Jeon Jungkook ile hayal et 'Azgın kuzeninle D-C oynarsın' 𝕾𝖒𝖚𝖙 [1/2] Jeon Jungkook=20 Lee Laura=19 ~𝙃𝙞𝙠𝙖𝙮𝙚~ •Laura'dan Her zamanki gibi geceleri film izliyordum. Bu alışkanlığımı kimse bıraktıramazdı. Geceleri izlememin amacı hem evdeki herkesin yatmış olması -ki daha rahat oluyor- hemde malum sahneler çıktığında utanmam olmuyordu. O sahnelerden dolayı ailemin yanında film izlemez olmuştum. O yüzden geceleri film izlemeyi tercih ediyordum. Geçen günde annemle babam tatil yapmak amacıyla şehir dışına gitmişlerdi. Beni de yalnız bırakmak istemediler fakat benim ısrarlarım sonucunda evde kalmıştım. Artık çocuk değildim ne istersem onu yapabilirdim buna kimse karışamazdı. En az 1 ay tatil yapacaklarını söylemiştiler evden ayrılmadan önce. Kardeşim de olmadığı için çok rahattım. Yani kısaca bende evde kendi tatilimi yaşıyordum. Saat 4.30 a geliyordu. İlerleyen saatlerde uykumda gelmeye başlamıştı. Televizyonu kapatıp yatak odama gittim. Kısa bir süre telefona bakmaya karar verdim... (...) Zilin art arda çalmasıyla 'ne oluyor?' demiştim içimden. Bi dakika ya sabah olmuş. En son telefona bakıyordum. Herhalde telefona bakarken uyuyakalmıştım. Tekrardan çalan zil ile yerimden kalkmak zorunda kaldım. Bu saatte kim neden gelir ki? Uyku sersemliğiyle kapının deliğine bakmadan açmıştım kapıyı. JK: Ooo kuzen nab- Sözünü kesmiş beni süzmesiyle ne olduğunu anlamamış kendime bende bakmıştım. Lanet olsun!! Ev sıcak olduğundan dolayı iç çamaşırlarımla geziyordum ve ayrıdan tek olduğum için. Ve ben kuzenime yani Jungkook'a yakalanmıştım. Hızlıca odama kaçıp üzerime düzgün bir şeyler aramaya koyulmuştum. Ve bir kapı kapanma sesi. Eve mi girdi acaba? Aferin Laura iyi bØk yedin. Kıyafetlerimi giydiğimde odadan çıkıp Jungkook'u aramaya başlamıştım. Oturma odasında duvarda asılı olan resimlerime bakıyordu. Arkasını dönüp beni farkedince sırıtmış koltuğa yayılarak oturmuştu. Bende karşı koltuğa geçmiş ona bakmıştım. JK: Bir an evde olmadığını düşünerek gidicektim az önce. Eee napıyorsun bakalım küçük? 'Küçük' kelimesine karşı göz devirmiştim. Her zaman bana garip garip lakaplar takardı. Ve ben bunu umursamazdım. Umursasam bile belli etmemeye çalışırdım yoksa benle daha da inatlaşırdı. - Sen gelmeseydin güzel güzel keyifleniyordum. JK: Ne keyfi? Hee tamam anladım ben seni. Tabi sende haklısın, bende evde tek olsam kendime- - Heyy!!! Sen ne anladın ki keyifleniyordum diyince? Ben uyuduğumu kastetmiştim. JK: Tabi canım az önceki halinle belli oluyordu da neyse.. inandım tamam tamam. Cümlesini bitirip yine sırıtmıştı. Ne anlam çıkardı ki bundan? Biraz daha düşündükten sonra anlamıştım dediğini. Ne kadar fesat birisi! - Ya uyuyordum diyorum sen gelmişsin bana saçma sapan şeyler söylüyorsun. Çok fesat birisin!! JK: Ayıp ayıp.. Ben öyle birisi miyim Tanrı aşkına. Neye çevirdin sende beni hiç yakıştıramadım sana tıch tıch.. - Eee sen niye geldin?! JK: Sen önceden böyle bir kız değildin ne kadar kabalaşmışsın öyle. İşte yolum geçiyordu sana uğrayayım dedim. - Az önce demedin mi teksin evde falan.. evde tek olduğumu nereden biliyorsun? JK: Ya tamam uzatmıcam. Öne eğilip konuşmaya devam etti. Ya şu hallerine ayrı bir sinir oluyorum. Kendini bi bØk zannediyor. JK: Teyzem söyledi. Laura evde tek bırakma dedi. Bende kıramadım teyzeciğimi. - Yaa öyle mi? İyi yapmışsın(!). Eee ne zaman gidiyorsun? JK: Hmm...teyzemler gelene kadar buradayım sanırım. Beraber iyi anlaşıcaz küçük hanım.. Annemler beni küçük çocuk görüyorlar resmen hâlâ. Evde en fazla ne yapabilirim ki? Keşke ağzımı açmasaydım tekim, rahatım derken.. Al Laura gör halini şimdi. - Evet kesinlikle iyi anlaşıcaz seninle(!). Kalkıp mutfağa gidiyordum ki onun sesi durdurmuştu. JK: Nereye gidiyorsun? - Kahvaltı hazırlamaya gidiyorum. JK: Tamam bende geliyorum. - Sen niye geliyorsun ya ben ayarlarım 5 dakikaya! Cidden hâlâ küçük çocuklar gibi kavga ediyorduk. Küçükken nasılsa şimdiki ile aynısı. Kısaca bir çocukla bi farkı yok. JK: Olsun benimde bi katkım olsun yani değil mi? - Napıyorsan yap ya! (Kahvaltıyı hazırlar. Masaya geçerler) Ben düzgünce kahvaltımı yaparken nedense karşımda oturan Jungkook'un gözleri bende gibi hissediyordum. Bi şey demeyeyim diyorum 1 saattir resmen bakışlarıyla yiyordu beni. - Olm ne bakıyorsun bi saattir! JK: Çok güzelsin ondan bakıyorum. - Ya dalga mı geçiyorsun benimle! Önündekileri ye sonra da bu evden defol git! Senle uğraşamam ben 1 ay. JK: Kızım sen hep mi böylesin? Yoksa uykunu mu alamadın? Hem teyzem ne dediyse o, burda kalıyorum 1 ay. - Offf!! JK: Oflama bebeğim alışacaksın bu 1 ay boyunca. - Bebeğim mi? Küçük daha iyiydi sanki. JK: Daha güzel şeyler de söylerim sen ne istersen tabi. - Yok kalsın. (Kavga ederek kahvaltıyı bitirirler.) ... JK: Bulaşığa bende yardım edicem diyorum niye anlamıyorsun? - Gerek yok ben yıkarım ya sen içeri geçsene. Bi rahat bırak beni! JK: Güzelim anlamıyor musun gelecekteki karımla bulaşık yıkamak istiyorum bir sorun mu var? Elimdeki önlüğü alıp boynundan geçirmişti ve tabakları yıkamaya başlamıştı. Bende dediğiyle kalmıştım olduğum yerde. - Gelecekteki karım mı? JK: Hmhm.. Annem seni gelini olarak almak istiyormuş. Ne o hoşuna mı gitti jshahha. - Sus be ne konuşuyon? Öyle bi şey asla olmay- Üstüme bolca su gelmesiyle sıçramıştım. Şaşırmış gözlerle Jungkook'a çevirmiştim bakışlarımı. - Ya sen... napıyorsun ya? Oyun mu oynuyoruz burada! JK: Ben eğleniyorum sen eğlenmiyor musun? - Farkında mısın acaba su savaşı yapmıyoruz burada? Üstüme bak sırıl sıklam olmuş. JK: Belli sütyenin görünüyor. - Ya ben ne diyorum sen ne diyorsun? Bulaşıkları makineye koyarken gözleri üstümdeydi. Sapık mıdır bu ya beni süzmekten başka bi şey yapmıyor? 