Türkiye'de sol sol gerici Kürtçü dolayısıyla gizli bölümü olduğu için bölünüp parçalanıp yokolmaya mahkum. Devletin kurucu değerlerine düşman olursan, varlığını sürdüremezsin.
Öncelikle video çok güzel olmuş. Ama biraz belki merkez-sol ile radikal sol ayrımı yapsak daha iyi olurdu gibi geliyor bana. CHP/SHP ve DSP gibi reformist merkez-sol ile devrimci radikal sol grupların Türkiye tarihinde pek anlaştığını söylemeyeceğimiz gibi, bu kesimlerin hedefleri de, hitap ettiği kesimler de hep farklıydı. Radikal solun askere bakışının 1960 sonrasında olumlu olmasının sebebi aslında oldukça karanlık ve otoriter bir sağ iktidar olan 50lerin Menderes dönemi geliyor. 1960 Darbesi'nden sonra birçok solcu (hepsi değil) askeri gericiliğe karşı bariyer olarak işbirliği yapılabilecek kişiler olarak gördüler ve hatta "Ordu-Gençlik Elele" gibi sloganların yanı sıra, Cemal Madanoğlu gibi sol entelektüellere olumlu bakan askerler de bulunmaktaydı. Videoda Doğan Avcıoğlu'nun bir kez ismi 71 Muhtırası'nın verilme sebebi olan sol cuntanın başa geçirmeye çalıştığı isim olarak birkaç saniyeliğine geçiyor ama Avcıoğlu'nun yarattığı etkiyi hafife almamak lazım. Onun çıkardığı Yön Dergisi (daha sonra devamında Ant ve Devrim dergileri çıkacak) o dönem bu askerin öncülüğünde yapılacak sosyalist devrim için önemli tartışmaları içeriyor ve size o dönemin ruhu hakkında ilginç ipuçları da veriyor. Tabi, videoda da bahsedildiği gibi bu hareketin bir 60larda ortaya çıkan önce Çin Devrimi, sonra Latin Amerika'daki devrimler ve en sonunda Vietnam Savaşı'nda Vietnam'ın ABD'ye karşı direnmesinin yarattığı önemli bir Üçüncü Dünya Ulusçuluğu'nun etkisi var ve Yön'deki yazılarında Doğan Avcıoğlu'nda da bu üçüncü dünyacı direnişin söylemlerini oldukça görebiliyorsunuz. Normalde kendisinin hiç sosyalist bir geçmişi yokken o dönemin ruhu sayesinde bu üçüncü dünyacı anti-emperyalist sosyalist söylemi Kemalizm ile birleştirerek bizim genel olarak "Sol Kemalizm" olarak adlandırdığımız Kemalist Sosyalizm ve Türk Sosyalizmi olarak bilinen bir siyasi yaklaşımı oluşturmaya başlayacak. Bu sol hareketlerin yanı sıra daha ilk sayısından özellikle Mısır'da olan Cemal Abdülnasır'ın devrimi ile çok ilgililer ve çok büyük ihtimal oradaki asker ve sol gençliğin ittifakından esinlenerek kendileri de sosyalist gençlik hareketi ile asker arasında bir üçüncü dünyacı sosyalist devrimin Türkiye'de uygulanabileceğini düşünmüş olsa gerek. Avcıoğlu'nun bu Sol Kemalizm'in ana argümanlarını anlattığı kitabı olan "Türkiye'nin Düzeni" sadece o dönemin gençleri değil, bizzat birçok asker tarafından da okunan bir kitaptı. Özetle Avcıoğlu bu kitabında Kemalist Devrim'in yarım kaldığı, henüz Türk aydınlanmasının tamamlanamadığı, insanlara ulus bilincinin aşılanmadığı ve toprak ağasının gücü kırılmadan demokrasiye geçildiğini ("cici demokrasi" diye eleştirir bunu) söyler ve bunun sonucunda da Adnan Menderes gibi nüfuzlu toprak ağalarının köylüyü din ile kandırarak gücü ele geçirdiği ve Türkiye'yi gerek ekonomik, gerek ise diplomatik olarak ABD'ye bağımlı bir ülke haline getirmesinden yakınır. Ona göre çözüm askerin öncülüğünde bir devrim yapılıp, gerekli düzenlemelerin yapılması, gericiliğin ve toprak ağalarının tasfiyesi ile planlamaya dayanan devletçi ve kamucu bir ekonomiye geçilmesi ve sonrasında da yeterlilikler sağlanınca demokrasiye geri dönülmesiydi. Sanılanın aksine kendisi demokrasi fikrine tamamen karşı değil, sadece aydınlanma olmadan ve ekonomik eşitsizlikler giderilmeden gerçek demokrasiye ulaşılamayacağını düşünen birisi, çünkü seçmenin kolaylıkla gericiler tarafından manipüle edildiğini düşünen birisi. Menderes'in 1950lerde seçimleri kazanması ve sonrasında da Menderes'in Demokrat Partisi'nin devamı olan Demirel'in Adalet Partisi'nin seçimleri kazanması sebebiyle varolan "cici demokrasiye" pek güveni olmayan ve "sandıktan gericilik çıkıyor" diyerek varolan demokratik yönteme oldukça karşı çıkan bir isimdi. 