Bize secmemiz icin bir kâgit veriyorlar ve sonra mudur sinifa girip diyorki "cocuklar aimdi soyleyecegim 3 dersi secin" lan niye kagit veriyon o zaman hic verme
@@haktawnn Ellerinde belge olması lazım ve bizim istediğimiz dersleri seçemememizin genel nedeni hoca olmaması. Mesela Çince öğrenmek istiyorsun o dersi seçtin ama hoca yok. İmkanlara göre seçtiriyorlar .d
@@RedXiphoid O yorumunda ironi yapıyor, biraz daha dikkatli okusan anlarsın. Demek istediği "Barış Özcan bize fizik anlatırsa anlarız, eğer anlamazsam sorun bendedir" gibi bir şey.
Şu yuvarlak kafa basit çizimler rahatsız etmezse videolarda içeriğin bir kısmını onlarla anlatacağım, diğerinden 1 sahne tasarlayana kadar bunlardan 3-4 sahne çok rahat tasarlanıyor :) bu da içerik süresini de uzatıyor
Onlarda: oğlumuzun matematiği kötü ama çok güzel basketbol oynuyor onun spora ağırlık vermesini ve başarılı olmasını sağlamalıyız. Bizde: Oğlumuzun matematigi kötü - Oğlumuz gerizekalı
Öyle matematik zihne bağlı zamandan ve mekandan münezzeh bir dil ve kavram bütünüdür matematik sembollerden ibaret birşey değil aynı zamanda bütün matematiksel ifadeler a priori bilgidir ve basketbolun iyiyse bence başka bir yetenek geliştir bence çünkü sporda iyi olup 150 bin dolar kazanıp milyarder olman kendin hariç kimsenin işine yaramaz
@@kaan5218 İşte matematik dilini iyi öğretemiyorlar. İngilizce veya almanca dersinde sadece cümle ezberletseler (matematik gibi) sen hangi yerde hangi cümleyi kullanacağını bilmezsin. Gerekli bir anda cümleyi ihtiyaca göre düzeneleyemezsin çünkü bunu nasıl yapacağını öğretmediler/ öğretemediler. En iyi matematik profesörü ezberletmez. Mantığını öğretir. Neden böyle bir formül olduğunu, buna neden ihtiyaç duyulduğunu, nasıl ve hangi durumlarda kullanacağını öğretir. Ayrıca matematik müfredatı çok ağır. Yurtdışında üniversitede öğretilen konular Türkiyede liselerde zorunlu olarak öğretiliyor.
@@mehmetkosen5800 gerçekten çifçi abilerin işine yarıyor. O sorularda çıkan tel örme soruları falan gerçek, adam 400m^2 alanın bir kenarını bilebilsin ki ona göre satın alsın çiti.
"Bana bir şeyi ezberletirsen unuturum , anlatırsan belki hatırlarım ama beni de dahil edersen öğrenirim." -Benjamin Franklin *Sözü tam aslındaki gibi yazamamış olabilirim çünkü çok fazla versiyonu var.*
Çocukları mesleklere yönlendirmektense meslekler anlatılabilir bence. Örneğin ortaokul sırasında meslekleri anlattıkları dersler yapılabilir haftada 1 ders bile olsa. Bu sayede gençler ilgi alanlarına yönelebilir o alanlarda çalışabilirler. Her yere imam hatip açmak yerine köylere ve anadolu veya fen lisesi sıkıntısı çeken yerlere gereken şekilde okul açılabilir. Aynı zamanda teknolojiye, robotiğe, astronomiye ve jeolojiye daha fazla bütçe ayrılıp bu alanlarda önemli insanlar yetiştirilebilir, gençlerin bu alanlarda önemli şeyler başarmasında yardımcı olunabilir. Gençlerin yapmaya çalıştığı projelere daha fazla destek yapılabilir ve TÜBİTAK gibi kurumlar daha nitelikli projeleri yarışmalarında daha yüksek sıralamaya koyabilir. Kuran okuyunca hızlı büyüyen çiçek gibi zırvalara birincilik verilmeyebilir.
felsefe dersi 10. sınıfta milletin artık ders iplemediği yılda değilde ortaokulda falan verilse ve salak saçma aşk vs. romanları yerine basit felsefe kitapları okutulsa dediğin şeyler zaten olur, millet düşünmeyi sınavdan ibaret sanıyo
Atanamayan öğretmenler atama şeklinde değil de ön tecrübe ile yerleşme şansı olsa çok iyi olurdu. Öğrencilere bilgiyi yorumlatmak öğretici ve akılda kalıcı oluyor. Bir kaç yıl tüm öğrencilerin yaptıkları yorumları değerlendirse yeni mezun öğretmenler ve belirli bir sayıya ulaşan öğretmen artık memuriyetine geçmiş olsa çok iyi olur. Atanamadan bekledikleri bu sürede başka meslekler yapmak yerine kendi işleri ile para kazanırlar en azından
"neden ülkemizde mezunları iş bulamadığı halde bu kadar çok sayıda niteliksiz,vasıfsız,liseden hallice bile olamayan üniversite bozuntuları açılıyor?"konusunu iyi araştırmalı ve hayatınıza yön verir, meslek seçerken aslında sizi yönlendirebilecek bir kimsenin ,bir bakanlığın,devletin olmadığını yapayalnız olduğunuzu anlamanız gerek...Böylelikle tırnaklarınızla kazıyarak mücadele vererek harekete geçebilesiniz.Sevgiler...(30 yıllık bir öğretmen)
@@ilknurdoguer7719 Fikirlerinize kısmen katılsam da katılmadığım yerler var. Bir devletin, halkının istikbalini iyi yönde etkileyecek kararlar almasının vatandaşa sağlayacağı faydayı da düşünün. Tırnaklarıyla kazıyarak verdiği mücadeleyi mesleği elde edene kadar çektiği zorlukların asıl odağından yaptığı işten ne kadar sapmaya başladığını düşünün. Ölücü sistemi düşünün. Hangi üniversite mezunu olursa olsun; köklü üniversitelerin faydası da gayet tabiidir ancak kendini geliştirmiş birinin emeğine ederinin verilmemesi sorun olmalı sayısız açılan üniversitelerden daha büyük bir sorun bu. Vasıfsız bir mezun olur iş bilmiyor diye almazsın işe ama bu ülkenin apaçık sorunu var. Siz 30 yıllık bir öğretmen olarak kaç genç geçti kim bilir elinizden, hepsi bir miydi ? Hepsi bir olmayan bu insanlar neden asgari ücrete ya da biraz fazlasına mahkum? Mecbur kalıp bu ücretin altında çalışan öğretmenleri en iyi siz bilirsiniz diye düşünüyorum. 30 yıl önce değil de bugün öğretmen olabilme sürecinde olsaydınız eskisinden zor olmayacağını söyleyebilir misiniz? Bir çok meslekte bu sorun yaşanıyor. Çalışan sesini çıkaramıyor. Sesini çıkarsa, anında yerine yenisi bulunur. Sesini çıkarsa duyar mı devleti meslek odaları. İnsanlar hakkını alamıyor, kazısın kazısın tırnaklarıyla ama o tırnakla kazınan yerleri kapatmaya bir kürek atmak yetiyor. Sevgiler... (Dış kapının dış mandalı)
O kadar güzel anlatmışsın ki 05:23 diyorum. İçimdekileri dökmüşsün ya, ortaokulda öğretilen şeylere hiçbir lafım yok fakat lisede tamamen boş bilgiler öğretiliyo. Lise müfredatı tamamen kaldırılıp o 4 yıl boyunca insanlara türlü türlü meslekler denetilse çok daha başarılı oluruz ama yok, illaha öğrenmek zorundasın trigonometriyi de türevi de. Edebiyat dersi zaten ayrı bi saçmalık, neden ben o yazarları bilmek zorundayım ki? Ya bak şöyle söylim, bana "bu yazarları hangi kitapları yazdıklarını bilmek zorundasın" denmesi yerine "bu yazarların kitaplarını okur musun?" dense çok daha zevkli geçerdi bu benim için. Senede 50 kitaba kadar okuyabileceğimi düşünüyorum ama okulda olan edebiyat, içimde olan edebiyatı sömürüyo, yok ediyo. Bununla alakalı redditte bi yazı yazmak istiyodum fakat üşeniyodum, sen çok daha iyi bir sunum yapmışsın ama ben genelde tek paragraf halinde yazıyorum, insanlara sıkıcı gelebiliyo. Şu 8 dakikalık videoyu meb dekilere izletsek hayatları boyunca kazanamayacağı deneyimleri kazanırlar. Öğretmenlerimi atayan kişinin benden niteliksiz olması cidden acı bi durum. Sesimizi de duyuramıyoruz hani bu videoyu izlese izlese 50k kişi izler. Üzücü.
@@zeuspros kanka türkçe tarih desen anlardım da matematik ve temel bilimlerin hepsine birbirine çok sıkı bağlı. Eskiden zaten fizikçi kimyacı vs vs yoktu hepsi bilim adamıydı. Tıp biliminden matematik ve fiziği çıkartamazsın. Doktorlukta belki daha az gerekiyordur ama özellikle insan hayatı söz konusuyken bilgisizliğe yer yok.
Sevgili Yunus cuğum dediklerine 30 yıllık bir tarih(baban gibi:)öğretmeni olarak noktası virgülüne hak veriyorum.Çok doğru noktalara değinmişsin.Günümüz kuşakları elbette bizden çoook farklı ..... ben bile 30 yıl önce insanı öldürecek denli "durağan/ezberci"sistemden nefret ediyordum onların duygularını tahmin edebiliyorum... şimdi bizim sınıflardaki performansımızı onlardan beklemek düpedüz delilik...neden sıra dayağı diye bir şey vardı bu hiç sorgulanmadı,neyse.....derslerimi olabildiğince hareketli ,esprili,canlı ve interaktif işlemeye çalışıyorum ama bilişim alanına siz kadar hükmedemediğim için çok da efektif kullanamıyorum ama cep telefonları hep açık oluyor mesela...oğlum Münih te TUM da okuyor eskiden bu yana dersleri isteyen gidip sınıfta dinliyor isteyen online ...sonra asistanlar ile soru cevap problem çözme şeklinde yürüyor...aynen senin dediğin gibi gayet güzel işliyor çatır çatır da öğreniliyor...ha bir de şu var tabiii her şey için 1 şansları var ..öyle bizdeki gibi bütünleme üstüne bütünleme okulu 15 yılda bitirme gibi esnetme sündürme yok 1 yıl uzatabiliyorsun sadece yoksa atılıyorsun bitti gitti.bizdeki en büyük eksiklik te bu DİSİPLİN SIFIR.Sevgiler
4:26 ebanın amacı bu olmalıyken çok daha sıkıcı şeyler üretiyor :/
3 года назад+54
Influencerlar doğru kullanılırsa çok büyük fayda sağlar. Ek olarak öğrenciyi anlayan projeler getirmediler maalesef oraya. Ortada bir emek var, evet ama yanlış yöne doğru emek var
Ben yazılımcı olmak istiyorum ve edebiyatla fazla bir işimin olmayacağını biliyorum ama benim bu bölümü kazanmak için edebiyata ihtiyacım var.Neden söyleyin neden bana hiçbir hoca bunun cevabını vermedi.Mesela fizik,kimya,biyoloji ve matamatiğe ihtiyaç duyarken neden zorunlu seçmeli din dersi gördüğümü kimse söylemedi.Ya da niye çoğu okulda lab yokta mescit var.Gerçi lab olanlarda kullandırmıyor yine sınıfta duruyoruz.Bizim eğtim sistemi sistem olmayı bırakmış para kaynağı dönüşmüş. Bunlardan bi bok olmaz.
Şöyle olabilirdi: Kendimizi tanıyabilme fırsatı sağlasa mesela eğitim sistemi. Spor, sanat, bilim... benzeri alanlarda hangisi bize en uygunsa ona göre bir eğitim görebilsek... Yani bir fizik formulü avukat olacak adama ne yarar sağlayacak (üni sınavının ilk basamağı için). Biraz mantık kurunca bunun saçmalağını anlayabilir bir insan. Sistemin neresinden tutsak elimizde kalıyor maalesef ki.
Bence eğitim sisteminde düzeltilebilmesi için en azından sayısal dersler için geçerli çocuklara o konuyla ilgili belgeseller izletilmeli,o dersle ilgili deneyler yapılmalı, hemen konu öncesinde herhangi bir fikir elde edilebilmeleri için proje ödevleri verilmeli, temel bilgiyi hemen önüne sunmak yerine çocuğun yanlış olsa bile bir fikir atmalı yani düşünmesini sağlamalı, hemen o teoremi yapıştırmak yerine o teoremin nereden geldiğini göstermelidir. Sözel dersler içinse dönem okumaları verilmeli ve 'Bu kitabın konusu nedir?' gibi sorular sormak yerine 'Bu kitaptan ne anladın?' gibi sorular sormalıdır. ÖZÜN KISASI BİLGİYİ HEMEN ÖNÜNE VERMEK YERİNE SORGULAMALI EĞİTİM VERİLMELİ
Bir şeyi çok merak ediyorum. Madem herkes böyle düşünüyor bu sisteme niye hala bu şekilde?? Merak ediyor insan herkesin ağzında eğitim sistemi yanlış saçma bozuk lan düzeltin o zaman niye kimse bir şeyler yapmıyor niye her şey masada
Yönetimdekiler duygusal düşünüyor biraz, ttnetin yapabileceği halde internet hızımızı arttırıp 16mbps gibi bi download speedi 1 kuruşa bile zararsız verebileceği kanıtlandı ama işte dediğim gibi; adamlar biraz duygusal düşünüyor.
