadın plaza hayâtina erkek kadar adapte oluyor veya onlar kadar domine edici olabiliyor?Kadinlarin okumasi bilime sanata felsefeye katkı sağlaması çok güzel ama günümüzde eğitim eşitliği nirvana yapmisken kaç kadın bu yolu tercih ediyor veya tercih edenlerden kaçı erkekler kadar dominant olabiliyor o yolda? Ne yazık ki epey az. Hele hele sosyal medyadan kıçını başını açıp fenomen olup reklam alip para kazanma yolu varken hanımlar maalesef ilk yolu pek de sevmiyor ama seçenler başım gözüm üstüne helak olsun onlara.
@@warframeonlineyouoffline önceki yorum silindi galiba özetini yazayım kaç kadın yapabiliyor yapanlardan da kaçı uzun süre idare edebiliyor? Çok çok azı ne yazık ki. İstisnalar kaideyi bozmaz
Baran abim video sonundaki maskülenite tanımını yeterli bulmuyorum ama kısmen katılıyorum diyebilirim. Masküleniteyi görür ve hissedersin. Sorduğumuz zaman açıklama çabaları farklı olabilir. Verdiğin örnekler çok uç ve toksik. Şayet bir savaş halinde de senin masküleniteye gerek yok dediğin gibi komutanın da sana mermiyi boşa harcamamıza gerek yok demesine de hazırlıklı olmanı isterim. Cinsiyet rolleri değişebilir fakat zor yaşam koşullarında atılganlık ve cesaret gösterecek liderleri eminim ki sen de istersin.
Evet demiyorsun ama maskülenite ve toksik maskülenite nesneldir; ikisi de kendi içinde bütündür ve bellidir. Yani öznel birşey olduğunu düşünmüyorum. Belki de yanılıyorumdur diğer videonu bekliyor olacağım.
merhaba baran bey, sizi uzun suredir hem tiktoktan hem youtube'dan takip ediyorum.. farkediyorum ki genel takipci kitleniz erkeklerden olusuyor ama kadınlara yonelik (ozellikle genc kesime) videolariniz da mevcut.. bu mevcudiyeti nicelik olarak cogaltirsaniz bizim de cok hosumuza gidicektir.. sevgiler..
Abi sana çok çok samimi bir yazı yazacağım umarım okursun. Üniversitenin başına kadar gerçekten saçma sapan kimseyle konuşmayan biriydim. Üniversitede bunun böyle olmayacağını anlayınca açılayım dedim ama ne yapacağımı bilmiyordum. Kızlara instagram'dan yazmaya başladım. Ama o kadar salaktım ki aynı sınıftan birden fazla kıza yazdım ve baya baya sınıfta adım çıktı. Başlarda bu bi dertti benim için. depresyona girdiğim dönemler oldu. Depresyon derken çok çok keyifsiz değildim belki. Ama Recep ivedik hikayesindeki palyaço gibiydim. Fazlaca gülerdim ama din olmasa aynı günün akşamı kafama sıkardım. Ayriyetten Psikiyatriye gittiğimde OKB ve anksiyetem olduğu söylendi buna yönelik ilaçlar kullandım vs. Hala tam olarak aşamasam da çok daha iyi durumdayım. İlişkiler konusunda kitaplar okudum. Daha iyiyim diyebilirim ama hala çok fazla anlamadığım ve aşamadığım konu var. Her şeyin en başındaki sebep aslında yalnızlık. Sürekli aynı arkadaşlarımlayım. Çok arkadaşım yok. Kız ortamı falan zaten hiç yok Olmadı da. Bu sebeple bağlantılı olarak da gerçekten günde 4-5 kere mastürbasyon yaptığım zamanları hatırlıyorum. Sosyal olarak eskiden kötü biriydim şuan ortalama ya da üstü olduğumu düşünüyorum ama baktığımda çok sohbet ilerletemiyorum. Hoşuna giden biriyle sohbet ilerletemeyince de insan sosyal olarak kötü olduğunu düşünüyor. Belki kötü olan o ama kendine alıyor tüm yükü. E bahsettiğim ortamın olmaması da özgüvenimi ve özsaygımı kırıyor. Sürekli bu düşüncelerle baş başa kalıyorum. Dışarıdan görsem beni hiç anlamazsın ama içimde hep bu düşüncelerleyim. Mesela gitar öğrenmeye başladım, yeni hobiler edinmeye başladım. bunlarla ilgili şeyler okuyabilecekken sürekli olarak ilişki kitapları ve videolarına bakıyorum. Bazıları da gerçekten insanı çok zehirliyor. Asıl soruna gelirsek bu durumları nasıl aşacağımı bilmiyorum. Umarım bunu okursun ve yardım edebilirsin. Şimdiden teşekkür ederim.
En basitinden şimdi kişilik videonu izledim. Çevremde bana sıradışı biri olduğumu söyleyen arkadaşlarım vardı. Genel olarak bazı çıkıntılarım olduğu için herkesle çok iyi anlaşan bir yapım yok. Bazen haddimi aşabildiğim için alınıyor insanlar haliyle ama sevenin çok seveceği sevmeyenin de hafif uzak duracağı biriyim diyebilirim. Şu sıralar bunu törpülemeye başladım mutluyum bu durumdan da. Ama öyle bir noktaya geldi ki bahsettiğim sama içerikler yüzünden tek tip bi insana dönmeye başladım. Hep yalnız olduğum için o kişiler gibi olmazsam yalnız olmaya devam edecekmişim gibi hissedip saçma sapan hareketler yapmaya başladım. Sürekli gülen şen şakrak biriyken bir anda ciddileşmeye falan başladım. Beni eskiden tanıyanlar neşemi kaybettiğimi söylüyorlar mesela. Tek sorun aslında böyle biri olduğumda kendime göre birilerini bulamayacağımı düşünüp saçma tavırlara girmek.
Hocam bende lisedeyim fakat ne kadar açılmak istesem de vazgeçiyorum çünkü istediğim minimal entellektüellik yok.Tabi meslek lisesinde okuyorum bunu da beklemek saçmalık,evet :D
@@tanosmaymo9195 Cihazi ne sen sor ne Ben anlatayim :D Şakası bir yana bir sure nofsp yaptığımda etkileri azaliyor ama yine fazlalastigi donemlerde ciddi ciddi tam erekte olmama durumlari oluyor. Ileride erken bosalma olur mu bilmiyorum ama henüz bir Şey olmadığı için oyle devam ediyor. Ileride bir zararini görürsem doktor yolu bizi bekler
Konudan bağımsız olacak ancak arkadaki müziğin sesi biraz kafa yoruyor. Sesi biraz daha kısık olsa bence daha iyi olabilir zira insanlar konu hakkındaki fikirlerini merak ettiği için videoyu izliyor. Gerek yok bence arkadaki müziğe.
bu arada maskülenite tanımı bana göre gücü elinde bulundurmaktır eskiden şişmanlar maskülense bunun sebebi güç=para=şişmanlık gibi bir algı ama günümüzde şişmanlık güçlü olanın değil herkesin ulaşabildiği birşey bu nedenden artık maskülen değil
Durdurdum videoyu maskulenite tanımım; topluma faydalı çevresindekileri yükselten güvenebileceginiz sözünün eri stoacı bakış açısına sahip sorumluluk sahibi lider olan dağ gibi adam adam gibi adam :) devamında şunları ekleyeyim red pill de bunları vurguluyor. kasla sakalla poşet taşımayla pek ilgisi yok. Toplumun üyesi olarakta çevremde böyle erkekler görmek istiyorum.
Zamanında bi kedim vardı hastalanmıştı götürdemiğim veteriner kalmamıştı iyileşemez dediler ve çok acı çekiyordu yaşlıydı veteriner uyutalım dedi bencil davranmayıp tamam demiştim ve uyutup öldürülmüştü. Sonra bi kedim daha oldu o da evden kaçıp sokakta ettiği bir kavga yüzünden çok hastalandı veteriner kurtulma ihtimali çok düşük uyutalım mı elimizden geleni yapalım mı dediler bende elinizden geleni yapın dedim.
Baran, ben bireylerin belirli bir kategori altında aynı sayılması olayını da doğru bulmuyorum. Yani örneğin "erkolar" veya "karı" gibi aslında tam bizi birbirimizden ayıracak olan konulardan mesela duygusal olma, ne bileyim liderlik vasfına sahip olma veya açık fikirli olma gibi özelliklerle kendi içimizde belirli kategorilere ayrılmamız gerekirken bir cinsiyet veya ırk gibi konularda herkesi aynı şekilde görmek veya yorumlamak bana çok saçma geliyor. Ama bunun sebebinin sosyal medya olduğunu düşünüyorum. (Çoğu problemler gibi). Ben neden tanınmadan bilinmeden hakkımda bilgi sahibi olunmadan bir kategori altına sokuluyorum? Bir insanı diğerlerinden ayıran veya aynı yapan özellik, cinsiyet veya ırk vb. nasıl olabilir? Ben bir bireyin doğduğu , ülke veya tuttuğu takım, izlediği dizi gibi etkenler ile nasıl aynı kefeye konduğu konusunda şaşkın bi şekilde, bu konuda onlarla aynı fikirde olmadan seyirci koltuğunda izleyenlerden biriyim.
