Bu toplumda, akıl ve ruh sağlığımızı korumak ne kadar zor.. İyi ki sizler varsınız, sayenizde olabildiğimizce bilgileniyor ve psikolojik dayanıklılığımızı artırmaya çalışıyoruz. Saygı ve minnetle...
Hiç sevimsiz değildi. İçinde bulunduğum duygu savaşlarını, sürekli "öfkeliyim", diye çırpındığım halleri anlatan bir içerik olmuş. Sorumlulukların adil paylaştırılmaması, konuşup anlaşılabilme ihtimalinin yine saçmalıyorsun, cümlesiyle kesilmesi süratle duvara çarpma etkisi yaratıyor. Hınç, öfke rüyada çığlık atarken sesinizin çıkmaması gibi çaresizlik hissi veriyor. Sizi dinlerken yüzüm güldü, yalnız olmadığımı anladım, çok güzeldi. 😊⚘️🤍
İnsan sevmem küçüklüğümden beri hep kaçındım kalabalıktan. İnsanlarla ne zaman temas etsem yalnızlığıma ihanet ettiğimi hissediyorum hemen uzakaşmak istiyorum, sohbet muhabbet de hiç sevmem zaten.
Ülkemizde insanlar ürettikleriyle, ortaya koyduklarıyla var olamadığı için biribirleriyle üstünlük mücadelesine girerek, ego yarıştırarak var olmaya çalışıyorlar. Bu da gergin ve huzursuz bir ortam doğuruyor. Tek ihtiyacımız olan daha büyük değerler ortaya koymak ve buna karşılık gereken övgününün gösterilmesi.
Yalın bey lütfen güncel serinize devam edin, "aydın" kesimin tamamen yalnız olmadığını bilmeye ihtiyacı var diye düşünüyorum. Bir de sevimsiz konular hakkında da bol bol konuşun lütfen çünkü sevimsiz konular sakin bir tutumla ve tarafsızca ele alındığında, kişinin üzerine yüklenmiş ağır duygular çözülmeye, hafiflemeye, bazen de yok olmaya başlıyor. Buna toplum olarak ihtiyacımız var.
Hava gibi hınç soluyoruz gerçekten en çok da nezaketli olunduğunda, kibarlık, incelik yapıldığında teşekkür edilmemesi beni ayrıca negatif etkiliyor. Misal, biri sana kapıyı açtığında, ya da kaldırımda yolundan çekildiğinde teşekkür etmesen bile bir güler yüz göstermek zor olmasa gerek.
O kadar güzel bir kelime ki '' hınç'' şu an ülkenin içinde bulunduğu durumu tek kelime ile özetlediniz hocam. Sizi dinlemek yine çok keyifli çok heyecanlı ve terapi gibiydi. Harika bir konuşma olmuş çok teşekkür ederiz. 🥰
Çok güzel bir konuya değindiniz yine, teşekkürler! Ben artık türkiye’de yaşamadığım için hınç duygum azalarak bitti. Fakat ziyaret ettiğimde dışarda açıkça gözlemleyebiliyorum. Örneğin bir kafede ben içeri girmek üzereyken başka birinin çıkmaya yeltendiğini görüp, ona öncelik veriyorum ve kapıyı tutuyorum. Şuana kadar hiç teşekkür eden biri olmadı 😅 Hem bahsettiğiniz hınç mevcut, hem de diğer pozitif olaylara karşı minnettar bir tavır yok gibi görüyorum. Umarım en kısa zamanda toparlarız. Saygılar
Öyle güzel ve farklı yönlerden ve fakat hepimizin hissettiği ve maruz kaldığı hal ve örneklerle anlatmış ve analiz etmişsiniz ki hocam, çok teşekkürler. Kendimizi, birbirimizi anlama ve yüklerimizi hafifleştirmede çok faydalı olacaktır, lütfen devam edin 🙏🌸
Ben de yaklaşık iki yıldır İstanbul’da yaşıyorum. İçimde bir öfkenin sürekli olduğunu fark ediyordum birkaç aydır. Bu konuya değinmeniz kendimi anlamama yardımcı oldu teşekkür ediyorum.
1:21 adalet .. çok önemli bir değer bence .. adalet yoksa güven olmuyor .. güvende hissetmezsen hep tetikte oluyorsun . hep tetikte olursan sinirli oluyorsun .
Sevimsiz bir konumu asla ; tam tersine harika bir video olmuş. Soyut kavramlar üzerinden konuşmaktansa insan davranışının geri planında yatan sebepleri şeyleri ele almanız çok güzel. Hatta 13 dk. larda bir tespitte bulundunuz beni benden aldı. ‘Hergüne yepyeni insanlarla karşıkarşıya gelip. Ve biz fasit bir dairenin içinde bocalamaktan başka bir şey yapmıyoruz.
20 dk içerisinde her şeye değinmişsiniz.Onaylanmama,değersiz hissetme ve kişiselleştirme bence de temel sorun, kendimden yola çıkacak olursam:)Bunun bilincine varıp üzerine düşünecek farkındalıkta olmayışımız da bu duyguların sonlanmasını engelliyor.Güzel konu seçimi😊
Yalın bey cok guzeldi, cok degerliydi soyledikleriniz. Hap gibi derler ya aynen oyle. Her cumlede kendimi satır aralarinda buldum. Agziniza, zihninize saglik. Degerli bir dostsunuz. Gonulden sevgiler , saygilar.
Gerçekten inanılmaz bir anlatım olmuş. Ben de benzer bir olay yaşamıştım. Şu an bu olayın arka yüzünü tam olarak anlama şansına eriştim. Ağzınıza sağlık 🔥🔥🙏🙏
Gerçekten toplumsal dengelerin değiştiği zamanlardayız. Elde edilen ekonomik, sosyal güç diğerlerine "ben buradayım" 'ı göstermek istiyor. Bakalım ne olacak sonumuz. Başımıza ne geldiğini bir kere daha anladık sayenizde.
