✒️•loveliioda• 🖇Tamamen kurgudur 📌Kapak ve hikaye tamamen bana aittir 📖Boksör oğlun ile tanışır 📆23/11/24 🎧You Don't Own Me _________________________________ Genç kadın salonda koltuğunda oturmuş elindeki kitabı dikkatle okuyordu. Salonda yanan şöminenin ateş sesi yankılanıyor ortam gözü almayan beyaz ve sarı renkli ışıklar ile aydınlanıyordu. Kadının burnuna gelen kahve kokusu ve kulağında kahve makinesinden gelen onay sesi sakince hareketlenmesine neden olmuştu. Okuduğu kitabın kaldığı sayfasına ayracını koymuş kitabı yandaki masasına bırakarak ayaklanmıştı. Sakince salonun karşısındaki mutfağa geçmişti. Kulağında yankılanan altı kırmızı topuklu ayakkabısının tok sesleri evde yankılanıyordu. Hoşuna gidiyordu. Mutfağa geçtiğinde tezgahtaki kahve makinesinin yanına giderek üst dolabından kendine fincan ve fincan tabağı çıkarmış kahve makinasının cezvesini çıkararak fincanın içine kahvesini dökmüştü. Cezvenin içine su tuttuğunda onu süzülmeye bırakmış kahvesini alarak tekrar koltuğuna dönmüştü. Kahvesinden bir yudum alarak kitabını bi süre okumaya. Devam etmişti. Çalan kapı ile kapıya bakmış kitabını kenarı koyarken üzerindeki takım elbisesinin ceketini düzenleyerek kapıya gitmişti. Kapıyı açtığında karşısındaki büyük bedeni görmüş ona bakmıştı. Bay Jeondu. Kadın kafasını kaldırarak keskin mavi kedi gözleriyle ona bakmıştı. "Hoşgeldin" Jk: hoşbuldum umarım rahatsız etmemişimdir "Hayır, buyur gel" Jeon minik belli olmayan bi tebessümle içeri girerek kenarıda montunu çıkarmış deri ceketi ile kalmıştı. Genç kadın montu alarak vestiyere asmış eli ile önündeki salonu göstermişti. Büyük olan sakince koltuklara ilerlediğinde kadın fincanını almıştı. "Kahve istermisin" Jk: olur Genç kadın mutfağa gittiğinde iki tane sade kahve yaptığında fincanlara doldurarak salona gelmiş adamın kahvesini önüne koymuştu. Karşısındaki koltuğa yerleştiğinde merakla adama bakmıştı. Jk: şu dava işi için gelmiştim. Akşam akşam biraz beynimi yedi, yeni bi haber var mı diye sormak istedim. Adamın şikayeti geri çekmeye pek niyeti yok sanırım Savcı Hanım Kafa salladı yn. "Biraz öyle bi kaç saat önce görüntüleri tekrar izledim adamı fena pataklamışsın, ama adamın elimde silah olduğu için ve ilk hareketi o yaptığı için senin açından Nefs-i müdafaa'ya girebiliyor bu olaydan kurtulman sınır çizgisinde yani ama hallederiz önemli değil" Kafa salladı büyük olan sessizce kahvesinden yudumladı. Yn bi Savcıydı. 27 yaşındaydı. Güzel bi bedeni ve yüzü vardı. Mavi gözleri kaydırak burnu hafif dolgun dudakları simsiyah uzun saçları vardı. Ailesi ile arasının pek iyi olduğu söylenemezdi. Konuştuğu tek kişi ablasıydı. Oda şu zamanına kadar arkasında durduğu içindi. Ailesi hiç bir zaman onu sevmemişti, ama yn iyi bir yerlere ulaştığı zaman hemen yüz göz olmak istemişlerdi. Yn asla yüz vermemişti. Asi ve asil bi kadındı. Saygısızlığa tahammülü yoktu. Her zaman dürüst olmaya çalışırdı. Becerirdide. Soğuk kanlıydı. Şu hayatta sadece 2 kişiye sıcak kanlıydı. Bi ablasına bide oğluna. Birde karşısındaki içi ısınmaya başlayan bu adama. Bay Jeon 29 yaşında bi profesyonel boksördü. Geçen aylarda ona sataşan bi adamı biraz pataklamıştı. Adam şikayetçi olmuş yetmemiş ergen liseliler gibi bir kaç arkadaşı ile Jeonu denk düşürmeye gitmişti. Ama sonuçları yine kötü gitmişti. Bilmiyorlardı tabi boksör olduğunu. Olaylar bi süre böyle devam ettiğinde iş en son mahkemeye kalmıştı. Jeon sakin ve rahattı kendisine sağlam bi savcı bulmuştu. Kendisininde bi suçu yoktu zaten hiç ilk o saldırmamıştı. Olaylar