Hayır güç güçdür kardeşim maskülenite algısaldır nesnel yapıda bir kelime değildir. Erkeklere toplum tarafından dayatılmış beklentisel özellikler silsilesidir. Senin terimsel hatana göre bir kadın güçlü olamaz çünkü maskülenite güç ya da herhangi başka bir sıfatın yerini aldığında erkeklere dayatıldığı için güçlü kadından bahsedemezsin. Bu da tezatlık oluşturur çünkü güçlü kadın vardır. Erkeklerle kadınların arasındaki tek fark fizyolojik yapılardır elde edebilecekleri fiziksel karakteristik kabiliyetler değildir :)
Toplumsal cinsiyet rollerinin değişmesi uzun süre önce olsaydı eğer bu videoya hak verirdim lakin biz geçiş nesliyiz, her kafadan faklı ses çıkıyo ve benim gibi kendi yolunu çizmeye çalışan gençlerin artık gerçekçi olamadığı her ideal fikre tamah ettiği fikrindeyim. Nasıl bir insan olmak istediğinizi size dayatılanlardan sıyrılarak bulun ve o ideale gidin arkadaşlar.
Toplum denen şeyi çok fazla idealize ettiğinizi düşünüyorum. Topluluklar olabildiğine iptidai güdüleriyle hareket eder ve partner seçimleri de bundan bağımsız olmaz. Keşke insan toplumu bunca yıllık kültürel evriminin bir sonucu olarak, hayvani güdülerinden ziyade korteksinin yönlendirmeleriyle hareket etse. Ama maalesef olması gerekenle (idealize edilenle) hali hazırda olan arasındaki farkı kabul edip ona göre aksiyon almak gerekiyor. 20'li yaşlarında ve sosyal medya kullanan ortalama bir kadının partner seçerken kullandığı kriterleri inceleyin; boy, para ve sosyal statüden ötesini görmeniz bir hayli zor.
Ben onu bunu bilmem ben hemen hergün özgüveni düşük utangaç bir şekilde yaşıyorum sadece haftada 1 veya 2 kere kendimi iyi hissediyorum özgüvenimin yüksek oldugunu, daha erkek gibi hissediyorum,böyleyken kadınlar tarafından çekici oluyorum kadınlara olan yaklaşımım degişiyor ve en önemlisi insanlar bana karşı daygılı davranıyor bunun ismine ne derseniz diyin ama ben buna eril enerji diyorum ne kadar bu tür enerji vb şeylere inanmasam da
Videoyu genel bağlamda beğendim ancak ''toksik maskülenite'' kısmını ya bağlayamamışsınız ya da istediğiniz gibi anlatamamışsınız sanırsam. Toksik maskülenite diye bir şey var evet ancak bu olay değişen bir nitelikte değil. Toplumun erkekler üzerinde (kadın, erkek, ebeveyn vs.) bir beklentisi var. Erkek nasıl olur gibi bir beklenti diyelim. Eğer bir kişi bunları kendi hayatına uygulamaya ''çalışıyorsa'', dozu fark etmeksizin bu toksikliğe giriyor. Feminenite için de bu denilebilir, ilişkiler için de. Doğru veya yanlış kısmını bir kenara bırakıp örneklendirmek gerekirse; Erkek dediğin karısını çalıştırmaz'' sözünden yola çıkan bir erkek eğer ki eşini çalıştırmaz ise, evet bu toksik maskülenite olur. Ama bu söz üzerinden değil, kendi fikri, aklı, duygularıyla buna karşı çıkarsa toksiklikten çıkar. Katılmadığım bir diğer esas ise şu; bireyler için maskülenite, feminenite yok demek ne doğrudur ne yanlıştır, evet. Ama toplumun, kültürün gerekleriyle halkta böyle bir kavram vardır. Cevaplayamayan insanları ayırır isek, ''Maskülenite nedir?'' sorusuna herkesin cevabı farklı olabilir birey bazından değerlendirirsek. Ancak toplumdaki kültür veya geleneklere göre(adına ne derseniz deyin) ortak bir kesişim olacaktır ve bu kesişime toplumdaki maskülenite denecektir. Severek takip ediyorum sizi, sadece fikir belirtmek istedim. Başarılarınızın devamını dilerim.
Bu yine eski saçma düzenden kalma bir şey. Bence asıl durum fakir erkeğin zengin kadınla evlenememesi, çünkü erkeği aşağılayıp, kötü bakıyorlar. Örneğin iç güveysi kelimeside bununla alakalı. Umarım bu bakış açısını en yakın zamanda yok ederiz. Videoda da bununla alakalı bir yer vardı zaten, kadının erkekten fazla para kazanmasının toplumda yargılandığını belirtiliyor.
Eee zengin erkekler de hep genç ve güzel kadınlarla evleniyor biz zengin erkekler niye çirkin,güzellik standartlarının dışında kadınları sevmiyor diye sormuyoruz?
Baran senin için maskülenlik kısacası erkek olmak demek anlamına mı çıkıyor o zaman? Çünkü tanımını dinleyince " Nasıl erkek olunur " Adlı paylaşımında bu tanımını daha detaylı açarak anlatmışsın. Hülasa Erkek olmak demek senin maskülenlik tanımına göre bir şekil almak yani mantıken senin gibi düşünmek mi demektir yoksa senin düşüncelerinden yola çıkarak kendi maskülenliğimizi çizerek bir erkek tanımını ortaya koymak mı demektir?
bilgili bi abimize benziyorsun. cikin kozlarinizi paylasin. hedef gosteriyorum: Dr Redpill, karanlikruya olmadi MahmutAbi .... bunlarla bi asik atismasi yapta izleyelim. valla bi cekirdek falan, iyi olur yani
Brom valla dr redpill ile büyük bir problemim yok rollo tomassi hayranlığı dışında. Karanlikruyada ise, yüzünü göstermeyen birisiyle atışmam diyorum. MahmutAbi'yi ilk defa duydum senin yorumundan, hakkında konuşacak kadar bilmiyorum.
Kendinle ilgili kendini erkeksiyken iyi hissediyorsan olabilirsin ama eger bu sana taklit gibi geliyorsa adrojen (hem kadinsilik hem erkeksilik) olarak takilada bilirsin sana kalmış
Video ve başlıkta aslında terminoloji kullanımında yanlışlık var. Videodaki abimizin bahsettiği toksik maskülenite ve bir fikir akımının derinliğini kavramadan onu benimseyip sağda solda ciyak ciyak bağıran zombileşmiş ucubeler. 2-3 yıldır kırmızı hap forumlarında dolanıyorum ve kırmızı hapla ilgili içerikleri tüketiyorum da gerçekten aşırı kanser bir kitlesi var.
Kilolu olmak hiçbir zaman maskülenlik örneği olmadı aksine hep hastalıklı ve tiksindirici bir olgu olarak devam etti. Spor yapıp kaslı vücuda sahip olmak demek hem para hem sağlık hem de zaman yönünden fazlalığın olduğunu gösterir bu da kadının sana + puan vermesine neden olur.
Kendi yorumunda kendini çürütmüşsün. Yorumunun sonlarına bakarsak bir erkeğin parasının olduğunu görmek maskülenlik olabilir. Şimdi seni eski Rönesans zamanlarına ya da en basitinden günümüzdeki Afrika ülkelerine götüreyim. İkisinde de ortak olan şey şu: halk arasında fakirlik yaygın. Çoğu kişi yemeğe para bulamıyor. Mesela Rönesans döneminde kilolu olmak yemek yemeğe paranın olduğunu ve paranın olduğunu gösterirdi. En başta para=maskülenlik eşitliğini sen kurduğun için evet kilolu olmak gayet de maskülenlik olabilirdi. Günümüzde fit olmak maskülenlik ile bağdaşabilir ama zaman/konuma göre değişir bu durum. Rönesans zamanında erkeklerin gym bro olduğunu düşünmüyorum, o dönem yüksek ihtimalle halk zayıf ve sıska, kraliyet mensupları kilolu idi. Tarlada çalışan çiftçinin varsa kası vardı hatta. Böyle bir dönemde daha fit ve kaslı erkek yaygın değilken bu dönemde fit ve kaslı olmak nasıl maskülen sayılsın? Veya şu anda Afrika’da yaşayan insanlar sence gym bro olabilirler mi? Kenya’da insanlar Amerikan podyumlarını izlediklerinde oradaki fit ve zayıf kadınları beğenmiyorlar mesela, bunun üzerine konuşan bir sürü Kenya’lı insan gördüm internette. Çünkü onların gözünde halen daha yemek ulaşılması zor ve yemeğe ulaşan kişi zengin. Tombul biri onların gözünde bir modelden daha fazla yiyor yani daha zengin. Dönemsel ve coğrafi olarak bakman lazım. Aynı zamanda bana Rönesans döneminde spor yapıp kaslı olanların daha maskülen/çekici gözüktüğünü gösteren birkaç makale veya yazı atarsan çok sevinirim çünkü yorumunda bunu çok kesin bir dille yazmışsın.
kilolu almak batıda da saygı göstergesidir ispanya ve italya gibi ülkelerde bu böyledir anime ppli çocukların yorumlarına bakıp umarım video çekmeyi bırakmazsın.
"Canavarlarla savaşabilecek kadar vahşi olup, şiir yazacak kadar nazik olmak."
