Muhterem hocam, bu konuda naçizane bir fikrim var. Selam kelimesi malum Arapçadan dilimize geçmiş, kökü slm kelime kökü olan bir kelime. Kökü "güven, esenlik, ferahlık" gibi anlamlara gelmekte. Evet islam dininde de selamlaşmak yaygınlaştırılsın istenmiştir. Ben de "bu kadar basit bişey neden yaygınlaşmalı ki" diyerek başlamıştım düşünmeye. Kelimenin mânâsına ulaşmayı ancak o zaman akıl edebildim. Gördüm ki selamlaşmak, insanların birbirlerine "bende ancak güven bulursun, sana zarar vermemeyi ve benden yana güvende olmanı taahhüt ediyorum" demiş oluyorlar. Bu bir söz vermedir ve islamiyette verilen söz muhakkak yerine getirilmelidir, "söz bir Allah bir"dir. Demek ki toplumların kendi içlerinde ve birbirleri arasında güven ortamı oluşturma edimi, ilk önce zihinde, niyette, ağızdan çıkan kelamda ve düşüncelerin en minik bir adımla uygulamaya geçirilmesinde gerçekleşiyor. Selamlaşmada huzursuzluk hissetmeyen insan güven ortamında yaşıyor demektir anlattığınız gibi. Üstelik Kur'an'da bir ayette "Rahman'ın kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler, cahiller onlara sataştığında 'selam!' deyip geçerler" diye de anlatılır, selamlaşmanın etkisinin ne olması gerektiği gösterilir. Selamlaşmanın bireysel ve toplumsal psikolojisini incelemek harika bir fikir hocam, kendi adıma ve ülkemiz halkı adına size çok müteşekkirim, yanlış düşünmüyorsam, bence çok kutlu bir çalışma bu. Var olun sağ olun hocam...
Muhterem hocam, bu konuda naçizane bir fikrim var. Selam kelimesi malum Arapçadan dilimize geçmiş, kökü slm kelime kökü olan bir kelime. Kökü "güven, esenlik, ferahlık" gibi anlamlara gelmekte. Evet islam dininde de selamlaşmak yaygınlaştırılsın istenmiştir. Ben de "bu kadar basit bişey neden yaygınlaşmalı ki" diyerek başlamıştım düşünmeye. Kelimenin mânâsına ulaşmayı ancak o zaman akıl edebildim. Gördüm ki selamlaşmak, insanların birbirlerine "bende ancak güven bulursun, sana zarar vermemeyi ve benden yana güvende olmanı taahhüt ediyorum" demiş oluyorlar. Bu bir söz vermedir ve islamiyette verilen söz muhakkak yerine getirilmelidir, "söz bir Allah bir"dir. Demek ki toplumların kendi içlerinde ve birbirleri arasında güven ortamı oluşturma edimi, ilk önce zihinde, niyette, ağızdan çıkan kelamda ve düşüncelerin en minik bir adımla uygulamaya geçirilmesinde gerçekleşiyor. Selamlaşmada huzursuzluk hissetmeyen insan güven ortamında yaşıyor demektir anlattığınız gibi. Üstelik Kur'an'da bir ayette "Rahman'ın kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler, cahiller onlara sataştığında 'selam!' deyip geçerler" diye de anlatılır, selamlaşmanın etkisinin ne olması gerektiği gösterilir.
Selamlaşmanın bireysel ve toplumsal psikolojisini incelemek harika bir fikir hocam, kendi adıma ve ülkemiz halkı adına size çok müteşekkirim, yanlış düşünmüyorsam, bence çok kutlu bir çalışma bu. Var olun sağ olun hocam...
Güzeldi mekanın cennet olsun hocam