STAR WARS YORUMLARI // SEN NE DİYON #58 // DO IT
HTML-код
- Опубликовано: 15 окт 2024
- Bu hafta Star Wars konuşuyoruz pek sevgili Geek'ler! Yılların oyunlarından dizilere, dizilerden filmlere, biz bu Star Wars'u neden böyle seviyoruzun cevapları hep bu videoda!
Gelecek hafta ise "çok üzücü karne anıları"nı konuşacağız. En üzücü karne anılarınızı aşağı yorum olarak iliştirmeyi ihmal etmeyin!
---
Sen Ne Diyon?; Can Türkdoğan, Ömercan Güldal ve Can Sungur’un sunumuyla, yok efendim konuklarıyla, yok efendim çiçek tanesi yorumuyla her Salı 20:00'da karşınızda. Siz yorum atıyorsunuz, Geekyapar ekibi muhabbetini çeviriyor.
RUclips tarihinin en iyi introsu.
anlaşıldığı kadarıyla can türkdoğan bir hafta boyunca intro ile uğraşmış
Yada Google'dan Star Wars Intro Maker'ı açmış.
Yağız Aladağ Veya Star Wars intro template free yazmıştır xmsnskdnek
6.sınıfım o zamanlar, arkadaşımın Gameboy Color'I vardı,ben de okulun zeki ama asosyal olan birincisiydim.Çocuk Gameboy'unu tüm sınıfa oynatmıştı bense gameboyu bir el oynamak için isteyemiyordum geriliyordum çünkü. Neyse gittim bin bir zorlukta istedim gameboyu, çocukta vermedi.Sınıfa rezil olduğumu hissedip yerime oturdum ama nasıl üzüldüm dokunsan ağlayacak düzeydi üzüntüm.Bizim okul o zamanlar birinciye ikinciye üçüncüye madalya verirdi,ben madalya töreninde annem de olacak diye çok seviniyordum sonra o da gelmemişti.Ağlayarak eve döndüm, eve gittiğimde ablam eve gelmiş annem de çarşıya gitmiş.Annem çarşıdan döndüğünde bana aldığı Gameboy Advance + Pokemon Fire Red'i verdi. Niye aldığını sorduğumda ; annem sınıfa girecekken beni arkadaşımın Gameboy'unu isterken görmüş çocuğunda vermediğini görünce hemen gidip Gameboy almış canım annem bu yüzden törene katılamamış.(Nintendo'dan paralar yatmıştır umarım.)
Vay beee
Vay Be :)
O değil de Ömercan'ı ne zaman arasam uyuyor x)))
Çağlar Avcıl Geekyapar dürüst olsaydı falan çek abi plz
Tommy Jarvis mükemmel fikir 😁
Tommy Jarvis jausjsbd
Geekyapar dürüst olsaydı çeker misin ?
Çağlar Avcıl olum bu da zoraki arkadaş
6. snd aratonum. Güncel takip ederken lisede aklı havada bir öğrenciydim. Şimdi üniversitenin son yılında, bitirmeyi nasıl halledeceğimi düşünüp 2 gün sonra gelecek olan baş düşmanım kira ile yüz yüzeyim. Her umutsuzluğa kapıldığımda baştan izleyip hayatımı gözden geçiriyorum. Not* 14 mayıs seçimleri geçeli 4 gün oldu. Yıllar sonra geri dönüp baktığımda ,bu yorumu yazarken ki halimi düşünüp umarım bunlar iyi günlerdi demem.
cs'nin clone wars'ı aşırı detaylı anlatması içimde özlediğim bi hissi uyandırdı. geek olmak gerçekten bu sanırım, cs gerçek bir geek.
Aşırı “geek” bir sen ne diyondu. Yani aşırı “hoş”du.
boş
10. Sınıfın sonuydu. Kapıyı açıp içeri girdim. Annemle göz göze geldik. Önce yüzünde ufak bi tebessüm oluştu. Sonra benim yüzümde de ufak bi tebessüm oluştu. “Canım oğlum kaç tane zayıf getirdin bu sene” dedi. 5 dedim. Kahkahalar atarak bütün gün benle alay etti. Akşam babam geldi, babama karneyi göstermeme kararı aldığım için o geldiğinde kardeşlerim sevinçle ona karnelerini gösterirken ben odamda oturdum. Birkaç gün geçti karnemi hala sormadı “ulan be ne anlayışlı kral bi babam var” diye düşünmeye başlamıştımki o günün akşamı beni çağırdı. “Artık göstericen mi karneni ? “ dedi. Gösterdim. Gösterdikten sonra 3 aylık hamallık serüvenim başladı. Bütün aile yazlıkta eğlenirken ben Ramazanın ortasında kavurucu İstanbul sıcağında Karaköyde hamallık yapıyordum. Teşekkürler baba artık daha yapılı bir oğlun var.
Abi sizin gibi muhabbet eden insanları gördükçe işte benim sevdiğim şeyleri seven insanlar da var deyip tumblr girl gibi çığlıklar atıyorum çok iyi bölümdü çok seviliyorsunuz.
Mesela ben ortaokuldayken herkesin karnesi dağıtıldı. Bana karne vermedi öğretmen, ben öğretmene sordum "kurula kaldın" dedi, anlamadım kurul ne demek bilmiyordum. Arkadaşlar söyledi sınıfı geçip geçmeyeceğime öğretmenlerden oluşan bir kurul karar verecekmiş.
Herkes karne alıyor. Karneleri karşılaştırıyor, akrabalar, mahalledekiler karne soruyor. Karne yok.
O zaman çok üzülmüştüm.
obi wan vs darth maul sahnesini dinlerken resmen gözlerim doldu. hem öğrendiğim detayların verdiği mutluluktan, hem de bir daha böyle şeyler göremeyecek olmamızın verdiği hüzünden.
Ah eski geekyapar ve Eski cs yi özledim nerde eski samimiyet eski sıcaklık. Adamlar Özel giriş hazırlıyor yazısıyla beraber. Reject modern Cs return to traditional Cs.
Bundan sonra kayyumlar hep stormtroper olsun
Annemler takdir alırsam bana çok güzel bir hediye alacaklarını söyleyip çorap almışlardı. Şaka sanmıştım ama değildi.
edema Gazeteye sarilimiydi ?
Tam karne anısı sayılır mı emin değilim ama; Bundan tam dört yıl önce Ocak ayında mezuniyet konserimi vermiştim. Tüm derslerimi dört yılda vermeme rağmen, sırf bölüm başkanına kızdığım için mezuniyet konserini vermemecesine ertelemiş, zor da olsa ikna edilerek konseri ve beraberinde konuya ilişkin proje dosyasını hazırlamıştım. Konserinin her detayı; afişinden davetiyesine, davet edilecek hocalardan, kamera ekibine, taktim edilecek çiçeklere kadar konser sahibinin sorumluluğuydu, ve verilen nota bunların hepsi dahildi. Ben de oturdum hazırlandım; Afişler, özel davetiyeler, konser ekibi derken; konser günü geldi. Abartmıyorum; on kişilik bir konser ekibim vardı, sahnedekiler hâriç siz düşünün. Sunumlu bir konserdi. Açılış konuşmasında nerede olduğumu (mekân ve zaman olarak), hatırlayıncaya kadar yaklaşık sekiz dakika insanların üzerine bilgi kusmama rağmen, konser gâyet iyi sonuçlandı. Akabinde ufak bir savunma safhası yaşandı ve sınav tamamlandı. Ben, bütün ekip, ve tatil olmasına rağmen salonu tıka basa dolduran kalabalık bahçede beklerken; aynı zamanda danışmanım olan hocam beni çağırdı. Yanına ulaştığımda; tansiyonu fırlamış, eli ayağı titrer hâlde buldum kendisini. Ne olduğunu sorduğumda; benden sonra türkü bar performansı veren (hocamın kelimeleri ile) ve konserini cep telefonuyla kaydederek konserini tamamlayan kıza, yine kendi kelimeleri ile torpilli not vermediği için, komüsyonda bulunan üyelerden biri (kızın danışmanı) benim için evvelce doldurup imzaladığı evrâkı imha ederek; notumu bir kademe aşağı düşüren yeni bir evrak hazırlamış. Komüsyon başkanı dâhil kimse ses çıkartmamış. Hocamın ve benim sonraki itirazlarımız da, paralel evrende kayboldu. Öyle bir okuldu bizimki. Mezuniyet ortalamam da bu yüzden düşmüştü. Bütün okul hayatım boyunca aldığım puanları önemsemediğim hâlde, o not ve diplomadaki ortalama benim içime oturmuştu. Hâlâ kaç ortalama ile mezun olduğumu bilmiyorum. Diplomaya bir kez bile bakmadım. Akademisyenlerimiz ne kadar aydın ve ahlâklı değil mi?