Yalın bey anlatırken gergin ve mutsuz olduğunuzu gözlemledim , konunun negatifliği yüzünüze de yansımış . Fakat yine harika anlatmışsınız , teşekkürler .
Bravo. Merak ettiğim şey halk olarak hep böyle miydik, değilsek ne zamandır hınçla dolmaya başladık. Aklıma Yiğit Özgür’ün ‘Tost’ karikatürü canlandı anlattığınız senaryoları dinlerken. Kişi bir şekilde deşarj olamazsa kendine de zararlı bir hale geliyor 😁
Yalın Hocam, "KOMEDİ ÜZERİNE" yanlış okumalarda bir program yapacaktı. Hala komedi üzerine yapmış olduğu belgesel muhtemelen dünyadaki en nadir ve kaliteli işlerden. Mizah üzerine düşüncelerini paylaştığı programın devamını bekliyoruz. Çok teşekkür ederim.
Yalın abi, üstüne konuşmak istediğim bir konu var, örnek üzerinden soracağım; Bir yaşlı dayıyı haklı olduğu konuda kendinden kuvvet bakımından üstün birine sataşması için ( sen haklısın, sen döversin gibi yaklaşımlarla) onu ikna eden! (Gerçekten ikna olmuş olabilir veya kendini küçük düşürülmek istememesinden) sonucunda ise dayının kavgadan dayak yemesi durumu üzerine bazı insanlar bu durumda üzülüp empati kurarlar bazıları ise güler ve dayının ezik olduğunu hissederler. Bu kötücül bakış hakkında düşüncelerini bir bölümde görmek isterim.
Bu videodan cikan sonuc. Görgü kurallarınin önemi. Toplumda görgü kurallari kalmayinca sadece nezaket gitmiyor. Toplum yasanamaz bir yer haline geliyor. Annelerimizin babalarimizin kendi atalarından aldiklari kültürle neden bizi hep görgü kurallarına uymaya zorladiklarini toplumun bu halini görünce daha iyi anlıyorum. Bu sebeple o kadar önemli ve her gün yasadigimiz konulara değinmişsiniz ki tesekkur ederim.
Görgü kuralları durup dururken ortadan kalkmıyor maalesef. Karnı tok sırtı pek insanlarda görgü kuralları olur. Aç ve aşağılanan insanlarda görgü oluşmaz, işe de yaramaz. Ekonomik alt tabakalarda insanların birikmiş hınç ve acılarını boşaltmaları ancak öfkeyle, isyanla, küfürle, kaba davranışla mümkün oluyor. Yani zenginlik fakirlik meselesi,
Tesekkurler Yalın Bey. Cok keyifliydi. Fakat surekli bir yakinlasma/uzaklasma hareketi var videoda, rasgele yerlerde yapilmis. Benim dikkatimi cok dagitiyor.
Oturup yazsam icimdekini bu kadar net yazamazdim. Bu bölümü izleyen insanların hinclarini teorik olarak yönettikleri şeyi duymak isterdim. Belki biri bir Tanriyi, biri milleti, biri bir azınlığı, biri bir politikaciyi hınç nesnesi olarak hedeflemistir.. gercekten anket açılasi bi mevzu
Ben entellektüel değilim , standart biriyim , ama sadece sosyoloji üzerinden bu hınç duygusu değerlenmek eksik kalır sanki . Olayın siyasi boyutu çok yüksek . Yaşam şekline saldırılması duygusu , gericilikten korkrmak , ülkeyi mültecilere ellerimizle hediye etmiş olmak korkusu , öteki mahalleyi hep basitlikleri ile görmek bir kez bile basiretli duruş sergileyemeyen cahiller tarafından yönetilmek , hatta kendi mahallesinin de ahlaksızlıkta öteki mahalleye benzemeye başladığını üzülerek tespit etmek … yorulduk … iyilik ne zaman atağa geçecek ?
Son yılların bir diğer ana özelliği d insanların her konuda siyasi bir yan görmeleri. Evet, her şeyin siyasi yönü vardır eğer oradan bakarsan ama insanların her konuya siyaseti enjekte etmelerinin sebebi başka. Çünkü orada adreslenebilen, nesnesi belirlenebilen bir kızgınlık var. "onlar yüzünden" denebiliyor. Konunun zorluğu ve anlaşılmazlığına ilaç gibi geliyor. "çünkü onlar" demek psikolojik bir rahatlama getiriyor. Fakat malesef bu tutum ne gerçek bir anlayış, ne gerçek bir çözüm getiriyor, sadece rahatlatıyor.
@@aknylmaz6033 ben kendimi de cahil görüyorum, o ayrı konu ama , parti bağımsızdır cahiller tarafından yönetilmek konusu. Hatta iş hayatı da dahil buna . Çağından kopuk , modası geçmiş , bilimi öncelemeyen , liyakatsiz adamlar her yerde …
Merhaba filmlerden konuşmak ister misiniz bilmiyorum ama Perfect Days ile ilgili sizden bir şeyler duymak iyi olurdu. İzlemiş olmanız olası, umarım ilgili bir video gelir.
ben bu duyguyu uzun bir süre yaşadım. tam da bahsetttiğiniz gibi hissediyordum. ama son bir kaç yıldır hiçbişey hissetmiyorum. hakkım yenince ses etmiyorum. gücüm olsa dahi karşıdan intikam almıyorum. bunun aşırı zaman kaybı ve strese neden olduğunu anladım sanırım. yoluma bakıyorum artık. olumsuzlukları filtreliyorum yokmuş gibi davranıyorum.