'Terbiyesiz' diyip ayrılmıştım mutfaktan. Onunda kahkahalarını duyuyordum. Üstümü değiştirmiş biraz da odada oyalanıp aşağı inmiştim. Jungkook odada oturmuş telefonuna bakıyordu. İçeri girmemle telefonunu yanına atmış. Televziyonu açmış ardından oturana kadar beni izlemişti. JK: Eee ne yapıyoruz şimdi gün boyu böyle oturamayız. - Ben film izlicem sen takıl kafana göre. Sakın beni rahatsız edeyim deme. JK: Bende izlicem. - İyi sessiz ol o zaman. JK: Konusu ne? - Ger- JK= Erotik mi?? Bildim değil mi? Sen izlersin böyle şeyleri. - Ne erotiği ya?! Ben öyle şeyler izlemem kusura bakma sen gibi değilim yani. JK: Tabi canım tabi.. Neyse kumandayı ver ben açıcam. - Niyeymiş o? Benim dediğim olacak. JK: Ben senden büyük olduğuma göre istediğimi yaptırma hakkına sahibim de ondan. - Aramızda çok yaş farkı yok yalnız... neyse al üşendim film bulmaya. Düzgün bi şeyler aç ama JK: Bakarız. (sırıtarak der) Kumandayı elimden alıp açmıştı. Normale benziyordu galiba. Emin değildim bir yandan da. Jungkook' un ne yapacağı belli değil çünkü.. İlerleyen filmin dakikalarında garip şeyler çıkıyordu. Öpüşme sahnesi fazla utandırıcı değildi de üstüne s*vişme sahnesi çıkmıştı. Ve daha da ateşleniyordu. Tanrım ben niye Jungkook' un dediğine uyduysam!! Çok utanç verici. Tek başıma izlesem sorun değil de Jungkook var. Yan gözle ona baktığımda sanki o da istercesine istekle bakıyordu. Gözleri gülüyordu resmen. Ayaklanmıştım. O kadar dalmıştı ki beni bile farketmemişti. - Ben bi mutfağa gideyim. JK: İyi Mutfağa gittim. Biraz oyalanıp geri dönmüştüm. Yani film sadece s*vişme sahnesinden ibaret değildir. İlla biter yani. Kapının kenarından sahne geçmiş mi diye bakıyordum. Bu sefer banyoda yapıyorlardı. Jungkook' a göz attığımda gözüm istemsizce p*nisine kaymıştı. Kalkmış mı o? Eli de orda. Off ne diyorum ben! Geldiğimi belli ederek hafifçe öksürmüştüm. Ve geri Jungkook' un çaprazındaki koltuğa oturdum. Onunla izleyemezdim bu filmi, öyle değil mi? Onun yerine telefonumla ilgilenmeye başladım. Ara sıra gözüme çarpıyordu televizyon. Ve jungkook'a. Yalan değil azmıştım ama fazla değil. Hem filmden hemde Jungkook'un p*nisinden. Televizyona gizlice baktığımda film sona ermişti. Filmin bittiğinden haberim olmadığını belli ederek telefona bakıyordum. JK: Ben lavaboya gidiyorum haberin olsun. Kafamı ona döndürdüğümde terlemişti. İstemsizce gözlerim aşağı kaymıştı. Tamam anlamıştım neden gittiğini. Kafamı sallamıştım aşağı yukarı. Yarım saat olmuştu Jungkook hâlâ gelmemişti tuvaletten. Bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim. Meraklanıp sessiz adımlarla tuvaletin önüne gelmiştim. Kulağımı kapıya yasladığımda sesler geliyordu ama tam net değildi. Biraz daha yakınlaştığımda inleme sesleri geliyordu. Bu inleme sesinden dolayı insan azardı. Şuanda benim olduğum gibi. Ama dayanabiliyordum. Jungkook gibi değildim yani. Filmin başlarında azmıştı o. Devamı aşağıda
Devam 1 【Ｈıｚｌı Ｇｅçｉş】 1 ay sonra (Ailesi bir gün sonra gelecek) O günden bu güne yani kuzenim Jungkook'un geldiği günden beri yakınlaşmamız artmış, önceki gibi nefretle bakmıyorduk birbirimize. Ben önceden nefret ediyordum evet ama Jungkook'u bilemem. Hiç düşünmezdim Jungkook ile anlaşabileceğim. Bu süre zamanında ben Jungkook'a çok alışmıştım. Evden kovmaya çalışan ben şimdi gitsin istemiyordum. Bu arada Jungkook kendisine benzetmişti beni. Yani onun gibi azgın birisi olmuştum. Her akşam seve seve +18 filmler açardı. Ve film sonunda rahatlamaya gidiyordu. Bende aynısıydım. Bende odama gidip rahatlıyordum. İşte böyle... Elektrikler kesildiği için de yapacak hiçbir şey yoktu. Hayat çok sıkıcıydı. Yavaş yavaş geçiyordu zaman. Haliyle televizyonda izleyemiyordum. Telefondan da sıkılmıştım. Sabahtan beri yattığım yerden duvarla bakışıyordum. Gelen sesle gözlerimi oraya çevirdim duvardan ayırıp. JK: Dışarı çıkalım mı ben çok sıkıldım - Böyle iyiyim ben, sen çıkarsan çık. JK: Çıkmıyorum o zaman bende. Sözünü bitirince karşı koltuğa benim gibi yatmıştı. Boş boş, ifadesiz bi şekilde birbirimize bakıyorduk. 5 dakikanın ardından Jungkook yerinde dikleşmiş, oflamıştı. JK: Kalk hadi bir şeyler yapalım. Böyle mi durucaz gün boyu? - Kalktım diyelim napıcaz? JK: Buldum.. D C oynayalım. - Oynayalım da 2 kişiyle oynanmaz ki. JK: Oynarız, 2 kişi sorun değil. - İyi ben şişe bulup geleyim. Cam bi şişe bulup gelmişim tekrar Jungkook'un yanına. Bağdaş kurup oturmuştum yere. Ardından Jungkook'ta aynısını yapmıştı. - Çeviriyorum. Soru tarafı Jungkook' a gelmişti. Umarım kötü bi şey demez. JK: D mi C mi - C diyorum JK: İddialısın ilk tura göre küçük hanım. - Ben her zmn iddialıyım. JK: Ne dediysem yapmak zorundasın biliyorsun değil mi? - Evet istemesemde yapmak zorundayım. Oyun sonuçta ne isteyebilirsin ki? JK: İyi söylüyorum. Kıyafetlerini çıkar, karşımda iç çamaşırlarınla dur. - Nee! Nasıl böyle bi şey istersin benden?! JK: Sende dedin istemesemde yapmak zorundayım. Yapacaksın o zmn. Zaten önceden gördüm. Fazla utanmana gerek yok yani güzelim. - Neyse yapmak zorundayım. Ama sende gününü göreceksin. Ayağa kalktım, tişörtümü ve altımdaki eşofmanı çıkardım. Ve tekrar geri oturdum aynı şekilde. Sanki hiç çıkarmamış gibi davranmaya çalışıyordum. Jungkook' tan ses gelmeyince ona baktım. Baktığı yere baktığımda.. gözleri göğüslerimdeydi. - Şşştt.. Jungkook gözlerine sahip çık. JK: Yakından daha sexymişsin. Beğendim. - Sussana! Şimdi göstericem ben sana. Çevirdim ve soru tarafı bana geldi. Umarım C dersin Jungkook. JK: sen sormadan ben söyleyeyim D diyorum. - İlla C diyeceksin bitmedi bu daha.. peki soruyorum.. Hiç sex yaptın mı? Kıkırdayıp ardından tekrardan vücudunu süzüp cevap verdi. JK: Hayır yapmadım. - Ciddi misin? Yalan söylemek yok? JK: Ciddiyim yapmadım hem sen niye bu kadar şaşırdın