“Almanca anadilin değilse, hafta sonu da çalışmak zorunda kalıyorsun.”
HTML-код
- Опубликовано: 26 авг 2024
- TransferGo ile Avrupa’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den Avrupa, Amerika ve bir çok ülkeye uygun komisyonlarla ve güvenilir bir şekilde para transferlerinizi yapabilirsiniz:
bit.ly/transfer...
![FNAF Into the Pit has A LOT of Unused Graphics | LOST BITS [TetraBitGaming]](http://i.ytimg.com/vi/6YhZCRdipl4/mqdefault.jpg)
Şu ana kadar Şafak Salda röportajlarının %80'inini izledim. Bu açık ara en iyisiydi. Bu hanımefendi resmen hissiyatıma tercüman olmuş.. Çok iyi özetlemiş durumu.. Bravo..
Katiliyorum. Cok samimi ve dürüst yanitlar vermis.
Alman Lisesinden olup Almanya'da 6 yıl okumuş ve çalışmış biri olarak söylüyorum, 12'den vurmuş bir söyleşi olmuş. Hanımefendiye naçizane önerim (ingilizceyi iyi bildiğini varsayıyorum) ABD'yi denemesi. Almanya'da aslında ne kadar baskı altında kaldığınızı ancak böyle anlıyorsunuz. Irkçılık değil bahsettiğim, Alman olma psikolojisi denebilir belki. Kendilerini bir nedenden üstün görme eğilimleri var (nedenini bilmiyorum). Ben Almanya'da neredeyse hiç ırkçılık yaşamadım. Üniversitede asistanlık yapacak kadar iyi Almanca biliyordum. Ama bir sıkıntı vardı hep ve ne olduğunu çözemiyordum. ABD'ye gidince anladım ki, sorun bende değil, Almanlardaymış. ABD'de yaşadığım 12 yıl boyunca 1 saniye bile yabancılık hissetmedim, herkes bana oralıymışım gibi davrandı. Daha sonra rastlaştığım Almanlarla İngilizce konuştuğumda bana üstünlük taslayamadıklarını gördüm. Almanya'dan bıkmış herkese ABD'yi şiddetle tavsiye ederim. Herkese başarılar dilerim.
Evet bunu çok sık görüyorum . Yurtdışında yaşayan insanların aktarımlarına göre en yabancı hissedilen bir türlü ait hissedilemeyen ilk ülke Almanyaymış. Çok zor gerçekten. İşim olmadığı sürece hep evde kalmak istiyorum çünkü sadece bu şekilde güvende hissedebiliyorum. Burada doğmadım burada büyümedim çok değil bir buçuk yıl önce geldim ve durum hiçte iyi değil benim açımdan
Tuna Almanya'ya aidiyet duygusunu 6 yildan beri hic tadamadim.
23 yaşındayım Almanya'da doğdum büyüdüm ve ben bile kendimi burada iyi hissetmiyorum :/ çocukken Türkiye'den dönüşümüzde hep ağlıyordum ama biraz kültürel bu. Güzel ortamlara girdiğinizde bunu hissetmiyorsunuz. Keisnlikle festvallere ve konserlere katılmanızı öneririm. Yoksa başka şekilde sosyalleşmek çok zor
Konuşmaya başladığınızda veya ilk tanıştığınızda nereden geliyorsunuz diye sormalarından başlıyor bence. Direkt kafasında kodlamış oluyor. Hele ki Türklere karşı kesinlikle bir önyargı var, bu da insanın üzerinde baskı oluşturuyor.
Almanlarin düzgün calismak, dakik olmak gibi huylarindan biri o üstten bakmak o yüzden Amerika'da olmasa Hollanda'yi tavsiye ediyorum ben
Cansu ile olan bu röportaj açık ara Almanya göç hikayelerinin en iyi ve en objektif videosu olmuş. Kısmen Almanya güzelleme ve yine kısmen Türkiye kötüleme eğilimli yaklaşım ve sorulara rağmen çok gerçekçi ve net cevaplar vermiş. Tüm yanıtlar mükemmeldi fakat benim için en empati yaptığım ve benzer şekilde hissettiğim, bir insanın sadece Almanya'da yaşadığı için mutlu olmak zorunda olduğu algısıydı. Böyle olmadığı konusunda kesinlikle haklı ve bu aslında kendisinin İstanbul metropolit yaşamı ve kültürünün ne kadar farkında ve buna ne kadar aşina olduğunu gösteriyor. Son yıllarda insanımızda bilhassa Avrupa ülkelerine ve Avrupalılara karşı maalesef müthiş bir aşağılık kompleksi var. Ben bu nedenden dolayı da Avrupa'ya yerleşen topyekün mutlu olmalıdır bakış açısının doğru olmadığını düşünüyorum .Ülkemiz siyasi ve ekonomik olarak ne kadar zor zamanlar geçiriyor , şuan ki siyasi iktidar modern ve eğitimli Türkiye insanını hiçbir şekilde yansıtmıyor olsa da, biz çok köklü bir medeniyetin evlatlarıyız.Bulunduğumuz coğrafyanın ve daha önceki medeniyetlerle de harmanlanmış yaşam kültürünün insanımıza kattığı değerler çok fazladır.Avrupa'nın bir çok ülkesini ve tüm Akdeniz kıyılarını görmüş biri olarak söyleyebilirim ki yaşadığımız coğrafyanın ortak yaşam kültürü ve insani değerleri herşeye rağmen çok kıymetli ve kendine hastır. Bunu kesinlikle milliyetçi bir tavırla söylemiyorum. Demek istediğim bilhassa eğitimli,entellektüel ve sosyal bir Türkiyeliyseniz avrupada özellikle sosyal anlamda mutlu olmak garanti değil. Ayrıca Cansu'nun da aslında bir anlamda söylediği gibi, farkındalığı olan bir insan kendi ana dilinde düşünmek ,kendini ifade etmek ,fikir geliştirmek ve üretmek istiyor. Çünkü insanın yabancı dilde çevresel algısı bu kadar açık olmuyor ve en önemlisi de insan benliğinde kendi ana dilinde olduğu kadar hiçbir zaman kendini bu kadar güçlü ve üretken hissetmiyor. Sanırım kendisinde farkettiğim bir parça yalnızlığın ve olmamışlık hissinin nedeni de bu. Kendisine en iyi dileklerimi iletiyorum ,umarım manevi olarak mutluluk ve tatmin olma hissine erişir.
Normalde Türkiye'deki elit kesim Almanya'ya kolay kolay entegre olamaz. Genelde yıllar sonra bile çok iyi Almanca konuşamazlar ve Türkiye'deki zenginlerin gördüğü muameleyi görmedikleri için onlar için Almanya'da hep birşey eksik olur. Türkiye'de onları farklı ve ilginç kılan şeyler burada bir hiçtir. O yüzden Almanya'ya son 10-15 yılda Türkiye'deki düzen artık zenginlere de dokunuyor diye daha fazla gelmeye başlayan ciks kesim burada hiçbir zaman mutlu olamayacak ve her fırsatta Türkiye'ye öykünecek. Bu çok normal. Beyaz Türk Dilemma diyoruz biz buna.
@@mahmut123456 ben yorumumla sizinki arasında net bir bağlantı kuramadım .eğitimli,entellektüel ve sosyal biri olmak için Zengin olmanız gerekmiyor.Kendimden örnek verirsem 1 buçuk yıldır falan Almanya'da yaşıyorum. Memur ve işçi çocuğuyum .Hiç zengin veya ciks değilim. Bir çok insan siyasi, ekonomik ve sosyal nedenlerden dolayı geçiyor artık. İllaki dediğiniz gibi zenginler de geliyordur. burada zenginler pohpohlanmadığı ve özel muamele görmediği için fikrinize katılıyorum .Dil konusunda ,belli bir yaştan sonra nereye göçerseniz göçün dili iyi öğrenmek ve konuşmak daha da zorlaşıyor bu muhakkak, fakat emek verilirse yine de iyi derecede konuşulabilir. Almancayı anadil seviyesinde konuşmak minimum 20 yıl gerektiriyor bence. Türk kökenli Almanya vatandaşları bu anlamda şanslı. Almanya'da doğdukları için anadil olarak fazla çaba göstermeden öğreniyorlar.
@@mahmut123456 Almanya da çalışanların geneli evden yemek götürüp yerler. Türkiyedekiler bunu fakirlik sanıyor. Zihniyet cok farklı.
@@kamdavulu3657 bence kültüre ilgi göstermek ve hata yapma cesareti göstermek gerekiyor. Yanlış Artikel kullanıp ondan sonra yarım saat ay ben yanlış Artikel kullandım diye kafa yorup ne dediğini unutan yabancı çok gördüm. Biraz rahat ve cesur olmak lazım. Örneğin Artikel ve telaffuzu doğru yapılan 5 kelime yerine yanlışlar içeren 10 kelime kullanan insan daha rahat iletişim kuruyor. Falan filan...
Bu arada Almanya'da başarılar dilerim, söylediklerim genel anlamdaydı, sizinle alakalı değildi.
Yüzde yüz katılıyorum... İlk kez birisi bu kadar objektif konuştu harika birisin Cansu
Yolun açık olsun
Anadil konusuna kesinlikle katılıyorum. Kendini yüzde yüz ifade edememek çok yorucu. 3 yıl önce, 4 aylık Erasmus öğrenimimden Türkiye'ye döndüğümde havaalanındaki bir çalışana kolay gelsin dediğimde yaşadığım mutluluğu hala hatırlıyorum. Anadil insanın gerçekten yurduymuş.
aynisini ben de yasadim tam 1 yil sonra türkiyeye döndügümde
yurt, vatan dediğimiz yer üzerinde bulunduğumuz toprak değil, dilini konuştuğumuz yerdir. demiş bir düşünür.
Ahahahah "Kolay gelsin" diyememe sorunsalı benim için de geçerli
@@sedatozcelik8584 nerde hangi dilde!?
Belkide vardir bir benzer karsilik!
Belki yardim edebilirim. Cünkü yani
Ben 3 dilli büyümüs 50 yas üstü biri olarak buna birkac da benzer yabanci dil eklemis nacizane ! :-) biriyim.
Alman (nine)/ Amerikan(dede) bir Anne ile Arnavut kökenli (dede)Türk ( nine ) Baba dan
Olma ve sansli biri olarak 3 (bucuk )dilide ayni oranda iyi konusup yazabiliyorum.
