27:10 "Mit dediğimiz şeyler, aslında hikaye gibi görünen şeyler ama aslında hikaye değiller. Dikkatli baktığımızda orada adı geçen kişiler kendileri tecrübeyi mümkün kılan ama tecrübede ortaya çıkmayan unsurların adları olarak ortaya çıkıyor"
Düşünebilme kabiliyetimizin adına "ruh" demeden de bu konuları tartışamaz mıyız? İlla ki bu yeteneğimize ruh demek zorunda mıyız? Farkında olma yeteneğimiz yada bir bilinicimizin olması durumunu farklı bir kavrama başvurmaksızın değerlendiremez miyiz. İnsandan başka diğer canlılarda da ruh var mı? Eğer ruh varsa alt sınırı ne? Yani hangi canlıya kadar ruhtan bahsedebiliyoruz? Köpeğin ruhu var mı? Ya da solucanın? Solucan da canlı ben de canlıyım beni ondan ayıran ne? Eğer solucanın ruhu varsa onu ikiye böldüğümde ruhunu da ikiye bölmüş oluyor muyum? Son olarak neden illa ki "ruh"a ihtiyacım var? Ruh'a baş vurmadan da derdimi anlatabiliyorsam o zaman ruh'a gerek yok anlamına gelmez mi?
Anladığım kadarıyla düşünme kabiliyetine ruh denmiyor. Ruh tecrübenin bulunduğu kendisi tecrübe edilemeyen mekan olarak tanımlanıyor. Kuvvetleri var. Düşünebilmek bir deneyim olması ile bu kuvvetlerden olabilir. Kullanılan analojiden faydalanarak düşünme kabiliyetine ruh demek, aynanın yansıtabilmesine ayna demek gibi bir duruma düşüyor. Kuvvetleri kendisi sanmak, benliğimizi zihin, zihni de beyin olarak tasavvur etmemiz yanılgılarımızdan belki de. Farkında olma yeteneğimiz, bilincimiz vs tecrübeye dayanan bir şeyi kurucu mekan olarak alamayız şeklinde anladım.
40 sene evvel felsefeyi ders olarak görmeme rağmen ancak videoyu defaten seyrederek ancak anlıyabildim. Anlatım harika, varolun hocam, çok teşekkürler. Saygılar
Ayhan hocam çok tatlı anlatıyorsunuz ..ne yazık ki hiç felsefe dersi görmemiş 50 yaşını devirmiş birisinin anlaması gerçekten güç.. nereden hangi kitaptan başlamalıyım...saygilar
Cidden heyecanla ve o kadar güzel anlatıyorsunuz ki bir de bu konuya ilgisi varsa insanın cidden içine alıveriyor konular. Bu kadar mı heyecanla anlatılır konular aslında anlattığınız şeyin farkına varınca heyecanlanmamak mümkün değil ancak sizin çabanızda es geçilmemeli cidden çok güzel ve mantığa dayalı bir şekilde anlatıyorsunuz. Böyle bir yapı oluşum ve anlatım için teşekkür ederiz.
felsefe dersleri ilkokuldan itibaren haftada minimum 2 saat olsa, bu ülke bu halde olmazdı. bu çok net. sorgulamayan insanlar ve bunları sömürenler yüzünden geldiğimiz nokta ortada.
Bu ülkede yabancı dil dersleri ilk okuldan itibaren var ama hiç kimse okulda dil öğrenmiyor. Alman idealizmininin gelişimine ters olsa da.. tepeden gelmiyor gelişme.
dil ve düşünce ayrı ayrı vechelerdir, maddi dünya ise daha da ayrı vechedir, bunların hepsi örtük düzenden açığa çıkarlar. david Bohmdan bütünlük ve örtük düzenden esinlenerek
27:10 "Mit dediğimiz şeyler, aslında hikaye gibi görünen şeyler ama aslında hikaye değiller. Dikkatli baktığımızda orada adı geçen kişiler kendileri tecrübeyi mümkün kılan ama tecrübede ortaya çıkmayan unsurların adları olarak ortaya çıkıyor"
Kırmızı termosa ne oldu Ayhan hocam? Rengi değişmiş.
