Jungkook ile hayal et "Acımasız Mafya Kardeşinin Edebiyat Öğretmenine Aşık Olur" Tek Bölümlük
HTML-код
- Опубликовано: 5 фев 2025
- 𝐚𝐧𝐝 𝐢’𝐦 𝐭𝐢𝐫𝐞𝐝 𝐨𝐟 𝐥𝐨𝐯𝐢𝐧𝐠
𝐬𝐨𝐦𝐞𝐛𝐨𝐝𝐲 𝐭𝐡𝐚𝐭’𝐬 𝐧𝐨𝐭
𝐦𝐢𝐧𝐞
'Jungkook
'Anais
`
𝐬𝐚𝐚𝐭 22:48
JJK:
-"öl ya da öl."
Karşısında yere çökmüş, elleri bağlı ama ona rağmen minnet etmesini dileyen adama doğrulttu silahını Jeon. Tetiği çekeceği sırada adam bağırdı.
"DUR!" hafifçe kıkırdayıp yakasına yapıştı Jeon.
JJK:
-"ne cüretle-"
"ben…ben birine çok aşığım, bir kadına"
Sinirli bir şekilde burnunu kırıştırdı ve tuttuğu yakayı dahada sıkılaştırdı.
JJK:
-"peki bundan banane!?"
"Son kez onu görmeme izin ver lütfen! Ona itiraf etmek istiyoru-"
Aniden patlayan silah ile üstü başı kan oldu. Kollarının arasında süzülüp giden bedeni yere atıp adamlarına döndü.
JJK:
-"yok edin."
"T-tamamdır patron!"
Eldivenlerini yere fırlatıp arabasına adımlarken burnundan tısladı.
JJK:
-"saçmalık, aşkmış!"
Arka koltuğa oturduğunda şoföre eve sürmesini söyledi. Telefonunu eline aldığı sırada, üstünde ki kirli kanı görünce iğrendi. O adamın iğrenç kalıntılarının üstünde olması delirmesine sebep olmuştu.
O sırada çalan telefonu ile sinirini silmeye çalışarak "yanıtla" tuşuna bastı.
JJK:
-"alo?"
"Oppa? Sen misin?"
JJK:
-"Hyerin? Birşey mi oldu?"
"Yok, eve ne zaman geliceksin diye sorucaktım"
JJK:
-"gelirim yarım saate."
"Tamamdır oppa, görüşürüz!"
Telefonu kapattığı zaman, bir kez daha içten içe acıdı kendine. Tek ailesi, onun herşeyi Hyerin’di. Onu herşeyden koruyup kollamaya çalışırdı hep. Bir tanecik kardeşiydi o onun.
Derin bir iç çektiği sırada telefonuna gelen mesaj ile garipseyerek baktı tekrardan. Evde ki korumalardan biri olduğunu görünce hızla mesaj kutusuna tıkladı.
Bayan Hyerin’in arkadaşı geldi patron.
Jeon tek kaşını kaldırıp klavyeyi tuşladı. Hyerin’in hiç arkadaşları olmazdı ki..
jungkook:
kim, kaç yaşında, mesleği ne? Hepsini öğren bende geliyorum.
Elini saçlarına götürüp karıştırdıktan sonra kestirmek için başını cama yasladı.
`
O sırada, Hyerin eve gelen arkadaşıyla kucaklaşıyordu. Saçlarını derince kokladıktan sonra şaşkınca döndü.
-"oha unnie! Ne güzel kokuyorsun…"
Anais, hafifçe kıkırdayıp kızın saçlarını okşadı.
"Sana layık olmak istedim..ah! Birde şu.."
Birden kıza uzattığı çiçek buketi ile, kocaman gülümsedi Hyerin.
-"ağlayacağım"
Buket’i kokladıktan sonra yeniden Anais’e döndü.
-"bu nasıl bir çiçek unnie? Daha önce pek rastlamadım ve mükemmel kokuyor"
Tekrardan içten gülümsemesini sundu genç kadın.
"Eglantina."
-"ne? Küfür etmiyorsun değil mi?"