Dediginiz olayi yer yer yasadim tabiki fransada italyada yada turkiyede birkac sene yasadik ozamanlarda. Biraz ilgide gerekiyor.
@@everymixify siz uc anadille birlikte buyudugunuz icin zorlanmiyosunuz.Kabul edelim ki herkez insan billigual olamaz,cogunlukla herkez icin yabanci dil zorlayici oluyor,ogrenebiliyor olsa bile😁
4 senedir Munihteyim, yine uluslararası bir şirkette çalışıyorum. Oncesinde 6 sene kadar Istanbuldaydım. Tek soyleyebileceğim, keşke TR de 2-3 sene çalışma fırsatı elde ettikten sonra Almanya'ya gelseydi. Su anda kendini çok çok daha iyi hissederdi. Almanya'da hiç kalkmayan bir dil bariyeri var evet, ama TR deki yuksek duvarların yanında ufak bir tümsek gibi. Lisede hatırladıgı Türkiye bir hayalden ibaret.
şuan ki türkiye özlenecek bir yer değil gerçekten. büyük bir ekonomik enkaz var çok zor toparlanırız. o nedenle almanyada yalnız ama bireysel ekonomik özgürlüğü yaşamak isterdim.
Hic kalkmayan dil bariyeri derken nedenini anlayamadim tam olarak?
4 yil da München yazmayi öğrenmedin mi?
@@NoaOneF Dostum, eğer Almanca konuşmuyorsan München yazmazsın. Türkçe'de Münih olarak karşılığı vardır. Nasıl Türkçe konuşurken Deutsch değil de Alman diyorsak München değil Münih demeliyiz.
@@einsam494 onun Türkçesi olmaz, almanya da yanlış, her şehir ve ülke, kendi öz hali ile söylenip ve yazilmali.
Siz dediğiniz, eskide kaldi ve yanlış.
Göç hikayeleriyle ilgili yapılan söyleşilerden bence en iyi 3 tanesinden biri olmuş . Pırıl pırıl bir genç kız . 54 yaşında ingilterede ünv okuyup daha sonra orada çalışıp dönmüş biriyim . Oğlum Viyana’da benzer yoldan geçiyor . Bu tecrübeye aşina biri olarak , yaptığı tespitler çok doğru , lütfen bu yoldan gitmek isteyen gençler bunu iyi seyretsin . Ayrıca kardeşimizin gerek kendisini gerek ailesini kutlarım , gurur duyuyorum böyle gençlerimizle ..
İnsanın anadilini nasıl özlediğini ve konuşamamanın verdiği rahatsızlığı çok iyi anlatmış, yurtdışında kalıcı yaşamayan anlayamaz, kızımıza başarılar diliyorum....
Münih’te yaşıyorum ve aynı durumdayım. Bu bölgenin kendine özgü bir kapalılığı da var. Burada tüm medeniyet kanunlarına aykırı yaşamakta direnen ve bu sebeple toplumda ötekileştirilen bir insanla, eğitimli iş gücü yani expat olarak 20-30 yaşından sonra kalkıp Almanya’ya gelmesine rağmen, dil engelinden dolayı kendini tam ifade edemeyen; ve bu karşı tarafça açıkça anlaşılmasına rağmen çok acımasızca, bu noktadan zorlanan bir insan olmak çok yorucu. Almanya’da çok zor durumlarla ben de karşılaştım. İşimi İngilizce yapmama rağmen aylarca yoğunlaştırılmış kurslara katıldım, günde 8 saat ders gördüğüm oldu. Almancayı da günlük hayatta konuşacak kadar öğrendim kısa sürede. Ama sürekli mülakat veren adam ya da kız istemeye gitmiş damat adayı psikolojisi ile yaşamak ve tüm sosyal hayatın bu noktadan çıkamaması beni yıldırdı. Severek öğrenmeye çalıştığım dili konuşmak istememek bir savunma mekanizması haline geldi. En refleks gerektiren anlarda iki saniye düşünerek tepki verebilmek çok yorucu. Almanya’da daha az vakit geçirecek bir düzene geçmek için yaptığım yatırımların da sebebi bu.
Yine aynı dürtüyle; sana sıfır tolerans gösterip, tren istasyonuna Ukraynalı anne için bebek arabası bırakan bir yapıya şahit olmak, senin içindeki bazı vicdanı melekeleri yaralıyor. Bunu da anlatabilmek, yanlış anlaşılmadan, barbar gözükmeden vb. bir o kadar zor.
Ee dön o zaman? Hayatta kaybedecek hiç bir şeyi olmayan adam trene atladı Almanya’ya geldi. Şimdi kazandıklarını bırakıp dönsün şikayet ediyorsa.
Hayatını, kazıyarak, planlayarak bir noktaya taşımak için bedeller ödemiş insanların durumu bu değil. Bir günde yurtdışında sıfırdan hayata başlatmadığı gibi, bir günde tüm inşa ettiğini yıkıp sıfır noktasına dönemez. Dönecekse bile, benim gibi, bunun altyapısını oluşturmak zorunda. Yoksa köyüne dönüp bakkal açan dayıdan farkı kalmaz.
Siz kendinizi anlatmak adına bakkal açan dayıyı harcayabildiyseniz bir Almanın yaptığı hoşgörüsüzlüğü neden anlamak zor olsun hele ki ırkçılık gibi neredese normalleşmiş bir durum söz konusuyken herkes çıkarını gözettiğine göre leider alles in Ordnung
@@mugeisik4117 kaybedecek hiç bir şeyi olmadığı için Almanya’ya gitmiş, ne is olursa yapmış, olmayınca köyüne dönüp bakkal açmış dayı, Cumhuriyet Türkiye’sinin tüm kazanımlarını hiçe saymış insanın temsilidir. Ülkesine güvenip de tahsile, şehirleşmeye, medenileşmeye yatırım yapanların nesilleri olarak biz bu yaşta, bu halde bir ülkede, bu sıfırla çarpılmış değer yargıları ile bas başaysak, suç o dayının temsil ettiği sosyal sınıfındır. Bunu ne zaman açıkça konuşacağız, kicimizdaki dona kadar kaybedince mi?
@@leylamecnun1139 almanya turkuyeden isci almak icin anlasma yapdi. O tarihde TL DMark dan degerliydi misal , 1 TL : 1,30 DM. Gibi.
Ama Turkiyede nufus artmis fakat saniyilesme tamamlanmamis oyuzden issizler cok oldugundan ama kalifiye/ Nitelikli elemanda cok mus.
Almanyadaysa durum ters o zamanlarda yani nufus savas sonrasi azalmis ve sanayi cok büyümüs. Ama hem ara eleman hem nitelikli usta acigi vardi. Italya ve polonyadan gelenler cok az di yetmiyordu. Bircoguda geri dönüp yenileri geliyordu. Ama sayilari az kalmis
Turkiye Almanyanin tarihi müttefiki oldugu icin
Almanlar caliskan Turkleri kendileri seve seve Davet ettiler ! ( Alman ,ninemden dinledim cok kez )
Hislerime tercüman olmuş kendimi ben bile belki bu kadar güzel anlatamazdım. Üniversite okumuş kendini yetiştirmiş biri olarak yabancı dile ana dil gibi hükmedememek kendini ve hissettiklerini tam olarak anlatamamak o kadar yorucu ki. Umudumuzu memleketimizin dışında aramak zorunda bırakanların iki yakası her iki dünyada da bir araya gelmesin !
hajı sana bir yazı atıcam. dm den e mail ini atarsan..
Cansu, senin dilin ana dillerin üzerinde, kibirden egolardan uzak, hem bilge hem de çok samimi bir dil. Ne kadar akıllı ve karakterli bir kişi olduğunu çevrene yansıtamıyor olmanın yorgunluğu var sanki yüzünde. Doğrusu bu topraklardan böyle savaşçıların çıkması beni gururlandırıyor dil kardeşim :) Umarım kızım da Cansu ablası kadar karakterli ve büyük bir savaşçı olur. Başarılar...
Almanyada düzgün Türkçe konuşan insanları dinleyebilmek ayrı bir keyif.
Frankophone Türkçesi, düzgün Türkçe degil. Bu frankophonie zaten sizlerin asil sorununuz.
*Her şey için teşekkür ederim.Sakın Oynatma Listemdeki Videomu İzlemeyin 😶😶❌❌.*
türkiye'de 8 sene mühendis olarak çalıştım 3 senedir de almanya'dayım. türkiye'de patronun adamı ya da birinin tanıdığı olarak işe alınanlarla kendi hakkıyla işe girenlere farklı işler verildiğini hep tecrübe ettim. toplantıda onun referansı kimdi bilmem kim bey, tamam o zaman o işi ona vermeyelim, daha basit olan şu işi alsın dendiğini çok gördüm. bunlardan o kadar yıprandım ki şuan yanımdaki almanın benden fazla kazanması ya da kayırılması beni zerre rahatsız etmiyor. adamın memleketine kalkıp gelen benim en azından bu şekilde düşünmek beni bilmem kim beyin tanıdığı olmamaktan daha az yıpratıyor. bu demek değil ki burası cennetten bir bahçe. insanların bunu anlaması lazım. bunu dile getirmek şımarıklık değil. insanlara şeffaf olarak anlatmak.
benim almanya'dan öğrendiğim mükemmeliyetçi olmamak. işi bilene işten anlayana daha çok iş verilir, şikayet etmezseniz de hakkınız verilmez. işe girdikten sonra yok yükseleyim, yok bana ne derler, alman yarım saat hazırlanıyor benim 3 saat hazırlanmam lazım olayına girerseniz tabi ki mutsuz olursunuz. içinizdeki rekabetçiligi iş dışına taşıyın. spora hobilere gezilere zaman ayırın. çünkü yönetici ve işçi arasındaki maaş farkı taş çatlasa 1000 euro. 4000 euro yerine 3000 euro almaktan kimse ölmez. ben hayatımı bu şekilde geçiriyorum. haksızlikla karsilastigimi düşündüğümde bu durum benimle ülkemde çalışan bir suriyeli arasında olsa nasıl olurdu diye düşündüğümde evet aynısını yapardım diyorsam konu içimde kapanıyor zaten.
Çok haklısınız. Ben de 5 yıldır Almanya'dayim sizinle aynı düşünüyorum.