@KAĞAN ATILGAN haklı olabilirsin aslında da ne diyeyim inşallah arkasından gidilecek biri çıkar ben bu sistemi değiştireceğim der bizde arkasında dururuz. çünkü biz durmadıkça başkaları bizim arkamızda duruyor. her geçen yıl bir ton insan boşa emek veriyor.
Aslında çoğunluk böyle düşünmüyor. Birazda bu kanaldaki kitle iyi. Başka yerleri ziyaret edince o kanallarda bizim gibiler azınlık. Birazda bulunduğumuz yer ile alakalı.
çok meşakatlı bir iş çünkü böyle 1-2 yıla değişmez ilaveten eğer değişirse bir sürü öğretmen aç kalacak bir sürü generasyon çöpe atılacak ha birde tabiki üstekilerin umursamamazlığı ve cahiliği de var
@@olric493 kısmen haklısın kısmen diyorum çünkü ben daha farklı ortamlarda da bu konu hakkında konuşanı gördüm tabi bizim reis gibi düzgün bir üslub la olmasa da yani toplumun zeka,okumuşluk seviyesiyle de alakalı bu durum. şuan ki durumda 2 ihtimal var ya senin dediğin gibi azınlığız ve ben haksızım yada benim dediğim gibi sen sayımızı az zannediyorsun(umarım haklıyımdır)
“ Ogrenemeyen ogrenci yoktur. Ogretemeyen ogretmen vardir. “ derler. Turkiye icin ise son kismi ogretemeyen ogretmenlere neden olan bozuk sistem ve ogretmenlerin yasadigi zorluklar vardir diye yeniden tanimlayabiliriz. Tabii her seye ragmen ogretmeyi bilen ogretmenlerimizi unutmamak gerek.
onları öğretmekten soğutan tipler de var sınıfımda çok sinirleniyorum adam anlatıyor hem de 3-4 farklı yöntemle anlatıyor ne bilim kendi animasyon çicziyor anlatıyor tahtaya resim yapıyor hikaye olarak seneryolaştırıyor not tutturuyor formül verip formüllerin çıkışını en az 3 farklı yoldan kanıtlıyor hem de mat hocası ve okuldakiler dalga geçiyord diye kızdı artık yapmıyor formül verip bitiriyor dersi soru atınca bile bakmıyor pfff
yunus ya o kadar underratedsın ki ağlamak istiyorum, videolardaki senaryoların düzeni ve diksiyonun (çizim ki zaten çok güzel) o kadar güzel ki... hala hakettiğin değeri alamadığın için çok üzgünüm :(((
Okudum okul Türkiye'deki fen liseleri içinde en yüksek puanla alma sıralamasında 24. olmasına rağmen( sadece ortalaması düşük okullarda yaşanmıyor bu sorunu) ve benim sayısalcı olmama rağmen bu online eğitim sürecinde fizik hocamızın aşırı sıkıcı ve monoton işlemesinden dolayı derse girdiğimde dersi anlamayı geçtim odaklanamıyorum. Online eğitimden bahsediyoruz ful teknoloji temelli bir şey olmasına rağmen mükemmel(!) hocamız hala beyaz kağıda yazı yazıp kamerayla bize bunu çekiyor hayır ZOOM'un kendi beyaz tahta uygulaması var zaten araştırma yapıp başka bir yer bulup oradan da yazman gerekmiyor ama işte.
Bana göre eğitim sisitemi öğrencilerin yeteneğine neyi sevdiğine göre olmalı mesela çocuk futbolu seviyor ama matematik yüzünden fizik gibi dersler yüzünden futbol oynamayı bırakıyor mesela ben tarihi çoook severim ama bana matematik olmasa sen de olmasın gibi şeyler söyledikleri için tarihten sogdum
Bizim hobisel, sosyal olarak da gelişmeye ihtiyacımız var yunuscum. Sözde adam eğitiyorlar ama tek yaptıkları logaritma çözebilen kendini geliştirememiş vizyonsuz bozuk bir nesil yetiştirmek. Bir de verilen konunun çokluğu ve zorluğu azaltılmalı... daha çok alan konusu olması lazım. Lisedeki bir öğrenciye bu kadar matematik dayamayı doğru bulmuyorum...
Üniversite sınavına hazırlanıyorum Barış Özcan'ın mol kavramı ile ilgili bir videosunu izledim ve neden kütleyi avagadro sayısına böldüğümüzü daha rahat anladım
Ben 8. sınıfa gidiyorum hocalarımız tamamen çökmüş halde. Hem baygın konuşuyolar hem gözlerinin altı mosmor hem ders anlatırken bir yandan çocuklarıyla falan ilgilenmeleri gerekiyor evet çok sıkıcı anlatıyolar insanın dinleyesi gelmiyor ama üzülüyorum
"Yüzyıllık bir planınız varsa çocuklarınızı eğitin" demiş Konfüçyüs bu yüzden de bizlerin çocuklara yönelmemiz gerekiyor ancak mevcut hükümet bundan bir haber
Benim okuduğum lisede şöyle bir uygulama var 9 10 ve 11 in 15 tatilde 3 gün bir mesleğin uzmanın yanında duruyorsun onu gözlemliyorsun ve mesleğinin artıları ve eksileri hakkında onunla sohbet ediyorsun . Eğer her okulda bunun gibi bir şey duzenlenirse yanlış meslek seçiminin önüne daha fazla geçilebilir diye düşünüyorum.
Hayatım boyunca hep arkeolog olmak istemişimdir ama ülkemizde maalesef benim gibi tarihe,ideolojilere ve benzerlerine pek ilgi olmadığı için 1 üniversite de bitirsen 10 üni de bitirsen kimseye yaranamıyoz ;-; ha ayrıca hep görsel sanatlar okumak istedim dil okumak istedim (hep Türkiye'de kabul görmeyenleri sevmişim amk fdhvdfgjdfhjcj) ama maalesef kimse duymadı,görmedi ve şimdi gelecek kaygısı ile yurt dışına çıkmayı istiyorum belki bi Starbucks da fln çalışır oradan geçinirim hjscbjsfchjscshjsjcb
Gençlerin (Sosyal Medya'yı kötülemek için demiyorum. Her gün en az 7 saat başındayım zaten :D.) bilgisayar oyunları (Özellikle rekabetçi ve hızlı oynanışa sahip oyunlar), 1 kaydırma ile bütün İnstagram'ı okumaları vs. yüzünden beyin sizin yaptığınız hızlı işlere alışıyor. Sürekli hızlı şeyler yapmanız yüzünden uzun ve sürekli işler yapmak, odaklanmak zorlaşıyor. Eskiden 1 mektup için 1 ay bekleyen millet, mesaj yazarken sıkılmaya başlıyor ki artık günümüzde milisaniyelerin konuşulması da bu yüzdendir. Adaptasyon sağlamak içindir. Bence o video izletmeleri ve anlamadığı yerlerde öğretmenlerin konuşması gerçekten çok iyi bir düşünce. Beyin sizin hızınıza alıştıktan sonra belli bir süre sabit kalmak, odaklanmak, sabretmek gibi konularda sıkıntı yaşamaya başlıyor. Çoğu gencin de böyle bir "Hızlı Beyne" (Nasıl anlatacağımı bulamadım o yüzden böyle diyeceğim) sahip olmaları ve öğretmenlerimizin, eğitim sisteminin anlatma biçimi, hızlı beyin tipi ile uyuşmadığı için sorunlar başlıyor (Daha kısa biçimde anlatmak gerekir ise teknolojiye uyum sağlayamamaya başlıyor, eskiyor.). Bu yüzden de gençlerin tepki göstermesi, karşı çıkması bu yüzden oluyor. Çözüm ne peki? Telefonları komple yasaklamak çözüm değil. Bütün eğitim sistemini hızlı beyin sistemine göre ayarlamak da bir çözüm değil çünkü eğitim konusunda başarılı olsalar dahi gelecekte, sabır gerektiren işlerde sıkıntı yaşama ihtimalleri yüskek olabilir. En iyi çözüm hızlı beyni kırıp eğitim sistemini eski sisteme göre daha hızlı, efektif, ve ilgi çekici hale getirmek olur. Bu nesil için olamasa da ,ki melezleşme (Hızlı beyin ile "Yavaş"(?) beynin birleşmesi) olursa daha sağlıklı sonuçlar olabilir bence, bir sonraki neslin hızlı beyin algısından uzak olması ve eğitim sisteminin görsel anlatıma ağırlık verip öğrencilerin ilgisini çekmeye, öğrenciler ile etkileşim kurulmaya başlanması gerekir. Görsel anlatım çok önemlidir. Ben mesela paragrafların arasına hiç boşluk koymasaydım kimse okumazdı. Ama ben yazımı daha sade ve ilgi çekici hale getirmeye çalışıyorum. Tabii ki görsel anlatım kendi başına işe yaramaz. Öğretmenler burada devreye girer. Görsel anlatımdan anlayıp anlamadığınızı sorar. Öğrenci sorusunu sorar ve cevabını alır. Sonra öğretmen çocuğun konuyu ve aklında takılan sorunun cevabını anlayıp anlamadığına bakılması için sınav yapılır. Çocuk sınavdan düşük alırsa konuyu anlamamış, anlatamamış, odaklanamamış ya da kişisel bir durum yüzünden başaramamıştır. Eğitim ve öğretim karmaşıktır. 1 soruna çözüm bulmak bile paragraflar tutuyor. Bütün bir eğitim sistemini oturduğumuz yerden değiştiremeyiz ama bilgilendirebiliriz. Yunus da böyle yapmıştır. Sorunun var olduğunu söylemiş, sorunu anlatmış ve çözümler önermiştir. Bizim yaptığımız ise sadece sorunun var olduğunu bilmek ama o sorunun ne olduğunu ya da nasıl çözüleceği hakkında bir fikir önermememiz sadece kendinizin ve başkalarının hayallerini suya düşürür. Charles Dickens güzel demiş: *"stop saying I wish and start saying I will"* Tabi bunlar benim fikirlerim. Arada konuşalım. Gerçekten sohbet edecek arkadaşa ihtiyacım var :D.
Hocalar nasıl öğrencilere dersi anlamış mı diye not veriyorsa, öğrenciler de hocalara dersi ANLATABİLMİŞ mi diye not vermeli. Bak bakalım eğitim sistemi nasıl düzeliyor. Tüm devlet okulları özel okul gibi oluyor ne güzel...
13-14 yaşlarındaki öğrenciler bu kararı duygusal bir şekilde yaklaşmadan doğru bir şekilde veremez, düşük not aldığı hocaya düşük not verir bu tip bir karar öğrencilere bırakılmamalı
@@cevatsar6604 lise öğrencileri için gerekli bir durum. İlk başta sistemi sabote etmeye çalışsalar da sonradan düzelecektir. Öğretmenler bu puanlara göre okullara atanmalı. Örneğin Ankara Fen lisesine puanı en yüksek hocalardan en iyisi seçilip atanmalı. Böylece öğretmenler de eleyici değil öğretici eğitim modeline geçerler.
Çok doğru konuştun, katılıyorum, özellikle bir dersin farklı hocaları video, slayt gösterdiklerinde öğrenci anlamamışsa durdurup anlatabilirler ve bence de Barış Özcan fizik ve ya herhangi bir ders anlatsaydı sevmeyen büyük ihtimalle olmazdı. Ya da şey yapabilirlerdi hocalar, slaytta anlamadığımız bir konu olduğunda o konuyu anlatan başka bir detaylı slayt olabilirdi. Video'ya ve ya slaytta konuya bastığında anlayabileceğimiz yöntem oluşturma olasılıkları olabilirdi, ya da her konudan bir şey anladığımızda bizi eğlendirecek bir şey olabilirdi, şimdilik aklıma bu geldi.
Deney faresi gibi oynandı resmen bizimle, belkide geleceğimiz elimizden alındı, ben lise sonda olmama ramen 3 yıllık JavaScript ve 2 yıllık Python(bilmeyenler için bunlar yazılım dilleri) öğrendim, lise birdeki bilgisayar dersinde Hakan hocam, sağolsun ona da, bana destek çıktı ve öncü oldu yazılım öğrenmeme, ama gerisini kendim getirmem gerekti, bu sene iş teklifleri bile almaya başadım fakat okulum ve üniversite sınavına hazırlanmam gerektiği için teklifleri geri çevirdim. Acaba üniversite kazanamazsam ne olacak? Onca yazılım tecrübem çöpe gitmez eminim ama çalışacağım ortam ve maaşım ne olacak? O yüzden şu anda tek çıkış yolunu yurt dışına çıkmak olarak gördüm. Son zamanlarda İspanyolca ve Fransızca öğrenmeye başladım. İngilizcem zaten çok akıcı fakat yurt dışına çıkabilmek için artık o bile yetmiyor. Ben ayrıldım diyelim, Türkiye'mizde böyle alanına gerçekten odaklanmış kişiler yurt dışına kaçabilmek için resmen fırsat kolluyor, Türkiye daha da dibe batıyor. Mesleğe teşvik yok, çalışılacak adam gibi alan yok, bu gidişle gerçekten Türkiyenin sonu vahim. Siz siz olun arkadaşlar sevdiğiniz alanı takip edin. Okul ders demeyin, hayallerinizden vazgeçmeyin.
