Biya min kesî herî gunçavê ku mafê kurdan li şamê bi dest bixê pakrewanê kerimê ya bi rindî anji bi darê zorê ji ber ku ji bo welatê dilê wî dişewtê xûya yê kesî bi vî rengî bi hestî bi goştê bi xwînê bi postê û pirçê xwe vê sedîsed kurdê herwiha şîrî dagê kurdê mêtiyê .her biji kurd
Büyük Kürt milletine, Kuzey Kürdistan ve genel olarak Türkiye’de yaşayan halkımıza çağrımızdır: Kürtler, bu toprakların kadim sahipleridir. Tarihimiz, bölgede sekiz bin yıl öncesine kadar uzanır. Biz, Hurri-Mitanni, Hititler ve Med İmparatorluğu’ndan Sasaniye’ye kadar bölgeye hükmeden büyük medeniyetlerin torunlarıyız. İslam öncesinde bölgenin sahipleriydik ve İslam’ın gelişinden sonra da Kürtler, İslam uygarlığının inşasında öncü bir rol oynadı. Bu tarihsel rolün en önemli örneği, Mısır’dan Anadolu’ya, yani bugünkü Kürdistan coğrafyasına kadar hüküm süren büyük lider Selahaddin Eyyubi’dir. Selahaddin Eyyubi, adalet, tevazu, bağışlama, cesaret, hoşgörü, ilme düşkünlük ve insani erdemlerin örneğiydi. Onun liderliğinde, Kürtler İslam dünyasında barış ve gelişim sağladı. Ancak Selahaddin Eyyubi’nin ardından gelen süreçte, Orta Asya’dan gelen ve Moğol istilasından kaçarak Kürt emirliklerine sığınan Türk boyları, zamanla Osmanlı hâkimiyetini ilan ederek Kürt halkına ve bölgeye ihanet etti. 400 yıl süren Osmanlı hâkimiyeti boyunca Müslüman halklar sefalet, açlık ve kültürel gerileme yaşadı. Avrupa’nın bilim ve kültürde ilerleme kaydettiği dönemde Osmanlılar, Kürtlere ve bölge halklarına bir üniversite dahi kazandıramadı. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü sonrası gerçekleşen Sykes-Picot Anlaşması ile bölge sınırlarla bölünürken, Kürtler kendi ulus-devletine sahip olamayan tek halk olarak kaldı. Bunun en büyük nedeni, Kürt halkının saf niyetlerinin Atatürk tarafından kötüye kullanılmasıydı. Kürtler, Atatürk’ün savaşlarında destek verdikten sonra müzakerecileri aldatılarak, hepsi idam edildi. Bu olay, Kürt milletinin ulusal hayalini ortadan kaldırdı. Ancak Kürtler boyun eğmedi ve Şeyh Said’in önderliğinde Amed’de (Diyarbakır) büyük bir direniş başlattı. Ne yazık ki bu direniş, ihanet sonucu başarısız oldu ve Kürt önderleri Atatürk’ün emriyle idam edildi. Sonraki yüzyıl boyunca, Türk devleti Kürt halkına karşı bir zulüm rejimi uyguladı. Dilimiz yasaklandı, şehirlerimizin isimleri değiştirildi, tarihimiz çarpıtıldı, halkımız katledildi, köylerimiz ve şehirlerimiz yerle bir edildi. Bu baskılar, Kürt halkının politik ve silahlı direniş hareketlerini başlatmasına neden oldu. Kürdistan’ın Bölünmüşlüğü ve Kürt Mücadelesinin Önemi Değerli Kürt kardeşlerim, bugün Kürdistan dört devlet arasında bölünmüş durumda. Ancak Kürt savaşçıların