✰ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟 ✰ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟 ✒️ 𝐴𝑟𝑘𝑎𝑑𝑎𝑠̧𝑙𝑎𝑟𝚤𝑛𝚤𝑧 𝑎𝑠̧𝚤𝑘 𝑜𝑙𝑑𝑢𝑔̆𝑢𝑛 𝑎𝑑𝑎𝑚𝑙𝑎 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑙𝑒𝑠̧𝑡𝑖𝑟𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑐̧𝑖𝑛 𝑐̧𝑜̈𝑝𝑐̧𝑎𝑡𝑎𝑛𝑙𝚤𝑘 𝑦𝑎𝑝𝑎𝑟𝑙𝑎𝑟 ✰✰✰ ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 24 ☘︎ 𝐽𝑢𝑛𝑔 𝐻𝑒𝑒𝑗𝑖𝑛 ~ 23 🧸 𝐼𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟, 𝑏𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒... 🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟... 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: 𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎𝜾: ~Uzun ve zor bir yolculuğun ardından sonunda dağ evine varmıştık. Taerin'le ben arabadan inip elimizdeki anahtarla eve doğru koştuk. Erkeklerin arkamızdan güldüğünü duyuyorduk. Kapıyı açmış ve içeri geçmiştik. Ev epey soğuktu. Taehyung ve Jungkook da ellerindeki valizlerle içeri girip kapıyı kapattılar. Valizleri bir kenara bırakarak yanımıza geldiler.~ ( pin.it/oeee7rhFQ ) Tae: Ev çok soğuk. Ben gidip merkezi ısıtmayı açayım. Taerin: Tamam. O zaman biz de aldıklarımızı dolaplara yerleştirelim Heejin-ah. "Olur. Hadi." JK: Ben de valizleri odalara yerleştireyim. Taerin/Heejin: Tamam. ~Taerin ve ben, Taehyung ve Jungkook'un yere bıraktığı poşetleri alıp yerleştirmek için mutfağa doğru ilerledik. Hepsini tezgaha dizerek işe koyulmaya başladık.~ ... ~Marketten aldıklarımızı yerleştirdikten sonra yemek yapmaya koyulmuştuk. Birazını pişirmiştik bile. Taehyung ve Jungkook da evin tozlu kısımlarını temizleyip odaları düzenliyorlardı. Elimdeki son kimbapı da yaptıktan sonra onu da diğerlerinin yanına tabağa göndermiştim. Taerin yaptığı tteokbokkinin altını söndürmüş servis tabağına boşaltmaya başlamıştı. Kısa sürede bir çok çeşit yemek yapmıştık aslında. Zaten ikimizin de eli hızlı olduğundan neredeyse iki buçuk saate çoğu yemeği kolaylıkla yapabilmiştik. Jjajangbap, Kore usulü meyve salatası, Tavuk salatası ve dana etli sebze çorbası bile yapmıştık. Ve bunların hepsi sadece iki buçuk saate hazır olmuştu. Artık sofrayı kurmaya başlaya bilirdik. Dolaptan dört tane tabak, çatal, kaşık ve bardak alıp tepsiye koydum ve salona doğru ilerlemeye başladım. Tepsiyi masaya koyup tabakları dizecekken arkamdan Taehyung'un sesini duymamla ona doğru döndüm. Gülümseyerek yanıma geliyordu. Ben de ona karşı gülümsemeden edemedim.~ Tae: Yardım edeyim sana. "Aslında pek bir şey yok. Yaparım ben. Sen istersen dinlen." Tae: Yorgun değilim. Sana yardım etmek istiyorum. "Uzun bir süre boyunca araba kullandın. Yorgunsun." Tae: Merak etme. Ben iyiyim. İzin ver sana yardım edeyim, hm? "Oh, peki. Sen öyle diyorsan. Teşekkür ederim." Tae: Bir şey değil. "Ben mutfaktan yemekleri getireyim." Tae: Tamam. ~Derin bir nefes alarak hızlı adımlarla mutfağa adımladım. Elimi, sanki sakinleşmesine yardım edecekmiş gibi kalbimin üzerine koydum. Tanrım çok hızlı atıyordu. Taehyung'la girdiğim her küçük diyologta kendimi kontrol edemiyordum. Bir gün ona herşeyi itiraf etmekten çok korkuyordum. Biraz sakinleştiğimi düşünüp sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım. Karşımda bana şaşkın bir şekilde bakan Jungkook ve Taerin ikilisini görmeyi beklemiyordum. Taerin'in şaşırmış surat ifadesi yavaş-yavaş sırıtmaya dönüşüyordu. Bu sırıtmayı çok iyi tanıyordum. Yine bir ima gelecekti...~ Taerin: Elinin kalbinin üzerinde olması, hızlı-hızlı nefes alıp-vermen ve gözlerinin sımsıkı kapalı olupta farketmeden gülümsemen içerde birşeylerin olduğunun kanıtı. Yanılıyormuyum? "Ş-şey...Neyi ima etmeye ç-çalışıyorsun Taerin-ah? Tanrı aşkına! İçerde ne olabilirki? Yanılıyorsun." Taerin: İkizimle aranızda bir şey mi var? "Ne?! Saçmalama Taerin. Tabiiki hayır. Bu mümkün değil. Yani olamaz. Yok öyle bir şey." Taerin: Ben buralardan aşk kokusu aldım sevgilim. Sen aldın mı? JK: Aldım, aldım. Buralar fena halde aşk koktu bebeğim. "Saçmalıyorsunuz. Kesin artık. Hadi yemekleri içeri götürelim de yemeğe başlayalım. Acıktım ben." JK: Evin her yerinden yemek değil de, aşk kokusu gelmesi bir harika. Tae: Neyden bahsediyorsunuz? "Oh...şey. Hiçbir şey Taehyung. Her zamanki Jungkook ve Taerin. Hadi biz yemekleri içeri götürelim." Tae: Ah, tamam. Jungkook içkileri getirmeyi unutma. JK: Tamam, getiriyorum. ~Ben, Taehyung ve Taerin elimizdeki yemeklerle salona gelmiş hepsini masaya yerleştirdikten sonra oturmuştuk. Biraz sonra Jungkook da elindeki bira ve soju şişeleriyle gelerek o da Taehyung'un yanına oturmuştu. Hepimiz aç olduğumuz için hemen yemeklere gömülmüştük bile.~ ... Yemeklerimizi güzelce yemiş, fazlaca bira ve soju içmiştik. Jungkook ve Taerin fazla sarhoş oldukları için masada sızıp kalmışlardı. Ben de fazla sarhoş olmasam da üstümde sersemlik vardı. Başım dönüyordu ve buna rağmen içmeyi durdurmuyordum. Nedense bu gece sabaha kadar içmek istiyordum. Taehyung da benimle aynı vaziyetteydi. O da hala içmeye devam ediyordu. Ama benim kadar sarhoş değildi. Hiçbir şey demeden masadan ayağa kalkıp yavaş adımlarla balkona çıktı. Ordaki minderin üzerine oturduğunu görmüştüm. Ben de yanına gitmek için zorla ayağa kalkmış ve paytak adımlarla balkona doğru gitmeye başladım. Yanına vardığımda ben de kendimi Taehyung'un yanına atmıştım. Minder büyük olduğundan ikimiz de sığıyorduk. Başımı Taehyung'a doğru çevirdiğimde gökyüzüne baktığını görmüştüm. Yıldızlara bakamazdı. Çünkü yıldız yoktu. Dalmıştı sanırım. Bir şey düşünüyordu. Aklını okuyup ne düşündüğünü öğrenmek isterdim. Ama ne yazık ki, böyle bir gücüm yok.~ "Taehyung..." Tae: Hmm? "Ne...düşünüyorsun?" Tae: Sanırım...seni. "Ne?" Tae: 2 günde hislerim değişti. Ne hisettiğimi kendim bile bilmiyorum. Kafam çok...karışık. Sanki bir şeyi farkettim ondan ayrıldıktan sonra... "Neyi...farkettin?" Tae: Ben gerçekten de yanlış kadına aşık olmuşum Heejin-ah. "Boş ver. Unutursun. Onun için üzülmene değmez. Elbet bir gün yine aşık olacaksın." Tae: Kimseye güvenemem, bir daha aşık olamam demiştim ya...Hmm...yanlış demişim. Yanlış düşünmüşüm. Güvendiğim ve çok sevdiğim biri var. "Ahahaha...kim bu şanslı kız, hm?" Tae: O şanslı mı? "Tabiiki de...Senin gibi bir adam ona güveniyor ve çok seviyor. Daha ne isteye bilir ki?" Tae: Aslında bunca zamandır ona aşık olduğumu ve bunu o aptal kadından ayrıldıktan sonra farkettiğimi söylesem, çok mu...saçmalamış olurum? "Bence saçmalık değildir. Kafan karışık olduğu için olabilirdi. Bunun için geç farketmişsindir." Tae: Olabilir... Ona söylesem...kabul etmeyeceğinden korkuyorum. "Sen söylesene bir...kim o? Hm? Belki ben sana yardım edebilirim." Tae: O kadın tam yanımda oturuyor ve ben onu manzara niyetine seyrediyorum.
