Kur'an'da Kadınları Dövün Diye Bir Ayet Var Mı?

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 10 июл 2024
  • Kaynakça:
    kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/N...
    kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/S...
    archive.org/details/TafsirQur...
    archive.org/details/AlAdabAlM...
    archive.org/details/20200201_...
    islamansiklopedisi.org.tr/kur...
    islamansiklopedisi.org.tr/ibn...
    ABONE OLMAYI VE TAKİPTE KALMAYI UNUTMAYIN!
    / @mustafasolmazz
    İLİMDEN BAŞKA DERDİMİZ, BİLGİDEN BAŞKA KERAMETİMİZ YOKTUR.
    Twitter: x.com/mushafsolmaz
    İnstagram: / mushafsolmaz
    Tercümeler:
    Mutluluğun Kazanılması
    Ömer b. Abdülaziz
    Esbâb-ı Nüzûl
    Minhâcü'l-Kâsıdîn
    Sünenü's-Sâlihîn ve Sünenü'l-Âbidîn
    #nisa #nisa34 #kadınlar #kadınlarıdövün #ayet #kuran #kadın #dini #islam

Комментарии • 210

  • @ahmetcansun3561
    @ahmetcansun3561 20 дней назад +8

    Peygamber Efendimiz (sav) yaşadığı ailevi problemlerde hiçbir zaman eşlerine vurma eylemine yönelmemiştir. Kur'an fiili olarak peygamberin eylemlerinde kendini gösterir. En doğru tefsir budur...

  • @berk34847
    @berk34847 18 дней назад +5

    Ben Bu Konuyla Alakalı Daha Önce Bir Yazı Yazmıştım. Fakat Orada Biraz Konuları Karışık ve Tam Açıklayıcı Şekilde Ele Almamıştım. O Yüzden Bu Konuyu Düzgün ve Açıklayıcı Şekilde Tekrardan Yazıyordum ve Mushaf Abimde Tam Bu Yazıyı Yazarken Video Atmış. Güzel Bir Tevafuk Oldu. O Yüzden Yazdığım Yazıyı Burada Paylaşmak İstedim.
    Nisa 34. Ayet, İslama Saldırmak İsteyenlerin En Sık Kullandığı Ayetlerin Başında Geliyor. Ve Nisa 34 ''Kadınları Dövün'' Şeklinde Lanse Ediliyor.
    Yani İslamiyet, Yani Kuran; Kadınları Dövün Diyor'muş'. Bu Ayette 40 Kelime Var ve Nedense(!) Sadece 2 Kelime (''Kadınları Dövün.'') Biliniyor Bu Ayet Hakkında.
    Zaten Aslında Akıllı Olan Birisi, Bir Yorum Yapmadan Önce 40 Kelimelik Ayette Sadece 2 Kelimeyi Zikretmelerinden Dolayı, O Kişilere Şüpheyle Yaklaşır.
    Yorum Yapmadan Önce Haberin Doğruluğu Araştırır, Bilgi Sahibi Olmaya Çalışır.
    Bu Ayete Geçmeden Önce 3-4 Ayetten Bahsetmek İstiyorum;
    1) Ali İmran 7: Sana Kitabı-Kur’an’ı indiren O’dur. Ondan (Kur’an’dan) bir bölümü kitabın anası (temeli ve esası) sayılan muhkem ayetler (açık ve kesin emirler)dir.
    Diğer bir kısmı da müteşabihtir. (Benzer manalara ve çeşitli yorumlara müsaittir.) Kalplerinde şüphe ve eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve (keyfi) te’villerde bulunmak üzere (açık ve kesin emirleri bırakıp, manası kapalı olan) müteşabih ayetlerin peşine düşmektedirler.
    Halbuki bunların gerçek te’vilini ancak Allah bilir... İlimde derinleşenler (râsihûn) ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır" derler. (Ve müteşabih -kapalı- ayetlere ise; Kur’an’ın sarih hükümlerine ve Resulüllah’ın sahih hadislerine uygun yorumlar getirirler.)
    Zaten temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
    Zaten Bu Ayetteki Şu Kısım ''Kalplerinde şüphe ve eğrilik olanlar,Fitne çıkarmak ve (keyfi) te’villerde bulunmak üzere (açık ve kesin emirleri bırakıp, manası kapalı olan) müteşabih ayetlerin peşine düşmektedirler.'' Bu Ayetin Peşine Düşenleri, Saraheten Yani Açıkça Açıklıyor.
    Fitne Çıkartmak ve Keyfi Te'villerde Bulunmak için Bu Ayete Bir Saldırı var. Ayeti Anlamadan Şunu diyor:''İslamiyet kadını dövmeyi Emrediyor! Böyle Allah mı olur?(haşa). Allah Kadınları Dövmeyi emrediyor, Ne güzel Yaratıcınız, Ne Merhametli Yaratıcınız varmış Ya Hu.''
    Minimalinde Cümleler Kuruyor. Aslında Allah Zaten Onların böyle yapacağını Onların dedelerinin dedelerinin dedeleri doğmadan Haber veriyor.
    Bu Ayetten Neden Ortalıkta ''İslam Kadını Dövmeyi Emrediyor'' Gibi Cümlelerin Çıktığını Anlayabiliriz.
    Onlar Bilerek Fitne Çıkarmak ve Keyfi Te'villerde Bulunmak için; Anlamadıkları, Manaları üstü kapalı Ayetleri seçiyorlar.
    Şimdi Gelelim 2. Ayete;
    İsra 36: Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrar etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan.
    Başka Bir Meal:
    Hakkında (gerekli ve yeterli) bilgin olmayan şeyin (aslını astarını bilmediğin mesele ve hadiselerin) ardına düşme (tartışmaya girme);
    çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan (her yaptığından) sorumludur, (cahilce iddia ve ithamlardan dolayı suçludur.)
    Bu Meal daha Açıklayıcı Bence. Ayet, Bence Gayet Güzel Bir Ahlak Öğretiyor Bize.
    Gerekli ve Yeterli Bilgimizin Olmadığı Konularda, Aslını Astarını Bilmediğin Mesele ve Hadiseler Hakkında Tartışmaya girme. Çünkü, Gerekli ve Yeterli Bilgimizin Olmadığı Konularda, Aslını Astarını Bilmediğin Mesele ve Hadiseler Hakkında Yapacağın Yorumlar; Cahilce İddia ve Cahilce İtham Olacaktır.
    Ve Cahilce İddia ve İthamlardan Dolayı da Sorumlu ve Suçlu Olurmuşuz. Ve Sorumlu ve Suçlu Olmamızda Gayette Doğal, Makul.
    Yani Bilgi Sahibi Olmadan, Yorum Yapmamalıyız. Bu Ayet için Bence Bu Kadar Açıklama Yeterli. Çünkü; Makul, Doğal ve Gayet Olması Gereken Bir Ahlakı Bize Bildiriyor.
    Bu Ayet İçin Bu Kadar Açıklamasının Fazlasıyla Yeterli Olduğnu Düşünüyorum.
    Gelelim 3. Ayete;
    Hucurât 6:
    Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse),
    onu ’etraflıca araştırın’ (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu),
    bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.
    Bu Ayete Göre;
    1) Haberi Getiren Kişi veya Yayın Organı,
    Güvenilir Değilse, Gelen Haberi İyice Araştır Diyor.
    2) Gelen Haber; Aldatıcı, Kışkırtıcı Bir Haberse
    Gelen Haberi İyice, Etraflıca Araştır Diyor.
    Allah, Bize Yine Çok Güzel Bir Ahlak'ı Haber Veriyor Bu Ayette.
    Ama Gel Gelelim ki, Biz Bu Nisa 34.Ayeti Ele Aldığımızda Bir Çok Kişinin Bu Ayetlerde Bahsedilenleri Yapmadığını Görüyoruz. Ve Kendi Yaptıkları Şey ise Çok Net Bir Şekilde Yanlış.
    Bir Ayet Daha Paylaşmak İstiyorum.
    Neml 84:
    Nihayet, hesap yerine geldikleri zaman Allah şöyle buyurur:
    “Siz benim âyetlerimi iyice anlamadan(onları ilmen kavramamışken) yalan saydınız, öyle mi? Değilse, yaptığınız ne idi?”
    Bu Arada Ayet Delil Demektir.
    Bu Ayette de Bir Konuyu; İyice Anlamadan, Onları İlmen kavramamışken, İyice İncelemeden; Yalan Saymayın, İnkar Etmeyin Diyor. Ve Yine Gayet Makul Bir Şey Söyleniyor. Güzel Bir Ahlaktan Haber Verilip, Gösteriliyor.
    Yani Bu 4 Ayeti Gerçekten Anlayıp Hayatımıza Geçirmemiz Lazım. Çok Mühim Bir Ahlak Bunlar.
    Özetle, Sağdan Soldan Bir Haber Duyduğumuz Zaman;
    1) Araştırmadan Yorum yapmak,
    2) Araştırmadan Ayetleri (Delilleri) İnkar Etmek,
    3) Araştırıpda Anlamamışken, İlmen Konuyu Kavrayamamışken İnkar Etmek, Yalan Saymak
    Çok Büyük Bir Yanlıştır. Bunun Yanlış Olduğunu Anlamak İçin İlla Bir Einstein Olmaya da Gerek Yok Zaten.
    Nisa 34'ü Konuşmadan Önce Bu Ayetleri Anlatmak İstedim.
    Yine Çıtırdan Nisa 34. Ayete Geçmeden, Şu Bilgiyi Vermek İstiyorum:
    Söz 3 Manada Kullanılır.
    1)Hakikat 2)Mecaz 3)Kinaye
    1:Hakikat; Söz, Söylendiği Manada Kullanılırsa ''Hakikat'' Olur.
    2:Mecaz; Söz, Kendi Manasından Başka Bir Mana İçin Söylenmişse ve Kendi Manasında Kullanılmasından Bir Mani Varsa ''Mecaz'' Olur.
    3:Kinaye; Söz, Bir Şeyin O Hakiki Manasıyla Değil de , Bu Hakiki Mananın AKSİ ile İfade Olunuyorsa O Söze ''Kinaye'' Denir.
    Şimdi Çıtırdan Geçebiliriz Nisa 34. Ayete.
    Nisa 34. Ayet Zahirde (Görünürde) Kadınlara Yönelik Bir Ayet Gibi Dursa da Aslında, Erkeğe ''DE'' Haddini (sınırını) Bildiren Bir Ayettir.
    Ve Bunu Yaparken Kuranı Kerimini Belagat ve İcaz Mucizesiyle Yapılmıştır.
    Tabi Konuşmadan Önce Belagat ve İcaz Nedir Kısaca Ona Değinelim.
    Belagat: Maksada ve Hâle En Uygun, En Güzel ve Düzgün Sözü Söyleme Sanatıdır.
    İcaz: Az Sözle Çok Şey Anlatmaktır. Başka Bir Deyişle 1 Taşla 2 Kuş Vurmak Gibi.
    Kuranı Kerim, Yüzlerce Kez Belki Daha Fazla Kez, 1 Taş ile 10 Kuş Vuruyor.
    Buna Kuranı Kerimden Örnek Olarak Nisa 17 ve 18. Ayeti Örnek Verelim,

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад +1

      Nisa ﴾17﴿: Allah katında (makbûl olan) tevbe, ancak o kimselerin (tevbesi)dir ki, bilmeyerek günah işlerler, sonra da çok geçmeden tevbe ederler.(3) İşte onlar var ya, Allah, onların tevbelerini kabûl eder. Çünki Allah, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
      Nisa ﴾18﴿: (Yoksa) Ne, (bir sürü) kötülükleri yapıp-edip de, (sonra) onlardan birine ölüm gelip çatınca: "Ben şimdi gerçekten tevbe ettim" diyenlerin; ne de kâfir olarak ölenlerin tevbesi (geçerli) değildir. Böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır.
      Nisa 17’de ise Allah kesin olarak kabul edeceği tövbeden bahsediyor.
      Nisa 18’de ise Allah kesin olarak kabul olmayacak tövbeden haber veriyor.
      Eğer bilmeden bir hata, günah işlersek. Ve öğrenip anladığımızda da hemen tövbe edersek, bu kesin kabul olan tövbedir.(nisa17) çünkü
      1) bilmeden, istemeden; günah, hata işledik.
      2) öğrenince direkt tez vakitten tövbe ettik.
      İşte İkisi Birden Olunca, Bu Kesin Kabul Olan Tövbe Oluyor.
      Eğer bilerek günah işler ve Ölüm Anı geldiğinde tövbe etmeye çalışırsak. İşte bu kesinlikle kabul olmayacak tövbedir. (Nisa 18) Çünkü
      1) bilerek günah işledik.
      2) Ölüm geldiğinde, yani tövbe kapıları kapandığında, tövbe ettik.
      Bu ikisi birden olunca kesinlikle kabul olmayan tövbe oluyor.
      Bu Nisa 17 ve Nisa 18 Ayetlerinde 2 Sınıftan Bahsediyor ama Biz İcaz Meselesinden 3. Sınıfı da Çıkartabiliyoruz.
      O da Bilerek Günah İşleyip Fakat Ölüm Anı Gelmeden (Yani Tövbe Kapıları Kapanmadan) Önce Edilen Tövbe.
      Bu Kişilerin Tövbesi Ne Kesin Olarak Kabul Edilir Diyebiliriz Ne de Kesin Olarak Kabul Edilmez Diyebiliriz. (Nisa 17 ve Nisa 18’e Göre.)
      Yani Bu 3. Sınıf Oluyor.
      Bilerek Günah, Hata İşleyip Fakat Ölüm Gelmeden Tövbe Eden Grup.
      Kesin olarak kabul edilir diyememekle beraber eğer samimi bir tövbe ise kesine yakın şekilde Allah’ın izniyle yine bu tövbe de kabul edilir.(Diğer Ayetlerle Bunu Anlayabiliyoruz Kolayca.)
      Yani Biz Nisa 17 ve Nisa 18’ten
      1) Kesin Olarak Kabul Edilecek Tövbeyi
      2) Kesin Olarak Kabul Edilmeyecek Tövbeyi
      3) Samimi Olursa inşa’ALLAH Kabul Edilecek Tövbeyi Anlayabiliyoruz.
      Ayrıca Dediğim Gibi, Bu Nisa 17 ve Nisa 18. Ayetler Kuranı kerimin İcaz Mucizesine Güzel Bir Örnek.
      İcaz’a Kuranı Kerim üzerinden Örnek Vermiş Olduk.
      Bir de Ben Günlük Hayattan Örnek Vermek İstiyorum.
      Yüksek Sadakat Müzik Grubunun “Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” adlı Şarkısındaki “Hiç Bir Yüz güzel Değil Senin Yüzünden” Adlı Cümle İcaza Güzel Bir Örnektir.
      Bu Tek Olan Cümlede 2 Anlam Vardır.
      1) En Güzel Yüz Senin Yüzün.
      2) Senden Dolayı Artık Hiç Bir Yüz Güzel Gelmiyor.
      Bu da İcaza Günlük Hayattan Güzel Bir Örnek.
      Şimdi Devam Edelim Çıtırdan;
      Nisa 34. Ayet, Kadının Nüşüzünü Anlatan Bir Ayet. Yani Geçimsizliğini ve Sadakatsizliğini. Nisa 128. Ayette İse Erkeğin Nüzüşü Anlatılıyor. Yani Geçimsizliği Anlatılıyor. (Hatta Bence 129.Ayet Bile Dahil Sayılır Buna.)
      Farkettiyseniz Erkeğin Nüşüzünda Sadece Geçimsizliği Kullanırken, Kadının Nüşüzünda Geçimsizlik ve Sadakatsizlik Kullandım. Çünkü Nisa 34. Ayet Sadece Kadınların nüşüzü Anlatılmıyor. İcaz Mucizesinden Dolayı Bence O Ayet Hem Erkeklere Hem Kadınlara Yönelik.
      İcaz Mucizesi Olabilmesi İçin Kadınların Üzerinden Anlatılıyor Bir Takım Şeyler. Fakat Aslında Erkek içinde Geçerli. Eğer Sadece Kadın İçin Olsaydı Orada Anlatılanlar, Erkeğin Nüşüzünü Anlatırken de Değinmesi Lazımdı Sadakatsizliğe. Ama Değinmemiş.(aslında Değinse yine Hikmetsiz Olurdu Çünkü Zaten Nisa 34'te Anlatılıyor. Kendisini Gereksiz Tekrarlamış Olacaktı.)
      İşte Buradan İşareten Ben Anlıyorum ki, Nisa 34'teki Hükümler, Tavsiyeler Hem Erkek Hem Kadın İçindir.(Nüşüz konusunda Daha çok kadınlara: çünkü Geçimsizlik ve sadakatsizlik olarak kadınlar ele alınıyor. Erkeklerde Sadakatsizlik Noktasında ele alınıyor bu ayette.)
      Fakat Kadın üzerinden Anlatılması Sebebi, Hikmeti;
      1) İcaz Mucisesinin Gereği (İktizası) Olduğu İçin,
      2) Ve Kadın Üzerinden Anlatılırken, Erkeğin Hiç Bir Şekilde Kadına Vuramayacağına da Değinebiliniyor.
      Yine İcaz Mucizesinden Dolayı, Yani Az sözle Çok Şey Anlatmaktan Dolayı, Ayet Evlilikteki En Büyük Sorunu Ele Alıp Ona Çözümler Vererek. Aynı Zamanda İşareten Şöyle Demiş Oluyor.
      ''En Büyük Sorunlardaki Çözüm ve Çözüm Sıraları Böyleyse, Diğer Sorunlarda ve Çözümlerde de Bu Yöntemleri, Sırasıyla Kullanın.''
      ve Bunu Yaparken Evliliklerdeki Bir Başka En Büyük Problem Olan ''Kadını Dövme'' Hadisesine de Değinebiliyor ve Vuramazsın Diyor.
      SubhanAllah. Bütün Bunları 40 Kelime İle Yapıyor :D :D :D
      İşte Tüm bu Anlamları Kadının Üzerinden Anlatılırken Verilebildiği İçin; Allah, Tüm Olayı Kadınlar Üzerinden Anlatılırken Anlatıyor.(Ayrıca Bu Allah'ın El Hakk ve El Hakim İsminin İktazası Oluyor.)
      Yani Mesela Bu Tüm Anlamları, Erkeğin Üzerinden Anlatılmak İstense, Dövme Durumunu Anlatamazsın, Ele Alamazsın.
      Ama Kadınlar Üzerinden Anlatılırken Döve Durumunu Ele Alabiliniyor ve Anlatılabiliniyor.
      O Yüzden, Allah Vurma Olayını Kadınların Nüşüzünda Ele Alıyor. Çünkü Hak ve Hakim İsimlerinin Hakkını Verebilmek İçin. Kadınların Üzerinden Hem Maksada En Uygun(belagat) Hem de Az Sözle Anlatabilirken(icaz), Gidipte Erkeklerin üzerinden Anlatılmak İstense Bütün Anlamlar.
      Hem Az Sözle Çok Şey Anlatabilirken, Anlatmamış; Daha Çok söz Kullanmış olurdu Gereksizce. Hem Dövme Olayına Değinememiş Olurdu.
      Hem de Maksada Daha uygun Olan bir yer varken; Maksada Daha Az Uygun Olan Yerde Anlatılmış Olurdu. Yani Allah'ın Hak ve Hakim isminin, Belagat ve İcazda İktiza Ettiğinden Dolayı Nisa 34. Ayette Anlatılıyor Vurma olayı.
      Yani Bu Anlatılanları Bu Sefer Detaya Girmeden, Kısaca Özetlersek;
      Nisa 34 Kadının Nüşüzü Üzerine Bir Ayettir. Ve Kadının Nüşüzü Üzerinden Aslında Evlilikteki Bütün Sorunları ve Çözümleri ele alıp, Anlatıyor.
      Kadının Nüşüzu Üzerinden Almasının Hikmeti ise Bahsettiğim Belagat ve İcaz Mucizesinden Dolayı Diye Düşünüyorum Ben.
      Çünkü Evlilikteki En Büyük Sıkıntıyı Ele Alarak, Çözümleri Sırasıyla Veriyor. En Büyük Sıkıntı da Bu Çözümleri Sırasıyla Kullanmamız Gerektiği Söyleniyorsa,
      Tabiki de Evlilikteki Daha Küçük Sıkıntılarda da Bu Çözümleri Kullanırız. Yani En Büyük Sıkıntıdan Çözüm Yollarını Vererek
      1 Ayet İle aslında Evlilikteki Bütün Sıkıntılara Karşı Çözüm Yolu Veriliyor. SubhanAllah :D

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад +1

      Ve Yine Genel Olarak Kadın ve Erkek Arasındaki En Büyük Problemlerden Biri Olan Dövme Hadisesini de Ele Alıyor Ve Vuramayacağını Söylüyor. Evlilikte Kesinlikle Vurmanın Olmadığını Söylüyor.
      (Fakat Bunu Yaparken Kinaye Kullandığı İçin, Ya Yanlış Anlaşılıyor Ya da İslama Saldırmak İsteyenler, Bu Durumu Bilerek Böyleymiş Gibi Lanse Ediyor.)
      (Kinaye Kullanmasının Hikmetini İlerleyen Yerlerde Açıklıyorum. Çok Büyük Bir Mucize Ve Belagat Ve İcaz Gerçekten. SubhanAllah.)
      Bu Nisa 34'te Kadının Evlilikte Sebep Olduğu Geçimsizlik Anlatılırken, Nisa 128. Ayette de Erkeğin Sebep Olduğu Geçimsizlik Anlatılıyor Bu Arada.
      Nisa 34'ü Yazalım Buraya, Daha Sonra da Ayet Ayet İlerleriz. Yazı Sırasında da Nisa 34. Ayeti Türkçe'ye Çeviren Kişilerin Yorumlarını, Açıklamalarını Okuyalım.
      Çünkü Arapça'dan Türkçe'ye Çevirirken İllaki Anlam, Mânâ Bozulmaları Olacak. Ve Tam Şekilde Türkçe'ye Çeviri Olarak Aktarmak Mümkün Değil.
      Bu Sıkıntı Genel Olarak Böyle Ama, Özellikle Bu Eksik Çevirme Bazı Ayetlerde Daha Çok Hissediliyor. Ve Çevrilen Cümlenin Arapça'daki Manasıyla Tam Karşılık Bulamaması, Ve Bir Çoğu Zaman Bunun Çeviren Kişilerle Alakası da Yok.
      Diller Arasında Farklılık ve Arapça'nın Edebi Noktada Gerçekten Çok Zengin Bir Dil Olmasından Kaynaklanıyor.
      Nisa 34. Ayette, O Ayetlerden Birisi Bence.

