selam, 16 yaşında sürekli vücudunu kontrol etmeye çalışarak yaşayan bir kızım. Erken doğmuşum, hiç anne sütü almamışım ve ailem yiyecekler konusunda fazla bilinçsizmiş. bolca şeker çikolata ve cipsle büyütülmüş, küçücük yaşta insülin direnci teşhisi konmuş ama bu konuda asla bilinçlendirilmemiş savunmasız bir çocuktum. Arkadaşları ve öğretmenleri tarafından zorbalanan, kendini hep çirkin gören, kıyafet almaktan nefret eden tombul bir kız çocuğu.( ki aşırı aşırı şişman da değildim) Ergenlikle beraber vucudumun daha fazla farkına varmaya başladım. Ayrıca sivilcelerim de çoktu. Aynı zamanda alerjik astım hastasıydım bla bla. İnternetten gördüğüm "işlenmiş gıda ve şeker diyeti"ne başlamak istedim. Ne kadar zor olabilirdi ki? hem genel ağlığım iyileşir hem de artık şişman olmaktan kurtulurdum. 12 yaşında ben tamamen işlenmiş şekeri, gazlı içecekleri ve cipsi cart curt hayatımdan çıkardım. Ailem bunları çok tüketiyordu. psikolojik olarak zorlanıyordum ama inat ediyordum. Ben git gel yaşaya yaşaya 1 seneyi devirdim. Cildim daha güzeldi. 6 kilo vermiştim. Daha mutluydum ve bir düzen kurmuştum. Her şey yolundaydı. Alerji için kullandığım ilacı da bırakmıştım. Daha sonra lgs dönemi başladı. Her şeyi bırakmam ve ders çalışmam lazımdı. Ben de öyle yaptım. Kurduğum tüm düzeni bir kenara koydum. Sonuç olarak şehir dışında istediğim liseyi kazandım. Yurda yerleştim. yurdu bilirsiniz yüksek carb besinler ve hapishane hayatı. bahçede yürümeye bile izin yok. Lisenin ilk yılı tutunamadım. Arkadaş problemlerim, kaygılarım, alerjik bünyeme zarar veren ortam ve bir türlü sesten uykıu uyuyamıyor oluşum... kendimi kısıtladım, geri tepti her şey. Duygusal yeme, yeme bozukluğu daha fazla kilo alımı PCOS ve kapanış. Hıhı yanlış duymadınız. PCOS. Çoğu genetik evet ama vucuduma ne kadar stres yüklediysem resmen hormonlarım mahvoldu. Şimdi ise daha dengeli yaşamaya çalışıyorum. Kiloluyum evet ama fazlasıyla bilinçli besleniyorum. çırpınıp gidiyorum böyle. Ben de isterdim yaşıtlarım gibi enerji içeceği ve cips yiyerek ince olmak. Ben de isterdim gece acıkınca hiç utanmadan sıkılmadan makarna pişirmek. Ben de isterdim vucudumu saklamadan yaşamaya çalışmak. Ama yapamıyorum. Velhasıl kelam, lütfen tavsiye vermek ve yargılamak yerine insanları olduğu gibi kabul edin. Şişmanların da kalbi vardır.
Çok tatlı ve samimi bir yorum olmuş. 115 kilodan düştüm 80 e sonra çıktım 135 e sonra düştüm tekrar 115 e. Ama hayatımda şunu öğrendim. Ne olursa olsun, iş olur, ders olur, bir proje olur. Asla kendi yaptığın sağlıklı diyetini bırakmayacaksın. Yoksa hemen geri dönüyor sonrasında kilo vermek bile anlamsız hale geliyor, asla bir hayatının olmayacağını, bazı günler hedefleriniz, hayallerinin bile anlamsız olduğuna inanıyorsun. Geleceğin için en doğru mantıklı sana iyi gelen bir diyet ve hayat standardını olurlsturman ve buna sadık kalman gerekli. Ben tek öğün yiyorum bana iyi geliyor. Bunun gibi ama kendine göre. Yolun açık olsun.
PCOStan nefret ediyorum ya. Her semptomu mahvediyor beni mental ve fiziksel olarak. Defalarca doktora gittim. Teşhis koyuyorlar ancak "kilo ver" dışında bir şey söylemiyorlar. Daha önce ideal kiloma ulaştım ve iki yıl da öyle kaldım ancak yine de semptomlar durmadı hatta kötüye gitti. Bu kadar yaygın bir hastalığın görmezden gelinmesi, doğru dürüst tedavi edilmemesi aşırı sinirimi bozuyor. Yüzümde tüylenme, hiper pigmentasyon, kansızlık, şiddetli regl sancıları, yumurtalık kistleri, yarım saat önce yesem bile acikma, saç dökülmesi, halsizlik ve daha fazlasını yaşıyorum. 2018de verdiğim 25 kiloyu fazlasıyla geri aldım ve haftada 5 gün spor salonunda iki saat çalışıp kalori sayımı yapmama rağmen 2 ayda 2.5 kilo verebildim sadece. Doktorların gerçekten PCOSu daha ciddiye alması ve kilo ver diyip göndermek yerine hastaları doğru düzgün bir tedavi sürecine baslatmalari lazım. Çünkü ideal kilosunda, hatta ideal kilonun altında olmasına rağmen semptomlardan kurtulamayan kişiler tanıyorum
ne yapacağımı bilmemek cok koyuyor daha yeni lgsden çıkan bi genç olarak hadi aburcubur yemedim diyelim ne yiyeceğim ne yapacağım neden onlar gibi zayıf değilim kafam cok karışık sizi çok iyi anlıyorum
Bu çok özel ama bir o kadar da hayati olan bilgileri herkesle paylaştığınız için çok teşekkürler. Gencecik çocuklarımızın bu tür problemlere kafa yormak zorunda kalması kesinlikle insanlığın bu tip alanlardaki başarısızlığının göstergesidir. İnsanların gerçekleri bunlar işte, bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu video bir belgesel edasıyla sunulsaydı, tam da sizin gibi insanların yaşadıkları (belgesellere özgü o dramatik şekillerde) anlatılırdı ve belki bu tip saçma sapan tepkiler doğmazdı; ama burası bir belgesel kanalı değil. Burası, bilimsel gerçeklerin direkt ve yalın olarak ortaya konduğu bir yer. Yoksa bu konu 35 dakikalık bir konu mu? 35 bölüm anlatsak yine bitmez. Ama işte, hala insanlar bu problemi ya "3-5 kilo verme sorunu" gibi basit bir şey ya da "300 kiloluk insanların sorunları" gibi ekstrem vakalar olarak görüyorlar. Asıl azınlıkta olanlar artık bunlar, farkında değiller. Bu video, alarm çanlarını çalmak için yazıldı (ki belki 30 sene geç kaldık) ama hala "Yemeyin verirsiniz." kafasındaki rezilliği yayıyor insanlar. Veya bizim başımızdan bir şey geçti de birilerine mesaj veriyoruz sanıyorlar. Acınası durumdalar. Gerçekte bu videoyu yazan kişi (benim eşim) beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası olan bir uzman. Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obezite vakasıyla çalıştı. Ayrıca morbid düzeyde obez olmayan ama hala şişman veya obez olan insanların tedavisinde görev aldı. Akademik tez konularından biri çocukluk obezitesiyle, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi (ki bu alanda yazılmış ilk tezlerden birini yazdı). Burada anlattıklarımız, diğer anlattığımız her şey gibi bilimin gerçekleri ama insanlar volkanoloji veya kuantum hakkında hiçbir şey bilmedikleri için bu alanda anlattığımız ve aslında eşit derecede "çılgın" (ama gerçek) olan şeyleri "Vov, harika!" diyerek kabul ederken, kendi sınırlı deneyimleri nedeniyle bu tip konularda her şeyi bildiklerine inançları tam olduğu için bunun yanlış olduğu söylendiğinde sinirleniyorlar; dolayısıyla "sosyal medyaya" laf anlatmaya çalışıyoruz, gerçekleri beğendirmeye çalışıyoruz gibi bir durum oluşuyor. Gizli bir ajandamız varmış da, bilmem ne şirketleri destekliyormuş da, bu büyük bir komplonun bir parçasıymış da... :D Büyük resmi gördükleri sanrısına kapuldukları hayal dünyasında yaşıyorlar! 2 dakika açıp araştırsalar akademik konsensusu görecekler: www.obesity.org/wp-content/uploads/2019/04/Jastreboff_et_al-2019-Obesity.pdf Ama işte, günümüzde internetin ücra köşelerinde ne idüğü belirsizler tarafından yapılan paylaşımların on binlerce akademisyeni bir araya getiren ve yüz binlerce çalışmanın sonuçlarından süzülmüş konsensustan daha değerliymiş gibi havalara girildiği, post-modern bir çağda yaşıyoruz. Neyse, unutmayın: İnternet, gerçek dünya değil. Buradaki insanlar gerçek insanlar belki ama, davranışları gerçek dünyadaki davranışlarını yansıtmıyor. Dolayısıyla bu tip videolar altındaki, işte Twitter'da falan bu konuda yazılıp çizilen şeyler altındaki yorumların hiçbir önemi veya değeri yok. Önemli olan, bunları izleyen, ama yorum yazanların saçmalıklarıyla uğraşmak zorunda kalacağı için yorum yazmaya çekinen yüz binlerce insan ve onların hayatında yaşanacak değişimler... Bu konu hakkında değişim yaratma gücü olan mercilere ulaştıracağı bilgiler. Gerçek dünyada bu videonun da insanların konuşmadığı veya yanlış şekillerde konuştuğu konularda çektiğimiz videoların yaptığı gibi çok önemli değişimler yaratacağına inancımız tam. Sizin hikayeniz de tam olarak bu videonun motivasyon kaynağına parmak basıyor. İyi ki varsınız. İyi ki Evrim Ağacı ailesinin bir parçasısınız. Sizi çok iyi duyuyoruz, çok iyi görüyoruz, bilesiniz. Yalnız da değilsiniz.
@@Matilda-rz3df Bir büyüğün olarak şunu görmeni istiyorum. Çağrı'nın dedikleri tamamen doğru, ama isyan etmek yada üzülmek yerine, kendi vücudunu kabul et, de ki ben kilo alabilen bir insanım o yüzden, düzenli spor yap, her şey olabilir haftada 3-4 gün tenis, yürüyüş, box, fitness, yoga ne dersen o olsun. Sonra beslenmeni ayarlamaya başla, ve sonunda çok rahat kilo vereceksin ve yok genetikmiş, yok yağ hücreleriymiş hiç bir önemi olmayacak. Ama dediğim gibi videoyu tekrar izleyip senin için gerçekten kilo vermenin zor olduğunun ne kadar ciddi olduğunu içinde hisset ve hayatını ona göre kur. Stress olma bu bir süreç, ve kendine bu kadar değer verip kendin için bu kadar uğraşıyorken de başkalarının gözünde ne olduğunun önemi kalmayacak. En sonunda da takdir edileceksin ve sende kendini taktir edeceksin. Herkes sana hayran kalacak. Saygı duyulacaksın. Ama bunu sakın boşlama, kilo, sigara, alkol, sosyal medya gibi bağımlılıkların ve hastalıkların ciddiyetini kesinlikle kavramak ve ona göre bir hayat inşa etmek. Geleceğini güzel kur :)
Burada herkes birbirinden kıymetli hikayelerini paylaşmış, ben de "Evrim Ağacı" olarak değil, "Çağrı Mert Bakırcı" olarak kendi hikayemi paylaşayım. Ben kendimi bildim bileli kilolu bir çocuktum, dolayısıyla bunu ben seçmedim. Ailem, standart Türk ailelerinde olan "ne kadar tombul o kadar iyi, ne kadar çok yemek yerse o kadar sağlıklı olur" düşüncesine sahipti. Belki ondan, belki genetik, sebebini bilmiyorum (gen testleriyle ilgili bir videoda obeziteye yatkınlıkla ilişkili genlerimde de sakat varyantlar olduğundan bahsetmiştim, belki hatırlarsınız). Hiçbir zaman "morbid obez" seviyesinde olmasam da, fazla kilolarım nedeniyle hareket etmekte hep zorlandım ve aşırı terleyip nefesimin kesilmesinden de hiçbir zaman hoşlanmadım (bu, günümüzde de devam ediyor). Bu, spor ve egzersiz faaliyetlerimi ciddi anlamda kısıtlayan bir faktör oldu. Büyüdüm, tekrar tekrar kilo verip kilo aldım (buna literatürde "zigzag kilo trendi" deniyor ve hemen herkesin muzdarip olduğu bir sorun). 1.79 civarındaki boyumla gördüğüm en düşük kilo 85 civarıydı (ki o bile beni "normal" kilolu yapmıyordu), en çoksa 120 civarını gördüm. Standart kilomsa 105-110 arasında seyretti. Şu anda tatlı veya şekerli şeyler yemeyi seven biri hiç değilim, hiç aramam, olduğunda da yemem. Abur cubur hiç yemiyorum. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanmıyorum. Yemek yemeyi de bir zaman kaybı olarak görüyorum, sevdiğim bir şey değil. Gün içinde de sadece 2 öğün yemek yiyorum. Ama işte, açlık hissi bende tedirginlik, dikkat dağınıklığı, bitkinlik ve öfke yaratıyor. Bu hisse çok uzun süre dayanmaya çalıştığımda bu defa işimi icra edememeye başlıyorum. Yemek yerken de tokluk hissettiğim nokta, günde 1200-1500 kalori gibi bir seviyeyi sürdürebileceğimin ötesinde kalıyor. Bu nedenle kalori alımım anlamlı şekilde düşmüyor. Tabii ABD'deki yemek kültürünün berbatlığından bahsetmeme gerek yok; ama Türkiye'de de durum çok farklı sayılmaz açıkçası. Ve işim (Evrim Ağacı) da tamamen bilgisayar başında çalışmamı gerektiren, çalışan eksiğimizden ötürü inanılmaz çok vakit alan, aşırı sedanter bir iş. Bu nedenle tekrar tekrar denemiş olsam da zigzag paternini kırmayı başaramadım. 100'e indim, 115'e çıktım, 105'e indim 110'a çıktım ama anlamlı bir değişim yaşamadım. Şimdiyse en azından bu kiloda olabildiğince sağlıklı bir şekilde yaşamaya ve kalori alımımı her zaman kısmaya çalışıyorum. Düzenli kan tahlilleri ve kontroller yaptırıyorum. Egzersiz yapmaya çalışsam da çok anlamlı bir istikrar sağlamakta zorlanıyorum; çünkü insanların bahsettiği "Spor yapınca tadılan başarma, dinlenme ve mutluluk hazzı" tarzı şeyleri hiç deneyimleyemedim. Aşırı fazla uğraşarak ve kilometrelerce koşarak (ve antrenörlerin yardımıyla diğer türlü egzersizler yaparak) birkaç kilo verdiğim zamanlarda bile bu bana devam etme motivasyonu sağlamadı, tam tersine, böylesi bir rutini korumanın benim için ne kadar imkansıza yakın olduğunu daha net görmemi sağladı. Evet, kilo vermeyi bütün hayatımın anlamı yaparsam belki başarabilirim ama bu benim "hayat gayem" olamaz. Bu konuda zorlanan birçok kişinin de benzer hisler yaşadığını biliyorum, çalışmalar da bunu gösteriyor. O nedenle "Uğraşırsan veya yaşam biçimini değiştirirsen verirsin." diyen insanların tavsiyeleri, gerçek birer tavsiye değil. Eğer bu kişiler beslenmebilim ("nutrition science") literatürünü 5 dakika tarayacak olsalar, zaten olayın psikolojinin en büyük problemlerinden biri olan "kalıcı davranış değişikliği" ile ilgili olduğunu görürler (videoda da bunu anlatıyoruz). Bu, sadece kiloyla ilgili bir sorun değil, videoda da örneğini verdiğimiz gibi zayıf olsanız bile düzgün beslenmeyle, ders notlarıyla/çalışmayla, para kazanmayla ve daha nice "pozitif" görünen davranışı yapamamayla ilgili. Ama kilo ekstra bir eleştiriye ve "istenmeyen öneri"ye maruz kalıyor. Halbuki bu önerileri yapan insanlar (mesela notları düşükse veya sigara içmek gibi çok daha berbat, çok daha rezil bir davranışı yapıyorlarsa), "Ne var, çalış yaparsın!" ya da "Salak mısın, sigarayı içme bırakırsın." gibi lafların ne kadar anlamsız olduğunu anlayabilirler. Ama bunu kiloya uygulayamıyorlar işte, sorun o. Bu videoda kilo vermek isteyenlerin ne yapabileceğine değinmedik, sadece sorunu teşhis ettik. Kilo kaybının olası yöntemlerini ilerleyen bir videoda anlatacağız, kanal bildirimlerini açmayı unutmayın derim. *** *Ekleme:* Bu arada bu videoyu kendim yazarsam, bazı yorumların şaka yollu (bazılarının ciddi şekilde) ima ettiği gibi bir "çıkar çatışması" veya en azından bir "önyargı" oluşabileceği için, büyük oranda eşime yazdırdım ve onun onayıyla yayınladık. Kendisi beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası olan bir uzman. Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obezite (ve aşırı zayıflık) vakasıyla çalıştı. Ayrıca morbid düzeyde obez olmayan ama hala şişman veya obez olan insanların tedavisinde görev aldı. Akademik tez konularından biri çocukluk obezitesiyle, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi (ki bu alanda da yazılmış ilk tezlerden birini yazdı, makaleler yayınladı). Yani bu videoda anlattıklarımı kendim şişman olduğum için değil, diğer bütün videolarımızda olduğu gibi, akademik konsensus bunu söylediği için anlattım. Ki videoda da bir yerde belirttiğimiz gibi, kilosunun karakterini yansıtmadığını bilenlerdenim; dolayısıyla 3-5 trolün (veya kimi durumda gerçekten iyi niyetli olan, benim için endişe eden kişilerin) kilomla ilgili yorum yapmasından ötürü 35 dakikalık bir videoyla "cevap" verecek kadar aciz değilim. :) Hele ki 14 yıldır bilimsel isabetlilik üzerine inşa edilmiş bir repütasyona sahipken, bunu böylesine şahsi bir gerekçeyle ayaklar altına alacak kadar aptal da değilim. Eğer yorumların arasında gezerseniz, bu işin içinde olan ama çoğu yazmaya çekinen uzmanların (doktorlar, cerrahlar, beslenme bilimciler, diyetisyenler) ne demek istediğimizi tam olarak desteklediğini göreceksiniz. Bu alanda gerçekten uzman olan, saygın herhangi biri akademisyeni çevirin, size zaten bunları anlatacak. Sanıyor musunuz ki "Yok ya iradeni kullan, yeme, spor yap, verirsin." diyecek? Nutrition Science, Obesity Reviews veya The Journal of Nutrition gibi bu alanın en üstün araştırma dergilerini açın, bunları göreceksiniz. Keza bu alandaki bilimsel görüş birliğini (konsensusu) buradan kendiniz de okuyabilirsiniz: www.obesity.org/wp-content/uploads/2019/04/Jastreboff_et_al-2019-Obesity.pdf Burada anlattıklarımız, diğer anlattığımız her şey gibi bilimin gerçekleri ama işte, insanlar volkanoloji veya kuantum hakkında hiçbir şey bilmedikleri için, o alanlarda anlattığımız ve aslında eşit derecede "sıradışı ve çılgın" (ama gerçek) olan şeyleri "Vov, harika!" diyerek kabul ederken, kendi sınırlı deneyimleri ve "çevrelerine baktıklarında gördüklerinin kendilerine kazandırdığı uzmanlık" nedeniyle bu tip konularda her şeyi bildiklerine inançları tam olduğu için, inançlarının yanlış olduğu söylendiğinde sinirleniyorlar. Bu da "sosyal medyaya" laf anlatmaya çalışıyoruz, gerçekleri beğendirmeye çalışıyoruz gibi bir durum yaratıyor. Gizli bir ajandamız varmış da, bilmem ne şirketleri destekliyormuş da, bu büyük bir komplonun bir parçasıymış da... :D Sosyal medyada insanlar, sürekli bir "büyük resmi gördükleri" sanrısıyla, gerçeklerden kopuk bir hayal dünyasında yaşıyorlar. Bu videoda anlattıklarımızın ilk etapta hayal kırıcı olduğunu biliyoruz, videoda da zaten anlattık. Ama olay da zaten o: Geleneksel bilgeliğin obezite sorununa çözümü çalışacak olsaydı bugüne dek 50 kez çalışırdı, videoda söyledik. Ama obezite problemi hakkında aklımıza ilk gelen şeyi veya ortalama vatandaşın çözümünü doğru kabul etmeye devam ettikçe, gerçek sorunu teşhis edemediğimizi fark ettik. Sırf ABD'deki araştırmacılar bu düşük seviyeli hataya düştükleri için on yıllarca obezite bir hastalık olarak tanımlanamadı, tedavi çalışmalarına başlanamadı. İlkokul seviyesinde, saçma sapan "çözüm" önerilerine saplanıp kalındı. "Fad diyet" endüstrisinin albenisi ve absürt maddi gücü de işin içine karışınca gerçek çözümler iyice ertelendi ve bugünlere geldik. Artık buradan geri dönmenin tek yolu, bizi yanıltmaya meyilli sağduyumuzu bir kenara bırakıp, veriye bakmak. Ve veri, videoda anlattıklarımızı söylüyor. Velhasıl, on yıllara yayılan akademik çalışmalarla sabit olan gerçekler, inatla veya anekdotla değişmez. Siz, bilime kulak asanlardan olun. Bu videonun kaynaklarını ve çok daha fazla bilgiyi sitemizdeki makalemizden bulabilirsiniz: evrimagaci.org/s/565
Çağrı hocam maalesef ne anlatırsanız anlatın ne kadar bilimsel araştırma sunarsanız sunun dinler gibi insanların tabusunu yıkmak çok zor bu konularda. Ne anlatırsanız anlatın insanlar yoh ya çoh yemekten alıyorlar demeye devam edeceklerdir onun için dünyanın obeziteden kurtulması için mucizevi ilaçlara ihtiyacı var. Tıp alanında yapay zeka ve genetik biliminin ilerlemesi sayesinde bu obezite sorununun da sağlıklı bir şekilde çözüleceğine eminim.
Gerçekten okuması gereken insanların üşenip okumayacağı bir metin daha. Bu da videolarınızı daha kıymetli yapıyor. Bu tarz kişilerin bunları okumayacağını biliyoruz ama belki bir noktada videolarınızı izleyip dinleyebilirler.
25 yaşındayım ve aşırı irade yoksunu bir insanım. Bir insan düşünün 8 yaşında 100 kilo 14 te 80 16 da 120 18 de 90 21 de 150 sonra yine bu hikaye bu şekilde gidiyor. Defalarca kilo alıp verdim ve geri alında kendimi suçladım. Oysaki ben aslında aynada kendimi zayıf ve sıska görmeyi sevmiyor muşum kendimi bildim bileli cüsseli ve iri yapılı kiloluyum. Geçmişe dönüp eski zayıf resimlerime baktığımsa evet daha sağlıklı ve daha güzelim. Ama içten içe mutlu değilim. Şimdi ise vücut geliştirmeye başladım. Hedefim kilo vermek değil. Kas yapmak 172 kilodan 147 düştüm. Ama düşmek için bir acelem yok. Yavaş yavaş 100 110 kilo olmayı hedefliyorum. Çünkü bu ağırlıkta nefes almak bile çok zor.
Sevgili kardeşim Çağrı, Intermittent fasting konusunu ciddiyetle ele almanızı çok rica ediyorum. Hayatım boyunca her tür diyeti fiziksel aktiviteyi denedim. Çocukluktan beri obez olduğum için (çocuğu yedikçe mutlu olan, enfes hamur işleri ve tatlılar yapan anne kurbanıyım) ne yaparsam yapayım verdiğim kiloları hep geri aldım. 44 yaşıma geldiğimde Dr. Sten Ekberg'in videolarını izlemeye başladım. Biyokimya, insülin direnci, bağırsakların, pankreasın ve diğer iç organların çalışma prensiplerine ilişkin bilgilenmeye başladım. Nihayetinde aralıklı orucu da denemeye giriştim. Öğün atlamayı öğrendim, yemek yeme saatlerimi kısıtladım, sağlıklı yağ tüketimimi arttırıp glisemik indeksi yüksek yiyeceklerden kaçındım. 3-4 ay gibi kısa bir sürede 108 kilodan 82 kiloya geriledim. Günde tek (bazen 2) öğün yemek yaşam tarzım haline geldi. Enerjim yükseldi, geçmişe göre çok daha sağlıklı hale geldim. Sonra pandemi döneminde eve tıkıldık. Evde güzel tatlılar yapmaya başladım. 6-7 haftada hemen 10 kilo alıverdim. Sonra yeniden tek öğüne dönüp dikkat etmeye başladım. Uzun süredir 87 kiloyum. 1,82 boyum. Yani halen vücut kitle indeksim 25'in üzerinde (26,5) yani şişmanım ama hiç değilse 5 yıldır obeziteden kurtulmuş haldeyim. Aralıklı orucun herkese uygun olmadığını biliyorum. Lakin sağlık sorunu yaşamadan, doktor kontrolünde bu beslenme rejimini uygulayabilecek, insülin direncini (benim gibi) bir miktar geriye çevirebilecek milyonlarca insan olduğunu da unutmamak gerek. Özellikle de sizin gibi genç, obezite dışında sanırım kronik bir hastalığı olmayan insanların doktor kontrolünde aralıklı orucu denemelerini ve daha sağlıklı hale gelmelerini arzu ederim. Ciddi bir engeliniz yoksa Dr. Sten Ekberg'i referans alarak intermittent fastingi deneyin. Olumlu sonuçlar alırsanız hem siz daha sağlıklı olursunuz hem de belki yüzbinlerce insan için ilham kaynağı hatta daha sağlıklı hale gelmelerine vesile olursunuz. Sadece iyi niyetimden yazmak istedim. Bilmeden saçma bir öneride bulunmuş olabilirim. Siz yaptığınız işle, ürettiğiniz içeriklerle zaten her zaman değerli ve tombul olarak da sevimli, sempatik bir insansınız. Hep sağlıklı ve üretken olmanızı dilerim. Saygı, sevgi ve selamlar...❤
Bir öğretmen olarak şunu belirtmek isterim. Devlet veya özel okullar kantinler vasıtasıyla endüstriyel ürünlerin pazarı olmuş durumda.Çocukların tükettiklerinin çoğu yüksek şekerli. Okullar kalabalık.spor dersleri çok yetersiz. 90 lı yıllarda mahalleden oradan oraya koşturan çocuklar evlere tıkanmış durumda. Bir de sınavlarda başarılı olmak için nerdeyse gün boyu yerinden kalkmadan test çözmekteler. Bu süreç 20 lı yaşlara kadar devam etmekte. Okullarda sağlıklı-doğru beslenme adına bir şey öğretilmiyor. Aile de bilinçsiz ise çocuk ilerde isterse mühendis,mimar olsun farketmiyor o da bilinçsizce oluşturduğu yaşam tarzına devam ediyor. Sonrası malum hayat pahalılığı, çocukların geleceği derken kiloya ,şekere bağlı metabolik-kronik rahatsızlıklar ortaya çıkıyor ve perde kapanıyor.
Video motivasyon düşürsede yorumlarda insanların kendi deneyimlerini paylaşması çok moral yükseltici olmuş heleki başarılı olanları görmek ayrı bir mutluluk veriyor
Kesinlikle! Ancak yorumların bilimsel istatistikleri yansıtmayabileceğini unutmayın. Videoyu izleyenler arasından önemsenmeyecek kadar az bir kısım yorum yapmayı seçiyor. Onların da "hayatta kalma yanılgısı" dediğimiz bir şeyi yansıtan yorumlar olma ihtimali yüksek: evrimagaci.org/hayatta-kalma-yanilgisi-goremediklerimiz-bize-neler-anlatiyor-10507
okul hayatını 110kg + geçiren birisi olarak 60 kiloya ulaştığımda tüm okul hayatımın sosyal anlamda boşa gittiğini anladım ama artık önümüze bakacağız.
bende obez olmaya çok yakın bir konumdayım lise hayatımı kilolu olarak geçirdim ve şimdi vermek istiyorum çünkü kendime çok zarar verdiğimi fark ettim rica etsem bana nasıl kilo verdiğini neler yaşadığını nasıl hissettiğini vb. yaşadıklarını ve nasıl başa çıktığını ve motivasyonlarını anlatır mısın ve deri sarkması yaşadın mı lütfen zahmet olmazsa yazarsan sevinirim teşekkürler
@@Spagettor31 Arkadaşa sormuş olmana rağmen kendi deneyimlerimin sana yardımcı olacağını düşünüyorum. Çünkü bende lisedeyken seninle aynı durumun içerisindeydim, seni çok iyi anlıyorum. 9. sınıfta 100 küsür kiloyla kadar çıktım, 11. sınıfa kadar bu böyle devam etti. Daha sonra spora başladım. Sporu hayatının bir parçası haline getirmen gerekiyor. Çünkü videoda da bahsettiği gibi bir kere yüksek kilolalara çıktıysan geri alman çok olası. Bunu sporla dengeleyebilirsin. Ayrıca bunu sadece vücut geliştirme olarak düşünmene gerek yok; yüzmek, koşmak, bisiklete binmekte spor sayılır. Sporun yanında birde beslenmene dikkat etmen gerekiyor. İnternetteki saçma sapan diyetleri uygulamana gerek yok. Basitçe araştırıp vücudunun gün içinde kaç kaloriye ihtiyacı olduğunu hesaplayabilirsin. Kilo vermek için bu miktarın altında alman gerekiyor. Ayrıca bu işi asla kısa vadeli düşünme. Kilo vermek uzun ve yıpratıcı bir süreç, iradeli olmalı ve kendini motive etmelisin. Unutma bu senin hem üniversitedeki hem iş hayatındaki sosyal hayatını etkileyecek bir şey. Ne yapacaksan kendin için yapacaksın. Ne kadar erken başlayabilirsen senin için o kadar iyi, bol şans!
Nüfus artıkca et erişilemez oldu asırlar önce avcı toplayıcı devrinde bile et en kolay ulaşılabilir besin kaynağıydı buseferde insanlar aşırı et tüketiminden sağlıksız kalıyordu😂
2 senedir düzenli spor yapan ve belirli bir kas kütlesi geliştirmiş biri olarak dediklerinizin hepsine tamamen katılıyorum. Bu işin temeli sadece sürdürebilirlik. Çevremde kilo verenlerin tamamı ilerde geri aldı çünkü sürdüremediler. Sporu ve beslenmeyi hayatınıza tamamen entegre etmeniz lazım. Bunu surduremezseniz başarısızlik kaçınılmaz oluyor..