Kardeş almanyadaki torpilden haberin yok herhalde. Burda da manyak şekilde torpil var ve garip olan bu normal görülüyor. Burda Vitamin B denir torpile
@@alpay3693 Türkiye'de şu an aldı başını gidiyor. Akapeli olmayan hiçbir yere giremiyor.
@@sevimk.7284 biliyorum zaten türkiyedeki torpili. Burasi da cok farkli degil demeye calisiyorum
@@alpay3693 Türkiye’deki torpili Almanya ile kıyaslamazsanız. AKP’ye suçu atıp da işin içinden sıyrılamayız. Bunlar cılkını çıkarsa da eskiden de olan şeyler ve en basit işler bile ülkede tanıdık olmadan görülmez. İşe girerken referanssa torpil, bunu herkes ister. Ama güvenlik görevlisini tanıyorsun diye hastanede randevun öne alınıyorsa ordan hatır gelmez.
Bugüne kadarki en iyi göc hikayesi videosu bu olmus.
Türkiye'de dogup büyüyüp Almanya'ya göcen Türklerin sorunlarini en yalin haliyle anlatmis arkadas.
Babanızın duygularını anlayabiliyorum. Ben de kızımın daha medeni ve haklarını sonuna kadar arayabileceği, mağara adamlarından uzak bir yerde yaşamasını hayal ediyorum.
😂😂😂 cennet vatan oldu magara😂
Magara kadinlarida unutmayalim.
Şu mağara adamlarının bir resmini versende kim olduklarını anlasak
Burada da bi sürü mağara adami var maalesef, Romanyali Bulgaristanli bi sürü saldirgan cirkef magara insanlari....
Avrupa da oyle Mi saniyosunuz? Cok buyuk sirketlerde bile torpilli insanlar Oteki insanlari asagiliyolar; kufrediyolar; hic hak filan Yok !!!
Hanımefendi süper empati ile bütün tarafların derdini dile getirdi. Oralara kadar gidip başarı kazanmış ve her konuda bu kadar ince izlenimler biriktirmiş. Demek oluyor ki oraya entegre olabilmek için çok, hemde çok çaba sarf etmiş. Bu kanalda izlediğim en ilham verici insanlardan biri oldu kendisi. Yolun açık olsun Cansu hanım .
Hanımefendi*
Doğru gerçekten, ben ABD'den dönmeye çalıştığımda bana söylenenler de aşağı yukarı böyleydi: "Kardeşim, iyi güzel, dönmek istiyorsun, ama sen burada ne iş yapacaksın?" Bunu söyleyen büyük bir holding'in danışmanı.
Türkiye’de çalışmadan Türkiye’nin çalışma şartlarını anlamak çok zor. Tıpkı bahsettiği ülke özlemini Türkiye’den anlamamamız gibi.
Bos yapma Turkiyede de calisdim almnyadada oyle bir vasif olmadan cepde paran olmadan dunyanin neresine gidersen git aynisiniz almanyayi oyle sanal alemden yasamayla olmaz gercekleri yasiyarak insan karar verir
@@burhanyuce6227 bazı insanlara sil baştan nasıl konuşulur, nasıl yazılır ve nasıl hitap edilir eğitimi vermek lazım. Yazık çok yazık güzelim Türkçe’ye.
Bizim gibi uzun sure yurtdisinda yasiyanlarin ortak hisleri,butun anlattiklari.Tesekkurler.
Röportajı çok yerinde, oturaklı ve bilgilendirici buldum. Cansu Hanıma teşekkür ederim.
Ancak eleştirmek istediğim bir konu var. Sanırım yurtdışına çalışmaya giden arkadaşlar şunu çok çabuk unutuyor. 50-60-70 yıllarında doğan anne baba jenerasyonlarımız gibi günümüzde kimse hafta sonları ayaklarını uzatıp tatil yapmıyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin birkaç gelişmiş/petrol zengini ülkeler ve iskandinav ülkeleri hariç hafta sonları da çalışırsınız. Pasif geliriniz yoksa veya zengin değilseniz hep çalışırsınız. Ve işin ilginci Türkiye tatil kavramına "Hizmet sektörüne" dayalı bir ülke olmasından dolayı çok uzakta. Ülkede sadece emekliler ve memurlar yok. Lütfen bir önceki jenerasyon ile hayatınızı kıyaslamayı bırakın. Almanya'nın size sundukları Türkiye'nin size sunacaklarından misli ile fazla. Bir Almandan daha fazla çalışmanız gerektiğini söylüyorsunuz evet doğru olabilir ancak Türkiye'de de statüsü ve tanıdık amca, dayı, akrabadan siz 16 saat çalışsanız da hakkınızı alamıyorsunuz. Sürekli daha az donanımlı ve bilgili insanlar sizin önünüze geçiyor. Çalışmaktan yorulmayın, hakkınızı alabiliyor musunuz ona bakın. Sizin özleminiz yurt özlemi değil aile özlemi ve statü kavramı, çünkü siz köylü veya çiftçi değilsiniz toprağa özlem duyasınız. Türkiye'de bulunduğunuz konum ve donanım itibari ile iyi bir iş bulabilir ve iyi bir semtte hayatınızı sürdürebilirsiniz. Lütfen sizde "Almanya'da ya da x ülkesinden yaşamak kolay değil, siz öyle sanıyorsunuz" argümanından vazgeçin. Çünkü Türkiye'de donanımlı biri olarak yaşamaya çalışmak, hakkınız olan için savaşmak ve aşacağınız engellerden geçmek emin olun konforlu evinizde veya şirketinizde hafta sonu hakettiğinizi alarak çalışmaktan çok daha kolay. Lütfen ülke kıyaslaması yapmayın. Sizinki bir seçim olduğuna göre güzelliklerine odaklanarak Almanya'da yaşamaya devam edin.
Gördüğüm,bu video için yapılmış,en mantıklı ve doğru yorumlardan biri
*Her şey için teşekkür ederim.Sakın Oynatma Listemdeki Videomu İzlemeyin 😶😶❌❌.*
Muhteşem cevap gerçekten eline ağzına sağlık
Cansu Hanım sizin sahip olamadıklarınız tercihken, Türkiye'deki insanlarınki fakirlik ve sefalettir. Araba alabilirsin ama bisiklet tercih ediyorsun. Türkiye'ye gelip anadilinde yaşayabilirsin ama Almanya'yı tercih ediyorsun. Haftasonu çalışmayabilirsin ama kendin çalışmayı tercih ediyorsun. Bunlar Türkiye'de tercih değil maalesef
Zaten durumun kötülügü bizim de Türkiye'ye dönmememizi bir tercih olmaktan cikariyor artik. Dolayisiyla ondan kacmak icin yine mutlu olmadigimiz bir seyi yasiyoruz. Kisacasi ülkenin burnu boktaysa kacsan da kalsan da sen de o boka batiyorsun :)
Dr. Şahin Bey ve Ezhel'in videolarından sonra geriye sarıp sarıp izlediğim 3. hikaye oldu. Sade, net ve samimi.. ve çok gerçek..
Çalışmadığım için Türkiye’deki iş hayatı hakkında yorum yapamam diyor. Haklı. Evet memleketimizi yerde yere vurmayalım ama bataklığın içine çekiliyor gibiyiz ülkede her gün… anadilde konuşmak özgürlüktür evet ama güvende yaşamanın bedeli de anadilini konuşamamak şu durumda.
Batakligin icine cekiliyor gibiyiz mi? Ulkende ki cocuklar univ okuyup programla yurt disina gidip oralarda kacak uber yemek tasimaciligiyla yasamak icin univ omumayi mantikli gorur haldeyseler, ulkenin en iyi univ lerinden mezun olanlar baska ulkelerde bodrumda yasamaya raziysalar, ulkende guresci banka yoneticisi yapildiginda bir tane olsun ekonomi profesoru agzini acip bu millet niye ekonomi profesorlerinjn maasini odedi diye soramadiysa, ulke daha batakliga cekiliyor gibiyse, ne olunca batakliga cekiliyor yada cekilmis yada soyle diyim ulken mezara konmus fatihasi okunmus olur soyle bakalim kardesim. Ulkede zaten sikinti bu, neye dikkat etmeliyiz bi karar veremedik.
Iş hayatındaki Mobing taciz olaylarını görse Anadil olayını da bir anda unutur. Patronun kadın çalışanlara sarkması VS vsvsvsvs
Konuşması, duruşuyla kaliteli bir insan olduğunu belli ediyor. İzlerken keyif aldım.
Hocam, o cv ile Turkiye'de is mis bulamaz. Ilk karsilacagi tepki "sen bu is icin over-qualifiedsin; ilk firsatta daha iyi bir is bulup buradan gidersin"... Hanfendinin asil konusu mukemmeliyetci olmasi. Simdiye kadar hep basarili ve onde olmus. Simdi Almanlarla Almanya'da rekabet ediyor. Cok zor tabi ki. Emeginin karsiligini almakla yetinirse mutlu olur. Turkiye'de mumkun degil.
Tespitleri o kadar dogru ki, özellikle dil konusunda.. Akademisyenim ama ana dilim Almanca olmadigi icin hafta sonu calismak zorundayim. Cünkü o hafta dersim varsa dersten önce calisma/tekrar etme geregi duyuyorum ya da sinav kagitlari okurken, Alman meslektasim kadar hizli olmadigim icin daha fazla zaman ayirmam gerekiyor. Yasadigim yerde anadilim ile kontak kurdugum insan sayisi o kadar az ki, tasinmayi düsünüyorum. Liste uzar gider.. Bir gün denk gelirsek Cansu ile, kahve icip sohbet etmek isterim.
Bana Münih'te ısmarlamıştı.
Ne güzel anlattı Cansu hanım, duygularıma, düşüncelerime tercüman oldu. Başarılarının devamını diliyorum.
Daha 100 kişi videoyu izlememiş, yorumların yarısı olumsuz. Boşver onları hiç kafana takma. Onlar ancak eleştirir. Herkes kendi yaşadığını bilir. Bence çok güzel anlattın, ifade ettin. Ben de ilham aldım. Teşekkürler.