Bana kalırsa öğretmenler atanırken kişinin sesiyle ilgili bir test te yapılmalı çünkü bazı öğretmenlerin sesleri o kadar uyuşuk ki ne kadar iyi olursa olsun insanın uyuyası geliyor. (Coğrafya cehenneme döndü mesela bende .l )
biyolojim iğrençtir hocanın anlattığındanda anlamam zaten birgün oturdum bilgisayarın başarına hocanın 3 haftada anlattığı şeyi ben 8 saatte tüm konuları anladım yazık gerçekten yazık
Ben meslek liseli çıkışlıyım bizim lisede Bi hoca vardı kendi bizim 3 yıl bölüm hocalığımızı yapmasına rağmen bize herşeyi başka bölüm hocaları anlatırdı Biz öyle sınav olurdum bu hocamız 2 maaş alıyordu hem bölüm öğretmenliği hem de normal öğretmenlik maaşı şimdi bu adam çok mu hakketti o aldığı maaşları
Bence insanların yetenekli olduğu alanlara göre eğitim verilmeli. Ben bu sene liseye geçtim aşçılık okumak istiyorum ama matematik fizik gibi derelerden sorumluyum saçmalık gerçekten.
Her konudan öğrencileri sorumlu tutup her şeyi öğretmeye çalışmak yerine öğrencinin yönelimlerine ve isteklerine göre bir eğitim vermeliler. Okul bittikten sonra unutacağımız ve öğrenmeye çalışırken çok fazla zaman harcadığımız birsürü konu var. Matematik dersinde bir dönemde 80 farklı konu ve kural öğrenmek veya edebiyatta bir dönemde 40 tane yazarın ayakkabı numarasına kadar öğretmeye çalışıp öğrencilerin bir şeyler öğrenmekten canlarının sıkılmasını sağlamaktansa öğrencileri düsünerek, ögrenciler için eğitim yapmalari gerekiyor. Ayrıca bazı derslerde o derslerin kendinlerini yeteri kadar öğrenemiyoruz mesela felsefe dersinde düşünmeyi öğretmiyorlar onun yerine filozofları ve filozofların düşüncelerini ezberlettiriyorlar. Her 4-5 seneye bir sistemi değiştirip öğrencilerin sadece mutlu mesut ders çalışmasını ve her şeyi öğrenmesini bekliyorlar. Yapamayınca da gelecek hayatları riske giriyor. İngilizce öğretmeden Almancaya başlıyorlar. Sonra da başarılı bir sistemlerinin olduğunu düşünüp devletten sorumlu değilmiş gibi davranıyorlar. Sonra da insanlar başarılı olamayınca üreten az çıkıyor ve sonucunda ekonomi kötü hale geliyor vs. Bu eğitim sistemini birileri değiştirmediği sürece ülke yavaş yavaş ölecek bence.
Çok doğru söylemişsin normal derste sıkılan birçok öğrenci o konu çok daha iyi sunulunca gerçekten hiç sıkılmadan dinleyebiliyor (örnek ben) derste sıkılan ben daha geçen matematik ile ilgili bir video çıktı karşıma video eğlenceli ve iyi hazırlanmıştı ve insanı sıkmıyordu hatta izlediğim video benim üstlerimin öğrendiği şeyler olmasına rağmen beni içine çekip kendini izletebildi.
Sınavları geçmek için değil dikkatimizi çektiği için ve kendimizi geliştirmek istediğimiz için öğrenmeye başladığımızda eğitimin düzeleceğini umuyorum. Temel eğitim verildikten sonra insanların isteklerine göre zorlama olmadan öğrenmeleri çok daha mantıklı geliyor.
(Biraz uzun oldu ama lütfen okuyun şahsen şu anki sistemden mantıklı)Bence sınavlı sisteme direkt el atmak gerek. Yani 12. sınıfta mimar olacak çocuğa öglenayı anlatmak yerine ona bir binanın planlarını ve yapılışını gösterip mimarlıkta kullanacağı matematiksel bilgeleri de öğretip bu bilgilerden oluşan ayrı bir sınava tabi tutsak nasıl olur. Hem bu mimarlık sınavına girse girse 100.000 kişi girse bile (bence o kadar kişi girmez ama) sayı üniversite sınavına giren kişi sayısından daha az olacağı için elenecek kişi sayısı da azalır. Bu sayede sınavı aşırı zor yapmak zorunda kalmazlar. Farkındayım bunu her meslek için ayrı ayrı yapmak çok zor ve gençler 12. Sınıfta ne iş yapacağını seçmek zorunda kalıcak ama bence hayatında hiç kullanmayacağı bilgilerden oluşan ve başarı için en az 1.5 yıl aşırı derecede çalışma isteyen, antidepradanlarla hazırlanılan bir sınavdan daha iyi olacaktır. Üni 1. sınıfta hangi mesleği yapacağını bilmemektense 12. Sınıfta istediği mesleği seçip onun üzerinden çalışması hem yaptığı işi sevmesine hem de daha iyi yapmasına yardımcı olacaktır.
İkinci olarak okul içinde karne notu vermek için yapılan sınavlar yerine, yine okulda belirli bir süre içersinde ve ya evde belirli tarihler aralığında bir kompozisyon yazsak ve karnelere onları işleseler bence öğrendiklerimizi çok daha iyi gösterebiliriz. Ayrıca öğrenemediğimiz ne varsa onları da bu kompozisyonları yazarken araştırıp öğrenebiliriz. Bu sayede sınavlarada 1 gece önceden çalışma devri de biter çünkü sınav sırasında bile öğrenim devam eder, öncesinden konuları daha iyi anlamamız gerektiğinden son gece çalışmak işe yaramaz, herkes konuyu kendi perspektifinden yazacağından dolayı kopyala yapıştır gibi hileler işe yaramaz üstelik konuyu kendine göre anlattığı kompozisyonu yazarken konuyu çok daha iyi anlayacaktır. Kabul öğretmenlerin en az 2-3 sınıfı oluyo ve her sınıfta 30'ar öğrencisi olduğunu düşünürsek okuması çok zor olacaktır ama 90 öğrencinin gözünden derslere bakarak kendi bakış açısını da değiştirebilir. Belki matematikte bu sistem pek işe yaramaz ama onunda bir çözümü bulunur.
İngilizceye ayrı bir parantez açıyorum ingilizceyi 2 ayrı aşama üzerinden değerlendirmek daha doğru olur bence. Bunlar sözlü ve klasik sınav. Sözlü sınavda müfredat üzerinden ve öğrencinin günlük hayatı üzerine öğretmenle yapılacak bir konuşma öğrenciyi oldukça geliştircektir. Yazılı kısımdays aynı diğer derslerdeki gibi bir kompozisyon yazısıyla sınavın ikinci aşaması yapıldığında öğrenciler konuşma ve cümle kurma yeteneği üzerinden bir sınava girmiş olacak. Bence bu sistemle kanayan yaramız ingilizceyi halledebiliriz.
Son olarak tatil sürelerinde deyinicem. Bence yaz tatili çok uzun ve okul süresi iki dönem boyunca çok uzun ve aralıksız. Bunu iki ara tatil ekleyelerek düzeltmeye çalışıyolar ve gereken düzenleme ilerleyen yıllarda bence yapılacak. Yaz tatilinin süresi azalacak ve galiba bir ara tatil daha eklenecek. Totalde okul süresi biraz daha uzayacak ama 1 günde işlenmesi gereken müfredat azalcak bu sayede öğretmenler konuyu daha rahat ve öğrencilerin soruları üzerinden işleyebilcek. Am tabi bunun için öğretmenlerinde işgüzarlık yapıp kafa dinlemek için gençleri serbest bırakmaması gerek. Buraya kadar okuduysan Yunuf teşekkür ederim. Bir podcastinde bu videolarını biraz makam sahibi kişilerinde izlediğini söylemiştin. Lütfen sana da mantıklı geliyosa ve ya akla yatkınsa o makam sahibi kişilere ilet. Ama eksiğimde çok olabilir çünkü bende daha 9. sınıfım. Ama iletemesende, canın iletmek istemesede canın saolsun teşekkürler.
4:22 bu tarz animasyonlar ve oyunlar ogm metaryel sitesinde var (MEB'in kendi sitesi) ama öğretmenler bunu kullanmıyor. Belki biliyorsunuzdur doping hafızayı oradaki oyun animasyon vb. şeylerin aynısı hatta daha kalitelisi ücretsiz ve herkese açık ama kimsenin bundan haberi yok, öğretmenlerin bile. Hatta bu sitede kendinize konu seçip o konularla sınav bile oluşturabilirsiniz.
eğitim sistemi olmasaydı daha başarılı olabilirdim bi salın 6-7 yaşından başlayıp liseye kadar zorunlu boş boş şeyler öğretiyorlar yemin ederim 10 yıl youtube da takılsam daha çok şey öğrenirdim eğlenerek hemde
Hepimizin yetenekleri farklı ve biz bu yeteneklerimizi keşfedemiyoruz. Bazı alanlar sayısal değeri olmadığı için "ezik" görülüyor. Örneğin müzik, gastronomi ve sosyal bilimler başta olmak üzere. Oysa "matematik" yapabilmenin bu kadar yüceleştirilmediği bir eğitim sistemi olsa ülkemiz pek çok alanda kendini gösterebilir. Biz de bu alanlardaki başarılı isimlere günümüzdeki "fenomenlere" verilen değeri verebilirsek çok güzel olur.
3 года назад+165
Uygulamayı İndirmek için ► link.noxinfluencer.com/rc2iCb linke tıklayabilirsiniz dostlar? sizin eğitim sisteminden en büyük şikayetiniz nedir?
Bence bu dediklerine ek olarak sınavlar yerine projeler olmalı. Sınavlarda ezberle herkes geçebiliyor ama proje bir efor, bir enerji istiyor .Dolayısıyla da öğrenci sınavlı sisteme oranla çok daha iyi tecrübe kazanıyor. Yani tabi bu benim düşüncem.
sadece benim fikrimce şunu söyleyebilirim ki eğitimde otorite kavramı zayıflatılmalı çünkü bazı hocalar var soru sordurmuyor konuyu anlatacam diye birde kendini ifade edecen diye 180 derece dönüyorsun şunu dersem saygısızlık olur mu şunu dersem hoca ceza verir mi diye
İnsana daha fazla seçenek sunmaları gerekiyor şuan elimizde sadece fen lisesi ve sosyal bilimler kaldı seçenekleri kısmak yerine bize daha verimli ve daha iyi yerlere gelmemiz için yardım etseler nasıl olurdu acaba kulağa güzel geliyor.
Bende kısmen aynı derdimi anneme anlatıyorum. Annem öğretmen olmasına rağmen "Ben bu konularda çok stres oluyorum anlatma bana" diye geçiştiriyor. Ayrıca ben güzel sanatlarda resim bölümünü okumak istiyorum ikinci seçenek olarak da ana dilim gibi ingilizce öğrenip yurt dışında oyuncu olmak. Ama malesef küçük bir şehirde yaşıyorum doğru düzgün alışveriş merkezi bile yok. Haliyle resim öğretmenimiz de yok. Elimden gelen resimler iyi olmuyor kurs almak gibi bir seçeneğim de yok. Hadi güzel sanatları bitirdim ne meslek yapıcam, ya da nasıl para kazanıcam diye sorular beni bitiriyor. Bende normalde severek yapmayacağım hukuk a yöneliyorum. Bence bu sistemin değişmesi ve ülkemizde her ne kadar "adalet" kavramı yazıdan ibaret olsa da insanları çocuklukta insanlar doğru bir eğitime yönlendirilmeli. Son olarak söylemek istediğim şey ise benim her ne kadar sayısalım iyi olursa olsun sayısal dersleri görmemem gerek. Tabi ki bir yere kadar bilmem gerek ama geometri ve fen in dallarını detaylı bir şekilde incelemek benim alanım değil. Buraya kadar okuduysan umarım sende empati kurmuşsundur benim Türkiye de öğrenci olarak çektiğim dertlerin kabaca özeti bu.
