Nebuch felsefenin başka bir tarafını gösterdiği günden beri ilgimi çekiyor ve mükemmel hissediyorum, tüm yorumlara baktığını biliyorum seni seviyoruz tarzını seviyoruz. Şansın daim olsun!
Bence en başta yaptığımız hata anlamlandırma olmalı. Sonuçta yaşadığımız bu evren başka evrenleri de kaplıyor farklı evrenlerde şans faktörü farklı işliyor olabilir ve doğal olarak bu olay diğer evrenlerdeki şans faktörünü de işin içine katıyor olabilir. Çekiliş kazanma ve evinde bir anda 10 milyon tl bulma örneğinde 1. sinde kurallar sıkıştırılmış ve geriye 10 milyonda bir ihtimal bırakılarak yapılmış fakat 2. örnekte herhangi bir sıkıştırma yok ve nereden geldiği belirsiz. Bu yüzden bizimde evrenimiz başka evrenleri de kapladığı için bizim evrenimizde ki şans faktörü diğer evrenleri de kapsıyor, ki işte bu yüzden anlamlandıramıyoruz veya anlamlandırdığımızda her seferinde bir tanrısal varlıktan bahsediyoruz. İşte bu yüzden de evrenimizde olup biten bilgiyi öğrendiğimizde en azından kendi bilgimiz ile şans faktörü içeren bir çekiliş oyunu oluşturabiliyoruz. Videolarına yorum yapma konusunda hep geriliyorum bu sefer şans-ımı denemek istedim.
Şansı ifade etmek için birçok dil mutlulukla aynı kökendeki kelimeleri kullanmış.Belki başka bir videoda değinebilirsin ona da.Ama zaten bu videonun bağlamı başkaydı ve mükemmeldi.Ayağına taş değmesin!
Hatta nebuch abi daha iyi bilir. Çılgın maymum daktilo teorisimiydi neydi. Değiştirerek anlatıyorum. Hiç arızalanmıyacak ve enerji sorunu yaşamayacak bir bilgisayar programının sonsuza kadar harflere rastgele bastıması sağlanabilse, sonsuz zamanda şekspirin "hamlet" eserini çıkartabilir mi...şans mans yok. Olacak olan olur. Sakın burdan Allahın oturum şu kişi şu tarihte şu saatte şundan otörü terfi alsın diye bi yerlere yazdığını düşündüğümü düşünmeyin. Sizi kısıtlamaya çalıştığım için özür dilerim. Hayırlı geceleriniz olsun
zeus ve fortuna hakkındaki söylediklerine katılamadım. zeus şansı az bile olsa daha çok olay zinciri görmüş ve daha bilge olabilir. fortuna ise daha az olay zincirine şahit olmuştur, şansı yüzde yüz olsa bile daha az bir uzayda, olay örgüsünde bilgiye sahiptir.
Monty Hall problemine her yerde aynı şekilde yaklaşıldığını görüyorum ve bunun her ne kadar olasılıkları düşünme biçimimizdeki garipliği göstermek için böyle sunulduğunu anlasam da, problem içerisinde bize sunulan kapımızı değiştirmek veya değiştirmemek sorusunun da aslında önceden seçtiğimiz kapıyı "yeniden" seçip seçmeyeceğimizi soruyor ve genellikle bu seçimi kaçırıyoruz ki bu da elimizdeki kapının diğer kapılardan kötü bir konumda olmadığını gösteriyor, bu yüzden Monty Hall problemindeki sunucunun bize kapımızı değiştirme seçeneğini sunduğu anda bu olasılıklara bu tarz bir yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyorum.
webde monthy hall anlatan kişiye "umm actually" yapılmadığı bir yer görmedim. hall'un senin kapını açma şansı yok, bu durumda senin kapının değerini yükseltmiyor. yani seçtiğin kapıyı tekrar seçme şansını vermek zorunda, kapı çöp olsa bile. ancak dediğim gibi, monthy hall'dan bahsediyorsan birilerinin hep "bunun yanlış olduğunu düşünüyorum" çıkışına maruz kalıyorsun, sıradaki.
