99 da mimarlık okumaya başladım. İlk dönemlerin birinde tasarım dersimize dışarıdan bir öğretmen geldi. Okula yakın bir köy yerleşiminde kendi yaptıkları evde yaşıyorlardı. Final sınavını kendi evinde yapacağını söyledi. 40 küsür kişi için kocaman bir masa dolusu yiyecek içecek hazırlamış. Bahçesinde kum, kireç, taşlar, el arabası, mala vb. inşaatta aklınıza gelebilecek her şey vardı. İmece usulü ile küçük bir kulübe inşaa ettik. Sonra hepimize 100 verdi. Hepimizin tasarım dersi AA oldu ama Afet hocamıza bunu yapamayacağını söyleyip yollarını ayırdılar. 20 senelik mimarım. İnşaat malzemeleri ile bir daha o kadar içli dışlı olamadım. Gözlüğünü ensesine takınca tasarım yaptığına inanan diğer hocalara inat bize nasıl tasarımcı olunuru öğrettiğin için minnettarım Afet Erengezgin... Finlandiya'da bir okulda okumadım ama bende seni tanıdım.
Merhabalar, bende iç mimarlık mezunuyum. Maalesef derslerim anca anlatmakla geçti. Hiçbir zaman bir hocamızın da elinde kumaş, seramik, cam vs ile geldiğini görmedim. 1 kere bir cam fabrikasının ürünlerini sergilediği yere gittik o kadar. Bir kere de hocamızla proje yerine gidip gezdik çevredeki diğer örnek mekanları baktık o kadar. Koskoca 4 senede bu 2 şey yapıldı. Hepsi bizden bekleniyor. Ben niye eğitim alıyorum o zaman her şeyi internetten öğreneceksem? Zaten hala düzgün Türkçe kaynak bile yok bu konular için. Saçma sapan sitelerden bulabiliyoruz anca. Ne bileyim böyle olmamalıydı ya. Şu an gram içimde heves yok bölümüme. Çok pişmanım okuduğuma. Okudum mu öylesine vakit mi geçirdim belli değil. Sinir ve stresle geçti hep ve elde var sıfır gibi hissediyorum. İş başvurusu falan da yapıyorum ama gerçekten elde var sıfır...
Türk halkına kolektif bilinci sokabilsek aslında her sorun cözülür de. Aslında internet ile tanısmayan nesil yerine arastıran ve bilincli bir nesile bırakacağı icin bu sorun bir nebze de olsa cözülebilir gibi.
@@hasanozkan4812kısır döngü içinde diyor ya. Alemin dediğine takılmanın okuma eksikliği, okuma eksikliğinin alemin dediğine takılması. Okuduğunu anlamamanın ideolojik olduğu kesitlerde ahlak da etkili öncüllerdendir. Ahlakın çığırından çıktığı sistemlerde her şey ideolojiktir zaten.
@Saadeth malı nereden alıyorsun. Çok iyi kafa yapmış sende. Ben ne diyorum sen ne diyorsun aw. Yrramin kafası bi de gelip benim anlamadığı mi iddia ediyor.
Yaklaşık bir yıldır Finlandiya'dayım (Turku). 7 ve 13 yaşında iki kızım var, okula burada devam ediyorlar. Aytuna hocanın ve Behçet hocanın bahsettiği birçok şeyi ben de bizzat gözlemledim. Bazı ufak birkaç noktada farklı gördüğüm yanlar var. Sosyal yardımlar son yıllarda kısıtlanmaya gidilmiş durumda, daha sağ bir hükûmet var ve göçmen konusunda biraz daha işi sıkılaştırmışlar sanırım. Okulların birçoğu ormanların içinde. Zaten şehirler doğa ile iç içe.... Kışı bence çok sert değil, tabi kuzeyde daha sert olabilir. Fince, Türkçe ile aynı dil ailesinde değil ama yakın diyebiliriz. Finlandiya, bir Nordik ülkesi, İskandinav değil, genelde karıştırılıyor. Bazı yorumlarda refleks olarak Türkiye'de böyle bir sistemin uygulanamayacağını çünkü Türkiye'nin nüfusunun 80 milyonun üzerinde Finlandiya'nın ise 5buçuk milyon civarı olduğunu söyleyenler var, bana göre nüfustan daha ziyade zihniyet meselesi, Türkiye'nin nüfusun kalabalıklığı aynı zamanda istihdam yaratması bakamından bir avantaj aslında. Almanya, Japonya da Türkiye gibi çok nüfuslu ülkeler. Finlandiya ütopik her şeyin dört dörtlük olduğu bir ülke elbette değil ama fevkaladenin de fevkinde bir ülke. Son olarak "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" kitabı Türkiye'de daha popüler, Finlerin birçoğu, en azından benim görüştüklerim, bu kitaptan haberdar değiller 😄
Aynen öyle çin bir buçuk milyar ama insanları takip sistemi ne boyutta olduğunu görüyoruz her şey zihniyet ile alakalı ve de 6 milyon hiçte az bir sayı değil, ayrıca Lübnan'da yaklaşık 6 milyon onlar niye çok ileri bir ülke değil ? Zihniyet.
@@atillaaksu1962 nerdeyse her ülkenin tarihinde çeşitli problemler var dostum ülkeler arasında dert yarıştirmak anlamsızdır, kestirip atmak doğru değil mümkün olan en iyisi için uğraş verilmeli.
Ufuk açıcı bir sohbetti. Teşekkürler🙏 Hocamız "İnsana duydukları güveni bu zamanın dinamiklerine rağmen korumayı başarıyorlar" dediğinde duvara çarpmış gibi hissettim
Eğitim yayıncılığı yaptığım bir dönemde Helsinki'de dönemin Finlandiya Eğitim Bakanı ile röportaj yapmıştım. Bakanın koruması yoktu röportaj sırasında kendi kahvesini kalkıp kendi koyuyordu. Sonra o röportajım bir eğitim fakültesinde ders konusu olarak işlendi. O röportajda okul ziyaretlerim de oldu. Bazı çocuklar kafasını sıraya koymuş uyuyorlardı öğretmen dokunmuyordu. Gittiğimiz okullar yerden ısıtmalıydı. Çocuklar ayakkabılarını çoraplarını çıkartmış okulda öyle geziyorlardı. Okul yetkilisi kendilerini ev konforunda hissetmeleri önemli diyordu. Kütüphanelerinde bebekler için okuma odaları vardı. Anneler bebekleri ile gelip o odalarda onlara kitap okuyordu. Kütüphanelere köpekle girilebiliyordu. Gerçekten ilginç rahat bir kültür.
hayret içinde izledim sanki masal ülkesini anlatıyor o kadar hayali o kadar uzak anlattıkları bize 🥺 öyle üzücü ki bu kadar vatansever bir nesli olan güzel ülkemin böyle heba ediliyor oluşu 😢
hayret içinde izledim sanki masal ülkesini anlatıyor o kadar hayali o kadar uzak **ki** anlattıkları bize 🥺 öyle üzücü ki bu kadar vatansever bir nesli olan güzel ülkemin böyle**sine** heba ediliyor oluşu 😢
@@bir_öğretmen_yapayzekaEvet ama bizde olmayan çok güzel özellikleri var .Makam sahibi insanlarla olmayanlar arasında bir fark olmaması, dürüstlükleri gibi.
Kitabınızı şimdi bitirdim. Biraz hüzünlü bir şekilde telefonu aldım, youtube'u açtım ve karşıma videonuzun çıkması güzel tevafuk oldu hocam. Seviliyorsunuz❤
@@kenanball8233 Aynen kardeşim hatta kitabın içerisinde hiç yazı yok hep youtube bağlantıları var, üstelik bu bağlantıyı telefonundan veya bilgisayarından veya tabletinden veya televizyonundan veya tost makinesinden elle yazıp bağlantıya girip videoyu izliyorsun. Anlayacağın kitap böyle. Bence hiç sen alma parana yazık!
Bizim yöneticilerimizin eğitimin önemini bilmediğini düşünmek en hafif tabiriyle iyimserlik olur. Eğitim sisteminin kötü olması sistemli bir tercihtir. John Taylor Gatto'nun "Eğitim Bir Kitle İmha Silahı" zorunlu eğitimin karanlık dünyasında bir yolculuk kitabını okuma fırsatınız olursa yada okuduysanız dediğimi anlayabilirsiniz.
Eğitim bu topraklarda her daim bir beyin yıkama ve propaganda aracı olarak kullanıldı. Bunu okulları gereksiz ve itibarsız göstermek için söylemiyorum aksine eğitime katılımın daha fazla artmasını istiyorum ancak görüyoruz ki önemli olan yüzdeler değil kalitedir.
Türkiye'deki siyasetçiler eğitimin önemini bildikleri için eğitim sistemini kendi ideolojilerine göre şekillendiriyorlar. 2013 yılını hatırlayın AKP ile Fetö arasındaki çekişme nasıl başlamıştı? Akp ilk iş olarak fetönün biatçı militan devşirdiği ve büyük bir ekonomik sektör haline getirdiği dershanelerini kapatarak mücadeleye başlamıştı. İşte aynı sebepten ötürü imam hatipler de her yaş kategorisine göre yaygınlaştırıldı. Zamanında fetö için dershaneler ne idiyse Akp için de imam hatipler odur. Yani kendi ideolojilerine ve liderlerine biatçı militan devşirdikleri okullardır.
