189- YAPAY ZEKA VE BİLİNÇ, Mehtap Doğan, Ahmet Dağ

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 2 фев 2025

Комментарии • 9

  • @bulentbatmaz6295
    @bulentbatmaz6295 3 месяца назад

    Güzel programdı.
    Beyninize sağlık.

  • @muratyumusakkaya888
    @muratyumusakkaya888 2 месяца назад

    Değerli hocalarım
    Sabırla dinledim sizleri
    Bilinç ile Zihni birbirine karıştırmanız üzücü..!

  • @yusuf59119
    @yusuf59119 Месяц назад

    Eğer zihin felsefesine aşina iseniz ilk 30 dakikayı atlayabilirsiniz

  • @bulentbatmaz6295
    @bulentbatmaz6295 3 месяца назад

    Biz herhangi bir şeye esasında bir sürü parçanın bir araya gelmesiyle oluşan bir şeye neden bir deriz.
    Örnek: Bir insan geliyor. İnsan bir sürü parçadan oluşmuştur.
    Bir insan, bir defter, bir evren dememi mümkün kılan şey nedir?
    Bir kalemdeki birin kaynağı nedir?
    Kalemin gördüğü işlev. Bütün parçalar bir araya gelip nihayetinde tek bir işlevin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Yazı yazma gibi.
    Bir insandaki birin kaynağı nedir?
    İnsanı oluşturan şeyler kendi başına kendi işlevini yerine getiriyor.
    İnsan esasında bir yığın dır.
    İnsanın işlevi düşünme.
    İnsanı oluşturan şeylerin tek başlarına meydana getireceği şey değil. Dolayısıyla bunun başka bir kaynağı olmalı. O kaynak insan ruhudur diyor.
    İnsanı oluşturan parçalarda düşünme yoktur.
    Ruh ne yapıyor?
    Birbirinden farklı işlevleri olan binlerce parçanın belli bir işlevi meydana getirerek birlikte çalışmasını sağlıyor. Yani onlara düzen veriyor.
    Ölünce her ne oluyorsa daha önce birlikte çalışan bizim varlığımızı devam ettirmemizi sağlayan milyonlarca hücre dağılıyor. Artık tek bir amaca yönelik birlikte çalışmıyorlar işbirliği yapmıyorlar.
    Evrende düzen varsa evrenin ruhu vardır.
    İnsan bedeninde bir düzen var çünkü ölünce dağılıyor. Düzene kaynaklık eden ruh olması lazım.
    Düzen varsa, çokluk olmalı (birden çok şey olmalı), parçalar arası uyum olmalı. (gelişigüzel olmamalı)
    Parçalar arası uyum olup olmadığını anlamak için gaye olmalı.
    DÜZEN: Kesretin (çokluğun) belli bir gayeyi gerçekleştirmek için örgütlenmesidir.

  • @bulentbatmaz6295
    @bulentbatmaz6295 3 месяца назад

    Su ısınıyor diyorsunuz.
    Bu ısınma nerden geliyor?
    (Ateşten bir şey kopup suya geçmiyor)
    Ne oluyorda su ısınıyor?
    Bu ısınma zaten suyun içinde var.
    (Suya dair keşfedeceğimiz her şey suyun içinde var)
    Ateş ne yapıyor?
    Suyun içinde var olan potansiyel ısınmanın ortaya çıkmasını sağlıyor.
    Suyun içinde olan özellikler olmasa ortaya çıkamazlar, bilinemezler.)
    Bu özellikler dışarıdan gelmiyor.