varsayalım ki yakın gelecekte inanılmaz bir işlem gücüne sahip bilgisayar icat edebildik. kapalı bir sistemde en ufak etkiye kadar hesap yapabiliyor ve ortamdaki tüm bilgiyi kuşatabiliyor olsun(mekanizmanın her kullanımındaki milyonda birlik eskime payına ve bunun loto çekilişine etkisine kadar gibi). topların başlangıç pozisyonları ve buna bağlı ihtimaller, mekanizmayı çalıştıran kolun hangi hızla veya hangi süre boyunca döneceği ihtimalleri gibi her farklı ihtimale uygun olarak seçilecek topu hesaplayabilen, kaosu aşan bir bilgisayar. bu sayede mekanizmadan çıkacak tüm sonuçların kesin bilgisine sahip olacağız. bu durumda ihtimaller diye bir şey söz konusu olmayacağı için şans dediğimiz faktör veya konsept hiç ortaya çıkmayacak. kaos ve kuantumla ilgili yeteri kadar okuma yapmadım belki de böyle bir bilgisayar icat etmek imkansız. ancak bu düşünce deneyiyle aslında bizim hesap gücümüzün yetersizliğinden dolayı şansın ortaya çıktığını çıkarsıyorum. bu deneyde nerede hata yaptığımı veya şansın bilgiden nasıl bağımsız olduğunu anlayamadım.
Parçacık fiziği nedeniyle bahsettiğiniz bilgisayarın yapılması imkansız. Determinizm, o antik anlamıyla artık bu evrende barınamıyor. Bu tip "her şeyi hesapladım, geleceği gördüm" tarzı iddialar hem yersiz hem de tahmin edersin ki oldukça demode.
Ancak hesaplanabilen şeylere mistisizmin girdiğini düşünüyoruz, oysa (düşünürken bile) hesabını kitabını yap(a)madığımız zihinsel süreçlere (hayallere) de mistisizm girebilir, ve biz yalnızca matematiğin olduğu yerlerde mistik şeylerin varlığını arıyoruz diyor. Oysa daha -sanal olan- hayal dünyalarımızda bile (hesaplanamayan, matematiksiz yerlerde) mistisizm belki de çoktan oradadır diyor. Ve biz bunun böyle olduğunu düşünmüyoruz bile. "Ancak cisimleşmiş şeylerin üzerinde mistisizm ararız" gibi bir şey. Halbuki yanlış diyor Nebuch bey, bendeki yorumu böyle oldu. Ya da şunu demek istiyor. ...Amk kafayı yedim tamamen farklı şeylerden konuşuyor bu deli. Yarım saattir ettiği kapalı 4 laf üzerine düşünüyorum. Daha değerli zamanlarım var. Giriş ya da zincir noktası "tutarlılık" ama, ilk zincir oradan kuruluyor. Boş zamanı olan düşünsün.
Emegine saglik harika video. Hep baska kanallarda yorumlarinla karsilasiyorum, en alakasiz yerlerde bile, bu sefer de ben senin kanalina geleyim dedim :)
Nebuch, no country for old men filmini izlemişsindir büyük ihtimal. Ana karakterin, hata yaptığını düşündüğü insanları öldürmeden önce yazı-tura atıp, bilemeyeni öldürmesi konusunda ne düşünüyorsun?
Şansla ilgili yaşadığım deneyimlerden yola çıkarak şansın bir çalışma mekanizması olduğunu ve belirli ölçekte öngörülebilir, tahmin yürütülebilir ve gerçekleşecek olayın ihtimallerinin dışında da şansın kendisinin de bu olaya yapacağı etkiyi ihtimal dahiline ala bileceğimizi düşünüyorum. Başıma gelen ve şansın en belirgin olarak rol oynadığı, kendini açıkça gösterdiği, saf şans diye bileceğimiz bir olaydan bahsedeyim. Ben üniversitedeyken felsefeden sömestr sınavı için 64 konuyu beşer beşer olmakla karışık bir şekilde 40 civarında toplamışlardı. Rastgele birini seçip, şansına çıkan 5 konuyla sınavı veriyordun. 