Yalnızlığın felsefesi (Filozoflardan sözlerle)
HTML-код
- Опубликовано: 27 авг 2024
- Selamlar saygılar sayın Felsefe yolcuları.Nasılsınız?Bugün sizlerle Yalnızlığın felsefesini konuşacağız.Herkes ömründe en az bir defa olsun yalnızlığın acısını tatmış,kendisini dünyanın en yalnız insanı olarak hissetmiştir.Hatta ömrü boyunca bu hisle yaşamış insanlarımız da az değildir.Belki bu satırları okuyan sizlerden birisi de evet doğru diyordur.Anlatımımın ilk kısmında yalnızlığın tanımını yapıp yalnızlığa dair sorular sorup cevaplar ararken, son kısmında birkaç filozoftan alıntılarla yalnızlığı izah etmeye çalıştım.İnşallah bu çalışmam ile yalnızlığın kederini yaşayan yalnız yüreklere bir su serpmiş olurum.Sağlıcakla ve felsefe ile kalınız dostlar.
Bence bu devirde yalnızlık en güzel şey bazı insanlarla konuşurken gerçekten beynim duruyor ve çok yoruluyorum ondan kendi yalnızlığımla daha sakin ve mutluyum
Bazen öyledir bazen konuşacak birine ihtiyaç duyarsın.Ama derdimi döktüm diye dalga geçmeyecek ya da ilk kavgada eteğindekileri ortaya saçmayacak birini nasıl bulacağım diye soruyor insan kendi kendine.Bugün en büyük mesele insanların birbirine güvenmemesidir.Samimiyet ve dürüstlük en çok aranan şey olmuş.
@@felsefeyolcusu hani anlatsam roman olur derler ya birilerine guvenirsin sırt olursun herşeyi yaparsın lazımsa maddi manevi herşey gözünde sıfırdır onlar için ama bı bakarsın bukadar mücadele etiğin insanlar bir hiçmiş o zaman dünya kararır gözünde ve kapatırsın heryeri herşeyi ben öyleyim işte kelimeler yetmez
@@simsonsimson2676 ne yazık ki şuan toplumun içinde sırtınızı verip guvenebileceğiniz insan sayısı çok az.Çünkü insanlar tıpkı siyasetçiler gibi olmuş.Günübirlik çıkar ve politikalarına göre konum belirliyorlar.Gerekir ise kendilerine büyük iyilikleri olmuş arkadaşlarını bile bir kalemde siliyorlar.Menfaat grupları var heryerde.Siyasilerin ve şöhretlilerin ahlaksızlığı topluma da sinmiş artık.Bu durumu değiştirmek önce gözönünde olanların sonrasında ise okumus güngörmüş herkese düşüyor.
@Halil Sönmez Türkiye'de asıl mesele ahlaksizligin ya da ahlaksız insanların dürüst ve ahlaklı insanlara galebe çalmasıdir.Ahlaksizlar daha baskın ve sesleri de daha çok çıkınca maalesef ülkede iyi ve dürüst insanlar birşey yapamadılar.Onlari koruyacak olan yasaları yürüten hükümet ya da herhangi bir haksızlığa karşı adalet dağıtması gereken kurumlar da taraflı/keyfi davrandığı için maalesef herkes korku ve kaygıyla yaşıyor.Cehaletin ve kötülüğün hadsizligi heryere tahakküm edip ülkedeki tüm iyi olan şeyleri mahvediyor.Bunun için halkın ve demokratik kurumların üzerine bir karabasan misali çökmüş bulunan iktidarın el degistirmesi elzem.O nedenle seçimler çok önemli.Bir ülkede suçluların ortaya çıkması istenmiyorsa suçlular tarafından yönetiliyorsunuz demektir.
@Halil Sönmez evet.Ülkemizdeki iyi ve doğru insanlar ne yazık ki çoğunluğun cehaletinden ve umarsizligindan bıkmış durumdalar.Kendi dünyalarına çekildiler veya artık ülkenin gündemi ile ilgilenmiyorlar.Cok az insan karşılıksız iyi niyetlerle kötülüğe ve cehalete karşı savaşıyor.Guven yokluğu yüzünden insanlar uzun süreli arkadaşlık kuramıyor.Çünkü önce iktidara sonra kurumlara sonra herkes birbirine artık güvenmiyor.Bunun nedeni bazen gerçek olaylar ise de bazen sosyal medya ve TV lerdeki abartılmış haberlerden de kaynaklanıyor diye düşünüyorum.
esenlikler yoldaş 1 yil.sonra yineyanliz takilyorum ve kafam mis gibi ve ormanlar km lerce yuruyus yapiyorum cok iyi geliyor umarim sende iyisindir😊😊😊😊
En hazin yalnızlık kişinin kendi özüne uzak olması kendisiyle bile yarenlik edememesi, kendi özüne uzak düşmesidir
Bugün modern insanın esas sorunundan bahsetmişsiniz.Kendi özünden ve iç aleminden uzak düşmüş,vicdanında bihaber insanlar kümesi modern toplum.Devamli tüketen ve kitle kültürü ile oyalanan birbirinin aynı aynenci insanlar...
Tanrı bile yalnızlığa dayanamayıp dünyayı ve insanı yarattiysa insan bu izdiraba surgit dayanamaz
Doğru demişsiniz.Yalnzlik Allah a mahsustur insan buna dayanamaz.
gecenin iki buçuğu yine geldim bu videoya her caresiz kaldıgımda geliyorum...
Yalnızlığın felsefesi insana bir yol gösteriyor.Yalniz kalmak her zaman değil ama bazen iyidir.İnsana kendi içine dönme imkanını verir.Düşünür,sorunlara çözüm arar ve güçlenerek çıkma yollarını ararız.Ben de hep yaptığım üzere toplumun ya da cevremin genel durumundan memnun olmadığım anlarda kendi kabuğuma çekilirim.Bu hususta kaplumbağalari örnek alırım.İnsan kabullenmedigi ve kendisine doğru gelmeyen yasam şeklinden ya da davranışlardan ancak böyle kaçabilir.Mücadele ettiğim anlar da olur ama karşımdaki güruh benden daha büyük ve güçlü ise bu da işe yaramaz.O zaman tıpkı sizin gibi yalnızlığımın huzuruna yönelirim.Bir kitap okumak,evdeki işlerle uğraşmak,ailem ile ilgilenmek ya da öylesine hiçbir şey yapmadan sadece etrafı seyrederek kendimi dinlediğim zamanlarım bana şifa olur.Tabii ki bir de burada sizlerle buluşmak,video yapmak ve içimi dökmek huzur veriyor.İnsan kendi gibi olanı özlüyor.Sadece bir tutam saadet ve ikindi huzurunu arıyoruz.