@@Tugceyldrm senin gibileride var etrafta ne yapsa hep zayıf kalan. Çocuklugumda bende oyleydim ama spor sadece kilo vermek için değil sağlıklı şekilde kilo almak içinde uygulanır. O yüzden spor herzaman şart.😁
@@Tugceyldrm evlendikten sonra ve yaş ilerledikçe kilo alırsınız merak etmeyin 😅 29 yaşıma kadar 52 kilo idim boyum 172 . Evlilik,doğumlar 70-72 y e çıktım. Ne yapsam kilo veremedim . Almak için de çok ugrasmistim alamamistim.
Kendimi bildim bileli neyin içinde olduğumu ve neden çıkamadığımı hiç bu kadar gerçekçi, açıklayıcı ve aynı zamanda bilimsel dinlememiştim. Artık bunun ne olduğunu ve neden kurtulamadığımı, neden hep ve her diyette başarısız olduğumu biliyorum. Bu zamana kadar bize hep diyet ve spor benzeri yöntemler dayatmışlar ama kimse bunu acı gerçeği ile anlatmamıştı. Neyse ki artık biliyorum ve bu kurtulamadığım döngüyü mantığıma oturtabiliyorum. Çok teşekkür ederim... :) Aydınlanmak güzel, emeğinize sağlık.
@@rozasuleimenova2872 Ne dilediğine dikkat et kardeşim. Günde 3000 kalori ile anca kilo alabilen biriyim. Çok basit bir şey söyliyim. Yoruluyorsun. Yemek yemekten yoruluyorsun.
@@rozasuleimenova2872 yok. Ben canım ne isterse istediğim kadar yiyorum hala düzgün bi kiloya çıkamadım. Dediğin gibi olsa silinir gider bazı insanlar zayıflıktan
Şahsi düşüncemi paylaşmak isterim, obeziteyle ya da aşırı kilo ile alakası olmamış bir insan olarak bu video beni bile umutsuzluğa sürükledi. Video bittiği zaman hissettiğim şuydu, eğer obez olsaydım benim kilo vermek ya da daha sağlıklı olmak adına atacağım adımların hiçbir önemi yokmuş, kilo kontrolümü benim sağlamam mümkün değilmiş hatta kilo versem bile bu kiloları kesinlikle geri alacakmışım. Bunun yerine aynı bilimsel veriler ışığında ve aynı farkındalık oluşturuculuk ile birlikte egzersiz ve diyet yapmanın hayatımızdaki önemini daha çok öne çıkaran bir video hazırlayabilirmişsiniz. Yine de emeğinize sağlık tabii.
Bahsettiğiniz şeyleri savunan binlerce içerik zaten var. Bence video umutsuzluk aşılamıyor. Kilo verme probleminin kişinin kendi iradesizliğinden kaynaklanmadığını söyleyen kaç kişi var? Obezite ile savaşan insanlar bir de iradesizlikle, zayıf karakterlilikle suçlanıyorken bir video o insanlara “sen suçlu değilsin” diyor. Umut kırmak yerine öylesine rahatlatıcı bir şey ki bu aslında.
Moralimizi bozdun adaş. Akşam 7 den sonra yemiyorum. Yağ ve şeker tüketimimi yüzde 90, genel tüketimimi yüzde 50 oranında azalttım. Fastfood, cips, kola, rafine şeker, gazlı şekerli içecekler ve paketli gıdaları zaten çok tüketmezdim. Şimdi tamamen hayatımdan çıkardım. Benim sorunum sağlıklı sayılabilecek yiyecekleri büyük porsiyonlar olarak tüketmemdi. Şimdi tahminen günde 1500 kalori kadar tüketiyorum. 1 ayda 130kg den 118' e geriledim. Akşam 7 den sonra biraz zorlanıyorum. 4-5 kaşık yoğurtla geçiştiriyorum. Ayrıca kilo vermek isteyenlere bir tavsiyem olsun. Yemek yeme işlemini bir keyif olarak değil, sağlıklı kalacak şekilde bir mecburiyet olarak görmeye başlarsanız, yani lezzetlere doymak değil de, hayatta kalmak için beslenmek olarak benimserseniz işiniz kolaylaşabilir.
Moraliniz bozulmasın. Tam tersine, yaptığınızın ne kadar zor olduğunu daha iyi anlamanızı sağlasın; daha uzun vadeli plan yapmanın ne kadar önemli olduğunu göstersin. ♥
@@evrimagaci bunu videoda da deseydiniz keske, cok negatif bir tablo cizmissiniz. Insanlik olarak obeziteyi hastalik olarak gorup bir cozum bulmamiz gerektigi onemli bir mesaj olmus. Ama bunun disinda bireysel olarak da bu hastaliga karsi yasam tarzimizi degistirebilcegimize de deginilse ve tesvik edilse guzel olurdu. Ama dediginiz gibi, cocukken obez simdi ise saglikli olan biri olarak yaptigim isin zorlugunu gormus oldum. Ama duzenli hareket, spor, saglikli beslenme gibi seyler yasam tarzi haline geldiginde, o kilolari verdigim zamana kiyasla, pek de yorucu bir is degil. Mesela kalori saymasam da asagi yukari ne kadar kalori aldigimin farkinda oluyorum veya bir yere gitmem gerektiginde usenmeden kalkip yuruyorum. Bu tarz mesajlar da verilmeliydi bu videoda, cunku bilimin bu hastaliga cozum bulmasini beklersek cok gec olabilir.
@@evrimagaciyani ben de tamamen yaptıklarımızın boşa olduğunu bir noktada vücudumuzun bizi alt edip irademizi kıracağını düşündüm videoyu izleyince. ben hep bana yemem için komut veren bir vücuda karşı irademi koruyamam ki. bir noktada bu iş kolaylaşmayacaksa uzun vadede plan yapmanın ne anlamı var? “yetişkinliğe girdiğinizdeki kilonuz artık sizin kaderiniz gibi bir şey” benim videodan çıkardığım en özet cümle bu
Saçmalamış. Kilo vermek ve sabit bir kiloda kalmak hiç de zor bir iş değil. Zamanında 1 ayda 30 kg vermiş bir vücut geliştiricisi olarak bazı tavsiyeler vereyim: - Aralıklı oruç - Yemekten önce salata yemek - Ara öğünlerde abur cubur yemek yerine elma yemek - Kızarma yerine her zaman haşlanmış gıdalar tüketmek - Düzenli kas arttırıcı sporlar yapmak - Paketlenmiş gıdalardan, özellikle gazlı içeceklerden mutlaka uzak durmak. Bunlar çok basit şeyler. Bunları yapıp da kilo vermemek imkansız. - Ama günümüz toplumunda marketlerde en çok göze sokulan ürünler abur cuburlar olduğu için en çok onlar satılıyor ve yeniyor. - İnsanlar 15 dakikalarını salata hazırlamakla harcamak yerine anında yemeye hazır cipsleri tercih ediyorlar. - Ya da akşamları yemek hazırlamak yerine Netflix izlerken yine aşırı kalorili pizza gibi gibi yiyecekler sipariş ediyorlar. Yanında da kola içerek kaşla göz arası vücutlarına binlerce kalori sokuyorlar. - Ve biliyoruz ki bu abur cuburlar bağımlılık yapacak şekilde üretiliyorlar. Bir kere cips, hamburger... yemeye başlayan birisi bu bağımlılık verici özelliği yüzünden yemeyi bırakamıyor. Bu tarz sözde gıdalar en az sigara kadar zararlı olmasına rağmen aşırı ucuzlar. Bu yüzden de alım gücü düşük olan Türkiye'de insanlar bazen öğünlerinde kaliteli gıda tüketmek yerine yüksek kaloriye sahip bu ucuz şeyleri tüketmeyi tercih edebiliyorlar. Yoksa düzenli ağırlık kaldıran ve biraz olsun yediğine içtiğine dikkat eden birisinin fit olmaması imkansız.
Haziran 2020 kilo 120 Haziran 2021 kilo 83 Haziran 2022 kilo 76 Haziran 2023 kilo 78 25 haziran 2024 kilo 80 sağlıklı beslenme ve düzenli sporu hayatınızın bir parçası haline getirdiğiniz takdirde sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz
çağrının bu ve sokak köpeği videoları inanılmaz derece kaliteden düşmüş gibi, hele bu video dümdüz şişman olumlaması. Endokrin bir sisteme karşı savaştığın doğru ama yenilemez birşey değil. Ayrıyeten insanlar diyet denen şeyin sadece kilo verme sürecinde uygulanması gereken birşey oldupunu düşünüyor. Hayır dostum değil, diyet dediğin şey genel olarak hayat tarzını değiştirmeye çalışıyor ve bunu kavrayamıyorlar. Alışkanlıklardan vazgeçmek tabi ki zor ama bunun iradesini göstermleri lazım. O göbek bir günde oraya gelmedi, bir günde de giteyecek.
Boy 193 2020 temmuz kilo 83 2021 temmuz kilo 97 2022 temmuz kilo 106 2023 temmuz kilo 117 2024 temmuz kilo 132 Gün geçtikçe çürüyorum. Değerlerim çok kötü, saçlarım bile dökülmeye başladı. Eskiden çok hareketliydim ve dengeli besleniyordum. İnanılmaz sağlıklıydım. Pandemi döneminden beri kendi kendimi mahvettim. Çok doğru söylüyorsun, spor, hareket ve düzenli beslenme çok önemli.
Bu vidyoyu o kadar çok beğendim ki anlatamam resmen belgesel olmuş süper kaliteli bir içerik. Belkide en beğendiğim bu olabilir. Çok teşekkürler başarılarının devamı dilerim.
Plastik, Rekonstrüktif Cerrahi doktoruyum. 37 yaşıma kadar obezdim. Genetik, fizyolojik mekanizmalar hakkında detaylı bilgim nedeniyle sizin videonuzdaki genel hava gibi biraz teslimiyetçi düşünüyordum bu konu hakkında. Kimseye şunu yap bunu yap demeyeceğim ama kendi deneyimimi paylaşmak isterim. Her zaman günümüzde yetiştirilen yapay seçilimli meyve ve tahılların (özellikle yüksek glisemik indeksleri nedeniyle) vücudumuz üzerinde negatif etkileri olduğunu düşünürdüm. Yine bazı süt ürünlerinin olası metabolik yan etkilerinin varlığı hakkında bilgi sahibiydim. Diyetisyen önerileri ekmek, un, meyve içerdiği için ve 1990-2000lerdeki Amerika ve Avrupa yayınlarına dayanan bilgiler ile hazırlandığı için ve diyetisyen diyetleri ile kendimi sürekli aç ve mutsuz hissettiğim için ne yazık ki hiçbir zaman diyetisten diyetlerini faydalı bulmadım ve uyum sağlayamadım. BMI> 35 kg/m2 olduğu bir gün aynadaki şeklimden o kadar hoşnutsuz oldum ki yıllardır kafamda biriktirdiğim evrimsel ve fizyolojik bilgilere dayanarak radikal kararlar aldım. Sıfır meyve, sıfır tahıl (sıfır gluten), sıfır unlu, sıfır ekmek, çok çok az çiğ veya yarı pişmiş sebze (bu benim genetik arkaplanım nedeniyle özellikle oldukça az miktarda tutuldu), yoğurt dışında süt ürünlerini keserek bir diyete başladım. ilk 2-3 hafta çok zor oldu, sizin de söylediğiniz gibi sanki çekilme semptomları gibi semptomlar da yaşadım. Tükettiklerim çiğ fındık, ceviz, yoğurt, tahin, kırmızı et, balık, az miktar tavuk (bunu mümkün olduğu kadar az tutmak veya tüketmemekte fayda var), vitamin (özellikle vit D, vit C), çinko takviyesi gerektiğini düşünerek ekledim. Her gün tam öğün yemedim. Aç olmadan ne kahvaltı yaptım ne de akşam yemeği yedim. Yani düzenli öğün yerine “acıkınca ye” prensibini takip ettim. Bazı günler 1kg et yedim sonraki 2 gün yemek yemedim vs vs. Ama en önemlisi sıfır meyve, sıfır ekmek, sıfır pilav, sıfır gazlı içecek. Tabak ve bardağı yani porsiyonları küçülttüm, eskiden yarım kilo yoğurt yerken, fincanda yoğurt yemeye başladım, içine çiğ fındık, ara sıra ceviz üstüne tahin vs. Kısaca hiç bir açlık çekmeden 117kgdan 85 kg’a düştüm. Mental fonksiyonlarım, genel duygudurumum daha iyi bi hale geldi, saçlarım daha kaliteli oldu. Yeni kilomu, bu diyeti takip ederek 2020’den 2024’e kadar korudum, şu anda 42 bitti 43’e girdim. Ama 2020-2024 arası hemen hiçbir zaman 88kg üstüne çıkmadım, çünkü bi açlık durumu yaşamıyorum. BMI hesabına göre hala overweight çıksam bile 85-88 arasının benim için ideal olduğunu düşünüyorum, çünkü 85 altına inince kış mevsiminde (hatta yazın bile) üşüyorum ve kendimi iyi hissetmiyorum. Bu yaz sadece keyif ve deneme maksatlı meyveleri (armut, çilek, elma) ekleyeyim dedim, hemen kilo aldım ve gün içinde sürekli aç hissetmeye başladım. Yeniden kestim. Kendime uygun diyeti bi doktor olarak, bazı noktaları küçümsemem ve önemsiz görmem nedeniyle 43 yaşında bulabildim. Artık diyeti oluşturan yiyeceklere karbonhidrat, yağ asitleri, proteinlere molekül girdisi çıktısı mantığıyla bakmanın ötesinde bu maddelerin kalitesi, içinde bulunduğu yemeğin tüketilme formunun da çok çok önemli olduğunu anladım, ör. tahin ile sadece susamdaki bitkisel yağ asitlerini almıyorsunun aynı zamanda iştahınızı da baskılıyorsunuz, veya kırmızı eti büyük bir porsiyon yediğinizde sonrasında acıkmadığınız için belki sonrasında 24 saat bir şey yeme ihtiyacı duymuyorsunuz, vs. vs.) Kişiden kişiye genetik farklar olabileceği için yukarıdakileri herkese direkt önermiyorum ancak diyetisyene gidin de diyemiyorum çünkü ne yazık ki diyetisyen eğitimlerindeki ana kitaplar eski bilgilere dayanıyor ve bu bilgilerin evrimsel biyolojiye dayanan arkaplanı zayıf kaldı. Aşırı kilolu olmayı kabullenmeyelim, birinci öncelik beslenmedir, spor sizin de söylediğiniz gibi opsiyonel faydaları olan bi şeydir. Sedanter olmadıktan sonra sporcu olmanız da sağlık için gerekli veya en azından öncelikli değil. Herkese sevgiler.
Güzel yazmışsınız.Sağlıkçı değil mühendisim.Azimli ve kararlı olan obezlerin diyetisyenler den fayda göreceklerine inanıyorum.Fakat onlara gitmeden de insanların deneme yanılma yöntemiyle günlük yaşamlarında kendi diyetlerini oluşturabileceklerine inanıyorum Dünyada ki 8 milyar insanın nasıl parmak izi farklıysa ,Organizmalarının da yakın benzerlikler olsa da farklı olduğunu düşünüyorum.En önemli etkenin gün içerisinde iştahı azaltacak ara atıştırmalıkların alınması olduğunu düşünüyorum.Bu az meyva suyu veya kahve gibi sıvılar da olabilr.Elbette daha çok faktör var, kısa yazdım.
"teslimiyetçi" ifadesi çok doğru olmuş bu video için. ben de daha küçükken bu bilgileri okuduğumda, hele yağ hücrelerinin azalmadığını öğrenince çok çaresiz hissetmiştim ama ardından sizinkine benzer bir hikayeyle radikal değişiklikler yapıp kilo verdikten sonra hala geri almadım, epey zaman da geçti üzerinden. yine de o kabullenmişlik yüzünden onca yılım kilolu ve mutsuz geçmişti.
harika bir yorum, ben de bu videonun fazla teslimiyetçi tutumuna kızdım ama çok daha ağır bir dille yazdım yorumumu, umarım kızıp silmezler ya da beni engellemezler :))
Deneyiminizi paylaştığınız için çok teşekkürler. :) Sizin de birkaç kez vurguladığınız gibi, bu sizde çalışır, başkasında çalışmaz. Başkasında çalışan diğerinde çalışmaz. Problem o zaten. Herkes için çalışacak şeyi de şıp diye bulamıyoruz, o da ayrı bir problem. Dahası, bunu uygularken başınızdan 1 olumsuz şey geçse bambaşka bir yöne savrulabilirdiniz. Siz savrulmasanız, başkası savrulabilir. Dediğiniz gibi, yenilgiyi kabullenmemek gerekiyor; ama bunun "Aman canım yemeyiver halledersin." gibi bir şey olmadığını anlamamız lazım. :)
@@evrimagaci Evet, besin kıtlığı varlığında "iştah" çok önemli bir evrimsel avantaj sağladığı için muhtemelen insanın genetik havuzunda oldukça önemli bir yere sahip olmuş ve tarım toplumları/yerleşik toplumlara geçiş ile genetik değişim bi anda olamadığı için özellikle son 50bin yılda obezite ortaya çıkmış ve son yıllarda da tavan yapmış durumda ve kesinlikle "az yiyin, yeme kardeşim" denilebilecek bir dürtü değil. Muhtemelen nefes alıp verme sonrası (bunun yeri ayrı tabi ki nörolojik kontrol mekanizması da farklı), su içme ve yeme dürtüleri en güçlü dürtüler ve sadece beynimizin korteksi tarafından değil artbeyin (hindbrain/reptilian brain) ve limbik sistem tarafından ana olarak dürtülenen, tüm korteksin de fonksiyonlarını etkileyen çok çok kuvvetli bir dürtü ve ağlanması(networking) çok geniş. Dolayısıyla iştah ve yeme davranışı ile başa çıkması zor. Genetik olarak da varyasyonlara çok açık, çünkü nefes alıp verme gibi tek tipten gelen bir paterni yok, her genetik grup farklı yiyecek bulma davranışları ile hayatta kalarak bu genetik varyasyon havuzunu da çeşitlendirmiş. Bu nedenle herkeste aynı şekilde çalışacak bir çözüm geliştirmek de hem farmakolojik hem de psikolojik tedaviler için zor. Çünkü mekanizmalar da çok çeşitli.
Abi video aralarına koyduğun şeylerden canım o kadar çektiki videoyu dinlerken sağlıklı beslenmeye motive oluyorum yemekleri görüncede olsada yesek diyorum aklım karıştı
100 kg göbekli bir adam ile 100 kg kaslı bir adam arasında ciddi bir fark var, bence yağ yakıp kas inşa edilirse en azından sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olunabilir
Açılın ben obezim. (1.67 boy 80 kilo bir kızım) Türkiye için konuşacaksak beynimiz karbonhidrata uyuşturucu gibi bağlanmış. Karbonhidratı yatıştırıcı olarak kullanmaya bağımlı bir kültürden geliyoruz. Maddi yetersizlikler veya dümdüz kültürel olarak protein yüzdesi öğünlerimizde düşük. Aktif bir hayatımız genelde yok. Spora gitmek bile lüks oldu artık. Çoğumuzun yiyeceklerle olan ilişkisi toksik. Yemeği yatıştırıcı olarak kullanmaya alışmış bir beyin için bundan vazgeçmek veya yemekten alınan hazzın başka bir şeyle değişmesi için yaratılabilecek ortamlar çok kısıtlı. İnsanımız yargılayıcı. Spor salonuna gittim bir kere kadının biri bana “ben bu zayıf halimle hareketlerde zorlanıyorum sen nasıl yaparsın” tarzı bir söylemde bulundu ve devam edemedim. Bir sürü etken var işte böyle, yediğimizin muhtemel mislini yiyip metabolizması sebebiyle 50 kilo olan insanlar çok yedikleri için yazmış buraya. Obezite önce mental kaynaklı sonra fiziksel bir sağlık sorunudur. İkinci sınıf insan oluyorsunuz. Umarım ben de kurtulurum bu illetten. Çağrı abi seviliyorsun
O spor salonundaki kadına inat edip daha da fazla hırslanıp daha iyi spor yapman gerekiyor aslında. Yargılayıcı insanlara karşı kulaklarını tıkayıp kendinin zayıf halini aklında canladırarak "ben böyle olmak için çalışıyorum" demen lazım! Ancak bu şekilde zayıflanıyor. Motivasyonun olmazsa bir süre sonra pes ediyorsun.
Merhaba, ben de seninle aşağı yukarı aynı ölçülere sahiptim ve bence o kadın yanlış söylemiş. Çünkü herkesin kendine uygun egzersizlerle başlaması gerekir zaten. Yani yapamayacağın hareketi yapmaya çalışman 50 kilo iken de 80 kilo iken de doğru değil. Zaten yapmaya başladıkça atıyorum ağırlığı arttırırsın. O yüzden 50 kilo birisi de zorlanabilir ki spor işi maalesef bir tık zorlayarak oluyor. O yüzden için rahat olsun, yine de insanlar açısından endişeleniyorsan kulaklıkla müzik dinlemek iyi olabiliyor.
Kilo alması gereken ve yemek yemeyi sevmeyen biriyim. Bazen keşke daha kilolu olsam da hiç yemeden takılsam öyle diyorum. 170cm 50kg Ancak bu özelliğimden dolayı zaman zaman gözüm kararıyor ve genellikle ellerim titriyor. Arayı bulun dostlar :')
Çağrı senin için ilk kez olumsuz bir yorum yapıyorum. Bu video, kilo vermeye çalışanlar için motivasyon kırıcı bir video olmuş. "Boşuna uğraşıyorsunuz, zayıflama şansınız hemen hemen hiç yok." demişsin resmen. "Ama olsun, egzersiz yapıp yediğinize içtiğinize dikkat etmeniz yine de iyi bir şey" demişsin. Zayıflama motivasyonu olmadan bunları yapmaz insanlar.
Motivasyon için bilimsel gerçeklerden vazgeçmek doğru bir davranış mıdır? Burda yalanlarla dolu bir motivasyon videosu yapmasını ben daha çok yakıştıramazdım. Çoğu obezite hastasının sonunda yaşayacağı sorun bu. Bilimsel gerçekleri göz önünde bulundurarak daha uzun vadede sağlıklı olmanın yolunu izlemeleri için bir klavuz yapmış.
şşt, uyandırmayalım insanları. efor sarf edip iradelerine hakim olarak kurtulabilecekleri bir hastalık için mideye kelepçe taktırmak gibi ölüm riski olan operasyonlara para versinler ya da ileride kalp/şeker hastalıkları için ilaç şirketlerini beslesinler ortalama kilodaki insanlardan kısa olacak hayatları boyunca. ne demek sağlıklı yemek ve spor yapmak? çağrı olmaz diyorsa olmaz.
Merhabalar, kanalınızı uzun zamandır takip ediyorum. Bir stajyer öğr. diyetisyen olarak çok beğenerek ve söylediklerinize katılarak izledim. Toplumumuzda kulaktan dolma yanlış bilgiler çok var. Videodan da anlaşılacağı gibi bu iş bir kibrit kutusu peynir ile bitmiyor. Bu işin biyokimyasını, bilimini öğreniyoruz. Genellikle öğr. diyetisyen olduğumuzu söylediğimizde hemen göbek yağlarımı nasıl eritirim diye soruyorlar. Bu detoks suyu veya 15 dakikalık bir tavsiye ile olmuyor, çok köklü bilimsel altyapısı var. Çok fazla çalışıyoruz, hatta bu çalışmalarımızın da yeri geldiğinde bize yetmediği anlar oluyor. Fazlasıyla emek vererek bu bölümü bitiriyoruz. Emeklerinize teşekkürler harika bir video.
Yok ya öyle bir şey olmadı. :D Bunlar gerçekler, bir olay üzerine hazırlanmış bir video değil. :D Bu arada bu videoyu yazan kişi (benim eşim) beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası olan bir uzman. Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obezite vakasıyla çalıştı. Ayrıca morbid düzeyde obez olmayan ama hala şişman veya obez olan insanların tedavisinde görev aldı. Akademik tez konularından biri çocukluk obezitesiyle, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi (ki bu alanda yazılmış ilk tezlerden birini yazdı).
Yav yok, ben yazmadım videoyu, eşim yazdı. Kendisinin beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası var. :D Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obeziteyle çalıştı. Tez konularından biri çocuk obezitesi, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi. Bunlar hayatın gerçekleri, artık bireysel meseleler olarak görmememiz lazım.
Yine okullarda ders olarak okutulabilecek kalitede bir video olmuş, emeğinize sağlık. Bence ekstra olarak psikolojiyi de eklemek gerek bu videoya. Şöyle ki, kiloyu kafasına çok takan insanların kilo vermesi zorlaşıyor. Sanki vücut zararlı bir şey olacakmış gibi savunmaya geçiyor ve kalori yakımını sınırlıyor.Neyse o da başka bir videonun konusu olur. :)
Şuan 25 kg fazlamdan dolayı hayatım alt ust durumda Keske bu videoda soylenen her seyi insanlar olduğu gibi kabul etse. Teşekkürler Çağrı bu videonun bu gun karsima cikmasi çölde 1 yudum su gibi.
1 2 ay sabredip 3 5 kilo ver. İnsanlar sana kilo vermişsin dedikçe kafanda kurduğun bu alt üst olma durumu sona erecek. Kilo verdiğini farkeden insanlar oldukça bu senin için ayrıca teşfik edici de olabilir. Onu ye bunu tüket demeyeceğim ama sana vereceğim tek tavsiye Akşam 18'den sonra yemek yeme
Lütfen videoda bahsedilen çeşitli zorlukları kiloları meşrulaştırmak için içselleştirmeyin. Ne kadar zor olsa da kilo vermek mümkün ve hayatınızı daha iyi hale getirecek
30lu yaşlara kadar herzaman fazla kiloluydum , hayat tarzımı değiştirdim ... 43 yaşındayım, sağlıklı kilomdayım, uzun süredir koruyorum , yani gerçekten isterseniz oluyor :)
@@mucahityenen siz çağrı mert bakırcının söylediği “10 yıl içerisinde 20 kişiden sadece 1’i verdiği kiloları geri almıyor” dediği kişisiniz, peki geri kalan 19 kişi ? Sadece istemekle olmuyor çünkü kimse verdiği kiloları geri almak istemez, bu bir hastalık.
Harika! "Gerçekten isterseniz"den değil de, "sizin şartlarınızda" mümkün olmasına sevindik. Bunu başarabilen insanlar var; ama bunu genelleyemiyoruz. Video da bununla ilgili zaten. :)
Hocam şu akıllı ilaç teknolojisi ile ilgili bir video çok iyi olurdu. Kanserde devrim niteliğinde bir gelişme ama halk olarak bence çok bilgimiz yok. Teşekkürler güzel videolar için, saygılar
Videoyu izledikden sonra bu videoya çekilmiş bir tepki videosu gördüm. Maalesef tepkiyi çeken arkadaş videonun konusunu pek anlamamış,bazı insanlarda öyle,senden ricam bu videoya part2 gelsin. Hatta onun videosu üzerinden eleştirsen belki daha iyi anlarlar.
Öncelikle merhabalar. Ben şuan 25 yaşında olan ve bebekliğimden 21 yaşıma kadar obez olarak yaşamış birisiyim (insülin direncim 95 seviyelerine kadar çıkmıştı). 21 yaşımda 200 kiloya ulaşmışken kötü bir kış gecesinde bunun artık böyle devam etmeyeceğini ve bu şekilde çok fazla yaşamayı başaramayacağımı düşünmemin ardından videoda bahsettiğiniz baypas ameliyatını oldum. Doktorumun takibiyle de ameliyattan 7 ay sonra spor yapmaya başladım. Obez olmanın elbette bilimsel açıklaması sizin de yaptığınız gibi olabilir. Fakat sporun motivasyonun ve gidilen yolun kişiye özel şekilde ayarlanması ile insanların başarabileceğine inanıyorum. Ben 3 senede 200 kilo ve %48 yağ oranından, 100 kilo %17 yağ oranına düşebildiysem bunu kendine inanan ve bu yolda zor kararları alabilecek bir çok insanın da yapabileceğini düşünüyorum. Bu yazımı milletimizi bildiğimden ve anlattığınız bilgiler ışığında kilomdan nasıl olsa kurtulamayacam, çabalamamın ne gereği var diye düşünerek kolay yolu seçecek insanlara bi motivasyon olsun diye yazıyorum. Bilim insanları bile yüzlerce başarısızlığın ardından başarıya ulaşıyorlar. Elbette bir yerlerde sizin işinize yarıyacak daha sağlıklı olmanızı sağlayacak bir yöntem vardır. Denemekten asla vazgeçmeyin. Herkese sağlıklı ve güzel bir yaşam dilerim.
Paylaşımınız için teşekkürler. Gastrik baypas ameliyatı obezite ile mücadeledeki en güçlü silahlarımızdan biri (bunu bir diğer videoda anlatacağız); ama herkesin bunu olabileceğini beklemek rasyonel olmaz. Bu arada gastrik baypas ameliyatlarının 10 yıllık başarı oranı %72 civarında; yani ameliyatı olanlar, başlangıç kilolarının %20'sinden fazlasını verip de 10 yıl sonunda bunu geri almamayı başarıyorlar (%30'dan fazla kilo kaybını koruyabilme başarısı %40 civarında). Diyet yapmaya nazaran aşırı başarılı bir yöntem bu ama işte, bıçak altına yatmayı gerektiriyor ve bir dolu kriteri var. İyi ki böyle bir opsiyonumuz var tabii ki. :)
@@evrimagaci geri almaları irade eksikliğinden kaynaklanmaz mı ama? Videonuzu izledim ve BM tabiki bunda etkili ama dengesini koruyabilmeli bir insan eğer iradesi yüksekse.
@@baranamayksyihamyapan Eğer öyleyse, 1970'ten önce herkes süperiradeliydi ve 1990'lardan sonra herkes iradesini kaybetti. Çünkü insanların %95'i verdikleri kiloları geri alıyor. Bunun iradeyle ilgili olmadığı çok açık. Sadece kolay bir cevap arıyoruz ve "irade" bu sözde cevabı bize veriyor.