The best fucking intro
Benim karne günü maceram üzücü değil ama beni hayatım boyunca mutlu edicek bir anım . Bu yüzden bahsetmek istiyorum .Bu seneki karne gününde okulum temel lise olduğu için bize bir deneme yaptılar. Tabi ki üzgündüm çünkü 15 tatil full ders çalışacaktım ve sınav çalışmama rağmen zor gelmişti .Neyse cuma günü okuldan eve dönerken otobüsün yanından sevgili CT ‘nin eşini gördüm . Tabi ilk başta anlayamadım nerden tanıdığımı. Yanında da bir erkek vardı ama üzerinde mont ve yan bir biçimde durduğu için kim olduğunu anlayamadım. Bir durak ilerledik ve Eren ablayı nerden tanıdığım aklıma geldi . Hemen indim ama onlardan bir durak ilerdeydim. Onlara yetişebilmek için bir koştum .( Ben o sırada CT’yi gördüğüme emin değilim sadece umut ediyorum ,en kötü ne olabilir alt tarafı eve yürüyerek giderim diye düşünüyorum) ta ki o gördüğüm erkeğin CT olduğunu farketttim o an çok heyecanladım sağolsun beni kırmayıp tanıştılar . Burdan ayrıca teşşekkür ederim. Gerçekten hiç bu kadar mutlu olamamıştım çünkü sizi görebilmek için Genç bi şenliğe gittim ve trafikten yetişemedim . İCAF ‘e gelicektim yine olaylar çıktı gelemedim .
Not: Daha önceden Barış abiyi gördüm ama çok cool gözüküyordu o yüzden hiç bir girişimde bulunmadım.
Dip not : Altınbaşak galetalarından paralar yatmış
şu star wars temalı bölüm gibi bir sürü bölüm daha gelse güzel olmaz mı ya. Orta dünya temalı bir bölüm efsane olur bence
Bu sahneyi dinleyenler gözlerini kapatsın ve zihninde canlandırarak CT'nin sesi ile olayın içine dalsın...
Lise 1 ilk dönemi... İlkokul ve ortaokulda kıçımızı tahtaya dönerek aldığımız beleşten 4'ler ve 5'lerin artık bittiğini anladığımız dönem yani. Karnenin hepsi 3 ya da 4. Din ve Beden Eğitimi 5. Matematik, kimya, dil ve anlatım ise 1. Birde şansıma 1'lerin hepsi alt alta sıralanmış. Sinir bozucu ip gibi bir görüntü karnenin ortasında... Bari aralara serpiştirseydiniz şerefsizler falan diyorum eve giderken. Bir yandan da deli gibi korkuyorum çünkü babam sinirli bir adam.
Eve girdim. Babam mutfakta sigarasını yakmış tam planladığım yerde beni bekliyor. Apartmanın kapısının otomatiğine basıp mutfakta ki köşesine kurulmuştu çoktan ben yukarı çıkana kadar. Evin kapısı ürkütücü bir şekilde aralıktı... İçerde ejderha olduğunun farkında olan Bilbo Baggins gerginliği ile eve adımımı attım. Giriş kapısının tam çaprazında mutfağımız vardı ve mutfağın girişinin hemen yanında buzdolabımız. Babamın oturduğu masa mutfak kapısının arkasında kalıyordu ve sigarasından çıkan dumanlar buzdolabının sağladığı beyaz arkaplanda hafiften belli oluyordu. Çay bardağının tabanının masaya temas ettiğini anlamamı sağlayan o çat diye sesi duydum. Evet babam karneme bakmaya geliyordu. Sol elinde hala 3-4 fırtı kalmış sigarası vardı. Karnemi ona uzatırken ki o 2-3 saniyelik anda zaman yavaşladı benim için. Sağ tarafta koridorun sonunda odamın kapısının açık olduğunu hemen farkettim. Evet burası birkaç saniye sonra benim kaçış rotam olacaktı ve kapının açık olması benim için 1 saniyelik bir avantaj veriyordu. Escape Plan hazırdı.
Babam karnemi aldı ve birkaç adım mutfağa doğru ilerledi. Sigarasını küllüğe koyacaktı sanırım. Derken bir anda ufak bir fenalık geçirip yeşilçam oyunculuğu dramasına büründü. Sağ eliyle karnemi tutuyordu aşağı doğru. Sol elini ise alnına yaslayıp buzdolabına dayandı. Sigarası hala elindeydi. Sakince " Din 5... Beden Eğitimi 5... Matematik ve kimya 1 !!?!?!?! " hııaağahasljawlkd gibi sesler çıkarıp bir anda yükseldi. Babamın bu bir anlık yükselmesi, öngörmeme rağmen beni afallattı ve odamın kapısının açık olmasının bana sağladığı 1 saniyelik avantajı yok etti. Hemen toparlanıp odama doğru depara kalktım. Öyle bir depar ki statik elektrik yaymaya başladım etrafa. Ama çaresizdim. Kapının açık olmasının sağladığı o 1 saniyelik hayati avantajı yitirmiştim babamın anlık rage'ine. Odama ulaştım ve kapıyı arkamdan kapayamadan babamın kudretinin kapıyı sonuna kadar açtığını hissettim. Luke'un Rey ve Kylo Ren'i bastığı sahnenin aynısıydı. Birkaç darbe dodgeladım ama güzel bir sopa yedim ve hala düzgün yürüyemiyorum... Son kısım abartı olsa da sağlam dayak yedim.
NOT: Sonraki dönem 4 tane 1 geldi...
Dedem ben daha okula gitmiyor iken torunlarımdan takdir getirene 18'inde araba alıcam diye söz vermiş.Benim canım kuzenlerim takdir getirememişler.Neyse okula başladım.Derken 4.sınıf oldum takdir aldım.Oo dedim araba cepte.Ama yine hüsran.Öğrenim hayatımının karne,belge aldığım dönemlerinin 3'te 2'si takdir getirdim.Akülü arabaya bile razıydım.Tabiki araba almadı.Ki 2 kardeşim var onlar da takdir getirmeye devam ediyor.Sanırım dedem kuzenlerimden beklentisi olmadığı için bu sözü verdi.Takdir getiren olunca da baktı masraflı olacak ''Amaaan'' dedi.Saygılar.
Ortaokuldayken (6, 7 ve 8. Sınıf) sene sonlarında bütün okulun önünde ilk üçe girenlere plaket ve hediye kitap falan verirlerdi. Ben de edindiğim istihbaratlar sonucu 2. olacağımı öğrenmiş ve gururlu bir şekilde evdekilere falan haber vermiştim. Babam kamerasını falan hazırladı gururla bekliyor, annem de aynı şekilde aşırı derecede gururlu; o muhteşem anların gerçeğe dönüşmesini bekliyoruz.
