Psikoloji hayatımızın her alanında çıktığı için hobi olarak öğrenmiştim. Bilişsel Yük Teorisi John Sweller’in bilişsel yük teorisi, insan beyninin öğrenme sırasında sınırlı bir kapasiteye sahip olduğunu vurgular. Bilgiler daha sade, organize ve parçalara ayrılarak sunulduğunda, beyin bu bilgiyi daha verimli işler ve öğrenir. Karmaşık problemler çözülürken, beyni zorlamamak için adım adım ilerlemek önemlidir. Çalışma Belleği Sınırları: İnsan beyninin çalışma belleği sınırlıdır ve genellikle bir defada 4-7 bilgi parçasını işleyebilir. Bu sayı, kişinin bilgiye aşinalığı ve becerisine bağlı olarak değişir. Çok fazla bilgi sunulduğunda, bilgi işleme kapasitesini aşar ve öğrenme zorlaşır. Basit Parçalama: Karmaşık bilgiler, daha küçük, anlaşılır parçalara bölünmelidir. Bu, bilişsel yükü azaltır ve daha verimli öğrenme sağlar. Gereksiz Bilgi Yükü: Bilişsel yükü artırmamak için, önemli olmayan bilgiler (gürültü) elimine edilmelidir. Örneğin, bir öğretim materyali karmaşık görsellerle doldurulursa, öğrencinin dikkatini dağıtarak öğrenmeyi zorlaştırabilir.
tam bu working memory ayrıntısını yazmaya geldim çok güzel izah etmişsiniz. makale sanırım bu bilişsel yükü codebase e aktarmaya çalışmış ama bahsettiğiniz working memory kısmına değinmemiş(açıkça). eğitim verirken dikkat ettiğimiz bir şey. ama alışılmışın çok tersi bir durum ortaya çıkıyor. şöyle izah edeyim. Bu videodan hareketle bir örnek vereyim. bu eleştiri değil tabi istenilen bir şey. bir yanda makale açılıyor. diğer tarafta ise makale üzerine yorum yapılıyor. dinleyici yani biz hem makaleyi görüyoruz ve okuma yazma bildiğimizden gayri ihtiyari okuyoruz. bir yandan da yayıncıları dinliyoruz. dolayısıyla working memory e iki farklı bilgi akışı oluyor. ama working memory learning science da encoding de olduğu yer olduğundan bilişsel yük oluşuyor. Burada öncelik önemli. ben yayıncıları dinlediğimden(öncelik onların analizi olduğundan) podcast gibi tüketiyorum. (code editörde bir şey üzerine konuşulmuyorsa) dolayısıyla odak noktamı yani working memorye sadece Özgür ve Görkemi alıyorum. makaleyi okumam gerekirse zaten linkini veriyorlar. En azından öğrenme biliminde cognitive load böyle best practiceler öneriyor. ondan sunum hazırlarken slaytta beşten fazla kelime olmasın dediğimde öğrenci bana uzaylı gibi bakıyor. ama doğrusu ne yazık ki bu. bazı durumlarda metin yoğun bir slayt varsa veya ekran paylaşımı ben anlatmaya geçtiğimde sunumu kapatıyorum. genelde böyle fazla metinli iki üç cümleli** slaytlardan sonra boş bir slayt olur ona geçiyorum. mecbur bana odaklanmak zorunda kalıyor öğrenci. gibi gibi. ** ikinci cümleye koyuyorsam slayta elim ayağım titremeye başlıyor. millet 3 paragraf koyuyor ayrı mevzu. bazı meslektaşlarıma diyorum. abicim sizin alan bu metni böyle sunmayı gerektiriyor. örneğin hukuk dersinde bir madde üzerinde tartışıyorlar, adam slayta koymak zorunda.