      Ben, Şimdi Bu Ayetin 2 farklı Çevirisini Atıcam. İlk Çeviri Bence, 1 Yeri Hariç Çok İyi Çevrilmiş. O Bahsettiğim Kısmı İse, Diğer Çeviri Daha İyi Çevirmiş.
      Ondan Sonra Bence Aslına En Yakın Olduğunu Düşündüğüm Şekilde 2 Meali Mixleyeceğim.
      (Bu Arada Bu Yazıyı Hemen Hemen Bitirdikten Sonra Farkettim ki Bir Kişi Daha Çok İyi Çevirmiş ve Anlatmış Bu Konuyu. Onuda Bu Yazının En Sonunda Paylaşayım.)
      Erhan Aktaş Çevirisi Nisa 34: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar.¹ Kendi mallarından infak² etmelerinden dolayı Allah bazınızı bazınıza göre faddale³ yapmıştır.
      İyi ahlaklı kadınlar; bağlılık gösteren ve Allah'ın korumasını istediğini, kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır.
      Nuşuzundan⁴ endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, sonra yalnız bırakın, sonra bir süre ayrılın.5
      Eğer size uyarlarsa onların aleyhine bir yol aramayın. Kuşkusuz Allah Aliyy (Çok Yüce)dır, Kebîr (Çok Büyük)dır.
      Mustafa İslamoğlu Çevirisi Nisa 34: Erkekler Kadınların koruyup gözeticisidirler;[⁷⁶⁸] çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar. Dürüst ve erdemli kadınlar hem (Allah’a) boyun eğen,
      hem de Allah’ın koruduğu (iffeti, eşlerinin) yokluğunda da koruyan kadınlardır.[⁷⁷⁰] Sadâkatsizlik etmelerinden çekindiğiniz[⁷⁷¹] kadınlara gelince: onlara önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın, nihayet darp edin![⁷⁷²] Ardından size itaat ederlerse,
      aşırı giderek onlar aleyhine bir yol benimsemeyin! Allah, gerçekten yücedir, büyüktür.[⁷⁷³]
      Evet Şimdi Benim Bu İki Çeviriyi Alıp, Bu İki Çeviryi ''Mix''lediğim Çeviriyi Okuyalım;
      Nisa 34: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar.¹ çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar.
      İyi ahlaklı kadınlar; bağlılık gösteren ve Allah'ın korumasını istediğini, kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır.
      Nuşuzundan⁴ endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, sonra yalnız bırakın, sonra bir süre ayrılın.5
      Eğer size uyarlarsa onların aleyhine bir yol aramayın. Kuşkusuz Allah Aliyy (Çok Yüce)dır, Kebîr (Çok Büyük)dır.
      Şimdi Erhan Aktaş'ın Yorumunu Ve Açıklamasını Yazıyorum Buraya([769] Mustafa İslamoğlunun Açıklaması'dır.):
      1. Kavvam, kaimin mübalağa sigasıdır. Kaim; koruyup gözeten, geçimini temin eden, ayakta tutan (5:7) demektir. Arapçada “Kame ale'l-mer'e” deyimi kadını gözetti, geçimini üstlendi anlamına gelmektedir.
      Ayrıca 25:67'de bu sözcük dengeli anlamında kullanılmaktadır ki bu ayette de dengeyi sağlayan anlamındadır.
      Bir üstünlük söz konusu değildir. Bu sözcük; gözetip korumak, kalkmak, dikilmek, doğrulmak; bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, yürütmek, düzenlemek, nezaret etmek ve geçim kaynağı gibi anlamlara gelmektedir.
      [769] Lafzen: “Allah her iki cinse farklı alanlarda üstün yetenek vermiştir” (Bu kalıp için bkz: 2:253, not 455). Kişinin kendi seçmediği cinsiyetiyle övünmesi ilkel bir maddeciliktir.
      4. Geçimsizlik, sadakatsizlik.
      5. “Bir süreliğine ayrılın” şeklinde anlam verdiğimiz “darebe” fiili; bir yerden ayrılmak, kısıtlamak, dövmek, kesmek, yaralamak, çizmek, yola çıkmak, ayrılmak, ayırmak, başka bir yere gitmek, örnek vermek, suda yüzmek, koyun boyamak, bir yere bir şey dikmek, Musa nebinin asasıyla denizde yol açması, akrep sokması, kalp atışı, bir şeyi kaldırmak, kavgadan beladan kaçmak ve daha birçok anlamda kullanılmaktadır.
      Ayette geçen “vadrıbû-hunne” sözcüğüne, dövün anlamını vermek doğru değildir.
      Eğer dövme anlamında olsaydı bunun nasıl, neyle ve ne kadar olacağı belirtilmesi gerekirdi. Ayrıca bağlamından ve bir sonraki ayetten de bu sözcüğün dövmek anlamına gelmediği açıkça görülmektedir.
      Dövün anlamının verilmesinin nedeni erkeğin, kadına “bakışını” din haline getirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
      (Yani Son Cümlede Bazı İnsanların(Kadın Erkek cart curt farketmeksizin.); Erkekler, Kadına Dövülebilir Olarak Baktıkları için. Bunu Dine'de Yansıtmışlardır Demek İstiyor.)
      Öncelikle Konuya Girmeden Önce Tartışmanın Çıkmasının Sebebi ''Darabe'' Kelimesidir. Bazı Müfessirler Boşanmak Olarak Bazı Müfessirler Vurmak Olarak Çevirmişlerdir ''Darabe'' Kelimesini.
      Darabe Kelimesinin Bir Ton Anlamı Vardır Ama Kuranı Kerimin Hiç Bir Yerinde, İnsanlar İçin Vurmak, Dövmek Anlamıyla Kullanılmamıştır.
      Darabe Fiili İle Alakalı Mustafa İslamoğlu Açıklaması:
      [772] Veya: “(ille de dövecekseniz) ondan sonra dövün!” Darabe Kur’an’da “misal getirmek, gezmek, (kayaya) vurmak, mühürlemek, itmek, mahkûm etmek” anlamlarında kullanılır. Darabe fiili, darabe’d-dehru beynena örneğinde olduğu gibi Arapça’da “iki şeyi birbirinden ayırmak” anlamında da kullanılır (Tâc).
      Kur’an’da canlıyı dövmenin tüm türleri yer alır, fakat bunların hiç birinde insan fiili olarak darabe fiili ve türevleri kullanılmaz: “yanağa tokat”, sakket (51:29); “yumruk” vekezehu (28:15); “kamçılamak, çırpmak” ehuşşu (20:18); “boynunu vurmak” kata‘a (69:46). Darabe fiili 8:50 ve 47:27’de melek fiili olarak kullanılır.
      Rasulullah hiç kadın dövmemiş ve dövülmesine de izin vermemiştir: “Siz eşlerinizi köle döver gibi dövmekten hiç utanmıyor musunuz? Gündüz dövüp gece birlikte oluyorsunuz öyle mi?” (Buhârî, 67/Nikâh, 93) “Allah’ın hizmetkârlarını hiçbir zaman dövmeyiniz!” (Ebu Dâvud, Nesâi, İbn Mace, Ahmed b. Hanbel) Rasulullah’ın eşlerinden bazıları maddî sıkıntıları gerekçe göstererek şiddetli geçimsizliğe sebep olunca, Allah Rasûlü onları dövmeyi hiç düşünmemiş, Kur’an da bu durumda “dövmeyi” değil fakat “boşamayı”, bir başka ifadeyle “ayrılmayı” önermesini tavsiye etmiştir (Bkz: 33:28-32).
      Âyetin nüzûl sebebi konusunda bir çok farklı rivayet vardır.
      Taberî’ye göre bu âyetin iniş nedeni, kocası tarafından tokat yiyen bir kadının (Habibe bt. Zeyd) Rasulullah’a başvurması üzerine Rasulullah’ın aynı şiddette bir tokadın da kadın tarafından kocasına atılması hükmünü verince inmiştir. Bu âyet inince Rasulullah “ben bir şey diledim, Allah ise başka bir şey; şüphesiz Allah’ın dilediği daha hayırlıdır” demiştir.
      Kur’an Rasulullah’ın hükmünü onaylamamıştır; fakat burada dikkat çekici olan, Rasulullah’ın, kocasından yediği bir tokada karşılık, bir kadına aynı şiddette tokat atma hükmünü vermiş olmasıdır.
      (Bu Ayetin Nuzül Sebebini Anlatan Diğer Bir Rivayeti de Paylaşacağım. Bence O Rivayet, Bu Rivayetten Daha Olası Duruyor Benim Açımdan. Ve Daha Mantıklı Geliyor Bana ''Olaylar Örgüsü'' Açısından.)

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад +1

      Yani Buradan Çok Net Bir Şekilde Anlıyoruz ki; Darabe Fiili, Bu Ayette Vurmak Anlamında Değil Boşanmak Anlamıyla Kullanılmıştır.(Çünkü Darabe Fiili İnsanlar İçin Vurmak Olarak, Kuranın Hiç Bir Yerinde Kullanılmamıştır. Farklı Kelimeler Kullanmıştır.)
      Yani Ayette Çözüm Yolu Olarak Şu Sırayı İzlememizi Söylüyor Allah;
      1) Nasihat et,(Uyar) Konuş
      2) Yatakları Ayırın
      3) Boşanın
      Yani Evlilikte Sıkıntı Yaşandığı Zaman İzlenecek Yolları Bu Sırayla İzleyin Diyor.
      Peki Ya Ayetin Aslı Böyleyse ve Darabe Fiilinden Dolayı Anlamada Hataya Düşebileceğimiz bir duruma geliyorsak, Allah Neden Darabe Fiilini Kullandı?
      Neden Anlama Kısmında Karışıklığa Mahal Vermeyecek Bir Kelime Kullanmadı da Özellikle Darabe Fiilini Seçti?
      Yani Aslında Bu Soruda 1 Soru var Fakat Ekstra Cevaplanması Gereken Kısım var bence bu soruda. O Kısma Geçmeden Önce Biz Öncelikle Neden Darabe Fiili Kullandı Ona geçelim.
      Cevap: Aslında Zaten Öncesinde Bu Soruya Cevap verdim. İcaz Meselesinden Dolayı Evlilikte Vurmanın olamayacağını Dolaylı Yoldan veya işareten Belirtmek İçin Kullanıldı.
      Bu Soruya Aslında cevabı verdik. Fakat Bu Soru Şu Şekilde Değişerek sorulabilinir.
      Allah Peki Vurmanın Evlilikte Olamayacağını Başka Bir Şekilde İfade Edemez miydi? Mesela Direkt Vurma Deseydi Daha iyi Olmaz mıydı?
      Cevap: Heh İşte Aslında Burada Süper, Muazzam Bir Psikilojik Mucize var. O da Şu:
      İnsan Psikolojisi, Zihni Olumsuzu Algılamıyor. Buna Verilen En Klasik Örnek ve Cümle Şu: Pembe Fili Düşünme.
      Yani İnsan Zihni Olumsuzu Algılamıyor, Pembe Fili Düşünüyor.
      Allahta Vurma Deseydi, İnsan zihninde ''Vurmak'' Eylemi Canlanacaktı. Ve Ayrıca Tüm Odak, ''Vurmak'' Eylemi Üzerine Odaklanmış Olacaktı.
      Onun Yerine Allah Kinayeli Bir Anlatım Kullanıyor.
      Mesela Birisi Odama gelse ve Deseki;
      Yatağının Yerini Beğenmedim. Bana İzin Versen de Yatağının Yerini Değiştirsem Olur mu? dese.
      Bende ''Saç Kılı Kadar Yerini Değiştirmene İzin veriyorum.'' Desem.
      Sizce Ben O Kişiye, Yatağımın yerini değiştirmeye İzin Vermiş Olur muyum?
      Olmam Değil mi?
      İşte Aynı Şekilde de Allah; Sadakatsizlik Gibi Bir durumda, Öldürmeyi İstemek Kadar Şiddetli Bir Durumdaki Erkeğe, Ancak Kızartmadan ve Acıtmadan Kaba Etine ve Sırtına Vurabilirsin diyerek. Aslında Vuramayacağını Söylüyor. :D
      Vurabileceğini İddia Eden Ya Samimi Değildir Ya da Tutarlı Birisi Değildir. Konu İslama ve Allah'a Gelince Çifte Standart Uyguluyor demektir.
      Çünkü Nasıl Az Önceki Yatak Örneğinde Benim Kullandığım Cümle Kinayedir. Yani Değiştiremezsin Demektir. Aynı Şekilde Allah'ın da Bu Cümlede Ancak Kızartmadan ve Acıtmadan Misvak gibi bir şeyle ya da 4 parmakla, kaba etine veya sırtına vurabilirsin demekte Vuramayacağını Söylemektir ve Kinayedir.
      Aksini İddia Eden Ya Samimi Değildir Ya da Konu İslam ve Allah'a Gelince Çifte Standart Uygulayan Birisidir. Ve Yazının En Başında Anlattığım Ali İmran 7'deki Kişilerdendir.
      Diğer 3 Ayette Anlatılan Kişiler, Konuyu Bilmeden Yorum Yapma Hatasını Yapanlardı.
      Ama Ali İmran 7'de Anlatılan Kişiler; Kasıtlı Şekilde, Bilerek Ayetleri Çarpıtan ve Keyfi Tevil yapanlardı.
      Şimdi Biz Sadece Ayetin En Can alıcı ve Ana Yerine Değindik Konuştuk.
      Şimdi Diğer Yerlerine Gelelim ve Bu Dediklerimizi, Ayetin Diğer Kısımlarının da Doğruladığını Görelim.
      İlk Cümlede Erkeklerin, Kadınlar Üzerinde Kavvam Olduğunu Söylemişti Allah, sonra devamındaki 2 kısımda da nedenini belirtmişti.
      Erhan Aktaş Bu Kavvamlık Kelimesini Böyle Anlatmıştı: 1. Kavvam, kaimin mübalağa sigasıdır. Kaim; koruyup gözeten, geçimini temin eden, ayakta tutan (5:7) demektir. Arapçada “Kame ale'l-mer'e” deyimi kadını gözetti, geçimini üstlendi anlamına gelmektedir.
      Ayrıca 25:67'de bu sözcük dengeli anlamında kullanılmaktadır ki bu ayette de dengeyi sağlayan anlamındadır.
      Bir üstünlük söz konusu değildir. Bu sözcük; gözetip korumak, kalkmak, dikilmek, doğrulmak; bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, yürütmek, düzenlemek, nezaret etmek ve geçim kaynağı gibi anlamlara gelmektedir.
      Ayetin Devamında da Zaten Allah Şöyle Diyor: ''Çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar.''
      Bu Kısmı Daha İyi Anlayabilmek İçin Kadınların, Eşleri Üzerindeki Haklarını Bilmemiz Lazım;
      1) Kız Baba Evindeyken Hiç Bir Harcama Yapmaz. Babası veya Baba yerindeki ona yakın akrabaları onun Nafakasıyla (yeme içme Barınma Yani Hayatın Devamı İçin ne gerekliyse) yükümlüdür. (Baba yerindeki derken Erkek Akrabaları. Kardeş, Amca vb)
      Evlenince de Bu Yükümlülükler Kocasına Geçer.
      2) Kadının Mehir Hakkı vardır. Ve Bunun bir sınırı yoktur. Erkeğin Durumuna göre İsteyebilir. (Burada yine aslında çok güzel bir Sır'da var ama konumuz bu değil. O Yüzden Değinmicem.)
      3) Kadının nafakası gibi, tedavisi ve ilâç harcamaları da kocaya aittir.
      4) Kadın ekmek yapamayan birisi ise, erkek hazır ekmek almak zorundadır. (Yani Aslında Yemek Yapamayan birisiyse Diyebiliriz burada bence.)
      5) Kocası Kadından Süslenmesini istiyorsa, süs malzemeleri ve koku masrafi erkeğe aittir.
      6) Âdetli günlerinde kocasından ayrı yatmak isterse, ayrı bir yatak istemek hakkıdır.
      7) Durumuna göre kadın kocasından hizmetçi isteyebilir. Hizmetçinin ücreti kocasına aittir.
      (Örfe göre kadınların yapmaması ayıplanan ev işleri dışında kadın, hiçbir iş yapmak zorunda değildir.)
      8) Kadın, kocanın yakınlarını istemediği takdirde, kocası onu müstakil bir evde oturtmak zorundadır.
      9) Kadının, haftada bir kez anne-babasını ziyaret hakkı vardır, erkek buna engel olamaz.
      10) Erkeğin haklarına bir zarar vemeyen meşru işlerde; kadının meşru çerçevede çalışmak hakkıdır. (Yani Kadın Dilerse Çalışabilir.)
      11) Ve Kadın Eğer Çalışmak isteyip Çalışırsa, Bütün Kazandığı Para, Bütün Bu Haklarına Rağmen Yine Tamamen Kendisine Aittir.
      Kadının Kazandığı Parada Hiç Kimsenin Hakkı Yoktur, Dilediği Gibi Harcayabilir. Dilerse Kocasına Verir Dilerse Kendisine Harcar. Tamamen Kendi Tasarrufudur. Kimse Hesap Soramaz. Kadın Kimseye Hesap Vermek Zorunda Değildir.
      12) "Ric'î" (dönülebilir) ya da "bâin" talakla boşanan karısının her türlü nafakasını, iddeti içerisinde erkek verir. (Bunu Açıklamıcam Çok. Konumuz Bu değil. Açıklaması var yoksa tabiki)
      13) Evlendikten sonra bir yıl içerisinde hiç cinsel ilişki yapamayan erkekten kadının ayrılma hakkı vardır.
      Bu söylediklerimiz bütün fıkıh kitaplannda kadının erkek üzerindeki hakları sayılırken Açıklanan Konulardan sadece birkaç örnektir.
      Sonra bunlar birer TAVSİYE NİTELİĞİNDE DEĞİL, YAPTIRIMI OLAN KANUNİ HAKLARDIR.
      Karadeniz'de, Anadolu'da. şurada-buradâ kadınlar çalıştırılıyor ve ancak erkeğin yapabileceği zor işler altında eziliyorlarsa, bunun suçu İslam'ın değil, Islâmı onların hayatından uzaklaştıranların olsa gerektir.,
      Bir seçim söz konusu olduğunda kadının seçme hakkının bulunduğunu çoğu Islâm bilginleri söylemişlerdir.
      Çünkü onların böyle bir hakkının olmadığına dair hiçbir delil yoktur.
      Kaldı ki seçme, "bey"at"tan ibarettir. Halbuki, Peygamberimiz (asm) kadınlardan da bey'at almıştır.(bk. Mümtahine, 60/12 âyeti ve tefsirleri.)
      Hz. Ömer (ra)'den sonra seçilecek halife için, evlenmemiş genç kızlar dahil, herkesten fikir alınmıştır.[bk. Muhammed Hamîdullah, Islâm Müesseselerine Giriş Ist.1981, s. 112 (Ibn Kesîr'den nakil)]