Bizim eğitimimiz süper. İçinde kaldıkça neden sonuç ilişkisi kurma, düşünce üretme potansiyeliniz kademeli olarak azalıyor. Ama kıskanılma katsayımız günden güne artıyor, iç ve dış minnaklar hep altımızı oyuyor
Kızımın eğitimi için ne var ne yok tüketiyoruz, böbreğimi satacak hale gelmem mümkün görünüyor, buna rağmen hala geleceğinden emin değilim. Ne kaa güzel memleket.
Çocuğunuzun büyüme çağında bunu ona bunu yapmayın. Her ergen güneşli bir ortamda büyümeli. Akdeniz ülkesi insaninin bünyesi güneşsiz memlekette mutlu ve sağlıklı yaşayamaz. Ben 1990 lı yıllarda 6 yıldan uzun süre İngiltere'de yaşamıştım. 30 yaşında kemik erimesi başladı.
@@cigdemkaratepe280 Çiğdem hocam memleket veya ülke değiştirmeyle bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Bu asla alâkalı olmadığı anlamına gelmez fakat Hanımefendi daha çok eğitim pahalılığından şikayetçi olmuş . Bu da çok haklı bir isyan .
hocaaam , ben sizi Finlandiya videonuz ile keşfetmiştim. yüksek lisans tezi aşamasındaydım o zamanlar..Duygulandım. Ütopyalarda vardır adlı bu harika videonuz için size ve konuğunuza çok teşekkürler:)
Bizde de ilkokulda öğrenme kaygısı yok, not yok, veli istemediği sürece kalma yok. Kaynaştırma öğrencileri, akraba evliliğinden dolayı o kadar çok ki sınıf seviyesi otomatik olarak düşmek zorunda kalıyor. İyi öğrenci erimeye başlıyor. Bizde de sınıflarda tik tok çeken öğrenci var, öğretmen zaten karışamıyor çünkü çıkınca bıçaklanma ihtimali var. Bizde de sürekli müfredat değişiyor. Çok benzer yanımız var aslında. Sadece minicik bir fark o da nüfusumuz 15 kat fazla o kadar.
7:49 Türkiyede de ise harcamalardan kısmak konu olunca ilk eğitimden kısıyorlar. Tasarruf kapsamında okullarda temizlik yapmayıp ısıtmaları çalıştırmıyorlar. YTÜ'de öğrenciler sınıfa elektrikli ısıtıcı getirmişti
merak etme norvecte de coopta kasiyerlik yapiyorsun okulu daha bitirmeden cunku univerersite okumak icin bankadan cektigin kredinin geri odemeleri icin :)
Hyr sen okumadın sen okurken tskıldın cafe cafe sen hangi boğaziçiliyi a101 de kasiyer olarak gördün bu arada bende okudum deyip aslında okumayanlardsnım
Finlandiya'da doktora araştırmalarım sırasında danışman hocam Leppanen ile aramızdaki ilk hafta oryantasyon sırasında aramızda geçen diyalog: Leppanen: Hocam burada hiç kimseye dini ve siyasi görüşünü sormayın, şikayet edilirseniz direk suçlusunuz. Ben: Peki ben bunları sormadan, bir Finli beni şikayet eder ve sordu derse ben ne yapacağım? Leppanen: Sakın bir Finli'nin yanında bunu söylemeyin, Finlilerin aklına bu asla gelmez, zihinlerini kirletmeyin. Ben: Nasıl ya?
Ben yıllardır Finlandiya’da yaşıyorum. Seni bir tık düdüklemiş hocan. Finler aşırı kapalı olmakla birlikte pasif ırkçılık oldukça yaygın. Dünyanın hiçbir yerinde insanlar o kadar saf değil alice harikalar diyarında yaşamıyoruz.
@@irmakbayraktar9024ya içten içe sevmiyorlar ama saygı gereği yapmacık sevgileri oluyor. Sen gittikten sonra senin hakkında kötü fikirleri oluyor, istersen nobel almış ol
@@sesyoloji saygı gereği yapmacık sevsinler tercih ederim. Beni burada samimi samimi sokak ortasında öldürüp tecavüz edeceklerine orada saygı ile yapmacık sevilmeyi tercih ederim.
Şuan matematik okuyorum ve kariyerimi eğitim üzerine devam ettirmek istiyorum Türkiye de dönen ahlaksız olaylar ne kadar olsada birgün halkın ar damarına basacagına ve bir yerde patlak vereceğine inanıyorum, hocam tüyapa gelmiştiniz gelemedim inşallah 2.kitabınız babişko asuman nasıl olunur kitabınızda tüyapta karşılaşırız😊😊
Türkiye**'de** dönen ahlaksız olaylar ne kadar **devam ediyor** olsada **bir gün** "'Ar damarına basmak' şeklinde bir deyim bilmiyorum, 'Damarına basmak' şeklinde değiştirilebilir."
Basıyor zaten, ancak muhalefet muhalefet değil. İktidar zaten dağılmaya yüz tuttu şuan ruhsal olarak çökmeye doğru ilerliyoruz. Ancak hala insanlar parasını bir şekilde alıyor. Dolayısıyla bence bu durgunluk burada gizli. Eğer insanlar paralarını alamasaydı, bu iyicene basacaktı. tabii burada teknolojinin gelişmiş olmasında da büyük pay var. Artık online bir sistem olduğundan çoğunlukda bir kıtlık yok. Dolayısıyla fukaralık bir şekilde yönetiliyor. Ancak geçen ki belediye seçimlerinde de iktidarın kan kaybı ortada. Ama nereye kadar böyle gider belli değil.
Finlandiya’da 32 sene yaşayan birey olarak ve aynı anda dünyayı da gören birisi olarak bunu bütün kalbimle söyleyebilirim ki dünyanın en mükemmel devleti kesinlikle Finlandiya’dır 🇫🇮
Finlandiya’da 32 sene yaşayan **bir** birey olarak ve **ayrıca** dünyayı da gören birisi olarak bunu bütün kalbimle söyleyebilirim ki dünyanın en mükemmel devleti kesinlikle Finlandiya’dır 🇫🇮
Hocam eğitime değineceksiniz diye açtım mevzu ahlak çıktı. Acizane düşüncem ahlak eğitimi ailede başlar, sonra okulda devam eder. Ya aileyi eğiteceğiz yada küçğk yaşta çocukları. Video için teşekkürler Finlandiya hakkında ufak bir genel kültür
Hocam beyaz zambaklar ülkesinde kitabını da sonuna kadar okuyamadım. Bu videoyu da sonuna kadar izleyemeyeceğim sanırım. Dünyanın bir köşesinde işlerin bu kadar yolunda olduğunu/olabileceğini fark etmek bile çok büyük bir yük.
Hocam meslek lisesi sonra meslek yüksek okulu ve sonunda muhendis olmuş biri olarak şunu söyliyeyim. Ülkemizde makağma saygı duyuluyor ve makam sahiplerinin burnu havada oluyor. Bu sebeple insanlar muhendis olmak daha doğrusu diploma olarak öne çıkaracak gereksinimleri yerine getirmeye çalışıyor. İnsanlar meslekleri ile ve yine kazandıkları ile sınıflandırma durumu olmasa bu sefer insanlar sadece yapmak istediği mesleği için sadece uraşır ve sadece ihtiyacı olan bilgilere ulaşırdı ancak bizde insanlar birbirlerini sınıflandırdığı için bu üniversite okumama durumu kesinlikle bizim ülkemizde uygun görülmez. Bir diğeride okumuş işsiz olmak okumamış işsiz olmaktan daha iyidir mottosunu güdüyorum. Çünkü dünyada farklı ülkelere gidebilmek için bir yetkinliğiniz olmalı ve bunu bir belge ile kanıtlamanız gerekmektedir.
Finlandiya 3 dilli bir ülkedir. Kreşe ve okula başlayan her çocuğun ailesine evde ana dilleri (türkçe, kürtçe, arapça, afganca, vs.) ile çocuklarıyla konuşmaları önerilir. Çocuk finceyi okul ve çevreden her halükarda öğreneceği ve ana dilini (fince dışı) bilmeyen çocuğun temelsiz olacağından, Fincede de eksik kalacağı söylenir. Yani evde fince konuşmayın diye aileleri telkin ederler. Finlandiya'dan selamlar.
Çok ilginç, ben ise bu durumu tamamen tersi olarak düşünürdüm. Yani evde mutlaka öğrendiği yabancı dili pratik yaparsa (zaten ana dilini konuşacak istese de istemese de) daha iyi olur diye ama bu bahsettiğiniz durum fikrimi sorgulattı bana şimdi.