böyle ilerlerken 1 bir buçuk ay geçmişti. Zamanla yn ile yakımlaşmaları olmuştu. Tabi aralarında hala erimeyen buzlar ve mesafeler vardı. İkisinin de buzları zamanla erimeye devam ediyordu. Jk: sence herhangi bir ceza alırmıyım Düşündü kadın. "Her ne kadar nefsi müdafaa olsada adamlara zarar verdiğin için bi miktar para cezası yiyebilirsin ama bunun olmamasına dikkat edeceğim merak etme" Kafa sallamıştı adam. Güveniyordu karşısındaki kadınına. Yukarı kattan gelen bir kaç pata-küte ses büyük olanın dikkatini çekmişti. Kadının keskin gözleri üst kata bakarken adamda kafasını çevirerek bi süre sesleri dinlemiş ardından kadına dönmüştü. Kadın ona baktığında adamın tedirgin ve merak dolu bakışlarını görmüştü. Jk: evde birimi var Bir alltt
Devammmm 1 Kadın ona baktığında adamın tedirgin ve merak dolu bakışlarını görmüştü. Jk: evde birimi var Kadın derin nefes alarak kahvesinin son yudumunu alarak fincanı ters çevirmiş öylece bırakmıştı. Adama geri baktığında kafa sallamıştı. "Oğlum" Kaşları sonuna kadar çatılmıştı büyük olanın. Böyle birşeyi beklemiyordu. Yavaş yavaş hisler beslediği kadından böyle bi darbe alması onu biraz sendelemişti. Evli miydi yani. Ama parmağında yüzük yoktu. Jk: bana bundan bahsetmemiştin "Bahsetmeyi pek sevmem" Jk: evli misin "Hayır, uzun süre önce boşandım" Jk: anlatmak istermisin "Oğlum doğdu ben istemiyorum dedi bende boşadım çokta önemi olmayan bişey" Jk: anladım tanışabilirmiyim bi mahsuru olmazsa "Çalışıyordur büyük bi ihtimalle ama bi sakıncası olacağını düşünmüyorum" İkiside sakince ayaklandığında merdivenlerden çıkmaya başlamışlardı. Jk: ses yaparak ne çalışıyo olabilir "Boksör" Kaşlarını kaldırıp indirdi büyük olan. Merdivenden çıktıklarında yn sakince spor salonuna gitmişti. Kapıyı sakince açtığında içeride yere sabitli olan boks barında eldivenleri ile profesyönelce çalışan oğlunu görmüş gururla bakmıştı. Jeon sakince içeri girdiğinde gördüğü manzara ile şaşırmış bakakalmıştı. 9 10 yaşlarında bu kadar profesyönelce çalışan bi çocuk onu hayran bırkmış sırıtmasını sağlamıştı. Jk: kaç yaşında "9" Kafa salladı Jeon. Kadın oğluna baktı. "Sam" Küçük oğlan sakince annesinin sesiyle durup ona baktığında yanında ki adamı görünce kaş çatmış sakince elimdeki eldivenleri çıkarmıştı. Sam: anne "Gel bakalım misafirimizle tanış" Büyük olan sakince yere çöktüğünde oğlanın boyuna ilişmiş elini uzatmıştı. Sam yaklaşarak eli tutmuştu. Jk: merhaba adım Jeon Jungkook Sam: benim adım Sam Jk: memnun oldum ne kadar iyi çalışıyorsun Sam: teşekkür ederim hepsi annem için, onu korumak için öğreniyorum Gülümsedi kadın. Sam: sende denemek istermisin Jeon boks torbalarına baktı. Jk: ah sanmıyorum ben pek beceremem Güldü kadın giderek kenarıdaki koltuğa oturdu. Sam: hadi yaparsın Boks torbasının karşısına geçtiklerinde yn bi süre onları izlemişti. Sam profesyönel boksöre boks öğretmeye çalışması komiğine gitmişti. "Sam jungkook ta bi boksör" Jeon gülerek karşısındaki küçük boksöre bakmıştı. Küçük oğlan şaşkınca karşındadaki devasa adama baktığında içi kıpır kıpır olmuştu. Sam: gerçekten mi Jk: evet Diyerek kafa sallamıştı. İki boksör saatlerce beraber takılmıştı. Jeonun Sam ile iyi anlaşması Ynin hoşuna gitmişti. Saatlerce ikisinin sohbetini dinlemişti. Jeon küçük bedeni yatağına yatırdığında üzerini örtmüş alnına küçük bir öpücük bırakmıştı. Sakince doğrularak kapıda onları gülerek izleyen kadına bakmıştı. Gülümsemiş beraber odadan çıkmışlardı. Aşağı inerek oturmuşlardı. "İyi yordu he" Bir alt soon