Iyiki varsiniz
Bilmukabele.Siz de öyle.
keşke fiziksel olarakta yalnız kalabilme imkanına sahip olsaydım. ister istemez insanların içinde bulunma zorunluluğu yorucu.
İnsanlarla birarada olmak her daim zordur.Aynı hissi ben de yaşıyorum.Kalabalığı sevmiyorum.Otobüste bile en sakin sessiz köşeye çekilir dışarıyı izlemeyi severim.Düğün dernek işlerine gitmek zulüm gibi gelir.Bazı şeyler insanın doğumla aldığı şeylerdir.Yalnızlığı sevmek de genelde öyledir.Bazı insanlar da hayatının başlarında çok sosyal ve insansever iken sonrasında başından geçen fena ve tatsız hadiseler nedeniyle insanlardan soğuyabilir.Onları da çok iyi anlıyorum.Çünkü ülkemizde hassas ve dürüst insanlar pek rağbet görmüyor ve kötü insanlardan zarar görüyorlar.Maalesef Türkiye'nin iyi insan yetiştirme ve onlara sahip çıkma geleneği yok oluyor.En büyük sermaye insan sermayesidir.Türkiye bunu kaybediyor.
tum naif yalnizlar bir araya gelelim :)
Tskler
Rica ederim.
Ruhsal anlamda diyalog geliştirebilecek insan bulmak gerçekten çok zor, çıkar ilişkilerinin bütün çıplaklığı ile görebiliyor olmak yalnızlığa itiyor insanı, hep somut eğlenceler hazlar üzerine dönen muhabbetler, iyi niyetin saygının inceliğin zayıflık olarak görüldüğü kendimi ait hissetmediğim bir dünyada yaşamak benim için tamamen bir ızdırap.
Benzer sıkıntıları birçoğumuz yaşıyoruz.Toplumun ahlaki değerleri giderek aşınıyor, değerler yok oluyor ve en mühimi kişisel alanlara saygı yok.Herkes gündelik hayatta birbirine tahakküme çalışıyor.Bunu en iyi trafikte görüyoruz ya da bir sırada beklerken.Sanatin iyileştirici gücünün de farkında değiliz.O kadar pratik bir toplumuz ki para etmeyen hiçbir şeyi önemsemiyoruz.Güc ve para insanlarin peşinden sürüklenip gittiği yegane iki şey olmuş.Bu yüzden halkın içinde vakit geçirmektense yalnızlığı tercih ediyorum.Kitabimi alıyorum kahvemi içerken okuyor ve düşünüyorum.Eğer şanslı iseniz bir bahçeniz varsa çiçeklerle ve ağaçlarla uğraşmak da iyi geliyor.Tv hiç izlemiyorum.Bilgisayarda bir video ya da film izlemek de can sıkkınlığına iyi geliyor tavsiye ederim.Arada bir varsa kafa dengi uyumlu bir arkadaş ya da akraba onunla sohbet de sizi rahatlatacaktir.
Yalnızlık güzel bir şey aslında, bana çok katkısı oldu.Kendi başımın çaresine bakabiliyorum, daha hızlı düşünüyor ve çalışabiliyorum.Ne zaman anlaşamadığım kişiler olursa iş daha çok uzuyor.İşime ayak bağı oluyorlar, yanlış hareketlerle.Benim hakkettiğim dinlenme süresinden çalıyorlar.Tek kaldıkları zaman yardım etmemi istiyorlar, ama ben onların iyiliği için reddetmeye çalışıyorum.Ben yalnızlığın kutsal bir kazanç olduğunu düşünüyorum.İnsana çok şey kazandırıyor.En basitinden aklıma gelen ilk faydası iş konusu.Diğeride yalnızlığın verdiği sorgulama, düşünme, hayal etme imkanı.Bu imkanlar paha biçilemez, güç ve akıl.
Sizin bahsettiğiniz müspet yalnızlıktır.İş açısından yaklaşmışsınız.Size yararı olması çok güzel.Tabii ekip halinde yapılan işlerde durum biraz farklı oluyor.Sanirim sizin ki tek tek kişilerin benzer işi yaptığı bir meslek.Günlük hayatta da bize zararı olacak insanlarla vakit gecirmektense yalnız kalmayi tercih edebiliriz.Bizi anlayacak ya da anlasabileceğimiz insanları tercih ediyoruz.Biraz da tahammülümüz azaldı üzülmek ve zarar görmek istemiyoruz.Bunda yerden göğe kadar haklıyiz tabii ki.İnsanlari değiştirmek çok zor.18 yaşına gelmiş bir insanı bile değiştirmeniz güçtür ne yazık ki.İnsanimizin en mühim sorunu ahlak sorunudur bunu kabul etmemiz lazım.
Çalışmalarınızı kaydedip aynı bu videodaki gibi ormanlarda yürürken dinliyorum . Böyle huzur yok gerçekten, müthiş güzel doğada yürürken sizi dinlemek. Teşekkürler🙏🏻
Size bir yararim oluyor ise mesrur oluyorum.Tabiatin içinde huzurla yürüyüp felsefe dinlemek,müzik dinlemek ruhumuza ve aklımıza iyi gelecektir.Ben bazen sadece ormanin sessizliği içinde düşünmeyi çok seviyorum.
Kaybedenler kulübü 'ne hoşgeldiniz.
Not: kişiye göre değişir. Kaybetmek.
Evet.Bazen kaybetmek de lazim ki hayatın zorlukları, yenilgileri bize birşeyler öğretsin ve törpülesin.
@@felsefeyolcusu şems; bu covid ve Ukrayna savaşı derken dibe geldim elimde ne varsa herşeyi kaybettim nerdeyse
gerçekten kaliteli bir insansınız
Estağfurullah.Nitelikli olan sizlersiniz.Ben sadece benim gibi hayatla bir meselesi olan, düşünen ve sorgulayan insanlara yön göstermeye çalışıyorum.
Yakın çevremde hiç benim gibi birisi tanımadım. Kimse ciddi değil, illa her şey eğlence, şaka, espiri olmak zorunda onlara göre. Sorsan herkesin derdi var ama derdini hiç yaşamıyor hep pozitif takılıyor. Çok fazla pozitif gözükmek iyi bir şey değil.