“Benim artık Türkiye’de yaşayanların sanki Almanya’da her şey çok güzelmiş gibi düşünmesi çok kızdırıyor. “
“Beni kızdıran ya da benim içimi burkan şu, sanki biz Türkiye’de değil de burdaymışız diye hiç zorlanmıyoruz ve hiç mutsuz olmaya hakkımız yokmuş gibi bir misyon yüklendi bize.”
Nasıl güzel anlatmış hanımefendi tam olarak bu .. Daha doğrusu her şeyi ne kadar güzel, ne kadar net anlattı. Ama şunu hepimiz biliyoruz ki nasıl anlatırsan anlat, ne anlatırsan anlat insanlar neyi nasıl görmek istiyorlarsa öyle görüyorlar, o görüş hiçbir şekilde değişmiyor, konuşulmuyor. Yorumlarda da gördüğümüz üzere.. Bazen Twitter’daki linçler beni dehşete düşürüyor, insanların içindeki nefreti gördükçe. Sanırım Türkiye için saat geç olduğundan Twitter’da linç daha başlamamış.
Hanfendi bildiğin saçmalamış. Herhalde sen de tuzu kuru bir gurbetçisin bu zırvalıkları savunduğuna göre
Almanya da insanlar en azından çalıştıkları zaman hak ettikleri gibi yaşıyorlar ama bizde ne kadar çalışırsan çalış asla hak ettiğini alamıyorsun o yüzden Almanya da yaşayanlar tüm zorluklara rağmen hak ettikleri bir yaşam sürebiliyorlar biz ise daha fazla efor sarf edip sürünüyoruz
@@sercanylmz5 Evet hak ettikleri gibi yaşıyorlardan ziyade hak ettiklerini alıyorlar, emeklerinin karşılığını alıyorlar haklısınız.
Ama herkesin imtihanı farklı bu dünyada hiç kimse için kolay değil yaşamak. Rabbim herkese kolaylık versin.
@@olric57 Siz böyle aşağılık insanlara aldırmayın. bu vatandaşın içi nefret dolu. Bu tipler başkasını yererek,kötüleyerek ,aşağılayarak ve hakaret ederek kendi karakterini var etmeye ve iyi hissetmeye çalışan hasta ruhlu ,troll karakterli insanlar. Size tüm iyi dileklerimi gönderiyorum. Umarım hayatınızın bundan sonrası problemsiz ve mutlulukla geçer.
@@kamdavulu3657 Yok öyle demeyelim ama bu kadar kesin fikirli olmak, yaşamadığı, bilmediği hayatlar üzerine bu kadar emin konuşmak doğru değil ama maalesef bu bakış açısında çok insan var. Bu anlattıklarım bir kısmı yaşadıklarımın ve inanın nerdeyse burada yaşayanların genelinin hayat hikayesi benzer acılarla, hasretle, özlemle mücadelelerle geçmiştir geçiyor . Herkes kendi bulunduğu konumda farklı sıkıntılarla, zor mücadeleler veriyor .Herkesin derdi kendine ağır.
Aslında Cansu Hanım çok ince ve objektif bakış açısı ile anlattı durumu .
Teşekkür ederim iyi ve güzel dilekleriniz için . Rabbim herkese iyilik, güzellik, sağlık, sıhhat ve gönüllerinde neyse onu versin, kim nerde nasıl yaşamak istiyorsa hayırlısı ile nasip etsin.
Cansu ya bayıldımmm 🥰kendini bence çok iyi yetiştirmiş,hayatta kişiliğine de yatırım yaparak yol almış harika genç bir kadın,her yerde yaşar ve hayata yeter 🥰
fikrinize katiliyorum elif hnm😊
Anadil ve Türkiye özlemini bizler burada yaşayanlar olarak çok kolay idrak edemiyoruz ama benzer şekilde arkadaşımız da Almanya'da profesyonel yaşamına başlamış, güçlü Alman ekonomisi sayesinde refah içerisinde yaşayan biri olarak lise dönemlerinde bıraktığı o eski Türkiye'nin aynı Türkiye olmadığını tam olarak hissedemiyor diye düşünüyorum. O kadar doktor, mühendis, mimar vs kendisini yetiştirmiş insan, bahsedilen onca kolaylığı ve dil avantajını geride bırakıp ülkeden göç etmek istiyorsa mutlaka kendi içlerinde bunların artılarını eksilerini tartmışlar ve o baskın yönleriyle karar vermek zorunda kalmışlardır. Kendimden örnek verecek olursam, 11 sene tecrübeli, yüksek lisans diplomalı bir mühendisim. Türkiye ortalamasına göre iyi sayılabilecek bir maaş alıyorum ama yine de ay sonunda hiçbir birikim yapamadığımı görüyorum. Artık istediğimiz yeri özgürce gezmeye bütçemiz yetmiyor, istediğimiz yere yemeğe gitmeye bütçemiz yetmiyor, senede 5 gün tatil yapabilmek için 3 aylık maaşımıza elveda demek, arabamızı ihtiyaçlarımız doğrultusunda değiştirebilmek için 10 sene çalışıp para biriktirmek gerektiği gerçeği bize koyuyor. Maalesef Türkiye'de artık beyaz yakalı bir çalışan olarak refah, sosyal ve özgür bir yaşam mümkün değil. Aile kurduğunuzda, sorumluluklarınız arttığında, geleceğinizi göremediğinizde de yalnız kalmak, anadili konuşamamak, mantı yemeyi özlemek gibi problemler maalesef çok yüzeysel kalıyor. Türkiye gerçeği artık bu, sevgili arkadaşımız da bir gün kısmet olur da Türkiye'de çalışma şansını yakalarsa eminim bir senesi dahi dolmadan, bu yönde düşünenlere hak verecektir. Sevgilerimle...
Yanlış düşünüyorsun, Almanya'da da çokca ekonomik zorluk çekersin.Tamam kabül daha kolay araba alırsın ancak Almanya'nın da demografisi değişti eski Almanya değil.Buraya gelip videoda bahsedilenleri yaşayınca anlarsın ama ben seni önceden uyarayım ki en azından bil ve bu hissedilenleri küçümseme. Her toplum dalgalanmalar yaşar, Türkiye dalganın içinde, işler iyi giderse çıkabilir.Almanya şimdilik dalganın başında ve düşüş yeni başladı.Birikim, para vs gibi motivasyonlarla Almanya'yı sakın kurtuluş olarak görme.
@@horjan2162 Dostum selam, ben de 8 ay once ailemle birlikte Ingiltere'ye tasindim. Dogru burada da hayat ekonomik olarak kolay degil ama en azindan gelecege yonelik bir plan, program yapabiliyorsun. Turkiye'deki problem basit bir ekonomik krizden daha fazlasi. Ingiltere, Almanya, Fransa gibi ulkeler de pandemi sonrasi ekonomik resesyona girdiler. Burada da gida enflasyonu var ama burada %5-6 olan enflasyonun Turkiye'de %100'un uzerinde olmasini ben kabul edemiyorum arkadas. 1kg kiyma nasil 500TL olabilir yahu, kur olarak cevirsen bile yine bu ulkere gore 2 kat daha fazla fiyati var. Bizde toprak mi yok, tarim alani mi yok da hayvancilik yapamiyor. Devlet vatandasina et, sut, yumurta gibi basit gida urunlerini neden ucuza saglayamiyor?
Evet burada da yasam kolay degil, burada da ilk zamanlarda ekonomik zorluklar cekeceksiniz ama en azindan yarini dusunme kayginiz olmayacak.
Harika bir bölümdü. Cansu anlattıklarının anlaşılması ancak yaşamakla mümkün. Ama birebir aynı hislerdeyiz.💗
"Anadilimde konuşmayı özlüyorum" ne güzel ve aynı zamanda bilinçli özlem!
Güzel ülkemizde hepimizin yaşaması temennisiyle!😔
Bilincli ozlem nasil bi tabir, ozlemin bilinclisi bilincsizi mi var
Ben Cansu'nun akrabasıyım. Gitmeyip ülkede kalanlarımız da var.
@@bkeastube5470 sonucta almanya da bi kpasotesi var
@@Arrslanozkan kpasotesi" ne demek bilmiyorum. ich weis es nicht" seviyesinde almancam :)
Aydın bir yüz ve akıl. Sağol Şafak, çok güzel bir video olmuş.
Türkiye'de yaşamak insanın ömrünü kısaltıyor. Memleket özlemi üstesinden gelinebilir bir şey.
ilkin öyle saniyorsun, özlem bir yere kadar, sonra alisirim diyorsun. ama hasret biriktikce birikiyor.
Hanımefendi çok güzel bir şekilde ifae etmiş kendini ve yaşadığı zorlukları, Burada herşey güzel olsa bile güzelliği tam anlamıyla almanlar yaşıyor lafı herşeyi özetliyor zaten.
Abi kanalında şu ana kadar dinlediğim "tarafsız ve mantıklı konuşanlar" arasında ilk 3 diyebilirim, kendini geliştirme ve yaşadığı hayatın farkındalıklarıyla beslenen insanlara hayran olmamak çok zor herhalde. İnsanların hayat tecrübelerini bizimle paylaştığın, buna bu kadar emek verdiğin için de ayrıca kendi adıma teşekkür ederim.
O kadar kalbime dokundun ki ❤️ Bunu çok kez düşünmüş ve dile getirmişimdir : “Almanca iletişim kurduğum insanlar beni tam olarak tanımıyor ”. Bu deneyimi yaşayan başkalarının olduğunu bilmek bile bazen melankolik bir yerden biraz hafiflememiş yere geçmemi sağlıyor.
Şafağın ilk takipçilerindenim. Bir video bu kadar açık ve net anlatılabilir. Video bitsin istemedim. Olumsuz yorumlara takılmayın! Harika bir video olmuş Şafak! Yaşadıklarımız bu kadar net anlatılamazdı!! İyi ki varsınız!
"Almanya'da hangi üniversiteyi bitirdiğinizi sormuyorlar önemsemiyorlar." Çünkü hepsi birbirine yakın kalitede. Türkiye'de çok farklı. Bir ODTÜ var birde lise, meslek lisesi bile olamayacak kadar kötü üniversite var. Bu yüzden Türkiye'de hangi üniversiteyi bitirdiğiniz önemlidir. Bunu sormakta doğru bir yaklaşımdır.