64 konunun 60-nı çalışma zamanım oldu ve sınava gittim. Şunu da belirteyim ne çalışmadığım konular konu sıralamasının sonundaydı ne de beşer beşer seçilerek hazırlanmış soruların bir seçilme düzeni vardı. Rastgele seçtiğim kağıtta çalışmadığım 4 konu vardı ve genelde 2-ci şans verilirdi seçmek için ama özellikle aynı gün bu şans iptal edildi. Yani artık hiç çalışmadığım 4 konuyla baş-başaydım. Ben adımı ve kağıdın numarasını kaydettirip yerime geçtiğimde yetkili biri geldi ve öğrencilerin 2-ci şansı kullana bileceklerini söyledi. Artık kaydetmişlerdi, iş benden geçti. O sorular benimdi. Sırf çalışamadığım 4 konunun aynı kağıtta toplanması o kağıdın bana çıkması, üstelikte 1,2 dakika farkla 2-ci şansımı kaçırmış olmamın ihtimali nedir ki ? O an bu kadar belirgin bir şeyin sadece şanssızlık olabileceğini ve herkesin başına gelebileceğini düşünmek oldukça zordu. Sanki ortada kasıtlı olarak yapılmış bir şey vardı. Sanki ben bu sınavdan kalmalıydım yoksa dünya kendi ekseninden çıkacakmış gibi bir durum vardı . Çalıştığım 1 konuyu cevapladıktan sonra diğer konuların hepsi için kendimden felsefe yaptım, kafadan salladım yani. Umutsuzca sınavdan çıktım ve artık kesin olarak bu sınavdan kaldığımı biliyordum. Ne oldu biliyor musunuz? Tam olarak sınavdan geçmek için gereken puanı toplayarak geçtim. Hala anlamıyorum bunun ne ve nasıl olabildiğini. İlahi adalet mi, muazzam şanssızlığımın geri tepmesi mi , yoksa gerçekten güzel mi sallıyorum? Ama bu ve bunun kadar olmasa da başıma gelen şansla ilişkili olaylardan şunu deneyimledim. Ne kadar çok hesap yaparsanız şanssızlık sizi o kadar çok zorlar ve ne kadar az hesap yaparsanız şans o kadar çok sizden yana olur.
Videonun eğri kenarlarında , youtube arka planından ayıran bir siyahlık var. O siyahlığın siyah tonu youtube dark temasının tonuyla bire bir aynı olsaydı tadından yenmez bir şey olacakmış hissi var içimde. İyi şanslar
Ben bu videodan nedense şansa bir tanrısal varlık olarak görmemiz gerektiği vurgusu yapıldığını hissettim aynı Platonun sevgiyi tanrısal çerçevede baktığı gibi bilmiyorum yanılıyorda olabilirim böyle bir çıkarım elde ettim. Belki bu değildir verilmek istenen mesaj.
Şans üzerine düşündüğümde hep bir kum saatine benzetiyorum. Kum saatinin içinde sayamayacağımız kadar kum tanesi var ve zaman her akışında rastgele bir kum tanesi zamanın akışına dağil oluyor ve düştükten sonra geçmiş oluyor. Düşüncemin anlattığınız şeylerle uyumlu olması beni mutlu etti. Elinize sağlık :D
Bol "saptanamaz küçüklükteki başlangıç koşullarının sistemde kaçınılmaz olarak eksponansiyel büyümesi sonucu öngörülemez büyüklükte çıktı vermesi ama yine de bunun sistemin hedeflenen işleyişine etkimemesi"lar :) :)
Şans mutlak var olan bir olgu değil. Şans zihnimizin bir ürünü altı üstü bir algı şimdiki zamanla geçmişin kıyaslanmasından ortaya çıkan türev bir kavram. Bugün düne göre bariz şekilde daha iyi durumdaysam ya da bugün düne göre daha kötü olabilecekken aynı durumdaysam kendimi şanslı sayarım. Aslında ne şanslıyım ne de şansız sadece kaderimi öyle yorumladım. Ödül olmasa piyango topunun kaç geldiğinin ne önemi var. Ona anlam yükleyen biziz. Fortuna en şanslı tanrı olabilir belki de tanrılığı hiç haketmiyordu. Ama tanrı konumunda. Ama bu onu tabiki en bilge tanrı yapmaz.
bir canlının onun anlayabileceği sınırlarının sonuna kadar onun kaderini anlatsaydık (hesap edebildiğimizi var sayıyorum canlı küçük ve tahmin edilebilir olduğu için) onun açısından şans denen bir faktör olmazdı değil mi?
zeus fortunadan daha bilgedir. fortuna bilgisiz ancak rastgelelik sonucu talihli olduğu için şanslı olamaz mı? mesela viskinin nasıl içileceğini bilmeyen fortuna evindeki buzu denemek ister ve şans eseri onu düzgün içmişitir. ancak bu bilgiyi harmanlamak değildir.