@@evrimagaci iyi de unuttuğunuz bir şey yok mu? 1900'ün 4. çeyreği ile şuanki zaman bir değil birçok açıdan. Buna irade de dahil. Artık erişebilirlik daha fazla. Kapitalist sistemde yaşıyoruz bi bir gerçek. Adım başı fast food dükkanı görüyorum. Markete girdiğimde sebze reyonu odam kadarken evimin 2 katı kadar fast food reyonları var. Sadece elimizi uzatmamız lazım. 1900lerin 4.çeyreği böyle değildi. Bu diyeceğim doğru bir şey olduğu için değil var olduğu için ancak 80ler zamanı kilolu bireyler zorbalanırdı ve insanlar ters gözle bakardı. Body positivitism arttı ve bunlar azaldı. Bu güzel bir şey tabiki ama bunun etkisi vardı
@@evrimagaci 1970 veya 90lı yıllarda işlenmiş ve çok yüksek kalorili gıdalara erişim günümüzdeki kadar kolay değildi. Videoda bahsettiğiniz gibi kalori çıktısı fazla ve girdisi daha azdı. İşin "irade" boyutu kesinlikle ama kesinlikle çok önemli. Sadece günümüzde iradeli olmak geçmişte iradeli olmaktan çok daha zor.
180 boy 138.5 kilodan 92'ye 1 yıl civarında düştüm ve şu aralar 94 civarında geziyorum. Kilolu olmak kader değil hayatımın tüm döneminde kiloydum defalarca diyet yaptım ama olmadı. Taki aralıklı oruçu keşfedip yapana kadar benim tavsiyem diyet yapmayın ve kilo vermek için uyguyacağınız yöntem "ben bunu tüm hayatıma uygulayabilir miyim " diye düşünün kimse tüm hayatını boyunca diyet yapamaz veya yıllarca yediği baklavadan tatlıdan anne yemeklerinden vazgeçemez ama bunu ölçülü bir biçimde aralıklı oruç ile yiyebilirsiniz. Yüksek dosta su bile ölümcül iken doz her şeydir. Rahmetli Yavuz Yörükoğlu nun videoları bu yöntemde ve kilo verme işinde çok yardımcı oldu bakabilirsiniz.
@@TheCommentor-fe9el günde 2 öğün kahvaltı yok 12 de ilk öğün akşam 7 gibi ama 8 e kadar olabilir o zaman 16 saat oluyor yemek sonrasında sadece su ve kahve
Kesinlikle doğru diyorsunuz. Hayat tarzı haline getirmek.onemli . Yoksa diyet yapmakla ömür geçmez. Ve tekrar başa dönülür. Ben de 2 öğün yiyorum. Protein ve sebze ağırlıklı gitmeye çalışıyorum. Karbonhidrat çok az. Ve spor da yapınca sağlıklı ve yavaş şekilde kilo veriliyor. 🙂
Sadece bilimsel araştırmaların ve istatistiklerin gösterdiğini anlatıyoruz. Bunlar yeni şeyler de değil, 40 yıla yayılan bir araştırma geçmişini gösteriyor. Teslimiyetçilik bir yorum, evet; ama sorun "halkın bilgeliği" ile çözülmüyorsa, belki de halkın bilgeliğinde bir problem aramanın vakti gelmiştir.
@@evrimagaciBenzer türde araştırma ve istatistikler ile çalışmayı, hayal kurmayı, okula gitmeyi, meslek edinmeyi, aile kurmayı, çocuk yetiştirmeyi gibi gibi her şeyi boşa salalım. Aynı veriler oralarda da var ya %90 hep başarısız ya, olay kilo vermede değil de insanın kendisinde ya hani? "İyi" olan her şey zor ya hani?
@@rsatka5726 Hayır, hiçbir bilimsel istatistikle onları boşa çıkaramazsınız. Saman adam safsatasına düşmeyin. İyi olan her şey zor olmak zorunda değil, dahası, öyle olsaydı bile bu, gerçekleri değiştirmezdi. İstatistikleri ve bilimsel gerçekleri görmezden gelince sorunlar ortadan kalkmıyor. Bu çok çocukça bir dünya görüşü, rasyonel değil. Ortadaki problemi "irade" çözecek olsaydı, bugüne kadar 50 kez çözerdi. Bunları videoda zaten anlatıyoruz, tekrar anlatmanın alemi yok.
Savaşmaya çalıştığım şeyin zor olduğunu biliyordum ama bu kadar kompleks olduğunu bilmiyordum. Çok faydalı bir video olmuş. Bir süredir aralıklı oruç (intermittent fasting) yapıyorum. Şu kadar sürede şu kadar kilo vereyim diye bir hedefim yok. Sadece saatlere dikkat edip eskisine nazaran daha sağlıklı besleniyorum. Bu benim için sürdürülebilir bir şey. Yaklaşık 1 ay geçti ve 3 kilo kadar verdim. Ömür boyu da sürdürmeyi düşünüyorum. Bu videodan sonra da daha iyi anladım. Ben artık ömrüm boyunca akşam tv izlerken çekirdek çitleyemeyeceğim. Neyse yapabildiklerime odaklanmak daha iç açıcı.
Çağrı merhaba, hemen hemen her videonuzu ilgimi çekip çekmemesinden bağımsız izleyen ve objektifliğinizi fazlasıyla beğenen biri olarak yazıyorum bu yorumu. Maalesef içsel hezeyanlarınızı çözmenizde size yardımcı olan manipülatif argümanlarınızı sıraladığınız bir video çekmişsiniz. Sürekli olarak şu gerçeği kabul ediyor gibi görünmenize rağmen söylediğiniz diğer şeyleri manipülatif bir şekilde birbirine bağlayarak bu gerçeği çürütüyor gibi yapıyorsunuz ancak gerçekte sadece etrafından dolanıyorsunuz: alınan kalori, harcanan kaloriden az oldukça kilo verilir; alınan kalori, harcanan kaloriden çok oldukça kilo alınır. Örneğin, kilo vermiş bir insan egzersiz ve kalori kontrolü yapsa dahi bunu uzun süre sürdüremez ve kilo alır diyorsunuz. Ancak burada asıl sürdürülemeyen kilo almamak değil, egzersiz ve/veya kalori kontrolü. Kilo almak bu davranışları sürdürmemenin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kişi bu davranışları sürdüremediği için tekrar kilo alıyor (yani harcanan kalorinin alınan kaloriden düşük olması durumunu devam ettirmiyor, ya egzersizi ya kalori kontrolünü değiştiriyor). Kilo veren bazı insanlar günde 1200 kalori ile kilo alıyor diyorsunuz. O zaman harcadığı kalori 1200'den azdır. 1100 kalori ile almayacaktır. Bu ve bunun gibi birçok şey asıl gerçeği çürütmeyen basit yanıltmalardan ibaret. Sebeplerin çokluğu obezitenin ne kadar ciddiye alınması gereken bir problem olduğunu gösterir, önlenemez veya çözümsüz olduğunu değil. Aynı yaklaşımla genetik olarak depresyona yatkın, çocukluk travmaları olan, çevresel faktörler de elverişli birine de tedavi olmamayı ve/veya intihar etmeyi önerebilirsiniz. İşin zorluğu, psikolojik boyutu, genetik/çevre etkisi, her bağımlılık, rahatsızlık ve alışkanlıkta olduğu gibi oturulur ayrıca tartışılır. Çözüm yöntemleri ve mümkünlük seviyeleri değerlendirilir. Ancak videonuz bu haliyle dediklerimden öte değil ne yazık ki. Oturur saniye saniye dediklerimi ve fazlasını nerelerde yaptığınızı da göstermek isterdim ama (size veya başkalarına faydası olacaksa) maalesef vaktim bu kadarına yetti.
" Kilo veren bazı insanlar günde 1200 kalori ile kilo alıyor diyorsunuz. O zaman harcadığı kalori 1200'den azdır." oyle bır sey yok gundelık harcanan kalorımız 7bın olarak (standardı buydu benım bıldıgım) belırlendıgıne gore gerıye kalan 5800 kalori yag deposundan kullanılır yanı o kısı her halukarda o kalorıyı harcar. kılo verıp vermeme durumları da vıdeo bahsedılen konuyla sonuclanır.
Aynen öyle, sorun insanların ulaştıkları kiloyu koruyamaması. Çünkü 20+ sene bir düzende yaşamış insanın davranışını kalıcı olarak değiştirmesi zor. Tüm sebebi bu. Herkesin etrafında obez var zaten biraz bakın kaç kişi kilo verince spora düzenli beslenmeye devam ediyor neredeyse kimse. Böyle bir kanalın objektif olmayan bir video yapması beni soğuttu ve önyargılı olucam bir dahaki sefere izlerken
@@ladydarbanville2471 sanirim yanlis anlasildik bu videonun tarsfli oldugunu dusunmuyorum yorumlarda da zaten aciklamis kendini, bence videoyu izlerken obez birinin neredeyse her zaman hayati boyunca overweight kalacaginin bilimsel olarak ihtimalinin yuksekligini iyi bicimde anlatmis.
Video için teşekkürler, öğrenmek isteyenler için faydalı çok bilgi var. Bunun yanında gördüğüm birkaç çelişkili açıklama var, aşağıda iki tanesini listeledim: 1) Obezitenin genetik faktörlerle çok bağlantılı olduğu savunuluyor ancak videonun başlarında rakamlar verilirken 40 sene içerisinde oransal olarak obezitenin ne kadar arttığını göz önüne aldığımızda aradan 1 nesil geçmeyecek bir zamanda bu genetiğin nasıl bu kadar hızlı bozulup obeziteye müsait bir hale gelebildiği bir soru işareti. Belli ki genetik videoda bahsedildiği gibi "en büyük" faktör olamaz. 2) Videonun bir kısmında insanların metabolik faktörlerinin kendilerine has olduğu ve obeziteye yatkınlıklarının genetik faktörler dahil birçok faktöre bağlı oldugundan bahsediliyor ancak sonrasında neden bir diyet çeşidinin global olarak işe yaramadığı konusunda bir sorgulama yapılmış. Sorunun cevabını zaten videonun başka yerinde biliyor ve veriyorsunuz. Dolayısıyla bu, diyet pazarlamacılarına yapılmış anlamlı bir hiciv olmuyor.
Madem genetik olarak kilo vermeye veya almaya yatkın değiliz, o zaman yıllar içinde obezite oranı nasıl artmış olabilir ? Sonuçta bu oranda artmaya veya azalmaya yatkın değil mi
Merhabalar ben 14 yaşındayım ve anlık bir kararla Şubat ayında diyete başladım ve şuana kadar 90 kilodan 71 kiloya düşerek 19 kilo verdim ve yaklaşık mayıs ayından beri kilomu koruyorum. Uzun süreli diyet yapmamdan dolayı zamanla kalori alımım doğal olarak düştü. Eskiden yediklerimin yarısını yesem bile doyuyorum. Eğer bu videoda söylendiği gibi zamanla kilo alımının başlayıp başlamadığını kendim bizzat test edeceğim. İlerleyen zamanlarda durumumu bu yorumun altına yanıt olarak iletirim. Herkese iyi günler.
ben de sana benzer şekilde 15 kilo vermistim. 105ten 90lara dustum, üzerinden 2 yıl geçti hiç diyet vesaire yapmadım. 92 kiloyum. demem o ki biraz saçmalamış evrim ağacı bu konuda. her türlu geri alacaksınız zayıflamayın der gibi olmuş. gençliğimde böyle yasayacagima ölürüm daha iyi. iyi ki vermişim böyle şeylere inanmayıp.
diyet ile kilo verip geri alanlarin en büyük sorunu diyetin gecici yapilan bir şey olduğunu sanıp tekrar eski obez yeme tarzina geri donmeleri diyete bagli kalip kilo verdikten sonra yemek yeme tarzini kökünden degistirirsen kesinlikle kilo alamazsiniz
@@pseidee evet bencede biraz saçmalamış ama istatistik üzerinden konustuğu icin bir şey diyemedim. Kilolu olmak hem mental hemde fiziksel anlamda insanı yoruyor. Bundan dolayı insanın her zaman denemesi gerektiğine inanıyorum ben.
Geçmiş olsun Çağrı. Sen konuyu çoktan kapatmışsın. Söylenecek çok söz var ama haklısın "bize ne" Cevap hakkı düştüğünü düşündüğüm tek konu var. Hiç bir şey yapmayarak ideal kiloda kalan insanların çok basitmiş gibi kilolulara salladığını söylemişsin ; ama bu insanların büyük bir çoğunluğun ideal kiloda kalmak için hiç bir şey yapmamak yerine aynı söylediğin gibi tam zamanlı bir iş gibi rutinlerini buna adadıklarını (doğru gıdayı ,doğru oranda tercih etmek, egzersiz yapmak için zaman ayırmak ,hareketsiz kalmamak üşenmemek, vs, gibi), yani özünde bir şeyler yaptıklarını es geçmişsin. dediğin gibi sorun kilonun fazla ya da az olması değil ne kadar yağlı olduğunla alakalı ,bir insan sadece zayıf diye sağlıklı sayılmaz. dipnot: 37 yaşında 187 boyunda 82 kg 10 yıldır aktif egzersiz yapan ve ömrümün sonuna kadar egzersiz yapacak olan biriyim. 10 yıl önce çorabımı giyemeyecek kadar kilo aldığımı gördüğümde konuya müdahale ettim.
Teşekkür ederim çok güüzel bir video olmuş. Şöyle bir soru oluştu kafamda. Yağ hücreleri neredeyse hiç artıp azalmıyorsa karın bölgesinden lipo suction yaptıranlarda bu yağ hücreleri sayısı azalıyor dolayısıyla kilolarını korumak daha kolaylaşıyor diyebilir miyiz?
6 месяцев назад+20
Sadece kalori sayma işinin zor olduğu kısmına katılmıyorum, ilk 3 ay zor olsa da ondan sonra ezberliyorsunuz zaten hangi gıda ne kadarı kaç kalori diye, ezbere dönüyor iş ve sabit diyetler oluşmaya başlıyor. Bu kadar teknoloji desteği varken en kolayı kalori saymak sanırım :)
@@likantropiya_13 evet buna da katılıyorum, toleranslı olmak lazım ve birkaç yerden check etmek lazım başlangıçta. Bıçak sırtı bir konu ama komple salmaktan daha faydalı yinede :)
Az cok neyin daha saglikli veya kalorisinin az oldugu belli zaten. Bazen arada güzel seyleri yiyebilmek icin bu kalori sayimi ile insanlar daha az yiyorlar, bu sefer doymuyorlar/tatmin olmuyorlar ve sonradan kriz dönemi geliyor. Demek istedigim, canin cips mi cekti? Azicik yiyecegine onun yerine az yagli patlamis misir yap ve daha fazla ye. Kisitlamak yerine yerine saglikli/daha az bir alternatif koy.
Paylaşımlarınızda konuyu çok iyi araştırıyor ve yüzde yüze yakın doğrulukla bilgileri veriyorsunuz. Bu paylaşımınızda ise doğruluk (iyi ki) %70'lerde. Bende VKİ %30 civarındaydı. Diyetisyenlerin yaptığı programlarla aylarca aç yaşıyor, verdiğim kiloları da tekrar alıyordum. Bunun kader ve kaçınılmaz olduğunu düşünmeye başlamıştım. Sonrasında binlerce bilimsel yazı okudum. Diyetisyenlerin gerçekte hiç bir şey bilmediğini anladım. İdeal kiloya inmek, sağlığımı artırmak, kan ve hormon değerlerimi düzenlemek, biyolojik yaşımı daha erkene almak üzerine kendi programımı yaptım. Yağ oranım %32'den 20'ye indi. VKİ %22'ye indi. Üstelik de açlık şekerim yüksek ve insülin direncim olduğu halde. Leptin ve insülin hassasiyeti oluşturulmadığı, viseral yağ 8'lere indirilmediği sürece yeniden kilo almamak çok zor. Bu nedenle kilo vermekten daha önemli şekilde açlık şekerimi azaltma, leptin ve insülin hassasiyeti geliştirme, büyüme ve kök hücreleri artış yöntemlerine ağırlık verdim. 10 yıl öncesinden daha dinç hale geldim. 10-15 yıl önce dökülen saçlarım tekrar çıkmaya başladı. Leptin ve insülin hassasiyetim geliştiği, büyüme hormonlarım arttığı için kilo verirken büyük açlık hissetmiyorum. Diyetin son aşamasına geldim. Artık amaç kilo vermek değil kas kütlemi artırmak. Bir ay içinde ideal kiloya ve %50 kas kütlesine gelmeyi amaçlıyorum (yaşım 55). 10 yıl içinde eski kilolarıma ulaşma ihtimalini çok zayıf görüyorum. 1 ay sonra tüm kan ve hormon değerlerimi ölçerek, kilo almayı kolaylaştıran hormon/mineral eksikliği-fazlalığı olması halinde bunları iyileştirmeye yoluna gideceğim. Bundan sonra, yiyeceklerimdeki kalorileri dörtte üçe indirmem gerekiyor. Midem küçüldüğü ve Leptin ve insülin hassasiyetim arttığı için bunun zor olacağını düşünmüyorum. Öğün miktarını azaltarak veya ara öğünleri-atıştırmaları kaldırarak bunu yapmayı düşünüyorum. Özetlemek gerekirse; diyetisyen ve zayıflama bilgileri eski yüzyılda kaldı ve günümüze hitap etmiyor. Zayıflama tıbbı en az doktorluk kadar bilgi gerektiriyor. Amaç sadece kilolarını azaltmak değil, tüm hormonlarını, kan değerlerini düzeltmek olmalı. Zayıflarken şişmanlığa yol açan hormonlar da düzeltildiğinde açlık krizleri ortadan kalkar, obezliğe giden yollar kapatılmış olur. Uzun bir yazı oldu. Ama bu gerçekten çok önemli konu ve kişiye özgü zayıflama yöntemlerini maalesef dünyada çok az kişi biliyor.
@@drolestam elbette her insanın bünyesi, metabolizması, hormonları, kan değerleri farklıdır. Hormonlarını ve kan değerlerini olumsuz etkilemeyecek şekilde diyet yapmalıdır. Deneyimlerimden anlatacak olursam, öncelikle vücudu açlığa alıştırmak gerekiyor. Önceden 24 saat aç kalmaya dayanamazdım. 10 günlük açlık yaptıktan sonra vücut her gün yemek yemenin olmazsa olmaz olmadığını öğrendi. Artık tabiri caizse panik yapmıyor. Mesela bugün yemek yemedim. Saat 17:30'da spor salonuna gitmeden önce enerjimi yükseltmek için küçük bir miktar meyve ve biraz marul ile salatalık yedim. Toplam 150 kalori kadar. Spor salonunda 300 kalori civarında harcayıp eve geldim. Acıkma falan olmadı. Açlık kan şekerim ve insülin direncim yüksek olduğu halde açlık olmadı. Saat 21:30, bu saatten sonra da bir şey yemem. Oysa uzun açlıktan önce vücudum günde bir kaç defa açlık krizleri yaşatıyordu. Diyetisyene gittiğimde günde 3 öğün + 3 ara öğün vermişti. Günde 6 defa açlık yaşıyordum ve her birinin şiddeti şimdikinden fazlaydı. Günde 3-5 öğünle zayıflama olmaz, olsa da işkence şeklinde zayıflama olur. Günde tek öğüne indirmek gerekiyor. Bu zorsa 2 öğüne. Bu da zor geliyorsa çay ve kahve şekersiz içilmeli, yemeklerdeki yağ ve ekmek miktarı azaltılmalı. Daha sonra aşama aşama 2 ve tek öğüne geçmeli. Elbette sonsuza kadar değil, fazla kilolar gidene kadar. Bugün spor salonunda ilk günümdü. Öncesinde AVM'ye gidip eşofman aldım. Small beden. Bu bedeni en son çeyrek yüzyıl önce giymiştim.
Bu adam gibi insanlar bilime dayalı detaylı anlaşılır açıklamalar ile konuşunca hayretler içinde iyiki varsın diyerek alıp gidiyor insan ve zamanın nasıl geçtiği anlaşılamıyor videoların bir filim olsaydı hepsi İMDB puanı 9.5 olurdu saygılar sevgiler ❤
Evrim Ağacı videoları tekevizyonda kamu sporu olarak yayınlanmalı ve okullarda izletilmeli. O kadar güzel noktalara parmak basıyorsunuz ki çevremde ve tanıştığım herkese direkt bu kanalı öneririyorum. Özellikle toplumda adeta kanun gibi kabul görmüş ne kadar çok yanlış varmış ve biz bunlara inanmışız.
Çok teşekkürler! İnsanlar, etraflarındaki sorunların nedenini ve çözümünü kesin olarak bildiklerini düşünüyorlar ve onun üzerine bir görüş inşa ediyorlar. Ama bu iddiaları sınandığında yanlış olduğu anlaşılsa da fikirlerinden vazgeçmiyorlar ve bilimi "bahane üretmek" olarak görüyorlar. Yapacak bir şey yok. :) Gerçekler lafla değişmiyor tabii ki.
Geçen bunu konuştuk bir arkadaşla. Biz de biliyoruz sigara kötü, alkol kötü, tatlı kötü, ama insanlar yine de yapıyor. Mesela hamile bir anne dahi o sırada hamileyken sigara içiyor. Biliyor neden kötü olduğunu, ama asla bırakamıyor. Çünkü o yaptığı şeyin kötü olsa da etkisini idrak edemediğini düşünüyorum. Bunun için sürekli her gün belkide bu tarz konularda eğitim olmalı. Fakat nerede... bizden bi halkla olmaz
Videoyu ağlayarak izledim bu denli zor olduğunu bilmiyordum bende toplumumuzdaki inanca sahiptim bu konuda ve umarım herkes sağlıklı uzun ve mutlu güzel bir hayata sahip olur💚 bahsettiğiniz virüsle ilgili detaylı bilgiye sahip olmak için bakabileceğimiz bir kaynak önerirmisiniz ve eşinizede çok çok çok teşekkürler umarım kendisinin başarıları tüm dünyada ses getirir ve bütün toplumlar bilinçlenir
Sevgili Çağrı Abi🫶🏻 ben diyetisyenim ve yaptığın her videoyu araştırmayı severek takip ediyor, saygı duyuyorum. Ama bu videonda araştırmanın biraz yüzeysel kaldığını fark ettim. Kilo korumada kalıcılığa ulaşmanın tek yolu “Mindfull eating ve sezgisel yeme” gibi yöntemlerle, bu alanda ilerleyen bir uzman eşliğinde bunu başarmaktır. Beslenme tamamen psikolojik bir davranıştır ve sen sadece fizyolojik ve metabolik kısmına odaklanmışsın videoda. En büyük eksik bu ve söylediklerini maalesef geçersiz kılan nokta da bu. Yeme davranışının duygusal yönlerine odaklanıp bunu beynimizde çözmedikçe kalıcı kilo veremeyiz/alamayız. Ben de bu yönde uzmanlaşmaya çalışan bir diyetisyenim ve bu alanda ilerlediğimizde uzun vaadede harika sonuçlar alıyoruz🙏🏻 sevgiler💗
peki Selen hanım size birşey sormak isterim. Sağlıklı diyet ve egzersiz yapıldıktan sonra kişi tekrardan aynı kilosuna gerçekten dönüyor mu? Yoksa bu durumu engelleyecek yollar var mıdır?
Çağrı bu video adına beni çok üzdü. Diyet ve spor hayata entegre edilmek zorunda, kişi kilo verdikten sonra diyeti bırakırsa e tabi ki geri alacak o kiloları. Hanfendi çok haklı bu işin psikolojik tarafı çok önemli ve şişman olumlaması yapmak bu psikolojik rahatsızlığı normalize ediyor. Öte yandan bu işin hormonel tarafı da çok çağrının anlattığı gibi değil. Yani tabi aşırı kilo verimi sonrası leptin, ghrelin yani açlık hormonlarının seviyelerinde ki oynaklık bizi yemeğe teşvik edecektir ancak irademizi ve psikolojimizi kontrol altında tutup verdiğimiz kiloda kalabilirsek eninde sonunda hormonlar o yağ oranına adapte olucaktır ve verdiğimiz kilo ile kalıp eski açlığımızın gittiğini göreceğizdir. Bu iş kolay olmayacak kimse kolay olucak demedi bence burada ki asıl problem insanların konfor alanlarından çıkmak istememeleri ve bunun için bahaneler uydurmaları... Üstelik birde bilimselmiş gibi bu tarz içeriklerin bize pazarlanması daha da vahim bir durum
@@elderal4905 Kesinlikle öyle yazdıklarınıza kelimesi kelimesine katılıyorum bu video beni hayal kırıklığına uğrattı, uzman olmadığı bir konuda bu kadar yüzeysel yaklaşması ve yanlış açılardan değerlendirerek yanlış bilgiler vermesi insanları olumsuz etkiler
Diğer videolarda iyi araştırma yaptığını nereden biliyorsunuz ki? 😅 o alanlarda uzmanlıklarınız var mı? Bu ülkede ister televizyonda ister başka bir ortamda medyatik olandan en başta bir çekineceksin; söylediği, verdiği her bilginin ve yaptığı her yorumun gerçekliğini araştıracaksın. Bu ilk olmuyor Evrim Ağacı'nın yüzeysel ve manipülatif bir video çekmesi 😉
Celal Şengör: Bazıları at gibi yiyor ama gram kilo almıyor ama gram kilo almıyor ama ben ağzıma iki lokma atıyorum şişiyorum bu nasıl iş. O sırada masadaki boş ekler kutusu:
Şunu söyleyebilirim ki önüme gelen neredeyse her şeyi yiyorum ama her şeyin bir sınırının olduğunu biliyorum b günde çok az şekilde öğün tüketiyoruz ve asla diyet yapmıyorum. Bu hayat ve alış kanlık haline geldi ve günde asla 2 öğünden fazla tüketiyorum ve sürekli yap yakıyorum yürüyüş bile yapsa aşırı yıkım gerçekleşiyor çünkü artık kalori açığı haline getirmeyi alış kanlık haline geldi. Aşırıya kaçtığımda bile günlük sadece vücudumun gerekeni kadar almış oluyorum maksrnada köftede hamburgerde yiyorum ve 7 senede beri hiç almıyorum daha fazla veriyorum ve bazende yemek yemek zorunda kalıyorum.
İsteyerek ve bilinçli bir şekilde, ilaç kullanmadan, ameliyatsız, yaklaşık 4 5 yıllık bir süreçte 140 kilodan 75 kiloya düştüm. Kilomu muhafaza etmeye çalışıyorum, eğer dikkat etmezsem çok hızlı kilo alıyorum. Şuan 83 kiloyum, yaşım 30 oldu, sanırım hayatım boyunca diyet yapmak zorundayım 😅
video pek çok atlanan noktaya parmak basan önemli bir kaynak, yanlış anlaşılmaya müsait olsa da anlatılmak istenileni görmek için tarafsız bakmanız yeterli oluyor. emekleriniz için teşekkürler.
Yaklaşık 3 yıldır sürdürülebilir sağlıklı beslenmeye çalışan biriyim. Alkol ve sigara kullandığım için (ki zararlarının farkındayım) en azından spor ve sağlıklı beslenmeye çalışarak dengede kalmaya çalışıyorum. Çağrı'yı çok uzun yıllardır takip ederim, sayesinde çok fazla şey öğrenmişimdir, iyi ki var.. Ancak fit sayılabilecek bir birey olarak bile videoyu izlerken kalbim sıkıştı diyebilirim. Son derece korkunç ve umutsuz vaka izlenimi uyandırdı bende. Bu videoyu da eşim benden önce görüp bana bahsetti. Kendisinin biraz kilosu var ve pek de vermek için hevesli biri değildir. Bu videodan sonra bana verdiği genel özet; zaten buna gerek olmadığı yapılsa dahi geri alınacağı yüzden uzun vadede spor ve diyet yapmanın ne kadar anlamsız olduğundan bahsetti. (Bu arada asla herhangi bir insanın kilosuna ve yaşam tarzına yorum yapmam) Çağrı'nın kilolu olmaya bir güzelleme yaptığını düşünmüyorum elbette ama 'spor yapmanın ve sağlıklı beslenmenin bir yaşam standardı haline gelmesinin' önemi için umarım motivasyon verici bir içerik hazırlar. Biz bilime inanan ve seni müthiş bir hayranlıkla takip eden insanlar olarak sanırım topyekün buna ihtiyacımız olacak :)
Öncelikle merhaba. Sizi yaklaşık 3 yıldır takip etmekteyim. Acaba insanlar üzerinde yapılan deneyler üzerine bir video yapabilir misiniz. Ve ayrıca bu deneylere şu anda devam etsek ne olurdu neleri yapabilirdik gibi. Teşekkür ederim şimdiden 👋
Yine her zamanki gibi çok güzel bir video ancak ufak bir eleştirim olacak. Kilo verme ile ilgili konuşmalarınız daha motive edici olabilirdi gibime geliyor. Hani öyle bir şeyi dile getirmeseniz bile insanlar tarafında sanki "obeziteyle ne kadar savaşırsak savaşalım boşuna, en iyisi böyle olmayı kabullenelim" gibisinden bir algı oluşuyor. Ayrıca iradenin gücünü fazla hafife aldığınızı düşünüyorum. Öyle olmasa bile sanki videoda öyleymiş gibi anlaşılıyor. Onun harici yine dediğim gibi mükemmel bir video. Toplumumuzun bu gibi şeylere karşı bilinçlenmesi ve acımasızlığın tarihe karışması gerekiyor. Cehalet en büyük düşmandır neticede.
Hocam AB titanyum dioksiti yasaklamaya hazırlanıyordu en son, Fransa'daki yasaklı zaten birde silikon dioksit vardı, bunlar hakkında kanseri arttırdığı ile ilgili son dönemlerde görüşler var bilim camiasında, bunu ele alabilirmisiniz
Dediklerinin hepsine katılıyorum. Ben kilo vermede en başarılı sonuçları aralıklı oruçla aldım. Ama tabi ki zayıf kalabilmek için, hayatınızda en önemli şey bu olması gerek yoksa yine kiloyu geri alırsınız
Hay Çağrı’cım ve Evrim Ağacı topluluğu, gözünüzün yağını yiyeyim. Bu konuyla ilgili mutlaka daha fazla video gelmeli çünkü halk arasında yayılan en önemli ve çarpıcı yanlışlardan birinden bahsediyorsunuz. Kesinlikle en ama en önemlilerinden ve yıkılabilecek bir yanlış algı söz konusu. Ben de obezim veya kiloluyum ve söz ettiğiniz şeyler son derece gerçekçi olduğu için berrak bir zihin için çok önemli, sevgiyle kalın.
Tüm çocukluğumu şişman geçirdim. 18 yaşına gelince oturup beslenmeyi ve spor yapmayı kitaplardan öğrendim. 45 kilo verdim ve kilom ara ara dalgalansa da koruyabiliyorum. Kardeşim aynı şekilde 90 kilo verdi. Consistency is the key! Videonuz aşırı moral bozucu. Keşke hiç yayınlamasaydınız. Kilo vermeye çalışanlar bunu görüp "eeeh zaten olmuyormuş" deyip bırakacaklar.