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      14) Nihayet kadın öldüğünde kefeni de kocasına aittir.
      Görüldüğü gibi kadın geçim konusunda hiçbir derdi ve endişesi olmayan, yani alabildiğine sosyal güvenliği bulunan bir insandır.
      Ve bütün bunlar bir anlaşmazlık söz konusu olduğunda mahkeme kararı ile belirlenecek olan kanunî haklardır.
      Yoksa Islâm'da karı-koca birbirinden devamlı hak koparmak için çekişip duran iki düşman kutup değildirler.
      Birbirlerini tamamlayan, birbirlerine yardım eden, destek olan, huzur ve moral kaynağı oluşturan, bir bütünün iki yarım parçasıdırlar.
      Tıpkı Peygamberimiz (asm)'in ev işlerine yardım etmesi, Hz. Ali (ra) ile eşi Fatıma (r.anha) arasında iş bölümü yapması gibi.
      Tabi Ben Sadece Şuan Kadınların Haklarına Değindim. Kadınlarında Görevleri vardır. Erkeğin de Eşlerinin Üstünde Hakları ve Görevleri Vardır. Görevlerini Zaten Açıkladık biraz.
      Yani Ayeti Daha iyi idrak ettiğimizi düşünüyorum ben. Allah'ın Celali İsimleri, Erkeğin üstünde biraz daha fazla Tecelli ederken; Kadınların üzerinde de Allah'ın Cemali isimleri Daha Fazla kendisini Göstermiş, Tecelli Etmiş.
      Bundan Dolayı da Kadın ve Erkeğin Birbirleri Üzerindeki Görevleri ve Hakları da Ona Göre Şekillenmiş. Zaten Kuranı Kerimde Koca ve Karıya, Zevc ve Zevce Diye Hitap edilmiş.
      Zevc ve Zevce Bir Ayakkabı Tekinin İsimleridir. Yani Koca ve Karı, Birbirlerini Tamamlayan Birer Parçadır. Tek Başlarına da Hayat Yolunda yürüyebilirler fakat eksik kalırlar.
      Beraber Çift Olup, Birbirlerine Eş olurlarsa Bu Hayat Yolculuğunda Çok Daha Güzel Ve Kolaylıkl yürüyebilirler.
      Evet Yani Bu İlk Kısımda, Erkeğin Allah'ın Celali İsimlerinden Daha Çok Pay Almasından Dolayı Allah Diyor ki, Erkeklerin Görevi Koruyup Kollamaktır. Sen Koruyup Kolladığın birisini Dövmezsin. Ona Zarar Vermezsin. Bu Senin Koruyup Kollama işine aykırıdır.
      Senin Amacın zaten dışarıdaki zararlardan Onu Koruyup Kollamakken, Ona Sonra Vurman Ters ve Abes olur.
      Ayetin Başında da Erkeğin Görevinin Koruyup Kollama olduğunu söyleyip sonra da Kadına vur Demesi, Ayetin Başına terstir.
      O yüzden Onlarca anlamı olan ''Darabe'' Kelimesininde Bu Ayette Vur Anlamıyla Kullanılmadığı, Gören Gözler ve Kalpler için Güneş Kadar Parlak Bir Hakikattir.
      Zaten Kinaye Olduğunu (Lafız olarak Vur Ama Mana Olarak Vuramazsın dediğini de) Daha önce Verdiğim ''Yatak ve Kıl Kadar Değiştirebilirsin'' Örneği İle Anlatmıştım.
      Üstüne Üstlük Bu Manayı da Dolaylı Yoldan veriyor.
      Yani ''Darabe'' Kelimesiyle Gerçek Anlam'da Boşanmayı, Yan Anlamında veya Mecaz Anlamında İse (Artık Nasıl Adlandırılıyorsa, Ben Bilmiyorum Tam.) Vuramayacağını Söylüyor.
      SubhanAllah SubhanAllah SubhanAllah.
      Dikkat Edelim, Buradaki Verilen 3 Tavsiye'de Normal Bir Kadın için değil, nüşüz eden Yani Geçimsizlik veya Sadakatsizlik Noktasında Sıkıntısı olan kadın için veriliyor.
      Neydi 3 Tavsiye;
      1) Uyar, Nasihat et.
      2) Yatakları Ayır.
      3) Boşan
      Yani gidipte Saliha bir kadın ya da Normal bir Kadını Uyar Demiyor. Onunla Yataklarını Ayır demiyor. Boşa onu demiyor.
      Sırf Böyle Bazı konularda Fikriniz Farklı Diye Bunları Uygula Demiyor. Tabak Düşürdü Kırdı Diye Bunları Yap Demiyor.
      Geçimsizlik varsa Yap Diyor. Sadakatsizlik Varsa Yap Diyor.
      (Zaten Vurmanın Olmadığını Anlatmıştım. Tabak kırdı, Benden farklı düşünüyor bazı konularda cart curt diye Vuranlar...
      Yani Akıldan Çok Uzakça bir Hareket olduğunu Anlatmaya gerek yok heralde.
      Hele Hele Hele birde bu ayeti delil olarak göstermeye çalışırlarsa Birde İslama, Kurana ve Allah'a İftira Atmış bile Olabiliyorlar.Boşuna Allah Hucurat 6, İsra 36. Ayeti İndirmedi. Sorumlu Tutulursun, Cezaya Mustehak olursun.)
      -Ve Ayetin Hemen devamında da Şöyle Diyor bak:
      ''Fakat itaat ettikleri takdirde de aleyhlerine bir sebep araştırmayın''
      ''(Eğer eşleriniz kötü huylarından vazgeçer ve artık) Size itaat (hürmet ve muhabbet) ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın (iyi geçinmeye bakın).''
      ''Eğer size itaat ederlerse, onları incitmekten kaçının.''
      ''Eğer size itaat ederlerse, olanları olmamış sayıp, sözle veya fiilen onları incitecek vesileler aramayın.''
      ''Eğer size itaat ederlerse artık aleyhlerine bir yol aramayın.''
      Heralde her Vicdan ve Akıl Sahibi Olan Bu kısmı Anlamıştır. Ekstra Bir Açıklamaya Gerek Var mı Bilemedim.
      Kendilerini Düzelttiklerinden sonra da, Daha Yaptıklarını (Geçimsizlik veya Sadakatsizlik. Aldatma) Yüzüne vurma, İntikam Almaya Çalışma, Kin Tutma Gibi Manaya Geliyor bu Ayet bence.
      Daha Yaptığı Hatayı Yüzüne Vurarak, Psikolojik Bir Şiddete Bile izin Vermeyen Ayetin bu Kısmı, Sizce 10'larca Başka Anlamı Daha Olan ''Darabe'' Fiilini Dövmek Maksadıyla Kullanmış Olabilir Mi Gerçekten?
      -Ve Ayetin Son kısmı Allah Kebirdir, Aliyy'dir. Burada da Erkeğe Bu Yöntemleri Uygularken Şunları Unutma, Şunları Hatırla Diyor:
      Allah Kebirdir, Aliyy'dir. Yani En Büyük Olan Allah'tır. En Yüce Olanda Allahtır. Kibre Kapılma. Alllah Sana Yöntemleri Gösterip Uygulamanı İstiyor. Kibir etme Kendini Büyük Görme ve Sakın Benim Bu 3 Tavisyem Dışında (1: Nasihat,2: belli bir süre Yatakları Ayırma 3: Boşanmak) Bir Şey Yapma
      Eğer Yaparsan (Mesela Dövmek) Allah Manen Şöyle Diyor: Senden Büyük Allah Vardır. Sen Kendini Büyük Zannedip Kadın Kuluma Zulmedersen, Senden de Büyük Allah var ve Senin Yaptığın Zulmün Cezasını, Karşılığını Elbet Verir diyor.
      Ayrıca Allah Aliyy'dir. İsim ve Sıfatlarında En Büyük Olandır. Nasıl Bir Çözüm Yolunun Olduğunu Senden İyi Bilir. Allah Sana 3 çözüm Yolu Söylemiş, Bunları Yap. Sen Allahtan Daha mı Yücesin ki? Farklı Bir Yol Tercih Ediyorsun? (Mesela Vurmak). Gibi Gibi...
      Son Kısma Çok Detaylı Girmedim Ama Burda da Erkeğe Güzel ve Net Bir Hatırlatma var, Uyarı var, İhtar var.
      En Sonda Bir Çeviriyi Daha Atacağımdan Bahsetmiştim. Bu Çeviri, ''AÇIKLAMASIYLA'' Beraber Benim Değinmediğim Bir Noktaya Daha Değiniyor. O Yüzden Yazıya, Bu Çeviriyi de Dahil Edeceğim.
      Ahmet Tekin Çevirisi: Allah'ın, lütufta bulunarak, birbirlerine üstün olmasına vesile kıldığı özellikleri, ailenin nafakasını ve ihtiyaçlarını kendi mallarından, paralarından karşılamaları, mallarından karşılık beklemeden, gönüllü harcamaları sebebiyle erkekler, hanımları üzerinde, ailede, aileyi ayakta tutmakla, eğitimlerini, gelişmelerini, aile fertlerinin İslam’da sebatını temin ile mükellef; denetleyerek sorumluluklarının gereğini yapmalarını sağlayan, hizmet eden, ailede işleyen, kalıcı bir düzen kuran, sorumlu meşrû bir otorite sahibi, aile reisidirler.
      Dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi Müslüman sâliha kadınlar, itaatkâr, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılan, saygılı, kocalarına karşılık vermeyen, aile içindeki dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getiren kadınlardır. Allah'ın koruduğu, korunmasını emrettiği hususları, kendilerini, çocuklarını, kocalarının haklarını ve mallarını, kendi haklarını, namuslarını kocalarının bulunmadığı zamanlarda koruyanlardır.
      Kafa tutup, başına buyruk hareket ederek, kurulu aile düzenini bozmalarından, şiddete başvurmalarından korktuğunuz kadınların önce gönüllerini alın, öğüt verin, davranışlarının doğuracağı istenmeyen sonuçları anlatın, itaatsizliğe devam ederlerse yataklarında kendilerini yalnız hissedecekleri halde bırakın. Buna rağmen yola gelmeyenlerin kaba yerine (bir demet ot-çöple) vurun, evinizden ayırmayarak, ilişkilerinizi devam ettirin. Eğer size itaat ederlerse, olanları olmamış sayıp, sözle veya fiilen onları incitecek vesileler aramayın. Allah yücedir ve büyüktür.
      Açıklama Kısmı: bk. Kur’an-ı Kerim, 38/44. 4/19 âyetiyle Kur’ân-ı Kerim, kadına mal muamelesi yapılmasını, güç durumda bırakılarak kndisinden faydalanılmasını engellemiş ve insan muamelesi yapılmasını sağlamıştır. 4/34 âyetiyle de sosyal düzenin gereği, eşitliğine halel getirmeden, aile içinde statüsünü belirlemiştir. 9/71 âyetiyle kamu yöneticisi olma ve seçilme hakkını tanıyarak toplumu yönetebilme, 60/12’de belirtilen seçme ve sosyal mukaveleye katılma hakkını tanımıştır.
      İslâm’dan önce de İslâmî dönem içinde de çokça kötüye kullanılan karı-koca arasındaki nâhoş bir ilişkiyi de asgarî sınırına indirerek düzene koymuştur.
      Kadın aile düzenine başkaldırdığı, hatta kocasına müessir fiil icrasında bulunduğu zaman bile kocanın el kaldırarak karşılık vermesini tasvip etmemiştir. Kocaya önce nasihat etme, yapılan fiilin doğuracağı kötü sonuçları hatırlatma görevini vermiştir.
      Bundan fayda sağlanamadığı takdirde kadına yatağında yalnız bıra-kılma cezası verilmesini emretmiştir.

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад +1

      Bu da fayda sağ-lamadığı takdirde kocaya dövme hakkı tanımıştır. Ancak kullarını iyi bilen Allah, bu hak kullanılırken suistimal edilmemesi, dozunun kaçırılmaması için 38/44 âyette dövmenin dozunu da belirtmiştir. 4/34’deki dövme ile 38/44’deki dövme dozu bir araya getirildiğinde bizim anladığımız mânâda bir dövmenin sözkonusu olmadığı görülmektedir. Birbirini seven, birbirine saygı duyan iki insan arasında faraza bir sehpanın üzerindeki minik ve yumuşak bir örtüyü sallayarak vurmaya teşebbüs bile seven ve saygısı olan bir insanı incit-meye yeter de artar. Nitekim merhum Hallac-ı Mansur kendisine taş atanlara gülerken dervişinin attığı bir gülden dolayı incindiğini hissettirmiştir.
      Kur’ân’ın 4/34, 38/44 âyetleri birlikte düşünüldüğünde kadını psikolojik bir incitmenin dışında koruyucu tedbirler getirmektedir. Psikolojik bir incitmenin dışında herhangi bir incitmeye de müsaade etmemektedir. Dolayısıyla bu iki âyeti birlikte okuyan bir müslüman dövme ile ilgili hükmün “dövmeyin” şeklindeki bir hükümden çok daha ağır olduğunu anlayacaktır. Bu âyetlerde kadının eşit, anlayışlı, akıllı bir muhatap olarak sadece uyarılması sözkonusudur.
      Şunu da ifade etmeliyiz. Kur’an’da belirtilen doz-la, şakalaşmaya benzeyen böyle bir dövme ruhsatı, erkekteki menfi enerji birikimini, nüşûz - başkaldırı da, kadındaki menfi enerji birikimini boşaltmaktadır. Karşılıklı boşalan menfi enerjilerden sonra, aile hayatının devamına engel baskılar azalacağı için, evlilik hayatının devamının imkân dahiline girebileceğini de söyleyebiliriz.
      Yani Burada Hem Sad 44. Ayetteki Vurma Olayını da haber veriyor, Hem de ''Kur’an’da belirtilen doz-la, şakalaşmaya benzeyen böyle bir dövme ruhsatı, erkekteki menfi enerji birikimini, nüşûz - başkaldırı da, kadındaki menfi enerji birikimini boşaltmaktadır.'' Gibi Bir Hikmetten Daha Haber Veriliyor.
      Şöyle Diyerekte Taçlandırıyor Bu Hikmeti: ''Karşılıklı boşalan menfi enerjilerden sonra, aile hayatının devamına engel baskılar azalacağı için, evlilik hayatının devamının imkân dahiline girebileceğini de söyleyebiliriz.''
      SubhanAllah. Çok Güzel Farklı Bir Hikmeti Daha Varmış. (Bu Arada Farkettiyseniz, Bu Ayette Bir İnsanın İnsana Vurmasından Bahsediyor ve Kullanılan Fiil, ''Darabe'' Fiili Değil 🙃)
      (Menfi Enerjiyi Şöyle Açıklayan Bir yazı Buldum: Her şeyde müsbet veya menfî enerji vardır. İnsanın; müsbet enerjileri, yani feyz, bereket ve rûhâniyeti celbedecek; diğer taraftan da menfî enerjileri, yani kasvet, gaflet ve...)
      Açıklama Kısmındaki 38/44. Ayet: "Ve eline bir deste (ekin sapı) al, onunla (hanımına bir kere) vur ve böylece andını bozmuş olma" (diyerek yemin kefaretini kolaylaştırdık). Gerçekten, Biz onu (Eyyub’u) sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah’a) yönelip-dönen biriydi. (Hep Rabbine sığınırdı.)
      Bu Ayetin Açıklaması: [Not: Yıllar süren hastalık ve darlık sırasında, Hz. Eyyub’un, hizmetinden usanıp sızlanan hanımına kızıp, ona 100 sopa vuracağına dair yemin lafı ağzından çıkmıştı. Bu ayetle hafif ve nahif (zayıf) olan 100 buğday sapını bağlayıp, eşine bir tane vurmasıyla bu yemininden kurtulacağı hatırlatılmıştı. Böylece tüm Müslümanlara da bu tür cezalarda bir kolaylık yolu açılmıştı.]
      Başka Çevirisi: ﴾44﴿ (Bir yemini vardı.) “Eline bir demet bitki sapı alıp onunla vur ve böylece yeminini yerine getirmiş ol” (dedik). Gerçekten biz onu sıkıntılara dayanıklı bulduk. O ne güzel bir kuldu! Yönü hep Allah’a dönüktü.
      Bir de Bir Ara Farklı Bir Rivayet Var Demiştim Bu Ayetin Nüzûl Olmasıyla Alakalı. Onu Atıyorum Aşağıya. Bence Bu Rivayet, Öbür Rivayete Nazaran ''Olay Örgüsü'' Açısından Daha Olası ve Daha Mantıklı Şekilde Anlatıyor.
      34.İbnu Ebi Hatim`in Hz. Hasan`dan rivayet ettiğine göre bir kadın Resulullah (a.s.)`a gelip kocasının kendisini dövdüğünü ifade etti ve bu yüzden ondan şikâyetçi oldu. Resulullah (a.s.) kısas cezası uygulanmasını istedi. Bunun üzerine bu ayeti kerime indirildi ve kısas cezası uygulanmadı.
      İbnu Cerir`in yine Hz. Hasan`dan rivayet ettiğine göre de, ensardan bir adam karısını dövdü. Kadın Resulullah (a.s.)`a gelerek kısas cezası istedi. Resulullah (a.s.) da kısas cezasının uygulanmasını istedi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Sana vahyedilmesi tamamlanmadan Kur`an(`ı okuma)da acele etme ve: "Rabbim! İlmimi artır! de" (Taha, 20/114) diye buyurdu. Bu ayeti kerime de bu olayla ilgili olarak indirildi. Bunu anlam yönünden destekleyen daha başka rivayetler de vardır. Bu rivayetler birbirine ters değildir, aksine birbirlerini açıklamakta ve desteklemektedirler.
      Şu Soruya Daha Sonra Değineceğim Demiştim;
      ''Peki Ya Ayetin Aslı Böyleyse ve Darabe Fiilinden Dolayı Anlamada Hataya Düşebileceğimiz bir duruma geliyorsak, Allah Neden Darabe Fiilini Kullandı?
      Neden Anlama Kısmında Karışıklığa Mahal Vermeyecek Bir Kelime Kullanmadı da Özellikle Darabe Fiilini Seçti?''
      Neden ''Darabe'' Fiilini Seçtiğini Açıkladığımızı Düşünüyorum. ''Hataya Düşebileceğimiz Bir Duruma Geliyorsak'' Cümlesi de Yine Gereksiz Çünkü En Başta Anlattığım 4 Ayette Zaten Bilmeden Falan Bir Hüküm verme, Yorum Yapma Diyor. O Kısımda Bu Enterasan Soruya Cevap Veriyor.
      Hataya Düşme Diye Ayetin Başında da Sonrasında da Zaten, ''Vurmak'' Fiiline Ters Düşecek Şeyler Söyleniyor.
      Bi Zahmet Sen de Biraz Aklını Kullanıver Ya Hu.
      Biraz Canına Kıy, Düşün Aklet Kral 🌹 Zaten Devamındaki Kısımda Aynı Şeyi, Farklı Kelimelerle Söylüyor.
      Bu Soruya da Gayet Açıklayıcı ve Tatmin Edici Cevap Verildiğini Düşünüyorum.
      Daha Öncede Belirttiğim Gibi; Gören Gözler ve Kalpler İçin Güneş Kadar Parlak Bir Hakikatler Var. Bence.
      Umarım Açıklayıcı ve Faydalı Olmuştur🌹
      Ayrıca Şu Olayı da Hatırlatmak İstedim Size: ''Sebep Olan Yapan Gibidir.'' Hatırlatmak İsteme Sebebim de Şudur;
      Zariyat 55: (Ey Resulüm!) Sen (yine de) öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü’minlere yarar sağlayacaktır.
      Bu Ayetten Dolayı Bir Hatırlatayım İstedim. Eğer Bu Yorumları Allah İçin Beğenirseniz(ihlas) Beğenirseniz, ''Sebep Olan Yapan Gibidir.'' Sırrınca Size Sanki Bu Yazıyı Yazmış Gibi Sevap Kazanabilirsiniz.
      Sevap: Allahın Bizden Ne Ölçüde Razı Olduğunun Göstergesidir, Ölçütüdür.
      Hatta Belki Benden Daha Fazla Allah'ı Memnun Edebilirsini. Çünkü Sevap İhlasa Göredir. Başarıya Göre Değildir. Allah Başarıya Sevap Vermez. İhlas ve Tevekkülün Kalitesi Ölçüsüne Göre Allah Memnun Oluyor.
      Zaten Allah'ın Memnun Olmasına da Sevap Diye Adlandırıyoruz, Daha Kolay Anlayalım Diye. Zihnimizde Daha Kolay Yer Edinsin Diye. Yine Aynı Şekilde Bu Yazıları Sevdiklerinize, Arkadaşlarınıza Atarsanız. Sizde ''Sebep Olan Yapan Gibidir.'' Sırrınca,
      Sanki Bu Yazıyı Siz Yazmış ve Onlara Anlatmış Gibi Sevap Kazanabilirsiniz. Zariyat 55. Ayetten Ötürü Hatırlatmak İstedim🌹

  • @Sguell
    @Sguell 14 дней назад +1

    Allah razı olsun hocam

  • @suatdonmez8363
    @suatdonmez8363 15 дней назад +1

    Ve aleykümü's selam ve rahmetullah ve beraketuhu

  • @elhamdulill4h
    @elhamdulill4h 20 дней назад +7

    Ve Aleykumselam

  • @nurgultrn
    @nurgultrn 15 дней назад +1

    Hocam Allah sizi sevsin çok güzel anlatmıssınız

  • @Maysabulut-2006
    @Maysabulut-2006 20 дней назад +5

    Ve aleyküm selam. Elhamdulillah.Allah razı olsun.

  • @ImLady435
    @ImLady435 20 дней назад +4

    Aleyküm selam abi bulduğum arada izleyeceğim mutlaka.Sağlam bi konuya değinmişsiniz

  • @mustafaaraz3283
    @mustafaaraz3283 20 дней назад +11

    Hocam Din ve Mitoloji kanalına sadece Hubeyb Öndeş ve Fatih Atar Reddiye yapmış (Fatih Atar'ın Kanalı Pek Bilinmiyor.)Altay Cem Meriç ise sadece değinmiş.Yani reddiye yapmamış sadece kanal hakkında konuşmuş.Siz de reddiye yaparsanız Diamond gibi yavaş yavaş köşeye sıkışmış fareye döner.

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад +8

      Not aldım ileride yaparım inşallah

    • @xxxxx7905
      @xxxxx7905 20 дней назад +1

      ​@@kadirguney9696 Hubeyb arapça biliyor

  • @İlqar89
    @İlqar89 15 дней назад +1

    Mustafa hoca sizi dinlediğimde aklımda şöyle bir şey canlandı . Eskiden kızlar beğendikleri erkeklere mendil atarlardı temsli olarak benim gönlüm sende anlamında . Sanki buna benzer gibi geldi . Erkek en son hafifçe vuruyor, artık benim sende gönlüm yok, bitirdim diyor . Ayetin devamında da ittaet ederlerse başka yol aramayın bu söylediğinize destek ola bilir .Eski kararınızda direnmeyin geri dönün . Yine de en iyisini Allah bilir

  • @_.adem.kaya._
    @_.adem.kaya._ 20 дней назад +2

    Hocam bu naif ve açıklayıcı anlatımınız için teşekkür ediyorum 😊 Zannımca burada kadını psikolojik olarak bir terbiye söz konusu. Rabbım kadınlarımızı başımızdan eksik etmesin...

    • @candan.
      @candan. 20 дней назад

      Misvakla vurunca mı terbiye olacak kadınlar?

  • @mustafasabrii
    @mustafasabrii 20 дней назад +7

    İslam'da zaten yüze vurmak haramdır. 19:44

  • @7-8-BaykutAbi
    @7-8-BaykutAbi 20 дней назад +2

    Teşekkürler

  • @carlgustavmgs
    @carlgustavmgs 19 дней назад +1

    Allah razı olsun, sizin ve bizim ilmimizi artırsın kıymetli hocam.

  • @rabiyakaya4389
    @rabiyakaya4389 20 дней назад +1

    ve aleyküm selam, ne güzel açıklamışsınız ağzınıza sağlık

  • @haticeaksu1659
    @haticeaksu1659 19 дней назад +2

    Emeğine sağlık Allah razı olsun

  • @Alvin_Plantinga
    @Alvin_Plantinga 20 дней назад +1

    Emeğinize sağlık böyle videolara devam edelim

  • @roxabexabook
    @roxabexabook 20 дней назад +3

    Az daha sizi tekfir edecektim iyi ki sonuna kadar izlemişim direkt girişte öyle bir ayet yok dediğiniz için teşekkür ederim ❤

    • @turkcuhekim222
      @turkcuhekim222 19 дней назад

      Sen kimsin de milleti tekfir ediyorsun

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Bende yorumlara Bu Video'da Anlatılanları Destekleyecek Bir Yazı Paylaştım. Dilerseniz Okuyabilirsiniz.

  • @kemalaka4533
    @kemalaka4533 20 дней назад +1

    Ve aleykümselam, güzel çalışma

  • @AnkasdinEdit
    @AnkasdinEdit 20 дней назад +1

    ALLÂH râzı olsun hocam uzun videolar yavaştan geliyor

  • @serhanilevli5028
    @serhanilevli5028 19 дней назад +1

    Ağzına sağlık hocam.
    Çok net ve açıklayıcı oldu.
    Rabbim ilmimizi ilminizi artıranlardan eylesin

    • @candan.
      @candan. 19 дней назад

      Misvakla dövmek mi, çocuğa "hadi ordan kerata" der gibi vurmaktan bahsederek örnek vermek mi, dövün ama canını acıtmadan, iz bırakmadan gibi ifade mi açıklayıcı oldu? Omlet yapmak ama yumurta kullanmamak gibi vur ama canı acımasın... :)

  • @nurgultrn
    @nurgultrn 15 дней назад +1

    11:24 ben bu konuyu Bahadır Malkoç tan dinlemiştim bu kısmı anlamamıştım kendi kendime nasıl yani hafifçe vurmak tokat mı filan demiştim o video detaylı değildi tabi konunun özünü anlatıyordu ama şimdi bu kısmı daha iyi anladım 1 yıldır düşünüyordum teşekkür ederim.

  • @mazO044
    @mazO044 20 дней назад +4

    Video bildirimi videoyu izlerken geldi , ben hızlıyım😎

  • @sinsysin
    @sinsysin 20 дней назад +1

    hocam bir de, bazı kişilerin yaptıgı darabe çevirilerine nasıl bakıyorsunuz? o anlamda anlaşılabilir mi bu ayet? uzaklaştırın anlamına gelir mi? aşırı mı zorlama olur? ve türkler dısında bu yorumu yapan kımse yok sanırım

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад +1

      Zorlama olur

    • @sinsysin
      @sinsysin 20 дней назад +1

      @@mustafasolmazz ben de öyle düşünüyordum. Eğer öyle ise Allah neden öyle anlaşılabilecek o kelimeyi kullansın. Hocam neden kuran erkekleri muhatap alarak konuşuyor. Bunun gibi şeyler tarihselci bakış açısına itebilir mi bizi. Yani o dönem erkekler baskındı o yüzden normal diyip tarihe yorabilir miyiz. Ama sonuçta tanrı konuşuyor. Ve kadınları edilgen bir şey olarak nesne gibi konusuyor sürekli. “Alın, evlenin, boşanın, yapın edin vb” eşit hitapla konusması daha doğru olmaz mıydı. O dönem erkeklerin kavvam olması gerektiğine ben de inanıyorum. Şartlar gereği zaten başka yolu yok.

    • @candan.
      @candan. 19 дней назад

      @@mustafasolmazz Bence zorlama olur diye kestirilip atılmamalı. Çünkü amaç aile birliğini muhafaza etmekse, vurmakla mı daha iyi sonuç alınır yoksa ifadenin başka bir anlamıyla mı? Siz de dayağın dehşetli bişey olduğunu biliyosunuz ki ayete vurma manası verdiğinizde bunu hafifletmek peşindesiniz bence. Kocasından dayak yiyen kadın bir daha o kocasına aynı saygıyla bakabilir mi? Sevebilir mi? Peygamberin de hiçbir hanımını dövmediği bilgisine inanıyoruz. Vesaire vesaire...

    • @sinsysin
      @sinsysin 17 дней назад

      @@candan. bana da öyle geliyor. aileyi korumak için dövmek? bir çözüm aracı olarak dövmek? nolucak yani kadın dayak yiyince ha tm diyip akıllanıcak mı. dövmek değil hafifçe dövmek ise ayrı bir komiklik bence. kadın o aşamada koluna misvakla 3 kez dokunulunca ha tm mı dicek. bütün kainatın yaratıcısı, başka ayette "aranıza sevgi ve şevkat koydum" diyen, "siz birbirinize örtüsünüz" diyen, "kadınlarla iyi geçinin" diyen Allah, nüşuzundan KORKARSANIZ ( garanti de değil korkarsanız) dövün diyemez. diyememeli. bu meselede kesinlikle bi çözüm aranmalı. şahsi kanatim.

  • @what-is-x
    @what-is-x 20 дней назад +1

    Maşallah nokta atışı işler :)

  • @canerkahraman
    @canerkahraman 19 дней назад +1

    Mustafa hocam güzel yaklaşım ama tercümeler hep sıkıntı maalesef

  • @nonick123
    @nonick123 20 дней назад +2

    Allah sözlerinizi daha geniş kitlelere ulaştırsın hocam.

