Enel hak mantığına bu kadar uzak durdukça depresyondan cıkman Allah a muhtaç kul aklı evet seni ot gibi hissettirir. Secde suresi 9. Ayet i yok sayma lutfen
Arkadaşım Allah'ın kendi ruhundan üflemesini "bizim Allah'tan parçamız var." deme haddini kendinde nasıl görüyorsun? Elimizde İsra-85 gibi bir ayet varken o anlamı nereden çıkarıyorsun? Hadi onu geçtim. Bir sürü ayette "Allah göklerin ve yerin ve bunların arasındaki her şeyin Efendisidir." der. Burada kendimizi Allah'ın mülkü olarak mı görmeliyiz yoksa Allah'ın parçası mı?
Allah'ın ruhundan üflemesi, Allah'ın ruhtan oluşup da kendi parçasından üflediği/verdiği anlamına gelmez. O ayeti argümanınıza delil olarak sunmanız doğru olmaz. Allah'ın katına yükseltmesi denirken sahibi olduğu/yarattığı katlardan birine yükseltilmesi anlamına gelmektedir. Zaman ve mekan sınırlılık ifade eder. Allah sınırlılıklardan münezzehtir. Herhangi bir zaman veya mekan dahilinde tam olarak kavranamaz. Bu ayeti de örnek göstermek için yazdım. Kuran'ın edebi yönünü bilmediğiniz için bu ayetleri böyle anlıyorsunuz. Ruh, büyük bir ihtimalle ''Bilinç'' anlamına gelmektedir. Belki daha fazlasına da tekabül edebilir. ''Nefis'' benliktir, bendir. Nefs'in farkına varan Ruh'tur. İnsana ruh verilmiştir. Hayvanlara verildiğinden hiç bir yerde bahsedilmez. Belirli bir farkındalık düzeyini oluşturan şey Ruh'tur. Ruh sözcüğü Kuran'da farklı anlamlara da gelebilmektedir. Cibril için Ruhul kuds(Kutsal Bilinç) adı verilir(İsra 85-86). Mearic 4'te Ruh ve meleklerin yükselişinden bahsetmektedir. Diğer ayetler okunduğunda bu yükselişin kıyamet vakti olduğu anlaşılmaktadır.
Aslolan sevgidir (şefkat). İnsan kendi benliğinde var olan ve bedeninde içkin ancak bedeninden bağımsız olup, madde ile sonlanmayan bir bilincinin bulunduğunun farkına vardığında mutlak bilgi gerçekliği ile karşılaşır ve serüveninin yeryüzü ile sınırlı olmadığını anlar. İnsanın varlık iddiasında bulunması geçici ve mecazidir. Akıl, zorunlu ve imkansızın (mevcudun-şimdiki zamanın-geçmiş zamanın) bilgisine vakıf olsa da, mümkünün (imkanın-gelecek zamanın) bilgisine vakıf olamaz. Çünkü zaman, imkanı kuşatmıştır. Zaman kavramı bütün soruların cevabıdır. Diyalektik Matrix Başlamak sırmış meğer amaç yolda olmakmış Aramakla bulunmaz bulanlar arayanlarmış
"Alışıyor insan kaya gibi dalgası hüzünse
Düşer yaprak kendiliğinden mevsim hazansa..."
42:07 menemen dedikten sonra Zülfü Yüksel demesi güzel bağlantı😂
Enel hak mantığına bu kadar uzak durdukça depresyondan cıkman Allah a muhtaç kul aklı evet seni ot gibi hissettirir. Secde suresi 9. Ayet i yok sayma lutfen
Arkadaşım Allah'ın kendi ruhundan üflemesini "bizim Allah'tan parçamız var." deme haddini kendinde nasıl görüyorsun? Elimizde İsra-85 gibi bir ayet varken o anlamı nereden çıkarıyorsun? Hadi onu geçtim. Bir sürü ayette "Allah göklerin ve yerin ve bunların arasındaki her şeyin Efendisidir." der. Burada kendimizi Allah'ın mülkü olarak mı görmeliyiz yoksa Allah'ın parçası mı?
Allah'ın ruhundan üflemesi, Allah'ın ruhtan oluşup da kendi parçasından üflediği/verdiği anlamına gelmez. O ayeti argümanınıza delil olarak sunmanız doğru olmaz. Allah'ın katına yükseltmesi denirken sahibi olduğu/yarattığı katlardan birine yükseltilmesi anlamına gelmektedir. Zaman ve mekan sınırlılık ifade eder. Allah sınırlılıklardan münezzehtir. Herhangi bir zaman veya mekan dahilinde tam olarak kavranamaz. Bu ayeti de örnek göstermek için yazdım. Kuran'ın edebi yönünü bilmediğiniz için bu ayetleri böyle anlıyorsunuz. Ruh, büyük bir ihtimalle ''Bilinç'' anlamına gelmektedir. Belki daha fazlasına da tekabül edebilir. ''Nefis'' benliktir, bendir. Nefs'in farkına varan Ruh'tur. İnsana ruh verilmiştir. Hayvanlara verildiğinden hiç bir yerde bahsedilmez. Belirli bir farkındalık düzeyini oluşturan şey Ruh'tur. Ruh sözcüğü Kuran'da farklı anlamlara da gelebilmektedir. Cibril için Ruhul kuds(Kutsal Bilinç) adı verilir(İsra 85-86). Mearic 4'te Ruh ve meleklerin yükselişinden bahsetmektedir. Diğer ayetler okunduğunda bu yükselişin kıyamet vakti olduğu anlaşılmaktadır.
Aslolan sevgidir (şefkat). İnsan kendi benliğinde var olan ve bedeninde içkin ancak bedeninden bağımsız olup, madde ile sonlanmayan bir bilincinin bulunduğunun farkına vardığında mutlak bilgi gerçekliği ile karşılaşır ve serüveninin yeryüzü ile sınırlı olmadığını anlar. İnsanın varlık iddiasında bulunması geçici ve mecazidir. Akıl, zorunlu ve imkansızın (mevcudun-şimdiki zamanın-geçmiş zamanın) bilgisine vakıf olsa da, mümkünün (imkanın-gelecek zamanın) bilgisine vakıf olamaz. Çünkü zaman, imkanı kuşatmıştır. Zaman kavramı bütün soruların cevabıdır.
Diyalektik Matrix
Başlamak sırmış meğer amaç yolda olmakmış
Aramakla bulunmaz bulanlar arayanlarmış
TBMM'de yemekler ücretsiz olsaydı bir Allah'ın kulu sesini çıkarmazdı
17:18 :D
Saçı kel olduğu zamanlardaki videoda daha iyi, bir psikiyatiriye gidiyordu o iyi geliyordu galiba
Konulu yayınlar gelsin lütfen
Alakso fobi ,az fobi yap ,iyi geceler.
İnşaallah hastalıgin geçer
Sana tayvandan gonderiyim. Burada daha ucuz oluyor 😊
Aha abone artmış 👏👏👏
Muhabbet sohbet yerine sadece muhabbet neden yazmiyorsun
Çünkü neden olmasın diye.
😄