Hafifçe kıkırdadıları sırada odanın kapısı tıktıklandığında hemen yataktaki oturuşunu düzeltti Anais. Kapı açıldığında içeri büyük cüsseli, saçları yağmurda ıslandığı için anlına yapışmış ve keskin bakışlı bir adamla karşılaştı.
-"oppa!"
Koşarak adama sarıldığı sırada Anais onun abisi olduğunu anladı. Arada bahsederdi ona Hyerin. Ama hiç bu kadar olabileceğini düşünememişti doğrusu..
Jeon içinde durum pek geçerli değildi. İçeri girer girmez nazikçe oturan zarif kadını süzüp, hayret etmişti.
Sonunda sarılmaları bittiğinde el sıkışmak üzere Anais yanlarına gitti.
-oppa, bu Anais. Unnie, bu Jungkook Jeon.
Gülümseyerek el sıkıştıkları sırada, Jeon kavradığı yumuşak ele bile hayret etmişti. Kadın ellerini ayırdığında çaktırmadan kokladığında, krem kokusuyla mest oldu.
JJK:
-"isminiz korece değil, nerelisiniz?"
"Aslına bakarsanız yarı Fransız’ım.."
JJK:
-"iyi"
Kısa cevabını verdikten sonra ayrıldığında, Anais garipseyerek Hyerin’e döndü.
"Biraz soğuk gibi.."
-ㄲㄲ sana gereğinden sıcak bile davrandı. Hadi gel kahve içelim
Birlikte mutfağa gittikleri sırada yeniden karşılaştıkları Jungkook ile bakışlarını aşağı indirdi Anais. Jeon tam aksine telefonundan başını kaldırmayıp oyun oynamaya devam ediyordu.
Kızlar kahve yaptığı sırada masanın üstünde ki çiçek buketin dikkatini çekti. Üstünde ki notu okuduğunda şaşkınlıkla havaya kalktı kaşları.
"Tu es la plus belle fleur qui ait fleuri dans mon coeur"
JJK:
-"bunun anlamı ne?"
Kahve yaptıkları sırada gelen sesle arkalarını döndü kızlar. Anais sıcak bir şekilde gülümseyerek yanıt verdi.
"Sen kalbimde açan en güzel çiçeksin."
𝒔𝒂𝒃𝒊𝒕
𝒅𝒆𝒗𝒂𝒎
Direkt yanıt vermesi, bir nevi iltifat gibi olunca istemsizce kızardı Jeon. Konuyu değiştirmek için birşeyler geveledi.
JJK:
-"mesleğin ne? Çiçekçi misin?"
"Edebiyat öğretmeniyim, çiçekçi olan annem."
JJK:
-"belli oluyor..yaşın kaç?"
-abi!
JJK:
-"ne? Yanlış birşey mi sordum?"
-kadınlara yaş sorulmaz!
Hafifçe gülümseyip ellerini hayır anlamında salladı Anais.
"Sorun değil, 26’yım."
O sırada çalan telefon ile herkesin dikkati dağılmıştı. Kadın özür dileyip yanıtladı hemen, arayan annesiydi.
"tabii anne, geliyorum."
"var mı bir isteğin?"
"Tamamdır~ iyi geceler"
Telefonu kapattığında atıldı hemen Hyerin.
-Gidiyor musun? Çok çabuk..
"Özür dilerim güzelim, annemin yanına gitmem gerekiyor~ gel bakalım"
Kızın saçlarına bir öpücük kondurduktan sonra saygı çerçevesinde olmak amacıyla karşısında ki adama da el uzattı.
"Memnun oldum.."
Jeon sadece kafa sallamakla yetinmişti. Anais sonunda eşyalarını toplayıp ayrıldığında, Hyerin sinirle abisine döndü.
-Arkadaşlarıma karşı biraz daha kibar olamaz mısın!?
Kardeşinin yakarışlarına kısa bir
Göz devirdi, ardından sinirli adımlarla mutfaktan ayrıldı. Odasına adımladığı sırada yerde gördüğü toka ile tek kaşı havalanmış, eğilip almıştı.