-Baraneemo
ben insanım, romantik bir öneri gerçekçi değil. redpill öğretisindeki kadın taleplerini doğrulayan ve sağlayan bir öneri.
Yani masküleniteyi illa tanımlayacak olsam, liman olmak derdim. Kısa ve öz. Kendime liman olmak, kendi kendimi düştüğüm yerden kaldırabilecek kadar güçlü olmak. Sevdiklerime liman olmak, belki çözüm bulamasam da onları rahatlatmak için orada olacağımı bilmelerini sağlamak. Bir sokak kedisine/köpeğine/herhangi bir canlıya liman olmak, az da olsa yardım edebilmek, mutlu edebilmek.
Fiziksel olsun psikolojik olsun güven sağlamak, sağlatmak. Herhalde en iyi açıklama bu olurdu.
kardeşim yorumunu okumadım ama profil fotoğrafımız aynı :D
diline sağlık
video önerisini instagram üzerinde yazmıştım ve yazdığım için o kadar memnun oldum ki şuan. Maskülenlik diye adlandırılan insanların kendi yargılarını doğruymuş gibi herkesin aynı şeyleri yaparak maskülen olabileceğine inandırmaları gerçek manada yıpratıcı ve yorucu gelmişti. Düşüncelerimin üzerinde değerli düşüncelerini ekleyip aydınlattığın için çok sağol Baraneemo.
Ben de şöyle bir katkıda bulunayım. Şöyle bir yanılgı var. Tarihin çok eski zamanlarında sanki kadınların tehlikelerden kaçmış, korkmuş olduğu ve zor işleri erkeğe bıraktığı yanılgısı var. Bu külliyen yanlış. Kadınlar kaçmadı, doğa onları buna zorladı. Anlatayım.
İnsanın evriminde çok kritik bir eşik vardır. Ayağa kalkmak! Atalarımız bir sebepten ötürü dört ayak üstünde iken ayağa kalkmayı avantajlı buldu ve ayağa kalktı. Bu sayede hayatta kalma şansını artırdı. Uzakları görmek, tehlikeleri erken fark etmeyi sağlamış olabilir. Bu yüzden gereksiz hale gelen kuyruk köreldi. Yapımız değişti. Normalde hayvanlarda arkada olan ve görünen kadın cinsel organı ve rahim yer değiştirerek iki bacağın arasına kaydı. İki bacağın varlığı yüzünden vajina açıklığı daraldı. Bunun bir sonucu olarak hamilelik süresi kısaldı. Yavrunun ve özellikle kafasının o açıklıktan çıkabilmesi için beyni kafatası kemikleriyle sıkılmış halde doğmaya başladı. Yani aşırı prematüre bir yavrunun doğması şart oldu. Başka türlü doğum mümkün olamazdı. Yavru kendi başına yürüyemeyen, koşamayan hayatta kalması mümkün olmayan hatta dışkısını tutamayan bir varlık olarak, muhtaç olarak doğdu. Çünkü beyni tam oluşmamıştı bir prototipti. Yeni doğan bebeklerin kafalarının dik ya da yamru yumru olması bu yüzdendir. Bıngıldak bu yüzden vardır. Doğa yavrunun tam olarak oluşmasını bekleyemezdi çünkü açıklık dardı. Solunumu tamamlamdı anda doğum başlatıldı. İnsanın ayağa kalkmasının bedelini de kadın ödedi çünkü çok zor bir şey doğum. Pek çok kadın doğumlarda ölüp gitti. Yani bakım, kaçınılmazdı. Bu bakım doğal olarak kadınım üstüne kalmışken, erkekler de bu iki savunmasız varlığı koruma görevini aldı. Kimsenin bir şeyden kaçtığı yok yani… Bu yanlış. Bu rolleri doğa belirledi. Evrimsel süreçte ayağa kalkmak en kritik olaydır. Belki de bu yüzden konuşmak denilen edimi geliştirdik. Belki de medeniyet bu değişim ile ortaya çıktı.
Bunun üzerine tarım devrimi gerçekleşince, dünyaya çok sayıda güçlü birey gerekti. İşçi ve asker gereksinimi doğdu. Bu yüzden evlilik yani doğum yaşları düştü. Asker ve işçi lazımdı. Adet gören kadın hemen evlendirildi. Hemen çocuk yapması ve mümkün olduğunca çok erkek doğurması istendi. Bu arada tarlada da çalıştırıldılar. Kimse öyle keyif çatmadı. Bu acılı süreçleri anlamazsanız kadınlara düşmanlık beslemeniz kaçınılmaz olur.
Ancak sanayi devrimi ile işler değişti. Güç geri plana düştü, zeka ve beceri gereksinimi arttı. Ayrıca dünya savaşlarında erkekler afedersiniz sinek gibi katledilince kadın oluşan işgücü boşluğunu doldurmak için fabrikalara girdi. Onlar fabrikaya girince ayaklanmadı, kendileriyle aynı işi yapan hatta daha az çalışan erkeğin fazla maaş ve hak elde ettiğini gördükleri için ayaklandılar. 8 Mart, 128 kadının bir çırçır yani iplik-kumaş üretim fabrikasında diri diri yanması olayının yıldönümüdür.
Bu süreçleri doğru anlamazsak, kadınlarımızı yanlış konumlandırırız. Feminizmi de kolaycılık olarak görürüz. Kadınların acı dolu tarihini anlasanız kadınları sırtınızda taşısanız bile haklarını ödeyemeyeceğinizi bilirsiniz.
Biraz rol çaldım ama kusura bakmayın.
Ne güzel anlatmışsın kardeşim . Sanki harariyi okuyormuşum gibi geldi
Ya kardeş şurada ne güzel entel pozları kesiyordum foyamı meydana çıkardın yaa…
🤪🤪😂😂
Eyvallah sağ olasın.
RUclipsr etkisi cidden işe yarıyor. After credit sahnesinde abone ol diyince direkt iknâ oldum
Erkekler ve kadınlar, genetik, hormonal, nörolojik ve evrimsel olarak farklıdır. Yani olayın sadece sosyo-kültürel bir tarafı yok. Biyolojide işin içine giriyor. Bunu da göz önüne almak önemli diye düşünüyorum.
Genel anlamda sosyokültürel bir olay. Biyolojik temeller sanılandan çok daha az
Kesinlikle!
bu videoya bu kadar saygılı bir yorum gerçekten saygı duyulası. sözde sosyolojik olarak bakıyor olaya beyefendi ama fikirlerinin tamamen çevresinden geldiğinin farkında değil. eh, arkasında bir sürü kitaplar da olsa fredun dediği gibi ''insanlar karşılaştığı insanların kalıntısıdır'' eminim hayatına girip sonra onu çöp gibi atan feminist kadına hala aşıktır kendisi ne de olsa o feminist kadın 'çok ama çok farklı biriydi'
@@Hakan-eh5cp siz saygınızı pek koruyamamis görünüyorsunuz
@@neyuyu en korumuş halim bu. zaten saygısızca bir şey yok kırıcı cümlelerse bazen hak edilir
Maskülenlik, (tam sorduğun yerde durdurduğumu varsayarak) videonun önceki kısmında bahsettiğin her şeye katılmakla birlikte; erkek bireye hem toplumsal etmenlerle hem de biyolojik etmenlerle dayatılan belirli görev ve koşulları sağlama oranı. Daha basit şekilde anlatmak gerekirse tarih boyunca bize dayatılan sorumluluklarımızı ne kadar yapabiliyoruz ve biyolojik olarak ne kadar kabiliyetliyiz (çünkü bize tarihin ilk safhasında görevlerimiz biyolojik olarak güçlü olduğumuz için verilmiş). Şimdi maskülenite hakkında (videonun geri kalanını izlemeden yazıyorum) kendi düşüncem şu; evet değişen güncel yargılar ve feminizmin doğuşuyla beraber mantıksal açıdan bi saçmalık. Fakat algılarımız ne kadar değişse de insanlar olarak halen belirli içgüdülere sahibiz, ecnebilerin 'reptilian brain' dediği meret. Ek olarak da halen biyolojik olarak daha güçlüyüz. Ve hayatımız ve kariyerimizde ne kadar bağımsız olsak da ilişkilerimizde bu içgüdülerle hareket etmeye devam ediyoruz. Halen bir kadın ve bir erkeğiz, içgüdülerimizle kendimize eşler seçiyoruz. Bu noktada da tercihler devreye giriyo, içgüdülerinden kurtulmuş tamamen modernize olmayı başarmış ve cinsiyet rolleri konusunda tamamen özgür düşünen birisi olabilirsiniz, ne güzel. Kendiniz gibi bir eş de bulup çok mutlu bir hayat da yaşayabilirsiniz, yine size kalmış. Ne güzel. Veyahut halen içgüdüleriyle hareket eden, onlarla savaşmayı tercih etmeyen ve bu sebeple maskülen olmak için çabalayan birisi de olabilirsiniz, (ki gayet normal). Dışarıda halen kendisini koruyacak, iyi para kazanan erkeğini arayan milyarlarca kadın var. Bu da onların 'tercihi' olabilir. Yani demek istediğim elbette insanların birbirlerini yargılaması noktasında halen bu kalıplara sığınması saçmalık. Bu rollere artık ihtiyacımız yok. Fakat bu rollere kendince sebepleriyle uymaya devam eden (ve bunu başkalarını yargılamadan yapan) insanları da aynı şekilde yargılamanın saçma olduğunu düşünüyorum. Zaten konu burada toksik masküleniteye geliyo. Tüm bu toplumsal normlardan sıyrılmak tercihtir, maskülenite de tercihtir, toksik maskülenite hastalıktır.