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1 ~Refleks olarak başımı çevirip Taehyung'a baktım. Onun da bana baktığını görünce çok heyecanlanmıştım. Fazla yakıntık. Bir-birimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Utanmıştım...Taehyung'un bana biraz daha yaklaşmaya başlamasıyla gözlerimi kapattım istemsizce. Dudaklarımda hisettiğim dudaklarla kalbimin ritminin bozulduğunu hissetmiştim. Taehyung beni öpüyordu...Bir rüya olmalıydı Tanrım...Ya da sarhoş olduğum için hayal görüyordum. Beni öpen Taehyung değil, onu hayaliydi. Evet...Başka açıklaması olamazdı. Dudaklarımı sertçe öpen dudaklarla düşüncelerimden ayrıldım ve gerçekliğe döndüm. Hızlıca Taehyung'dan ayrılarak ne yaptığımızı sorgulamaya başladım. Gerçekti...Bu Taehyung'du. Onun hayali değil. Taehyung beni tekrar öpecekken ellerimi göğsüne koyarak ona engel oldum.~ "B-bu...yaptığımız y-yanlış Taehyung." Tae: Biz hiç bir yanlış yapmıyoruz. "Yapıyoruz Taehyung. Sarhoşsun ve ne yaptığının farkında değilsin." Tae: Heejin-ah-... "İyi geceler Taehyung." ~Konuşmasına izin vermeden yanından kalkıp içeri geçtim. Hızlı adımlarla merdivenlerden çıkarak hemen odama girip kapıyı kitledim. Üzerimi değişmeden yatağa attım kendimi. Elimi istemsizce dudaklarıma getirdim. Aşık olduğum adam beni öpmüştü. İnanamıyordum buna. Bunun hep mümkünsüz olduğunu düşünürdüm. Ama gerçekti...Ne yapacaktım? Nasıl yapacaktım? En önemlisi, Taehyung beni neden öpmüştü? Bana karşı hissleri mi vardı yoksa? Ah, hayır! Bu mümkün değil. Sevgilisinden daha dün ayrıldı. Bunun olması imkansız. Sanırım ben gerçekten de hayal görüyordum. Tavan, ne yapmalıyım? Ahh..ne yapıyorum ben. Deliriyormuydum ne? Uyusam iyi olacaktı. Yarın hiçbir şey hatırlamak istemiyordum. Umarım hatırlamam...~ ... 𝑌𝑎𝑟𝚤𝑛: 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 ~Gözümü başımın şiddetli bir şekilde ağrımasıyla açmıştım. Tanrım! Bu nasıl ağrıydı böyle? Yerimde gerildim ve elimi komodinin üzerindeki telefonuma uzattım. Saati görmemle gözlerim irice açıldı. Olamaz! Ben bu kadar çok mu uyumuştum? Saat neredeyse öğlene geliyordu. Yataktan kalkarak banyoya doğru ilerledim. Suyu açıp yüzüme su çarptım. Aklımda gelen anılarla şaşkınlık içinde aynada kendime bakarak dudaklarıma dokundum.~ " Olamaz. Ne yapmıştım ben..." ... ~Salona inmiş diğerlerinin uyanıp-uyanmadığına bakınmıştım. Taerin ve Jungkook akşam içtikleri soju ve biralar yüzünden masada öylece sızıp kalmışlardı. Başımın ağrısına daha fazla dayanamayacağım için hemen mutfağa ilerledim ve ilaç bulma umuduyla dolapları karıştırmaya başladım. Sonunda ağrı kesici bir ilaç bulduğumda bir bardak su yardımıyla içtim. Arkamı dönüp mutfaktan çıkacakken karşımda aniden beliren Heejin beni korkutmuştu.~ "Oh...Heejin-ah. G-günaydın." Heejin: G-günaydın. "Şey...iyi uyudun mu?" Heejin: E-evet... "Ah...Heejin..Ben...Dün için özür dilerim." Heejin: Ha? Ne? Oh...evet. D-dün...Sorun d-değil. "Şey...sarhoştum. Yani ne yaptığımı bilmiyordum." Heejin: Sorun değil. Ben de sarhoştum zaten. Sana engel olamadım. "Oh, peki. O zaman şey yapalım. Ben Taerin'le Jungkook'u uyandırayım o zaman." Heejin: Tamam. Ben de kahvaltı için bir şeyler hazırlayayım. "Tamam." ~Mutfaktan çıkarak hemen salona geldim. Fazlasıyla gerilmiştim. Neden böyle olmuştum hiçbir anlam veremiyordum. Ben Heejin'i neden öpmüştüm? Bunu yapmamın sebebi neydi? Ben sarhoş olsam bile asla bunu yapacak biri değilimdir. Sarhoşken bile ne yapacağımı ve nasıl davranacağımı bilirim. Ama dün gece Heejin'i pat diye öpmem de neyin nesiydi? Aklıma gelen konuşmalarla yerin dibine girmek istemiştim. Neler söylemiştim öyle? Bunları nasıl söyleye bilmiştim? En önemlisi neden ve nasıl kurmuştum bu cümleleri? Bana neler oluyordu Tanrım? Fazla kurcalamayarak Taerin ve Jungkook'a doğru ilerledim. Onları uyandırdıktan sonra iyice kendime gelip Jungkook'la bu konuyu konuşacaktım.~ ... JK: NE?! "Ne bağırıyorsun ahmak?! Kızlar duyacak!" JK: Sevmiyormuşsun onu aptal! Neden birlikteydiniz o zaman?! Ayrılsaydın ya! "Kafam karışıktı Jungkook. Ne yapacağımı bilmiyordum. Belki düzelir diye akışına bıraktım. Ama herşey daha da kötüye gitti. Sevgilinden ayrıldıktan sonraki gün bir kıza aşık olduğunu farketmenin yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum. Ne yapabilirim? Nasıl yapabilirim? Bunu altından nasıl kalkarım Jungkook?" JK: Sakin ol. Bak, eğer o kızı seviyor olsaydın gece-gündüz acı çekerdin, depresyona girerdin, sürekli onu düşünürdün, değil mi? "Sanırım, evet..." JK: O zaman hiç bir sorun yok. O kız seni aldattı. Ve ihanetin affı yoktur. Heleki bu ihanet sana yapılmışsa, o insanı hayatından çıkarmak ve unutmak kolaydır senin için. "Heejin peki? Ona nasıl açıklarım? Kabul eder mi? En önemlisi, sevgilinden ayrıldığının sabahı bunu nasıl yaparsın demez mi? Onun gözünde kötü biri olmak istemiyorum." JK: Aptalsın Taehyung! Aptal! Bunca yıldır gözünün önünde olanları görmedin. Bir sürtüğün peşinden koştun. Sana gerçekten aşık olan, değer veren kadını görmedin! "S-sen...neler söylüyorsun?" JK: Ahh! Heejin sana aşık aptal! 2 yıldır sana olan aşkını kalbine gömüp yaşıyor kız. Sırf sen mutlu ol diye. Seni çok seviyor...Sen ona açılırsan kabul eder. Sana karşılık verir. "A-ama..." JK: Bak. Hazır sen de ona karşı bir şeyler hissettiğini düşünmüşken ona açıl. Yujun meselesini de kafana takma. Bitti artık o. Sen başından beri Heejin'le olmalıydın. "Yapamam..." JK: Neden?! "Ben...hisslerim olduğunu söyledim ama, emin değilim." JK: Ne demek emin değilim? Dün gece söylemişsin ya! Yujundan ayrıldıktan sonra hisslerin aniden ortaya çıktı. Bu normal mi? Dur...Sakın bana Heejin seninle yakından ilgilendi diye ona karşı sempati duyduğunu söyleme! "Tabiiki hayır! Yujun'la sevgili olduğumuzda bile biz zaten Heejin'le yakındık. Ama tabii arkadaş olarak. Onu çok seviyorum, o benim için çok değerli. Yujun'dan ayrıldıktan sonra ona aşık olduğumu farkettim. Ben ona aşıkmışım. Ama emin değilim Jungkook. Ya hisslerimde yanılıyorsam? Heejin'i hayal kırıklığına uğratmaktan, onun güvenini sarsmaktan korkuyorum." JK: Taehyung ne konuştuğunu bilmiyorsun. Bir taraftan ona aşık olduğunu söylüyorsun, diğer taraftan hisslerimden emin değilim diyorsun. Kafan gerçekten de çok karışık Taehyung. Bunu aşabilirsin. Ona herşeyi söyle. Birlikte iki arkadaş gibi değil de, iki aşık gibi vakit geçirin. Göreceksin bak...ona karşı olan hisslerin güçlenecek, kafa karışıklığın da gidecek. "Ben...bilmiyorum Jungkook. Kendime zaman vermek istiyorum. Kendimden ve hisslerimden emin olmak istiyorum." JK: Ahh, tamam. Sen nasıl istiyorsan öyle yap. Çok fazla düşünüp kendini yorma ama. "Merak etme. İyi olacağım." ... Taerin: Cidden tam bir aptal aşıksın Heejin-ah. "Taerin-ah..." Taerin: Ne? Yanlış mı söylüyorum? İkiniz de aptalsınız. Sen kardeşime ona aşık olduğunu vaktinde söyleseydin eğer, tüm bunlar olmazdı. "Ben nereden bileyim Taehyung'un başka bir kızı seveceğini?! Sen de bunu bilmiyorken ben nereden bilebilirdim?! İstermiydim böyle olsun?! İstermiydim aşık olduğum adamı gözümün önünde sevgilisiyle öpüşürken görmek?! 2 yıldır unutamadım onu! Aklımdan ve kalbimden çıkaramadım! Yapamadım! Ne hallere düştüğümden en iyi senin haberin vardı!" Taerin: Bebeğim...üzgünüm. Fazla ileri gittim. Böyle dolu olduğunu bilmiyordum. "Sorun değil. Ben...ah..dışarı çıkacağım. Kendime gelmek istiyorum." Taerin: Tamam...dikkat et. ~Hiçbir şey söylemeden oturduğum koltuktan ayağa kalkıp dış kapının önüne geldim. Portmantodaki montumu ve botlarımı alıp giyinerek dışarı çıktım. Kendimi iyi hissetmiyordum. Çok dolmuştum. Ağlamak istiyordum. Ama ağlayamıyordum. Bencilce davranamazdım. Taehyung'a gidip ona aşık olduğumu söyleseydim eğer, sevgilisinden ayrılmasını bekliyor olduğumu düşünebilirdi. Onun gözünde kötü biri olmak istemiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Nasıl davranacağımı kestiremiyordum. Sanırım en iyisi Taehyung'u unutmak olacaktı. 