Fince, Ural dil ailesine bağlı bir dildir, o kadar. Ural-Altay dil ailesi tezi çok uzun yıllar önce çürütülmüş. Türkiye’de bu konuda hâlâ Turancı zihniyetin sürmesi çok garip. Videoda verilen birçok bilgi doğru olsa da, klişeler ağır basıyor. Örneğin, üniversiteye sınavsız giriş her dalda geçerli değil. Bunun gibi birçok örnek bulunuyor. İktidardaki muhafazakârlar ve aşırı ulusalcılar koalisyonu, sosyal devlet anlayışını yıkmak için elinden geleni yapıyor ne yazık ki. 30 yıldır burada yaşıyorum, doktora eğitimi için gelmiştim. 30 yıl içinde büyük değişiklikler oldu. Liberal kapitalizmin savunucusu olan muhafazakâr/sağ eğilimli partiler gün geçtikçe güçlendiler ve ülkede özelleştirme furyası başladı. İlk geldiğimde bir devlet işletmesi olan Posta özelleştirildi. Daha önce bir mektup Finlandiya’nın her yerine bir gün içinde ulaşırken, şimdi bir haftada ulaşırsa seviniyorsunuz. En üzücü olan, sağlık ve sosyal hizmetlerin de özelleştirilmesi. Son 15-20 yıl içinde mantar gibi özel sağlık kurumu üredi. Acilde sıra beklememek için maddi durumunuz iyiyse ya da özel sağlık sigortanız varsa 100-200 euro arasındaki vizete ücretini ödeyerek bir hekime muayene oluyorsunuz. Sıradan bir işsizin bu ücreti vermesi olanak dışı. Liberal ekonomi ve sıfır devletçilik anlayışı, ülkedeki eşitlik anlayışına savaş açmış durumda. Fırsat eşitliği anlayışının katledilmek istenmesi, eğitimi de olumsuz etkiliyor, aynı dürüstlük anlayışını etkilediği gibi. Şehrin merkezindeki elit bir okulla yabancıların ağırlıklı olarak yaşadıkları banliyölerdeki bir okul arasındaki açık gün geçtikçe daha da büyümekte. Finlandiya’dan söz ederken klişeleşmiş kavramları ortaya atmamak en iyisi. Her şeye karşın, Finlandiya çok özel ve güzel bir ülke, Fince insanın kendisini mükemmel bir biçimde ifade edebildiği ender dillerden biri. Şahsen Finlandiya’da halimden hoşnutum. Finlandiya’nın dünyanın en mutlu ülkesi olması, ülkede yaşayan insanların hallerinden hoşnut olmalarından kaynaklanıyor, bu unutulmamalı. Hoşnutluk = mutluluk.
Hocam, bizim oturum iznimizin 2 yılın altında (1buçuk yıl) olduğu gerekçesiyle Kela'ya başvurumuzu reddettiler 🙂 Şu an burada bir sosyal güvencemiz yok. Acil durumlar için seyahat sağlık sigortam var o kadar. İşin güzel yanı, havası ve suyu temiz olduğundan ve etrafta çok fazla mikrop olmadığından sanırım ne çocuklar ne de eşimle ben henüz hasta olmadık. Hastaneye gitme ihtiyacı hissetmedik. Ankara'da sürekli hasta olur ve hastaneye giderdik😊Bahsettiğiniz gibi sosyal devletleri, eşitlik durumları sinyal veriyor yavaş yavaş. Türkiye'de o kadar eşitsizlik var ki Finlandiya'da mükemmel bir sistem varmış gibi görünüyor ama o kadar mükemmel değil.🤗
@@istanbulkolik Eskiden bir yıllık oturma izinleri olanlara otomatikman, başvuru bile yapmadan Kela kartı gelirdi. Bana da hemen Kela kartım geldiği için özel sağlık sigortası yaptırmadım, zaten özel sağlık kurumları da hiç yaygın değildi. Şimdi çok pişmanım özel sigorta yaptırmamış olmama. Bu saatten sonra , birkaç temel hastalık tanısının ardından özel sigorta olanaksız. Burada Kela’nın sağlık güvencesi çatısı altında olanların da durumu sizden pek farklı değil; acil durumların dışında sağlık merkezlerinden randevu almak çok zor. Daha dün bir tanıdığım hekime görünmek için randevu aldı: Ocak ayının üçüncü haftasının başında hekim kendisini görebilecek. 30 yıl önce bu böyle değildi. Kronik sinüzit sorunum var benim, hiç beklenmedik anda nükseder. Sağlık merkezimden akut randevu almak için hemşireye yalvarmak yerine tanıdığım özel bir KBB hekimine gidiyorum paraya kıyarak.
@@irisfiamma Hocam Türkiye'de özellikle Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde de normal branşlarda 2-3 hafta sonrasına randevu bulabilirsiniz, ileri ihtisas gerektiren polikliniklerden yakın bir tarihe randevu almak ise çok güç. Türkiye'de küçük şehirler daha avantajlı gibi geliyor bana, mesela ben Sinopluyum, Ankara'da göz için randevu tarihi bulamazken Sinop'ta daha erken bir tarihe bulabiliyordum. Problem daha çok büyük şehirlerde sanki. Finlandiya'da da işlerin bu kadar ciddi boyuta geldiğini bilmiyordum doğrusu.
Dil aileleri aşırı siyasi bir konu ve bunlar üzerinden kurulan bir algı var. Bazı görüşlerin kimilerince reddedilmesinin bilimsel nedeni yok. Ural ve Altay dillerinin büyük benzerlikleri var ve ortak kökenden gelmeleri olası.
@ Kanıtlayabilir misiniz? Ben Fin dili ve dilbilimi okudum. Benzerlikler var, ancak benzerlikler aynı dil ailesinin üyeleri olmaları için yeterli değil. Bırakın leksikolojik benzerlikleri, morfolojik benzerlikler bile yetmiyor. Fin bilim insanları 1800’lü yılların ikinci yarısından, 1900’lü yıllarına değin Türkolojiye büyük katkılar yaparken, Türk bilim adamları Fin-Ugor dillerinden yalnızca Macarca üzerinde çalışmışlar. 1990’lı yıllarının başında Ankara Üniversitesi’ne Fin Dili ve Kültürü Anabilim Dalı kuruldu ve ben bu bölümün tek asistanı olarak Finlandiya’ya gönderildim. Gerçek nedenini hiçbir zaman bilemeyeceğim, ancak, anabilim dalı gerekçe gösterilmeden kapatıldı ve öğrenci almadan hikâyesi bitti.
güneşi bile zor gören, bir şey yetişmeyen ülkenin getirildiği seviyeyi gördükten sonra, herşeyi gani gani fazla olan ama fakirlik içinde her alanda geri kaldığımız ülkemizin durumuna ağlamamak elde değil😔
Bizde bursu, desteği hep başarılı olanlara veriyorlar. Ama Finlandiya başarısız olanları da destekliyormuş. Çok güzel. Asıl yardıma ihtiyacı olan onlar.
Finlandiya'da 35 yıl mazisi olan biri olarak, refah ve gelişmişliğin temelini teşkil eden ana dilde eğitim meselesini herkesin atladığını görüyorum. Finlandiya Türkiye'yedeki türklük dayatmasıyla herkesi çirkin ördek yavrularına dönüştürme çabasının aksine onlarca ülke gibi çok dilli (ki resmi bir özerk) bir ülkedir ve tüm bu anadillerin eksiksiz öğrenilmesi ülkenin en çok önem verdiği meselelerdendir! Türkiye'de politikacılar bile adamakıllı anadillerini bilmiyor, ifade ve diyalogtaki eksikliklerden dolayı çekişip duruyorlar. Kuzey ülkelerinin başarılarının en temel sebebi dil yani diyalogtur.
Maşallah hanımefendi akademik link finlandiya şubesi gibi 😅 hocam fahri akademik link ünvanı veriniz hanımefendiye. Şaka bir yana cidden ne güzel sistem yaa, bizde de başarı paraya endeksli, eğer bir çocuk ne kadar çok para kazanabileceği bir bölüme yönelirse o kadar başırılı deriz. Hele ki dürüstlük konusu, bizim memlekete uğramayan bişey, bizde genelde dürüstlük, ılıklık, enayilik, eziklik olarak bilindiği için maalesef yok. Bu güzel video için ikinize de çok teşekkürler hocalarım sevgiler ❤❤
Hocam video cok bilgilendirici ve guzel olmus ama mikrofonlardn gelejmses seviyesi cok orantisiz sizin sesiniz cok yuksek geliyo diger tarafin cok az geliyo ses kisma , acma tusuna basa basa bi hal oldum. Saygılar.
Yüksek lisans için Aaolto University düşünüyordum. Referans mektupları falan topladım hocalarımdan. Başvuru ekranında yazan şey çok etkilemişti beni. "Bu okul üçüncü kişilerin görüşlerini dikkate almaz" tarzında bir şeydi. Bugüne kadar referans mektubu kesinlikle istemeyen gördüğüm tek okuldur.
2:15 Dünyanın en çok intihar edilen ülkesi olduğu doğru değil. 1. sırada SriLanka var. Finlandiya 35. sırada. İlk 10'da Avrupa'dan sadece Litvanya var, o da 8. sırada.