oldukca guzel yazmissiniz beyefendi
Ağzınıza sağlık bu yorumda bu video kadar faydalı oldu benim için çok güzel yazmışsınız
Ailesi çiftçi olan birisi olarak konuşuyorum. Hayır, ağır şartların olduğu bir dönemde kadınlar evde oturup çocuk falan bakmıyorlar. Kadınlar da erkekler kadar ağır şartlar altında çalışıyor ve emek veriyorlar. Misal ben hayvancılığı annesinden öğrenmiş biriyim. Ve hayır, "buyur beyim olur beyim" de söz konusu değil aslında. Çoğu zor şartlar altında yaşayan ailelerde dışardan bakıldığında ataerkillik baskın gibi görünse de, babanın dara düştüğünde danıştığı kişi yine karısı ya da kızı oluyor. Eski dönemleri romantize edip kadınla erkeği birbirinden ayırmak biraz görgüsüzlük gibi geliyor bana. Zira en temel ayırıcı özelliğimiz fiziksel özelliklerimiz değil, zihinsel yanlarımız oluyor. Erkek yıllarca süre gelen evrimsel süreçten dolayı hayatta kalmaya ve gelişmeye yönelik düşünüyor. Kadınlarda ise bu olan şartları stabilize etme, refahı koruma üzerine çaba sarf ediyor. Bu nedenle kadınların ve erkeklerin yöneldiği işler ve roller, günümüz modern çağda da geçerliliğini koruyor. Erkekler daha atılgan, daha farklılıklara sahip işlere yönelirken, kadınlar daha memuriyet cinsinden stabil, düzenli işlere yöneliyorlar. Bu aslında avantaj ya da dezavantaj yaratmıyor. Bu durumun bize verdiği cevap, erkeğin girişimciliğe daha yatkın, kadının ise eldeki işi çok daha disiplinli bir halde devam ettirmeye yatkın olduğu yönünde bana kalırsa. Babam sürekli yerinde durmayan ve işini disiplinli bir şekilde yerine getiremeyen bir adamdı. O nedenden dolayı annem hayvanlara bakıyordu. O nedenle annem çekilecek çile gibi görülmeyen ahırın işini yıllarca ben onun elinden alana kadar yapmaya devam etmişti. Yanı aslında eti marketten, ekmeği bakkaldan alınca insanlık tamamen eşit olmuyor. Neticede insanların hayattan keyif aldığı şeyler yine bizim mağara insanı dönemlerimizden geliyor.
Bu yorum ne güzel yorumdur, bu yorumu yazan ne şanlı kişidir.
ya sana bayılıyorum:) çok samimi ve sempatik bir insansınız teşekkür ediyorum verdiğiniz değerli bilgiler için.
Zaten sağlıklı her insanın bilmesi gereken şeyleri çok iyi açıklamışsın
Yıllardır RUclips'dayım, "Bana abone olun." ve bu cümlenin benzeri olan tüm cümleleri zerre kadar umursamamışımdır; ama abonelik isteğine kahkaha atıp abonen oldum... Senden de buna karşılık enine boyuna, sağlam öğrendiğin diğer konuları bizlerle paylaşıp aydınlığını saçmanı istiyorum. Sanıyorum ki senin isteğinle benimki birbirini dengelemiştir. :))
2 senedir redpilli birisiyim hala daha öyle sayılırım ama videodaki anlattıkların bana daha mantıklı geldi yani mantıklı geliyor abone oldum sonraki videolarınıda izlemek için sabırsızlandım diyebilirim hem kendi kafamda biraz yargılamam iyi olacaktır
Değişen dünyanın bu şekilde değişmesini istemiyorum. Güçsüz erkekler ve mutsuz kadınlarla dolu bir dünya istemiyorum. Dolayısıyla, sahip oldukları testeronları dünyanın iyiliğe doğru değişimine ve yükseltilmesine kullanabilecek erkekler üretebilmek için tüm hayatımı feda edeceğim. Sahip oldukları östrojenleri daha iyi bir dünya için kullanabilecek kadınlar üretebilmek için tüm hayatımı feda edeceğim. Ne herhangi bir erkek benim dünyaya verebildiklerimi verebilir, ne de ben herhangi bir erkeğin bu dünyaya verebildiklerini verebilirim. Eğer erkeklerin maskülenitesini ve kadınların feminitesini öldürürseniz, dünyaya verebileceğimiz herhangi bir şeyimiz kalmaz ya da çok az kalır. Güç eşitlikten değil, birlikten gelir. Maskülen erkeklere ulaşamadığım ve feminenliğimi kullanamadığım bu dünyada gelecek nesillerin benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum. Birbirimizle eşit roller paylaştığımız değil, özel roller paylaştığımız; eşitliğe değil, birliğe dayalı bir gelecek istiyorum.
Bence maskülenlik koruyucu, sınır çizebilen ,alan yaratan,ortam oluşturan demek. Maskülen biri kendi ve sorumluluğuna aldığı , kişi ve şeyleri güvenli bir alanda muhafaza eden ,besleyebilen , dış bağımsızlığı sağlayacak kadar iktidar rolünü üstlenebilen demektir. En genel aklımda böyle canlanıyor
maskülen kişi, kendisi için maskülen olmalı. elbette sevdiklerini koruma içgüdüsü daima her canlıda olmalı ama yok beslemekmiş yok şuymuş buymuş falan herhangi bir erkeğin başkasına sponsor olmakla uğraşması sadece kendini tüketir
Daha iyi açıklayamazdın.👍🏻
Hocam öncelikle ağzınıza sağlık. Kendimi Redpillci olarak tanımlamam fakat redpill makaleleri okumayı da yararlı buluyorum.(bkz; Rollo Tomassi) 2 cümlenize değinmek istiyorum: Birincisi, “Kadın, erkeğinden daha fazla para kazanabilir.” konusu; biz de isteriz kazansın, katkı sağlasın fakat ben bunu farklı farklı ilişkilerimde şu şekilde tecrübe ettim; hayatımdaki kadınlar, ne zaman benden fazla gelire sahip olsa, bana karşı küstahlaştılar.. Bu kadınların da bir problemi, esasında. Belki de bana böyle kişiler denk geldi, yaşayıp göreceğiz. İkincisi ise, “Erkekler ağlamaz!” şeklinde değil de, Redpill daha çok, “Erkekler kadınının yanında ağlamamalı.” şeklinde savunur ve buna da katılıyorum çünkü kadınların bize karşı yaklaşımını değiştiren bir unsur bu.
En basiti kadın seni kendine denk görmüyor, kadının hipergamisi tatmin olmuyor ve bunun sonucu yeni adaylar aramaya başlıyorlar
Bu maaş konusunda haklısınız kadınlar para kazanıp kendi ayakları üstünde durma yetkisini kazandikca ben bir erkege mi bakicam gitsin anasi baksin ona diyorlar (içeriden bilgi sizdirdim)
Bence bu tarz konular tarışılmamalı. Eşi/sevgilisi kendisinden çok para kazansın isteyenler bu isteğini karşılayan biriyle ilişkiye başlar, Sorun etmeyenlerde ona göre biriyle ilişkiye başlar.
Redpille gelincede fikrim şu; eğer sen duygularını her normal ve sağlıklı psikolojiye sahip insan gibi gösteren/yaşayan biriysen sevgilini/eşinide ona göre seçersin. direkt “kadınlar ağlayan erkek sevmez” tarzında bir düşünce doğru olmaz bence. Olgun zihniyette bir kadın erkeklerinde duygularının olduğunu bilir ve duyguları belli etmesini normal karşılar
Para konusunda veya erkeklerin gücü hakkında toksik fikirlere sahip olan kişiler sadece erkekler değil kanka. Kadınların da erkekler gibi çeşitli fikirlere sahip. Kendini bir erkekten aşağı gören kadınlar da var geleneksel aile yapısını savunan kadınlar da var feministler de var,hümanistler de...
@@RONALDO_REVENGE birde (kesin saldiri yiyeceğim😅) kadınlar kendi parasini kendi kazanmaya başladikca aldatma cesaretleri de artiyor.biz yıllardır kadınlar aldatmaz kafasina bu yüzden girdik.çunku eskiden kadinlar açlık korkusundan aldatilmaya yeltenmiyolardi fakat şimdi işler çok farklı
soru sorulduğu an durdurup yoruma fikrimi belirtmeye girdim. Bence maskülenite bir erkeğin erkeksi özellikleri bakımından yeterli olup hayatta istedikleri için rasyonel ve düzenli yol izleyebilen, sevdiği insanları korumak pahasına çoğu şeyi feda edebilen, insanlarla ilişkilerini ve genel fikirlerini toplumun şu anki durumuna göre yerinde ifade edebilip ona göre davranabilen, duygusal zekası yüksek bireylerin oluşturduğu bir kavramdır.