Hocam daha bugün kaldırımı tamamen işgal etmiş bir minibüsün yanından söylenerek geçiyorduk arkadaşımla içinden bi genç abla kusura bakmayın ya dedi, şoke oldum. Çünkü istanbulda kimsede mahcubiyet oluşmuyor kimin hakkına girerse girsin kimse mahcup veya sorumlu değil… hukuksuzluk ve haramilik norm olmuş, insanların bunca haksızlığa karşı hınç dolmaması imkansız.
Özdeğer ve toplumun atfettiği değer arasındaki fark bu gerilimin tek sebebi gibi görünse de sosyoekonomik ve sosyodemografik gidişat, hukuksuzluk ve bireyselliğin grup aidiyeti kadar sekonder kazanç getirmemesi diğer majör faktörler olarak kabul edilebilir . Hınç duygusuna sahip olmak kısmı özellikle son saydığım sebeplere de bağlı ama kendisine nesne araması kısmı caydırıcı bir ceza almayacağını bilmekle de çok ilgili bence hocam . Hukuka güvenmediği ve ceza almaktan korkmadığında da evet kendisine çok da incelikli olmayan bir bakış açısıyla bir nesne arama aşamasına girebilir . Son olarak öz değer ve toplumsal değer atfı arasındaki uçurumun bir diğer sebebinin kişisel gelişim safsatalarının ve sosyal medyanın bireye biricik hissettirip , ben idealizasyonunu sağlıksız bir seviyeye ulaştırmasıdır diye düşünüyorum
Tam tersi öz değer ile toplumsal değer algısı ve yaşayışı arasında sıkı bir bağ var. toplumdaki değer verme, toplumsal ilişki, çevre vs. Seviyesi ne kadar ise kişi öz değeri de o kadar oluşur. Kişisel gelişim Sosyal medya vs. Bir sonuç.
@@a.ao.a2118 toplumun çok yüksek değer atfettiği sözüm ona prestijli bir iş yapan bir birey toplumun ona atfettiği seviyede bir özdeğer hissine sahip olmayabilir . Genetik faktörler , erken çocukluk dönemi , bireysel süreçler çoğu zaman sizin o vurgu yapmak istediğiniz “sıkı bağ” ın oluşmasını engelleyecek kalınlıkta bir duvar oluşturabiliyor ve bu duvar özdeğerin ve toplumun atfettiği değerin birbirinden bağımsız süreçler olarak olgunlaşmasıyla neticelenebiliyor
@@a.ao.a2118 toplumun bir bireye atfettiği değer ne kadar yüksek olursa olsun kişinin hissettiği özdeğer algısı sadece buna bağlı olmayıp , birçok majör faktöre bağlıdır. Genetik faktörler erken çocukluk dönemi bireysel süreçler sizin o vurgu yapmaya çalıştığınız “sıkı bir bağ” durumunu engelleyecek bir duvar oluşturur Özdeğer ile toplum tarafından atfedilen değer arasında. Bu duvar özdeğerin ve atfedilen değerin birbirinden izole veya birbiriyle korele olmayan farklı olgunlaşma süreçlerine sahip olmasına sebep olabilir
Canlilari kapali bir alana alip, yogunlugunu arttirirsaniz boyle tepkiler verirler. Bu olayin katalizorude paylasilacak besinin kitlasmasidir. Fakirlikten baska paylasacak hicbirseyi kalmamis toplumun rituelidir hinc. Bu ulkede yasamadigim icin sukrediyorum.
Max Scheler - Hınç ( Ressentiment ) Kitabından: Ressentiment - Temelinde acziyet ve iktidarsızlık duygusunun yattığı, haksızlığa uğrama ya da elde edemediği değerlerin (zenginlik,güzellik,gençlik vb) birikmesi ve sürekli bastırılmasıyla ortaya çıkan derin haset, kıskançlık,intikam, hınç, kin ve nefret barından süregelen duygular hali. ( Bu duygular boşaltıldığında ressentimentda kaybolur. Haset edilen nesne elde edildiğinde haset de ortadan kalkar.) Ressentimentın etkisi belirlenimli husumetlerin ötesine geçtiğinde çok daha derindir. O zaman dünya görüşünün tahrifine değil de bizatihi değerler anlayışında sapmalara yol açar.
Bir yerde insanlığı seyreltmek istiyorsanız, orada insan sayısını/yoğunluğunu artırın. Yalın Bey durumun, haklı olarak, zamandan bağımsız özüne değinmiş. Naçizane hınç duygusunda zamanın ruhundan kaynaklı (sosyal medya, reklam çağının insanın biricikliğini abartılı ve manüplatif vurgulaması gibi) etkilerin de olabileceğini düşünüyorum.
Anlayamadığım bir yanıma ışık tuttunuz. Yurtdışında doktora yaparken hiç beklemediğim yerlerde gördüğüm ayrımcılığın beni bu kadar rahatsız etmesini şimdi anlıyorum. Bu tarz bir hınç duygusunun azalmasını istiyorum. Yaşadıklarımın kaçınılmaz gerçeklikler olduğunu kabullenerek bu duyguyu bir nebze azaltabileceğimi düşündüm. Doğru mudur?
Sevimsiz bir konu olsa da nedenleri en cok konuşulup tartışılması gereken konu diye duşunuyorum. Ülkemizde yaşamı ve insani şekillendiren temel sebepler ...
