Selam Erhan Hocam, Gunahlar sıfırlanmaz, büyük küçük her yaptığınızın karşılığını göreceksiniz diyorsunuz. Oysa ayetler oyle söylemiyor: Nisa 48. ve 116. ayetler şu hükmü tekrarlıyor: "Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında hak edeni bağışlar." Yani hak eden kimsenin Allah geçmiş günahlarını bağışlayabilir şirk dışında. Ayrıca, Yüce Allah çok sayıda ayette tevbe edenlerin günahlarını bağışlayacagını bildiriyor. O ayetlerden biri de Araf 153: "Kötülük yapıp, arkasından tevbe edip, iman edenler için kuşkusuz Rabb'in bundan sonra Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.". Allah'ın bağışlayabilecegini ve tevbeleri kabul eden olduğuyla ilgili ayetleri dikkate aldığımızda ,hesap gününde büyük küçük her yaptığımızın karşılığını göreceğimiz söyleminin dogru olmadığı çok açık tır. Burada şu ayetler konuyu açıklar: Kamer 53: Ve küçük büyük her şey yazılmıştır. Kehf 49: Ve kitap ortaya kondu. O zaman suçluların onda olanlardan ürperdiklerini görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitap ki, büyük-küçük saymadık hiçbir şey bırakmamış." derler. Yaptıkları her şeyi hazır buldular. Senin Rabb'in, hiç kimseye haksızlık yapmaz. Yani, büyük küçük her yaptığımızı amel defterimizde kayıtlı olduğunu göreceğiz. Ancak, Allah şirke girmeyenlerin tevbe edenlerin dildeklerinin günahlarını bağışlayabilir, her günahımızın bedelini odemeyeceğiz.
İyide sorunuzu cevabını zaten kendiniz vermişsiniz! “Bu nasıl bir kitap ki büyük-küçük hiç bir şey bırakmamış” Demekki hesap günü eksiksiz olarak hesaba çekileceğiz, şayet sevap günaha galebe çalarsa elbette Rabbimiz affedecektir. Zira sizin düşüncenize göre, sebepsiz insan öldürende, çocuğa cinsel istismarda bulunanda vs. kısacası ŞİRK dışında kalan tüm günahların tevbe ile affedilmesi durumu çıkıyor ortaya..
Hocam, Hac analizlerinize katılıyorum, ancak ''safa ve merve arasında gidip gelmek'' iki kayanın arasında anlamsızca gidip gelmek ya da koşmak değil. Safa: içe yönelik zihinsel arınma, zihinsel temizlik için sorgulama ve muhakeme ile sükunete geçmektir. Merve: Yardım etmek, koşulsuz, karşılıksız yardımda bulunmak, gönüllü çalışmaktır. Hac da vahiy eğitim öğretiminden sonra, istersen kendini içe yönelik sorgulamalarla muhakeme ederek, zihinsel arınmaya, sükunete geçersin. İstersen, orada bulunan hasta, yaşlı kişilere yardım edersin veya yemek, su dağıtımı için gönüllü çalışırsın, iyilik yaparsın. Rabbimiz, bu ikisi arasında gidip gelebilirsiniz'' diyor ve ayetin devamında 'Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa! Şüphesiz Allah kabul eder'' diye bildiriyor. İyilik, iki kayanın arasında anlamsızca koşuşturmanın neresinde?
Selam Erhan Hocam, Kurban sadece hacda farzdır dediniz. Peki Hac Suresi 34. Ayet: "Biz her ümmete kurban kesmeyi gerekli kıldık* ki kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar!" emri hacca giden gitmeyen bütün Müslümanlar için kurban kesmenin farz olduğunu söylemiyor mu?
Ayetin doğru çevirisi şöyle: 22:34. Rızık olarak verilen hayvanların üzerine Allah’ın adını anmaları için bütün ümmetlere mensek1 tayin ettik. Sizin ilahınız bir tek ilahtır. Artık yalnızca ona teslim olun. Samimi insanları haberdar et. 1- Kurban ve kurban kesme ile ilgili kurallar. Nusuk, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan her şeydir.
Tesekkur ederim Erhan bey.
Ben de size çok teşekkür ediyorum.
Selam Erhan Hocam,
Gunahlar sıfırlanmaz, büyük küçük her yaptığınızın karşılığını göreceksiniz diyorsunuz.
Oysa ayetler oyle söylemiyor: Nisa 48. ve 116. ayetler şu hükmü tekrarlıyor: "Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında hak edeni bağışlar."