Hafifçe burnuna götürüp kokladığında mest olduğunu hissetti tekrardan..Kardeşinin olmadığını biliyordu, bu eve kardeşinin soktuğu herşeyden haberi vardı ve bu onun değildi.
Aklı tekrardan kadına gitti, asil ve naifliği garip derecede çekici gelmişti ona. Yatağına uzandığında tekrar Anais’i düşündüğünde anlına vurdu.
JJK:
-"tek geceden sonra hevesimi keser"
Başına yavaştan ağrılar girmeye başladığında gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı..
`
-oppa! Ben çıktım
Uzaktan ona el sallayan Jeon ile vedalaştıktan sonra okuluna adımladı Hyerin. Kendisi stajyerdi ve Anais ile aynı okuldalardı. Onu okula bırakan Jeon ne olur ne olmaz diye yanında tokayıda getirmişti ama kadını görememişti..
Arabaya binip gaza bastığı sırada telefonu çaldı aniden. Kardeşinin aradığını görünce birşey unuttabileceğini düşünüp frene bastı.
JJK:
-"yine ne unuttun?"
-ahh dosyamı unutmuşum..çok uzaklaştın mı?
JJK:
-"geri geliyorum"
-tamam~ Unnie benim için alacak
Telefonu kapattıklarında, tekrardan içini o arzu kaplamıştı adamın. Kadını elde etmek istiyordu evet. Fakat aşk anlamından tamamen uzaktı istekleri. Zaten o aşka inanmazdı..
Okula tekrardan geldiğinde arabanın camına yaslanmış bir şekilde beklerken, aniden camın tıktıklanmasıyla kafasını kaldırdı. Kadın gündüz gözüyle ayrı bir güzel gelmişti ona..
"Günaydın"
JJK:
-"ah evet..sanada."
Arka koltuktaki dosyaya uzanıp kadına uzatacağı sırada yeniden birbirlerine değen elleri ile donup kaldı. Yumuşacık ellerini avuçlarına katmayı o kadar arzulamıştı ki..
Ona ihtiyaç duymuyordu, arzuluyordu sadece;
İkisi farklı şeylerdi.
Anais ellerini çektiğinde, son kez baktı karamelleşmiş göz bebeklerine. Kendini tutamayıp ağzından istemsizce birkaç sözcük döküldü.
JJK:
-"bal küpü.."
"Hmm?"
Anais merakla ona baktı. Ne dediğini kavrayamamıştı henüz..
JJK:
-"göz rengin diyorum, bal küpü."
Göz bebekleri yavaşça büyüdü genç kadının. Daha önce hiç kimse, hatta kendisi de dahil ona bu kadar güzel bir renk söylememişti.
Hep kahverengi diyerek geçiştirdiği göz renginin böyle güzel betimlenmesi ile mest oldu. Şaşkınlığını gizlemeye çalışarak gülümsedi ve tokasını alıp, adamın yanından ayrıldı.
Jeon, kadın gittikten sonra başını direksiyona vurdu. Kendini tam bir aptal gibi hissetmesinin nedeni cidden bir kadın mıydı?
JJK:
-"Aishh! Hemen benim olması gerek artık, iş sınırından çıkıyor!"
Sonrasında işlerini halletmek üzere şirketine sürdü arabayı.
`
-oha unnie, hayretler içerisindeyim!
yavaşça kıkırdayarak "saçmalama.." diyebilmişti Anais. Ellerindeki dosyaları utandığı için olabildiğince kavrıyor, yüzlerine vuran gün batımının ışığı ile *bal küpü* gözleri parlıyordu.
-sana bir sır vereceğim.
Kızın beklenmedik çıkışıyla dudakları şaşkınlıkla havalandı.
"Nedir o?"
Yüzüne alaycı bir sırıtış ekleyip Anais’in kulaklarına yaklaşıp fısıldadı.