Hayvanlarda can var ruh yok irade akıl vijdan insana verilmiş. İnsanın konsepti bu yüzden farklı. Şans ve kader farklı. Anlattığın kader algısı şans gibi güdük kalır elbette ama kader ölçü demektir. Herşeyi bir ölçü ile yarattık demiştir kuranikerimde Allah. O halde mistik bir bakış açısı değil öyle şansdaki gibi.
Ya da müdahaleyi. Biz genelde bir şeyin gerçekliğini kendi kendine var olabilmesinden değil, bize rağmen kendi kendine var olabilmesiyle ölçüyoruz. Bu yüzleşmeyi sağlamak için de ufak da olsa bir deneme payımız olması gerekiyor.
daha 2 gun once aklıma gelmişti bu problem lan 2 tane seçenek var işte 50 50 kalıyor 3. kapınn varlığı saklansaydı yine %66 olur muydu yani falan diyordum 100 kapıya ölçeklemek ufkumu açtı😅
Her şeyi içeren her şeyi hesaplamayı Mümkün kılan Bir formülü elimizde bulundursak ne kadar şanlı olurduk dimi (Ancak şans sı şansla yene biliriz) Böyle bir formül ün olabilmesi şansa Balı ama aynı şekilde bu formül şansa son verirdi. Velhasıl şans ın sonunu getirmek için çok şanslı olmalıyız.
Nebuch adının, Nebuch Adnezzar’dan gelmediğini öğrenmek üzdü. (Bilmeyenler için Nebuch Adnezzar rivayetlere göre geçmişteki Babil kralıdır ama genel olarak -Nebuchadnezzar ismine - Matrix filmindeki Morpheus’un ve askerlerinin gemisinin adı olarak aşinayız.)
beni de aksine daha çok sevindirdi. filmlerden isim seçmek kolaydır. bir dönem herkesin ismi neo idi. :)) benim darth vader profil fotosu yapmam da benzer bir kolaycılıktır. üstelik fanı bile değilim serinin. :))
Nebuch felsefenin başka bir tarafını gösterdiği günden beri ilgimi çekiyor ve mükemmel hissediyorum, tüm yorumlara baktığını biliyorum seni seviyoruz tarzını seviyoruz. Şansın daim olsun!
Bence en başta yaptığımız hata anlamlandırma olmalı. Sonuçta yaşadığımız bu evren başka evrenleri de kaplıyor farklı evrenlerde şans faktörü farklı işliyor olabilir ve doğal olarak bu olay diğer evrenlerdeki şans faktörünü de işin içine katıyor olabilir. Çekiliş kazanma ve evinde bir anda 10 milyon tl bulma örneğinde 1. sinde kurallar sıkıştırılmış ve geriye 10 milyonda bir ihtimal bırakılarak yapılmış fakat 2. örnekte herhangi bir sıkıştırma yok ve nereden geldiği belirsiz. Bu yüzden bizimde evrenimiz başka evrenleri de kapladığı için bizim evrenimizde ki şans faktörü diğer evrenleri de kapsıyor, ki işte bu yüzden anlamlandıramıyoruz veya anlamlandırdığımızda her seferinde bir tanrısal varlıktan bahsediyoruz. İşte bu yüzden de evrenimizde olup biten bilgiyi öğrendiğimizde en azından kendi bilgimiz ile şans faktörü içeren bir çekiliş oyunu oluşturabiliyoruz.
Videolarına yorum yapma konusunda hep geriliyorum bu sefer şans-ımı denemek istedim.
Şansı ifade etmek için birçok dil mutlulukla aynı kökendeki kelimeleri kullanmış.Belki başka bir videoda değinebilirsin ona da.Ama zaten bu videonun bağlamı başkaydı ve mükemmeldi.Ayağına taş değmesin!
Hatta nebuch abi daha iyi bilir. Çılgın maymum daktilo teorisimiydi neydi. Değiştirerek anlatıyorum.
Hiç arızalanmıyacak ve enerji sorunu yaşamayacak bir bilgisayar programının sonsuza kadar harflere rastgele bastıması sağlanabilse, sonsuz zamanda şekspirin "hamlet" eserini çıkartabilir mi...şans mans yok. Olacak olan olur. Sakın burdan Allahın oturum şu kişi şu tarihte şu saatte şundan otörü terfi alsın diye bi yerlere yazdığını düşündüğümü düşünmeyin. Sizi kısıtlamaya çalıştığım için özür dilerim. Hayırlı geceleriniz olsun
eski tat var gibiydi özlemişiz be ağzına sağlık.
zeus ve fortuna hakkındaki söylediklerine katılamadım. zeus şansı az bile olsa daha çok olay zinciri görmüş ve daha bilge olabilir. fortuna ise daha az olay zincirine şahit olmuştur, şansı yüzde yüz olsa bile daha az bir uzayda, olay örgüsünde bilgiye sahiptir.