Dişil enerji,aura vs gibi kadınlara kadınlığını sorgulatan konularla ilgili bir video da gelse güzel olurdu
Ağzına sağlık güzel konulara değinmişsin, birkaç yere katılmadım; mesela “kadınların erkeklerden daha fazla maaş alması, bağımsızlık kazanma fikirleri çok iyi” ya da “erkekler ağlamaz dogması saçma” fikirleri çok mantıklı ama hayatın içine baktığımızda bunun böyle olmadığı görüyorum. Örneğin kadınlar kendilerinden daha az maaş alan erkeğe burun kıvırır, ya da ben erkek olarak bir yerde ağladığımda kadının o an bana karşı bakışının tamamen değiştiğini görebiliyorum. Bugün en radikal feminist kız bile yanında kendisinden daha uzun, daha zengin vb. bir erkek gezdiriyorsa biz burada maskülenite diye bir şey olmadığından bahsedemeyiz, bu fikrin en azılı savunucusu bile bunu yapıyorsa neden ağızlarından ataerkil düzeni yıkacağız gibi laflar çıkıyor. Mağara adamları oturup da “ehehe hadi tahakküm kuralım” demediler, zaten diyemezlerdi felsefe yok ya da beyin gerektiren bir zorluk yok hayvan gibi yaşıyor beslenip uyuyorduk ona rağmen bu düzen kuruldu, bu böyle de gidecek lafla değişmez ki bu. Diğer fikirlerin de doğru, mesela bir erkek hayır diyebilmeli, ama bu da maskülen bir özellik aslında, yani erkek hayatını kontrol edebiliyor ve sorumluluk alabiliyorsa o maskülen bir erkektir, zaten maskülenite tanımlarımız benziyor. Özetle videoyu genel olarak doğru bulsam da doğadan ve hayattan örneklerle maskülenite kavramını yeni videonda yeniden gözden geçirebilirsin.
temelde bunun sebebi kadın-erkek ilişkilerinde eski dönemden beri kadının en kolay güç kazanmasının yolunun güçlü bir erkeğe sahip olmasından geçiyor. birçok kadının da kolayına gelen bir şey. ayrıca sanılanın aksine kadınlar da avcıydı. 2021 de yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu kadınların da avlandığı ve silah ürettiğini ortaya koydu. yerleşik hayatta artık toplum kuralları oluştu ve burada kadın kontrol edilen kişi oldu. sebebi gayet bariz zaten biyolojik olarak zayıf olduğumuz anlar erkeklere göre çok daha fazla. ayrıca kadınlar çalışıyordu. tarlalarda çalışan işçiler kadındı çoğunlukta. ancak yaptığımız işler erkeklerde olduğu gibi bize kazanç getirmiyordu. bu nedenle feminist hareketler başladı. gerçi erkeklere de ne kadar karşılığı veriliyordu sorgulanır. sonrasında oy hakkı, yaşama hakkı gibi temel haklar için mücadele ettik. temelde özgürlük olan bu görüş her coğrafyada farklı anlamlara sahiptir. abd 3. dalga feminizmi ve karenlar maalesef bu işi sahiplendi. ancak unutmayın ki türkiyede özellikle doğuda hala okuyamayan, sırf cinsel hayata (yetişkin olmasına rağmen) sahip olduğu için 2. sınıf vatandaş tavrını gören kadınlar var. erkeklerin yaşadığı zorlukları anlayamam ancak sömürüldüğünüz bariz. zaten bu sistem her erkeğe çalışmıyor sadece elit olanlara çalışıyor. iş kazaları, yüksek intihar oranları, kendini gerçekleştirme yolunda görmediğiniz destek yüzünden zaten yarınız depresyondasınız. biraz cesaret etseniz intihar edeceksiniz çoğunuz. ki yapmayın. güçlü olmak kesinlikle güzel bir şey ancak işin sonunda insan olduğunuzu da unutmayın. erkekler olarak birbirinizi zorbalamayın. gördüğünüz her radikal feministten de kaçın. kişiliği oturmuş kadınları seçin o da olmazsa yalnız olup agalarınızla olun. ancak size zarar veren şeyi üzerinize sorumluluk almayın hepiniz 25 yaşında dedeye dönüyorsunuz. bak güçlü olmayın demedim. tabi ki çalışın çalışmak güzel bir şey ancak kendinize kötü de davranmayın. 70 sene yaşıyoruz topu topu cehennem etmeyin onu da. ve bakın dış görünüşü belki hoşunuza gitmese de biraz daha kişiliği oturmuş kadınlara da şans verin. maskülen kal, benimse ancak toksik de kalmayın. (bir feminazi)
kendinin iyi geliştirmişsin farkındalığın yüksek barenimo reis
Benim de uzun süre üzerinde düşündüğüm bir konu olmuştu ama ben bu kesin yargılara varmak yerine ben maskülen değilim ve olmak istemiyorum diye çıkıştım bu sürede kendimle kavga ettim ilişki dinamiklerimi düşündüm ve bu video gerçekten çok iyi geldi aslında ben maskülenim ama maskülenlik kişisel bir tanım gerçekten çok iyi video tebrikler
Adam geldi adam
Ne kadar temiz ve sağlıklı bir yerden bakmışsınız 🎉
Sonun da saygılı biçimde güzel bir diksiyonla şunu anlatan birisini gördüm ya ölsemde gam yemem hocam.
Dil öğrenme ile ilgili videonu izlediğimde dil öğrenme eylemini çok basit gösterdiğini düşünüp hakkında kötü bir izlenim edinmiştim ama kanalını biraz daha incelediğimde bende kendimi tanıma konusunda bir kıvılcım yaktın. Senin düşüncelerini anlamak için gayret etmekteyim şu sıralar. Umarım iyi yerlere gelirsin.
Nasıl fikir tartışılır? sorusunu cevapladığın bir video çok iyi olurdu hocam. Malesef TR argüman düzeyinde tartışma konusunda oldukça zayıf. Herşey kişiselleştiriliyor ve tartışmada şahıs merkeze alınıyor fikirler değil. Video çok güzel likeladım abone oldum
gecerli bir üslup gecerli bir anlatım emeginie saglık
Best yutubır ever
Videoya genel olarak katılıyorum fakat bir noktada yanlış bilgi üzerinden örnek verdiğiniz de belirteyim. Tarih boyu erkek egemen toplum olmuşuz ve cinsiyyet rolleri bu şekilde oluşmuş hatalı bir tarih okuması. Hararinin 3lemesi yada antropolojik kaynaklara bakarsanız sapiens türü olarak 200bin yıldır bu dünyadayız ve bunun son 10 ila 20bin senesi erkek egemen rollerle yaşıyoruz. Yani tarım devrimi sonrasl. Aslında ana krizin kaynağı da bu. O masküleb erkeklik rolleri aslında tarihin uzun döneminde default halimiz değildi bizim.
Kadın-erkek ilişkilerindeki en önemli farklar; cinsiyet, davranış, kültür, düşünce aşaması ile alakalı. Aslında ilişkilerdeki çoğu sorun bu gibi faktörlerin yarattığı sorunlardan var oluyor.
Erkekler, kendilerinde var olan 'kadınsal yanı' keşfetmeli ve kadınlar da tam tersi şekilde kendilerindeki 'erkeksel yanı' keşfetmeli. Böylelikle daha kolay empati yapabilir, partnerini daha mutlu edebilir, farklı perspektiflerden bakıp düşünebilir, daha objektif kararlar verebilir.
Maskülenite adı altında yapılan saçma ve gereksiz gurursal eylemleri bir erkek olarak gereksiz buluyorum. "Erkek ağlamaz, ağlayacaksa da kızın yanında ağlamamalı."
Kardeşim kusura bakma da senin büyük bir derdin olduğunda -örneğin bir yakınını kaybettiğinde ve bu olay sonrası ağladığında yanındaki kızın sana olan tavrı daha aşağılamacı oluyorsa o karşındaki kadının problemidir. Ağlamak, duygusal ve fiziksel bir kendini ifade etme biçimidir. Tıpkı gülmek, şaşırmak, sinirlenmek gibi insani bir duygu durumunun yansımasıdır. En insani olaylardan birini bile sırf "gururuma zarar gelebilir" diye kendini geri çekiyorsan, yıllar geçtikçe bir robota dönüşürsün. Sonra, "ben neden derinden bir şey hissedemiyorum?" diye yakınırsın. Yüzeysel kalırsın.
Benim 1.5 yıllık bir ilişkim var ve çok üzüldüğümde de yanımda o var, çok sinirlendiğimde de, çok mutlu olduğumda da. Çünkü samimiyiz ve her şeyimizi paylaşıyoruz. Yeri geliyor birbirimize en yakın arkadaşların yapacağından bile daha samimi espriler yapıyoruz, yeri geliyor dünyadaki en romantik çift oluyoruz vesaire vesaire...