*** hocam diyorum slayt hazırlamak zorunda değilsin senin müfredatın bunu gerektiriyor neden slayt ile uğraşıyorsun direk ders notunu word olarak yansıt yapacak bir şey yok diyoruz. her içerik kendi sunum şeklini dayatıyor biraz. ***(öğrenciler internette slayttan anlatıyor diyor buna adam hepinize kitap aldırtmamak için yapıyor yoksa neden uğraşsın slaytla ile, zaten sunumları da verilen kitaplar var. dayar öyle 1000 tl lik bir kitap. neyse akademik atak geldi. bilmiş bilmiş sallıyorlar, öğrencinin ekonomik imkanlarını da gözetmek gerekiyor. eğitim kalitesinden taviz vermemek için mecbur 3 veya 4 farklı kitaptan oturup 80 100 sayfa ders içeriği ve icap ederse sunum hazırlıyoruz. ohhh rahatladım. Bir de bunun dışında üniversite fabrika değil tarımsal üretim. müfredatı eğitmen belirlediğinden geldi içeriğini de hazırlamak isteyebilir. Sanıyorlar ki çok hoşumuza gidiyor slayt hazırlamak. he ben ekrann paylaşımlı uygulamalar anlattığımdan sunum hazırlamak zorunda değilim ama böyle de farklı şeyler var. neyse çok uzattım.)
Hard and Software elemanı olarak bir Metall firmasında çalıştım, mesai saati içinde devamlı iş interruptı yüzünden hemen hemen hiç verimli çalışamıyorduk, asıl bana zevk veren saat 16..20 aralarıydı, ama bu şekildede 2 sene sonra kişisel çöküşlük oluşuyor! Yaratıcı işlerinde çalışanlar mutlak kapıları kapalı rahat bırakılmaları lazım!
Psikoloji hayatımızın her alanında çıktığı için hobi olarak öğrenmiştim.
Bilişsel Yük Teorisi
John Sweller’in bilişsel yük teorisi, insan beyninin öğrenme sırasında sınırlı bir kapasiteye sahip olduğunu vurgular. Bilgiler daha sade, organize ve parçalara ayrılarak sunulduğunda, beyin bu bilgiyi daha verimli işler ve öğrenir. Karmaşık problemler çözülürken, beyni zorlamamak için adım adım ilerlemek önemlidir.
Çalışma Belleği Sınırları: İnsan beyninin çalışma belleği sınırlıdır ve genellikle bir defada 4-7 bilgi parçasını işleyebilir. Bu sayı, kişinin bilgiye aşinalığı ve becerisine bağlı olarak değişir. Çok fazla bilgi sunulduğunda, bilgi işleme kapasitesini aşar ve öğrenme zorlaşır.
Basit Parçalama: Karmaşık bilgiler, daha küçük, anlaşılır parçalara bölünmelidir. Bu, bilişsel yükü azaltır ve daha verimli öğrenme sağlar.
Gereksiz Bilgi Yükü: Bilişsel yükü artırmamak için, önemli olmayan bilgiler (gürültü) elimine edilmelidir. Örneğin, bir öğretim materyali karmaşık görsellerle doldurulursa, öğrencinin dikkatini dağıtarak öğrenmeyi zorlaştırabilir.
tam bu working memory ayrıntısını yazmaya geldim çok güzel izah etmişsiniz. makale sanırım bu bilişsel yükü codebase e aktarmaya çalışmış ama bahsettiğiniz working memory kısmına değinmemiş(açıkça).
eğitim verirken dikkat ettiğimiz bir şey. ama alışılmışın çok tersi bir durum ortaya çıkıyor. şöyle izah edeyim. Bu videodan hareketle bir örnek vereyim. bu eleştiri değil tabi istenilen bir şey. bir yanda makale açılıyor. diğer tarafta ise makale üzerine yorum yapılıyor. dinleyici yani biz hem makaleyi görüyoruz ve okuma yazma bildiğimizden gayri ihtiyari okuyoruz. bir yandan da yayıncıları dinliyoruz. dolayısıyla working memory e iki farklı bilgi akışı oluyor. ama working memory learning science da encoding de olduğu yer olduğundan bilişsel yük oluşuyor.
