Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza"sı: Suçun ve Cezanın Arkeolojisi
HTML-код
- Опубликовано: 29 сен 2024
- #Dostoyevski #suçveceza #raskolnikov #yeraltındannotlar
Dostoyevski, Suç ve Ceza, roman, raskolnikov, kitapyorumu, dostoyrvski suc ve ceza inceleme, suç ve ceza analiz, suç ve ceza özet
Bugüne kadar suç ve ceza ile ilgili dinlediğim en iyi çıkarsamalar. Aklınıza ve emeğinize sağlık...
Cok teşekkür ederim güzel sözleriniz için. Selamlar.
harika çıkarımlar birleşimler... varolun
Çok teşekkür ederim ilginize.
merhabalar, 9:21 de yaptığınız alıntının sayfa sayısını öğrenebilir miyim ?
cok guzel kanal iştahla edebiyat okumak ıstıyorum
Çok teşekkür ederim. 😊
@@ozansezer1093 oğuz Atay lütfen
@@skidrowbest2496 elbette Oğuz Atay da planlarım arasında.
çok güzel yorumlamışsınız teşekkürler
Ben teşekkür ederim ilginize.
Okumadığım kitaplara sayenizde çok iyi hazırlanıyorum. Ayrıca okuduğum kitaplar ve yazarlar hakkında da ekstra bilgi sahibi oluyorum. 🙂👍
emeğinize sağlık, ustaca hazırlanmış bir yayın olmuş.
elinize sağlık 🙏
Teşekkür ederim.
Uzun yolda dinliyorum videolarınizi çok iyi yol arkadaşınız 🙏ve ufkumu genişleten çıkarımlar için teşekkürler
Çok teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim.Şahane bir anlatım. Çok faydalandım. Emeğinize sağlık. Devam edin lütfen
Çok teşekkür ederim ilginize. 😊
Çok güzel bir değerlendirme olmuş. Emeklerinize sağlık. Teşekkürler 🌻
Ben teşekkür ederim. Sağ olun.
Hocam bu kitap hakkında izlediğim en besleyici videolardan biri oldu bu, emeğiniz için teşekkürler. Eğer izniniz olursa yazdığım ufak incelemeyi sizle paylaşmak isterim. Yorumunuzu merak ediyorum.
Teşekkür ederim. Elbette paylaşabilirsiniz.
@@ozansezer1093 Raskolnikov insanları ikiye ayırır: Söyleyeceği bir şeyi olanlar ve diğerleri, yani sıradan olanlar. Kendini ise söyleyeceği bir şeyi olan sınıfına, kısacası üst insan tarafında sayar. Fakat bilindiği üzere bir öğrencidir ve fakirdir. Keza ailesinin durumu da pek iç açıcı değildir. Annesinden gelen mektupta bahsedildiği üzere kardeşi Dunya kendini feda ederek Lujin adındaki kişiyle evlenmek ister. Raskolinkov”un kafasında tasarladığı cinayetin kesinleşmesini sağlayan bu olaydır, ayrıca Sonya'nın hayata karşı tutunmak için yaptığı iş de bu düşünceyi pekiştiren olaylar arasındadır. Zira Kocakarı insanların eşyalarını rehin alır ve bundan epey para kazanırdı, diğerleri ise sefalet içinde yaşardı.
İnsan kendi zihninde bir fantezi yaratır ve bunu da öznel yahut nesnel ahlaka dayandırarak meşruiyet kazandırır. Sonrasında ise bu doğrultuda eylemlerini sergiler.
Raskolnikov”un fantezisi değerli, üst bir insan olabilmektir, bir ideali vardır. Bunu da yarattığı ahlak yargısıyla( Koca karının ölümü ve ardından sağlanılacak avantajlar vs.) meşruiyet kazandırır. Bu koyduğu ilke diğerlerine karşı bir tepkidir. Kitapta yer yer Napolyon örneği geçer ve bazı insanların suç işlemesine rağmen sahip oldukları başarı nedeniyle alkışlandıklarından bahsedilir.