@@rumeysss486evet. Ağırlık ve HIIT cardio yaptım. Kilo vermede en önemli egzersiz ağırlık çalışmasıdır. Hala ağırlık çalışıyorum fakat cardioları HIIT yerine zone 2 koşu antremanlarına çevirdim. Genel olarak da günde 10.000 adım atmaya çalışıyorum.
@@rumeysss486 @gokalp. İkinize de cevap vermeye çalışıyorum ama yorumlarım siliniyor. Belli ki birileri yardımcı olunmasını da istemiyor. Değişik.bir kafa.
Ozaman diyet yapmak çok mantıksız yaptıktan sonra işe yarasa bile tekrardan alacağın için çok mantıksız olur ve diyetisyenlik mesleği çöküşe geçmez mi ?
Diyetisyenlik mesleğinin amacı insanlara kilo verdirmek değil; bu insanların en çok yanlış bildiği konulardan biri. Bir diyetisyenin görevi, kişinin kilosundan bağımsız olarak her kilo için uygun sağlığı danışanlarına/hastalarına kazandırmak. Eğer kişi kilo vermek üzere başvuruyorsa, o zaman bunun yollarını anlatabilir. Ve videoda da söylediğimiz gibi kişilerin belli sınırlar dahilinde kilo verip koruması mümkün ("kilo vermek imkansız" demiyoruz videonun hiçbir yerinde). Ama "kibrit büyüklüğünde peynir ye, 2 yumurtayı geçme" gibi bir öneriyle kronik obezitenin çözülebileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz, onu anlatıyoruz. :) Haysiyeti olan, okuduğu bölümü anlamış olan, gerçek bir diyetisyen de asla böyle saçma sapan bir şekilde yaklaşmayacaktır mesleğine.
Konuyu sadece irade meselesine indirgemek veya birkaç aylık diyet yaparak kalıcı kilo kaybını hedeflemek ne kadar yanlış ise, çocukluğumuzdaki beslenme alışkanlıklarımızı, adiposit kitlemizi ya da genetiğimizi bahane ederek hiçbirşeyi değiştiremeyeceğimize inanıp yüksek glisemik indeksli gıdalar tüketmek ya da sedanter yaşayarak bazal metabolizma hızımızı arttıracak hiçbir aktivitede bulunmamak da o kadar yanlış. Tabiki asıl hedef kilo vermek değil sağlıklı yaşamak olmalı ve bu da birkaç aylık diyetle ya da 2 aylık spor salonu aboneliği ile olmuyor ne yazık ki. Yaşam tarzı değişikliği, yani beslenme ve egzersiz konularında kalıcı davranış değişillikleri yapılması gerekli. Ek olarak ülkemizdeki obezite sorununun psikolojik ekonomik ve eğitim (toplumsal beslenme bilincimiz) düzeylerinde de ele alıması gerektiğini düşününce, efektif bir çözüm bulmanın zor olduğuna katılıyorum ancak yine de herşeye rağmen videodaki kadar da karamsar bakmamak gerektiğini düşünüyorum.
Konu sadece ama sadece irade ile alakalı, hayatla alakalı olan hemen hemen her şey gibi. İyi olan her şey zor ve her iyi şeyde de %90 başarısız. Bu videoda da başarısız %90ın ezikliğinden başka bir şey görmüyoruz.
merhaba bende 4 sene yeme bozukluğu yaşamış ve 3 senedir de bunların sonuçlarına katlanan biri olarak yazmak istedim bebekliğim normal kilolu olarak geçmiş olsa da ilkokul döneminde aldığım kortizollü ilaçlar sonucunda aşırı iştahım açılmış ve fazla kilolu kategorisine girmiştim o zamanlar ailemde en yakınım ablamın obez oluşu ve onunda yeme bozukluğu beni aşırı etkilemişti ve bir hırs yaparak 7. sınıfta kendimi yemekten kesmiş ve aşırı spor yapar hale gelmiştim ailemde bunu iyi bir şey olarak görmüş ve beni desteklemişti 8. sınıfta sınavım olmasından dolayı 39 kilodan 54 e çıkmıştım ve liseyede bu şekil başlamıştm aslında normal olmama rağmen kendimi aynaya her baktığımda obez zamanlarımı görüyordum hala daha çözemiyorum bu ilizyonu 10. sınıftayken sınav aile ve akran zorbalığından kendimi kabul ettirmek zorunda hissettiğimden günde hiçbir şey yemeyerek ve günde 1 saat yürüyerek en son 36 kilo olmuştum 1.70 boyundayken ve bir gün yine okuluma yürürken yolda baygınlık geçirmiştim o zaman hastanede anoreksiya teşhisi konmuştu bana serumla yemek vereye başlamışlardı o kadar hırs yapmıştım ki serumları bağlamayı bile redderiyordum erimeyi ölmeyi göze almıştım.Tabii ki belli bir kiloya kadar hastanede durdum ama ailem psikolojik desteği reddedip bana zorla yemek yedirmeye çalıştıkları için bu sefer yediklerimi kusma evresine geçmiştim yatağımın altında poşetler saklıyordum yemek yedikten sonra ya oraya ya da lavaboya kusuyordum poşetleri de okul çantama koyup atıyordum bazende müshil haplar alıyordum gizlice ve neredeyse bütün kutuyu içip kanlı ishallere çıkıyordum bu durum benim bazı şeyleri net görmeme kadar devam etti ama çok gecikmiştim maalesef 3 sene adet görmemem vücudumun düzenini alt üst etmemden dolayı pcos tanısı kondu vücudumda çatlaklar bağırsaklarımda düğümlenmeler meydana geldi ve tabii ki bu durumu yaşayan çoğu kişi gibi aşırı kiloluyum bu seferde aç kalmaktan korkuyorum... tabii ki düzeltemey spor yapma çalışıyorum bu durumlardan sonra tek demek istediğim şey lütfen birine kilolu veya zayıf diye herhangi bir vaaz de bulunmaya kalkmaın herkesin aklı fikri var ve bunu akıl erdirebiliyorlar
Çok çok geçmiş olsun, bu zıt (ama özünde aynı olan) anılarınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler. Maalesef sizin gibi insanlar konuşamadığı için (veya konuşsa da burada yaptığınız gibi olayların arka planını anlatacak platformları olmadığı için) iş sadece "Karnı çok acıkmış, çok yemiş, şişmanlamış." gibi görülüyor. Bu çok tehlikeli ve yanlış. Amerikalıların bu saçma inançları nedeniyle bu alandaki araştırmalar on yıllarca ertelendi ve geldiğimiz yere bakın. İyi ki varsınız. Umuyoruz bu zorlu problemin üstesinden geleceksiniz. Yolunuz açık olsun! ♥
Bir diyetisyen olarak diyetisyen camiasında bile göz ardı edilen çoğu detaya burda değinilmesi beni çok mutlu etti gerçekten de kalıcı bir şey yok ama insanlar bir anda kilolarından kurtulmak istiyorlar anormal bir şekilde bundan sonra danışanlarıma bu videoyu izlemelerini tavsiye edeceğim en azından biraz daha farkında olurlar, teşekkürler ☺️
Moralinizi bozmak istemem ama 1200 kaloriyle 1 aydır yaşıyorum, verdiğim kilo sadece 2. (Lifesum diye bir uygulamayı satın aldım, yemek pişirirken yaladığım kaşığa kadar hesaplıyorum kalorileri. ) ofis çalışanıyım, iş çıkışı 40 dk kadar yürüyüş de yapıyorum, haftada her gün değil ama 3-4 gün garanti. Bayramda dengeler şaştığı için, çarşambadan beri 900 (dokuzyüz) kaloriye düşürdüm kendimi, tık yok. Alkol, sigara ya da paketli hiçbir yiyecek de tüketmiyorum, dışarıdan yemek yemiyorum, her şeyi kendim sayarak pişiriyorum. Düzenli kullandığım ilacım da yok. Neyse gidiyim bi tartılıyım ben.
@@bayzolandi 1200 kalori alırsan vücut strese girer hormonların bozulur vücut aşırı derecede ödem tutar mesela verdiğin kiloyu kastan verirsin geçici olarak aldığını ödemden alırsın
Kas gelişimi ve kasların bünyeye olan etkisi hakkında bir video yapabilir misiniz lütfen. Metabolizmik olarak kasların görevlerini ve kilo alımı ya da verimi, depolanma ve liflerin nasıl geliştiği, suyu nasıl tuttuğu vs gibi konular ile ilgili bir video yayınlarsanız çok seviniriz
günlük kalori ihtiyacından daha az kalori tükettiğin için kilo alamıyorsun bu kadar basit. günlük ihtiyacını hesapla ve daha fazla kalori al böylece kilo alırsın.
Evrim ağacının son zamanlardaki videolarında temel anlatılan şey genelde nasıl yapılmaması gerektiği oluyor. Çözüm için gelip elin boş dönüyorsun. Şişmanlar iradesiz değildir, kilo vermek zordur, kilolularla dalga geçmeyin cart curt. Araya da 3 5 bilim sıkıştırılmış, bütün video bunlardan ibaret :d Koskoca yarım saatlik videoda spora o kadar az değinilmiş ki. Kas kütlesini arttırarak bazal metabolizmayı hızlandırmak iyi bir çözümdür. Kas kazandığınız için belki tartıdaki kilonuz yavaş değişir ama sonuç olarak yağlarınızı yakar ve estetik bir görüntü kazanırsınız. Sizin probleminiz görüntüyle zaten, tartıdaki sayıyla değil.
Evrim Ağacı eski tarihlerden yola çıkarak irade meselesi olmadığını savunmuş.Daha ayrıntılı anlatmak gerekirse;1970'li yıllarda olan insanların çoğunluğu iradeleri süper olmadığını,aynı şekilde bugünün insanları da iradesiz olmadıklarını belirtiyor.
@@EmirckHiç uykundan bi anda uyanıp ellerin ayaklarının titrediği oldumu? Rüyalarında günlerce yemekler tatlılar gördün mü? Bazı şeyleri yaşamadan irade deyip geçmek olmuyor. Sırf ergenlik yıllarını kilolu olarak geçirdi için vücudu senden farklı çalışıyor. Ayrı bir iş gibi ömrünün sonuna kadar sürücek bir iradeden bahsediyoruz burada. Bunu başaran kesim%5 bu bile ne kadar zor olduğunu kanıtlıyor. Sen ise ya iradesizsin işte diyip geçiştir 🎉
@@ilayda7471 ki kilolu insanların kas kütlesi az sanılıyor olması da cabası 😅 147 kiloyum yağsız kas kütlem 94 kilo, en çok benim oturduğum yerde kalori yakmam lazım. 25 yaşındayım 4 defa 90lı kilolara kadar düştüm. Yani ben baya iradesiz bi insanım demek 60 70 kilo verdiğim zamanlarda bile geri aldım. İrade irade irade türkiye de yaşamak bile irade istiyor. İrademi kilo vermeye odakladığımda sosyal yaşamımda işimde yada başka her hangi bir hayalim olucak İradeni oraya yönlendirmen gerekiyor. İşin kilo verme kısmı kolay ama bunu sürdürmek vermekten daha fazla irade ve çaba istiyor maalesef ki
Valla köyde yaşıyorum, arazide...bakıyorum köylülere benim 5 katım yiyiyorlar...ama arkadaş adamlar sabahtan akşama taş işçileri gibi çalışıyorlar..hepsi bi deri bi kemik..ben sabahtan akşama bağ evinde yatıyorum, benim yedigim köylülerin bir ögünün yarısı bile degil bende kilo fazlası var onlar ceylan gibi...yani olay şu olay yemekte degil onu yakıp-harcamakta....adamlar bi oturuşta bir köy ekmeginin yarısını terayağla yiyiyorlar ama arkadaş sabahtan akşama kadar ellerinde balyoz taş kırıyorlar...eee böyle çalışırsan istersen 30 hamburger ye....
İnsanlara 2 saat sporla sadece bir dilim ekmek kadar kalori yakabilirsiniz, yok efendim metabolizma hızı önemli değil gibi yalanlar söylediler. Bunu kalori alımını azaltsınlar diye dediler belki ama hiç doğru değil. Nabız arttırıcı sporlar yapanlar sadece egzersiz anında değil günün her anı ve hatta uyurken bile yapmayanlardan daha çok yağ yakıyorlar çünkü metabolizma hızları artıyor. Sırf gönlümce yemek yiyebileyim diye spor yapan insanlar var, spor yapmak kilo almayı engeller. Kas kütlesi düşük olan insanlar da kilo almaya meyillidir çünkü kas kütlesi enerji kullanma kapasitesini artırdığı için alınan kalorinin ne kadarının enerjiye çevirileceğinde de bir etken, ne kadar çok kas kütlesine sahipseniz yedikleriniz o kadar çok enerjiye dönüşüyor. Burada da protein alımı önemli çünkü protein kas dokusunun oluşmasını sağlar. Ayrıca ne kadar protein alırsanız karbonhidrat isteği o kadar azalır. Ben her sabah 2-3 yumurta yediğim günlerde pek fazla açlık hissetmiyordum. Diyet yaptığım dönemlerde çok faydası oluyordu.
Harika video yine, emeğinize sağlık. Biraz üzücü ama bilimsel gerçekler olunca kabullenmek ve ona göre sağlığımıza dikkat ederek hareket etmek gerekiyor. 🙏🏾
Aslında üzücülüğü beklenmedik oluşundan geliyor sanıyoruz. Çünkü bunlar yeni veya bilinmeyen şeyler değildi bilimde. Sorunu doğru teşhis edeceğiz ki, çözümü doğru arayabilelim. İşin "çözüm" tarafına bir başka videoda bakacağız, buraya sığmadı.
Uzun süredir takip ederim çok da severim kanalınızı inşallah bu videoyla birlikte insanlar bi nebze bilinçlenir ve bizleri aşağılamayı artık bırakırlar böyle yaşamak çok yorucu...
Uzgunum ama ilk defa size katilmiyorum, ben turk degilim ve bildigim dillerde arastirmalar yaptim bir cok kaynakta shishman insanlarin keni kararlari oldugunu soyleniyordu ama tabi kide bu bahsettigim 70% shishman kishilere ait. Tek bir sheyde katiliyorum, kimin gercekten disorder olamasi veya kendi secimiyle shishman olmasini bilmiyoruz diye alay etmemeliyiz ama 60-70% cok buyuk bir oran kendileri cok fazla yiyorlar, duznsiz yiyorlar diye shishmanlar.
Aynen ama dayının dediği gibi o spor bırakıldıktan sonra boş kalan yağ hücreleri çılgınlar gibi beyine baskı yapıp tekrar aynı kiloya ulaşmasını sağlayacaktir dolayisiyla obez biri fit olmak istiyorsa diyeti ve sporu asla bırakmamalı
Çok nadiren sebep üşenmek oluyor. Birçok obez inanılmaz bir irade göstererek spora başlıyorlar ve sürdürüyorlar; ama kalıcı etki yaratamıyorlar. Sorun bu. Ve nedenlerini de artık 3 aşağı 5 yukarı biliyoruz. Cevap "üşengeçlik" falan değil. :)
@@evrimagaci Evet öyle ama siz daha iyi biliyorsunuz kas kütlesinin artışı daha çok kalori yakımını sağlar çoğu obez çok iyi bir iradeyle başlasalar da devamını pek getiremezler. Tabiki sadece fiziksel bakmamak lazım hormonların da yağ yakımında etkisi büyük. Zaten yağ yakımında bir sürü faktör var ama benim demek istediğim sporun da önemli bir faktör olması. (Edit: bazı hastalıklar tabiki bu süreci zorlaştırıyordur.)
@@daffnrg Sporun branşına göre çok değişiyor genel olarak az kalori harcadığı doğru ama eğer kaslarda hasara sebep olan sporlarla ilgilenirsen antrenman sonrasında da vücut kasları tamir ettiği için dinlenme günlerinde ekstra kalori harcamış oluyor. Gerçekten de çok karışık konular ben burada yazdığım bilgilere %100 güvenmiyorum elbette vardır bilmediğimiz bir çok şey.
12:42 hocam hiç bir diyetisyen veya spor antrenörü günlük nötr kalorisi 3000 olan birine 1000 kaloriye inip ölümcül egzersiz yaptırmıyor.Söylediğin eski kiloya dönme olayı zaten bilinen bir durum.İlk bir hafta 100,ikinci hafta 150 kalori eksik alacak şekilde minik minik açığı arttırıp haftanın 1 belki 2 günü istediği yemeği yiyeceği öğünler düzenleyip kilosuna bağlı 3-4 aydan 1 seneye kadar sürecek süreçler düzenliyorlar.Bu yaptığın açıklama "ben istesem de kilo veremiyorum,su içsem yarıyor"culara fayda edip baktığınızda hiç bir problemi çözmeyen ve gerçeği yansıtmayan bir açıklama
14:12 ayriyeten kas ve yağ miktarının vücudun yaktığı kaloriyi değiştirdiği de bilinen bir gerçek.Tuna Tavus ile onunla aynı miktarda kiloya sahip ancak hiç sporla ilgilenmeyen birinin yaktığı kalori miktarı aynı olabilir mi? Normalde videolarınızda verdiğiniz bilgilerin ardını çok iyi doldurduğunuz için severek takip ederim ancak bu video obezlik tercih değil,genetiktir videosu olmuş
Çağrı abi bu konuda araştırmalarını kaliteli kaynaklardan yapmamış. Özellikle ergenliğe ne kadar çok yağ ile girersen o kadar kilo vermen zorlaşır çünkü yağ hücrelerinin sayısı ergenlikten sonra değişmez aşırı "bro-science". Vücuttaki yağ hücresi sayısının tamamen genetik olmadığı hakkında en ufak bir bilgi yokken bu kadar ucuz bir bilgiyi sunması komedi olmuş. Correlation does not imply causation. Burası biraz karmaşık gelebilir o yüzden yorum tutarsa yanıtlarda detaylandırırım. 12:36 önceden obez olan birinin günlük 1200-1500 kalori alıp egzersiz yaparak bu kiloyu koruyamayacağı gibi çok sıra dışı bir örnek verilmiş. İsterse önceden 300 kilo olsun, yetişkin insanların 99.99%'u bu saydığımız şartlarda kilo almaz hatta muhtemelen yaptığı egzersizin yoğunluğuna bağlı olarak kilo verir. Burada konuya aslında hakim olmadığını kesin olarak fark ettim. Çok önemli bir kısma daha değineceğim Genetik olarak obeziteye yatkın olan kişilerin obeziteden kurtulması imkansıza yakındır gibi tabirler var ve bu ÇOK YANLIŞ. Son 20 sene de Semaglutide ve Tirzepatide gibi obeziteye karşı uzun vadede çözüm sunan ilaçlar geliştirildi. Ve bu ilaçlar gerçekten de işe yarıyorlar. Obez arkadaşlar, umutsuzluğa kapılmayın ve modern dünyada yaşamanın getirdiği sorunlara modern çözümler de olduğunu unutmayın.
Bir sorum var. 1.70 boyunda obez birinin bazal metobalizması ortalama ne kadar olur? 2binlerde olmaz mı? ya da 1800lerde filan. Birey zayıfladıktan sonra bazal metobalizması değişmez denildi videoda. Bu bazal metobalizma gayet iyi aslında. Aynı zamanda birey egzersiz yaparak Bazal Metobalizmasını arttırabilir. Bu sayede 2500lere kadar da çıkarabilir. Bana hatalı gibi geldi video. Sizin fikriniz nedir?
@@baranamayksyihamyapan Orası da ayrı bir fiyasko iyi ki söyledin. Obez kişilerin kilo verince metabolizmalarının hızlanmasını beklemek saçma olurdu zaten. Çünkü bu bireyler her ne kadar yağ da olsa vücut kütlesi kaybediyor ve bu yüzden zaten bazal metabolizmalarının az da olsa yavaşlamasını bekleriz. Sanki hızlanmasını bekliyormuşuzda taklaya gelmişiz gibi bir söylem var. 1.70 boyunda 70 kilo 1800 kalorilik bir bazal metabolizmaya sahip birisi orta derece aktiviteyle günlük kalori yakımını 2500'lere çok rahatlıkla çıkartabilir ki sağlıklı beslenen birisi için 2500 kaloriyi geçmemek gerçekten zor olmayacaktır. Kişi iradesini kontrol edemeyip sağlıksız yiyeceklere yönelirse bu yiyecekler onda yeme bozukluğu ve bağımlılık yaratabilir. İnsanların küçük bir kısmı hariç (PCOS, tedavi edilmemiş diyabet hastaları, kortizol yüksekliğine sahip bireyler vb.) tamamiyle iradeyle alakalı bir şeyi aslında iradeyle alakası yokmuş gibi gösterilmiş. Kalori sayman gerekiyorsa sayacaksın bu kadar basit. Çok zor bir şey falan değil günlük 10 dakikanı almıyor bile. Zaten 1 ay boyunca yaptıktan sonra alışkanlık haline gelmesi muhtemel. Ha tabi diyetlerine uyamayan insanlar iradesizdir demiyorum fakat kilo verme diyetlerine uyabilen insanların iradesi güçlüdür. Ve de sözüm yukarıda saydığım rahatsızlıklar ve benzerlerinden olan bireylere değildir.
Hocam ilk olarak saydığın iki ilaç da kısa vadede kilo verdiren ancak uzun vadede (ilaç bırakıldığında) aynı kiloların tekrar alınmasına sebep olan ilaçlar çünkü genel olarak sasece tokluk hormonunu taklit ediyorlar ayrıca kilo veren insanlar evet 1200-1500 kalori gibi düşük kalorilerle kilolarını koruyabilirler ancak hayatı boyunca 70-80 kilolarda gezmiş birisi 1200-1500 kaloriler aldığında açlık hissetmezken 120-130 gibi kilolardan 70-80 lere düşen biri isterse 10 yıl boyunca 1500 kalori alsın ister istemez kişi de açlık huzursuzluk hissi olucak mide küçülebilen bir yapı değil
@@yunushanonal3972 Obeziteye bir hastalık gözünde bakıyorsak bu hastalığın ilacı budur ve tıpkı bir diyabet hastasının hayat boyu insülin aldığı gibi devamlı almak da sorun çıkacağı hakkında bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ki bu ilaçların kullanımı genelde 2 haftada bir şeklinde olduğu için oldukça kolaydır. Bu arada bu ilaçlar tip 2 diyabetin önlenmesinde çok etkilidir onu da ekleyeyim. Kilo veren insanlar isterse 10 sene kilolarını korusunlar her zaman huzursuz hissederler ifadesine bu kadar kesin yorum yapmanız çok garip. Bu kişilerin herhangi bir rahatsızlığı yoksa bu durumun neden söz konusu olacağı hakkında bilgiyi nereden edindiniz acaba? Kaliteli bir araştırmadan olmadığı kesin. Ha bu arada bu dediğin doğru olsa bile bu sorunların çözümleri elimizde. Ve elimizdeki veriler ışığında kar-zarar olarak baktığımızda obezite tedavilerini uygulayıp fit olmak, hayatı boyunca durmadan sağlıksız ve aşırı beslenen bir obez olmaya kıyasla çok daha mantıklı. Obezitenin bir spektrum olduğu ve herkeste farklı olacağı gerçeği göz önünden çıkarılmamalıdır. Yani her obezin uzun vadede tıbbi tedavilere ihtiyaç duyacağı sonucuna kesinlikle ulaşamayız. Bu ilaçlar piyasada nispeten yeni olduğu için yan etkilerinin herkes için tolere edilebilir olacağı hakkında kesin konuşmak rasyonel olmaz fakat elimizdeki sayısı azımsanamayacak veriler bize bu ilaçları kullanmanın sakıncasız olduğunu göstermekte. Tavsiye ettiğim tıbbi ilaçları güvendiğiniz bir sağlık uzmanına danışmadan edinmeyiniz.
selam, 16 yaşında sürekli vücudunu kontrol etmeye çalışarak yaşayan bir kızım. Erken doğmuşum, hiç anne sütü almamışım ve ailem yiyecekler konusunda fazla bilinçsizmiş. bolca şeker çikolata ve cipsle büyütülmüş, küçücük yaşta insülin direnci teşhisi konmuş ama bu konuda asla bilinçlendirilmemiş savunmasız bir çocuktum. Arkadaşları ve öğretmenleri tarafından zorbalanan, kendini hep çirkin gören, kıyafet almaktan nefret eden tombul bir kız çocuğu.( ki aşırı aşırı şişman da değildim)
Ergenlikle beraber vucudumun daha fazla farkına varmaya başladım. Ayrıca sivilcelerim de çoktu. Aynı zamanda alerjik astım hastasıydım bla bla. İnternetten gördüğüm "işlenmiş gıda ve şeker diyeti"ne başlamak istedim. Ne kadar zor olabilirdi ki? hem genel ağlığım iyileşir hem de artık şişman olmaktan kurtulurdum. 12 yaşında ben tamamen işlenmiş şekeri, gazlı içecekleri ve cipsi cart curt hayatımdan çıkardım. Ailem bunları çok tüketiyordu. psikolojik olarak zorlanıyordum ama inat ediyordum. Ben git gel yaşaya yaşaya 1 seneyi devirdim. Cildim daha güzeldi. 6 kilo vermiştim. Daha mutluydum ve bir düzen kurmuştum. Her şey yolundaydı. Alerji için kullandığım ilacı da bırakmıştım. Daha sonra lgs dönemi başladı. Her şeyi bırakmam ve ders çalışmam lazımdı. Ben de öyle yaptım. Kurduğum tüm düzeni bir kenara koydum. Sonuç olarak şehir dışında istediğim liseyi kazandım. Yurda yerleştim. yurdu bilirsiniz yüksek carb besinler ve hapishane hayatı. bahçede yürümeye bile izin yok. Lisenin ilk yılı tutunamadım. Arkadaş problemlerim, kaygılarım, alerjik bünyeme zarar veren ortam ve bir türlü sesten uykıu uyuyamıyor oluşum... kendimi kısıtladım, geri tepti her şey. Duygusal yeme, yeme bozukluğu daha fazla kilo alımı PCOS ve kapanış. Hıhı yanlış duymadınız. PCOS. Çoğu genetik evet ama vucuduma ne kadar stres yüklediysem resmen hormonlarım mahvoldu. Şimdi ise daha dengeli yaşamaya çalışıyorum. Kiloluyum evet ama fazlasıyla bilinçli besleniyorum. çırpınıp gidiyorum böyle. Ben de isterdim yaşıtlarım gibi enerji içeceği ve cips yiyerek ince olmak. Ben de isterdim gece acıkınca hiç utanmadan sıkılmadan makarna pişirmek. Ben de isterdim vucudumu saklamadan yaşamaya çalışmak. Ama yapamıyorum. Velhasıl kelam, lütfen tavsiye vermek ve yargılamak yerine insanları olduğu gibi kabul edin. Şişmanların da kalbi vardır.
Çok tatlı ve samimi bir yorum olmuş. 115 kilodan düştüm 80 e sonra çıktım 135 e sonra düştüm tekrar 115 e. Ama hayatımda şunu öğrendim. Ne olursa olsun, iş olur, ders olur, bir proje olur. Asla kendi yaptığın sağlıklı diyetini bırakmayacaksın. Yoksa hemen geri dönüyor sonrasında kilo vermek bile anlamsız hale geliyor, asla bir hayatının olmayacağını, bazı günler hedefleriniz, hayallerinin bile anlamsız olduğuna inanıyorsun. Geleceğin için en doğru mantıklı sana iyi gelen bir diyet ve hayat standardını olurlsturman ve buna sadık kalman gerekli. Ben tek öğün yiyorum bana iyi geliyor. Bunun gibi ama kendine göre. Yolun açık olsun.
PCOStan nefret ediyorum ya. Her semptomu mahvediyor beni mental ve fiziksel olarak. Defalarca doktora gittim. Teşhis koyuyorlar ancak "kilo ver" dışında bir şey söylemiyorlar. Daha önce ideal kiloma ulaştım ve iki yıl da öyle kaldım ancak yine de semptomlar durmadı hatta kötüye gitti. Bu kadar yaygın bir hastalığın görmezden gelinmesi, doğru dürüst tedavi edilmemesi aşırı sinirimi bozuyor. Yüzümde tüylenme, hiper pigmentasyon, kansızlık, şiddetli regl sancıları, yumurtalık kistleri, yarım saat önce yesem bile acikma, saç dökülmesi, halsizlik ve daha fazlasını yaşıyorum. 2018de verdiğim 25 kiloyu fazlasıyla geri aldım ve haftada 5 gün spor salonunda iki saat çalışıp kalori sayımı yapmama rağmen 2 ayda 2.5 kilo verebildim sadece. Doktorların gerçekten PCOSu daha ciddiye alması ve kilo ver diyip göndermek yerine hastaları doğru düzgün bir tedavi sürecine baslatmalari lazım. Çünkü ideal kilosunda, hatta ideal kilonun altında olmasına rağmen semptomlardan kurtulamayan kişiler tanıyorum
ne yapacağımı bilmemek cok koyuyor daha yeni lgsden çıkan bi genç olarak hadi aburcubur yemedim diyelim ne yiyeceğim ne yapacağım neden onlar gibi zayıf değilim kafam cok karışık sizi çok iyi anlıyorum
Bu çok özel ama bir o kadar da hayati olan bilgileri herkesle paylaştığınız için çok teşekkürler. Gencecik çocuklarımızın bu tür problemlere kafa yormak zorunda kalması kesinlikle insanlığın bu tip alanlardaki başarısızlığının göstergesidir. İnsanların gerçekleri bunlar işte, bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu video bir belgesel edasıyla sunulsaydı, tam da sizin gibi insanların yaşadıkları (belgesellere özgü o dramatik şekillerde) anlatılırdı ve belki bu tip saçma sapan tepkiler doğmazdı; ama burası bir belgesel kanalı değil. Burası, bilimsel gerçeklerin direkt ve yalın olarak ortaya konduğu bir yer. Yoksa bu konu 35 dakikalık bir konu mu? 35 bölüm anlatsak yine bitmez. Ama işte, hala insanlar bu problemi ya "3-5 kilo verme sorunu" gibi basit bir şey ya da "300 kiloluk insanların sorunları" gibi ekstrem vakalar olarak görüyorlar. Asıl azınlıkta olanlar artık bunlar, farkında değiller. Bu video, alarm çanlarını çalmak için yazıldı (ki belki 30 sene geç kaldık) ama hala "Yemeyin verirsiniz." kafasındaki rezilliği yayıyor insanlar. Veya bizim başımızdan bir şey geçti de birilerine mesaj veriyoruz sanıyorlar. Acınası durumdalar.