ki? (sırıtır) - Senden beklerdim de ondan şaşırdım işte. JK: Ben her zaman ilklerimi sevdiğim kıza vermek isterim. Onla beraber yapmayı düşünüyorum. Yani düşündüğün gibi biri değilim. - Sevdiğin kız kim peki? JK: tek soru güzelim. Çeviriyorum. Üzülmüş müydüm? Evet fazlasıyla. Jungkook'a bu kadar alışmışken, sevmişken gelmiş burda bana sevdiği kızla yapacağını anlatıyor. Ben şimdi bu kafayla nasıl oynayabilirim. Sevdiğim kız var dedi ya bana! JK:Bende... D mi C mi? - D diyeyim bu sefer. JK: Bakire misin? - Sen niye böyle garip garip sorular soruyorsun. JK: Cevabını alayım. Ya evet diyeceksin ya da hayır. - Bakireyim tamam mı?! Hem sanane bundan! JK: sakin küçük hanım alt tarafı sordum. - Sorma! Cevabı ben verdiğim için şişeyi çevirmiştim. Soru tarafına bana gelmişti. D der umarım sevdiği kızı öğrenmem gerek. JK: D - Sevdiğin kız kim? Tanıyor muyum ben? JK: Ya güzelim sen hâlâ onda mı kaldın? - Cevap bu değil. JK: Jdjdjs.. tamam tamam hoşlandığım kız.. sensin. Buna da ciddi misin demezsin umarım. Cevabım kesin. - Ben miyim? (Sessizce) Beni seviyormuş. Söyledikleri az önce aklıma gelmesiyle başım yeni dank etmişti. İlklerimi sevdiğim kıza vermek falan.. Gerçekten ciddi sanırım bu konuda. Ne zamandan beri seviyor beni acaba? Elini gözlerimin önünde sallamasıyla kendine gelmiştim. JK: Çevirdim çoktan sen daldın gittin. Soru tarafı sana geldi. - Sormama gerek yok. 2 defa D dedin, C demek zorundasın. JK: iyi C diyelim bakalım. 𝗦𝗺𝘂𝘁 𝘆𝗲𝗿𝗶 𝗯𝘂𝗿𝗮𝗱𝗮 𝗯𝗮ş𝗹ı𝘆𝗼𝗿 - Kronometreyi açıyorum şimdi. 2 dakika boyunca öpüşücez. JK: JSJJSJD. Senden beklenir demiştim bu şeyler. Ayağı kalkıp Jungkook'un kucağına oturmuştum. Gözleri şaşkınlıkla bakınca gözlerini bana çevirdi. JK: Napıyorsun? - Öpüşeceğiz dedim ya neyini anlamadın? JK: Kucağımdan oturmandan bahsetmiştim. Gerek yoktu buna. - Ben karar veririm ona. Hazır mısın başlatıyorum? Başlattığımda ilk dudağıma yapışan o olmuştu. Alt dudağımı emerken bende kendimi bırakıp karşılik vermeye başlamıştım. Sırıttığını hissedebiliyordum. Ellerimi ensesindeki saçlarına koymuştum ve okşamaya başlamıştım. Onunda elleri belimi bulup kendine çekmişti ve baş parmağıyla okşuyordu. Altımdaki şeyin şişmesiyle ne olduğunu anlamıştım. Cidden bi öpüşmeyle kalkacağını düşünmemiştim(utandım ln). Sürenin dolmasıyla zil sesi çalmaya başlamıştı. Jungkook anında kendini çekmişti. Bense bırakmak istemiyordum. JK: Süre bitti güzelim. Hem yavaştan bırakalım oyunu. Ben bi tuvalete gitmem lazım. Hâlâ dip dibeydik. Dudaklarına yavaşça yaklaşıp nefesimi vererek konuşmuştum. - Tekrar.. tekrar istiyorum..seni istiyorum. Senin olmamı istiyorum. Dudaklarını bu sefer ilk ben öpmeye başlamıştım. Öncekine göre biraz daha sertti bu öpüşmemiz. Kısa süre sonra ayrılıp dudaklarınq bakarak yine konuşmuştum. - Odama çıkalım. (Laura'nın hızlı zamanları jsjsj) JK: Emin misin? Sonradan pişman olmayasın? - Dediklerimden asla pişman olmam. Ayağa kalktık ikimizde. Jungkook kalçalarımdan tutup kucağına almıştı. Öpüşe öpüşe odama gidiyorduk. Tek eliyle kapıyı açıp sokmuştu ikimizi de. Ayağıyla da kapıyı itmişti. Yatağa doğru ilerliyordu. Beni yatağa uzandırıp ağırlığını vermeden üstüme çıkıp bu sefer boynuma yöneldi. Hem ısırıp hemde öpücükler bırakıyordu. Diliyle ince bir şekilde yalayarak aşağı iniyordu. Göğüslerimde durdu ve sütyenimden taşan yerleri küçük küçük öpmeye başladı. Elini sırtıma getirip sütyenimi açıp odanın herhangi bir yere attı. Ve kafasını geri geçip süzdü. JK: Bu kadarını beklemiyordum. Dediğim gibi fazlasıyla sexysin. Tekrar eğilip kalan yerleri öpüp daha sonra ucunu ağzına almıştı. Küçük bebekler gibi emip diğer eliyle göğüs ucumla oynuyordu. Bu da benim azmama, inlememe sebep oluyordu. Bi süre oyalanıp diğer göğsüme geçmişti. Yine önceki yaptığı gibi diğer eliyle sıkmaya başlamıştı. O kadar sert sıkmıştı ki hafifçe bağırmıştım. Sesimi duymuş olack ki diliyle tekrar yalayarak dudaklarıma gelmişti. Yine öpmeye başlamıştı. Çok yavaş yavaş hareket ediyordu bu da benim sinirlerimi bozuyordu. O yüzden kendimi biraz yukarı doğru kaldırıp penisine bastırmıştım ve geri çekilmiştim. İkimizde aynı anda inlemiştik boğuk boğuk. Araya dilini katıp delice öpüşüyorduk. Artık onu istediğimi belli etmek için bacaklarımı Jungkook'un kalçasına koyup sarmıştım. Bu yüzden de şişmiş penisini hissetmeme neden olmuştu. Kendini geri çekip sırıtarak konuşmuştu. JK: Yaramaz kız. Beni daha da zor durumda bıraktığının farkında mısın? - Çok yavaşsın, seni istiyorum çabuk ol. JK: Sabret güzelim. Tadını çıkara çıkara. Alt tarafa yönelip kilotumu çıkarıp attı bi yere. Klitorisimi ağzına alıp emmeye başladı. Bense bu hareketine karşı derince inlemiştim. - Ahh Jungkook hızlı yap ahmm. Demekle birlikte daha hızlı hareket etmeye başladı. Bunun sonucunda da boşalmamla Jungkook kafasını kaldırmıştı. JK: Mmm tadın mükemmelmiş senin gibi. Sıra bende hazır mısın? - Ben çoktan hazırım. JK: Seni ağlatana kadar becericem bebeğim... sen çıkarmak ister misin? Yattığım yerden hafifçe dikleşip Jungkook'un üstünü çıkarmıştım. Ellerimi kaslı vücudunda gezdiriyordum. Gerçekten çok iyiydi. Jungkook ise bu halime kahkaha atmıştı. Eşofmanına döndüğümde penisinin şişkinliği belli oluyordu. Neredeyse eşofmanı yırtacak derecede büyüktü. Eşofmanını boxerıyla beraber çıkartıp kenara attım. Tamam, beklediğimden biraz daha fazlaydı. Küçük bi yaramazlık yapmaya karar vermiştim. Eğilip ucuna öpücük kondurmuştum. Jungkook ta kafasını geriye atıp seslice inlemişti. JK: Harikasın baby ama seni saatlerce becericem anca öyle ağzına alabilirsin. Sabırlı olmalısın güzelim. Yatağa geri uzanmıştım. JK: Hazır mısın? Devamı aşağıda