Devaamm son "İyi yordu he" Jk: fena yordu hemde ama iyi çocuk güzel eğitmişsin Gülümsedi kadın. Kafa salladı sadece. Merakla baktı büyük olan kadınına. Jk: ona boks yapmasını sen mi söyledin sen mi yazdırdın kursa Bu sefer tam tersi hayır anlamında kafa salladı. "Hayır tam tersi kendi istedi." Jk: bir yerden mi gördü "Hm hm. Televizyonda sürekli boks maçları izlerdi hareketleri öğrenmeye çalışırdı. Babasız büyüdü. Gelen erkeklerden korkardı. Hep yaptığı işleri bana sorarak yapardı. Ama sonra bi gün geldi ve ben boks yapmak istiyorum dedi. Seni korumak istiyorum dedi. Bende izin verdim. 6 yaşından beri eğitim alıyor. Kendi kararlarını kendi veriyor. İradesini iyi biliyor. Soğuk kanlı birisi. Kimseyle arkadaşlık kurmuyor. Kolay kolay kurmaz yada" Jk: güzel. Çok güzel senin gibi anneler kolay bulunmuyor, seninde emeğin fazla her imkanı sunmuşsun ona "İyi ki imkanlarım var" Güldüler. Jk: ben kalkayım artık geç oldu Saate baktı kadın ayağı kalkarken. Gece 01.30 olmuştu. Cidden çok geçti. "Fazla geç olmuş. Bu gece burda kal istersen" Dedi bi an. Göndermek istemedi adamını. Gitmesini istemedi. Jk: yok rahatsızlık vermiyim kaç saattir burdayım zaten "Lafı bile olmaz geç oldu "gecede hayır yoktur" derler ne olur ne olmaz kal sen ginede" Kadına baktı adam. Gözlerindeki istek ve endişeyi gördü. Gülümsedi kafa salladı. Koltuğu gösterdi. Jk: şuraya kıvrılırım ben "Ordan bakınca seni koltukta yatıracak birine mi benziyorum" Jk: ya nerde yatıcam Durdu kadın. Düşündü. Odası? Yutkundu. "Odamda kalabilirsin. Sorun olmaz" Jk: sende kalıyorum bide seni yatağındanmı edicem "Etmezsin canım niye edesin" Jk: beraber mi yatıcaz Duraksadı ikiside. İyice bok yoluna gidiyordu bu konuşma. Kadın hayatında yaşamadığı duyguları yaşıyor utanmaya başlıyordu. Daha fazla konuşmamış eli ile hadi hadi işareti yaparak önden odasına ilerlemişti. Büyük olan arkasıdan sırıtarak ona bakmıştı daha sonrasında takip etmişti. Kadın odasına geldiğinde kapıyı açmış adama bakmıştı. Adam sakince içeri girdiğinde siyahlar ile dizayn edilmiş odayı görünce gülümsemişti. Zevkleri birebirdi. Kadın peşinden girdiğinde kapıyı kapatarak ona bakmıştı. Jk: rahatsızlık vermem umarım "Bi önemi yok rahat olabilirsin" Büyük olan kafasını salladığında üzerindeki deri ceketi çıkarmış kenarıdaki koltuğun üzerine koymuştu. Kadın yatağını açtığında sakince çekilmiş ayağındaki topukluları çıkararak kenarı koymuştu. Üzerindeki ceketi çıkardığında ipli vücuduna yapışan badi ile kalmıştı. Sakince yatağın kenarından geçerek dolabına gitmiş ceketi astıktan sonra kısa taytlarından birini alarak banyoya gitmişti. Büyük olan üzerindeki tişörtü çıkartarak katlayıp koltuğun üzerine bırakmış altındaki eşofmanı ile kalmıştı. Ayakkabılarını çıkardıktan sonra sakince yatağa girmiş başlığa yaslanarak kadını beklemişti. Kadın banyoda pantolonunu çıkararak taytını giymiş yüzündeki makyajını çıkardıktan sonra su ile yıkıyarak nemlendiricisini sürmüştü. Saçlarını açarak salık bırakmış düzeltmişti. Pantolonunu katlayarak odaya dönmüş pantolonunu dolabına koyarak adama dönmüştü. Adam onu inceliyordu. Salık saçları beline kadar geliyordu. Perçemleri onu tatlı gösteriyordu. Biçimli vücudu ve bacakları onu fena mest etmişti. İlk defa böyle görüyordu. Kadın içinde farklıları söylenemezdi. Büyüğün vücudu ben burdayım diye bağırıyordu. Büyük bi ihtimalle elleri ile saçlarını karıştırmıştı. Şekli bozulmuş dağılmış onu tatlı gösteriyordu. Ama adamın çekiciliği hala üzerindeydi. Kadın sakince yatağa girdiğinde sessizce durmuştu. İkiside bişey