*Her şey için teşekkür ederim.Sakın Oynatma Listemdeki Videomu İzlemeyin 😶😶❌❌.*
Zaten Türkiye'de yaşasaydı sorardı. Almanya'da dağılım oldukça homojen. Dolayısıyla insanlar evine yakın üniversiteye gidiyor. Türkiye'de en iyi eğitimliler Boğaziçi Odtü İtü Koç Bilkent gibi üniversitelere yığılıyor.
Türkiye'de meslek lisesi mezunuyla aynı işi yapıp aynı parayı alsın katlanamaz. Orda biraz dil bilmemenin verdiği eksiklikle de kendini diğerlerinden eksik veya geride görüyor olmalı.
Amerika daha iyi. Diğerlerinden ne kadar kaliteliysen o kadar fazla ve düzgün kazanırsın. Yoksa Almanya'ya gidip yaşlı emekli Almanların sosyal hizmet parasını ödersin, Amerika'da kazandığının 3'te biriyle ancak idare edersin.
O kadar içten ve samimi olmuş ki. Teşekkür ederim. Kibir konusunda çok haklısın. Buraya gelince (Isveç ) anladım aslında ne kadar kibirli ve görgüsüz olduğumuzu. Utandiğım çok oldu
"Sadece insanın anadili ile yaşayabilecek olması bile vatanına dönmek istemesi için yeterlidir" cümlesi binlerce insanın içinde hissettiği ve belki kelimelere dönemediği bir duygu bir düşünce. Bu kanalda duyduğum en güzel cümle dinlerken tüylerim diken diken olmuştu aklıma geldikçe de tüylerim diken diken oluyor. Vatanımızın Türkçe olduğunu, Türkçenin ses bayrağımız olduğunu hatırlattı Cansu bizlere. Sağolsun.
Bu gurbetcilerin ic dünyasini yansitan bir cümle
Kardeş, dönsün o zaman..
Boş laflarla bu işler olmuyor.
İnsanlar akşam eve gelirken çocuğuna üç kuruşluk bir çikolata bile alamadan evlerine geliyor..
Özlediysen hemen dön .. Neyi bekliyorsun. Yalvarsınlarmı..
@@rdvangercek8990 hayır sadece olura olmaza ağzını açmayın diye bu serzeniş. Herkes yaşadığı zorlukları birbirine aktarıyor. Senin yaşadığın zorluklara rağmen sana Türkiye cennet şükret diyene istediğini diyebilirsin,karşındaki seni anlamak istemiyorsa aynısını sen de yapabilirsin. Ama burda hem ülkesinin haline kahrolan hem de bulunduğu yerde aidiyet hissini kaybetmiş kendini hiç iyi hissetmeyen ve derdini anlatan insanlara sürekli saldırmayın yeter artık
@@hayalet897
Boş konuşma..
15 yıldır Almanyada yaşıyan biri kalkmış, yaşadığı ülkeye bok atıyor..
Almanya okadar kötüyse, Biran evvel ülkene geri dön ve mutlu bir hayat yaşa.
Böyle iki yüzlü insanların, samimiyetsiz paylaşımlarından bıktık..
Bunlar Türkiyeyede geldiklerinde sokak röportajlarında, insanlara Türkiyenin ne kadar iyi Almanyanın ne kadar kötü olduğunu anlatıyorlar..
Yahu insanlar akşam eve dönerken çocuklarına bir parça şeker alamıyor..
Evinde sabah akşam bulgur, makarna yemekten kabız oldular..
Halen gelip saçma sapan cevaplar yazıyorsunuz..
Çok iyiyse gelin buraya. Neden oradasınız..
Bırakın artık bu iki yüzlü davranışı.
İnsanlar gerçekten nefret etmeye başladı.
@@rdvangercek8990 almanya okadar kötü degil
Sandıgınız kadar güzelde degil
Hani geldik bari kalalım
Bir ev alalım dönelim
Çocugun okulu bitsin dönelim
Diyerekten
Bir ömrün türkiye hasretiyle çürüyen bir yerdir almanya
bu kadar yerinde cevaplar ve doğru tespitler için teşekkürler Cansu..
Yaklaşık 7 ay önce İstanbul'dan Münich'e sadece ingilizce bilerek taşınan biri olarak, tamemen Cansu Hanım'a katılıyorum. Malesef ki bende hafta sonları sırf diğer insanlara yetişebilmek adına ekstra çalışmak zorunda kalıyorum. Üstüne Almanca eğitimi almaya başladım. Bana göre de gerçekten zor bir dil. Zamanla daha iyi olacağını ümit ederek mücadeleye devam ediyorum.
Ek olarak, Nedenini bilmediğim bir şekilde Türkiye'den nitelikli insan sıfatıyla yakın zamanda gelen kişilerin bir kısmı birbirilerine destek olmak yerine tamamen yoksayarak devam etmeyi tercih ediyor. Bence işin en üzücü kısmı bu.
Türkiye'de mesela, Afganlar afganları kolluyor, Suriyeliler suriyelileri kolluyor
6-7 ay önce gelmişsen zaten 2 sene daha böyle devam edeceksin. 3-5 sene evvel gelen yerleşen şu an Metroda gazete dağıtan Afganlar bile senden dil konusunda daha önde.
insanlar zaten Türkiye'den kaçmış neden bir daha ordaki türklere bulaşsın ki manyag mı bunlar??
Dil konusu sıkıntılı bir konu ki Almanya’ya Almanca bilmeden gelmiş bir aile olarak zorlanıyoruz. Hanımefendi Almanya’da yıllardır yaşıyor ve burada okumuş bir insan olarak hala zorlandığını yazmış ama bence bazı şeyler biraz kafada bitiyor kimse onu çalışması için zorlamamasına rağmen mükemmel olmak adına hafta sonu çalışmayı tercih ediyorsa bu onun kendi tercihidir. Türkiye’de insanlar kendi tercihleri dışında saatlerce çalıştırılıyorlar maalesef. Mutluluk ve huzur insanın içinde olmadığında yaşadığın yerin veya imkanlarının farkında da olamayabiliyor insan.
Aynen ayrıca türkiyede türkçe bilmeyen suriyelilere öfkeyle bakılırken oraya gidip almanca bilmiyorum diye zorlanıyorum diye ağlamak da çok saçma zaten
@@happylifewithdiana suriyelilerle bizi karsilastirmayi birakin artik
@@Chichi-dc9rd benzerlikler varsa karsilastirma kacinilmaz oluyor sorry
*Her şey için teşekkür ederim.Sakın Oynatma Listemdeki Videomu İzlemeyin 😶😶❌❌.*
Şahane bir söyleşi, doğru ve samimi tebrik ederim. Hamburg'dan selam ve sevgiyle..
izlediğim açık ara en düzgün en objektif program. tebrik ederim.
Cok dogru tespitleri var . Yurtdisina sonradan gidip calisan biri olarak ayni dusunceye sahibim. Sadece anadilin farkli olmasi gunun sonunda cok daha yorucu...
Normal tabi… Kendi devletinizin içine ettiniz, şimdi gelip başka ülkede paşa gibi yaşamayı mı bekliyorsun?
@@tose9611 :D aynen aga derdimiz bu olsun
@@tose9611 Doğru diyorsun beyaz yakalılar sonuçta.Girişimci değil ,yatırımcı değil. Kim Almanlarla aynı şartlarda çalışacaklarını ve eşit kazanacaklarını taahhüt etti ki?
Kendini sadece CV olarak değil kişisel olarak da geliştirmiş bir insan olduğu çok belli. Yolu açık olsun. Tecrübelerini en güzel şekliyle bizimle paylaştığı için Cansu hanıma ve buna vesile olduğunuz için size şahsım adına teşekkür ederim Şafak bey.
İzlediğimden bir tarafının Türkiye'de olduğu anlaşılıyor..Herşey standart değildir, para değildir. Önemlidir ama hayatta başka heyecanlar, başka istekler, başka ruhlar da var.. Türkiye bu zor günleri atlattığında buraya bekleriz sizin gibi insanları.
bir tarafi Türkiye de olmayan mi var , burda doganlar icin belki aynisini söyleyemem ama Türkiye de dogduysa veya büyüdüyse, egitim aldiysa havasini soluyup suyunu ictiyse türkiye den kopmasi mümkün degil.
Bırakın bu her şey para değildir romantikliğini, bu dünyada her şey paradır✋
Arap Afgan Pakistanlı cenneti Türkiye mi?
@@1vaultdweller lol almanyada sadce 1 milyondan fazla suriyeli var hahhaha
Cansu ... Zevk ile dinledim seni. Ben münihde dogdum okudum ve calisiyorum. Bizlerin dile getiremedigini cok gzl özetledin. Münihden selamlar.
Uzun zamandir bu kanalda izledigim en net ve gercekci konusan konuktu.
Hayranlıkla dinledim. Cansu hanım ümit ederim, dilediğiniz gibi bir hayatınız olur.
Allah ablanın bahtını açık etsin. Bizi bu güzel insanlarla tanıştırdığın içinde teşekkür ederiz Şafak abi.
Asıl acı ayrımcılık çocuğunuz olursa. Anaokulu/ilkokul öğretmenleri dokunulmaz, itiraz hakkınız, ve alternatifiniz yok. Çocuğa şiddeti teşvik edenlerden, sudan sebeplerle çocuğunuzun üniversiteye girmesini imkansız kılan öğretmenler o kadar fazla ki. En az üç arkadaşım (birisi Alman/Meksikalı çift, ötekisi İspanyol/Alman, sonuncusu Türk/Japon) sadece bu sebeple daha kötü bir iş kontratını kabul edip başka ülkeye göçtü (ABD, Norveç, ve Fransa). Benim iş süperdi, ayrımcılık yoktu, Alman arkadaşlarım çok iyiydi, çok memnundum, ama bir kaza sonucu hastaneye düştüm. Doktor da çok iyiydi, ama hemşireler canıma okudu. Bu konuda çaresizliğimi görünce, yaşlanınca halim ne olur diye düşünüp, ben de Almanya'dan gittim.
Ablamız çok güzel konuşuyor, Almanya’yı ne övmüş nede gömmüş, durumu aynı şekilde aktarmış…
Bayıldımm!!! Emegı gecen herkese cok tesekkurler!