Gerçekte bu videoyu yazan kişi (benim eşim) beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası olan bir uzman. Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obezite vakasıyla çalıştı. Ayrıca morbid düzeyde obez olmayan ama hala şişman veya obez olan insanların tedavisinde görev aldı. Akademik tez konularından biri çocukluk obezitesiyle, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi (ki bu alanda yazılmış ilk tezlerden birini yazdı). Burada anlattıklarımız, diğer anlattığımız her şey gibi bilimin gerçekleri ama insanlar volkanoloji veya kuantum hakkında hiçbir şey bilmedikleri için bu alanda anlattığımız ve aslında eşit derecede "çılgın" (ama gerçek) olan şeyleri "Vov, harika!" diyerek kabul ederken, kendi sınırlı deneyimleri nedeniyle bu tip konularda her şeyi bildiklerine inançları tam olduğu için bunun yanlış olduğu söylendiğinde sinirleniyorlar; dolayısıyla "sosyal medyaya" laf anlatmaya çalışıyoruz, gerçekleri beğendirmeye çalışıyoruz gibi bir durum oluşuyor. Gizli bir ajandamız varmış da, bilmem ne şirketleri destekliyormuş da, bu büyük bir komplonun bir parçasıymış da... :D Büyük resmi gördükleri sanrısına kapuldukları hayal dünyasında yaşıyorlar! 2 dakika açıp araştırsalar akademik konsensusu görecekler: www.obesity.org/wp-content/uploads/2019/04/Jastreboff_et_al-2019-Obesity.pdf Ama işte, günümüzde internetin ücra köşelerinde ne idüğü belirsizler tarafından yapılan paylaşımların on binlerce akademisyeni bir araya getiren ve yüz binlerce çalışmanın sonuçlarından süzülmüş konsensustan daha değerliymiş gibi havalara girildiği, post-modern bir çağda yaşıyoruz.
Neyse, unutmayın: İnternet, gerçek dünya değil. Buradaki insanlar gerçek insanlar belki ama, davranışları gerçek dünyadaki davranışlarını yansıtmıyor. Dolayısıyla bu tip videolar altındaki, işte Twitter'da falan bu konuda yazılıp çizilen şeyler altındaki yorumların hiçbir önemi veya değeri yok. Önemli olan, bunları izleyen, ama yorum yazanların saçmalıklarıyla uğraşmak zorunda kalacağı için yorum yazmaya çekinen yüz binlerce insan ve onların hayatında yaşanacak değişimler... Bu konu hakkında değişim yaratma gücü olan mercilere ulaştıracağı bilgiler. Gerçek dünyada bu videonun da insanların konuşmadığı veya yanlış şekillerde konuştuğu konularda çektiğimiz videoların yaptığı gibi çok önemli değişimler yaratacağına inancımız tam.
Sizin hikayeniz de tam olarak bu videonun motivasyon kaynağına parmak basıyor. İyi ki varsınız. İyi ki Evrim Ağacı ailesinin bir parçasısınız. Sizi çok iyi duyuyoruz, çok iyi görüyoruz, bilesiniz. Yalnız da değilsiniz.
@@Matilda-rz3df Bir büyüğün olarak şunu görmeni istiyorum. Çağrı'nın dedikleri tamamen doğru, ama isyan etmek yada üzülmek yerine, kendi vücudunu kabul et, de ki ben kilo alabilen bir insanım o yüzden, düzenli spor yap, her şey olabilir haftada 3-4 gün tenis, yürüyüş, box, fitness, yoga ne dersen o olsun. Sonra beslenmeni ayarlamaya başla, ve sonunda çok rahat kilo vereceksin ve yok genetikmiş, yok yağ hücreleriymiş hiç bir önemi olmayacak. Ama dediğim gibi videoyu tekrar izleyip senin için gerçekten kilo vermenin zor olduğunun ne kadar ciddi olduğunu içinde hisset ve hayatını ona göre kur. Stress olma bu bir süreç, ve kendine bu kadar değer verip kendin için bu kadar uğraşıyorken de başkalarının gözünde ne olduğunun önemi kalmayacak. En sonunda da takdir edileceksin ve sende kendini taktir edeceksin. Herkes sana hayran kalacak. Saygı duyulacaksın. Ama bunu sakın boşlama, kilo, sigara, alkol, sosyal medya gibi bağımlılıkların ve hastalıkların ciddiyetini kesinlikle kavramak ve ona göre bir hayat inşa etmek. Geleceğini güzel kur :)
Çok basit:
1) Evren genişliyor
2) Biz de evrenin bir parçasıyız
3) Buradan çıkıyor ki, evrenle beraber biz de genişliyoruz.
😂
Muhteşem
İşte ihtiyacımız olan zeka!
1)Hayat acıdır
2)Biber de acıdır
3)O halde hayat bir biberdir 😄
@@Manasinam 😂
Burada herkes birbirinden kıymetli hikayelerini paylaşmış, ben de "Evrim Ağacı" olarak değil, "Çağrı Mert Bakırcı" olarak kendi hikayemi paylaşayım. Ben kendimi bildim bileli kilolu bir çocuktum, dolayısıyla bunu ben seçmedim. Ailem, standart Türk ailelerinde olan "ne kadar tombul o kadar iyi, ne kadar çok yemek yerse o kadar sağlıklı olur" düşüncesine sahipti. Belki ondan, belki genetik, sebebini bilmiyorum (gen testleriyle ilgili bir videoda obeziteye yatkınlıkla ilişkili genlerimde de sakat varyantlar olduğundan bahsetmiştim, belki hatırlarsınız). Hiçbir zaman "morbid obez" seviyesinde olmasam da, fazla kilolarım nedeniyle hareket etmekte hep zorlandım ve aşırı terleyip nefesimin kesilmesinden de hiçbir zaman hoşlanmadım (bu, günümüzde de devam ediyor). Bu, spor ve egzersiz faaliyetlerimi ciddi anlamda kısıtlayan bir faktör oldu.
Büyüdüm, tekrar tekrar kilo verip kilo aldım (buna literatürde "zigzag kilo trendi" deniyor ve hemen herkesin muzdarip olduğu bir sorun). 1.79 civarındaki boyumla gördüğüm en düşük kilo 85 civarıydı (ki o bile beni "normal" kilolu yapmıyordu), en çoksa 120 civarını gördüm. Standart kilomsa 105-110 arasında seyretti. Şu anda tatlı veya şekerli şeyler yemeyi seven biri hiç değilim, hiç aramam, olduğunda da yemem. Abur cubur hiç yemiyorum. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanmıyorum. Yemek yemeyi de bir zaman kaybı olarak görüyorum, sevdiğim bir şey değil. Gün içinde de sadece 2 öğün yemek yiyorum. Ama işte, açlık hissi bende tedirginlik, dikkat dağınıklığı, bitkinlik ve öfke yaratıyor. Bu hisse çok uzun süre dayanmaya çalıştığımda bu defa işimi icra edememeye başlıyorum. Yemek yerken de tokluk hissettiğim nokta, günde 1200-1500 kalori gibi bir seviyeyi sürdürebileceğimin ötesinde kalıyor. Bu nedenle kalori alımım anlamlı şekilde düşmüyor. Tabii ABD'deki yemek kültürünün berbatlığından bahsetmeme gerek yok; ama Türkiye'de de durum çok farklı sayılmaz açıkçası.
Ve işim (Evrim Ağacı) da tamamen bilgisayar başında çalışmamı gerektiren, çalışan eksiğimizden ötürü inanılmaz çok vakit alan, aşırı sedanter bir iş. Bu nedenle tekrar tekrar denemiş olsam da zigzag paternini kırmayı başaramadım. 100'e indim, 115'e çıktım, 105'e indim 110'a çıktım ama anlamlı bir değişim yaşamadım. Şimdiyse en azından bu kiloda olabildiğince sağlıklı bir şekilde yaşamaya ve kalori alımımı her zaman kısmaya çalışıyorum. Düzenli kan tahlilleri ve kontroller yaptırıyorum. Egzersiz yapmaya çalışsam da çok anlamlı bir istikrar sağlamakta zorlanıyorum; çünkü insanların bahsettiği "Spor yapınca tadılan başarma, dinlenme ve mutluluk hazzı" tarzı şeyleri hiç deneyimleyemedim. Aşırı fazla uğraşarak ve kilometrelerce koşarak (ve antrenörlerin yardımıyla diğer türlü egzersizler yaparak) birkaç kilo verdiğim zamanlarda bile bu bana devam etme motivasyonu sağlamadı, tam tersine, böylesi bir rutini korumanın benim için ne kadar imkansıza yakın olduğunu daha net görmemi sağladı. Evet, kilo vermeyi bütün hayatımın anlamı yaparsam belki başarabilirim ama bu benim "hayat gayem" olamaz. Bu konuda zorlanan birçok kişinin de benzer hisler yaşadığını biliyorum, çalışmalar da bunu gösteriyor. O nedenle "Uğraşırsan veya yaşam biçimini değiştirirsen verirsin." diyen insanların tavsiyeleri, gerçek birer tavsiye değil. Eğer bu kişiler beslenmebilim ("nutrition science") literatürünü 5 dakika tarayacak olsalar, zaten olayın psikolojinin en büyük problemlerinden biri olan "kalıcı davranış değişikliği" ile ilgili olduğunu görürler (videoda da bunu anlatıyoruz). Bu, sadece kiloyla ilgili bir sorun değil, videoda da örneğini verdiğimiz gibi zayıf olsanız bile düzgün beslenmeyle, ders notlarıyla/çalışmayla, para kazanmayla ve daha nice "pozitif" görünen davranışı yapamamayla ilgili. Ama kilo ekstra bir eleştiriye ve "istenmeyen öneri"ye maruz kalıyor. Halbuki bu önerileri yapan insanlar (mesela notları düşükse veya sigara içmek gibi çok daha berbat, çok daha rezil bir davranışı yapıyorlarsa), "Ne var, çalış yaparsın!" ya da "Salak mısın, sigarayı içme bırakırsın." gibi lafların ne kadar anlamsız olduğunu anlayabilirler. Ama bunu kiloya uygulayamıyorlar işte, sorun o.
Bu videoda kilo vermek isteyenlerin ne yapabileceğine değinmedik, sadece sorunu teşhis ettik. Kilo kaybının olası yöntemlerini ilerleyen bir videoda anlatacağız, kanal bildirimlerini açmayı unutmayın derim.
***
*Ekleme:* Bu arada bu videoyu kendim yazarsam, bazı yorumların şaka yollu (bazılarının ciddi şekilde) ima ettiği gibi bir "çıkar çatışması" veya en azından bir "önyargı" oluşabileceği için, büyük oranda eşime yazdırdım ve onun onayıyla yayınladık. Kendisi beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası olan bir uzman. Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obezite (ve aşırı zayıflık) vakasıyla çalıştı. Ayrıca morbid düzeyde obez olmayan ama hala şişman veya obez olan insanların tedavisinde görev aldı. Akademik tez konularından biri çocukluk obezitesiyle, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi (ki bu alanda da yazılmış ilk tezlerden birini yazdı, makaleler yayınladı). Yani bu videoda anlattıklarımı kendim şişman olduğum için değil, diğer bütün videolarımızda olduğu gibi, akademik konsensus bunu söylediği için anlattım. Ki videoda da bir yerde belirttiğimiz gibi, kilosunun karakterini yansıtmadığını bilenlerdenim; dolayısıyla 3-5 trolün (veya kimi durumda gerçekten iyi niyetli olan, benim için endişe eden kişilerin) kilomla ilgili yorum yapmasından ötürü 35 dakikalık bir videoyla "cevap" verecek kadar aciz değilim. :) Hele ki 14 yıldır bilimsel isabetlilik üzerine inşa edilmiş bir repütasyona sahipken, bunu böylesine şahsi bir gerekçeyle ayaklar altına alacak kadar aptal da değilim. Eğer yorumların arasında gezerseniz, bu işin içinde olan ama çoğu yazmaya çekinen uzmanların (doktorlar, cerrahlar, beslenme bilimciler, diyetisyenler) ne demek istediğimizi tam olarak desteklediğini göreceksiniz. Bu alanda gerçekten uzman olan, saygın herhangi biri akademisyeni çevirin, size zaten bunları anlatacak. Sanıyor musunuz ki "Yok ya iradeni kullan, yeme, spor yap, verirsin." diyecek? Nutrition Science, Obesity Reviews veya The Journal of Nutrition gibi bu alanın en üstün araştırma dergilerini açın, bunları göreceksiniz. Keza bu alandaki bilimsel görüş birliğini (konsensusu) buradan kendiniz de okuyabilirsiniz: www.obesity.org/wp-content/uploads/2019/04/Jastreboff_et_al-2019-Obesity.pdf
Burada anlattıklarımız, diğer anlattığımız her şey gibi bilimin gerçekleri ama işte, insanlar volkanoloji veya kuantum hakkında hiçbir şey bilmedikleri için, o alanlarda anlattığımız ve aslında eşit derecede "sıradışı ve çılgın" (ama gerçek) olan şeyleri "Vov, harika!" diyerek kabul ederken, kendi sınırlı deneyimleri ve "çevrelerine baktıklarında gördüklerinin kendilerine kazandırdığı uzmanlık" nedeniyle bu tip konularda her şeyi bildiklerine inançları tam olduğu için, inançlarının yanlış olduğu söylendiğinde sinirleniyorlar. Bu da "sosyal medyaya" laf anlatmaya çalışıyoruz, gerçekleri beğendirmeye çalışıyoruz gibi bir durum yaratıyor. Gizli bir ajandamız varmış da, bilmem ne şirketleri destekliyormuş da, bu büyük bir komplonun bir parçasıymış da... :D Sosyal medyada insanlar, sürekli bir "büyük resmi gördükleri" sanrısıyla, gerçeklerden kopuk bir hayal dünyasında yaşıyorlar.
Bu videoda anlattıklarımızın ilk etapta hayal kırıcı olduğunu biliyoruz, videoda da zaten anlattık. Ama olay da zaten o: Geleneksel bilgeliğin obezite sorununa çözümü çalışacak olsaydı bugüne dek 50 kez çalışırdı, videoda söyledik. Ama obezite problemi hakkında aklımıza ilk gelen şeyi veya ortalama vatandaşın çözümünü doğru kabul etmeye devam ettikçe, gerçek sorunu teşhis edemediğimizi fark ettik. Sırf ABD'deki araştırmacılar bu düşük seviyeli hataya düştükleri için on yıllarca obezite bir hastalık olarak tanımlanamadı, tedavi çalışmalarına başlanamadı. İlkokul seviyesinde, saçma sapan "çözüm" önerilerine saplanıp kalındı. "Fad diyet" endüstrisinin albenisi ve absürt maddi gücü de işin içine karışınca gerçek çözümler iyice ertelendi ve bugünlere geldik. Artık buradan geri dönmenin tek yolu, bizi yanıltmaya meyilli sağduyumuzu bir kenara bırakıp, veriye bakmak. Ve veri, videoda anlattıklarımızı söylüyor.
Velhasıl, on yıllara yayılan akademik çalışmalarla sabit olan gerçekler, inatla veya anekdotla değişmez. Siz, bilime kulak asanlardan olun.
Bu videonun kaynaklarını ve çok daha fazla bilgiyi sitemizdeki makalemizden bulabilirsiniz: evrimagaci.org/s/565
Çağrı hocam maalesef ne anlatırsanız anlatın ne kadar bilimsel araştırma sunarsanız sunun dinler gibi insanların tabusunu yıkmak çok zor bu konularda. Ne anlatırsanız anlatın insanlar yoh ya çoh yemekten alıyorlar demeye devam edeceklerdir onun için dünyanın obeziteden kurtulması için mucizevi ilaçlara ihtiyacı var. Tıp alanında yapay zeka ve genetik biliminin ilerlemesi sayesinde bu obezite sorununun da sağlıklı bir şekilde çözüleceğine eminim.
Aynen öyle, bu insanlar dünya ve hayat kendi küçük ufuklarında gördüklerinden ibaret sanıyorlar.
Gerçekten okuması gereken insanların üşenip okumayacağı bir metin daha. Bu da videolarınızı daha kıymetli yapıyor. Bu tarz kişilerin bunları okumayacağını biliyoruz ama belki bir noktada videolarınızı izleyip dinleyebilirler.
25 yaşındayım ve aşırı irade yoksunu bir insanım. Bir insan düşünün 8 yaşında 100 kilo 14 te 80 16 da 120 18 de 90 21 de 150 sonra yine bu hikaye bu şekilde gidiyor. Defalarca kilo alıp verdim ve geri alında kendimi suçladım. Oysaki ben aslında aynada kendimi zayıf ve sıska görmeyi sevmiyor muşum kendimi bildim bileli cüsseli ve iri yapılı kiloluyum. Geçmişe dönüp eski zayıf resimlerime baktığımsa evet daha sağlıklı ve daha güzelim. Ama içten içe mutlu değilim. Şimdi ise vücut geliştirmeye başladım. Hedefim kilo vermek değil. Kas yapmak 172 kilodan 147 düştüm. Ama düşmek için bir acelem yok. Yavaş yavaş 100 110 kilo olmayı hedefliyorum. Çünkü bu ağırlıkta nefes almak bile çok zor.
Sevgili kardeşim Çağrı,
Intermittent fasting konusunu ciddiyetle ele almanızı çok rica ediyorum.
Hayatım boyunca her tür diyeti fiziksel aktiviteyi denedim. Çocukluktan beri obez olduğum için (çocuğu yedikçe mutlu olan, enfes hamur işleri ve tatlılar yapan anne kurbanıyım) ne yaparsam yapayım verdiğim kiloları hep geri aldım. 44 yaşıma geldiğimde Dr. Sten Ekberg'in videolarını izlemeye başladım. Biyokimya, insülin direnci, bağırsakların, pankreasın ve diğer iç organların çalışma prensiplerine ilişkin bilgilenmeye başladım. Nihayetinde aralıklı orucu da denemeye giriştim. Öğün atlamayı öğrendim, yemek yeme saatlerimi kısıtladım, sağlıklı yağ tüketimimi arttırıp glisemik indeksi yüksek yiyeceklerden kaçındım. 3-4 ay gibi kısa bir sürede 108 kilodan 82 kiloya geriledim. Günde tek (bazen 2) öğün yemek yaşam tarzım haline geldi. Enerjim yükseldi, geçmişe göre çok daha sağlıklı hale geldim.
Sonra pandemi döneminde eve tıkıldık. Evde güzel tatlılar yapmaya başladım. 6-7 haftada hemen 10 kilo alıverdim. Sonra yeniden tek öğüne dönüp dikkat etmeye başladım. Uzun süredir 87 kiloyum. 1,82 boyum. Yani halen vücut kitle indeksim 25'in üzerinde (26,5) yani şişmanım ama hiç değilse 5 yıldır obeziteden kurtulmuş haldeyim.
Aralıklı orucun herkese uygun olmadığını biliyorum. Lakin sağlık sorunu yaşamadan, doktor kontrolünde bu beslenme rejimini uygulayabilecek, insülin direncini (benim gibi) bir miktar geriye çevirebilecek milyonlarca insan olduğunu da unutmamak gerek.
Özellikle de sizin gibi genç, obezite dışında sanırım kronik bir hastalığı olmayan insanların doktor kontrolünde aralıklı orucu denemelerini ve daha sağlıklı hale gelmelerini arzu ederim.
Ciddi bir engeliniz yoksa Dr. Sten Ekberg'i referans alarak intermittent fastingi deneyin. Olumlu sonuçlar alırsanız hem siz daha sağlıklı olursunuz hem de belki yüzbinlerce insan için ilham kaynağı hatta daha sağlıklı hale gelmelerine vesile olursunuz.
Sadece iyi niyetimden yazmak istedim. Bilmeden saçma bir öneride bulunmuş olabilirim.
Siz yaptığınız işle, ürettiğiniz içeriklerle zaten her zaman değerli ve tombul olarak da sevimli, sempatik bir insansınız.
Hep sağlıklı ve üretken olmanızı dilerim.
Saygı, sevgi ve selamlar...❤
İnsanlarda fakir şişmanlığı var protein tuketemedigi için insanlar makarna noodle tarzı şeyler veya patates yiyor
Et tuketimi ve obezite dogru orantili
@@zeytinyagi2357 protein kilo almana sebep olmaz. Kilo almak için karbonhidrat ve doymuş yağ ile beslenmen gerek.
@@hsn-741 fastfoodlar hep yağ nerede et? Kalori değerleri ortada.
Hareket etsin o zaman
@@venandi3175ee et ne kanki?Et dedigin sey zaten doymus ve trans yag
Bir öğretmen olarak şunu belirtmek isterim. Devlet veya özel okullar kantinler vasıtasıyla endüstriyel ürünlerin pazarı olmuş durumda.Çocukların tükettiklerinin çoğu yüksek şekerli. Okullar kalabalık.spor dersleri çok yetersiz. 90 lı yıllarda mahalleden oradan oraya koşturan çocuklar evlere tıkanmış durumda. Bir de sınavlarda başarılı olmak için nerdeyse gün boyu yerinden kalkmadan test çözmekteler. Bu süreç 20 lı yaşlara kadar devam etmekte. Okullarda sağlıklı-doğru beslenme adına bir şey öğretilmiyor. Aile de bilinçsiz ise çocuk ilerde isterse mühendis,mimar olsun farketmiyor o da bilinçsizce oluşturduğu yaşam tarzına devam ediyor. Sonrası malum hayat pahalılığı, çocukların geleceği derken kiloya ,şekere bağlı metabolik-kronik rahatsızlıklar ortaya çıkıyor ve perde kapanıyor.
Evet, okullar bu konuda gerçekten giderek kötüleşiyor. Bu da Dünya genelinde giderek berbatlaşan bir sorun.
Eşi kilo ver deyince Çağrı Mert Bakırcı;
Hahaha biz verdiğimizde sorun çözülse keşke. O zaman tam zamanlı işimiz yapar, verirdik. :)
@@evrimagaci siz sağlığınıza dikkat edin yeter, bize lazımsınız Çağrı Bey 😊
@@evrimagaci eğer sorun çözülse acaba tam zamanlı iş yapmaya değer miydi?
video dan bende bunu çıkardım
😂😂😂😂
Teşekkürler evrim adam seni seviyorum. bu konunun devamının gelmesi umuduyla
Şimdiye kadar olan tüm destekleriniz için ekip olarak teşekkür ederiz. Cansınız var olun! ❤️
Obez dayanışması
@@Yuzem1 dar beyin ikilemi
@@Yuzem1 😂
Video motivasyon düşürsede yorumlarda insanların kendi deneyimlerini paylaşması çok moral yükseltici olmuş heleki başarılı olanları görmek ayrı bir mutluluk veriyor
Kesinlikle! Ancak yorumların bilimsel istatistikleri yansıtmayabileceğini unutmayın. Videoyu izleyenler arasından önemsenmeyecek kadar az bir kısım yorum yapmayı seçiyor. Onların da "hayatta kalma yanılgısı" dediğimiz bir şeyi yansıtan yorumlar olma ihtimali yüksek: evrimagaci.org/hayatta-kalma-yanilgisi-goremediklerimiz-bize-neler-anlatiyor-10507
okul hayatını 110kg + geçiren birisi olarak 60 kiloya ulaştığımda tüm okul hayatımın sosyal anlamda boşa gittiğini anladım ama artık önümüze bakacağız.
Bu okuldan ne umduğuna (beklediğine) bağlı, pişmanlık duymana gerek yok bence.
@@haarl1818 gerek var , bi daha şişmanlamaya başlarsa o anları hatırlayıp kendini durdurur
bende obez olmaya çok yakın bir konumdayım lise hayatımı kilolu olarak geçirdim ve şimdi vermek istiyorum çünkü kendime çok zarar verdiğimi fark ettim rica etsem bana nasıl kilo verdiğini neler yaşadığını nasıl hissettiğini vb. yaşadıklarını ve nasıl başa çıktığını ve motivasyonlarını anlatır mısın ve deri sarkması yaşadın mı lütfen zahmet olmazsa yazarsan sevinirim teşekkürler
Yeni kilonu koruyabiliyor musun?
@@Spagettor31 Arkadaşa sormuş olmana rağmen kendi deneyimlerimin sana yardımcı olacağını düşünüyorum. Çünkü bende lisedeyken seninle aynı durumun içerisindeydim, seni çok iyi anlıyorum. 9. sınıfta 100 küsür kiloyla kadar çıktım, 11. sınıfa kadar bu böyle devam etti. Daha sonra spora başladım. Sporu hayatının bir parçası haline getirmen gerekiyor. Çünkü videoda da bahsettiği gibi bir kere yüksek kilolalara çıktıysan geri alman çok olası. Bunu sporla dengeleyebilirsin. Ayrıca bunu sadece vücut geliştirme olarak düşünmene gerek yok; yüzmek, koşmak, bisiklete binmekte spor sayılır. Sporun yanında birde beslenmene dikkat etmen gerekiyor. İnternetteki saçma sapan diyetleri uygulamana gerek yok. Basitçe araştırıp vücudunun gün içinde kaç kaloriye ihtiyacı olduğunu hesaplayabilirsin. Kilo vermek için bu miktarın altında alman gerekiyor. Ayrıca bu işi asla kısa vadeli düşünme. Kilo vermek uzun ve yıpratıcı bir süreç, iradeli olmalı ve kendini motive etmelisin. Unutma bu senin hem üniversitedeki hem iş hayatındaki sosyal hayatını etkileyecek bir şey. Ne yapacaksan kendin için yapacaksın. Ne kadar erken başlayabilirsen senin için o kadar iyi, bol şans!
Akşam yemeğinde 350 gr kırmızı et yerine 200 gr ekmek yemek zorunda olduğumuz için normal
Nüfus artıkca et erişilemez oldu asırlar önce avcı toplayıcı devrinde bile et en kolay ulaşılabilir besin kaynağıydı buseferde insanlar aşırı et tüketiminden sağlıksız kalıyordu😂
@@HistoscienceAI kanka aslında domuz falan yense çok ulaşılır olur veya geyik de olabilir ama sadece dana koyun yiyince aşırı pahalı oluyor
@@emreadguzel3444 haklısın bak o zamandaki gibi herşeyi yemiyoruz ancak geyik ceylan vb. Neden yemiyoruz anlamadım
@@HistoscienceAI kanka yenebiliyo gayet böcek falan demiyorum ki kuzey ülkelerinde geyik yiyen çok var
@@emreadguzel3444 bende onu diyorum biz niye yemiyoruz danadan ve koyundan daha lezzetli olması muhtemel
2 senedir düzenli spor yapan ve belirli bir kas kütlesi geliştirmiş biri olarak dediklerinizin hepsine tamamen katılıyorum. Bu işin temeli sadece sürdürebilirlik. Çevremde kilo verenlerin tamamı ilerde geri aldı çünkü sürdüremediler. Sporu ve beslenmeyi hayatınıza tamamen entegre etmeniz lazım. Bunu surduremezseniz başarısızlik kaçınılmaz oluyor..
Ben hep zayıftım yahu ben ne oluyorum 😅ben hangi kategoriye giriyorum
@@Tugceyldrm senin gibileride var etrafta ne yapsa hep zayıf kalan. Çocuklugumda bende oyleydim ama spor sadece kilo vermek için değil sağlıklı şekilde kilo almak içinde uygulanır. O yüzden spor herzaman şart.😁
@@omersari34 24 yaşım bildim bileli kendimi sopa gibiyim 😂 doğru ama hareket etmek iyidir
@@Tugceyldrm evlendikten sonra ve yaş ilerledikçe kilo alırsınız merak etmeyin 😅
29 yaşıma kadar 52 kilo idim boyum 172 . Evlilik,doğumlar 70-72 y e çıktım. Ne yapsam kilo veremedim . Almak için de çok ugrasmistim alamamistim.
@@Dogaltaş_dünyam benim iki tanıdığım çocuklu evli hala sopa gibi onlar niye öyle bir benden büyük diğeri küçük
Kendimi bildim bileli neyin içinde olduğumu ve neden çıkamadığımı hiç bu kadar gerçekçi, açıklayıcı ve aynı zamanda bilimsel dinlememiştim.
Artık bunun ne olduğunu ve neden kurtulamadığımı, neden hep ve her diyette başarısız olduğumu biliyorum. Bu zamana kadar bize hep diyet ve spor benzeri yöntemler dayatmışlar ama kimse bunu acı gerçeği ile anlatmamıştı. Neyse ki artık biliyorum ve bu kurtulamadığım döngüyü mantığıma oturtabiliyorum. Çok teşekkür ederim... :) Aydınlanmak güzel, emeğinize sağlık.
Arkadaşlar, evrim ağacı zayıflamamak için savunma yapıyor :))
Hhaah
Aga ben anlamıyorum nasıl oluyor da zaten şişkolar gittikçe hızlı kilo alıyorlar yani şişmanlar şişmanladıkça daha da çok şişmanlıyorlar😂
@@MrJoku_ora keşke zayıflar da gittikçe daha da çok zayiflasalar
@@rozasuleimenova2872 Ne dilediğine dikkat et kardeşim. Günde 3000 kalori ile anca kilo alabilen biriyim. Çok basit bir şey söyliyim. Yoruluyorsun. Yemek yemekten yoruluyorsun.
@@rozasuleimenova2872 yok. Ben canım ne isterse istediğim kadar yiyorum hala düzgün bi kiloya çıkamadım. Dediğin gibi olsa silinir gider bazı insanlar zayıflıktan
Şahsi düşüncemi paylaşmak isterim, obeziteyle ya da aşırı kilo ile alakası olmamış bir insan olarak bu video beni bile umutsuzluğa sürükledi. Video bittiği zaman hissettiğim şuydu, eğer obez olsaydım benim kilo vermek ya da daha sağlıklı olmak adına atacağım adımların hiçbir önemi yokmuş, kilo kontrolümü benim sağlamam mümkün değilmiş hatta kilo versem bile bu kiloları kesinlikle geri alacakmışım. Bunun yerine aynı bilimsel veriler ışığında ve aynı farkındalık oluşturuculuk ile birlikte egzersiz ve diyet yapmanın hayatımızdaki önemini daha çok öne çıkaran bir video hazırlayabilirmişsiniz. Yine de emeğinize sağlık tabii.
Bahsettiğiniz şeyleri savunan binlerce içerik zaten var. Bence video umutsuzluk aşılamıyor. Kilo verme probleminin kişinin kendi iradesizliğinden kaynaklanmadığını söyleyen kaç kişi var? Obezite ile savaşan insanlar bir de iradesizlikle, zayıf karakterlilikle suçlanıyorken bir video o insanlara “sen suçlu değilsin” diyor. Umut kırmak yerine öylesine rahatlatıcı bir şey ki bu aslında.