Sözün özü sizi kara günde aşağılamayacak ve duygularınıza, düşüncelerinize önem verecek birini sevin. İyi günde herkes yanınızda olur. Önemli olan kara gündür. Bunu deneyimledikçe anlayacaksınız.
abi konudan alakasız ne güzel gülüyorsun ya
abi iyi hoş da hipergamiyi kim yuttu
“Abone olursanız sevinirim.”😂 çok beğendim videonuzu❤
Mağara adamı zamanlarındaki halimizle farkımız günümüzdeki araçlardır amaç hala aynıdır. Kadınlar her ne kadar eşit haklar istiyoruz deseler de bir erkek kadar iş hayatına adapte olamazlar çünkü psikolojik olarak da kırılganlar aynı fiziksel olarak kırılgan olmaları gibi. Zaten bir kadın eşit bir erkekle olmak istemez doğalarında yok her ne kadar aksini söyleseler de kendilerinden gerek fiziksel gerek parasal gerek statü gerek de duygusal anlamda üstün olanı istemeleri bunun bir kanıtıdır. Günümüzde bir aile ekonomik olarak batarsa düzeltme sorumluluğu erkeğe verilir başta karısı tarafından. Çevrenizde kaç tane kadın gördünüz kocasına ve çocuklarına bakmak için gece gündüz çalışırken kocasının evde kalması durumunu veya aileleri gaspa uğradığında kocanın çocukları koruduğu ama kadının gaspçılarla dövüştüğünü veya bir afet anında babanın değil annenin tüm aileyi koruduğunu babanın annenin arkasına geçip saklandığını. Tahmin ediyorum. HİÇ. Evet çünkü kadınlar ev hayatına ve kırılgan olmaya her anlamda hem fiziksel hem duygusal daha yatkınlardır. Geçmişte erkekler maskülen rol için avlanır birbiriyle kavga ederdi bu şekilde dişiye kayık olurdu günümüzde amaç yine aynı şimdi daha çok para ve statü ile ilgili bunlar. İlişkide daha çok yıpranması beklenen taraf hep erkeklerdir. Erkek kadını arabayla alır, erkek yemeği ısmarlar, erkek hediye alır, yeri geldiğinde kadını için ölmesi beklenen yine erkektir. Yanlış anlaşılmasın bunlardan şikayetçi falan değilim kadınlardan bunları yapması beklenemez zaten ama maskülen bir erkek ne yazık ki dağ ayısı veya katil bile olsa daha kibar bir erkeğe göre kadına çekici gelir bunlar hayatın gerçekleri. Kadınların süslü laflarına romantik erkek istiyorum sözlerine kanmayın. Tabi ki romantizm de önemli maskülen olayım derken öküz de olmayın ama ayarı tutturun agresif ve erkeksi tarafınız bir tık daha ağır basmalı. Tecrübelerimle sabit ben de bir zamanlar o romantik adamdım ama anlattıklarımı uygulamaya başladığımdan beri hayatım daha da güzelleşti:)
Hocam fazla genellemişsin.Öyle kadınlar var ki erkeklerin görevlerini tam bir şekilde yapabiliyorlar,başarılı olabiliyorlar.Mesela Maire Curie bir kadın ve bilim insanıydı ama gayette başarılıydı.
@@warframeonlineyouoffline tabiki varlar fakat istisnalar kaideyi pek de bozamiyor dostum kaç kadın kocasının işlerini ölene kadar yapabilir veya ne kadar verimli olabilir? Çok azı. Her gün inşaatta çalışan kadın olmaz. Hadi bu fiziksel güçle alakalı diyelim. Kaç kadın plaza hayâtina erkek kadar adapte oluyor veya onlar kadar domine edici olabiliyor?Kadinlarin okumasi bilime sanata felsefeye katkı sağlaması çok güzel ama günümüzde eğitim eşitliği nirvana yapmisken kaç kadın bu yolu tercih ediyor veya tercih edenlerden kaçı erkekler kadar dominant olabiliyor o yolda? Ne yazık ki epey az. Hele hele sosyal medyadan kıçını başını açıp fenomen olup reklam alip para kazanma yolu varken hanımlar maalesef ilk yolu pek de sevmiyor ama seçenler başım gözüm üstüne helak olsun onlara.
@@warframeonlineyouoffline önceki yorum silindi galiba özetini yazayım kaç kadın yapabiliyor yapanlardan da kaçı uzun süre idare edebiliyor? Çok çok azı ne yazık ki. İstisnalar kaideyi bozmaz
@@yosoyturco4548 Evet bakıldığında çok az,fakat yine de bu istisnaların da olduğunu bilmek lazım
Dediklerinden çoğunu ben gördüm aslında tabi bunu yapabilen kadınlar nadir ama genelleme yapmak yine de doğru değil
konuya aciklik getirdiginiz icin cok tesekkür ederim.
Ne zaman underrated olmayacak bu kanal
Değil zaten
Abone sayınla izlenmelerinle bence underrated bir kanalsın :3 @@baraneemo
Baran abim video sonundaki maskülenite tanımını yeterli bulmuyorum ama kısmen katılıyorum diyebilirim. Masküleniteyi görür ve hissedersin. Sorduğumuz zaman açıklama çabaları farklı olabilir. Verdiğin örnekler çok uç ve toksik. Şayet bir savaş halinde de senin masküleniteye gerek yok dediğin gibi komutanın da sana mermiyi boşa harcamamıza gerek yok demesine de hazırlıklı olmanı isterim. Cinsiyet rolleri değişebilir fakat zor yaşam koşullarında atılganlık ve cesaret gösterecek liderleri eminim ki sen de istersin.
Canım benim ben atılgan olmayın, cesur olmayın, korkak olun mu diyorum videoda?
Evet demiyorsun ama maskülenite ve toksik maskülenite nesneldir; ikisi de kendi içinde bütündür ve bellidir. Yani öznel birşey olduğunu düşünmüyorum. Belki de yanılıyorumdur diğer videonu bekliyor olacağım.
harikaydı çok aydınlandım sayende tşk ederim.
Gerçekleri hatırlatdığın için teşekkürler barane
Sonuç şuanda daha mutsuz herkez
sonuna kadar beklemişim ve abone de oldum :))))))
bu adam çok haklı ben burada köşemi kuruyorum
merhaba baran bey, sizi uzun suredir hem tiktoktan hem youtube'dan takip ediyorum.. farkediyorum ki genel takipci kitleniz erkeklerden olusuyor ama kadınlara yonelik (ozellikle genc kesime) videolariniz da mevcut.. bu mevcudiyeti nicelik olarak cogaltirsaniz bizim de cok hosumuza gidicektir.. sevgiler..
şu eli tesbihli erkek adam dediğiiinn.... muhabbeti yapan insanların "adamlık" hakkında ne kastettiğini hiç çözemedim sanırım herkesin t
abone olun demen iyi oldu hemen olduk, videoya da bayıldım
Abi sana çok çok samimi bir yazı yazacağım umarım okursun.
Üniversitenin başına kadar gerçekten saçma sapan kimseyle konuşmayan biriydim. Üniversitede bunun böyle olmayacağını anlayınca açılayım dedim ama ne yapacağımı bilmiyordum. Kızlara instagram'dan yazmaya başladım. Ama o kadar salaktım ki aynı sınıftan birden fazla kıza yazdım ve baya baya sınıfta adım çıktı.
Başlarda bu bi dertti benim için. depresyona girdiğim dönemler oldu. Depresyon derken çok çok keyifsiz değildim belki. Ama Recep ivedik hikayesindeki palyaço gibiydim. Fazlaca gülerdim ama din olmasa aynı günün akşamı kafama sıkardım. Ayriyetten Psikiyatriye gittiğimde OKB ve anksiyetem olduğu söylendi buna yönelik ilaçlar kullandım vs.
Hala tam olarak aşamasam da çok daha iyi durumdayım.
İlişkiler konusunda kitaplar okudum. Daha iyiyim diyebilirim ama hala çok fazla anlamadığım ve aşamadığım konu var.
Her şeyin en başındaki sebep aslında yalnızlık. Sürekli aynı arkadaşlarımlayım. Çok arkadaşım yok. Kız ortamı falan zaten hiç yok Olmadı da. Bu sebeple bağlantılı olarak da gerçekten günde 4-5 kere mastürbasyon yaptığım zamanları hatırlıyorum.
Sosyal olarak eskiden kötü biriydim şuan ortalama ya da üstü olduğumu düşünüyorum ama baktığımda çok sohbet ilerletemiyorum. Hoşuna giden biriyle sohbet ilerletemeyince de insan sosyal olarak kötü olduğunu düşünüyor. Belki kötü olan o ama kendine alıyor tüm yükü.
E bahsettiğim ortamın olmaması da özgüvenimi ve özsaygımı kırıyor. Sürekli bu düşüncelerle baş başa kalıyorum.
Dışarıdan görsem beni hiç anlamazsın ama içimde hep bu düşüncelerleyim.
Mesela gitar öğrenmeye başladım, yeni hobiler edinmeye başladım. bunlarla ilgili şeyler okuyabilecekken sürekli olarak ilişki kitapları ve videolarına bakıyorum.
Bazıları da gerçekten insanı çok zehirliyor.
Asıl soruna gelirsek bu durumları nasıl aşacağımı bilmiyorum. Umarım bunu okursun ve yardım edebilirsin. Şimdiden teşekkür ederim.
En basitinden şimdi kişilik videonu izledim. Çevremde bana sıradışı biri olduğumu söyleyen arkadaşlarım vardı. Genel olarak bazı çıkıntılarım olduğu için herkesle çok iyi anlaşan bir yapım yok. Bazen haddimi aşabildiğim için alınıyor insanlar haliyle ama sevenin çok seveceği sevmeyenin de hafif uzak duracağı biriyim diyebilirim. Şu sıralar bunu törpülemeye başladım mutluyum bu durumdan da.