  • @muratyumusakkaya888
    @muratyumusakkaya888 2 месяца назад

    Kuran'ı Kerim'de ;
    ""-- Andolsun sizi yarattık, sonra size biçim verdik ve sonra da meleklere, “Âdem'e secde edin” dedik...""
    ÖNCE YARATTIK
    SONRA ŞEKİL VERDİK buyruluyor.
    İnsanın asli varlığının
    RUH'mu
    Et beden mi olduğunu anlamak için ayetleri doğru anlamamız gerekiyor...
    Ama maalesef materyalist argümanların inşa ettiği bu asrın inancına göre ;
    -- İlk yaratılan sanki Ruh değilmiş gibi bir inanç var...!
    -- Sanki melekler bu et bedene secde ettirilmiş gibi YANLIŞ bir anlayış var...!
    Oysa ayetlerde ÖNCE YARATTIK SONRA ŞEKİL VERDİK deniliyor.
    Önce yaratılan RUH
    Sonra şekil verilen et bedendir...
    Bu ayetlerin doğru anlaşılmasına vesile olan son bilimsel keşifler gösteriyor ki ;
    -- Otopoesis kuramına göre bilgi işleyen her enformasyon sistemi otomatik olarak er veya geç mutlaka zeka kazanıyor...
    Ve bu zekanın ortaya çıkması için çok uzun zaman gerekiyor ve sınırsız bilgi kaynağını işlemesi gerekiyor...
    Organik bir yapay zeka olan et insan beyni de ChatGPT gibi beş duyu organı ile beyne ulaşan dataları , verileri işleye işleye
    Belki milyonlarca yıl süren bir süreçte beyni zeka üretebilecek bir şekle sokuluyor...
    Mesela bilinç-altı , vücüda giren bir maddenin fayalı mı zararlı mı olduğunu veya onu nerede nasıl kullanacağını öğrenebilmesi için en az 5 milyon yıllık bir işleme süreci gerekiyor...
    Bu et bedenin böyle şekillendirilerek yaratılması , ilk yaratılışın et beden olduğu anlamına gelmez...
    Zira insan suresi 1. Ayeti ;
    ""-- İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi..?""
    İnsan bedeninin bu şekil verme sürecinde hazır olmadan önceki evresini ANILMAYA DEĞER OLMADIĞI şeklinde tanımlanıyor.
    Sonuç olarak ,
    Asli varlığımızın bu et beden mi yoksa RUH mu olduğunu doğru anlmamaız gerekiyor...
    Ama maalesef doğru anlayana henüz rastlayamadım...!
    Bu iki önemli husus hep birbirine karıştırılıyor...
    Oysa
    Bakara suresinde :
    "" 30- Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi.
    Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi yaratacaksın..? dediler.
    Allah da onlara: Sizin bilemiyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.
    31. Allah Âdem'e bütün isimleri, öğretti.
    Sonra onları önce meleklere arzedip: Eğer siz sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bana bildirin, dedi.
    32. Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur.
    Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.
    33. (Bunun üzerine:) Ey Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi.
    Âdem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semâvat ve arzda görülmeyenleri (oralardaki sırları) bilirim.
    Bundan da öte, gizli ve açık yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi...""
    Bu hakikat anlatılıyor...
    Adem için yaratılan Ruh yaratılır yaratılmaz imtihan ediliyor...
    İçine Ruh üflenmemiş olan veya vefat edince terk edilen elbise olan bu et beden değil
    Eşyanın isimlerini meleklere anlatan Adem , bu et bedenimiz değil , et bedenimizin yapay zekası değil
    Yaratıcımızın kendi ruhundan üfleyerek yarattığı Ruhumuzdur.
    Ruhun ilahi bilincidir...!
    Bilincin ilahi kabiliyetleridir...
    Meleklere secde ettiren varlığımız bu et beden değil , Ruhumuzdur...
    Ruhumuzun içine yüklenmiş hali olan , içinde Ruh olan Bilinç olan yönümüzdür...
    Kendi yapay zekasını üreten ,
    Milyonlarca yıllık evrimsel bir süreçte değişimler gerçirip hazır hale getirilen bu et beden değil..!
    Vahşi güdüleri olan bu et beden değil.
    Egosal zihin inşa edip hayali bencil bir kişiliğe bürünen bu et beden değil.
    Baştan sona NEFS ve EGO olan bu et beden değil...!
    Ruhun beden elbisesini çıkarıp yerde yataken göreceğin bu et bedenin değil kardeşim
    Senin asli varlığın RUHUN ve BİLİNCİNDİR...
    Ve Ruhun var olabilmek için bu et bedene muhtaç değildir..
    Görmek
    Duymak
    Düşünmek için bu et bedene ihtiyacı yoktur Ruhun..!
    Bunu doğru anlamamız gerekiyor...
    Vahşi bir imtihan aleti olan bu et bedeni olduğundan fazla kutsallaştırmamak gerekiyor...
    Bu et beden yaratılır yaratılmaz meleklerin dahi bilemediği kainatın GAYB alemini , görünenin arkasındaki çalışma sistemini okuyabilecek anlayabilecek kapasitede değildir..!
    Varlığın mayası olan sonsuz genişlikteki elektromanyetik spektrumun daracık bir aralığını algılayabilir anlayabilir...!
    Oysa BİLİNÇ ve RUH ;
    Yaratıcının kendi ruhundan üfleyerek yarattığı Adem'e özel
    Yaratılmış tüm diğer varlıklardan üstün olan bir varlıktır...❤️
    🔥🔥🔥