  • @lincdesync
    @lincdesync 19 дней назад

    Abi selam. Allah razı olsun ve Allah ilmini arttırsın inşallah. Tam bu sıralar bu konuyu araştırıyordum denk geldin çok güzel oldu ama bundan bağımsız bir şey soracagim.
    Esbab-ı Nüzul ve sabuni'nin icaz-ı tefsir ini satın aldım. Esbab-ı Nüzul için olumsuz birkaç yorumla karşılaştım, okumayın diyen insanlar vesayir gördüm. Bu hususta fikrin nedir?

  • @user-pt5dc2lc1v
    @user-pt5dc2lc1v 19 дней назад +3

    Abi benim sana bir sorum olacaktı. Aslında bu pek çok hadis inkârcısının dillendirdiği bir şey ve benim biraz kafama takıldı da üzerine konuşursan sevinirim.
    Ankebut Suresi 45. ayette şöyle diyor: "Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir." Kitaptan sana vahyedileni oku, derken aklıma bizim namazda Kur'an'da yazmayan duaları okuduğumuz geliyor. Bu ibare sanırsam namaz için. Bunun hakkında konuşur musun?

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  19 дней назад +1

      Not alıyorum

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Okumak Sadece Bizim Bildiğimiz Şekilde Olmuyor. Kainat Kitabını, Kitaptan Vahiy Edilen Şekilde Oku Diyor Olabilir Belki. Mesela Allah Eş Şafidir.(Ayette Diyor.)
      Allah'ın Eş Şafi Olduğunu Kainattan Oku, Mesela İlaçlar (İlaç Üretiminde Kullanılan Bitkiler ve Her Türlü Malzemeler.) Allah'ın Eş Şafi İsminin Yansımasıdır. Belki Bu Manada Olabilir.
      Tabi Bir Ayetlerin Bir çok Manası vardır. Ben Sadece 1 Tanesinden Belki Bu Olabilir Diye Söylemek İstedim.
      Ayrıca Dediğiniz Gibi, Namaz'ın Nasıl Kılınacağını Anlatan Bir Ayette Olabilir. Kaldı ki Kuranda Yazmayan Dualardan Kastınız Nedir Tam Anlamadım.
      Ben Namaz Kılarken; Subhaneke, Fatiha, zammı sure(Bunlar Zaten Kuran Ayeti.), Rabbena Atina ve Firli Duaları Ayettir.
      Sadece Ettehiyatü ve Salli Barik Duaları Ayet Olarak Yoktur Diye Biliyorum. Kurandan Vahiy Olanı Oku Derken Sadece Vahiy olanı Oku Gibi Bir İbare Yoksa, zaten Yine Ettehiyatü ve Salli Barik Dualarını Okumamalıyız anlamı çıkmaz.
      Aslında Şuan Şunu Farkettim;
      Hadislere Bir Delilde, Namazda Ettehiyatü ve Salli Barik Dualarını Okumakmış...

    • @user-pt5dc2lc1v
      @user-pt5dc2lc1v 17 дней назад +1

      @@berk34847 yorumunuz faydalı oldu teşekkür ederim. Ben bu konua biraz daha bakacağım.

    • @berk34847
      @berk34847 17 дней назад

      @@user-pt5dc2lc1v Ne Mutlu bana Faydalı olduysa. Bu Arada Nisa 34. Ayet ile Alakalı Bir Yazı Paylaştım yorumlarda. Haberinizi Olsun. Belki Okumak istersiniz, Belki faydalı olur diye haber etmek istedim

  • @user-nw2fy8fu3y
    @user-nw2fy8fu3y 20 дней назад

    Hocam ağzınıza yüreğinize sağlık. Bu msjıma cevap verirseniz çok mutlu olurum geçenlerde sünneti yok sayan biri müminler cehenneme girmeyecek kendisine zilzal suresinin son iki ayetini okudum yok dedi girerlerse kaybedenlerden olurlar oysa allah müminler kazanan olacak dedi cevap veremedim

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад

      Günahkar müminler de cehenneme hatta herkes girecek ama direkt cennetlik olanlar nurları sayesinde etkilenmeyecek. Meryem, 71. ayetin tefsirine bakın.

  • @suatdonmez8363
    @suatdonmez8363 15 дней назад +1

    Allah sizleri hayr ile mükafatlandırsın

  • @Adalet_devletin_temelidir.
    @Adalet_devletin_temelidir. 19 дней назад +2

    Yani darb arapçada iz bırakmayacak şekilde vurmak anlamına geliyor.

  • @Uguremreozunal
    @Uguremreozunal 20 дней назад +1

    Mustafa hocam kelde bin zeyd isimli bir muhaddis duydunuz mu? Hicri 3.yy'da yaşamış. Eserinin ismi Asmal Masalik Lieyyam Mahdiyy Maliki Li Kull-id Dunya Biemrillah-il Malik ("The Best ways to know the time of the Mahdi, King of the World, by Allah's command"), Qalda bin Zayd.

  • @Acmistisizm
    @Acmistisizm 19 дней назад +1

    Allah razı olsun üstad

  • @abdullahgoktay7144
    @abdullahgoktay7144 18 дней назад

    Abi temsili olarak vurma hangi hikmete binaen olabilir ? Nasıl bu sorunu çözer ? Zımni bir tehdit olarak mı algılamayız bu temsili misvakla vurmayı.

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  18 дней назад

      Boşanma aşamasına gelindiğini gösteriyor. Direkt söylenebilir de. Nitekim Peygamber Efendimiz böyle yaptı.

    • @abdullahgoktay7144
      @abdullahgoktay7144 18 дней назад

      @@mustafasolmazz bu kısımları da dinledim videonun sonuna kadar. Bu bir tavsiye niteliğinde, kişiler kendi arasında da anlaşabilir dediniz. Cehaletimi mazur görünüz , şu an bir erkeğin eşiyle ki çoğumuz tek eşliyiz yatağını ayırması , erkeğin mağlubiyeti ile sonuçlanacaktır. Bu bağlamda ayetin evrenselliği ve her zamana hitap etmesi mevzusunu nasıl anlamalıyız ? Hürmetler

    • @bilgesoru
      @bilgesoru 17 дней назад

      @@abdullahgoktay7144 ezilip büzülmene gerek yok gardaş, ahi mustafa çuvalladı

    • @abdullahgoktay7144
      @abdullahgoktay7144 16 дней назад

      @@bilgesoru nezaket ve ilme hürmet. Ezilip büzülme değildir edeptendir.

  • @ahmetcansun3561
    @ahmetcansun3561 20 дней назад +1

    Burada vurma sözcüğü sembolik bir eylemdir ve kadına evlilikte son aşamaya gelindiğini hissettirmek içindir.

  • @furkankurt2535
    @furkankurt2535 20 дней назад +1

    hocam kral adamsın valla Allah ilmine ilim katsın cennetiyle sereflendirsin İnşallah

  • @mertulusoy3457
    @mertulusoy3457 7 дней назад

    Bir yerde şey okumuştum bu aywt erkek için söyluyor ama erkek sorun çıkartırsa sıkınti çıkarırsa kadının ne yapacağı hakkında neden bir şey yok diye okumuştum onun seyi nedir hocam

  • @suatozn
    @suatozn 19 дней назад +1

    ALEYKÜM SELAM HOCAM DAHA UZUN VİDEO ATAR MISIN ALLAH SENİ ZENGİN ETSİN

  • @Adalet_devletin_temelidir.
    @Adalet_devletin_temelidir. 19 дней назад +1

    Hocam darb yetkisi devletindir diye yorumlayanlar var mı
    Bir yerde duymuştum ama nerden duyduğumu unuttum.

  • @catlak.kiremit
    @catlak.kiremit 20 дней назад +1

    😊

  • @aslsztanrkulu8763
    @aslsztanrkulu8763 18 дней назад

    Hocam selamlar
    Mesela iki kardeş olsun biri kız biri erkek
    Erkeğin kendince işi var ve ailesi var
    Kadın ise boşanmış ve çocuklara bakmakla yükümlü
    Bu durumda yine erkeğin yarısını mı alır sizim dediğiniz açıklamaya göre almamalı çünkü o da yükümlü

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  18 дней назад

      Ben kadı olsaydım o erkeğe fazla miras verip kardeşine de yardımcı olmasını emrederdim.

  • @Omer-ly3yz
    @Omer-ly3yz 16 дней назад +1

    Allah'ın verdiği tavsiyelere uymasanızda olur farklı bir yol izleyebilirsiniz ne demek? Lütfen laflarınıza dikkat edin hocam. Allah en güzel olana iletir

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  16 дней назад +1

      Bunlar örnek kabilinden tavsiyelerdir demek. Aynı deveye bakmazsınız nasıl yaratılmış buyurduğu gibi. Deve yoksa sen de yakınındaki hayvana bak. İbret al. İlla deveye bakmak zorunda değilsin.

  • @mustafaaraz3283
    @mustafaaraz3283 20 дней назад

    Hocam ayrıca size gönderdiğim 3 tane Sercan Baylan videosuna da reddiye yaparmısınız,Onu takip edenlerin kafasını epey karıştırmış da deist youtuber Sercan Baylan

  • @selimaztekin1193
    @selimaztekin1193 19 дней назад

    Hocam yetimin dövülmesini Ali Fikri Yavuz hoca "Ben, Yetimi uslanıncaya kadar döverim." şeklinde tercüme etmiş.

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  19 дней назад

      Yanlış tercüme etmiş. Aişe annemizin böyle bir şey yapmadığını ve yapmayacağını hepimiz biliyor olmamız lazım.

  • @nkt1is1
    @nkt1is1 20 дней назад +1

    21:41 Aman hocam :)

  • @afg-01
    @afg-01 19 дней назад +2

    Dini guzel gostermek adina taviz vermek dogru degil. Burada yalnizca ayet/hadis yok sahabenin uygulamasi var. Eslerini doven sahabelerin sikayetinde Peygamberimiz Kuranda boyle bir sey yok nereden cikarttiniz demedi. Videoda anlatilan gibi olsa bu sekilde cevap vermesi gerekirdi. Hz Aise’nin uygulamasi dogru olandir fakat onu baglar. Burada bu islere ruhsat verilmis, tabii ki dogru olan bunu yapmamaktir. Fakat şok olan birine tokat atmak gibi, dayak cezasinin insani gittigi yanlis yoldan dondurme gibi ya da kendine getirme gibi bir ozelligi de var.
    Dolayisiyla sozun ozu; boyle bir ruhsat var ama biz Peygamberimizi ornek alalim ve bu islere kalkismayalim seklindedir. Yoksa kuranda gecen temsilidir demek sahabe kurani yanlis anlamis demektir. Burada 1-2 sahabenin gorusuyle is yapmak dogru olmaz, cunku Peygamberimiz dayak konusunda cok sikayet aldi.
    Ustadim nacizane sizi takdir ve tebrik ediyorum, fakat bizim misyonumuz herkese dini sevdirmek degil; dini sevecek olanlara dogru ahkamiyla sevdirmek olmalidir.
    Selam ve dua ile.

  • @abdulkadiraydin9207
    @abdulkadiraydin9207 19 дней назад +1

    Allah ilmini artırsın güzel kardeşim.

  • @Alvin_Plantinga
    @Alvin_Plantinga 20 дней назад +1

    Hocam darb Kuran'da uzaklaştırmak anlamına da gelen ayet var.lutfen bu konuda prof dr Zeki bayrakları dinlemenizi öneririm lütfen hocam.mukemmel bir yaklaşımı var Zeki Bayraktar'ın

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад +1

      Konu hakkında açık hadis var zaten.

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Ben Bu Konuyla Alakalı Daha Önce Bir Yazı Yazmıştım. Fakat Orada Biraz Konuları Karışık ve Tam Açıklayıcı Şekilde Ele Almamıştım. O Yüzden Bu Konuyu Düzgün ve Açıklayıcı Şekilde Tekrardan Yazıyordum ve Mushaf Abimde Tam Bu Yazıyı Yazarken Video Atmış. Güzel Bir Tevafuk Oldu. O Yüzden Yazdığım Yazıyı Burada Paylaşmak İstedim.
      Nisa 34. Ayet, İslama Saldırmak İsteyenlerin En Sık Kullandığı Ayetlerin Başında Geliyor. Ve Nisa 34 ''Kadınları Dövün'' Şeklinde Lanse Ediliyor.
      Yani İslamiyet, Yani Kuran; Kadınları Dövün Diyor'muş'. Bu Ayette 40 Kelime Var ve Nedense(!) Sadece 2 Kelime (''Kadınları Dövün.'') Biliniyor Bu Ayet Hakkında.
      Zaten Aslında Akıllı Olan Birisi, Bir Yorum Yapmadan Önce 40 Kelimelik Ayette Sadece 2 Kelimeyi Zikretmelerinden Dolayı, O Kişilere Şüpheyle Yaklaşır.
      Yorum Yapmadan Önce Haberin Doğruluğu Araştırır, Bilgi Sahibi Olmaya Çalışır.
      Bu Ayete Geçmeden Önce 3-4 Ayetten Bahsetmek İstiyorum;
      1) Ali İmran 7: Sana Kitabı-Kur’an’ı indiren O’dur. Ondan (Kur’an’dan) bir bölümü kitabın anası (temeli ve esası) sayılan muhkem ayetler (açık ve kesin emirler)dir.
      Diğer bir kısmı da müteşabihtir. (Benzer manalara ve çeşitli yorumlara müsaittir.) Kalplerinde şüphe ve eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve (keyfi) te’villerde bulunmak üzere (açık ve kesin emirleri bırakıp, manası kapalı olan) müteşabih ayetlerin peşine düşmektedirler.
      Halbuki bunların gerçek te’vilini ancak Allah bilir... İlimde derinleşenler (râsihûn) ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır" derler. (Ve müteşabih kapalı ayetlere ise; Kur’an’ın sarih hükümlerine ve Resulüllah’ın sahih hadislerine uygun yorumlar getirirler.)
      Zaten temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
      Zaten Bu Ayetteki Şu Kısım ''Kalplerinde şüphe ve eğrilik olanlar,Fitne çıkarmak ve (keyfi) te’villerde bulunmak üzere (açık ve kesin emirleri bırakıp, manası kapalı olan) müteşabih ayetlerin peşine düşmektedirler.'' Bu Ayetin Peşine Düşenleri, Saraheten Yani Açıkça Açıklıyor.
      Fitne Çıkartmak ve Keyfi Te'villerde Bulunmak için Bu Ayete Bir Saldırı var. Ayeti Anlamadan Şunu diyor:''İslamiyet kadını dövmeyi Emrediyor! Böyle Allah mı olur?(haşa). Allah Kadınları Dövmeyi emrediyor, Ne güzel Yaratıcınız, Ne Merhametli Yaratıcınız varmış Ya Hu.''
      Minimalinde Cümleler Kuruyor. Aslında Allah Zaten Onların böyle yapacağını Onların dedelerinin dedelerinin dedeleri doğmadan Haber veriyor.
      Bu Ayetten Neden Ortalıkta ''İslam Kadını Dövmeyi Emrediyor'' Gibi Cümlelerin Çıktığını Anlayabiliriz.
      Onlar Bilerek Fitne Çıkarmak ve Keyfi Te'villerde Bulunmak için; Anlamadıkları, Manaları üstü kapalı Ayetleri seçiyorlar.
      Şimdi Gelelim 2. Ayete;
      İsra 36: Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrar etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan.
      Başka Bir Meal:
      Hakkında (gerekli ve yeterli) bilgin olmayan şeyin (aslını astarını bilmediğin mesele ve hadiselerin) ardına düşme (tartışmaya girme);
      çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan (her yaptığından) sorumludur, (cahilce iddia ve ithamlardan dolayı suçludur.)
      Bu Meal daha Açıklayıcı Bence. Ayet, Bence Gayet Güzel Bir Ahlak Öğretiyor Bize.
      Gerekli ve Yeterli Bilgimizin Olmadığı Konularda, Aslını Astarını Bilmediğin Mesele ve Hadiseler Hakkında Tartışmaya girme. Çünkü, Gerekli ve Yeterli Bilgimizin Olmadığı Konularda, Aslını Astarını Bilmediğin Mesele ve Hadiseler Hakkında Yapacağın Yorumlar; Cahilce İddia ve Cahilce İtham Olacaktır.
      Ve Cahilce İddia ve İthamlardan Dolayı da Sorumlu ve Suçlu Olurmuşuz. Ve Sorumlu ve Suçlu Olmamızda Gayette Doğal, Makul.
      Yani Bilgi Sahibi Olmadan, Yorum Yapmamalıyız. Bu Ayet için Bence Bu Kadar Açıklama Yeterli. Çünkü; Makul, Doğal ve Gayet Olması Gereken Bir Ahlakı Bize Bildiriyor.
      Bu Ayet İçin Bu Kadar Açıklamasının Fazlasıyla Yeterli Olduğnu Düşünüyorum.
      Gelelim 3. Ayete;
      Hucurât 6:
      Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse),
      onu ’etraflıca araştırın’ (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu),
      bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.
      Bu Ayete Göre;
      1) Haberi Getiren Kişi veya Yayın Organı,
      Güvenilir Değilse, Gelen Haberi İyice Araştır Diyor.
      2) Gelen Haber; Aldatıcı, Kışkırtıcı Bir Haberse
      Gelen Haberi İyice, Etraflıca Araştır Diyor.
      Allah, Bize Yine Çok Güzel Bir Ahlak'ı Haber Veriyor Bu Ayette.
      Ama Gel Gelelim ki, Biz Bu Nisa 34.Ayeti Ele Aldığımızda Bir Çok Kişinin Bu Ayetlerde Bahsedilenleri Yapmadığını Görüyoruz. Ve Kendi Yaptıkları Şey ise Çok Net Bir Şekilde Yanlış.
      Bir Ayet Daha Paylaşmak İstiyorum.
      Neml 84:
      Nihayet, hesap yerine geldikleri zaman Allah şöyle buyurur:
      “Siz benim âyetlerimi iyice anlamadan(onları ilmen kavramamışken) yalan saydınız, öyle mi? Değilse, yaptığınız ne idi?”
      Bu Arada Ayet Delil Demektir.
      Bu Ayette de Bir Konuyu; İyice Anlamadan, Onları İlmen kavramamışken, İyice İncelemeden; Yalan Saymayın, İnkar Etmeyin Diyor. Ve Yine Gayet Makul Bir Şey Söyleniyor. Güzel Bir Ahlaktan Haber Verilip, Gösteriliyor.
      Yani Bu 4 Ayeti Gerçekten Anlayıp Hayatımıza Geçirmemiz Lazım. Çok Mühim Bir Ahlak Bunlar.
      Özetle, Sağdan Soldan Bir Haber Duyduğumuz Zaman;
      1) Araştırmadan Yorum yapmak,
      2) Araştırmadan Ayetleri (Delilleri) İnkar Etmek,
      3) Araştırıpda Anlamamışken, İlmen Konuyu Kavrayamamışken İnkar Etmek, Yalan Saymak
      Çok Büyük Bir Yanlıştır. Bunun Yanlış Olduğunu Anlamak İçin İlla Bir Einstein Olmaya da Gerek Yok Zaten.
      Nisa 34'ü Konuşmadan Önce Bu Ayetleri Anlatmak İstedim.
      Yine Çıtırdan Nisa 34. Ayete Geçmeden, Şu Bilgiyi Vermek İstiyorum:
      Söz 3 Manada Kullanılır.
      1)Hakikat 2)Mecaz 3)Kinaye
      1:Hakikat; Söz, Söylendiği Manada Kullanılırsa ''Hakikat'' Olur.
      2:Mecaz; Söz, Kendi Manasından Başka Bir Mana İçin Söylenmişse ve Kendi Manasında Kullanılmasından Bir Mani Varsa ''Mecaz'' Olur.
      3:Kinaye; Söz, Bir Şeyin O Hakiki Manasıyla Değil de , Bu Hakiki Mananın AKSİ ile İfade Olunuyorsa O Söze ''Kinaye'' Denir.
      Şimdi Çıtırdan Geçebiliriz Nisa 34. Ayete.
      Nisa 34. Ayet Zahirde (Görünürde) Kadınlara Yönelik Bir Ayet Gibi Dursa da Aslında, Erkeğe ''DE'' Haddini (sınırını) Bildiren Bir Ayettir.
      Ve Bunu Yaparken Kuranı Kerimini Belagat ve İcaz Mucizesiyle Yapılmıştır.
      Tabi Konuşmadan Önce Belagat ve İcaz Nedir Kısaca Ona Değinelim.
      Belagat: Maksada ve Hâle En Uygun, En Güzel ve Düzgün Sözü Söyleme Sanatıdır.
      İcaz: Az Sözle Çok Şey Anlatmaktır. Başka Bir Deyişle 1 Taşla 2 Kuş Vurmak Gibi.
      Kuranı Kerim, Yüzlerce Kez Belki Daha Fazla Kez, 1 Taş ile 10 Kuş Vuruyor.
      Buna Kuranı Kerimden Örnek Olarak Nisa 17 ve 18. Ayeti Örnek Verelim,

