Merkez Efendi Hazretleri - Evliyalar Serisi - Hayri Küçükdeniz

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 20 фев 2021
  • MERKEZ EFENDİ
    (ö. 959/1552)
    Halvetî-Sünbülî şeyhi, âlim.
    Muhtemelen 868 (1463-64) yılında Denizli’nin Sarı Mahmudlu köyünde (bugün Buldan kazasına bağlı Akçaköy) dünyaya geldi. Bazı kaynaklarda Uşak veya Manisa’da doğduğunun belirtilmesi (Yûsuf b. Ya‘kūb, s. 46; Hüseyin Vassâf, III, 268) adı geçen köyün bu şehirlerin sınırlarına yakınlığı sebebiyle olmalıdır. Asıl adı Mûsâ, künyesi Ebü’t-Takī, lakabı Merkez Muslihuddin’dir. Merkez Efendi veya Merkez Halîfe diye tanınır. Babasının adı Mustafa, dedesinin adı Kılıç Bey’dir. Taşköprizâde, muhtemelen babasıyla karıştırdığı için adını Muslihuddin Mustafa şeklinde kaydetmiştir. Soyundan gelen Nurullah Kılıç’ın derlediği, babadan oğula intikal eden kaynakları değerlendiren M. Asım Çalıkoğlu, Merkez Efendi’nin ilk eğitimini memleketinde aldıktan sonra 883’te (1478) Bursa’ya giderek on beş yıl süren bir tahsilin ardından icâzet alıp 898’de (1493) İstanbul’a gittiğini söyler (Sünbül Efendi ve Merkez Efendi’nin Resimli Hayatı ve Hüviyetleri, s. 32). Kaynaklar onun hocasının kimliği konusunda ihtilâf etmiştir. Taşköprizâde, Hızır Bey’in oğlu Ahmed Paşa’dan okuduğunu söylerken (eş-Şeḳāʾiḳ, s. 541) Halvetî-Sünbülî şeyhlerinden Yûsuf b. Ya‘kūb onun Veliyyüddin oğlu Ahmed Paşa’ya Bursa’da, Hulvî de İstanbul’da dânişmend olduğunu belirtmektedir (Menâkıb-ı Şerîf, s. 47; Lemezât-ı Hulviyye, vr. 220a). Merkez Efendi’nin Bursa’da bulunduğu tarihlerde Veliyyüddin oğlu Ahmed Paşa’nın bu şehirde müderris değil sancak beyi olarak görev yaptığı, Merkez Efendi İstanbul’a gittiğinde ise adı geçenin İstanbul’da olmadığı bilindiğine göre (DİA, II, 111) Taşköprizâde’nin verdiği bilgi daha doğrudur.
    Tahsili sırasında bir ara tasavvuf yoluna girmeye karar veren Merkez Efendi, Hulvî’ye göre Karaman’a, Yûsuf b. Ya‘kūb’a göre Amasya’ya giderek Halvetiyye şeyhlerinden Habib Karamânî’ye mürid olmak istemiş, ancak şeyh mânevî eğitiminin başkası eliyle olacağına işaret edip onun bu isteğini geri çevirmiş ve kendisine “Muslihuddin” lakabını vererek halka vaaz etmesini tavsiye etmiştir. Dânişmendliği sırasında Ayasofya Camii’nde vaaz ettiği ve Beyzâvî tefsirinden nakillerde bulunduğu, ayrıca tefsir ve hadis dersleri verdiği de kaydedilen Merkez Efendi’nin İstanbul’da tanınmış şeyhlerin sohbetlerine katıldığı, ancak devranla zikir yaptırması ve vahdet-i vücûd görüşünü benimsemesi sebebiyle Koca Mustafa Paşa Dergâhı şeyhi ve Halvetî-Sünbülî kolunun kurucusu Sinâneddin Yûsuf’tan (Sünbül Sinan) uzak durduğu belirtilir. Merkez Efendi bu dönemde Fatih’te Mirza Baba, Etyemez ya da Karabıçak Velî adlarıyla anılan tekkenin şeyhi Mirza Baba’ya intisap etti ve onun kızıyla evlendi. Güvendiği şeyhlerden hiçbirinin tam olarak tabir edemediği bir rüyasını bir başka rüyasında Sünbül Efendi’nin zorla odasına girip tabir ettiğini görmesi üzerine Sünbül Efendi’ye karşı olumsuz tutumunun yanlış olduğu kanaatine vardı ve dergâhına giderek şeyhe intisap etti. Onun Merkez Efendi lakabını bu olaydan sonra Sünbül Efendi’nin kendisine, “Sizler ... bu dairemizin merkezi olup ...” (Hulvî, vr. 221a) şeklinde devam eden iltifatı sebebiyle aldığı anlaşılmaktadır. Sonraki bazı kaynaklarda bu hususla ilgili daha başka görüşlere de yer verilmiştir. Evli olduğu için seyrüsülûkünü dergâhta kalmadan evinde tamamlayan Merkez Efendi, Sünbül Efendi’den hilâfet alması üzerine ilk olarak Aksaray’da Kovacı Dede (Sevindik Dede) adıyla anılan Halvetî Tekkesi’nde irşad faaliyetine başladı. Bir müddet burada faaliyet gösterdikten sonra Kanûnî Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan, Manisa’da yaptırdığı külliyedeki hankah için Sünbül Efendi’den bir şeyh isteyince oraya gönderildi. Kanûnî bu sırada sancak beyi olarak Manisa’da bulunduğuna göre (Yûsuf b. Ya‘kūb, s. 53; Hulvî, vr. 221a) Merkez Efendi Manisa’ya onun tahta geçtiği 926 (1520) yılından önce gitmiş olmalıdır. Ancak Tahsin Yazıcı, Hafsa Sultan Külliyesi’ndeki caminin 929’da (1523) tamamlandığını dikkate alarak Merkez Efendi’nin bu tarihten sonra oraya gitmiş olabileceğini söylemektedir (İA, VII, 768).
    Bazı çalışmalarda, Merkez Efendi’nin Manisa’daki külliyenin dârüşşifâsında tabip olarak görev yaptığına ve burada çeşitli baharatlardan hazırladığı macunu (mesir macunu, nevrûziye) her yıl nevruzda şifa için halka dağıttırdığına dair bilgiler yer almaktadır (Bayat, Manisa Mesir Bayramı ve Darüşşifası, s. 26). Merkez Efendi’nin çağdaşı olan müelliflerin bundan söz etmemesi ve dârüşşifânın onun Manisa’dan ayrılmasından çok sonra 946 (1539-40) yılında tamamlandığının bilinmesi bu bilginin doğru olmadığını göstermektedir (Emecen, s. 96).
    Sünbül Sinan Efendi’nin Muharrem 936’da (Eylül 1529) vefatı üzerine Merkez Efendi Manisa’dan İstanbul’a geldi. Sünbül Efendi’nin Koca Mustafa Paşa Dergâhı’nda yerine hangi halifesinin geçeceğini söylemediği, kim geçerse ona itaat edilmesini istediği, Merkez Efendi’nin şeyhin vefatından on gün sonra dergâha geldiği, önce kendisiyle kimsenin ilgilenmediği, ancak posta oturmaya en uygun halife olduğu anlaşılınca ona biat edildiği kaydedilmektedir .