Tabii ki az gelişmiş ülkeler, nüfusa oran gibi faktörlerle birinci değil Finlandiya’da çok uzun yıllar Avrupa birliği ortalaması üzerinde intihar oranları ile çok konuşulmuş ve 2030 a kadar planlanmış ‘ulusal intiharı önleme stratejileri’ uygulamaya konmuştur bunlar şu an işe yaramaktadır. Sohbet akışında 1.sırada diye bilgi verdiğimiz bir verimiz yok tabii ki yüksek ülkelerden biri olduğunu ve toz pembe olmadığını belirtmekti niyet, teşekkürler yorumunuz için ☺️
Ilkokulda örneğin 4.siniflarda kesirler konusunun veya bölme işleminin nasıl anlatıldığının işlendiğinin en fazla 20 dakikasını paylassaniz çok daha iyi olur. Sinifta canli ders videosu... Yorumsuz...
LİSE 2 DE KİMYA DERSİNDEN 37 ÖGRENCİDEN 3 KİŞİ 2 ALDI KALAN 34 KİŞİ 1 aldı. O zaman anladım burda bir yanlışlık olmalı diye. ( 3 kişinin 2 taneside hocam teşekkür alacağım diye not istiyen)
Dışarıdan göründüğü kadar iyi durumda değiller. Ben burada Post Doc arkadaşlarla konuşurken adamların dertlerinden biri de eğitimin yokuş aşağı gidiyor olması. Birinin ablası hemşirelik okulunda hocaydı ve emeklilik için gün sayıyordu çünkü öğrenmek gibi dertleri yok ve geçirmek zorundayız diyordu. Bu öğrencilere hasta emanet edilecek mezun olduklarında. Herkesin eşitlenmesi güzel görünüyor ancak gerçekten yukarıda olan başarılı insanlar alt seviyedeki insanların işsizlik maaşlarını ödemek ile başka bir ülkeye göçmek arasında tercih yapmak zorundalar ve üst katman o yüzden ülkeden ayrılıyor. Mesela benim post doc arkadaş genç olsam giderdim diyor, çünkü eşek gibi çalışıp çalışmayan adamla aynı maaşı alıyor. Üniversitelerde torpil falan geçmiyor ama kadro da açılmıyor. Ortalık 55-60 yaşında post doc kaynıyor ve bunların iş bulma ümitleri bile kalmadı ve emeklilik bekliyorlar. Sürekli işsiz kalma stresi ile yaşamaları da cabası çünkü kadroları geçici. Full Prof kadroları bile geçici olarak açılıyor artık ve çok başarılı hocalar bile kendilerini kapı önünde bulabiliyor zira ülkede artık para da kalmadı. En son bir tanesi öğretmen oldu, o bile ancak 1 yıllık geçici kadro, uzatılıp uzatılmayacağı belirsiz.
"Beni hor görme kardeşim Sen altınsın, ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz Sen gümüşsün, ben sac mıyım?" :') keske bizim de şartlarımız bu şekilde olsaydı
Bizim eğitimde en büyük sıkıntı Matematik. ortaokulda öğrencinin en büyük şansı iyi bir matematik öğretmenine denk gelmesi. Temeli oluşturamayan öğrenci lisede matematikten nefret ediyor. Ülkemizde öğretmenlik hukuk tıp mühendislik sağlık bilimleri önemli mesleklerin hepsi matematik netinin çok olmasına bağlı. Biyolojisi kimyası çok iyi olan ve ilgi duyan öğrenci matematik neti kötü olduğu için sevdiği mesleği yapamıyor. Devlet okullarında orta öğretimde matematik öğretmenleri çok iyi seçilmeli öğrenci ile iyi bağ kurabilmeli ki matematiği sevdirebilsin..
Hocam videoda da bahsi geçen Finlandiya'da meslekyüksek okulunda ücretsiz eğitim hakkında bir video gelir mi? Bununla ilgili herhangi bir video yok RUclips'ta.
99 da mimarlık okumaya başladım. İlk dönemlerin birinde tasarım dersimize dışarıdan bir öğretmen geldi. Okula yakın bir köy yerleşiminde kendi yaptıkları evde yaşıyorlardı. Final sınavını kendi evinde yapacağını söyledi. 40 küsür kişi için kocaman bir masa dolusu yiyecek içecek hazırlamış. Bahçesinde kum, kireç, taşlar, el arabası, mala vb. inşaatta aklınıza gelebilecek her şey vardı. İmece usulü ile küçük bir kulübe inşaa ettik. Sonra hepimize 100 verdi. Hepimizin tasarım dersi AA oldu ama Afet hocamıza bunu yapamayacağını söyleyip yollarını ayırdılar. 20 senelik mimarım. İnşaat malzemeleri ile bir daha o kadar içli dışlı olamadım. Gözlüğünü ensesine takınca tasarım yaptığına inanan diğer hocalara inat bize nasıl tasarımcı olunuru öğrettiğin için minnettarım Afet Erengezgin... Finlandiya'da bir okulda okumadım ama bende seni tanıdım.
Merhabalar, bende iç mimarlık mezunuyum. Maalesef derslerim anca anlatmakla geçti. Hiçbir zaman bir hocamızın da elinde kumaş, seramik, cam vs ile geldiğini görmedim. 1 kere bir cam fabrikasının ürünlerini sergilediği yere gittik o kadar. Bir kere de hocamızla proje yerine gidip gezdik çevredeki diğer örnek mekanları baktık o kadar. Koskoca 4 senede bu 2 şey yapıldı. Hepsi bizden bekleniyor. Ben niye eğitim alıyorum o zaman her şeyi internetten öğreneceksem? Zaten hala düzgün Türkçe kaynak bile yok bu konular için. Saçma sapan sitelerden bulabiliyoruz anca. Ne bileyim böyle olmamalıydı ya. Şu an gram içimde heves yok bölümüme. Çok pişmanım okuduğuma. Okudum mu öylesine vakit mi geçirdim belli değil. Sinir ve stresle geçti hep ve elde var sıfır gibi hissediyorum. İş başvurusu falan da yapıyorum ama gerçekten elde var sıfır...
Türkiye'ye hangi sistem gelirse gelsin kısa sürede hiç bir şey düzelemez insanımız bozuk eğitimle insanı düzeltmek gerek
Onu da bozuk eğitimle yapamıyorsun kısır bir döngü bu içinde çıkılabilir pek tabi ama önce sisteme çark sokanları aradan çıkarmak lazım
Ahlaki mi ideolojik mi birader. Yaptığın tespit bile ucu açık aw.
Türk halkına kolektif bilinci sokabilsek aslında her sorun cözülür de. Aslında internet ile tanısmayan nesil yerine arastıran ve bilincli bir nesile bırakacağı icin bu sorun bir nebze de olsa cözülebilir gibi.
@@hasanozkan4812kısır döngü içinde diyor ya. Alemin dediğine takılmanın okuma eksikliği, okuma eksikliğinin alemin dediğine takılması. Okuduğunu anlamamanın ideolojik olduğu kesitlerde ahlak da etkili öncüllerdendir. Ahlakın çığırından çıktığı sistemlerde her şey ideolojiktir zaten.
@Saadeth malı nereden alıyorsun. Çok iyi kafa yapmış sende. Ben ne diyorum sen ne diyorsun aw. Yrramin kafası bi de gelip benim anlamadığı mi iddia ediyor.
"Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz" ne kadar doğru bir ifade. Önce kendimizi düzeltmemiz gerekiyor.
Hangi saniyelerde söyleniyor
Yaklaşık bir yıldır Finlandiya'dayım (Turku). 7 ve 13 yaşında iki kızım var, okula burada devam ediyorlar. Aytuna hocanın ve Behçet hocanın bahsettiği birçok şeyi ben de bizzat gözlemledim. Bazı ufak birkaç noktada farklı gördüğüm yanlar var. Sosyal yardımlar son yıllarda kısıtlanmaya gidilmiş durumda, daha sağ bir hükûmet var ve göçmen konusunda biraz daha işi sıkılaştırmışlar sanırım. Okulların birçoğu ormanların içinde. Zaten şehirler doğa ile iç içe.... Kışı bence çok sert değil, tabi kuzeyde daha sert olabilir. Fince, Türkçe ile aynı dil ailesinde değil ama yakın diyebiliriz. Finlandiya, bir Nordik ülkesi, İskandinav değil, genelde karıştırılıyor. Bazı yorumlarda refleks olarak Türkiye'de böyle bir sistemin uygulanamayacağını çünkü Türkiye'nin nüfusunun 80 milyonun üzerinde Finlandiya'nın ise 5buçuk milyon civarı olduğunu söyleyenler var, bana göre nüfustan daha ziyade zihniyet meselesi, Türkiye'nin nüfusun kalabalıklığı aynı zamanda istihdam yaratması bakamından bir avantaj aslında. Almanya, Japonya da Türkiye gibi çok nüfuslu ülkeler. Finlandiya ütopik her şeyin dört dörtlük olduğu bir ülke elbette değil ama fevkaladenin de fevkinde bir ülke. Son olarak "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" kitabı Türkiye'de daha popüler, Finlerin birçoğu, en azından benim görüştüklerim, bu kitaptan haberdar değiller 😄
Aynen öyle çin bir buçuk milyar ama insanları takip sistemi ne boyutta olduğunu görüyoruz her şey zihniyet ile alakalı ve de 6 milyon hiçte az bir sayı değil, ayrıca Lübnan'da yaklaşık 6 milyon onlar niye çok ileri bir ülke değil ? Zihniyet.