Burada öncelik önemli. ben yayıncıları dinlediğimden(öncelik onların analizi olduğundan) podcast gibi tüketiyorum. (code editörde bir şey üzerine konuşulmuyorsa) dolayısıyla odak noktamı yani working memorye sadece Özgür ve Görkemi alıyorum. makaleyi okumam gerekirse zaten linkini veriyorlar.
En azından öğrenme biliminde cognitive load böyle best practiceler öneriyor.
ondan sunum hazırlarken slaytta beşten fazla kelime olmasın dediğimde öğrenci bana uzaylı gibi bakıyor. ama doğrusu ne yazık ki bu. bazı durumlarda metin yoğun bir slayt varsa veya ekran paylaşımı ben anlatmaya geçtiğimde sunumu kapatıyorum. genelde böyle fazla metinli iki üç cümleli** slaytlardan sonra boş bir slayt olur ona geçiyorum. mecbur bana odaklanmak zorunda kalıyor öğrenci. gibi gibi.
** ikinci cümleye koyuyorsam slayta elim ayağım titremeye başlıyor. millet 3 paragraf koyuyor ayrı mevzu. bazı meslektaşlarıma diyorum. abicim sizin alan bu metni böyle sunmayı gerektiriyor. örneğin hukuk dersinde bir madde üzerinde tartışıyorlar, adam slayta koymak zorunda.*** hocam diyorum slayt hazırlamak zorunda değilsin senin müfredatın bunu gerektiriyor neden slayt ile uğraşıyorsun direk ders notunu word olarak yansıt yapacak bir şey yok diyoruz. her içerik kendi sunum şeklini dayatıyor biraz.
***(öğrenciler internette slayttan anlatıyor diyor buna adam hepinize kitap aldırtmamak için yapıyor yoksa neden uğraşsın slaytla ile, zaten sunumları da verilen kitaplar var. dayar öyle 1000 tl lik bir kitap. neyse akademik atak geldi. bilmiş bilmiş sallıyorlar, öğrencinin ekonomik imkanlarını da gözetmek gerekiyor. eğitim kalitesinden taviz vermemek için mecbur 3 veya 4 farklı kitaptan oturup 80 100 sayfa ders içeriği ve icap ederse sunum hazırlıyoruz. ohhh rahatladım. Bir de bunun dışında üniversite fabrika değil tarımsal üretim. müfredatı eğitmen belirlediğinden geldi içeriğini de hazırlamak isteyebilir. Sanıyorlar ki çok hoşumuza gidiyor slayt hazırlamak. he ben ekrann paylaşımlı uygulamalar anlattığımdan sunum hazırlamak zorunda değilim ama böyle de farklı şeyler var. neyse çok uzattım.)
Hard and Software elemanı olarak bir Metall firmasında çalıştım, mesai saati içinde devamlı iş interruptı yüzünden hemen hemen hiç verimli çalışamıyorduk, asıl bana zevk veren saat 16..20 aralarıydı, ama bu şekildede 2 sene sonra kişisel çöküşlük oluşuyor! Yaratıcı işlerinde çalışanlar mutlak kapıları kapalı rahat bırakılmaları lazım!
Abi çok iyi içerikleriniz, yeni buldum. Umarım uzun yıllar devam edersiniz
Görkem abinin stack sınırda sanırım her an uyuyabilecek gibi duruyor
ya işten güçten anca geç saatte çekebiliyoruz. biraz yorgunluk oluyor gerçekten. dayan görkem :)
Update geldi reboot lazım
@@oakgun elinize sağlık hocam
Kapasitesi kalmayıca, çık dışarı bir saat hava al bende kapasite güzel boşalıyor. 😊
Seste bir kayma mı olmuş?
kesinlikle, arada bir çimenlere basıp temiz hava almak iyi geliyor :D