Devam 2 Cevap vermemi beklemeden içime yavaşça girip bekliyordu alışmam için sanırım. İlkim olacağı için bi yandan korkup bi yandan da istiyordum. JK: Bebeğim çok darsın ahmm. - Jungkook yavaş yap olur mu? Korkuyorum ahh. (Odaya gidelim demeden önce düşünecektin djjdkd) JK: Bakarız güzelim. Dudaklarıma yaklaşıp öpmeye başlamıştı. Bi yandan içime köklemesiyle seslice bağırmıştım Jungkook'un ağzının içine. Ellerimi Jungkook'un sırtına geçirip istemsizce çizmeye başlamıştım. Acıdan gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hâlâ bekliyordu alışmam için. Zor durumda olduğunu söylemişti fakat bi yandan canımın yanmaması için uğraşıyordu. Dudaklarımdan ayrılıp süzmüştü yüzümü. JK: güzelim geçecek, biraz böyle durmam gerek. - Canım çok acıyor. JK: Bırakayım mı? - Hayır bırakma, sadece acıyor o kadar. JK: Başlıyorum o zaman. Yavaşça hareketlenmeye başlamasıyla tekrar dudaklarıma gömülmüştü benimde gözyaşlarım artmıştı. Bu kadar acıyacağını tahmin etmemiştim. Gitgide hızlanıyordu. Canım öncesine kadar acımıyordu. Canımın yanması artık zevke dönüşüyordu. Bu da daha isteklenmeme sebep oluyordu. Dudaklarımdan ayrılıp boynuma geçmişti. Küçük küçük ısırıklar bırakıyordu. - Jungkook ahmm? JK: Hm? - Hızlann ahh! JK: Okeyy baby.. Dayanabileceğini biliyordum. Hızlanmıştı olabildiğince. Önceki halimden eser kalmamıştı. Daha çok istiyordum, fazlasıyla hemde. Jungkook boşalacağını anlamış. İçimden çıkıp yatağa boşalmıştı. Çıkmasıyla beraber altımdan kanlar akmaya başlamıştı. JK: Artık benimsin güzelim. - Evet seninim :) JK: sıra sende, hadi baby. Jungkook yatağa uzanıp ben üstüne çıkmıştım. Ellerimi yanaklarına koyup öpmeye başladım benim olan dudaklarını. Boynundan başlayıp penisine kadar yalamıştım. Penisini boydan boya yalarken Jungkook bu hareketime karşı inlemişti. İnlemesi beni azdırırken dayanamamış büyük ve kalın olan penisini deliğime almıştım. Dar olmadığı için kolayca girmişti. Ve ellerimi destek olarak Jungkook'un bacaklarına koyarak zıplamaya başladım. JK: Bebeğim deli ediyorsun beni, harikasın. Zıpladığımda gözleri hep hareket eden göğüslerimdeydi. Ayıramıyordu bakışlarını. Uzandığı yerden kalkıp göğüslerime yöneldi ve yine ağzına alarak emmeye başladı. Bende bunun için durmuştum. Azdığım için kafasını bastırıyordum ellerimle. Emmesi hoşuma gidiyordu. Bende boş durmamak için boynuna yönelip kokusunu içine çektikten sonra dilimi gezdirdim. Daha sonra küçük küçük öpmeye devam ettim. Jungkook boğuk çıkan sesinden ayrılmak istediğini anladım. Ellerimi başından çekmiştim. JK: Dayanamadım o dolgun ve büyük göğüslerini görünce.. Sen devam et boşalmam lazım canım çok acıyor. Geri yattığında bende kalan işimi yerine getiriyordum. Jungkook titremeye başladığını anlayınca beni ters çevirip biraz daha hızlandıktan sonra penisini içimden çıkartıp ağzıma verdi. Ağzım yırtılacak duruma geldi penisini büyük olduğundan dolayı. Ama bunu umursamayarak devam ettim. Daha da hızlanınca ağzıma boşaldı. Onun yuttuğu gibi bende onun menilerini yuttum. Mayhoş bi tadı vardı ve bu tat benim baya hoşuma gitmişti. Beğendiğime dair sesler çıkardığımda Jungkook sırıtmıştı. Yorgunluktan dolayı vücudunu benim üstüme bırakmıştı. Kafasını boynuma koymuştu. Bacaklarıyla vücudumu sarmıştı. Galiba tekrar istiyordu. JK: Bebeğim geç olmadan bir kere daha yapalım. Olur mu? - Biraz dinlenelim yapalım tekrardan. Çünkü hâlâ seni istiyorum. JK: Bende seni istiyorum güzelim. Dediğin gibi biraz daha dinlenelim...Hmm peki annenlere söyleyecek misin ilişkimizi? Yarın geri geliyorlar sonuçta. - Yani karşı çıksalar bile onları dinleyeceğimi sanmıyorum. Kendi hayatım sonuçta, onları ilgilendirmez. Değil mi? JK: Aynen güzelim senin hayatın. - İstersen bi süre gizleyelim ya da direkt söyleyelim? JK: Bence yarın söylemek en iyisi. Sonuçta bu 1 ay boyunca eski senle şuan ki sen farklısın bana karşı. Değiştiğini anlarlar zaten. Saklamaya gerek yok. Hem artık çocuk değilsin dediklerine saygı duymak zorundalar öyle değil mi? Laura? Duyuyor musun beni? • Jungkook'dan Başımı boynundan çekip yüzüne bakmıştım. Uyuyordu minik bebeğim. Çok yorulmuştu herhalde. Alnına öpüp üstümüze yorganı çektim. Bende tekrar eski yerimi almış, uyumaya bırakmıştım kendimi. ~~Son~~ •Uzun olduğu için 2 bölümlük yapmak istedim. Diğer bölümü yarın atarım. Sınır yok • Hikayeyi seversiniz umarım. Yorum yazmayı unutmayın. Yorumlarınızı okuduğumda çok mutlu oluyorum.
![Jungkook ile hayal et 'Azgın kuzeninle D-C oynarsın' 𝓢𝓶𝓾𝓽 [2/2] #keşfet #anasayfa](http://i.ytimg.com/vi/oLKQ_D1tDcc/mqdefault.jpg)
![Jungkook ile hayal et 'Azgın kuzeninle D-C oynarsın' 𝓢𝓶𝓾𝓽 [2/2] #keşfet #anasayfa](/img/tr.png)
Jeon Jungkook ile hayal et 'Azgın kuzeninle D-C oynarsın' 𝕾𝖒𝖚𝖙 [1/2]
Jeon Jungkook=20
Lee Laura=19
~𝙃𝙞𝙠𝙖𝙮𝙚~
•Laura'dan
Her zamanki gibi geceleri film izliyordum. Bu alışkanlığımı kimse bıraktıramazdı. Geceleri izlememin amacı hem evdeki herkesin yatmış olması -ki daha rahat oluyor- hemde malum sahneler çıktığında utanmam olmuyordu. O sahnelerden dolayı ailemin yanında film izlemez olmuştum. O yüzden geceleri film izlemeyi tercih ediyordum.
Geçen günde annemle babam tatil yapmak amacıyla şehir dışına gitmişlerdi. Beni de yalnız bırakmak istemediler fakat benim ısrarlarım sonucunda evde kalmıştım. Artık çocuk değildim ne istersem onu yapabilirdim buna kimse karışamazdı. En az 1 ay tatil yapacaklarını söylemiştiler evden ayrılmadan önce. Kardeşim de olmadığı için çok rahattım. Yani kısaca bende evde kendi tatilimi yaşıyordum.
Saat 4.30 a geliyordu. İlerleyen saatlerde uykumda gelmeye başlamıştı. Televizyonu kapatıp yatak odama gittim. Kısa bir süre telefona bakmaya karar verdim...
(...)
Zilin art arda çalmasıyla 'ne oluyor?' demiştim içimden. Bi dakika ya sabah olmuş. En son telefona bakıyordum. Herhalde telefona bakarken uyuyakalmıştım.