@@bugrahanerdal8010 lübnanın içinde geçtiler ondan olabilir mi????
Alakası yok.Japonya'nın da nüfusu fazla.
@@atillaaksu1962 nerdeyse her ülkenin tarihinde çeşitli problemler var dostum ülkeler arasında dert yarıştirmak anlamsızdır, kestirip atmak doğru değil mümkün olan en iyisi için uğraş verilmeli.
abi 6 3 un mu var makedonyadan mi geldin
Ufuk açıcı bir sohbetti. Teşekkürler🙏 Hocamız "İnsana duydukları güveni bu zamanın dinamiklerine rağmen korumayı başarıyorlar" dediğinde duvara çarpmış gibi hissettim
Eğitim yayıncılığı yaptığım bir dönemde Helsinki'de dönemin Finlandiya Eğitim Bakanı ile röportaj yapmıştım. Bakanın koruması yoktu röportaj sırasında kendi kahvesini kalkıp kendi koyuyordu. Sonra o röportajım bir eğitim fakültesinde ders konusu olarak işlendi. O röportajda okul ziyaretlerim de oldu. Bazı çocuklar kafasını sıraya koymuş uyuyorlardı öğretmen dokunmuyordu. Gittiğimiz okullar yerden ısıtmalıydı. Çocuklar ayakkabılarını çoraplarını çıkartmış okulda öyle geziyorlardı. Okul yetkilisi kendilerini ev konforunda hissetmeleri önemli diyordu. Kütüphanelerinde bebekler için okuma odaları vardı. Anneler bebekleri ile gelip o odalarda onlara kitap okuyordu. Kütüphanelere köpekle girilebiliyordu. Gerçekten ilginç rahat bir kültür.
🎉🎉🎉
Olumlu bir ilginclik
hocam yeni davanız hayırlı olsun umarım cok fazla tazminat istemezler 03:00
Aslinda "ilginç" olan Türkiye'deki torpil ve fırsat eşitsizliği... Sizi seviyorum 🌸
Fırsat eşitsizliği gayet normal bence çünkü eğitim sistemi buna zorluyo
İlk defa, Finlandiya eğitim sitemini anlaşılır bir şekilde anlatan bir akademisyenle karşılaştım… Harika anlattınız👏👏
Beyaz zambaklar ülkesindeyi okudum ,arkadaşlarıma anlattım ve bakıyorum ki öz hocam video atmış Finlandiya hakkında bizede izlemek düşer hadi bakalım
Güzel miydi
@@Oyundehasi73 Atatürk'ün bizzat okulların müfredatına konulmasını istediği kitap.
@@qunndorf benimde listemde var ama henüz okumadım
@@Oyundehasi73 çok iyiydi ben beğendim
@Kükürtlüdioksit montaigne yi de oku
hayret içinde izledim sanki masal ülkesini anlatıyor o kadar hayali o kadar uzak anlattıkları bize 🥺 öyle üzücü ki bu kadar vatansever bir nesli olan güzel ülkemin böyle heba ediliyor oluşu 😢
Farkli bir yerden bakıyorum. Herşey vadedildiginde çöken psikolojileri ve insanların kendilerine motivasyon bulamaması çok dikkatimi çekti..
@@bir_öğretmen_yapayzeka Aynen benimde dikkatimi çekti.
hayret içinde izledim sanki masal ülkesini anlatıyor o kadar hayali o kadar uzak **ki** anlattıkları bize 🥺 öyle üzücü ki bu kadar vatansever bir nesli olan güzel ülkemin böyle**sine** heba ediliyor oluşu 😢
@@Shaches problemli misin
@@bir_öğretmen_yapayzekaEvet ama bizde olmayan çok güzel özellikleri var .Makam sahibi insanlarla olmayanlar arasında bir fark olmaması, dürüstlükleri gibi.
Kitabınızı şimdi bitirdim. Biraz hüzünlü bir şekilde telefonu aldım, youtube'u açtım ve karşıma videonuzun çıkması güzel tevafuk oldu hocam. Seviliyorsunuz❤
Knk hoca kitabında videolarda anlattığını mı anlatıyo yoksa farklı mı
@@kenanball8233 Aynen kardeşim hatta kitabın içerisinde hiç yazı yok hep youtube bağlantıları var, üstelik bu bağlantıyı telefonundan veya bilgisayarından veya tabletinden veya televizyonundan veya tost makinesinden elle yazıp bağlantıya girip videoyu izliyorsun. Anlayacağın kitap böyle. Bence hiç sen alma parana yazık!
@@kenanball8233kitapta pek çok şeyden bahsediyor.
Bizim yöneticilerimizin eğitimin önemini bilmediğini düşünmek en hafif tabiriyle iyimserlik olur. Eğitim sisteminin kötü olması sistemli bir tercihtir. John Taylor Gatto'nun "Eğitim Bir Kitle İmha Silahı" zorunlu eğitimin karanlık dünyasında bir yolculuk kitabını okuma fırsatınız olursa yada okuduysanız dediğimi anlayabilirsiniz.
Eğitim bu topraklarda her daim bir beyin yıkama ve propaganda aracı olarak kullanıldı. Bunu okulları gereksiz ve itibarsız göstermek için söylemiyorum aksine eğitime katılımın daha fazla artmasını istiyorum ancak görüyoruz ki önemli olan yüzdeler değil kalitedir.
Türkiye'deki siyasetçiler eğitimin önemini bildikleri için eğitim sistemini kendi ideolojilerine göre şekillendiriyorlar. 2013 yılını hatırlayın AKP ile Fetö arasındaki çekişme nasıl başlamıştı? Akp ilk iş olarak fetönün biatçı militan devşirdiği ve büyük bir ekonomik sektör haline getirdiği dershanelerini kapatarak mücadeleye başlamıştı. İşte aynı sebepten ötürü imam hatipler de her yaş kategorisine göre yaygınlaştırıldı. Zamanında fetö için dershaneler ne idiyse Akp için de imam hatipler odur. Yani kendi ideolojilerine ve liderlerine biatçı militan devşirdikleri okullardır.
👍🏻Katılıyorum zaten bilinçli kötülük var sistemde
Ayten Hoca: Finlandiya
Behçet Hocam: Aaa Güzel
Bizim eğitimimiz süper. İçinde kaldıkça neden sonuç ilişkisi kurma, düşünce üretme potansiyeliniz kademeli olarak azalıyor. Ama kıskanılma katsayımız günden güne artıyor, iç ve dış minnaklar hep altımızı oyuyor
Gerçekten... Robotlaşıyorsun. Bunu korumak için bile ayrıyeten çalışman gerekiyor
Harika bir video olmuş. Mümkünse 2. Si... Hatta farkli Avrupa ülkelerinin egitim modellerini de anlatirsaniz harika olur.
Tanrı sizden razı olsun Hocam öyle güzel programlar yapıyorsunuz ki ❤ bağımlı oldum.
Kızımın eğitimi için ne var ne yok tüketiyoruz, böbreğimi satacak hale gelmem mümkün görünüyor, buna rağmen hala geleceğinden emin değilim. Ne kaa güzel memleket.
Çocuğunuzun büyüme çağında bunu ona bunu yapmayın. Her ergen güneşli bir ortamda büyümeli. Akdeniz ülkesi insaninin bünyesi güneşsiz memlekette mutlu ve sağlıklı yaşayamaz. Ben 1990 lı yıllarda 6 yıldan uzun süre İngiltere'de yaşamıştım. 30 yaşında kemik erimesi başladı.
@@cigdemkaratepe280 Çiğdem hocam memleket veya ülke değiştirmeyle bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Bu asla alâkalı olmadığı anlamına gelmez fakat Hanımefendi daha çok eğitim pahalılığından şikayetçi olmuş . Bu da çok haklı bir isyan .
Aytuna hocanın güzelliğini anlatmaya kalksam kitap yazmam gerekir.Süper bir insan.Böyle hocam olsa 100 olurdu bütün derslerim.
Adama bak kizi kullanip oraya kapak atma derdinde
hocaaam , ben sizi Finlandiya videonuz ile keşfetmiştim. yüksek lisans tezi aşamasındaydım o zamanlar..Duygulandım. Ütopyalarda vardır adlı bu harika videonuz için size ve konuğunuza çok teşekkürler:)
canım hocam kitabınızı okudum, yeni bir bakış kazandım teşekkür ederim
Hangisini
Kitabın adını öğrenebilir miyim?
Abi git arastir Behzet hocanin kitabi neymis kac tane varmis hangisi olabilir. Iste herkes rahatina duskun. Ac interneti ogren. Hazira dayanma...
Bizde de ilkokulda öğrenme kaygısı yok, not yok, veli istemediği sürece kalma yok.