Aslında insanların samimi olup olmadıkları çok mühimdir.Eğer samimiyetiz kişiyle bir defa karşılacaksanız ondan uzaklaşmak tercihiniz olabilir lakin hergün aynı evde ya da işyerinde beraber iseniz o vakit çözüm olarak samimiyetsiz kişiyle az konuşmak ya da ona da anladığı dil olan samimiyetsizlikle davranmak işe yarayabilir.Herkese seviyesine göre davranmak lazım.Maalesef içten içe çürüyen okumayan,sorgulamayan ya da bunları yaptığı halde yaşamına geçirmeyen bencil bir güruhla ancak onların anladığı dille başa çıkabiliriz.Nedense hep aklıma Şener şen'in başrolde oynadığı "NAMUSLU" filmi geliyor.Halkımızın ahlak yapısının röntgenini çekmiş bir filmdir.Hele ki filmin içinde geçen bir cümle bize bizi anlatır ;"Namusluymuş meğer namussuz!" Yani biz toplum olarak zaten samimi değiliz ve birçok maske takıyoruz.Onlardan kaçabilirsek kaçalım ama kaçamıyor isek onlara da hakettikleri seviyeden konuşalım.İyilikten anlayana iyilik,kem sözden anlayan için de kem söz...bir de çok yüzlerine gülmemek gerek.Hemen suistimal edeceklerdir.Bu halkı iyi tanımak,onların tuzağına düşmemek ve kandırılmamak için elzemdir.
Yalnızlaşan bireylerin çoğaldığı ortak yaşam forrmu, toplum denilen ihtiyacın önünde bir engel teşkil edebilir. Oylesine bir selam bile, bağlayıcıdır.
Bireyselleşme bencilliği de tetikliyor.Aslında herkes biraz olsun evet bireyseldir lakin bir başkasının özgürlük alanını ihlal edecek kadar olanı zararlıdır ve toplumun çıkarlarını istismar edip sayacak düzeye gelirse de sıkıntılar başlıyor.Bizdeki bireysellik beraberinde hiçbir şekilde fedakar olmamayı ve bencilliği de barındırıyor.O nedenle trafikteki sıkıntılardan tutun da bir market sırasında bile hak yemeye kadar birçok sorun görülmeye başlıyor.
@@felsefeyolcusu İfrat ve tefrite kaçmadan, dengede kalabilmek gerekiyor. Bunun için de tabii ki sınırlar iyi çizilmiş olmalı ve her durumda uyulması zorunlu olmalı. Tabii bunun içten gelerek yapılmasını sağlayabilmek, çok daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır. Verdiğiniz trafik örneği gayet güzel; trafikte kurallara riayet edilse, pek çok sıkışıklık rahatça çözülebilir ya da pek çok kaza engellenebilir ama genelde hem kurallara uymayıp hem de şikayet etmeyi tercih ediyoruz. Bunun da özünde kendimizi öncelememiz ve diğerlerinden daha fazla hakettiğimizi düşünmemiz yatıyor sanırım.
@@runningfree632 ifrat tefrit hususunda haklısınız.Bu dengeyi bir türlü tutturamayan bir toplumuz.Sanırım kültürümüzün doğasında var bu.Bundan 50 sene evvel yüksek seviyede diğergam olan insanımız şimdi de ölçüyü kaçırıp bencilliğe ve umursamazlığa varan bir bireyselliğe kendini kaptırıyor.Hem Batılılar gibi özgür ve güvende olmak isteyip hem de bunun gerektirdiği günlük medeni kuralları,sorumlulukları bile kolayca ihlal edebiliyoruz.Kendimizi öncelememiz ile alakalı çok basit bir misal vereyim kendi çevremden.Berber arkadaşım geçenlerde şöyle demişti: "Abi öylesine bencil ki insanlar.Traşa geliyor mesela birisi.Kendisinden önce 2-3 kişi var diyelim.Onlardan sonra sizi alabilirim deyince yüzü düşüyor o da yetmezmiş gibi sonrasında düşman gibi davranıyor.Yolda görseler ters ters bakıyorlar bana.Sanki onların hakkı olan birşeyi vermemişim gibi."
Bu misalde insanlarımızın reddedilmeyi hiç sevmemesinin altında tabii ki müthiş bencillikleri ve kibirleri var.illa ki istedikleri olacak,elde edecekler.Bu duygunun açığa çıktığı yerlerden birisi de trafiktir.Işıkların çalışmadığı yerlerde birbirilerine saygılı olsalar halledebilecek küçücük anlarda bile insanların nasıl zıvanadan çıkıp gayrimedeni davrandıklarına,küfürler savurup kavga ettiklerine şahit oluyoruz.Ya da işyerlerinde de aynı yerde çalışıp,dışarıda yemeklere gidip eğlenen arkadaşların en küçük bir menfaatte bile geri adım atmayıp birbirilerine nasıl da düşman kesildiklerini de görüyoruz.Kolayca gemileri yakıyor,ilk çatışmada yaptıkları iyilikleri başa kalkıyorlar.Olmadık hakaretleri ve en acı sözleri dile getirmelerini saymıyorum bile.Ne yazık ki Thomas Hobbes'un dediği gibi tam bir kurt olmuş insanlar.Hesapsız kitapsız en ufak adım atmıyorlar.Bilmiyorum bu durum nereye varır.Ama hassas insanlar Türkiye'nin günlük hayatında çektikleri sıkıntılardan ve yaşadıkları ızdırabdan ancak başka ülkelere göç ederek kurtuluyorlar.Saygı ve sevginin olmadığı topraklarda huzur da olmaz.Türkiye bunu tesis edemiyor artık.Adaletsizliğin,partizanlığın,cehaletin,hodbinliğin,menfaaatperestliğin varacağı yer zaten çöküştür.
@@felsefeyolcusu Hobes'in tespitine, cevaptan çok açıklayıcı olarak, Bacon'un; "Adalet sayesinde insan insanın Tanrı'sıdır, kurdu değil" ifadesi konuyla da gayet örtüşüyor. Adalet, soyut bir kavram olması sebebiyle, ister istemez öznellik barındırıyor ve bu öznelliğin aşırıya kaçması da kurda dönüşmeye vesile olabiliyor. Eğer nesnel ve öznel bir ortaklık sağlanabilirse o vakit adalet, herkes için anlamına kavuşabilir. Yoksa, doğaldır ki kurtlar içinden en güçlüsü üstün gelecektir.
Her zaman yorum yapmasamda videolarınızın sıkı takipcisiyim yalnızlıkta sevdiğim bir konu yalnızlık kişinin kendi tercihiyse insanın hayata dair tecrübe edinmesini sağlıyor.Ruhsal yorgunluğunu gideriyor yani güzel taraflarıda var.
Teşekkür ederim.Müspet yalnızlık bize iyi gelir.Kendi kendimizi dinlememizi ve yüzleşmemizi sağlar.Zihnimizi yenileriz.Hayatimizi planlar,hatalarımızı tespit eder,onları çözme yollarını ararız.