Hepimiz müslümanız
@@eren-494 ne alaka
Kaç yıldır böyle videolar var hiçbir şey duzeltmedi
@@emreadguzel3444 bu videodan sonra her şey çiçek bahçesi oldu çünkü
Çok bilgilendirici bir video olmuş. Zayıflık ve anoreksiya ile alakalı da video bekliyoruz.
Çok değerli bir insansın,kendini tamamlamış, bizi de bu muhteşem paylaşımların ile tamamlayan bir insansın.
Evrim adam video yüklemiş tık burdayım
Ama neden
odam babama girince adamin evrimi
Moralimizi bozdun adaş. Akşam 7 den sonra yemiyorum. Yağ ve şeker tüketimimi yüzde 90, genel tüketimimi yüzde 50 oranında azalttım. Fastfood, cips, kola, rafine şeker, gazlı şekerli içecekler ve paketli gıdaları zaten çok tüketmezdim. Şimdi tamamen hayatımdan çıkardım. Benim sorunum sağlıklı sayılabilecek yiyecekleri büyük porsiyonlar olarak tüketmemdi. Şimdi tahminen günde 1500 kalori kadar tüketiyorum. 1 ayda 130kg den 118' e geriledim. Akşam 7 den sonra biraz zorlanıyorum. 4-5 kaşık yoğurtla geçiştiriyorum. Ayrıca kilo vermek isteyenlere bir tavsiyem olsun. Yemek yeme işlemini bir keyif olarak değil, sağlıklı kalacak şekilde bir mecburiyet olarak görmeye başlarsanız, yani lezzetlere doymak değil de, hayatta kalmak için beslenmek olarak benimserseniz işiniz kolaylaşabilir.
Moraliniz bozulmasın. Tam tersine, yaptığınızın ne kadar zor olduğunu daha iyi anlamanızı sağlasın; daha uzun vadeli plan yapmanın ne kadar önemli olduğunu göstersin. ♥
@@evrimagaci ❤️
@@evrimagaci bunu videoda da deseydiniz keske, cok negatif bir tablo cizmissiniz. Insanlik olarak obeziteyi hastalik olarak gorup bir cozum bulmamiz gerektigi onemli bir mesaj olmus. Ama bunun disinda bireysel olarak da bu hastaliga karsi yasam tarzimizi degistirebilcegimize de deginilse ve tesvik edilse guzel olurdu.
Ama dediginiz gibi, cocukken obez simdi ise saglikli olan biri olarak yaptigim isin zorlugunu gormus oldum. Ama duzenli hareket, spor, saglikli beslenme gibi seyler yasam tarzi haline geldiginde, o kilolari verdigim zamana kiyasla, pek de yorucu bir is degil. Mesela kalori saymasam da asagi yukari ne kadar kalori aldigimin farkinda oluyorum veya bir yere gitmem gerektiginde usenmeden kalkip yuruyorum. Bu tarz mesajlar da verilmeliydi bu videoda, cunku bilimin bu hastaliga cozum bulmasini beklersek cok gec olabilir.
@@evrimagaciyani ben de tamamen yaptıklarımızın boşa olduğunu bir noktada vücudumuzun bizi alt edip irademizi kıracağını düşündüm videoyu izleyince. ben hep bana yemem için komut veren bir vücuda karşı irademi koruyamam ki. bir noktada bu iş kolaylaşmayacaksa uzun vadede plan yapmanın ne anlamı var? “yetişkinliğe girdiğinizdeki kilonuz artık sizin kaderiniz gibi bir şey” benim videodan çıkardığım en özet cümle bu
Saçmalamış. Kilo vermek ve sabit bir kiloda kalmak hiç de zor bir iş değil. Zamanında 1 ayda 30 kg vermiş bir vücut geliştiricisi olarak bazı tavsiyeler vereyim:
- Aralıklı oruç
- Yemekten önce salata yemek
- Ara öğünlerde abur cubur yemek yerine elma yemek
- Kızarma yerine her zaman haşlanmış gıdalar tüketmek
- Düzenli kas arttırıcı sporlar yapmak
- Paketlenmiş gıdalardan, özellikle gazlı içeceklerden mutlaka uzak durmak.
Bunlar çok basit şeyler. Bunları yapıp da kilo vermemek imkansız.
- Ama günümüz toplumunda marketlerde en çok göze sokulan ürünler abur cuburlar olduğu için en çok onlar satılıyor ve yeniyor.
- İnsanlar 15 dakikalarını salata hazırlamakla harcamak yerine anında yemeye hazır cipsleri tercih ediyorlar.
- Ya da akşamları yemek hazırlamak yerine Netflix izlerken yine aşırı kalorili pizza gibi gibi yiyecekler sipariş ediyorlar.
Yanında da kola içerek kaşla göz arası vücutlarına binlerce kalori sokuyorlar.
- Ve biliyoruz ki bu abur cuburlar bağımlılık yapacak şekilde üretiliyorlar. Bir kere cips, hamburger... yemeye başlayan birisi bu bağımlılık verici özelliği yüzünden yemeyi bırakamıyor. Bu tarz sözde gıdalar en az sigara kadar zararlı olmasına rağmen aşırı ucuzlar. Bu yüzden de alım gücü düşük olan Türkiye'de insanlar bazen öğünlerinde kaliteli gıda tüketmek yerine yüksek kaloriye sahip bu ucuz şeyleri tüketmeyi tercih edebiliyorlar.
Yoksa düzenli ağırlık kaldıran ve biraz olsun yediğine içtiğine dikkat eden birisinin fit olmaması imkansız.
Haziran 2020 kilo 120
Haziran 2021 kilo 83
Haziran 2022 kilo 76
Haziran 2023 kilo 78
25 haziran 2024 kilo 80 sağlıklı beslenme ve düzenli sporu hayatınızın bir parçası haline getirdiğiniz takdirde sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz
katılıyorum dostum, şişman olumlama videoları tehlikeli
çağrının bu ve sokak köpeği videoları inanılmaz derece kaliteden düşmüş gibi, hele bu video dümdüz şişman olumlaması. Endokrin bir sisteme karşı savaştığın doğru ama yenilemez birşey değil. Ayrıyeten insanlar diyet denen şeyin sadece kilo verme sürecinde uygulanması gereken birşey oldupunu düşünüyor. Hayır dostum değil, diyet dediğin şey genel olarak hayat tarzını değiştirmeye çalışıyor ve bunu kavrayamıyorlar. Alışkanlıklardan vazgeçmek tabi ki zor ama bunun iradesini göstermleri lazım. O göbek bir günde oraya gelmedi, bir günde de giteyecek.
Hocam bende 7 ayda 45 kilo verdim fakat sonrasında 12 kilo aldım. Aç olmasan da yeme isteği ya da aşırı iştah gibi problemler yaşadın mı?
Boy 193
2020 temmuz kilo 83
2021 temmuz kilo 97
2022 temmuz kilo 106
2023 temmuz kilo 117
2024 temmuz kilo 132
Gün geçtikçe çürüyorum. Değerlerim çok kötü, saçlarım bile dökülmeye başladı. Eskiden çok hareketliydim ve dengeli besleniyordum. İnanılmaz sağlıklıydım. Pandemi döneminden beri kendi kendimi mahvettim. Çok doğru söylüyorsun, spor, hareket ve düzenli beslenme çok önemli.
Abi derin sarktı mı? Bende 184 boyda 108 kiloyum zayıflasam derim sarkar mı?
Bu vidyoyu o kadar çok beğendim ki anlatamam resmen belgesel olmuş süper kaliteli bir içerik. Belkide en beğendiğim bu olabilir. Çok teşekkürler başarılarının devamı dilerim.
Hep merak ettiğim bir konuydu, ele aldığınız için kendi adıma teşekkür ederim.❤
Biz teşekkür ederiz. ♥
Plastik, Rekonstrüktif Cerrahi doktoruyum. 37 yaşıma kadar obezdim. Genetik, fizyolojik mekanizmalar hakkında detaylı bilgim nedeniyle sizin videonuzdaki genel hava gibi biraz teslimiyetçi düşünüyordum bu konu hakkında.
Kimseye şunu yap bunu yap demeyeceğim ama kendi deneyimimi paylaşmak isterim.
Her zaman günümüzde yetiştirilen yapay seçilimli meyve ve tahılların (özellikle yüksek glisemik indeksleri nedeniyle) vücudumuz üzerinde negatif etkileri olduğunu düşünürdüm. Yine bazı süt ürünlerinin olası metabolik yan etkilerinin varlığı hakkında bilgi sahibiydim. Diyetisyen önerileri ekmek, un, meyve içerdiği için ve 1990-2000lerdeki Amerika ve Avrupa yayınlarına dayanan bilgiler ile hazırlandığı için ve diyetisyen diyetleri ile kendimi sürekli aç ve mutsuz hissettiğim için ne yazık ki hiçbir zaman diyetisten diyetlerini faydalı bulmadım ve uyum sağlayamadım.
BMI> 35 kg/m2 olduğu bir gün aynadaki şeklimden o kadar hoşnutsuz oldum ki yıllardır kafamda biriktirdiğim evrimsel ve fizyolojik bilgilere dayanarak radikal kararlar aldım.
Sıfır meyve, sıfır tahıl (sıfır gluten), sıfır unlu, sıfır ekmek, çok çok az çiğ veya yarı pişmiş sebze (bu benim genetik arkaplanım nedeniyle özellikle oldukça az miktarda tutuldu), yoğurt dışında süt ürünlerini keserek bir diyete başladım. ilk 2-3 hafta çok zor oldu, sizin de söylediğiniz gibi sanki çekilme semptomları gibi semptomlar da yaşadım.
Tükettiklerim çiğ fındık, ceviz, yoğurt, tahin, kırmızı et, balık, az miktar tavuk (bunu mümkün olduğu kadar az tutmak veya tüketmemekte fayda var),
vitamin (özellikle vit D, vit C), çinko takviyesi gerektiğini düşünerek ekledim.
Her gün tam öğün yemedim. Aç olmadan ne kahvaltı yaptım ne de akşam yemeği yedim. Yani düzenli öğün yerine “acıkınca ye” prensibini takip ettim. Bazı günler 1kg et yedim sonraki 2 gün yemek yemedim vs vs. Ama en önemlisi sıfır meyve, sıfır ekmek, sıfır pilav, sıfır gazlı içecek.
Tabak ve bardağı yani porsiyonları küçülttüm, eskiden yarım kilo yoğurt yerken, fincanda yoğurt yemeye başladım, içine çiğ fındık, ara sıra ceviz üstüne tahin vs.
Kısaca hiç bir açlık çekmeden 117kgdan 85 kg’a düştüm.
Mental fonksiyonlarım, genel duygudurumum daha iyi bi hale geldi, saçlarım daha kaliteli oldu. Yeni kilomu, bu diyeti takip ederek 2020’den 2024’e kadar korudum, şu anda 42 bitti 43’e girdim. Ama 2020-2024 arası hemen hiçbir zaman 88kg üstüne çıkmadım, çünkü bi açlık durumu yaşamıyorum. BMI hesabına göre hala overweight çıksam bile 85-88 arasının benim için ideal olduğunu düşünüyorum, çünkü 85 altına inince kış mevsiminde (hatta yazın bile) üşüyorum ve kendimi iyi hissetmiyorum.
Bu yaz sadece keyif ve deneme maksatlı meyveleri (armut, çilek, elma) ekleyeyim dedim, hemen kilo aldım ve gün içinde sürekli aç hissetmeye başladım. Yeniden kestim. Kendime uygun diyeti bi doktor olarak, bazı noktaları küçümsemem ve önemsiz görmem nedeniyle 43 yaşında bulabildim.
Artık diyeti oluşturan yiyeceklere karbonhidrat, yağ asitleri, proteinlere molekül girdisi çıktısı mantığıyla bakmanın ötesinde bu maddelerin kalitesi, içinde bulunduğu yemeğin tüketilme formunun da çok çok önemli olduğunu anladım, ör. tahin ile sadece susamdaki bitkisel yağ asitlerini almıyorsunun aynı zamanda iştahınızı da baskılıyorsunuz, veya kırmızı eti büyük bir porsiyon yediğinizde sonrasında acıkmadığınız için belki sonrasında 24 saat bir şey yeme ihtiyacı duymuyorsunuz, vs. vs.)
Kişiden kişiye genetik farklar olabileceği için yukarıdakileri herkese direkt önermiyorum ancak diyetisyene gidin de diyemiyorum çünkü ne yazık ki diyetisyen eğitimlerindeki ana kitaplar eski bilgilere dayanıyor ve bu bilgilerin evrimsel biyolojiye dayanan arkaplanı zayıf kaldı.
Aşırı kilolu olmayı kabullenmeyelim, birinci öncelik beslenmedir, spor sizin de söylediğiniz gibi opsiyonel faydaları olan bi şeydir. Sedanter olmadıktan sonra sporcu olmanız da sağlık için gerekli veya en azından öncelikli değil.
Herkese sevgiler.
Güzel yazmışsınız.Sağlıkçı değil mühendisim.Azimli ve kararlı olan obezlerin diyetisyenler den fayda göreceklerine inanıyorum.Fakat onlara gitmeden de insanların deneme yanılma yöntemiyle günlük yaşamlarında kendi diyetlerini oluşturabileceklerine inanıyorum Dünyada ki 8 milyar insanın nasıl parmak izi farklıysa ,Organizmalarının da yakın benzerlikler olsa da farklı olduğunu düşünüyorum.En önemli etkenin gün içerisinde iştahı azaltacak ara atıştırmalıkların alınması olduğunu düşünüyorum.Bu az meyva suyu veya kahve gibi sıvılar da olabilr.Elbette daha çok faktör var, kısa yazdım.
"teslimiyetçi" ifadesi çok doğru olmuş bu video için. ben de daha küçükken bu bilgileri okuduğumda, hele yağ hücrelerinin azalmadığını öğrenince çok çaresiz hissetmiştim ama ardından sizinkine benzer bir hikayeyle radikal değişiklikler yapıp kilo verdikten sonra hala geri almadım, epey zaman da geçti üzerinden. yine de o kabullenmişlik yüzünden onca yılım kilolu ve mutsuz geçmişti.
harika bir yorum, ben de bu videonun fazla teslimiyetçi tutumuna kızdım ama çok daha ağır bir dille yazdım yorumumu, umarım kızıp silmezler ya da beni engellemezler :))
Deneyiminizi paylaştığınız için çok teşekkürler. :) Sizin de birkaç kez vurguladığınız gibi, bu sizde çalışır, başkasında çalışmaz. Başkasında çalışan diğerinde çalışmaz. Problem o zaten. Herkes için çalışacak şeyi de şıp diye bulamıyoruz, o da ayrı bir problem. Dahası, bunu uygularken başınızdan 1 olumsuz şey geçse bambaşka bir yöne savrulabilirdiniz. Siz savrulmasanız, başkası savrulabilir. Dediğiniz gibi, yenilgiyi kabullenmemek gerekiyor; ama bunun "Aman canım yemeyiver halledersin." gibi bir şey olmadığını anlamamız lazım. :)
@@evrimagaci Evet, besin kıtlığı varlığında "iştah" çok önemli bir evrimsel avantaj sağladığı için muhtemelen insanın genetik havuzunda oldukça önemli bir yere sahip olmuş ve tarım toplumları/yerleşik toplumlara geçiş ile genetik değişim bi anda olamadığı için özellikle son 50bin yılda obezite ortaya çıkmış ve son yıllarda da tavan yapmış durumda ve kesinlikle "az yiyin, yeme kardeşim" denilebilecek bir dürtü değil. Muhtemelen nefes alıp verme sonrası (bunun yeri ayrı tabi ki nörolojik kontrol mekanizması da farklı), su içme ve yeme dürtüleri en güçlü dürtüler ve sadece beynimizin korteksi tarafından değil artbeyin (hindbrain/reptilian brain) ve limbik sistem tarafından ana olarak dürtülenen, tüm korteksin de fonksiyonlarını etkileyen çok çok kuvvetli bir dürtü ve ağlanması(networking) çok geniş. Dolayısıyla iştah ve yeme davranışı ile başa çıkması zor. Genetik olarak da varyasyonlara çok açık, çünkü nefes alıp verme gibi tek tipten gelen bir paterni yok, her genetik grup farklı yiyecek bulma davranışları ile hayatta kalarak bu genetik varyasyon havuzunu da çeşitlendirmiş. Bu nedenle herkeste aynı şekilde çalışacak bir çözüm geliştirmek de hem farmakolojik hem de psikolojik tedaviler için zor. Çünkü mekanizmalar da çok çeşitli.
Abi video aralarına koyduğun şeylerden canım o kadar çektiki videoyu dinlerken sağlıklı beslenmeye motive oluyorum yemekleri görüncede olsada yesek diyorum aklım karıştı
Haha ya bu konudaki stok görüntüleri çok acımasız. :D
@@evrimagaci en sonda dayanamayıp bir çiğköfte dürüm yedim :D
@@aysenur140 Kaçınılmaz son. :D
@@evrimagacikaçınılır
@@scern6096 evet kendini kısıtlayarak ve daha çok canının çekmesine sebep olarak
100 kg göbekli bir adam ile 100 kg kaslı bir adam arasında ciddi bir fark var, bence yağ yakıp kas inşa edilirse en azından sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olunabilir
Açılın ben obezim. (1.67 boy 80 kilo bir kızım) Türkiye için konuşacaksak beynimiz karbonhidrata uyuşturucu gibi bağlanmış. Karbonhidratı yatıştırıcı olarak kullanmaya bağımlı bir kültürden geliyoruz. Maddi yetersizlikler veya dümdüz kültürel olarak protein yüzdesi öğünlerimizde düşük. Aktif bir hayatımız genelde yok. Spora gitmek bile lüks oldu artık. Çoğumuzun yiyeceklerle olan ilişkisi toksik. Yemeği yatıştırıcı olarak kullanmaya alışmış bir beyin için bundan vazgeçmek veya yemekten alınan hazzın başka bir şeyle değişmesi için yaratılabilecek ortamlar çok kısıtlı. İnsanımız yargılayıcı. Spor salonuna gittim bir kere kadının biri bana “ben bu zayıf halimle hareketlerde zorlanıyorum sen nasıl yaparsın” tarzı bir söylemde bulundu ve devam edemedim. Bir sürü etken var işte böyle, yediğimizin muhtemel mislini yiyip metabolizması sebebiyle 50 kilo olan insanlar çok yedikleri için yazmış buraya. Obezite önce mental kaynaklı sonra fiziksel bir sağlık sorunudur. İkinci sınıf insan oluyorsunuz. Umarım ben de kurtulurum bu illetten. Çağrı abi seviliyorsun
O spor salonundaki kadına inat edip daha da fazla hırslanıp daha iyi spor yapman gerekiyor aslında. Yargılayıcı insanlara karşı kulaklarını tıkayıp kendinin zayıf halini aklında canladırarak "ben böyle olmak için çalışıyorum" demen lazım! Ancak bu şekilde zayıflanıyor. Motivasyonun olmazsa bir süre sonra pes ediyorsun.
Merhaba, ben de seninle aşağı yukarı aynı ölçülere sahiptim ve bence o kadın yanlış söylemiş. Çünkü herkesin kendine uygun egzersizlerle başlaması gerekir zaten. Yani yapamayacağın hareketi yapmaya çalışman 50 kilo iken de 80 kilo iken de doğru değil. Zaten yapmaya başladıkça atıyorum ağırlığı arttırırsın. O yüzden 50 kilo birisi de zorlanabilir ki spor işi maalesef bir tık zorlayarak oluyor. O yüzden için rahat olsun, yine de insanlar açısından endişeleniyorsan kulaklıkla müzik dinlemek iyi olabiliyor.
Sorunun farkında olmak sorunu çözmenin ilk adımıdır. Sana tavsiyem o "kadının biri"nin bir şey demiş olmasını bahane etmemen. Bol şanslar dilerim.
Kilo alması gereken ve yemek yemeyi sevmeyen biriyim. Bazen keşke daha kilolu olsam da hiç yemeden takılsam öyle diyorum. 170cm 50kg
Ancak bu özelliğimden dolayı zaman zaman gözüm kararıyor ve genellikle ellerim titriyor.
Arayı bulun dostlar :')
BMİ ye göre obez değilsin☺️
Çağrı senin için ilk kez olumsuz bir yorum yapıyorum. Bu video, kilo vermeye çalışanlar için motivasyon kırıcı bir video olmuş. "Boşuna uğraşıyorsunuz, zayıflama şansınız hemen hemen hiç yok." demişsin resmen. "Ama olsun, egzersiz yapıp yediğinize içtiğinize dikkat etmeniz yine de iyi bir şey" demişsin. Zayıflama motivasyonu olmadan bunları yapmaz insanlar.
Motivasyon için bilimsel gerçeklerden vazgeçmek doğru bir davranış mıdır? Burda yalanlarla dolu bir motivasyon videosu yapmasını ben daha çok yakıştıramazdım. Çoğu obezite hastasının sonunda yaşayacağı sorun bu. Bilimsel gerçekleri göz önünde bulundurarak daha uzun vadede sağlıklı olmanın yolunu izlemeleri için bir klavuz yapmış.
Yapılıyor sporun egzersizin en büyük katkısı mental ya
Motivasyonunu sonra yükseltirsin once bilimsel gerçekleri ogren
@@kira111a4 Emrin olur. Çağrı'nın söylediği her şeyi bilimsel gerçek kabul ediyorsunuz :D o da canı ne isterse yazıp yutturuyor.
şşt, uyandırmayalım insanları. efor sarf edip iradelerine hakim olarak kurtulabilecekleri bir hastalık için mideye kelepçe taktırmak gibi ölüm riski olan operasyonlara para versinler ya da ileride kalp/şeker hastalıkları için ilaç şirketlerini beslesinler ortalama kilodaki insanlardan kısa olacak hayatları boyunca. ne demek sağlıklı yemek ve spor yapmak? çağrı olmaz diyorsa olmaz.
Merhabalar, kanalınızı uzun zamandır takip ediyorum. Bir stajyer öğr. diyetisyen olarak çok beğenerek ve söylediklerinize katılarak izledim. Toplumumuzda kulaktan dolma yanlış bilgiler çok var. Videodan da anlaşılacağı gibi bu iş bir kibrit kutusu peynir ile bitmiyor. Bu işin biyokimyasını, bilimini öğreniyoruz. Genellikle öğr. diyetisyen olduğumuzu söylediğimizde hemen göbek yağlarımı nasıl eritirim diye soruyorlar. Bu detoks suyu veya 15 dakikalık bir tavsiye ile olmuyor, çok köklü bilimsel altyapısı var. Çok fazla çalışıyoruz, hatta bu çalışmalarımızın da yeri geldiğinde bize yetmediği anlar oluyor. Fazlasıyla emek vererek bu bölümü bitiriyoruz. Emeklerinize teşekkürler harika bir video.
Harika bir perspektifin var. Sizin gibi insanların sayısının artması en büyük temennim.
Çağrı ile kim dalga geçti olum.
Yok ya öyle bir şey olmadı. :D Bunlar gerçekler, bir olay üzerine hazırlanmış bir video değil. :D Bu arada bu videoyu yazan kişi (benim eşim) beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası olan bir uzman. Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obezite vakasıyla çalıştı. Ayrıca morbid düzeyde obez olmayan ama hala şişman veya obez olan insanların tedavisinde görev aldı. Akademik tez konularından biri çocukluk obezitesiyle, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi (ki bu alanda yazılmış ilk tezlerden birini yazdı).
@@evrimagaci kralin aileye bak cocuklarin da asim sengor filan mi
Ailenize bayıldımm❤ @evrimagaci
Çok aşağılık bir yorum. Kesin rusçusundur. Her şeyi kişisele bağlamaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?
Çağrı merhaba, tez adı veya konu ile ilgili çıkmış bir akademik yayın var mı ? Paylasabilir misin göbeğimin kaderini okumak istiyorum😂😂😂 @evrimagaci
Abeycim iyi dolmuşsun. Burada patladın gibi geldi bana ama seviliyorsun :)
Yav yok, ben yazmadım videoyu, eşim yazdı. Kendisinin beslenme bilimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktorası var. :D Senelerce hastanelerde çeşit çeşit obeziteyle çalıştı. Tez konularından biri çocuk obezitesi, diğeri insanların yeme davranışlarını değiştirmede teknolojinin rolü ile ilgiliydi. Bunlar hayatın gerçekleri, artık bireysel meseleler olarak görmememiz lazım.
Yine okullarda ders olarak okutulabilecek kalitede bir video olmuş, emeğinize sağlık. Bence ekstra olarak psikolojiyi de eklemek gerek bu videoya. Şöyle ki, kiloyu kafasına çok takan insanların kilo vermesi zorlaşıyor. Sanki vücut zararlı bir şey olacakmış gibi savunmaya geçiyor ve kalori yakımını sınırlıyor.Neyse o da başka bir videonun konusu olur. :)
Harika bir video olmuş. Emeğinize sağlık🎉
Şuan 25 kg fazlamdan dolayı hayatım alt ust durumda
Keske bu videoda soylenen her seyi insanlar olduğu gibi kabul etse.
Teşekkürler Çağrı bu videonun bu gun karsima cikmasi çölde 1 yudum su gibi.
Fazlan olmasa da başka bir şey bulur insanlar ya insanlara bakarsak ohoo
Bu videoda anlatılanlar obezlerin gönlününü hoş etme amacı taşıyor. Yaşam stilini değiştirip az yemek yersen kilo verirsin
Pp de çok tatlı duruyorsun hala kilonun yakıştığı nadir insanlardansın swğskfjaldnk
1 2 ay sabredip 3 5 kilo ver. İnsanlar sana kilo vermişsin dedikçe kafanda kurduğun bu alt üst olma durumu sona erecek. Kilo verdiğini farkeden insanlar oldukça bu senin için ayrıca teşfik edici de olabilir. Onu ye bunu tüket demeyeceğim ama sana vereceğim tek tavsiye Akşam 18'den sonra yemek yeme
Lütfen videoda bahsedilen çeşitli zorlukları kiloları meşrulaştırmak için içselleştirmeyin. Ne kadar zor olsa da kilo vermek mümkün ve hayatınızı daha iyi hale getirecek
"Ağaç yaşken eğilir" çok haklı bir söz.
30lu yaşlara kadar herzaman fazla kiloluydum , hayat tarzımı değiştirdim ... 43 yaşındayım, sağlıklı kilomdayım, uzun süredir koruyorum , yani gerçekten isterseniz oluyor :)
@@mucahityenen siz çağrı mert bakırcının söylediği “10 yıl içerisinde 20 kişiden sadece 1’i verdiği kiloları geri almıyor” dediği kişisiniz, peki geri kalan 19 kişi ? Sadece istemekle olmuyor çünkü kimse verdiği kiloları geri almak istemez, bu bir hastalık.
@@mucahityenen bana yardım edebilirmisin buna çok ihtiyacım var Hollanda’da yaşıyorum
@@senayv4784 tabiki yardımcı olmak isterim , soruların varsa ...yada nasıl yardımcı olmamı istersin
@@senayv4784 ben yardım edebilirim
Harika! "Gerçekten isterseniz"den değil de, "sizin şartlarınızda" mümkün olmasına sevindik. Bunu başarabilen insanlar var; ama bunu genelleyemiyoruz. Video da bununla ilgili zaten. :)
algımı değiştiren harika bir video olmuş. Elinize sağlık
madem bu videoda zorbalık konusuna da çokça girildi, bu konu hakkında da bir video gelir mi? maruz kalanlar olarak çok seviniriz
Hocam şu akıllı ilaç teknolojisi ile ilgili bir video çok iyi olurdu. Kanserde devrim niteliğinde bir gelişme ama halk olarak bence çok bilgimiz yok. Teşekkürler güzel videolar için, saygılar
0:04 hiç farketmemiştik abi 🤓🤓
Whut da hell 😂
Videoyu izledikden sonra bu videoya çekilmiş bir tepki videosu gördüm. Maalesef tepkiyi çeken arkadaş videonun konusunu pek anlamamış,bazı insanlarda öyle,senden ricam bu videoya part2 gelsin. Hatta onun videosu üzerinden eleştirsen belki daha iyi anlarlar.
Öncelikle merhabalar. Ben şuan 25 yaşında olan ve bebekliğimden 21 yaşıma kadar obez olarak yaşamış birisiyim (insülin direncim 95 seviyelerine kadar çıkmıştı). 21 yaşımda 200 kiloya ulaşmışken kötü bir kış gecesinde bunun artık böyle devam etmeyeceğini ve bu şekilde çok fazla yaşamayı başaramayacağımı düşünmemin ardından videoda bahsettiğiniz baypas ameliyatını oldum. Doktorumun takibiyle de ameliyattan 7 ay sonra spor yapmaya başladım. Obez olmanın elbette bilimsel açıklaması sizin de yaptığınız gibi olabilir. Fakat sporun motivasyonun ve gidilen yolun kişiye özel şekilde ayarlanması ile insanların başarabileceğine inanıyorum. Ben 3 senede 200 kilo ve %48 yağ oranından, 100 kilo %17 yağ oranına düşebildiysem bunu kendine inanan ve bu yolda zor kararları alabilecek bir çok insanın da yapabileceğini düşünüyorum. Bu yazımı milletimizi bildiğimden ve anlattığınız bilgiler ışığında kilomdan nasıl olsa kurtulamayacam, çabalamamın ne gereği var diye düşünerek kolay yolu seçecek insanlara bi motivasyon olsun diye yazıyorum. Bilim insanları bile yüzlerce başarısızlığın ardından başarıya ulaşıyorlar. Elbette bir yerlerde sizin işinize yarıyacak daha sağlıklı olmanızı sağlayacak bir yöntem vardır. Denemekten asla vazgeçmeyin. Herkese sağlıklı ve güzel bir yaşam dilerim.
Paylaşımınız için teşekkürler. Gastrik baypas ameliyatı obezite ile mücadeledeki en güçlü silahlarımızdan biri (bunu bir diğer videoda anlatacağız); ama herkesin bunu olabileceğini beklemek rasyonel olmaz. Bu arada gastrik baypas ameliyatlarının 10 yıllık başarı oranı %72 civarında; yani ameliyatı olanlar, başlangıç kilolarının %20'sinden fazlasını verip de 10 yıl sonunda bunu geri almamayı başarıyorlar (%30'dan fazla kilo kaybını koruyabilme başarısı %40 civarında). Diyet yapmaya nazaran aşırı başarılı bir yöntem bu ama işte, bıçak altına yatmayı gerektiriyor ve bir dolu kriteri var. İyi ki böyle bir opsiyonumuz var tabii ki. :)
@@evrimagaci geri almaları irade eksikliğinden kaynaklanmaz mı ama? Videonuzu izledim ve BM tabiki bunda etkili ama dengesini koruyabilmeli bir insan eğer iradesi yüksekse.