60ların sonlarına geldiğimizde ise Latin Amerika'daki foco teorilerinden oldukça etkilenmiş uç-sol gruplar olan Deniz Gezmişlerin veya Mahir Çayanların ekipleri olarak bildiğimiz kesimleri de çok etkilediklerini, yazılarında veya bildirilerinde Avcıoğlu'na ait kavramları da bolca kullandıklarını da görebiliyoruz. Zaten o dönemler Avcıoğlu ile de temasları olduğu biliniyor bu gençlerin. Fakat ilk büyük şok 1971 Muhtırası ile geliyor. Zaten 60ların sonlarından itibaren Demirel'in Adalet Partisi'nin sürekli olarak seçimleri kazanması üzerine gelen bir hayal kırıklığı solda hakimken, bir de askerin aslında hiç de sandıkları kadar devrimci değil gayet rejimin muhafızı olabilmeleri onlarda bir taktik değişikliğine götürüyor. 70lerde artık devrimci sol gerek sandığa, gerekse askere pek güveni kalmadığından daha da radikalleşiyor ve iyice 70lerde videoda bahsedildiği gibi çatışma dönemi görüyoruz. Videoda yine Ecevit'in haklı bir şekilde aslında devrimci solu durdurmak için ona alternatif olarak "Ortanın Solu" yaklaşımını önerdiğini, sosyal adalet ve refah devleti üzerinden bir siyaset ile Avrupa tipi bir sosyal demokrasiyi önerdiğini görüyoruz. Ama hepsinden önemlisi, özellikle Menderes gibi toprak ağalarının gerçekleşmesini engellemek için CHP'den ayrılarak Demokrat Parti'yi kurmasına sebep olan "Toprak Reformu" meselesinin Ecevit tarafından tekrardan gündeme getirildiğini görüyoruz. Burada bariz bir Avcıoğlu etkisinden bence bahsedebiliriz, çünkü kendisi de Marksist entelektüellerin kavramlarını kullanarak yazdığı "Atatürk ve Devrimcilik" kitabında Atatürk'ün devrimlerinin sadece üst yapı devrimi olarak, yani sadece kültürel ve hukuki alandaki devrimler olarak kaldığını ama alt yapı devrimlerinin, yani ekonomik bölüşümde de daha adil bir devrim yapılması gerektiğini savunuyor ve Ecevit'in ortanın solunu savunan CHP'sinin bu alt yapı devrimlerini de uygulayarak Kemalist Devrimi tamamlama sözü veriyor. Tabi ki Ecevit'in bu yaklaşımı o Soğuk Savaş döneminin anti-komünist paranoyası içerisinde sürekli saldırıya uğruyor, Demirel'in sürekli yaydığı "Ortanın Solu - Moskova'nın Yolu" söylemi ve AP'nin 1979 seçimlerinde Ecevit'i kastederek kullandığı "Komüniste Kanma Zühtü" şarkısı ile Ecevit'in Ortanın Solu yaklaşımını komünizm ile özdeşleştirerek ona bir muhafazakar ve milliyetçi karşıtlık geliştirmeye çalışıyor. 80 darbesinden sonra ise solun üzerinden silindir gibi geçiliyor ve 80 darbesinden sonra sosyalist solda ciddi bir yenilmişlik hali mevcut oluyor. Artık o dönemin radikal solunda biraz daha birleşme çabalarının gelme sebebi biraz bu 80 darbesine karşı direnme çabası, çünkü artık Kenan Evren denilen oldukça otoriter dev bir faşist düşman var sosyalistlerin karşısında. 