Lütfen izleyin, dikkatle dinleyin: twitter.com/agahaydin/status/1128250118258475009 18 yaş altındaysanız (yetişkinler de arayabilir tabii) ve ailenizden, çevrenizden herhangi bir tür şiddete maruz kalıyorsanız sosyal ve psikolojik destek almak için ALO 183’ü arayın. ALO 183, 7/24 hizmet veriyor. Size en yakın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne giderek Korunmaya Muhtaç Çocuk Birimi’ne de başvurabilirsiniz. Ayrıca: Şu adrese tıklayıp mesajı okuyun ve formu doldurun: kdkcocuk.gov.tr/ Jandarma çocuk ve kadın kısım amirliği 156 Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) (0212 4041500) Çocukların İHMAL EDİLMESİ de suçtur. Mor Çatı’nın sayfası çeşitli başlıklar halinde kısa, öz, açık ve net bir biçimde bilgilendiriyor. Lütfen okuyun: www.morcati.org.tr/tr/yayinlarimiz/brosurler/186-cocuk-ihmalini-ve-istismarini-onlemek-elimizde-sessiz-kalma-suca-ortak-olma Bir Çocuğun İhmal Edildiğini Nasıl Anlarız? Çocuk İstismarı veya İhmalini Nasıl İhbar Edebilirsiniz? Cinsel İstismardan Şüpheniz Var Ama İhbardan Önce Danışmanlık Almak İstiyorsanız Toksik ebeveynlerinizden yönelen şiddete maruz kaldıysanız uzmanlardan psikolojik yardım almalısınız. RUclips’da içeriklerinden çok faydalandığım, sıkı takip ettiğim 2 psikolog var, onları da izlemenizi tavsiye ederim: Beyhan Budak: ruclips.net/user/PsikolojiTV Mehmet Başkak: ruclips.net/user/hipnozakademisi Öğretmenler, eğitimciler, yetkili kişiler bir çocuğun istismar edildiğini nasıl anlar, sorumlulukları nelerdir ve neler yapabilir? Aşağıdaki linklere lütfen tıklayın, okuyun. Çocuk İhmalini ve İstismarını Önlemede Okul Çalışanlarının Sorumlulukları dergipark.org.tr/download/article-file/464433 ÇOCUĞA KARŞI ŞİDDETİ İzleme Göstergeleri Kılavuzu www.unicef.org.tr/files/bilgimerkezi/doc/izleme-gostergeleri-kilavuzu.pdf Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği: (Bilgilenmek ve bilinçlenmek için okuyabilirsiniz.) cinselsiddetlemucadele.org/ Şiddet Mağduru Kadın ve Çocuklarla İlgili Polis El Kitabı (Ankara Barosu Gelincik Projesi ve Merkezi) www.ankarabarosu.org.tr/Siteler/2012yayin/2011sonrasikitap/polis-el-kitabi.pdf Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ailevecalisma.gov.tr/ksgm/siddete-maruz-kalindiginda Ebeveynlerin Yüzde 74’ü Duygusal Şiddete Başvuruyor bianet.org/bianet/cocuk/156002-ebeveynlerin-yuzde-74-u-duygusal-siddete-basvuruyor
Sadece çocuk yapmasını bilen, yetiştirmesini bilmeyen bir ailede büyümek zorunda olmak korkunç derecede kötü. Çoğu kişinin pembe hayalleri varken bizim en büyük ve en başta ki hayalimiz bu ortamdan kurtulmaktır.
Özellikle Anadolu kültürü ve ailesinin çoğunda ben şunu gözlemledim. Aile, Anne ve çocuktan ibaret. Babanın amacı evi geçindirmek. Baba olmanın getirisi evi doyurmak sadece bu. Çocuğu sevmek, şefkat göstermek sanki ayıplanan bir şeymiş gibi asabi, ciddi kaskatı adamlar. Çocuğunun gözüne bakıp da seni seviyorum diyemeyen yığınla anne baba olduğu gerçeği çok acı.
Tarih Obası onlar ne kadar sevgi aldı aceba insan bilmediğini görmediğini veremiyor maalesef.Anne sevgisini bilmeyen nasıl anne sevgisi gösterebilir ki.Aslinda neyin ,nelere neden olduğunu farketmek için bile bir eğitim ve bilinçli bir sosyal ortam gerekli olumlu yönde gelişme açısından ..
Avrupa’da doğup büyümüş birisi olduğum halde hiç buradaki insanlar gibi özgürlüğümü yaşayamadım. Aşırı din baskısı uyguladı annem ve babam. Sürekli “başını ört”, “dar pantolon giyme“, “tişört giyme” vs. diye diye hayatı bana ve ablama zehir ettiler. 18 yaşıma kadar hep sustum haklı olduğum halde sustum ama sonrasında artık dayanamadım küfürler, hakaretler ve daha ne varsa hepsini saydırdım. Kuran kursuna zorla götürdüler bırakmak istediğimizde “kafir” olduk. Türkiye’ye her akraba ziyaretine gelişimizde sürekli bizi aşağladılar. Başörtü baskısı günden güne çoğaldı.. çok kötü bir travmam var 12 yaşımda yaşadığım: ben o zamanlar çok zayıftım ve her kıyafet alışverişine gittiğimizde kabinde ağlıyordum. Hiç birşey olmadığından değil tam tersi kendimle çok barışıktım ama resmen bana 2-3 beden büyük giysiler giymeye zorluyordu annem. Gerçekten abartmıyorum kemer taktığım halde belimden kayıyordu çünkü ben 45-50 kg resmen 70-80 kg giyinen birisine olacak pantolonları giyiyordum. Bu yüzden kaç kere sabahları ağladığımı hatırlıyorum bide suçluymuşum gibi üstüne üstelik dayak yiyordum. Her neyse bir gün yine aşırı bol bir pantolonla okula gittim ve abartmıyorum sürekli belini tutmam gerekiyordu çünkü çuval gibiydi. Bunu görmesine rağmen annem hiç birşey yapmadı. Neyse.. o gün okuldan eve dönerken otobüsteyiz. Okulda zaten hep giyimim hakkında arkamdan konuşuluyordu o gün bir üst sınıfımdaki iki erkeğin: ,,şunun pantolonuna bak ne kadar bol” dediğini duydum ve birinin diğerine ,,çeksen kesin yere düşer” diyip benle alay ettiklerini duydum. O an hiç duymamış gibi yaptım ama o oğlanlardan birisi pantolonumu çok hafif çektiği halde tamamen pantolonum yere düştü. Otobüste herkes bu olaya şahit oldu öyle utandım ki her düşündüğümde gözlerim doluyor be anneme babama beddua okuyorum. Bu olayı anlattığım bir kaç kişi hep “ay çocuktun hem annenin suçu ne?” Diye beni tersliyordu ama bilmiyorlar işte kaç kere onlara bedenime göre pantolon almalarını söylediğimi ve bu yüzden kaç kere kavga ettiğimi. Bu olaydan sonraki günleri unutamıyorum hep bir utançla okula gittim. Bu olay ve babamın sırf kardeşlerimle biraz ses yaptık diye yüzüme tükürüp bana tekme atması olayını asla unutamıyorum. Onlara karşı öyle bir nefretim var ki.. zerre vicdanım yok! Hasta olsalar yatalak olsalar asla bakmam. Kimse kusura bakmasın ama asla buna müsaade etmiyorum. Geçenlerde günlüğümü okudum nasıl ağladım anlatamam.. o zamanki Ben öyle masum öyle temizdi… siz asla iyi ve merhametli bir evlat hak etmiyorsunuz. Ne yaptıysam hep suçlandım. Kız Arkadaşlarımla bile hep gizli gizli okuldan sonra buluşmak zorundaydım. İlk erkek arkadaşım oldu kolumu morarttılar. Masum bir aşk başladığı halde en ağır küfürleri işittim. Onlar yüzünden yanlış seçimler yaptım ama öyle cahil ve aptallar ki bunu bile benim suçum gibi göstermekten hiç çekinmiyorlar. Toksik ailesi olanların hata yapması, yanlış seçimler yapması maalesef sağlıklı ebeveynleri olan çocukların, hata yapmasından daha yüksek bir oranda.
Size yaşatılanlar için çok üzgünüm. Fakat zihniniz iradeniz çok güçlüymüş ki bunların farkındaymışsınız, dayanmış direnmişsiniz. Huzurlu ve özgür bir hayat diliyorum.
Yaşadıklarınız normal şeyler değil. Yurtdışında doğmak ve büyümek hiçbir şeyi değiştirmiyor ne yazık ki, çünkü Muhafazakar ve baskıcı bir aileleyle yaşıyorsunuz. Genellikle de hep muhafazakar aileler yurtdışına göç ediyorlar ve bulundukları ülkeye, oranın kültürüne, yaşam tarzına adapte olamıyorlar. Yaşadıkları yeri Arabistan'a çevirip, çocuklarının hayatını tüketiyorlar. Çünkü tamamen Arap kafası ve düşüncelerine sahipler. Sizin aileniz de öyle. Size , giyim, Din, yaşam tarzı ve düşünce sisteminiz hakkında baskılar ve zorbalıklar yapmış olan bu " Aile " denilen varlıkları , hayatınızdan çıkarmanız ve onların ortamından kendinizi kurtarmanız, sizin için çok iyi olacaktır. Çünkü bunları çocuklarına yaşatan hiçbir ebeveyn , "insan" olamaz.. Çark 'ı devam ettirmek istemiyorsanız, o insanlarla iletişiminizi kesmek zorundasınız. Toksik ailenizi sevmek, onlarla yaşamak yada görüşmek zorunda değilsiniz. Size saygı duymayan toksik ve zararlı ailenize saygı duymamalısınız. Adaletin olmadığı bu dünyada, kendi adaletinizi kendiniz vereceksiniz. Ve kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilikte , bu toksik insanlar arasında doğmuş bile olsanız, sizin yaşam tarzınıza, inancınıza, giyim tarzınıza, zevklerinize saygı duymayan bu insanları hayatınızda bulundurmamanız olacaktır...
Tüm ailem tarafından "çok zeki, çalışkan ve başarılı çocuk" kalıbına girmek için zorlandım yıllarca. Bir de bunun üzerine herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı yarı aile yarı aşiret ortamı da eklenince işler iyice kötüleşti. Sonuç, yarı yarıya istemediğim bir bölümde, 3 sene fazladan okuyacak pozisyona geldim, asosyalim, sosyal ilişkilerimde duygudan çok doğruya önem veriyorum ve kimseye güvenemiyorum. 21 yaşındayım, annemin yanında bile kendimi güvende hissedemiyorum. Sırf onların neslini devam ettirmem adına çocuk sahibi olmamaya karar verdim. Keşke daha önce böylesine kapsamlı bir eserle veya kişiyle karşılaşabilseydim. Biliyorum, yarın ölecekmiş gibi konuşuyorum, ama hayatımın her anında hissettiğim şey de bu zaten.
Benimkiler hem kontrolcu, hem dinci. Çocuktum babam ilahiyyat okumamı istedi. Tıbbı bu sene bitirdim. Gizlice telefonuma girdiler, sevgilimle yazışmalarımı okudular. Normalde telefonuma gizlice girdikleri için utanmalı olan insanlar mesajlarımı okuduktan sonra doktora götürdüler bakireliğimi kontrol etmek için. 24 yaşındayım. 22 yaşında öğrendim. Aslında büyüdükce affetmemek daha zor. Umarım karma vardır. Affetmiyorum sizi, affetmicem de.
Rezillik diz boyu baksan doktor baksan müdür,,mühendis falan filan bir maskaralik icinden gelmistir ve onlar icine islemistir hasta ruhlu insanlar olarak
hayır en sinir bozucu olan da toxic ebeveynime acıyıp ondan nefret edememem, ondan uzaklaşamamamdır. küçükken de böyleydi gereksiz yere sinirlenip beni döverdi,psikolojik şiddetin en üst seviyesini uygulardı ve ben yine ağlayarak ona sarılmaya giderdim, insanı üzen annesi olunca başka sığınak bilmediğin için tek sığınağın olan fakat aslında acının kaynağı olana sığınıyorsun ve böylece hayatın cehhennem paradoksuna giriyor. büyüyüp aklın başına gelince de aslında annenin de bunların kat kat beterini yaşadığını fark edince daha da yıkıklaşıyosun falan çok boktan bi şey.
@@mertxddd8204 ben de 17 yaşındayım,ne zaman aklımdan intihar geçse önümde olan imkanlar ve hayallerimi düşünmeye çalışıyorum. Ayrıca çok küçük bi yerde muhafazakar sayılan bi ortamda yaşıyorum. Buna agnostik olmam, onlara karşı marjinal olmam da eklenince çekilmiyor hayat ama bu hep böyle kalmayacak sonuçta ne kadar bizi boyundurukları altında tutabilecekler ki zaten şunun şurasında üniye gidip ayrılmamıza çok az kaldı. Zaten aile ortamı dışında arkadaş ortamımda sıfır toksiklik biraz daha sabretmeliyim diyerekten kendimi avutuyorum. Evet ekonomi bok gibi, evet politika mide bulandırıcı,evet siyasal islam bunaltıcı fakat kendimizi burdan kurtarabiliriz bence yurtdışı vs. derslerini iyi tut ve sabret dostum ayrıca arkadaşlarını da iyi seç. Arkadaşlarım olmasaydı ben de intihar düşünebilirdim ama geride bırakacağın enkazı da düşünmen lazım. Ben bu yorumu aylar önce bunalımdayken atmıştım ama şu anda annemle eskisi kadar kavga etmiyorum çünkü ikimiz de artık birbirimizi anlamaya ve saygı duymaya başladık. Biraz alttan almayı öğrenmen gerekiyor benim bunu fark etmem uzun zaman aldı. Çünkü alttan almadığım zaman ne ona ne de kendime sevgi gösterebiliyodum fakat şu an fav çocuğu haline geldim ha toksik davranışları var mı hala tabii ki de var ama ben onun yaşadıklarının çeyreğini yaşamadım, yaşasaydım net intihar ederdim doğrusu. O dönemlerde kadın olmak insanı sivriltiyormuş yaşadıkları psikolojiyi hayal bile edemiyorum belki de aptal ve duyarsız olsak bu kadar acıtmazdı canımızı ama sabır bu durumda benim kurtarıcım oldu. Senin durumun nasıl bilemicem orasını belki farklıdır işler ama annem ilaçlarını aldığı sürece ve bana dini baskı yapmadığı sürece kavga çıkmasına izin vermiyoruz umarım o kafadan çıkarsın daha çok küçüğüz ve önümüzde yaşanacak bi hayatımız var...
@@mertxddd8204 18 yaşındayım. Benim de lise 2 ye kadar derslerim baya iyiydi sonra baş edemedim sorunlarımla birlikte okuldaki mobbingler de bir olunca derslerim düştü ama sen umarım böyle devam edersin, gerçekten seninle gurur duyuyorum kolay bir şey değil. Benim teşebbüsüm çok kere oldu, hedefime çok yaklaştığım bir anımda var hatta ama hala buradayım. Emin ol çok daralmadıkça fazla ileriye gitmiyorsun intihar fikrin olsa dahi belki kendine fiilen zarar verirsin ya da düşünür ucundan dönersin intiharın eğer gerçekten teşebbüs edeceğin bir zaman varsa da zaten oraya kadar geldiysen benim yazdıklarımla vaz geçeceğini dr zannetmem yani ben olsam öyle olurdu yine de aynı durumda benden 2 yaş küçük kardeşime (samimi hissettiğimden dedim rahatsız olduysan affola) tavsiyem olabilir ortam değiştir, ev bunaltıyo insanı hele ki biliyorum dışarı çıkabiliyorsan çık yürü biraz kulaklıkla, sana polyannacilik oynamıcam ama şunu diyebilirim şuan güçlü olmayi öğreniyorsun, şımarık olmayacaksin bazilari gibi evet belki problemlerkn olacak geride birakinca onlarla olan zamanlarını ama her muharebe iz birakir zaten. Kendini eğitim kampinda hissetmelisin. Klasik söz seni öldürmeyen güçlendirir. Umarım bu durum senin güçlenmeni sağlar çünkü emin ölmeyi hak eden çok insan var dışarıda ve senin onlardan olmadığını tahmin ediyorum. Bir diğer tavsiyemde okuyabiliyorsan eger kitap oku kendini buldukça yalniz hissetmezsin.
16 yaşındayım ve 1 buçuk senedir terapi alıyorum. Terapi başlarında ailemi değiştirebileceğimi düşünmüştüm ama sonradında yanıldığımı anladım. Bir kaç ay öncesine kadar onlar hakkında her şeyi bildiğimi, nasıl bir zihniyete sahip olduklarını tamamen anladığımı düşünüyordum. Yanlış da düşünmemişim aslında fakat kendi zihniyetlerini yansıtan düşüncelerini tekrar tekrar dile getirmeleri işkence gibi benim için. Ne kadar kabullensem de artık bu durumu dayanamıyorum. Yaz tatilinin başından beri bu tatil süresince kendimi onlardan mental olarak nasıl koruyabilirim diye düşünüp duruyorum. Para imkanımız olmadığı için bir kursa yazılamadım veya ücretsiz bir tanesini bulamadım, işe giremedim vs vs . Geleceğe dair ümidim sıfır. Onlardan kaçma ve uzaklaşmaya fırsatım olduğunda bunu yapabilecek mental güce sahip olabileceğimi düşünmüyorum ve onlardan nefret de etmiyorum. Her birinin neden böyle insanlar olduklarını ailelerine bakarak tahmin edebiliyorum. Üniversite sınavında şehirdışı yazmama izin vermiyeceklerini ancak tıp gibi yüksek bir bölüm gelirse gönderebileceklerini söylüyorlar. Tıp okumak istemiyorum. Ondan daha kötüsü ne okumak istediğimi bilmiyorum. Ne yapıcağımı bilmiyorum. Hayatımın hiç bir noktasında bana mentor gibi fikir alabileceğim, bana bilgi transfer edebilme yetisi olan birisi olmadı. Benden büyük insanlar hep cahil ve anlayışsız kişiler oldular. Öğretmenlerimden de bu ihtiyacımı karşılamam pek mümkün değil. Fakat siz bu konuda çok yardımcı oluyorsunuz. Harika videolar çekiyorsunuz ve bu videolar hem benim zihnimi depresif düşüncelerden başka şeylere odaklamama hem de fazlasıyla şey öğrenmeme katkıda bulunuyor. Teşekkür ederim :)))
Merhabalar, ben de benzer şeyleri yaşadığımı düşünüyorum. Ancak şöyle bir fark var kafamda, ailelerimiz bir seçim yaptılar. Kötülük gördükten sonra kötü olma seçimi. Ben bana yapılanın başkasına da yapılmamasını isterim. İleride böyle ebeveynler olmaya çalışacağız. Bizi onlardan ayıran şey bu. "Onlar da çok çekti anne babalarından" demek onlara bizim hayatımızı karartma hakkı veriyor. Bir zamanlar böyle düşünüp hatayı kendinde aramış birisi olarak söylüyorum. Umarım hayatınızda çoğu şey çözüme ulaşır. Özgüvenin de çok önemli olduğunu hatırlatmak isterim depresyonu atlatmış bi insan olarak. Sevgiler..
@@madbead2142 Ne söylediğini çok iyi anlıyorum. Aslında tek yolun bu olduğunu biliyorum sadece açıklaması çok uzun problemler ve belki de hiç bir mantığı olmayan kendi nedenlerimden dolayı bir türlü bir şeyler yapabilicek güce kavuşamıyorum.Keşke tamamen böyle düşünüp onlardan kopmak bir şeyler yapabilseydim. Umarım geç olmadan o noktaya ulaşabilirim.Teşekkürler
@@ervakerti6823 Aslında er ya da geç ailemizden kopuyoruz. Sen de kopacaksın belki Üniversiteyi kazandığında belki bitirdiğinde. Ancak bu genel olarak birey olabilme çabası ve emin ol yaşadığın çoğu zorluk seninle alakalı değil. Ben yıllarca başarısız olduğuma ailem tarafından inandırıldım. Ve istemediğim diş hekimliği bölümünü kazandım.Şimdi bırakma cesareti gösterdim ve sınava hazırlanıyorum. Bunları yapabilmemi sağlayan ailem olmadığına inanmak oldu. İleride çok daha iyi olabilirsin. Sadece belki de birinşb söylemesine ihtiyacın vardır belki de daha özverili bi çalışma gerektiyodur. Bilmiyorum ama birinden duyduğum iyi şeylerin etkisine oldukça inanıyorum. Özetle şunu söylemem gerek ben "o noktaya" ulaşabileceğine eminim :).
@@madbead2142 Çok çok teşekkür ederim. Çok cheesy duracak ama eğer bir gün gelirse ve kendi kendime başardım lan dersem aklıma söylediklerinin geliceğine eminim. Umarım istediğin üniversite ve bölümü kazanırsın, başarılar :)))
Değerli arkadaşım, kanalımın içeriklerinden yararlandığına hatta psikolojik olarak da iyi hissettiğine çok çok sevindim. İzninle birkaç şey daha söylemek isterim. Önce bakış açını biraz değiştirmelisin, şu anlamda: Ailesiyle büyük veya küçük sorunlar yaşamayan hiç kimse yok. İkinci olarak, ailelerimizden farklı değilsek, onlarla yer yer çatışmıyorsak asıl o zaman kendimizi sorgulamamız gerek. Çünkü yeni nesilleriz, onların kopyası, fotokopisi olursak varlığımızın ne anlamı kalır ki? Yani ailenle farklılıklarınla barışmalısın. Diğer yandan sen uğraşmasan bile onlar da zamanla değişebilir çünkü insan değişebilen bir canlı. Son olarak, ailesiyle çatışmalar yaşayan fakat yine de kendisini, kendisi olarak yetiştirebilen, kendi hayatını kurabilen ve ailesiyle bağlarını koparmayan o kadar çok insan var ki. Hemen aileni bir kenara atma sakın. Sen de bu insanlardan biri olabilirsin. Eğer sana çok kötü davranıyorlarsa, terapi seanslarında bununla nasıl başa çıkacağını sana terapist anlatıyordur diye düşünüyorum. Kendini inşa etme mücadelende sana bolca güç, azim ve inat diliyorum. Sevgiler.
Bizdeki "hayırlı evlat" kavramı çok iyi anlaşılmadigi icin anne babaların "toksik" olma olasılıkları çok çok yüksek. 😞 Çocuklar hayırlı evlat olabilmek için hiç bir zaman kendileri olamıyor, büyüyüp anne baba olduklarinda da toksiklikten kurtulamıyor malesef.
Yaramı deştin resmen. Söylemeye dilimin varmadığı bir çok şey yaşadım ebeveynlerim tarafından. Şu an gözlerim doldu ve ağlıyorum. Bi nebze beni rahatlattığın için teşekkürler.
üstüne ek olarak günlük hayatimda da öyle 20 yasindayim bazi kisilerin beni sevdigini düşünüyorum ama hic gercek anlamda sevgiyi hissettiğimi sanmıyorum :')
Buraya yazanların çoğunun bir çıkış kapısı var, şehir dışında üniversite kazansalar aileleri izin verir, benimkiler hiçbir boka izin vermiyor. Ne maddi olarak destek sağlıyorlar, ne mental olarak. İşe girmem yasak, şehir dışında okumam yasak. Daha 19 yaşındayım, sürekli evlen, çocuk yap baskıları. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Ne bir şey hissedebiliyorum ne de mutlu olabiliyorum. Uzun zamandır gerçekten hissettiğim tek duygu öfke. Biri benimle konuşunca kesin bir çıkarı var diye düşünüyorum. Evde 2 tane ruh hastasıyla yaşıyorum, saatli bomba gibiler, biri dursa diğeri patlıyor. Beni bulamayacaklarını bilsem alırım elime sırt çantasını, defolup giderim bu evden, yüzlerini görmeye-seslerini duymaya bile tahammülüm yok.
yorumlarında gördüğüm kadar çok bilinçli-zeki birine benziyorsun, eminim iyi bir üniversite de kazanırsın. ailelerin genellikle çok yücelttiği tıp, hukuk vs. gibi bölümlerden yazsan da şehir dışına çıkmana izin vermezler mi? veya yazıp gitsen eninde sonunda maddi destek sağlamazlar mı? belki bir yerlerden burs bulursun? seni çok iyi anlıyorum ve kurtulmanı çok isterim. ben de şu an toksik bir aileden kurtulmak için var gücümle yks çalışıyorum.