Abi bana gore medya insanlara guvensizligi aşılıyor, aslinda bircogumuz iyi niyetli. Hernekadar iyi niyetli olunsada iki üç kişiden fazla arkadaşım olmuyor. Insanlarla ortak payda bulmak zor benim için
Medya konusunda haklısın.Bunu bilerek yapıyorlar.Mesela havuz medya grubu (atv,atv haber,Star,Show tv,Kanal D) gibi kanallar ana haber bültenlerinde ve gündüz kuşağında bilerek hep suç haberlerini ve sorunlu insanları ekrana çıkararak sanki Türkiye'nin heryeri böyleymiş gibi bir his aşılıyorlar.Medya patronları iktidar ile iş tuttuğu için kötü giden ekonomiyi göstermeyelim de yerine ne olursa olsun diyerek en saçma haberleri bile koyuyorlar.Amaçları kitlelerin dikkatini ekonomiden ve iktidardan başka yöne çevirmek.Bugün ki Türkiye bana George orwell ın 1982 kitabını ve V for vendetta filmini hatırlatıyor.Birebir aynı şeyleri yaşıyoruz belki daha fazlası ile.Yalnızlığa gelince...artık çoğumuz kendimiz gibi kendi halinde,sakin insanları ve yerleri arıyoruz.Ne çok sese ne fazla insana artık tahammülüm yok.Sessizliğin ve az insanın olduğu yerler bana huzur veriyor.
Emeğinize cok teşekkürler
Canlıların evrimsel felsefesiyle de ilgili vidyo bekliyoruz?😊
Rica ederim.Tabii ki.Listeme alıyorum.
Değeri bilinmemiş harika bir kanal
Medhiyeniz için teşekkür ederim.
Ah, nasıl özlemişim seni dinlemeyi :) Yüreğine sağlık, çizim yaparken sıkılmamak için hep videolar açıyorum; ama yüreğimizde yer edinen, dinlerken sükunete kavuştuğumuz, dost kavramının içinden sesini duyduğumuz, işittikçe, dinledikçe sakinleştiğimiz olguyu, yine yaşadım işte :) Selamlar, saygılar değerli dostum.
Eyvallah sağolasın.Zaten amaclarimdan da size içinizden birisi olduğum gerçeğini de göstermek.Hergün sizler gibi işe ya da okula giden,hayatın zorluklarını yaşayan, çevresindeki ve ülkesindeki yanlışlık ve vurdumduymazlıklardan şikayetçi olup bunların nasıl düzeltilebileceği üzerine kafa yoran birisiyim.Felsefenin birçok şeye deva olduğunu biliyorum.O nedenle toplumsal sorunlarımıza da şifa olacağını düşünüyorum.Sorunlarimizi konuşmak üstüne kafa yormak,çözüm üretmek güzel bir şey.Asil sorumluluk sahipleri kulaklarını tikasa da bizler gibi bu meselelere ilgisiz kalmayıp çaba harcayanlarin emekleri birgün sonuç verir inşallah.
Seni tekrar görmek ne güzel
Hoşgeldin hüzel insan 👋
Bilmukabele.Hoşbulduk, çok sağolun.
Kötü arkadaş sahibi olacağına yalnız olmak 1000 kat iyidir.Ben 2014 yılına kadar sosyal biriydim ve çevremde fena değildi insanlar daha iyi niyetliydi.2014 yılının Ekim ayında dinden çıktım ve çevreme bunu anlattığım da aşırı tepki gördüm ve ondan sonra asosyal olmaya başladım evde bütün gün LoL oynuyordum.Yıllarım böyle geçti ve mutluyum çünkü yozlaşmadım iyi ki yalnızlığı tercih ettim bu süreçte ama yalnızlık sonsuza kadar gitmez.
Maalesef insanlarımızın ekserisi din değiştirene hakir gözle bakıyor.Sanki bir fenalık yapmış gibi.Halbuki bu bir insan için tabii ki kolay değildir.Kararina saygılı olmak gerekir.Neden din değiştirdi diye sorgulamayıp din değiştirmenin kendisini kem görmek de ilginç bir bakış açısı doğrusu.Ülkemizde insanların sadece dinlerini değil yaşadıkları yeri de bırakıp başka ülkelere göç ediyorlar.Acaba insanlar neden atalarinin da yaşadığı bu kadim toprağı bırakıyorlar diye hiç düşünmüyorlar.Hep yargılayıp dışlamakla meşguller.Tekdüze hiyerarşik düşünce şekli onları böyle bir davranışa itiyor.Siz de haklı olarak istemediğiniz yerde durmak yerine insanlardan kaciyorsunuz ki sonuna kadar haklisiniz.Diğer insanların sizi anlamaya çalışması destek olması lazımdı.Lakin bunun tersini yapıyorlar.
Müstakil bahçeli dağ evi. Köpek sahiplenip onlarla vakit geçirmek.. işte tek hayalim bu
Ne güzel bir hayal.İnsan nasıl mutlu olacaksa öyle yaşamalıdır.
Merhaba çalışmalarınızı telefonumun alabildiğince yüklüyor işte dinliyorum bazılarını defalarca dinleyip faydalanıyorum ne kadar samimi insana kendini sorgulamaya sefk ediyirsunuz çok teşekkür ederim..
Ne demek,rica ederim.Size bir faydam oluyorsa kendimi bahtiyar sayıyorum.
Çok teşekkürler.👏
Ne demek,rica ederim.
Yalnızlık konusuna dair felsefenin hep ucu kaçırdığını düşünürüm. Zira ötekine olan bağlılıktan kurtulabilmek mümkün değil. Düşünülen, edilen, yapılan her şey öteki yahut ötekiler için. Bunca felsefe, kültür, sanat hep ötekinin arzusuna uyabilmek için. Bundan dolayı ne zaman yalnızlığın övüldüğünü görsem içimden acı acı gülesim gelir. Hayatın en trajik yanıdır yalnız kalamamak. Muhtaç ve aciziz, kabullenmek gerek. Ha denirse ki, bir miktarda toplumsal ve bilinçli bir bireysellik olacak, tabii ki buna lafım yok ancak öbür türlüsü psikolojiye aykırı. Niçe dahi mektuplarında anlaşılmaya olan hasretini, biri tarafından görülmeyi bekleyen cümleler yazdı...
Bu arada sözlerim size karşı değil hocam. Yalnızlığı, yaşanmışlıklara karşı bir savunma mekanizması olarak kullanıp yüceltenler için. Orhan Veli'nin yalnızlık şiirini herkese öneririm.
not= Bahsettiğim üretici yalnızlık değildir.