Tekrardan çalan zil ile yerimden kalkmak zorunda kaldım. Bu saatte kim neden gelir ki?
Uyku sersemliğiyle kapının deliğine bakmadan açmıştım kapıyı.
JK: Ooo kuzen nab-
Sözünü kesmiş beni süzmesiyle ne olduğunu anlamamış kendime bende bakmıştım. Lanet olsun!! Ev sıcak olduğundan dolayı iç çamaşırlarımla geziyordum ve ayrıdan tek olduğum için. Ve ben kuzenime yani Jungkook'a yakalanmıştım. Hızlıca odama kaçıp üzerime düzgün bir şeyler aramaya koyulmuştum. Ve bir kapı kapanma sesi. Eve mi girdi acaba? Aferin Laura iyi bØk yedin.
Kıyafetlerimi giydiğimde odadan çıkıp Jungkook'u aramaya başlamıştım. Oturma odasında duvarda asılı olan resimlerime bakıyordu.
Arkasını dönüp beni farkedince sırıtmış koltuğa yayılarak oturmuştu. Bende karşı koltuğa geçmiş ona bakmıştım.
JK: Bir an evde olmadığını düşünerek gidicektim az önce. Eee napıyorsun bakalım küçük?
'Küçük' kelimesine karşı göz devirmiştim. Her zaman bana garip garip lakaplar takardı. Ve ben bunu umursamazdım. Umursasam bile belli etmemeye çalışırdım yoksa benle daha da inatlaşırdı.
- Sen gelmeseydin güzel güzel keyifleniyordum.
JK: Ne keyfi? Hee tamam anladım ben seni. Tabi sende haklısın, bende evde tek olsam kendime-
- Heyy!!! Sen ne anladın ki keyifleniyordum diyince? Ben uyuduğumu kastetmiştim.
JK: Tabi canım az önceki halinle belli oluyordu da neyse.. inandım tamam tamam.
Cümlesini bitirip yine sırıtmıştı. Ne anlam çıkardı ki bundan? Biraz daha düşündükten sonra anlamıştım dediğini. Ne kadar fesat birisi!
- Ya uyuyordum diyorum sen gelmişsin bana saçma sapan şeyler söylüyorsun. Çok fesat birisin!!
JK: Ayıp ayıp.. Ben öyle birisi miyim Tanrı aşkına. Neye çevirdin sende beni hiç yakıştıramadım sana tıch tıch..
- Eee sen niye geldin?!
JK: Sen önceden böyle bir kız değildin ne kadar kabalaşmışsın öyle. İşte yolum geçiyordu sana uğrayayım dedim.
- Az önce demedin mi teksin evde falan.. evde tek olduğumu nereden biliyorsun?
JK: Ya tamam uzatmıcam.
Öne eğilip konuşmaya devam etti. Ya şu hallerine ayrı bir sinir oluyorum. Kendini bi bØk zannediyor.
JK: Teyzem söyledi. Laura evde tek bırakma dedi. Bende kıramadım teyzeciğimi.
- Yaa öyle mi? İyi yapmışsın(!). Eee ne zaman gidiyorsun?
JK: Hmm...teyzemler gelene kadar buradayım sanırım. Beraber iyi anlaşıcaz küçük hanım..
Annemler beni küçük çocuk görüyorlar resmen hâlâ. Evde en fazla ne yapabilirim ki? Keşke ağzımı açmasaydım tekim, rahatım derken.. Al Laura gör halini şimdi.
- Evet kesinlikle iyi anlaşıcaz seninle(!).
Kalkıp mutfağa gidiyordum ki onun sesi durdurmuştu.
JK: Nereye gidiyorsun?
- Kahvaltı hazırlamaya gidiyorum.
JK: Tamam bende geliyorum.
- Sen niye geliyorsun ya ben ayarlarım 5 dakikaya!
Cidden hâlâ küçük çocuklar gibi kavga ediyorduk. Küçükken nasılsa şimdiki ile aynısı. Kısaca bir çocukla bi farkı yok.
JK: Olsun benimde bi katkım olsun yani değil mi?
- Napıyorsan yap ya!
(Kahvaltıyı hazırlar. Masaya geçerler)
Ben düzgünce kahvaltımı yaparken nedense karşımda oturan Jungkook'un gözleri bende gibi hissediyordum. Bi şey demeyeyim diyorum 1 saattir resmen bakışlarıyla yiyordu beni.
- Olm ne bakıyorsun bi saattir!
JK: Çok güzelsin ondan bakıyorum.
- Ya dalga mı geçiyorsun benimle! Önündekileri ye sonra da bu evden defol git! Senle uğraşamam ben 1 ay.
JK: Kızım sen hep mi böylesin? Yoksa uykunu mu alamadın? Hem teyzem ne dediyse o, burda kalıyorum 1 ay.
- Offf!!
JK: Oflama bebeğim alışacaksın bu 1 ay boyunca.
- Bebeğim mi? Küçük daha iyiydi sanki.
JK: Daha güzel şeyler de söylerim sen ne istersen tabi.
- Yok kalsın.
(Kavga ederek kahvaltıyı bitirirler.)
...
JK: Bulaşığa bende yardım edicem diyorum niye anlamıyorsun?
- Gerek yok ben yıkarım ya sen içeri geçsene. Bi rahat bırak beni!
JK: Güzelim anlamıyor musun gelecekteki karımla bulaşık yıkamak istiyorum bir sorun mu var?
Elimdeki önlüğü alıp boynundan geçirmişti ve tabakları yıkamaya başlamıştı. Bende dediğiyle kalmıştım olduğum yerde.
- Gelecekteki karım mı?
JK: Hmhm.. Annem seni gelini olarak almak istiyormuş. Ne o hoşuna mı gitti jshahha.
- Sus be ne konuşuyon? Öyle bi şey asla olmay-
Üstüme bolca su gelmesiyle sıçramıştım. Şaşırmış gözlerle Jungkook'a çevirmiştim bakışlarımı.
- Ya sen... napıyorsun ya? Oyun mu oynuyoruz burada!
JK: Ben eğleniyorum sen eğlenmiyor musun?
- Farkında mısın acaba su savaşı yapmıyoruz burada? Üstüme bak sırıl sıklam olmuş.
JK: Belli sütyenin görünüyor.
- Ya ben ne diyorum sen ne diyorsun?
Bulaşıkları makineye koyarken gözleri üstümdeydi. Sapık mıdır bu ya beni süzmekten başka bi şey yapmıyor?
'Terbiyesiz' diyip ayrılmıştım mutfaktan. Onunda kahkahalarını duyuyordum.
Üstümü değiştirmiş biraz da odada oyalanıp aşağı inmiştim. Jungkook odada oturmuş telefonuna bakıyordu. İçeri girmemle telefonunu yanına atmış. Televziyonu açmış ardından oturana kadar beni izlemişti.
JK: Eee ne yapıyoruz şimdi gün boyu böyle oturamayız.
- Ben film izlicem sen takıl kafana göre. Sakın beni rahatsız edeyim deme.
JK: Bende izlicem.
- İyi sessiz ol o zaman.
JK: Konusu ne?
- Ger-
JK= Erotik mi?? Bildim değil mi? Sen izlersin böyle şeyleri.
- Ne erotiği ya?! Ben öyle şeyler izlemem kusura bakma sen gibi değilim yani.
JK: Tabi canım tabi.. Neyse kumandayı ver ben açıcam.
- Niyeymiş o? Benim dediğim olacak.
JK: Ben senden büyük olduğuma göre istediğimi yaptırma hakkına sahibim de ondan.
- Aramızda çok yaş farkı yok yalnız... neyse al üşendim film bulmaya. Düzgün bi şeyler aç ama
JK: Bakarız. (sırıtarak der)
Kumandayı elimden alıp açmıştı. Normale benziyordu galiba. Emin değildim bir yandan da. Jungkook' un ne yapacağı belli değil çünkü..