dememişti. "Saçlarımdan rahatsız olursan söyle. Toplarım" Jk: neden rahatsız olayım ki "Fazla dağınıklar bazen ben bile rahatsız oluyorum" Kadının rahatsız olduğu şey onun o kadar hoşuna gidiyordu ki içi kıpır kıpır ediyordu. Sabaha kadar dağınık olsun istiyordu. Jk: dokunabilir miyim "Saçlarımamı" Jk: hm hm Durdu kafa salladı ardından kadın. Büyük olan uzanarak parmak uçlarıyla kadının yüzüne gelen perçemleri minikçe itmişti. Ardından boynu boyunca kadının saçlarında elini gezdirmişti. Jk: çok güzeller Yutkundu kadın. Başını öne eğdi. "Ben pek sevmem" Jk: neden "Ailenin sevilmeyen bir üyesi vardır hep, o kişide bendim. Babam sürekli şiddet uygulardı. Saçlarımı çekerdi. Ona rağmen uzatırdım. Kesmeye korkardım." Duyduklarıyla kaş çattı büyük hemen elini çekti. Jk: özür dilerim, ben.. Kadın sakince adama yaklaşmış elini tutarak saçlarına götürmüştü. "Geçmişin bi önemi yoktur. Umrumda değil geçmişim. Lütfen biraz daha dokunurmusun. Hoşuma gitti" Yutkundu büyük. Ne yapacağını bilemedi. Sakince kolunu kadına sararak kendisine çekerek sarılmış saçlarını öpe koklaya sevmişti. Acıtmamaya o kadar özen göstermişti ki fazla nazik davranacaktı. Kafın sarılarak adamın kokusu ve dokunuşlarıyla mayışarak kendini hayatında yaşadığı en huzurlu ve rahat uykusuna bırakmıştı. *** Sam: anne Kadın gelen sesle patates kızartmalarını bırakmış ocak başında merakla dönmüştü. "Annecim. Günaydın, yüzünü yıkadın mı" Sam sakince kafa sallayarak annesine yaklaşmıştı. Yüzü asıktı. Annesi fark etmişti. Kadın çömelerek oğluna sarılmış ardından geri çıkarak ellerini tutmuştu. "Yüzün asık. Neden üzgünsün. Kötü rüyalarmı gördün" Hayır anlamında kafa sallafı küçük oğlan. Merakla baktı sadece annesi. Sam: sabah... Seni uyandırmaya geldiğimde Jeon abiyle seni sarılarak uyurken gördüm. Kaşlarını kaldırdı yn. Bişey demedi. Sam: Jeon abi benim babam mı olacak anne Derin nefes verdi kadın. Oğlunun alnına düşmüş saçlarını yana itiledi. "Şöyle ki oğlum buna hayır cevabını veremem. Ama daha belli değil" Sam: Jeon abiyi seviyor musun "Galiba evet, sen Jeon abiyi sevdinmi" Kafa salladı Sam. "O zaman ilerde belki baban olabilir." Sam: onu seviceksin diye beni unutmazsın dimi anne. Sende babam gibi beni bırakmazsım dimi "Tabiki hayır oğlum. Ben asla bırakmam seni. Seni Jeon abin varken de yokken de daha çok severim" Güldü Sam. İçi rahatlamıştı. Çalan kapı ile ikiside sakince kapıya geçmişti. "Sanırım Jeon geldi" Yn kapıyı açtığında yanılmamıştı. İçeri giren Jeon ile Sam hızla ona sarılmıştı. Elimde ekmek poşeti vardı. Sam: babaa Jeon kıkırdayarak onu kucaklamıştı. Jk: baba mı, biraz erken değil mi küçük boksör. Sam: annem senin ilerde babam olabileceğini söyledi Şok ile baktı yn. Jeon ona sırıtarak baktığında yn yutkunmuş kaçacak yer aramıştı. Fırsat ayağına gelmişti. Burnuna yanık kokusu gelen kadın kaş çatmıştı. "Hiiihh patatesler" Hızla mutfağa kaçmıştı. Kalan iki erkek kadının bu haline gülmüştü. Jeon arkasından bağırmıştı. Jk: ohooo sen daha ilk güne gelmeden böyle evde kalıyorsan vay halimize savcı hanım SONN
✒️•loveliioda•
🖇Tamamen kurgudur
📌Kapak ve hikaye tamamen bana aittir
📖Boksör oğlun ile tanışır
📆23/11/24
🎧You Don't Own Me
_________________________________
Genç kadın salonda koltuğunda oturmuş elindeki kitabı dikkatle okuyordu. Salonda yanan şöminenin ateş sesi yankılanıyor ortam gözü almayan beyaz ve sarı renkli ışıklar ile aydınlanıyordu.
Kadının burnuna gelen kahve kokusu ve kulağında kahve makinesinden gelen onay sesi sakince hareketlenmesine neden olmuştu.
