*Kulluk (İbadet) Nedir?* Aldığımız her nefeste, söylediğimiz her sözde, yaptığımız her harekette ve işte(eylemde) Kur'an'ın bildirdiği Allah'ın emirlerini ölçü kabul etmektir. *Peki; dua, abdest, namaz, oruç, hac ve kurban gibi eylemler kulluk(ibadet) değil mi?* Bunlar ibadetler içerisinde sayılabilse de esasen bunlar ritüellerdir ve kulluk sadece Yüce Allah için yapılırken ritüelleri kendimiz için yaparız. Bu sebeple ritüeller (menâsik) ve kulluk(ibadet) birbirlerinden ayrı kategorilerde düşünülmelidir. *Din neden gereklidir?* Din, Allah bizi sevdiği için var. Şöyle ki; kul ve Allah, kul ve diğer kullar, kul ve diğer canlı ve cansız varlıklar arasındaki ilişkilerin _en doğru ve en güzel bir biçimde_ inşa edilmesi ve sürdürülmesi için yaratıcının merhameti ile bize yol göstermesidir. Üstelik insanların hesap günü, "bizim doğrulardan haberimiz olmadığı için yanlışı seçtik" bahanesine sığınmamaları için din gereklidir. Dünyada gücümüzü aşan haksızlıklar karşısında sabrımızı en üst seviye tutan din; zalimleri uyarmak, mazlumları müjdelemek için vardır. *Neden yaratıldık, hayatın anlamı nedir?* Sonlu ömrümüzün sonsuz bir anlamı olmadığı taktirde amaç sahibi olmamız mümkün değildir. Amaçsız bir hayat da boş ve gereksiz olur. Allah sonsuz yaratıcıdır. Öyleyse yaratışı eksiksizdir. Evrenin, dünyanın ve insanın varlığı kusursuz ve sonsuz yaratıcının işte bu eksiksiz yaratışının bir parçası, mükemmelliğinin birer yansımasıdır. Asıl olan insanın varlığı değil, eksiksiz ve sonsuz yaratıcının kudretidir. Bu kudretin delilleri/şahitleri olarak varız. Yaratılmış insan, var olduğu ve anlam arayışı içine girecek farkındalığa eriştiği andan itibaren bu şahitlikle görevlendirilmiştir. (varlığımızla delil, bilincimizle şahidiz) *Dinde zorlama ve baskı olur mu?* Zorlamanın olduğu yerde irade yoktur. İradenin olmadığı yerde dini mükellefiyetlerden söz edilemez. Dinde zorlamanın sistematik olarak münafık ve din düşmanı ürettiğini görmek işten değildir. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak görevlendirilmiş elçilerin insanların başında bir zorba, bir bekçi olmadıkları Kur'an'da açıkça belirtilmiştir. Bu konunun tartışılması abesle iştigaldir. *Hidayet kader mi (yazgı mı)?* "İnsan için kendi (çabasından, emeğinden) yaptığından başkası yoktur." Necm 39. Hidayet yazgı değildir. Emek ve çabaların karşılığında ödül ve ceza alacağı açıkça anlaşılır. Zaten emir, yasak ve öğütler ancak özgür irade varsa anlamlıdır. Yazgı inancı bozuk bir inançtır. *Allah, neden kötüleri hemen cezalandırmıyor?* Aslında hemen cezalandırıyor fakat biz her şeyi zaman denen mevhuma bağlı algılayabildiğimiz için bize _hemen_ cezalandırılıyormuş gibi görünmüyor. Bizim algımıza göre kötülüğe kıyamete kadar mühlet verilmiştir. Oysa, "Allah hesabı çabuk görendir." İbrahim 51. (Video içeriği ile örtüşen kısımlar bulunmakla birlikte bu yorum içerikten bağımsızdır. Lütfen videoyu baştan sona dikkatle izleyiniz. Bu yorum videonun bir özeti değildir.)