Beynim açıldı resmen. Tebrik ederim kardeşim.
Monty Hall problemine her yerde aynı şekilde yaklaşıldığını görüyorum ve bunun her ne kadar olasılıkları düşünme biçimimizdeki garipliği göstermek için böyle sunulduğunu anlasam da, problem içerisinde bize sunulan kapımızı değiştirmek veya değiştirmemek sorusunun da aslında önceden seçtiğimiz kapıyı "yeniden" seçip seçmeyeceğimizi soruyor ve genellikle bu seçimi kaçırıyoruz ki bu da elimizdeki kapının diğer kapılardan kötü bir konumda olmadığını gösteriyor, bu yüzden Monty Hall problemindeki sunucunun bize kapımızı değiştirme seçeneğini sunduğu anda bu olasılıklara bu tarz bir yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyorum.
webde monthy hall anlatan kişiye "umm actually" yapılmadığı bir yer görmedim. hall'un senin kapını açma şansı yok, bu durumda senin kapının değerini yükseltmiyor. yani seçtiğin kapıyı tekrar seçme şansını vermek zorunda, kapı çöp olsa bile.
ancak dediğim gibi, monthy hall'dan bahsediyorsan birilerinin hep "bunun yanlış olduğunu düşünüyorum" çıkışına maruz kalıyorsun, sıradaki.
varsayalım ki yakın gelecekte inanılmaz bir işlem gücüne sahip bilgisayar icat edebildik. kapalı bir sistemde en ufak etkiye kadar hesap yapabiliyor ve ortamdaki tüm bilgiyi kuşatabiliyor olsun(mekanizmanın her kullanımındaki milyonda birlik eskime payına ve bunun loto çekilişine etkisine kadar gibi). topların başlangıç pozisyonları ve buna bağlı ihtimaller, mekanizmayı çalıştıran kolun hangi hızla veya hangi süre boyunca döneceği ihtimalleri gibi her farklı ihtimale uygun olarak seçilecek topu hesaplayabilen, kaosu aşan bir bilgisayar. bu sayede mekanizmadan çıkacak tüm sonuçların kesin bilgisine sahip olacağız. bu durumda ihtimaller diye bir şey söz konusu olmayacağı için şans dediğimiz faktör veya konsept hiç ortaya çıkmayacak.
kaos ve kuantumla ilgili yeteri kadar okuma yapmadım belki de böyle bir bilgisayar icat etmek imkansız. ancak bu düşünce deneyiyle aslında bizim hesap gücümüzün yetersizliğinden dolayı şansın ortaya çıktığını çıkarsıyorum. bu deneyde nerede hata yaptığımı veya şansın bilgiden nasıl bağımsız olduğunu anlayamadım.
Parçacık fiziği nedeniyle bahsettiğiniz bilgisayarın yapılması imkansız. Determinizm, o antik anlamıyla artık bu evrende barınamıyor. Bu tip "her şeyi hesapladım, geleceği gördüm" tarzı iddialar hem yersiz hem de tahmin edersin ki oldukça demode.
@HRS KLS Yıllardır aynı soru kafamda dönüyor. Ya böyle birşey mümkün olsa ozaman bizim şans dediğimiz konu tamamı ile ortadan kalkmış olmaz mı?
@@Namesur05 bu dediğin de şans, çünkü öncesinde bir var sayımda bulunuyorsun. Tüm bilgiye sahip olabilme varsayımı
Kadere tum olasiliklar,kazaya ise bu olasiliklardan birinin gerceklesme anina diyoruz.Anlattiklarin cok guzel seyler.
Son 30 sn yi 4 defa basa sardim 👑🚬
mistisizmin sızamadığı zihinsel süreçler derken ne kastediyor peki?