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Nisa ﴾17﴿: Allah katında (makbûl olan) tevbe, ancak o kimselerin (tevbesi)dir ki, bilmeyerek günah işlerler, sonra da çok geçmeden tevbe ederler.(3) İşte onlar var ya, Allah, onların tevbelerini kabûl eder. Çünki Allah, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
      Nisa ﴾18﴿: (Yoksa) Ne, (bir sürü) kötülükleri yapıp-edip de, (sonra) onlardan birine ölüm gelip çatınca: "Ben şimdi gerçekten tevbe ettim" diyenlerin; ne de kâfir olarak ölenlerin tevbesi (geçerli) değildir. Böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır.
      Nisa 17’de ise Allah kesin olarak kabul edeceği tövbeden bahsediyor.
      Nisa 18’de ise Allah kesin olarak kabul olmayacak tövbeden haber veriyor.
      Eğer bilmeden bir hata, günah işlersek. Ve öğrenip anladığımızda da hemen tövbe edersek, bu kesin kabul olan tövbedir.(nisa17) çünkü
      1) bilmeden, istemeden; günah, hata işledik.
      2) öğrenince direkt tez vakitten tövbe ettik.
      İşte İkisi Birden Olunca, Bu Kesin Kabul Olan Tövbe Oluyor.
      Eğer bilerek günah işler ve Ölüm Anı geldiğinde tövbe etmeye çalışırsak. İşte bu kesinlikle kabul olmayacak tövbedir. (Nisa 18) Çünkü
      1) bilerek günah işledik.
      2) Ölüm geldiğinde, yani tövbe kapıları kapandığında, tövbe ettik.
      Bu ikisi birden olunca kesinlikle kabul olmayan tövbe oluyor.
      Bu Nisa 17 ve Nisa 18 Ayetlerinde 2 Sınıftan Bahsediyor ama Biz İcaz Meselesinden 3. Sınıfı da Çıkartabiliyoruz.
      O da Bilerek Günah İşleyip Fakat Ölüm Anı Gelmeden (Yani Tövbe Kapıları Kapanmadan) Önce Edilen Tövbe.
      Bu Kişilerin Tövbesi Ne Kesin Olarak Kabul Edilir Diyebiliriz Ne de Kesin Olarak Kabul Edilmez Diyebiliriz. (Nisa 17 ve Nisa 18’e Göre.)
      Yani Bu 3. Sınıf Oluyor.
      Bilerek Günah, Hata İşleyip Fakat Ölüm Gelmeden Tövbe Eden Grup.
      Kesin olarak kabul edilir diyememekle beraber eğer samimi bir tövbe ise kesine yakın şekilde Allah’ın izniyle yine bu tövbe de kabul edilir.(Diğer Ayetlerle Bunu Anlayabiliyoruz Kolayca.)
      Yani Biz Nisa 17 ve Nisa 18’ten
      1) Kesin Olarak Kabul Edilecek Tövbeyi
      2) Kesin Olarak Kabul Edilmeyecek Tövbeyi
      3) Samimi Olursa inşa’ALLAH Kabul Edilecek Tövbeyi Anlayabiliyoruz.
      Ayrıca Dediğim Gibi, Bu Nisa 17 ve Nisa 18. Ayetler Kuranı kerimin İcaz Mucizesine Güzel Bir Örnek.
      İcaz’a Kuranı Kerim üzerinden Örnek Vermiş Olduk.
      Bir de Ben Günlük Hayattan Örnek Vermek İstiyorum.
      Yüksek Sadakat Müzik Grubunun “Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” adlı Şarkısındaki “Hiç Bir Yüz güzel Değil Senin Yüzünden” Adlı Cümle İcaza Güzel Bir Örnektir.
      Bu Tek Olan Cümlede 2 Anlam Vardır.
      1) En Güzel Yüz Senin Yüzün.
      2) Senden Dolayı Artık Hiç Bir Yüz Güzel Gelmiyor.
      Bu da İcaza Günlük Hayattan Güzel Bir Örnek.
      Şimdi Devam Edelim Çıtırdan;
      Nisa 34. Ayet, Kadının Nüşüzünü Anlatan Bir Ayet. Yani Geçimsizliğini ve Sadakatsizliğini. Nisa 128. Ayette İse Erkeğin Nüzüşü Anlatılıyor. Yani Geçimsizliği Anlatılıyor. (Hatta Bence 129.Ayet Bile Dahil Sayılır Buna.)
      Farkettiyseniz Erkeğin Nüşüzünda Sadece Geçimsizliği Kullanırken, Kadının Nüşüzünda Geçimsizlik ve Sadakatsizlik Kullandım. Çünkü Nisa 34. Ayet Sadece Kadınların nüşüzü Anlatılmıyor. İcaz Mucizesinden Dolayı Bence O Ayet Hem Erkeklere Hem Kadınlara Yönelik.
      İcaz Mucizesi Olabilmesi İçin Kadınların Üzerinden Anlatılıyor Bir Takım Şeyler. Fakat Aslında Erkek içinde Geçerli. Eğer Sadece Kadın İçin Olsaydı Orada Anlatılanlar, Erkeğin Nüşüzünü Anlatırken de Değinmesi Lazımdı Sadakatsizliğe. Ama Değinmemiş.(aslında Değinse yine Hikmetsiz Olurdu Çünkü Zaten Nisa 34'te Anlatılıyor. Kendisini Gereksiz Tekrarlamış Olacaktı.)
      İşte Buradan İşareten Ben Anlıyorum ki, Nisa 34'teki Hükümler, Tavsiyeler Hem Erkek Hem Kadın İçindir.(Nüşüz konusunda Daha çok kadınlara: çünkü Geçimsizlik ve sadakatsizlik olarak kadınlar ele alınıyor. Erkeklerde Sadakatsizlik Noktasında ele alınıyor bu ayette.)
      Fakat Kadın üzerinden Anlatılması Sebebi, Hikmeti;
      1) İcaz Mucisesinin Gereği (İktizası) Olduğu İçin,
      2) Ve Kadın Üzerinden Anlatılırken, Erkeğin Hiç Bir Şekilde Kadına Vuramayacağına da Değinebiliniyor.
      Yine İcaz Mucizesinden Dolayı, Yani Az sözle Çok Şey Anlatmaktan Dolayı, Ayet Evlilikteki En Büyük Sorunu Ele Alıp Ona Çözümler Vererek. Aynı Zamanda İşareten Şöyle Demiş Oluyor.
      ''En Büyük Sorunlardaki Çözüm ve Çözüm Sıraları Böyleyse, Diğer Sorunlarda ve Çözümlerde de Bu Yöntemleri, Sırasıyla Kullanın.''
      ve Bunu Yaparken Evliliklerdeki Bir Başka En Büyük Problem Olan ''Kadını Dövme'' Hadisesine de Değinebiliyor ve Vuramazsın Diyor.
      SubhanAllah. Bütün Bunları 40 Kelime İle Yapıyor :D :D :D
      İşte Tüm bu Anlamları Kadının Üzerinden Anlatılırken Verilebildiği İçin; Allah, Tüm Olayı Kadınlar Üzerinden Anlatılırken Anlatıyor.(Ayrıca Bu Allah'ın El Hakk ve El Hakim İsminin İktazası Oluyor.)
      Yani Mesela Bu Tüm Anlamları, Erkeğin Üzerinden Anlatılmak İstense, Dövme Durumunu Anlatamazsın, Ele Alamazsın.
      Ama Kadınlar Üzerinden Anlatılırken Döve Durumunu Ele Alabiliniyor ve Anlatılabiliniyor.
      O Yüzden, Allah Vurma Olayını Kadınların Nüşüzünda Ele Alıyor. Çünkü Hak ve Hakim İsimlerinin Hakkını Verebilmek İçin. Kadınların Üzerinden Hem Maksada En Uygun(belagat) Hem de Az Sözle Anlatabilirken(icaz), Gidipte Erkeklerin üzerinden Anlatılmak İstense Bütün Anlamlar.
      Hem Az Sözle Çok Şey Anlatabilirken, Anlatmamış; Daha Çok söz Kullanmış olurdu Gereksizce. Hem Dövme Olayına Değinememiş Olurdu.
      Hem de Maksada Daha uygun Olan bir yer varken; Maksada Daha Az Uygun Olan Yerde Anlatılmış Olurdu. Yani Allah'ın Hak ve Hakim isminin, Belagat ve İcazda İktiza Ettiğinden Dolayı Nisa 34. Ayette Anlatılıyor Vurma olayı.
      Yani Bu Anlatılanları Bu Sefer Detaya Girmeden, Kısaca Özetlersek;
      Nisa 34 Kadının Nüşüzü Üzerine Bir Ayettir. Ve Kadının Nüşüzü Üzerinden Aslında Evlilikteki Bütün Sorunları ve Çözümleri ele alıp, Anlatıyor.
      Kadının Nüşüzu Üzerinden Almasının Hikmeti ise Bahsettiğim Belagat ve İcaz Mucizesinden Dolayı Diye Düşünüyorum Ben.
      Çünkü Evlilikteki En Büyük Sıkıntıyı Ele Alarak, Çözümleri Sırasıyla Veriyor. En Büyük Sıkıntı da Bu Çözümleri Sırasıyla Kullanmamız Gerektiği Söyleniyorsa,
      Tabiki de Evlilikteki Daha Küçük Sıkıntılarda da Bu Çözümleri Kullanırız. Yani En Büyük Sıkıntıdan Çözüm Yollarını Vererek
      1 Ayet İle aslında Evlilikteki Bütün Sıkıntılara Karşı Çözüm Yolu Veriliyor. SubhanAllah :D

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Ve Yine Genel Olarak Kadın ve Erkek Arasındaki En Büyük Problemlerden Biri Olan Dövme Hadisesini de Ele Alıyor Ve Vuramayacağını Söylüyor. Evlilikte Kesinlikle Vurmanın Olmadığını Söylüyor.
      (Fakat Bunu Yaparken Kinaye Kullandığı İçin, Ya Yanlış Anlaşılıyor Ya da İslama Saldırmak İsteyenler, Bu Durumu Bilerek Böyleymiş Gibi Lanse Ediyor.)
      (Kinaye Kullanmasının Hikmetini İlerleyen Yerlerde Açıklıyorum. Çok Büyük Bir Mucize Ve Belagat Ve İcaz Gerçekten. SubhanAllah.)
      Bu Nisa 34'te Kadının Evlilikte Sebep Olduğu Geçimsizlik Anlatılırken, Nisa 128. Ayette de Erkeğin Sebep Olduğu Geçimsizlik Anlatılıyor Bu Arada.
      Nisa 34'ü Yazalım Buraya, Daha Sonra da Ayet Ayet İlerleriz. Yazı Sırasında da Nisa 34. Ayeti Türkçe'ye Çeviren Kişilerin Yorumlarını, Açıklamalarını Okuyalım.
      Çünkü Arapça'dan Türkçe'ye Çevirirken İllaki Anlam, Mânâ Bozulmaları Olacak. Ve Tam Şekilde Türkçe'ye Çeviri Olarak Aktarmak Mümkün Değil.
      Bu Sıkıntı Genel Olarak Böyle Ama, Özellikle Bu Eksik Çevirme Bazı Ayetlerde Daha Çok Hissediliyor. Ve Çevrilen Cümlenin Arapça'daki Manasıyla Tam Karşılık Bulamaması, Ve Bir Çoğu Zaman Bunun Çeviren Kişilerle Alakası da Yok.
      Diller Arasında Farklılık ve Arapça'nın Edebi Noktada Gerçekten Çok Zengin Bir Dil Olmasından Kaynaklanıyor.
      Nisa 34. Ayette, O Ayetlerden Birisi Bence.

      Ben, Şimdi Bu Ayetin 2 farklı Çevirisini Atıcam. İlk Çeviri Bence, 1 Yeri Hariç Çok İyi Çevrilmiş. O Bahsettiğim Kısmı İse, Diğer Çeviri Daha İyi Çevirmiş.
      Ondan Sonra Bence Aslına En Yakın Olduğunu Düşündüğüm Şekilde 2 Meali Mixleyeceğim.
      (Bu Arada Bu Yazıyı Hemen Hemen Bitirdikten Sonra Farkettim ki Bir Kişi Daha Çok İyi Çevirmiş ve Anlatmış Bu Konuyu. Onuda Bu Yazının En Sonunda Paylaşayım.)
      Erhan Aktaş Çevirisi Nisa 34: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar.¹ Kendi mallarından infak² etmelerinden dolayı Allah bazınızı bazınıza göre faddale³ yapmıştır.
      İyi ahlaklı kadınlar; bağlılık gösteren ve Allah'ın korumasını istediğini, kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır.
      Nuşuzundan⁴ endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, sonra yalnız bırakın, sonra bir süre ayrılın.5
      Eğer size uyarlarsa onların aleyhine bir yol aramayın. Kuşkusuz Allah Aliyy (Çok Yüce)dır, Kebîr (Çok Büyük)dır.
      Mustafa İslamoğlu Çevirisi Nisa 34: Erkekler Kadınların koruyup gözeticisidirler;[⁷⁶⁸] çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar. Dürüst ve erdemli kadınlar hem (Allah’a) boyun eğen,
      hem de Allah’ın koruduğu (iffeti, eşlerinin) yokluğunda da koruyan kadınlardır.[⁷⁷⁰] Sadâkatsizlik etmelerinden çekindiğiniz[⁷⁷¹] kadınlara gelince: onlara önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın, nihayet darp edin![⁷⁷²] Ardından size itaat ederlerse,
      aşırı giderek onlar aleyhine bir yol benimsemeyin! Allah, gerçekten yücedir, büyüktür.[⁷⁷³]
      Evet Şimdi Benim Bu İki Çeviriyi Alıp, Bu İki Çeviryi ''Mix''lediğim Çeviriyi Okuyalım;
      Nisa 34: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar.¹ çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar.
      İyi ahlaklı kadınlar; bağlılık gösteren ve Allah'ın korumasını istediğini, kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır.
      Nuşuzundan⁴ endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, sonra yalnız bırakın, sonra bir süre ayrılın.5
      Eğer size uyarlarsa onların aleyhine bir yol aramayın. Kuşkusuz Allah Aliyy (Çok Yüce)dır, Kebîr (Çok Büyük)dır.
      Şimdi Erhan Aktaş'ın Yorumunu Ve Açıklamasını Yazıyorum Buraya([769] Mustafa İslamoğlunun Açıklaması'dır.):
      1. Kavvam, kaimin mübalağa sigasıdır. Kaim; koruyup gözeten, geçimini temin eden, ayakta tutan (5:7) demektir. Arapçada “Kame ale'l-mer'e” deyimi kadını gözetti, geçimini üstlendi anlamına gelmektedir.
      Ayrıca 25:67'de bu sözcük dengeli anlamında kullanılmaktadır ki bu ayette de dengeyi sağlayan anlamındadır.
      Bir üstünlük söz konusu değildir. Bu sözcük; gözetip korumak, kalkmak, dikilmek, doğrulmak; bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, yürütmek, düzenlemek, nezaret etmek ve geçim kaynağı gibi anlamlara gelmektedir.
      [769] Lafzen: “Allah her iki cinse farklı alanlarda üstün yetenek vermiştir” (Bu kalıp için bkz: 2:253, not 455). Kişinin kendi seçmediği cinsiyetiyle övünmesi ilkel bir maddeciliktir.
      4. Geçimsizlik, sadakatsizlik.
      5. “Bir süreliğine ayrılın” şeklinde anlam verdiğimiz “darebe” fiili; bir yerden ayrılmak, kısıtlamak, dövmek, kesmek, yaralamak, çizmek, yola çıkmak, ayrılmak, ayırmak, başka bir yere gitmek, örnek vermek, suda yüzmek, koyun boyamak, bir yere bir şey dikmek, Musa nebinin asasıyla denizde yol açması, akrep sokması, kalp atışı, bir şeyi kaldırmak, kavgadan beladan kaçmak ve daha birçok anlamda kullanılmaktadır.
      Ayette geçen “vadrıbû-hunne” sözcüğüne, dövün anlamını vermek doğru değildir.
      Eğer dövme anlamında olsaydı bunun nasıl, neyle ve ne kadar olacağı belirtilmesi gerekirdi. Ayrıca bağlamından ve bir sonraki ayetten de bu sözcüğün dövmek anlamına gelmediği açıkça görülmektedir.
      Dövün anlamının verilmesinin nedeni erkeğin, kadına “bakışını” din haline getirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
      (Yani Son Cümlede Bazı İnsanların(Kadın Erkek cart curt farketmeksizin.); Erkekler, Kadına Dövülebilir Olarak Baktıkları için. Bunu Dine'de Yansıtmışlardır Demek İstiyor.)
      Öncelikle Konuya Girmeden Önce Tartışmanın Çıkmasının Sebebi ''Darabe'' Kelimesidir. Bazı Müfessirler Boşanmak Olarak Bazı Müfessirler Vurmak Olarak Çevirmişlerdir ''Darabe'' Kelimesini.
      Darabe Kelimesinin Bir Ton Anlamı Vardır Ama Kuranı Kerimin Hiç Bir Yerinde, İnsanlar İçin Vurmak, Dövmek Anlamıyla Kullanılmamıştır.
      Darabe Fiili İle Alakalı Mustafa İslamoğlu Açıklaması:
      [772] Veya: “(ille de dövecekseniz) ondan sonra dövün!” Darabe Kur’an’da “misal getirmek, gezmek, (kayaya) vurmak, mühürlemek, itmek, mahkûm etmek” anlamlarında kullanılır. Darabe fiili, darabe’d-dehru beynena örneğinde olduğu gibi Arapça’da “iki şeyi birbirinden ayırmak” anlamında da kullanılır (Tâc).
      Kur’an’da canlıyı dövmenin tüm türleri yer alır, fakat bunların hiç birinde insan fiili olarak darabe fiili ve türevleri kullanılmaz: “yanağa tokat”, sakket (51:29); “yumruk” vekezehu (28:15); “kamçılamak, çırpmak” ehuşşu (20:18); “boynunu vurmak” kata‘a (69:46). Darabe fiili 8:50 ve 47:27’de melek fiili olarak kullanılır.
      Rasulullah hiç kadın dövmemiş ve dövülmesine de izin vermemiştir: “Siz eşlerinizi köle döver gibi dövmekten hiç utanmıyor musunuz? Gündüz dövüp gece birlikte oluyorsunuz öyle mi?” (Buhârî, 67/Nikâh, 93) “Allah’ın hizmetkârlarını hiçbir zaman dövmeyiniz!” (Ebu Dâvud, Nesâi, İbn Mace, Ahmed b. Hanbel) Rasulullah’ın eşlerinden bazıları maddî sıkıntıları gerekçe göstererek şiddetli geçimsizliğe sebep olunca, Allah Rasûlü onları dövmeyi hiç düşünmemiş, Kur’an da bu durumda “dövmeyi” değil fakat “boşamayı”, bir başka ifadeyle “ayrılmayı” önermesini tavsiye etmiştir (Bkz: 33:28-32).
      Âyetin nüzûl sebebi konusunda bir çok farklı rivayet vardır.
      Taberî’ye göre bu âyetin iniş nedeni, kocası tarafından tokat yiyen bir kadının (Habibe bt. Zeyd) Rasulullah’a başvurması üzerine Rasulullah’ın aynı şiddette bir tokadın da kadın tarafından kocasına atılması hükmünü verince inmiştir. Bu âyet inince Rasulullah “ben bir şey diledim, Allah ise başka bir şey; şüphesiz Allah’ın dilediği daha hayırlıdır” demiştir.
      Kur’an Rasulullah’ın hükmünü onaylamamıştır; fakat burada dikkat çekici olan, Rasulullah’ın, kocasından yediği bir tokada karşılık, bir kadına aynı şiddette tokat atma hükmünü vermiş olmasıdır.
      (Bu Ayetin Nuzül Sebebini Anlatan Diğer Bir Rivayeti de Paylaşacağım. Bence O Rivayet, Bu Rivayetten Daha Olası Duruyor Benim Açımdan. Ve Daha Mantıklı Geliyor Bana ''Olaylar Örgüsü'' Açısından.)

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Yani Buradan Çok Net Bir Şekilde Anlıyoruz ki; Darabe Fiili, Bu Ayette Vurmak Anlamında Değil Boşanmak Anlamıyla Kullanılmıştır.(Çünkü Darabe Fiili İnsanlar İçin Vurmak Olarak, Kuranın Hiç Bir Yerinde Kullanılmamıştır. Farklı Kelimeler Kullanmıştır.)
      Yani Ayette Çözüm Yolu Olarak Şu Sırayı İzlememizi Söylüyor Allah;
      1) Nasihat et,(Uyar) Konuş
      2) Yatakları Ayırın
      3) Boşanın
      Yani Evlilikte Sıkıntı Yaşandığı Zaman İzlenecek Yolları Bu Sırayla İzleyin Diyor.
      Peki Ya Ayetin Aslı Böyleyse ve Darabe Fiilinden Dolayı Anlamada Hataya Düşebileceğimiz bir duruma geliyorsak, Allah Neden Darabe Fiilini Kullandı?
      Neden Anlama Kısmında Karışıklığa Mahal Vermeyecek Bir Kelime Kullanmadı da Özellikle Darabe Fiilini Seçti?
      Yani Aslında Bu Soruda 1 Soru var Fakat Ekstra Cevaplanması Gereken Kısım var bence bu soruda. O Kısma Geçmeden Önce Biz Öncelikle Neden Darabe Fiili Kullandı Ona geçelim.
      Cevap: Aslında Zaten Öncesinde Bu Soruya Cevap verdim. İcaz Meselesinden Dolayı Evlilikte Vurmanın olamayacağını Dolaylı Yoldan veya işareten Belirtmek İçin Kullanıldı.
      Bu Soruya Aslında cevabı verdik. Fakat Bu Soru Şu Şekilde Değişerek sorulabilinir.
      Allah Peki Vurmanın Evlilikte Olamayacağını Başka Bir Şekilde İfade Edemez miydi? Mesela Direkt Vurma Deseydi Daha iyi Olmaz mıydı?
      Cevap: Heh İşte Aslında Burada Süper, Muazzam Bir Psikilojik Mucize var. O da Şu:
      İnsan Psikolojisi, Zihni Olumsuzu Algılamıyor. Buna Verilen En Klasik Örnek ve Cümle Şu: Pembe Fili Düşünme.
      Yani İnsan Zihni Olumsuzu Algılamıyor, Pembe Fili Düşünüyor.
      Allahta Vurma Deseydi, İnsan zihninde ''Vurmak'' Eylemi Canlanacaktı. Ve Ayrıca Tüm Odak, ''Vurmak'' Eylemi Üzerine Odaklanmış Olacaktı.
      Onun Yerine Allah Kinayeli Bir Anlatım Kullanıyor.
      Mesela Birisi Odama gelse ve Deseki;
      Yatağının Yerini Beğenmedim. Bana İzin Versen de Yatağının Yerini Değiştirsem Olur mu? dese.
      Bende ''Saç Kılı Kadar Yerini Değiştirmene İzin veriyorum.'' Desem.
      Sizce Ben O Kişiye, Yatağımın yerini değiştirmeye İzin Vermiş Olur muyum?
      Olmam Değil mi?
      İşte Aynı Şekilde de Allah; Sadakatsizlik Gibi Bir durumda, Öldürmeyi İstemek Kadar Şiddetli Bir Durumdaki Erkeğe, Ancak Kızartmadan ve Acıtmadan Kaba Etine ve Sırtına Vurabilirsin diyerek. Aslında Vuramayacağını Söylüyor. :D
      Vurabileceğini İddia Eden Ya Samimi Değildir Ya da Tutarlı Birisi Değildir. Konu İslama ve Allah'a Gelince Çifte Standart Uyguluyor demektir.
      Çünkü Nasıl Az Önceki Yatak Örneğinde Benim Kullandığım Cümle Kinayedir. Yani Değiştiremezsin Demektir. Aynı Şekilde Allah'ın da Bu Cümlede Ancak Kızartmadan ve Acıtmadan Misvak gibi bir şeyle ya da 4 parmakla, kaba etine veya sırtına vurabilirsin demekte Vuramayacağını Söylemektir ve Kinayedir.
      Aksini İddia Eden Ya Samimi Değildir Ya da Konu İslam ve Allah'a Gelince Çifte Standart Uygulayan Birisidir. Ve Yazının En Başında Anlattığım Ali İmran 7'deki Kişilerdendir.
      Diğer 3 Ayette Anlatılan Kişiler, Konuyu Bilmeden Yorum Yapma Hatasını Yapanlardı.
      Ama Ali İmran 7'de Anlatılan Kişiler; Kasıtlı Şekilde, Bilerek Ayetleri Çarpıtan ve Keyfi Tevil yapanlardı.
      Şimdi Biz Sadece Ayetin En Can alıcı ve Ana Yerine Değindik Konuştuk.
      Şimdi Diğer Yerlerine Gelelim ve Bu Dediklerimizi, Ayetin Diğer Kısımlarının da Doğruladığını Görelim.
      İlk Cümlede Erkeklerin, Kadınlar Üzerinde Kavvam Olduğunu Söylemişti Allah, sonra devamındaki 2 kısımda da nedenini belirtmişti.
      Erhan Aktaş Bu Kavvamlık Kelimesini Böyle Anlatmıştı: 1. Kavvam, kaimin mübalağa sigasıdır. Kaim; koruyup gözeten, geçimini temin eden, ayakta tutan (5:7) demektir. Arapçada “Kame ale'l-mer'e” deyimi kadını gözetti, geçimini üstlendi anlamına gelmektedir.
      Ayrıca 25:67'de bu sözcük dengeli anlamında kullanılmaktadır ki bu ayette de dengeyi sağlayan anlamındadır.
      Bir üstünlük söz konusu değildir. Bu sözcük; gözetip korumak, kalkmak, dikilmek, doğrulmak; bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, yürütmek, düzenlemek, nezaret etmek ve geçim kaynağı gibi anlamlara gelmektedir.
      Ayetin Devamında da Zaten Allah Şöyle Diyor: ''Çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar.''
      Bu Kısmı Daha İyi Anlayabilmek İçin Kadınların, Eşleri Üzerindeki Haklarını Bilmemiz Lazım;
      1) Kız Baba Evindeyken Hiç Bir Harcama Yapmaz. Babası veya Baba yerindeki ona yakın akrabaları onun Nafakasıyla (yeme içme Barınma Yani Hayatın Devamı İçin ne gerekliyse) yükümlüdür. (Baba yerindeki derken Erkek Akrabaları. Kardeş, Amca vb)
      Evlenince de Bu Yükümlülükler Kocasına Geçer.
      2) Kadının Mehir Hakkı vardır. Ve Bunun bir sınırı yoktur. Erkeğin Durumuna göre İsteyebilir. (Burada yine aslında çok güzel bir Sır'da var ama konumuz bu değil. O Yüzden Değinmicem.)
      3) Kadının nafakası gibi, tedavisi ve ilâç harcamaları da kocaya aittir.
      4) Kadın ekmek yapamayan birisi ise, erkek hazır ekmek almak zorundadır. (Yani Aslında Yemek Yapamayan birisiyse Diyebiliriz burada bence.)
      5) Kocası Kadından Süslenmesini istiyorsa, süs malzemeleri ve koku masrafi erkeğe aittir.
      6) Âdetli günlerinde kocasından ayrı yatmak isterse, ayrı bir yatak istemek hakkıdır.
      7) Durumuna göre kadın kocasından hizmetçi isteyebilir. Hizmetçinin ücreti kocasına aittir.
      (Örfe göre kadınların yapmaması ayıplanan ev işleri dışında kadın, hiçbir iş yapmak zorunda değildir.)
      8) Kadın, kocanın yakınlarını istemediği takdirde, kocası onu müstakil bir evde oturtmak zorundadır.
      9) Kadının, haftada bir kez anne-babasını ziyaret hakkı vardır, erkek buna engel olamaz.
      10) Erkeğin haklarına bir zarar vemeyen meşru işlerde; kadının meşru çerçevede çalışmak hakkıdır. (Yani Kadın Dilerse Çalışabilir.)
      11) Ve Kadın Eğer Çalışmak isteyip Çalışırsa, Bütün Kazandığı Para, Bütün Bu Haklarına Rağmen Yine Tamamen Kendisine Aittir.
      Kadının Kazandığı Parada Hiç Kimsenin Hakkı Yoktur, Dilediği Gibi Harcayabilir. Dilerse Kocasına Verir Dilerse Kendisine Harcar. Tamamen Kendi Tasarrufudur. Kimse Hesap Soramaz. Kadın Kimseye Hesap Vermek Zorunda Değildir.
      12) "Ric'î" (dönülebilir) ya da "bâin" talakla boşanan karısının her türlü nafakasını, iddeti içerisinde erkek verir. (Bunu Açıklamıcam Çok. Konumuz Bu değil. Açıklaması var yoksa tabiki)
      13) Evlendikten sonra bir yıl içerisinde hiç cinsel ilişki yapamayan erkekten kadının ayrılma hakkı vardır.
      Bu söylediklerimiz bütün fıkıh kitaplannda kadının erkek üzerindeki hakları sayılırken Açıklanan Konulardan sadece birkaç örnektir.
      Sonra bunlar birer TAVSİYE NİTELİĞİNDE DEĞİL, YAPTIRIMI OLAN KANUNİ HAKLARDIR.
      Karadeniz'de, Anadolu'da. şurada-buradâ kadınlar çalıştırılıyor ve ancak erkeğin yapabileceği zor işler altında eziliyorlarsa, bunun suçu İslam'ın değil, Islâmı onların hayatından uzaklaştıranların olsa gerektir.,
      Bir seçim söz konusu olduğunda kadının seçme hakkının bulunduğunu çoğu Islâm bilginleri söylemişlerdir.
      Çünkü onların böyle bir hakkının olmadığına dair hiçbir delil yoktur.
      Kaldı ki seçme, "bey"at"tan ibarettir. Halbuki, Peygamberimiz (asm) kadınlardan da bey'at almıştır.(bk. Mümtahine, 60/12 âyeti ve tefsirleri.)
      Hz. Ömer (ra)'den sonra seçilecek halife için, evlenmemiş genç kızlar dahil, herkesten fikir alınmıştır.[bk. Muhammed Hamîdullah, Islâm Müesseselerine Giriş Ist.1981, s. 112 (Ibn Kesîr'den nakil)]

  • @A.Mert.
    @A.Mert. 20 дней назад +3

    Canım kardeşim şu ayetteki kelimeye ''Uzaklaşın'' anlamı verenler de var ki Peygamberimiz de aynısını yapmış, mesela o süreçte misvakla vurduğunda dahi şahit olmuyoruz, kelimenin bu anlamı da varsa bu anlamı vermekten bizi uzaklaştıran şey ne?

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад +2

      Peygamber, kadınları uzaklaştırmadı yalnız kendisi uzaklaştı.

    • @A.Mert.
      @A.Mert. 20 дней назад +1

      @@mustafasolmazz Tmm ben de bunu diyorum. Peygamber misvakla vurmadı ve uzaklaştı. Bu anlamı neden vermiyoruz?

    • @cenker3844
      @cenker3844 20 дней назад +1

      @@A.Mert.
      a.mert kardeş,ayetlerin tefsirinde zorlama yorumlara hiç gerek yok zaten kurtubi’nin tefsirinde abdullah b.abbas darabe’nin ne olduğunu çok açık bir biçimde anlatmış ve bu açılım ayetin genel anlamı ile örtüşüyor.

    • @A.Mert.
      @A.Mert. 20 дней назад

      @@cenker3844 peygamber niye bunu yapmadı misvakla vurmadı bunu merak ettim

    • @0OmerErgun0
      @0OmerErgun0 20 дней назад

      @@A.Mert. Peygamber o aşamaya gelmeden iş halloldu çünkü, yani ikinci aşamada.

  • @muhammedolgac2547
    @muhammedolgac2547 18 дней назад +1

    Merak ediyorum hangi hoca, bu fiili ağız burun kırmak diye tercüme etmiş. Ağız burun kırmak olmayınca vurmak fiili buharlaşmış mı oluyor. Temsili bir vurmakta ne demekmiş. Eğip büküyorsun mustafa hocam. Kusura bakma.

    • @muhammedolgac2547
      @muhammedolgac2547 18 дней назад +1

      Peygamber sav yapmadı diyorsunuz da Peygamber'in hanımları haşa naşize mi idi ki vursun. Böyle mi aklediyorsunuz?

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  18 дней назад

      Abdullah b. Abbas'ın (rad) yorumunu naklediyorum. O zaman sahabi eğip bükmüş ayeti öyle mi?

    • @muhammedolgac2547
      @muhammedolgac2547 18 дней назад

      @@mustafasolmazz haşa, sivak kelimesinin senin bir karışlık misvağın olduğunu kim söyledi, misvakla dokundurun manasına geldiğini kim söyledi, boşanma manasında sembolik bir ifade olduğunu kim söyledi, kim söylediyse o eğip büktü.

    • @muhammedolgac2547
      @muhammedolgac2547 18 дней назад

      @mustafasolmazz haşa, sivak kelimesinin senin bir karışlık misvağın olduğunu kim söyledi, misvakla kadınlara şöyle bir dokundurmak manasına geldiğini kim söyledi, vurmak fiilinin boşanma manasında temsili bir vurmak olduğu kim söyledi. Bunları kim söylediyse o eğip bükmüştür. Haşa ki Abdullah b. Abbas efendimiz bunları söylesin.

    • @muhammedolgac2547
      @muhammedolgac2547 18 дней назад

      ​@@mustafasolmazzİbn Abbas'ın hacı mağazasından vakumlanıp ambalajlanmış, 15 cm. uzunluğunda misvak aldığını zannettiğin için sevgili Mustafa yanlış anlaman normal. Sivak şöyle bir şey:
      ruclips.net/video/FvOAlOUGEwE/видео.htmlsi=CwlpnbcAra2tqHZn

  • @afg-01
    @afg-01 19 дней назад +1

    Agziniza saglik, fakat sahabe zamani bu ayet bu sekilde anlasilmadi. Nitekim ; "Birçok kadın Muhammed ailesine gelerek kocalarını şikâyet ediyorlar. Kadınlarını döven o kimseler, sizin hayırlınız değildir." (Ebû Dâvûd, Nikâh 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, Nikâh 51)
    Burada gercek bir dovmeden bahsediliyor, temsili degil. Sakayla karisik ya da misvak ile vurma olsa boyle bir sikayet olmazdi. Yani sizin anlattiginiz kadar basit degil bu mesele, oyle olsa sahabe dogru anlayip oyle uygulardi.
    Biz Peygamberimizi ornek alalim ve bu islere kalkismayalim.
    Selamlar.

  • @mrblack__1
    @mrblack__1 20 дней назад

    Var.

  • @Adalet_devletin_temelidir.
    @Adalet_devletin_temelidir. 16 дней назад +1

    Hocam erkek nüşuz ederse ne olacak?

  • @TheWolf-le8si
    @TheWolf-le8si 19 дней назад +1

    talak 4 tefsiri yapar mısın kafamı çok karıştırıyor

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  19 дней назад

      Not aldım

    • @Adalet_devletin_temelidir.
      @Adalet_devletin_temelidir. 16 дней назад +1

      Talak 4 te kastedilen talak kullanıldıktan sonra kadın adet geçirmezse iddet beklemesidir. O kadar.
      Benim anladığım bu olmuştur.

  • @elhanefi
    @elhanefi 18 дней назад

    14:55 Müslüman ağzından çıkanı değil, Peygamberler yerine getirir.

  • @Abdulkerim03
    @Abdulkerim03 16 дней назад +1

    Toplumun nabzına göre yorumlamış.

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  16 дней назад

      7. yy'da yaşayan bir sahabi bu yorumu yapıyor.

    • @Abdulkerim03
      @Abdulkerim03 16 дней назад

      @@mustafasolmazz kimdir kaynak verebilir misiniz okumak istiyorum.Bir çok tefsir alimi dövün diye aktarmış.Kuran'ı Kerim de öldürmek de var dövmek niye olmasın

  • @alevliurasarus1326
    @alevliurasarus1326 20 дней назад

    doruktaki arkadaşa ne zaman reddiye gelir

  • @ronniejamesdio401
    @ronniejamesdio401 20 дней назад +1

    Hocam bence "vurmak" öyle "sever gibi vurmak" anlamında değil, Allah affetsin sizin gibi düşünmüyorum.
    "Nüşuz" da öyle basit bir aile huzursuzluğu değil..
    Not: Redpilci değilim

    • @istekleringucundur9494
      @istekleringucundur9494 19 дней назад

      Sen nasil bu hoca gibi dusunmezsin. Allah in seni affedecegini sanmiyorum

  • @koleksiyon4530
    @koleksiyon4530 20 дней назад

    "Beğavî ve Tefsir-i kebir'de, İbni Abbas, Mukatil ve kelbi (Radyallahu Anhum)
    dan rivayetle, bu ayet-i celilenin Muhammed ibni Seleme'nin kızı Habibe ile, Ensar-ı kiramın reislerinden biri olan kocası Sa'd ibni Rabi hakkında indiği zikredilmiştir.
    Şöyle ki: Kocası ona, isyan ettiği için kuvvetli bir tokat vurmuş, o da kocasinin yatağını terketmiş, sonra da Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e giderek, Kocasının onu tokatladığını ve tokat izinin yüzünde kaldığını şikayet etmişti. Bunun üzerine Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Kocasından kısas hakkını alsın!" buyurdu. Kız, babasıyla, kocasından kısas hakkını almağa giderken, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Dönün! İşte bu Cibril' dir, bana bir haber getirdi." buyurdu. Bunun üzerine Allah-u Tealâ bu ayet-i celileyi indirince, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Biz bir iş muradettik, Allah-u Tealâ'da bir iş diledi, Allah-u Tealânin dilediği hayrlidr." buyurdu ve kısası kaldırdı. (Beğavi, Meûlimüttenzil:1/422)"
    Bu videodaki yorumlar çok hadisi şerifleri inkara ve son yüzyıla kadar ki tüm fakihleri yanlış hükümle ithaf etmektedir. Ayrıca bu yorumda çok sayıda tutarsızlıklar var.

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  19 дней назад

      Bu yorumu yapan kişinin Abdullah b. Abbas olduğunun farkındasındır umarım. Ve itham ettiğin kişi de bir sahabi.

    • @koleksiyon4530
      @koleksiyon4530 19 дней назад

      ​@@mustafasolmazzhayır tam tersine sizin Abdullah b. Abbas (r.a.)ın yorumlarını da ayeti yanlış yorumladığınız gibi yanlış yorumladığınızı söylüyorum.
      Sahabe dönemi ve sonrasında zevcelerine karşı şiddet uygulayan kocalara dair sayısız rivayetler var ama bu zatlara karşı engelleyici veya ceza verici hiçbir rivayet yok. Varsa gösterin. Sadece "dövmemeniz daha hayırlı" veya "çok canını yakmayın" minvalinde rivayetler var ki bu bile yerine göre dövmenin caiz olduğuna delalet ediyor.

  • @bunyaminugur1651
    @bunyaminugur1651 20 дней назад +1

    Hocam simdi darabenin bircok anlami vardir en yaygini vurmakdir ancak uzaklastirma anlami da kullanilir meal verirken allah meselenin son asamasindan bahseder gunumuzdeki ornegi su dur anlasmazligin son reddesinde erkek ya kendisi evi terk eder yada kadinini annesinin evine gonderir boylelikle gecici bir ayrilik yasayip olusan ozlem sevgi duygularin yogunlasmasiyla belki duygusal olarak sorunu cozer ki evlilik baglarinin en onemli noktasi duygusal durumdur ayetde cikarmak mealini verdigimizde en etkili en mantikli en zararsiz cozum budur kuranin butunune uyan ceviride budur allah hic bir zaman siddeti tek cozum yolu olarak gormez ki siddetden daha etkili yontem gecici ayrilikdir bu yuzden vurmak meali kurana terstir temsili vurmak yorumu da komiktir bana bu vurmak yorumlari mantikli gelmedi (bana mantikli gelmemesinin sebebi siddetin karsida biraktigi tek sey korku ve can yakmaktir hani birisi misvakla banq vurmaya kalkissa ne yapiyosun benle egleniyomusun derim verilen temsili siddet yorumlari tamamen cok derin felsefi bir derinlige inip iyimser ve pozitifsel dusunmekle aciklanabilir ki bu da cok dolanbacli herzaman ise yaramayan biseydir her insana bunu yapamazsin yanlis anlar yada anlamqz anlamsiz gelir)

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Ben Bu Konuyla Alakalı Daha Önce Bir Yazı Yazmıştım. Fakat Orada Biraz Konuları Karışık ve Tam Açıklayıcı Şekilde Ele Almamıştım. O Yüzden Bu Konuyu Düzgün ve Açıklayıcı Şekilde Tekrardan Yazıyordum ve Mushaf Abimde Tam Bu Yazıyı Yazarken Video Atmış. Güzel Bir Tevafuk Oldu. O Yüzden Yazdığım Yazıyı Burada Paylaşmak İstedim.
      Nisa 34. Ayet, İslama Saldırmak İsteyenlerin En Sık Kullandığı Ayetlerin Başında Geliyor. Ve Nisa 34 ''Kadınları Dövün'' Şeklinde Lanse Ediliyor.
      Yani İslamiyet, Yani Kuran; Kadınları Dövün Diyor'muş'. Bu Ayette 40 Kelime Var ve Nedense(!) Sadece 2 Kelime (''Kadınları Dövün.'') Biliniyor Bu Ayet Hakkında.
      Zaten Aslında Akıllı Olan Birisi, Bir Yorum Yapmadan Önce 40 Kelimelik Ayette Sadece 2 Kelimeyi Zikretmelerinden Dolayı, O Kişilere Şüpheyle Yaklaşır.
      Yorum Yapmadan Önce Haberin Doğruluğu Araştırır, Bilgi Sahibi Olmaya Çalışır.
      Bu Ayete Geçmeden Önce 3-4 Ayetten Bahsetmek İstiyorum;
      1) Ali İmran 7: Sana Kitabı-Kur’an’ı indiren O’dur. Ondan (Kur’an’dan) bir bölümü kitabın anası (temeli ve esası) sayılan muhkem ayetler (açık ve kesin emirler)dir.
      Diğer bir kısmı da müteşabihtir. (Benzer manalara ve çeşitli yorumlara müsaittir.) Kalplerinde şüphe ve eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve (keyfi) te’villerde bulunmak üzere (açık ve kesin emirleri bırakıp, manası kapalı olan) müteşabih ayetlerin peşine düşmektedirler.
      Halbuki bunların gerçek te’vilini ancak Allah bilir... İlimde derinleşenler (râsihûn) ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır" derler. (Ve müteşabih kapalı ayetlere ise; Kur’an’ın sarih hükümlerine ve Resulüllah’ın sahih hadislerine uygun yorumlar getirirler.)
      Zaten temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
      Zaten Bu Ayetteki Şu Kısım ''Kalplerinde şüphe ve eğrilik olanlar,Fitne çıkarmak ve (keyfi) te’villerde bulunmak üzere (açık ve kesin emirleri bırakıp, manası kapalı olan) müteşabih ayetlerin peşine düşmektedirler.'' Bu Ayetin Peşine Düşenleri, Saraheten Yani Açıkça Açıklıyor.
      Fitne Çıkartmak ve Keyfi Te'villerde Bulunmak için Bu Ayete Bir Saldırı var. Ayeti Anlamadan Şunu diyor:''İslamiyet kadını dövmeyi Emrediyor! Böyle Allah mı olur?(haşa). Allah Kadınları Dövmeyi emrediyor, Ne güzel Yaratıcınız, Ne Merhametli Yaratıcınız varmış Ya Hu.''
      Minimalinde Cümleler Kuruyor. Aslında Allah Zaten Onların böyle yapacağını Onların dedelerinin dedelerinin dedeleri doğmadan Haber veriyor.
      Bu Ayetten Neden Ortalıkta ''İslam Kadını Dövmeyi Emrediyor'' Gibi Cümlelerin Çıktığını Anlayabiliriz.
      Onlar Bilerek Fitne Çıkarmak ve Keyfi Te'villerde Bulunmak için; Anlamadıkları, Manaları üstü kapalı Ayetleri seçiyorlar.
      Şimdi Gelelim 2. Ayete;
      İsra 36: Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrar etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan.
      Başka Bir Meal:
      Hakkında (gerekli ve yeterli) bilgin olmayan şeyin (aslını astarını bilmediğin mesele ve hadiselerin) ardına düşme (tartışmaya girme);
      çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan (her yaptığından) sorumludur, (cahilce iddia ve ithamlardan dolayı suçludur.)
      Bu Meal daha Açıklayıcı Bence. Ayet, Bence Gayet Güzel Bir Ahlak Öğretiyor Bize.
      Gerekli ve Yeterli Bilgimizin Olmadığı Konularda, Aslını Astarını Bilmediğin Mesele ve Hadiseler Hakkında Tartışmaya girme. Çünkü, Gerekli ve Yeterli Bilgimizin Olmadığı Konularda, Aslını Astarını Bilmediğin Mesele ve Hadiseler Hakkında Yapacağın Yorumlar; Cahilce İddia ve Cahilce İtham Olacaktır.
      Ve Cahilce İddia ve İthamlardan Dolayı da Sorumlu ve Suçlu Olurmuşuz. Ve Sorumlu ve Suçlu Olmamızda Gayette Doğal, Makul.
      Yani Bilgi Sahibi Olmadan, Yorum Yapmamalıyız. Bu Ayet için Bence Bu Kadar Açıklama Yeterli. Çünkü; Makul, Doğal ve Gayet Olması Gereken Bir Ahlakı Bize Bildiriyor.
      Bu Ayet İçin Bu Kadar Açıklamasının Fazlasıyla Yeterli Olduğnu Düşünüyorum.
      Gelelim 3. Ayete;
      Hucurât 6:
      Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse),
      onu ’etraflıca araştırın’ (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu),
      bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.
      Bu Ayete Göre;
      1) Haberi Getiren Kişi veya Yayın Organı,
      Güvenilir Değilse, Gelen Haberi İyice Araştır Diyor.
      2) Gelen Haber; Aldatıcı, Kışkırtıcı Bir Haberse
      Gelen Haberi İyice, Etraflıca Araştır Diyor.
      Allah, Bize Yine Çok Güzel Bir Ahlak'ı Haber Veriyor Bu Ayette.
      Ama Gel Gelelim ki, Biz Bu Nisa 34.Ayeti Ele Aldığımızda Bir Çok Kişinin Bu Ayetlerde Bahsedilenleri Yapmadığını Görüyoruz. Ve Kendi Yaptıkları Şey ise Çok Net Bir Şekilde Yanlış.
      Bir Ayet Daha Paylaşmak İstiyorum.
      Neml 84:
      Nihayet, hesap yerine geldikleri zaman Allah şöyle buyurur:
      “Siz benim âyetlerimi iyice anlamadan(onları ilmen kavramamışken) yalan saydınız, öyle mi? Değilse, yaptığınız ne idi?”
      Bu Arada Ayet Delil Demektir.
      Bu Ayette de Bir Konuyu; İyice Anlamadan, Onları İlmen kavramamışken, İyice İncelemeden; Yalan Saymayın, İnkar Etmeyin Diyor. Ve Yine Gayet Makul Bir Şey Söyleniyor. Güzel Bir Ahlaktan Haber Verilip, Gösteriliyor.
      Yani Bu 4 Ayeti Gerçekten Anlayıp Hayatımıza Geçirmemiz Lazım. Çok Mühim Bir Ahlak Bunlar.
      Özetle, Sağdan Soldan Bir Haber Duyduğumuz Zaman;
      1) Araştırmadan Yorum yapmak,
      2) Araştırmadan Ayetleri (Delilleri) İnkar Etmek,
      3) Araştırıpda Anlamamışken, İlmen Konuyu Kavrayamamışken İnkar Etmek, Yalan Saymak
      Çok Büyük Bir Yanlıştır. Bunun Yanlış Olduğunu Anlamak İçin İlla Bir Einstein Olmaya da Gerek Yok Zaten.
      Nisa 34'ü Konuşmadan Önce Bu Ayetleri Anlatmak İstedim.
      Yine Çıtırdan Nisa 34. Ayete Geçmeden, Şu Bilgiyi Vermek İstiyorum:
      Söz 3 Manada Kullanılır.
      1)Hakikat 2)Mecaz 3)Kinaye
      1:Hakikat; Söz, Söylendiği Manada Kullanılırsa ''Hakikat'' Olur.
      2:Mecaz; Söz, Kendi Manasından Başka Bir Mana İçin Söylenmişse ve Kendi Manasında Kullanılmasından Bir Mani Varsa ''Mecaz'' Olur.
      3:Kinaye; Söz, Bir Şeyin O Hakiki Manasıyla Değil de , Bu Hakiki Mananın AKSİ ile İfade Olunuyorsa O Söze ''Kinaye'' Denir.
      Şimdi Çıtırdan Geçebiliriz Nisa 34. Ayete.
      Nisa 34. Ayet Zahirde (Görünürde) Kadınlara Yönelik Bir Ayet Gibi Dursa da Aslında, Erkeğe ''DE'' Haddini (sınırını) Bildiren Bir Ayettir.
      Ve Bunu Yaparken Kuranı Kerimini Belagat ve İcaz Mucizesiyle Yapılmıştır.
      Tabi Konuşmadan Önce Belagat ve İcaz Nedir Kısaca Ona Değinelim.
      Belagat: Maksada ve Hâle En Uygun, En Güzel ve Düzgün Sözü Söyleme Sanatıdır.
      İcaz: Az Sözle Çok Şey Anlatmaktır. Başka Bir Deyişle 1 Taşla 2 Kuş Vurmak Gibi.
      Kuranı Kerim, Yüzlerce Kez Belki Daha Fazla Kez, 1 Taş ile 10 Kuş Vuruyor.
      Buna Kuranı Kerimden Örnek Olarak Nisa 17 ve 18. Ayeti Örnek Verelim,

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Nisa ﴾17﴿: Allah katında (makbûl olan) tevbe, ancak o kimselerin (tevbesi)dir ki, bilmeyerek günah işlerler, sonra da çok geçmeden tevbe ederler.(3) İşte onlar var ya, Allah, onların tevbelerini kabûl eder. Çünki Allah, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
      Nisa ﴾18﴿: (Yoksa) Ne, (bir sürü) kötülükleri yapıp-edip de, (sonra) onlardan birine ölüm gelip çatınca: "Ben şimdi gerçekten tevbe ettim" diyenlerin; ne de kâfir olarak ölenlerin tevbesi (geçerli) değildir. Böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır.
      Nisa 17’de ise Allah kesin olarak kabul edeceği tövbeden bahsediyor.
      Nisa 18’de ise Allah kesin olarak kabul olmayacak tövbeden haber veriyor.
      Eğer bilmeden bir hata, günah işlersek. Ve öğrenip anladığımızda da hemen tövbe edersek, bu kesin kabul olan tövbedir.(nisa17) çünkü
      1) bilmeden, istemeden; günah, hata işledik.
      2) öğrenince direkt tez vakitten tövbe ettik.
      İşte İkisi Birden Olunca, Bu Kesin Kabul Olan Tövbe Oluyor.
      Eğer bilerek günah işler ve Ölüm Anı geldiğinde tövbe etmeye çalışırsak. İşte bu kesinlikle kabul olmayacak tövbedir. (Nisa 18) Çünkü
      1) bilerek günah işledik.
      2) Ölüm geldiğinde, yani tövbe kapıları kapandığında, tövbe ettik.
      Bu ikisi birden olunca kesinlikle kabul olmayan tövbe oluyor.
      Bu Nisa 17 ve Nisa 18 Ayetlerinde 2 Sınıftan Bahsediyor ama Biz İcaz Meselesinden 3. Sınıfı da Çıkartabiliyoruz.
      O da Bilerek Günah İşleyip Fakat Ölüm Anı Gelmeden (Yani Tövbe Kapıları Kapanmadan) Önce Edilen Tövbe.
      Bu Kişilerin Tövbesi Ne Kesin Olarak Kabul Edilir Diyebiliriz Ne de Kesin Olarak Kabul Edilmez Diyebiliriz. (Nisa 17 ve Nisa 18’e Göre.)
      Yani Bu 3. Sınıf Oluyor.
      Bilerek Günah, Hata İşleyip Fakat Ölüm Gelmeden Tövbe Eden Grup.
      Kesin olarak kabul edilir diyememekle beraber eğer samimi bir tövbe ise kesine yakın şekilde Allah’ın izniyle yine bu tövbe de kabul edilir.(Diğer Ayetlerle Bunu Anlayabiliyoruz Kolayca.)
      Yani Biz Nisa 17 ve Nisa 18’ten
      1) Kesin Olarak Kabul Edilecek Tövbeyi
      2) Kesin Olarak Kabul Edilmeyecek Tövbeyi
      3) Samimi Olursa inşa’ALLAH Kabul Edilecek Tövbeyi Anlayabiliyoruz.
      Ayrıca Dediğim Gibi, Bu Nisa 17 ve Nisa 18. Ayetler Kuranı kerimin İcaz Mucizesine Güzel Bir Örnek.
      İcaz’a Kuranı Kerim üzerinden Örnek Vermiş Olduk.
      Bir de Ben Günlük Hayattan Örnek Vermek İstiyorum.
      Yüksek Sadakat Müzik Grubunun “Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” adlı Şarkısındaki “Hiç Bir Yüz güzel Değil Senin Yüzünden” Adlı Cümle İcaza Güzel Bir Örnektir.
      Bu Tek Olan Cümlede 2 Anlam Vardır.
      1) En Güzel Yüz Senin Yüzün.
      2) Senden Dolayı Artık Hiç Bir Yüz Güzel Gelmiyor.
      Bu da İcaza Günlük Hayattan Güzel Bir Örnek.
      Şimdi Devam Edelim Çıtırdan;
      Nisa 34. Ayet, Kadının Nüşüzünü Anlatan Bir Ayet. Yani Geçimsizliğini ve Sadakatsizliğini. Nisa 128. Ayette İse Erkeğin Nüzüşü Anlatılıyor. Yani Geçimsizliği Anlatılıyor. (Hatta Bence 129.Ayet Bile Dahil Sayılır Buna.)
      Farkettiyseniz Erkeğin Nüşüzünda Sadece Geçimsizliği Kullanırken, Kadının Nüşüzünda Geçimsizlik ve Sadakatsizlik Kullandım. Çünkü Nisa 34. Ayet Sadece Kadınların nüşüzü Anlatılmıyor. İcaz Mucizesinden Dolayı Bence O Ayet Hem Erkeklere Hem Kadınlara Yönelik.
      İcaz Mucizesi Olabilmesi İçin Kadınların Üzerinden Anlatılıyor Bir Takım Şeyler. Fakat Aslında Erkek içinde Geçerli. Eğer Sadece Kadın İçin Olsaydı Orada Anlatılanlar, Erkeğin Nüşüzünü Anlatırken de Değinmesi Lazımdı Sadakatsizliğe. Ama Değinmemiş.(aslında Değinse yine Hikmetsiz Olurdu Çünkü Zaten Nisa 34'te Anlatılıyor. Kendisini Gereksiz Tekrarlamış Olacaktı.)
      İşte Buradan İşareten Ben Anlıyorum ki, Nisa 34'teki Hükümler, Tavsiyeler Hem Erkek Hem Kadın İçindir.(Nüşüz konusunda Daha çok kadınlara: çünkü Geçimsizlik ve sadakatsizlik olarak kadınlar ele alınıyor. Erkeklerde Sadakatsizlik Noktasında ele alınıyor bu ayette.)
      Fakat Kadın üzerinden Anlatılması Sebebi, Hikmeti;
      1) İcaz Mucisesinin Gereği (İktizası) Olduğu İçin,
      2) Ve Kadın Üzerinden Anlatılırken, Erkeğin Hiç Bir Şekilde Kadına Vuramayacağına da Değinebiliniyor.
      Yine İcaz Mucizesinden Dolayı, Yani Az sözle Çok Şey Anlatmaktan Dolayı, Ayet Evlilikteki En Büyük Sorunu Ele Alıp Ona Çözümler Vererek. Aynı Zamanda İşareten Şöyle Demiş Oluyor.
      ''En Büyük Sorunlardaki Çözüm ve Çözüm Sıraları Böyleyse, Diğer Sorunlarda ve Çözümlerde de Bu Yöntemleri, Sırasıyla Kullanın.''
      ve Bunu Yaparken Evliliklerdeki Bir Başka En Büyük Problem Olan ''Kadını Dövme'' Hadisesine de Değinebiliyor ve Vuramazsın Diyor.
      SubhanAllah. Bütün Bunları 40 Kelime İle Yapıyor :D :D :D
      İşte Tüm bu Anlamları Kadının Üzerinden Anlatılırken Verilebildiği İçin; Allah, Tüm Olayı Kadınlar Üzerinden Anlatılırken Anlatıyor.(Ayrıca Bu Allah'ın El Hakk ve El Hakim İsminin İktazası Oluyor.)
      Yani Mesela Bu Tüm Anlamları, Erkeğin Üzerinden Anlatılmak İstense, Dövme Durumunu Anlatamazsın, Ele Alamazsın.
      Ama Kadınlar Üzerinden Anlatılırken Döve Durumunu Ele Alabiliniyor ve Anlatılabiliniyor.
      O Yüzden, Allah Vurma Olayını Kadınların Nüşüzünda Ele Alıyor. Çünkü Hak ve Hakim İsimlerinin Hakkını Verebilmek İçin. Kadınların Üzerinden Hem Maksada En Uygun(belagat) Hem de Az Sözle Anlatabilirken(icaz), Gidipte Erkeklerin üzerinden Anlatılmak İstense Bütün Anlamlar.
      Hem Az Sözle Çok Şey Anlatabilirken, Anlatmamış; Daha Çok söz Kullanmış olurdu Gereksizce. Hem Dövme Olayına Değinememiş Olurdu.
      Hem de Maksada Daha uygun Olan bir yer varken; Maksada Daha Az Uygun Olan Yerde Anlatılmış Olurdu. Yani Allah'ın Hak ve Hakim isminin, Belagat ve İcazda İktiza Ettiğinden Dolayı Nisa 34. Ayette Anlatılıyor Vurma olayı.
      Yani Bu Anlatılanları Bu Sefer Detaya Girmeden, Kısaca Özetlersek;
      Nisa 34 Kadının Nüşüzü Üzerine Bir Ayettir. Ve Kadının Nüşüzü Üzerinden Aslında Evlilikteki Bütün Sorunları ve Çözümleri ele alıp, Anlatıyor.
      Kadının Nüşüzu Üzerinden Almasının Hikmeti ise Bahsettiğim Belagat ve İcaz Mucizesinden Dolayı Diye Düşünüyorum Ben.
      Çünkü Evlilikteki En Büyük Sıkıntıyı Ele Alarak, Çözümleri Sırasıyla Veriyor. En Büyük Sıkıntı da Bu Çözümleri Sırasıyla Kullanmamız Gerektiği Söyleniyorsa,
      Tabiki de Evlilikteki Daha Küçük Sıkıntılarda da Bu Çözümleri Kullanırız. Yani En Büyük Sıkıntıdan Çözüm Yollarını Vererek
      1 Ayet İle aslında Evlilikteki Bütün Sıkıntılara Karşı Çözüm Yolu Veriliyor. SubhanAllah :D

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Ve Yine Genel Olarak Kadın ve Erkek Arasındaki En Büyük Problemlerden Biri Olan Dövme Hadisesini de Ele Alıyor Ve Vuramayacağını Söylüyor. Evlilikte Kesinlikle Vurmanın Olmadığını Söylüyor.
      (Fakat Bunu Yaparken Kinaye Kullandığı İçin, Ya Yanlış Anlaşılıyor Ya da İslama Saldırmak İsteyenler, Bu Durumu Bilerek Böyleymiş Gibi Lanse Ediyor.)
      (Kinaye Kullanmasının Hikmetini İlerleyen Yerlerde Açıklıyorum. Çok Büyük Bir Mucize Ve Belagat Ve İcaz Gerçekten. SubhanAllah.)
      Bu Nisa 34'te Kadının Evlilikte Sebep Olduğu Geçimsizlik Anlatılırken, Nisa 128. Ayette de Erkeğin Sebep Olduğu Geçimsizlik Anlatılıyor Bu Arada.
      Nisa 34'ü Yazalım Buraya, Daha Sonra da Ayet Ayet İlerleriz. Yazı Sırasında da Nisa 34. Ayeti Türkçe'ye Çeviren Kişilerin Yorumlarını, Açıklamalarını Okuyalım.
      Çünkü Arapça'dan Türkçe'ye Çevirirken İllaki Anlam, Mânâ Bozulmaları Olacak. Ve Tam Şekilde Türkçe'ye Çeviri Olarak Aktarmak Mümkün Değil.
      Bu Sıkıntı Genel Olarak Böyle Ama, Özellikle Bu Eksik Çevirme Bazı Ayetlerde Daha Çok Hissediliyor. Ve Çevrilen Cümlenin Arapça'daki Manasıyla Tam Karşılık Bulamaması, Ve Bir Çoğu Zaman Bunun Çeviren Kişilerle Alakası da Yok.
      Diller Arasında Farklılık ve Arapça'nın Edebi Noktada Gerçekten Çok Zengin Bir Dil Olmasından Kaynaklanıyor.
      Nisa 34. Ayette, O Ayetlerden Birisi Bence.

      Ben, Şimdi Bu Ayetin 2 farklı Çevirisini Atıcam. İlk Çeviri Bence, 1 Yeri Hariç Çok İyi Çevrilmiş. O Bahsettiğim Kısmı İse, Diğer Çeviri Daha İyi Çevirmiş.
      Ondan Sonra Bence Aslına En Yakın Olduğunu Düşündüğüm Şekilde 2 Meali Mixleyeceğim.
      (Bu Arada Bu Yazıyı Hemen Hemen Bitirdikten Sonra Farkettim ki Bir Kişi Daha Çok İyi Çevirmiş ve Anlatmış Bu Konuyu. Onuda Bu Yazının En Sonunda Paylaşayım.)
      Erhan Aktaş Çevirisi Nisa 34: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar.¹ Kendi mallarından infak² etmelerinden dolayı Allah bazınızı bazınıza göre faddale³ yapmıştır.
      İyi ahlaklı kadınlar; bağlılık gösteren ve Allah'ın korumasını istediğini, kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır.
      Nuşuzundan⁴ endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, sonra yalnız bırakın, sonra bir süre ayrılın.5
      Eğer size uyarlarsa onların aleyhine bir yol aramayın. Kuşkusuz Allah Aliyy (Çok Yüce)dır, Kebîr (Çok Büyük)dır.
      Mustafa İslamoğlu Çevirisi Nisa 34: Erkekler Kadınların koruyup gözeticisidirler;[⁷⁶⁸] çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar. Dürüst ve erdemli kadınlar hem (Allah’a) boyun eğen,
      hem de Allah’ın koruduğu (iffeti, eşlerinin) yokluğunda da koruyan kadınlardır.[⁷⁷⁰] Sadâkatsizlik etmelerinden çekindiğiniz[⁷⁷¹] kadınlara gelince: onlara önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın, nihayet darp edin![⁷⁷²] Ardından size itaat ederlerse,
      aşırı giderek onlar aleyhine bir yol benimsemeyin! Allah, gerçekten yücedir, büyüktür.[⁷⁷³]
      Evet Şimdi Benim Bu İki Çeviriyi Alıp, Bu İki Çeviryi ''Mix''lediğim Çeviriyi Okuyalım;
      Nisa 34: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar.¹ çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar.
      İyi ahlaklı kadınlar; bağlılık gösteren ve Allah'ın korumasını istediğini, kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır.
      Nuşuzundan⁴ endişe ettiğiniz kadınlara önce öğüt verin, sonra yalnız bırakın, sonra bir süre ayrılın.5
      Eğer size uyarlarsa onların aleyhine bir yol aramayın. Kuşkusuz Allah Aliyy (Çok Yüce)dır, Kebîr (Çok Büyük)dır.
      Şimdi Erhan Aktaş'ın Yorumunu Ve Açıklamasını Yazıyorum Buraya([769] Mustafa İslamoğlunun Açıklaması'dır.):
      1. Kavvam, kaimin mübalağa sigasıdır. Kaim; koruyup gözeten, geçimini temin eden, ayakta tutan (5:7) demektir. Arapçada “Kame ale'l-mer'e” deyimi kadını gözetti, geçimini üstlendi anlamına gelmektedir.
      Ayrıca 25:67'de bu sözcük dengeli anlamında kullanılmaktadır ki bu ayette de dengeyi sağlayan anlamındadır.
      Bir üstünlük söz konusu değildir. Bu sözcük; gözetip korumak, kalkmak, dikilmek, doğrulmak; bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, yürütmek, düzenlemek, nezaret etmek ve geçim kaynağı gibi anlamlara gelmektedir.
      [769] Lafzen: “Allah her iki cinse farklı alanlarda üstün yetenek vermiştir” (Bu kalıp için bkz: 2:253, not 455). Kişinin kendi seçmediği cinsiyetiyle övünmesi ilkel bir maddeciliktir.
      4. Geçimsizlik, sadakatsizlik.
      5. “Bir süreliğine ayrılın” şeklinde anlam verdiğimiz “darebe” fiili; bir yerden ayrılmak, kısıtlamak, dövmek, kesmek, yaralamak, çizmek, yola çıkmak, ayrılmak, ayırmak, başka bir yere gitmek, örnek vermek, suda yüzmek, koyun boyamak, bir yere bir şey dikmek, Musa nebinin asasıyla denizde yol açması, akrep sokması, kalp atışı, bir şeyi kaldırmak, kavgadan beladan kaçmak ve daha birçok anlamda kullanılmaktadır.
      Ayette geçen “vadrıbû-hunne” sözcüğüne, dövün anlamını vermek doğru değildir.
      Eğer dövme anlamında olsaydı bunun nasıl, neyle ve ne kadar olacağı belirtilmesi gerekirdi. Ayrıca bağlamından ve bir sonraki ayetten de bu sözcüğün dövmek anlamına gelmediği açıkça görülmektedir.
      Dövün anlamının verilmesinin nedeni erkeğin, kadına “bakışını” din haline getirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
      (Yani Son Cümlede Bazı İnsanların(Kadın Erkek cart curt farketmeksizin.); Erkekler, Kadına Dövülebilir Olarak Baktıkları için. Bunu Dine'de Yansıtmışlardır Demek İstiyor.)
      Öncelikle Konuya Girmeden Önce Tartışmanın Çıkmasının Sebebi ''Darabe'' Kelimesidir. Bazı Müfessirler Boşanmak Olarak Bazı Müfessirler Vurmak Olarak Çevirmişlerdir ''Darabe'' Kelimesini.
      Darabe Kelimesinin Bir Ton Anlamı Vardır Ama Kuranı Kerimin Hiç Bir Yerinde, İnsanlar İçin Vurmak, Dövmek Anlamıyla Kullanılmamıştır.
      Darabe Fiili İle Alakalı Mustafa İslamoğlu Açıklaması:
      [772] Veya: “(ille de dövecekseniz) ondan sonra dövün!” Darabe Kur’an’da “misal getirmek, gezmek, (kayaya) vurmak, mühürlemek, itmek, mahkûm etmek” anlamlarında kullanılır. Darabe fiili, darabe’d-dehru beynena örneğinde olduğu gibi Arapça’da “iki şeyi birbirinden ayırmak” anlamında da kullanılır (Tâc).
      Kur’an’da canlıyı dövmenin tüm türleri yer alır, fakat bunların hiç birinde insan fiili olarak darabe fiili ve türevleri kullanılmaz: “yanağa tokat”, sakket (51:29); “yumruk” vekezehu (28:15); “kamçılamak, çırpmak” ehuşşu (20:18); “boynunu vurmak” kata‘a (69:46). Darabe fiili 8:50 ve 47:27’de melek fiili olarak kullanılır.
      Rasulullah hiç kadın dövmemiş ve dövülmesine de izin vermemiştir: “Siz eşlerinizi köle döver gibi dövmekten hiç utanmıyor musunuz? Gündüz dövüp gece birlikte oluyorsunuz öyle mi?” (Buhârî, 67/Nikâh, 93) “Allah’ın hizmetkârlarını hiçbir zaman dövmeyiniz!” (Ebu Dâvud, Nesâi, İbn Mace, Ahmed b. Hanbel) Rasulullah’ın eşlerinden bazıları maddî sıkıntıları gerekçe göstererek şiddetli geçimsizliğe sebep olunca, Allah Rasûlü onları dövmeyi hiç düşünmemiş, Kur’an da bu durumda “dövmeyi” değil fakat “boşamayı”, bir başka ifadeyle “ayrılmayı” önermesini tavsiye etmiştir (Bkz: 33:28-32).
      Âyetin nüzûl sebebi konusunda bir çok farklı rivayet vardır.
      Taberî’ye göre bu âyetin iniş nedeni, kocası tarafından tokat yiyen bir kadının (Habibe bt. Zeyd) Rasulullah’a başvurması üzerine Rasulullah’ın aynı şiddette bir tokadın da kadın tarafından kocasına atılması hükmünü verince inmiştir. Bu âyet inince Rasulullah “ben bir şey diledim, Allah ise başka bir şey; şüphesiz Allah’ın dilediği daha hayırlıdır” demiştir.
      Kur’an Rasulullah’ın hükmünü onaylamamıştır; fakat burada dikkat çekici olan, Rasulullah’ın, kocasından yediği bir tokada karşılık, bir kadına aynı şiddette tokat atma hükmünü vermiş olmasıdır.
      (Bu Ayetin Nuzül Sebebini Anlatan Diğer Bir Rivayeti de Paylaşacağım. Bence O Rivayet, Bu Rivayetten Daha Olası Duruyor Benim Açımdan. Ve Daha Mantıklı Geliyor Bana ''Olaylar Örgüsü'' Açısından.)