81 Anayasası'nın yarattığı baskı ortamı ve sıkıyönetim durumu ise 62 Anayasası'nın yarattığı özgürlükçü dönemden çok farklı olduğundan, solcular bu dönem daha çok demokrasi, sivil toplum ve insan hakları söylemlerine geçmeye başlıyorlar. Özellikle Avrupa'daki özellike Prag Baharı'nın 1968 yılında SSCB tarafından bastırılmasından sonra artık eski totaliter kızıl solu bırakmış ama çevreci ve insan haklarına önem veren demokratik özgürlükçü bir sol anlayışı getirmeye çalışan Yeşil Sol Hareketlerinden etkilenerek bunu Türkiye'deki darbe yönetimine karşı oldukça kuvvetli bir yöntem olduğunu düşünen ve bundan sonra sivil toplumu geliştirmeye çalışan hareketler oluşuyor. Bu hareketin temsilcisi olan Alman Yeşiller Partisi'nin sembolü olan kirpiyi kullanan İletişim Yayınları'nın kuruluşu, Kemalizm'e ve onun aydınlanmacı ulusçuluğuna otoriter olduğundan dolayı oldukça eleştirel bakan Mete Tunçay'ın Tarih ve Toplum dergisi ve yine o döneme damgasını vuran Yeşil Barış Dergisi'ni yayınlayan Radikal Demokratik Birlik ile askeri darbenin insan hakları ihlallerini takip eden İnsan Hakları Derneği yine bu 80li yıllarda 12 Eylül Darbesi'nin yarattığı aşırı-milliyetçi, militarist ve otoriter siyasi kültüre karşı bir çoğulcu demokratik sivil toplumcu alternatif yaratmak için kuruluyor. Akademide post-Kemalist ekolün oluşmasını sağlayan akımın kökeni burası, daha sonra burada bilinen isimlerden hepsi değil ama bir kısmı 2010'daki referandumda Yetmez ama Evet'i destekleyecekler.
Son olarak Deniz Baykal konusunda sonuna kadar katıldığımı belirterek bitirmek istiyorum. Deniz Baykal'ın siyaseti her zaman pragmatik bir muhafazakarlıktan ibaretti, hiçbir zaman sol değildi, sadece seküler bir CHPli olduğu için kendini solda adlandırıyordu. Yoksa savunduğu politikalar, özellikle erken 2000lerde CHP başkanıyken, Avrupa'da muhafazakar dediğimiz siyasetçilere denk gelen politikalardı. O da zaten bariz bir şekilde daha çok 1995'te Refah Partisi'nin, sonra da 2002'de AKP olarak aşırı-sağ İslamcı popülist kanadın seçimleri kazanarak iktidara gelmesine karşı bir tepki olarak ortaya çıkmış, AKP'nin yapmaya çalıştığı her şeye sert bir karşıtlık gösterme üzerinden üretilmiş ve sadece statükoyu korumaya dayalı tipik bir sağ kanat muhafazakar siyaset anlayışıydı. AB'ye, Barış Süreci'ne, sivil toplum örgütlenmelerine, andımızın kandırılmasına, Türk milliyetçiliğinin ve Atatürkçülüğün kısmen aşındırılmasına, askeriyenin AKP tarafından tasfiyesine, anayasanın değiştirilmesine, laikliğin yumuşatılmasına ve daha birçok AKP'nin kendi çıkarı için yapmaya çalıştığı reform çabalarına alternatif üretmektense kategorik olarak sert bir şekilde muhalefeti vardı, statükoyu korumaya çalışan bir muhafazakar figür olarak. Bu muhafazakar siyaset anlayışının 2000 sonrasında CHP'de temsil ediliyor olmasına da pek şaşırmamak gerekiyor. Videonun sonunda sorulan soruya cevap verecek olursak CHP sol bir parti değildi, sadece içinde Ecevit gibi bazı merkez-sol sosyal demokratlar vardı ve onların döneminde merkez-sola çekilmeye çalıştı ama kuruluş itibariyle sol bir parti değildi. Batı Avrupa'daki sol partilerin aksine bir kere kadro partisiydi, kitle partisi değildi. Batı Avrupa'daki merkez-sol partilerin isminin "Sosyal demokrat", "İşçi" veya "Sosyalist" gibi isimlere sahip olmalarının sebebi 19. yyda oluşan emek hareketine önderlik eden işçi sendikalarının bizzat oluşturduğu ve aslında başlangıçta oldukça radikal sol olup sonra zamanla ılımlılaşıp merkez-sola kaymasından kaynaklanıyor. Yani bu partiler tabandan oluşan bir hareketin partisiydi. Türkiye'de ise CHP direk olarak ulusal burjuva devrimini gerçekleştiren bir aydınlanmacı ulusçu askeri elitin partisi olarak kuruldu, direk olarak emek hareketiyle hiçbir bağı yoktu. Hal böyle olunca statükonun, rejimin partisi olan bir kanadı hep içerisinde barındırdı. Ecevit'in daha sonradan CHP'ye gitmeyip kendi DSP'sini kurmasındaki sebep olarak gösterdiği şey de buydu. CHP kuruluşu itibariyle elit bir partiydi ve halka inebilmesi pek mümkün değildi.