@@baranamayksyihamyapan Eğer öyleyse, 1970'ten önce herkes süperiradeliydi ve 1990'lardan sonra herkes iradesini kaybetti. Çünkü insanların %95'i verdikleri kiloları geri alıyor. Bunun iradeyle ilgili olmadığı çok açık. Sadece kolay bir cevap arıyoruz ve "irade" bu sözde cevabı bize veriyor.
@@evrimagaci iyi de unuttuğunuz bir şey yok mu? 1900'ün 4. çeyreği ile şuanki zaman bir değil birçok açıdan. Buna irade de dahil. Artık erişebilirlik daha fazla. Kapitalist sistemde yaşıyoruz bi bir gerçek. Adım başı fast food dükkanı görüyorum. Markete girdiğimde sebze reyonu odam kadarken evimin 2 katı kadar fast food reyonları var. Sadece elimizi uzatmamız lazım. 1900lerin 4.çeyreği böyle değildi.
Bu diyeceğim doğru bir şey olduğu için değil var olduğu için ancak 80ler zamanı kilolu bireyler zorbalanırdı ve insanlar ters gözle bakardı. Body positivitism arttı ve bunlar azaldı. Bu güzel bir şey tabiki ama bunun etkisi vardı
@@evrimagaci 1970 veya 90lı yıllarda işlenmiş ve çok yüksek kalorili gıdalara erişim günümüzdeki kadar kolay değildi. Videoda bahsettiğiniz gibi kalori çıktısı fazla ve girdisi daha azdı. İşin "irade" boyutu kesinlikle ama kesinlikle çok önemli. Sadece günümüzde iradeli olmak geçmişte iradeli olmaktan çok daha zor.
180 boy 138.5 kilodan 92'ye 1 yıl civarında düştüm ve şu aralar 94 civarında geziyorum. Kilolu olmak kader değil hayatımın tüm döneminde kiloydum defalarca diyet yaptım ama olmadı.
Taki aralıklı oruçu keşfedip yapana kadar benim tavsiyem diyet yapmayın ve kilo vermek için uyguyacağınız yöntem "ben bunu tüm hayatıma uygulayabilir miyim " diye düşünün kimse tüm hayatını boyunca diyet yapamaz veya yıllarca yediği baklavadan tatlıdan anne yemeklerinden vazgeçemez ama bunu ölçülü bir biçimde aralıklı oruç ile yiyebilirsiniz.
Yüksek dosta su bile ölümcül iken doz her şeydir. Rahmetli Yavuz Yörükoğlu nun videoları bu yöntemde ve kilo verme işinde çok yardımcı oldu bakabilirsiniz.
Tam olarak yeme içme oruç düzenin nasıl? Aralıklı orucu her yerde görüyorum ama tam olarak beslenme şeklini bilmiyorum.
@@TheCommentor-fe9el günde 2 öğün kahvaltı yok 12 de ilk öğün akşam 7 gibi ama 8 e kadar olabilir o zaman 16 saat oluyor yemek sonrasında sadece su ve kahve
Kesinlikle doğru diyorsunuz. Hayat tarzı haline getirmek.onemli . Yoksa diyet yapmakla ömür geçmez. Ve tekrar başa dönülür. Ben de 2 öğün yiyorum. Protein ve sebze ağırlıklı gitmeye çalışıyorum. Karbonhidrat çok az. Ve spor da yapınca sağlıklı ve yavaş şekilde kilo veriliyor. 🙂
çok iyi darısı benim başıma, sağlıklı olmak önemli
@@nicknamebulamadim Teşekkürler uygulamaya çalışacağım
Çok teslimiyetçi bir video olmuş bence
Sadece bilimsel araştırmaların ve istatistiklerin gösterdiğini anlatıyoruz. Bunlar yeni şeyler de değil, 40 yıla yayılan bir araştırma geçmişini gösteriyor. Teslimiyetçilik bir yorum, evet; ama sorun "halkın bilgeliği" ile çözülmüyorsa, belki de halkın bilgeliğinde bir problem aramanın vakti gelmiştir.
@@evrimagaciBenzer türde araştırma ve istatistikler ile çalışmayı, hayal kurmayı, okula gitmeyi, meslek edinmeyi, aile kurmayı, çocuk yetiştirmeyi gibi gibi her şeyi boşa salalım. Aynı veriler oralarda da var ya %90 hep başarısız ya, olay kilo vermede değil de insanın kendisinde ya hani? "İyi" olan her şey zor ya hani?
@@rsatka5726 Hayır, hiçbir bilimsel istatistikle onları boşa çıkaramazsınız. Saman adam safsatasına düşmeyin. İyi olan her şey zor olmak zorunda değil, dahası, öyle olsaydı bile bu, gerçekleri değiştirmezdi. İstatistikleri ve bilimsel gerçekleri görmezden gelince sorunlar ortadan kalkmıyor. Bu çok çocukça bir dünya görüşü, rasyonel değil. Ortadaki problemi "irade" çözecek olsaydı, bugüne kadar 50 kez çözerdi. Bunları videoda zaten anlatıyoruz, tekrar anlatmanın alemi yok.
Savaşmaya çalıştığım şeyin zor olduğunu biliyordum ama bu kadar kompleks olduğunu bilmiyordum. Çok faydalı bir video olmuş.
Bir süredir aralıklı oruç (intermittent fasting) yapıyorum. Şu kadar sürede şu kadar kilo vereyim diye bir hedefim yok. Sadece saatlere dikkat edip eskisine nazaran daha sağlıklı besleniyorum. Bu benim için sürdürülebilir bir şey. Yaklaşık 1 ay geçti ve 3 kilo kadar verdim. Ömür boyu da sürdürmeyi düşünüyorum. Bu videodan sonra da daha iyi anladım. Ben artık ömrüm boyunca akşam tv izlerken çekirdek çitleyemeyeceğim. Neyse yapabildiklerime odaklanmak daha iç açıcı.
Çağrı merhaba, hemen hemen her videonuzu ilgimi çekip çekmemesinden bağımsız izleyen ve objektifliğinizi fazlasıyla beğenen biri olarak yazıyorum bu yorumu. Maalesef içsel hezeyanlarınızı çözmenizde size yardımcı olan manipülatif argümanlarınızı sıraladığınız bir video çekmişsiniz. Sürekli olarak şu gerçeği kabul ediyor gibi görünmenize rağmen söylediğiniz diğer şeyleri manipülatif bir şekilde birbirine bağlayarak bu gerçeği çürütüyor gibi yapıyorsunuz ancak gerçekte sadece etrafından dolanıyorsunuz: alınan kalori, harcanan kaloriden az oldukça kilo verilir; alınan kalori, harcanan kaloriden çok oldukça kilo alınır. Örneğin, kilo vermiş bir insan egzersiz ve kalori kontrolü yapsa dahi bunu uzun süre sürdüremez ve kilo alır diyorsunuz. Ancak burada asıl sürdürülemeyen kilo almamak değil, egzersiz ve/veya kalori kontrolü. Kilo almak bu davranışları sürdürmemenin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kişi bu davranışları sürdüremediği için tekrar kilo alıyor (yani harcanan kalorinin alınan kaloriden düşük olması durumunu devam ettirmiyor, ya egzersizi ya kalori kontrolünü değiştiriyor). Kilo veren bazı insanlar günde 1200 kalori ile kilo alıyor diyorsunuz. O zaman harcadığı kalori 1200'den azdır. 1100 kalori ile almayacaktır. Bu ve bunun gibi birçok şey asıl gerçeği çürütmeyen basit yanıltmalardan ibaret. Sebeplerin çokluğu obezitenin ne kadar ciddiye alınması gereken bir problem olduğunu gösterir, önlenemez veya çözümsüz olduğunu değil. Aynı yaklaşımla genetik olarak depresyona yatkın, çocukluk travmaları olan, çevresel faktörler de elverişli birine de tedavi olmamayı ve/veya intihar etmeyi önerebilirsiniz. İşin zorluğu, psikolojik boyutu, genetik/çevre etkisi, her bağımlılık, rahatsızlık ve alışkanlıkta olduğu gibi oturulur ayrıca tartışılır. Çözüm yöntemleri ve mümkünlük seviyeleri değerlendirilir. Ancak videonuz bu haliyle dediklerimden öte değil ne yazık ki. Oturur saniye saniye dediklerimi ve fazlasını nerelerde yaptığınızı da göstermek isterdim ama (size veya başkalarına faydası olacaksa) maalesef vaktim bu kadarına yetti.
Sonuna kadar katılıyorum kilo vermek imkansız değil ve diyetine sadık kalan ve isteyen biri normal kiloya dönebilir
obez insanlar için 1200 kalori farklı işliyor diyor işte zaten imkansız gibi bir şey söylememiş zor olduğunu dile getirmiş ki olan da bu
" Kilo veren bazı insanlar günde 1200 kalori ile kilo alıyor diyorsunuz. O zaman harcadığı kalori 1200'den azdır." oyle bır sey yok gundelık harcanan kalorımız 7bın olarak (standardı buydu benım bıldıgım) belırlendıgıne gore gerıye kalan 5800 kalori yag deposundan kullanılır yanı o kısı her halukarda o kalorıyı harcar. kılo verıp vermeme durumları da vıdeo bahsedılen konuyla sonuclanır.
Aynen öyle, sorun insanların ulaştıkları kiloyu koruyamaması. Çünkü 20+ sene bir düzende yaşamış insanın davranışını kalıcı olarak değiştirmesi zor. Tüm sebebi bu. Herkesin etrafında obez var zaten biraz bakın kaç kişi kilo verince spora düzenli beslenmeye devam ediyor neredeyse kimse. Böyle bir kanalın objektif olmayan bir video yapması beni soğuttu ve önyargılı olucam bir dahaki sefere izlerken
@@ladydarbanville2471 sanirim yanlis anlasildik bu videonun tarsfli oldugunu dusunmuyorum yorumlarda da zaten aciklamis kendini, bence videoyu izlerken obez birinin neredeyse her zaman hayati boyunca overweight kalacaginin bilimsel olarak ihtimalinin yuksekligini iyi bicimde anlatmis.
İnanılmaz ufuk açıcı bir video olmuş teşekkürler
Vakit ayırıp izlediğiniz için biz teşekkür ederiz!
Video için teşekkürler, öğrenmek isteyenler için faydalı çok bilgi var. Bunun yanında gördüğüm birkaç çelişkili açıklama var, aşağıda iki tanesini listeledim:
1) Obezitenin genetik faktörlerle çok bağlantılı olduğu savunuluyor ancak videonun başlarında rakamlar verilirken 40 sene içerisinde oransal olarak obezitenin ne kadar arttığını göz önüne aldığımızda aradan 1 nesil geçmeyecek bir zamanda bu genetiğin nasıl bu kadar hızlı bozulup obeziteye müsait bir hale gelebildiği bir soru işareti. Belli ki genetik videoda bahsedildiği gibi "en büyük" faktör olamaz.
2) Videonun bir kısmında insanların metabolik faktörlerinin kendilerine has olduğu ve obeziteye yatkınlıklarının genetik faktörler dahil birçok faktöre bağlı oldugundan bahsediliyor ancak sonrasında neden bir diyet çeşidinin global olarak işe yaramadığı konusunda bir sorgulama yapılmış. Sorunun cevabını zaten videonun başka yerinde biliyor ve veriyorsunuz. Dolayısıyla bu, diyet pazarlamacılarına yapılmış anlamlı bir hiciv olmuyor.
Asla duymayı beklemediğim şeyler öğrendim bu konuda, güzel video teşekkürlerr 🤍
Madem genetik olarak kilo vermeye veya almaya yatkın değiliz, o zaman yıllar içinde obezite oranı nasıl artmış olabilir ? Sonuçta bu oranda artmaya veya azalmaya yatkın değil mi
ege fitnessa reddiye videosu gelmiş maşallah hocam ❤❤❤❤❤❤
Teşekkürler.
Merhabalar ben 14 yaşındayım ve anlık bir kararla Şubat ayında diyete başladım ve şuana kadar 90 kilodan 71 kiloya düşerek 19 kilo verdim ve yaklaşık mayıs ayından beri kilomu koruyorum. Uzun süreli diyet yapmamdan dolayı zamanla kalori alımım doğal olarak düştü. Eskiden yediklerimin yarısını yesem bile doyuyorum. Eğer bu videoda söylendiği gibi zamanla kilo alımının başlayıp başlamadığını kendim bizzat test edeceğim. İlerleyen zamanlarda durumumu bu yorumun altına yanıt olarak iletirim. Herkese iyi günler.
ben de sana benzer şekilde 15 kilo vermistim. 105ten 90lara dustum, üzerinden 2 yıl geçti hiç diyet vesaire yapmadım. 92 kiloyum. demem o ki biraz saçmalamış evrim ağacı bu konuda. her türlu geri alacaksınız zayıflamayın der gibi olmuş. gençliğimde böyle yasayacagima ölürüm daha iyi. iyi ki vermişim böyle şeylere inanmayıp.
diyet ile kilo verip geri alanlarin en büyük sorunu diyetin gecici yapilan bir şey olduğunu sanıp tekrar eski obez yeme tarzina geri donmeleri diyete bagli kalip kilo verdikten sonra yemek yeme tarzini kökünden degistirirsen kesinlikle kilo alamazsiniz
@@pseidee evet bencede biraz saçmalamış ama istatistik üzerinden konustuğu icin bir şey diyemedim. Kilolu olmak hem mental hemde fiziksel anlamda insanı yoruyor. Bundan dolayı insanın her zaman denemesi gerektiğine inanıyorum ben.
@@pseidee tek bir örnek ile saçmaladığını söylemek
@@onurcesur653 evet bende öyle düşünüyorum ipin ucunu fazla kaçırmadıkça herhangi sorun olucağını sanmam
Evrim Ağacını her izlediğimde hem çok şey öğrenip hemde asla hiç bir şey öğrenmediğimi hissediyorum.
Geçmiş olsun Çağrı. Sen konuyu çoktan kapatmışsın.
Söylenecek çok söz var ama haklısın "bize ne"
Cevap hakkı düştüğünü düşündüğüm tek konu var.
Hiç bir şey yapmayarak ideal kiloda kalan insanların çok basitmiş gibi kilolulara salladığını söylemişsin ; ama bu insanların büyük bir çoğunluğun ideal kiloda kalmak için hiç bir şey yapmamak yerine aynı söylediğin gibi tam zamanlı bir iş gibi rutinlerini buna adadıklarını (doğru gıdayı ,doğru oranda tercih etmek, egzersiz yapmak için zaman ayırmak ,hareketsiz kalmamak üşenmemek, vs, gibi), yani özünde bir şeyler yaptıklarını es geçmişsin.
dediğin gibi sorun kilonun fazla ya da az olması değil ne kadar yağlı olduğunla alakalı ,bir insan sadece zayıf diye sağlıklı sayılmaz.
dipnot: 37 yaşında 187 boyunda 82 kg 10 yıldır aktif egzersiz yapan ve ömrümün sonuna kadar egzersiz yapacak olan biriyim. 10 yıl önce çorabımı giyemeyecek kadar kilo aldığımı gördüğümde konuya müdahale ettim.
Teşekkür ederim çok güüzel bir video olmuş. Şöyle bir soru oluştu kafamda. Yağ hücreleri neredeyse hiç artıp azalmıyorsa karın bölgesinden lipo suction yaptıranlarda bu yağ hücreleri sayısı azalıyor dolayısıyla kilolarını korumak daha kolaylaşıyor diyebilir miyiz?
Sadece kalori sayma işinin zor olduğu kısmına katılmıyorum, ilk 3 ay zor olsa da ondan sonra ezberliyorsunuz zaten hangi gıda ne kadarı kaç kalori diye, ezbere dönüyor iş ve sabit diyetler oluşmaya başlıyor. Bu kadar teknoloji desteği varken en kolayı kalori saymak sanırım :)
Yanlis yazilan kaloriler
@@likantropiya_13 evet buna da katılıyorum, toleranslı olmak lazım ve birkaç yerden check etmek lazım başlangıçta. Bıçak sırtı bir konu ama komple salmaktan daha faydalı yinede :)
Orda 900 kalori almanın zor olduğununu söylemiyor mu ben öyle anladım saymak zor demiyor
Az cok neyin daha saglikli veya kalorisinin az oldugu belli zaten. Bazen arada güzel seyleri yiyebilmek icin bu kalori sayimi ile insanlar daha az yiyorlar, bu sefer doymuyorlar/tatmin olmuyorlar ve sonradan kriz dönemi geliyor. Demek istedigim, canin cips mi cekti? Azicik yiyecegine onun yerine az yagli patlamis misir yap ve daha fazla ye. Kisitlamak yerine yerine saglikli/daha az bir alternatif koy.
Genel olarak zor değil bencede
Paylaşımlarınızda konuyu çok iyi araştırıyor ve yüzde yüze yakın doğrulukla bilgileri veriyorsunuz. Bu paylaşımınızda ise doğruluk (iyi ki) %70'lerde. Bende VKİ %30 civarındaydı. Diyetisyenlerin yaptığı programlarla aylarca aç yaşıyor, verdiğim kiloları da tekrar alıyordum. Bunun kader ve kaçınılmaz olduğunu düşünmeye başlamıştım. Sonrasında binlerce bilimsel yazı okudum. Diyetisyenlerin gerçekte hiç bir şey bilmediğini anladım. İdeal kiloya inmek, sağlığımı artırmak, kan ve hormon değerlerimi düzenlemek, biyolojik yaşımı daha erkene almak üzerine kendi programımı yaptım. Yağ oranım %32'den 20'ye indi. VKİ %22'ye indi. Üstelik de açlık şekerim yüksek ve insülin direncim olduğu halde. Leptin ve insülin hassasiyeti oluşturulmadığı, viseral yağ 8'lere indirilmediği sürece yeniden kilo almamak çok zor. Bu nedenle kilo vermekten daha önemli şekilde açlık şekerimi azaltma, leptin ve insülin hassasiyeti geliştirme, büyüme ve kök hücreleri artış yöntemlerine ağırlık verdim. 10 yıl öncesinden daha dinç hale geldim. 10-15 yıl önce dökülen saçlarım tekrar çıkmaya başladı. Leptin ve insülin hassasiyetim geliştiği, büyüme hormonlarım arttığı için kilo verirken büyük açlık hissetmiyorum. Diyetin son aşamasına geldim. Artık amaç kilo vermek değil kas kütlemi artırmak. Bir ay içinde ideal kiloya ve %50 kas kütlesine gelmeyi amaçlıyorum (yaşım 55).
10 yıl içinde eski kilolarıma ulaşma ihtimalini çok zayıf görüyorum. 1 ay sonra tüm kan ve hormon değerlerimi ölçerek, kilo almayı kolaylaştıran hormon/mineral eksikliği-fazlalığı olması halinde bunları iyileştirmeye yoluna gideceğim. Bundan sonra, yiyeceklerimdeki kalorileri dörtte üçe indirmem gerekiyor. Midem küçüldüğü ve Leptin ve insülin hassasiyetim arttığı için bunun zor olacağını düşünmüyorum. Öğün miktarını azaltarak veya ara öğünleri-atıştırmaları kaldırarak bunu yapmayı düşünüyorum.
Özetlemek gerekirse; diyetisyen ve zayıflama bilgileri eski yüzyılda kaldı ve günümüze hitap etmiyor. Zayıflama tıbbı en az doktorluk kadar bilgi gerektiriyor. Amaç sadece kilolarını azaltmak değil, tüm hormonlarını, kan değerlerini düzeltmek olmalı. Zayıflarken şişmanlığa yol açan hormonlar da düzeltildiğinde açlık krizleri ortadan kalkar, obezliğe giden yollar kapatılmış olur.
Uzun bir yazı oldu. Ama bu gerçekten çok önemli konu ve kişiye özgü zayıflama yöntemlerini maalesef dünyada çok az kişi biliyor.
bunu biz nasıl başarabiliriz
@@drolestam elbette her insanın bünyesi, metabolizması, hormonları, kan değerleri farklıdır. Hormonlarını ve kan değerlerini olumsuz etkilemeyecek şekilde diyet yapmalıdır.
Deneyimlerimden anlatacak olursam, öncelikle vücudu açlığa alıştırmak gerekiyor. Önceden 24 saat aç kalmaya dayanamazdım. 10 günlük açlık yaptıktan sonra vücut her gün yemek yemenin olmazsa olmaz olmadığını öğrendi. Artık tabiri caizse panik yapmıyor. Mesela bugün yemek yemedim. Saat 17:30'da spor salonuna gitmeden önce enerjimi yükseltmek için küçük bir miktar meyve ve biraz marul ile salatalık yedim. Toplam 150 kalori kadar. Spor salonunda 300 kalori civarında harcayıp eve geldim. Acıkma falan olmadı. Açlık kan şekerim ve insülin direncim yüksek olduğu halde açlık olmadı. Saat 21:30, bu saatten sonra da bir şey yemem. Oysa uzun açlıktan önce vücudum günde bir kaç defa açlık krizleri yaşatıyordu. Diyetisyene gittiğimde günde 3 öğün + 3 ara öğün vermişti. Günde 6 defa açlık yaşıyordum ve her birinin şiddeti şimdikinden fazlaydı. Günde 3-5 öğünle zayıflama olmaz, olsa da işkence şeklinde zayıflama olur. Günde tek öğüne indirmek gerekiyor. Bu zorsa 2 öğüne. Bu da zor geliyorsa çay ve kahve şekersiz içilmeli, yemeklerdeki yağ ve ekmek miktarı azaltılmalı. Daha sonra aşama aşama 2 ve tek öğüne geçmeli. Elbette sonsuza kadar değil, fazla kilolar gidene kadar.
Bugün spor salonunda ilk günümdü. Öncesinde AVM'ye gidip eşofman aldım. Small beden. Bu bedeni en son çeyrek yüzyıl önce giymiştim.
Bu bilgilendirici video için teşekkürler Şişko Adam❤❤
Bu adam gibi insanlar bilime dayalı detaylı anlaşılır açıklamalar ile konuşunca hayretler içinde iyiki varsın diyerek alıp gidiyor insan ve zamanın nasıl geçtiği anlaşılamıyor videoların bir filim olsaydı hepsi İMDB puanı 9.5 olurdu saygılar sevgiler ❤
Metabolizmanız yavaşsa hayat boyu dengeli beslenmek zorundasınız bilimsel açıklaması bu şekilde
Evrim Ağacı videoları tekevizyonda kamu sporu olarak yayınlanmalı ve okullarda izletilmeli. O kadar güzel noktalara parmak basıyorsunuz ki çevremde ve tanıştığım herkese direkt bu kanalı öneririyorum. Özellikle toplumda adeta kanun gibi kabul görmüş ne kadar çok yanlış varmış ve biz bunlara inanmışız.
Çok teşekkürler! İnsanlar, etraflarındaki sorunların nedenini ve çözümünü kesin olarak bildiklerini düşünüyorlar ve onun üzerine bir görüş inşa ediyorlar. Ama bu iddiaları sınandığında yanlış olduğu anlaşılsa da fikirlerinden vazgeçmiyorlar ve bilimi "bahane üretmek" olarak görüyorlar. Yapacak bir şey yok. :) Gerçekler lafla değişmiyor tabii ki.
Geçen bunu konuştuk bir arkadaşla. Biz de biliyoruz sigara kötü, alkol kötü, tatlı kötü, ama insanlar yine de yapıyor. Mesela hamile bir anne dahi o sırada hamileyken sigara içiyor. Biliyor neden kötü olduğunu, ama asla bırakamıyor. Çünkü o yaptığı şeyin kötü olsa da etkisini idrak edemediğini düşünüyorum. Bunun için sürekli her gün belkide bu tarz konularda eğitim olmalı. Fakat nerede... bizden bi halkla olmaz
Anında geldik 😂
Videoyu ağlayarak izledim bu denli zor olduğunu bilmiyordum bende toplumumuzdaki inanca sahiptim bu konuda ve umarım herkes sağlıklı uzun ve mutlu güzel bir hayata sahip olur💚 bahsettiğiniz virüsle ilgili detaylı bilgiye sahip olmak için bakabileceğimiz bir kaynak önerirmisiniz ve eşinizede çok çok çok teşekkürler umarım kendisinin başarıları tüm dünyada ses getirir ve bütün toplumlar bilinçlenir
Sevgili Çağrı Abi🫶🏻 ben diyetisyenim ve yaptığın her videoyu araştırmayı severek takip ediyor, saygı duyuyorum. Ama bu videonda araştırmanın biraz yüzeysel kaldığını fark ettim. Kilo korumada kalıcılığa ulaşmanın tek yolu “Mindfull eating ve sezgisel yeme” gibi yöntemlerle, bu alanda ilerleyen bir uzman eşliğinde bunu başarmaktır. Beslenme tamamen psikolojik bir davranıştır ve sen sadece fizyolojik ve metabolik kısmına odaklanmışsın videoda. En büyük eksik bu ve söylediklerini maalesef geçersiz kılan nokta da bu. Yeme davranışının duygusal yönlerine odaklanıp bunu beynimizde çözmedikçe kalıcı kilo veremeyiz/alamayız. Ben de bu yönde uzmanlaşmaya çalışan bir diyetisyenim ve bu alanda ilerlediğimizde uzun vaadede harika sonuçlar alıyoruz🙏🏻 sevgiler💗
peki Selen hanım size birşey sormak isterim. Sağlıklı diyet ve egzersiz yapıldıktan sonra kişi tekrardan aynı kilosuna gerçekten dönüyor mu? Yoksa bu durumu engelleyecek yollar var mıdır?
Çok doğru meslektaşım, ama beslenme üzerinde diyetisyenlerin dedikleri hariç herkesinki dinlenirse sonucu da bu olur
Çağrı bu video adına beni çok üzdü. Diyet ve spor hayata entegre edilmek zorunda, kişi kilo verdikten sonra diyeti bırakırsa e tabi ki geri alacak o kiloları. Hanfendi çok haklı bu işin psikolojik tarafı çok önemli ve şişman olumlaması yapmak bu psikolojik rahatsızlığı normalize ediyor. Öte yandan bu işin hormonel tarafı da çok çağrının anlattığı gibi değil. Yani tabi aşırı kilo verimi sonrası leptin, ghrelin yani açlık hormonlarının seviyelerinde ki oynaklık bizi yemeğe teşvik edecektir ancak irademizi ve psikolojimizi kontrol altında tutup verdiğimiz kiloda kalabilirsek eninde sonunda hormonlar o yağ oranına adapte olucaktır ve verdiğimiz kilo ile kalıp eski açlığımızın gittiğini göreceğizdir. Bu iş kolay olmayacak kimse kolay olucak demedi bence burada ki asıl problem insanların konfor alanlarından çıkmak istememeleri ve bunun için bahaneler uydurmaları... Üstelik birde bilimselmiş gibi bu tarz içeriklerin bize pazarlanması daha da vahim bir durum
@@elderal4905 Kesinlikle öyle yazdıklarınıza kelimesi kelimesine katılıyorum bu video beni hayal kırıklığına uğrattı, uzman olmadığı bir konuda bu kadar yüzeysel yaklaşması ve yanlış açılardan değerlendirerek yanlış bilgiler vermesi insanları olumsuz etkiler
Diğer videolarda iyi araştırma yaptığını nereden biliyorsunuz ki? 😅 o alanlarda uzmanlıklarınız var mı? Bu ülkede ister televizyonda ister başka bir ortamda medyatik olandan en başta bir çekineceksin; söylediği, verdiği her bilginin ve yaptığı her yorumun gerçekliğini araştıracaksın. Bu ilk olmuyor Evrim Ağacı'nın yüzeysel ve manipülatif bir video çekmesi 😉
Celal Şengör: Bazıları at gibi yiyor ama gram kilo almıyor ama gram kilo almıyor ama ben ağzıma iki lokma atıyorum şişiyorum bu nasıl iş.
O sırada masadaki boş ekler kutusu:
O benim işte
kek mi ekler mi
@@cringe-lp2yl Valla Celal hocaya fark etmiyor ekler kek kurabiye gömüyor direk.
Şunu söyleyebilirim ki önüme gelen neredeyse her şeyi yiyorum ama her şeyin bir sınırının olduğunu biliyorum b günde çok az şekilde öğün tüketiyoruz ve asla diyet yapmıyorum. Bu hayat ve alış kanlık haline geldi ve günde asla 2 öğünden fazla tüketiyorum ve sürekli yap yakıyorum yürüyüş bile yapsa aşırı yıkım gerçekleşiyor çünkü artık kalori açığı haline getirmeyi alış kanlık haline geldi. Aşırıya kaçtığımda bile günlük sadece vücudumun gerekeni kadar almış oluyorum maksrnada köftede hamburgerde yiyorum ve 7 senede beri hiç almıyorum daha fazla veriyorum ve bazende yemek yemek zorunda kalıyorum.
Ekler*
İsteyerek ve bilinçli bir şekilde, ilaç kullanmadan, ameliyatsız, yaklaşık 4 5 yıllık bir süreçte 140 kilodan 75 kiloya düştüm. Kilomu muhafaza etmeye çalışıyorum, eğer dikkat etmezsem çok hızlı kilo alıyorum. Şuan 83 kiloyum, yaşım 30 oldu, sanırım hayatım boyunca diyet yapmak zorundayım 😅
video pek çok atlanan noktaya parmak basan önemli bir kaynak, yanlış anlaşılmaya müsait olsa da anlatılmak istenileni görmek için tarafsız bakmanız yeterli oluyor. emekleriniz için teşekkürler.
Yaklaşık 3 yıldır sürdürülebilir sağlıklı beslenmeye çalışan biriyim. Alkol ve sigara kullandığım için (ki zararlarının farkındayım) en azından spor ve sağlıklı beslenmeye çalışarak dengede kalmaya çalışıyorum. Çağrı'yı çok uzun yıllardır takip ederim, sayesinde çok fazla şey öğrenmişimdir, iyi ki var..