Karne günü geldi, anons yapılmaya başlandı ve artık arkadaşlarım beni tebrik ediyor her şey planladığım gibi benden havalısı yok. Anons bitti ve ben bırakın ikinci olmayı üçüncü de olamadım. Benim önümdeki çocukların hiçbir sınav notu benden yüksek değildi yani benim önümde yer almalarının tek sebebi hocaların sevdiği kız öğrencilere şişirme notlar vermesiydi bunu sonradan öğrendim. Sadece öğretmene şirin gözükmek yeterliydi başarılı olabilmek için. Yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biriydi, bütün aile boynumuz bükük bir şekilde eve döndük, ailem desteğini hiç kesmedi seneye sen çıkarsın dediler. (Dedikleri gibi oldu seneye ben çıktım kürsüye)
Ertesi gün de SBS'ye girecektik gidip o sınavda tek yanlış yapıp bütün okulu geçmeme rağmen ortalamam okul birincisinden düşük olduğu için herkese puan eklenirken benden 5 puan kesildi.
Her şeye rağmen kazanan ben oldum yine de hakkımı helal etmiyorum.
Atakan Özdemir aga küfredem mi hocalara?
@@benitomussolini199 SAPLA, HOCAM ACIMA
3:43 Kanal tarihindeki en iyi şey yafagjglahndh
GEEKYAPAR SİYASET YAPİYOR
En çok üzüldüğüm karne anım şudur:
Ortaokul 6.sınıf olması lazım (şimdi üniversite 3.sınıfım) Sınıfın en uslu çocuğuyum tabi.Kimse ile bir olayım yok.Derslerim matematik hariç iyi (fm'ler triggered) ve haliyle onur belgesi bekliyorum.Zaten teşekkür almışım.Onur belgesi de notlara değil davranışlara bakılarak veriliyor tabi.Neyse hocalarla konuşuyorum ben mi alacağım diye.İmalı imalı ''Bence sen alabilirsin.''şeklinde cevaplar alıyorum hocalardan.Bizim sınıfta da bir kız var onun da dersleri iyi ve takdir getiriyor ama benden daha uslu değil o yüzden kesin ben alırım diye düşünüyorum.Karne günün sabahı mutlu şekilde kalktım,tuvalette kakamı yaptım.(KAKALI YORUM OLSUN Kİ CT VİDEOYA KOYSUN) Bekliyorum karne sırasında,her sınıftan onur belgesi alan kişiyi çağırıyorlar.Evet hepinizin beklediği gibi kızı aldılar.Kız ''yaaa ben miii .s .s'' diye yalandan şaşırarak gitti.Ben de içimden ''hay a....na koyayım senin gibi ...''gibi küfürler ediyorum.Sonra ''Mert!'' diye bir ses duydum.Sınıf öğretmeni yanımda bitti.Farkettim ki içimden söylemiyormuşum o küfürleri.Hoca sinirli sinirli bana baktı ve devam etti.Liseye kadar hiç onur belgesi almadım.Lisede de hiç belge almadım zaten.
0:11 Gördüğüm en iyi intro
1:07 Yazı CS akıyor
1:26 CS İmparator Kayyumu çağırmak için elinden geleni yapıyor
1:34 Death Star yap işlet devret usulü ile yapılmış diyorlar hocm bilginiz var mı bu konuda
1:48 EN İYİ KAYYUMLAAAR
2:32 Bunu not alıyım bir yerim yanarsa buraya giderim
3:27 Hızlı olmak lazım bu işlerde
3:40 Çok iyi yaa seviyorum adamları
8:56 Mecliste gergin anlar
9:44 DO IT
22:51 Evet gerçekten öyle ilk izlediğimde bu ne böyle mi olacaktı Darth Maul un sonu deyip hemen harcamışlar demiştim ama arkasını öğrenince filmdeki bağlantıyı anlayınca çok anlamlı ve manidar geldi
31:04 Yaşım dolayısıyla ben bu muhteşem evrene Cartoon Network te çıkan Clone Wars ile girdim
33:02 Obi Wan ı öyle düşünemedim
33:24 Sen çok şey yapma
33:40 TRT kapanışı çok mutlu olduğum bir bölümdü güzel günleri hatırladık
Okul birincisi olana tablet vercem demişti müdür. Birinci oldum sabah gazetesinin kuponlarıyla alınan aşırı kalın bedava dağıtılan safahat ve türkçe sözlük vermişlerdi ayrıca siyah poşetler olur ya sarı çizgili ona bantlarla sarmışlardı. Ben yine de mutlu olmuştum kitap kitaptır diye. Sonra müdürün kızında da aynı kitapları görünce kazanmış olmamın hiçbir anlamı olmadğını farkettim. Kitaplarda o kadar gereksiz bir kalınlıkta ki bi kere bile kapağını açmadım
marlara x müdürde taş tablet verecek potansiyeli gördüm ben, iyi yine kitap vermiş.
Ulan Safahat gibi bi kitap daha var mı acaba Türkiye'de
Ahmet Sait Arslan sıkıntı safahat vermelerinde değil zaten okumuştum önceden. Sözlerin yerine getirilmemesi sıkıntı.
marlara x haklısın bro
Çok enteresan bi karne anım yok lise 2de 11 adet 0 ve 1, 38 gün devamsızlıkla sınıfta kalmıştım
5 sınıfa geçmişim. Herkes zor olucağını söylüyor ve bir çok arkadaş ediniyorum eski arkadaşlarımı eski öğretmenimi özlüyorum. Üzerimde büyük baskı var ve derslerimin güzel olmasında kararlıyım. Sene sonunda takdir alıyordum acayip mutluydum. Karne günü gittim ve gururlu bir şekilde hayvan gibi uğraşıp aldığım takdirle hoplaya zıplaya evin yolunu tuttum. (Evimiz okula yakın olduğu için yürüyerek gidiyorum ve eve gitmek için bir anayoldan geçmem gerekiyor) karşıdan karşıya geçicem hiç beklemedim normal bir şekilde yine yürüyorum bir anda bana doğru gelen arabayı farkettim. Çok korkmuştum zaten kısa olan hayatım gözümün önünden geçiyor karnemle hava atamıyacağım diye üzülüyorum filan bir anda araba durdu ve arkasındakiler duramadı bir zincirleme kaza yaratmıştım. Ağlayarak eve doğru koşmuştum. Ailem baya kızmıştı. Zehir olmuştu o gün bana.
O gün tamamı pek iyi olan bir karne almıştım.Annem ve babam hediye olarak baloncuk tabancası alacaktı.Ben eve getirdim karnemi.Abim “Bana almışlar sana almamışlar o oyuncaktan muhahaha”dedi.Ben bana alıp şaka yaptıklarını anlamama rağmen nedensizce kendimi yerlerde sürükledim ağlayarak.Annemler yanıma getirdi “Aldık aldık şaka yaptık” demişlerdi.Ben yine de durmadan ağlıyordum.En sonunda ben hediyeyi almayınca yerden,abim benim oyuncağımı alıp dur bunu bana ver ben bunu değiştirip daha güzelini alayım sana dedi.Ben de kalkıp yerden “Tamam o zaman affederim sizi dedim.”Abim gidip aynı oyuncağın üstünü sulu boyayla altın rengine boyamış.Hediye paketi yaptırıp bana verdi.Al bak sana altınını aldık dedi.Ben de mutlu mutlu oynamaya başladım.
Bi test yaptır,
Üstün zekalı olabilirsin.