Dinlerken ben sokakta karşılaştığım kaba hareketlere birşekilde tepki verip hınç dolmadığını fark ettim. Taksici arabayı trafikte önüme kırarsa kornaya basıyorum, sinyal vermiyorsa 153’e bildiriyorum. Hiç üstüme de alınmıyorum. Toplumda türedikçe türedi bunlar diyorum. Ben akraba taifesine daha çok hınç duygusu besliyorum🥹🥹
Gündemde sevimli bir konu var mı sevgili @Yalın Alpay. Her nesil kendi oayına düşeni yaşıyor ve ne garip aynı tuzakların içine düşerek. Hınç meselesine gelince, insanların her şeyi kendinde hak gördüğü bir zamandayız sanırım. Pişmanlık yok mesela. En korkunç suçlarda bile. Müthiş bir rahatlık var toplumda. Karamsae değilim ama bunlar ürkütüyor beni. İyi pazarlar❤
Sayın Alpay, Yazdıklarınız, söyledikleriniz hakkında genel bir bilgim var. Bu video içeriğini de sıkıcı değil aksine çok dolu buldum.İlk defa bu kadar net ve dolu dolu "insanın sosyal bir varlık olduğu"nu sizin ağzınızdan duymaktan memnun oldum. Eğer öyleyse yani insan, bio-psiko ama özü itibariyle "sosyal" bir varlıksa, bir "özü" olmadığını düşündüğünüz insanın "özü", sosyal bir varlık olması olabilir mi? Yanıtınız evetse, bu videoda olmasa da, ağdalı, ultra relativ, epistemik, etik ve politik bir retorik olan post modern söyleminizin revize edilme vakti de gelmiş olabilir mi? Bunu bana soracak değilsiniz, sizin düşünce yolculuğunuz bilir tsbiî. Ama bu notu muhtemelen tarafınızca hiç okunmayacağını bilmeme rağmen şansımı denememin nedeni, büyük entellektüel potansiyelinizin, aslında sofist safsatanın modern versiyonu olan post modern retorikle heba olmasına gönlümün razı olmamasıdır. "Hınç" konusuna gelince, yapmış olduğunuz oldukça doyurucu açıklamaların yanında, başka psikolojik, sosyal psikolojik açıklamalar da yapılabilir elbet. Ama insanın sosyal bir varlık olduğundan hareketle, bahsetmiş olduğunuz "hınç", "kendinde sınıfın" şekil değiştirerek başka özne ve nesnelere yönelmiş "sınıf kini" olabilir mi? Esenlikler dilerim Yesari V.Koç
Peki hocam ne yapalım???😅 (Ref: İlker C.)
Bu toplumda, akıl ve ruh sağlığımızı korumak ne kadar zor.. İyi ki sizler varsınız, sayenizde olabildiğimizce bilgileniyor ve psikolojik dayanıklılığımızı artırmaya çalışıyoruz. Saygı ve minnetle...
Müthiş bir adam, dopdolu bir entelektüel. Dostları, böyle bir ahbaba sahip olmaktan dolayı ne kadar şanslı olduklarını hiçbir zaman unutmamalı.
Fazla dostu olmadığını söylediğini hatırlıyorum. Bu tarz adamlar genelde yalnızlığı tercih ederler zaten.
Hiç sevimsiz değildi. İçinde bulunduğum duygu savaşlarını, sürekli "öfkeliyim", diye çırpındığım halleri anlatan bir içerik olmuş. Sorumlulukların adil paylaştırılmaması, konuşup anlaşılabilme ihtimalinin yine saçmalıyorsun, cümlesiyle kesilmesi süratle duvara çarpma etkisi yaratıyor. Hınç, öfke rüyada çığlık atarken sesinizin çıkmaması gibi çaresizlik hissi veriyor.
Sizi dinlerken yüzüm güldü, yalnız olmadığımı anladım, çok güzeldi. 😊⚘️🤍
Bu anlatılan hınç duygusuna tam olarak sahibim. İnsanları görmemek iş harici evden çıkmamaya çalışıyorum.
Ek: Gençken böyle değildim.
İnsan sevmem küçüklüğümden beri hep kaçındım kalabalıktan. İnsanlarla ne zaman temas etsem yalnızlığıma ihanet ettiğimi hissediyorum hemen uzakaşmak istiyorum, sohbet muhabbet de hiç sevmem zaten.
@@caniraso
- Allah Şifanızı Versin Efendim ..
@@stratejikmateryaller şifalık bir şey yok kendi tercihim
Ülkemizde insanlar ürettikleriyle, ortaya koyduklarıyla var olamadığı için biribirleriyle üstünlük mücadelesine girerek, ego yarıştırarak var olmaya çalışıyorlar. Bu da gergin ve huzursuz bir ortam doğuruyor. Tek ihtiyacımız olan daha büyük değerler ortaya koymak ve buna karşılık gereken övgününün gösterilmesi.
Yalın bey lütfen güncel serinize devam edin, "aydın" kesimin tamamen yalnız olmadığını bilmeye ihtiyacı var diye düşünüyorum. Bir de sevimsiz konular hakkında da bol bol konuşun lütfen çünkü sevimsiz konular sakin bir tutumla ve tarafsızca ele alındığında, kişinin üzerine yüklenmiş ağır duygular çözülmeye, hafiflemeye, bazen de yok olmaya başlıyor. Buna toplum olarak ihtiyacımız var.
Hava gibi hınç soluyoruz gerçekten en çok da nezaketli olunduğunda, kibarlık, incelik yapıldığında teşekkür edilmemesi beni ayrıca negatif etkiliyor. Misal, biri sana kapıyı açtığında, ya da kaldırımda yolundan çekildiğinde teşekkür etmesen bile bir güler yüz göstermek zor olmasa gerek.