@@happyishness. ben de aynı durumdayım ikisi birbirinden boşanmak üzere evden ses eksik olmuyor çalışabileceğim ortam yok motivasyonum yok geceleri uyuyamıyorum nolur bana bir şeyler söyle çok kötü hissediyorum kendimi 1 sene daha bu evde duramam
@@esmanur8381 kütüphane bulursan oradan çıkmamaya bak derim. 3 ay kaldı. biraz üzerine düşersen kazanbilirsin. konular da eksiltildi, konularını daha kolay tamamlayabilirsin. kaynak sıkıntın varsa youtubeda hocaların çözdüğü denemleri vs not alarak izleyebilirsin, o da verimli olur. veya telegram kanallarnda da kitap pdfleri dolu. çalışma konusunda motivasyon bekleme. motivasyon çalıştıkça gelir. hem evden kurtulmaktan daha iyi motivasyon ne olabilir :) . umarım kendini kurtarabilirsin. ailemizle batmak zorunda değiliz.
Kiralari vs araştır çalışıp okuyabileceğin bir sehiri yaz kaç git hiçbir sey yapamazlar kyk da kal az gez şimdilik hayatini kur kurtar uzaklaş hayatını mahvettirme
"Diğerinin sevmediğimiz özellikleri, kendi kendimizi bulmaya yardım edebilir." Carl Gustav Jung Ailemden iyisiyle, kötüsüyle elbette etkilendim. Çoğu zaman onları değiştirebileceğimi düşünmüştüm fakat daha sonra benim farklı bir birey onların ise farklı bireyler olduğunu algıladım. Bu aşamadan sonra kendime yöneldim, Erasmus der ki; size yapılan fiziksel etkilerden direk etkilenirsiniz buna yapacağınız bir şey pek yoktur ancak size söylenen sözler, hakaretler, ithaflar siz kendiniz ciddiye alırsanız ancak o zaman "kötü" olur. İyi bir hayat yaşamanın sırrı çevrenizden, ailenizden size yapılan yapıcı olmayan, nefret içeren saçma sapan sözleri ciddiye almamanız ve kendinize yönelip kendi hayatınızı yaşamanız başkalarının değil... Bu 30 dakikalık video bana gerçekten çok şey kattı ve gerçekten "öz" kişisel gelişim budur. Çok teşekkür ediyorum ve Can Sungur enişteye selam ediyorum, hem Can Sungur hem Ceren Sungur olarak sizden çok şey öğreniyorum ve temenni ediyorum ki sizin ki gibi bir ilişkim olur. Tekrar çok teşekkürler.
Gerçekten sevilmeyen çocuklarız çoğumuz destek yok çaba yok anlayış yok hep bencillik var.. Annenizin sizinle yarıştığını farkettiğinizde gelen o çöküş sonra herşeyi kavrayış..Herşeye rağmen sevgi dolu bir öğretmen oldum içimde her çocuğa yetecek onları iyileştirecek güçlendirecek sevgi var. Yaralı şifacı ruhumla ömrüm yettiğince iyi geleceğim herkese ❤
Annem ve babam toksik ebeveyn. Dün 1 Ocak 2022 idi. Yılın ilk günü dayak yedim tek isteğim özerklik alanımı kendim dizayn etmek istemekti. Ve aciz babam bana koca koca elleriyle vurdu. Tek yaptığım yarım saat boyunca ağlamaktı. Annem tamamen sorunlu bir kadın kendisine saygısı yok, ağzı bozuk, terbiyeden yoksun ve sevgiyi çocuklarına vermekten yoksum bir birey. Akademik anlamda başarılı bir çocuktum. Çevremde yani annem ve babamın akrabalarında çeşitli bağımlılıklar, suçlar(eşini öldürmek, uyuşturucu kullanmak vb) ve şiddet gibi bir çok olaya şahit olduğum için bilinçsel farkındalığım azımsanacak derecede değildi. Öğretmenlerim ve dış çevrenin çok güvendiği bir insan iken ailemde böyle bir durumun zerresi yoktur. Babam çok baskıcı bir adamdır. Örneğin okulda denemede dereceye giren öğrenciler gezi ile ödüllendirilecektir ve babamı zor ikna ederim üstüne verdiği tepki öğretmeninle resim çekin, gezi yerinde resim çekin gibi. Ya da bir başka örnek arkadaşlarınızla yemeğe gideceksinizdir. Gideceğiniz yer evinizin yanı ve kuyruk gibi kardeşinizin gelmesinide kabul etmek zorundasınızdır ancak onca insanın yanında babanız sizi teftişe gelir. Bu güvensizliğin nedenini bir türlü bulamadım. Annem konusuna girmek dahi istemiyorum. Kendisi çocuklarının üstüne bıçakla yürümüştür, hayat kadını benzetmesi yapmıştır. Annemin sorunu kökten geliyor. Özellikle kardeşlerinde normal insan maalesef yok onlarında aileleriyle arası kötü, fiziksel ve psikolojik şiddet bir arada. Babama tekrar dönecek olacaksam kendisinin öfke kontrol sorunu var, sinirlendiğinde fırlatacak bir şey arıyor. En büyük korkum annem ya da babam gibi bir ebeveyn olmak. Yani ilerde çocuğuma fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamak. Şu sıralar kendimi hiç bir şeye değer görmüyorum. Normalde asla böyle değildim. Özgüveni tam bir insandım. Yani özyeterliliğim, özdeğerim ve özerklik kavramlarım tam ve kesindi. Şimdi ise bulunduğum durumunda farkındayım ben uymuyorum uyuyor taklidi yapıyorum. Kendimi yemeğe, oyun oynamaya ve uykuya verdim. Bunlar bu tarz durumlarda görülen durumlar olmalı başka bir açıklaması olamaz. Ben sosyal bir insanım, araştırmacıyım, konuşmayı seviyorum ve bu durumdayken intiharı aklımdan geçirmedim değil. Ben ölmek istemiyorum. Ama bulunduğum durum beni buna zorlamaya başladı kendimi yalnız hissediyorum, özdeğerim tamamen zedelenmiş durumda. İnanın bunları niye yazdım bende bilmiyorum. Çünkü konuşunca ya da anlatınca bu durum geçmiyor -anne ve babam düzelmiyor yahut benim hayatım tamamen rayına oturmuyor. 17 yaşındayım üniversite sınavı bu sene bir yıl daha bu evde kalamam zaten annemle ve babamla tekrar sınava hazırlanmak tam bir eziyet olacaktır. Ya da kazanamazsam aldıkları kitap parasını bile yüzüme vuracaklardır en azından bunun sinyallerini verdiler bile. 25 Şubat doğum günüm ve ben beş senedir kutlamıyorum zira doğmamış olmayı dilerdim. Sonuna kadar okuyan okumayan herkese teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın.
@@Tarih_Obası Geri dönütünüz beni çok sevindirdi. Birinin bu kadar yazıyı okuduğunu bilmek mutluluk verici. Tek kurtuluş yolum yalnızca okumak. Her şey için teşekkür ederim, kendinize iyi bakın sağlıkla kalın.
Sen çok özelsin. Lütfen pes etme hayatını geri kazanabilirsin. Mutlaka çözüm yolu vardır. Senin suçun yok. Sen hatalı değilsin. Affetmek ve çözümlemek zorunda da değilsin ki. Onların o şekilde tanımla ve planını yap. Ve yavaş yavaş geliştir kendini. Harika olmayacak belki hep. Ama birgün güzel bir meltem yüzüne estiğinde gülümseyerek işte bu diyeceksin. Sevenlerin çok olsun. Ne zaman istersen yaz.
@@Jennlwys44 Teşekkür ederim. Yazdığım her şeyi geri sildim nasıl teşekkür edeceğimi, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemedim. Ama çok çok teşekkür ederim sağlıkla kal.
biraz sabr et, zamana bırak. her zaman öyle olmayacak. çok az kaldı artık yuvadan uçmana. o yuva şimdi sana dünyanın en kötü yeri gibi görünse bile inan o yaşda bir çok insan senin gibi hiss etdi.. zaman gelecek bu gün nefret etdiklerini anlayacak ve hatta sevecek, özleyeceksin. inan bana. senin yaşındayken benzerini yaşamış ve bunu tecrübe etmiş biri olarak söylüyorum. sevgiyle kal 💚 ümidini itirmə 😊
Annem ilkokul terk, akşama kadar halk tv, tele1 izleyen biri. Oradaki insanların laflarını ezberleyip söyler. En doğrusu hep onlar ya da kendi akrabalarıdır, benim ağzımdan çıkan sözü kendi akrabalarına teyit ettirmeden inanmaz. Yalancı da değilimdir. Çocukken hep altıma kaçırırdım. Yedi yaşımdayken altımda hiçbir çamaşır olmadan evimizin kapısına atmıştı. Kuzenlerimin arasında dövüp banyoya atarken diğer kuzenimin kapıyı açmasıyla kurtulmuştum. Salçalı parmağımın ucu yeni silinmiş fayanslara yanlışlıkla sürülünce ellerini saçıma dolayıp başımı vura vura temizlemişti. Akrabalar arasında sürekli "Sus, konuşma." ve gözlerini garip bir şekilde yapıp bakma haraketi vardı. Bunlar yüzünden hâlâ hakkımı savunamam. Gece uyumak için yatakta dönerken kulağımın dibine bir tane yapıştırmıştı. Üçüncü sınıfta neredeyse her Allah'ın günü dayak yiyordum. Konuşmaya korkuyordum. Annem de yaptıklarını gülerek ve anormal bir gururla teyzelerime anlatıyordu. Babam deseniz ayrı bir yara. Kalbim hâlâ acıyor. Umarım günün birinde sürekli bunları düşünmekten deli olmam. Ve yine umarım ki, insanlar yarın ne getireceğini bilemediği eylemlere girişmez.
önüne gelen 4er 5er doğurduğu için ortalık cahil bilinçsiz ebeveynlerden geçilmiyor çok normal.. bilinçli azınlıksa ya çocuk yapmıyor ya da 1 tane yapıyor ya da hayat eşini dahi bulamıyor :D
Sanki bedenleri ruhları nefesleri bile ensemdeydi.. o kadar korkardım ve o kadar sınır ihlali.. ben hiç özgür olamadım, kendimi ifade edemedim.. bir birey olup ortalarda dolaşamadım… bir kimliğe sahip değildim.. ve ne yazık ki ben bu durumu ailemin bizlere olan bu davranış biçimini yetiştirme tarzını 35 yaşımdaykem farkedebildim.. düşüncelerim, duygularım sömürüldü. Herşeyin yasak olduğu bir yerdeydim.. KAFESE TIKILMIŞ BİR TAVUK GİBİ!!!
Çekingen bağımlı kişilik bozukluğum vardı yani ozguvensizligi, değersizlik duygusu olan sosyal yaşamda içine kapanikligimin, ilişkilerde ki basarisizligimin aileden ekilen bu yanlış tohumlar, kodlar kaynaklı olduğunun farkındalığını yaşadıktan sonra derin tekamulle anne babami anladım, kabul ettim ve onayladım. yeniden doğmuş gibi hafifledim şimdi 30 yaşimda bu bilinçle yeni bir ben inşaa ederek yoluma devam etme niyetindeyim çok şükür 🙏
Araba sürmek için bile eğitim alınıyor, sınav yapılıyor ama iş bir insan dünyaya getirmek, önce onu sonra da onun vasıtasıyla etkileşime girdiği diğer canlıları etkilemek olduğunda korkunç bir cehalet perdesi iniyor gözlerimize. Ne olacak yap bir çocuk mantığı-daha doğrusu şuursuzluğu- kaçımızı mahvetti. Sadece başlangıç noktasına dönüp bir şans elde etmek için çırpınıp duruyoruz. Anne baba olma ehliyeti mi desem bilinç kazandırma eğitimleri mi desem çok acil bir şekilde müdahale edilmeli bu kanayan yaraya.
Ben de bu kitabı ilk okuduğum zaman uzun süreler kendime gelememiş, aylarımı onlara kızarak geçirmiştim. Uzun süre onlara kızarak yine zamanımı onlara harcamış ve kaliteli vakitten uzak kalmıştım. Daha sonrasında Engin Geçtan'ın "İnsan Olmak" kitabını okudum ve orda bir bölümde yaptıklarından dolayı sürekli olarak ailemize kızgın olmanın da aslında hayatımıza ket vurduğunu ve bu yüzden hâlâ kendi hayatımızı yaşayamadığımızdan bahsediyordu. Onun ardından ailemi bir dayanak noktası olarak görmeyi bırakıp kendi hayatıma odaklanmaya başladım. Bunları en azından kontrolcü ve duygusal tacizci aileler için söyleyebilirim. Sancılı bir süreç ama geride bırakıp kendiniz için hayatınıza odaklanabilirsiniz. Ayrıca arkadaşınızın söylediği "çocukların tek ihtiyacı olan sevgi" cümlesine kesinlikle katılıyorum. "Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk" kitabını okuduktan sonra sadece çocukların değil, çocukluğu yüzünden sözde sorunlu olan insanların da bu durumlardan sadece sevgi ile kurtulabileceğine inanmaya ve kendi hayatımda da bunu gözlemlemeye başladım. Önce kendinizi sonra başkalarını sevin.
insan olmak efsane bir kitap ; nedenleri çok iyi açıklıyor .akılcı yaşam kılavuzu ise nasıl yaklaşmak gerektiğine dair müthiş bir ekol.öz şefkatli farkındalık kitabı da tamamen iyi leşme metodları üstüne .mutlaka diğer ikisini de tavsiye ederim.
Hiç bi zaman sizi inciten size zarar kimseyi affetmek zorunda değilsiniz anne babanız da olsa hiç bir çocuk sorunlarla doğmaz hiç bir çocuk sevgisiz büyümeyi hak etmez ve asla unutmayın sizin yerinizde bi başkası olsaydı sizin yerinizde ben olsam bana da aynısını yaşatacaklardı kendinizi suçlamayı bırakıp hayatınızı kazanmak zorundasınız kendi geleceğinizi ve hayatınızı başkalarının ellerine bırakmayın anne babanızın da ellerine bırakmayın kendinizi çok çok sevin bugününüz geri gelmeyecek gençliğiniz geri gelmeyecek lütfen sizde kendizi yıpratmayın 🫂🥲
Şu an saat gecenin 1'i ve ben saatlerdir ağlıyorum. Çünkü dün annem 3 aylık bir tatilden geldi. Ve bugün sabah yine beni aşağılamalarına başladı. Ona yaranamamaktan bıktım. Sürekli dalga geçip aşağılamasından bıktım. 3 aylık süre boyunca kendimi iyileştirmeye çalışıp sevmeye başlamıştım. Geldi ve yine özgüvenimi yerle bir etti. Çocukluğum babamın fiziksel şiddetiyle mahvoldu ve gençliğimde de annemin psikolojik şiddetiyle savaşıyorum. Her şeyime karışıyor, giyimime, kiloma, boyuma, tipime. Tırnak uzunluğuma kadar laf ediyor. Tırnak yeme hastalığından yeni yeni kurtulup tırnaklarımı uzatmıştım. Kendimi tutmuştum. Sonra annemin 'şu tırnaklarını kes pislik, iğrençsin, dokunma hiçbir şeye' gibi laflarından sonra yine yemeye başladım. Artık gerçekten dayanamıyorum. Baskılarını ve dalga geçmelerini kaldıramıyorum. Empati duygusundan yoksun ve beni robotu yapmak istiyor. Duygularımı önemsemiyor. Egosunu benim üzerimden tatmin ediyor. Kendi kilosunu, boyunu benimle karşılaştırıp gülüyor. Hayatımda kimseden böyle bir zorbalık görmedim. Kiloma laf ediyor, kilo vermek isteyince zorla yemek yediriyor. Onun yanında öz irademle yemek yerken de tiksinerek bakıyor ve iğneleyici konuşuyor. Tartışıp ağlama krizlerine girdiğimde ve sakinleşmeye çalıştığımda bana 'nankör' diyip söyleniyor. Bir keresinde en dibe düşüp depresyonla boğuştuğum sırada yanına gidip 'sürekli ağlıyorum, her şeye ağlamak istiyorum' demiştim. Bana 'dertlerini bizimle paylaşmıyorsun' demişti. Ama ne zaman yanına gidip bir şey konuşmak istesem yine beni suçlamaya başlıyor. 'Şunu şöyle yapsaydın, bunu böyle yap, iyi olmuş, kendi suçun... '. Bazen bir şey diyor ve bunun doğrusunu bildiğim halde sessiz kalıyorum çünkü o asla haksız olmaz. Eğer sesimi çıkarırsam ben suçlu olurum, o benden büyük ve daha çok şey biliyor. Şunu fark ettim ki ben annem ve babam olmadan çok huzurluyum. Bunu anladığımda yıkıldım. Çünkü onlar benim tek sığınağım. Bu dünyadaki koşulsuz güvenmem gereken kişiler fakat yükmüşüm gibi hissediyorum. Bana sürekli 'senin iyiliğin için' adı altında zehirli şeyler söylüyorlar. Çok yoruldum. Her ne kadar umudumu korumaya çalışsam da beni sıkıştırıyorlarmış gibi hissediyorum. Kendimi sevemiyorum. Sosyal anksiyeteye sahibim. Onların yanına oturmaya dahi gitmek istemiyorum çünkü bana saldıracaklarından korkuyorum. Yanıma yaklaştıklarında terlemeye ve hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlıyorum. Annem ya annem. Beni doğuran kadına yaklaşamıyorum. Böyle arada içimi döküyorum bu gibi videoların altına. İyi geliyor ama yarın sabah annemle yine tartışacağız biliyorum. İyileşmeyi umuyorum. Ve başaracağım umarım.
@@Tarih_Obası muhtemelen fiziksel şiddete yönelir veya duygusal manipulasyona başlar. Okul hayatımı bana zehir eder ve babamın beni okutmasına izin vermez.
@@Tarih_Obası danışamam çünkü bu sene mezun oldum ve 1 yıl daha sınava hazırlanma kararı aldım. Ayrıca böyle videolar çektiğiniz ve bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.
Bu konu ele alınınca geçen yıl çıkan ve Benedict Cumberbatch'ın başrolünde oynadığı uyarlama bir seri olan Patrick Melrose mini dizisi aklıma geldi. Toksit aile içerisinde büyüyen bir adamın hayatını, psikolojisini anlatıyor. Çok iyi dizidir. Tavsiye ederim.
Ben trans bir çocuk olarak büyüdüm. Şimdi 40 yaşındayım ve hala toksik ebeveynlik nedeniyle yaşadığım sorunlarla uğraşıyorum. Benden utandılar, özellikle babam hep benim varlığımdan utandı, asla benimle ilgili topluma karşı gurur duymadı. Muhtemelen onların ebeveynleri de toksikdi ki, kendi ebeynlerini bizde tekrarladılar. Affettim mi bilmiyorum aidiyet duygusunu yitirdim, ne kutsal bir aile ne de seçilmiş bir aile, hiçbir aileye ait hissetmiyorum.Bu bahsettiğiniz kitabı alıp okuyacağım. Babama, abime; bana verdikleri zararı kusmak, benliğinden kazıyıp atmak istiyorum. Ama boğazım düğüm düğüm oluyor, paylasamıyorum. Sadece belki duyulmak istiyorum. İfade etmek istiyorum.Annemin sevgisinden eminim ama babamın sevgisini hiç alamadım. Tek hissettirdiği, onu utandıran, gurur duymadığı bir çocuğu olduğum. "Pısırık" dediğini hiç unutmuyorum. Onun üstün erkeklik zihniyetinin sahnesinde, ona ezberini bozduran bir çocuk oldum. Onlardan oğullarını aldım gömdüm toprağa, şimdi 40'ında bir kadın olarak yoluma devam ediyorum. O kutsal aileye rağmen hayata tutunmayı başardım.
Hak edilmiş bir mutluluk ve onu yaşamayı bekleyen bir kadın gördüm yazdıklarını okuduktan sonra. Her şeyin çok daha mutlu ve umutlu olması dileğiyle...
Bir başkasının cocuguna ( babamın arkadasının tanımadığım cocuguna)yoğun ders programım icin ingilizce ogretmenliyi yapmaga hayır dediyim için babam bana "öl, yuzune tukureyim, elimi ağzına salıp yırtarım ağzını, evimde yemek yeme "diyerek bagırdı ve esyamı sogukta topraga atdı.... Buna susan ve suclu hiss etdiren annem, umursamayıp gulen ablam ve bunları nasıl kabullenmeyi dusunen,ici agrıyan ben
Belliki hasta hepsi gülen de susan da size tek tavsiyem uzaklaşın en kisa zamanda 😊
2 года назад+24
Yıllarca o kadar zorbalık yaşadım fakat maalesef iş bulup maddi özgürlüğümü sağlayamadığım için hala ailemin zorbalıklarıyla mücadele etmeye çalışıyorum. Kendi çocukluklarında aileleri onlara insan gibi davranmadıkları için benim şikayetlerimi asla anlayamıyorlar.
işin daha üzücü yanı ben annemin beni sevmediğini çocukken bile bilirdim ancak sevsin diye hep çabalardım. Çabamın boşa olduğunu 17 18 yaşlarımda öğrendim. Artık yıllardır çabalamıyorum. Anneden darbe yemek baba gibi olmuyor çok ağır yaralıyor ama yaralarla yürümeyi, geriye dönüp sevgi dilenmeyi bıraktığım an bir nebze daha hafifledim.
Ben de 44 yaşındayım 40 yaşında çözdüm her şeyi.bu sevgisizlik değil zehirli sevgi ve kendini sevmemesi sevmeyi bilmemesi.ama bunlara katlanmak zorunda değilsin
Zor bir ailede büyüyen biri olarak ben de bir şeyler yazayım. Bu tür ailelerde ne yaparsan yap bunların gözüne batıyorsun, yanlış oturdun, istediğin gibi giyindin kıyamet kopuyor. Ben kaç kere kısa kollu giyinip çıkmak istediğimde ailem yaz sıcağında bile hırka tarzı şeyler giydirirdi, kaç kere ne zaman kapanacaksın dediler. Bu üzerimdeki baskıyı büyüyünce fark ettim ve karşı çıkmaya başladım. Hiç hoşlarına gitmedi tabii. Daha küçüklükten başınızı eziyor bu aile, onlar istedikleri gibi bağırabiliyorlar size, siz karşılık verince üzerinize yürüyorlar. Pek çok kişi muhtemelen bu tür videolardan sonra bir uzmana danışmak isteyecektir, ben de istedim ama bunu ailem olmadan, aileme duyurmadan yapmak istiyorum. Çünkü başıma ne geleceğini biliyorum, en az 4 kişi uzmanla konuşacağız, tek başıma konuşmama bile izin vermeyecekler onları kötülerim diye, doğru düzgün içimi bile dökemeyeceğim, sonra da uzmana ben yokken sürekli uyuttaracak ilaçlar yaz diyecekler. Parayı da onlardan alan o kişi uyacak talimatlara. Ve bunun böyle olacağına %100 eminim, düşünün öyle bir aileniz var ki her dışarı çıktığınızda illa onlarla olacak, arkadaş grubuyla buluşmak zaten bir hayal, hep de aynı yalan, başına bir şey gelir diye korkuyoruz derler. Sonra bazı aklı evveller çıkıp da bu tür ailelerden nefret eden insanlara küfrediyor, lanetliyor. O tür insanlar gelsinler, iki gün, sadece iki gün bu aileyle yaşasınlar koşarak kaçarlar. Bilmeden akıl vermek çok kolay.
Sevginin olmadığı bir evlilik sevginin olmadığı bir aile oluşturur. Küçüklüğümden beri anlattığınız hemen hemen her şeyi yaşamış bulunmaktayım. İçimde gerçekten oturdu, içimde yaralar bereler içinde küçük bir kız çocuğu var. Sevgiyi çizgi filmlerle, hayvanlarla ve arkadaşlarıyla öğrenmeye çalışan küçük bir kız çocuğu. Ne yazık ki o kız hala iyileşmedi, hala yaralar bereler içinde yalnız başına her zamanki gibi şikayet etmeden oyunlar oynuyor. Karakterim gereği güçlü olmaktan ziyade dayanaklı olduğumu düşünmüşümdür. Bu yüzden ne kadar acı çeksem de bugün buradayım. Ama psikoloji ve felsefe her daim ilgi alanım oldukları için küçüklüğümden beridir nasıl hayatta tutunmam gerektiğini, doğruları ve yanlışları, sevgiyi kendimi öğretmeye çalışıyorum. Bugün ise kendimi çok seviyorum. Hata yaparsam ceza almak zorunda olmadığımı, bağırmanın hiçbir şey elde etmediğini, kendini mazoşist gibi suçlamanın anlamını olmadığının farkındayım. Ailemin karakterlerini de anlayabiliyorum. Yaptıkları oldukları psikolojik şiddetinde farkındayım. Ve uzun yıllardır bununla yüzleşiyorum. Her geçen gün ailemi daha iyi tanıdığımı ancak henüz onlar hakkında çok şey bilmediğimi düşünüyorum. 16 yaşında olabilirim, herkes tarafından ergen olarak görülüp yargılanabilirim bunların da önemi yok. Gün geldiğinde ailemden ayrılmaya hazırım. Sorunlarımı yüzleşip kapatmaya da hazırım. Dediğiniz gibi bu kader değil ve kader olsa bile ben kendi kaderimi değiştirme taraftarıyım. 2 yıl sonra yurt dışında psikoloji okumaya gideceğim. En azından ben öyle umuyorum. Yanlış anlaşılmasın psikolojiyi kendi sorunlarım yüzünden okumak gibi bir amacım yok. Dediğim gibi psikoloji ve felsefeyi gerçekten seven birisiyim ve insanlara elimden geldiğince yardım etmek istiyorum. Tüm bunların farkındayım,isteklerimin de farkındayım ama içimdeki o küçük sessiz kız hala acı çekiyor. Şu an en önemlisi onu iyileştirmem olmalı ama ne yapacağımı bilmiyorum.