-bence senden hoşlanmış
Anais hemen onu ittirip elleri ile yanıtını olumsuz kılmaya çalışsada Hyerin sadece gülmeyi tercih etti. Birlikte yürüdükleri sahil yolunda tekrar buluştu gözleri yakamoz ışığıyla.
"Yorucu bir gündü.."
"evet.."
Arkasından gelen ses ile ikiside hayretle döndüklerinde, karşılarında duran Jeon’u görünce yutkundu Anais. Aklına hemen sabah yaşadıkları gelmişti..
-oha abi, bizi mi takip ediyorsun!?
JJK:
-"yoo" dedi itirazla. "karşılaşmışız."
Anais ondan gözlerinin sürekli kaçırmaya çalışıyordu. Fakat Jeon, hâlâ içini kavuran onu elde etme arzusuyla yanıp tutuşuyordu. Gözlerine bakmaya çalışsada Anais etrafa bakıyordu sürekli.
Jeon için kadınlar bundan ibaretti, elde edip bırakmak..Ve şu an, bu kadını herkesten ve herşeyden çok istiyordu.
Bir adım yaklaşıp kadına sordu.
JJK:
-"numaran var mı?"
"var tabii.."
JJK:
-"numaranı salla"
Elindeki telefonu kadına uzattığında, titreyen ellerini gizlemeye çalışarak birkaç haneli numarayı tuşladı telefona.
"Ne diye kaydedeyim?"
Adam sırıtarak telefona uzandı ve kıza baktı.
JJK:
-"oda bana kalsın."
Göz kırparak ayrıldığı sırada yanlarında olan Hyerin’i çoktan unutmuşlardı bile..
-hey! Gözümün önünde flört ediyorsunuz!
"H-hayır hayır.."
JJK:
-"ederiz, sana ne?"
Anaisin göz bebekleri büyürken Jeon yanağından bir makas alıp arabayı işaret etti.
JJK:
-"gidelim"
`
Koltuğuma uzanmış, yağmur sesini dinlerken kahvemi yudumlayıp kitabımı okuyordum. Huzur buydu işte..sonsuza kadar şu anda kalabilsem cidden kalırdım. Gülümseyerek okuduğum cümleyi bir kez daha aklımdan geçirdim.
*nasıl beceriyorsun benim gibi bir yangın yerini akarsu koyuna çevirmeyi?*
Birden aklına giren adam ile yüzünü buruşturdu. Neden bu söz ona onu hatırlatmıştı ki? Kitaba devam ettiği sırada aklından çıkmayan Jeon ile sinirlenip kapattığı kapağı.
"Saçmalık.."
Ayağı kalkıp odasındaki telefonunu eline aldığında, mesaj kutusundan gelen *1* sayısı ile tıkladı. Bakışları havalandı şaşkınca
+830********
-uyumuyor musun,
-bal küpü?
Hitap edilişinden hemen kim olduğunu anlamıştı. Numarayı rehberine kaydettikten sonra cevap yazdı hemen.
bal küpü;
-seni ilgilendirir mi?
2.𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎
𝒅𝒆𝒗𝒂𝒎
ggukkie;
-ilgilendirmez mi?
-kardeşimin arkadaşını kolluyorum
Derin bir nefes verip sanki görebilecekmiş gibi gülümsedi ekrana.
bal küpü;
-uyuyorum bay jeon,
-ve kollanmaya ihtiyacım yok.
"ne şimdi bu? Trip mi atıyorum?" Diye geçirdi içinden Anais. Neredeyse tanımadığı bir adama trip atmanın ne kadar aptalca olduğunu geçirdi içinden.