Ama öyle bir noktaya geldi ki bahsettiğim sama içerikler yüzünden tek tip bi insana dönmeye başladım. Hep yalnız olduğum için o kişiler gibi olmazsam yalnız olmaya devam edecekmişim gibi hissedip saçma sapan hareketler yapmaya başladım. Sürekli gülen şen şakrak biriyken bir anda ciddileşmeye falan başladım.
Beni eskiden tanıyanlar neşemi kaybettiğimi söylüyorlar mesela. Tek sorun aslında böyle biri olduğumda kendime göre birilerini bulamayacağımı düşünüp saçma tavırlara girmek.
Cihazin ne durumda suan?
@@sefabulut5073 knk sevgili bulman lazım. başka çözümü yok. tipe bakma yaz geç.
Hocam bende lisedeyim fakat ne kadar açılmak istesem de vazgeçiyorum çünkü istediğim minimal entellektüellik yok.Tabi meslek lisesinde okuyorum bunu da beklemek saçmalık,evet :D
@@tanosmaymo9195 Cihazi ne sen sor ne Ben anlatayim :D
Şakası bir yana bir sure nofsp yaptığımda etkileri azaliyor ama yine fazlalastigi donemlerde ciddi ciddi tam erekte olmama durumlari oluyor.
Ileride erken bosalma olur mu bilmiyorum ama henüz bir Şey olmadığı için oyle devam ediyor. Ileride bir zararini görürsem doktor yolu bizi bekler
abi seni çok seviyom ya 🩷
Konudan bağımsız olacak ancak arkadaki müziğin sesi biraz kafa yoruyor. Sesi biraz daha kısık olsa bence daha iyi olabilir zira insanlar konu hakkındaki fikirlerini merak ettiği için videoyu izliyor. Gerek yok bence arkadaki müziğe.
Tamamdır azaltılacak 👍
bu arada maskülenite tanımı bana göre gücü elinde bulundurmaktır eskiden şişmanlar maskülense bunun sebebi güç=para=şişmanlık gibi bir algı ama günümüzde şişmanlık güçlü olanın değil herkesin ulaşabildiği birşey bu nedenden artık maskülen değil
Aynen sadece nefsine sahip çıkamamış ne varsa yemiş diyoruz
manskülenliği şöyle tanımladım:
onurun disiplinin ve duygusal kontrol yeteneklerinin bilgelik ve somut erillikle yuğrulmasıdır
14:08 not alıyordum abi 😂
güzel konuşmuşsun bro
Durdurdum videoyu maskulenite tanımım; topluma faydalı çevresindekileri yükselten güvenebileceginiz sözünün eri stoacı bakış açısına sahip sorumluluk sahibi lider olan dağ gibi adam adam gibi adam :) devamında şunları ekleyeyim red pill de bunları vurguluyor. kasla sakalla poşet taşımayla pek ilgisi yok. Toplumun üyesi olarakta çevremde böyle erkekler görmek istiyorum.
maskülenite hakkında ozan ustayı tavsiye ederim en faydalı yt kanallarında biri olur kanımca
5:58 Maskülenlik:
Savaşacak kadar güçlü olsan da barışı savunmaktır.
Zamanında bi kedim vardı hastalanmıştı götürdemiğim veteriner kalmamıştı iyileşemez dediler ve çok acı çekiyordu yaşlıydı veteriner uyutalım dedi bencil davranmayıp tamam demiştim ve uyutup öldürülmüştü. Sonra bi kedim daha oldu o da evden kaçıp sokakta ettiği bir kavga yüzünden çok hastalandı veteriner kurtulma ihtimali çok düşük uyutalım mı elimizden geleni yapalım mı dediler bende elinizden geleni yapın dedim.
Sosyal medya çöplüğü ve uyku hakkındaki görüşlerini merak ediyorum.
Baran, ben bireylerin belirli bir kategori altında aynı sayılması olayını da doğru bulmuyorum. Yani örneğin "erkolar" veya "karı" gibi aslında tam bizi birbirimizden ayıracak olan konulardan mesela duygusal olma, ne bileyim liderlik vasfına sahip olma veya açık fikirli olma gibi özelliklerle kendi içimizde belirli kategorilere ayrılmamız gerekirken bir cinsiyet veya ırk gibi konularda herkesi aynı şekilde görmek veya yorumlamak bana çok saçma geliyor. Ama bunun sebebinin sosyal medya olduğunu düşünüyorum. (Çoğu problemler gibi). Ben neden tanınmadan bilinmeden hakkımda bilgi sahibi olunmadan bir kategori altına sokuluyorum? Bir insanı diğerlerinden ayıran veya aynı yapan özellik, cinsiyet veya ırk vb. nasıl olabilir?
Ben bir bireyin doğduğu , ülke veya tuttuğu takım, izlediği dizi gibi etkenler ile nasıl aynı kefeye konduğu konusunda şaşkın bi şekilde, bu konuda onlarla aynı fikirde olmadan seyirci koltuğunda izleyenlerden biriyim.
reisim bu videolari birde spotifya eklesen cok güzel olacak video seklinde izlemek zor oluyor
Bir ara halledicem onu da
@@baraneemopodcast yappppp
evrim ağacı: ama bu başka bi videonun konusu
baraneemo: ama bunun hakkında başka bi video çekicem
sınav stresi ile mucadele hakkında bi video cekr misiniz
Maskülenite güçtür. Güç ise istediğin şeyleri gerçekleştirebilmendir.
Hayır güç güçdür kardeşim maskülenite algısaldır nesnel yapıda bir kelime değildir. Erkeklere toplum tarafından dayatılmış beklentisel özellikler silsilesidir. Senin terimsel hatana göre bir kadın güçlü olamaz çünkü maskülenite güç ya da herhangi başka bir sıfatın yerini aldığında erkeklere dayatıldığı için güçlü kadından bahsedemezsin. Bu da tezatlık oluşturur çünkü güçlü kadın vardır. Erkeklerle kadınların arasındaki tek fark fizyolojik yapılardır elde edebilecekleri fiziksel karakteristik kabiliyetler değildir :)
abi depresyona değinebilir misin
seviliyorsun
abi feminenlik ve feminenligin getirdiği beklentiler hakkinda video yaparsan mutlu olurum diyecektimde erkek oldugunu unutmuşum
like ile dislike kafa kafaya gidiyor birilerinin canı yanmış
Yeeey sonunda
Toplumsal cinsiyet rollerinin değişmesi uzun süre önce olsaydı eğer bu videoya hak verirdim lakin biz geçiş nesliyiz, her kafadan faklı ses çıkıyo ve benim gibi kendi yolunu çizmeye çalışan gençlerin artık gerçekçi olamadığı her ideal fikre tamah ettiği fikrindeyim. Nasıl bir insan olmak istediğinizi size dayatılanlardan sıyrılarak bulun ve o ideale gidin arkadaşlar.
Kadınların mağara devrinde ya da 100 sene önce sadece çocuk yapıp evde oturduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyor sunuz??
O dönem yazılan kitaplardan amk bu nasıl soru?
Maskülenite benim için;
Erkeklerin dogustan sahip oldugu belirli davranişsal özellikler demek
hepimize doğuştan gelse millet maskülen olacağım diye kırk takla atıp beceremeyince kafayı yemezdi sanki
Bu videoyu bütün dünyanın izlemesi gerekiyor gerçekten
Ben bu adama asik oldum ya
niçeninde dediği gibi bu ben miyim yoksa bana yüklenen bilgiler mi bunlar doğru mu kime göre neye göre vs.
Maskülenliğin toplumsal, erkeklerin rekabet olarak gördüğü boş bir norm olduğunu düşünüyorum.
rekabet başarıyı getirir.
@@omersari34 Rekabet edilen şey kim daha çok erkeklik taslayacak kim daha çok kadın reddedecek gibi bir amaca hizmet etmeyen vasıflar. Zaman kaybı
abi video sıklığı artarsa çok iyi olur
Brom zor ya, haftada bir yetiştirebiliyorum. İş güç var
ağzına sağlık
zihnim o kadar boyandı ki artık hiçbir şeye inanamıyorum
Toplum denen şeyi çok fazla idealize ettiğinizi düşünüyorum. Topluluklar olabildiğine iptidai güdüleriyle hareket eder ve partner seçimleri de bundan bağımsız olmaz. Keşke insan toplumu bunca yıllık kültürel evriminin bir sonucu olarak, hayvani güdülerinden ziyade korteksinin yönlendirmeleriyle hareket etse. Ama maalesef olması gerekenle (idealize edilenle) hali hazırda olan arasındaki farkı kabul edip ona göre aksiyon almak gerekiyor. 20'li yaşlarında ve sosyal medya kullanan ortalama bir kadının partner seçerken kullandığı kriterleri inceleyin; boy, para ve sosyal statüden ötesini görmeniz bir hayli zor.