Aklıma gelmişken umarım tüm sorunlarımla yüzleşip arınabildiğim zaman beni gerçekten seven birisi bulurum. Başkalarından medet uman birisi değilim. Çoğunlukla kendi kararlarımı kendim alırım ve sorumluluğunu da taşırım. Lakin insan tek yaşayabilen bir canlı değil. Sevmek ve sevilmek en yegâne ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum.
@@devrancicek1174 Ailem şiddet uygulasa dahi hiçbir zaman ne saygısızlık yaptım ne de başka bir şey. Şu an hayatıma başlayacağıma değil gelecekte kendi ayaklarımın üstünde durabileceğimi inandığımı söyledim. Tabii bir yorum okuyup başka insanların hayatlarını bilmedem eleştirmek senin gözünde çok kolay değil mi?
@@hikarii_i değerli Elena. Bu arkadaş bu ve benzeri videoların altına anlamsız, upuzun, böyle sorunlar olduğunu inkar eden, sözde büyük resmi bi tek kendi gören, cahil cahil şeyler yazmış durmuş, hepsini sildim, ciddiye alma lütfen. Arada çıkıyor böylesi, hadi bana atıp tutmaları çok önemli değil de başka izleyicilere, yorum yapanlara dadanıp herkese ahkam kesiyorlar. Nefes aldırmıyorum kendilerine burada. Önemseme lütfen. Sevgiler.
Elena, eğer yaşını söylemeseydin en az 25 sindir diye düşünüyordum.Gerçekten çok bilinçli bir gençsin.Umarım ayağın hiçbir zaman taşa takılmaz.İlerde zaten göreceksin bu kişisel birikimlerin gerek ikili ilişkilerinde gerek iş hayatında, yani nerede olursan ol seni hayatta her zaman başı dik tutacak.Belki de büyük bir lider ya da önder olacaksın, geleceği kim bilebilir? Kalbinin sesini dinlemekten sakın vazgeçme kardeşim.Sen bence onu duyabilen toplumdaki azınlıktasın.Yolun açık olsun.
Ben de uzun bir süre boyunca ezikliğimin, yaşama isteksizliğimin, kinimin ve nefretimin ailemle, geçmişimle alakalı olduğunu kavrayamamıştım. Bir gün romanım için karakter taslağı oluşturuyordum. Küçük yaşta haydutlar tarafından ailesi öldürülen ve kendisi de öldürülmek üzereyken devriye tarafından kurtarılan bir çocuk... o çocukla empati yaptığımda, karnım ve göğüsüm balon gibi şişti; aşırı derecede rahatladım. Üstümden fil kalktı desem yeridir. Bu vesileyle anladım ki bütün sorunum birilerini anne-baba olarak görüp onlar ne derse o fikrine alışmammış. Babam ana avrat söven, yalan söyleyen, iftira atan, laf sokmaya bayılan bir insan. Annem de onun tarafından sindirilmiş aciz birisi. Fakat tamamen mağdur durumunda da değil: az bir sinirlendiğinde, gücü kime yetiyorsa ona sinirlenip bağıran, laf sokan birisi. Gücü de babama ve abime yetmediği için, ben de annedir diyerek sustuğum için bütün zorbalığı hisssden ben olmuş oluyorum... Uzatmayayım. Şu an babamla kavgalıyım. Geçenlerde yine anneme laf falan sokuyordu. Kafamı kapıdan içeri sokup " Bağırıp durma lan şu kadına!" Dedim. Duvara falan yumruk attım. Olay, annemin, babamı savunmasıyla sona erdi. Şu an ikisini de ailem olarak görmüyorum, içimde de zerre kadar vicdan azabı yok. Afedersiniz, ilk fırsatta siktir olup gideceğim. Ne halleri varsa görsünler. Tüm sorunmun bu insanlar yüzünden olduğunu kavradığım günden beri tek çareyi tüm bağları kökünden koparıp atmakta olduğuna inanır oldum ve öyle de yapmak istiyorum. Sizlere de bir önerim var. Anne ve babanızın öldüğünü, mezarları başında durduğunuzu hayal edin. Göğsünüzde bir rahatlama oluyorsa bağların kopma vakti çoktan gelmiştir belki de.
Yazar ve kitap hakkında bilgi: Zor Bir Ailede Büyümek, Geçmişi Onarmanın ve Hayatını Geri Kazanmanın Yolları Susan Forward: Terapist, New York'ta çok satanlar listesinin 1. sıradaki yazarı. Her birimiz küçükken anne-babalarımızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı ve bağımsızlık kaynağı olurken, ne yazık ki birçok ailede tohumların arasında korku, yaptırım ve suçluluk duyguları da bulunuyor. Bu tohumlar biz büyüdükçe filizleniyor ve yetişkinlik hayatımızda duygularımızı, davranışlarımızı, dolayısıyla başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Kitap, küçükken anne-babaları tarafından fiziksel, duygusal ya da cinsel tacize maruz bırakılan, korku ve suçluluk duygularıyla büyütülen ya da bakımları sağlanmayan yetişkinlere, hayatlarını yeniden kazanmanın kapılarını aralıyor. Çocukken anne veya babanızdan korkar mıydınız? Anne veya babanıza karşı öfkenizi ifade etmekten çekinir misiniz? Anne veya babanızla fikir ayrılığında olmak sizi endişelendirir mi? Anne-babanız size hâlâ çocuk muamelesi yapıyorlar mı? Birine çok yakın olduğunuzda canınızı yakacağını veya sizi terk edeceğini düşünür müsünüz? Bu ve benzeri sorulara olumlu yanıt veren yetişkinler, kitapta anlatılan vakalar sayesinde onlara acı veren duygularıyla yüzleşecek ve önerilen çözüm yollarıyla hayatlarını bu duyguların olumsuz etkisinden arındırıp hasar gören özsaygı ve özgüvenlerini yeniden kazanacaklar. Dünyaca ünlü bir terapist olan Susan Forward’ın Craig Buck ile birlikte yıllar süren deneyimlerine dayanarak hazırladığı Zor Bir Ailede Büyümek, günlük hayatları, anne-babalarının geçmişte sergiledikleri yıkıcı davranışların etkisinde, hatta kontrolü altında olan yetişkin çocuklara yardım etmeyi amaçlıyor.
Yetersiz ebeveyn annem tamamen ben 16 o 35 yaşında sanki o beni değil ben onu yetistiriyorum tam bir ergen psikolojisi var kendisinde küçük yaşta evlendiği için olduğunu düşünüyorum (kendi isteğiyle) ruhum yaşlanmış gibi hissediyorum kendisi benim hicbir sorunumla ilgilenmiyor dinlemiyor ama kendi sorunlarını her gün baştan anlatıyor tepki verince de acımasız olan ben oluyorum küsüyor odasına kapanıyor dediğim gibi yetişkin bi insanın davranışlarını sergilemiyor
Benim aile ve akrabalarım komple toksit den beter zehirli yılan şeytan çemberindeyim yardımcı olan eden olsa yurdisina gidip orda hayat kurcam para yok iş yok burda ülke de zor durumda
Dostum yurtdışına gitmenin en kolay yolu SAT, ACT gibi sınavlara girmen lazım bür de burs kazandın mı fıstık gibi yaşarsın istediğin ülkede (tabii ingilizce önşart)
Antik Yunan benzetmesi muhteşem olmuş. Tanrısal bir güç atfediliyor Toksik ebeveynelere. Biz de belki içselleştiriyoruz o tanrısak hükümdarlığı. Bundan muzdarip olmamak zor tabii ki.
En kötüsüde onlardan kurtulamıyosun senin bağımsız biri olmaman için ellerinden geleni yapıyorlar ve en küçük iyiliklerinde onlara karşı böyle şeyler düşünüp veyahut hissettiğin için suçluluk hissediyorsun. İğrenç bir his... Ve ben artık napabilirim onlar ailem onları iyisiyle kötüsüyle kabul etmem gerek demekten bıktım.
Yaşadıklarım ne kadar zor olursa olsun ailem konusunda çektiğim tek sıkıntı belki biraz dincilik belki biraz karakter uyuşmazlığı ama yinede insanda etki bırakıyor işte. Ama böyle bir ailede yaşamanın güzel yanlarıda var. Mesela evden kurtulmamın tek yolu güzel bir okulda okumaktı. Şu an Çapa tıp 1.sınıf öğrencisiyim. Yoksa yaşamı harikalıklarla dolu keyifli bir çocuk olsaydım ideallerimi gerçekleştirebileceğimi hatta hayal edebileceğimi sanmıyorum :)
Hep acaba ben mi abartıyorum ya da böyle büyütüyorum diye düşündüm. Fakat saydığiniz maddelerden coğunu yaşamış olmak kafamı karıştırdı. Acaba cidden yaşadıklarım zor mu yoksa kafamda mi büyüttüm. Bunun cevabını bulamamak bitiriyor beni. Psikolojimi bozduğu açık. Off
Çok yararlı bir video olmuş. Ve sanırım dünyada en çok kontrolcüler vardır. Çoğu anne babada çocuklarına karşı 'Sen ben nasıl istiyorsam öyle olacaksin' tavrı var.
Arkadaşlar ben bu kitap sayesinde bazı şeyleri çözümledim hayatımda. Bu kitabı doğru düzgün okuyup not alarak okursanız ve içindeki yöntemleri uygulamasıni "kararlıkla" yaparsanız gerçekten işe yarıyor. Örneğin ben 5 yaşındayken annem denilen kadın terk etti gitti ve arkasından çocuklarına bakmadı bile. Benim içimde hep yara olmuştu. Hep içime atıyordum bu ailesel sorunları. Kitabın içindeki mektupları uyguladım. Mektubumu koltuğa resmi koyulmuş şekilde okudum kaç defa. Kitaptaki şeyleri yaptım aslında gerisi geldi. Ve o yaramı sardım tek başıma. Umarım herkese yardımcı olur bu bilgiler.
Kişisel gelişim serini çok beğeniyorum her gün 10 video gelse işi gücü bırakıp 10 unu da izlerim 10 kitabı da okurum
4 года назад+23
Arkadaşımın tavsiyesiyle geldim çok beğendim. Bence psikolojik şiddet şiddet olarak görülmüyor malesef. Aileden ya da sana zarar veren herhangi birinden bahsetsen hemen dayak yediğini ya da fiziksel istismara maruz kaldığını düşünüyorlar. Eğer ortada fiziksel bir şey yoksa da dikkate alınmıyor. En çok bundan yakınmışımdır.
Bir an önce üniversiteyi kazanıp gitmek istiyorum buralardan yks için gün sayıyorum sınavdan çıktığım gibi iş arayacağım okullar açılana kadar ne kadar para kazanabilirim bilmiyorum, kyk yurdu çıkmazsa ne yaparım bilmiyorum , gittiğim şehirde iş bulabilir miyim onu da bilmiyorum az önce evde kıyamet kopuyordu her gün akli dengesini kaybetmiş yaşlı bir kadının sinir krizleriyle savaşıyorum bu durum ders çalışmamı olumsuz etkiliyor sabredemiyorum artık evden dışarı çıkamıyorum , odamın perdesini ve penceresini açamıyorum odamda hapis yaşıyorum resmen ama ben umudumu kaybetmeyeceğim kurtulucam burdan arkama bakmadan çekip gidicem .
yalniz degilsin kardesim kimsin nerdesin bilmiyorum ama ben muhendis oldum 26 yasindayim buna ragmen psikolojik rahatsizliklar artik sagligimi etkiliyor ailem bana zorbalik yapiyor suclu hissettiriyor vicdan yaptiriyorlar ve disariya rahat rahat cikamiyorum
@@ebraaarrr eğer küçükken aileleri onlara kötü davrandıysa ( dövme,aşağılama vb) gibi konular, onlarda aynısını size yaparlar yani kısmen gördükleri şeyleri çocuklarınada uygularlar.
Yazarın yeni kitabı da çevrildi: Sevgisiz Anneler: Yetişkin Kızlar İçin İyileştirici Bir Rehber. Onun da #ÖzHakikiKişiselGelişim serisinde yerini bulmasını umuyoruz efendim
Seviyoruz, zekanın ve güzelliğin tatlışlığı. Ne güzel bir çift ; bir film ,bir kitap, bir tarih, bir sohbet, bir kariyer, bir psikoloji. Seviyoruz ikinizide . Sen diyorsan okuruz canım ceren🖤 aile kanayan yaramız. 33 olduk, hala...
ebeveynlerim toksik, hayatım bok gibi ama kitaplarla birşeyin düzeleceğine inanmıyorum. yine de yayınlarıniz için çok teşekkürler sizi dinlemek çok zevkli 🌹
Kutsallık konusunda söyledikleriniz cuk oturmuş.41 yaşında 2 çocuk annesi bi insan olarak şuan 1 haftadır annemin psikolojik şiddetiyle mücadele ediyorum.çocukken fiziksel ve psikolojikti. Beni öyle manipüle ediyor ki beni sağlığıyla tehdit ediyor.çok zor çok zoorrrr.birbirimize dua edelim.evlattlıksun şakasıyla büyüdüm.terapi alıyorum. Terapide seni ve çocukluk yaralarımı konuşuyorum dedim diye kıyamet koptu.2 yıldır gidiyorum üstelik.offf çok zor ama dik duracak inşallah
Narsist bir anne muhtemelen.anlamasını bekleme.vicdanın rahat olsun.bizler kendine anne babalık yapmak durumnda olan insanalrız ama daha güçlü kalkacağız ve çocuklarımıza yapmayacağız yaptıklarını
@@vinecherry hiç iyi değilim bu yıl yks sinavim var ve hala üzerime geliyolar çok kötü şeyler yasadim ve ailem hala hatayı kendileri üzerinde değilde benim üzerimde görüyor bu kafayla ders çalışmaya çalışıyorum ama çok zor sürekli asagilaniyorum psikolaga gitmek istedigimi soyledim aileme ama asla goturmuyolar reşit olmadigim icin tek basimada gidemiyorum belki de 100 lerce defa ölmeyi dilemis olabilirim hayat benim için çok. Zor
Aynı şekilde,babamdan nefret ediyorum onun yuzunden asla çocuk yapmayacagim ayni rezilliği sikkolugu olur da cocuguma yaparsam diye. Cok yalniz hissediyorum boğuluyorum babam evde olmadigi zamanlar cok huzurlu oluyorum geldiginde her seyi berbat ediyor
Arkadaşlar kitap PDF olarak internette mevcut. Eğer ailesinden dolayı alıp okuyamayacak kardeşim varsa bilginiz olsun. Benim on bir yaşından beri sahaflardan ikinci elden ucuza bulup alıp okuyup kaldırdığım kitaplarım vardır. Annem babam görüp kızmasın diye genellikle okuduktan sonra elden çıkarırım. Sadece tekrar tekrar dönmek isteyeceklerimi tutardım gizli saklı bir köşede. Kitaplığım hiç olmadı. Geçen gün annem o yirmi otuz kadar kitabımı bulmuş, yerlere atmış. İşten eve geldim bunun için mi sana harçlık veriyoruz dedi. Hicbirine hak ettiği düzgün paralar harcanmamış bile.. Velev ki harcansın hiç acımam kaliteli kitaba giden paraya. Her neyse kitabı PDF olarak buldum. Bir gün hepimiz kendi kitaplığımıza sahip oluruz inşallah.
36 yaşında 2 evladım var ve evliyim. Annem ben 11 yaşındayken vefat etti. Babam ikizim ve benle hiç ilgilenmezdi. Baba olamadı. Az mı dayaklar yedim, az mı küfürler duydum şahsıma. Sonra evlendim. Kendi kendime yuvamı kurdum. Çeyizimi hep kendi çalıştığım parayla yaptım. İğne bile almadı babam. Misafir gibi geldi düğünüme. Sonra ikizim evlendi. 15 gün onda, 15 gün benimle kalmaya başladı babam. Kardeşimin karısıyla geçinemedi. Sorunlar yaşandı. Benim evde de aynı. Sürekli mutsuz, bunalım bir baba. Ne yaparsan yap yaranamazsın. Ev tuttuk babama. Orda bunalıma girdi gene. Bir türlü kendi kendine yaşayamadı. Yaşı 60 ve sapasağlam adam. Eşimle çok sorunlar yaşattı. Hala devam ediyor. Eşimle daha geçen gün yine onun yüzünden birbirimize girdik. Eşimde bıktı çünkü. Birgün sormaz derdin varmı diye. Hep kendi dertleri. Bıktım usandım. Görmek dahi istemiyorum. İşlerini gördürüyor bana. Diğer kardeşim asla ilgilenmiyor. Olan bana oluyor. Enerjimi emdi bitirdi. Yaşadığımız yerden gitsem eşimle yalnız kalacak. Sonra gene bunalıma girecek ve gene bana olan olacak. Nereye kadar annesi gibi olucam. Hiç muhabbet etmeyi bilmez, dostu yoktur. Yapayalnız ölecek. Arabesk hayat kanına işlemiş resmen. Evlatlarıyla hiç ilgilenmeyen babaya ne yapmalı. Hayatımda artık istemiyorum yemin ediyorum 😢 alıp başımı gidesim var. Evleneli 11 yıl oldu, etmediği küfür kalmayan kızına yapışıyor hala. Bir baba çocuklarina yük olmak yerine, destek olmalı. Buda benim imtihanım ve artık tükendim 😭
Yüce Allah Yardımcınız olsun Bi Piskiyatriste gidin Kendi Sağlığınız için. Hayatınızdan Çikartamiyorsaniz da Uzaklaştirmayı deneyin Gerisini de düşünmeyin Sizin Ailenizi yikacak.. Bilmiyorum Rabbim Yardımcınız olsun Karşınıza Alip Konuşsaniz ki Emin’im Anlamayacak ama Deneyin isterseniz Fakat Babanizi en iyi siz Taniyorsunuz Nasil Tepki vereceğini kestirebilirsiniz. Sizi ve Hanenizi Kötü Etkiliyorsa Kavgaya Sebep veriyorsa Mesafe koyun Maddı Olarak Parasal destek verin ve görüşmeyin Ayda 1-2 defa görüşün. Kendi Sağlığınız için Aile Sağlıgınız için En doğrusu.. çünkü Kendi Ömrünüzden gidiyor Sizi Hasta ediyor. Lütfen Beyhan Budak Zehirli Anne Baba Videosunu izleyin ve böyle videolarini..
Hâlâ evden kovmak için neyi bekliyosunuz onu anlamadım. Eşinizle de bağlarınızın tamamen kopup evliliğinizin sonlanması mi? Dünyaya gelmenize sebep olmaktan başka aksiyonu olmayan hayatı size ve ailenize zindan etmeye yemin etmiş biri için fazla sabirlisiniz. Ben sizin yerinizde olsam mümkün olduğunca bağlarımı koparirdim hem kendim hem de ailem için. Zira kardeşiniz de en doğru olanı yapmış zaten.
Annemle babam büyük ablamı aralarında hakem yaparlardı problemlerine ablama anlatırlar ablam anneme destek verse babam düşman olurdu ablama babama destek verse anneme düşman olurdu Hatta ablam bir ara annemin kuması gibiydi küçücüktü 14-15 yaşlarında soba demiri ve hortumlar la döverdi ama bundan daha çok yıpratıcı olan psikolojik olarak yıpratmaydı ablama evdeki tüm olumsuzlukları ona yüklerdi hiçbirimize okuttular hepimiz Açık öğretimden okuduk ikimiz kendimizi kurtarırken İkimiz de delirdi akıl sağlığını koruyarak bir yere gelen ablam ve ben güçlenerek ayrıldık babamda namaz kılmıyor diye ablamı falakaya yatırdı hatırlıyorum
Benim de babam ve üvey annem her şeyi bana soruyorlar bütün problemlerini bana çözdürmeye çalışıyorlar babam sürekli ona neden ilgi göstermediğimi söylüyor doğum gününü kutlamadım diye 1 hafta konuşmadı ama kendisi 6 yıldır benimkini kutlamıyor hiç ilgi vermiyor sanki o çocuk ben ebeveyniyim
evet..en önemli ihtiyaçları SEVGİ. fakat ne yazık ki, ekseriyet ebeveynlerin hiç anlamadığı şey de SEVMEK. bu yüzden kolaymış severim olur biter değip de çocuk yapmayalım lütfen. bu konuda cok ciddi hazırlıklı olalım. sevginin, sevmeyin ne olduğunu doğru öğrenelim önce. sevmeyi öğrenelim sonra çocuğumuz olsun. sevgiden doğan çocuğumuz. sevgimizin meyvesi olsun. o zaman zor olmaz elbet. ama "o zaman"a hazırlanmak zor. çaba ister.
bizim ailede çocukların ailelerinden korkması gurur duyulacak bir şey hiç unutmam ben küçükken annem aile dostumuza ben pelini 30 yaşına gelse de döverim bana karşı çıkamaz demişti ve ben bir kaç seneye kadar aynen bunu tekrarlıyordum ki taa ki geçen sene annemin beni sevmediği ya da hatalı bulduğu davranışlarımda alttan altta döver tarzından bıkıp isyan edene kadar ona aynen şöyle dedim sen beni dövdüğün günleri unuttur önce ben hala o günlerin kiniyle yaşıyorum unutma ki elden ayaktan düşünce sana ben bakıcam o zaman da bana davrandığın gibi bende seni döverim ne ekersen onu biçersin demiştim ve affallamıştı güç kazandım artık çekinmeden karşı çıkabiliyorum. bu arada annemin en korktuğu şey yaşlılıkta eziyet görmesi
@@ebraaarrr istedikleri kadar görebilirler beni de görüyorlar ama ben onların yanlış olduğunu biliyorum o yüzden içim çok rahat varsın saygısız terbiyesiz olayım ben mutsuz olduktan sonra önemi olmuyor saygılı olmanın
@@Razrabot995 bencede çok yoruldum bu ikilemden. Az önce yine tartıştım bu aralar sürekli tartışıyoruz gerçekten her defasında bir aşağılık gibi hissettirilmesinden bıktım artık. Çok üzülüyorum.
@@ebraaarrr emin ol hepsi öyle türk aile yapısı bu herhalde ya yalnız değilsin merak etme çok çaresiz ve çıkmazda hissedersen bi kağıda duygularını yaz kendimle dertleş ya da bu aileden bu evden nasıl kurtulabilirim ile ilgili gelecek planları yaz bunu alışkanlık haline getirirse bi defter bile çıkabilir ben yapıyorum istediğim evi istediğim arabayı çıkarıp yapıştırıyorum çok iyi geliyor kendime saygım artıyor özgüvenim yenileniyor sanki aileni affetmek için bile yapabilirsin aslında biliyor musun negatif ve pozitif olan şeyleri maddeler halinde yazarsan aslında o kadar da kötü bi durumda olmadığını anlayabilirsin bunu Robinson Crusoe kitabında görüp öğrenmiştim ıssız bi adaya düşmesine rağmen o adanın o kadar da kötü olmadığını anlıyor ve 27 yıl yaşıyor istersen dene yine çaresiz hissedersen tekrar buradan yazabilirsin dertleşiriz🩵🩵
Merhaba; öyle bi dönemde karşıma çıktınız ki.. kafamın içinde netleştiremediğim, literatürde geçip geçmediğini bile bilmediğim konuların bire bir sınıflandırılması tanımlanması varmış. O kadar rahatladım ki.. içimdeki kinden bağımsız olarak düşüncelerimi kategorize edip araştırmaya dökeceğim ancak lisans alanım çok fazla kapsamıyor bu konuları. Bu şekilde cümlelere dökülmesi böyle kitapların var olması bile aslında "şımarık bi ergen" değil, sorunlarını akademik olarak çözmeye çalışan bir birey olduğumu kendime ispat etmemi sağladı. Yani anne babamın bu ispatları görmemeleri umurumda bile değil. Ben o kadar baskı altındayım ki kendimi artık onların tanımlamalarıyla görmeye başlayıp depresyona giriyorum. Halbuki aklım var beynim var akademik eğitimim var metabilişsel düşünebiliyorum.. bu insanlar neden beni böyle etkiliyor.. umurumda olmamalarını diliyorum. Ama olmuyor.