Diğer tarafta ise değişik hislerle tanışıyordu Jeon. Daha önce hiç tatmadığı ve neredeyse reddedilmenin verdiği o his..çıldırtmıştı onu. Kadına karşı dahada hırslanmış, hemen kendisinin olmasını istemişti. Fakat yine, yine ve yine geçirdi içinden. *aşk değil, sadece çıkar.*
ggukkie;
-𝘣𝘢𝘬𝘢𝘭𝘪𝘮 𝘬𝘰𝘭𝘭𝘢𝘳𝘪𝘮𝘪𝘯 𝘢𝘳𝘢𝘴𝘪𝘯𝘥𝘢 𝘪𝘯𝘭𝘦𝘳𝘬𝘦𝘯 𝘥𝘦 𝘣𝘶𝘯𝘭𝘢𝘳𝘪 𝘴𝘰𝘺𝘭𝘦𝘺𝘦𝘣𝘪𝘭𝘦𝘤𝘦𝘬𝘮𝘪𝘴𝘪𝘯|
-peki madem
-*𝘣𝘪𝘳 𝘴𝘦𝘴𝘭𝘪 𝘮𝘦𝘴𝘢𝘫 𝘨𝘰̈𝘯𝘥𝘦𝘳𝘪𝘭𝘥𝘪*
Heyecanla karışık duygularla mesaja tıkladı kadın.
𝘤̧𝘰𝘬 𝘬𝘰𝘯𝘶𝘴𝘶𝘺𝘰𝘳𝘴𝘶𝘯
diye fısıldadı kulaklarına
𝘰 𝘥𝘶𝘥𝘢𝘬𝘭𝘢𝘳𝘭𝘢 𝘯𝘦 𝘨𝘶̈𝘻𝘦𝘭 𝘴𝘦𝘺𝘭𝘦𝘳 𝘺𝘢𝘱𝘪𝘭𝘢𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳 𝘰𝘺𝘴𝘢
kalbi durmuş, titreyen elleri ile sakin kalmaya çalışarak klavyeyi tuşlamaya çalıştı, ama nafile. Fısıltılı ve uykulu sesi, kadını mest ederken kalbinin en derinliklerinin yandığını hissetti.
Ne yapıyorlardı şuan? Kendiside bilmiyordu. Belli ki Jeon’da öyle..Fakat istemsizce devam ettirmek, sonuna kadar gitmek istemişti o gece.
bal küpü;
*𝘣𝘪𝘳 𝘴𝘦𝘴𝘭𝘪 𝘮𝘦𝘴𝘢𝘫 𝘨𝘰̈𝘯𝘥𝘦𝘳𝘪𝘭𝘥𝘪*
𝘩𝘮𝘮𝘮
𝘯𝘦 𝘺𝘢𝘱𝘪𝘭𝘢𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳 ?
Jeon birden, karnında hissettiği değişik ve neredeyse ona kusma hissi veren değişik duyguyla sarsıldı, sesi duyar duymaz. Karnını sıkıp hissi yok etmeye çalışsada daha da çoğalıyor, bu onda karnını deşme isteği uyandırıyordu.
Karşı tarafta ise telefonun başında ne yaptığını bile bilmeden ellerini dudaklarına götürdü Anais. Göğsü inip kalkıyor, adamdan bir cevap bekliyordu.
ggukkie;
-iyi gwcelr
*𝘣𝘪𝘳 𝘮𝘦𝘴𝘢𝘫𝘪 𝘣𝘦𝘨𝘦𝘯𝘥𝘪𝘯𝘪𝘻*
heyecandan yazamadığı için kendine küfürler yağdırırken karnındaki bitmek bilmeyen hissi araştırma gereği duyup arama seçeneğini tuşladı.
*karnınızda kıpırlanmalı ve kusacak gibi hissetmek*
Arattığında, karşısına çıkan ilk sayfalardan birine tıkladı fakat anında yüzünü ekşitti.
JJK:
-"aşk mı? Hah. Şu karşıda ki dolap bile daha gerçek"
Dalga geçerek bilgisayarı kapatıp yatacağı sırada aklından çıkmıyordu kadınla olanalar. Aşk’a inanmıyordu bu yüzden aşık olabileceğini düşünmüyordu. Fakat iki gündür bu yaşadığı garip hisler neydi?
*1 hafta sonra* `
Elindeki kalemi arsızca savurarak, metnini devam ettirdi Anais.
*her hareketin bir zaafım*'
Tıktıklanan kapısının ardından "gel" komutunu verdiğinde aralandı kapı kolu. İçeri giren simalarla gülümsemiş, birazcıkta şaşırmıştı.