Ve cinayeti gerçekleştirmeye gider. Fakat işler istenildiği gibi gitmez. Talih o ki, kocakarının üvey kız kardeşi de arada kaynar. Ayrıca zor bela oradan ayrılır. Kıssadan hisse Raskolnikov başarısız olur.
Bundan sonra çektiği tüm sıkıntılar, ıstıraplar, sarsıcı hâller, bir vicdan azabından çok, başaramamanın verdiği acılardır(Çünkü diğerleri başarmıştı fakat o başaramamıştır.
Sorgu yargıcı Raskolnikov”u iyi analiz etmiştir ve onla alay edip parmağında oynatmaktadır. Raskolnikov ise buna karşın pek direnç gösteremez ve bir başarısızlık daha elde eder. Başarısızlıkları sadece bunlarla sınırlı değildir. Ardı ardına gelen diğer başarısızlıklar da söz konusu olunca Raskolnikov aslında bir hiç olduğunu bir bit bile olamadığının idrakına varır. Bu, Raskolnikov”un yıkımıdır. O ki üst bir insan, yüce fikirleri ve idealleri olan bir insan olarak görür kendini ama uzaktan yakından bir ilgisi kalmamıştır bu durumda. Hiçbir şey başaramamıştır. Kitabın başından sonuna kadar arada kalmış bir ruh hâliyle devam eder. Zaman zaman iyi şeyler yapar zaman zaman da anlaşılmaz, tuhaf şeyler.
Uzun lafın kısası onu bu denli sarsan başarısızlıktan belki de kurtulmanın tek bir yolu vardır. O da teslim olmaktır. Ve raskolnikov teslim olarak ilk kez başarılır olur. Belki de olmaz.
Tatsız bir olay adlı öyküde Dostoyevski, kendi düşüncelerini değerli zanneden ve bunda da hak görüp diğer insanlara açmayan kalkışan bir karakterin hikayesini anlatır. Ve bu hikaye gülünç ve acınası bir şekilde sonlanır. Belki de ufaktan da olsa Raskolnikov'un trajedisi de buna benzerdir.
Başka bir açıdan ve sözden yola çıkarak bakarsak;
Dostoyevski ''Tanrı yoksa, her şey mübahtır'' der. Buradaki Tanrı kavramı sadece yaratıcılık eylemiyle sınırlı değildir. Başka anlamlara da gelmektedir.
Tanrı aynı zamanda yasadır, kuraldır, sınırdır, düzenleyendir. Böylece Tanrı yoksa, hiçbir ilkeye, ahlaka dayanmak zorunda değilizdir. Raskolnikov ise tanrıya inanmaz. Bu sebepten diğer üst(!) insanların yasa kurma, ahlaki yargı belirtme hakkı varsa onun da buna hakkı vardır, ve kurar da.
Yukarıda da bahsettiğim üzere insan zihninde bir fantezi kurar ve bunu da belirlenmiş yahut belirlediği ahlâki ilkelere dayatarak fantezisine meşruiyet kazandırır. Haklı olduğunu düşünen insan ise birçok şeyi yapabilir ve sonucunda vicdan azabı da duymama olasılığı vardır. Çünkü her şeyi bir şekilde yasaya uydurabilmeyi başardığını zanneder. Doğru veyahut yanlış, bu bilinmez.
@@destinyisall506 Sondan bir önceki paragraf son derece onemli. Çünkü Raskolnikov adaletin olmadığı bir dünyada (Nietszche'nin ifadesiyle "Tanrı'nın Öldüğü" bir dünyada) kendisinin de bir nevi adalet yapıcı olabileceğini söylüyor. Bu, bir fantazi mi bilemiyorum. Belki de insanın iradesiyle gerçekliği aşabileceği ya da kural koyucu olabileceğine dair varoluşsal bir çıkış. Ama son derece önemli.
Elinize sağlık. :))
Teşekkür ederim ilginize.