O kadar güzel bir kelime ki '' hınç'' şu an ülkenin içinde bulunduğu durumu tek kelime ile özetlediniz hocam. Sizi dinlemek yine çok keyifli çok heyecanlı ve terapi gibiydi. Harika bir konuşma olmuş çok teşekkür ederiz. 🥰
Matematikte çarpanlara ayırma işlemini topluma uygulayabilen adam 👏
Çok güzel bir konuya değindiniz yine, teşekkürler! Ben artık türkiye’de yaşamadığım için hınç duygum azalarak bitti. Fakat ziyaret ettiğimde dışarda açıkça gözlemleyebiliyorum. Örneğin bir kafede ben içeri girmek üzereyken başka birinin çıkmaya yeltendiğini görüp, ona öncelik veriyorum ve kapıyı tutuyorum. Şuana kadar hiç teşekkür eden biri olmadı 😅 Hem bahsettiğiniz hınç mevcut, hem de diğer pozitif olaylara karşı minnettar bir tavır yok gibi görüyorum. Umarım en kısa zamanda toparlarız. Saygılar
Mukemmel sosyo-psikolojik bir analiz noktasina virgulune kadar katiliyor. “Peki ne yapalim?”
Öyle güzel ve farklı yönlerden ve fakat hepimizin hissettiği ve maruz kaldığı hal ve örneklerle anlatmış ve analiz etmişsiniz ki hocam, çok teşekkürler. Kendimizi, birbirimizi anlama ve yüklerimizi hafifleştirmede çok faydalı olacaktır, lütfen devam edin 🙏🌸
bu video trt'de kamu spotu gibi yayinlanmali. olusturacagi farkindalik sayesinde bir nebze iyilesme mumkun olabilir.
Bu videoyu trt de izlet. "Ne diyo la bu entel" tepkisi olacaksa pek işe yaramayacak.
Bir konu ancak bu kadar özlü, damıtılmış, sade ve anlaşılabilir aktarılabilir. Müthişsiniz hocam.
Ben de yaklaşık iki yıldır İstanbul’da yaşıyorum. İçimde bir öfkenin sürekli olduğunu fark ediyordum birkaç aydır. Bu konuya değinmeniz kendimi anlamama yardımcı oldu teşekkür ediyorum.
1:21 adalet .. çok önemli bir değer bence .. adalet yoksa güven olmuyor .. güvende hissetmezsen hep tetikte oluyorsun . hep tetikte olursan sinirli oluyorsun .
Mükemmelsiniz! Bahsettiğiniz hınç duygusunu hafifleten konular videosunu dört gözle bekliyorum 10:23
Sevimsiz bir konumu asla ; tam tersine harika bir video olmuş. Soyut kavramlar üzerinden konuşmaktansa insan davranışının geri planında yatan sebepleri şeyleri ele almanız çok güzel. Hatta 13 dk. larda bir tespitte bulundunuz beni benden aldı. ‘Hergüne yepyeni insanlarla karşıkarşıya gelip. Ve biz fasit bir dairenin içinde bocalamaktan başka bir şey yapmıyoruz.
20 dk içerisinde her şeye değinmişsiniz.Onaylanmama,değersiz hissetme ve kişiselleştirme bence de temel sorun, kendimden yola çıkacak olursam:)Bunun bilincine varıp üzerine düşünecek farkındalıkta olmayışımız da bu duyguların sonlanmasını engelliyor.Güzel konu seçimi😊
Yalın bey cok guzeldi, cok degerliydi soyledikleriniz. Hap gibi derler ya aynen oyle. Her cumlede kendimi satır aralarinda buldum. Agziniza, zihninize saglik. Degerli bir dostsunuz. Gonulden sevgiler , saygilar.
Yalın Alpay Bey Her Yerden Videolarınızı takip ediyordum lütfen içerik üretmeye devam sessizleştiniz temiz hava alamıyoruz sevgiler💫🍀
Yalın bey , efsane anlatmışsınız, farkındalığın aydınlanmasını yaşadım , ağzınıza sağlık.
Gerçekten inanılmaz bir anlatım olmuş. Ben de benzer bir olay yaşamıştım. Şu an bu olayın arka yüzünü tam olarak anlama şansına eriştim. Ağzınıza sağlık 🔥🔥🙏🙏
Teşekkürker
Teşekkür ederiz🌿
Sevimsiz fakat önemli bir konuya değinmişsiniz teşekkür ediyorum.
Gerçekten toplumsal dengelerin değiştiği zamanlardayız. Elde edilen ekonomik, sosyal güç diğerlerine "ben buradayım" 'ı göstermek istiyor. Bakalım ne olacak sonumuz. Başımıza ne geldiğini bir kere daha anladık sayenizde.
YALIN ALPAY yine güzel anlatımın ile bilgilendirdiniz Bizi.
Sağolun - varolun.
Çok teşekkürler, EMEĞİNİZE SAĞLIK gerçekten.
Thanks!
Muazzam. Her gün yaşadıklarımı bir de sizden dinledim. Harika bir bakış açısı kazandırdı bana. Emeğinize sağlık.👏🏻
Yalın bey anlatırken gergin ve mutsuz olduğunuzu gözlemledim , konunun negatifliği yüzünüze de yansımış . Fakat yine harika anlatmışsınız , teşekkürler .
Güzel bı konu ve iyi bı serimleme olmuş,nacizane fikrim. hukukun bir süre daha böyle olacağını varsayarak herkese sabırlar dilerim.
Çok güzel anlatıyorsunuz. Şuan halletmem gereken işlerim var ancak sonrasında online atölyelerinize katılmak ıstiyorum.