Mükemmel bir sohbetti, hocalarıma çok teşekkür ederim
*Kulluk (İbadet) Nedir?* Aldığımız her nefeste, söylediğimiz her sözde, yaptığımız her harekette ve işte(eylemde) Kur'an'ın bildirdiği Allah'ın emirlerini ölçü kabul etmektir.
*Peki; dua, abdest, namaz, oruç, hac ve kurban gibi eylemler kulluk(ibadet) değil mi?* Bunlar ibadetler içerisinde sayılabilse de esasen bunlar ritüellerdir ve kulluk sadece Yüce Allah için yapılırken ritüelleri kendimiz için yaparız. Bu sebeple ritüeller (menâsik) ve kulluk(ibadet) birbirlerinden ayrı kategorilerde düşünülmelidir.
*Din neden gereklidir?* Din, Allah bizi sevdiği için var. Şöyle ki; kul ve Allah, kul ve diğer kullar, kul ve diğer canlı ve cansız varlıklar arasındaki ilişkilerin _en doğru ve en güzel bir biçimde_ inşa edilmesi ve sürdürülmesi için yaratıcının merhameti ile bize yol göstermesidir. Üstelik insanların hesap günü, "bizim doğrulardan haberimiz olmadığı için yanlışı seçtik" bahanesine sığınmamaları için din gereklidir. Dünyada gücümüzü aşan haksızlıklar karşısında sabrımızı en üst seviye tutan din; zalimleri uyarmak, mazlumları müjdelemek için vardır.
*Neden yaratıldık, hayatın anlamı nedir?* Sonlu ömrümüzün sonsuz bir anlamı olmadığı taktirde amaç sahibi olmamız mümkün değildir. Amaçsız bir hayat da boş ve gereksiz olur. Allah sonsuz yaratıcıdır. Öyleyse yaratışı eksiksizdir. Evrenin, dünyanın ve insanın varlığı kusursuz ve sonsuz yaratıcının işte bu eksiksiz yaratışının bir parçası, mükemmelliğinin birer yansımasıdır. Asıl olan insanın varlığı değil, eksiksiz ve sonsuz yaratıcının kudretidir. Bu kudretin delilleri/şahitleri olarak varız. Yaratılmış insan, var olduğu ve anlam arayışı içine girecek farkındalığa eriştiği andan itibaren bu şahitlikle görevlendirilmiştir. (varlığımızla delil, bilincimizle şahidiz)
*Dinde zorlama ve baskı olur mu?* Zorlamanın olduğu yerde irade yoktur. İradenin olmadığı yerde dini mükellefiyetlerden söz edilemez. Dinde zorlamanın sistematik olarak münafık ve din düşmanı ürettiğini görmek işten değildir. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak görevlendirilmiş elçilerin insanların başında bir zorba, bir bekçi olmadıkları Kur'an'da açıkça belirtilmiştir. Bu konunun tartışılması abesle iştigaldir.
*Hidayet kader mi (yazgı mı)?* "İnsan için kendi (çabasından, emeğinden) yaptığından başkası yoktur." Necm 39. Hidayet yazgı değildir. Emek ve çabaların karşılığında ödül ve ceza alacağı açıkça anlaşılır. Zaten emir, yasak ve öğütler ancak özgür irade varsa anlamlıdır. Yazgı inancı bozuk bir inançtır.
*Allah, neden kötüleri hemen cezalandırmıyor?* Aslında hemen cezalandırıyor fakat biz her şeyi zaman denen mevhuma bağlı algılayabildiğimiz için bize _hemen_ cezalandırılıyormuş gibi görünmüyor. Bizim algımıza göre kötülüğe kıyamete kadar mühlet verilmiştir. Oysa, "Allah hesabı çabuk görendir." İbrahim 51.
(Video içeriği ile örtüşen kısımlar bulunmakla birlikte bu yorum içerikten bağımsızdır. Lütfen videoyu baştan sona dikkatle izleyiniz. Bu yorum videonun bir özeti değildir.)