"Ben o kadar baskı altındayım ki kendimi artık onların tanımlamalarıyla görmeye başlayıp depresyona giriyorum" yalnız olmadığıa sevinsem mi üzülsem mi çok saçma bir ruh hali içerisindeyim şuan.. araştırmalarınızı bizimle paylayabileceğiniz bir blogunuz ya da bizim okuyabileceğimiz bir kaynağınız var mıdır böyle bir fikriniz var mı ya da ? bizlere de yardımcı olun isterim zira kimse yok zannediyordum şunları okuyana kadar...
@@aaysegultulu ekşisözlükte yazıyorum ama o bilinmesini istediğim bi alan değil. Blog açmıştım okuyucum olmayınca kapatmıştım. Ben de sizin gibiyim. Sadece keşfettiklerimi tespitlerimi gözlemlerimi birleştirip sorunumun içinden çıkmaya çabalıyorum. Bu kitap tanıtımı da ilaç gibi geldi. Not tuta tuta bu kitabı okuyacağım. Ve öğretmenliğimde eminim benim gibi yolunu bulamayacağına inanan yüzlerce gence kendimi örnek gösterebilicem. Umarım olur..
İnanılmaz gerçekten. Son zamanlarda en çok kullandığım cümleydi. Sürekli söylüyordum "kendimi çocuk gibi hissediyorum. Hiç büyümüş gibi değilim." diye. Nedenini minyon tipli olmama, kendi karakterime bağlıyordum. Artık ailemden dolayı olduğunu biliyorum. Burada uzun uzun anlatmak isterdim ama annem telefonumu kontrol ediyor. Biri bu yorumu beğenir ya da yanıt yazarsa bildirimi gelir de annem görür diye korkuyorum. (20 yaşındayım)
Babam alkolikti, 7 yaşındaydım ailem ayrıldı babam o kadar kötü bir bireydi ki onun ailesi sürekli annemi suçladılar aşağılayıcı hakaret ettiler. annem ay sonu babamın görme hakkı olduğu için onun annesinin evine götürüyordu kadın kyafetleri giydiriyordu bana annemin kıyafetlerimi bırakmasına rağmen kendi kıyafetlerini giydiriyordu annemin getirdiği kıyafetleri yırtıyordu ben erkeğim kadın kadın kıyafeti giydiriyordu babam gece yarısı geliyordu beni uyandırıp annemin fahişe olduğunu anlatıyordu sabaha kadar annem beni oradan alıyordu kendi ailesinin yanına götürüyordu aynı şekilde orada işkenceler horgörmeler aşağılamalar oluyordu annemin annesi hatırlıyorum bir sabah tarhana çorbası yapmış '' hadi lan gel yee '' demişti masaya oturdum alışkanlığım vardı kaşar peynirini tarhana çorbasının içine.Koyduğum için piç'in evladı babanın evinde böylemiydin dedi ve enseme ve yüzüme vurdu bende dayanamayıp kaseyi yüzüne fırlatmıştım dayım dedikleri şahıs ta gözümü morartmıştı o yaşta dayak yemiştim koca adamdan ve ben bu sefer hem annemin ailesinin evine hem babamın annesinin evine sürekli kaçtım tabii bu dönemde yaşadıklarımın ve ben kim olduğumun farkında bile değildim askere gittiğimde sorgulamaya başladım askerden geldikten sonra ilk kez kitap okumaya başladım bu çevredeki insanlar tarafından yadırgandı ama kitap okumaya başladığım günden. İtibaren kendimi keşfettim tek sorunum arkadaş edinemiyorum ve hayatımda kimseye sarılamadım iğrenç geliyordu 24 yaşına geldiğimde ilk duyguyu yaşadım birden oldu ilk kez âşık oldum ama benim diğer insanlar gibi bir hayatım yoktu herkes in kariyeri vardı benim kariyerim yoktu onun için eğitim için mücadele etmem gerekiyor şu an 25 yaşındayım eğitimim için çalışıyorum bunun içinde tepki aldım ama artık birilerinin sözleri beni ilgilendirmiyor ama şunu belirtmek istiyorum hayatımda hiçbir zaman aklımda kimseye şiddet uygulamak ya da birine saldırmak gibi bir duyguya kapılmadım daha çok duygusalım her şeye ağlarım. şuan ki En kötü huyum dışarıda dolaşamamak kalabalık ortamlar beni tetikliyor piskolojim bozuluyor ağlamak istiyorum (Ben burada prim yapmıyorum yanlış anlamayın sadece aranızda benim gibi insanlar var sadece o kişi sesiz ve çekingen davranıyor ve size değişik geliyorsa oo kişiyi aranıza alıp ortama adapte etmeye çalışın
@@aslulussak9289 çocuk kaseyi dayısının kafasına fırlatınca, ahh yavrum seni sinirlendiren ne, dayın haksız şeyler söyledi, dayının özür dilemesi gerek, demediklerine göre acaba neden kendini haksız hissetmesin, aksine çocuk yaramazın teki olduğu için kaseyi fırlatmıstı onlara göre!
Babadan fiziksel ve psikolojik travmam hiç olmadı ama sonradan gözleri %10 gören annemin dayak, psikolojik şiddet ne ki; işkenceleriyle büyüdük 4 kardeş. Maşayla yakmalar, dayak başladın mı 6-7 saat sürerdi. Okula mor gözlerle, şişmiş alınla, vucudumuz çürük giderdik. Oturamazdık, vücudumuz dayaktan çürürdü. Sürekli başkalarının çocuklarıyla kıyaslardı. Duygu sömürüsü yapar, aşağılar, suçluluk aşılardı. .22 yaşında nişanlıyken bile dayak yiyordum . Üniversitede okuldan, işten eve yarım saat geç gelsem, sofrayı 5 dk.geç toplasam, erkek kardeşlerimin arkadaşlarının yanında saçım başım yolunur. Olan hakaret, küfür edilir.(or...pu, ka..pe, fa..hişe, dolu) kapı dışarı atılırdım. 3-4 kez almadı eve annem, apartmanda yattım. 2 kız 2 erkek kardeştik. Hepimize aynıydı. Babamın ailesinin herşeyini başımıza kakardı katil kardeşine bakmadan. Babamın ailesinden kimse evimize gelemez, kendi kardeşleri evden çıkmazdı. Babam ayda iki gün eve gelir(şehirdışında arazi şoförüydü). 48 saat kavga ederlerdi, babama hem vurur, hem öldürüyor beni diye bağırırdı. Numarasını çok geç anladık. Babamın arkadaşlarını, kendi akrabalarını o rezilliğe çağırtırdı bize. Onun tarafını tutmazsak işkence görürdük. Utanma duygusu sıfırlanmıştı. Boğa gibi güçlüydü. Apartmanda rezildik. Başımız önümüzde eve gelirdik. Bizim de iç çocuğumuzu utanca boğdu ama okumamız için çok fedakarlık yaptı. Kızlardan birisi evde bana baksın demedi. Okuduk, çalıştık. Ben 32 yaşında çok ağır bir yıl depresyona yakalandım. Zaten annem suçluluk duygularıyla, zorla çocuklarıma bakıyordu. Üf demiyordu onlara. Kılımı kıpırdatamadım. İntiharlar planladım. İşe gidemiyorum, çocuklara bakamıyorum. Annem benim yüzümden diye çok üzüldü. Evet senin yüzünden dedim. Psikolojinin p'sini bilmezdim ama doğru psikiyatri kliniğine gittim. Annem ve eşim "sen delimisin de psikiyatriste gideceksin?" dediler. "Evet deliyim" dedim gittim. Dayanılır gibi değil. Gitmesem inrihar edeceğim. Ayaktan tedavi işe yaramadı. Doktor 2 ay yatırdı ve iyileştim. Bir de peşine hiç bilmediğim mani geçirince adını dahi duymadığım bipolar affektif bozukluk teşhisi konuldu. Çocuklarıma sıkke dahi vurmadım. Aptal bile demedim ama 8 mani atağa, biri çok ağır ve uzun, biri orta, ikisi hafif 4 depresyona tanık oldular. Kızlar "üzülme anne, elinde değil ki, bizi güçlü kıldı" deseler de içim rahat değil. 27 yılda 19 yıldır hiç ilaç bırakmıyorum, psikoterapi gördüm, uykuma, stresten uzaklığa dikkat ederim. Başlarda her yıl mani-depresyon varken, kabulüm, bilgi donanınım, düzgün ilaç kullanıp, sorunlara sorun katan kişilikten, sorunlara çözüm arayan kişiliğe geçişle 12 yıldır depresyon yok. Mani de 18 yıldır 6-7 yılda bir ay. Hipomanide hissedip, hemen psikiyatra gittiğimde, çok mani engellediler. Anneme hiç kinlenmedim, sevdim ama hayatımızı mahvetti. Gözü az görür olması psikolojisini daha da bozdu. Babası ağaymış köyde. Bir koyun kaybolsa 7 çocuğu keserle dövüp, gece ormana koyun aramaya yollarmış. Bipolar olabilir mi desem?Bipolar. hergün onun gibi olmaz. 2 tane depresyonuna tanık oldum ama mani gözlemedim. Sadist bir yapısı vardı, ötesini bilmem. Bizim suçumuz neydi? Hem okur, hem her evişini titizce yapar, hem çalışırdım. Kimse mutsuz evliliğini çocuklar için bahaneleriyle sürdürmesin. Hiçbir boşanmış ebeveyn çocukları mutsuz evliliklerdeki gibi travma yaşayamaz. Biz yıllarca boşansınlar istedik. Annem babamı, bizi yaşatmadan ve yaşamadan öldü. Babam annemi sevmiyordu, 4 çocuk oldu, gözü görmez oldu, maaşı yok diye vicdanen boşanamadı. Acıdı acınacak hale düştü. Hiç yaşamadan öldü canım babam. Babam bütün maaşını anneme verirdi. Annem sanki kendi çalışıyormuş gibi 3 kuruş harçlık verirdi babama. Sonra "para gizleyip, anana-babana mı veriyorsun" diye günlerce kavga çıkarırdı. Ben de çalışırken cüzzi harçlık alır, maaşımı anneme verirdim. Keşke o kadar boyun eğmeseydik, dur deseydik anneme ama geçmişe müdahale mümkün değil. Ancak kabullenip, ders çıkarabiliriz. Lütfen herkes anne baba olmasın. Evliliğiniz kötüyse, düzelmiyorsa boşanın. Biz 4 kardeş öğretmen olduk, prof. olduk, müdür olduk, mühendis olduk ama ben bipolar, kızkardeşim alkolik, erkek kardeşimin biri öfke kontrolü sorunu, kaygı bozukluğu, biri de dini, siyasi cemaatlere bulaşıp unipolar depresyonlar içinde kendisi. Psikiyatr ve psikologlarla iç içeyiz. Ben bu yaşadıklarım nedeniyle asla bipolarımı sadece genlere ve beyin kimyasına bağlayamıyorum. 30 ve 35 yaşında iki kızım bipolar değil. Bildiğim tek şey var. Acılarda düştüğünde kalkmayı biliyorsan güçlü oluyorsun. Nefret etmem, nefret en çok bana zarar verir. Annnem kanserden öldüğünde ölene kadar evimde fedakarlıkla, ilgiyle baktım ama gençliğimde asla onun gibi bir kadın olmayacağıma yemin ettim. Bunu yazdığımda vefat ettiği için suçluluk hissetsem de yazdım işte. Terapi gibi uzun yazdım affola. Sevgi, saygı, selam ile...💖🙋♀️
Sizin ve kardeşlerinizin başına gelenlere çok çok üzüldüm. Fakat çok üzücü başlasa da yazdıklarınız devamına sevindim, dirayetiniz sayesinde çok önemli bir yol almışsınız. Maruz kaldığınız şeyleri çocuklarınıza yaşatmamanız ayrıca takdire değer çünkü her anne baba bunu yapamıyor maalesef. Size huzur ve mutluluk dolu uzun bir ömür diliyorum sevdiklerinizle. Benden de selamlar.
@@Tarih_Obası ilginize çok teşekkürler. Yazmak terapi gibi geldi. Öyle içten ve samimisiniz ki... ilk kez psikolog ve psikiyatr olmayan birinin psikoloji konusundaki sunumunu izledim. Yetkin ve uzman önderliğinde sunumlar yapan birisiniz. Şimdi birkaç tarih konusunda videonuzu da izledim. Nefis. Üzülmeyin. Yıllardır psikolog, psikiyatrdan, gelişme açlığından vazgeçmedim. Ben oldukça iyiyim. Kardeşlerim sorunlarının benim kadar farkında değiller ama onlar da iyiler, kabullendiler geçmişi. Tedavisi için çok uğraştığım kızkardeşim alkolikliğini kabul etmiyor. O istemeyince ısrarım baskı oluyor. Aramız bozuluyor. Öylece kabul ettim onu. Sevgimi veriyorum. Hiç ağızıma almıyorum alkolü. Yaşam onun. Nedeni annem. Huzur, mutluluk iyiniyetli herkesin olsun. Artık sizi ilgiyle takip edeceğim. Güzelliklerle kalın.💖🙋♀️
Havva Yalçin anlattiklarinizla bir anne olarak kendimizi bir hesaba çekmemize sebep oldunuz bir anne olarak kendimi sorguladim.Ama inanın annenizde ailesel çevresel birçok anlamda baskı altında yaşamış ve psikolojisi bozulmuş olabilir.Oda bir insan.. Bu size yapılanın doğru olduğu anlamına gelmez elbette çok büyük manevi hasarları olmuş sizde toplum olarak dogru iletişim anne babalık sınır koyma özgüven vb bir çok konuda gelişime eğitime ihyacımız var bu çok net.47 yaşındayım ve önce ailesel sonra koca baskısından yeni yeni çıkıyorum.Yetistigim aile ve cevreden o kadar yara almışım ki bunun etkilerini yeni yeni farkediyorum.Özguvenim zedelenmiş bir kız çocuğu olarak hep ikinci sinif görülmüş ve baskıyla buyumusum sosyal fobi var çünkü büyükler hep eleştirdiği için hep bir hata yapma endişesi var bunu çok güzel gizlemisim kendimden bile şimdi anlıyorum bilinçaltı sebeplerini.Ve şu anda da bana yazılan rolleri farkında olmadan yaşadığimi hayatımı elimden çaldıklarını düşünüyorum . Anne Babama bazen çok kızıyorum ama sonra onların yetiştiği şartları düşününce onlarida affediyorum .Birkez bile opulmeden iki kuma elinde çok sert ve sürekli elestiren bir ailede buyumus babam Anne sevgisini bilmeyen köy ortamında toplumsal baskı ve kaynana baskısıyla buyümüş çok küçük yaşta evlenmiş annem kimi suçlayabilirim.Aslinda kendilerince bir çok da fedakarlık yaparak buyutmusler bizleri.Bende kendimi bile tanımadan anne oldum ve çocuklarımı yetiştirirken bu hatalardan bir çoğunu bende yapmışım ve inanın o kadar üzgün hissediyorum ki .Bu yaşta bendeki yaraların nereden kaynaklandığını yeni gördüm.Umarim geçmisi telafi edebilirim.Çunku o hasarları bu yaşta ben bile içimden yeni atiyorum
Çok güzel bir video olmuş, ben birçok farklı batı avrupa ülkesinde yaşadım/yaşıyorum, maalesef aile sorunları heryerde var, hatta her sorundan heryerde var, millete kültüre ülkeye etniğe bakmıyor.
Annem ve babam ben 3 yaşındayken ayrıldılar ve sonrasında hiç görmedim babamı. Baba sevgisi nedir hiç bilmiyorum. Annem çalıştığı için benimle anneannem ilgileniyordu bir kere bile elimden tutup parka gitmedik beraber alışveriş yapmadık. Ödevlerime yardım etmedi kısacası anne sevgisini de pek bilmiyorum. Bu yüzden hep kendimi suçlardım ve birinin beni sevebileceğini asla düşünmezdim. 20 yaşındayım ve hâlâ daha kendimi sevmeye çalışıyorum, birinin beni sevebiliyor olmasını anlamaya çalışıyorum ki 6 yıllık çok güzel bir ilişkim olmasına rağmen. Arkadaşınızın kurduğu "Çocukların sevgiden başka hiç bir şeye ihtiyacı yok." cümlesi gerçekten de sevgiden, ilgiden başka birşeye ihtiyacım yokmuş dedittirdi bana
Benim annem narsist ve tanidigim en bencil insan, buna ragmen kardeslrim ve ben ona çok iyi davraniyoruz. 48 yasindayim ve artik itiraf edebiliyorum BEN ANNEMI HIÇ SEVMIYORUM
Çok kötü bir Durum İmtihandan İmtihan var Rabbim Yardımcınız olsun Beyhan Budak Zehirli Anne Babalar diye video izlemiştim az önce sizde izleyin. Maalesef Onları değiştirmek çok zor Ömrünüzü Böyle feda Etmeyin, onları Kabullenmeye Çalişin ve Mesafe koymaya..
Vala hiç üzülme yalnız değilsin. Sevmiyorsan haklı sebebin vardır, çünkü çocuklar annelerini her koşulda sever, dovse kusse bagirsa ihmal etse hep sever. Karşılıksız seven çocuktur, anneler için aynısını söyleyemeyeceğim..
Ya sen nasil bir kraLsin... Ne kadar degerli bir hizmetin parcasi olmaya calisiyorsun oyle, saygimdan alev almak uzereyim. dahil olmak, duzeltmek; iyilestirmek istiyorsun. Bunlarla gundeme gelmeyi degil, sadece bunlari gerceklestirmeyi... dahil oldugun ender topluluga ait insanlarla her karsilastigimda, daha bi umut doluyorum insanliga. ve bugun, onlardan biri daha. Bu calisman ve dokundugun, cozum gostermeye calistigin konu icin bile degilse de, cabandan dolayi umut verdigin icin; tesekkur ederim. denerim.
Lütfen izleyin, dikkatle dinleyin: twitter.com/agahaydin/status/1128250118258475009
18 yaş altındaysanız (yetişkinler de arayabilir tabii) ve ailenizden, çevrenizden herhangi bir tür şiddete maruz kalıyorsanız sosyal ve psikolojik destek almak için ALO 183’ü arayın. ALO 183, 7/24 hizmet veriyor. Size en yakın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne giderek Korunmaya Muhtaç Çocuk Birimi’ne de başvurabilirsiniz.
Ayrıca:
Şu adrese tıklayıp mesajı okuyun ve formu doldurun: kdkcocuk.gov.tr/
Jandarma çocuk ve kadın kısım amirliği 156
Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) (0212 4041500)
Çocukların İHMAL EDİLMESİ de suçtur. Mor Çatı’nın sayfası çeşitli başlıklar halinde kısa, öz, açık ve net bir biçimde bilgilendiriyor. Lütfen okuyun: www.morcati.org.tr/tr/yayinlarimiz/brosurler/186-cocuk-ihmalini-ve-istismarini-onlemek-elimizde-sessiz-kalma-suca-ortak-olma
Bir Çocuğun İhmal Edildiğini Nasıl Anlarız?
Çocuk İstismarı veya İhmalini Nasıl İhbar Edebilirsiniz?
Cinsel İstismardan Şüpheniz Var Ama İhbardan Önce Danışmanlık Almak İstiyorsanız
Toksik ebeveynlerinizden yönelen şiddete maruz kaldıysanız uzmanlardan psikolojik yardım almalısınız. RUclips’da içeriklerinden çok faydalandığım, sıkı takip ettiğim 2 psikolog var, onları da izlemenizi tavsiye ederim:
Beyhan Budak: ruclips.net/user/PsikolojiTV
Mehmet Başkak: ruclips.net/user/hipnozakademisi
Öğretmenler, eğitimciler, yetkili kişiler bir çocuğun istismar edildiğini nasıl anlar, sorumlulukları nelerdir ve neler yapabilir? Aşağıdaki linklere lütfen tıklayın, okuyun.
Çocuk İhmalini ve İstismarını Önlemede Okul Çalışanlarının Sorumlulukları
dergipark.org.tr/download/article-file/464433
ÇOCUĞA KARŞI ŞİDDETİ İzleme Göstergeleri Kılavuzu
www.unicef.org.tr/files/bilgimerkezi/doc/izleme-gostergeleri-kilavuzu.pdf
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği: (Bilgilenmek ve bilinçlenmek için okuyabilirsiniz.)
cinselsiddetlemucadele.org/
Şiddet Mağduru Kadın ve Çocuklarla İlgili Polis El Kitabı (Ankara Barosu Gelincik Projesi ve Merkezi)
www.ankarabarosu.org.tr/Siteler/2012yayin/2011sonrasikitap/polis-el-kitabi.pdf
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
ailevecalisma.gov.tr/ksgm/siddete-maruz-kalindiginda
Ebeveynlerin Yüzde 74’ü Duygusal Şiddete Başvuruyor
bianet.org/bianet/cocuk/156002-ebeveynlerin-yuzde-74-u-duygusal-siddete-basvuruyor
Tarih Obası keşke bunu 18’yaşımdan küçükken görseydim..
Başa sabitlesene abla
Maalesef hukuk sistemimiz çocuk tacizi ve buna benzer olaylar karşısında çok ama çok zayıf yeni bir yapılanma şart ve elzemdir.
Merhaba, bu yorumunuz pinli değil. Bayağı aşağıya düşmüş. Lütfen sabitleyin. Teşekkürler.
Sen harikasın
Kendimi 'Bu kitabı okuyamam annem görürse kızar. Nasıl gizlice okuyabilirim?' diye düşünürken buldum.
roman olarak tanıt, ben öyle yapacağım
@@tanozturk6417 yorumlarda biri ücretsiz İngilizce pdf linki bırakmış ordan okuyacağım sen de bir bak istersen İngilizce sorun olmazsa
Canım benim, mutlaka oku bir şekilde. Sevgiler benden sana
@@Tarih_Obası İngilizcesini okuyacağım. Çok teşekkürler kitabı tanıttığınız için 😊❤
Kitabın ismi farklı olabilirdi.. Daha yararlı olurdu
Sadece çocuk yapmasını bilen, yetiştirmesini bilmeyen bir ailede büyümek zorunda olmak korkunç derecede kötü.
Çoğu kişinin pembe hayalleri varken bizim en büyük ve en başta ki hayalimiz bu ortamdan kurtulmaktır.
su an yaşadığım durum bu kardeşim çok zor
Özellikle Anadolu kültürü ve ailesinin çoğunda ben şunu gözlemledim. Aile, Anne ve çocuktan ibaret. Babanın amacı evi geçindirmek. Baba olmanın getirisi evi doyurmak sadece bu. Çocuğu sevmek, şefkat göstermek sanki ayıplanan bir şeymiş gibi asabi, ciddi kaskatı adamlar. Çocuğunun gözüne bakıp da seni seviyorum diyemeyen yığınla anne baba olduğu gerçeği çok acı.
Maalesef. Babalar, çocuklarının onların da sevgisine ne kadar muhtaç olduğunu bilseydi, acaba yine de böyle davranırlar mıydı? Merak ederim hep.
bnde anadoluda yaşıyorum ve benimde ailem bu sekilde ne yazikki
Tarih Obası onlar ne kadar sevgi aldı aceba insan bilmediğini görmediğini veremiyor maalesef.Anne sevgisini bilmeyen nasıl anne sevgisi gösterebilir ki.Aslinda neyin ,nelere neden olduğunu farketmek için bile bir eğitim ve bilinçli bir sosyal ortam gerekli olumlu yönde gelişme açısından ..