fedakârlıkları sayesinde Irak ve Suriye’de Kürt halkı askeri ve sivil özerklik elde etti. Bu durum, terörizmi destekleyen Türk devleti tarafından tehdit edilmekte. Türkiye, Suriye’de Kürt varlığını yok etmek amacıyla istihbarat destekli terör örgütlerini kullanarak bölgede yıkım politikaları yürüttü. Ancak Kürt halkının kararlılığı ve Batı Kürdistan’daki cesur savaşçıların direnişi, Erdoğan’ın planlarını boşa çıkardı. Erdoğan’ın son açıklamalarında, Kürt halkını silahsızlandırmayı amaçladığı açıkça görülmektedir. Ancak hepimiz biliyoruz ki bu, Kürt halkını savunmasız bırakarak tamamen yok etmeyi hedefleyen bir plandır. Bu nedenle silah bırakmak Kürt halkı için mümkün değildir. Kuzey Kürdistan Halkına Tarihi Bir Çağrı Kuzey Kürdistan’daki ve Türkiye genelindeki değerli Kürt halkı, sizler Kürt halkının gücünü harekete geçirebilecek durumdasınız. Erdoğan’ın anlaması gereken bir gerçek vardır: Türkiye’de Kürt halkının nüfusu 35 milyondan fazladır ve bu toplumsal derinliği kimse görmezden gelemez. Bu, bizim tarihsel bir fırsatımızdır: ya var olacağız ya da yok olacağız. Zafer dışında bir seçeneğimiz yoktur. Kürt halkının mücadelesi bir tepki değildir; asırlardır süren baskıcı politikaların, kültürel soykırımın ve hak gasplarının sonucu olarak gelişmiştir. Haklarımız, hiç kimse tarafından bağışlanmaz; haklar, cesaretle ve fedakârlıkla kazanılır. Yaşasın Kürt halkı, yaşasın Kürdistan!
Barzanî dixwaze derbeke mezin li kurdan bixe
Bi rez heval AHMED AKTAS ez keyf xwes bum min zuve nediti bum silav u rez gele KURD RE ÇIRA TV RE
Serkewtın jıwere
Slaw rez❤
Silavurez memusta her hebin memusta yen heja her hebin memusta yen heja her hebin memusta yen heja ❤❤❤❤❤❤❤❤
Her bijî Kurd û Kurdîstan 💚❤️💛✌🏼✌🏼✌🏼
Biya min kesî herî gunçavê ku mafê kurdan li şamê bi dest bixê pakrewanê kerimê ya bi rindî anji bi darê zorê ji ber ku ji bo welatê dilê wî dişewtê xûya yê kesî bi vî rengî bi hestî bi goştê bi xwînê bi postê û pirçê xwe vê sedîsed kurdê herwiha şîrî dagê kurdê mêtiyê .her biji kurd
Serkeftin
Dast xoş
Selaf jiwera 💛💚❤️🇬🇫🇬🇫🇬🇫🌹🌹🌹
Nivane te ji qer hanina
Büyük Kürt milletine, Kuzey Kürdistan ve genel olarak Türkiye’de yaşayan halkımıza çağrımızdır: Kürtler, bu toprakların kadim sahipleridir. Tarihimiz, bölgede sekiz bin yıl öncesine kadar uzanır. Biz, Hurri-Mitanni, Hititler ve Med İmparatorluğu’ndan Sasaniye’ye kadar bölgeye hükmeden büyük medeniyetlerin torunlarıyız. İslam öncesinde bölgenin sahipleriydik ve İslam’ın gelişinden sonra da Kürtler, İslam uygarlığının inşasında öncü bir rol oynadı. Bu tarihsel rolün en önemli örneği, Mısır’dan Anadolu’ya, yani bugünkü Kürdistan coğrafyasına kadar hüküm süren büyük lider Selahaddin Eyyubi’dir.