Fen Lisesindeyim. Belki o kadar ağım şağım bir okul değil ama gene de ilimde ki en iyiler arasında yer alıyor. Büyük umutlarla gitmiştim ama hocalarım beni fen den ve matematikten soğuttular yani kısaca alanım olan sayısaldan. Sayısal alanında ki hocalarım sadece slaytı açıp okumaktan tutun derste tv izlemeye kadar her şeyi yaptılar ve sanki bunlar yetmezmiş gibi sınavlarda bizim öğrenip öğrenmediğimize bakmaksızın aşırı zor soruyorlar. Ben 9.Sınıfım ama TYT yi açıp yaptığımda normal sınavdan çok daha yüksek sonuçlar elde ediyorum. Bundan şikayet de edemiyoruz, ettiğimizde "Siz Fen lisesindesiniz çalışmaya alışmanız lazım" gibi kalıp cümlelerle geçiştiriyorlar. Aslında hocalarıma teşekkür etmem lazım. İçimde ki Edebiyat, Felsefe ve Tarih alanlarında ki ilgimi iyice ortaya çıkardılar. Ama sonuç olarak gerçekten yazık, Fen Lisesine giden tıp ve mühendislik okur kafasından bahsetmeyeceğim bile. Bir sınıf arkadaşıma ne olmak istiyorsun diye sordular Mimar dedi, fakat hoca "Yani mimarlık değilde böyle tıp gibi şeylere yönelsen daha iyi olmaz mı" dedi (Böyle bi cümle tam hatırlayamıyorum). Ondan sonra o arkadaşım bir daha mimar olmak istediğini söyleyemedi. İşte böyle berbat bir kafada eğitim sistemimiz. İçimi dökmek istedim ve bunu yazdım. Umarım halimden anlayan kişiler bu yoruma yanıt verir. Saygılar...
*_Barış Özcan fizik anlatsa ne hoş olur ya..._* _buarada eğitimle ilgili fikrim şu şekilde:_ _şimdi ülkemizde eğitim neden önemli? işsizlik olmasın, üretim olsun._ _peki işsiz kalan öğrenci mal olduğu için mi işsiz kalıyor? hayır hatta gidin dünya zengini ve başarılı olan bir insanı örnek göstereyim: "Keeanu Reeves"_ _adam öğrenme bozukluğu hastalığı olduğu için okulu bırakmış ve hobilerine yönelmiş birisi peki şuan konumu ne derseniz, adam maddi açıdan çok rahat, akademik açıdan başarılı gözükmesede hobisi olan oyunculuk alanında birsürü ödül sahibi ve değerli bir şahıs._ _peki öyleyse asıl meseleye dönecek olursak tıpkı "kötü meslek yoktur, işini kötü yapmak vardır." sözünde de olduğu gibi "mal bir öğrenci yoktur, mal gibi yönlendirilmiş ve eğitilmiş bir öğrenci vardır." yani sadete gelecek olursak ben şahsen işsizlere iş imkanı sunmaya çalışmak yerine, işsizliğin çıkmayacağı bir eğitim sistemi sunmayı yeğlerim yani hiçbir vasfı olmayan öğretmenler(genel anlamda değil, özel anlamda), belli mertebelere ulaşmış şahıslar işsiz kalacak diye endişe duymak yerine sonraki nesilin işsiz oluşmasına engel olmak çok daha önemli işte bu noktada da ders anlatmak yerine ders videosu açan hocalar, bilmediği bir konuyu biliyormuş gibi öğretmeye çalışan hocalar, amacı eğitim vermek değil dominantlık kasmak olan hocalar, yapıcı değil yıkıcı davranış gösteren hocalar, işini yapmayı sevmeyen ama işini yapmayı da sevmeye çalışmayan hocalar ülkenin gelirinin belli bir kısmını alacağına gidin girişimci umut dolu gençlere destek verin, balık baştan kokar misali biz sistemin köküne dokunmadığımız sürece sistemde meyve veremez_
Ben bi öğrenci olarak açık açık söylüyorum eğer genel olarak animasyon verirlerse çocuklar yine sıkılır her zaman farklı yönelimlere geçmek lazım misal animasyodan sonra oyun versiyonu sonra kitapdan sonra haberler gibi biçimde yapılması daha hoş olur bence ama genel olarak türkiyede özellikle devlet okulunda sadece kitap falan kullanılıyo çocukların odağını kaybettikden sonra anlatmaya ne gerek var aralıklı olarak daha mantıklı tabi 8 ve 12 sınıflarda genel olarak kitap kullanılabilir ona bişey demiyom bide oylar yunusa :D
İlkokul-Ortaokul boyunca öğrencilere temel bilgiler öğretilsin ardından liseye geçiş döneminde herkes hayali olan yere gitsin ve lisede bize ders anlatmak yerine denetsinler. Deneyim kazanırsak daha iyi olmaz mı?
En kötü sayısalı mühendislik ve fen bilimleri olarak sözeli sosyal bilimler ve edebiyat olarak ayırmak gibi bir değişiklik yapılsa belki biraz daha rahat öğrenirdik. Misal bir 11. Sınıf öğrencisi olarak bir matematik konusunu fizik, kimya vb.den çok daha rahat öğrenebiliyorum. Ayrıca ders dağılımı da garip ben bir sayısalcıyım ve coğrafyanın sayısal da biyolojinin ise sözel de olması gerektiğini düşünüyorum (illa bölümleri ayırmayacaklarsa)
Bu eğitim için yeni yöntemlerle ilgili projeleri biz okulumuzun kodlama ekibiyle yapmıştık elinle havaya yazı yazdığında ekranda gözükürdü ve böyle onlarca özelliği vardı. AMA biz bunun Türkiye'de TÜBİTAK'a ve TeknoFest'e (gerçekten inandık bir şeyleri başarabileceğimizi ne kadar safmışısız)katıldık ve böyle bir projenin yanında Scratch'ta yapılmış bir oyun kazandı projemiz sıralamaya dahi giremedi. Böyle şeyler yüzünden insanın içinde bir şeyi değiştirmek için uğraşma isteği kaçıyor çünkü kimse gelip "Hey! Sen bunu yapabilirsin sana inanıyorum!" demiyor, ailemi, öğretmenlerimi bırak devletim bile gelip şöyle bir girişime yardım etmiyor. O proje 2 yılımızı aldı her gün okulda uzun süre kalır projeyi bitirmeye uğraşırdık, o proje belkide kazansaydı az da olsa umut olurdu ama ne anlamı var ki. Projelerin gerçekliğine inanmazsanız gokkusagi.k12.tr/ogrencilerimiz-teknofestte-ilk-asamayi-gectiler/ umarım biz başaramamış olsak bile başkaları umudunu kaybetmeyip devam eder projelerinizi yapmaya devam edersiniz
Gitseler sınav sorularını biraz daha gerçek hayata bağlasalar ben ona bile razıyım. İngilizce ağırlıklı okudum şu ana kadar ve sözelciyim. Örnek veriyorum; İngilizce sorularının hepsini yapabiliyorum çünkü hepsi nedense bir konuya bağlı kalınmış oluyor, ama İngiltere'ye gittiğinde bir bakıyorsun yeni nesil kelimeler üretilmiş, karşında konuşan kişinin artık ne dediğini anlamaz hale geliyorsun. Mesela bazı okullarda (benim okulumda dahil) Erasmus+ diye bir proje var. Başka ülkelere gidip oradan bir şeyler öğrenebiliyoruz. Veya hadi en olmadı okula ingiliz birini getirseniz o bile yeter. Ama birde artık pandemi dönemindeyiz, bunlar artık bir işe yaramaz. Ben dersimde hocaların senin dediğin gibi animasyon veya herhangi bir video açtığını ve o videonun bize anlattığını görüyorum, sıkıntı da şu ki internet aracılığı ile kullandığımız ders programları bu videoyu oynatacak kadar iyi çalışmıyor. Bazen videoyu yavaşlatılmış bir şekilde alıyor, bazende bir cephede savaş varken gözünü açıp kapadığın an kurtuluş savaşını kazanmış oluyorlar. Bu şekilde de hiçbir şey öğrenemeyiz... (konudan konuya geçiş yapmış olabilirim, ama umuyorum ki olayı en iyi şekilde anlatabilmişimdir.)
Linkten yayınladığım tek kişilik stand up gösterimi izleyebilir, gelecek gösterilerime de ulaşabilirsiniz. :)
Biletler: linktr.ee/yunusemregunduz
"Ezberlemek, Öğrenmek Değildir."
Devletten daha iyi bilecek değilsin ya (!)
@Sebahattin Doğa çocuklara mantık yürütmek öğretilse ezbere gerek kalmaz
@Sebahattin Doğa düz ezberden bahsediyoruz
@@egecnar3262 aynen hııı biç (!)
"Ezberlemek öğrenmek değildir fakat yarınki sınavda seni kurtarabilir."
-Elon Musk
Seçmeli derslerimizi kendimiz seçsek bile bu büyük bir değişim olurdu.
bu söylediğine yanlış diyecek insan tanımıyorum keşke kendimiz seçsek
Bize secmemiz icin bir kâgit veriyorlar ve sonra mudur sinifa girip diyorki "cocuklar aimdi soyleyecegim 3 dersi secin" lan niye kagit veriyon o zaman hic verme
@@haktawnn biz de o da yok ):
@@ahmetemir2459 bizde varda ne oluyo ):
@@haktawnn Ellerinde belge olması lazım ve bizim istediğimiz dersleri seçemememizin genel nedeni hoca olmaması. Mesela Çince öğrenmek istiyorsun o dersi seçtin ama hoca yok. İmkanlara göre seçtiriyorlar .d
Barış Özcan bana fizik anlatacak, ben de anlamayacağım. Atsınlar okuldan beni o zaman
Terbiyesizliğe bak Barış abinin anlattığı fiziği anlamayacakmış oldu olacak bide Prenses Elif izle
@@RedXiphoid Umarım ironidir.
@@samarachan4665 umarım senin dediğin ironidir
@@RedXiphoid O yorumunda ironi yapıyor, biraz daha dikkatli okusan anlarsın. Demek istediği "Barış Özcan bize fizik anlatırsa anlarız, eğer anlamazsam sorun bendedir" gibi bir şey.
Ğ
Şu yuvarlak kafa basit çizimler rahatsız etmezse videolarda içeriğin bir kısmını onlarla anlatacağım, diğerinden 1 sahne tasarlayana kadar bunlardan 3-4 sahne çok rahat tasarlanıyor :) bu da içerik süresini de uzatıyor
Güzel ya, şahsen ben gayet eğlendim, basit çizimlerden oluşan komik sahneler oldukça hoştu.
etmiyor bro sıkıntı yok ama jem videoları beklemiyor değiliz
Bence de güzel olmuş diğerlerine nazaran basit cizimler beni rahatsız etmedi videoyu izlemesi cidden zevkliydi
Karakterler çok sevimliydi ve izlerken keyif aldım bence hoş olmuş
Sen siyah beyaz çiz yine izleriz biz. Zaten bizim için videonun görüntü kalitesi değil bilgi kalitesi önemli. ;)
Kafam karıştığında matematik hocasının "dinleseydin", "canlı yayınlara gelseydin" gibi bahaneleri oluyor.
Sad.. but true :(
Aynen bende olmuyor ama olanlara üzülüyorum
Onlarda: oğlumuzun matematiği kötü ama çok güzel basketbol oynuyor onun spora ağırlık vermesini ve başarılı olmasını sağlamalıyız.
Bizde: Oğlumuzun matematigi kötü
- Oğlumuz gerizekalı
Öyle matematik zihne bağlı zamandan ve mekandan münezzeh bir dil ve kavram bütünüdür matematik sembollerden ibaret birşey değil aynı zamanda bütün matematiksel ifadeler a priori bilgidir ve basketbolun iyiyse bence başka bir yetenek geliştir bence çünkü sporda iyi olup 150 bin dolar kazanıp milyarder olman kendin hariç kimsenin işine yaramaz
@@kaan5218 Kanka 150 bin dolar kazanıp milyarder olmak daha iyi değil mi sence ? ayrıca benim matematiğim iyi olsa kimin işine yarayacak
@@AlpBian Di mi
@@kaan5218 İşte matematik dilini iyi öğretemiyorlar. İngilizce veya almanca dersinde sadece cümle ezberletseler (matematik gibi) sen hangi yerde hangi cümleyi kullanacağını bilmezsin. Gerekli bir anda cümleyi ihtiyaca göre düzeneleyemezsin çünkü bunu nasıl yapacağını öğretmediler/ öğretemediler. En iyi matematik profesörü ezberletmez. Mantığını öğretir. Neden böyle bir formül olduğunu, buna neden ihtiyaç duyulduğunu, nasıl ve hangi durumlarda kullanacağını öğretir. Ayrıca matematik müfredatı çok ağır. Yurtdışında üniversitede öğretilen konular Türkiyede liselerde zorunlu olarak öğretiliyor.
"Yigenim eğer matematiği yapamıyorsan bir hiçsin!" düşüncesi ortadan kalkarsa baya bir seviye atlariz.
Matematik herşey Sanki
@@keremarslan532 O bizden
o zaman ben yokum,ben bir hiçim,benim varolma amacım yok :(
@@keremarslan532 evet
Sadece düşünce değil sistem de matematik bilmiyorsan bir hiçsine kurulu ;-;
Gerçek hayatta "Aşağıdaki şıklardan birini seçiniz" diye bir şey yoktur.
Napim😎😎
Gerçek hayatta kimse sana karekök de sormaz
Aslında sonsuz sıklı bir test değil mi hayat?
@@trdd512 güzel söz👏👏
@@mehmetkosen5800 gerçekten çifçi abilerin işine yarıyor. O sorularda çıkan tel örme soruları falan gerçek, adam 400m^2 alanın bir kenarını bilebilsin ki ona göre satın alsın çiti.
"Bana bir şeyi ezberletirsen unuturum , anlatırsan belki hatırlarım ama beni de dahil edersen öğrenirim."