İlerleyen filmin dakikalarında garip şeyler çıkıyordu. Öpüşme sahnesi fazla utandırıcı değildi de üstüne s*vişme sahnesi çıkmıştı. Ve daha da ateşleniyordu. Tanrım ben niye Jungkook' un dediğine uyduysam!! Çok utanç verici. Tek başıma izlesem sorun değil de Jungkook var. Yan gözle ona baktığımda sanki o da istercesine istekle bakıyordu. Gözleri gülüyordu resmen. Ayaklanmıştım. O kadar dalmıştı ki beni bile farketmemişti.
- Ben bi mutfağa gideyim.
JK: İyi
Mutfağa gittim. Biraz oyalanıp geri dönmüştüm. Yani film sadece s*vişme sahnesinden ibaret değildir. İlla biter yani. Kapının kenarından sahne geçmiş mi diye bakıyordum. Bu sefer banyoda yapıyorlardı. Jungkook' a göz attığımda gözüm istemsizce p*nisine kaymıştı. Kalkmış mı o? Eli de orda. Off ne diyorum ben!
Geldiğimi belli ederek hafifçe öksürmüştüm. Ve geri Jungkook' un çaprazındaki koltuğa oturdum. Onunla izleyemezdim bu filmi, öyle değil mi? Onun yerine telefonumla ilgilenmeye başladım.
Ara sıra gözüme çarpıyordu televizyon. Ve jungkook'a. Yalan değil azmıştım ama fazla değil. Hem filmden hemde Jungkook'un p*nisinden.
Televizyona gizlice baktığımda film sona ermişti. Filmin bittiğinden haberim olmadığını belli ederek telefona bakıyordum.
JK: Ben lavaboya gidiyorum haberin olsun.
Kafamı ona döndürdüğümde terlemişti. İstemsizce gözlerim aşağı kaymıştı. Tamam anlamıştım neden gittiğini. Kafamı sallamıştım aşağı yukarı.
Yarım saat olmuştu Jungkook hâlâ gelmemişti tuvaletten. Bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim. Meraklanıp sessiz adımlarla tuvaletin önüne gelmiştim. Kulağımı kapıya yasladığımda sesler geliyordu ama tam net değildi. Biraz daha yakınlaştığımda inleme sesleri geliyordu. Bu inleme sesinden dolayı insan azardı. Şuanda benim olduğum gibi. Ama dayanabiliyordum. Jungkook gibi değildim yani. Filmin başlarında azmıştı o.
Devamı aşağıda
Devam 1
【Ｈıｚｌı Ｇｅçｉş】
1 ay sonra (Ailesi bir gün sonra gelecek)
O günden bu güne yani kuzenim Jungkook'un geldiği günden beri yakınlaşmamız artmış, önceki gibi nefretle bakmıyorduk birbirimize. Ben önceden nefret ediyordum evet ama Jungkook'u bilemem. Hiç düşünmezdim Jungkook ile anlaşabileceğim.
Bu süre zamanında ben Jungkook'a çok alışmıştım. Evden kovmaya çalışan ben şimdi gitsin istemiyordum.
Bu arada Jungkook kendisine benzetmişti beni. Yani onun gibi azgın birisi olmuştum. Her akşam seve seve +18 filmler açardı. Ve film sonunda rahatlamaya gidiyordu. Bende aynısıydım. Bende odama gidip rahatlıyordum. İşte böyle...
Elektrikler kesildiği için de yapacak hiçbir şey yoktu. Hayat çok sıkıcıydı. Yavaş yavaş geçiyordu zaman. Haliyle televizyonda izleyemiyordum. Telefondan da sıkılmıştım. Sabahtan beri yattığım yerden duvarla bakışıyordum. Gelen sesle gözlerimi oraya çevirdim duvardan ayırıp.
JK: Dışarı çıkalım mı ben çok sıkıldım
- Böyle iyiyim ben, sen çıkarsan çık.
JK: Çıkmıyorum o zaman bende.
Sözünü bitirince karşı koltuğa benim gibi yatmıştı. Boş boş, ifadesiz bi şekilde birbirimize bakıyorduk. 5 dakikanın ardından Jungkook yerinde dikleşmiş, oflamıştı.
JK: Kalk hadi bir şeyler yapalım. Böyle mi durucaz gün boyu?
- Kalktım diyelim napıcaz?
JK: Buldum.. D C oynayalım.
- Oynayalım da 2 kişiyle oynanmaz ki.
JK: Oynarız, 2 kişi sorun değil.
- İyi ben şişe bulup geleyim.
Cam bi şişe bulup gelmişim tekrar Jungkook'un yanına. Bağdaş kurup oturmuştum yere. Ardından Jungkook'ta aynısını yapmıştı.
- Çeviriyorum.
Soru tarafı Jungkook' a gelmişti. Umarım kötü bi şey demez.
JK: D mi C mi
- C diyorum
JK: İddialısın ilk tura göre küçük hanım.
- Ben her zmn iddialıyım.
JK: Ne dediysem yapmak zorundasın biliyorsun değil mi?
- Evet istemesemde yapmak zorundayım. Oyun sonuçta ne isteyebilirsin ki?
JK: İyi söylüyorum. Kıyafetlerini çıkar, karşımda iç çamaşırlarınla dur.
- Nee! Nasıl böyle bi şey istersin benden?!
JK: Sende dedin istemesemde yapmak zorundayım. Yapacaksın o zmn. Zaten önceden gördüm. Fazla utanmana gerek yok yani güzelim.
- Neyse yapmak zorundayım. Ama sende gününü göreceksin.
Ayağa kalktım, tişörtümü ve altımdaki eşofmanı çıkardım. Ve tekrar geri oturdum aynı şekilde. Sanki hiç çıkarmamış gibi davranmaya çalışıyordum.
Jungkook' tan ses gelmeyince ona baktım. Baktığı yere baktığımda.. gözleri göğüslerimdeydi.
- Şşştt.. Jungkook gözlerine sahip çık.
JK: Yakından daha sexymişsin. Beğendim.
- Sussana! Şimdi göstericem ben sana.
Çevirdim ve soru tarafı bana geldi. Umarım C dersin Jungkook.
JK: sen sormadan ben söyleyeyim D diyorum.
- İlla C diyeceksin bitmedi bu daha.. peki soruyorum.. Hiç sex yaptın mı?
Kıkırdayıp ardından tekrardan vücudunu süzüp cevap verdi.
JK: Hayır yapmadım.
- Ciddi misin? Yalan söylemek yok?
JK: Ciddiyim yapmadım hem sen niye bu kadar şaşırdın ki? (sırıtır)
- Senden beklerdim de ondan şaşırdım işte.
JK: Ben her zaman ilklerimi sevdiğim kıza vermek isterim. Onla beraber yapmayı düşünüyorum. Yani düşündüğün gibi biri değilim.
- Sevdiğin kız kim peki?
JK: tek soru güzelim. Çeviriyorum.
Üzülmüş müydüm? Evet fazlasıyla. Jungkook'a bu kadar alışmışken, sevmişken gelmiş burda bana sevdiği kızla yapacağını anlatıyor. Ben şimdi bu kafayla nasıl oynayabilirim. Sevdiğim kız var dedi ya bana!
JK:Bende... D mi C mi?
- D diyeyim bu sefer.
JK: Bakire misin?
- Sen niye böyle garip garip sorular soruyorsun.
JK: Cevabını alayım. Ya evet diyeceksin ya da hayır.
- Bakireyim tamam mı?! Hem sanane bundan!
JK: sakin küçük hanım alt tarafı sordum.
- Sorma!
Cevabı ben verdiğim için şişeyi çevirmiştim. Soru tarafına bana gelmişti. D der umarım sevdiği kızı öğrenmem gerek.
JK: D
- Sevdiğin kız kim? Tanıyor muyum ben?
JK: Ya güzelim sen hâlâ onda mı kaldın?
- Cevap bu değil.