Kaynaştırma öğrencileri, akraba evliliğinden dolayı o kadar çok ki sınıf seviyesi otomatik olarak düşmek zorunda kalıyor. İyi öğrenci erimeye başlıyor.
Bizde de sınıflarda tik tok çeken öğrenci var, öğretmen zaten karışamıyor çünkü çıkınca bıçaklanma ihtimali var.
Bizde de sürekli müfredat değişiyor.
Çok benzer yanımız var aslında. Sadece minicik bir fark o da nüfusumuz 15 kat fazla o kadar.
ÇOK EĞLENCELİ VE HOŞ BİR VİDEO OLMUŞ
çok faydalı bir video olmuş hep merak etmiştim gerçekten ben de sizin kadar şaşırdım. çok teşekkürler 💖
hocam çok güzel video olmuş. keşke bizlerede böyle olanaklar sunulsa. bizde gelecek nesiller için çabalar bu olanakları türkiyede sağlamaya çalışırız❤
Her eğitimcinin ve her öğrencinin izlemesi gereken bir video
Hocam müthiş bir içerik olmuş bu tarz içeriklerin devamı gelsin lütfen
Hocam şimdiye kadarki en keyif aldığım video olmuş teşekkürler 🙏
7:49 Türkiyede de ise harcamalardan kısmak konu olunca ilk eğitimden kısıyorlar. Tasarruf kapsamında okullarda temizlik yapmayıp ısıtmaları çalıştırmıyorlar. YTÜ'de öğrenciler sınıfa elektrikli ısıtıcı getirmişti
Thanks!
18:48 Fakir çocuğu derken biz takipçilerinizi göstermeniz çok manidar, Hocam.
Meşhur finlandiya modeli ile ilgli seyrettiğim en iyi bilgilendirici video oldu. Kafamda oturmayan birçok parça oturdu.
Binlerce zorlukla üniversite okuyup A101 kariyeri olma modu =Türkiye
Buna şükür:))
merak etme norvecte de coopta kasiyerlik yapiyorsun okulu daha bitirmeden cunku univerersite okumak icin bankadan cektigin kredinin geri odemeleri icin :)
Torpil yok muydu onda da herkes olabilişyor mu? :D
@@user4namesanki abd gibi 60 bin dold oduyolar senelik abartma
Hyr sen okumadın sen okurken tskıldın cafe cafe sen hangi boğaziçiliyi a101 de kasiyer olarak gördün bu arada bende okudum deyip aslında okumayanlardsnım
Finlandiya:
Öğrencileri strese sokmayalı
Türkiye:
Sitresi Öğrencilere.....
DÜRÜSTLÜKLERİYLE gurur duymaları çok güzel bir şey. 👏
Finlandiya'da doktora araştırmalarım sırasında danışman hocam Leppanen ile aramızdaki ilk hafta oryantasyon sırasında aramızda geçen diyalog:
Leppanen: Hocam burada hiç kimseye dini ve siyasi görüşünü sormayın, şikayet edilirseniz direk suçlusunuz.
Ben: Peki ben bunları sormadan, bir Finli beni şikayet eder ve sordu derse ben ne yapacağım?
Leppanen: Sakın bir Finli'nin yanında bunu söylemeyin, Finlilerin aklına bu asla gelmez, zihinlerini kirletmeyin.
Ben: Nasıl ya?
Ben yıllardır Finlandiya’da yaşıyorum. Seni bir tık düdüklemiş hocan. Finler aşırı kapalı olmakla birlikte pasif ırkçılık oldukça yaygın. Dünyanın hiçbir yerinde insanlar o kadar saf değil alice harikalar diyarında yaşamıyoruz.
@@MirlivaAliPasaörtük ırkçılık yani
@@irmakbayraktar9024ya içten içe sevmiyorlar ama saygı gereği yapmacık sevgileri oluyor. Sen gittikten sonra senin hakkında kötü fikirleri oluyor, istersen nobel almış ol
@@sesyoloji saygı gereği yapmacık sevsinler tercih ederim. Beni burada samimi samimi sokak ortasında öldürüp tecavüz edeceklerine orada saygı ile yapmacık sevilmeyi tercih ederim.
@@MirlivaAliPasa hocası da aynı şeyi yapmış şayet olay gerçekse
Çok güzel bir konu ve yayındı...
Yayının başında veya bir yerinde konuk Ayten Hanım da biraz tanıtılsaydı daha bir güzel olacaktı...
Teşekkürler...
Hakları o kısmı atlamışım
@@AkademikLink 👍🙏
Şuan matematik okuyorum ve kariyerimi eğitim üzerine devam ettirmek istiyorum Türkiye de dönen ahlaksız olaylar ne kadar olsada birgün halkın ar damarına basacagına ve bir yerde patlak vereceğine inanıyorum, hocam tüyapa gelmiştiniz gelemedim inşallah 2.kitabınız babişko asuman nasıl olunur kitabınızda tüyapta karşılaşırız😊😊
Türkiye**'de** dönen ahlaksız olaylar ne kadar **devam ediyor** olsada **bir gün**
"'Ar damarına basmak' şeklinde bir deyim bilmiyorum, 'Damarına basmak' şeklinde değiştirilebilir."
Belki bizden bekledikleri de bu. Gezi Parkı 2 istiyorlar bunu bahane olarak kullanarak tam amerika vasalı şeriat devleti (?) olarak ilan etmek için
Basıyor zaten, ancak muhalefet muhalefet değil. İktidar zaten dağılmaya yüz tuttu şuan ruhsal olarak çökmeye doğru ilerliyoruz. Ancak hala insanlar parasını bir şekilde alıyor. Dolayısıyla bence bu durgunluk burada gizli. Eğer insanlar paralarını alamasaydı, bu iyicene basacaktı. tabii burada teknolojinin gelişmiş olmasında da büyük pay var. Artık online bir sistem olduğundan çoğunlukda bir kıtlık yok. Dolayısıyla fukaralık bir şekilde yönetiliyor. Ancak geçen ki belediye seçimlerinde de iktidarın kan kaybı ortada. Ama nereye kadar böyle gider belli değil.
Finlandiya’da 32 sene yaşayan birey olarak ve aynı anda dünyayı da gören birisi olarak bunu bütün kalbimle söyleyebilirim ki dünyanın en mükemmel devleti kesinlikle Finlandiya’dır 🇫🇮
Valla reis bizi kiskaniyorlar biz perisan olduk deseydin cok pis söverdik :)
Abartma ya
Finlandiya’da 32 sene yaşayan **bir** birey olarak ve **ayrıca** dünyayı da gören birisi olarak bunu bütün kalbimle söyleyebilirim ki dünyanın en mükemmel devleti kesinlikle Finlandiya’dır 🇫🇮
Abarttin yada yaslaniyorsun o ulkede
@@Hakan07g abarttigi yerleri aciklayabilir misiniz? Belli ki siz de orda yasayan birisiniz
Egitim, Kendini yenilemek, Firsat esitligi, liyakat , dürüatlük ….oldugunda basarida kendiliginden gelir…. Cok Güzel bir program olmus….❤❤❤🎉🎉🎉🎉
Eğitimini kurtaran toplumlar, milletini kurtarıyor.
Ne kadar anlamlı ve doğru
çok iyi video, çok farklı bakış açıları vizyonunuzu genişletiyor sonuna kadar izlenmeli
hocalarim harika bir enerjiniz var 🤩
Hocam eğitime değineceksiniz diye açtım mevzu ahlak çıktı. Acizane düşüncem ahlak eğitimi ailede başlar, sonra okulda devam eder. Ya aileyi eğiteceğiz yada küçğk yaşta çocukları. Video için teşekkürler Finlandiya hakkında ufak bir genel kültür
Hocam beyaz zambaklar ülkesinde kitabını da sonuna kadar okuyamadım. Bu videoyu da sonuna kadar izleyemeyeceğim sanırım. Dünyanın bir köşesinde işlerin bu kadar yolunda olduğunu/olabileceğini fark etmek bile çok büyük bir yük.
Hocam şaşırmalara doyamadı. Fazla şaşırmaktanda soruşturma yemez inşallah :D
Finlandiya da yaşayanlar çok şeyi başarmış….1979 da katıldığım bir festival de yaşam benim için inanılmazdı.
Gerçekten ilgi ile izlediğim akademinin gururu değerli hoacam seviliyorsunuz.
İşte
Yaşamak istediğim ülke ❤️
Hocam meslek lisesi sonra meslek yüksek okulu ve sonunda muhendis olmuş biri olarak şunu söyliyeyim. Ülkemizde makağma saygı duyuluyor ve makam sahiplerinin burnu havada oluyor. Bu sebeple insanlar muhendis olmak daha doğrusu diploma olarak öne çıkaracak gereksinimleri yerine getirmeye çalışıyor. İnsanlar meslekleri ile ve yine kazandıkları ile sınıflandırma durumu olmasa bu sefer insanlar sadece yapmak istediği mesleği için sadece uraşır ve sadece ihtiyacı olan bilgilere ulaşırdı ancak bizde insanlar birbirlerini sınıflandırdığı için bu üniversite okumama durumu kesinlikle bizim ülkemizde uygun görülmez. Bir diğeride okumuş işsiz olmak okumamış işsiz olmaktan daha iyidir mottosunu güdüyorum. Çünkü dünyada farklı ülkelere gidebilmek için bir yetkinliğiniz olmalı ve bunu bir belge ile kanıtlamanız gerekmektedir.