-Benjamin Franklin
*Sözü tam aslındaki gibi yazamamış olabilirim çünkü çok fazla versiyonu var.*
Çocukları mesleklere yönlendirmektense meslekler anlatılabilir bence. Örneğin ortaokul sırasında meslekleri anlattıkları dersler yapılabilir haftada 1 ders bile olsa. Bu sayede gençler ilgi alanlarına yönelebilir o alanlarda çalışabilirler. Her yere imam hatip açmak yerine köylere ve anadolu veya fen lisesi sıkıntısı çeken yerlere gereken şekilde okul açılabilir. Aynı zamanda teknolojiye, robotiğe, astronomiye ve jeolojiye daha fazla bütçe ayrılıp bu alanlarda önemli insanlar yetiştirilebilir, gençlerin bu alanlarda önemli şeyler başarmasında yardımcı olunabilir. Gençlerin yapmaya çalıştığı projelere daha fazla destek yapılabilir ve TÜBİTAK gibi kurumlar daha nitelikli projeleri yarışmalarında daha yüksek sıralamaya koyabilir. Kuran okuyunca hızlı büyüyen çiçek gibi zırvalara birincilik verilmeyebilir.
Tübitakın reddettiği avrupanın havada kaptığı kim bilir kaç proje var
felsefe dersi 10. sınıfta milletin artık ders iplemediği yılda değilde ortaokulda falan verilse ve salak saçma aşk vs. romanları yerine basit felsefe kitapları okutulsa dediğin şeyler zaten olur, millet düşünmeyi sınavdan ibaret sanıyo
Atanamayan öğretmenler atama şeklinde değil de ön tecrübe ile yerleşme şansı olsa çok iyi olurdu. Öğrencilere bilgiyi yorumlatmak öğretici ve akılda kalıcı oluyor. Bir kaç yıl tüm öğrencilerin yaptıkları yorumları değerlendirse yeni mezun öğretmenler ve belirli bir sayıya ulaşan öğretmen artık memuriyetine geçmiş olsa çok iyi olur. Atanamadan bekledikleri bu sürede başka meslekler yapmak yerine kendi işleri ile para kazanırlar en azından
"neden ülkemizde mezunları iş bulamadığı halde bu kadar çok sayıda niteliksiz,vasıfsız,liseden hallice bile olamayan üniversite bozuntuları açılıyor?"konusunu iyi araştırmalı ve hayatınıza yön verir, meslek seçerken aslında sizi yönlendirebilecek bir kimsenin ,bir bakanlığın,devletin olmadığını yapayalnız olduğunuzu anlamanız gerek...Böylelikle tırnaklarınızla kazıyarak mücadele vererek harekete geçebilesiniz.Sevgiler...(30 yıllık bir öğretmen)
@@ilknurdoguer7719 Fikirlerinize kısmen katılsam da katılmadığım yerler var. Bir devletin, halkının istikbalini iyi yönde etkileyecek kararlar almasının vatandaşa sağlayacağı faydayı da düşünün. Tırnaklarıyla kazıyarak verdiği mücadeleyi mesleği elde edene kadar çektiği zorlukların asıl odağından yaptığı işten ne kadar sapmaya başladığını düşünün. Ölücü sistemi düşünün. Hangi üniversite mezunu olursa olsun; köklü üniversitelerin faydası da gayet tabiidir ancak kendini geliştirmiş birinin emeğine ederinin verilmemesi sorun olmalı sayısız açılan üniversitelerden daha büyük bir sorun bu. Vasıfsız bir mezun olur iş bilmiyor diye almazsın işe ama bu ülkenin apaçık sorunu var. Siz 30 yıllık bir öğretmen olarak kaç genç geçti kim bilir elinizden, hepsi bir miydi ? Hepsi bir olmayan bu insanlar neden asgari ücrete ya da biraz fazlasına mahkum? Mecbur kalıp bu ücretin altında çalışan öğretmenleri en iyi siz bilirsiniz diye düşünüyorum. 30 yıl önce değil de bugün öğretmen olabilme sürecinde olsaydınız eskisinden zor olmayacağını söyleyebilir misiniz? Bir çok meslekte bu sorun yaşanıyor. Çalışan sesini çıkaramıyor. Sesini çıkarsa, anında yerine yenisi bulunur. Sesini çıkarsa duyar mı devleti meslek odaları. İnsanlar hakkını alamıyor, kazısın kazısın tırnaklarıyla ama o tırnakla kazınan yerleri kapatmaya bir kürek atmak yetiyor. Sevgiler... (Dış kapının dış mandalı)
@@ezgililery Ben size tamamen katılıyorum.Sevgilerimle
O kadar güzel anlatmışsın ki 05:23 diyorum. İçimdekileri dökmüşsün ya, ortaokulda öğretilen şeylere hiçbir lafım yok fakat lisede tamamen boş bilgiler öğretiliyo. Lise müfredatı tamamen kaldırılıp o 4 yıl boyunca insanlara türlü türlü meslekler denetilse çok daha başarılı oluruz ama yok, illaha öğrenmek zorundasın trigonometriyi de türevi de. Edebiyat dersi zaten ayrı bi saçmalık, neden ben o yazarları bilmek zorundayım ki? Ya bak şöyle söylim, bana "bu yazarları hangi kitapları yazdıklarını bilmek zorundasın" denmesi yerine "bu yazarların kitaplarını okur musun?" dense çok daha zevkli geçerdi bu benim için. Senede 50 kitaba kadar okuyabileceğimi düşünüyorum ama okulda olan edebiyat, içimde olan edebiyatı sömürüyo, yok ediyo. Bununla alakalı redditte bi yazı yazmak istiyodum fakat üşeniyodum, sen çok daha iyi bir sunum yapmışsın ama ben genelde tek paragraf halinde yazıyorum, insanlara sıkıcı gelebiliyo. Şu 8 dakikalık videoyu meb dekilere izletsek hayatları boyunca kazanamayacağı deneyimleri kazanırlar. Öğretmenlerimi atayan kişinin benden niteliksiz olması cidden acı bi durum. Sesimizi de duyuramıyoruz hani bu videoyu izlese izlese 50k kişi izler. Üzücü.
haklısın knk ben biyoloji ve kimya seviyorum neden matmetiğe bağlı kalayım doktor olmak istiyorum ama fizik ve matematik yüzünden yapamıyorum
@@zeuspros aynen bende kodlama bilim matematik vb. seviyorum ama türkçe edebiyat gibi şeyler görmek zorundayım.
@@zeuspros Ama o temal ders sayılıyor. İleri düzey matematiğe ihtiyacın yok diyelim. Bi de onun temel olan kısmı var. Orası önemli!
@@elking2087 Türkçe zâten her yerde zorunlu ki? 🤔
@@zeuspros kanka türkçe tarih desen anlardım da matematik ve temel bilimlerin hepsine birbirine çok sıkı bağlı. Eskiden zaten fizikçi kimyacı vs vs yoktu hepsi bilim adamıydı. Tıp biliminden matematik ve fiziği çıkartamazsın. Doktorlukta belki daha az gerekiyordur ama özellikle insan hayatı söz konusuyken bilgisizliğe yer yok.
Lisede resim görüyorum hoca dersi açıp yoklama alıyor sonrada konuyu söyleyip dersi kapatıyor.
Aynı okulda olma olasılığımız kaçtır
Ziya Selçuk senaryo modunda eski saveleri bulamadığı için hala aynı sistemi kullanıyoruz.
Sevgili Yunus cuğum dediklerine 30 yıllık bir tarih(baban gibi:)öğretmeni olarak noktası virgülüne hak veriyorum.Çok doğru noktalara değinmişsin.Günümüz kuşakları elbette bizden çoook farklı ..... ben bile 30 yıl önce insanı öldürecek denli "durağan/ezberci"sistemden nefret ediyordum onların duygularını tahmin edebiliyorum... şimdi bizim sınıflardaki performansımızı onlardan beklemek düpedüz delilik...neden sıra dayağı diye bir şey vardı bu hiç sorgulanmadı,neyse.....derslerimi olabildiğince hareketli ,esprili,canlı ve interaktif işlemeye çalışıyorum ama bilişim alanına siz kadar hükmedemediğim için çok da efektif kullanamıyorum ama cep telefonları hep açık oluyor mesela...oğlum Münih te TUM da okuyor eskiden bu yana dersleri isteyen gidip sınıfta dinliyor isteyen online ...sonra asistanlar ile soru cevap problem çözme şeklinde yürüyor...aynen senin dediğin gibi gayet güzel işliyor çatır çatır da öğreniliyor...ha bir de şu var tabiii her şey için 1 şansları var ..öyle bizdeki gibi bütünleme üstüne bütünleme okulu 15 yılda bitirme gibi esnetme sündürme yok 1 yıl uzatabiliyorsun sadece yoksa atılıyorsun bitti gitti.bizdeki en büyük eksiklik te bu DİSİPLİN SIFIR.Sevgiler
Saygılar hocam :)
@ Varolasın Yunus cuğum kanalından istifade edeceğim inancındayım.Sana da kolaylıklar dilerim.
Sonunda mükemmel hocayı buldum
Abi çok güzel eleştiriyorsun , emeğine sağlık.
4:26 ebanın amacı bu olmalıyken çok daha sıkıcı şeyler üretiyor :/
Influencerlar doğru kullanılırsa çok büyük fayda sağlar. Ek olarak öğrenciyi anlayan projeler getirmediler maalesef oraya. Ortada bir emek var, evet ama yanlış yöne doğru emek var
@ Ya onu da anlamıyorlar ki yapabilsinler.
Beyin osuruğu yaşıyorlar duyunca.
+ Ben influencer'ım.
- Geçmiş olsun.
@ napim 😎😎😎
@@maykraftab31oyundaab34 sana: "Bir şey yap." diyen olmadı.
@@muhammetakkurt766 Adam orda napim deyip kendini havalı sananlarla dalga geçmiş. Hem napim deyip kendini havalı sansaydı banlanmıştı.
Ben yazılımcı olmak istiyorum ve edebiyatla fazla bir işimin olmayacağını biliyorum ama benim bu bölümü kazanmak için edebiyata ihtiyacım var.Neden söyleyin neden bana hiçbir hoca bunun cevabını vermedi.Mesela fizik,kimya,biyoloji ve matamatiğe ihtiyaç duyarken neden zorunlu seçmeli din dersi gördüğümü kimse söylemedi.Ya da niye çoğu okulda lab yokta mescit var.Gerçi lab olanlarda kullandırmıyor yine sınıfta duruyoruz.Bizim eğtim sistemi sistem olmayı bırakmış para kaynağı dönüşmüş.
Bunlardan bi bok olmaz.
Saçmalıktan öteye geçmez
@@doyezjay-ne-doyedes ironi olduğunu anlamayanlar olur diye endişe edip parentez açmışsın sjshsj
Edebiyat öğrenmene gerek yok sımavları yap geçer işte
@@cempalabyk4130 12. Sınıfta sınav zamanı sayisalciya sözel soruluyor
@@muhammetnacikarakaya1975 türkçe yapıyorsun edebiyat değil
türev çözmeye giderken bunu görmem harika oldu
Şöyle olabilirdi: Kendimizi tanıyabilme fırsatı sağlasa mesela eğitim sistemi. Spor, sanat, bilim... benzeri alanlarda hangisi bize en uygunsa ona göre bir eğitim görebilsek... Yani bir fizik formulü avukat olacak adama ne yarar sağlayacak (üni sınavının ilk basamağı için). Biraz mantık kurunca bunun saçmalağını anlayabilir bir insan. Sistemin neresinden tutsak elimizde kalıyor maalesef ki.
Bence eğitim sisteminde düzeltilebilmesi için en azından sayısal dersler için geçerli çocuklara o konuyla ilgili belgeseller izletilmeli,o dersle ilgili deneyler yapılmalı, hemen konu öncesinde herhangi bir fikir elde edilebilmeleri için proje ödevleri verilmeli, temel bilgiyi hemen önüne sunmak yerine çocuğun yanlış olsa bile bir fikir atmalı yani düşünmesini sağlamalı, hemen o teoremi yapıştırmak yerine o teoremin nereden geldiğini göstermelidir.
Sözel dersler içinse dönem okumaları verilmeli ve 'Bu kitabın konusu nedir?' gibi sorular sormak yerine 'Bu kitaptan ne anladın?' gibi sorular sormalıdır.
ÖZÜN KISASI BİLGİYİ HEMEN ÖNÜNE VERMEK YERİNE SORGULAMALI EĞİTİM VERİLMELİ
Bir şeyi çok merak ediyorum. Madem herkes böyle düşünüyor bu sisteme niye hala bu şekilde??
Merak ediyor insan herkesin ağzında eğitim sistemi yanlış saçma bozuk lan düzeltin o zaman niye kimse bir şeyler yapmıyor niye her şey masada
Yönetimdekiler duygusal düşünüyor biraz, ttnetin yapabileceği halde internet hızımızı arttırıp 16mbps gibi bi download speedi 1 kuruşa bile zararsız verebileceği kanıtlandı ama işte dediğim gibi; adamlar biraz duygusal düşünüyor.