Ancak hesaplanabilen şeylere mistisizmin girdiğini düşünüyoruz, oysa (düşünürken bile) hesabını kitabını yap(a)madığımız zihinsel süreçlere (hayallere) de mistisizm girebilir, ve biz yalnızca matematiğin olduğu yerlerde mistik şeylerin varlığını arıyoruz diyor. Oysa daha -sanal olan- hayal dünyalarımızda bile (hesaplanamayan, matematiksiz yerlerde) mistisizm belki de çoktan oradadır diyor. Ve biz bunun böyle olduğunu düşünmüyoruz bile. "Ancak cisimleşmiş şeylerin üzerinde mistisizm ararız" gibi bir şey. Halbuki yanlış diyor Nebuch bey, bendeki yorumu böyle oldu.
Ya da şunu demek istiyor. ...Amk kafayı yedim tamamen farklı şeylerden konuşuyor bu deli. Yarım saattir ettiği kapalı 4 laf üzerine düşünüyorum. Daha değerli zamanlarım var. Giriş ya da zincir noktası "tutarlılık" ama, ilk zincir oradan kuruluyor. Boş zamanı olan düşünsün.
Düşünce tarzını beğendim ^^
@@Nebuch Artık düşünemiyorum. Karadelik gibi çöktü her şey içine jkdsfds. Yine de teşekkür ederim -seninkilere gram yaklaşmadığımı bilsem bile.
Konunun genelinden bağımsız Monty Hall problemini ilk defa net anladım.
Emegine saglik harika video. Hep baska kanallarda yorumlarinla karsilasiyorum, en alakasiz yerlerde bile, bu sefer de ben senin kanalina geleyim dedim :)
abone olduğun kanallara bakayım dedim rahat 30 saniyedir iniyorum aşağıya bitmiyor. napmışsın sen böyle:d
Termodinamik finalinden sonra izleyince etkisi arttı sanırım. Teşekkürler
Nebuch, no country for old men filmini izlemişsindir büyük ihtimal. Ana karakterin, hata yaptığını düşündüğü insanları öldürmeden önce yazı-tura atıp, bilemeyeni öldürmesi konusunda ne düşünüyorsun?
Tam da Günlük Yaşamın Psikopatolojisi'ne başlayacaktım, konuyla alakalı bir kitap. Okuduktan sonra videoya geri döneceğim. Ellerine sağlık.
beklediğim bir videoydu, teşekkürler.
Şansla ilgili yaşadığım deneyimlerden yola çıkarak şansın bir çalışma mekanizması olduğunu ve belirli ölçekte öngörülebilir, tahmin yürütülebilir ve gerçekleşecek olayın ihtimallerinin dışında da şansın kendisinin de bu olaya yapacağı etkiyi ihtimal dahiline ala bileceğimizi düşünüyorum. Başıma gelen ve şansın en belirgin olarak rol oynadığı, kendini açıkça gösterdiği, saf şans diye bileceğimiz bir olaydan bahsedeyim.
Ben üniversitedeyken felsefeden sömestr sınavı için 64 konuyu beşer beşer olmakla karışık bir şekilde 40 civarında toplamışlardı. Rastgele birini seçip, şansına çıkan 5 konuyla sınavı veriyordun.
64 konunun 60-nı çalışma zamanım oldu ve sınava gittim. Şunu da belirteyim ne çalışmadığım konular konu sıralamasının sonundaydı ne de beşer beşer seçilerek hazırlanmış soruların bir seçilme düzeni vardı. Rastgele seçtiğim kağıtta çalışmadığım 4 konu vardı ve genelde 2-ci şans verilirdi seçmek için ama özellikle aynı gün bu şans iptal edildi. Yani artık hiç çalışmadığım 4 konuyla baş-başaydım. Ben adımı ve kağıdın numarasını kaydettirip yerime geçtiğimde yetkili biri geldi ve öğrencilerin 2-ci şansı kullana bileceklerini söyledi. Artık kaydetmişlerdi, iş benden geçti. O sorular benimdi. Sırf çalışamadığım 4 konunun aynı kağıtta toplanması o kağıdın bana çıkması, üstelikte 1,2 dakika farkla 2-ci şansımı kaçırmış olmamın ihtimali nedir ki ? O an bu kadar belirgin bir şeyin sadece şanssızlık olabileceğini ve herkesin başına gelebileceğini düşünmek oldukça zordu. Sanki ortada kasıtlı olarak yapılmış bir şey vardı. Sanki ben bu sınavdan kalmalıydım yoksa dünya kendi ekseninden çıkacakmış gibi bir durum vardı . Çalıştığım 1 konuyu cevapladıktan sonra diğer konuların hepsi için kendimden felsefe yaptım, kafadan salladım yani. Umutsuzca sınavdan çıktım ve artık kesin olarak bu sınavdan kaldığımı biliyordum. Ne oldu biliyor musunuz? Tam olarak sınavdan geçmek için gereken puanı toplayarak geçtim. Hala anlamıyorum bunun ne ve nasıl olabildiğini. İlahi adalet mi, muazzam şanssızlığımın geri tepmesi mi , yoksa gerçekten güzel mi sallıyorum? Ama bu ve bunun kadar olmasa da başıma gelen şansla ilişkili olaylardan şunu deneyimledim. Ne kadar çok hesap yaparsanız şanssızlık sizi o kadar çok zorlar ve ne kadar az hesap yaparsanız şans o kadar çok sizden yana olur.