-unnie!
Koşarak ona sarılan Hyerin ile gülümsemiş, kollarını daha da sıkı sarmıştı. Gözleri etrafı inceleyen Jeon’u bulduğunda derince yutkundu.
Mesajlaştıları günden beri Jeon çıkışta sürekli onu almaya geliyordu, fakat hiç birşey konuşmuyorlardı bile. Geliyor, bırakıyor ve gidiyordu. Bunu neden yaptığını anlamaya çalışan Anais için bugün tam fırsatıydı.
"Beğendiniz mi?" Sözleriyle tüm bakışları üzerine çekti.
JJK:
-"evet," dedi jeon.
-"beğendim."
Sözcüklerini söylerken gözlerini bir an olsun kadından ayırmamıştı. Ortamın garipleşmesini önlemek için gülümsedi Anais.
-Herneyse unnie, birlikte gezmeye çıkalım mı diye sorucaktım.
Kadının kulağına yaklaşıp fısıldadı.
-hemde gece
Anais’in gözleri büyürken Jeon’u bulup Hyerin’e kaş göz yaptı. Hyerin "o biliyor" anlamında başını salladığında gülümseyerek teklifi kabul etti Anais.
`
Gece, bir bar, heryerde kadınlar ve yoğun içki kokusu..bunların hepsi burnunu ekşitmesine olanak sağlarken üstüne giydiği kısa elbise daha da rahatsızlaştırmıştı ortamı. Sanki tüm arsız gözler üzerindeymiş gibi..
Jeon’unda geleceğini düşünerek geldiği bu bara tam aksine jungkook gelmemişti..Hyerin sarhoş, dans ederken lavaboya gideceğini söyleyip pistten ayrıldı.
Aynanın karşısında makyajını düzelttiği sırada aniden açılan kapıyla gözlerini büyütüp geri adımlar attı.
"N-ne yapıyorsun!?"
Üzerine yürüyen adamı ittirmeye çalıştı, ama nafile. Çığlıklarını kimse duymazken yüzünü avuçlayıp zorla sahip oldu *bal küpü* dudaklara..kızın gözlerinden bir yaş süzülürken var gücüyle adamı ittirip koştu hemen.
Nefes nefese kalmış, gözünden yaşlar akarken Hyerin’in hâlâ dans ettiğini gördü. Morelini bozmak istemediği için eski yerine oturdu fakat, olayın etkisinden çıkamamıştı hâlâ.
Dudaklarını silip silip dururken o pisliğin izlerinin gitmediğini hissediyordu. Bir bardak içti, ardından iki. Kör kütük sarhoş olup olanları unutmayı hedefliyordu, başarmıştı da.
Gece;
İçinde kaybolabildiğiniz ıssız bir karanlık..o zaman neden insanlar geceye aşıklar? Neden gündüzden daha çok severler ki geceyi? Daha nadir olduğu için mi, yoksa içinde kaybolunmak için mi?
Kızlar birbirlerine sarılmış, bar kapısının önünde savrulurken arkalarından çalan korna ile sırıttılar.
-abim gelmiiş!
Arabaya koştular bir çocuk edasıyla. Sinirli bir şekilde arabadan ayrılmıştı Jeon. Hyerin çoktan arabanın içine atlamışken adamı görünce istemsizce gözleri doldu Anais’in. Yağan yağmur ile sırılsıklam olmuşken göz yaşları damlalarla karıştı.
Adama koşup sarıldığında gözlerini koskocaman açtı Jeon. Sıkı sıkı sarılan kızın beline doladı ellerini. İncecik beline tam uyan elleri, bir kemer nidasıyla oturmuştu.
Kız başını kaldırdığında dolu gözlerini sonunda farketti Jeon. Ellerini yanaklarına koyup sordu.
JJK:
-"bal küpü,"
-"ne olmuş sana.."
Göz yaşlarını silmeye çalışırken ağlamalarının arasında hıçkırıklarla konuştu kız. Sarhoşluğun verdiği etkiyle ne dediğini bilmiyordu.