@KAĞAN ATILGAN haklı olabilirsin aslında da ne diyeyim inşallah arkasından gidilecek biri çıkar ben bu sistemi değiştireceğim der bizde arkasında dururuz. çünkü biz durmadıkça başkaları bizim arkamızda duruyor. her geçen yıl bir ton insan boşa emek veriyor.
Aslında çoğunluk böyle düşünmüyor. Birazda bu kanaldaki kitle iyi. Başka yerleri ziyaret edince o kanallarda bizim gibiler azınlık. Birazda bulunduğumuz yer ile alakalı.
çok meşakatlı bir iş çünkü böyle 1-2 yıla değişmez ilaveten eğer değişirse bir sürü öğretmen aç kalacak bir sürü generasyon çöpe atılacak ha birde tabiki üstekilerin umursamamazlığı ve cahiliği de var
@@olric493 kısmen haklısın kısmen diyorum çünkü ben daha farklı ortamlarda da bu konu hakkında konuşanı gördüm tabi bizim reis gibi düzgün bir üslub la olmasa da yani toplumun zeka,okumuşluk seviyesiyle de alakalı bu durum. şuan ki durumda 2 ihtimal var ya senin dediğin gibi azınlığız ve ben haksızım yada benim dediğim gibi sen sayımızı az zannediyorsun(umarım haklıyımdır)
Ben eğitim sisteminde slaytı açıp bunu ezberleyin diyip dersten çıkıp çay içmeye giden hocalar gördüğümden beri umudu kestim
“ Ogrenemeyen ogrenci yoktur. Ogretemeyen ogretmen vardir. “ derler. Turkiye icin ise son kismi ogretemeyen ogretmenlere neden olan bozuk sistem ve ogretmenlerin yasadigi zorluklar vardir diye yeniden tanimlayabiliriz. Tabii her seye ragmen ogretmeyi bilen ogretmenlerimizi unutmamak gerek.
onları öğretmekten soğutan tipler de var sınıfımda çok sinirleniyorum adam anlatıyor hem de 3-4 farklı yöntemle anlatıyor ne bilim kendi animasyon çicziyor anlatıyor tahtaya resim yapıyor hikaye olarak seneryolaştırıyor not tutturuyor formül verip formüllerin çıkışını en az 3 farklı yoldan kanıtlıyor hem de mat hocası ve okuldakiler dalga geçiyord diye kızdı artık yapmıyor formül verip bitiriyor dersi soru atınca bile bakmıyor pfff
nobody:
meb: Nerede bizim kobaylar ?
@İlbey Selçuk Yeni test bir insanın intahar etme eşiğini tespit etme
yunus ya o kadar underratedsın ki ağlamak istiyorum, videolardaki senaryoların düzeni ve diksiyonun (çizim ki zaten çok güzel) o kadar güzel ki... hala hakettiğin değeri alamadığın için çok üzgünüm :(((
Okudum okul Türkiye'deki fen liseleri içinde en yüksek puanla alma sıralamasında 24. olmasına rağmen( sadece ortalaması düşük okullarda yaşanmıyor bu sorunu) ve benim sayısalcı olmama rağmen bu online eğitim sürecinde fizik hocamızın aşırı sıkıcı ve monoton işlemesinden dolayı derse girdiğimde dersi anlamayı geçtim odaklanamıyorum. Online eğitimden bahsediyoruz ful teknoloji temelli bir şey olmasına rağmen mükemmel(!) hocamız hala beyaz kağıda yazı yazıp kamerayla bize bunu çekiyor hayır ZOOM'un kendi beyaz tahta uygulaması var zaten araştırma yapıp başka bir yer bulup oradan da yazman gerekmiyor ama işte.
benim tonla arkadaşım var matematik dersinden bir şey anlamıyorum deyip derse gelmeyen
okulunun kaçıncı olduğuna nerden baktın ya? :/
@@gonenc6179 MEB her sene yayınlıyor . Örneğin fen liselerinin sıralamasını, Anadolu liselerinin gibi gibi
@@gonenc6179 %lik dilimi var her lisenin
@@machiavelli9435 Aynen bizim okulunki %0,97'ydi buna göre okulların sıralamasını yapıyorlar.
4:20 şaka değil bizim okuldaki bi akıllı tahtanın arka planı bu. :D
Bana göre eğitim sisitemi öğrencilerin yeteneğine neyi sevdiğine göre olmalı mesela çocuk futbolu seviyor ama matematik yüzünden fizik gibi dersler yüzünden futbol oynamayı bırakıyor mesela ben tarihi çoook severim ama bana matematik olmasa sen de olmasın gibi şeyler söyledikleri için tarihten sogdum
Napim 😎😎
Üniversite de tarih okuyabilirsin tarih ve matematik apayrı konular.
@@horsearcher6350 ama bana hep matematik dediler ve şu an hiç bir dersi sevmiyorum
Bi beden dersini seviyom
@@muhammetakkurt766 ben tarih beden ing edebiyat seviyorum sayısal derslerden nefret ediyorum
Bizim hobisel, sosyal olarak da gelişmeye ihtiyacımız var yunuscum. Sözde adam eğitiyorlar ama tek yaptıkları logaritma çözebilen kendini geliştirememiş vizyonsuz bozuk bir nesil yetiştirmek. Bir de verilen konunun çokluğu ve zorluğu azaltılmalı... daha çok alan konusu olması lazım. Lisedeki bir öğrenciye bu kadar matematik dayamayı doğru bulmuyorum...
Üniversite sınavına hazırlanıyorum Barış Özcan'ın mol kavramı ile ilgili bir videosunu izledim ve neden kütleyi avagadro sayısına böldüğümüzü daha rahat anladım
LGS sınavı yerine yeteneklerimi öğrenip ona göre meslek seçebilceğim bir sistem isterdim
Hahahha isim mükemmel :)
Liseye Giriş Sınavı (LGS) Sınavı
çok iyi şeyler yapıyosun gerçekten hayatımdaki en anlamlı şeysin
Calışkanlik:öğrendiğim şeyi tekrarlamak
Zeki olmak:öğrendiğin seyin üzerine koymak
Calışkanlik:barış özcan izleyip o konuyu kavramaya çalışmak
Zeki olmak:barış özcan videosu izleyip kendin biseyler ekleyip bunun peşinde kosmak
birdahaki milli eğitim bakanı adayı: Yunus Emre Gündüz
Ben 8. sınıfa gidiyorum hocalarımız tamamen çökmüş halde. Hem baygın konuşuyolar hem gözlerinin altı mosmor hem ders anlatırken bir yandan çocuklarıyla falan ilgilenmeleri gerekiyor evet çok sıkıcı anlatıyolar insanın dinleyesi gelmiyor ama üzülüyorum
Yaa onların da işi zor valla anlamadıklarını youtubedan bak bol soru çöz canım her şey senin elinde
"Yiğenim senin okumaya gönlün yok gel bizim sanayide iş başı yap"(!)
Heyt be yargıla onları yunus eğit bizi yunus
6:30 sana katılıyorum fakat bunları seçmeli ders halinde veriyorlar. En azindan benim okulumda (lise)
"Yüzyıllık bir planınız varsa çocuklarınızı eğitin" demiş Konfüçyüs bu yüzden de bizlerin çocuklara yönelmemiz gerekiyor ancak mevcut hükümet bundan bir haber
Mükemmel anlatmışsın. Ekstra söyleyebilecek hiç bir şey aklıma gelmiyor helal olsun!
Sonunda uzun video ! Uzun video at abi izlemesi güzel oluyor
Benim okuduğum lisede şöyle bir uygulama var 9 10 ve 11 in 15 tatilde 3 gün bir mesleğin uzmanın yanında duruyorsun onu gözlemliyorsun ve mesleğinin artıları ve eksileri hakkında onunla sohbet ediyorsun . Eğer her okulda bunun gibi bir şey duzenlenirse yanlış meslek seçiminin önüne daha fazla geçilebilir diye düşünüyorum.
Hayatım boyunca hep arkeolog olmak istemişimdir ama ülkemizde maalesef benim gibi tarihe,ideolojilere ve benzerlerine pek ilgi olmadığı için 1 üniversite de bitirsen 10 üni de bitirsen kimseye yaranamıyoz ;-; ha ayrıca hep görsel sanatlar okumak istedim dil okumak istedim (hep Türkiye'de kabul görmeyenleri sevmişim amk fdhvdfgjdfhjcj) ama maalesef kimse duymadı,görmedi ve şimdi gelecek kaygısı ile yurt dışına çıkmayı istiyorum belki bi Starbucks da fln çalışır oradan geçinirim hjscbjsfchjscshjsjcb
Hahshsjdjdod ben de yazar veya ressam isterdim ama tıp için mszuna kaldm
Eğer görsel sanatları kazanamazsanız siyasete atılmayın.
Arkeolog olacam diyorsan her türlü işsizsin ""çünkü öyle bir meslek yok!!"" Antropoloji de bari
@@kaan5218 ;-;
Vayy be herkes yakınır Yunus abi çözüm üretir 👏👏👏
Gençliğin sesi YUNUS EMRE GÜNDÜZ bizim sesimiz !!
Gençlerin (Sosyal Medya'yı kötülemek için demiyorum. Her gün en az 7 saat başındayım zaten :D.) bilgisayar oyunları (Özellikle rekabetçi ve hızlı oynanışa sahip oyunlar), 1 kaydırma ile bütün İnstagram'ı okumaları vs. yüzünden beyin sizin yaptığınız hızlı işlere alışıyor. Sürekli hızlı şeyler yapmanız yüzünden uzun ve sürekli işler yapmak, odaklanmak zorlaşıyor. Eskiden 1 mektup için 1 ay bekleyen millet, mesaj yazarken sıkılmaya başlıyor ki artık günümüzde milisaniyelerin konuşulması da bu yüzdendir. Adaptasyon sağlamak içindir. Bence o video izletmeleri ve anlamadığı yerlerde öğretmenlerin konuşması gerçekten çok iyi bir düşünce.
Beyin sizin hızınıza alıştıktan sonra belli bir süre sabit kalmak, odaklanmak, sabretmek gibi konularda sıkıntı yaşamaya başlıyor. Çoğu gencin de böyle bir "Hızlı Beyne" (Nasıl anlatacağımı bulamadım o yüzden böyle diyeceğim) sahip olmaları ve öğretmenlerimizin, eğitim sisteminin anlatma biçimi, hızlı beyin tipi ile uyuşmadığı için sorunlar başlıyor (Daha kısa biçimde anlatmak gerekir ise teknolojiye uyum sağlayamamaya başlıyor, eskiyor.). Bu yüzden de gençlerin tepki göstermesi, karşı çıkması bu yüzden oluyor.
Çözüm ne peki? Telefonları komple yasaklamak çözüm değil. Bütün eğitim sistemini hızlı beyin sistemine göre ayarlamak da bir çözüm değil çünkü eğitim konusunda başarılı olsalar dahi gelecekte, sabır gerektiren işlerde sıkıntı yaşama ihtimalleri yüskek olabilir. En iyi çözüm hızlı beyni kırıp eğitim sistemini eski sisteme göre daha hızlı, efektif, ve ilgi çekici hale getirmek olur.
Bu nesil için olamasa da ,ki melezleşme (Hızlı beyin ile "Yavaş"(?) beynin birleşmesi) olursa daha sağlıklı sonuçlar olabilir bence,
bir sonraki neslin hızlı beyin algısından uzak olması ve eğitim sisteminin görsel anlatıma ağırlık verip öğrencilerin ilgisini çekmeye, öğrenciler ile etkileşim kurulmaya başlanması gerekir.
Görsel anlatım çok önemlidir. Ben mesela paragrafların arasına hiç boşluk koymasaydım kimse okumazdı. Ama ben yazımı daha sade ve ilgi çekici hale getirmeye çalışıyorum. Tabii ki görsel anlatım kendi başına işe yaramaz. Öğretmenler burada devreye girer. Görsel anlatımdan anlayıp anlamadığınızı sorar. Öğrenci sorusunu sorar ve cevabını alır. Sonra öğretmen çocuğun konuyu ve aklında takılan sorunun cevabını anlayıp anlamadığına bakılması için sınav yapılır. Çocuk sınavdan düşük alırsa konuyu anlamamış, anlatamamış, odaklanamamış ya da kişisel bir durum yüzünden başaramamıştır.
Eğitim ve öğretim karmaşıktır. 1 soruna çözüm bulmak bile paragraflar tutuyor. Bütün bir eğitim sistemini oturduğumuz yerden değiştiremeyiz ama bilgilendirebiliriz. Yunus da böyle yapmıştır. Sorunun var olduğunu söylemiş, sorunu anlatmış ve çözümler önermiştir. Bizim yaptığımız ise sadece sorunun var olduğunu bilmek ama o sorunun ne olduğunu ya da nasıl çözüleceği hakkında bir fikir önermememiz sadece kendinizin ve başkalarının hayallerini suya düşürür.
Charles Dickens güzel demiş:
*"stop saying I wish and start saying I will"*
Tabi bunlar benim fikirlerim. Arada konuşalım. Gerçekten sohbet edecek arkadaşa ihtiyacım var :D.
Hocalar nasıl öğrencilere dersi anlamış mı diye not veriyorsa, öğrenciler de hocalara dersi ANLATABİLMİŞ mi diye not vermeli. Bak bakalım eğitim sistemi nasıl düzeliyor. Tüm devlet okulları özel okul gibi oluyor ne güzel...