Çok eğlendim okurken müsade edersen bunu paylaşmak isterim.
Videonun eğri kenarlarında , youtube arka planından ayıran bir siyahlık var. O siyahlığın siyah tonu youtube dark temasının tonuyla bire bir aynı olsaydı tadından yenmez bir şey olacakmış hissi var içimde. İyi şanslar
tabi bu olduğunda tam ekran izlerken bazı pürüzler açığa çıkıyor.
sezon inanılmaz iyi başladı
Öyleyse anlamı asla değişmemiş olan doğum ve ölümün arasına şansı da ekleyebilir miyiz?
ben de bildiklerim başıma gelmeden neden akıllanmıyorum diyordum. acayip iyi video.
Son cümlen üstüne saatlerce düşünülebilir
21. dakikaya kadar çoğunlukla günlük ses tonu, 21. dakikada keskin bir şekilde sezon ses tonuna geçilmiş, bu yaklaşık 15 saniye sürmüş. :)
Ben bu videodan nedense şansa bir tanrısal varlık olarak görmemiz gerektiği vurgusu yapıldığını hissettim aynı Platonun sevgiyi tanrısal çerçevede baktığı gibi bilmiyorum yanılıyorda olabilirim böyle bir çıkarım elde ettim. Belki bu değildir verilmek istenen mesaj.
Şans üzerine düşündüğümde hep bir kum saatine benzetiyorum. Kum saatinin içinde sayamayacağımız kadar kum tanesi var ve zaman her akışında rastgele bir kum tanesi zamanın akışına dağil oluyor ve düştükten sonra geçmiş oluyor. Düşüncemin anlattığınız şeylerle uyumlu olması beni mutlu etti. Elinize sağlık :D
Bol "saptanamaz küçüklükteki başlangıç koşullarının sistemde kaçınılmaz olarak eksponansiyel büyümesi sonucu öngörülemez büyüklükte çıktı vermesi ama yine de bunun sistemin hedeflenen işleyişine etkimemesi"lar :) :)
Nebuch bir ara anlam arıyordu sanırım bulamadı, bir başka mistik gücü birgün bulman dileğiyle.
ses yalnızca benim kulaklığımda mı karıncalanıyor?
Şans mutlak var olan bir olgu değil. Şans zihnimizin bir ürünü altı üstü bir algı şimdiki zamanla geçmişin kıyaslanmasından ortaya çıkan türev bir kavram. Bugün düne göre bariz şekilde daha iyi durumdaysam ya da bugün düne göre daha kötü olabilecekken aynı durumdaysam kendimi şanslı sayarım. Aslında ne şanslıyım ne de şansız sadece kaderimi öyle yorumladım. Ödül olmasa piyango topunun kaç geldiğinin ne önemi var. Ona anlam yükleyen biziz. Fortuna en şanslı tanrı olabilir belki de tanrılığı hiç haketmiyordu. Ama tanrı konumunda. Ama bu onu tabiki en bilge tanrı yapmaz.
One Punch Man' deki 1 numaralı hero King geldi aklıma. Bence şansın en iyi ifadesi
Nebuch artık 5 yılın sonunda videolarını toplumun sıradan bireylerine de anlaşılır kılmayı başarmış
bir canlının onun anlayabileceği sınırlarının sonuna kadar onun kaderini anlatsaydık (hesap edebildiğimizi var sayıyorum canlı küçük ve tahmin edilebilir olduğu için) onun açısından şans denen bir faktör olmazdı değil mi?
hayır. şu "hesap edebiliriz aslında" saçmalığını bırakmak lazım, videoda defalarca tekrarlıyorum.