"Jeon…"
"dudaklarım kirlendi,"
"dudaklarımı temizle.."
Göz yaşlarının arasında söylediği birkaç sözcük ile şaşkınlıkla bakakaldı. Kadın parmak uçlarına çıkıp, yumuşak dudakları dudaklarına bastırdığında hissetti. Temizlendiğini hissetti..
Jeon ise uzun zamandır arzuladığı bu kadına karşı hislerinin, elde edince kaybolacağını düşünmüştü. Yanılmıştı…kadının her öpüşünde dahada aşık oluyor, dahada sürükleniyordu.
`
Masasının üzerinde ki çiçek buketine baktı kadın buruk bir gülümsemeyle. Üzerine bırakılmış küçük not ile kaşları kalkmış, eline alıp okumuştu merakla.
*açan en güzel çiçektin oysa ki gönlümde*
Karşısında duran adama yürümüş, ellerini boynuna dolayıp yanaklarına bir öpücük armağan etmişti.
"Neden öyle bakıyorsun?"
JJK:
-"sana bakmaktan hoşlanıyorum," yüzünü avuçları arasına aldı.
JJK:
-"her hareketin bir zaafım"
O gün sarhoş olmasaydı ve birbirlerine açılamasalardı belki şimdi bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Fakat olmuştu işte..bir şekilde herşey hızlı gelişip kader bir araya getirmişti onları.
Anais, dolgun dudaklarını kenetlemek üzere adama uzandığı sırada aniden açılan kapıyla telaşla geri çekildi.
-oha! Siz çok yiyişiyorsunuz ama görmüyorum sanmayın!
JJK:
-"kıskanma"
-sende bi aşık oldun varya…tamam al unnie senin yani
JJK:
-"benim zaten."
Bakışları kadını buldu'
JJK:
-"benimsin, bal küpü"
𝒔𝒐𝒏
-şu hikayeye 1 hafta uğraştım desem inanır mısınız? Ay birde sınav haftasıydı varya okulda felan bile yazdım abi ahdğsfkqğdl
Daddy issues yeni bölüm isteyenler çok olmuş, 65 beğenide kalmış 70 olunca artık :)
@@pearlylips ya valla artık çıldırıcammm düz yazıyla yazarmısın mesajlaşma kısmını tam en güzel yerine denk geliyorum ama göremiyorumm😝😬
Ah jeon senin aşkın beni öldürüyor kocammsın❤
Ahh ahh jeon bizde karnımızda değilde kalbimizde hisettik o kelebekleri ama sonra o her bir kelebek acı içinde öldü..
Buna bir hafta ugrasmani okadar iyi anlarim ki bi ara kendim yazmaya calisdim gercekten kolay degil yazmak o yuzden boyle yazanlara saygim sonsuzke. Cok guzel olmus
Oha oha azım açık bir şekilde okudum kızım sen bir dahisin şu ana kadar okuduğum en mükemmel hayal et bu
"Karninizda kipirlanmali ve kusacak gibi hissetmek" Bizde geçtik be jeon o yollardan AJNSKANSKQKXKAMXOXM
bizim hayaller siyah posete
Videoyaya mi odaklanayim hikayeyemi yaa❤❤
Siyah poşeti bana sokun lütfen
Aşırı iyiii yaa okurken sürekli sırıttımm
Tamda doğum günümde yazmışsın kız🤙💗 Mükemmel olmuş eline sağlık🐚🌊💙
LAN COK GUZEL OLMUS NE ZAMNDİR VİDEO BEKLİYORUM
Cook gusel olmuş 😽 ellerine sağlık ayrıca Calvin Klein çekimleri muq 🤌 arkadaki Jungkook ayrı muq 🤌
Özlendin bebeğim💋
OHA ASİRİ İYİ
ABİ
BU HİKAYE NE BEN KENDİMİ İCİNDE HİSSETTİM VE TÜM DUYGULARİ YASADİM USTELIK BU JUNGKOOK VİDEOSU NE ÖLÜP BİTTİM