Çok güzel anlatım, çok teşekkürler 🍀
Bravo. Merak ettiğim şey halk olarak hep böyle miydik, değilsek ne zamandır hınçla dolmaya başladık. Aklıma Yiğit Özgür’ün ‘Tost’ karikatürü canlandı anlattığınız senaryoları dinlerken. Kişi bir şekilde deşarj olamazsa kendine de zararlı bir hale geliyor 😁
Sevgi ve saygı dileklerimle, teşekkürler... ❤
Müthiş bir değerlendirme olmuş, teşekkür ederim. Keşke çözüm önerilerinizi de duysaydık.
Vay be hep eski. videolarını izlerdim yeni videolarda atıyormuşaun HAAARİKA
Harika tespitler emeğinize sağlık sevgiler ./.
Her içeriğinize bayılıyorum ama bu videoyu çok daha özel bir yere konumlandırmak lazım
İyi ki varsın Yalın Alpay 🌸🌸
Çok güzel anlattınız.
5.dk hissttiğimiz degersizlik hissi degil , bu davranışları sergileyenlerin ne kadar terbiyesiz olduğu ve de bu insanlarla aynı ortamda yaşıyor olmak.
Yalın Hocam, "KOMEDİ ÜZERİNE" yanlış okumalarda bir program yapacaktı. Hala komedi üzerine yapmış olduğu belgesel muhtemelen dünyadaki en nadir ve kaliteli işlerden. Mizah üzerine düşüncelerini paylaştığı programın devamını bekliyoruz. Çok teşekkür ederim.
Yalın Bey, çok teşekkürler!
Çok güzel anlattınız ama gerçekten de İnsanın içini acıtan bir konuydu
'Hınç' konusunda sakinliğini koruyan ve bilinçli yönelimlere sevk eden insanların çoğalması ümidiyle dinledim.
Tşk.
Emeginize teşekkürler
Yeryüzünde sebepler bitmez. Her daim insan olmaya bakmalı zannımca. Ama imsan zorlanmıyor mu? Zorlanıyor elbet...
müthiş analiz!
Ulan ne güzel adammışsın
Sevimsiz bir konu ancak tatlı bir dinleyiş oldu
Teşekkürler ❤
İnsanlar adalet degil ayrıcalık istiyor. Amac basarı degil üstünlük duygusunu beslemek.
Tespitler harika! Çözüm nedir Yalın bey? İstanbul çok kalabalık, ekonomi rezalet, hukuk da yok, umut da yok🤷🏻♀️
Teşekkürler...
İki kelime: "Gerçekleşmeyen beklentiler."
"Birey olmayı becerememek" diye özetliyorum sebebi.
Yalın abi, üstüne konuşmak istediğim bir konu var, örnek üzerinden soracağım; Bir yaşlı dayıyı haklı olduğu konuda kendinden kuvvet bakımından üstün birine sataşması için ( sen haklısın, sen döversin gibi yaklaşımlarla) onu ikna eden! (Gerçekten ikna olmuş olabilir veya kendini küçük düşürülmek istememesinden) sonucunda ise dayının kavgadan dayak yemesi durumu üzerine bazı insanlar bu durumda üzülüp empati kurarlar bazıları ise güler ve dayının ezik olduğunu hissederler. Bu kötücül bakış hakkında düşüncelerini bir bölümde görmek isterim.
Bu videodan cikan sonuc. Görgü kurallarınin önemi. Toplumda görgü kurallari kalmayinca sadece nezaket gitmiyor. Toplum yasanamaz bir yer haline geliyor.
Annelerimizin babalarimizin kendi atalarından aldiklari kültürle neden bizi hep görgü kurallarına uymaya zorladiklarini toplumun bu halini görünce daha iyi anlıyorum.
Bu sebeple o kadar önemli ve her gün yasadigimiz konulara değinmişsiniz ki tesekkur ederim.
Görgü kuralları durup dururken ortadan kalkmıyor maalesef. Karnı tok sırtı pek insanlarda görgü kuralları olur. Aç ve aşağılanan insanlarda görgü oluşmaz, işe de yaramaz. Ekonomik alt tabakalarda insanların birikmiş hınç ve acılarını boşaltmaları ancak öfkeyle, isyanla, küfürle, kaba davranışla mümkün oluyor. Yani zenginlik fakirlik meselesi,
Var olun ❤️
Tesekkurler Yalın Bey. Cok keyifliydi. Fakat surekli bir yakinlasma/uzaklasma hareketi var videoda, rasgele yerlerde yapilmis. Benim dikkatimi cok dagitiyor.
Bu yayınlar güzel devam✨
Oturup yazsam icimdekini bu kadar net yazamazdim. Bu bölümü izleyen insanların hinclarini teorik olarak yönettikleri şeyi duymak isterdim. Belki biri bir Tanriyi, biri milleti, biri bir azınlığı, biri bir politikaciyi hınç nesnesi olarak hedeflemistir.. gercekten anket açılasi bi mevzu
Ben entellektüel değilim , standart biriyim , ama sadece sosyoloji üzerinden bu hınç duygusu değerlenmek eksik kalır sanki . Olayın siyasi boyutu çok yüksek . Yaşam şekline saldırılması duygusu , gericilikten korkrmak , ülkeyi mültecilere ellerimizle hediye etmiş olmak korkusu , öteki mahalleyi hep basitlikleri ile görmek bir kez bile basiretli duruş sergileyemeyen cahiller tarafından yönetilmek , hatta kendi mahallesinin de ahlaksızlıkta öteki mahalleye benzemeye başladığını üzülerek tespit etmek … yorulduk … iyilik ne zaman atağa geçecek ?