@@tanberkak6188 muhteşem yerlere değindiniz, elinize sağlık, içimden yazmak isteyipde yazamadıklarınız olduğu geçiyor. yeni kuşaklara aktarmanız için ricada bulunsam. çünki inanın sanki zaman geçtikçe hikayeler değişiyor.
İdris Küçükömer, düzenin yabancılaşması geldi aklıma, sonda sorduğunuz sorunun bendeki cevabı net HAYIR, en azından bugünlerde, ama bir şeyler de değişiyor gibi…
Yanlış söylemleri olmakla birlikte genel çerçevesi itibariyle solun Türkiye deki yolculuğunu anlatmak bakımından başarılı,kısa ve öz bir yayın olmuş.Tebrikler.
Cok guzel bir vidyoydu ben Her zaman soylerim solcu Azerbaycan iyiydi Sovetlerden oncede Transkafkasya Sosialist Federasyonumuz vardi Gurcustan Ermenistan Azerbaycan dan oluşan Transkafkasya Birligi Suanki sizin Turkiyeden katbe kat iyiydi . Azerbaycan Gurcustan Ermenistan her zaman sosialist ve ya diger solcu dusuncelerle yurudu ayakta kaldi gelişti. Azerbaycanda Tum dunya solcularina sevgiler kalpler ❤️
Keşke Osmanlı Sosyalist Fırkası’ndan başlatsaydınız videoyu. Türkiye Komünist Partisi’nden 10 sene önce kurulmuş, farklı milletlerden gelen Osmanlı devrimcilerinden teşekkül etmiş bir partiydi.
merhaba, videoda dönüşerek bugünkü halini alan solu anlatmaya çalıştım. bu da solun 60 ve sonrası siyasi oluşum ve dönüşümüne odaklanmaya itti beni. gerek Osmanlı gerekse milli mücadele döneminde kurulan partiler 60 sonrası sol tarafından öncü kabul edilmedikleri için tekil örnekler olarak kaldılar. o yüzden de videoya dahil etmedim onları.
Keske Kemalistler solcular yiyip icip yatsaydı hic bir šeye karışmasalrdı Abdülhamid indirenleren yahudi Ermenilerin kőlesi olmazdı Mûslűman oldugundan dogulu oldugundan Tůrk oldugundan eciziliginden tarihinden utanan Milletimiz Ana rahminden dogdu gűne lanet etmezdik son 20 yîlımîz olmasa hala zillet içinde yaşardık
Genetiğinde var hocam. Fraksiyon diyorlar onlar. Çünkü çoğu insan aydınlandığını düşündüğünde kendini daha da özel hissediyor ve bu hissiyat onları diğer gruplardan itip kanaat önderi olma hevesi ile karanlık tarafa geçiriyor. Özetle olgunlaşma sorunu.
Okumak güzel el zevkli ama türkiyede solu en güzel anlatan şey hatırla sevgilidir. Okuduğum hiçbir şeyle çelişmeyen dizi yapmak için gerçeği saçmalamadan anlatan belgesel gibi bir dizi. Sınavlarımın çoğunu hatırla sevgili referansıyla yazdım. 60 darbesinden 12 Eylül'e kadar her şey var
Türkiye'deki herhangi bir partinin siyasi bir ajandası var mı ben gerçekten merak ediyorum. Bence Türkiyedeki partilerin ne olmadığına dair sayısız örnek verebilmek çok da zor değil. Türkiye'deki siyasetin dozu o kadar yüksek ki anlayabilmek için siyaset dışı bir pencereden bakabilmek lazım. Bence CHP solcu bir parti midir sorusu cevabını herkesin bildiği bir soru. Asıl sorulması gereken CHP'nin sola, solculuğa bakış açısı nedir? Buna istinaden Türkiye'de neden her partinin geçmişinin hesabını vermesi gerekiyor? Bence bu soru gerçekten tartışılması gereken bir soru. ABD'de siz zamanında köleliği savunmuştunuz deniyor mu örneğin ?