Sene 2004, 7. sınıftayım. Babam doktor olduğu için taşınmıştık ve ben çocukluğumun en güzel anlarını geçirdiğim şehirden ayrılmamıza alışamamışım (doğudan, batıya taşındık), ve dersleri de sallamıyorum. sınıf arkadaşlarım ise kendi havasında takılıyor ve arada da bana sataşıyorlardı, anlaşabildiğim kimse yok neredeyse, veli toplantılarına annem katılıyor ve neredeyse her toplantı sonrası ağlıyor çünkü hocalar sürekli "çocuğunuz çalışmıyor" gibisinden annemin moralini bozuyorlar. böyle depresif bir sezonun sonuna da ikilerle birlerle dolu bir karne yakışırdı zaten. heyet raporuyla sınıfı geçmiştim ama sınıfı ben mi geçtim yoksa sınıf mı bana geçti anlamadım. o zamanki hocalarımdan birisiyle yıllar sonra karşılaşınca bana "seninle daha çok ilgilenmeliydik" dedi, ben de birşey diyemedim tabii olanlar oldu.
Cs'nin poster sonrası yazı taklidi de harikaydı !!
hiç kötü karne anım yok.
Batuhan Büyükyazıcı aynen
Batuhan Büyükyazıcı aynen
aynen
Batuhan Büyükyazıcı aynen
Aynen değil
Lise 2'de karne aldıktan sonra bana telefon almaya gitmiştik. Önceki telefonumu tuvalete düşürmüştüm 1 hafta öncesinde. Telefonu aldık ve AVM'nin en üst katında kahve satan bir dükkana oturduk. Telefonu açtım. Eniştem falan da vardı yanımda. Telefon kapaksız olduğundan yandaki soketten sim kart takılıyordu. Eniştem ''Dur ben yapayım'' dedi telefonumu aldı elimden.
Sim kart ile sd kartı verdim eline. Ama gitti sd kart yerine sim kartı soktu ve sim kart telefonun içinde kaldı. Çıkaramadık çıkarırken soketine zarar verdik. Gittik tekrar mağazaya oradaki servise verdik. Görevli alalı ne kadar zaman oldu dedi ve ben 15 dakika dedim. adam gülmemek için zor tuttu kendini herhalde yüzünden anladım. Eniştem yüzümden 1 ay daha telefonu bekledim. Gerçi ona kızamam hep yardımı dokundu bana. Kıyak olsun diye kendi kullandığı benim aldığımdan daha iyi olan 2. telefonunu bana 1 aylığına verildi. Üzdü ama çok çok değil.
BG サタン çok beğenildi diye bunu alcan ct biliyorum ama yapma bu komik degil
Zelha Ayman ay götüm
Zelha Ayman
Bence eğlenceli bir hikaye. Hiçbir Sen Ne Diyon?'a yorum yapmayanların gelip yapanlara laf atması komik.
12:42 de yoda CS den meme bekleyen bebek gibi bakıyor garibim
5. sınıfta iken karne notum 84.66'ydı. Teşekkür belgesini görünce şok olmuştum. Taktir alacağımdan çok emindim o dönem. Eve gittim 2 saat ağladım. Ananem, babanem 'yavrum getir karneni görelim' dediklerinde karnem yırtıldı yalanını atmıştım. Teşekkür belgesini yırtmıştım. Sonra annemin zoruyla karnemi ananeme gösterdim. 10 lira harçlık verip yolladı beni. 10 lira o zaman müthiş paraydı. Ama yine internet kafeye gidip ' abi 50 kuruşluk açar mısın?' dedim. Bünye kabul etmedi o kadar parayı
Beklettiniz ama değdi galiba 🙂
Lise 1'de ilk sömestir 13 dersim vardı ve yedisinden 1 ikisinden 0 olmak üzere toplam 9 dersten kalmıştım. Geri kalan 4 ders, müzik, resim, din ve beden. Din ve resimden 2 (Bu arada resimim çok iyidir, hatta güzel sanatlar fakültesi mezunuyum ama o zamanlar nası 2 almayı başardım çokta bir fikrim yok.), müzikten 3 ve bedenden de 4 almıştım. Tabi karneyi görünce ben nasıl eve gidicem diye bir panik aldı beni. Kendimce başıma kötü bir şey gelirse belki evde karnenin lafı pek edilmez diye düşünerek servise yürürken gözüme okulun bully tipleri ilişti. O an dedim işte bu. 4-5 kişi bir arada durmuş güle eğlene bir şeyler konuşuyorlardı. Gittim bunlara bulaştım, laf attım falan, çok temiz bir dayak yedim. Başımın arkasında koca bi şişlik, yüzümde gözümde kızarıklıklar morluklar. Artık karneyi aldığım andan daha mutsuzdum ama en azından evde karne muhabbetinden yırtarım heralde diye düşünüyordum. Eve gittim ve karne muhabbetinden yırtamadım. Hem de hiç yırtamadım.
CT'nin o " Rooha" taklidini en az 50 kere izledim, abi süper ya.
Yıllardan 2013, karneme teşekkür gelecek falan. Geriye bir tek karnemi almak ve eve gitmek kalmış o sene için. Genelde o yıllarda annemle babamla falan karne almaya giderdim yaş küçük malum. Yanlış anlamayın okulda uzak falan değil eve 200 metre falan, yani genel niyetleri hocalarımla konuşmak. her neyse o yıl sene sonu ne olduysa annemde babamda benimle birlikte karne almaya gelmedi. O zamanlarda kıçı kırık bir tuşlu Nokia telefonum var, ama öyle bir telefon ki hiçbir işimi yaramıyor, kontör yok arayamıyorum kimseyi, oyun yok, müzik yok. Öyle bir telefon yüzünden ağlayacağım aklımın ucuna gelmezdi, karnemizi aldık. Teşekkür belgem pırıl pırıl tabii, tam sınıftan çıkıcam eve gidip götümü yaya yaya oturacam, evde boş tabii bunları düşünüyorum. Telefon çaldı, annem arıyor, açtım. Annem ''ne oldu aldın mı karneyi?'' diye sordu. Bende ''aldım tabii annecim teşekkür belgem var.'' gibisinden bişeyler söyledim. Annem birden ağlamaya başladı, bende şaştım kaldım sınıfın ortasında mal gibi telefondan annemin ağlamasını dinliyorum. Ne oldu anne dedim. Oğlum sen belge getirdin, ben senin yanında olamadım, sen bizi gururlandırdın dedi. O yaşlarda duygusal olan ve ilk defa annesinden böyle bir laf duyan ben sınıfın ortasında ağlamaya başladım. Allahtan herkes eve gitmeye odaklanmıştıda beni görmemişlerdi çok, eve gidince güzelce sarıldık ve hunharca pizza gömdük. Aynı tepkiyi babamdan da bekliyordum ama sadece afferim demekle yetindi. Ne bizi gururlandırdın var, ne bir ağlama var. Cefakar anam benim. Ama 8. sınıftan sonra annemle babamı gururlandırmayı bıraktım, lisede bir kere bile belge getiremedim, herhalde aptalım.
ışık hızından daha hızlı bişey var.
bildirim gelince videoyu açma hızım :d
miro tankian vampir hızını unutma
2eho ahahdkdjj doğru diyon
Ömercan'ın koltuk altına ve CS'nin tişörtünün göbek deliği desenine kitlendiğim bir video
Abi şu sondaki, "bzinn, gelin lan oro*pu çocukları", inanılmaz ya, her izlediğimde gülüyorum istisnasız
Öbür dünyadan sık sık diyen obi wan da bağırtıyor her seferinde
4.sınıfta daha ilk takdirimi almıştım. O gün en yakın arkadaşım da okula gelmemişti o yüzden onu karnesini de aldım. İki karne elimde dosyaların içinde arkadaşımın evine doğru yürüyorum ama nasıl yağmur yağıyor. Ona karnesini verirken bir de ne göreyim benim takdir belgem yok. Oysa onu alırken ne kadar da gururluydum. Sonra eve gittim işte annemlere gösterecek hiçbir şey yok elimde. Çok üzülmüştüm. Sonra okuldan istedik ama yenisini çıkartmadılar. Daha sonra o kızla da aramız bozuldu zaten keşke onunkini götüreceğime kendi karneme göz kulak olsaymışım.