Son yılların bir diğer ana özelliği d insanların her konuda siyasi bir yan görmeleri. Evet, her şeyin siyasi yönü vardır eğer oradan bakarsan ama insanların her konuya siyaseti enjekte etmelerinin sebebi başka. Çünkü orada adreslenebilen, nesnesi belirlenebilen bir kızgınlık var. "onlar yüzünden" denebiliyor. Konunun zorluğu ve anlaşılmazlığına ilaç gibi geliyor. "çünkü onlar" demek psikolojik bir rahatlama getiriyor. Fakat malesef bu tutum ne gerçek bir anlayış, ne gerçek bir çözüm getiriyor, sadece rahatlatıyor.
Yalın Bey'in anlattığı duygunun özeti olmuşsunuz 😊 kendiniz hariç herkesi cahil görmek de hınçtan.
@@aknylmaz6033 ben kendimi de cahil görüyorum, o ayrı konu ama , parti bağımsızdır cahiller tarafından yönetilmek konusu. Hatta iş hayatı da dahil buna . Çağından kopuk , modası geçmiş , bilimi öncelemeyen , liyakatsiz adamlar her yerde …
Bir çok entellektüelden daha derin bir yorum yaptınız aslında
iyilik hiçbir zaman atağa geçmeyecek ve bunun kahrından geberip gidecez
işin can yakıcı tarafı bu kuralların ne zaman aktif olduğunu anlayamıyoruz ki, savunma mekanizması oluşturabilelim,,
Yalın bey lütfen devam edin, siz olmadığınız zaman Taksim Delisi Cenk’i izliyorum.
Teşekkürler:)
Bu biriken hınç ve öfke ,Toplumun en zayıfına kesimine yönelebilir ve sisteminde işine gelir.Toplumun sosyal ve ekonomi problemlerini sistem çözmeli.
Emre Kongarın , içimizdeki zalim diye bir eseri vardı, belki 10 sene önce okumuştum. Anlatılanlardan sonra kitabı tekrar hatırladım.
Sağolun
merhabalar hocam 😍🥰
Max Scheler Hınç adlı eseri hıncı güçsüzlük hissi + şiddetli arzu şeklinde tanımlar.
Merhaba filmlerden konuşmak ister misiniz bilmiyorum ama Perfect Days ile ilgili sizden bir şeyler duymak iyi olurdu. İzlemiş olmanız olası, umarım ilgili bir video gelir.
ben bu duyguyu uzun bir süre yaşadım. tam da bahsetttiğiniz gibi hissediyordum. ama son bir kaç yıldır hiçbişey hissetmiyorum. hakkım yenince ses etmiyorum. gücüm olsa dahi karşıdan intikam almıyorum. bunun aşırı zaman kaybı ve strese neden olduğunu anladım sanırım. yoluma bakıyorum artık. olumsuzlukları filtreliyorum yokmuş gibi davranıyorum.
Hocam daha bugün kaldırımı tamamen işgal etmiş bir minibüsün yanından söylenerek geçiyorduk arkadaşımla içinden bi genç abla kusura bakmayın ya dedi, şoke oldum. Çünkü istanbulda kimsede mahcubiyet oluşmuyor kimin hakkına girerse girsin kimse mahcup veya sorumlu değil… hukuksuzluk ve haramilik norm olmuş, insanların bunca haksızlığa karşı hınç dolmaması imkansız.
Özdeğer ve toplumun atfettiği değer arasındaki fark bu gerilimin tek sebebi gibi görünse de sosyoekonomik ve sosyodemografik gidişat, hukuksuzluk ve bireyselliğin grup aidiyeti kadar sekonder kazanç getirmemesi diğer majör faktörler olarak kabul edilebilir . Hınç duygusuna sahip olmak kısmı özellikle son saydığım sebeplere de bağlı ama kendisine nesne araması kısmı caydırıcı bir ceza almayacağını bilmekle de çok ilgili bence hocam . Hukuka güvenmediği ve ceza almaktan korkmadığında da evet kendisine çok da incelikli olmayan bir bakış açısıyla bir nesne arama aşamasına girebilir . Son olarak öz değer ve toplumsal değer atfı arasındaki uçurumun bir diğer sebebinin kişisel gelişim safsatalarının ve sosyal medyanın bireye biricik hissettirip , ben idealizasyonunu sağlıksız bir seviyeye ulaştırmasıdır diye düşünüyorum
Tam tersi öz değer ile toplumsal değer algısı ve yaşayışı arasında sıkı bir bağ var. toplumdaki değer verme, toplumsal ilişki, çevre vs. Seviyesi ne kadar ise kişi öz değeri de o kadar oluşur. Kişisel gelişim Sosyal medya vs. Bir sonuç.
@@a.ao.a2118 toplumun çok yüksek değer atfettiği sözüm ona prestijli bir iş yapan bir birey toplumun ona atfettiği seviyede bir özdeğer hissine sahip olmayabilir . Genetik faktörler , erken çocukluk dönemi , bireysel süreçler çoğu zaman sizin o vurgu yapmak istediğiniz “sıkı bağ” ın oluşmasını engelleyecek kalınlıkta bir duvar oluşturabiliyor ve bu duvar özdeğerin ve toplumun atfettiği değerin birbirinden bağımsız süreçler olarak olgunlaşmasıyla neticelenebiliyor
@@a.ao.a2118 toplumun bir bireye atfettiği değer ne kadar yüksek olursa olsun kişinin hissettiği özdeğer algısı sadece buna bağlı olmayıp , birçok majör faktöre bağlıdır. Genetik faktörler erken çocukluk dönemi bireysel süreçler sizin o vurgu yapmaya çalıştığınız “sıkı bir bağ” durumunu engelleyecek bir duvar oluşturur Özdeğer ile toplum tarafından atfedilen değer arasında. Bu duvar özdeğerin ve atfedilen değerin birbirinden izole veya birbiriyle korele olmayan farklı olgunlaşma süreçlerine sahip olmasına sebep olabilir
Muhteşem
Canlilari kapali bir alana alip, yogunlugunu arttirirsaniz boyle tepkiler verirler. Bu olayin katalizorude paylasilacak besinin kitlasmasidir. Fakirlikten baska paylasacak hicbirseyi kalmamis toplumun rituelidir hinc. Bu ulkede yasamadigim icin sukrediyorum.