Hala köleciği savunuyorsa EVET! Ortalıkta kurucu partiyiz, Atatürk’ün partisi, ülkenin sahibi falan diyorsan, üstelik 13 yıl kendi genel başkanın CHP’nin yanlışları üzerine politika yaptıysa, evet yargılanman şart. CHP aynı CHP.
Chp içinde pek çok mezhebi doğuran bir dindir... Ne bilinen sol ile, ne de kemalizmle örtüşmüyor zaten... Ayrıca her icraatı iktidarın işine yaradığına göre, bir solcu olması nasıl düşünülebilir... Siz düşündünüz ve sordunuz, DİYE DE bu güzel çalışmayı karalayamam elbet... Emeğinize sağlık... Sizinle yeni tanıştım ama bu özet beni mest etti... Teşekkür ederim kardeşim...
Bazı bilgi eksikleri var, video ilerledikçe bunlara değineceğim; 1- Kemal Tahir'in teorik özü Kıvılcımlı'ya dayanmak ile birlikte Kıvılcımlı'yı tam olarak anlayamayan bir noktadadır. 2- Kıvılcımlı, TİP'e hiç girmemiştir, dolayısıyla ihraç da edilmemiştir. Tavsiye üzerine gıyabında yapılan başvurusu da reddedilmiştir.
LGBT, yeşil hareketleri, hayvan hakları gibi meselelere de ucundan değinebilirmişsiniz. Artık Türkiye'de de yeni sağ sol kavgası bu eksenlerde şekillenecek gibi. Bir de afişte aileyi inkar yazıyor, hadi şimdi LGBT falan filan da o dönem de neden böyle bir söylem geliştirmişler pek çözemedim. Yine güzel bir video, elinize sağlık.
Türk solu bir kavram olarak biraz oksimoron kalıyor. Önerim Türkiye’de sol gibi coğrafi sınırlara gönderme yapan bir kavramın daha sağlıklı olduğu. Ayrıca biraz daha içerikle alakalı olarak, tip ile ilk TKP arasında ciddi bir illegal TKP süreci mevcut. Sadece sanat, kültür alanında değil, bildiğimiz manada illegal şekilde örgütlenmeye çalışan bir sol mevcut. Özellikle Şefik Hüsnü gibilerin tkpsi kesinlikle önemli çünkü oradaki kadrolar büyük oranda 60lar solunun da içinde yürütücü olacaklar. Burayı da dahil etmek daha sağlıklı olur bence Türkiye solunu anlamak için. Bunun dışında gayet güzel bir kamu hizmeti olmuş. Elinize sağlık.
Hocam bilgi karışıklığı ve gereksiz değinilen yerler var. THKO'nun thkpc'ye dönüştüğünü falan söylediniz hatta 90'lar için, bu tamamen yanlış bir bilgi. Bu iki örgüt aynı dönemde solun iki kanadı olan ve sonrasında devyol ve tdkp ile yollarina devam eden örgütler, ki kaldı ki dönemin sokaklari mobilize eden güçleri gerçekten bunlar ve ciddi etki alanları da var ama mesela buralara çok deginilmemiş. Güzel bir içerik bence, ama keşke biraz daha işi bilen ve içinden birine anlatilsaydı.
90'larda dhkp-c'ye dönüştüğünü söyledim. kaynak olarak Tanıl Bora'nin Cereyanlar kitabını kullandım. Aktardığım bilgilerin büyük çoğunluğu Tanıl hocadan.