JK: Jdjdjs.. tamam tamam hoşlandığım kız.. sensin. Buna da ciddi misin demezsin umarım. Cevabım kesin.
- Ben miyim? (Sessizce)
Beni seviyormuş. Söyledikleri az önce aklıma gelmesiyle başım yeni dank etmişti. İlklerimi sevdiğim kıza vermek falan.. Gerçekten ciddi sanırım bu konuda. Ne zamandan beri seviyor beni acaba?
Elini gözlerimin önünde sallamasıyla kendine gelmiştim.
JK: Çevirdim çoktan sen daldın gittin. Soru tarafı sana geldi.
- Sormama gerek yok. 2 defa D dedin, C demek zorundasın.
JK: iyi C diyelim bakalım.
𝗦𝗺𝘂𝘁 𝘆𝗲𝗿𝗶 𝗯𝘂𝗿𝗮𝗱𝗮 𝗯𝗮ş𝗹ı𝘆𝗼𝗿
- Kronometreyi açıyorum şimdi. 2 dakika boyunca öpüşücez.
JK: JSJJSJD. Senden beklenir demiştim bu şeyler.
Ayağı kalkıp Jungkook'un kucağına oturmuştum. Gözleri şaşkınlıkla bakınca gözlerini bana çevirdi.
JK: Napıyorsun?
- Öpüşeceğiz dedim ya neyini anlamadın?
JK: Kucağımdan oturmandan bahsetmiştim. Gerek yoktu buna.
- Ben karar veririm ona. Hazır mısın başlatıyorum?
Başlattığımda ilk dudağıma yapışan o olmuştu. Alt dudağımı emerken bende kendimi bırakıp karşılik vermeye başlamıştım. Sırıttığını hissedebiliyordum. Ellerimi ensesindeki saçlarına koymuştum ve okşamaya başlamıştım. Onunda elleri belimi bulup kendine çekmişti ve baş parmağıyla okşuyordu.
Altımdaki şeyin şişmesiyle ne olduğunu anlamıştım. Cidden bi öpüşmeyle kalkacağını düşünmemiştim(utandım ln).
Sürenin dolmasıyla zil sesi çalmaya başlamıştı. Jungkook anında kendini çekmişti. Bense bırakmak istemiyordum.
JK: Süre bitti güzelim. Hem yavaştan bırakalım oyunu. Ben bi tuvalete gitmem lazım.
Hâlâ dip dibeydik. Dudaklarına yavaşça yaklaşıp nefesimi vererek konuşmuştum.
- Tekrar.. tekrar istiyorum..seni istiyorum. Senin olmamı istiyorum.
Dudaklarını bu sefer ilk ben öpmeye başlamıştım. Öncekine göre biraz daha sertti bu öpüşmemiz. Kısa süre sonra ayrılıp dudaklarınq bakarak yine konuşmuştum.
- Odama çıkalım. (Laura'nın hızlı zamanları jsjsj)
JK: Emin misin? Sonradan pişman olmayasın?
- Dediklerimden asla pişman olmam.
Ayağa kalktık ikimizde. Jungkook kalçalarımdan tutup kucağına almıştı. Öpüşe öpüşe odama gidiyorduk. Tek eliyle kapıyı açıp sokmuştu ikimizi de. Ayağıyla da kapıyı itmişti. Yatağa doğru ilerliyordu. Beni yatağa uzandırıp ağırlığını vermeden üstüme çıkıp bu sefer boynuma yöneldi. Hem ısırıp hemde öpücükler bırakıyordu.
Diliyle ince bir şekilde yalayarak aşağı iniyordu. Göğüslerimde durdu ve sütyenimden taşan yerleri küçük küçük öpmeye başladı. Elini sırtıma getirip sütyenimi açıp odanın herhangi bir yere attı. Ve kafasını geri geçip süzdü.
JK: Bu kadarını beklemiyordum. Dediğim gibi fazlasıyla sexysin.
Tekrar eğilip kalan yerleri öpüp daha sonra ucunu ağzına almıştı. Küçük bebekler gibi emip diğer eliyle göğüs ucumla oynuyordu. Bu da benim azmama, inlememe sebep oluyordu. Bi süre oyalanıp diğer göğsüme geçmişti. Yine önceki yaptığı gibi diğer eliyle sıkmaya başlamıştı. O kadar sert sıkmıştı ki hafifçe bağırmıştım. Sesimi duymuş olack ki diliyle tekrar yalayarak dudaklarıma gelmişti. Yine öpmeye başlamıştı. Çok yavaş yavaş hareket ediyordu bu da benim sinirlerimi bozuyordu. O yüzden kendimi biraz yukarı doğru kaldırıp penisine bastırmıştım ve geri çekilmiştim. İkimizde aynı anda inlemiştik boğuk boğuk. Araya dilini katıp delice öpüşüyorduk.
Artık onu istediğimi belli etmek için bacaklarımı Jungkook'un kalçasına koyup sarmıştım. Bu yüzden de şişmiş penisini hissetmeme neden olmuştu. Kendini geri çekip sırıtarak konuşmuştu.
JK: Yaramaz kız. Beni daha da zor durumda bıraktığının farkında mısın?
- Çok yavaşsın, seni istiyorum çabuk ol.
JK: Sabret güzelim. Tadını çıkara çıkara.
Alt tarafa yönelip kilotumu çıkarıp attı bi yere. Klitorisimi ağzına alıp emmeye başladı. Bense bu hareketine karşı derince inlemiştim.
- Ahh Jungkook hızlı yap ahmm.
Demekle birlikte daha hızlı hareket etmeye başladı. Bunun sonucunda da boşalmamla Jungkook kafasını kaldırmıştı.
JK: Mmm tadın mükemmelmiş senin gibi. Sıra bende hazır mısın?
- Ben çoktan hazırım.
JK: Seni ağlatana kadar becericem bebeğim... sen çıkarmak ister misin?
Yattığım yerden hafifçe dikleşip Jungkook'un üstünü çıkarmıştım. Ellerimi kaslı vücudunda gezdiriyordum. Gerçekten çok iyiydi. Jungkook ise bu halime kahkaha atmıştı. Eşofmanına döndüğümde penisinin şişkinliği belli oluyordu. Neredeyse eşofmanı yırtacak derecede büyüktü. Eşofmanını boxerıyla beraber çıkartıp kenara attım. Tamam, beklediğimden biraz daha fazlaydı. Küçük bi yaramazlık yapmaya karar vermiştim. Eğilip ucuna öpücük kondurmuştum. Jungkook ta kafasını geriye atıp seslice inlemişti.
JK: Harikasın baby ama seni saatlerce becericem anca öyle ağzına alabilirsin. Sabırlı olmalısın güzelim.
Yatağa geri uzanmıştım.
JK: Hazır mısın?
Devamı aşağıda
Devam 2
Cevap vermemi beklemeden içime yavaşça girip bekliyordu alışmam için sanırım. İlkim olacağı için bi yandan korkup bi yandan da istiyordum.
JK: Bebeğim çok darsın ahmm.
- Jungkook yavaş yap olur mu? Korkuyorum ahh. (Odaya gidelim demeden önce düşünecektin djjdkd)
JK: Bakarız güzelim.
Dudaklarıma yaklaşıp öpmeye başlamıştı. Bi yandan içime köklemesiyle seslice bağırmıştım Jungkook'un ağzının içine. Ellerimi Jungkook'un sırtına geçirip istemsizce çizmeye başlamıştım. Acıdan gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hâlâ bekliyordu alışmam için. Zor durumda olduğunu söylemişti fakat bi yandan canımın yanmaması için uğraşıyordu.
Dudaklarımdan ayrılıp süzmüştü yüzümü.
JK: güzelim geçecek, biraz böyle durmam gerek.
- Canım çok acıyor.
JK: Bırakayım mı?
- Hayır bırakma, sadece acıyor o kadar.
JK: Başlıyorum o zaman.
Yavaşça hareketlenmeye başlamasıyla tekrar dudaklarıma gömülmüştü benimde gözyaşlarım artmıştı. Bu kadar acıyacağını tahmin etmemiştim.