Avrupa’da doğup büyümüş birisi olduğum halde hiç buradaki insanlar gibi özgürlüğümü yaşayamadım. Aşırı din baskısı uyguladı annem ve babam. Sürekli “başını ört”, “dar pantolon giyme“, “tişört giyme” vs. diye diye hayatı bana ve ablama zehir ettiler. 18 yaşıma kadar hep sustum haklı olduğum halde sustum ama sonrasında artık dayanamadım küfürler, hakaretler ve daha ne varsa hepsini saydırdım. Kuran kursuna zorla götürdüler bırakmak istediğimizde “kafir” olduk. Türkiye’ye her akraba ziyaretine gelişimizde sürekli bizi aşağladılar. Başörtü baskısı günden güne çoğaldı.. çok kötü bir travmam var 12 yaşımda yaşadığım: ben o zamanlar çok zayıftım ve her kıyafet alışverişine gittiğimizde kabinde ağlıyordum. Hiç birşey olmadığından değil tam tersi kendimle çok barışıktım ama resmen bana 2-3 beden büyük giysiler giymeye zorluyordu annem. Gerçekten abartmıyorum kemer taktığım halde belimden kayıyordu çünkü ben 45-50 kg resmen 70-80 kg giyinen birisine olacak pantolonları giyiyordum. Bu yüzden kaç kere sabahları ağladığımı hatırlıyorum bide suçluymuşum gibi üstüne üstelik dayak yiyordum. Her neyse bir gün yine aşırı bol bir pantolonla okula gittim ve abartmıyorum sürekli belini tutmam gerekiyordu çünkü çuval gibiydi. Bunu görmesine rağmen annem hiç birşey yapmadı. Neyse.. o gün okuldan eve dönerken otobüsteyiz. Okulda zaten hep giyimim hakkında arkamdan konuşuluyordu o gün bir üst sınıfımdaki iki erkeğin: ,,şunun pantolonuna bak ne kadar bol” dediğini duydum ve birinin diğerine ,,çeksen kesin yere düşer” diyip benle alay ettiklerini duydum. O an hiç duymamış gibi yaptım ama o oğlanlardan birisi pantolonumu çok hafif çektiği halde tamamen pantolonum yere düştü. Otobüste herkes bu olaya şahit oldu öyle utandım ki her düşündüğümde gözlerim doluyor be anneme babama beddua okuyorum. Bu olayı anlattığım bir kaç kişi hep “ay çocuktun hem annenin suçu ne?” Diye beni tersliyordu ama bilmiyorlar işte kaç kere onlara bedenime göre pantolon almalarını söylediğimi ve bu yüzden kaç kere kavga ettiğimi. Bu olaydan sonraki günleri unutamıyorum hep bir utançla okula gittim. Bu olay ve babamın sırf kardeşlerimle biraz ses yaptık diye yüzüme tükürüp bana tekme atması olayını asla unutamıyorum. Onlara karşı öyle bir nefretim var ki.. zerre vicdanım yok! Hasta olsalar yatalak olsalar asla bakmam. Kimse kusura bakmasın ama asla buna müsaade etmiyorum. Geçenlerde günlüğümü okudum nasıl ağladım anlatamam.. o zamanki Ben öyle masum öyle temizdi… siz asla iyi ve merhametli bir evlat hak etmiyorsunuz. Ne yaptıysam hep suçlandım. Kız Arkadaşlarımla bile hep gizli gizli okuldan sonra buluşmak zorundaydım. İlk erkek arkadaşım oldu kolumu morarttılar. Masum bir aşk başladığı halde en ağır küfürleri işittim. Onlar yüzünden yanlış seçimler yaptım ama öyle cahil ve aptallar ki bunu bile benim suçum gibi göstermekten hiç çekinmiyorlar. Toksik ailesi olanların hata yapması, yanlış seçimler yapması maalesef sağlıklı ebeveynleri olan çocukların, hata yapmasından daha yüksek bir oranda.
Size yaşatılanlar için çok üzgünüm. Fakat zihniniz iradeniz çok güçlüymüş ki bunların farkındaymışsınız, dayanmış direnmişsiniz. Huzurlu ve özgür bir hayat diliyorum.
Yaşadıklarınız normal şeyler değil. Yurtdışında doğmak ve büyümek hiçbir şeyi değiştirmiyor ne yazık ki, çünkü Muhafazakar ve baskıcı bir aileleyle yaşıyorsunuz. Genellikle de hep muhafazakar aileler yurtdışına göç ediyorlar ve bulundukları ülkeye, oranın kültürüne, yaşam tarzına adapte olamıyorlar. Yaşadıkları yeri Arabistan'a çevirip, çocuklarının hayatını tüketiyorlar. Çünkü tamamen Arap kafası ve düşüncelerine sahipler. Sizin aileniz de öyle. Size , giyim, Din, yaşam tarzı ve düşünce sisteminiz hakkında baskılar ve zorbalıklar yapmış olan bu " Aile " denilen varlıkları , hayatınızdan çıkarmanız ve onların ortamından kendinizi kurtarmanız, sizin için çok iyi olacaktır. Çünkü bunları çocuklarına yaşatan hiçbir ebeveyn , "insan" olamaz.. Çark 'ı devam ettirmek istemiyorsanız, o insanlarla iletişiminizi kesmek zorundasınız. Toksik ailenizi sevmek, onlarla yaşamak yada görüşmek zorunda değilsiniz. Size saygı duymayan toksik ve zararlı ailenize saygı duymamalısınız. Adaletin olmadığı bu dünyada, kendi adaletinizi kendiniz vereceksiniz. Ve kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilikte , bu toksik insanlar arasında doğmuş bile olsanız, sizin yaşam tarzınıza, inancınıza, giyim tarzınıza, zevklerinize saygı duymayan bu insanları hayatınızda bulundurmamanız olacaktır...
Aileler arkadaşlardan daha tehlikelidir. Çünkü arkadaşlarını seçebilirsin ancak aileni seçemezsin.
Tüm ailem tarafından "çok zeki, çalışkan ve başarılı çocuk" kalıbına girmek için zorlandım yıllarca. Bir de bunun üzerine herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı yarı aile yarı aşiret ortamı da eklenince işler iyice kötüleşti. Sonuç, yarı yarıya istemediğim bir bölümde, 3 sene fazladan okuyacak pozisyona geldim, asosyalim, sosyal ilişkilerimde duygudan çok doğruya önem veriyorum ve kimseye güvenemiyorum. 21 yaşındayım, annemin yanında bile kendimi güvende hissedemiyorum. Sırf onların neslini devam ettirmem adına çocuk sahibi olmamaya karar verdim. Keşke daha önce böylesine kapsamlı bir eserle veya kişiyle karşılaşabilseydim. Biliyorum, yarın ölecekmiş gibi konuşuyorum, ama hayatımın her anında hissettiğim şey de bu zaten.
Ailesi iyi olanlar bu hayata 3-0 ileride baslıyor çok şanslılar ;)
Aile her şey maalesef
10-0
Benimkiler hem kontrolcu, hem dinci. Çocuktum babam ilahiyyat okumamı istedi. Tıbbı bu sene bitirdim. Gizlice telefonuma girdiler, sevgilimle yazışmalarımı okudular. Normalde telefonuma gizlice girdikleri için utanmalı olan insanlar mesajlarımı okuduktan sonra doktora götürdüler bakireliğimi kontrol etmek için. 24 yaşındayım. 22 yaşında öğrendim. Aslında büyüdükce affetmemek daha zor. Umarım karma vardır. Affetmiyorum sizi, affetmicem de.
Bütün bunlara ek olarak ebeveyn olmaktan korkuyorum. Bir gün illaki olucam fakat o gün çabuk gelmesin lütfen
@@sevincrehim1054 ailen böyle diye sende böyle olacaksın diye bir sey yok
Rezillik diz boyu baksan doktor baksan müdür,,mühendis falan filan bir maskaralik icinden gelmistir ve onlar icine islemistir hasta ruhlu insanlar olarak
@@ahmetyalcin4376 tabii ki de. Fakat bunları atlatmam için zamana ihtiyacım var
@@sevincrehim1054 size yapılanları kınıyorum ; öz şefkatli farkındalık ve akılcı yaşam kılavuzunu mutlaka okumanızı öneririm.
Ailemden tamamen kurtulup kendi hayatımı inşa etmem 25 yılımı aldı
hayır en sinir bozucu olan da toxic ebeveynime acıyıp ondan nefret edememem, ondan uzaklaşamamamdır. küçükken de böyleydi gereksiz yere sinirlenip beni döverdi,psikolojik şiddetin en üst seviyesini uygulardı ve ben yine ağlayarak ona sarılmaya giderdim, insanı üzen annesi olunca başka sığınak bilmediğin için tek sığınağın olan fakat aslında acının kaynağı olana sığınıyorsun ve böylece hayatın cehhennem paradoksuna giriyor. büyüyüp aklın başına gelince de aslında annenin de bunların kat kat beterini yaşadığını fark edince daha da yıkıklaşıyosun falan çok boktan bi şey.
Bende ayni bu durumdayım 16 yaşındayım intihar düşünüyorum nolur yardım edin herşey berbat hayatımda sadece derslerim süper
@@mertxddd8204 ben de 17 yaşındayım,ne zaman aklımdan intihar geçse önümde olan imkanlar ve hayallerimi düşünmeye çalışıyorum. Ayrıca çok küçük bi yerde muhafazakar sayılan bi ortamda yaşıyorum. Buna agnostik olmam, onlara karşı marjinal olmam da eklenince çekilmiyor hayat ama bu hep böyle kalmayacak sonuçta ne kadar bizi boyundurukları altında tutabilecekler ki zaten şunun şurasında üniye gidip ayrılmamıza çok az kaldı. Zaten aile ortamı dışında arkadaş ortamımda sıfır toksiklik biraz daha sabretmeliyim diyerekten kendimi avutuyorum. Evet ekonomi bok gibi, evet politika mide bulandırıcı,evet siyasal islam bunaltıcı fakat kendimizi burdan kurtarabiliriz bence yurtdışı vs. derslerini iyi tut ve sabret dostum ayrıca arkadaşlarını da iyi seç. Arkadaşlarım olmasaydı ben de intihar düşünebilirdim ama geride bırakacağın enkazı da düşünmen lazım. Ben bu yorumu aylar önce bunalımdayken atmıştım ama şu anda annemle eskisi kadar kavga etmiyorum çünkü ikimiz de artık birbirimizi anlamaya ve saygı duymaya başladık. Biraz alttan almayı öğrenmen gerekiyor benim bunu fark etmem uzun zaman aldı. Çünkü alttan almadığım zaman ne ona ne de kendime sevgi gösterebiliyodum fakat şu an fav çocuğu haline geldim ha toksik davranışları var mı hala tabii ki de var ama ben onun yaşadıklarının çeyreğini yaşamadım, yaşasaydım net intihar ederdim doğrusu. O dönemlerde kadın olmak insanı sivriltiyormuş yaşadıkları psikolojiyi hayal bile edemiyorum belki de aptal ve duyarsız olsak bu kadar acıtmazdı canımızı ama sabır bu durumda benim kurtarıcım oldu. Senin durumun nasıl bilemicem orasını belki farklıdır işler ama annem ilaçlarını aldığı sürece ve bana dini baskı yapmadığı sürece kavga çıkmasına izin vermiyoruz umarım o kafadan çıkarsın daha çok küçüğüz ve önümüzde yaşanacak bi hayatımız var...
@@mertxddd8204 18 yaşındayım. Benim de lise 2 ye kadar derslerim baya iyiydi sonra baş edemedim sorunlarımla birlikte okuldaki mobbingler de bir olunca derslerim düştü ama sen umarım böyle devam edersin, gerçekten seninle gurur duyuyorum kolay bir şey değil. Benim teşebbüsüm çok kere oldu, hedefime çok yaklaştığım bir anımda var hatta ama hala buradayım. Emin ol çok daralmadıkça fazla ileriye gitmiyorsun intihar fikrin olsa dahi belki kendine fiilen zarar verirsin ya da düşünür ucundan dönersin intiharın eğer gerçekten teşebbüs edeceğin bir zaman varsa da zaten oraya kadar geldiysen benim yazdıklarımla vaz geçeceğini dr zannetmem yani ben olsam öyle olurdu yine de aynı durumda benden 2 yaş küçük kardeşime (samimi hissettiğimden dedim rahatsız olduysan affola) tavsiyem olabilir ortam değiştir, ev bunaltıyo insanı hele ki biliyorum dışarı çıkabiliyorsan çık yürü biraz kulaklıkla, sana polyannacilik oynamıcam ama şunu diyebilirim şuan güçlü olmayi öğreniyorsun, şımarık olmayacaksin bazilari gibi evet belki problemlerkn olacak geride birakinca onlarla olan zamanlarını ama her muharebe iz birakir zaten. Kendini eğitim kampinda hissetmelisin. Klasik söz seni öldürmeyen güçlendirir. Umarım bu durum senin güçlenmeni sağlar çünkü emin ölmeyi hak eden çok insan var dışarıda ve senin onlardan olmadığını tahmin ediyorum. Bir diğer tavsiyemde okuyabiliyorsan eger kitap oku kendini buldukça yalniz hissetmezsin.
mirage bende anne babama çok kiziyordum içimden ama onların yaşadığı travmaları bilince de affettim
@@mavimelek9511 merhaba güzel insan șimdi nasılsın
16 yaşındayım ve 1 buçuk senedir terapi alıyorum. Terapi başlarında ailemi değiştirebileceğimi düşünmüştüm ama sonradında yanıldığımı anladım. Bir kaç ay öncesine kadar onlar hakkında her şeyi bildiğimi, nasıl bir zihniyete sahip olduklarını tamamen anladığımı düşünüyordum. Yanlış da düşünmemişim aslında fakat kendi zihniyetlerini yansıtan düşüncelerini tekrar tekrar dile getirmeleri işkence gibi benim için. Ne kadar kabullensem de artık bu durumu dayanamıyorum. Yaz tatilinin başından beri bu tatil süresince kendimi onlardan mental olarak nasıl koruyabilirim diye düşünüp duruyorum. Para imkanımız olmadığı için bir kursa yazılamadım veya ücretsiz bir tanesini bulamadım, işe giremedim vs vs . Geleceğe dair ümidim sıfır. Onlardan kaçma ve uzaklaşmaya fırsatım olduğunda bunu yapabilecek mental güce sahip olabileceğimi düşünmüyorum ve onlardan nefret de etmiyorum. Her birinin neden böyle insanlar olduklarını ailelerine bakarak tahmin edebiliyorum. Üniversite sınavında şehirdışı yazmama izin vermiyeceklerini ancak tıp gibi yüksek bir bölüm gelirse gönderebileceklerini söylüyorlar. Tıp okumak istemiyorum. Ondan daha kötüsü ne okumak istediğimi bilmiyorum. Ne yapıcağımı bilmiyorum. Hayatımın hiç bir noktasında bana mentor gibi fikir alabileceğim, bana bilgi transfer edebilme yetisi olan birisi olmadı. Benden büyük insanlar hep cahil ve anlayışsız kişiler oldular. Öğretmenlerimden de bu ihtiyacımı karşılamam pek mümkün değil. Fakat siz bu konuda çok yardımcı oluyorsunuz. Harika videolar çekiyorsunuz ve bu videolar hem benim zihnimi depresif düşüncelerden başka şeylere odaklamama hem de fazlasıyla şey öğrenmeme katkıda bulunuyor. Teşekkür ederim :)))
Merhabalar, ben de benzer şeyleri yaşadığımı düşünüyorum. Ancak şöyle bir fark var kafamda, ailelerimiz bir seçim yaptılar. Kötülük gördükten sonra kötü olma seçimi. Ben bana yapılanın başkasına da yapılmamasını isterim. İleride böyle ebeveynler olmaya çalışacağız. Bizi onlardan ayıran şey bu. "Onlar da çok çekti anne babalarından" demek onlara bizim hayatımızı karartma hakkı veriyor. Bir zamanlar böyle düşünüp hatayı kendinde aramış birisi olarak söylüyorum. Umarım hayatınızda çoğu şey çözüme ulaşır. Özgüvenin de çok önemli olduğunu hatırlatmak isterim depresyonu atlatmış bi insan olarak. Sevgiler..
@@madbead2142 Ne söylediğini çok iyi anlıyorum. Aslında tek yolun bu olduğunu biliyorum sadece açıklaması çok uzun problemler ve belki de hiç bir mantığı olmayan kendi nedenlerimden dolayı bir türlü bir şeyler yapabilicek güce kavuşamıyorum.Keşke tamamen böyle düşünüp onlardan kopmak bir şeyler yapabilseydim. Umarım geç olmadan o noktaya ulaşabilirim.Teşekkürler
@@ervakerti6823 Aslında er ya da geç ailemizden kopuyoruz. Sen de kopacaksın belki Üniversiteyi kazandığında belki bitirdiğinde. Ancak bu genel olarak birey olabilme çabası ve emin ol yaşadığın çoğu zorluk seninle alakalı değil. Ben yıllarca başarısız olduğuma ailem tarafından inandırıldım. Ve istemediğim diş hekimliği bölümünü kazandım.Şimdi bırakma cesareti gösterdim ve sınava hazırlanıyorum. Bunları yapabilmemi sağlayan ailem olmadığına inanmak oldu. İleride çok daha iyi olabilirsin. Sadece belki de birinşb söylemesine ihtiyacın vardır belki de daha özverili bi çalışma gerektiyodur. Bilmiyorum ama birinden duyduğum iyi şeylerin etkisine oldukça inanıyorum. Özetle şunu söylemem gerek ben "o noktaya" ulaşabileceğine eminim :).
@@madbead2142 Çok çok teşekkür ederim. Çok cheesy duracak ama eğer bir gün gelirse ve kendi kendime başardım lan dersem aklıma söylediklerinin geliceğine eminim. Umarım istediğin üniversite ve bölümü kazanırsın, başarılar :)))
Değerli arkadaşım, kanalımın içeriklerinden yararlandığına hatta psikolojik olarak da iyi hissettiğine çok çok sevindim. İzninle birkaç şey daha söylemek isterim. Önce bakış açını biraz değiştirmelisin, şu anlamda: Ailesiyle büyük veya küçük sorunlar yaşamayan hiç kimse yok. İkinci olarak, ailelerimizden farklı değilsek, onlarla yer yer çatışmıyorsak asıl o zaman kendimizi sorgulamamız gerek. Çünkü yeni nesilleriz, onların kopyası, fotokopisi olursak varlığımızın ne anlamı kalır ki? Yani ailenle farklılıklarınla barışmalısın. Diğer yandan sen uğraşmasan bile onlar da zamanla değişebilir çünkü insan değişebilen bir canlı. Son olarak, ailesiyle çatışmalar yaşayan fakat yine de kendisini, kendisi olarak yetiştirebilen, kendi hayatını kurabilen ve ailesiyle bağlarını koparmayan o kadar çok insan var ki. Hemen aileni bir kenara atma sakın. Sen de bu insanlardan biri olabilirsin. Eğer sana çok kötü davranıyorlarsa, terapi seanslarında bununla nasıl başa çıkacağını sana terapist anlatıyordur diye düşünüyorum. Kendini inşa etme mücadelende sana bolca güç, azim ve inat diliyorum. Sevgiler.
Bizdeki "hayırlı evlat" kavramı çok iyi anlaşılmadigi icin anne babaların "toksik" olma olasılıkları çok çok yüksek. 😞 Çocuklar hayırlı evlat olabilmek için hiç bir zaman kendileri olamıyor, büyüyüp anne baba olduklarinda da toksiklikten kurtulamıyor malesef.
İçinde sevgi barındırmayan hiçbir eylem, kurum, inanç vs. kutsal değil!
Benim annem çocukluğumda sakin bir an’da “benden korkuyormusun” diye sorardı. Korkudan “hayır” derdim.
işyerinde mobbing var diyorlar, en büyük mobbing ailede.
Yaramı deştin resmen. Söylemeye dilimin varmadığı bir çok şey yaşadım ebeveynlerim tarafından. Şu an gözlerim doldu ve ağlıyorum. Bi nebze beni rahatlattığın için teşekkürler.
Keşke bu videoyu ağlayarak izlemeyecek kadar şanslı olsaydım
Agla ama kurtar kendini bu gercekten zulum hayatin o kadar kotu oluyorki yasama hevesin kalmiyor
@@ebucehil8585 ben çözüm yolunu daha toxic olarak buldum
@@bsesu benimkiler fiziksel seylere basvuruyor boyle yapinca ondan yeterli geliri bulduguk gibi gotlerine tekmeyi basicam
@@bsesudaha toksik bir insan olursan sen de öyle bir ebeveyn olabilirsin ileride
sizi sevmeyen bir kişi kaşık tutma şekliniz yüzünden bile sinirlenebilir.
sol elle yemek yediğim için sinirlenmişti…
@@kolmikaelson1 odadaki eşyaların yerini değiştirdiğim için dayak yemiştim.
@@rqcfx Bende evde kavga çıktığı için babaanneme geldim, amcamın tütün kağıdına sarılmış esrarını buldum. Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal.
Omzum gözüktüğü için edepsiz ve ahlaksız oluyorum 😅
Annemin beni hep sevdiğini düşündüm ama bunu hiç hissetmedim
üstüne ek olarak günlük hayatimda da öyle 20 yasindayim bazi kisilerin beni sevdigini düşünüyorum ama hic gercek anlamda sevgiyi hissettiğimi sanmıyorum :')
Buraya yazanların çoğunun bir çıkış kapısı var, şehir dışında üniversite kazansalar aileleri izin verir, benimkiler hiçbir boka izin vermiyor. Ne maddi olarak destek sağlıyorlar, ne mental olarak. İşe girmem yasak, şehir dışında okumam yasak. Daha 19 yaşındayım, sürekli evlen, çocuk yap baskıları. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Ne bir şey hissedebiliyorum ne de mutlu olabiliyorum. Uzun zamandır gerçekten hissettiğim tek duygu öfke. Biri benimle konuşunca kesin bir çıkarı var diye düşünüyorum. Evde 2 tane ruh hastasıyla yaşıyorum, saatli bomba gibiler, biri dursa diğeri patlıyor. Beni bulamayacaklarını bilsem alırım elime sırt çantasını, defolup giderim bu evden, yüzlerini görmeye-seslerini duymaya bile tahammülüm yok.
yorumlarında gördüğüm kadar çok bilinçli-zeki birine benziyorsun, eminim iyi bir üniversite de kazanırsın. ailelerin genellikle çok yücelttiği tıp, hukuk vs. gibi bölümlerden yazsan da şehir dışına çıkmana izin vermezler mi? veya yazıp gitsen eninde sonunda maddi destek sağlamazlar mı? belki bir yerlerden burs bulursun? seni çok iyi anlıyorum ve kurtulmanı çok isterim. ben de şu an toksik bir aileden kurtulmak için var gücümle yks çalışıyorum.
@@happyishness. ben de aynı durumdayım ikisi birbirinden boşanmak üzere evden ses eksik olmuyor çalışabileceğim ortam yok motivasyonum yok geceleri uyuyamıyorum nolur bana bir şeyler söyle çok kötü hissediyorum kendimi 1 sene daha bu evde duramam
@@esmanur8381 kütüphane bulursan oradan çıkmamaya bak derim. 3 ay kaldı. biraz üzerine düşersen kazanbilirsin. konular da eksiltildi, konularını daha kolay tamamlayabilirsin. kaynak sıkıntın varsa youtubeda hocaların çözdüğü denemleri vs not alarak izleyebilirsin, o da verimli olur. veya telegram kanallarnda da kitap pdfleri dolu. çalışma konusunda motivasyon bekleme. motivasyon çalıştıkça gelir. hem evden kurtulmaktan daha iyi motivasyon ne olabilir :) . umarım kendini kurtarabilirsin. ailemizle batmak zorunda değiliz.
Kiralari vs araştır çalışıp okuyabileceğin bir sehiri yaz kaç git hiçbir sey yapamazlar kyk da kal az gez şimdilik hayatini kur kurtar uzaklaş hayatını mahvettirme
"Diğerinin sevmediğimiz özellikleri, kendi kendimizi bulmaya yardım edebilir." Carl Gustav Jung
Ailemden iyisiyle, kötüsüyle elbette etkilendim. Çoğu zaman onları değiştirebileceğimi düşünmüştüm fakat daha sonra benim farklı bir birey onların ise farklı bireyler olduğunu algıladım. Bu aşamadan sonra kendime yöneldim, Erasmus der ki; size yapılan fiziksel etkilerden direk etkilenirsiniz buna yapacağınız bir şey pek yoktur ancak size söylenen sözler, hakaretler, ithaflar siz kendiniz ciddiye alırsanız ancak o zaman "kötü" olur. İyi bir hayat yaşamanın sırrı çevrenizden, ailenizden size yapılan yapıcı olmayan, nefret içeren saçma sapan sözleri ciddiye almamanız ve kendinize yönelip kendi hayatınızı yaşamanız başkalarının değil...
Bu 30 dakikalık video bana gerçekten çok şey kattı ve gerçekten "öz" kişisel gelişim budur. Çok teşekkür ediyorum ve Can Sungur enişteye selam ediyorum, hem Can Sungur hem Ceren Sungur olarak sizden çok şey öğreniyorum ve temenni ediyorum ki sizin ki gibi bir ilişkim olur. Tekrar çok teşekkürler.