15 tatilden bir hafta okulla birlikte Avusturya gezisi yapmıştık ,dolayısıyla karne gününde yoktum. Tatilden sonra müdür yardımcısından karnemi istediğimde doğulu bi aksanla HE BİZ SİZİN KARNELERİ ATMIŞIZ HEHEHEHE yapmıştı (lisede ilk ve son kez taktir almıştım o dönem) D:
Yüreğimiz kırıklarla doluydu be abi, karnemizde varmış yokmuş ne önemi var..
Annem, 6. Sınıfın sonunda takdir alırsan sana ayfon alıcam demişti tabi o zamanlar iphone 4 yeni çıkmış bunu alanlara zengin gözüyle bakılıyor ben de o gazla bir sene boyunca çalıştım. Tabi ki yetmedi sene sonunda hocalara yalakalık falan derken bir şekilde takdir almayı başardım. Tabi evde karnaval havası var ateş üfleyenler tahta bacaklı adamlar falan her neyse paket geldi heyecanla açtım kutuyu gerçekten İphone ama bir gariplik olduğu kutusundan belliydi sanki paketlerken apple fabrikasını zabıta basmış da paketin içine atıp kaçmışlar gibiydi. Telefon, şarj aleti bir de 2 buçuk liralık dandik kulaklık... Neyse taktım şarja açıldı telefon bir baktım telefon dili Çince telefonun menüsünde de sadece dandik bir poker oyunu... Kısacası telefon el altından satılan televizyonlu çift simli dandik çakmalardan biriydi. Hayatım boyunca bir daha da ders çalışmaya hiç motive olamadım zaten bir daha takdir de iphone da almadım.
Rıza Özmen Kayyumoğlu +1
Burdan Ayfon Severleri Karşına Aldın!
Hayatımda star Warsla alakalı izlediğim en güzel şeydi
Teşekkürler geekyapar
İntro dehşet güzel olmuş. Bundan sonra bütün sen ne diyonlar böyle başlasın
Sen liseye kadar derslere çalışmadan hep takdir getir, sonra lisede çalışmak gerektiğini takdirsiz teşekkürsüz olarak öğren. Üzülmemiştim gerçi, zaten bundan ders çıkarıp sonrasında çalışkan biri de olmadım
Hala lisedeyim eşit ağırlıkta okuyorum matematiğim iyi asıl sözel dersleri sevmiyorum.
Şimdi noldu acaba...
@@Deathintebriz ilk sene 80k yaptım bu sene tekrardan girdim 29k geldi tam istediğim bir sonuç değil ama tercihleri yazdım yolladım bekliyorum.
Üzücü karne anım yok.ben üniversitede battım.Batınca tam battım,mezun olmayı beceremiycem galiba, can sungur dan rica ediyorum, nasıl bitirdi bu mühendislik fakültesi yardımcı olsun lütfen.
Kayyumlar bu versiyonuyla iyi olmuş
Ben baya sevdim
Biz bahçeli evde oturuyoruz, ne hikmetse teyzem de ablama bana ve kendi oğluna karne hediyesi olarak birer tane civciv almış. Onlar bakamadığı 3 tane civcive bütün yaz bakmak zorunda kaldık, gittiğimiz yere onları taşıdık (çok kötü kokuyorlar) birini bir ara kediye kaptırdık, biri havuza düştü kurutma makinesiyle kuruttuk... Annem teyzeme çok sövdü.
E-okul için fotoğraf günü okula gitmemiştim dolayısıyla fotoğrafımı çekmemişlerdi karne günü karnenin yanında çekindikleri fotoğraflarla takvim veriyorlardı benim takvimim boşdu bu durum beni sevindirmişti aslında sonuçta fotoğrafı olmayan bir ben vardım ama bunu gören bir kaç çocuk takvimim alıp sakalı bir çöp adam çizip bütün sınıfla birlikte
BAK BU ÇENSİN
muahahahahahah muahahahahahah
diye gülmüşlerdi sonra bende okulu yakıp muhaahhaha bak bu benim diyip ateşlerin içinde kayboldum
İntroyu görünce o yazı çıkınca istemsizce ayakta alkışlamaya başladım.
Final efsaneydi
CS star wars'u o kadar içselleştirmiş ki "Kenobi'yle çocuk kapışıyorlar ya" diyor. "Hangi çocuk?" "Bizim Aysel var ya hani eşi bakkal, onun büyük oğlu işte."
Lise 3'de sınıfta kalmıştım. Evime gidene kadar olan o 1 saatte hayatımın en zor anlarını geçirmiştim. Çok mahçup ve berbat bir haldeydim. Otobüse bindim ve ne diyicem ne yapıcam ben diye dokunsalar ağlayacak halde ayakta eve gidiyorum. Bir an ücretleri toplayacak dayı diğer yolcuların arasından yılanlaya yılanlaya bana doğru yaklaşmaya başladı (İlçede oturduğum için ücretleri nakit veriyorduk). Cüzdanımı açtım baktım ki nedense param kalmamış. Ya kalacağımı bildiğimden dolayı evden çıkarken o kafa karışıklığıyla almamışım, ya da aynı kafa karışıklığı ile gün içinde hesapsız harcamışım. Zihin RAM'imin %97'si karne ile ilgili ne yapacağım üzerinde olduğundan, kalan kısımla çok yavaş şekilde param yok ne yapacağım diye düşünmeye başladım. Biraz süre geçince yapacak birşey olmadığını farkettim ve o anki boşlukla yanımdaki kişiye "bakar mısınız, param yok, rica etsem yol paramı karşılayabilir misiniz?" dedim. Şuan düşünüyorum da normalde olsa belki de demezdim, diyemeyebilirdim. Ama üstüne düşmeden bu olayla ilgilendiğime diyiverdim. Kendisi de çok iyi birisiymiş, keşke tanıdığım birisi olsaydı, sorgulamadan karşılamıştı. Ama bu duruma sevinmek vs zaten imkan yoktu. Atlatmış olsam da yol işini, eve gidiyordum sonuç olarak. Ne yapacaktım, nasıl söyleyecektim bunu ve ne tepki alacaktım. Ne oldu etti eve gittiğimde evet kötü karşılandı. Çok kızıldı, konuşulmadı bir süre benimle. Fakat şimdi seviniyorum ki kalmışım o sene. Eğer kalmayıp lise sona geçseydim, o sene de çalışmaz müzikle ilgilenir, üniversite kazanamazdım. Şuan bilgisayar mühendisliğindeyim, istanbuldayım, ve geçen gün CT'yi gördüm. Herşey atlatılıyor, lise karnesini takmaya değmez. O zamanlar taktir alan ve bana arch enemy ilan edilen çocuk şuan ankarada uluslararası ilişkiler okuyormuş, başka bir şey dememe gerek yok herhalde.