Gitgide hızlanıyordu. Canım öncesine kadar acımıyordu. Canımın yanması artık zevke dönüşüyordu. Bu da daha isteklenmeme sebep oluyordu.
Dudaklarımdan ayrılıp boynuma geçmişti. Küçük küçük ısırıklar bırakıyordu.
- Jungkook ahmm?
JK: Hm?
- Hızlann ahh!
JK: Okeyy baby.. Dayanabileceğini biliyordum.
Hızlanmıştı olabildiğince. Önceki halimden eser kalmamıştı. Daha çok istiyordum, fazlasıyla hemde.
Jungkook boşalacağını anlamış. İçimden çıkıp yatağa boşalmıştı. Çıkmasıyla beraber altımdan kanlar akmaya başlamıştı.
JK: Artık benimsin güzelim.
- Evet seninim :)
JK: sıra sende, hadi baby.
Jungkook yatağa uzanıp ben üstüne çıkmıştım. Ellerimi yanaklarına koyup öpmeye başladım benim olan dudaklarını. Boynundan başlayıp penisine kadar yalamıştım. Penisini boydan boya yalarken Jungkook bu hareketime karşı inlemişti. İnlemesi beni azdırırken dayanamamış büyük ve kalın olan penisini deliğime almıştım. Dar olmadığı için kolayca girmişti. Ve ellerimi destek olarak Jungkook'un bacaklarına koyarak zıplamaya başladım.
JK: Bebeğim deli ediyorsun beni, harikasın.
Zıpladığımda gözleri hep hareket eden göğüslerimdeydi. Ayıramıyordu bakışlarını. Uzandığı yerden kalkıp göğüslerime yöneldi ve yine ağzına alarak emmeye başladı. Bende bunun için durmuştum. Azdığım için kafasını bastırıyordum ellerimle. Emmesi hoşuma gidiyordu. Bende boş durmamak için boynuna yönelip kokusunu içine çektikten sonra dilimi gezdirdim. Daha sonra küçük küçük öpmeye devam ettim.
Jungkook boğuk çıkan sesinden ayrılmak istediğini anladım. Ellerimi başından çekmiştim.
JK: Dayanamadım o dolgun ve büyük göğüslerini görünce.. Sen devam et boşalmam lazım canım çok acıyor.
Geri yattığında bende kalan işimi yerine getiriyordum.
Jungkook titremeye başladığını anlayınca beni ters çevirip biraz daha hızlandıktan sonra penisini içimden çıkartıp ağzıma verdi.
Ağzım yırtılacak duruma geldi penisini büyük olduğundan dolayı. Ama bunu umursamayarak devam ettim. Daha da hızlanınca ağzıma boşaldı. Onun yuttuğu gibi bende onun menilerini yuttum. Mayhoş bi tadı vardı ve bu tat benim baya hoşuma gitmişti. Beğendiğime dair sesler çıkardığımda Jungkook sırıtmıştı. Yorgunluktan dolayı vücudunu benim üstüme bırakmıştı. Kafasını boynuma koymuştu. Bacaklarıyla vücudumu sarmıştı. Galiba tekrar istiyordu.
JK: Bebeğim geç olmadan bir kere daha yapalım. Olur mu?
- Biraz dinlenelim yapalım tekrardan. Çünkü hâlâ seni istiyorum.
JK: Bende seni istiyorum güzelim. Dediğin gibi biraz daha dinlenelim...Hmm peki annenlere söyleyecek misin ilişkimizi? Yarın geri geliyorlar sonuçta.
- Yani karşı çıksalar bile onları dinleyeceğimi sanmıyorum. Kendi hayatım sonuçta, onları ilgilendirmez. Değil mi?
JK: Aynen güzelim senin hayatın.
- İstersen bi süre gizleyelim ya da direkt söyleyelim?
JK: Bence yarın söylemek en iyisi. Sonuçta bu 1 ay boyunca eski senle şuan ki sen farklısın bana karşı. Değiştiğini anlarlar zaten. Saklamaya gerek yok. Hem artık çocuk değilsin dediklerine saygı duymak zorundalar öyle değil mi? Laura? Duyuyor musun beni?
• Jungkook'dan
Başımı boynundan çekip yüzüne bakmıştım. Uyuyordu minik bebeğim. Çok yorulmuştu herhalde. Alnına öpüp üstümüze yorganı çektim. Bende tekrar eski yerimi almış, uyumaya bırakmıştım kendimi.
~~Son~~
•Uzun olduğu için 2 bölümlük yapmak istedim. Diğer bölümü yarın atarım. Sınır yok
• Hikayeyi seversiniz umarım. Yorum yazmayı unutmayın. Yorumlarınızı okuduğumda çok mutlu oluyorum.
süperğğğ
Merak edip okudum ve..
@@SumoVeMumo veee beyin hücrelerini kaybettin
Allah’ım benim bir suçum yok sadece meraktan
Tek azmış ben olamam değil mi? Hikaye müq yalnız. Diğer bölüm çabuk gelsin
Bendeee
Yok bendeeee
☠️
"Bendee" Yazmaniz, o kadar komiksiniz ki
@@aespabestgg_bensin ablamız koydu ve bende aespa faniyim yayeyayaayay
Her gün 10 km uzaklaşıyoz cennettten
Ayy çok fena azdım şuan(gerçekten Jungkook’un oenisi büyük bu atada pinterstte Jungkook’un altında sadece ince bi külot vardı Calvin clein çekimiydi)
Lan cidden orayamı odaklandın?!?!?😂😂😂😂
Bizim kitle rezz kardeş( bende)
Jungkook istesen her gün yaparız sadece benim oll
💀💀💀
Valla benimde suçum yok allahım sadece gözlerim kaydı😅😊
Bunu neden yeni gördüm ya harika
Cehenneme Wip bilet aldimm
Hepimiz aldık ksksk
@@Taekook_yoonmin.Ksksksk
Komikmi oc
uff aşırı iyiydi azdım bayağı da snapini vercek annecikler var mı
@Bilinmeyenbistay_Myalio_Lino olur
Knk kız misin
Kim yasaklı şeyler okur izlerse cennetten kovulur kim hatırlatırsa affedilir
Onlar izleyince oluyor okuyunca değil.😊
Cehennemede görüşürüz💀
Görüsuruz kk
Bune olm yapmayın söyle şeyler vallaha ben utandım
Okumak zorunda değilsin, yorum yapmana da gerek yoktu. Tıklamasaydın o zaman videoya. Smut diye yazıyor zaten, biliyorsun böyle şeylerin çıkacağı
Yeni abonenim❤❤
Bayıldım yha mük..
İlkkk^^
Tebrikss
@@Taekook_yoonmin.birşey sorucam okuduktan 3 saat sonra tövbe diyince günah gidiyor mu?
Çok iyiii
Bendemi tek gözükmüyor
Hangisi
@@Taekook_yoonmin. video tek 1 tane fotoğraf gözüküyor
@@Ahyeonxlife Hyr bi sorun yok hâlâ mı öyle
Coookkk iyi olmusss
daddy istiyorsan pint jiminyourlove
@@FkkffFjjfne-
Allahım sen affet
Piyanist Bana bırak
Hikaye yok
Geldi
Senin yeni bölümü beklerken başka birşeyler okuyayım diyorum her yerde sen varsın maşşallah ablam leyla ablanın hızlı zamanlarıı jkjkjkjkjk 😅😁
@@Hangugin_Paen 😂😂😂.. Öhöm... Her nekadar yazar olsakta arada okur olmak bizimde hakkımız yani 😂😂
Kim yasakli sey okursa cenneten kovulur ve hatirlatirsz affetdilir.
Kim yasaklı şeyler izlerse cennetten kovulur ama hatırlatırsa affedilir
Kim yasakly seyleri izlerse cennetden kovulur egerde kim bunu hatırlatırsa affedilir