Okuduğu kitabın kaldığı sayfasına ayracını koymuş kitabı yandaki masasına bırakarak ayaklanmıştı.
Sakince salonun karşısındaki mutfağa geçmişti. Kulağında yankılanan altı kırmızı topuklu ayakkabısının tok sesleri evde yankılanıyordu. Hoşuna gidiyordu.
Mutfağa geçtiğinde tezgahtaki kahve makinesinin yanına giderek üst dolabından kendine fincan ve fincan tabağı çıkarmış kahve makinasının cezvesini çıkararak fincanın içine kahvesini dökmüştü.
Cezvenin içine su tuttuğunda onu süzülmeye bırakmış kahvesini alarak tekrar koltuğuna dönmüştü. Kahvesinden bir yudum alarak kitabını bi süre okumaya. Devam etmişti.
Çalan kapı ile kapıya bakmış kitabını kenarı koyarken üzerindeki takım elbisesinin ceketini düzenleyerek kapıya gitmişti.
Kapıyı açtığında karşısındaki büyük bedeni görmüş ona bakmıştı.
Bay Jeondu. Kadın kafasını kaldırarak keskin mavi kedi gözleriyle ona bakmıştı.
"Hoşgeldin"
Jk: hoşbuldum umarım rahatsız etmemişimdir
"Hayır, buyur gel"
Jeon minik belli olmayan bi tebessümle içeri girerek kenarıda montunu çıkarmış deri ceketi ile kalmıştı. Genç kadın montu alarak vestiyere asmış eli ile önündeki salonu göstermişti.
Büyük olan sakince koltuklara ilerlediğinde kadın fincanını almıştı.
"Kahve istermisin"
Jk: olur
Genç kadın mutfağa gittiğinde iki tane sade kahve yaptığında fincanlara doldurarak salona gelmiş adamın kahvesini önüne koymuştu. Karşısındaki koltuğa yerleştiğinde merakla adama bakmıştı.
Jk: şu dava işi için gelmiştim. Akşam akşam biraz beynimi yedi, yeni bi haber var mı diye sormak istedim. Adamın şikayeti geri çekmeye pek niyeti yok sanırım Savcı Hanım
Kafa salladı yn.
"Biraz öyle bi kaç saat önce görüntüleri tekrar izledim adamı fena pataklamışsın, ama adamın elimde silah olduğu için ve ilk hareketi o yaptığı için senin açından Nefs-i müdafaa'ya girebiliyor bu olaydan kurtulman sınır çizgisinde yani ama hallederiz önemli değil"
Kafa salladı büyük olan sessizce kahvesinden yudumladı.
Yn bi Savcıydı. 27 yaşındaydı. Güzel bi bedeni ve yüzü vardı. Mavi gözleri kaydırak burnu hafif dolgun dudakları simsiyah uzun saçları vardı.
Ailesi ile arasının pek iyi olduğu söylenemezdi. Konuştuğu tek kişi ablasıydı. Oda şu zamanına kadar arkasında durduğu içindi. Ailesi hiç bir zaman onu sevmemişti, ama yn iyi bir yerlere ulaştığı zaman hemen yüz göz olmak istemişlerdi. Yn asla yüz vermemişti.
Asi ve asil bi kadındı. Saygısızlığa tahammülü yoktu. Her zaman dürüst olmaya çalışırdı. Becerirdide. Soğuk kanlıydı. Şu hayatta sadece 2 kişiye sıcak kanlıydı. Bi ablasına bide oğluna.
Birde karşısındaki içi ısınmaya başlayan bu adama.
Bay Jeon 29 yaşında bi profesyonel boksördü. Geçen aylarda ona sataşan bi adamı biraz pataklamıştı. Adam şikayetçi olmuş yetmemiş ergen liseliler gibi bir kaç arkadaşı ile Jeonu denk düşürmeye gitmişti. Ama sonuçları yine kötü gitmişti.
Bilmiyorlardı tabi boksör olduğunu. Olaylar bi süre böyle devam ettiğinde iş en son mahkemeye kalmıştı.
Jeon sakin ve rahattı kendisine sağlam bi savcı bulmuştu. Kendisininde bi suçu yoktu zaten hiç ilk o saldırmamıştı.
Olaylar böyle ilerlerken 1 bir buçuk ay geçmişti. Zamanla yn ile yakımlaşmaları olmuştu. Tabi aralarında hala erimeyen buzlar ve mesafeler vardı. İkisinin de buzları zamanla erimeye devam ediyordu.
Jk: sence herhangi bir ceza alırmıyım
Düşündü kadın.
"Her ne kadar nefsi müdafaa olsada adamlara zarar verdiğin için bi miktar para cezası yiyebilirsin ama bunun olmamasına dikkat edeceğim merak etme"
Kafa sallamıştı adam. Güveniyordu karşısındaki kadınına.
Yukarı kattan gelen bir kaç pata-küte ses büyük olanın dikkatini çekmişti. Kadının keskin gözleri üst kata bakarken adamda kafasını çevirerek bi süre sesleri dinlemiş ardından kadına dönmüştü.
Kadın ona baktığında adamın tedirgin ve merak dolu bakışlarını görmüştü.
Jk: evde birimi var
Bir alltt
Devammmm 1
Kadın ona baktığında adamın tedirgin ve merak dolu bakışlarını görmüştü.
Jk: evde birimi var
Kadın derin nefes alarak kahvesinin son yudumunu alarak fincanı ters çevirmiş öylece bırakmıştı. Adama geri baktığında kafa sallamıştı.
"Oğlum"
Kaşları sonuna kadar çatılmıştı büyük olanın. Böyle birşeyi beklemiyordu. Yavaş yavaş hisler beslediği kadından böyle bi darbe alması onu biraz sendelemişti. Evli miydi yani. Ama parmağında yüzük yoktu.
Jk: bana bundan bahsetmemiştin
"Bahsetmeyi pek sevmem"
Jk: evli misin
"Hayır, uzun süre önce boşandım"
Jk: anlatmak istermisin
"Oğlum doğdu ben istemiyorum dedi bende boşadım çokta önemi olmayan bişey"
Jk: anladım tanışabilirmiyim bi mahsuru olmazsa
"Çalışıyordur büyük bi ihtimalle ama bi sakıncası olacağını düşünmüyorum"
İkiside sakince ayaklandığında merdivenlerden çıkmaya başlamışlardı.
Jk: ses yaparak ne çalışıyo olabilir
"Boksör"
Kaşlarını kaldırıp indirdi büyük olan. Merdivenden çıktıklarında yn sakince spor salonuna gitmişti. Kapıyı sakince açtığında içeride yere sabitli olan boks barında eldivenleri ile profesyönelce çalışan oğlunu görmüş gururla bakmıştı.
Jeon sakince içeri girdiğinde gördüğü manzara ile şaşırmış bakakalmıştı.
9 10 yaşlarında bu kadar profesyönelce çalışan bi çocuk onu hayran bırkmış sırıtmasını sağlamıştı.
Jk: kaç yaşında
"9"
Kafa salladı Jeon.
Kadın oğluna baktı.
"Sam"
Küçük oğlan sakince annesinin sesiyle durup ona baktığında yanında ki adamı görünce kaş çatmış sakince elimdeki eldivenleri çıkarmıştı.
Sam: anne
"Gel bakalım misafirimizle tanış"
Büyük olan sakince yere çöktüğünde oğlanın boyuna ilişmiş elini uzatmıştı. Sam yaklaşarak eli tutmuştu.
Jk: merhaba adım Jeon Jungkook
Sam: benim adım Sam
Jk: memnun oldum ne kadar iyi çalışıyorsun
Sam: teşekkür ederim hepsi annem için, onu korumak için öğreniyorum
Gülümsedi kadın.
Sam: sende denemek istermisin
Jeon boks torbalarına baktı.
Jk: ah sanmıyorum ben pek beceremem
Güldü kadın giderek kenarıdaki koltuğa oturdu.
Sam: hadi yaparsın
Boks torbasının karşısına geçtiklerinde yn bi süre onları izlemişti. Sam profesyönel boksöre boks öğretmeye çalışması komiğine gitmişti.
"Sam jungkook ta bi boksör"
Jeon gülerek karşısındaki küçük boksöre bakmıştı. Küçük oğlan şaşkınca karşındadaki devasa adama baktığında içi kıpır kıpır olmuştu.
Sam: gerçekten mi
Jk: evet
Diyerek kafa sallamıştı.
İki boksör saatlerce beraber takılmıştı. Jeonun Sam ile iyi anlaşması Ynin hoşuna gitmişti. Saatlerce ikisinin sohbetini dinlemişti.
Jeon küçük bedeni yatağına yatırdığında üzerini örtmüş alnına küçük bir öpücük bırakmıştı.
Sakince doğrularak kapıda onları gülerek izleyen kadına bakmıştı. Gülümsemiş beraber odadan çıkmışlardı. Aşağı inerek oturmuşlardı.
"İyi yordu he"
Bir alt soon
Devaamm son
"İyi yordu he"
Jk: fena yordu hemde ama iyi çocuk güzel eğitmişsin
Gülümsedi kadın. Kafa salladı sadece.
Merakla baktı büyük olan kadınına.
Jk: ona boks yapmasını sen mi söyledin sen mi yazdırdın kursa
Bu sefer tam tersi hayır anlamında kafa salladı.
"Hayır tam tersi kendi istedi."
Jk: bir yerden mi gördü
"Hm hm. Televizyonda sürekli boks maçları izlerdi hareketleri öğrenmeye çalışırdı. Babasız büyüdü. Gelen erkeklerden korkardı. Hep yaptığı işleri bana sorarak yapardı. Ama sonra bi gün geldi ve ben boks yapmak istiyorum dedi. Seni korumak istiyorum dedi. Bende izin verdim. 6 yaşından beri eğitim alıyor. Kendi kararlarını kendi veriyor. İradesini iyi biliyor. Soğuk kanlı birisi. Kimseyle arkadaşlık kurmuyor. Kolay kolay kurmaz yada"
Jk: güzel. Çok güzel senin gibi anneler kolay bulunmuyor, seninde emeğin fazla her imkanı sunmuşsun ona
"İyi ki imkanlarım var"
Güldüler.
Jk: ben kalkayım artık geç oldu
Saate baktı kadın ayağı kalkarken. Gece 01.30 olmuştu. Cidden çok geçti.
"Fazla geç olmuş. Bu gece burda kal istersen"
Dedi bi an. Göndermek istemedi adamını. Gitmesini istemedi.
Jk: yok rahatsızlık vermiyim kaç saattir burdayım zaten
"Lafı bile olmaz geç oldu "gecede hayır yoktur" derler ne olur ne olmaz kal sen ginede"
Kadına baktı adam. Gözlerindeki istek ve endişeyi gördü. Gülümsedi kafa salladı. Koltuğu gösterdi.
Jk: şuraya kıvrılırım ben
"Ordan bakınca seni koltukta yatıracak birine mi benziyorum"
Jk: ya nerde yatıcam
Durdu kadın. Düşündü. Odası? Yutkundu.
"Odamda kalabilirsin. Sorun olmaz"
Jk: sende kalıyorum bide seni yatağındanmı edicem
"Etmezsin canım niye edesin"
Jk: beraber mi yatıcaz
Duraksadı ikiside. İyice bok yoluna gidiyordu bu konuşma. Kadın hayatında yaşamadığı duyguları yaşıyor utanmaya başlıyordu. Daha fazla konuşmamış eli ile hadi hadi işareti yaparak önden odasına ilerlemişti.
Büyük olan arkasıdan sırıtarak ona bakmıştı daha sonrasında takip etmişti. Kadın odasına geldiğinde kapıyı açmış adama bakmıştı.
Adam sakince içeri girdiğinde siyahlar ile dizayn edilmiş odayı görünce gülümsemişti. Zevkleri birebirdi.
Kadın peşinden girdiğinde kapıyı kapatarak ona bakmıştı.
Jk: rahatsızlık vermem umarım
"Bi önemi yok rahat olabilirsin"
Büyük olan kafasını salladığında üzerindeki deri ceketi çıkarmış kenarıdaki koltuğun üzerine koymuştu.
Kadın yatağını açtığında sakince çekilmiş ayağındaki topukluları çıkararak kenarı koymuştu. Üzerindeki ceketi çıkardığında ipli vücuduna yapışan badi ile kalmıştı.
Sakince yatağın kenarından geçerek dolabına gitmiş ceketi astıktan sonra kısa taytlarından birini alarak banyoya gitmişti.
Büyük olan üzerindeki tişörtü çıkartarak katlayıp koltuğun üzerine bırakmış altındaki eşofmanı ile kalmıştı. Ayakkabılarını çıkardıktan sonra sakince yatağa girmiş başlığa yaslanarak kadını beklemişti.
Kadın banyoda pantolonunu çıkararak taytını giymiş yüzündeki makyajını çıkardıktan sonra su ile yıkıyarak nemlendiricisini sürmüştü. Saçlarını açarak salık bırakmış düzeltmişti.
Pantolonunu katlayarak odaya dönmüş pantolonunu dolabına koyarak adama dönmüştü.
Adam onu inceliyordu. Salık saçları beline kadar geliyordu. Perçemleri onu tatlı gösteriyordu. Biçimli vücudu ve bacakları onu fena mest etmişti. İlk defa böyle görüyordu.
Kadın içinde farklıları söylenemezdi. Büyüğün vücudu ben burdayım diye bağırıyordu. Büyük bi ihtimalle elleri ile saçlarını karıştırmıştı. Şekli bozulmuş dağılmış onu tatlı gösteriyordu. Ama adamın çekiciliği hala üzerindeydi.
Kadın sakince yatağa girdiğinde sessizce durmuştu. İkiside bişey dememişti.
"Saçlarımdan rahatsız olursan söyle. Toplarım"
Jk: neden rahatsız olayım ki
"Fazla dağınıklar bazen ben bile rahatsız oluyorum"
Kadının rahatsız olduğu şey onun o kadar hoşuna gidiyordu ki içi kıpır kıpır ediyordu. Sabaha kadar dağınık olsun istiyordu.