Комментарии • 6

  • @yasarozturk3058
    @yasarozturk3058 2 года назад +3

    ALLAHUTALA BİZLERE ŞEFAATLARINI NASİP ETSİN İNŞALLAH AMİN

  • @yasarozturk3058
    @yasarozturk3058 2 года назад +3

    ALLAHUTALA RAHMET EYLESİN ALLAHUTALA BİZLERE ŞEFAATLARINI NASİP ETSİN

  • @narutoizumaki2023
    @narutoizumaki2023 6 месяцев назад +1

    Sahabe hayatlarınıda dinledim ve deftere not alıp bitirmiştim.bugunda evliyalar serisini dinleyip not alıp bitirdim.ve bu evliyaları öğrendikçe istanbuldada yasamanın verdiği avantajı kullanarak türbelerini kabirlerini gezdim dua ettim.rabbim kabul eylesin insallah.Allah bu kanalı vesile kıldı bana dualarımda yer verdim çokca🤗Allah herkesin yar ve yardımcısı olsun içindede bu kanaldaki herkesden razı olsun❤❤Allaha emanetsiniz..14.12.2023 perşembe saat 18.34⚘

  • @amigurumibabybebekdunyasi777
    @amigurumibabybebekdunyasi777 3 года назад +5

    Rabbim hepsinden razı olsun ♥️

  • @zeynepsimsek568
    @zeynepsimsek568 3 года назад +6

    BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ESSELAMUN ALEYKÜM DEĞERLİ DİN KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN