Solaris Medar umdum Yalnızlığını adımlarken sokaklarının, Gecelerinden. O metruk yerde buldum seni, Fırtınadan ürkmüş çocuktun. Yıllar mı geçti aradan? Dönüyorum denize varmadan Müzik dalgadır diyorum -heyecanla- Gözlerinin rengi de … Yararı yok … Orada bakışın, Ben Tutsak Şaşkın Dönüyorum denize varmadan Çaresiz … Yıllar mı geçti aradan? 20.07.1987, Kenan Öztürk
Keşke mezarı burda olsa bir çiçek götürebilsek onu ziyaret edip merhaba nâzım baba diyebilsek. Bize arkasında bırakan bu müthiş eserleri verdiği için yanına gidip teşekkür edebilsek. MAVİ GÖZLÜ DEV RAHAT UYU SEN. Yanına gelip sanki karşı karşıyaymış gibi ve o mavi gözlerine bakarak konuşuyormuş gibi.....🇹🇷 sen bizim Ahengimizsin, sen bizim coşkumuzsun sen bize vatan sevgisini en acı şekilde öğreten kişisin keşke böyle olmasaydı keşke.....❤
ayrılık masanın üstündeydi, kahve bardağınla limonatamın arasında onu oraya sen koydun bir taş kuyunun dibindeki suydu bakıyorum eğilip bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz sesleniyorum sesini yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları ayrılık masanın üstündeydi, cıgara paketinde gözlüklü garson getirdi onu ama sen ısmarladın kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin cıgaranın ucunda senin ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda ayrılık masanın üstünde dirseğini dayadığın yerdeydi..
işte böyle işte böyle kızım düşürdüm ömrümün bir parçasını Sen ırmağına Sen Mişel Köprüsü'nden ömrümün bir parçası Mösyö Düpon'un oltasına takılacak bir sabah çise lerken aydınlık Mösyö Düpon çekip çıkaracak onu sudan Paris'in mavi suretiyle birlikte ve hiçbir şeye benzetemiyecek ömrümün bir parçasını ne balığa ne pabuç eskisine nedense bu bölüm beni hep hüzünlendirmis
ayrılık kurtulmuştu yer çekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi diyemem tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu ama kendisi vardı vakıt hızla ilerliyor gece yarıları yaklaşıyor bize yürüdük yıldızlara değen Ortaçağ duvarlarının karanlığında
birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin ayrılık bunu farketmeyişindeydi senin ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi diyemem tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu ama kendisi vardı
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kaydettiği hali bu. Bildiğimiz kadarıyla bu şiiri daha o zamanlar tamamlamamış. İlk haliyle kaydetmiş daha sonra ise şiiri tamamlamış ve o şekilde yayınlanmış. Kayıt ve basılı metin arasındaki farkın sebebi bu.
Kafiye, uyak gibi kavramlar halk şiirinin içinde yer alır. Nazım Hikmet ise "serbest şiir" denen tarzda yazmıştır şiirlerini. Serbest şiirde de ahenk unsurları var elbette. Ancak divan şiirinde yada halk şiirinde olduğu katı kuralları yada kesin uygulamaları yoktur.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Bu Kaydı çok iyi saklayın, aman ha!” diye vasiyet ettiği kayıt işte budur
Emircanı dinleyip üstadı selamlamasan geçmek olmazdı.
Saçları saman sarısı kirpikleri mavi 💙
İki şey vardır ancak ölümle unutulur;
Anamızın yüzü ve şehrimizin yüzü
Solaris
Medar umdum
Yalnızlığını adımlarken sokaklarının,
Gecelerinden.
O metruk yerde buldum seni,
Fırtınadan ürkmüş çocuktun.
Yıllar mı geçti aradan?
Dönüyorum denize varmadan
Müzik dalgadır diyorum
-heyecanla-
Gözlerinin rengi de …
Yararı yok …
Orada bakışın,
Ben
Tutsak
Şaşkın
Dönüyorum denize varmadan
Çaresiz …
Yıllar mı geçti aradan?
20.07.1987, Kenan Öztürk
Keşke mezarı burda olsa bir çiçek götürebilsek onu ziyaret edip merhaba nâzım baba diyebilsek. Bize arkasında bırakan bu müthiş eserleri verdiği için yanına gidip teşekkür edebilsek. MAVİ GÖZLÜ DEV RAHAT UYU SEN. Yanına gelip sanki karşı karşıyaymış gibi ve o mavi gözlerine bakarak konuşuyormuş gibi.....🇹🇷 sen bizim Ahengimizsin, sen bizim coşkumuzsun sen bize vatan sevgisini en acı şekilde öğreten kişisin keşke böyle olmasaydı keşke.....❤
Sesin diyorum
Nâzım Hikmetten şiir dinlemek kadar güzel
Ve en güzel şey...
ayrılık masanın üstündeydi, kahve bardağınla limonatamın
arasında
onu oraya sen koydun
bir taş kuyunun dibindeki suydu
bakıyorum eğilip
bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz
sesleniyorum
sesini yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları
ayrılık masanın üstündeydi, cıgara paketinde
gözlüklü garson getirdi onu ama sen ısmarladın
kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin
cıgaranın ucunda senin
ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda
ayrılık masanın üstünde dirseğini dayadığın yerdeydi..
işte böyle işte böyle kızım düşürdüm ömrümün bir parçasını Sen
ırmağına
Sen Mişel Köprüsü'nden
ömrümün bir parçası Mösyö Düpon'un oltasına takılacak bir sabah çise lerken aydınlık
Mösyö Düpon çekip çıkaracak onu sudan Paris'in mavi suretiyle birlikte
ve hiçbir şeye benzetemiyecek
ömrümün bir parçasını ne balığa ne
pabuç eskisine
nedense bu bölüm beni hep hüzünlendirmis
Fikret Kuşkan'dan da
Saman sarısı şiirini dinleyiniz
Ne derece ileri bir genel kültür ister tam manasıyla anlamak bu mükemmel şiiri..
Sıkıldıkça dinliyorum. Ezberledim neredeyse. Teşekkürler üstad.
İki şey var ancak ölümle unutulur.
Anamızın yüzü ve şehrimizin yüzü
Şairler ikiye ayrılır. Nazım Hikmet ve diğerleri...
Muhteşemdi. Emeklerinize sağlık.💙
Ancak bu kadar hisli, mükemmel anlatılır.
Bu bizim için büyük bir şans ve bize verilen bir hediye, hak etmesek de.
Her zaman Nazım hikmetin oğlu olmak istemişimdir.
ayrılık kurtulmuştu yer çekiminden
ağırlığı yoktu
tüy gibiydi diyemem
tüyün de ağırlığı var
ayrılığın ağırlığı yoktu
ama kendisi vardı
vakıt hızla ilerliyor
gece yarıları yaklaşıyor bize
yürüdük yıldızlara değen Ortaçağ duvarlarının karanlığında
Nazım Hikmet şairlerin tanrısıdır
Birgün gelirsen eğer buralara gözlerinden öpüyorum, saçları saman sarısı kirpikleri mavi
Daha ne denebilir... Insanlık tarihinde yazılmış en iyi siir.
..belki bir parıltıydın
düşümden damlamış
sol mememin üstüne..
muhteşem ötesi abi özlüyoruz seni be nazım abi .
Hangi ölüm bu güzelliği kaldırırki. .demekki ölüm YOK. .değilmi üstad geçmiş bu.dünyadan...
çok büyük bir şiir...
güzeli kadın milleti erkeklerden önce görür ve unutmaz.
Gerçekten çok güzel
10:55 çok güzel
Işıklar ıiçinde yat büyük usta.
birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın
oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin
ayrılık bunu farketmeyişindeydi senin
ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi
diyemem tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu ama
kendisi vardı
❤
عشتم وعاش أبطال واحفاد ناظم حكمت و مصطفى صبحي
🖤
Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi,
Kırmızı dolgun dudakları ise şımarık ve somurtgandı.
💙
nefis...
❤❤❤
Ben simdi ne dinledim? Aglamak istiyorum minnetle. Bu kuyruklu yildizi surgun etmek ulkeden, saf kotuluk olmali.
Emircanın şarkısından gelenler beğensin #samansarısı
👏👏👍👍👌👌🌹🌹
Acaba. .oradamıydım. .yoksa değilmiydim. .acaba ironi bumuydu acaba..vay ironi dedikleri. .olgu bumuydu sen mi. .bendeydin. .benmi sende. .ne bileyim. .ama bilirim PRAGUE
Yi...☺
Bir ceviz agacıyım Gülhane parkında ne sen biliyorsun bunu nede bir polis
Asiktir
emircanın şarkısından geldim :')
Emircan kim mk
😌
🙏🌹🙋
Sana atmıştım sevgilim P. Sana kitap okumayı özledim.
Şairler şiir okumasın, yasaklansın.
Puşkin'i bi göreydim bi göreydim onu
Korku postaldan belli olur mu?
Aylarca Piraye'ye affetmesi için mektup yaz sonra en güzel şiirini Vera'ya yaz :)
Orta yerinden başlıyor. Ne demek bu?
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kaydettiği hali bu. Bildiğimiz kadarıyla bu şiiri daha o zamanlar tamamlamamış. İlk haliyle kaydetmiş daha sonra ise şiiri tamamlamış ve o şekilde yayınlanmış. Kayıt ve basılı metin arasındaki farkın sebebi bu.
@@umutcevik1139 Teşekkür ederim.
bir de bir saman sarısı yani belası başımın.
Nazım hikmet edebiyyatın hangi tarzında yazmış şiirlerini. Kafiye yok çünki şiirlerinde
Cumhuriyet dönemi toplumcu şiir ve serbest nazım kullanıyor. Alışılagelmiş kafiye uyak bulmak çok zor. Çünkü başkaldırır her şeye. Şiirde nazıma da...
Kafiye düzmecedir.
Kafiye, uyak gibi kavramlar halk şiirinin içinde yer alır. Nazım Hikmet ise "serbest şiir" denen tarzda yazmıştır şiirlerini. Serbest şiirde de ahenk unsurları var elbette. Ancak divan şiirinde yada halk şiirinde olduğu katı kuralları yada kesin uygulamaları yoktur.