Düşünebilme kabiliyetimizin adına "ruh" demeden de bu konuları tartışamaz mıyız? İlla ki bu yeteneğimize ruh demek zorunda mıyız? Farkında olma yeteneğimiz yada bir bilinicimizin olması durumunu farklı bir kavrama başvurmaksızın değerlendiremez miyiz. İnsandan başka diğer canlılarda da ruh var mı? Eğer ruh varsa alt sınırı ne? Yani hangi canlıya kadar ruhtan bahsedebiliyoruz? Köpeğin ruhu var mı? Ya da solucanın? Solucan da canlı ben de canlıyım beni ondan ayıran ne? Eğer solucanın ruhu varsa onu ikiye böldüğümde ruhunu da ikiye bölmüş oluyor muyum? Son olarak neden illa ki "ruh"a ihtiyacım var? Ruh'a baş vurmadan da derdimi anlatabiliyorsam o zaman ruh'a gerek yok anlamına gelmez mi?
Bunlara cevap bulabildiniz mi?
Anladığım kadarıyla düşünme kabiliyetine ruh denmiyor. Ruh tecrübenin bulunduğu kendisi tecrübe edilemeyen mekan olarak tanımlanıyor. Kuvvetleri var. Düşünebilmek bir deneyim olması ile bu kuvvetlerden olabilir. Kullanılan analojiden faydalanarak düşünme kabiliyetine ruh demek, aynanın yansıtabilmesine ayna demek gibi bir duruma düşüyor. Kuvvetleri kendisi sanmak, benliğimizi zihin, zihni de beyin olarak tasavvur etmemiz yanılgılarımızdan belki de. Farkında olma yeteneğimiz, bilincimiz vs tecrübeye dayanan bir şeyi kurucu mekan olarak alamayız şeklinde anladım.
40 sene evvel felsefeyi ders olarak görmeme rağmen ancak videoyu defaten seyrederek ancak anlıyabildim. Anlatım harika, varolun hocam, çok teşekkürler. Saygılar
Ben var mıyım yani benlik gerçektende var mı
Ayhan hocam çok tatlı anlatıyorsunuz ..ne yazık ki hiç felsefe dersi görmemiş 50 yaşını devirmiş birisinin anlaması gerçekten güç.. nereden hangi kitaptan başlamalıyım...saygilar
Cidden heyecanla ve o kadar güzel anlatıyorsunuz ki bir de bu konuya ilgisi varsa insanın cidden içine alıveriyor konular. Bu kadar mı heyecanla anlatılır konular aslında anlattığınız şeyin farkına varınca heyecanlanmamak mümkün değil ancak sizin çabanızda es geçilmemeli cidden çok güzel ve mantığa dayalı bir şekilde anlatıyorsunuz. Böyle bir yapı oluşum ve anlatım için teşekkür ederiz.
felsefe dersleri ilkokuldan itibaren haftada minimum 2 saat olsa, bu ülke bu halde olmazdı. bu çok net. sorgulamayan insanlar ve bunları sömürenler yüzünden geldiğimiz nokta ortada.
He kanka aynen.
@@YuceRahipAnkMahu bana hak verip kölem olduğun için teşekkürler. şimdi bana itaat et. aferin..
Bu ülkede yabancı dil dersleri ilk okuldan itibaren var ama hiç kimse okulda dil öğrenmiyor. Alman idealizmininin gelişimine ters olsa da.. tepeden gelmiyor gelişme.
Hocanın kitap listesinde hangi kitaplar var ?
Derste bahsi geçen kitabın hangisi olduğunu bilen varsa lütfen paylaşabilir mi
dil ve düşünce ayrı ayrı vechelerdir, maddi dünya ise daha da ayrı vechedir, bunların hepsi örtük düzenden açığa çıkarlar. david Bohmdan bütünlük ve örtük düzenden esinlenerek
Teşekkür ederiz hocam. Dersin başında bahsedilen kitap hangi kitap acaba?
Kazimierz'in Felsefeye Giriş kitabı.
bunun adı felsefe değil, 17 dakika dayanabildim..
Ağzınıza sağlık Ayhan hocam.
Zaten yüklü değil miydi video
İlahiyat öğrencilerin cehaletini tekrar gördüm. Görme olgusunun nasıl gercekleştiğini bilmiyorlar daha 😁😁
Neden genelleme yapıyorsun kardeşim, asıl cehalet bu düşünce yapısıdır
sen biliyorsun anlaşılan :)
Dilden bağımsız düşünce olur mu?