Birkac yıldır almanca öğrenmeye çalışıyorum sizi cok iyi anlıyorum 😊bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim ✨
içimden bir ses Şafak abi artık oraya gelmemizi istemiyor içten içe ama... ve konuklarındaki ince ince bu yönde öne çıkmalar var... anlatırken kızcağız bir anda kadraj değişti gelmeyin ya buraya gibi.. :) ufak bir his içimde kızmasın bana ama hiç yanılmadım şükür :)
1986 yılında Almanya'da ( Cuxhaven-Sahlenburg) 8 ay ortopedi tedavisi gördüm. Ameliyat ve fizik tedavi süreçleri yaşadım. Geçenlerde Ortopedi Profesörü ( Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'nden yetişme) bir arkadaşımla konuşurken tedavi sürecimi anlattım. Ne dedi biliyormusunuz? Sen bugün bile o tedavi sürecini Türkiye'de bulamazsın! Konu ile direkt alakası yok belki ama içimden yazmak geldi.
Bende Almanya'da ayağımın kırılması nedeniyle 3 ay hastanede tedavi gördüm. 3 ay... Türkiye'de böyle bir durumda sanıyorum ki aynı gün içerisinde cikartilirsiniz.
83 de babam Almanya da diz kapağından tedavi oldu adamlar nasıl bir ameliyat yaptı ise maşallah benden çevik benden güçlü. Rabbim ona sağlık sıhhat versin. Aynı dönem Türkiye de neler olduğunu biliyoruz. :)
Neyse Anadil önemli. Yakında ikinci Anadil suriceye geçeriz. Ahaehaheh
Hadi lan ordna kolpaci, tr de para olsun almanyadam daha ii tedavi gorurusun fakirsim herhalde ben amerikan hastanesine gidince dunyanim sayili uzman hekimleriyle konusuyordum
Aynı dili konuşan insanların birbirleriyle iletişim kuramadığı, konuşmayı başaramadığı ve sınırlarına saygı duyulmayan bir yer düşünün bir de farklı dilde konuşmana rağmen işlerini halledebildiğin sadece konuşarak sıkıntıları halledebileceğini bir yer.. hangisini tercih edersiniz?
Bu soruya dürüstçe "ikinci şık" diye cevap verebilen -o bilinçe erişmiş bir insan-Almanya'da hiç bir zaman mutsuz olmayacaktır,eğer konu sadece anadilini konuşamamaksa!
Hayat seçimlerden ibarettir. Her ikisini seçenlerin de yolu açık olsun. Özet bir yorum olmuş 👍🏻👏🏻
Tespitler, entelektüel bakış açısı doğru amma ve lakin söylediği bir cümle bana göre asıl başlık; "Türkiye'de hiç çalışmadım."
Buradaki kritik olay bu. O alman şirketlerinin hiç biri kendi ülkesindeki şartlarla yaklaşmıyor bile. Türkiye'deki hukuksuzluğu sonuna kadar kullanıyorlar...
İsveç'te master yaparken Türkçe konuşmaķ isterdim;'yolda Türk gördüğümde durdurur en az 20 dakika konuşurdum. Bu da yetmez İstanbul'u özlerdim. Ne kadar toymuşum! Türkiye'de 4 yiĺa yakındır çalışıyorum. İnanır mısın bu ülkeden nefret eder hale geldim. Hanımefendi Türkiye'de özel sektörde çalışmış olsaydi koşa koşa Almanya'ya kaçardı. Hakkettiği parayı almayacak, mobinge maruz kalacak, fazla mesai ücreti alamayacak, saygı görmeyecek, enflasyonun altında ezilecektir. Bu da yetmedi vasat, yeteniksiz ve eğitim adına bir şey yapmamış insanların ahbap-çavuş ilişkisi sayesinde kamu veya özel sektörde iyi pozisyonlara getirildiğini görecek ve bu sayede bu çapsızların senden daha kaliteli bir hayat yaşadığına şahit olacak, kahrolacaksin. Emin olsun kendisi Türkiye'den kurtulayım da bir daha Türkçe konuşmasam da olur demezse ben bir şey bilmiyorum. Ayrıca bunca sıkıntıdan sonra sesin duyulmayacak ve çaresiz kalacaksin. Böyle bir ülkeye artık vatanım gözüyle de bakmıyorsun belli bir zamandan sonra. Ne şanslı ki bunları tecrübe etmek zorunda kalmamış
@@ananasannanas8118 İsveç'ten Türkiye'ye dönme niyetiyle gelmemiştim. Uzun hikaye, hiç girmeyeyim. Lakin Avrupa'da bir ülkeye göç etmek için fırsat kolluyorum.
@@ananasannanas8118 gitmeyi düşündüğünüz ülkenin dilini öğrenin, orada vasat da olsa bir iş bulana kadar geçiminizi sağlayacak parayı biriktirin, gerisi gelir. Kervan yolda düzülür derler. Size de başarılar dilerim
@@ananasannanas8118 anladığım kadarıyla iş konusunda kibre kapılmamakta ve iş firsatlarını değerlendirmekte bitiyor olay. Yalnızlığın bir avantajı var: Etrafınızda sizi yaptığınız iş üzerinden kınayacak ve aşağılayacak akraba veya arkadaşlarınızın olmaması. Gerisi sizin çabanız ve Allah'ın takdiri. Hakkınızda hayırlısı olsun inşaallah
Hanımefendi bir ay metrobüsle işe gidip gelince, yürüyecek kaldırım bulamayınca, karşıdan karşıya geçerken durup yol vermeyen sürücüler yüzünden can güvenliği düşününce bence düşünceleri değişir. Anadilde konuşma isteği romantik ama İstanbul'daki sosyal yaşamdaki gerçekler pek romantik değil. İstanbul'da ne kadar rahat bisiklet kullanabilir mesela?
istanbula değil de tekirdağa memleketine gider belki. sen de türkiye yi sadece istanbul zannediyorsun sanırım.
İstanbulda da turkce konuşulmuyor artık loool
@@3-kloro-metan140 türkiyede türkçe de gülünmüyor artık lmao . ss
@@stardust332 Türkiye de ilk suri başbakan lolllll
Ne güzel, kendini hiç takılmadan uygun keleimeler ve sempatik mimikleri ile çok rahat ifade etti ana dilinde. İşinizde, hayatınızda başarılar mutluluklar dilerim.
Arkadaslarla desarj saatim .Valla özetle çok doğru noktalara atış yapılmış. Aklın Güçlü Olduğu bir zaman. Teşekkürler.
Araştırmalarım sonucunda, çok ilginç bir sonuca vardım....Osmanlı Devleti nin yıkılma sürecinde ve Türkiye Cumhuriyeti nin kurulma evresinde....Beyin takımı Vatansever insanların çoğunlukla Bulgaristan, Yunanistan ve Balkanlar'daki Türk ķökenlilerden oluşuyor olması çok dikkatimi çekti... bu tez benim kendi kişisel vardığım bir sonuçtur.. Saygılarımla
Aynen fikrinize sonuna kadar katılıyorum.
Ulan hahahahah sanki çok ilginç bir bilgi gibi paylaşmış
Osmanlı'nın anadolu topraklarına yatırım yapmamasından dolayı çünkü. Anadolu'da Osmanlıya ait eser zor bulursunuz. Çoğunluk Selçuklu eseridir. Osmanlılar için anadolu toprakları vergi ve asker deposundan başka bir şey değildir.
@@adsoyad7067 son cümleniz hala gecerliligini koruyor.
Twspitleriniz çok doğru. Osmanlı da Balkanlara öncelik vermiştir. Garip gureba anadolu halkı hem Osmanlı döneminde hemde cumhuriyet döneminde her zaman ihmal edilmiştir. anadolu halkı çiftçi ve asker olarak kalsın diye özel bir çaba sarfedilmiştir. Cahil ve aç bırakılmıştır.😢
su ana kadar en mantikli konusan yabanci misafirin bu hanim oldu bence alkislarim onun icin 👏👏👏
sonunda kendini duzgun ifade edebilen turk expatlarin sesi olabilen birisi..
Konuşma şekli, görüşleri ve argümanlarıyla dinlemesi en çok hoşlandığım paylaşım. Başarılılarının devamını dilerim
Ağzına yüreğine sağlık kardeşim Allah yolunu açık eylesin
Doğuştan ve sonradan sahip olduğu tüm kalitelere ve ciddi önceliklere göre, hakikati ıskalamamış, ayağı gerçekten yere basan, genç bir hanımefendi.
Çok beğendim çok güzel anlattı aynı duygular içindeyim
Almanya'da hiç bulunmadım, Almanya'ya karşı herhangi bir sempatim de yok, bir gün Türkiye dışında yaşamaya karar verirsem tercih edeceğim ülke kesinlikle Almanya olmaz. Yine de videoyu görünce izlemek istedim. Bence sorulara çok samimi ve dürüst cevaplar verilmiş. Almanya'ya göçenler veya Almancı Türklerin aksine daha ayakları yere basan, daha gerçekçi. Açıkçası sürekli Türkiye-Almanya kıyası yapılmasını çok saçma buluyorum. İki farklı dünya. Hayattan ne beklediğine bağlı olarak her ikisinin de artıları eksileri olması kadar doğal ne olabilir ki.
Anadil konusunda kesinlikle katılıyorum. Başka bir dilde mesleğimi icra etmek fikri beni de geriyor.
Cansu canım tam da olduğun gibi nefis bir röportaj olmuş,sevgiler🌸
Şafak yine süper samimi bir söyleşi olmuş, tebrikler.
Nasıl güzel anlatmışsınız, harika bir ifade harika duygu yüklemesi. Çok teşekkürler bu anlamlı sohbet için.
Harika yorum yapmışsın Cansu Hanım. Helal olsun sana. Allah yolunu açık etsin.
Cansu hanımın özellikle anadilde düşünmek, davranmak özlemini anlayabiliyorum. Tam da bu yüzden Almanya'da bir haksızlıkla karşılaştığında '' dilim, dinim, kültürüm her şeyim başka '' diyerek vicdansızca da olsa mantıklı bir sebep bulabilir insan. Ancak aynı haksızlığa Türkiye'de sözde '' dili, dini, kültürü her şeyi '' aynı olan insanlar tarafından bile isteye sistemlice yıllar boyu defalarca maruz bırakılınca insanın canı acıyor, örseleniyor. İşte tam da bu yüzden insanlar '' dilinden, dininden, kültüründen '' vazgeçmeye bu kadar hazır. Her şeyi bırakıp sıfırdan başlamak için.