Gerçekten sevilmeyen çocuklarız çoğumuz destek yok çaba yok anlayış yok hep bencillik var.. Annenizin sizinle yarıştığını farkettiğinizde gelen o çöküş sonra herşeyi kavrayış..Herşeye rağmen sevgi dolu bir öğretmen oldum içimde her çocuğa yetecek onları iyileştirecek güçlendirecek sevgi var. Yaralı şifacı ruhumla ömrüm yettiğince iyi geleceğim herkese ❤
Annem ve babam toksik ebeveyn. Dün 1 Ocak 2022 idi. Yılın ilk günü dayak yedim tek isteğim özerklik alanımı kendim dizayn etmek istemekti. Ve aciz babam bana koca koca elleriyle vurdu. Tek yaptığım yarım saat boyunca ağlamaktı. Annem tamamen sorunlu bir kadın kendisine saygısı yok, ağzı bozuk, terbiyeden yoksun ve sevgiyi çocuklarına vermekten yoksum bir birey. Akademik anlamda başarılı bir çocuktum. Çevremde yani annem ve babamın akrabalarında çeşitli bağımlılıklar, suçlar(eşini öldürmek, uyuşturucu kullanmak vb) ve şiddet gibi bir çok olaya şahit olduğum için bilinçsel farkındalığım azımsanacak derecede değildi. Öğretmenlerim ve dış çevrenin çok güvendiği bir insan iken ailemde böyle bir durumun zerresi yoktur. Babam çok baskıcı bir adamdır. Örneğin okulda denemede dereceye giren öğrenciler gezi ile ödüllendirilecektir ve babamı zor ikna ederim üstüne verdiği tepki öğretmeninle resim çekin, gezi yerinde resim çekin gibi. Ya da bir başka örnek arkadaşlarınızla yemeğe gideceksinizdir. Gideceğiniz yer evinizin yanı ve kuyruk gibi kardeşinizin gelmesinide kabul etmek zorundasınızdır ancak onca insanın yanında babanız sizi teftişe gelir. Bu güvensizliğin nedenini bir türlü bulamadım. Annem konusuna girmek dahi istemiyorum. Kendisi çocuklarının üstüne bıçakla yürümüştür, hayat kadını benzetmesi yapmıştır. Annemin sorunu kökten geliyor. Özellikle kardeşlerinde normal insan maalesef yok onlarında aileleriyle arası kötü, fiziksel ve psikolojik şiddet bir arada. Babama tekrar dönecek olacaksam kendisinin öfke kontrol sorunu var, sinirlendiğinde fırlatacak bir şey arıyor. En büyük korkum annem ya da babam gibi bir ebeveyn olmak. Yani ilerde çocuğuma fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamak. Şu sıralar kendimi hiç bir şeye değer görmüyorum. Normalde asla böyle değildim. Özgüveni tam bir insandım. Yani özyeterliliğim, özdeğerim ve özerklik kavramlarım tam ve kesindi. Şimdi ise bulunduğum durumunda farkındayım ben uymuyorum uyuyor taklidi yapıyorum. Kendimi yemeğe, oyun oynamaya ve uykuya verdim. Bunlar bu tarz durumlarda görülen durumlar olmalı başka bir açıklaması olamaz. Ben sosyal bir insanım, araştırmacıyım, konuşmayı seviyorum ve bu durumdayken intiharı aklımdan geçirmedim değil. Ben ölmek istemiyorum. Ama bulunduğum durum beni buna zorlamaya başladı kendimi yalnız hissediyorum, özdeğerim tamamen zedelenmiş durumda. İnanın bunları niye yazdım bende bilmiyorum. Çünkü konuşunca ya da anlatınca bu durum geçmiyor -anne ve babam düzelmiyor yahut benim hayatım tamamen rayına oturmuyor. 17 yaşındayım üniversite sınavı bu sene bir yıl daha bu evde kalamam zaten annemle ve babamla tekrar sınava hazırlanmak tam bir eziyet olacaktır. Ya da kazanamazsam aldıkları kitap parasını bile yüzüme vuracaklardır en azından bunun sinyallerini verdiler bile. 25 Şubat doğum günüm ve ben beş senedir kutlamıyorum zira doğmamış olmayı dilerdim. Sonuna kadar okuyan okumayan herkese teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın.
Lütfen diren, dayan ve kurtuluş planı yap.
@@Tarih_Obası Geri dönütünüz beni çok sevindirdi. Birinin bu kadar yazıyı okuduğunu bilmek mutluluk verici. Tek kurtuluş yolum yalnızca okumak. Her şey için teşekkür ederim, kendinize iyi bakın sağlıkla kalın.
Sen çok özelsin. Lütfen pes etme hayatını geri kazanabilirsin. Mutlaka çözüm yolu vardır. Senin suçun yok. Sen hatalı değilsin. Affetmek ve çözümlemek zorunda da değilsin ki. Onların o şekilde tanımla ve planını yap. Ve yavaş yavaş geliştir kendini. Harika olmayacak belki hep. Ama birgün güzel bir meltem yüzüne estiğinde gülümseyerek işte bu diyeceksin. Sevenlerin çok olsun. Ne zaman istersen yaz.
@@Jennlwys44 Teşekkür ederim. Yazdığım her şeyi geri sildim nasıl teşekkür edeceğimi, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemedim. Ama çok çok teşekkür ederim sağlıkla kal.
biraz sabr et, zamana bırak. her zaman öyle olmayacak. çok az kaldı artık yuvadan uçmana. o yuva şimdi sana dünyanın en kötü yeri gibi görünse bile inan o yaşda bir çok insan senin gibi hiss etdi.. zaman gelecek bu gün nefret etdiklerini anlayacak ve hatta sevecek, özleyeceksin. inan bana. senin yaşındayken benzerini yaşamış ve bunu tecrübe etmiş biri olarak söylüyorum. sevgiyle kal 💚 ümidini itirmə 😊
Annem ilkokul terk, akşama kadar halk tv, tele1 izleyen biri. Oradaki insanların laflarını ezberleyip söyler. En doğrusu hep onlar ya da kendi akrabalarıdır, benim ağzımdan çıkan sözü kendi akrabalarına teyit ettirmeden inanmaz. Yalancı da değilimdir.
Çocukken hep altıma kaçırırdım. Yedi yaşımdayken altımda hiçbir çamaşır olmadan evimizin kapısına atmıştı. Kuzenlerimin arasında dövüp banyoya atarken diğer kuzenimin kapıyı açmasıyla kurtulmuştum. Salçalı parmağımın ucu yeni silinmiş fayanslara yanlışlıkla sürülünce ellerini saçıma dolayıp başımı vura vura temizlemişti. Akrabalar arasında sürekli "Sus, konuşma." ve gözlerini garip bir şekilde yapıp bakma haraketi vardı. Bunlar yüzünden hâlâ hakkımı savunamam. Gece uyumak için yatakta dönerken kulağımın dibine bir tane yapıştırmıştı. Üçüncü sınıfta neredeyse her Allah'ın günü dayak yiyordum. Konuşmaya korkuyordum. Annem de yaptıklarını gülerek ve anormal bir gururla teyzelerime anlatıyordu.
Babam deseniz ayrı bir yara.
Kalbim hâlâ acıyor. Umarım günün birinde sürekli bunları düşünmekten deli olmam. Ve yine umarım ki, insanlar yarın ne getireceğini bilemediği eylemlere girişmez.
Çok üzgünüm. Sürekli bunları düşünmeniz iyileşmenizi engelleyebilir. Bir yaştan sonra psikolojik yardım alıp önümüze bakmamız en iyisi. Çok sevgiler.
Ülkece terapiye ihtiyacımız var
önüne gelen 4er 5er doğurduğu için ortalık cahil bilinçsiz ebeveynlerden geçilmiyor çok normal.. bilinçli azınlıksa ya çocuk yapmıyor ya da 1 tane yapıyor ya da hayat eşini dahi bulamıyor :D
@@aaysegultulu ayn oyle durumu çok güzel anlatmışsın
+1
“Örselenmiş bir çocukluk
İşte benim bütün hikayem
Kaç sevda geçse de yüreğimden
Bu yıkıntıları onaramazsın”
Sanki bedenleri ruhları nefesleri bile ensemdeydi.. o kadar korkardım ve o kadar sınır ihlali.. ben hiç özgür olamadım, kendimi ifade edemedim.. bir birey olup ortalarda dolaşamadım… bir kimliğe sahip değildim.. ve ne yazık ki ben bu durumu ailemin bizlere olan bu davranış biçimini yetiştirme tarzını 35 yaşımdaykem farkedebildim.. düşüncelerim, duygularım sömürüldü. Herşeyin yasak olduğu bir yerdeydim.. KAFESE TIKILMIŞ BİR TAVUK GİBİ!!!
Sizi çok iyi anlıyorum 😢
Çekingen bağımlı kişilik bozukluğum vardı yani ozguvensizligi, değersizlik duygusu olan sosyal yaşamda içine kapanikligimin, ilişkilerde ki basarisizligimin aileden ekilen bu yanlış tohumlar, kodlar kaynaklı olduğunun farkındalığını yaşadıktan sonra derin tekamulle anne babami anladım, kabul ettim ve onayladım. yeniden doğmuş gibi hafifledim şimdi 30 yaşimda bu bilinçle yeni bir ben inşaa ederek yoluma devam etme niyetindeyim çok şükür 🙏
Bunu nasıl başardiniz ..
Öyle bir ailem var ki hele annem özellikle Allah düşmanıma vermesin Amin 🙏🏼
Araba sürmek için bile eğitim alınıyor, sınav yapılıyor ama iş bir insan dünyaya getirmek, önce onu sonra da onun vasıtasıyla etkileşime girdiği diğer canlıları etkilemek olduğunda korkunç bir cehalet perdesi iniyor gözlerimize. Ne olacak yap bir çocuk mantığı-daha doğrusu şuursuzluğu- kaçımızı mahvetti. Sadece başlangıç noktasına dönüp bir şans elde etmek için çırpınıp duruyoruz. Anne baba olma ehliyeti mi desem bilinç kazandırma eğitimleri mi desem çok acil bir şekilde müdahale edilmeli bu kanayan yaraya.
Ben de bu kitabı ilk okuduğum zaman uzun süreler kendime gelememiş, aylarımı onlara kızarak geçirmiştim. Uzun süre onlara kızarak yine zamanımı onlara harcamış ve kaliteli vakitten uzak kalmıştım. Daha sonrasında Engin Geçtan'ın "İnsan Olmak" kitabını okudum ve orda bir bölümde yaptıklarından dolayı sürekli olarak ailemize kızgın olmanın da aslında hayatımıza ket vurduğunu ve bu yüzden hâlâ kendi hayatımızı yaşayamadığımızdan bahsediyordu. Onun ardından ailemi bir dayanak noktası olarak görmeyi bırakıp kendi hayatıma odaklanmaya başladım. Bunları en azından kontrolcü ve duygusal tacizci aileler için söyleyebilirim. Sancılı bir süreç ama geride bırakıp kendiniz için hayatınıza odaklanabilirsiniz.
Ayrıca arkadaşınızın söylediği "çocukların tek ihtiyacı olan sevgi" cümlesine kesinlikle katılıyorum. "Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk" kitabını okuduktan sonra sadece çocukların değil, çocukluğu yüzünden sözde sorunlu olan insanların da bu durumlardan sadece sevgi ile kurtulabileceğine inanmaya ve kendi hayatımda da bunu gözlemlemeye başladım. Önce kendinizi sonra başkalarını sevin.
insan olmak efsane bir kitap ; nedenleri çok iyi açıklıyor .akılcı yaşam kılavuzu ise nasıl yaklaşmak gerektiğine dair müthiş bir ekol.öz şefkatli farkındalık kitabı da tamamen iyi leşme metodları üstüne .mutlaka diğer ikisini de tavsiye ederim.
"Bütün çürükler içimdeydi" lafının benim için bu kadar releatable olması çok acı...
Hiç bi zaman sizi inciten size zarar kimseyi affetmek zorunda değilsiniz anne babanız da olsa hiç bir çocuk sorunlarla doğmaz hiç bir çocuk sevgisiz büyümeyi hak etmez ve asla unutmayın sizin yerinizde bi başkası olsaydı sizin yerinizde ben olsam bana da aynısını yaşatacaklardı kendinizi suçlamayı bırakıp hayatınızı kazanmak zorundasınız kendi geleceğinizi ve hayatınızı başkalarının ellerine bırakmayın anne babanızın da ellerine bırakmayın kendinizi çok çok sevin bugününüz geri gelmeyecek gençliğiniz geri gelmeyecek lütfen sizde kendizi yıpratmayın 🫂🥲
Şu an saat gecenin 1'i ve ben saatlerdir ağlıyorum. Çünkü dün annem 3 aylık bir tatilden geldi. Ve bugün sabah yine beni aşağılamalarına başladı. Ona yaranamamaktan bıktım. Sürekli dalga geçip aşağılamasından bıktım. 3 aylık süre boyunca kendimi iyileştirmeye çalışıp sevmeye başlamıştım. Geldi ve yine özgüvenimi yerle bir etti. Çocukluğum babamın fiziksel şiddetiyle mahvoldu ve gençliğimde de annemin psikolojik şiddetiyle savaşıyorum. Her şeyime karışıyor, giyimime, kiloma, boyuma, tipime. Tırnak uzunluğuma kadar laf ediyor. Tırnak yeme hastalığından yeni yeni kurtulup tırnaklarımı uzatmıştım. Kendimi tutmuştum. Sonra annemin 'şu tırnaklarını kes pislik, iğrençsin, dokunma hiçbir şeye' gibi laflarından sonra yine yemeye başladım. Artık gerçekten dayanamıyorum. Baskılarını ve dalga geçmelerini kaldıramıyorum. Empati duygusundan yoksun ve beni robotu yapmak istiyor. Duygularımı önemsemiyor. Egosunu benim üzerimden tatmin ediyor. Kendi kilosunu, boyunu benimle karşılaştırıp gülüyor. Hayatımda kimseden böyle bir zorbalık görmedim. Kiloma laf ediyor, kilo vermek isteyince zorla yemek yediriyor. Onun yanında öz irademle yemek yerken de tiksinerek bakıyor ve iğneleyici konuşuyor. Tartışıp ağlama krizlerine girdiğimde ve sakinleşmeye çalıştığımda bana 'nankör' diyip söyleniyor. Bir keresinde en dibe düşüp depresyonla boğuştuğum sırada yanına gidip 'sürekli ağlıyorum, her şeye ağlamak istiyorum' demiştim. Bana 'dertlerini bizimle paylaşmıyorsun' demişti. Ama ne zaman yanına gidip bir şey konuşmak istesem yine beni suçlamaya başlıyor. 'Şunu şöyle yapsaydın, bunu böyle yap, iyi olmuş, kendi suçun... '. Bazen bir şey diyor ve bunun doğrusunu bildiğim halde sessiz kalıyorum çünkü o asla haksız olmaz. Eğer sesimi çıkarırsam ben suçlu olurum, o benden büyük ve daha çok şey biliyor. Şunu fark ettim ki ben annem ve babam olmadan çok huzurluyum. Bunu anladığımda yıkıldım. Çünkü onlar benim tek sığınağım. Bu dünyadaki koşulsuz güvenmem gereken kişiler fakat yükmüşüm gibi hissediyorum. Bana sürekli 'senin iyiliğin için' adı altında zehirli şeyler söylüyorlar. Çok yoruldum. Her ne kadar umudumu korumaya çalışsam da beni sıkıştırıyorlarmış gibi hissediyorum. Kendimi sevemiyorum. Sosyal anksiyeteye sahibim. Onların yanına oturmaya dahi gitmek istemiyorum çünkü bana saldıracaklarından korkuyorum. Yanıma yaklaştıklarında terlemeye ve hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlıyorum. Annem ya annem. Beni doğuran kadına yaklaşamıyorum. Böyle arada içimi döküyorum bu gibi videoların altına. İyi geliyor ama yarın sabah annemle yine tartışacağız biliyorum. İyileşmeyi umuyorum. Ve başaracağım umarım.
Sana söylediklerinin aynısını ona söylesen, sana yaptıklarının aynısını ona yapsan ne olur acaba? Sadece bir fikir.
@@Tarih_Obası muhtemelen fiziksel şiddete yönelir veya duygusal manipulasyona başlar. Okul hayatımı bana zehir eder ve babamın beni okutmasına izin vermez.
@@neirrrr Peki okuldaki rehberlik hocana danışamaz mısın bu durumu?
@@Tarih_Obası danışamam çünkü bu sene mezun oldum ve 1 yıl daha sınava hazırlanma kararı aldım. Ayrıca böyle videolar çektiğiniz ve bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.
Anneniz narsist olabilir . Lütfen biraz araştırın bu durumu olmadı mutlaka destek alın.
Aile , anne veya baba hiç fark etmez bana zarar veren hiçbir şey beni kutsalım olamaz
Bu konu ele alınınca geçen yıl çıkan ve Benedict Cumberbatch'ın başrolünde oynadığı uyarlama bir seri olan Patrick Melrose mini dizisi aklıma geldi. Toksit aile içerisinde büyüyen bir adamın hayatını, psikolojisini anlatıyor. Çok iyi dizidir. Tavsiye ederim.
Ben ailemin hayatımdaki etkisini görebiliyorum. Geçmişimin yaralarını görebiliyorum. Sorgulayabiliyorum ama daha ileri gidemiyorum
Terapi alabilirsin.
@@Tarih_Obası aile terapi alması gerek hep mağdurlar terapiye gidio
Ben trans bir çocuk olarak büyüdüm. Şimdi 40 yaşındayım ve hala toksik ebeveynlik nedeniyle yaşadığım sorunlarla uğraşıyorum. Benden utandılar, özellikle babam hep benim varlığımdan utandı, asla benimle ilgili topluma karşı gurur duymadı. Muhtemelen onların ebeveynleri de toksikdi ki, kendi ebeynlerini bizde tekrarladılar. Affettim mi bilmiyorum aidiyet duygusunu yitirdim, ne kutsal bir aile ne de seçilmiş bir aile, hiçbir aileye ait hissetmiyorum.Bu bahsettiğiniz kitabı alıp okuyacağım. Babama, abime; bana verdikleri zararı kusmak, benliğinden kazıyıp atmak istiyorum. Ama boğazım düğüm düğüm oluyor, paylasamıyorum. Sadece belki duyulmak istiyorum. İfade etmek istiyorum.Annemin sevgisinden eminim ama babamın sevgisini hiç alamadım. Tek hissettirdiği, onu utandıran, gurur duymadığı bir çocuğu olduğum. "Pısırık" dediğini hiç unutmuyorum. Onun üstün erkeklik zihniyetinin sahnesinde, ona ezberini bozduran bir çocuk oldum. Onlardan oğullarını aldım gömdüm toprağa, şimdi 40'ında bir kadın olarak yoluma devam ediyorum. O kutsal aileye rağmen hayata tutunmayı başardım.
Hak edilmiş bir mutluluk ve onu yaşamayı bekleyen bir kadın gördüm yazdıklarını okuduktan sonra. Her şeyin çok daha mutlu ve umutlu olması dileğiyle...
üme kendini o olmasa başka bahane bulup senden utanırdı derdi kendiyle onun
Etrafmda beni anlayan kimse yokken kişisel gelişim videolarıyla kendimi geliştirmeye calisiyorum
🥹🥹🥹
Sizi çok iyi anlıyorummm
@@ebraaarrr tskr ederim
@@elifdynqc6885 🙏🏼
Bir başkasının cocuguna ( babamın arkadasının tanımadığım cocuguna)yoğun ders programım icin ingilizce ogretmenliyi yapmaga hayır dediyim için babam bana "öl, yuzune tukureyim, elimi ağzına salıp yırtarım ağzını, evimde yemek yeme "diyerek bagırdı ve esyamı sogukta topraga atdı.... Buna susan ve suclu hiss etdiren annem, umursamayıp gulen ablam ve bunları nasıl kabullenmeyi dusunen,ici agrıyan ben
Belliki hasta hepsi gülen de susan da size tek tavsiyem uzaklaşın en kisa zamanda 😊
Yıllarca o kadar zorbalık yaşadım fakat maalesef iş bulup maddi özgürlüğümü sağlayamadığım için hala ailemin zorbalıklarıyla mücadele etmeye çalışıyorum. Kendi çocukluklarında aileleri onlara insan gibi davranmadıkları için benim şikayetlerimi asla anlayamıyorlar.
keşke annem beni sevebilseydi. çocukların anne babası tarafından sevilmese bile onları hep sevmesi haksızlık.
23 yaşındayım abi hala dışarı çıkamıyorum pisikolojik şiddet baskı hak getirsin help me
Ben annemin beni çok sevdiğini zannederdim hep aslında beni hic sevmedigini ve narsist biri olduğunu 45 yaşında anlamış olmak ne kadar acı.😢
Çok acı. Ben 38 yaşimda anladım. İnsan nasıl davranacağını şaririyor
işin daha üzücü yanı ben annemin beni sevmediğini çocukken bile bilirdim ancak sevsin diye hep çabalardım. Çabamın boşa olduğunu 17 18 yaşlarımda öğrendim. Artık yıllardır çabalamıyorum. Anneden darbe yemek baba gibi olmuyor çok ağır yaralıyor ama yaralarla yürümeyi, geriye dönüp sevgi dilenmeyi bıraktığım an bir nebze daha hafifledim.
Ben de 44 yaşındayım 40 yaşında çözdüm her şeyi.bu sevgisizlik değil zehirli sevgi ve kendini sevmemesi sevmeyi bilmemesi.ama bunlara katlanmak zorunda değilsin
Zor bir ailede büyüyen biri olarak ben de bir şeyler yazayım. Bu tür ailelerde ne yaparsan yap bunların gözüne batıyorsun, yanlış oturdun, istediğin gibi giyindin kıyamet kopuyor. Ben kaç kere kısa kollu giyinip çıkmak istediğimde ailem yaz sıcağında bile hırka tarzı şeyler giydirirdi, kaç kere ne zaman kapanacaksın dediler. Bu üzerimdeki baskıyı büyüyünce fark ettim ve karşı çıkmaya başladım. Hiç hoşlarına gitmedi tabii. Daha küçüklükten başınızı eziyor bu aile, onlar istedikleri gibi bağırabiliyorlar size, siz karşılık verince üzerinize yürüyorlar. Pek çok kişi muhtemelen bu tür videolardan sonra bir uzmana danışmak isteyecektir, ben de istedim ama bunu ailem olmadan, aileme duyurmadan yapmak istiyorum. Çünkü başıma ne geleceğini biliyorum, en az 4 kişi uzmanla konuşacağız, tek başıma konuşmama bile izin vermeyecekler onları kötülerim diye, doğru düzgün içimi bile dökemeyeceğim, sonra da uzmana ben yokken sürekli uyuttaracak ilaçlar yaz diyecekler. Parayı da onlardan alan o kişi uyacak talimatlara. Ve bunun böyle olacağına %100 eminim, düşünün öyle bir aileniz var ki her dışarı çıktığınızda illa onlarla olacak, arkadaş grubuyla buluşmak zaten bir hayal, hep de aynı yalan, başına bir şey gelir diye korkuyoruz derler. Sonra bazı aklı evveller çıkıp da bu tür ailelerden nefret eden insanlara küfrediyor, lanetliyor. O tür insanlar gelsinler, iki gün, sadece iki gün bu aileyle yaşasınlar koşarak kaçarlar. Bilmeden akıl vermek çok kolay.
Ailede mobing'i dibine kadar yaşamış bir insanım.
Sevginin olmadığı bir evlilik sevginin olmadığı bir aile oluşturur. Küçüklüğümden beri anlattığınız hemen hemen her şeyi yaşamış bulunmaktayım. İçimde gerçekten oturdu, içimde yaralar bereler içinde küçük bir kız çocuğu var. Sevgiyi çizgi filmlerle, hayvanlarla ve arkadaşlarıyla öğrenmeye çalışan küçük bir kız çocuğu. Ne yazık ki o kız hala iyileşmedi, hala yaralar bereler içinde yalnız başına her zamanki gibi şikayet etmeden oyunlar oynuyor. Karakterim gereği güçlü olmaktan ziyade dayanaklı olduğumu düşünmüşümdür. Bu yüzden ne kadar acı çeksem de bugün buradayım. Ama psikoloji ve felsefe her daim ilgi alanım oldukları için küçüklüğümden beridir nasıl hayatta tutunmam gerektiğini, doğruları ve yanlışları, sevgiyi kendimi öğretmeye çalışıyorum. Bugün ise kendimi çok seviyorum. Hata yaparsam ceza almak zorunda olmadığımı, bağırmanın hiçbir şey elde etmediğini, kendini mazoşist gibi suçlamanın anlamını olmadığının farkındayım. Ailemin karakterlerini de anlayabiliyorum. Yaptıkları oldukları psikolojik şiddetinde farkındayım. Ve uzun yıllardır bununla yüzleşiyorum. Her geçen gün ailemi daha iyi tanıdığımı ancak henüz onlar hakkında çok şey bilmediğimi düşünüyorum. 16 yaşında olabilirim, herkes tarafından ergen olarak görülüp yargılanabilirim bunların da önemi yok. Gün geldiğinde ailemden ayrılmaya hazırım. Sorunlarımı yüzleşip kapatmaya da hazırım. Dediğiniz gibi bu kader değil ve kader olsa bile ben kendi kaderimi değiştirme taraftarıyım. 2 yıl sonra yurt dışında psikoloji okumaya gideceğim. En azından ben öyle umuyorum. Yanlış anlaşılmasın psikolojiyi kendi sorunlarım yüzünden okumak gibi bir amacım yok. Dediğim gibi psikoloji ve felsefeyi gerçekten seven birisiyim ve insanlara elimden geldiğince yardım etmek istiyorum.