13-14 yaşlarındaki öğrenciler bu kararı duygusal bir şekilde yaklaşmadan doğru bir şekilde veremez, düşük not aldığı hocaya düşük not verir bu tip bir karar öğrencilere bırakılmamalı
@@cevatsar6604 lise öğrencileri için gerekli bir durum. İlk başta sistemi sabote etmeye çalışsalar da sonradan düzelecektir. Öğretmenler bu puanlara göre okullara atanmalı. Örneğin Ankara Fen lisesine puanı en yüksek hocalardan en iyisi seçilip atanmalı. Böylece öğretmenler de eleyici değil öğretici eğitim modeline geçerler.
Çok doğru konuştun, katılıyorum, özellikle bir dersin farklı hocaları video, slayt gösterdiklerinde öğrenci anlamamışsa durdurup anlatabilirler ve bence de Barış Özcan fizik ve ya herhangi bir ders anlatsaydı sevmeyen büyük ihtimalle olmazdı. Ya da şey yapabilirlerdi hocalar, slaytta anlamadığımız bir konu olduğunda o konuyu anlatan başka bir detaylı slayt olabilirdi. Video'ya ve ya slaytta konuya bastığında anlayabileceğimiz yöntem oluşturma olasılıkları olabilirdi, ya da her konudan bir şey anladığımızda bizi eğlendirecek bir şey olabilirdi, şimdilik aklıma bu geldi.
seçmeli dersleri biz seçmeyeceksek
neden seçmeli ders.....
Deney faresi gibi oynandı resmen bizimle, belkide geleceğimiz elimizden alındı, ben lise sonda olmama ramen 3 yıllık JavaScript ve 2 yıllık Python(bilmeyenler için bunlar yazılım dilleri) öğrendim, lise birdeki bilgisayar dersinde Hakan hocam, sağolsun ona da, bana destek çıktı ve öncü oldu yazılım öğrenmeme, ama gerisini kendim getirmem gerekti, bu sene iş teklifleri bile almaya başadım fakat okulum ve üniversite sınavına hazırlanmam gerektiği için teklifleri geri çevirdim. Acaba üniversite kazanamazsam ne olacak? Onca yazılım tecrübem çöpe gitmez eminim ama çalışacağım ortam ve maaşım ne olacak? O yüzden şu anda tek çıkış yolunu yurt dışına çıkmak olarak gördüm. Son zamanlarda İspanyolca ve Fransızca öğrenmeye başladım. İngilizcem zaten çok akıcı fakat yurt dışına çıkabilmek için artık o bile yetmiyor. Ben ayrıldım diyelim, Türkiye'mizde böyle alanına gerçekten odaklanmış kişiler yurt dışına kaçabilmek için resmen fırsat kolluyor, Türkiye daha da dibe batıyor. Mesleğe teşvik yok, çalışılacak adam gibi alan yok, bu gidişle gerçekten Türkiyenin sonu vahim. Siz siz olun arkadaşlar sevdiğiniz alanı takip edin. Okul ders demeyin, hayallerinizden vazgeçmeyin.
Bana kalırsa öğretmenler atanırken kişinin sesiyle ilgili bir test te yapılmalı çünkü bazı öğretmenlerin sesleri o kadar uyuşuk ki ne kadar iyi olursa olsun insanın uyuyası geliyor. (Coğrafya cehenneme döndü mesela bende .l )
basit çizimler göze hoş geliyor ve rahatsız etmiyor başarılarının devamını dileriz Yunus.
biyolojim iğrençtir hocanın anlattığındanda anlamam zaten birgün oturdum bilgisayarın başarına hocanın 3 haftada anlattığı şeyi ben 8 saatte tüm konuları anladım yazık gerçekten yazık
Ben meslek liseli çıkışlıyım bizim lisede Bi hoca vardı kendi bizim 3 yıl bölüm hocalığımızı yapmasına rağmen bize herşeyi başka bölüm hocaları anlatırdı Biz öyle sınav olurdum bu hocamız 2 maaş alıyordu hem bölüm öğretmenliği hem de normal öğretmenlik maaşı şimdi bu adam çok mu hakketti o aldığı maaşları
abi jemin mutfağı serisi devam etse çok güzel olur bence
Abi fikirkerin gerçekten çok yaratıcı ve çok mantıklı böyle devam
4:44 abi tüm gün dinlerim bakın ciddiyim
Ben dinlemem hahsxhxjx
4:37 YEMİN EDİYORUM 5 SAAT OLSA BİLE İZLERİM SIKILMADAN
Bence insanların yetenekli olduğu alanlara göre eğitim verilmeli. Ben bu sene liseye geçtim aşçılık okumak istiyorum ama matematik fizik gibi derelerden sorumluyum saçmalık gerçekten.
Milli eğitim bakanı bundan bi haber ona göre herkes matematik öğrenmeli matematiğin 70 ise okumamalısın ona göre
Bugün sosyal sınavım var ama hoca ders anlatmadığından 2 üniteyi kendim 1 günde öğreniyorum
4:17 (cyber) yayın başlıyor
Her konudan öğrencileri sorumlu tutup her şeyi öğretmeye çalışmak yerine öğrencinin yönelimlerine ve isteklerine göre bir eğitim vermeliler. Okul bittikten sonra unutacağımız ve öğrenmeye çalışırken çok fazla zaman harcadığımız birsürü konu var. Matematik dersinde bir dönemde 80 farklı konu ve kural öğrenmek veya edebiyatta bir dönemde 40 tane yazarın ayakkabı numarasına kadar öğretmeye çalışıp öğrencilerin bir şeyler öğrenmekten canlarının sıkılmasını sağlamaktansa öğrencileri düsünerek, ögrenciler için eğitim yapmalari gerekiyor. Ayrıca bazı derslerde o derslerin kendinlerini yeteri kadar öğrenemiyoruz mesela felsefe dersinde düşünmeyi öğretmiyorlar onun yerine filozofları ve filozofların düşüncelerini ezberlettiriyorlar. Her 4-5 seneye bir sistemi değiştirip öğrencilerin sadece mutlu mesut ders çalışmasını ve her şeyi öğrenmesini bekliyorlar. Yapamayınca da gelecek hayatları riske giriyor. İngilizce öğretmeden Almancaya başlıyorlar. Sonra da başarılı bir sistemlerinin olduğunu düşünüp devletten sorumlu değilmiş gibi davranıyorlar. Sonra da insanlar başarılı olamayınca üreten az çıkıyor ve sonucunda ekonomi kötü hale geliyor vs. Bu eğitim sistemini birileri değiştirmediği sürece ülke yavaş yavaş ölecek bence.
"Ich habe so etwas nicht gesagt lol"- Albert Einstein
Ne gibi bir şey söylemiş
@@Erdem1w3 çevir
@@arifarkan5149 almancam bu kadar
@@arifarkan5149 çeviride bi işe yaramıyor
@@Erdem1w3 "ben öyle birşey demedim lol" yazıyor
Çok doğru söylemişsin normal derste sıkılan birçok öğrenci o konu çok daha iyi sunulunca gerçekten hiç sıkılmadan dinleyebiliyor (örnek ben) derste sıkılan ben daha geçen matematik ile ilgili bir video çıktı karşıma video eğlenceli ve iyi hazırlanmıştı ve insanı sıkmıyordu hatta izlediğim video benim üstlerimin öğrendiği şeyler olmasına rağmen beni içine çekip kendini izletebildi.
Sim citynin derse yönlendiren hali gibi
Sınavları geçmek için değil dikkatimizi çektiği için ve kendimizi geliştirmek istediğimiz için öğrenmeye başladığımızda eğitimin düzeleceğini umuyorum. Temel eğitim verildikten sonra insanların isteklerine göre zorlama olmadan öğrenmeleri çok daha mantıklı geliyor.
(Biraz uzun oldu ama lütfen okuyun şahsen şu anki sistemden mantıklı)Bence sınavlı sisteme direkt el atmak gerek. Yani 12. sınıfta mimar olacak çocuğa öglenayı anlatmak yerine ona bir binanın planlarını ve yapılışını gösterip mimarlıkta kullanacağı matematiksel bilgeleri de öğretip bu bilgilerden oluşan ayrı bir sınava tabi tutsak nasıl olur. Hem bu mimarlık sınavına girse girse 100.000 kişi girse bile (bence o kadar kişi girmez ama) sayı üniversite sınavına giren kişi sayısından daha az olacağı için elenecek kişi sayısı da azalır. Bu sayede sınavı aşırı zor yapmak zorunda kalmazlar. Farkındayım bunu her meslek için ayrı ayrı yapmak çok zor ve gençler 12. Sınıfta ne iş yapacağını seçmek zorunda kalıcak ama bence hayatında hiç kullanmayacağı bilgilerden oluşan ve başarı için en az 1.5 yıl aşırı derecede çalışma isteyen, antidepradanlarla hazırlanılan bir sınavdan daha iyi olacaktır. Üni 1. sınıfta hangi mesleği yapacağını bilmemektense 12. Sınıfta istediği mesleği seçip onun üzerinden çalışması hem yaptığı işi sevmesine hem de daha iyi yapmasına yardımcı olacaktır.
İkinci olarak okul içinde karne notu vermek için yapılan sınavlar yerine, yine okulda belirli bir süre içersinde ve ya evde belirli tarihler aralığında bir kompozisyon yazsak ve karnelere onları işleseler bence öğrendiklerimizi çok daha iyi gösterebiliriz. Ayrıca öğrenemediğimiz ne varsa onları da bu kompozisyonları yazarken araştırıp öğrenebiliriz. Bu sayede sınavlarada 1 gece önceden çalışma devri de biter çünkü sınav sırasında bile öğrenim devam eder, öncesinden konuları daha iyi anlamamız gerektiğinden son gece çalışmak işe yaramaz, herkes konuyu kendi perspektifinden yazacağından dolayı kopyala yapıştır gibi hileler işe yaramaz üstelik konuyu kendine göre anlattığı kompozisyonu yazarken konuyu çok daha iyi anlayacaktır. Kabul öğretmenlerin en az 2-3 sınıfı oluyo ve her sınıfta 30'ar öğrencisi olduğunu düşünürsek okuması çok zor olacaktır ama 90 öğrencinin gözünden derslere bakarak kendi bakış açısını da değiştirebilir. Belki matematikte bu sistem pek işe yaramaz ama onunda bir çözümü bulunur.
İngilizceye ayrı bir parantez açıyorum ingilizceyi 2 ayrı aşama üzerinden değerlendirmek daha doğru olur bence. Bunlar sözlü ve klasik sınav. Sözlü sınavda müfredat üzerinden ve öğrencinin günlük hayatı üzerine öğretmenle yapılacak bir konuşma öğrenciyi oldukça geliştircektir. Yazılı kısımdays aynı diğer derslerdeki gibi bir kompozisyon yazısıyla sınavın ikinci aşaması yapıldığında öğrenciler konuşma ve cümle kurma yeteneği üzerinden bir sınava girmiş olacak. Bence bu sistemle kanayan yaramız ingilizceyi halledebiliriz.
Son olarak tatil sürelerinde deyinicem. Bence yaz tatili çok uzun ve okul süresi iki dönem boyunca çok uzun ve aralıksız. Bunu iki ara tatil ekleyelerek düzeltmeye çalışıyolar ve gereken düzenleme ilerleyen yıllarda bence yapılacak. Yaz tatilinin süresi azalacak ve galiba bir ara tatil daha eklenecek. Totalde okul süresi biraz daha uzayacak ama 1 günde işlenmesi gereken müfredat azalcak bu sayede öğretmenler konuyu daha rahat ve öğrencilerin soruları üzerinden işleyebilcek. Am tabi bunun için öğretmenlerinde işgüzarlık yapıp kafa dinlemek için gençleri serbest bırakmaması gerek. Buraya kadar okuduysan Yunuf teşekkür ederim. Bir podcastinde bu videolarını biraz makam sahibi kişilerinde izlediğini söylemiştin. Lütfen sana da mantıklı geliyosa ve ya akla yatkınsa o makam sahibi kişilere ilet. Ama eksiğimde çok olabilir çünkü bende daha 9. sınıfım. Ama iletemesende, canın iletmek istemesede canın saolsun teşekkürler.
+1
4:22 bu tarz animasyonlar ve oyunlar ogm metaryel sitesinde var (MEB'in kendi sitesi) ama öğretmenler bunu kullanmıyor. Belki biliyorsunuzdur doping hafızayı oradaki oyun animasyon vb. şeylerin aynısı hatta daha kalitelisi ücretsiz ve herkese açık ama kimsenin bundan haberi yok, öğretmenlerin bile. Hatta bu sitede kendinize konu seçip o konularla sınav bile oluşturabilirsiniz.
eğitim sistemi olmasaydı daha başarılı olabilirdim bi salın 6-7 yaşından başlayıp liseye kadar zorunlu boş boş şeyler öğretiyorlar yemin ederim 10 yıl youtube da takılsam daha çok şey öğrenirdim eğlenerek hemde
Hepimizin yetenekleri farklı ve biz bu yeteneklerimizi keşfedemiyoruz. Bazı alanlar sayısal değeri olmadığı için "ezik" görülüyor. Örneğin müzik, gastronomi ve sosyal bilimler başta olmak üzere. Oysa "matematik" yapabilmenin bu kadar yüceleştirilmediği bir eğitim sistemi olsa ülkemiz pek çok alanda kendini gösterebilir. Biz de bu alanlardaki başarılı isimlere günümüzdeki "fenomenlere" verilen değeri verebilirsek çok güzel olur.