Daha dördüncü sınıfım, küçüğüm, ilk kez karneyle beraber belge alıcam ve ailem de heyecanla oğlumuz takdir alacak mı diye hesaplamalar yapıyor ve hesaplamalara göre hayli hayli alıyorum takdiri. İşte o gün mükemmel karne günü geldi, heyecanla takdir belgemi bekliyorum. Aman tanrım bir anda öğretmenimden aldığım karne de takdir değil teşekkür var. Defalarca kez sordum öğretmenime, hayır dedi seninki teşekkür dedi sen takdir alamadın dedi. Sırama oturmamla ağlamam bir oldu o gün saatlerce ağladım bağıra bağıra, hüngüre hüngüre, hıçkıra hıçkıra saatlerce ağladım. Sonradan anladık ki babam yanlış hesaplamış. :(
3.filmde anakin vader olup uyandığında padmeyi sorduğunda ağlamıştım :(
Az yorum, çok geeyik yapmışsınız. Intro güzel fakat madem 1 hafta gecikti süre uzun tutulup biraz daha fazla yorum alınabilirdi. En iyi star wars işlerini konuşuyorsunuz lakin Last Jedimsı bölüm yapıyorsunuz. Amacım kötülemek değil bölümü izlerken yine keyif aldım.
Lise 1 ara karnesi, 13 dersten 9 tane 1’im 2 tane de 0’ım vardı. Okuldan karneyi alıp çıktıktan sonra 15 dakika otobüse yürüme mesafesi vardı. Ben orayı 45 dakikada yürüdüm. Bayağı köy otobüsüne bindiğim için 1 saat otobüsü bekledim. Galiba hayatımı hiçbir zaman o günkü kadar sorgulamadım. Annemler çalıştığı için akşam 5’e kadar her dakika benim hayatımdan saatler götürdü. Annemler geldiğinde kavga kıyamet(burasını anlatamıyorum rtük izin vermez.) neyse babam iyi yaklaştı moralim falan düzeldi derken babamın lise 1’i tekrar ettiğini öğrendim, adam empati kurabilmiş demek ki... neyse zar zor geçtim sınıfı, her gün üj bej saat çalışarak şimdi nerelerdeyim nerelerde... ne günlerdi ben!
Sınıf arkadaşımın ailesi, arkadaşıma teşekkür alırsa bisiklet alacaklarını söylemişti. Ben aynı yıl okul üçüncüsü oldum, ailem hiçbir şey almadı okul da bir kitap hediye etti. Kitap da Moby Dick. O gün ders çalışmayı bıraktım. Şimdi matematik öğretmenliği okuyorum.
1. Sınıftayken olmuştu bu olay. Karne günündeyiz annem "Ben seni dışarda bekliyorum. Al karneni gel."demişti. Bende heyecanla içeri girmiştim. Benim sınıfım alt kattaydı merdivenleri inecekken bi kız arkadaşımı gördüm bana bakıp bağırıyordu. Tam "Ne oldu?!" diye bağıracakken bi anda yere kapaklandım ve farkettim ki o arkadaşım beni merdivenin üstünde ki kusmuk için uyarıyordu. Yanıma gelip "Kaan yaptı" demişti. Küfür bilmediğim için Kaanin kafasını zürafa olarak hayal etmiştim. Güzelim elbisem berbat olmuştu, annemden de azar yemiştim. Burdan zürafa Kaan'a selam olsun.
8. Sınıfta alerjik astım hastasıydım ve astım krizlerini doruklarda yaşıyodum. Malum dönemin son SBS uygulaması ve öğrenciler sınavı TÜBITAK hazırladığı için son derece gergin. Bu yüzden öğrenciler okulu pek sallamayıp herkes harıl harıl ders çalışıp bizim bulunduğumuz semtteki adeta bir kaslı erkek cenneti olan o liseyi hedefliyor bense hastalıktan gram çalışmıyordum e zaten matematikte iyi değil yapacak bir şey yoktu benim için. Velhasıl kelam matematik sınavına giremediğim için karne gününe yakın sınava girdim ve hoca bana hayatımın kıyağını yaparak 1. Sınavdan 80 ve 2. Sınavdan 90 puan verdi. Ben hayatım boyunca matematikte asla o puanları görmemiş biri olarak şaşırdım ve gururlandım oturma odasına gidip ANNE TAKDİR ALIYORUM diye bağırdım (8 senelik ilkokul hayatmda ilk defa aldığım bir kağıt olacaktı kendisi.) Ertesi gün karne almaya gittim ve resim dersinden kaldığım için belge alamadığımı farkettim. Bu konu hakkında çok konuşmak istemiyorum. Buda böyle bir anımdır.
26:08 replay tuşunu kırdım skgjwjjgjfh
Bu benim değil arkadaşımın hikayesidir. Sanırım 6. sınıftık ve herkes '' ben takdir alırsam ailem bana şunu alacak'' diyordu. Karne günü geldi çattı. Bizim muhammet diye bir çocuk takdir almıştı (çoğumuz gibi). aşırı seviniyordu hatta o kadar seviniyordu ki takdir belgesini kayıp etti. Annesi babası da Tkdir belgesi aldığını bildiği halde ellerinde olmadığı için çocuğa hediyeyi almamışlardı. (kesin zaten almak istemiyorlardı). O gün başka bir olay daha olmuştu. Bizim Yusuf diye bir arkadaş karnesini aldıktan sonra ''Ben kürdüüüm'' diye bağırmıştı. Sonradan öğrendik ki çocuk harbiden kürtmüş. Bende takdir almıştım ve babam bana o zamanlar yeni olan xbox 360 almıştı. Çok güzel günlerdi.
Yazıların başındaki bölüm 58 i Disney bu gidişle cidden yapacak
Star Wars 'ın eski oyunlarının TAMAMINI oynadım. O hatırlayamadıkları eski strateji oyununun ismi "Rebellion" dur.
Star Wars Academy'deki kötü adamın adı da "Desann" dır.
bi yıl önce video yayınlandığında izlemedim spoiler yememek için ve hepsini izledikten sonra işte şimdi bu bölümü izleyebilirim hell yea
Oha birader helal
Serdar Güneş bizde böyle dkdkdkdlkd
Sırf bu bölümü izlemek için ne zamandır ertelediğim star wars serisini izleme işini maratonlayarak kısa bi sürede bitirdim. Ama filmlerin tüm can alıcı noktaların spoilerına bi şekilde denk geldiğim için çokta keyif alamadım. Ama bu bölümde anlatılanları anlayarak izlemek için rogue one dahil 9 filmi izlememe değdi.
BU VİDEO YILLARDIR ÖNERİLENLERİME GİRMEMİŞ VE BEN ESKİ SEN NE DİYONLARI TEKRAR TEKRAR İZLERKEN BU VİDEOYU 1 KERE BİLE İZLEMEMİŞİM. AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA ÇOK MUTLUYUM AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
şanslı
Küçüklükten bütün karne anılarım kötü be abi. Annemler hep çalışırdı. Hiç gelemediler karnelerime. Böyle öğretmenimden karne alırken fotoğraf çeken, çantamı taşıyan, karneme bakıp kızan ya da tebrik eden, karne sonra bir şeyler yapmaya götüren kimsem olmadı. En son annem lisedeyken sordu:” Geleyim mi karne günü?” diye. Ben de:”Zamanında bekledim gelmedin, artık gelmene ihtiyaç duymuyorum geleyim mi diye soruyorsun.” dedim. Bir şey diyemedi.
Keşke imparatorluk askerleriyle yapılan bir kayyumlar introsu olsa... wait a minute
burda da yorumum var ama kimse hatırlamıyor
İlkokulda ablam takdir alamıyor diye dalga geçiyordum, ablam da bana "sen de ortaokula geç göreceğiz" demişti. 6. sınıftan sonra bir daha takdir yüzü görmedim.
CS çok haşin anlattı Maul vs. Obi Wan sahnesini. Olaylar aynen şöyle:
"Obi Wan. What are you doing here old man? Are you protecting somewhere? No. You are protecting SOMEONE. You know I should kill you and who you're protecting."