@@Nebuch doğru şimdi tekrar izledim hangi kafayla yazmışım bilmiyorum
Şans kadiri mutlak olmanın yanı sıra biraz da gaydırı gubbaktır diyebilir miyiz?
Monty hall problemi üzerine kaçıncı fanus yayınında konuştu nebuch
Çok iyi. Şansın daim olsun
zeus fortunadan daha bilgedir. fortuna bilgisiz ancak rastgelelik sonucu talihli olduğu için şanslı olamaz mı? mesela viskinin nasıl içileceğini bilmeyen fortuna evindeki buzu denemek ister ve şans eseri onu düzgün içmişitir. ancak bu bilgiyi harmanlamak değildir.
Hayvanlarda can var ruh yok irade akıl vijdan insana verilmiş. İnsanın konsepti bu yüzden farklı. Şans ve kader farklı. Anlattığın kader algısı şans gibi güdük kalır elbette ama kader ölçü demektir. Herşeyi bir ölçü ile yarattık demiştir kuranikerimde Allah. O halde mistik bir bakış açısı değil öyle şansdaki gibi.
:D
Bildirim tam ben bir konu hakkında karar bermek için telefondan çark çevirirken kaybettiğim belli olduğunda geldi. Bu bir mesaj mı?
Şans :d
Son cümle efsaneydi tamda Matrix üzerine düşünürken
Vvhoooww o nasıl bir son cümleydi öyle
Bizim müdahale edebildiğimiz tek kısmınsa mistisizmin sızabildiği kısım olması, bizi de belki bir o kadar mistik yapar.
Ya da müdahaleyi. Biz genelde bir şeyin gerçekliğini kendi kendine var olabilmesinden değil, bize rağmen kendi kendine var olabilmesiyle ölçüyoruz. Bu yüzleşmeyi sağlamak için de ufak da olsa bir deneme payımız olması gerekiyor.
senin farkınla büyüdük.
Determinizmin geçerli olmamasını anlayamadım.
Şans yok paralel evren kombinasyonları var :)
sans hic bir yere gitmiyor
daha 2 gun once aklıma gelmişti bu problem lan 2 tane seçenek var işte 50 50 kalıyor 3. kapınn varlığı saklansaydı yine %66 olur muydu yani falan diyordum 100 kapıya ölçeklemek ufkumu açtı😅
İhtimaller her zaman yüzde 50'dir. Ya olur ya olmaz
:D
Şekspir? Abi sen misin?
Yorumunu siler misin çok vasatça
Abi bu fikre ulaşabildiğin için gerçekten şanslısın. Sanırım nebuch abi de son cümlesinde buna atıfta bulundu
Güzel konu👍
james webb space telescope hit by tiny meteroid lol
🎉
Her şeyi içeren her şeyi hesaplamayı
Mümkün kılan Bir formülü elimizde bulundursak ne kadar şanlı olurduk dimi
(Ancak şans sı şansla yene biliriz)
Böyle bir formül ün olabilmesi şansa
Balı ama aynı şekilde bu formül şansa son verirdi.
Velhasıl şans ın sonunu getirmek için çok şanslı olmalıyız.
Naber Nebuch
nasil
Stoa stoaoğulları
etmenler
güzel bir podcast olurmuş, burası youtube olduğu için aboneler olarak toplanıp güzel bir prompter alalım
Nebuch adının, Nebuch Adnezzar’dan gelmediğini öğrenmek üzdü. (Bilmeyenler için Nebuch Adnezzar rivayetlere göre geçmişteki Babil kralıdır ama genel olarak -Nebuchadnezzar ismine - Matrix filmindeki Morpheus’un ve askerlerinin gemisinin adı olarak aşinayız.)
Otostopçunun galaksi rehberi kitabındaki 42 olayı gibi :d.
Nebuchadnezzar'ın askerleriyiz
beni de aksine daha çok sevindirdi. filmlerden isim seçmek kolaydır. bir dönem herkesin ismi neo idi. :)) benim darth vader profil fotosu yapmam da benzer bir kolaycılıktır. üstelik fanı bile değilim serinin. :))
sanırım ismin matrix'ten geldiğini ve anlamını daha sonradan öğrendiğini söylemişti bir yayında
@@ndnfnams öyle hatırlıyorum ben de.