Ancak fit sayılabilecek bir birey olarak bile videoyu izlerken kalbim sıkıştı diyebilirim. Son derece korkunç ve umutsuz vaka izlenimi uyandırdı bende. Bu videoyu da eşim benden önce görüp bana bahsetti. Kendisinin biraz kilosu var ve pek de vermek için hevesli biri değildir. Bu videodan sonra bana verdiği genel özet; zaten buna gerek olmadığı yapılsa dahi geri alınacağı yüzden uzun vadede spor ve diyet yapmanın ne kadar anlamsız olduğundan bahsetti. (Bu arada asla herhangi bir insanın kilosuna ve yaşam tarzına yorum yapmam)
Çağrı'nın kilolu olmaya bir güzelleme yaptığını düşünmüyorum elbette ama 'spor yapmanın ve sağlıklı beslenmenin bir yaşam standardı haline gelmesinin' önemi için umarım motivasyon verici bir içerik hazırlar. Biz bilime inanan ve seni müthiş bir hayranlıkla takip eden insanlar olarak sanırım topyekün buna ihtiyacımız olacak :)
Çok güzelsin beee
19 yaşında bir sporcu olarak diyet ve besinlerime çok dikkat ederken bu videoda daha çok şeyler öğrendim Teşekkürler Çağrı abi ❤️👍🏼
Obezite bu kadar fazla olmasına rağmen malesef hala diyetisyenlik mesleğinin önemini anlyan bir sağlık bakanı yok
Gözümde gram guvenilirligi kalmadı kanalın
Öncelikle merhaba. Sizi yaklaşık 3 yıldır takip etmekteyim. Acaba insanlar üzerinde yapılan deneyler üzerine bir video yapabilir misiniz. Ve ayrıca bu deneylere şu anda devam etsek ne olurdu neleri yapabilirdik gibi. Teşekkür ederim şimdiden 👋
Tabii! :)
Yine her zamanki gibi çok güzel bir video ancak ufak bir eleştirim olacak. Kilo verme ile ilgili konuşmalarınız daha motive edici olabilirdi gibime geliyor. Hani öyle bir şeyi dile getirmeseniz bile insanlar tarafında sanki "obeziteyle ne kadar savaşırsak savaşalım boşuna, en iyisi böyle olmayı kabullenelim" gibisinden bir algı oluşuyor. Ayrıca iradenin gücünü fazla hafife aldığınızı düşünüyorum. Öyle olmasa bile sanki videoda öyleymiş gibi anlaşılıyor. Onun harici yine dediğim gibi mükemmel bir video. Toplumumuzun bu gibi şeylere karşı bilinçlenmesi ve acımasızlığın tarihe karışması gerekiyor. Cehalet en büyük düşmandır neticede.
💗 Evrim Ağacı, okur ve izleyen destekleriyle yola devam ediyor. Bize destek olan bilimseverlere katılın: evrimagaci.org/youtube
55 saniye öncee
28:22 bugünde senin için yakıyoruz sanırım (!)
Hocam AB titanyum dioksiti yasaklamaya hazırlanıyordu en son, Fransa'daki yasaklı zaten birde silikon dioksit vardı, bunlar hakkında kanseri arttırdığı ile ilgili son dönemlerde görüşler var bilim camiasında, bunu ele alabilirmisiniz
Var da yiyoruz kardeşim 🤭🙏🏻🤪🤣 bu arada yaş 50 vücut kitle endeksim 23,38 ve 35 yıldır böyle 👍🏻👍🏻
Dediklerinin hepsine katılıyorum. Ben kilo vermede en başarılı sonuçları aralıklı oruçla aldım. Ama tabi ki zayıf kalabilmek için, hayatınızda en önemli şey bu olması gerek yoksa yine kiloyu geri alırsınız
Hay Çağrı’cım ve Evrim Ağacı topluluğu, gözünüzün yağını yiyeyim. Bu konuyla ilgili mutlaka daha fazla video gelmeli çünkü halk arasında yayılan en önemli ve çarpıcı yanlışlardan birinden bahsediyorsunuz. Kesinlikle en ama en önemlilerinden ve yıkılabilecek bir yanlış algı söz konusu. Ben de obezim veya kiloluyum ve söz ettiğiniz şeyler son derece gerçekçi olduğu için berrak bir zihin için çok önemli, sevgiyle kalın.
Tüm çocukluğumu şişman geçirdim. 18 yaşına gelince oturup beslenmeyi ve spor yapmayı kitaplardan öğrendim. 45 kilo verdim ve kilom ara ara dalgalansa da koruyabiliyorum. Kardeşim aynı şekilde 90 kilo verdi. Consistency is the key! Videonuz aşırı moral bozucu. Keşke hiç yayınlamasaydınız. Kilo vermeye çalışanlar bunu görüp "eeeh zaten olmuyormuş" deyip bırakacaklar.
Olmuyormuş değil sadece istatistiksel olarak çok düşük. Bunu başarmak irade ile değil sürdürüle bilmeyle alakalı diyor zaten videoda da
Önerdiğiniz kitap veya kaynaklar var mı hocam
Abi spor yaptın mı bu süreçte yaptıysan neler yaptin
@@rumeysss486evet. Ağırlık ve HIIT cardio yaptım. Kilo vermede en önemli egzersiz ağırlık çalışmasıdır. Hala ağırlık çalışıyorum fakat cardioları HIIT yerine zone 2 koşu antremanlarına çevirdim. Genel olarak da günde 10.000 adım atmaya çalışıyorum.
@@rumeysss486 @gokalp. İkinize de cevap vermeye çalışıyorum ama yorumlarım siliniyor. Belli ki birileri yardımcı olunmasını da istemiyor. Değişik.bir kafa.
Ozaman diyet yapmak çok mantıksız yaptıktan sonra işe yarasa bile tekrardan alacağın için çok mantıksız olur ve diyetisyenlik mesleği çöküşe geçmez mi ?
Diyetisyenlik mesleğinin amacı insanlara kilo verdirmek değil; bu insanların en çok yanlış bildiği konulardan biri. Bir diyetisyenin görevi, kişinin kilosundan bağımsız olarak her kilo için uygun sağlığı danışanlarına/hastalarına kazandırmak. Eğer kişi kilo vermek üzere başvuruyorsa, o zaman bunun yollarını anlatabilir. Ve videoda da söylediğimiz gibi kişilerin belli sınırlar dahilinde kilo verip koruması mümkün ("kilo vermek imkansız" demiyoruz videonun hiçbir yerinde). Ama "kibrit büyüklüğünde peynir ye, 2 yumurtayı geçme" gibi bir öneriyle kronik obezitenin çözülebileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz, onu anlatıyoruz. :) Haysiyeti olan, okuduğu bölümü anlamış olan, gerçek bir diyetisyen de asla böyle saçma sapan bir şekilde yaklaşmayacaktır mesleğine.
Konuyu sadece irade meselesine indirgemek veya birkaç aylık diyet yaparak kalıcı kilo kaybını hedeflemek ne kadar yanlış ise, çocukluğumuzdaki beslenme alışkanlıklarımızı, adiposit kitlemizi ya da genetiğimizi bahane ederek hiçbirşeyi değiştiremeyeceğimize inanıp yüksek glisemik indeksli gıdalar tüketmek ya da sedanter yaşayarak bazal metabolizma hızımızı arttıracak hiçbir aktivitede bulunmamak da o kadar yanlış. Tabiki asıl hedef kilo vermek değil sağlıklı yaşamak olmalı ve bu da birkaç aylık diyetle ya da 2 aylık spor salonu aboneliği ile olmuyor ne yazık ki. Yaşam tarzı değişikliği, yani beslenme ve egzersiz konularında kalıcı davranış değişillikleri yapılması gerekli. Ek olarak ülkemizdeki obezite sorununun psikolojik ekonomik ve eğitim (toplumsal beslenme bilincimiz) düzeylerinde de ele alıması gerektiğini düşününce, efektif bir çözüm bulmanın zor olduğuna katılıyorum ancak yine de herşeye rağmen videodaki kadar da karamsar bakmamak gerektiğini düşünüyorum.
Konu sadece ama sadece irade ile alakalı, hayatla alakalı olan hemen hemen her şey gibi. İyi olan her şey zor ve her iyi şeyde de %90 başarısız. Bu videoda da başarısız %90ın ezikliğinden başka bir şey görmüyoruz.
merhaba bende 4 sene yeme bozukluğu yaşamış ve 3 senedir de bunların sonuçlarına katlanan biri olarak yazmak istedim bebekliğim normal kilolu olarak geçmiş olsa da ilkokul döneminde aldığım kortizollü ilaçlar sonucunda aşırı iştahım açılmış ve fazla kilolu kategorisine girmiştim o zamanlar ailemde en yakınım ablamın obez oluşu ve onunda yeme bozukluğu beni aşırı etkilemişti ve bir hırs yaparak 7. sınıfta kendimi yemekten kesmiş ve aşırı spor yapar hale gelmiştim ailemde bunu iyi bir şey olarak görmüş ve beni desteklemişti 8. sınıfta sınavım olmasından dolayı 39 kilodan 54 e çıkmıştım ve liseyede bu şekil başlamıştm aslında normal olmama rağmen kendimi aynaya her baktığımda obez zamanlarımı görüyordum hala daha çözemiyorum bu ilizyonu 10. sınıftayken sınav aile ve akran zorbalığından kendimi kabul ettirmek zorunda hissettiğimden günde hiçbir şey yemeyerek ve günde 1 saat yürüyerek en son 36 kilo olmuştum 1.70 boyundayken ve bir gün yine okuluma yürürken yolda baygınlık geçirmiştim o zaman hastanede anoreksiya teşhisi konmuştu bana serumla yemek vereye başlamışlardı o kadar hırs yapmıştım ki serumları bağlamayı bile redderiyordum erimeyi ölmeyi göze almıştım.Tabii ki belli bir kiloya kadar hastanede durdum ama ailem psikolojik desteği reddedip bana zorla yemek yedirmeye çalıştıkları için bu sefer yediklerimi kusma evresine geçmiştim yatağımın altında poşetler saklıyordum yemek yedikten sonra ya oraya ya da lavaboya kusuyordum poşetleri de okul çantama koyup atıyordum bazende müshil haplar alıyordum gizlice ve neredeyse bütün kutuyu içip kanlı ishallere çıkıyordum bu durum benim bazı şeyleri net görmeme kadar devam etti ama çok gecikmiştim maalesef 3 sene adet görmemem vücudumun düzenini alt üst etmemden dolayı pcos tanısı kondu vücudumda çatlaklar bağırsaklarımda düğümlenmeler meydana geldi ve tabii ki bu durumu yaşayan çoğu kişi gibi aşırı kiloluyum bu seferde aç kalmaktan korkuyorum... tabii ki düzeltemey spor yapma çalışıyorum bu durumlardan sonra tek demek istediğim şey lütfen birine kilolu veya zayıf diye herhangi bir vaaz de bulunmaya kalkmaın herkesin aklı fikri var ve bunu akıl erdirebiliyorlar
Çok çok geçmiş olsun, bu zıt (ama özünde aynı olan) anılarınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler. Maalesef sizin gibi insanlar konuşamadığı için (veya konuşsa da burada yaptığınız gibi olayların arka planını anlatacak platformları olmadığı için) iş sadece "Karnı çok acıkmış, çok yemiş, şişmanlamış." gibi görülüyor. Bu çok tehlikeli ve yanlış. Amerikalıların bu saçma inançları nedeniyle bu alandaki araştırmalar on yıllarca ertelendi ve geldiğimiz yere bakın. İyi ki varsınız. Umuyoruz bu zorlu problemin üstesinden geleceksiniz. Yolunuz açık olsun! ♥
Abi kilo vermemek için de video çekmezsin be :D
Bir diyetisyen olarak diyetisyen camiasında bile göz ardı edilen çoğu detaya burda değinilmesi beni çok mutlu etti gerçekten de kalıcı bir şey yok ama insanlar bir anda kilolarından kurtulmak istiyorlar anormal bir şekilde bundan sonra danışanlarıma bu videoyu izlemelerini tavsiye edeceğim en azından biraz daha farkında olurlar, teşekkürler ☺️
bırak mesleği
İnanılmaz bir video. RUclips Türkiye nin en degerli kanalı net.
1200 kalori ile kilo almak imkansız bir şey muhtemelen 13. dakikadaki sayılar rastgele ama yine de daha düzgün seçilebilirdi bence
Büyük ihtimalle bazal metobalizma dısında alınan kaloriden bahsetti, bende ona takılmıştım tek mantıklı açıklaması bu gibi geliyor
1200 e sağlıklıda kalamazsın zaten. O asgari kalorinin üstü olarak belirtilmiştir.
@@sefaaktas8987 ortalama insan tüm gün uyusa o kadar yakıyodur zaten
Moralinizi bozmak istemem ama 1200 kaloriyle 1 aydır yaşıyorum, verdiğim kilo sadece 2. (Lifesum diye bir uygulamayı satın aldım, yemek pişirirken yaladığım kaşığa kadar hesaplıyorum kalorileri. ) ofis çalışanıyım, iş çıkışı 40 dk kadar yürüyüş de yapıyorum, haftada her gün değil ama 3-4 gün garanti.
Bayramda dengeler şaştığı için, çarşambadan beri 900 (dokuzyüz) kaloriye düşürdüm kendimi, tık yok. Alkol, sigara ya da paketli hiçbir yiyecek de tüketmiyorum, dışarıdan yemek yemiyorum, her şeyi kendim sayarak pişiriyorum. Düzenli kullandığım ilacım da yok.
Neyse gidiyim bi tartılıyım ben.
@@bayzolandi 1200 kalori alırsan vücut strese girer hormonların bozulur vücut aşırı derecede ödem tutar mesela verdiğin kiloyu kastan verirsin geçici olarak aldığını ödemden alırsın
Kas gelişimi ve kasların bünyeye olan etkisi hakkında bir video yapabilir misiniz lütfen. Metabolizmik olarak kasların görevlerini ve kilo alımı ya da verimi, depolanma ve liflerin nasıl geliştiği, suyu nasıl tuttuğu vs gibi konular ile ilgili bir video yayınlarsanız çok seviniriz
Evet, bu konuda da videolar gelecek!
Abi "Neden kilo alamıyorum?" video da çeksen müthiş olur
günlük kalori ihtiyacından daha az kalori tükettiğin için kilo alamıyorsun bu kadar basit. günlük ihtiyacını hesapla ve daha fazla kalori al böylece kilo alırsın.
Evett
Umarım aynı konsepti bir de zayıflar neden kilo alamıyor başlığı altında anlatırsınız veya daha farklı bir içerikle. Kilo almak istiyoruz.
Evet, bu konuda ayrıca bir video yapmak istiyoruz. Gerçi bu videoda yer verdik biraz ama çok ucundan dokunma gibi oldu maalesef.
Evet lütfen böyle bir video da gelsin ❤
Evet lütfen gelsin
Uluslararası Zayıflar Lobisi olarak bu videonun gelmesini destekliyoruz
@@evrimagaciucundan dokunma da şey mi? Obezite olan bir insanla zayıf insanın bakteri alışverişi yapma fikri. 😂😂😂
Çok güzell iyi ki böyle içerikler çeken kişiler var senin gibi❤
Evrim ağacının son zamanlardaki videolarında temel anlatılan şey genelde nasıl yapılmaması gerektiği oluyor. Çözüm için gelip elin boş dönüyorsun. Şişmanlar iradesiz değildir, kilo vermek zordur, kilolularla dalga geçmeyin cart curt. Araya da 3 5 bilim sıkıştırılmış, bütün video bunlardan ibaret :d Koskoca yarım saatlik videoda spora o kadar az değinilmiş ki. Kas kütlesini arttırarak bazal metabolizmayı hızlandırmak iyi bir çözümdür. Kas kazandığınız için belki tartıdaki kilonuz yavaş değişir ama sonuç olarak yağlarınızı yakar ve estetik bir görüntü kazanırsınız. Sizin probleminiz görüntüyle zaten, tartıdaki sayıyla değil.
Spor yapmamak üşengeçlik değilmiş. Ne o zaman :D Hormonlarımız yapma mı diyor? Kan şekerim bana tatlı ye diyor ama ben kendimi tutuyorum mesela?
Evrim Ağacı eski tarihlerden yola çıkarak irade meselesi olmadığını savunmuş.Daha ayrıntılı anlatmak gerekirse;1970'li yıllarda olan insanların çoğunluğu iradeleri süper olmadığını,aynı şekilde bugünün insanları da iradesiz olmadıklarını belirtiyor.
@@EmirckHiç uykundan bi anda uyanıp ellerin ayaklarının titrediği oldumu? Rüyalarında günlerce yemekler tatlılar gördün mü? Bazı şeyleri yaşamadan irade deyip geçmek olmuyor. Sırf ergenlik yıllarını kilolu olarak geçirdi için vücudu senden farklı çalışıyor. Ayrı bir iş gibi ömrünün sonuna kadar sürücek bir iradeden bahsediyoruz burada. Bunu başaran kesim%5 bu bile ne kadar zor olduğunu kanıtlıyor. Sen ise ya iradesizsin işte diyip geçiştir 🎉
Videoda gayette kas kütlesinin kilo vermeyle olan orantısına değinilmiş ve yeterli bilgi verilmişti aslında ama siz yeterince dinleyemediniz galiba :)
@@ilayda7471 ki kilolu insanların kas kütlesi az sanılıyor olması da cabası 😅 147 kiloyum yağsız kas kütlem 94 kilo, en çok benim oturduğum yerde kalori yakmam lazım. 25 yaşındayım 4 defa 90lı kilolara kadar düştüm. Yani ben baya iradesiz bi insanım demek 60 70 kilo verdiğim zamanlarda bile geri aldım. İrade irade irade türkiye de yaşamak bile irade istiyor. İrademi kilo vermeye odakladığımda sosyal yaşamımda işimde yada başka her hangi bir hayalim olucak İradeni oraya yönlendirmen gerekiyor. İşin kilo verme kısmı kolay ama bunu sürdürmek vermekten daha fazla irade ve çaba istiyor maalesef ki
Pahabiçilemez yararlı bilgi dolu bilinclendirici böyle bir videoyu da ancak siz bu denli güzel hazırlayabilirdiniz👌🏻
Valla köyde yaşıyorum, arazide...bakıyorum köylülere benim 5 katım yiyiyorlar...ama arkadaş adamlar sabahtan akşama taş işçileri gibi çalışıyorlar..hepsi bi deri bi kemik..ben sabahtan akşama bağ evinde yatıyorum, benim yedigim köylülerin bir ögünün yarısı bile degil bende kilo fazlası var onlar ceylan gibi...yani olay şu olay yemekte degil onu yakıp-harcamakta....adamlar bi oturuşta bir köy ekmeginin yarısını terayağla yiyiyorlar ama arkadaş sabahtan akşama kadar ellerinde balyoz taş kırıyorlar...eee böyle çalışırsan istersen 30 hamburger ye....
İnsanlara 2 saat sporla sadece bir dilim ekmek kadar kalori yakabilirsiniz, yok efendim metabolizma hızı önemli değil gibi yalanlar söylediler. Bunu kalori alımını azaltsınlar diye dediler belki ama hiç doğru değil. Nabız arttırıcı sporlar yapanlar sadece egzersiz anında değil günün her anı ve hatta uyurken bile yapmayanlardan daha çok yağ yakıyorlar çünkü metabolizma hızları artıyor. Sırf gönlümce yemek yiyebileyim diye spor yapan insanlar var, spor yapmak kilo almayı engeller. Kas kütlesi düşük olan insanlar da kilo almaya meyillidir çünkü kas kütlesi enerji kullanma kapasitesini artırdığı için alınan kalorinin ne kadarının enerjiye çevirileceğinde de bir etken, ne kadar çok kas kütlesine sahipseniz yedikleriniz o kadar çok enerjiye dönüşüyor. Burada da protein alımı önemli çünkü protein kas dokusunun oluşmasını sağlar. Ayrıca ne kadar protein alırsanız karbonhidrat isteği o kadar azalır. Ben her sabah 2-3 yumurta yediğim günlerde pek fazla açlık hissetmiyordum. Diyet yaptığım dönemlerde çok faydası oluyordu.
Bi araştırmadan söz ettiğinizde lütfen ekranın bi köşesine o araştırmanın adını ya da DOI numarasını iliştirin.
Doi numarası ne olm
Harika video yine, emeğinize sağlık.
Biraz üzücü ama bilimsel gerçekler olunca kabullenmek ve ona göre sağlığımıza dikkat ederek hareket etmek gerekiyor. 🙏🏾
Aslında üzücülüğü beklenmedik oluşundan geliyor sanıyoruz. Çünkü bunlar yeni veya bilinmeyen şeyler değildi bilimde. Sorunu doğru teşhis edeceğiz ki, çözümü doğru arayabilelim. İşin "çözüm" tarafına bir başka videoda bakacağız, buraya sığmadı.
Uzun süredir takip ederim çok da severim kanalınızı inşallah bu videoyla birlikte insanlar bi nebze bilinçlenir ve bizleri aşağılamayı artık bırakırlar böyle yaşamak çok yorucu...
Uzgunum ama ilk defa size katilmiyorum, ben turk degilim ve bildigim dillerde arastirmalar yaptim bir cok kaynakta shishman insanlarin keni kararlari oldugunu soyleniyordu ama tabi kide bu bahsettigim 70% shishman kishilere ait. Tek bir sheyde katiliyorum, kimin gercekten disorder olamasi veya kendi secimiyle shishman olmasini bilmiyoruz diye alay etmemeliyiz ama 60-70% cok buyuk bir oran kendileri cok fazla yiyorlar, duznsiz yiyorlar diye shishmanlar.
Sporun artması cidden büyük derecede yağ yaktırır üşenmeyin arkadaşlarım hareket edin saygılar
Aynen ama dayının dediği gibi o spor bırakıldıktan sonra boş kalan yağ hücreleri çılgınlar gibi beyine baskı yapıp tekrar aynı kiloya ulaşmasını sağlayacaktir dolayisiyla obez biri fit olmak istiyorsa diyeti ve sporu asla bırakmamalı
Çok nadiren sebep üşenmek oluyor. Birçok obez inanılmaz bir irade göstererek spora başlıyorlar ve sürdürüyorlar; ama kalıcı etki yaratamıyorlar. Sorun bu. Ve nedenlerini de artık 3 aşağı 5 yukarı biliyoruz. Cevap "üşengeçlik" falan değil. :)
Spor çok az kalori yaktırıyor. Çok fazla yapsan ve zorlansan bile çok bir yağ yakımına etkisi olmuyor.
@@evrimagaci Evet öyle ama siz daha iyi biliyorsunuz kas kütlesinin artışı daha çok kalori yakımını sağlar çoğu obez çok iyi bir iradeyle başlasalar da devamını pek getiremezler. Tabiki sadece fiziksel bakmamak lazım hormonların da yağ yakımında etkisi büyük. Zaten yağ yakımında bir sürü faktör var ama benim demek istediğim sporun da önemli bir faktör olması. (Edit: bazı hastalıklar tabiki bu süreci zorlaştırıyordur.)
@@daffnrg Sporun branşına göre çok değişiyor genel olarak az kalori harcadığı doğru ama eğer kaslarda hasara sebep olan sporlarla ilgilenirsen antrenman sonrasında da vücut kasları tamir ettiği için dinlenme günlerinde ekstra kalori harcamış oluyor. Gerçekten de çok karışık konular ben burada yazdığım bilgilere %100 güvenmiyorum elbette vardır bilmediğimiz bir çok şey.
12:42 hocam hiç bir diyetisyen veya spor antrenörü günlük nötr kalorisi 3000 olan birine 1000 kaloriye inip ölümcül egzersiz yaptırmıyor.Söylediğin eski kiloya dönme olayı zaten bilinen bir durum.İlk bir hafta 100,ikinci hafta 150 kalori eksik alacak şekilde minik minik açığı arttırıp haftanın 1 belki 2 günü istediği yemeği yiyeceği öğünler düzenleyip kilosuna bağlı 3-4 aydan 1 seneye kadar sürecek süreçler düzenliyorlar.Bu yaptığın açıklama "ben istesem de kilo veremiyorum,su içsem yarıyor"culara fayda edip baktığınızda hiç bir problemi çözmeyen ve gerçeği yansıtmayan bir açıklama
14:12 ayriyeten kas ve yağ miktarının vücudun yaktığı kaloriyi değiştirdiği de bilinen bir gerçek.Tuna Tavus ile onunla aynı miktarda kiloya sahip ancak hiç sporla ilgilenmeyen birinin yaktığı kalori miktarı aynı olabilir mi?
Normalde videolarınızda verdiğiniz bilgilerin ardını çok iyi doldurduğunuz için severek takip ederim ancak bu video obezlik tercih değil,genetiktir videosu olmuş
Harika bir çalışma olmuş, emeğinize sağlık 🙏👏
Çağrı abi bu konuda araştırmalarını kaliteli kaynaklardan yapmamış.
Özellikle ergenliğe ne kadar çok yağ ile girersen o kadar kilo vermen zorlaşır çünkü yağ hücrelerinin sayısı ergenlikten sonra değişmez aşırı "bro-science". Vücuttaki yağ hücresi sayısının tamamen genetik olmadığı hakkında en ufak bir bilgi yokken bu kadar ucuz bir bilgiyi sunması komedi olmuş. Correlation does not imply causation. Burası biraz karmaşık gelebilir o yüzden yorum tutarsa yanıtlarda detaylandırırım.
12:36 önceden obez olan birinin günlük 1200-1500 kalori alıp egzersiz yaparak bu kiloyu koruyamayacağı gibi çok sıra dışı bir örnek verilmiş. İsterse önceden 300 kilo olsun, yetişkin insanların 99.99%'u bu saydığımız şartlarda kilo almaz hatta muhtemelen yaptığı egzersizin yoğunluğuna bağlı olarak kilo verir. Burada konuya aslında hakim olmadığını kesin olarak fark ettim.
Çok önemli bir kısma daha değineceğim
Genetik olarak obeziteye yatkın olan kişilerin obeziteden kurtulması imkansıza yakındır gibi tabirler var ve bu ÇOK YANLIŞ. Son 20 sene de Semaglutide ve Tirzepatide gibi obeziteye karşı uzun vadede çözüm sunan ilaçlar geliştirildi. Ve bu ilaçlar gerçekten de işe yarıyorlar.
Obez arkadaşlar, umutsuzluğa kapılmayın ve modern dünyada yaşamanın getirdiği sorunlara modern çözümler de olduğunu unutmayın.
+1
Bir sorum var. 1.70 boyunda obez birinin bazal metobalizması ortalama ne kadar olur? 2binlerde olmaz mı? ya da 1800lerde filan. Birey zayıfladıktan sonra bazal metobalizması değişmez denildi videoda. Bu bazal metobalizma gayet iyi aslında. Aynı zamanda birey egzersiz yaparak Bazal Metobalizmasını arttırabilir. Bu sayede 2500lere kadar da çıkarabilir. Bana hatalı gibi geldi video. Sizin fikriniz nedir?
@@baranamayksyihamyapan Orası da ayrı bir fiyasko iyi ki söyledin. Obez kişilerin kilo verince metabolizmalarının hızlanmasını beklemek saçma olurdu zaten. Çünkü bu bireyler her ne kadar yağ da olsa vücut kütlesi kaybediyor ve bu yüzden zaten bazal metabolizmalarının az da olsa yavaşlamasını bekleriz. Sanki hızlanmasını bekliyormuşuzda taklaya gelmişiz gibi bir söylem var.
1.70 boyunda 70 kilo 1800 kalorilik bir bazal metabolizmaya sahip birisi orta derece aktiviteyle günlük kalori yakımını 2500'lere çok rahatlıkla çıkartabilir ki sağlıklı beslenen birisi için 2500 kaloriyi geçmemek gerçekten zor olmayacaktır. Kişi iradesini kontrol edemeyip sağlıksız yiyeceklere yönelirse bu yiyecekler onda yeme bozukluğu ve bağımlılık yaratabilir. İnsanların küçük bir kısmı hariç (PCOS, tedavi edilmemiş diyabet hastaları, kortizol yüksekliğine sahip bireyler vb.) tamamiyle iradeyle alakalı bir şeyi aslında iradeyle alakası yokmuş gibi gösterilmiş.
Kalori sayman gerekiyorsa sayacaksın bu kadar basit. Çok zor bir şey falan değil günlük 10 dakikanı almıyor bile. Zaten 1 ay boyunca yaptıktan sonra alışkanlık haline gelmesi muhtemel.
Ha tabi diyetlerine uyamayan insanlar iradesizdir demiyorum fakat kilo verme diyetlerine uyabilen insanların iradesi güçlüdür. Ve de sözüm yukarıda saydığım rahatsızlıklar ve benzerlerinden olan bireylere değildir.
Hocam ilk olarak saydığın iki ilaç da kısa vadede kilo verdiren ancak uzun vadede (ilaç bırakıldığında) aynı kiloların tekrar alınmasına sebep olan ilaçlar çünkü genel olarak sasece tokluk hormonunu taklit ediyorlar
ayrıca kilo veren insanlar evet 1200-1500 kalori gibi düşük kalorilerle kilolarını koruyabilirler ancak hayatı boyunca 70-80 kilolarda gezmiş birisi 1200-1500 kaloriler aldığında açlık hissetmezken 120-130 gibi kilolardan 70-80 lere düşen biri isterse 10 yıl boyunca 1500 kalori alsın ister istemez kişi de açlık huzursuzluk hissi olucak mide küçülebilen bir yapı değil
@@yunushanonal3972 Obeziteye bir hastalık gözünde bakıyorsak bu hastalığın ilacı budur ve tıpkı bir diyabet hastasının hayat boyu insülin aldığı gibi devamlı almak da sorun çıkacağı hakkında bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ki bu ilaçların kullanımı genelde 2 haftada bir şeklinde olduğu için oldukça kolaydır. Bu arada bu ilaçlar tip 2 diyabetin önlenmesinde çok etkilidir onu da ekleyeyim.
Kilo veren insanlar isterse 10 sene kilolarını korusunlar her zaman huzursuz hissederler ifadesine bu kadar kesin yorum yapmanız çok garip. Bu kişilerin herhangi bir rahatsızlığı yoksa bu durumun neden söz konusu olacağı hakkında bilgiyi nereden edindiniz acaba? Kaliteli bir araştırmadan olmadığı kesin. Ha bu arada bu dediğin doğru olsa bile bu sorunların çözümleri elimizde. Ve elimizdeki veriler ışığında kar-zarar olarak baktığımızda obezite tedavilerini uygulayıp fit olmak, hayatı boyunca durmadan sağlıksız ve aşırı beslenen bir obez olmaya kıyasla çok daha mantıklı.
Obezitenin bir spektrum olduğu ve herkeste farklı olacağı gerçeği göz önünden çıkarılmamalıdır. Yani her obezin uzun vadede tıbbi tedavilere ihtiyaç duyacağı sonucuna kesinlikle ulaşamayız. Bu ilaçlar piyasada nispeten yeni olduğu için yan etkilerinin herkes için tolere edilebilir olacağı hakkında kesin konuşmak rasyonel olmaz fakat elimizdeki sayısı azımsanamayacak veriler bize bu ilaçları kullanmanın sakıncasız olduğunu göstermekte. Tavsiye ettiğim tıbbi ilaçları güvendiğiniz bir sağlık uzmanına danışmadan edinmeyiniz.
İlk uğurlar, Azərbaycandan salam
Videolarını dört gözle bekliyoruz
Çok teşekkürler!