Finlandiya 3 dilli bir ülkedir. Kreşe ve okula başlayan her çocuğun ailesine evde ana dilleri (türkçe, kürtçe, arapça, afganca, vs.) ile çocuklarıyla konuşmaları önerilir. Çocuk finceyi okul ve çevreden her halükarda öğreneceği ve ana dilini (fince dışı) bilmeyen çocuğun temelsiz olacağından, Fincede de eksik kalacağı söylenir. Yani evde fince konuşmayın diye aileleri telkin ederler. Finlandiya'dan selamlar.
👆
Çok ilginç, ben ise bu durumu tamamen tersi olarak düşünürdüm. Yani evde mutlaka öğrendiği yabancı dili pratik yaparsa (zaten ana dilini konuşacak istese de istemese de) daha iyi olur diye ama bu bahsettiğiniz durum fikrimi sorgulattı bana şimdi.
Güzel sohbetler teşekkür ederiz ancak hocam geçen videonuzdaki ressam Orhan hoca ile tekrar bir video istiyoruz :)
Güzel pfp
Hocam Böyle Değerli Bilgileri Aktardığınız İçin Teşekkür Ederim. 🙏🙏🙏
Fince, Ural dil ailesine bağlı bir dildir, o kadar. Ural-Altay dil ailesi tezi çok uzun yıllar önce çürütülmüş. Türkiye’de bu konuda hâlâ Turancı zihniyetin sürmesi çok garip. Videoda verilen birçok bilgi doğru olsa da, klişeler ağır basıyor. Örneğin, üniversiteye sınavsız giriş her dalda geçerli değil. Bunun gibi birçok örnek bulunuyor. İktidardaki muhafazakârlar ve aşırı ulusalcılar koalisyonu, sosyal devlet anlayışını yıkmak için elinden geleni yapıyor ne yazık ki. 30 yıldır burada yaşıyorum, doktora eğitimi için gelmiştim. 30 yıl içinde büyük değişiklikler oldu. Liberal kapitalizmin savunucusu olan muhafazakâr/sağ eğilimli partiler gün geçtikçe güçlendiler ve ülkede özelleştirme furyası başladı. İlk geldiğimde bir devlet işletmesi olan Posta özelleştirildi. Daha önce bir mektup Finlandiya’nın her yerine bir gün içinde ulaşırken, şimdi bir haftada ulaşırsa seviniyorsunuz. En üzücü olan, sağlık ve sosyal hizmetlerin de özelleştirilmesi. Son 15-20 yıl içinde mantar gibi özel sağlık kurumu üredi. Acilde sıra beklememek için maddi durumunuz iyiyse ya da özel sağlık sigortanız varsa 100-200 euro arasındaki vizete ücretini ödeyerek bir hekime muayene oluyorsunuz. Sıradan bir işsizin bu ücreti vermesi olanak dışı. Liberal ekonomi ve sıfır devletçilik anlayışı, ülkedeki eşitlik anlayışına savaş açmış durumda. Fırsat eşitliği anlayışının katledilmek istenmesi, eğitimi de olumsuz etkiliyor, aynı dürüstlük anlayışını etkilediği gibi. Şehrin merkezindeki elit bir okulla yabancıların ağırlıklı olarak yaşadıkları banliyölerdeki bir okul arasındaki açık gün geçtikçe daha da büyümekte. Finlandiya’dan söz ederken klişeleşmiş kavramları ortaya atmamak en iyisi. Her şeye karşın, Finlandiya çok özel ve güzel bir ülke, Fince insanın kendisini mükemmel bir biçimde ifade edebildiği ender dillerden biri. Şahsen Finlandiya’da halimden hoşnutum. Finlandiya’nın dünyanın en mutlu ülkesi olması, ülkede yaşayan insanların hallerinden hoşnut olmalarından kaynaklanıyor, bu unutulmamalı. Hoşnutluk = mutluluk.
Hocam, bizim oturum iznimizin 2 yılın altında (1buçuk yıl) olduğu gerekçesiyle Kela'ya başvurumuzu reddettiler 🙂 Şu an burada bir sosyal güvencemiz yok. Acil durumlar için seyahat sağlık sigortam var o kadar. İşin güzel yanı, havası ve suyu temiz olduğundan ve etrafta çok fazla mikrop olmadığından sanırım ne çocuklar ne de eşimle ben henüz hasta olmadık. Hastaneye gitme ihtiyacı hissetmedik. Ankara'da sürekli hasta olur ve hastaneye giderdik😊Bahsettiğiniz gibi sosyal devletleri, eşitlik durumları sinyal veriyor yavaş yavaş. Türkiye'de o kadar eşitsizlik var ki Finlandiya'da mükemmel bir sistem varmış gibi görünüyor ama o kadar mükemmel değil.🤗
@@istanbulkolik Eskiden bir yıllık oturma izinleri olanlara otomatikman, başvuru bile yapmadan Kela kartı gelirdi. Bana da hemen Kela kartım geldiği için özel sağlık sigortası yaptırmadım, zaten özel sağlık kurumları da hiç yaygın değildi. Şimdi çok pişmanım özel sigorta yaptırmamış olmama. Bu saatten sonra , birkaç temel hastalık tanısının ardından özel sigorta olanaksız. Burada Kela’nın sağlık güvencesi çatısı altında olanların da durumu sizden pek farklı değil; acil durumların dışında sağlık merkezlerinden randevu almak çok zor. Daha dün bir tanıdığım hekime görünmek için randevu aldı: Ocak ayının üçüncü haftasının başında hekim kendisini görebilecek. 30 yıl önce bu böyle değildi. Kronik sinüzit sorunum var benim, hiç beklenmedik anda nükseder. Sağlık merkezimden akut randevu almak için hemşireye yalvarmak yerine tanıdığım özel bir KBB hekimine gidiyorum paraya kıyarak.
@@irisfiamma Hocam Türkiye'de özellikle Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde de normal branşlarda 2-3 hafta sonrasına randevu bulabilirsiniz, ileri ihtisas gerektiren polikliniklerden yakın bir tarihe randevu almak ise çok güç. Türkiye'de küçük şehirler daha avantajlı gibi geliyor bana, mesela ben Sinopluyum, Ankara'da göz için randevu tarihi bulamazken Sinop'ta daha erken bir tarihe bulabiliyordum. Problem daha çok büyük şehirlerde sanki. Finlandiya'da da işlerin bu kadar ciddi boyuta geldiğini bilmiyordum doğrusu.
Dil aileleri aşırı siyasi bir konu ve bunlar üzerinden kurulan bir algı var. Bazı görüşlerin kimilerince reddedilmesinin bilimsel nedeni yok. Ural ve Altay dillerinin büyük benzerlikleri var ve ortak kökenden gelmeleri olası.
@ Kanıtlayabilir misiniz? Ben Fin dili ve dilbilimi okudum. Benzerlikler var, ancak benzerlikler aynı dil ailesinin üyeleri olmaları için yeterli değil. Bırakın leksikolojik benzerlikleri, morfolojik benzerlikler bile yetmiyor. Fin bilim insanları 1800’lü yılların ikinci yarısından, 1900’lü yıllarına değin Türkolojiye büyük katkılar yaparken, Türk bilim adamları Fin-Ugor dillerinden yalnızca Macarca üzerinde çalışmışlar. 1990’lı yıllarının başında Ankara Üniversitesi’ne Fin Dili ve Kültürü Anabilim Dalı kuruldu ve ben bu bölümün tek asistanı olarak Finlandiya’ya gönderildim. Gerçek nedenini hiçbir zaman bilemeyeceğim, ancak, anabilim dalı gerekçe gösterilmeden kapatıldı ve öğrenci almadan hikâyesi bitti.
Yürüyeyek video yapmanıza bayıldımmmmm harika
Türkiye eğitim sistemi sende bir gün böyle olcan
:)
Olmuştu...
@@Ozguryalnik Hiçbir zaman olmadı,bizim eğitim sistemimiz propagandalardan hiçbir zaman sıyrılamadı maalesef.
@@Ozguryalnik ne zaman ?
Diyarbakır sende bir gün böyle olcan
Hocalarımız çok güzel özetlemiş, teşekkürler
güneşi bile zor gören, bir şey yetişmeyen ülkenin getirildiği seviyeyi gördükten sonra, herşeyi gani gani fazla olan ama fakirlik içinde her alanda geri kaldığımız ülkemizin durumuna ağlamamak elde değil😔
Bizi yakıcak kısmında güldüm hocam bayağıdır gülmemiştim 😊
Teşekkür ediyorum ❤
Ağlamıyorum gözüme eğitim kaçtı 😥
Bu konuyu Cem Seğmen belgesel yaptı ve temelinde bizim köy Enstitüsü lerinin modern zamana uyarlandığı görüldü 😊
Tamam hocam iyi hoş anlattınız, şimdi nasıl Fillandiya’ya giderizi anlatır mısınız lütfen (fakiriz)
Fakirsin gidemezsin :d
En garantilisi kari dusurucun usta
@@aroganli8625Nasıl düşürücez aga ? Aytuna hocam gibi sevgilim olsun isterdim valla süper birisi.