Uygulamayı İndirmek için ► link.noxinfluencer.com/rc2iCb linke tıklayabilirsiniz dostlar? sizin eğitim sisteminden en büyük şikayetiniz nedir?
2-3 yılda bir bir haltların değişmesi
Üniversitede seçtiğimiz bölüme göre zaten göreceğimiz konuları lisede işlememiz.
Lgs'nin tek seferlik olması aynı şekilde üniversite sınavı gibi olsa daha iyi bir şeyler çıkabilir
Merhaba (sadece yazmak istedim)
Abi bu viedoyu milli eğitim bakanlığına gönder seni çok dikkate alırlar
Bence bu dediklerine ek olarak sınavlar yerine projeler olmalı.
Sınavlarda ezberle herkes geçebiliyor ama proje bir efor, bir enerji istiyor .Dolayısıyla da öğrenci sınavlı sisteme oranla çok daha iyi tecrübe kazanıyor.
Yani tabi bu benim düşüncem.
sadece benim fikrimce şunu söyleyebilirim ki eğitimde otorite kavramı zayıflatılmalı çünkü bazı hocalar var soru sordurmuyor konuyu anlatacam diye birde kendini ifade edecen diye 180 derece dönüyorsun şunu dersem saygısızlık olur mu şunu dersem hoca ceza verir mi diye
İnsana daha fazla seçenek sunmaları gerekiyor şuan elimizde sadece fen lisesi ve sosyal bilimler kaldı seçenekleri kısmak yerine bize daha verimli ve daha iyi yerlere gelmemiz için yardım etseler nasıl olurdu acaba kulağa güzel geliyor.
2:05 telefonunun sürümü yetmiyor
Yunus abimizi milli eğitim bakanı yapalım hadi oylar yunusa 👏👏
Oha üstündeki çok yakışmış güzel günlerinde giy
Bende kısmen aynı derdimi anneme anlatıyorum. Annem öğretmen olmasına rağmen "Ben bu konularda çok stres oluyorum anlatma bana" diye geçiştiriyor. Ayrıca ben güzel sanatlarda resim bölümünü okumak istiyorum ikinci seçenek olarak da ana dilim gibi ingilizce öğrenip yurt dışında oyuncu olmak. Ama malesef küçük bir şehirde yaşıyorum doğru düzgün alışveriş merkezi bile yok. Haliyle resim öğretmenimiz de yok. Elimden gelen resimler iyi olmuyor kurs almak gibi bir seçeneğim de yok. Hadi güzel sanatları bitirdim ne meslek yapıcam, ya da nasıl para kazanıcam diye sorular beni bitiriyor. Bende normalde severek yapmayacağım hukuk a yöneliyorum. Bence bu sistemin değişmesi ve ülkemizde her ne kadar "adalet" kavramı yazıdan ibaret olsa da insanları çocuklukta insanlar doğru bir eğitime yönlendirilmeli. Son olarak söylemek istediğim şey ise benim her ne kadar sayısalım iyi olursa olsun sayısal dersleri görmemem gerek. Tabi ki bir yere kadar bilmem gerek ama geometri ve fen in dallarını detaylı bir şekilde incelemek benim alanım değil. Buraya kadar okuduysan umarım sende empati kurmuşsundur benim Türkiye de öğrenci olarak çektiğim dertlerin kabaca özeti bu.
Lisede integral : lvl 5 crook
Üni de integral : lvl unidentified GOD.
allah senden razı olsun abi ilk defa bir reklamı geçmedim
1:Ödev olmasın.
2:Dersler görsel ve işitsel olarak anlatılsın,bazı dersler uygulamalı olsun.
3:Dersi Tonguç anlatsın.
Fen Lisesindeyim. Belki o kadar ağım şağım bir okul değil ama gene de ilimde ki en iyiler arasında yer alıyor. Büyük umutlarla gitmiştim ama hocalarım beni fen den ve matematikten soğuttular yani kısaca alanım olan sayısaldan. Sayısal alanında ki hocalarım sadece slaytı açıp okumaktan tutun derste tv izlemeye kadar her şeyi yaptılar ve sanki bunlar yetmezmiş gibi sınavlarda bizim öğrenip öğrenmediğimize bakmaksızın aşırı zor soruyorlar. Ben 9.Sınıfım ama TYT yi açıp yaptığımda normal sınavdan çok daha yüksek sonuçlar elde ediyorum. Bundan şikayet de edemiyoruz, ettiğimizde "Siz Fen lisesindesiniz çalışmaya alışmanız lazım" gibi kalıp cümlelerle geçiştiriyorlar. Aslında hocalarıma teşekkür etmem lazım. İçimde ki Edebiyat, Felsefe ve Tarih alanlarında ki ilgimi iyice ortaya çıkardılar. Ama sonuç olarak gerçekten yazık, Fen Lisesine giden tıp ve mühendislik okur kafasından bahsetmeyeceğim bile. Bir sınıf arkadaşıma ne olmak istiyorsun diye sordular Mimar dedi, fakat hoca "Yani mimarlık değilde böyle tıp gibi şeylere yönelsen daha iyi olmaz mı" dedi (Böyle bi cümle tam hatırlayamıyorum). Ondan sonra o arkadaşım bir daha mimar olmak istediğini söyleyemedi. İşte böyle berbat bir kafada eğitim sistemimiz. İçimi dökmek istedim ve bunu yazdım. Umarım halimden anlayan kişiler bu yoruma yanıt verir. Saygılar...
Ellerine sağlık abi.Abi motor aldın mı?
Neeerdeeeeeee?
Bence yeni video tarzın çok güzel olmuş, sevmeyen arkadaşlar ise bence biraz daha böyle devam et belki alışırlar.
Yunus verebileceğin kitap tavsiyeleri nelerdir?
Rez
*_Barış Özcan fizik anlatsa ne hoş olur ya..._*
_buarada eğitimle ilgili fikrim şu şekilde:_
_şimdi ülkemizde eğitim neden önemli? işsizlik olmasın, üretim olsun._
_peki işsiz kalan öğrenci mal olduğu için mi işsiz kalıyor? hayır hatta gidin dünya zengini ve başarılı olan bir insanı örnek göstereyim: "Keeanu Reeves"_
_adam öğrenme bozukluğu hastalığı olduğu için okulu bırakmış ve hobilerine yönelmiş birisi peki şuan konumu ne derseniz, adam maddi açıdan çok rahat, akademik açıdan başarılı gözükmesede hobisi olan oyunculuk alanında birsürü ödül sahibi ve değerli bir şahıs._
_peki öyleyse asıl meseleye dönecek olursak tıpkı "kötü meslek yoktur, işini kötü yapmak vardır." sözünde de olduğu gibi "mal bir öğrenci yoktur, mal gibi yönlendirilmiş ve eğitilmiş bir öğrenci vardır." yani sadete gelecek olursak ben şahsen işsizlere iş imkanı sunmaya çalışmak yerine, işsizliğin çıkmayacağı bir eğitim sistemi sunmayı yeğlerim yani hiçbir vasfı olmayan öğretmenler(genel anlamda değil, özel anlamda), belli mertebelere ulaşmış şahıslar işsiz kalacak diye endişe duymak yerine sonraki nesilin işsiz oluşmasına engel olmak çok daha önemli işte bu noktada da ders anlatmak yerine ders videosu açan hocalar, bilmediği bir konuyu biliyormuş gibi öğretmeye çalışan hocalar, amacı eğitim vermek değil dominantlık kasmak olan hocalar, yapıcı değil yıkıcı davranış gösteren hocalar, işini yapmayı sevmeyen ama işini yapmayı da sevmeye çalışmayan hocalar ülkenin gelirinin belli bir kısmını alacağına gidin girişimci umut dolu gençlere destek verin, balık baştan kokar misali biz sistemin köküne dokunmadığımız sürece sistemde meyve veremez_
çok yakışıklıymışsın bro
Ben bi öğrenci olarak açık açık söylüyorum eğer genel olarak animasyon verirlerse çocuklar yine sıkılır her zaman farklı yönelimlere geçmek lazım misal animasyodan sonra oyun versiyonu sonra kitapdan sonra haberler gibi biçimde yapılması daha hoş olur bence ama genel olarak türkiyede özellikle devlet okulunda sadece kitap falan kullanılıyo çocukların odağını kaybettikden sonra anlatmaya ne gerek var aralıklı olarak daha mantıklı tabi 8 ve 12 sınıflarda genel olarak kitap kullanılabilir ona bişey demiyom bide oylar yunusa :D
ulan ilk defa sorunun siyasettte degil yaslı ve isteksiz hocalardan oldugunu diyen biri
İkisinde de var diyor.
İlkokul-Ortaokul boyunca öğrencilere temel bilgiler öğretilsin ardından liseye geçiş döneminde herkes hayali olan yere gitsin ve lisede bize ders anlatmak yerine denetsinler. Deneyim kazanırsak daha iyi olmaz mı?
Nox oceandan daha iyi forest var ağaç dikiyorsunuz ve gerçek hayatta telefondan uzak kaldığınız sürece sizin adınıza ağaç dikiyor
Ben de onu kullanıyorum .
En kötü sayısalı mühendislik ve fen bilimleri olarak sözeli sosyal bilimler ve edebiyat olarak ayırmak gibi bir değişiklik yapılsa belki biraz daha rahat öğrenirdik. Misal bir 11. Sınıf öğrencisi olarak bir matematik konusunu fizik, kimya vb.den çok daha rahat öğrenebiliyorum. Ayrıca ders dağılımı da garip ben bir sayısalcıyım ve coğrafyanın sayısal da biyolojinin ise sözel de olması gerektiğini düşünüyorum (illa bölümleri ayırmayacaklarsa)
acaba şu anda meb bakanı napıyor ?
sözde 15 şubatta açılacak
Yapamam abi koskoca Barış Özcan dinlemesem akşam uyuyamam.
Bu eğitim için yeni yöntemlerle ilgili projeleri biz okulumuzun kodlama ekibiyle yapmıştık elinle havaya yazı yazdığında ekranda gözükürdü ve böyle onlarca özelliği vardı. AMA biz bunun Türkiye'de TÜBİTAK'a ve TeknoFest'e (gerçekten inandık bir şeyleri başarabileceğimizi ne kadar safmışısız)katıldık ve böyle bir projenin yanında Scratch'ta yapılmış bir oyun kazandı projemiz sıralamaya dahi giremedi. Böyle şeyler yüzünden insanın içinde bir şeyi değiştirmek için uğraşma isteği kaçıyor çünkü kimse gelip "Hey! Sen bunu yapabilirsin sana inanıyorum!" demiyor, ailemi, öğretmenlerimi bırak devletim bile gelip şöyle bir girişime yardım etmiyor. O proje 2 yılımızı aldı her gün okulda uzun süre kalır projeyi bitirmeye uğraşırdık, o proje belkide kazansaydı az da olsa umut olurdu ama ne anlamı var ki. Projelerin gerçekliğine inanmazsanız gokkusagi.k12.tr/ogrencilerimiz-teknofestte-ilk-asamayi-gectiler/ umarım biz başaramamış olsak bile başkaları umudunu kaybetmeyip devam eder projelerinizi yapmaya devam edersiniz
Canlı derste Özeliklle Matematik dersinde oluyor 3-4 kişi anladı diye konu geçiyorlar ben 'ANLAMADIM' desemde takmıyorlar
Gitseler sınav sorularını biraz daha gerçek hayata bağlasalar ben ona bile razıyım. İngilizce ağırlıklı okudum şu ana kadar ve sözelciyim. Örnek veriyorum; İngilizce sorularının hepsini yapabiliyorum çünkü hepsi nedense bir konuya bağlı kalınmış oluyor, ama İngiltere'ye gittiğinde bir bakıyorsun yeni nesil kelimeler üretilmiş, karşında konuşan kişinin artık ne dediğini anlamaz hale geliyorsun. Mesela bazı okullarda (benim okulumda dahil) Erasmus+ diye bir proje var. Başka ülkelere gidip oradan bir şeyler öğrenebiliyoruz. Veya hadi en olmadı okula ingiliz birini getirseniz o bile yeter. Ama birde artık pandemi dönemindeyiz, bunlar artık bir işe yaramaz. Ben dersimde hocaların senin dediğin gibi animasyon veya herhangi bir video açtığını ve o videonun bize anlattığını görüyorum, sıkıntı da şu ki internet aracılığı ile kullandığımız ders programları bu videoyu oynatacak kadar iyi çalışmıyor. Bazen videoyu yavaşlatılmış bir şekilde alıyor, bazende bir cephede savaş varken gözünü açıp kapadığın an kurtuluş savaşını kazanmış oluyorlar. Bu şekilde de hiçbir şey öğrenemeyiz...
(konudan konuya geçiş yapmış olabilirim, ama umuyorum ki olayı en iyi şekilde anlatabilmişimdir.)