İşte o nedenle eskiler "Yalnızlık Allah'a mahsustur" derler.Lakin bu sözle dedikleri yalnızlık temelli yani sürekli yalnızlık olup insanın doğasına aykırıdır.Fakat benim burada anlatmış olduğum ve yararlarından bahsettiği yalnızlık ise arada bir yaşanılması gereken "müspet yalnızlık"tır.İnsan öyle zamanlarda kendi ile baş başa kalır,iç sesini dinler.Birazcık vicdan muhasebesi yapar,yanlışlarını farkeder,ben naptım şuan napıyorum ve ne yapmalıyım diyerek kendini hesaba çeker.Tabii ki bunlar bile belli bir seviyeye gelmiş,az buçuk mürekkep yalamış,görgü sahibi,kalbinde iyiliğin galebe çaldığı insanlar için olacak şeyler.Yoksa çoktan menfaat ve bencillik yoluna girmiş birisine bu bahsettiğim yalnızlık pek iyi gelmez çünkü günahları ile başbaşa kalır.Böyleleri kalabalıklar içerisinde gezmeyi sever ki yaptığı yanlışları ve işlediği günahları hiç aklına gelmesin,hep oyalansın.Kendini göstersin,dünyadan kam alsın ve keyfince yaşasın.Maalesef modernitenin dayattığı,kitle kültürünün istediği insan tipi de böyle menfaatperest bencil insanlar.Görürler görmezden gelirler,işitirler ama sağırdırlar, bilirler ama bilmezlikten gelirler.Kötülüğün yayılmasına,iyilerin yalnız kalıp mücadeleyi bırakmasına bunlar sebep olurlar.
@@felsefeyolcusu Anladım hocam teşekkür ederim yanıtınız için. Aynı görüşteyim 🙏
@@otekibenlik6051 rica ederim.
👏👏👏
Hocam şöyle bişey etrafındakilerinin kendisinin yanlızlık içinde olduğunu anlamaması yanlız olanın güvensizliği var etrafa yanlızlığımı bilirseler bunuda suistimal eder korkusu ile ki Türkiye'de bu haklı bir korku üzüntüleri zaafları bile suistimal ediyoruz iş hayatında sosyal hayatta keyifli gözükmeye çabalar ve ansızın intihar ederler o yüzden kimse farketmez.
Evet haklısınız.Yalnızlığı bir tercih olarak yaşayanların sıkıntısı, diğer insanları samimi bulmamaları ve onlara güvenmemelerindendir.Çünkü kendi gibi düşünmeyene ya da olmayana karşı tahkir eden,küçümseyen tabiri caizse el gören insanlarımız çok.Bunu da tek değil yanlarına birkaç kişi daha bulup gruplaşma ve sınıflaşma ile yapıyorlar.Yani farklı olanın üzerine tek gidecek cesaret ve erdeme de sahip değiller.Maalesef birine karşı ilk bakışımız da genellikle olumsuz.Ancak tanıdıktan sonra daha müspet bakmaya başlıyoruz.Yalnız insanlara karşı da bu önyargılar fazlasıyla var bizde.Neden yalnız olduğunu,bunun altında neyin yattığını araştırmıyor,merak etmiyoruz bile!Burda da bencilliğin bilhassa modernitenin aşıladığı kibir ve hodgamlığın etkisi var.Bir insanı tanımanın en iyi yolu; ona selam verip konuşmak,hal hatır sormak anlamaya çalışmaktır.
Selam aleyküm .Uzun zamandır işlerimden dolayı bildirimlere dikkat edemedim.Çalışırken yanlızlığımı seninle paylaşmak için kanalına bakayım dedim görünce yeni paylaşımlarını ,geçmişten bir dostum hatta çocukluk arkadaşım ziyaretime gelmiş kadar sevindim.Biraz da hayıflandım bir ay olmuş yükleyeli nasıl görmedim diye.Sunumun yine fevkaladeydi. İyi ki varsın.Moskova'dan selamlar güzel insan saygılarımı sunarım.
Aleyküm selam.Sizlerle paylaştığım bu videolarda aslında kendi anlam dünyamı size açmış oluyorum.Hayata bakışım,beni üzen ve yeise sürükleyen meseleler,ikilemler ve bircok felsefi,sosyal sorun...amacım giderek kötülesen bireylerin ruh haline deva olmak ve onlardan mürekkep toplumun günbegün çöküşünü durdurmak için birşeyler yapmak.Bilmiyorum bir farkındalık ve uyanış oluyor mu bu anlattıklarımla?Bir yardımım dokunuyor ise mutlu sayarım işe yarar dişe dokunur birşeyler ortaya koyabiliyorum derim.
Merhabalar, sizden yalnızlık ile ilgili videoyu ben istemiştim. Çok teşekkür ediyorum emek verip bizleri kendi eşsiz düşünceleriniz ile buluşturduğunuz için.
Uzun zamandır sizi takip ediyorum, kapatılan kanalda da aktif bir şekilde yorum da yapıyordum.
Bugün size bir eleştiri yapmak istiyorum. Neredeyse sohbetinin tamamı dönüyor siyasete bağlanıyor. Tamam biz de bunu farkındayız ama o kadar doluyuz ki artık felsefe videosunda bile iş yine yönetime geliyor yani artık saç telimize kadar sirayet ediyor. Haklısınız tüm düşüncelerinize kalıbımı basarım ama lütfen elinizden geldiğince günümüzün o küçük ,on yıl sonra unutulup gidecek siyasi kişilikleri ve onların izledikleri yanlış stratejilerine yer vermeyin. Hakikaten bu konuda artık zirveye ulaşmış bulunuyoruz artık dayanacak tek bir an dahi kalmadı. Umarım az da olsa etkim olur.
Ağzınıza yüreğinize sağlık.