Çokkk haklı olduğunuzu öncelikle söylemek istiyorum ama en azından Türkiyede kendimizi ifade edebiliyor olmak bile çok büyük bir lüks. Burada söylemek isteyip söyleyemediklerimiz içimizde çığ oluyor burada
@@hayalet897 16. 17. Dakikaları tekrar dinle. Sırf bunun için bile gidilir. Zengini görgüsüz değil gözüne sokmuyor seni ezmiyor.
@@musau.7989 ben sadece üzüldüğüm ve zorlandığım bir noktayı söyledim o kadar . Niye böylesiniz anlamıyorum biz sizi dinleyince haklıysanız haklısınız diyoruz ya da en azından bir çoğumuz diyoruz. Sizinkinden daha büyük bir geçim sıkıntım olmadığı için de özür dilerim kusura bakmayın. Sırf Euro harcıyoruz diye derdimizi üzüntümüzü anlatamayız hiçbir şeyden rahatsız olamayız buna hakkımız yok tamam. Hep siz anlatın hep size üzülelim ona da tamam. Cidden sıkıldım bu ne ya
İnsanlar yurt dışına gidince kendilerine sihirli değnek değecek zannediyor. Orada da her zaman sorunlar var, hayat güllük gülistanlık değil. Mutsuz insanın mutluluğu başka yerde araması değil mutsuzluğu kendi içinde halletmesi gerekiyor. Anadilde kendini ifade etme konusu çok doğru, ben turist olarak Almanya’ya gittiğimde el üstünde tutulduğumu hissediyorum ama çevremde uzun süre kendi dilimi anlayan birini bulamadığımda resmen içim şişmiş gibi hissediyorum ve bu süre sonunda anadilimi anlayan biri ile konuştuğumda hissettiğim rahatlama paha biçilemez.
Statü konusunda da; orada statü meselesi bizdeki kadar önemli olmadığı için kimse de birbirine mezun olduğu okulu vs. sormuyordur. Bizde diploman, dış görünüşün, giydiklerin senin insanlar gözündeki değerini belirler. Ama orada toplumsal sınıflar bizdeki kadar keskin ve ehemmiyetli değil.
7 aydır Almanya Lingen'de yaşıyoruz. Uluslararası bir firmanın IT bölümünde çalışıyorum. %100 Hanımefendi'nin dediklerine katılıyorum. Videoyu izlerken sanki kendimi dinliyormuş gibi geldi. Çok haftasonu çalıştığım oldu benim de... Yolu bahtı açık olsun Cansu Hanımın.
Gerçekten çok güzel bir röportaj olmuş. Benzer şeyler yaşayanlar için çok önemli duygulara tercüman olmuş Cansu Hanım, bu kadar içten ve güzel paylaştığı için teşekkürler.
3 yaşımda başladım okumaya anaokulu ile.askerlik kağıdım üni 2.sınıftayken gelmişti 19 yaşımda.Sonra 22 yaşımda çalışmaya b ve master yapmaya başlamıştım.29 yaşımda tüm birikimlerim kazanımlarım umutlarım hiçe sayıldı.Hiçbir değerimin olmadığını anladığım gün sildim attım herşeyi ve geldim avrupya.Beni saymayan devletide milletide kültürüde vs vs her ne ise; bir pasaporta siler atarım.Çünkü benim bir tane hayatım var başka yok.
Harika sunum anlatım süper yolun açık olsun kardeş istanbuldan selamlar
Çok sempatik bir insan, başarılarının devamını diliyorum. Yalnız Alman Lisesi mezunu olup dil konusunda bu kadar hassas olmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Ben 2005 mezunuyum, bizim dönemimizde de iyi Almanca bilmeden mezun olanlar çoğalmaya başlamıştı ve bizden sonra bu daha da arttı. Hoca bana ne diyo diye arkadaşına soran çoktu. Nedense buna hiç anlam veremezdim. Halbuki Almancayı çok iyi öğrenerek mezun olsan notların çok da iyi olmasa bile Almanya'da çok daha rahat edersiniz. Almanya'ya gelmeyi düşünen mevcut öğrencilere tavsiye olsun. Almanca kitap okuyun dizi izleyin, kısacası dile ilgi gösterin.
Almanca bilmek ayrı almanca anadilin olması ayrı. Yetişkin bir insanın anadili seviyesinde öğrenmesi imkansız.
Ben de 2002'de Antalya'da o zamanın en iyi Almanca eğitim veren Anadolu Lisesi'nden mezun oldum. Uzun yıllar Almanya'da yaşamış bir konuşma hocamız vardı ve derste Türkçe konuşmak yasaktı. Derslerde Almanların trafikte ya da restoranda neler yaptığından tutun da, Brecht estetiğine kadar pek çok şey konuşuyorduk. Hatta hocamızın bağlantılarıyla Almanya'da kardeş okulumuz ve mektup arkadaşlarımız vardı. Daha hazırlık sınıfında olmamıza rağmen Almanya'ya sınıf gezileri bile düzenleniyordu. Neyse uzatmayayım daha sonra okuduğum üniversitede Alman Lisesi'nden mezun bir arkadaşım oldu ve onunla lisedeki Almanca eğitimini konuştuğumuzda en az onun kadar, hatta bazı alanlarda daha nitelikli bir eğitim aldığımı anlıyordum.
Tüm yukarıda anlattıklarım ışığında Cansu hanımın burada ne anlatmak istediğini çok iyi anlıyorum. Sorun sizin zannettiğiniz gibi iyi bir Almanca eğitim almak değil, anlamak ya da konuşmak meselesi de değil. Sorun, tüm bunların içine kendi düşüncelerinizi de katarak başarılı bir sentezle ifade edebilmek. Bu zannettiğiniz kadar kolay bir iş değil. Çünkü sunum yaptığınız insanların anadilinde bir şeyler anlatıyorsanız, dili bilmek konuşmak ve anlamak yetmez.
Geçen sene RUclips'da Bilgem Çakır'ın "Yalın Kod" isimli kanalını keşfetmiştim. Kendisi ODTÜ Elektronik Mühendisliği mezunu ve neredeyse 25 yıldır Amerika'da yaşayan başarılı bir yazılımcıymış. Amazon ve Microsoft gibi çok büyük firmalarda "takım liderliği" yapmış ve yapay zeka alanında çalışmış. O bile Amerika'da yıllarca çalıştıktan sonra iş 'takım lideri' olarak birilerini etkilemeye ve ikna etmeye geldiğinde, bu kadar iyi İngilizcesine rağmen kendisinin bile ne kadar zorlandığından bahsediyordu. Bunun üzerine eğilip, 4-5 yıl yaratıcı senaryo kurslarına gidip, anadili İngilizce olan insanlarla beraber hikayeler yazmış ve zaten iyi olan İngilizcesini özellikle hikaye anlatıcılığı kısmında çok iyi bir seviyeye getirmiş. Sonrasında sunumlarda ya da toplantılarda, bir takım kültürel etkileşimleri veya 'trick'leri (işin sırrını) keşfettiğinde de, çevresindeki onlarca insanı artık hiç olmadığı kadar etkileyebildiğini fark etmiş. Yani kendisi de 80'li yıllarda Türkiye'de Ankara TED kolejinde falan eğitim alıp, sonrasında 4-5 sene ODTÜ'de ingilizce mühendislik eğitimi görüp, 10-15 yıl Amerika'da yaşamış birisiyken bile buna ihtiyaç duymuş ve bunu fazla çalışmayla aştığında meyvesini fazla fazla topladığını söylüyor.
yurtdışında doğmuş büyümüş gurbetçi tanıdığın var mı? Onların Türkçesi neyse senin de Alman lisesi bile olsa burada öğrendiğin Almanca ile gelebileceğin maksimum dil seviyesi o
En guzel laf Almayada yasiyoruz diye her seyin guzel olmasi (Avrupa Birligi bir ulkede ) 20 yila yakin Finlandiyada yasiyorum . Birde egitim ve meslegin gecerli bir sey degilse bu ulkelerde elbette kendi vatandasi en önde gelendir 10 -0 maglup basliyorsun birde isler ters giderse zaten butun hayatin karariyor
Dönme ihtimali 0 .son derece de mutlu bir o kadar akıllı ve de şanslı...döndüğünu farz edelim metrobüse bindigin gün ne büyük bir hata yaptığını anlayacaktır..çünkü İstanbul da bisiklete binerek ise gitmeyi rüyanda bile göremezsin
Ben 5-6 yildir Amerika'da yasiyorum. Aksanim tabii ki bir dereceye kadar hala var ama kendimi anlatmakta zorluk cekmiyorum. Burda inglizceniz iyiyse aksanizin olmasi saygi bile uyandirabiliyor, adam efor sarfetmis ingilizcesini gelistirmis diye. Avrupa'da yasayan arkadaslara kiyasla bence burda dislama pek yok.
Olumsuz şeylerle karşılaşıyor musun? Yaşadığın bölgede toplum nasıl bireysel mi hep merak ediyorum abdye hangi sebeple gittin?
Cansu,kendini,Almanya'yı ve genel görüşü ne güzel ifade etmişsin.
Terapi gibi.
Farkettimde,ülkemizdeki eksikleri anlatırken öldürmüyorsun.
Vatan aşkına hayran oldum.
Bende işim nedeniyle sürekli Avrupa ülkelerinde bulunmama rağmen Münih'in atmosferini hep begenmisimdir.
İngolstadt'ı 9 numaradan geçmenin dışında pek bilmem.🙃
Zevkli ve renkli insansın.
Hayatında basarilarinin devamını dilerim sade ve gerçekçi zeki kardeşim benim.🤗
Çok güzel anlatmış. Bahtın açık olsun
Şafak bu videoda duymak istediklerini duyamadın. Senin adına üzüldüm. Ama bizim için iyi oldu, su gibi akıp geçti video. Cansu'nun da başarılarının devamını diliyorum.
Ah Cansu ah. Senin reçeten türkiyeye gidip bi 8 9 ay çalışman. Sonra bak bakalım nasıl dönüyorsun almanyaya koşa koşa. Ama seni iyi anlıyorum. Bu yüzden reçeteni de biliyorum 😂
helal olsunnnn kız sana şafak türkiyeyi sevdiğini söyleyince hep es veriyor ama kız devam edıyor helal olsun
Simdiye kadar gorduklerim videolar arasinda hissettigimiz duygulara en iyi sekilde tercuman olacak sekilde bir röportaj olmus.. elinize yureginize saglik..