2 yıl içinde unutmam gerekti aslında. Ama ben onu kalbimde ve aklımda hep yaşatmayı seçmiştim.~ ...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 ~Jungkook'la konuştuktan sonra aşağıya salona indik. Taerin yalnız başına oturmuş bir şeyler düşünüyor gibiydi. Heejin neredeydi acaba?~ "Taerin?" Taerin: Oh, konuştunuz mu? JK: Evet. Heejin nerede? Sen neden yalnızsın? Taerin: Heejin'le konuşuyorduk ve o...patladı. Dışarı çıktı hava almak için. Kendini iyi hissetmiyordu. "Ne? Ona ne oldu? Ne konuştunuz?" Taerin: Ona..aşık bir aptal olduğunu söyledim. Ve sonra da patladı. Üstüne gittiğim için kendime kızıyorum. Delirdi kız sonunda. Ona baskı yapmam onu boğmuş olmalı. "İyi yaptın Taerin! Koskoca ormanda nereye gidebilirki?" JK: Sakin ol Taehyung. Ve abartma. Buraya ilk kez gelmiyoruz sonuçta. Her zamanki yere gitmiştir. Hadi biz de mont, eldiven ve botlarımızı giyerek dışarı çıkalım. Biraz çocuklaşmak hepimizie iyi gelecektir. Taerin: Kartopu oynamaya mı gidiyoruz?! JK: Evet sevgilim. Heejin için de eldiven al. Taerin: Tamam! Jk: Hadi Taehyung. Bir yerden başlamalısınız. "Haklısın." ... ~Kulübeye varınca Heejin'in kulübenin önünde oturduğunu gördüm. Aptal kız! Bu soğukta neden dışarda oturmuşki? Yanına vardığımızda elleriyle oynadığını ve bir şeyler düşündüğünü farkettim.~ "Heejin-ah?" Heejin: Taehyung? Taerin: Heejin-ah...özür dilerim. Çok üstüne geldim. Heejin: Sorun yok Taerin. Özür dilemene gerek yok. Taerin: Seni çok seviyorum Heejin-ah. Heejin: Ben de seni seviyorum Taerin-ah. Ama siz burada olduğumu nereden bildiniz? JK: Tahmin ettik. "İyimisin Heejin?" Heejin: İyiyim. JK: Şey...hadi ne duruyoruz? İçeri geçelim. Heejin: Eve dönsek daha iyi olmaz mı? Taerin: Hayır ya, biraz kulübede de vakit geçirelim. Sonra döneriz eve. "Ne yapacağız kulübede? Eve dönüp bir şeyler yapalım." JK: Hayır! Ben, son geldiğimizde buraya bir kaç oyun koymuştum. Onları oynarız. "Off, tamam. Siz ne istiyorsanız onu yapın. Çocuk gibisiniz ikiniz de." Taerin: Hadi artık girelim içeri. Üşüdüm. JK: Hadi sevgilim. ~Kulübenin kapısının önüne gelmiş yerdeki saksının altından anahtarı alarak kapıyı açmıştık. İçeri ilk önce ben ve Heejin geçmiştik. Jungkook ve Taerin'in de arkamızdan içeri girdiğini sanıyorduk ama, duyduğumuz sesle hemen arkamızı döndük. Hızlıca arkamı dönüp kapıyı kontrol ettiğimde Jungkook ve Taerin'in arkamızdan kapıyı kitlediklerini anlamıştım. Lanet olsun! Bunun Jungkook'un başının altından çıktığına emindim.~ Heejin: Taehyung? Ne oluyor? "Jungkook ve Taerin kapıyı kitledi." Heejin: Ne?! Ama neden? "Bilmiyorum." "Jungkook! Bu yaptığınız aptalca! Açın şu kapıyı!" JK: Hayır! Orada kalıp bir-birinizle konuşun ve anlaşın! Aranızdaki meseleyi çözmeden kapıyı açmayacağız! "Çocukluk yapıyorsunuz Jungkook!" Taerin: Asıl çocuk olan sizsiniz kardeşim! Hadi oturun ve konuşun. Bu işi halledeceğinize güveniyoruz! Fighting! "JUNGKOOK! TAERİN!" Heejin: Taehyung?! "Ah...çoktan gittiler sanırım." Heejin: Ne yapacağız? Bunu neden yaptılar? Hem ne işi? Ne meselesi? "Heejin-ah...ben...b-biliyorum..." Heejin: Neyi Taehyung? "Heejin...Jungkook söyledi." Heejin: Taehyung...açık konuş lütfen. "Senin bana aşık olduğunu biliyorum." Heejin: Ne? Neden yaptı bunu? Onlara güvenmiştim. Bana söz vermişlerdi. "Onlar söylemeseydi eğer, bana olan hisslerinden bahsetmeyecekmiydin?" Heejin: Tabiiki hayır. Bunu neden yapayım? "Neden yapmayasın? Neden yapmadın? Bunca sene neden bekledin?" Heejin: Taehyung! Senin aşık olduğun biri vardı! Sevgilin vardı! Ben yanına gelip sana yüzsüz gibi aşık olduğumu nasıl söylerdim? "Bunu hiç hissettirmedin. Nasıl başardın?" Heejin: Alışıktım. "Heejin..ben sana karşı hisslerim olduğunu farkettim. Ama bundan emin değilim. Yani kafam çok karışık. Yujundan ayrıldıktan sonra benimle ilgilenmen hoşuma gitti, evet. Ama sanki Yujun'a olan ilgim gerçek aşkı görmemi engellemiş gibiydi." Heejin: Taehyung, sen neden bahsediyorsun?! "Sana aşıkmıyım, değilmiyim bilmiyorum! Kafam çok karışık. Sana karşı hisslerim oluştu. Ama şuan hiçbirinden emin değilim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Dün gece söylediklerim de-..." Heejin: Dün gece söylediklerin de sarhoşluğun ve kafa karışıklığın yüzünden. Yujundan ayrıldıktan sonra ne hissettiğini kestiremiyorsun. Duyguların karışmış. Sen bana aşık değilsin Taehyung. Sen beni sevmiyorsun. Sen hala Yujun'a aşıksın. "Ben ona aşık falan değilim! Unutdum onu!" Heejin: Taehyung...bir insan sevdiği bir insanı nasıl bir gün içinde unutabilirki? Nasıl onu aklından ve kalbinden çıkarabilirsinki bu kadar kolaylıkla? "Demekki ona olan aşkım gerçek değilmiş. Demekki o benim için doğru kadın değilmiş." Heejin: Lütfen Taehyung. Sen daha ne hissettiğini bile bilmiyorsun. Dün gece söylediklerini hatırlıyorum. Sana şanslı kızın kim olduğunu sormuştum ve sen de o tam yanımda ve ben onu manzara niyetine seyrediyorum demiştin. Sen bana aşık değilsin Taehyung. Sen bana aşık değilsin! Kendini kandırma! Seninki sadece kafa karışıklığı! Ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmiyorsun! Nasıl haraket edeceğini, nasıl adım atacağını, ne yapman gerektiğini bilmiyorsun! Kendini ve beni kandırmayı bırak! Sevgilisinden daha dün ayrılan bir adamın kollarına koşacağımı mı sanıyorsun?! Sana olan aşkım hep kalbime gömülü olacak benim! "H-heejin-ah...beni dinle lütfen." Heejin: Daha fazla konuşmayalım Taehyung. Konuşmak istemiyorum. Söyleyeceklerimi söyledim. Meselenin hallolmasını mı istiyorlardı?! Halloldu! Şimdi ara onları ve buraya gelip bizi çıkarmalarını söyle. Daha fazla kapalı alanda kalamam. "T-tamam." ... ✰25 𝑔𝑢̈𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ ~Bugün 30 aralıktı. Benim doğum günümdü. İlk kez doğum günüme heyacanlı bir şekilde başlamamıştım. Kendimi artık bitmiş hissediyordum. Dağ evi seyahatimiz de kötü sonuçlanmıştı. Heejin'in o gün kulübeden aceleyle çıkmasının ardından biz de onun arkasından eve gitmiştik. Eve döndüğümüzde kıyafetlerini topladığını görmüştük. Gitmek istediğini söylediğinde bizim de burada kalmamızın bir anlamı olmadığı için biz de valizlerimizi toplamış ve şehre inmiştik. O günden sonra kendime zaman ayırıp ne hissettiğimi iyice düşünmüştüm. Hisslerimden emindim artık. Ben Heejin'e aşıktım. Heejin'e ne kadar söylemeye çalışsam da bana inanmıyordu. Sürekli kafamın karışık olduğunu ve ne hissettiğimi bilmediğimi söylüyordu. Ama ben hisslerimden emindim. Onu seviyordum. Ben Yujun'a aşık değilmişim. Bu gerçekten de bir kafa karışıklığıydı. Yujun'un bana olan ilgisi gerçek aşkı görmeme engel olmuştu. Ama artık onunla olmama hiçbir şey engel olamazdı. Bugün tekrar deneyecektim. Ne olursa olsun onun benim olmasını sağlayacaktım.~ ...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-3 𝐻𝑒𝑒𝑗𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛 ~Koltukta yanımda oturan Taerin'in saçma fikirlerine kulak asıyordum. Neymiş...bugün çok güzel olmalıymışım. Pastayı Taehyung'a doğru uzatırken gözlerinin kamaşmasını sağlayacakmışım. Bla bla bla...Yoruldum artık onların sürekli beni Taehyung'la birleştirmeye çalışmasından. Çabalarını anlıyordum. Mutlu olmamızı istiyorlardı. Ama ikimize de baskı yaparak bizi daha fazla boğuyorlardı. Tamam, Taehyung'a çok aşıktım, onu seviyordum. Onu istiyordum ama...bunu yapmam doğru olurmuydu? Ahh...hiçbir şey bilmiyorum. Kafam çok dolu. Taerin'in bana ayrı bir baskı yapması da geriyordu beni. Hala konuşuyordu. Onu dinlemediğimi farketmiyordu bile sevgili arkadaşım. Taehyung'un aksine Taerin fazla konuşkandı. Susmak bilmiyordu. Kafam şişmişti artık.~ Taerin: Hmm, siyah ya da böyle güzel ve kırmızı renkli bir elbise giyinmeni tavsiye ederim. Bordo da olur aslında. Siyah asil durur üzerinde. Ama kırmızı da aynı zamanda ateşli ve sexy görünmeni sağlar. Yoksa kırmızı-siyah bir elbise mi giyinmelisin? O nasıl olur acaba? İki renk aynı anda? Ahh, bebeğim. Tabiiki de sana her renk yakışır ama, kırmızı elbise üzerinde mükemmel ötesi görünür. Ya da açık kırmızı değil de, bordo daha iyi olur. Taehyung'un seni görünce kendinden geçmesi lazım çünkü. Çok heyecanlıyım. Hadi odana gidelim de sana bir elbise seçelim. Ya da alış-verişe çıkalım. Ne dersin? "SUS ARTIK TAERİN!" Taerin: H-heejin? "Kafam şişti! Bir susmadın!" Taerin: Ben sana burada yardım etmeye çalışıyorum aptal kız! "Ahh...özür dilerim Taerin. Sadece çok üstüme geliyorsunuz. Taehyung bir taraftan, sen ve Jungkook da diğer taraftan." Taerin: Bana bak Heejin! Sen değilmiydin 2 yıl bu çocuğun aşkından ölen?! Şimdi ne değişti?! Beni sinirlendirme ve hemen ayağa kalkıyorsun ve odana gidiyoruz. Seni güzelce giydirip Taehyung'un doğum gününe gidiyoruz! Bugün sizi sevgili yapacağım. Yeter artık ya! Peşinizden koşmaktan yorulduk. Çocuğu başkası kaparsa eğer, gelip dizlerimde ağlama. Duydun mu beni?! "Haklısın sanırım. O beni gerçekten seviyor mu Taerin?" Taerin: Bebeğim...sevmek ne kelime? O sana deli gibi aşık. Gördüm ben onun hallerini. Yujun için hiç bu kadar uğraşmamıştı. Seni kazanmak için yapmadığı şey kalmadı ikizimin. Yazık çocuğa. "Kkkk...tamam. Hadi gidip hazırlanalım. Aşık olduğum adamın doğum gününe gecikmek istemiyorum." Taerin: İşte benim akıllı kızım! Gidelim! ... ~Uzun uğraşlar sonucu sonunda hazırdım. Üzerime giyindiğim kısa ve bordo renkli elbisem beni oldukca sexy gösteriyordu. Kollarındaki tüller elbiseye ayrı bir hava katıyordu. Aynada kendime bakarak sırıtırken Taerin'in arkamdan güldüğünü duymuştum. Ona dönüp gözlerimi devirdim. Şapşal kız. Yeniden önüme dönüp kendime baktım. Elbisenin beni sexy göstermesine rağmen ağır olmayan bir makyaj yapmıştım. Ağır makyajlardan hoşlanmıyordum çünkü. 𝐄𝐥𝐛𝐢𝐬𝐞 𝐯𝐞 𝐦𝐚𝐤𝐲𝐚𝐣👉🏻( pin.it/5CGkrTfJR ) ( pin.it/6ew8qoBtB ) Ayağıma ince topuklu ve bilekten iple bağlamalı ayakkabılarımı da giydikten sonra tamamen hazırdım. ( pin.it/42wHRTsMS ). Taerin de zaten hazırdı. İkimiz de odadan çıktık ve aşağıya indik. Son olarak üzerimize paltolarımızı da giyindikten sonra evden çıkmıştık. Doğum günü bir restoranda olacaktı. Taehyung ve Jungkook'dan önce biz ve diğer arkadaşlarımız gidecektik restorana. Taehyung'un benim geleceğimden haberi olmadığı için ona büyük bir sürpriz olacaktı. Umarım bu gece ikimiz içinde herşey iyi olurdu.~ 𝐑𝐞𝐬𝐭𝐨𝐫𝐚𝐧👉🏻( pin.it/5TSkgkdVJ ) ... ~Yarım saat önce restorana varmıştık. Herşey hazırdı. Bir tek Taehyung ve Jungkook'un gelmesini bekliyorduk. Ben mutfak bölümde önümdeki kocaman pastayla bakışıyordum. Taehyung gelince pastayla birlikte içeri geçerek ona sürpriz yapacaktım. Sevineceğinden emindim. İçerden sesler duymamla Taehyung ve Jungkook'un geldiğini anlamıştım. Heyecanlı bir şekilde ayağa kalkmış terleyen avuç içlerimi elbiseme sürtmüştüm. Bu sırada Taerin içeri gelmiş hazır olmamı ve bir-iki dakika içinde içeri gelmemi söylemişti. Onu onayladıktan sonra derin bir nefes almış ve pastayı elime almıştım. Biraz daha bekledikten sonra yavaş adımlarla içeriye doğru adımlanaya başladım. Işıklar söndürülmüş, herkes Taehyung için doğum günü şarkısı söylüyordu. Taehyung mutlulukla gülümseyerek herkese teşekkür ediyordu. Sonunda beni farketmiş ve şaşkın bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. Üzerindeki beyaz tişörtü, tişörtün de üzerine giyindiği kırmızı ceketi ve deri pantalonuyla harika görünüyordu. (𝐤𝐚𝐩𝐚𝐤 𝐟𝐨𝐭𝐨𝐠̆𝐫𝐚𝐟𝛊𝐧𝐝𝐚𝐤𝐢 𝐓𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠). Tam önüne gelip durdum ve pastayı üflemesi için ona doğru uzattım.~ "İyiki doğdun Taehyung." ~Gülümseyerek teşekkür ettikten sonra heyecanla mumları üflemişti. O hala küçük bir çocuk kadar masum ve saftı.( pin.it/7lghW2WZR ) Pastayı kenarda duran Jungkook'a uzatmış ve Taehyung'a sıkıca sarılmıştım.~ "Seni seviyorum Taehyung." Tae: Hayatım boyunca tüm doğum günlerimde aldığım hediyeler arasında en iyisisin. Seni seviyorum. ... ~Yemekten sonra ikimiz dışarı çıkmış dışardaki masalarda oturmuştuk. Bir-birimizin ellerini sıkıca tutmuş halde yıldızları seyrediyorduk. Taehyung çok mutluydu. Onu hiç görmediğim kadar mutlu görmüştüm bugün. Tüm gece boyunca yüzünden gülümsemesi hiç solmamıştı. Onu mutlu görmek benim de mutlu olmamı sağlıyordu.~ Tae: Gelmeyeceğini düşünmüştüm. "Geldim ama." Tae: Kendi isteğinle mi, yoksa Taerin'in zoruyla mı? "Sevdiğim adamın doğum gününe tabiiki de kendi isteğimle geldim." Tae: Teşekkür ederim. "Teşekkür etmene gerek yok. Bu arada ani karar yüzünden geldiğim için hediye getiremedim, üzgünüm." Tae: Sen benim için en değerli hediyesin zaten. Başka bir hediyeye ihtiyacım yok. "Taehyung...çok üzüldün mü sana karşılık vermediğim için?" Tae: Çok üzüldüm. Ama geçti artık. Sen yanımdasın ve mutluyum. "Artık yanından hiç ayrılmayacağım Taehyung. Hep seninle olacağım. Seni hep seveceğim." Tae: Seni bu zamana kadar görmediğim için kendime kızıyorum. "Sorun değil ki artık. Herşey geride kaldı. Biz önümüze bakalım." Tae: Haklısın... "Seni seviyorum sevgilim." Tae: Ben de seni seviyorum sevgilim. ~Dudaklarımızı birleştirip tutkuyla öpmeye başladık bir-birimizi. Zorlu bekleyişler her zaman güzel şeyler getirirdi. Sevdiğim adama kavuşmuştum. O bana aşıktı...Ben ona aşıktım. Bir-birimizi delicesine seviyorduk. Sonsuza kadar birlikte olmak dileğiyle.~ JK: Sonsuza kadar Taehyung ve Heejin!! Taerin: Yaşasın!! Başardınız çocuklar! Aferin size! Arkadaşlar: Yaşasın! Sonsuza kadar Taehyung ve Heejin!! JK: Sonunda iki aşık bir araya geldi sevgilim. Beklentilerimize değdi. Taerin: Evet sevgilim. Onlar artık bir-birlerine kavuştular ya, benden mutlusu olmaz. JK: Güzel sevgilim benim. Seni çok seviyorum. Taerin: Ben de seni çok seviyorum sevgilim. ~𝑆𝑂𝑁~
3 gundur kafami fena halde dersler bozdum kafami dagitmak icin buralara geldim birden ne goreyim gelmişsin ne icin ani kararla gittigini bilmiyorum ama belki son bir ayın sitresi olabilir bendede şuan aynisinı yasiyorum. geri gelmene cok sevindim var herneyse çicegim hikaye hakkinda konusursam yine sasirmadik cok guzel yazmişsın okuyunca yuzumdeki sırıtma/gulumseme solmadi cok iyi konuyu bir birine bağlamışsın. o kulübede bir biriyle bir anda sevgili olmamalari cok daha iyi cunku bazi acemi yazarlar pat diye konuyu geciştirmeden iki cinsi sevgili yapiyorlar buda ister istemez hikayedeki hevesi bozuyor senin hikayede kurdugun her cumleyi heyacanla okudum yani desem sasirdik mı? Tabiki hayir yine doger hafta sonlari yeni ve harika bir hikayeyle gorusuruz çicegim(çok bos konustum)her neyse görüşürüz 🌼♡🌹
İlkkk sabitlermisinnn😊❤
Hayatımda böyle güzel bir kurgu görmedim laannn
✰ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟
✰ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟
✒️ 𝐴𝑟𝑘𝑎𝑑𝑎𝑠̧𝑙𝑎𝑟𝚤𝑛𝚤𝑧 𝑎𝑠̧𝚤𝑘 𝑜𝑙𝑑𝑢𝑔̆𝑢𝑛 𝑎𝑑𝑎𝑚𝑙𝑎 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑙𝑒𝑠̧𝑡𝑖𝑟𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑐̧𝑖𝑛 𝑐̧𝑜̈𝑝𝑐̧𝑎𝑡𝑎𝑛𝑙𝚤𝑘 𝑦𝑎𝑝𝑎𝑟𝑙𝑎𝑟
✰✰✰
☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 24
☘︎ 𝐽𝑢𝑛𝑔 𝐻𝑒𝑒𝑗𝑖𝑛 ~ 23
🧸 𝐼𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟, 𝑏𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒...
🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...
𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎𝜾:
~Uzun ve zor bir yolculuğun ardından sonunda dağ evine varmıştık. Taerin'le ben arabadan inip elimizdeki anahtarla eve doğru koştuk. Erkeklerin arkamızdan güldüğünü duyuyorduk. Kapıyı açmış ve içeri geçmiştik. Ev epey soğuktu. Taehyung ve Jungkook da ellerindeki valizlerle içeri girip kapıyı kapattılar. Valizleri bir kenara bırakarak yanımıza geldiler.~
( pin.it/oeee7rhFQ )
Tae: Ev çok soğuk. Ben gidip merkezi ısıtmayı açayım.
Taerin: Tamam. O zaman biz de aldıklarımızı dolaplara yerleştirelim Heejin-ah.
"Olur. Hadi."
JK: Ben de valizleri odalara yerleştireyim.
Taerin/Heejin: Tamam.
~Taerin ve ben, Taehyung ve Jungkook'un yere bıraktığı poşetleri alıp yerleştirmek için mutfağa doğru ilerledik. Hepsini tezgaha dizerek işe koyulmaya başladık.~
...
~Marketten aldıklarımızı yerleştirdikten sonra yemek yapmaya koyulmuştuk. Birazını pişirmiştik bile. Taehyung ve Jungkook da evin tozlu kısımlarını temizleyip odaları düzenliyorlardı. Elimdeki son kimbapı da yaptıktan sonra onu da diğerlerinin yanına tabağa göndermiştim. Taerin yaptığı tteokbokkinin altını söndürmüş servis tabağına boşaltmaya başlamıştı. Kısa sürede bir çok çeşit yemek yapmıştık aslında. Zaten ikimizin de eli hızlı olduğundan neredeyse iki buçuk saate çoğu yemeği kolaylıkla yapabilmiştik. Jjajangbap, Kore usulü meyve salatası, Tavuk salatası ve dana etli sebze çorbası bile yapmıştık. Ve bunların hepsi sadece iki buçuk saate hazır olmuştu. Artık sofrayı kurmaya başlaya bilirdik. Dolaptan dört tane tabak, çatal, kaşık ve bardak alıp tepsiye koydum ve salona doğru ilerlemeye başladım. Tepsiyi masaya koyup tabakları dizecekken arkamdan Taehyung'un sesini duymamla ona doğru döndüm. Gülümseyerek yanıma geliyordu. Ben de ona karşı gülümsemeden edemedim.~
Tae: Yardım edeyim sana.
"Aslında pek bir şey yok. Yaparım ben. Sen istersen dinlen."
Tae: Yorgun değilim. Sana yardım etmek istiyorum.
"Uzun bir süre boyunca araba kullandın. Yorgunsun."
Tae: Merak etme. Ben iyiyim. İzin ver sana yardım edeyim, hm?
"Oh, peki. Sen öyle diyorsan. Teşekkür ederim."
Tae: Bir şey değil.
"Ben mutfaktan yemekleri getireyim."
Tae: Tamam.
~Derin bir nefes alarak hızlı adımlarla mutfağa adımladım. Elimi, sanki sakinleşmesine yardım edecekmiş gibi kalbimin üzerine koydum. Tanrım çok hızlı atıyordu. Taehyung'la girdiğim her küçük diyologta kendimi kontrol edemiyordum. Bir gün ona herşeyi itiraf etmekten çok korkuyordum. Biraz sakinleştiğimi düşünüp sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım. Karşımda bana şaşkın bir şekilde bakan Jungkook ve Taerin ikilisini görmeyi beklemiyordum. Taerin'in şaşırmış surat ifadesi yavaş-yavaş sırıtmaya dönüşüyordu. Bu sırıtmayı çok iyi tanıyordum. Yine bir ima gelecekti...~
Taerin: Elinin kalbinin üzerinde olması, hızlı-hızlı nefes alıp-vermen ve gözlerinin sımsıkı kapalı olupta farketmeden gülümsemen içerde birşeylerin olduğunun kanıtı. Yanılıyormuyum?
"Ş-şey...Neyi ima etmeye ç-çalışıyorsun Taerin-ah? Tanrı aşkına! İçerde ne olabilirki? Yanılıyorsun."
Taerin: İkizimle aranızda bir şey mi var?
"Ne?! Saçmalama Taerin. Tabiiki hayır. Bu mümkün değil. Yani olamaz. Yok öyle bir şey."
Taerin: Ben buralardan aşk kokusu aldım sevgilim. Sen aldın mı?
JK: Aldım, aldım. Buralar fena halde aşk koktu bebeğim.
"Saçmalıyorsunuz. Kesin artık. Hadi yemekleri içeri götürelim de yemeğe başlayalım. Acıktım ben."
JK: Evin her yerinden yemek değil de, aşk kokusu gelmesi bir harika.
Tae: Neyden bahsediyorsunuz?
"Oh...şey. Hiçbir şey Taehyung. Her zamanki Jungkook ve Taerin. Hadi biz yemekleri içeri götürelim."
Tae: Ah, tamam. Jungkook içkileri getirmeyi unutma.
JK: Tamam, getiriyorum.
~Ben, Taehyung ve Taerin elimizdeki yemeklerle salona gelmiş hepsini masaya yerleştirdikten sonra oturmuştuk. Biraz sonra Jungkook da elindeki bira ve soju şişeleriyle gelerek o da Taehyung'un yanına oturmuştu. Hepimiz aç olduğumuz için hemen yemeklere gömülmüştük bile.~
...
Yemeklerimizi güzelce yemiş, fazlaca bira ve soju içmiştik. Jungkook ve Taerin fazla sarhoş oldukları için masada sızıp kalmışlardı. Ben de fazla sarhoş olmasam da üstümde sersemlik vardı. Başım dönüyordu ve buna rağmen içmeyi durdurmuyordum. Nedense bu gece sabaha kadar içmek istiyordum. Taehyung da benimle aynı vaziyetteydi. O da hala içmeye devam ediyordu. Ama benim kadar sarhoş değildi. Hiçbir şey demeden masadan ayağa kalkıp yavaş adımlarla balkona çıktı. Ordaki minderin üzerine oturduğunu görmüştüm. Ben de yanına gitmek için zorla ayağa kalkmış ve paytak adımlarla balkona doğru gitmeye başladım. Yanına vardığımda ben de kendimi Taehyung'un yanına atmıştım. Minder büyük olduğundan ikimiz de sığıyorduk. Başımı Taehyung'a doğru çevirdiğimde gökyüzüne baktığını görmüştüm. Yıldızlara bakamazdı. Çünkü yıldız yoktu. Dalmıştı sanırım. Bir şey düşünüyordu. Aklını okuyup ne düşündüğünü öğrenmek isterdim. Ama ne yazık ki, böyle bir gücüm yok.~
"Taehyung..."
Tae: Hmm?
"Ne...düşünüyorsun?"
Tae: Sanırım...seni.
"Ne?"
Tae: 2 günde hislerim değişti. Ne hisettiğimi kendim bile bilmiyorum. Kafam çok...karışık. Sanki bir şeyi farkettim ondan ayrıldıktan sonra...
"Neyi...farkettin?"
Tae: Ben gerçekten de yanlış kadına aşık olmuşum Heejin-ah.
"Boş ver. Unutursun. Onun için üzülmene değmez. Elbet bir gün yine aşık olacaksın."
Tae: Kimseye güvenemem, bir daha aşık olamam demiştim ya...Hmm...yanlış demişim. Yanlış düşünmüşüm. Güvendiğim ve çok sevdiğim biri var.
"Ahahaha...kim bu şanslı kız, hm?"
Tae: O şanslı mı?
"Tabiiki de...Senin gibi bir adam ona güveniyor ve çok seviyor. Daha ne isteye bilir ki?"
Tae: Aslında bunca zamandır ona aşık olduğumu ve bunu o aptal kadından ayrıldıktan sonra farkettiğimi söylesem, çok mu...saçmalamış olurum?
"Bence saçmalık değildir. Kafan karışık olduğu için olabilirdi. Bunun için geç farketmişsindir."
Tae: Olabilir...
Ona söylesem...kabul etmeyeceğinden korkuyorum.
"Sen söylesene bir...kim o? Hm? Belki ben sana yardım edebilirim."
Tae: O kadın tam yanımda oturuyor ve ben onu manzara niyetine seyrediyorum.
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1
~Refleks olarak başımı çevirip Taehyung'a baktım. Onun da bana baktığını görünce çok heyecanlanmıştım. Fazla yakıntık. Bir-birimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Utanmıştım...Taehyung'un bana biraz daha yaklaşmaya başlamasıyla gözlerimi kapattım istemsizce. Dudaklarımda hisettiğim dudaklarla kalbimin ritminin bozulduğunu hissetmiştim. Taehyung beni öpüyordu...Bir rüya olmalıydı Tanrım...Ya da sarhoş olduğum için hayal görüyordum. Beni öpen Taehyung değil, onu hayaliydi. Evet...Başka açıklaması olamazdı. Dudaklarımı sertçe öpen dudaklarla düşüncelerimden ayrıldım ve gerçekliğe döndüm. Hızlıca Taehyung'dan ayrılarak ne yaptığımızı sorgulamaya başladım. Gerçekti...Bu Taehyung'du. Onun hayali değil. Taehyung beni tekrar öpecekken ellerimi göğsüne koyarak ona engel oldum.~
"B-bu...yaptığımız y-yanlış Taehyung."
Tae: Biz hiç bir yanlış yapmıyoruz.
"Yapıyoruz Taehyung. Sarhoşsun ve ne yaptığının farkında değilsin."
Tae: Heejin-ah-...
"İyi geceler Taehyung."
~Konuşmasına izin vermeden yanından kalkıp içeri geçtim. Hızlı adımlarla merdivenlerden çıkarak hemen odama girip kapıyı kitledim. Üzerimi değişmeden yatağa attım kendimi. Elimi istemsizce dudaklarıma getirdim. Aşık olduğum adam beni öpmüştü. İnanamıyordum buna. Bunun hep mümkünsüz olduğunu düşünürdüm. Ama gerçekti...Ne yapacaktım? Nasıl yapacaktım? En önemlisi, Taehyung beni neden öpmüştü? Bana karşı hissleri mi vardı yoksa? Ah, hayır! Bu mümkün değil. Sevgilisinden daha dün ayrıldı. Bunun olması imkansız. Sanırım ben gerçekten de hayal görüyordum. Tavan, ne yapmalıyım?