Ne demek rica ederim.Kıymete haiz yazınız için de ben teşekkürü bir borç biliyorum.Desteğiniz çok önemli benim için.Böylece anlattıklarım karşılık buluyormuş demek ki diyorum.Anlattıklarımı siyasete bağlamak istemiyorum aslında ama günlük hayatta bile sohbet dönüyor dolaşıyor siyasete çıkıyor.Sanırım ülkemizde kötüye giden birçok mesele de onları sorumlu tutma düşüncemden kaynaklanıyor.Bunca geniş kaynağa;genç nüfusa,büyük bir geçmişe ve kültüre,verimli topraklara ve dört mevsime sahip bir ülkeyi heba edip herşeyi tarumar etmeleri beni çok üzüyor.Bu kadar hodbin ve ikiyüzlü olabilmelerini anlamıyorum ve çok kızıyorum.Yalnızlık mevzuusu biraz da kitle kültürü ve modernite ile alakalı tabii ki.Birçok ülkede benzer yalnızlık sorunu var.Mesela bir arkadaş Almanya'da en büyük sorun demiş.Bizde ise insanları yalnızlığa iten şey güvensizlik ve kaygı duygusu.Bunu aşmak kolay olmayacak çünkü gittikçe artan bir cahil nüfus var.Eğitimimiz de insanlara bir ruh ve kültür vermiyor artık.Seneca nın sözü ne kadar güzel diyorum çoğu defa;"Kütüphaneler arttıkça hapishaneler azalır." Okumamız lazım hem de çokça.Bu birşeyleri değiştirecektir.Okuduklarımızın birazı ile dürüstçe yaşasak ülkemiz iyi yönde istikamete girecektir.
@@felsefeyolcusu 👏👏👏
Teşekkürler gerçekten çok güzel bı çalışma 🌹🌹
Ne demek rica ederim.
Almanyada şuan en büyük problem yalnizlik dostum daha gecen radyoda bu konuydu... yine harika bi eser cikarmişsin ruhumuza merhem oldun🙏
Çok sağol.Demek ki bu sorun sadece bizde değil dünyanın bircok yerinde var.Kapitalizmin ve onun getirdiği kitle kültürünün bunda etkisi çok.İnsanlar evet teknoloji ile çok içli dışlı oldular ama bazı rahatlıklarin bedelini yalnız kalarak da ödüyorlar.Bana kalırsa kalabalıklar içerisinde bile insan kendini yalnız hissediyorsa bunun sebebi samimiyetsizlik ve güven duymamaktir.İnsanlar artık birbirlerine güven duymuyorlar.Bunda nüfusun artması, iletişimin giderek gelişmesi ve gereksiz haberlerle yüklenmiş olmamiz ve yaniltilmamiz kaygimizin artmasına sebep oluyor.Bence insan kaldırabileginden ve tahammül edeceğinden fazla bilgiye maruz kalmamalı.Biraz dış dünyadan elini eteğini çekmeli,bahsettiğim müspet yalnızlık ile kendince meşgaleler bulmalı.Bu insanı hem yeniler hem rahatlatıp hayata karşı daha huzurlu güçlü kılar.Buna ben istiğna etmek diyorum.Geri çekilmek,çok tüketmemek ve herşeyden haberdar olmamak bize iyi gelecektir.
Dediklerine 100% katiliyorum ben boyle guzel ifade edemezdim ne yazikki her 3 kisi esrar ve alkol bagimlisi benim yasadigim yerde buna tabiki de tüketim geliyor sürekli mutluluk satin aliyorlar. Guzel bi kitab var Erich Fromm un Haben oder Sein diye turkcesi Sahip olmak ya da Olmak diye tavsiye ederim.
@@ahmetdemir5181 evet o kitabı biliyorum.Kütüphanemde olması lazım.Bir de sevgi ile alakalı çok güzel bir kitabı olması lazım.
@@felsefeyolcusu erich fromm kitaplari cok iyi. Batida insanlar robot gibi duygusuzluktan bahsediyor sürekli makina gibi calışmak zorundalar makina kullana kullana insanlik duygulari köreliyor.
@@ahmetdemir5181 kapitalizmin amacı da buydu.İnsanı sadece ekonomik bir unsura çevirmek adeta onu makineleştirmek.Halbuki insan makine değildir.Bir ruhu vardır.Bu ruh felsefe ile sanat ile ve hatta inançla da beslenme ihtiyacı duyar.Çünkü insan zayıflıkları olan bir yaratık.Onun zayıflıklarını ahlaken ve bedenen tekamül giderebilir.Günümüz tüketim kültürü ise sadece tüket keyfine bak gerisini umursama diyor.Bu da bencilliğe sebep oluyor.Herşey zincirleme oluyor.Bana göre aşırı toplumsalcılık da bireyselcilik de doğru değildir.İkisinin ortasını insanlık 60 larda bulmuş gibiydi.
👍👍👍👍👍👍👍
teşekkürler 👏
Rica ederim.
👍
Hosgeldin Kardeşim😊😊
Hoşbulduk,sağolun.
Abi bu persona meselesinide ele alabilirsin hayatın içinden bir mesele
Kişilik hakkında mi diyorsun?
@@felsefeyolcusu insan ilişkilerindeki maske meselesi abi
@@mhmtkrz bu konuyu ele alabilirim.Bizde çok yaygın bir hal.
nerdesin???
Yeni bir çalışmanın hazırlığını yapıyorum.Yakında inşallah takdirinize sunacağım.
Seni seviyoruz 😘✌️🌹
geri dönmüşsün hoşgeldin yalnız eskiden ses kaliten daha iyidi onuda düzeltirsen çok iyi olur
Hoşbulduk.Aslında döneli bir iki ay oldu.Artık her hafta ya da iki haftada bir çalışma yapıyorum.Mikrofon sorunu ses kartımla alakalı.Bozulmuş.Bir aparat alıp bu çalışmada ilk defa denedim.Ses pürüzlü mü geliyor?Tam olarak sorun nedir?
@@felsefeyolcusu sorun benden kaynaklıymış kulaklıkla dinleyince sesin kalitesi düşüyor
hocam memleketiniz nere
@@emirozkan188ses sorununuzun hallolmasina sevindim.Memleketim Adana ceyhan.
Yalnızlık ömür boyu...
Yalnızlık bir ömür çekilir mi?
@@felsefeyolcusu yalnızlık bir ömür boyu çekilir mi bilmiyorum ama cevabı da bir o kadar Mualla
Aslında bazı kişilerin yaptığı gibi grup toplantıları oluyor İnternet üzerinden bir araya gelip sırasıyla insanlar birbirini dinlese çok güzel bir etkinlik olur bunu yapmak isterdim açıkçası özellikle sizinle hani sizin kendi görüşünüzü paylaştığınız bizim de kendi görüşümüzü paylaştığımız internet üzerinden biraz kapalı oluyor ama yüz yüze görüntülü daha iyi biraz daha sorunlarin onların giderilmesine ve açığa çıkmasına yardımcı olurdu.
Covid gerçekten hepimizi etkiledi bitti zannediyoruz ama hala devam ediyor çünkü ölenler var.Umarım en kısa zamanda Türkiye bu covid belasından kurtulur.