Obi Wan konuşmaz. Soresu formundan ustasının dövüş formuna geçer. Maul, Qui Gon'a saldırdığı gibi saldırır, Obi Wan saldırıyı savuşturur ardından Soresu'ya geçerek sonraki iki hamleyi durdurur. Maul'ün kılıcını ortadan keserken BÖĞRÜNÜ de keserek yener, yere düşerken Maul'u kucaklar, gerçekleşen konuşma şöyle:
*Ağlayarak* " Tell me, Is it The Chosen One?"
"He is."
"He will AVENGE us."
Ardından Obi Wan hayvanına binerek ilerler, ikiz güneşin altında Luke eve doğru koşarken gözükür, bölüm biter.
2018 yılında star wars izledikten sonra bu videoyu izlemek için saklamıştım ve geri döndüm...
İntro girdiği an elim ayağım titredi. Muazzam iyi olmuş.
Kalbim kırıldı gidip star wars 1 izledim, teşekkürler ve teessüfler ömcör.
Hep takdir aldım. Hep başarılı çocuktum. Aslında başarısız olsam teşvik olarak pahalı hediyeleri karşılayabilecek (afford etmek anlamında) de bir ailem var. Velhasıl kelam karne hediyesi olarak benden daha başarısız çocuklara çok güzel hediyeler alınması beni çok üzüyordu.
Star Wars oyunlarını hangi sırayla oynamamı önerirsiniz ?Direk çıkış sırasıyla başlayayım mı yoksa ayriyetten bir sıra var mı?
Ben 7.sınıftayken belediye dereceye giren öğrencilere hediye dağıtacakti ve ben dereceye girmiştim.Karne günü gelmişti ve ben heyacan ve merak içinde bekliyordum.Sınıf birincilerine ödül olarak bisiklet vermişlerdi.Ben sınıf ikincisiydim.Beklenen an gelmişti ,adım okundu ve kürsüye çıktım.Kürsüde bana küçük bir paket verdiler.Bende hemen içinde ne olduğuyla ilgili tahminde bulunmaya başladım.Ben paketin içinden psp çıkmasını bekliyordum ama paketin içinden game boy çakması bir tetris çıktı.İçindeki tüm oyunlar tetris bloklarından yapılmıştı.Ben o sinirle''Yıl olmuş 2011,hala çocuklara tetris veriyorlar''deyip,tetrisimi arkadaşıma verdim.
Dokuzuncu sınıfın ilk dönemidir kesinlikle. Sözlüler falan her şey bitmişti bir baktım 84 kaldığım ders falanda yok bende üç tane öğretmenime mesaj attım biraz yardım eder misiniz falan diye. Birisi yarın yanıma gel dedi diğer ikiside görüldü attı. Cidden aklın alabileceği en kibar ve mahçup paragrafı yazmıştım onlara yazıklar olsun... Görüldü atan öğretmenlerden biri karneleri dağıtırken herkesi öpüyodu ben öptürmedim dediki ne oldu Irmak hayırdır anlattım böyle böyle siz yardım etseydiniz takdir alıcaktım diye bana dediki çok yoğundum görmemişim yanıma gelsen hallederdik alırdın. Neticede alamadım 84 ile kaldı ve teşekkür aldım karnelerle çekilen sınıf resminde de ağlıyodum.
7. sınıftaydım o zaman. Matematiğin son sınavında kopya çekmeye çalışıp yakalandığım için karneme 2 düşmüştü. Bunu tabi ki aileme söylemedim. Matematik dışında kötü notum yoktu hepsi 4 - 5'ti. Renkli kalem kullanmayı çok seviyordum ama öyle böyle değil. Renkli kalemlerimden kesinlikle kimseye vermez, son derece bencildim. Hepsinin yeri belliydi ve değişmesine izin vermezdim. Hepsine gözüm gibi bakardım. Stabilo'nun kalemlikli setleri falan vardı bende (rulo şeklinde ve her kalem için ayrı ayrı lastikli gözü olan kalemliklerden) . Karneyi eve götürdüm. Babam karneme bakınca ilk matematiği gördü. O zamanlar babamın başarı anlayışı matematiğin 5 düşmesiydi. Evet sadece matematik, diğer derslerin nasıl olduğa pek bakmazdı. Neyse matematiği 2 görünce tam anlamıyla çıldırdı. Odama gelip önce uzun uzun konuştu daha sonra masanın üstünde duran müsvedde olarak kullandığım defteri açıp "Sen bu kadar renkli kalem kullandığın için defter tutmuyorsun kesin, notların da bu yüzden düşük!!!" dedi ve açıklama yapmama bile izin vermedi. Sonra çantamdan kalemliğimi buldu ve çekmecemdekiler dağil tüm renkli kalemlerimi toplayıp yalnızca kırmızı stabilo'mu ve uçlu kalemlerimi bıraktı. Diğer tüm renkli kalemlerimi çöpe attı. O an yaşadığım duyguları şaşkınlık, korku, çaresizlik ve öfke şeklinde sıralayabilirim. Kitlenip kalmıştım. Beyin fonksiyonlarım yerine geldiğinde çöpten almayı düşündüm ancak babam çöpe yaklaşmama kesinlikle izin vermedi ve bizzat kendisi çöpü atmaya gitti (Bu sırada annem olaylara kesinlikle karışmadı). Liseye geçene kadar renkli kalemleri arkadaşlarımdan ödünç alarak kullandım. Çok zor günlerdi. Liseye geçtikten sonra yine bir şekilde renkli kalem aldım ve hiçbirini aynı yerde tutmadım bir daha. Tüm kalemlerimi odamın çeşitli yerlerine saklayıp olası bir baskından en az zararla kurtulmaya çalıştım. Bu olay bende hala travma olarak kalmıştır.
Neler yaşamışsın ya geçmiş olsun
Okul aidatını vermediğim için ki vermek zorunda değildik haraç gibi topluyorlardı bizden. Karnemi vermemişlerdi. Bende inat ettim almadım. O yaz benim için geçtim mi geçmedim mi lan sınıfı diyerek geçmişti. Annemde "siktir et okula git devam et kaldığın yerden" demişti. Bende aynen öyle yaptım hiç bir şey olmamış gibi gittim bir sonraki sınıfa. Hala merak ediyorum acaba ne vardı o karnede.Belki taktir bile almış olabilirdim.
Dedektif Toprak bizde zorunluydu ama ben hayatım boyunca vermedim
the Man Of steel zorunlu meselesi değil işte topluyorlar bir şekilde.Ödiyenler ve ödemiyenler var...Ama okullar yada müdür toplanan paraları aydat değil,bağış adı altında topluyorlar.Devlet okulları yani eğitim bedava(elbette ki belli bir ücret alınabilir ama mevcut sistemde paranın ne kadarı okula,ne kadarı gerekli harcanıyor pek yeterli değil) devlet okulların yakıt,elektrik tada suyunu karşılıyormuş göya ,ama bizim okulun müdürü devlet bize yardım etmiyor diyordu.Kim haklı,haksız bilemem ama herkesçe bilinen birşey.Hiç aydat ödemeden eğitimini bitiren de var.Okullarda hemen heryıl öğrencilere kağıt verilir.Aile mevcudiyeti,iş,maaş bütçesi,ek gelir, ailede kaç kişi çalışıyor gibi bir forum dolduru imzalatırsın.İlkokullarda daha yaygındı eskiden,şimdi bilmiyorum.Bunun nedeni durumu olanlar,olmayanlar falan belirlenir.Sen yüksek gelirliysen sana aydat ödemen için,tabiri yerinde baskı uygulanmakta.Ödemezsen rezil olmak,öğretmenin gözünden düşmek gibi inançlar oluşur...İşin komiği şu ki ilkokulda küçükken sen hariç herkesin ödediğini sanırsın:))
Daisy Daisy kardeşim 7.sınıfta onun okulunda aynısı oluyor
abilerim allah rızası için bi bölüm daha çekin
Çok çalışkan sayılmazdım ama temelde değildim.ortalamamı 85 diye hesaplamıştım.not istememe rağmen öğretmenler ek puan vermiyorlardı.taktirleri dağıtma zamanı geldiğinde gergin gergin oturuyordum.Taktir değil teşekkür almışım.o çocuklukla ağlamaya başladım.eve gelirken teşekkür ü yırtıp attım.Sonradan ortalama baktım meğerse 85 değil 83 müş. İkinci yıl çok çalıştım kitaptan yüzümü kaldırmadım ve taktir aldım diyeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yine teşekkür aldım ama artık alışmıştım.