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Yani Buradan Çok Net Bir Şekilde Anlıyoruz ki; Darabe Fiili, Bu Ayette Vurmak Anlamında Değil Boşanmak Anlamıyla Kullanılmıştır.(Çünkü Darabe Fiili İnsanlar İçin Vurmak Olarak, Kuranın Hiç Bir Yerinde Kullanılmamıştır. Farklı Kelimeler Kullanmıştır.)
      Yani Ayette Çözüm Yolu Olarak Şu Sırayı İzlememizi Söylüyor Allah;
      1) Nasihat et,(Uyar) Konuş
      2) Yatakları Ayırın
      3) Boşanın
      Yani Evlilikte Sıkıntı Yaşandığı Zaman İzlenecek Yolları Bu Sırayla İzleyin Diyor.
      Peki Ya Ayetin Aslı Böyleyse ve Darabe Fiilinden Dolayı Anlamada Hataya Düşebileceğimiz bir duruma geliyorsak, Allah Neden Darabe Fiilini Kullandı?
      Neden Anlama Kısmında Karışıklığa Mahal Vermeyecek Bir Kelime Kullanmadı da Özellikle Darabe Fiilini Seçti?
      Yani Aslında Bu Soruda 1 Soru var Fakat Ekstra Cevaplanması Gereken Kısım var bence bu soruda. O Kısma Geçmeden Önce Biz Öncelikle Neden Darabe Fiili Kullandı Ona geçelim.
      Cevap: Aslında Zaten Öncesinde Bu Soruya Cevap verdim. İcaz Meselesinden Dolayı Evlilikte Vurmanın olamayacağını Dolaylı Yoldan veya işareten Belirtmek İçin Kullanıldı.
      Bu Soruya Aslında cevabı verdik. Fakat Bu Soru Şu Şekilde Değişerek sorulabilinir.
      Allah Peki Vurmanın Evlilikte Olamayacağını Başka Bir Şekilde İfade Edemez miydi? Mesela Direkt Vurma Deseydi Daha iyi Olmaz mıydı?
      Cevap: Heh İşte Aslında Burada Süper, Muazzam Bir Psikilojik Mucize var. O da Şu:
      İnsan Psikolojisi, Zihni Olumsuzu Algılamıyor. Buna Verilen En Klasik Örnek ve Cümle Şu: Pembe Fili Düşünme.
      Yani İnsan Zihni Olumsuzu Algılamıyor, Pembe Fili Düşünüyor.
      Allahta Vurma Deseydi, İnsan zihninde ''Vurmak'' Eylemi Canlanacaktı. Ve Ayrıca Tüm Odak, ''Vurmak'' Eylemi Üzerine Odaklanmış Olacaktı.
      Onun Yerine Allah Kinayeli Bir Anlatım Kullanıyor.
      Mesela Birisi Odama gelse ve Deseki;
      Yatağının Yerini Beğenmedim. Bana İzin Versen de Yatağının Yerini Değiştirsem Olur mu? dese.
      Bende ''Saç Kılı Kadar Yerini Değiştirmene İzin veriyorum.'' Desem.
      Sizce Ben O Kişiye, Yatağımın yerini değiştirmeye İzin Vermiş Olur muyum?
      Olmam Değil mi?
      İşte Aynı Şekilde de Allah; Sadakatsizlik Gibi Bir durumda, Öldürmeyi İstemek Kadar Şiddetli Bir Durumdaki Erkeğe, Ancak Kızartmadan ve Acıtmadan Kaba Etine ve Sırtına Vurabilirsin diyerek. Aslında Vuramayacağını Söylüyor. :D
      Vurabileceğini İddia Eden Ya Samimi Değildir Ya da Tutarlı Birisi Değildir. Konu İslama ve Allah'a Gelince Çifte Standart Uyguluyor demektir.
      Çünkü Nasıl Az Önceki Yatak Örneğinde Benim Kullandığım Cümle Kinayedir. Yani Değiştiremezsin Demektir. Aynı Şekilde Allah'ın da Bu Cümlede Ancak Kızartmadan ve Acıtmadan Misvak gibi bir şeyle ya da 4 parmakla, kaba etine veya sırtına vurabilirsin demekte Vuramayacağını Söylemektir ve Kinayedir.
      Aksini İddia Eden Ya Samimi Değildir Ya da Konu İslam ve Allah'a Gelince Çifte Standart Uygulayan Birisidir. Ve Yazının En Başında Anlattığım Ali İmran 7'deki Kişilerdendir.
      Diğer 3 Ayette Anlatılan Kişiler, Konuyu Bilmeden Yorum Yapma Hatasını Yapanlardı.
      Ama Ali İmran 7'de Anlatılan Kişiler; Kasıtlı Şekilde, Bilerek Ayetleri Çarpıtan ve Keyfi Tevil yapanlardı.
      Şimdi Biz Sadece Ayetin En Can alıcı ve Ana Yerine Değindik Konuştuk.
      Şimdi Diğer Yerlerine Gelelim ve Bu Dediklerimizi, Ayetin Diğer Kısımlarının da Doğruladığını Görelim.
      İlk Cümlede Erkeklerin, Kadınlar Üzerinde Kavvam Olduğunu Söylemişti Allah, sonra devamındaki 2 kısımda da nedenini belirtmişti.
      Erhan Aktaş Bu Kavvamlık Kelimesini Böyle Anlatmıştı: 1. Kavvam, kaimin mübalağa sigasıdır. Kaim; koruyup gözeten, geçimini temin eden, ayakta tutan (5:7) demektir. Arapçada “Kame ale'l-mer'e” deyimi kadını gözetti, geçimini üstlendi anlamına gelmektedir.
      Ayrıca 25:67'de bu sözcük dengeli anlamında kullanılmaktadır ki bu ayette de dengeyi sağlayan anlamındadır.
      Bir üstünlük söz konusu değildir. Bu sözcük; gözetip korumak, kalkmak, dikilmek, doğrulmak; bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, yürütmek, düzenlemek, nezaret etmek ve geçim kaynağı gibi anlamlara gelmektedir.
      Ayetin Devamında da Zaten Allah Şöyle Diyor: ''Çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır;[⁷⁶⁹] bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar.''
      Bu Kısmı Daha İyi Anlayabilmek İçin Kadınların, Eşleri Üzerindeki Haklarını Bilmemiz Lazım;
      1) Kız Baba Evindeyken Hiç Bir Harcama Yapmaz. Babası veya Baba yerindeki ona yakın akrabaları onun Nafakasıyla (yeme içme Barınma Yani Hayatın Devamı İçin ne gerekliyse) yükümlüdür. (Baba yerindeki derken Erkek Akrabaları. Kardeş, Amca vb)
      Evlenince de Bu Yükümlülükler Kocasına Geçer.
      2) Kadının Mehir Hakkı vardır. Ve Bunun bir sınırı yoktur. Erkeğin Durumuna göre İsteyebilir. (Burada yine aslında çok güzel bir Sır'da var ama konumuz bu değil. O Yüzden Değinmicem.)
      3) Kadının nafakası gibi, tedavisi ve ilâç harcamaları da kocaya aittir.
      4) Kadın ekmek yapamayan birisi ise, erkek hazır ekmek almak zorundadır. (Yani Aslında Yemek Yapamayan birisiyse Diyebiliriz burada bence.)
      5) Kocası Kadından Süslenmesini istiyorsa, süs malzemeleri ve koku masrafi erkeğe aittir.
      6) Âdetli günlerinde kocasından ayrı yatmak isterse, ayrı bir yatak istemek hakkıdır.
      7) Durumuna göre kadın kocasından hizmetçi isteyebilir. Hizmetçinin ücreti kocasına aittir.
      (Örfe göre kadınların yapmaması ayıplanan ev işleri dışında kadın, hiçbir iş yapmak zorunda değildir.)
      8) Kadın, kocanın yakınlarını istemediği takdirde, kocası onu müstakil bir evde oturtmak zorundadır.
      9) Kadının, haftada bir kez anne-babasını ziyaret hakkı vardır, erkek buna engel olamaz.
      10) Erkeğin haklarına bir zarar vemeyen meşru işlerde; kadının meşru çerçevede çalışmak hakkıdır. (Yani Kadın Dilerse Çalışabilir.)
      11) Ve Kadın Eğer Çalışmak isteyip Çalışırsa, Bütün Kazandığı Para, Bütün Bu Haklarına Rağmen Yine Tamamen Kendisine Aittir.
      Kadının Kazandığı Parada Hiç Kimsenin Hakkı Yoktur, Dilediği Gibi Harcayabilir. Dilerse Kocasına Verir Dilerse Kendisine Harcar. Tamamen Kendi Tasarrufudur. Kimse Hesap Soramaz. Kadın Kimseye Hesap Vermek Zorunda Değildir.
      12) "Ric'î" (dönülebilir) ya da "bâin" talakla boşanan karısının her türlü nafakasını, iddeti içerisinde erkek verir. (Bunu Açıklamıcam Çok. Konumuz Bu değil. Açıklaması var yoksa tabiki)
      13) Evlendikten sonra bir yıl içerisinde hiç cinsel ilişki yapamayan erkekten kadının ayrılma hakkı vardır.
      Bu söylediklerimiz bütün fıkıh kitaplannda kadının erkek üzerindeki hakları sayılırken Açıklanan Konulardan sadece birkaç örnektir.
      Sonra bunlar birer TAVSİYE NİTELİĞİNDE DEĞİL, YAPTIRIMI OLAN KANUNİ HAKLARDIR.
      Karadeniz'de, Anadolu'da. şurada-buradâ kadınlar çalıştırılıyor ve ancak erkeğin yapabileceği zor işler altında eziliyorlarsa, bunun suçu İslam'ın değil, Islâmı onların hayatından uzaklaştıranların olsa gerektir.,
      Bir seçim söz konusu olduğunda kadının seçme hakkının bulunduğunu çoğu Islâm bilginleri söylemişlerdir.
      Çünkü onların böyle bir hakkının olmadığına dair hiçbir delil yoktur.
      Kaldı ki seçme, "bey"at"tan ibarettir. Halbuki, Peygamberimiz (asm) kadınlardan da bey'at almıştır.(bk. Mümtahine, 60/12 âyeti ve tefsirleri.)
      Hz. Ömer (ra)'den sonra seçilecek halife için, evlenmemiş genç kızlar dahil, herkesten fikir alınmıştır.[bk. Muhammed Hamîdullah, Islâm Müesseselerine Giriş Ist.1981, s. 112 (Ibn Kesîr'den nakil)]

    • @berk34847
      @berk34847 18 дней назад

      Bu da fayda sağ-lamadığı takdirde kocaya dövme hakkı tanımıştır. Ancak kullarını iyi bilen Allah, bu hak kullanılırken suistimal edilmemesi, dozunun kaçırılmaması için 38/44 âyette dövmenin dozunu da belirtmiştir. 4/34’deki dövme ile 38/44’deki dövme dozu bir araya getirildiğinde bizim anladığımız mânâda bir dövmenin sözkonusu olmadığı görülmektedir. Birbirini seven, birbirine saygı duyan iki insan arasında faraza bir sehpanın üzerindeki minik ve yumuşak bir örtüyü sallayarak vurmaya teşebbüs bile seven ve saygısı olan bir insanı incit-meye yeter de artar. Nitekim merhum Hallac-ı Mansur kendisine taş atanlara gülerken dervişinin attığı bir gülden dolayı incindiğini hissettirmiştir.
      Kur’ân’ın 4/34, 38/44 âyetleri birlikte düşünüldüğünde kadını psikolojik bir incitmenin dışında koruyucu tedbirler getirmektedir. Psikolojik bir incitmenin dışında herhangi bir incitmeye de müsaade etmemektedir. Dolayısıyla bu iki âyeti birlikte okuyan bir müslüman dövme ile ilgili hükmün “dövmeyin” şeklindeki bir hükümden çok daha ağır olduğunu anlayacaktır. Bu âyetlerde kadının eşit, anlayışlı, akıllı bir muhatap olarak sadece uyarılması sözkonusudur.
      Şunu da ifade etmeliyiz. Kur’an’da belirtilen doz-la, şakalaşmaya benzeyen böyle bir dövme ruhsatı, erkekteki menfi enerji birikimini, nüşûz - başkaldırı da, kadındaki menfi enerji birikimini boşaltmaktadır. Karşılıklı boşalan menfi enerjilerden sonra, aile hayatının devamına engel baskılar azalacağı için, evlilik hayatının devamının imkân dahiline girebileceğini de söyleyebiliriz.
      Yani Burada Hem Sad 44. Ayetteki Vurma Olayını da haber veriyor, Hem de ''Kur’an’da belirtilen doz-la, şakalaşmaya benzeyen böyle bir dövme ruhsatı, erkekteki menfi enerji birikimini, nüşûz - başkaldırı da, kadındaki menfi enerji birikimini boşaltmaktadır.'' Gibi Bir Hikmetten Daha Haber Veriliyor.
      Şöyle Diyerekte Taçlandırıyor Bu Hikmeti: ''Karşılıklı boşalan menfi enerjilerden sonra, aile hayatının devamına engel baskılar azalacağı için, evlilik hayatının devamının imkân dahiline girebileceğini de söyleyebiliriz.''
      SubhanAllah. Çok Güzel Farklı Bir Hikmeti Daha Varmış. (Bu Arada Farkettiyseniz, Bu Ayette Bir İnsanın İnsana Vurmasından Bahsediyor ve Kullanılan Fiil, ''Darabe'' Fiili Değil )
      (Menfi Enerjiyi Şöyle Açıklayan Bir yazı Buldum: Her şeyde müsbet veya menfî enerji vardır. İnsanın; müsbet enerjileri, yani feyz, bereket ve rûhâniyeti celbedecek; diğer taraftan da menfî enerjileri, yani kasvet, gaflet ve...)
      Açıklama Kısmındaki 38/44. Ayet: "Ve eline bir deste (ekin sapı) al, onunla (hanımına bir kere) vur ve böylece andını bozmuş olma" (diyerek yemin kefaretini kolaylaştırdık). Gerçekten, Biz onu (Eyyub’u) sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah’a) yönelip-dönen biriydi. (Hep Rabbine sığınırdı.)
      Bu Ayetin Açıklaması: [Not: Yıllar süren hastalık ve darlık sırasında, Hz. Eyyub’un, hizmetinden usanıp sızlanan hanımına kızıp, ona 100 sopa vuracağına dair yemin lafı ağzından çıkmıştı. Bu ayetle hafif ve nahif (zayıf) olan 100 buğday sapını bağlayıp, eşine bir tane vurmasıyla bu yemininden kurtulacağı hatırlatılmıştı. Böylece tüm Müslümanlara da bu tür cezalarda bir kolaylık yolu açılmıştı.]
      Başka Çevirisi: ﴾44﴿ (Bir yemini vardı.) “Eline bir demet bitki sapı alıp onunla vur ve böylece yeminini yerine getirmiş ol” (dedik). Gerçekten biz onu sıkıntılara dayanıklı bulduk. O ne güzel bir kuldu! Yönü hep Allah’a dönüktü.
      Bir de Bir Ara Farklı Bir Rivayet Var Demiştim Bu Ayetin Nüzûl Olmasıyla Alakalı. Onu Atıyorum Aşağıya. Bence Bu Rivayet, Öbür Rivayete Nazaran ''Olay Örgüsü'' Açısından Daha Olası ve Daha Mantıklı Şekilde Anlatıyor.
      34.İbnu Ebi Hatim`in Hz. Hasan`dan rivayet ettiğine göre bir kadın Resulullah (a.s.)`a gelip kocasının kendisini dövdüğünü ifade etti ve bu yüzden ondan şikâyetçi oldu. Resulullah (a.s.) kısas cezası uygulanmasını istedi. Bunun üzerine bu ayeti kerime indirildi ve kısas cezası uygulanmadı.
      İbnu Cerir`in yine Hz. Hasan`dan rivayet ettiğine göre de, ensardan bir adam karısını dövdü. Kadın Resulullah (a.s.)`a gelerek kısas cezası istedi. Resulullah (a.s.) da kısas cezasının uygulanmasını istedi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Sana vahyedilmesi tamamlanmadan Kur`an(`ı okuma)da acele etme ve: "Rabbim! İlmimi artır! de" (Taha, 20/114) diye buyurdu. Bu ayeti kerime de bu olayla ilgili olarak indirildi. Bunu anlam yönünden destekleyen daha başka rivayetler de vardır. Bu rivayetler birbirine ters değildir, aksine birbirlerini açıklamakta ve desteklemektedirler.
      Şu Soruya Daha Sonra Değineceğim Demiştim;
      ''Peki Ya Ayetin Aslı Böyleyse ve Darabe Fiilinden Dolayı Anlamada Hataya Düşebileceğimiz bir duruma geliyorsak, Allah Neden Darabe Fiilini Kullandı?
      Neden Anlama Kısmında Karışıklığa Mahal Vermeyecek Bir Kelime Kullanmadı da Özellikle Darabe Fiilini Seçti?''
      Neden ''Darabe'' Fiilini Seçtiğini Açıkladığımızı Düşünüyorum. ''Hataya Düşebileceğimiz Bir Duruma Geliyorsak'' Cümlesi de Yine Gereksiz Çünkü En Başta Anlattığım 4 Ayette Zaten Bilmeden Falan Bir Hüküm verme, Yorum Yapma Diyor. O Kısımda Bu Enterasan Soruya Cevap Veriyor.
      Hataya Düşme Diye Ayetin Başında da Sonrasında da Zaten, ''Vurmak'' Fiiline Ters Düşecek Şeyler Söyleniyor.
      Bi Zahmet Sen de Biraz Aklını Kullanıver Ya Hu.
      Biraz Canına Kıy, Düşün Aklet Kral Zaten Devamındaki Kısımda Aynı Şeyi, Farklı Kelimelerle Söylüyor.
      Bu Soruya da Gayet Açıklayıcı ve Tatmin Edici Cevap Verildiğini Düşünüyorum.
      Daha Öncede Belirttiğim Gibi; Gören Gözler ve Kalpler İçin Güneş Kadar Parlak Bir Hakikatler Var. Bence.
      Umarım Açıklayıcı ve Faydalı Olmuştur
      Ayrıca Şu Olayı da Hatırlatmak İstedim Size: ''Sebep Olan Yapan Gibidir.'' Hatırlatmak İsteme Sebebim de Şudur;
      Zariyat 55: (Ey Resulüm!) Sen (yine de) öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü’minlere yarar sağlayacaktır.
      Bu Ayetten Dolayı Bir Hatırlatayım İstedim. Eğer Bu Yorumları Allah İçin Beğenirseniz(ihlas) Beğenirseniz, ''Sebep Olan Yapan Gibidir.'' Sırrınca Size Sanki Bu Yazıyı Yazmış Gibi Sevap Kazanabilirsiniz.
      Sevap: Allahın Bizden Ne Ölçüde Razı Olduğunun Göstergesidir, Ölçütüdür.
      Hatta Belki Benden Daha Fazla Allah'ı Memnun Edebilirsini. Çünkü Sevap İhlasa Göredir. Başarıya Göre Değildir. Allah Başarıya Sevap Vermez. İhlas ve Tevekkülün Kalitesi Ölçüsüne Göre Allah Memnun Oluyor.
      Zaten Allah'ın Memnun Olmasına da Sevap Diye Adlandırıyoruz, Daha Kolay Anlayalım Diye. Zihnimizde Daha Kolay Yer Edinsin Diye. Yine Aynı Şekilde Bu Yazıları Sevdiklerinize, Arkadaşlarınıza Atarsanız. Sizde ''Sebep Olan Yapan Gibidir.'' Sırrınca,
      Sanki Bu Yazıyı Siz Yazmış ve Onlara Anlatmış Gibi Sevap Kazanabilirsiniz. Zariyat 55. Ayetten Ötürü Hatırlatmak İstedim

  • @said-glny
    @said-glny 19 дней назад +2

    Dövme işini bu kadar çarpıtmanın kime ne faydası olacak çok merak ettim, misvak alıp temsili vurmayı gösterirken şakamı diyesim geldi bu şekilde bu ayeti anlatım olmamış

    • @Adalet_devletin_temelidir.
      @Adalet_devletin_temelidir. 19 дней назад

      Kanka hoca daha ne yapsın
      Gayet mükemmel açıkladı.

    • @said-glny
      @said-glny 19 дней назад +1

      Hiç açıklama yapmasaydı daha iyi yazık etmiş​@@Adalet_devletin_temelidir.

  • @ahmetcansun3561
    @ahmetcansun3561 20 дней назад +4

    Din bu ayetle, erkeğe görev ve sorumluluk yükleme konusunda bir farkındalık oluşturmaktadır.
    Biyolojik veya hukuki bir üstünlük kastedilmiyor...

  • @ZelihaKula-ep7sq
    @ZelihaKula-ep7sq 20 дней назад

    Hocam yanlış anlamayın ama 100 tane maydanozla vurmayı yaratıcı neden ifade ederki?Müslüman neden her sözü tutmak zorunda ki ?bana garop geldi

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад

      Boşanma aşamasına gelindiğinin temsili bir anlatımı.

    • @Omer.Dusunsel
      @Omer.Dusunsel 20 дней назад

      Müslüman sözünü neden tutmak zorunda mı :)

    • @candan.
      @candan. 20 дней назад +1

      @@mustafasolmazz Hz. Eyyüb'ün sözünü yerine getirmesinin boşanma ile alakası yoktu hatırladığım kadarıyla. Yanlışım varsa düzeltin.

    • @hurafeavcs3645
      @hurafeavcs3645 19 дней назад +1

      ​@@Omer.Dusunselsöz yemindir

  • @Ali_esedullah
    @Ali_esedullah 19 дней назад

    HAFİFÇE DÖVÜN BİLDİĞİM KADARIYLA BUDA OLMAZSA YATAĞINDA UZAKLAŞTIRIN

  • @nihayet100
    @nihayet100 19 дней назад +1

    Darebe fiilini darbe yapıp yönetimi ele almak olarak anlatsak bizim memleket bunu iyi anlar 😅 hatta savunucusu bile çıkar.

    • @candan.
      @candan. 18 дней назад

      Kocanızın sizi dövdüğünü varsayarak ne yorum yapardınız acaba? Mesela sizi misvakla dövse ne düşünürsünüz? Tokatını suratınıza çarptığında otoritesini gerçekleştirmek için, buraya ne yorum yapardınız acaba?

  • @candan.
    @candan. 20 дней назад +1

    Canını acıtmayacak ve iz bırakmayacak vurmayı emretmenin ne anlamı vardır bunu açıklamak zorundasınız, eğer ayeti bu şekilde açıklarsanız? Videonun başında Kur'an'da dövme yok diyorsunuz, sonra devamında vurmanın var olduğuna getiriyorsunuz konuyu. Bu ne çelişkidir?

    • @mustafasolmazz
      @mustafasolmazz  20 дней назад +1

      Dövme yok temsili bir vurma var. Sebebini de zaten açıklıyorum. Artık boşanma aşamasına gelindiği bildiriyor. Açık açık söylemek yerine temsili bir vurma. Tabii direkt söylenebilir de. Bunlar tavsiye.

    • @candan.
      @candan. 20 дней назад

      @@mustafasolmazz Temsili bir vurma olarak siz söylüyorsunuz. Temsili vurma olduğu kanıtlanmaya muhtaçtır. Ve temsili bir vurma çok havada kalan bir ifade. O aşamaya gelmiş bir çift düşünün, eline misvak almış kocası, sonra kadının koluna acıtmadan, iz bırakmadan vuruversin diyelim. O kadın o kocayı ciddiye alır mı? Yani sonuçta ne gerçekleşmiş oldu, hangi amaca ulaşıldı bu vurmayla? İnsanların zekasını hafife alıyorsunuz.

    • @Omer.Dusunsel
      @Omer.Dusunsel 20 дней назад

      Misvak alıp vurmak değil de bu ayeti tefsir eden âlim, bu vuruşu tarif ederken misvağı öne sürmüş olarak anladım ben. Yani öyle hafif ki misvakla vurur gibi, manasında anladım. Ki zaten böylesi makul görünüyor.
      Tüy kadar hafif temas, demek gibi bi şey olsa gerek. Öyle hafif bi dövme olmalı ki misvakla ne kadar vurabiliyorsan elinle de ancak o kadar vurup itekleyebilirsin.
      Anlamak isteyince mana çıkarıyor insan, ha? Ben bu tefsiri daha öncesinde duymuş değildim hâlbuki

    • @candan.
      @candan. 20 дней назад

      @@Omer.Dusunsel Misvak veya kalem. İşin püf noktası bu değil.

    • @ZelihaKula-ep7sq
      @ZelihaKula-ep7sq 20 дней назад

      @@candan. Aklımda deli sorular:( yorumunuza hak veriyorum

  • @celald7841
    @celald7841 19 дней назад

    Klasik anlayışı biraz daha yumuşatarak sunmuşsunuz. Değişen bir şey yok. Yine bir çok tutarsız anlayışlar, açıklamalar. Hepsinin değil de bir tanesi üzerinde duracağız.
    Hz. Eyyüp kısası. Bu kıssa anlatım ve yaklaşımlarınız ile ilgili bir kaç sorum olacak.
    1- Kuran'da geçmediği halde Hanım'ına yüz sopa vuracağını nereden çıkarıyoruz?
    2- Eğer kaynağımız Yahudilerin bugün ki kitabı Tevrat ise orada böyle bir şey geçmiyor.
    3- Allah başka ayetlerde malumunuz üzere yemin edildiği zaman kefaret ile bozulacağını bildiriyor.
    Hz. Eyyüp böyle bir yemini varsa kefaret ile bozamaydı?
    4- Allah Hz Eyüp'e torpil mi geçiyor? Bu Allah'a iftira olmaz mı?
    Yani hileyi şeriye..
    5- Uydurma Rivayetler ile ne Sahih bir DİN inşa edebiliriz?
    Vs.
    Daha bir çok soru var.
    Şimdilik bu kadar yeterli.

  • @oktaybodur4582
    @oktaybodur4582 19 дней назад

    Uçaktaki ateist sana saplamış abim

    • @A_C1930
      @A_C1930 17 дней назад

      Uçaktaki ateist boktan argümanlara sahip rezalet bir kanal ve fikirlerinin zerre kıymeti yok.

    • @Adalet_devletin_temelidir.
      @Adalet_devletin_temelidir. 16 дней назад

      İnsan gibi yorum yazalım inşallah.

    • @oktaybodur4582
      @oktaybodur4582 15 дней назад

      @@Adalet_devletin_temelidir.maşallah 😂

  • @ismailcetin9676
    @ismailcetin9676 20 дней назад +1

    Allah razı olsun hocam