Tüm bunların farkındayım,isteklerimin de farkındayım ama içimdeki o küçük sessiz kız hala acı çekiyor. Şu an en önemlisi onu iyileştirmem olmalı ama ne yapacağımı bilmiyorum.
Aklıma gelmişken umarım tüm sorunlarımla yüzleşip arınabildiğim zaman beni gerçekten seven birisi bulurum. Başkalarından medet uman birisi değilim. Çoğunlukla kendi kararlarımı kendim alırım ve sorumluluğunu da taşırım. Lakin insan tek yaşayabilen bir canlı değil. Sevmek ve sevilmek en yegâne ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum.
@@hikarii_i Tanışabilmemiz mümkün müdür, yaşıt sayılırız. Cümleleriniz çok kaliteli.
@@devrancicek1174 Ailem şiddet uygulasa dahi hiçbir zaman ne saygısızlık yaptım ne de başka bir şey. Şu an hayatıma başlayacağıma değil gelecekte kendi ayaklarımın üstünde durabileceğimi inandığımı söyledim. Tabii bir yorum okuyup başka insanların hayatlarını bilmedem eleştirmek senin gözünde çok kolay değil mi?
@@hikarii_i değerli Elena. Bu arkadaş bu ve benzeri videoların altına anlamsız, upuzun, böyle sorunlar olduğunu inkar eden, sözde büyük resmi bi tek kendi gören, cahil cahil şeyler yazmış durmuş, hepsini sildim, ciddiye alma lütfen. Arada çıkıyor böylesi, hadi bana atıp tutmaları çok önemli değil de başka izleyicilere, yorum yapanlara dadanıp herkese ahkam kesiyorlar. Nefes aldırmıyorum kendilerine burada. Önemseme lütfen. Sevgiler.
Elena, eğer yaşını söylemeseydin en az 25 sindir diye düşünüyordum.Gerçekten çok bilinçli bir gençsin.Umarım ayağın hiçbir zaman taşa takılmaz.İlerde zaten göreceksin bu kişisel birikimlerin gerek ikili ilişkilerinde gerek iş hayatında, yani nerede olursan ol seni hayatta her zaman başı dik tutacak.Belki de büyük bir lider ya da önder olacaksın, geleceği kim bilebilir?
Kalbinin sesini dinlemekten sakın vazgeçme kardeşim.Sen bence onu duyabilen toplumdaki azınlıktasın.Yolun açık olsun.
Ailem o kadar toksik ki hala onlara toksik sifatini uygun gordugum icin kendimi kotu hissediyorum, belki sorun bendedir diye dusunuyorum.
ruhsal sorunları olan ebeveynler dışında herkes çocuklarını sever. önemli olan güzel sevmek. içinde saygı olmayan sevgi bir şeye derman olmaz.
Bu videoyu izlememe sebep olan anneme yazıklar olsun...
Ben de uzun bir süre boyunca ezikliğimin, yaşama isteksizliğimin, kinimin ve nefretimin ailemle, geçmişimle alakalı olduğunu kavrayamamıştım. Bir gün romanım için karakter taslağı oluşturuyordum. Küçük yaşta haydutlar tarafından ailesi öldürülen ve kendisi de öldürülmek üzereyken devriye tarafından kurtarılan bir çocuk... o çocukla empati yaptığımda, karnım ve göğüsüm balon gibi şişti; aşırı derecede rahatladım. Üstümden fil kalktı desem yeridir. Bu vesileyle anladım ki bütün sorunum birilerini anne-baba olarak görüp onlar ne derse o fikrine alışmammış. Babam ana avrat söven, yalan söyleyen, iftira atan, laf sokmaya bayılan bir insan. Annem de onun tarafından sindirilmiş aciz birisi. Fakat tamamen mağdur durumunda da değil: az bir sinirlendiğinde, gücü kime yetiyorsa ona sinirlenip bağıran, laf sokan birisi. Gücü de babama ve abime yetmediği için, ben de annedir diyerek sustuğum için bütün zorbalığı hisssden ben olmuş oluyorum...
Uzatmayayım. Şu an babamla kavgalıyım. Geçenlerde yine anneme laf falan sokuyordu. Kafamı kapıdan içeri sokup " Bağırıp durma lan şu kadına!" Dedim. Duvara falan yumruk attım. Olay, annemin, babamı savunmasıyla sona erdi. Şu an ikisini de ailem olarak görmüyorum, içimde de zerre kadar vicdan azabı yok. Afedersiniz, ilk fırsatta siktir olup gideceğim. Ne halleri varsa görsünler. Tüm sorunmun bu insanlar yüzünden olduğunu kavradığım günden beri tek çareyi tüm bağları kökünden koparıp atmakta olduğuna inanır oldum ve öyle de yapmak istiyorum.
Sizlere de bir önerim var. Anne ve babanızın öldüğünü, mezarları başında durduğunuzu hayal edin. Göğsünüzde bir rahatlama oluyorsa bağların kopma vakti çoktan gelmiştir belki de.
Yüksek farkındalığın için seni kutluyorum. Yolun açık olsun.
Çok güzel bir yorum, aynı yolun yolcularıyız. Umarım yolun sonu bizim için mutlu biter.
Helal sana kardeşim
Okurken kendimi gördüm valla
Desteğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Yolun açık olsun.
Az gören bir görme engelli olarak Ilgi duyduğun bir konuda yormayan bir ses tonu ile kitap dinlemek çok iyi geldi kalbim yıkandı teşekkür ederim❤
Harika bir sayfa kendi yaşşadıklarım geldi aklıma.51yaşındayım ve hala atlatamıyorum ve ebeveynlerimi affetmiyorum.
Ben de 46. Geçen yıl annemin bir narsist olduğunu keşfettim. Taşlar yerine oturdu
Noldu abla
Yazar ve kitap hakkında bilgi:
Zor Bir Ailede Büyümek, Geçmişi Onarmanın ve Hayatını Geri Kazanmanın Yolları
Susan Forward: Terapist, New York'ta çok satanlar listesinin 1. sıradaki yazarı.
Her birimiz küçükken anne-babalarımızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı ve bağımsızlık kaynağı olurken, ne yazık ki birçok ailede tohumların arasında korku, yaptırım ve suçluluk duyguları da bulunuyor. Bu tohumlar biz büyüdükçe filizleniyor ve yetişkinlik hayatımızda duygularımızı, davranışlarımızı, dolayısıyla başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Kitap, küçükken anne-babaları tarafından fiziksel, duygusal ya da cinsel tacize maruz bırakılan, korku ve suçluluk duygularıyla büyütülen ya da bakımları sağlanmayan yetişkinlere, hayatlarını yeniden kazanmanın kapılarını aralıyor.
Çocukken anne veya babanızdan korkar mıydınız? Anne veya babanıza karşı öfkenizi ifade etmekten çekinir misiniz? Anne veya babanızla fikir ayrılığında olmak sizi endişelendirir mi? Anne-babanız size hâlâ çocuk muamelesi yapıyorlar mı? Birine çok yakın olduğunuzda canınızı yakacağını veya sizi terk edeceğini düşünür müsünüz? Bu ve benzeri sorulara olumlu yanıt veren yetişkinler, kitapta anlatılan vakalar sayesinde onlara acı veren duygularıyla yüzleşecek ve önerilen çözüm yollarıyla hayatlarını bu duyguların olumsuz etkisinden arındırıp hasar gören özsaygı ve özgüvenlerini yeniden kazanacaklar.
Dünyaca ünlü bir terapist olan Susan Forward’ın Craig Buck ile birlikte yıllar süren deneyimlerine dayanarak hazırladığı Zor Bir Ailede Büyümek, günlük hayatları, anne-babalarının geçmişte sergiledikleri yıkıcı davranışların etkisinde, hatta kontrolü altında olan yetişkin çocuklara yardım etmeyi amaçlıyor.
Sosyal fobi ile ilgili kitap incelemesi yapar mısınız?
Gerçek kimliğinizi bilirlerse insanların sizi sevmeyeceklerinden korkar mısınız? Çok duygulandım bu maddede ve ne yazık ki cevabım evet
Yetersiz ebeveyn annem tamamen ben 16 o 35 yaşında sanki o beni değil ben onu yetistiriyorum tam bir ergen psikolojisi var kendisinde küçük yaşta evlendiği için olduğunu düşünüyorum (kendi isteğiyle) ruhum yaşlanmış gibi hissediyorum kendisi benim hicbir sorunumla ilgilenmiyor dinlemiyor ama kendi sorunlarını her gün baştan anlatıyor tepki verince de acımasız olan ben oluyorum küsüyor odasına kapanıyor dediğim gibi yetişkin bi insanın davranışlarını sergilemiyor
Benim annem de ayni sekilde sanki ben ondan buyukmusum o kucukmus gibi davraniyor
Benim aile ve akrabalarım komple toksit den beter zehirli yılan şeytan çemberindeyim yardımcı olan eden olsa yurdisina gidip orda hayat kurcam para yok iş yok burda ülke de zor durumda
Dostum yurtdışına gitmenin en kolay yolu SAT, ACT gibi sınavlara girmen lazım bür de burs kazandın mı fıstık gibi yaşarsın istediğin ülkede (tabii ingilizce önşart)
Ağlamak istiyorum sadece .Hiç konuşmadan...
beraber ağlayalım.. yalnız değilsiniz bunu bilin..😢
@@ebraaarrr benim hiç arkadaşım yok keşke sizin gibi arkadaşlarım olsa beni anlayacak..
@@aysu9021 😭😭ben senın arkadasin olurum
Antik Yunan benzetmesi muhteşem olmuş. Tanrısal bir güç atfediliyor Toksik ebeveynelere. Biz de belki içselleştiriyoruz o tanrısak hükümdarlığı. Bundan muzdarip olmamak zor tabii ki.
En kötüsüde onlardan kurtulamıyosun senin bağımsız biri olmaman için ellerinden geleni yapıyorlar ve en küçük iyiliklerinde onlara karşı böyle şeyler düşünüp veyahut hissettiğin için suçluluk hissediyorsun. İğrenç bir his... Ve ben artık napabilirim onlar ailem onları iyisiyle kötüsüyle kabul etmem gerek demekten bıktım.
Yalnızım zannediyordum meğersem bunları yaşayan çok fazla insan varmış☹️😔
Yaşadıklarım ne kadar zor olursa olsun ailem konusunda çektiğim tek sıkıntı belki biraz dincilik belki biraz karakter uyuşmazlığı ama yinede insanda etki bırakıyor işte. Ama böyle bir ailede yaşamanın güzel yanlarıda var. Mesela evden kurtulmamın tek yolu güzel bir okulda okumaktı. Şu an Çapa tıp 1.sınıf öğrencisiyim. Yoksa yaşamı harikalıklarla dolu keyifli bir çocuk olsaydım ideallerimi gerçekleştirebileceğimi hatta hayal edebileceğimi sanmıyorum :)
Nasıl ders çalışıp kazandınız? Bu ailede ders çok zor çünkü..
Hep acaba ben mi abartıyorum ya da böyle büyütüyorum diye düşündüm. Fakat saydığiniz maddelerden coğunu yaşamış olmak kafamı karıştırdı. Acaba cidden yaşadıklarım zor mu yoksa kafamda mi büyüttüm. Bunun cevabını bulamamak bitiriyor beni. Psikolojimi bozduğu açık. Off
Kafamda mi büyütüyorum diye düşünme. Senin için zorsa zordur. Duygularına güven, seni herkesten onlar koruyacak, yeri geldiğinde anne babandan bile..
Çok yararlı bir video olmuş. Ve sanırım dünyada en çok kontrolcüler vardır. Çoğu anne babada çocuklarına karşı 'Sen ben nasıl istiyorsam öyle olacaksin' tavrı var.
Biz sevgisiz büyüdük, sonra bu çocuk niye böyle.
Ah abi
Bu kitabı terapi aldığım siralarda okudum ve çok yardımı oldu gerçekten. Zaman zaman gözlerim de doldu fakat herkese tavsiye ederim.
Annem diyor kıtablarını yakarım, çünkü onlar beni bozuyormuş,ama benı kitaplar değil, onlar bozdu.
Tipik toksik anne malesef.çünkü onla çatışmaya başlayacaksın o da seni istediği gibi yönetemeyecek.kendi yolunda devam et.vicdan yapma
Arkadaşlar ben bu kitap sayesinde bazı şeyleri çözümledim hayatımda. Bu kitabı doğru düzgün okuyup not alarak okursanız ve içindeki yöntemleri uygulamasıni "kararlıkla" yaparsanız gerçekten işe yarıyor. Örneğin ben 5 yaşındayken annem denilen kadın terk etti gitti ve arkasından çocuklarına bakmadı bile. Benim içimde hep yara olmuştu. Hep içime atıyordum bu ailesel sorunları. Kitabın içindeki mektupları uyguladım. Mektubumu koltuğa resmi koyulmuş şekilde okudum kaç defa. Kitaptaki şeyleri yaptım aslında gerisi geldi. Ve o yaramı sardım tek başıma. Umarım herkese yardımcı olur bu bilgiler.
Ailemden nefret ediyorum babamın bu iğrenç hallerine alıştım da annemin ondan daha kötü bi insan olması dokunuyor onları asla affetmeyeceğim
Kişisel gelişim serini çok beğeniyorum her gün 10 video gelse işi gücü bırakıp 10 unu da izlerim 10 kitabı da okurum
Arkadaşımın tavsiyesiyle geldim çok beğendim. Bence psikolojik şiddet şiddet olarak görülmüyor malesef. Aileden ya da sana zarar veren herhangi birinden bahsetsen hemen dayak yediğini ya da fiziksel istismara maruz kaldığını düşünüyorlar. Eğer ortada fiziksel bir şey yoksa da dikkate alınmıyor. En çok bundan yakınmışımdır.
sadece sevgi yetmez. cocuklukta sevgi yeterli olabilir ancak ergenlik ve yetişkinlikte dünyanın gerçekleri tokat gibi yüzerine vurmaya başlar
Bir an önce üniversiteyi kazanıp gitmek istiyorum buralardan yks için gün sayıyorum sınavdan çıktığım gibi iş arayacağım okullar açılana kadar ne kadar para kazanabilirim bilmiyorum, kyk yurdu çıkmazsa ne yaparım bilmiyorum , gittiğim şehirde iş bulabilir miyim onu da bilmiyorum az önce evde kıyamet kopuyordu her gün akli dengesini kaybetmiş yaşlı bir kadının sinir krizleriyle savaşıyorum bu durum ders çalışmamı olumsuz etkiliyor sabredemiyorum artık evden dışarı çıkamıyorum , odamın perdesini ve penceresini açamıyorum odamda hapis yaşıyorum resmen ama ben umudumu kaybetmeyeceğim kurtulucam burdan arkama bakmadan çekip gidicem .
Aynı ben. Ben başardım sen de yaparsın. İçindeki sana güven. İnan ve akıllıca çalış.
yalniz degilsin kardesim kimsin nerdesin bilmiyorum ama ben muhendis oldum 26 yasindayim buna ragmen psikolojik rahatsizliklar artik sagligimi etkiliyor ailem bana zorbalik yapiyor suclu hissettiriyor vicdan yaptiriyorlar ve disariya rahat rahat cikamiyorum
@@ozgeturan1928 aynı durumdayım niye böyleler ya gerçekten aklım almıyor
@@ebraaarrr eğer küçükken aileleri onlara kötü davrandıysa ( dövme,aşağılama vb) gibi konular, onlarda aynısını size yaparlar yani kısmen gördükleri şeyleri çocuklarınada uygularlar.
@@ozgeturan1928 aşabilirsin daha çok gençsin,senin yanındayım kötü hissedersen bana analatabilirsin.
Yazarın yeni kitabı da çevrildi: Sevgisiz Anneler: Yetişkin Kızlar İçin İyileştirici Bir Rehber. Onun da #ÖzHakikiKişiselGelişim serisinde yerini bulmasını umuyoruz efendim
Seviyoruz, zekanın ve güzelliğin tatlışlığı. Ne güzel bir çift ; bir film ,bir kitap, bir tarih, bir sohbet, bir kariyer, bir psikoloji. Seviyoruz ikinizide . Sen diyorsan okuruz canım ceren🖤 aile kanayan yaramız. 33 olduk, hala...
Çok teşekkürler:)
ebeveynlerim toksik, hayatım bok gibi ama kitaplarla birşeyin düzeleceğine inanmıyorum. yine de yayınlarıniz için çok teşekkürler sizi dinlemek çok zevkli 🌹
Kitaplar değil de onlardan öğrendiklerimizle biz kendimiz değiştirebiliriz bazı şeyleri. Sevgiler.
İnsan evinden uzaklaşmak ister mi ya? Ben istiyorum :(
İster tabii, normal, maalesef normal.
Böyle çok insan var. Bir çok genç evden kurtulmak istiyor. Yalnız değilsin.
Sırf babam yüzünden evden ayrilmak istiyorum,keske o gitse
Kutsallık konusunda söyledikleriniz cuk oturmuş.41 yaşında 2 çocuk annesi bi insan olarak şuan 1 haftadır annemin psikolojik şiddetiyle mücadele ediyorum.çocukken fiziksel ve psikolojikti. Beni öyle manipüle ediyor ki beni sağlığıyla tehdit ediyor.çok zor çok zoorrrr.birbirimize dua edelim.evlattlıksun şakasıyla büyüdüm.terapi alıyorum. Terapide seni ve çocukluk yaralarımı konuşuyorum dedim diye kıyamet koptu.2 yıldır gidiyorum üstelik.offf çok zor ama dik duracak inşallah
Engelle aileni telefondan bitsin gitsin bi daha görme
Narsist bir anne muhtemelen.anlamasını bekleme.vicdanın rahat olsun.bizler kendine anne babalık yapmak durumnda olan insanalrız ama daha güçlü kalkacağız ve çocuklarımıza yapmayacağız yaptıklarını
dinlerken gözlerim doldu ve bahsedilen her şey tanıdık geldi :)
Cinsel taciz ve alkolik disinda tüm katagoriye giriyor ailem sayelerinde hem hayattan hem de kendimden nefret ediyorum
heyy şuan nasılsın
@@vinecherry hiç iyi değilim bu yıl yks sinavim var ve hala üzerime geliyolar çok kötü şeyler yasadim ve ailem hala hatayı kendileri üzerinde değilde benim üzerimde görüyor bu kafayla ders çalışmaya çalışıyorum ama çok zor sürekli asagilaniyorum psikolaga gitmek istedigimi soyledim aileme ama asla goturmuyolar reşit olmadigim icin tek basimada gidemiyorum belki de 100 lerce defa ölmeyi dilemis olabilirim hayat benim için çok. Zor
Aynı şekilde,babamdan nefret ediyorum onun yuzunden asla çocuk yapmayacagim ayni rezilliği sikkolugu olur da cocuguma yaparsam diye. Cok yalniz hissediyorum boğuluyorum babam evde olmadigi zamanlar cok huzurlu oluyorum geldiginde her seyi berbat ediyor
@@degirmenler profilindeki Orhan Pamuk'tan kar mı?Eğer öyleyse tanışmak ve beraber iyileşmek isterim:)
Arkadaşlar kitap PDF olarak internette mevcut. Eğer ailesinden dolayı alıp okuyamayacak kardeşim varsa bilginiz olsun.
Benim on bir yaşından beri sahaflardan ikinci elden ucuza bulup alıp okuyup kaldırdığım kitaplarım vardır. Annem babam görüp kızmasın diye genellikle okuduktan sonra elden çıkarırım. Sadece tekrar tekrar dönmek isteyeceklerimi tutardım gizli saklı bir köşede. Kitaplığım hiç olmadı. Geçen gün annem o yirmi otuz kadar kitabımı bulmuş, yerlere atmış. İşten eve geldim bunun için mi sana harçlık veriyoruz dedi.
Hicbirine hak ettiği düzgün paralar harcanmamış bile.. Velev ki harcansın hiç acımam kaliteli kitaba giden paraya.
Her neyse kitabı PDF olarak buldum. Bir gün hepimiz kendi kitaplığımıza sahip oluruz inşallah.
rica etsem pdf linkini atabilir misiniz
@@feyzakalabaz3301telegramin varsa atabilirim
Merhaba linki benimle de paylaşabilir misiniz? @@clashroyaleprincess
36 yaşında 2 evladım var ve evliyim. Annem ben 11 yaşındayken vefat etti. Babam ikizim ve benle hiç ilgilenmezdi. Baba olamadı. Az mı dayaklar yedim, az mı küfürler duydum şahsıma. Sonra evlendim. Kendi kendime yuvamı kurdum. Çeyizimi hep kendi çalıştığım parayla yaptım. İğne bile almadı babam. Misafir gibi geldi düğünüme. Sonra ikizim evlendi. 15 gün onda, 15 gün benimle kalmaya başladı babam. Kardeşimin karısıyla geçinemedi. Sorunlar yaşandı. Benim evde de aynı. Sürekli mutsuz, bunalım bir baba. Ne yaparsan yap yaranamazsın. Ev tuttuk babama. Orda bunalıma girdi gene. Bir türlü kendi kendine yaşayamadı. Yaşı 60 ve sapasağlam adam. Eşimle çok sorunlar yaşattı. Hala devam ediyor. Eşimle daha geçen gün yine onun yüzünden birbirimize girdik. Eşimde bıktı çünkü. Birgün sormaz derdin varmı diye. Hep kendi dertleri. Bıktım usandım. Görmek dahi istemiyorum. İşlerini gördürüyor bana. Diğer kardeşim asla ilgilenmiyor. Olan bana oluyor. Enerjimi emdi bitirdi. Yaşadığımız yerden gitsem eşimle yalnız kalacak. Sonra gene bunalıma girecek ve gene bana olan olacak. Nereye kadar annesi gibi olucam. Hiç muhabbet etmeyi bilmez, dostu yoktur. Yapayalnız ölecek. Arabesk hayat kanına işlemiş resmen. Evlatlarıyla hiç ilgilenmeyen babaya ne yapmalı. Hayatımda artık istemiyorum yemin ediyorum 😢 alıp başımı gidesim var. Evleneli 11 yıl oldu, etmediği küfür kalmayan kızına yapışıyor hala. Bir baba çocuklarina yük olmak yerine, destek olmalı. Buda benim imtihanım ve artık tükendim 😭
Böyle bir baban olsa bende kardeşim gibi bakmazdım senin de öyle yapmanı umuyorum
babanı sil gitsin kim ne hak ediyorsa o
Yüce Allah Yardımcınız olsun Bi Piskiyatriste gidin Kendi Sağlığınız için. Hayatınızdan Çikartamiyorsaniz da Uzaklaştirmayı deneyin Gerisini de düşünmeyin Sizin Ailenizi yikacak..
Bilmiyorum Rabbim Yardımcınız olsun Karşınıza Alip Konuşsaniz ki Emin’im Anlamayacak ama Deneyin isterseniz Fakat Babanizi en iyi siz Taniyorsunuz Nasil Tepki vereceğini kestirebilirsiniz.
Sizi ve Hanenizi Kötü Etkiliyorsa Kavgaya Sebep veriyorsa Mesafe koyun Maddı Olarak Parasal destek verin ve görüşmeyin Ayda 1-2 defa görüşün.
Kendi Sağlığınız için Aile Sağlıgınız için En doğrusu.. çünkü Kendi Ömrünüzden gidiyor Sizi Hasta ediyor.
Lütfen Beyhan Budak Zehirli Anne Baba Videosunu izleyin ve böyle videolarini..
Hâlâ evden kovmak için neyi bekliyosunuz onu anlamadım. Eşinizle de bağlarınızın tamamen kopup evliliğinizin sonlanması mi? Dünyaya gelmenize sebep olmaktan başka aksiyonu olmayan hayatı size ve ailenize zindan etmeye yemin etmiş biri için fazla sabirlisiniz. Ben sizin yerinizde olsam mümkün olduğunca bağlarımı koparirdim hem kendim hem de ailem için. Zira kardeşiniz de en doğru olanı yapmış zaten.
O babayı hayatından çıkar kardeşim. Bak emin ol ona hiç bı seycik olmaz, ama sana olan oluyor. Vallahi olmaz, tecrübe ile sabit.