Lise 2 deyim tek yaşıyorum. Ailem abimin yanında sakaryada yaşıyorlar. Lise 1 de tüm derslerimin 5 olmasından dolayı ( takdiri müziğin 1 gelmesi yüzünden alamadım) bizimkiler beni 'bu çocuk tek kalır yaw' deyip tek bıraktılar. Ama o başarı öğrenci gitti yerine leş,pislik,kötü biri geldi. Ben kendimi tanıyamıyordum. Karne günü geldi çattı. Hiç bir sınava girmediğimden ilk dönem 11 tane ikinci dönem 13 tane 0 geldi.(yani tüm dersler) lise 3 de ise ilk dönem 12 tane ikinci dönem 13 tane 0 ila 1 arası notlar geldi. Eeee bizimkiler yaz tatili için geldi. Bende bizimkilerin geleceği gün neden bilmiom ama canım acayip midye çekmişti. Yaklaşık 100 midyeden sonra benim midemin içinde filler ile iguanalar hardcore sevişmeye başladı. Babam karnelerini getir deyince götüm 3.5 oldu. Babam karneye baktı baktı baktı sonra bana baktı sonra karneye bir daha baktı baktı bakmaya devam ediyor (içimden ulan dövcek mi sövcek mi ne yapacaksa yapsın diom) hala bakıyor.( Tuvalete gidicem baba hadi ama) Sonra annem babamın yanına oturdu. Annemde karneye bakıyor. Karı Koca karneye bakıyorlar. Ben ise birazdan altıma sıçacam. Babam ' İYİ ' deyip kalktı gitti. Annemle başbaşa kaldık. Sonra Annem terliğini eline aldı başladı beni kovalamaya. Ben kaçar hamlesi yapınca deliğin ucunda olan sıvı madde (CT'nin Favorisi) akmaya başladı. Annem eli havada kaldı üstüne sıçılmış annesinden kalma halısına bakıyor. Hayda Karne döngüsüne geri döndük. Annemin bana vurmasını beklerken bir 'FIIIRIIT' diye yine kaçırdım. Annem 'Oğlum gitsene tuvalete ne bakıon ' dedi. Tuvalate gittim ve tam 2.5 saat çıkmadım. Öyle fayansları 20 30 defa saydım. Tuvaletten çıkınca annem halıyı siliyordu ve ben karne azarından kurtuldum. Bokum Sağolsun NOT: BÜTÜNLEMELERDE 49 DERSDEN SINAVA GİRDİM VE HEPSİNİ VERDİM
Surgery And Recovery Center değil :D. ''Emperor Palpatine Surgical Reconstruction Center ''
En iyi video konsept seriydi
6.sınıftayken din öğretmenim en az 60 yaşındaydı ne anlattığını bile bilmiycek şekildeydi. Birde Ramazan günüydü bende sınav için adak orucu adamıştım ve tutuyordum da. Karnemi aldık eve geldik. Ben karnemi incelerken birden din ortalamamın 77 olduğunu gördüm ve tüm din yazılılarımdan 100 almıştım. Direk E-okulu açtım ve sözlü notumun 10 olduğunu gördüm. Birde babamla gitmiştik karnemi almaya babamda oruç ve polis zaten muhtemelen herkes bilir bir polisin ne kadar sinirli olabileceğini. Tekrardan gittik okula E okulda düzelttiler ama karnemde düzeltmediler. Daha sonra bir yarışma tarzı bir şeyde karnem de gerekti ben karnemi tükenmez kalemle düzelttiğim için yarışmayı kazanamamıştım ve o ödül benim bir başarım olması gerekiyordu küçükken. Babam okuluma yine gitti ve o hoca artık orta okul değilse ilkokul hocası. Mutluyum
öyle bir Star Wars oyunu düşünün ki Dishonored gibi olsun hem mekanikler hem de karar mekanizması olarak yüksek kaosta veya düşük kaosta bitirdiğimizde farklı ayrıntılar senaryolar olsun çok mu şey istiyorum be... neyse boşver çok şey istemişim.
bu dönem karne günü pnömotoraks olduğumu öğrendim (akciğerim sönmüş yani :D sağ ciğer durmuş) bu yüzden direkt ameliyatımsıya alındım.Çook absürt bir deneyimdi,sol elimdeki telefonumdan bugs bunny izlerken sağ tarafımda göğüs kafesime boru sokuluyordu.Dikkatimi dağıtmak adına bugsla ilgili şaka yapınca doktorların ''Herifin elinde neşter var ulan güldürmesene!'' diye üstüme çökmesi,destek olmak için elimi tutan doktor abiye ''Bu ne romantizm ulan!'' diye çemkirmem gibi saçmalıklar unutamayacaklarım arasında fakat ne yazık ki çektiğim o acıyı da unutamayacağım.Hiç abartısız hayatımın en acılı ne kadar uzun olduğunu bilmediğim biraz uzun olan dakikalarıydı..neyse ki şişirdiler güzel ciğerimi de ben de bi nefes alabildim .Gençlere bir de tavsiyem olacak,basketbol oynarken ciğeriniz tam dolmuyor gibi hissediyorsanız muhtemelen ciğeriniz tam dolmuyordur arkadaşlar hastaneye gitmek için 10 gün beklemeyin :)
CT bu videoyla birlikte Şişkolar Kulübünden çıkmış galiba.ADAM ERİYOR
9:46 meyve suyu içiyordum tükürdüm adçaikdşasld,adASd
Haftaya ki bölüm lütfen daha uzun olsun ya en az 45 dakika olsun kısa olunca hele ki bölüm çok komik olunca tadına doyamıyoruz. Lütfen nolur gelecek bölüm daha uzun dakikalı olsun şimdiden Yen'i bölümü merak etmeye başladım güzel ve komik anılar gelicek onları dinlemek için sabırsızlanıyorum. Gelen yorumları da okumiycam Yen'i bölüm videosu gelince video ya alınmayan diğer hikayeleri de ben okuyup eğlenicem.
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir kız varmış. Adı da Meliş’miş karne gününe gitmiş. Öğretmen ismini okuyunca hemen gitmiş annesi öğretmenle fotoğrafını çekmiş ve karnesinin hepsinin beş olduğunu görünce çok sevinmiş, annesi aferin diyerek kızının yanağını öpmüş arkadaşları ve öğretmeni Meliş’i tebrik etmişler. Akşam eve geldiklerinde babası da Meliş’in yanağına öpücük kondurmuş sonra güzel bir akşam yemeği yemişler. Meliş dişlerini, elini, ağızını yıkamış hemen yatağına yatmış, uyumaya çalışmış ama uyuyamamış. Geceler gündüz olmuş, akşamlar gece olmuş, sabaha doğru uykuya dalmış.
Gerçekten harika olmuş introda ki yazılar Last Jedi'dan daha iyi bir kurguyla yazılmış
Abi gaz olduğunuz şu Divinity'yi ekran karşısında konuşun lütfen ya. Ben hala oynuyorum. Bilmiyorum konuştunuz mu gerçi ama çok iyi değil mi ya deli gibi konuşulası oyun bir ipleyen CS agsgdg
16.33 : Star Wars Galactic Battleground çok güzel oyun ya