Ayten hanıma da çok teşekkür ederiz. Yürürken kameranın sarsılması iyi değildi. Lütfen oturun bir dahaki sefere 😊
Yaşanılası bir ülke. Güven içinde yaşamak inanılmaz.
Bizde bursu, desteği hep başarılı olanlara veriyorlar. Ama Finlandiya başarısız olanları da destekliyormuş. Çok güzel. Asıl yardıma ihtiyacı olan onlar.
Aytuna, öğrencim, meslektaşım, akademik link, gurur :)
Canım hocam, kıymetli meslektaşım üzerimde emeğiniz çok. Sağolun.❤
Programlarınızı severek izliyorum
Bitik bir ülke, çürümenin tam merkezi. Teşekkürler.
Neresini kast ettiniz acaba?
@@ssylmn Sosyal hayatta görülen ahlâka, sosyal anlaşmaya uygun durumlar için değil. Eğitimde adalet ve eşitlik paradoksunu vurgulamak içindir.
Sizin gibi insanlara minnettarım Bayım😊
Ahlak + Erdem = Refah
Çok güzel bir video olmuş emeğinize sağlık
Bizimkilerden o dürüstlüğe olan güvenin cıvğını çıkaranlar çok olurdu
Aytuna hocam günümüze tebessüm kattı 😊
Finlandiya'da 35 yıl mazisi olan biri olarak, refah ve gelişmişliğin temelini teşkil eden ana dilde eğitim meselesini herkesin atladığını görüyorum. Finlandiya Türkiye'yedeki türklük dayatmasıyla herkesi çirkin ördek yavrularına dönüştürme çabasının aksine onlarca ülke gibi çok dilli (ki resmi bir özerk) bir ülkedir ve tüm bu anadillerin eksiksiz öğrenilmesi ülkenin en çok önem verdiği meselelerdendir! Türkiye'de politikacılar bile adamakıllı anadillerini bilmiyor, ifade ve diyalogtaki eksikliklerden dolayı çekişip duruyorlar. Kuzey ülkelerinin başarılarının en temel sebebi dil yani diyalogtur.
Ya boş yapma
Maşallah hanımefendi akademik link finlandiya şubesi gibi 😅 hocam fahri akademik link ünvanı veriniz hanımefendiye. Şaka bir yana cidden ne güzel sistem yaa, bizde de başarı paraya endeksli, eğer bir çocuk ne kadar çok para kazanabileceği bir bölüme yönelirse o kadar başırılı deriz. Hele ki dürüstlük konusu, bizim memlekete uğramayan bişey, bizde genelde dürüstlük, ılıklık, enayilik, eziklik olarak bilindiği için maalesef yok. Bu güzel video için ikinize de çok teşekkürler hocalarım sevgiler ❤❤
Hocam video cok bilgilendirici ve guzel olmus ama mikrofonlardn gelejmses seviyesi cok orantisiz sizin sesiniz cok yuksek geliyo diger tarafin cok az geliyo ses kisma , acma tusuna basa basa bi hal oldum. Saygılar.
Çok güzeldi. Keşke daha uzun sürseydi.
Hocam bu eğitim sistemi ülke nasıl kurtulur gibi bir konuda kitap çıkarır mısınız
Bu bir destek yorumudur❤
Sistemimiz kötü eyvallah tamamda neden boyun eğiyoruz😢
Yüksek lisans için Aaolto University düşünüyordum. Referans mektupları falan topladım hocalarımdan. Başvuru ekranında yazan şey çok etkilemişti beni. "Bu okul üçüncü kişilerin görüşlerini dikkate almaz" tarzında bir şeydi. Bugüne kadar referans mektubu kesinlikle istemeyen gördüğüm tek okuldur.
2:15 Dünyanın en çok intihar edilen ülkesi olduğu doğru değil. 1. sırada SriLanka var. Finlandiya 35. sırada. İlk 10'da Avrupa'dan sadece Litvanya var, o da 8. sırada.
Tabii ki az gelişmiş ülkeler, nüfusa oran gibi faktörlerle birinci değil Finlandiya’da çok uzun yıllar Avrupa birliği ortalaması üzerinde intihar oranları ile çok konuşulmuş ve 2030 a kadar planlanmış ‘ulusal intiharı önleme stratejileri’ uygulamaya konmuştur bunlar şu an işe yaramaktadır. Sohbet akışında 1.sırada diye bilgi verdiğimiz bir verimiz yok tabii ki yüksek ülkelerden biri olduğunu ve toz pembe olmadığını belirtmekti niyet, teşekkürler yorumunuz için ☺️
Ilkokulda örneğin 4.siniflarda kesirler konusunun veya bölme işleminin nasıl anlatıldığının işlendiğinin en fazla 20 dakikasını paylassaniz çok daha iyi olur.
Sinifta canli ders videosu...
Yorumsuz...
Hocam buraya beğeni ve yorum yaparak enayiliğimi tasdiklemiş oluyor muyum? :D
Elbette:))
Hocam videonuz çok güzel olmuş ama mikrofonunuzda ses çok patlıyor birdahaki videolarda buna dikkat ederseniz sevinirim 😊
LİSE 2 DE KİMYA DERSİNDEN 37 ÖGRENCİDEN 3 KİŞİ 2 ALDI KALAN 34 KİŞİ 1 aldı. O zaman anladım burda bir yanlışlık olmalı diye. ( 3 kişinin 2 taneside hocam teşekkür alacağım diye not istiyen)
Birgün mutlaka 🙏👍
7:36 hocam esiniz koreli mi msmdsnmds
Allah razı olsun beni yazma zahmetinden kurtardın Agagagag hocam???
Cevap "evet" bu arada
Teşekkür ederiz🌻
Ne tatlı kadın ya maşallah bir a I demeden akıcı şekilde anlattı maşallah
2:24 eee diyor abartma.
Çok güzel sohbet teşekkürler
Bir hükümetin niyetini anlamak için, o ülkenin eğitim sistemine bakın…
Dışarıdan göründüğü kadar iyi durumda değiller. Ben burada Post Doc arkadaşlarla konuşurken adamların dertlerinden biri de eğitimin yokuş aşağı gidiyor olması. Birinin ablası hemşirelik okulunda hocaydı ve emeklilik için gün sayıyordu çünkü öğrenmek gibi dertleri yok ve geçirmek zorundayız diyordu. Bu öğrencilere hasta emanet edilecek mezun olduklarında.
Herkesin eşitlenmesi güzel görünüyor ancak gerçekten yukarıda olan başarılı insanlar alt seviyedeki insanların işsizlik maaşlarını ödemek ile başka bir ülkeye göçmek arasında tercih yapmak zorundalar ve üst katman o yüzden ülkeden ayrılıyor. Mesela benim post doc arkadaş genç olsam giderdim diyor, çünkü eşek gibi çalışıp çalışmayan adamla aynı maaşı alıyor.
Üniversitelerde torpil falan geçmiyor ama kadro da açılmıyor. Ortalık 55-60 yaşında post doc kaynıyor ve bunların iş bulma ümitleri bile kalmadı ve emeklilik bekliyorlar. Sürekli işsiz kalma stresi ile yaşamaları da cabası çünkü kadroları geçici. Full Prof kadroları bile geçici olarak açılıyor artık ve çok başarılı hocalar bile kendilerini kapı önünde bulabiliyor zira ülkede artık para da kalmadı. En son bir tanesi öğretmen oldu, o bile ancak 1 yıllık geçici kadro, uzatılıp uzatılmayacağı belirsiz.
"Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın, ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün, ben sac mıyım?" :') keske bizim de şartlarımız bu şekilde olsaydı
hocam videolar o kaliteli ancak birazdaha uzun olursa çok seviniriz :)
Bizim eğitimde en büyük sıkıntı Matematik. ortaokulda öğrencinin en büyük şansı iyi bir matematik öğretmenine denk gelmesi. Temeli oluşturamayan öğrenci lisede matematikten nefret ediyor. Ülkemizde öğretmenlik hukuk tıp mühendislik sağlık bilimleri önemli mesleklerin hepsi matematik netinin çok olmasına bağlı. Biyolojisi kimyası çok iyi olan ve ilgi duyan öğrenci matematik neti kötü olduğu için sevdiği mesleği yapamıyor. Devlet okullarında orta öğretimde matematik öğretmenleri çok iyi seçilmeli öğrenci ile iyi bağ kurabilmeli ki matematiği sevdirebilsin..
Hocam videoda da bahsi geçen Finlandiya'da meslekyüksek okulunda ücretsiz eğitim hakkında bir video gelir mi? Bununla ilgili herhangi bir video yok RUclips'ta.
Misafir hocamızın sesi yok nerdeyse
çok iyi videoydu
Ses çok az, compressor kullanın