Max Scheler - Hınç ( Ressentiment ) Kitabından:
Ressentiment - Temelinde acziyet ve iktidarsızlık duygusunun yattığı, haksızlığa uğrama ya da elde edemediği değerlerin (zenginlik,güzellik,gençlik vb) birikmesi ve sürekli bastırılmasıyla ortaya çıkan derin haset, kıskançlık,intikam, hınç, kin ve nefret barından süregelen duygular hali.
( Bu duygular boşaltıldığında ressentimentda kaybolur. Haset edilen nesne elde edildiğinde haset de ortadan kalkar.)
Ressentimentın etkisi belirlenimli husumetlerin ötesine geçtiğinde çok daha derindir. O zaman dünya görüşünün tahrifine değil de bizatihi değerler anlayışında sapmalara yol açar.
Bir yerde insanlığı seyreltmek istiyorsanız, orada insan sayısını/yoğunluğunu artırın. Yalın Bey durumun, haklı olarak, zamandan bağımsız özüne değinmiş. Naçizane hınç duygusunda zamanın ruhundan kaynaklı (sosyal medya, reklam çağının insanın biricikliğini abartılı ve manüplatif vurgulaması gibi) etkilerin de olabileceğini düşünüyorum.
video kapağı şahane olmuş
Sonunu iyi bağladı.
Alalade biri bir gün metrobüse binerse o hınç otomatik yükleniyor bünyeye.
Acziyetimizden hersey.
Anlayamadığım bir yanıma ışık tuttunuz. Yurtdışında doktora yaparken hiç beklemediğim yerlerde gördüğüm ayrımcılığın beni bu kadar rahatsız etmesini şimdi anlıyorum. Bu tarz bir hınç duygusunun azalmasını istiyorum. Yaşadıklarımın kaçınılmaz gerçeklikler olduğunu kabullenerek bu duyguyu bir nebze azaltabileceğimi düşündüm. Doğru mudur?
Hesaplaşamayacağımızı kabullenelim mi hocam?
Sevimsiz bir konu olsa da nedenleri en cok konuşulup tartışılması gereken konu diye duşunuyorum. Ülkemizde yaşamı ve insani şekillendiren temel sebepler ...
Gençler üstünde daha tahrip edici etkisi var..
Dinlerken ben sokakta karşılaştığım kaba hareketlere birşekilde tepki verip hınç dolmadığını fark ettim. Taksici arabayı trafikte önüme kırarsa kornaya basıyorum, sinyal vermiyorsa 153’e bildiriyorum. Hiç üstüme de alınmıyorum. Toplumda türedikçe türedi bunlar diyorum. Ben akraba taifesine daha çok hınç duygusu besliyorum🥹🥹
Gündemde sevimli bir konu var mı sevgili @Yalın Alpay.
Her nesil kendi oayına düşeni yaşıyor ve ne garip aynı tuzakların içine düşerek.
Hınç meselesine gelince, insanların her şeyi kendinde hak gördüğü bir zamandayız sanırım. Pişmanlık yok mesela. En korkunç suçlarda bile.
Müthiş bir rahatlık var toplumda. Karamsae değilim ama bunlar ürkütüyor beni.
İyi pazarlar❤
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Peki bunun çözümü nedir hocam
Yani kültürler arası Bi etkileşim kültürü mü oldu hınç
ismi lazım olmayan şahıs yüzünden hınc dolduk!
Peki öç bunların tam olarak neresinde duruyor? Birebir intikam mıdır öç? Yoksa ayrışır mı?
Sayın Alpay, Yazdıklarınız, söyledikleriniz hakkında genel bir bilgim var. Bu video içeriğini de sıkıcı değil aksine çok dolu buldum.İlk defa bu kadar net ve dolu dolu "insanın sosyal bir varlık olduğu"nu sizin ağzınızdan duymaktan memnun oldum. Eğer öyleyse yani insan, bio-psiko ama özü itibariyle "sosyal" bir varlıksa, bir "özü" olmadığını düşündüğünüz insanın "özü", sosyal bir varlık olması olabilir mi? Yanıtınız evetse, bu videoda olmasa da, ağdalı, ultra relativ, epistemik, etik ve politik bir retorik olan post modern söyleminizin revize edilme vakti de gelmiş olabilir mi? Bunu bana soracak değilsiniz, sizin düşünce yolculuğunuz bilir tsbiî. Ama bu notu muhtemelen tarafınızca hiç okunmayacağını bilmeme rağmen şansımı denememin nedeni, büyük entellektüel potansiyelinizin, aslında sofist safsatanın modern versiyonu olan post modern retorikle heba olmasına gönlümün razı olmamasıdır.
"Hınç" konusuna gelince, yapmış olduğunuz oldukça doyurucu açıklamaların yanında, başka psikolojik, sosyal psikolojik açıklamalar da yapılabilir elbet. Ama insanın sosyal bir varlık olduğundan hareketle, bahsetmiş olduğunuz "hınç", "kendinde sınıfın" şekil değiştirerek başka özne ve nesnelere yönelmiş "sınıf kini" olabilir mi?
Esenlikler dilerim
Yesari V.Koç
Kaldırımdaki problem yanlış mimarlık NEUFERT ÇALIŞILSA BİLE DOĞRUSU YAPILIR :( :)