Ahh..ne yapıyorum ben. Deliriyormuydum ne? Uyusam iyi olacaktı. Yarın hiçbir şey hatırlamak istemiyordum. Umarım hatırlamam...~
...
𝑌𝑎𝑟𝚤𝑛: 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
~Gözümü başımın şiddetli bir şekilde ağrımasıyla açmıştım. Tanrım! Bu nasıl ağrıydı böyle? Yerimde gerildim ve elimi komodinin üzerindeki telefonuma uzattım. Saati görmemle gözlerim irice açıldı. Olamaz! Ben bu kadar çok mu uyumuştum? Saat neredeyse öğlene geliyordu. Yataktan kalkarak banyoya doğru ilerledim. Suyu açıp yüzüme su çarptım. Aklımda gelen anılarla şaşkınlık içinde aynada kendime bakarak dudaklarıma dokundum.~
" Olamaz. Ne yapmıştım ben..."
...
~Salona inmiş diğerlerinin uyanıp-uyanmadığına bakınmıştım. Taerin ve Jungkook akşam içtikleri soju ve biralar yüzünden masada öylece sızıp kalmışlardı. Başımın ağrısına daha fazla dayanamayacağım için hemen mutfağa ilerledim ve ilaç bulma umuduyla dolapları karıştırmaya başladım. Sonunda ağrı kesici bir ilaç bulduğumda bir bardak su yardımıyla içtim. Arkamı dönüp mutfaktan çıkacakken karşımda aniden beliren Heejin beni korkutmuştu.~
"Oh...Heejin-ah. G-günaydın."
Heejin: G-günaydın.
"Şey...iyi uyudun mu?"
Heejin: E-evet...
"Ah...Heejin..Ben...Dün için özür dilerim."
Heejin: Ha? Ne? Oh...evet. D-dün...Sorun d-değil.
"Şey...sarhoştum. Yani ne yaptığımı bilmiyordum."
Heejin: Sorun değil. Ben de sarhoştum zaten. Sana engel olamadım.
"Oh, peki. O zaman şey yapalım. Ben Taerin'le Jungkook'u uyandırayım o zaman."
Heejin: Tamam. Ben de kahvaltı için bir şeyler hazırlayayım.
"Tamam."
~Mutfaktan çıkarak hemen salona geldim. Fazlasıyla gerilmiştim. Neden böyle olmuştum hiçbir anlam veremiyordum. Ben Heejin'i neden öpmüştüm? Bunu yapmamın sebebi neydi? Ben sarhoş olsam bile asla bunu yapacak biri değilimdir. Sarhoşken bile ne yapacağımı ve nasıl davranacağımı bilirim. Ama dün gece Heejin'i pat diye öpmem de neyin nesiydi? Aklıma gelen konuşmalarla yerin dibine girmek istemiştim. Neler söylemiştim öyle? Bunları nasıl söyleye bilmiştim? En önemlisi neden ve nasıl kurmuştum bu cümleleri? Bana neler oluyordu Tanrım? Fazla kurcalamayarak Taerin ve Jungkook'a doğru ilerledim. Onları uyandırdıktan sonra iyice kendime gelip Jungkook'la bu konuyu konuşacaktım.~
...
JK: NE?!
"Ne bağırıyorsun ahmak?! Kızlar duyacak!"
JK: Sevmiyormuşsun onu aptal! Neden birlikteydiniz o zaman?! Ayrılsaydın ya!
"Kafam karışıktı Jungkook. Ne yapacağımı bilmiyordum. Belki düzelir diye akışına bıraktım. Ama herşey daha da kötüye gitti. Sevgilinden ayrıldıktan sonraki gün bir kıza aşık olduğunu farketmenin yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum. Ne yapabilirim? Nasıl yapabilirim? Bunu altından nasıl kalkarım Jungkook?"
JK: Sakin ol. Bak, eğer o kızı seviyor olsaydın gece-gündüz acı çekerdin, depresyona girerdin, sürekli onu düşünürdün, değil mi?
"Sanırım, evet..."
JK: O zaman hiç bir sorun yok. O kız seni aldattı. Ve ihanetin affı yoktur. Heleki bu ihanet sana yapılmışsa, o insanı hayatından çıkarmak ve unutmak kolaydır senin için.
"Heejin peki? Ona nasıl açıklarım? Kabul eder mi? En önemlisi, sevgilinden ayrıldığının sabahı bunu nasıl yaparsın demez mi? Onun gözünde kötü biri olmak istemiyorum."
JK: Aptalsın Taehyung! Aptal! Bunca yıldır gözünün önünde olanları görmedin. Bir sürtüğün peşinden koştun. Sana gerçekten aşık olan, değer veren kadını görmedin!
"S-sen...neler söylüyorsun?"
JK: Ahh! Heejin sana aşık aptal! 2 yıldır sana olan aşkını kalbine gömüp yaşıyor kız. Sırf sen mutlu ol diye. Seni çok seviyor...Sen ona açılırsan kabul eder. Sana karşılık verir.
"A-ama..."
JK: Bak. Hazır sen de ona karşı bir şeyler hissettiğini düşünmüşken ona açıl. Yujun meselesini de kafana takma. Bitti artık o. Sen başından beri Heejin'le olmalıydın.
"Yapamam..."
JK: Neden?!
"Ben...hisslerim olduğunu söyledim ama, emin değilim."
JK: Ne demek emin değilim? Dün gece söylemişsin ya! Yujundan ayrıldıktan sonra hisslerin aniden ortaya çıktı. Bu normal mi? Dur...Sakın bana Heejin seninle yakından ilgilendi diye ona karşı sempati duyduğunu söyleme!
"Tabiiki hayır! Yujun'la sevgili olduğumuzda bile biz zaten Heejin'le yakındık. Ama tabii arkadaş olarak. Onu çok seviyorum, o benim için çok değerli. Yujun'dan ayrıldıktan sonra ona aşık olduğumu farkettim. Ben ona aşıkmışım. Ama emin değilim Jungkook. Ya hisslerimde yanılıyorsam? Heejin'i hayal kırıklığına uğratmaktan, onun güvenini sarsmaktan korkuyorum."
JK: Taehyung ne konuştuğunu bilmiyorsun. Bir taraftan ona aşık olduğunu söylüyorsun, diğer taraftan hisslerimden emin değilim diyorsun. Kafan gerçekten de çok karışık Taehyung. Bunu aşabilirsin. Ona herşeyi söyle. Birlikte iki arkadaş gibi değil de, iki aşık gibi vakit geçirin. Göreceksin bak...ona karşı olan hisslerin güçlenecek, kafa karışıklığın da gidecek.
"Ben...bilmiyorum Jungkook. Kendime zaman vermek istiyorum. Kendimden ve hisslerimden emin olmak istiyorum."
JK: Ahh, tamam. Sen nasıl istiyorsan öyle yap. Çok fazla düşünüp kendini yorma ama.
"Merak etme. İyi olacağım."
...
Taerin: Cidden tam bir aptal aşıksın Heejin-ah.
"Taerin-ah..."
Taerin: Ne? Yanlış mı söylüyorum? İkiniz de aptalsınız. Sen kardeşime ona aşık olduğunu vaktinde söyleseydin eğer, tüm bunlar olmazdı.
"Ben nereden bileyim Taehyung'un başka bir kızı seveceğini?! Sen de bunu bilmiyorken ben nereden bilebilirdim?! İstermiydim böyle olsun?! İstermiydim aşık olduğum adamı gözümün önünde sevgilisiyle öpüşürken görmek?! 2 yıldır unutamadım onu! Aklımdan ve kalbimden çıkaramadım! Yapamadım! Ne hallere düştüğümden en iyi senin haberin vardı!"
Taerin: Bebeğim...üzgünüm. Fazla ileri gittim. Böyle dolu olduğunu bilmiyordum.
"Sorun değil. Ben...ah..dışarı çıkacağım. Kendime gelmek istiyorum."
Taerin: Tamam...dikkat et.
~Hiçbir şey söylemeden oturduğum koltuktan ayağa kalkıp dış kapının önüne geldim. Portmantodaki montumu ve botlarımı alıp giyinerek dışarı çıktım. Kendimi iyi hissetmiyordum. Çok dolmuştum. Ağlamak istiyordum. Ama ağlayamıyordum. Bencilce davranamazdım. Taehyung'a gidip ona aşık olduğumu söyleseydim eğer, sevgilisinden ayrılmasını bekliyor olduğumu düşünebilirdi. Onun gözünde kötü biri olmak istemiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Nasıl davranacağımı kestiremiyordum. Sanırım en iyisi Taehyung'u unutmak olacaktı. 2 yıl içinde unutmam gerekti aslında. Ama ben onu kalbimde ve aklımda hep yaşatmayı seçmiştim.~
...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
~Jungkook'la konuştuktan sonra aşağıya salona indik. Taerin yalnız başına oturmuş bir şeyler düşünüyor gibiydi. Heejin neredeydi acaba?~
"Taerin?"
Taerin: Oh, konuştunuz mu?
JK: Evet. Heejin nerede? Sen neden yalnızsın?
Taerin: Heejin'le konuşuyorduk ve o...patladı. Dışarı çıktı hava almak için. Kendini iyi hissetmiyordu.
"Ne? Ona ne oldu? Ne konuştunuz?"
Taerin: Ona..aşık bir aptal olduğunu söyledim. Ve sonra da patladı. Üstüne gittiğim için kendime kızıyorum. Delirdi kız sonunda. Ona baskı yapmam onu boğmuş olmalı.
"İyi yaptın Taerin! Koskoca ormanda nereye gidebilirki?"
JK: Sakin ol Taehyung. Ve abartma. Buraya ilk kez gelmiyoruz sonuçta. Her zamanki yere gitmiştir. Hadi biz de mont, eldiven ve botlarımızı giyerek dışarı çıkalım. Biraz çocuklaşmak hepimizie iyi gelecektir.
Taerin: Kartopu oynamaya mı gidiyoruz?!
JK: Evet sevgilim. Heejin için de eldiven al.
Taerin: Tamam!
Jk: Hadi Taehyung. Bir yerden başlamalısınız.
"Haklısın."
...