Annemle babam büyük ablamı aralarında hakem yaparlardı problemlerine ablama anlatırlar ablam anneme destek verse babam düşman olurdu ablama babama destek verse anneme düşman olurdu Hatta ablam bir ara annemin kuması gibiydi küçücüktü 14-15 yaşlarında soba demiri ve hortumlar la döverdi ama bundan daha çok yıpratıcı olan psikolojik olarak yıpratmaydı ablama evdeki tüm olumsuzlukları ona yüklerdi hiçbirimize okuttular hepimiz Açık öğretimden okuduk ikimiz kendimizi kurtarırken İkimiz de delirdi akıl sağlığını koruyarak bir yere gelen ablam ve ben güçlenerek ayrıldık babamda namaz kılmıyor diye ablamı falakaya yatırdı hatırlıyorum
Abla kanım dondu ya :/
Benim de babam ve üvey annem her şeyi bana soruyorlar bütün problemlerini bana çözdürmeye çalışıyorlar babam sürekli ona neden ilgi göstermediğimi söylüyor doğum gününü kutlamadım diye 1 hafta konuşmadı ama kendisi 6 yıldır benimkini kutlamıyor hiç ilgi vermiyor sanki o çocuk ben ebeveyniyim
Ya sen ne kral bir kadınsın ya. Senim gibi biri olurum ilerde umarım
evet..en önemli ihtiyaçları SEVGİ. fakat ne yazık ki, ekseriyet ebeveynlerin hiç anlamadığı şey de SEVMEK. bu yüzden kolaymış severim olur biter değip de çocuk yapmayalım lütfen. bu konuda cok ciddi hazırlıklı olalım. sevginin, sevmeyin ne olduğunu doğru öğrenelim önce. sevmeyi öğrenelim sonra çocuğumuz olsun. sevgiden doğan çocuğumuz. sevgimizin meyvesi olsun. o zaman zor olmaz elbet. ama "o zaman"a hazırlanmak zor. çaba ister.
bizim ailede çocukların ailelerinden korkması gurur duyulacak bir şey hiç unutmam ben küçükken annem aile dostumuza ben pelini 30 yaşına gelse de döverim bana karşı çıkamaz demişti ve ben bir kaç seneye kadar aynen bunu tekrarlıyordum ki taa ki geçen sene annemin beni sevmediği ya da hatalı bulduğu davranışlarımda alttan altta döver tarzından bıkıp isyan edene kadar ona aynen şöyle dedim sen beni dövdüğün günleri unuttur önce ben hala o günlerin kiniyle yaşıyorum unutma ki elden ayaktan düşünce sana ben bakıcam o zaman da bana davrandığın gibi bende seni döverim ne ekersen onu biçersin demiştim ve affallamıştı güç kazandım artık çekinmeden karşı çıkabiliyorum. bu arada annemin en korktuğu şey yaşlılıkta eziyet görmesi
Böyle söylediğin zaman çok asi, çok terbiyesiz çok saygısız bir evlat olarak görülüyorum. Bıktım yıldım artık.
@@ebraaarrr istedikleri kadar görebilirler beni de görüyorlar ama ben onların yanlış olduğunu biliyorum o yüzden içim çok rahat varsın saygısız terbiyesiz olayım ben mutsuz olduktan sonra önemi olmuyor saygılı olmanın
@@Razrabot995 bencede çok yoruldum bu ikilemden. Az önce yine tartıştım bu aralar sürekli tartışıyoruz gerçekten her defasında bir aşağılık gibi hissettirilmesinden bıktım artık. Çok üzülüyorum.
@@ebraaarrr emin ol hepsi öyle türk aile yapısı bu herhalde ya yalnız değilsin merak etme çok çaresiz ve çıkmazda hissedersen bi kağıda duygularını yaz kendimle dertleş ya da bu aileden bu evden nasıl kurtulabilirim ile ilgili gelecek planları yaz bunu alışkanlık haline getirirse bi defter bile çıkabilir ben yapıyorum istediğim evi istediğim arabayı çıkarıp yapıştırıyorum çok iyi geliyor kendime saygım artıyor özgüvenim yenileniyor sanki aileni affetmek için bile yapabilirsin aslında biliyor musun negatif ve pozitif olan şeyleri maddeler halinde yazarsan aslında o kadar da kötü bi durumda olmadığını anlayabilirsin bunu Robinson Crusoe kitabında görüp öğrenmiştim ıssız bi adaya düşmesine rağmen o adanın o kadar da kötü olmadığını anlıyor ve 27 yıl yaşıyor istersen dene yine çaresiz hissedersen tekrar buradan yazabilirsin dertleşiriz🩵🩵
@@Razrabot995 kusura bakmayın yorumuzu ancak şimdi gördüm bildirim gelince. İnce düşünceniz için teşekkür ederim. 🙏🏼
Merhaba; öyle bi dönemde karşıma çıktınız ki.. kafamın içinde netleştiremediğim, literatürde geçip geçmediğini bile bilmediğim konuların bire bir sınıflandırılması tanımlanması varmış. O kadar rahatladım ki.. içimdeki kinden bağımsız olarak düşüncelerimi kategorize edip araştırmaya dökeceğim ancak lisans alanım çok fazla kapsamıyor bu konuları. Bu şekilde cümlelere dökülmesi böyle kitapların var olması bile aslında "şımarık bi ergen" değil, sorunlarını akademik olarak çözmeye çalışan bir birey olduğumu kendime ispat etmemi sağladı. Yani anne babamın bu ispatları görmemeleri umurumda bile değil. Ben o kadar baskı altındayım ki kendimi artık onların tanımlamalarıyla görmeye başlayıp depresyona giriyorum. Halbuki aklım var beynim var akademik eğitimim var metabilişsel düşünebiliyorum.. bu insanlar neden beni böyle etkiliyor.. umurumda olmamalarını diliyorum. Ama olmuyor.
Anne babalarımız onlar, ne yaparsak yapalım etkileneceğiz tabii. Ama üstesinden gelmek mümkün kitapta da dendiği gibi. Sevgiler.
"Ben o kadar baskı altındayım ki kendimi artık onların tanımlamalarıyla görmeye başlayıp depresyona giriyorum" yalnız olmadığıa sevinsem mi üzülsem mi çok saçma bir ruh hali içerisindeyim şuan.. araştırmalarınızı bizimle paylayabileceğiniz bir blogunuz ya da bizim okuyabileceğimiz bir kaynağınız var mıdır böyle bir fikriniz var mı ya da ? bizlere de yardımcı olun isterim zira kimse yok zannediyordum şunları okuyana kadar...
@@aaysegultulu ekşisözlükte yazıyorum ama o bilinmesini istediğim bi alan değil. Blog açmıştım okuyucum olmayınca kapatmıştım. Ben de sizin gibiyim. Sadece keşfettiklerimi tespitlerimi gözlemlerimi birleştirip sorunumun içinden çıkmaya çabalıyorum. Bu kitap tanıtımı da ilaç gibi geldi. Not tuta tuta bu kitabı okuyacağım. Ve öğretmenliğimde eminim benim gibi yolunu bulamayacağına inanan yüzlerce gence kendimi örnek gösterebilicem. Umarım olur..
Aman yarabbi bu kanala aşığım bu kadar kaliteli içerikler bu platforma fazla geliyor.
Sizi daha önce bu kadar haklı bir öfke içerisinde görmemiştim.Bir çok insan bu video ile regrese olmuştur.
İnanılmaz gerçekten. Son zamanlarda en çok kullandığım cümleydi. Sürekli söylüyordum "kendimi çocuk gibi hissediyorum. Hiç büyümüş gibi değilim." diye. Nedenini minyon tipli olmama, kendi karakterime bağlıyordum. Artık ailemden dolayı olduğunu biliyorum. Burada uzun uzun anlatmak isterdim ama annem telefonumu kontrol ediyor. Biri bu yorumu beğenir ya da yanıt yazarsa bildirimi gelir de annem görür diye korkuyorum. (20 yaşındayım)
Ne yaptın kardeşim şu an da durumun nasıl?
@@Isimsiz-cs4ik Bir kaç seneye evden ayrılmayı planlıyorum. O zamana kadar aynı hayata devam.
en kötüsüde suçluluk duygusu , ikiside bana yüksün demeleri.....ve evde yapa yalnız ağlamak
😢
Ne yaptın simdi
Babam alkolikti, 7 yaşındaydım ailem ayrıldı babam o kadar kötü bir bireydi ki onun ailesi sürekli annemi suçladılar aşağılayıcı hakaret ettiler. annem ay sonu babamın görme hakkı olduğu için onun annesinin evine götürüyordu kadın kyafetleri giydiriyordu bana annemin kıyafetlerimi bırakmasına rağmen kendi kıyafetlerini giydiriyordu annemin getirdiği kıyafetleri yırtıyordu ben erkeğim kadın kadın kıyafeti giydiriyordu babam gece yarısı geliyordu beni uyandırıp annemin fahişe olduğunu anlatıyordu sabaha kadar annem beni oradan alıyordu kendi ailesinin yanına götürüyordu aynı şekilde orada işkenceler horgörmeler aşağılamalar oluyordu annemin annesi hatırlıyorum bir sabah tarhana çorbası yapmış '' hadi lan gel yee '' demişti masaya oturdum alışkanlığım vardı kaşar peynirini tarhana çorbasının içine.Koyduğum için piç'in evladı babanın evinde böylemiydin dedi ve enseme ve yüzüme vurdu bende dayanamayıp kaseyi yüzüne fırlatmıştım dayım dedikleri şahıs ta gözümü morartmıştı o yaşta dayak yemiştim koca adamdan ve ben bu sefer hem annemin ailesinin evine hem babamın annesinin evine sürekli kaçtım tabii bu dönemde yaşadıklarımın ve ben kim olduğumun farkında bile değildim askere gittiğimde sorgulamaya başladım askerden geldikten sonra ilk kez kitap okumaya başladım bu çevredeki insanlar tarafından yadırgandı ama kitap okumaya başladığım günden. İtibaren kendimi keşfettim tek sorunum arkadaş edinemiyorum ve hayatımda kimseye sarılamadım iğrenç geliyordu 24 yaşına geldiğimde ilk duyguyu yaşadım birden oldu ilk kez âşık oldum ama benim diğer insanlar gibi bir hayatım yoktu herkes in kariyeri vardı benim kariyerim yoktu onun için eğitim için mücadele etmem gerekiyor şu an 25 yaşındayım eğitimim için çalışıyorum bunun içinde tepki aldım ama artık birilerinin sözleri beni ilgilendirmiyor ama şunu belirtmek istiyorum hayatımda hiçbir zaman aklımda kimseye şiddet uygulamak ya da birine saldırmak gibi bir duyguya kapılmadım daha çok duygusalım her şeye ağlarım. şuan ki En kötü huyum dışarıda dolaşamamak kalabalık ortamlar beni tetikliyor piskolojim bozuluyor ağlamak istiyorum (Ben burada prim yapmıyorum yanlış anlamayın sadece aranızda benim gibi insanlar var sadece o kişi sesiz ve çekingen davranıyor ve size değişik geliyorsa oo kişiyi aranıza alıp ortama adapte etmeye çalışın
iyiki senin gibi iyi kalpli insanlar varr. Umarim hersey istedigin gibi olur
başkasının hatasını neden kendinde buldun ki ?
@@aslulussak9289 çocuk kaseyi dayısının kafasına fırlatınca, ahh yavrum seni sinirlendiren ne, dayın haksız şeyler söyledi, dayının özür dilemesi gerek, demediklerine göre acaba neden kendini haksız hissetmesin, aksine çocuk yaramazın teki olduğu için kaseyi fırlatmıstı onlara göre!
@@gamzey7519 haklısın
18 yaşındaki aynı kişiliğe sahip ben, yaşadığın çoğu şeyin aynısıni yaşamış biri olarak, çok güzel anlatmışsın
Evet Ceren Hanım, anlatabiliyorsunuz. Vallahi anlatabiliyorsunuz. Hatta çok büyük bir başarıyla anlatabiliyorsunuz. Biz de anlayabiliyoruz. ;)
Babadan fiziksel ve psikolojik travmam hiç olmadı ama sonradan gözleri %10 gören annemin dayak, psikolojik şiddet ne ki; işkenceleriyle büyüdük 4 kardeş. Maşayla yakmalar, dayak başladın mı 6-7 saat sürerdi. Okula mor gözlerle, şişmiş alınla, vucudumuz çürük giderdik. Oturamazdık, vücudumuz dayaktan çürürdü. Sürekli başkalarının çocuklarıyla kıyaslardı. Duygu sömürüsü yapar, aşağılar, suçluluk aşılardı. .22 yaşında nişanlıyken bile dayak yiyordum . Üniversitede okuldan, işten eve yarım saat geç gelsem, sofrayı 5 dk.geç toplasam, erkek kardeşlerimin arkadaşlarının yanında saçım başım yolunur. Olan hakaret, küfür edilir.(or...pu, ka..pe, fa..hişe, dolu) kapı dışarı atılırdım. 3-4 kez almadı eve annem, apartmanda yattım. 2 kız 2 erkek kardeştik. Hepimize aynıydı. Babamın ailesinin herşeyini başımıza kakardı katil kardeşine bakmadan. Babamın ailesinden kimse evimize gelemez, kendi kardeşleri evden çıkmazdı. Babam ayda iki gün eve gelir(şehirdışında arazi şoförüydü). 48 saat kavga ederlerdi, babama hem vurur, hem öldürüyor beni diye bağırırdı. Numarasını çok geç anladık. Babamın arkadaşlarını, kendi akrabalarını o rezilliğe çağırtırdı bize. Onun tarafını tutmazsak işkence görürdük. Utanma duygusu sıfırlanmıştı. Boğa gibi güçlüydü. Apartmanda rezildik. Başımız önümüzde eve gelirdik. Bizim de iç çocuğumuzu utanca boğdu ama okumamız için çok fedakarlık yaptı. Kızlardan birisi evde bana baksın demedi. Okuduk, çalıştık. Ben 32 yaşında çok ağır bir yıl depresyona yakalandım. Zaten annem suçluluk duygularıyla, zorla çocuklarıma bakıyordu. Üf demiyordu onlara. Kılımı kıpırdatamadım. İntiharlar planladım. İşe gidemiyorum, çocuklara bakamıyorum. Annem benim yüzümden diye çok üzüldü. Evet senin yüzünden dedim. Psikolojinin p'sini bilmezdim ama doğru psikiyatri kliniğine gittim. Annem ve eşim "sen delimisin de psikiyatriste gideceksin?" dediler. "Evet deliyim" dedim gittim. Dayanılır gibi değil. Gitmesem inrihar edeceğim. Ayaktan tedavi işe yaramadı. Doktor 2 ay yatırdı ve iyileştim. Bir de peşine hiç bilmediğim mani geçirince adını dahi duymadığım bipolar affektif bozukluk teşhisi konuldu. Çocuklarıma sıkke dahi vurmadım. Aptal bile demedim ama 8 mani atağa, biri çok ağır ve uzun, biri orta, ikisi hafif 4 depresyona tanık oldular. Kızlar "üzülme anne, elinde değil ki, bizi güçlü kıldı" deseler de içim rahat değil. 27 yılda 19 yıldır hiç ilaç bırakmıyorum, psikoterapi gördüm, uykuma, stresten uzaklığa dikkat ederim. Başlarda her yıl mani-depresyon varken, kabulüm, bilgi donanınım, düzgün ilaç kullanıp, sorunlara sorun katan kişilikten, sorunlara çözüm arayan kişiliğe geçişle 12 yıldır depresyon yok. Mani de 18 yıldır 6-7 yılda bir ay. Hipomanide hissedip, hemen psikiyatra gittiğimde, çok mani engellediler. Anneme hiç kinlenmedim, sevdim ama hayatımızı mahvetti. Gözü az görür olması psikolojisini daha da bozdu. Babası ağaymış köyde. Bir koyun kaybolsa 7 çocuğu keserle dövüp, gece ormana koyun aramaya yollarmış. Bipolar olabilir mi desem?Bipolar. hergün onun gibi olmaz. 2 tane depresyonuna tanık oldum ama mani gözlemedim. Sadist bir yapısı vardı, ötesini bilmem. Bizim suçumuz neydi? Hem okur, hem her evişini titizce yapar, hem çalışırdım. Kimse mutsuz evliliğini çocuklar için bahaneleriyle sürdürmesin. Hiçbir boşanmış ebeveyn çocukları mutsuz evliliklerdeki gibi travma yaşayamaz. Biz yıllarca boşansınlar istedik. Annem babamı, bizi yaşatmadan ve yaşamadan öldü. Babam annemi sevmiyordu, 4 çocuk oldu, gözü görmez oldu, maaşı yok diye vicdanen boşanamadı. Acıdı acınacak hale düştü. Hiç yaşamadan öldü canım babam. Babam bütün maaşını anneme verirdi. Annem sanki kendi çalışıyormuş gibi 3 kuruş harçlık verirdi babama. Sonra "para gizleyip, anana-babana mı veriyorsun" diye günlerce kavga çıkarırdı. Ben de çalışırken cüzzi harçlık alır, maaşımı anneme verirdim. Keşke o kadar boyun eğmeseydik, dur deseydik anneme ama geçmişe müdahale mümkün değil. Ancak kabullenip, ders çıkarabiliriz. Lütfen herkes anne baba olmasın. Evliliğiniz kötüyse, düzelmiyorsa boşanın. Biz 4 kardeş öğretmen olduk, prof. olduk, müdür olduk, mühendis olduk ama ben bipolar, kızkardeşim alkolik, erkek kardeşimin biri öfke kontrolü sorunu, kaygı bozukluğu, biri de dini, siyasi cemaatlere bulaşıp unipolar depresyonlar içinde kendisi. Psikiyatr ve psikologlarla iç içeyiz. Ben bu yaşadıklarım nedeniyle asla bipolarımı sadece genlere ve beyin kimyasına bağlayamıyorum. 30 ve 35 yaşında iki kızım bipolar değil. Bildiğim tek şey var. Acılarda düştüğünde kalkmayı biliyorsan güçlü oluyorsun. Nefret etmem, nefret en çok bana zarar verir. Annnem kanserden öldüğünde ölene kadar evimde fedakarlıkla, ilgiyle baktım ama gençliğimde asla onun gibi bir kadın olmayacağıma yemin ettim. Bunu yazdığımda vefat ettiği için suçluluk hissetsem de yazdım işte. Terapi gibi uzun yazdım affola. Sevgi, saygı, selam ile...💖🙋♀️
Sizin ve kardeşlerinizin başına gelenlere çok çok üzüldüm. Fakat çok üzücü başlasa da yazdıklarınız devamına sevindim, dirayetiniz sayesinde çok önemli bir yol almışsınız. Maruz kaldığınız şeyleri çocuklarınıza yaşatmamanız ayrıca takdire değer çünkü her anne baba bunu yapamıyor maalesef. Size huzur ve mutluluk dolu uzun bir ömür diliyorum sevdiklerinizle. Benden de selamlar.
@@Tarih_Obası ilginize çok teşekkürler. Yazmak terapi gibi geldi. Öyle içten ve samimisiniz ki... ilk kez psikolog ve psikiyatr olmayan birinin psikoloji konusundaki sunumunu izledim. Yetkin ve uzman önderliğinde sunumlar yapan birisiniz. Şimdi birkaç tarih konusunda videonuzu da izledim. Nefis. Üzülmeyin. Yıllardır psikolog, psikiyatrdan, gelişme açlığından vazgeçmedim. Ben oldukça iyiyim. Kardeşlerim sorunlarının benim kadar farkında değiller ama onlar da iyiler, kabullendiler geçmişi. Tedavisi için çok uğraştığım kızkardeşim alkolikliğini kabul etmiyor. O istemeyince ısrarım baskı oluyor. Aramız bozuluyor. Öylece kabul ettim onu. Sevgimi veriyorum. Hiç ağızıma almıyorum alkolü. Yaşam onun. Nedeni annem. Huzur, mutluluk iyiniyetli herkesin olsun. Artık sizi ilgiyle takip edeceğim. Güzelliklerle kalın.💖🙋♀️
@@havvayalcin8222 yazdıklarınızı okudum ve olağanüstü etkilendim...saygıyla eğiliyorm önünüzde..selam ve sevgi ile...
Havva Yalçin anlattiklarinizla bir anne olarak kendimizi bir hesaba çekmemize sebep oldunuz bir anne olarak kendimi sorguladim.Ama inanın annenizde ailesel çevresel birçok anlamda baskı altında yaşamış ve psikolojisi bozulmuş olabilir.Oda bir insan.. Bu size yapılanın doğru olduğu anlamına gelmez elbette çok büyük manevi hasarları olmuş sizde toplum olarak dogru iletişim anne babalık sınır koyma özgüven vb bir çok konuda gelişime eğitime ihyacımız var bu çok net.47 yaşındayım ve önce ailesel sonra koca baskısından yeni yeni çıkıyorum.Yetistigim aile ve cevreden o kadar yara almışım ki bunun etkilerini yeni yeni farkediyorum.Özguvenim zedelenmiş bir kız çocuğu olarak hep ikinci sinif görülmüş ve baskıyla buyumusum sosyal fobi var çünkü büyükler hep eleştirdiği için hep bir hata yapma endişesi var bunu çok güzel gizlemisim kendimden bile şimdi anlıyorum bilinçaltı sebeplerini.Ve şu anda da bana yazılan rolleri farkında olmadan yaşadığimi hayatımı elimden çaldıklarını düşünüyorum . Anne Babama bazen çok kızıyorum ama sonra onların yetiştiği şartları düşününce onlarida affediyorum .Birkez bile opulmeden iki kuma elinde çok sert ve sürekli elestiren bir ailede buyumus babam Anne sevgisini bilmeyen köy ortamında toplumsal baskı ve kaynana baskısıyla buyümüş çok küçük yaşta evlenmiş annem kimi suçlayabilirim.Aslinda kendilerince bir çok da fedakarlık yaparak buyutmusler bizleri.Bende kendimi bile tanımadan anne oldum ve çocuklarımı yetiştirirken bu hatalardan bir çoğunu bende yapmışım ve inanın o kadar üzgün hissediyorum ki .Bu yaşta bendeki yaraların nereden kaynaklandığını yeni gördüm.Umarim geçmisi telafi edebilirim.Çunku o hasarları bu yaşta ben bile içimden yeni atiyorum
@@AK-kd4ly Selam, saygı, sevgi ile kardeşim.
Çok güzel bir video olmuş, ben birçok farklı batı avrupa ülkesinde yaşadım/yaşıyorum, maalesef aile sorunları heryerde var, hatta her sorundan heryerde var, millete kültüre ülkeye etniğe bakmıyor.
Annem ve babam ben 3 yaşındayken ayrıldılar ve sonrasında hiç görmedim babamı. Baba sevgisi nedir hiç bilmiyorum. Annem çalıştığı için benimle anneannem ilgileniyordu bir kere bile elimden tutup parka gitmedik beraber alışveriş yapmadık. Ödevlerime yardım etmedi kısacası anne sevgisini de pek bilmiyorum. Bu yüzden hep kendimi suçlardım ve birinin beni sevebileceğini asla düşünmezdim. 20 yaşındayım ve hâlâ daha kendimi sevmeye çalışıyorum, birinin beni sevebiliyor olmasını anlamaya çalışıyorum ki 6 yıllık çok güzel bir ilişkim olmasına rağmen.
Arkadaşınızın kurduğu "Çocukların sevgiden başka hiç bir şeye ihtiyacı yok." cümlesi gerçekten de sevgiden, ilgiden başka birşeye ihtiyacım yokmuş dedittirdi bana
Benim ailem kontorlcu cok zor babam surekli psikolojik siddet uyguluyor kafamda onun sesleri her zaman bu yüzden hep tetikte duruyorum
19:50 Sadece anne baba değil çocuğun psikolojisini bozan, amca dayı hala teyze yaşça büyük kuzenler de aynı görevi üsleniyor
Benim annem narsist ve tanidigim en bencil insan, buna ragmen kardeslrim ve ben ona çok iyi davraniyoruz. 48 yasindayim ve artik itiraf edebiliyorum BEN ANNEMI HIÇ SEVMIYORUM
Çok kötü bir Durum İmtihandan İmtihan var Rabbim Yardımcınız olsun Beyhan Budak Zehirli Anne Babalar diye video izlemiştim az önce sizde izleyin. Maalesef Onları değiştirmek çok zor Ömrünüzü Böyle feda Etmeyin, onları Kabullenmeye Çalişin ve Mesafe koymaya..
Vala hiç üzülme yalnız değilsin. Sevmiyorsan haklı sebebin vardır, çünkü çocuklar annelerini her koşulda sever, dovse kusse bagirsa ihmal etse hep sever. Karşılıksız seven çocuktur, anneler için aynısını söyleyemeyeceğim..
Aynı durumu ben de yaşıyorum,annemden nefret ediyorum ölse asla üzülmem,hayatımın içine etti onun yüzünden sürekli depresyondan çıkamıyorum.
Ya sen nasil bir kraLsin...
Ne kadar degerli bir hizmetin parcasi olmaya calisiyorsun oyle, saygimdan alev almak uzereyim. dahil olmak, duzeltmek; iyilestirmek istiyorsun. Bunlarla gundeme gelmeyi degil, sadece bunlari gerceklestirmeyi... dahil oldugun ender topluluga ait insanlarla her karsilastigimda, daha bi umut doluyorum insanliga. ve bugun, onlardan biri daha.
Bu calisman ve dokundugun, cozum gostermeye calistigin konu icin bile degilse de, cabandan dolayi umut verdigin icin; tesekkur ederim.
denerim.