Jk: dokunabilir miyim
"Saçlarımamı"
Jk: hm hm
Durdu kafa salladı ardından kadın. Büyük olan uzanarak parmak uçlarıyla kadının yüzüne gelen perçemleri minikçe itmişti. Ardından boynu boyunca kadının saçlarında elini gezdirmişti.
Jk: çok güzeller
Yutkundu kadın. Başını öne eğdi.
"Ben pek sevmem"
Jk: neden
"Ailenin sevilmeyen bir üyesi vardır hep, o kişide bendim. Babam sürekli şiddet uygulardı. Saçlarımı çekerdi. Ona rağmen uzatırdım. Kesmeye korkardım."
Duyduklarıyla kaş çattı büyük hemen elini çekti.
Jk: özür dilerim, ben..
Kadın sakince adama yaklaşmış elini tutarak saçlarına götürmüştü.
"Geçmişin bi önemi yoktur. Umrumda değil geçmişim. Lütfen biraz daha dokunurmusun. Hoşuma gitti"
Yutkundu büyük. Ne yapacağını bilemedi. Sakince kolunu kadına sararak kendisine çekerek sarılmış saçlarını öpe koklaya sevmişti. Acıtmamaya o kadar özen göstermişti ki fazla nazik davranacaktı.
Kafın sarılarak adamın kokusu ve dokunuşlarıyla mayışarak kendini hayatında yaşadığı en huzurlu ve rahat uykusuna bırakmıştı.
***
Sam: anne
Kadın gelen sesle patates kızartmalarını bırakmış ocak başında merakla dönmüştü.
"Annecim. Günaydın, yüzünü yıkadın mı"
Sam sakince kafa sallayarak annesine yaklaşmıştı. Yüzü asıktı. Annesi fark etmişti. Kadın çömelerek oğluna sarılmış ardından geri çıkarak ellerini tutmuştu.
"Yüzün asık. Neden üzgünsün. Kötü rüyalarmı gördün"
Hayır anlamında kafa sallafı küçük oğlan. Merakla baktı sadece annesi.
Sam: sabah... Seni uyandırmaya geldiğimde Jeon abiyle seni sarılarak uyurken gördüm.
Kaşlarını kaldırdı yn. Bişey demedi.
Sam: Jeon abi benim babam mı olacak anne
Derin nefes verdi kadın. Oğlunun alnına düşmüş saçlarını yana itiledi.
"Şöyle ki oğlum buna hayır cevabını veremem. Ama daha belli değil"
Sam: Jeon abiyi seviyor musun
"Galiba evet, sen Jeon abiyi sevdinmi"
Kafa salladı Sam.
"O zaman ilerde belki baban olabilir."
Sam: onu seviceksin diye beni unutmazsın dimi anne. Sende babam gibi beni bırakmazsım dimi
"Tabiki hayır oğlum. Ben asla bırakmam seni. Seni Jeon abin varken de yokken de daha çok severim"
Güldü Sam. İçi rahatlamıştı. Çalan kapı ile ikiside sakince kapıya geçmişti.
"Sanırım Jeon geldi"
Yn kapıyı açtığında yanılmamıştı. İçeri giren Jeon ile Sam hızla ona sarılmıştı. Elimde ekmek poşeti vardı.
Sam: babaa
Jeon kıkırdayarak onu kucaklamıştı.
Jk: baba mı, biraz erken değil mi küçük boksör.
Sam: annem senin ilerde babam olabileceğini söyledi
Şok ile baktı yn. Jeon ona sırıtarak baktığında yn yutkunmuş kaçacak yer aramıştı. Fırsat ayağına gelmişti.
Burnuna yanık kokusu gelen kadın kaş çatmıştı.
"Hiiihh patatesler"
Hızla mutfağa kaçmıştı. Kalan iki erkek kadının bu haline gülmüştü. Jeon arkasından bağırmıştı.
Jk: ohooo sen daha ilk güne gelmeden böyle evde kalıyorsan vay halimize savcı hanım
SONN
Baya güzel olmuş.O ince düşünceler,o zarif cümleler...Beni mest etti❤
Çoooooooğk güzeeeel lütfen böyle daha fazla gelsinn🌸
Daha okumadım ama mükemmel olduğuna eminimm
Çook iyi be yaa✨
Geç kalmışım 🤦♀️ neyse okuyam bari keyfim yerine gele 😂❤😊
Okuyorum hemen kesin mükemmel olmuştur 💋💋💞
İlkkk okumadım ama mükemmeldirrr
Çok güzelll 💕💗
Harika olmuş ❤
Benim bazı yorumlarım siliniyor anlalamadım nedenini ama neyse bayıldım herzamanki gibi döktürmüssün
Parttt 2 olssuunnnn
Son yorumun yarısı yok
@@Ñķĥ-s2k bazen öyle olabiliyor çık tekrar gir 😅
@loveliioda oldu teşekkür ederim