Güzel bir söyleşi olmuş. Çok içten ve dolandırmadan anlatmış olayları arkadaşımız
cansu hanım'ın kahküllerinde ince ince bukleler var. başının üstünden rüzgar onları savurup sallarken her tarafa, sözlerine kulak veriyorum, "almanca ana dilim olmadığı için birçok haftasonumu çalışarak geçirmek zorunda kalıyorum" diyor. niyeyse bu söylediği ve orada bir türk olarak yaşamanın getirdiği tüm diğer noktaları bir toplam olarak gördüğümde bana bu ince bukleleri hatırlatıyor. arada eliyle düzeltiyor, bazen rüzgardan yardım alıp onlardan kurtuluyor. ama o kahkül hep orada duruyor, cansu hanım'a ait ve onu bütünleyen ne varsa, varlığının ve güzelliğinin bir parçası o da, o'nun hakikati. bazen belki ne onunla ne de başka cilveli şeylerle uğraşacak enerjisi veya isteği olmayacak ama hayat işte, böyle devam edecek ve çoğu günler bunların farkında olmadan geçecek. mücadelesini ve harbiliğini takdir ettim, kendisine başarılar diliyorum.
Romantizminizi bozmak istemem ama bukleler kıvırcıktır. Hanımefendinin saçı ise dümdüz.
Hiç güleceğim yoktu 😂
Kesinlikle dogru ! Kagit ustunde hersey !!! Calis calis calis babam calis Yurtdisinda 17!senedir cooperate de calisan biri olarak (Amerikada Prof seviyesine ulasmis).
10 sene yaşadım, mühendislik şu bu... skerler dedim ve geri döndüm. evet, devlet var hani her şey düzenli, nizami ama sokayım insanlarına. almanlar zaten baya konservatif/muhafazakar yeniliklere hiç açık değiller. Ünideyken çok böyle ırkçı taraflarını görmüyorsun(bir de bizi ırkçı olarak tanımlıyorlar) ama hem bana hem de bir iki Türk arkadaşıma, profesörlerden net ırkçılık yapıldığına şahit oldum, mantıklı konuşmalar yapıp, kanıtlar sunsan dahi, buna katlanamayıp garip garip tripleri oluyor bir de. Gidin bir Türk doktor bulun ve sorun(samimyeti kurunca tabi) 'tıpta Türk'lere karşı ırkçılık var mı ?' diye. Ben kendim şahit oldum ama siz de sorun. yanıtı sizi şoke eder. Adamların üstünlük egoları var. Üstüne üstlük Türk'ler hakkında yerleşik bir dertleri var. bu 'bizi kıskanıyorlar' muhabbeti değil, yanlış anlaşılmasın ama bir dertleri var. Bu oraya giden ve kalan Türk azınlığı ile de alakalı değil. Medyadan tutun akademik alandaki eğitimlere kadar Türk ve Türkiye hakkında ben doğru düzgün iyi konuşulup/yazıldığını duymadım. iyi ise sıradanlaştırırlar, kötüyse zaten sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık gibi yerin dibine sokarlar. kısaca alman devletinin ve halkının kendi tercihi. geri döndüm. Geri dönmek de kolay kardeş. hiç öyle zor falan değil. kurulu düzenmiş muhabbeti yalan. hayatımın her günü resmen mücadele ile geçiyordu.
Bir de kendim gibi Türk bulmam da zor. Bulsam da hepsi pasifize olmuş, korkak tipler. diğer yandan soktuğumun alman fotoğrafçısı bile bana pkk savunuculuğu yapıyor. onu geçtim, diğer azınlıklar da kafayı yemiş. bu afgan, arap hatta arada Türk müslüman tipler, salafist diyorlar bunlara, üniversitede toplanmış 'kadın nasıl dövülür' bunu konuşuyorlar. 21. yüzyılda. bunların böyle olmasının sebebi almanlar, neden mi ? Çünkü Türk'ün demokratik, Atatürkçü ve ya çağdaş bir Türk oluşunu desteklemiyorlar. Dolayısı ile karşıt olan her şeyi destekliyorlar. Koduğumun afganı gelmiş bana harf devriminin islamiyete zararlarından bahsediyor, sanki Türkiye onun ülkesiymiş gibi. Özellikle bu ahmedi, nur, süleymancı tarikatları. Çağdaş bir Türk derneği gibi bir şey yapmak istersen hemen engeller çıkar karşına. Asimile olacaksın, ülkene küfredeceksin o zaman tamamsın. ne Türk'ü düzgün Türk ne müslümanı müslüman. Ülke beni depresyona soktu ki benim atadilim almanca, anadilim Türkçe olmasına rağmen. Almanya bana göre sadece para kazanabilmek için bir yer haline geldi zaten. herkesin tecrübesi farklıdır, kabul ederim. Bu benim tecrübem. Döndüm ve kafam rahat.
Eğer çağdaş bir Türk iseniz dost bulmanız zor olacaktır. Atatürk'ü bile iş yerinde hitlerle bağdaştırıyorlar; bilmiyorlar mı, biliyorlar ama sırf size üstü kapalı saldırmak için yapacaklar. gidecekseniz, para odaklı gidin. birikiminizi yapın ve tavsiyem, plan yapıp geri dönün. o birikiminizi en etkin şekilde kullanın, bir katkınız olsun ülkeye. Ülkeyi de bu geride kalanların eline bırakmayın.
Burdaki hayatımı öZetlemişssiniz …
İmza.
Sanki ben içimi dökmüşüm gibi hissettim kesinlikle katılıyorum
20 yıldır Paris’te yaşıyorum,aynı duyguları yaşıyorum ama rüyasında pirzola gören insanların bu durumu anlamasını beklemek haksızlık olur
eh biz pirzola yiyemiyoruz o yuzden sizinle empati yapamamamiz normal buna da sukredin azcik
Türkiye sizi bekliyor.
Lütfen çekinmeyin , pirizolanızıda alıp hemen gelin..
Sanki millet pirizola yemediği için isyan ediyor..
Milletin geçim sıkıntısından anası ağlıyor kardeşim ...
Pirzolanı da al git
çok ayıp etmişsin bu yorumunla
Zaaaa comar
Videoyu çok beğendim.Hic öyle olumsuz bir eleştiri yapmalik bir durum yok.Mühendislik okumuş ve çalışan biri olarak yazıyorum bu yorumu.Karakter olarak maskulenligim ağır basar. İkinci ,üçüncü sınıf insan muamelesini sırf anadilim farklı diye görmeyi kolayca sindirebilecek bir yapım pek yok dolayısıyla. Ama geldiğimiz nokta öyle bir nokta ki bir tarafta sadece anadil hasreti çekmek var . Diğer tarafta gelecek kaygısı,hayatta kalma çabası,stres, ekonomik yetersizlik,sosyallesebilmeye enerji ve maddiyat kalmaması gibi bir çok sorun .. Şimdi bu durumdayken insan , Cansu'nun yaşadığı sıkıntıları yaşamayı sanıyorum ki tercih eder.
Bu kadar başarılı ve o kadardı mutevazi bir kızımız maşallah Allah yolunu açık etsin inşallah
Kimileri, kendileri Almaya'da ve aynı şekilde dil okulu mezunu olmasına rağmen dil sorunu olmadığını, hanımefendinin dil sorununu hala çözemediğini söyleyerek eleştirmiş. Lakin ilk defa Alman bir firmanın AR&GE v.b bir departmada çalışan birinin yorumları bunlar. Firmadaki pozisyonunun ne olduğunu bilmesemde teknik konular için teknik dil diye bir gerçek var karşısında. Bunu arabalar hakkında küçüklükten bilgisi ve ilgisi olmayan birinin ürün geliştirmede yaşadığı dil aksilikleri olarak görebiliriz.
1-Hanımefendi meslek lisesi kökenli biri değil, alman lisesinde teknik konularla ve terimlerle lise hayatı geçirmemiş. Aynı Türkiye'de düz - anadolu lisesi okumuş arabaya ilgisi olmayan birinin, arabanın debriyaj seti değişiminde torna işçiliğini anlamaması gibi.
2-Kendisi anladığım kadarı ile bir işin sadece uygun biçimde yürütülmesinde veya muhasebesinin düzenlemesindeki gibi rutin işlerle uğraşmıyor. AR&GE faaliyetinde belkide yeni bir ürün verimlilik, test aşamalarının raporlamanması ile uğraşıyor ve bu süreçte yöneticimize kendi dilimizde bile sonuçları açıklamak zor iken, Kendisi bunu başka bir dilde ve teknik olarak açıklamakla görevli gibi.
Hafta sonu çalışma ihtiyacınızı gayet anlıyorum. Gayretinizin karşılığınıda aldığınızdan da eminim. Teknik konularda yetkin kişilerle çalışmanın sorumluluğu ve zorluğunu yaşıyorsunuz aynı anda.Lakin, Türkiye'de tam tersi yetkin kişi bulamayarak daha fazla sorumluluk ve daha fazla iş yükü ile karşılaşacağınızı söyleyebilirim. Evet Türkiye'de bir çok sektör AR&GE faaliyetlerine gözünü kapamış yada bu faaliyetleri yapıyor gibi görünmek derdinde. Eğer bir gün Türkiye'de çalışmak gibi bir karar alırsanız işe başladığınız şirketin faaliyetlerini deneme sürecinde iyice gözlemleyin karar mercileri ve yöneticileri sizin kadar kalifiye kişiler değilse oradan mutlaka uzaklaşın. Ve bence babanızın lafını dinleyin bu tecrübeleri acılı bir şekilde sizinde yaşamanızı en başta o istemez.
Çok iyi anlıyorum. Bende 17 yıldır Hamburgdayım ve öğretmenlik yapıyorum. Dil konusu beni de hala yoran bir konu. Türkiye’ye Türkçe konuşmak için gidiyorum demeni çok iyi anlıyorum. Başarıların devamını diliyorum. Sevgiler.
17 yıldır Hamburgtasınız ve öğretmensiniz ama dil hala yoran bir konu diyorsunuz.Ben belli süreden sonra aynı ülkede aynı yabancı dili konuşan kişilerin, artık o yabancı dilde düşünmeye başladığını duymuştum. 17 yıl da yeterli bir süre bence