Yani hak eden kimsenin Allah geçmiş günahlarını bağışlayabilir şirk dışında.
Ayrıca, Yüce Allah çok sayıda ayette tevbe edenlerin günahlarını bağışlayacagını bildiriyor.
O ayetlerden biri de Araf 153: "Kötülük yapıp, arkasından tevbe edip, iman edenler için kuşkusuz Rabb'in bundan sonra Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.".
Allah'ın bağışlayabilecegini ve tevbeleri kabul eden olduğuyla ilgili ayetleri dikkate aldığımızda ,hesap gününde büyük küçük her yaptığımızın karşılığını göreceğimiz söyleminin dogru olmadığı çok açık tır.
Burada şu ayetler konuyu açıklar:
Kamer 53: Ve küçük büyük her şey yazılmıştır.
Kehf 49: Ve kitap ortaya kondu. O zaman suçluların onda olanlardan ürperdiklerini görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitap ki, büyük-küçük saymadık hiçbir şey bırakmamış." derler. Yaptıkları her şeyi hazır buldular. Senin Rabb'in, hiç kimseye haksızlık yapmaz.
Yani, büyük küçük her yaptığımızı amel defterimizde kayıtlı olduğunu göreceğiz. Ancak, Allah şirke girmeyenlerin tevbe edenlerin dildeklerinin günahlarını bağışlayabilir, her günahımızın bedelini odemeyeceğiz.
İyide sorunuzu cevabını zaten kendiniz vermişsiniz! “Bu nasıl bir kitap ki büyük-küçük hiç bir şey bırakmamış” Demekki hesap günü eksiksiz olarak hesaba çekileceğiz, şayet sevap günaha galebe çalarsa elbette Rabbimiz affedecektir. Zira sizin düşüncenize göre, sebepsiz insan öldürende, çocuğa cinsel istismarda bulunanda vs. kısacası ŞİRK dışında kalan tüm günahların tevbe ile affedilmesi durumu çıkıyor ortaya..
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Teşekkür ediyorum.
@@erhanaktasbirr 🙏❤️🌹
Hocam, Hac analizlerinize katılıyorum, ancak ''safa ve merve arasında gidip gelmek'' iki kayanın arasında anlamsızca gidip gelmek ya da koşmak değil.
Safa: içe yönelik zihinsel arınma, zihinsel temizlik için sorgulama ve muhakeme ile sükunete geçmektir.
Merve: Yardım etmek, koşulsuz, karşılıksız yardımda bulunmak, gönüllü çalışmaktır.
Hac da vahiy eğitim öğretiminden sonra, istersen kendini içe yönelik sorgulamalarla muhakeme ederek, zihinsel arınmaya, sükunete geçersin.
İstersen, orada bulunan hasta, yaşlı kişilere yardım edersin veya yemek, su dağıtımı için gönüllü çalışırsın, iyilik yaparsın.
Rabbimiz, bu ikisi arasında gidip gelebilirsiniz'' diyor ve ayetin devamında 'Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa! Şüphesiz Allah kabul eder'' diye bildiriyor.
İyilik, iki kayanın arasında anlamsızca koşuşturmanın neresinde?
Selam Erhan Hocam,
Kurban sadece hacda farzdır dediniz. Peki Hac Suresi 34. Ayet:
"Biz her ümmete kurban kesmeyi gerekli kıldık* ki kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar!"
emri hacca giden gitmeyen bütün Müslümanlar için kurban kesmenin farz olduğunu söylemiyor mu?
Ayetin doğru çevirisi şöyle: 22:34. Rızık olarak verilen hayvanların üzerine Allah’ın adını anmaları için bütün ümmetlere mensek1 tayin ettik. Sizin ilahınız bir tek ilahtır. Artık yalnızca ona teslim olun. Samimi insanları haberdar et.
1- Kurban ve kurban kesme ile ilgili kurallar. Nusuk, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan her şeydir.
Bu çeviri de aynı sonuca çıkmıyor mu?
Hayır amacın gerçekleştirmiyor
hacc ibadetini Adem'e dayandırmanızın delili nedir ?
İlahi vahyin ibadet olarak belirlediklerinin tamamı Adem Nebi ile başladığına inanıyorum. Kur'an'dan çıkarımım budur.
Hacc Ramazan ayı gibi her sene gücümüz yettiği kadar yapılması farz mıdır? Şayet ömür boyu bir kez yapmaktır diyorsanız deliliniz nedir selam.