İnşallah.Lakin bu iktidar işi pek ciddiye almıyor artık.En azından gerçek covid istatistiklerini paylaşabilirlerdi bunu yapmıyorlar şuan.Herseyi saklıyorlar.Böyle şimdilik birşeylerin üstü örtülür ama ya sonrası?Hakikat ortaya çıkınca telafisi daha zorlaşir.Zaten bu coğrafya insanının en büyük meselesi gerçeklerle yüzleşmekten kaçmasidir.Tepeden tırnağa, yukarıdan aşağıya herkeste gerçekleri görmezden gelmek, günü kurtarmak ve yarına Allah kerim zihniyeti var.Boyle bir düşünce şekli terakkiye mani olup,kısır bir döngü içine sokar.Ayni hataları tekrardan yaparsınız.Hatalarimizla ve günahlarimizla yüzleşmemiz lazım.Sanirim demokrasinin az buçuk işlediği 30 sene evvel ki Türkiye'de bunu yapıyor idik şimdilerde ise tek adam yönetiminde en temel sorunumuz halktan gerçeklerin saklanması ve yüzleşmenin olmamasıdır.İstikbalde inşallah halk artık uyanır da gerçeğin ışığını görür.
Dostum tamda ihtiyaçım olan bir konu emeğine sağlık ilaç gibi geldi ❤️
Ne demek rica ederim.Sizlerin derdine derman,bir nebze de olsa yarasına merhem olabiliyor isem kendimi bahtiyar sayıyorum.
Ben de bir odada, yalnız başına kovit geçiriyorum.
Boşluk değil de açlık çekiyorum😂
Çok geçmiş olsun.
Ben şahsen önceden tamamen toplumsalcı bir kişiliktim ama toplum o kadar beni irrite etti ki, artık bireyselliği ölene kadar savunacağım gibime geliyor
Siz de belli ki Nietzsche gibi,Kierkegaard gibi toplumun sahteliğinden çok çekmiş birisiniz.Ben de benzer sıkıntıları çektim.Maalesef ülkemiz, dürüst insanın barınacağı son ülkelerden birisi.Çünkü iyi insanları kullanıp,onların saflıklarını istismar etmek sıradan birşey haline gelmiş.Öyle ki tıpkı Şener şen'in oynadığı "Namuslu" filmindeki gibi dürüst insanı aşağılayıp,onu dışlamak ya da anormal görmek gibi bir vaziyet var.Bunun ana müsebbibi cehalet ve menfaatperestlik.Bu ikisinin arttığı bir ülkede insanlar çıkarları için rahatlıkla gruplar kurarak suç işliyor,gerçeklerin üstünü örtüyor ve doğruları haykıranları suçlayıp toplumun dışına atıyor.Tersine çevrilmiş kıyafeti giymek gibi bir ruh hali oluşmuş ülkemizde.Herşey tersine işliyor.Devletin organları suçluları araştırıp yakalayacağına tam aksine mafya liderleri gerçekleri açığa çıkarıp devlet kurumlarının ve başındakilerin işledikleri suçları haykırıyorlar.Buna rağmen bir kıpırdanma yok herkes korkuyor,adeta zihinler uyuşmuş.Garip bir şekilde gerçeği öğrenmek isteyenler de cahiller tarafından baskılanıp tehdit ediliyorlar.George orwell ın dediği gibi gerçekleri söyleyip suçluları bulmak istediğiniz zaman suçlanıyorsanız,suçlular tarafından yönetiliyorsunuz demektir.
@@felsefeyolcusu
Ben herkesin kendi menfaati bittiğinde karşı tarafa geçebileceğini inananlardanım.
Bahsettiğiniz kişilerin menfaati bittiği için şu anda karşı tarafta olduğu kanaatindeyim.
@@Mahmut_Can_SABIRLAR bu doğru ancak vatandaş olarak bizi ilgilendiren tarafı ortaya atılan iddialar çok ciddi olduğu ve kuvvetli deliller sunulduğu halde herhangi bir soruşturma yapılmaması.Normal bir hukuk devletinde hemen resen bir soruşturma açılıp deliller yok olmadan eyleme geçilirdi.Ancak en küçük bir hareket yok.Aksine haklarında iddia olunan zanlılar suç duyurusunda bulunuyorlar onların isteği gerçekleştiriliyor.Bu işte bir tuhaflık var.Zaten haklarında suçlama olanlar da kamuoyuna makul bir açıklama yapmadan istifa ederek gözlerden uzaklaşıyorlar.Toplumun balık hafızalı olduğunu bildikleri için sözkonusu suç iddialarının unutulacağını düşünüyorlar.Binaenaleyh ülkenin gündemini de başka başka şeylerle meşgul etmeye amade bir yandaş medya mevcut.Bu da suç işleyenlerin işini kolaylaştırıyor.Bence geçmişte halk seviyesinde olan rüşvet,irtikap,gasp,çetecilik gibi suçlar artık devlet seviyesine çıkmış durumda.
Harika sinz
Çok sağolun.
Selamlar ustad. Videoda fiziksel yalnizlik ile ruhsal yalnizlik arasinda ayrimi yapmamis ve direkt fiziksel yalnizligi anlatmissin. Ikisindende bahsedip aralarindaki etkilesimden (varsa tabi) bahsetmemissin. Universite yillarinda ve sonrasinda otuzlu yaslarin sonlarina kadar vur patlasin cal oynasin bir hayatim vardi. Evde yalniz oturdugum zamanlarda bile mutlaka birilerini cagirirdim. Simdi ise yalnizlik tercihim. Hayatimdaki en kiymetl sey vakit ve gereksiz insanlarla( bana gore demek istiyorum, belkide ben gereksizimdir) vaktimi paylasmak istemiyorum. Cahil insan benden uzak Allah'a yakin olsun. Dunyayi kendi kafasindaki gibi goruyorlar. Konfucyus'un bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak sozu tam bizim Turk cahiller icin soylenmis sanirim. Apartmanda yasamak hapisanede yasamak gibi. 4 duvar Ev dedigin bahceli olur. Vaktine ve klavyene saglik ustad. Sesini yeniden duymak harikaydi. Siradaki videoyu sabirsizlikla bekliyoruz
Selamlar.Aslında sadece fiziksel yalnızlıktan değil manevi yani ruhsal yalnızlıktan da bahsettim.Mesela kalabalıklar içerisinde yalnız kalmak derken işte tam olarak ruhsal yalnızlıktan ve kendini anlaşılmamış ve değer görmemiş olmaktan bahsetmek istedim.Fiziksel yalnızlık yani maddi yalnızlık insanı çok üzmeyebilir ancak manevi yalnızlık ister tek başınıza olun isterse insan yığınları içerisinde olun kendinizi onlardan biriymiş gibi hissetmiyorsanız size acı verir.Çoğu kişinin bu ülkeden kaçış nedenlerinden biridir aynı zamanda manevi yalnızlık.Çünkü insan içine girdikleri vakit bile ayrı dünyaları olduğunu anlarlar ve "Ben bunlar gibi değilim,farklıyız ve beni anlamıyorlar"der.Bilhassa okumuş,sorgulayan zihni aydınlık insanlar bu ızdırabı çok çekiyor artık.Demokritos'un dediği üzere "Akıllı bir kişi için bütün ülkelerin kapıları ardına kadar açıktır; iyi yürekli aydın kişinin anayurdu tüm yeryüzüdür."düsturuna uyarak başka diyarlara göç ederler.Peki kaybeden kimdir?Tabii ki bizler,bütün ülke.İnsanlarımızı yalnızlığın kuyusundan kurtarmak lazım.Ancak kurtuluş ne benim tek başıma mücadelem ile olur ne de birkaç kişinin.Bu hepimizin birlikte aşması gereken,ülke çapında zihniyet değişimi gerektiren bir eylemi gerektirir.Yakın zamanda da toplumun cehaleti aşılmadıkça başarmamız zor görünüyor.Çünkü cehalet kutsanıp genelgeçer birşey haline gelmiş.Umarım 5-10 yıl sonra çok geç kalmış olmayız.