~Kulübeye varınca Heejin'in kulübenin önünde oturduğunu gördüm. Aptal kız! Bu soğukta neden dışarda oturmuşki? Yanına vardığımızda elleriyle oynadığını ve bir şeyler düşündüğünü farkettim.~
"Heejin-ah?"
Heejin: Taehyung?
Taerin: Heejin-ah...özür dilerim. Çok üstüne geldim.
Heejin: Sorun yok Taerin. Özür dilemene gerek yok.
Taerin: Seni çok seviyorum Heejin-ah.
Heejin: Ben de seni seviyorum Taerin-ah. Ama siz burada olduğumu nereden bildiniz?
JK: Tahmin ettik.
"İyimisin Heejin?"
Heejin: İyiyim.
JK: Şey...hadi ne duruyoruz? İçeri geçelim.
Heejin: Eve dönsek daha iyi olmaz mı?
Taerin: Hayır ya, biraz kulübede de vakit geçirelim. Sonra döneriz eve.
"Ne yapacağız kulübede? Eve dönüp bir şeyler yapalım."
JK: Hayır! Ben, son geldiğimizde buraya bir kaç oyun koymuştum. Onları oynarız.
"Off, tamam. Siz ne istiyorsanız onu yapın. Çocuk gibisiniz ikiniz de."
Taerin: Hadi artık girelim içeri. Üşüdüm.
JK: Hadi sevgilim.
~Kulübenin kapısının önüne gelmiş yerdeki saksının altından anahtarı alarak kapıyı açmıştık. İçeri ilk önce ben ve Heejin geçmiştik. Jungkook ve Taerin'in de arkamızdan içeri girdiğini sanıyorduk ama, duyduğumuz sesle hemen arkamızı döndük. Hızlıca arkamı dönüp kapıyı kontrol ettiğimde Jungkook ve Taerin'in arkamızdan kapıyı kitlediklerini anlamıştım. Lanet olsun! Bunun Jungkook'un başının altından çıktığına emindim.~
Heejin: Taehyung? Ne oluyor?
"Jungkook ve Taerin kapıyı kitledi."
Heejin: Ne?! Ama neden?
"Bilmiyorum."
"Jungkook! Bu yaptığınız aptalca! Açın şu kapıyı!"
JK: Hayır! Orada kalıp bir-birinizle konuşun ve anlaşın! Aranızdaki meseleyi çözmeden kapıyı açmayacağız!
"Çocukluk yapıyorsunuz Jungkook!"
Taerin: Asıl çocuk olan sizsiniz kardeşim! Hadi oturun ve konuşun. Bu işi halledeceğinize güveniyoruz! Fighting!
"JUNGKOOK! TAERİN!"
Heejin: Taehyung?!
"Ah...çoktan gittiler sanırım."
Heejin: Ne yapacağız? Bunu neden yaptılar? Hem ne işi? Ne meselesi?
"Heejin-ah...ben...b-biliyorum..."
Heejin: Neyi Taehyung?
"Heejin...Jungkook söyledi."
Heejin: Taehyung...açık konuş lütfen.
"Senin bana aşık olduğunu biliyorum."
Heejin: Ne? Neden yaptı bunu? Onlara güvenmiştim. Bana söz vermişlerdi.
"Onlar söylemeseydi eğer, bana olan hisslerinden bahsetmeyecekmiydin?"
Heejin: Tabiiki hayır. Bunu neden yapayım?
"Neden yapmayasın? Neden yapmadın? Bunca sene neden bekledin?"
Heejin: Taehyung! Senin aşık olduğun biri vardı! Sevgilin vardı! Ben yanına gelip sana yüzsüz gibi aşık olduğumu nasıl söylerdim?
"Bunu hiç hissettirmedin. Nasıl başardın?"
Heejin: Alışıktım.
"Heejin..ben sana karşı hisslerim olduğunu farkettim. Ama bundan emin değilim. Yani kafam çok karışık. Yujundan ayrıldıktan sonra benimle ilgilenmen hoşuma gitti, evet. Ama sanki Yujun'a olan ilgim gerçek aşkı görmemi engellemiş gibiydi."
Heejin: Taehyung, sen neden bahsediyorsun?!
"Sana aşıkmıyım, değilmiyim bilmiyorum! Kafam çok karışık. Sana karşı hisslerim oluştu. Ama şuan hiçbirinden emin değilim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Dün gece söylediklerim de-..."
Heejin: Dün gece söylediklerin de sarhoşluğun ve kafa karışıklığın yüzünden. Yujundan ayrıldıktan sonra ne hissettiğini kestiremiyorsun. Duyguların karışmış. Sen bana aşık değilsin Taehyung. Sen beni sevmiyorsun. Sen hala Yujun'a aşıksın.
"Ben ona aşık falan değilim! Unutdum onu!"
Heejin: Taehyung...bir insan sevdiği bir insanı nasıl bir gün içinde unutabilirki? Nasıl onu aklından ve kalbinden çıkarabilirsinki bu kadar kolaylıkla?
"Demekki ona olan aşkım gerçek değilmiş. Demekki o benim için doğru kadın değilmiş."
Heejin: Lütfen Taehyung. Sen daha ne hissettiğini bile bilmiyorsun. Dün gece söylediklerini hatırlıyorum. Sana şanslı kızın kim olduğunu sormuştum ve sen de o tam yanımda ve ben onu manzara niyetine seyrediyorum demiştin. Sen bana aşık değilsin Taehyung. Sen bana aşık değilsin! Kendini kandırma! Seninki sadece kafa karışıklığı! Ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmiyorsun! Nasıl haraket edeceğini, nasıl adım atacağını, ne yapman gerektiğini bilmiyorsun! Kendini ve beni kandırmayı bırak! Sevgilisinden daha dün ayrılan bir adamın kollarına koşacağımı mı sanıyorsun?! Sana olan aşkım hep kalbime gömülü olacak benim!
"H-heejin-ah...beni dinle lütfen."
Heejin: Daha fazla konuşmayalım Taehyung. Konuşmak istemiyorum. Söyleyeceklerimi söyledim. Meselenin hallolmasını mı istiyorlardı?! Halloldu! Şimdi ara onları ve buraya gelip bizi çıkarmalarını söyle. Daha fazla kapalı alanda kalamam.
"T-tamam."
...
✰25 𝑔𝑢̈𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
~Bugün 30 aralıktı. Benim doğum günümdü. İlk kez doğum günüme heyacanlı bir şekilde başlamamıştım. Kendimi artık bitmiş hissediyordum. Dağ evi seyahatimiz de kötü sonuçlanmıştı. Heejin'in o gün kulübeden aceleyle çıkmasının ardından biz de onun arkasından eve gitmiştik. Eve döndüğümüzde kıyafetlerini topladığını görmüştük. Gitmek istediğini söylediğinde bizim de burada kalmamızın bir anlamı olmadığı için biz de valizlerimizi toplamış ve şehre inmiştik. O günden sonra kendime zaman ayırıp ne hissettiğimi iyice düşünmüştüm. Hisslerimden emindim artık. Ben Heejin'e aşıktım. Heejin'e ne kadar söylemeye çalışsam da bana inanmıyordu. Sürekli kafamın karışık olduğunu ve ne hissettiğimi bilmediğimi söylüyordu. Ama ben hisslerimden emindim. Onu seviyordum. Ben Yujun'a aşık değilmişim. Bu gerçekten de bir kafa karışıklığıydı. Yujun'un bana olan ilgisi gerçek aşkı görmeme engel olmuştu. Ama artık onunla olmama hiçbir şey engel olamazdı. Bugün tekrar deneyecektim. Ne olursa olsun onun benim olmasını sağlayacaktım.~
...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-3
𝐻𝑒𝑒𝑗𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛
~Koltukta yanımda oturan Taerin'in saçma fikirlerine kulak asıyordum. Neymiş...bugün çok güzel olmalıymışım. Pastayı Taehyung'a doğru uzatırken gözlerinin kamaşmasını sağlayacakmışım. Bla bla bla...Yoruldum artık onların sürekli beni Taehyung'la birleştirmeye çalışmasından. Çabalarını anlıyordum. Mutlu olmamızı istiyorlardı. Ama ikimize de baskı yaparak bizi daha fazla boğuyorlardı. Tamam, Taehyung'a çok aşıktım, onu seviyordum. Onu istiyordum ama...bunu yapmam doğru olurmuydu? Ahh...hiçbir şey bilmiyorum. Kafam çok dolu. Taerin'in bana ayrı bir baskı yapması da geriyordu beni. Hala konuşuyordu. Onu dinlemediğimi farketmiyordu bile sevgili arkadaşım. Taehyung'un aksine Taerin fazla konuşkandı. Susmak bilmiyordu. Kafam şişmişti artık.~
Taerin: Hmm, siyah ya da böyle güzel ve kırmızı renkli bir elbise giyinmeni tavsiye ederim. Bordo da olur aslında. Siyah asil durur üzerinde. Ama kırmızı da aynı zamanda ateşli ve sexy görünmeni sağlar. Yoksa kırmızı-siyah bir elbise mi giyinmelisin? O nasıl olur acaba? İki renk aynı anda? Ahh, bebeğim. Tabiiki de sana her renk yakışır ama, kırmızı elbise üzerinde mükemmel ötesi görünür. Ya da açık kırmızı değil de, bordo daha iyi olur. Taehyung'un seni görünce kendinden geçmesi lazım çünkü. Çok heyecanlıyım. Hadi odana gidelim de sana bir elbise seçelim. Ya da alış-verişe çıkalım. Ne dersin?
"SUS ARTIK TAERİN!"
Taerin: H-heejin?
"Kafam şişti! Bir susmadın!"
Taerin: Ben sana burada yardım etmeye çalışıyorum aptal kız!
"Ahh...özür dilerim Taerin. Sadece çok üstüme geliyorsunuz. Taehyung bir taraftan, sen ve Jungkook da diğer taraftan."
Taerin: Bana bak Heejin! Sen değilmiydin 2 yıl bu çocuğun aşkından ölen?! Şimdi ne değişti?! Beni sinirlendirme ve hemen ayağa kalkıyorsun ve odana gidiyoruz. Seni güzelce giydirip Taehyung'un doğum gününe gidiyoruz! Bugün sizi sevgili yapacağım. Yeter artık ya! Peşinizden koşmaktan yorulduk. Çocuğu başkası kaparsa eğer, gelip dizlerimde ağlama. Duydun mu beni?!