Ben onu bunu bilmem ben hemen hergün özgüveni düşük utangaç bir şekilde yaşıyorum sadece haftada 1 veya 2 kere kendimi iyi hissediyorum özgüvenimin yüksek oldugunu, daha erkek gibi hissediyorum,böyleyken kadınlar tarafından çekici oluyorum kadınlara olan yaklaşımım degişiyor ve en önemlisi insanlar bana karşı daygılı davranıyor bunun ismine ne derseniz diyin ama ben buna eril enerji diyorum ne kadar bu tür enerji vb şeylere inanmasam da
2024te erkek olmak videosu gelsin
Başarılı.
Videoyu genel bağlamda beğendim ancak ''toksik maskülenite'' kısmını ya bağlayamamışsınız ya da istediğiniz gibi anlatamamışsınız sanırsam. Toksik maskülenite diye bir şey var evet ancak bu olay değişen bir nitelikte değil. Toplumun erkekler üzerinde (kadın, erkek, ebeveyn vs.) bir beklentisi var. Erkek nasıl olur gibi bir beklenti diyelim. Eğer bir kişi bunları kendi hayatına uygulamaya ''çalışıyorsa'', dozu fark etmeksizin bu toksikliğe giriyor. Feminenite için de bu denilebilir, ilişkiler için de. Doğru veya yanlış kısmını bir kenara bırakıp örneklendirmek gerekirse; Erkek dediğin karısını çalıştırmaz'' sözünden yola çıkan bir erkek eğer ki eşini çalıştırmaz ise, evet bu toksik maskülenite olur. Ama bu söz üzerinden değil, kendi fikri, aklı, duygularıyla buna karşı çıkarsa toksiklikten çıkar.
Katılmadığım bir diğer esas ise şu; bireyler için maskülenite, feminenite yok demek ne doğrudur ne yanlıştır, evet. Ama toplumun, kültürün gerekleriyle halkta böyle bir kavram vardır. Cevaplayamayan insanları ayırır isek, ''Maskülenite nedir?'' sorusuna herkesin cevabı farklı olabilir birey bazından değerlendirirsek. Ancak toplumdaki kültür veya geleneklere göre(adına ne derseniz deyin) ortak bir kesişim olacaktır ve bu kesişime toplumdaki maskülenite denecektir.
Severek takip ediyorum sizi, sadece fikir belirtmek istedim. Başarılarınızın devamını dilerim.
Benim için maskulenligin tanimi kocam 🥰
Abi güzel bir kitap önerisi gelenilirimi
maskülizm bence duygu kontrolü fiziki ve zihinsel güç baskın karakterlik rekabetçilik
Maskülenite içgüdüsel olarak karşıdakine eril enerjinin varlığını hissettiren her şey olabilir
Eril enerji diye bir şey yoktur
@@sinsysin bence var
Canım benim eril enerjinin yüksek olması = toplumun maskülenite diye etiketlediği şeylerin sende baskın olması demek
@@baraneemoama bir beklentiden veya toplumun dayattığı kalıptan değil içgüdüde doğan histen bahsediyorum eril enerji ve maskülenite aynı şey olamaz
@@aysukurt3008 eril enerji dediğin şey toplumsal cinsiyet rollerinde erkeğe düşen şeyler. Ve tamamen cinsiyetçi bir bakış açısı.
Maskulenlik videosu gelsin abim nasil olmucagimiz hakkında
tüh allah kahretmesin nasıl buffalo avlamama gerek yok 30 yıldır boşuna mı yaşıyorum şimdi ben, kandırıldım
neden disslike sayisi begeniden fazla hocam sizin fikriniz bu yonde nedir
Konuştularınızın çoğu doğru da ama neden zengin erkek fakir güzel kadın alırken ve evlenirken,.zengin kadın fakir erkek ile evlenmiyor?
Bu yine eski saçma düzenden kalma bir şey. Bence asıl durum fakir erkeğin zengin kadınla evlenememesi, çünkü erkeği aşağılayıp, kötü bakıyorlar. Örneğin iç güveysi kelimeside bununla alakalı. Umarım bu bakış açısını en yakın zamanda yok ederiz. Videoda da bununla alakalı bir yer vardı zaten, kadının erkekten fazla para kazanmasının toplumda yargılandığını belirtiliyor.
Eee zengin erkekler de hep genç ve güzel kadınlarla evleniyor biz zengin erkekler niye çirkin,güzellik standartlarının dışında kadınları sevmiyor diye sormuyoruz?
Baran senin için maskülenlik kısacası erkek olmak demek anlamına mı çıkıyor o zaman? Çünkü tanımını dinleyince " Nasıl erkek olunur " Adlı paylaşımında bu tanımını daha detaylı açarak anlatmışsın. Hülasa Erkek olmak demek senin maskülenlik tanımına göre bir şekil almak yani mantıken senin gibi düşünmek mi demektir yoksa senin düşüncelerinden yola çıkarak kendi maskülenliğimizi çizerek bir erkek tanımını ortaya koymak mı demektir?
👏👏👏
bilgili bi abimize benziyorsun. cikin kozlarinizi paylasin. hedef gosteriyorum: Dr Redpill, karanlikruya olmadi MahmutAbi .... bunlarla bi asik atismasi yapta izleyelim. valla bi cekirdek falan, iyi olur yani
Brom valla dr redpill ile büyük bir problemim yok rollo tomassi hayranlığı dışında. Karanlikruyada ise, yüzünü göstermeyen birisiyle atışmam diyorum. MahmutAbi'yi ilk defa duydum senin yorumundan, hakkında konuşacak kadar bilmiyorum.
Abi duygusal zekayla ilgili video çekebilir misin
Senden daha erkegim ve daha gucluyum.
helal sana hans bilal
Peki her erkek maskulen olmak zorunda mıdır?
Kendinle ilgili kendini erkeksiyken iyi hissediyorsan olabilirsin ama eger bu sana taklit gibi geliyorsa adrojen (hem kadinsilik hem erkeksilik) olarak takilada bilirsin sana kalmış
admasın ❤
Video ve başlıkta aslında terminoloji kullanımında yanlışlık var. Videodaki abimizin bahsettiği toksik maskülenite ve bir fikir akımının derinliğini kavramadan onu benimseyip sağda solda ciyak ciyak bağıran zombileşmiş ucubeler. 2-3 yıldır kırmızı hap forumlarında dolanıyorum ve kırmızı hapla ilgili içerikleri tüketiyorum da gerçekten aşırı kanser bir kitlesi var.
Kilolu olmak hiçbir zaman maskülenlik örneği olmadı aksine hep hastalıklı ve tiksindirici bir olgu olarak devam etti. Spor yapıp kaslı vücuda sahip olmak demek hem para hem sağlık hem de zaman yönünden fazlalığın olduğunu gösterir bu da kadının sana + puan vermesine neden olur.
Kendi yorumunda kendini çürütmüşsün. Yorumunun sonlarına bakarsak bir erkeğin parasının olduğunu görmek maskülenlik olabilir. Şimdi seni eski Rönesans zamanlarına ya da en basitinden günümüzdeki Afrika ülkelerine götüreyim. İkisinde de ortak olan şey şu: halk arasında fakirlik yaygın. Çoğu kişi yemeğe para bulamıyor. Mesela Rönesans döneminde kilolu olmak yemek yemeğe paranın olduğunu ve paranın olduğunu gösterirdi. En başta para=maskülenlik eşitliğini sen kurduğun için evet kilolu olmak gayet de maskülenlik olabilirdi. Günümüzde fit olmak maskülenlik ile bağdaşabilir ama zaman/konuma göre değişir bu durum. Rönesans zamanında erkeklerin gym bro olduğunu düşünmüyorum, o dönem yüksek ihtimalle halk zayıf ve sıska, kraliyet mensupları kilolu idi. Tarlada çalışan çiftçinin varsa kası vardı hatta. Böyle bir dönemde daha fit ve kaslı erkek yaygın değilken bu dönemde fit ve kaslı olmak nasıl maskülen sayılsın? Veya şu anda Afrika’da yaşayan insanlar sence gym bro olabilirler mi? Kenya’da insanlar Amerikan podyumlarını izlediklerinde oradaki fit ve zayıf kadınları beğenmiyorlar mesela, bunun üzerine konuşan bir sürü Kenya’lı insan gördüm internette. Çünkü onların gözünde halen daha yemek ulaşılması zor ve yemeğe ulaşan kişi zengin. Tombul biri onların gözünde bir modelden daha fazla yiyor yani daha zengin. Dönemsel ve coğrafi olarak bakman lazım. Aynı zamanda bana Rönesans döneminde spor yapıp kaslı olanların daha maskülen/çekici gözüktüğünü gösteren birkaç makale veya yazı atarsan çok sevinirim çünkü yorumunda bunu çok kesin bir dille yazmışsın.
abi kadınlarla konuşamıyorum neden olabilir
kilolu almak batıda da saygı göstergesidir ispanya ve italya gibi ülkelerde bu böyledir anime ppli çocukların yorumlarına bakıp umarım video çekmeyi bırakmazsın.
Benim ışığım alayının karanlığını aydınlatır. O yüzden devam, bir şeyler öğrenirler inş.
sdafwasdfasdgf ayn knk :D
Öyle saygıyı...Batılıların ciddi kısmı obez zaten,daha ne kadar saygı göstersinler Allah aşkına :D
Abi bu kadar kolay değil işte
Kolay brom halledicez