@@felsefeyolcusu Eyvellah ustad.
😁👋
43:35 bahsettiğiniz kitabın ismi nedir dostum
İsbankasi kültür yayınlarından çıkan Julian young un Nietzsche biyografisi.968 sayfalık bir şaheserdir.Dünyadaki en iyi Nietzsche biyografisi olup felsefesi de çok iyi izah edilmiştir.Benim kitabı bitirmem sanırsam 3-4 ayi bulmuştu.
@@felsefeyolcusu eyw
Felsefe yolcusu, bana bir defasinda yaşlı alman adam kadinlar hakkinda demişti ki bir kadin gözümün önünden kayboldu mu güvenmem diye.
Genel olarak bir güvensizlik sorunu yaşıyorlar.Bu çağımızın sorunu ne yazık ki.O eski güven ve samimiyeti hepimiz ariyoruz.
Hocam nihilizm üzerine bir çalışma gelir mi
Tabiki neden olmasın.
Aklıma Επίκουρος geldi. Onun ile ilgili videonuz varmı bilmem ama, yalnızlık deyince aklıma o geliyor.
Epikür ile ilgili bir çalışmam yok.Siz hatırlatınca benim de aklıma geldi.Çiçeklerle bezeli çok güzel bahçesi olan bir evi varmış.Orda yalnız yaşamayı çok severmiş.Arada sırada gelen talebeleri ve dostları dışında pek kimseyle görüşmezmiş.
Dostum hər darıxdığımda sizləri xatırlayır ruhən siznən söhbət edirəm. Gecə ikən Mars planetə baxır , sonsuz kainatda nöqtə görünən Mars gezegenində yaşama madisəl istəyi ilə bir ümid arıyoruz .Aslında biz kimik və nə axtardığımızı bilməyərəkdən hayata tutunan bir ümüd peşindəyiz.
Çok teşekkür ederim.Bu kanalı açma maksadım da benim gibi yalnız kaldığını hisseden,hassas yüreklere,dertlilere ve düşünce yolunda yürümek isteyenlere bir nebze olsun umut verebilmek içindir.Coğrafyamizds yaşamak zor.Düşünen vicdanlı insanlar için daha da zor.Bu nedenle birbirimize destek olmak ve hisli yüreklere sahip çıkmak zorundayız.En önemlisi birbirimizi sevmemiz lazım.Sorunlarimizi kabul etmek çözümün ilk adımıdır.Böyle başladık inşallah daha iyi yerlere geleceğiz.
Yorumların dünya ya bakışın çok güzel fakat insanlar malesef guzel değil her kez sistemin kölesi oldu.
Teşekkür ederim.İnsanlar ayrı ayrı bakış açılarina sahipler.Herkesin amaçları da farklı.Lakin esas sorunumuz girerek artan bencillik ve menfaatperestlik.Cehaletin kutsanmasini ve kültürlü insanların sesini bastırmasını da ekleyebiliriz.Kimse kimseye güvenmiyor ve genel olarak toplum çok kaygılı.Herkes istikbalini düşünüyor, geleceğe kaygıyla bakıyor.Bunu düzeltmesi gereken iktidar sahipleri ise maalesef kendi menfaatlerinin peşine düşmüşler.Herkesin tek tek başını ellerinin arasına alıp işte burada bahsettiğimiz yalnızlik anlarında düşünmesi ve biraz olsun bencillikten vazgeçmesi lazım.
Bu aralar heryerde para muhabbetti duyuyorum🙁
İnsanların aşırı maddileşmesi ve değerlerini yitirmesi sorunu.Küreselleşme de bunu arttırdı.
Bu Wikipedia tanımlaması sanki yanlı gibi.
Sanki yalnızlığı aşağılıyor, onu savaşılması ve yok edilmesi gereken bir şeymiş hissettiriyor.
Yeri geldiğinde kaliteli yalnızlık insana zarardan çok fayda sağlar bence, o yüzden bu tanımanın tam olarak doğru olmadığı kanaatindeyim.
Videoda sizin dikkat çektiğiniz husustan bahsettim.Yalnızlık bana göre de ikiye ayrılır : Müspet ve menfii yalnızlık.İşte dediğiniz kaliteli yalnızlık insanı pişiren,olgunlaştıran ve kendisiyle yüzleşip hayatına doğru yön vermesini sağlayan müspet yalnızlıktır ki bence insanlarımızın buna çok ihtiyacı var.
@@felsefeyolcusu
Videoyu biraz izleyince fark ettim zaten.
Çağımız yalnızlığı aşağılıyor bence tam tersine çoğunluk aşağılanmalı.
Yalnız kalan insana sevimsiz, huysuz, çirkin gözüyle bakıyoruz ama hiç bilmiyoruz ki; neden yalnız, niye yalnız ya da bunu istiyor mu yoksa zorunluluk mu ?
Hiçbir fikrimiz yok bu konuda.
@@felsefeyolcusu
Bu arada Abdülhamid Han konusundaki fikrinize katılmıyorum.
Takipçiniz olarak bunu da belirtmiş olmak istedim.
Ses yok gibi abi
Fon sesi mi yoksa benim sesim mi?
@@felsefeyolcusu benim hoparlör bozulmuş abi pardon
Diksiyon dersi alalım lütfen..Diksiyonunu düzeltmemiş kişiler bu programları sunmasın lütfen..