Selahaddin Eyyubi, adalet, tevazu, bağışlama, cesaret, hoşgörü, ilme düşkünlük ve insani erdemlerin örneğiydi. Onun liderliğinde, Kürtler İslam dünyasında barış ve gelişim sağladı. Ancak Selahaddin Eyyubi’nin ardından gelen süreçte, Orta Asya’dan gelen ve Moğol istilasından kaçarak Kürt emirliklerine sığınan Türk boyları, zamanla Osmanlı hâkimiyetini ilan ederek Kürt halkına ve bölgeye ihanet etti. 400 yıl süren Osmanlı hâkimiyeti boyunca Müslüman halklar sefalet, açlık ve kültürel gerileme yaşadı. Avrupa’nın bilim ve kültürde ilerleme kaydettiği dönemde Osmanlılar, Kürtlere ve bölge halklarına bir üniversite dahi kazandıramadı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü sonrası gerçekleşen Sykes-Picot Anlaşması ile bölge sınırlarla bölünürken, Kürtler kendi ulus-devletine sahip olamayan tek halk olarak kaldı. Bunun en büyük nedeni, Kürt halkının saf niyetlerinin Atatürk tarafından kötüye kullanılmasıydı. Kürtler, Atatürk’ün savaşlarında destek verdikten sonra müzakerecileri aldatılarak, hepsi idam edildi. Bu olay, Kürt milletinin ulusal hayalini ortadan kaldırdı. Ancak Kürtler boyun eğmedi ve Şeyh Said’in önderliğinde Amed’de (Diyarbakır) büyük bir direniş başlattı. Ne yazık ki bu direniş, ihanet sonucu başarısız oldu ve Kürt önderleri Atatürk’ün emriyle idam edildi.
Sonraki yüzyıl boyunca, Türk devleti Kürt halkına karşı bir zulüm rejimi uyguladı. Dilimiz yasaklandı, şehirlerimizin isimleri değiştirildi, tarihimiz çarpıtıldı, halkımız katledildi, köylerimiz ve şehirlerimiz yerle bir edildi. Bu baskılar, Kürt halkının politik ve silahlı direniş hareketlerini başlatmasına neden oldu.
Kürdistan’ın Bölünmüşlüğü ve Kürt Mücadelesinin Önemi
Değerli Kürt kardeşlerim, bugün Kürdistan dört devlet arasında bölünmüş durumda. Ancak Kürt savaşçıların fedakârlıkları sayesinde Irak ve Suriye’de Kürt halkı askeri ve sivil özerklik elde etti. Bu durum, terörizmi destekleyen Türk devleti tarafından tehdit edilmekte. Türkiye, Suriye’de Kürt varlığını yok etmek amacıyla istihbarat destekli terör örgütlerini kullanarak bölgede yıkım politikaları yürüttü. Ancak Kürt halkının kararlılığı ve Batı Kürdistan’daki cesur savaşçıların direnişi, Erdoğan’ın planlarını boşa çıkardı.
Erdoğan’ın son açıklamalarında, Kürt halkını silahsızlandırmayı amaçladığı açıkça görülmektedir. Ancak hepimiz biliyoruz ki bu, Kürt halkını savunmasız bırakarak tamamen yok etmeyi hedefleyen bir plandır. Bu nedenle silah bırakmak Kürt halkı için mümkün değildir.
Kuzey Kürdistan Halkına Tarihi Bir Çağrı
Kuzey Kürdistan’daki ve Türkiye genelindeki değerli Kürt halkı, sizler Kürt halkının gücünü harekete geçirebilecek durumdasınız. Erdoğan’ın anlaması gereken bir gerçek vardır: Türkiye’de Kürt halkının nüfusu 35 milyondan fazladır ve bu toplumsal derinliği kimse görmezden gelemez. Bu, bizim tarihsel bir fırsatımızdır: ya var olacağız ya da yok olacağız. Zafer dışında bir seçeneğimiz yoktur.
Kürt halkının mücadelesi bir tepki değildir; asırlardır süren baskıcı politikaların, kültürel soykırımın ve hak gasplarının sonucu olarak gelişmiştir. Haklarımız, hiç kimse tarafından bağışlanmaz; haklar, cesaretle ve fedakârlıkla kazanılır.
Yaşasın Kürt halkı, yaşasın Kürdistan!
Kurmancî bıwnise 🎉delal
🫡🇮🇱KURDISTAN🇺🇲ISRAEL🇮🇱✌️
Israel plastine Le dexee çıma
RÉBER APO dibéje hezame.téra hemi.dinyayé bıke em.érişi.kesi nakın lé dinya.hemi érişi me.bıke em.hemberi wan.seri.nadaynın berxedan.jiyané
❤❤❤❤❤❤