"Haklısın sanırım. O beni gerçekten seviyor mu Taerin?"
Taerin: Bebeğim...sevmek ne kelime? O sana deli gibi aşık. Gördüm ben onun hallerini. Yujun için hiç bu kadar uğraşmamıştı. Seni kazanmak için yapmadığı şey kalmadı ikizimin. Yazık çocuğa.
"Kkkk...tamam. Hadi gidip hazırlanalım. Aşık olduğum adamın doğum gününe gecikmek istemiyorum."
Taerin: İşte benim akıllı kızım! Gidelim!
...
~Uzun uğraşlar sonucu sonunda hazırdım. Üzerime giyindiğim kısa ve bordo renkli elbisem beni oldukca sexy gösteriyordu. Kollarındaki tüller elbiseye ayrı bir hava katıyordu. Aynada kendime bakarak sırıtırken Taerin'in arkamdan güldüğünü duymuştum. Ona dönüp gözlerimi devirdim. Şapşal kız. Yeniden önüme dönüp kendime baktım. Elbisenin beni sexy göstermesine rağmen ağır olmayan bir makyaj yapmıştım. Ağır makyajlardan hoşlanmıyordum çünkü.
𝐄𝐥𝐛𝐢𝐬𝐞 𝐯𝐞 𝐦𝐚𝐤𝐲𝐚𝐣👉🏻( pin.it/5CGkrTfJR )
( pin.it/6ew8qoBtB )
Ayağıma ince topuklu ve bilekten iple bağlamalı ayakkabılarımı da giydikten sonra tamamen hazırdım. ( pin.it/42wHRTsMS ). Taerin de zaten hazırdı. İkimiz de odadan çıktık ve aşağıya indik. Son olarak üzerimize paltolarımızı da giyindikten sonra evden çıkmıştık. Doğum günü bir restoranda olacaktı. Taehyung ve Jungkook'dan önce biz ve diğer arkadaşlarımız gidecektik restorana. Taehyung'un benim geleceğimden haberi olmadığı için ona büyük bir sürpriz olacaktı. Umarım bu gece ikimiz içinde herşey iyi olurdu.~
𝐑𝐞𝐬𝐭𝐨𝐫𝐚𝐧👉🏻( pin.it/5TSkgkdVJ )
...
~Yarım saat önce restorana varmıştık. Herşey hazırdı. Bir tek Taehyung ve Jungkook'un gelmesini bekliyorduk. Ben mutfak bölümde önümdeki kocaman pastayla bakışıyordum. Taehyung gelince pastayla birlikte içeri geçerek ona sürpriz yapacaktım. Sevineceğinden emindim. İçerden sesler duymamla Taehyung ve Jungkook'un geldiğini anlamıştım. Heyecanlı bir şekilde ayağa kalkmış terleyen avuç içlerimi elbiseme sürtmüştüm. Bu sırada Taerin içeri gelmiş hazır olmamı ve bir-iki dakika içinde içeri gelmemi söylemişti. Onu onayladıktan sonra derin bir nefes almış ve pastayı elime almıştım. Biraz daha bekledikten sonra yavaş adımlarla içeriye doğru adımlanaya başladım. Işıklar söndürülmüş, herkes Taehyung için doğum günü şarkısı söylüyordu. Taehyung mutlulukla gülümseyerek herkese teşekkür ediyordu. Sonunda beni farketmiş ve şaşkın bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. Üzerindeki beyaz tişörtü, tişörtün de üzerine giyindiği kırmızı ceketi ve deri pantalonuyla harika görünüyordu.
(𝐤𝐚𝐩𝐚𝐤 𝐟𝐨𝐭𝐨𝐠̆𝐫𝐚𝐟𝛊𝐧𝐝𝐚𝐤𝐢 𝐓𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠).
Tam önüne gelip durdum ve pastayı üflemesi için ona doğru uzattım.~
"İyiki doğdun Taehyung."
~Gülümseyerek teşekkür ettikten sonra heyecanla mumları üflemişti. O hala küçük bir çocuk kadar masum ve saftı.( pin.it/7lghW2WZR )
Pastayı kenarda duran Jungkook'a uzatmış ve Taehyung'a sıkıca sarılmıştım.~
"Seni seviyorum Taehyung."
Tae: Hayatım boyunca tüm doğum günlerimde aldığım hediyeler arasında en iyisisin. Seni seviyorum.
...
~Yemekten sonra ikimiz dışarı çıkmış dışardaki masalarda oturmuştuk. Bir-birimizin ellerini sıkıca tutmuş halde yıldızları seyrediyorduk. Taehyung çok mutluydu. Onu hiç görmediğim kadar mutlu görmüştüm bugün. Tüm gece boyunca yüzünden gülümsemesi hiç solmamıştı. Onu mutlu görmek benim de mutlu olmamı sağlıyordu.~
Tae: Gelmeyeceğini düşünmüştüm.
"Geldim ama."
Tae: Kendi isteğinle mi, yoksa Taerin'in zoruyla mı?
"Sevdiğim adamın doğum gününe tabiiki de kendi isteğimle geldim."
Tae: Teşekkür ederim.
"Teşekkür etmene gerek yok. Bu arada ani karar yüzünden geldiğim için hediye getiremedim, üzgünüm."
Tae: Sen benim için en değerli hediyesin zaten. Başka bir hediyeye ihtiyacım yok.
"Taehyung...çok üzüldün mü sana karşılık vermediğim için?"
Tae: Çok üzüldüm. Ama geçti artık. Sen yanımdasın ve mutluyum.
"Artık yanından hiç ayrılmayacağım Taehyung. Hep seninle olacağım. Seni hep seveceğim."
Tae: Seni bu zamana kadar görmediğim için kendime kızıyorum.
"Sorun değil ki artık. Herşey geride kaldı. Biz önümüze bakalım."
Tae: Haklısın...
"Seni seviyorum sevgilim."
Tae: Ben de seni seviyorum sevgilim.
~Dudaklarımızı birleştirip tutkuyla öpmeye başladık bir-birimizi. Zorlu bekleyişler her zaman güzel şeyler getirirdi. Sevdiğim adama kavuşmuştum. O bana aşıktı...Ben ona aşıktım. Bir-birimizi delicesine seviyorduk. Sonsuza kadar birlikte olmak dileğiyle.~
JK: Sonsuza kadar Taehyung ve Heejin!!
Taerin: Yaşasın!! Başardınız çocuklar! Aferin size!
Arkadaşlar: Yaşasın! Sonsuza kadar Taehyung ve Heejin!!
JK: Sonunda iki aşık bir araya geldi sevgilim. Beklentilerimize değdi.
Taerin: Evet sevgilim. Onlar artık bir-birlerine kavuştular ya, benden mutlusu olmaz.
JK: Güzel sevgilim benim. Seni çok seviyorum.
Taerin: Ben de seni çok seviyorum sevgilim.
~𝑆𝑂𝑁~
Vayyyyyyy çok iyi!!!!
@@DreamsKook 🩷
Çook güzel bir 2. Bölümdü bayıldım ellerine sağlık 🤗💜
@@gamzehelli350 teşekkür ederimm🩷🎀
@winterrbeaar rica ederim 💜
Muhteşem ötesi bir harikaaa
❤️
Öldüm düştüm mükkkkkk olmuş
Teşekkurlerrrr
Ay ben hikayeyi okuyup yorum yapmayı unutmuşum ellerine sağlık😚 💕 her zaman ki gibi yine muhteşem
@@istudying438 teşekkür ederim bebeğimm🩷
@winterrbeaar rica ederim 😘💕
Off kendi hikayeme geç geldimmm..
3 gundur kafami fena halde dersler bozdum kafami dagitmak icin buralara geldim birden ne goreyim gelmişsin ne icin ani kararla gittigini bilmiyorum ama belki son bir ayın sitresi olabilir bendede şuan aynisinı yasiyorum. geri gelmene cok sevindim var herneyse çicegim hikaye hakkinda konusursam yine sasirmadik cok guzel yazmişsın okuyunca yuzumdeki sırıtma/gulumseme solmadi cok iyi konuyu bir birine bağlamışsın. o kulübede bir biriyle bir anda sevgili olmamalari cok daha iyi cunku bazi acemi yazarlar pat diye konuyu geciştirmeden iki cinsi sevgili yapiyorlar buda ister istemez hikayedeki hevesi bozuyor senin hikayede kurdugun her cumleyi heyacanla okudum yani desem sasirdik mı? Tabiki hayir yine doger hafta sonlari yeni ve harika bir hikayeyle gorusuruz çicegim(çok bos konustum)her neyse görüşürüz 🌼♡🌹
@@YarenYılmaz-c2k hayır hiçte boş konuşmadın. Böyle konuşman beni mutlu etti ve hikayeyi begenmene de sevindim. Teşekkür ederimm❤️🫂
@winterrbeaar yaa rica ederim canım yazarım sana bir soru soracağim su an hep aktif mi olacaksın ??🤔
Ara-sıra, pek değil@@YarenYılmaz-c2k
@@winterrbeaar himm bende aslinda cunku bu aralar fazlasiyla sinava denk geliyor heleki ocak ay'ı
Ocak ay'ı ben bittim
Mükemmel bir hikaye olmuş abla ❤❤
@@catwjisoo1995 teşekkür ederimm🩷🩷
Ayy geldim,okuyorumm
Müq olmuş❤❤
@@darkxxbluez teşekkür ederimm❤️❤️
Sey çilek bayıla bilirmiyimm kurguya göre ❤🎇
@@azeaz9064senin tercihin🤭❤️
@winterrbeaar o zaman bana bay bay çünki tercihim direk kurguya ölmek jfkfkfkfk
Kkkkk
Bebeğim yaaa. Böyle pozitif yorumlarını özlemişimmm@@azeaz9064
@@winterrbeaar ayyyy yerimmm seniii💋🥳 bizde seni özlemedik değil bu sahalardaaa
@@azeaz9064alt tarafı 3 gun yoktum😅