@@abdulvahidgezer THKO ile dhkp-c'nin birbiri ile hiçbir şekilde ilişkisi bulunmuyor. Kaldı ki, THKO partileşme süreci içinde 70'li yılların sonunda tdkp'ye dönüşüyor, mücadele hattı olarak da, eylemsel ve ideolojik olarak da çok farklı olmalarının yanı sıra arada ciddi bir zaman farkı da var. Cereyanlar her ne kadar eksik olsa da fena bir kitap değil bence, ama sanırım bu mesele için dönemin sosyalist dergilerinin takibi, bu hareketlerin polemik yazıları epey aydınlatıcı oluyor
Yo niye bölünecek oradada yeni sağ doktirine olamamış moron muhafazakarlık var ama ne yi muhafaza ettiği anlayamamış bi sağ var ama klasik avrupa sağı gibi olamiyoruz😂😂
Kimse kızmasın ama SOL görüşlülere bazen gülüyorum, bir avuç insansınız, gücünüz değil devrim yapmaya muhalefet olmaya bile yetmiyor birlik olmanız lazımken devrimin nasıl gerçekleştirileceği hakkında fikir ayrılığına düşüp yine 10 parçaya bölünüyorsunuz..
Ben şahsen günümüzdeki sol hareketleri çok eksik anlatıldığı ve biraz üstünkörü anlatıldığını düşünüyorum. 3 ittifakın olduğunu söyleyip 3. ittifakın içeriği amacı vesaire hiç birşey yok
@@bosnak_ "bölücülük" ne demek? ideolojik bir tabana dayanmaksızın ötekileştirme amaçlı bir kelime gibi duruyorda o yüzden soruyorum bağlantıyı kuramadım ?
Evladim sana bu akilla tez odulu ve universite dlplomasi da vermislerrdir Bu kadar sig 21:54 bir akil iste tamda bugunu anlatiyor Bence oku iki gozum Duzelme sansin var
"Bir anayasa varsa ve siz o anayasaya razıysanız rejimle olan ilişkiniz devrimci bir ilişki olmaktan çıkıyor" probleminin aynısı İslamcılıkta da var. Mesela Ercüment Özkan Bey'in İslâm Partisi hiçbir zaman meşru ve legal olarak faaliyet yürütemedi
Videonun sonundaki soruya cevap: CHP'nin ekonomiye bakış açısı maalesef solcu hatta sosyalist. Daha çok memur, daha çok bürokrat, daha çok devlet fabrikası. Çiftçiye daha çok devlet teşvik. Daha geniş emeklilik hakkı. CHP bu vaatlerini yerine getirirse ya korkunç bir vergi ülkesi oluruz ya da durmadan para basarak enflasyonu patlatırız. (2020'den beri yaptığımız gibi...) Ekonomi dışındaki konularda ise ABD ve NATO karşıtı olmaması, Kürtçülük yapmaması iyi bir şey ama solcular bu yüzden CHP'yi solcu olmamakla suçlarlar.
Özel sektör üzerine kurulu bir ekonomiden yana olan CHP nasıl sosyalist olabilir Ahmet Bey? Türkiye'de devlet harcamalarının ekonomiye oranı Avrupa'nın en düşüğü, toplanan verginin ekonomiye oranı da aynı. Allah aşkına Besim Tibuk gibi çağın gerisinde kalmış, Avrupa ne yapıyor bilmeyen adamların kafalarından uydurduğu laflara inanmayın.
Zaten korkunç bir vergi ülkesiyiz vergi sistemimiz korkunç olması nedeniyle. Hangi kesimlerin vergileri nasıl ödediğini kimlerin vergi teşviklerini nasıl aldığını aklınıza getiriniz lutfen. 40 yıldır devlet küçülecek dedik durduk bunun anlamı devletin vatandaşlarını kendi haline bırakması oldu ve bunun sonuçları ise ortada hatta AKP bile bu sonuçlardan biri bir yönüyle. Fakat devlet değil olduğu haliyle yarim bile olsa bir anlami olan kamu anlayışı eridi bu ise iyice Cumhuriyetin ve vatandaşlık anlayışının asinmasina neden oldu artık hepimiz bir müşteriyiz devlet ise en büyük holding. Yani ülkede elestirdiklerinizi yapmazsak ortada Cumhuriyet bile kalmayacak. Tabii yöntem ve araçlar konusunda yenilenmesi gerekenler olduğunu da belirtmek isterim. Ayrıca CHP ekonomik anlayışı bu açıdan herhangi bir düzeyde sol falan değil. Bu anlamda Dile getirdiği retorik bile tepki gördü üstelik ortağı olduğu gayet devletçi siyasetler tarafından. Ayrıca CHP orgutunun sinifsal yapisida solcu olmasını engelliyor. Kilictaroglu hatırlarsanız en son temiz para getirecekti İngiltereden. Son olarak evet sol genelde NATO culuk konusunda suçlar (buna bende katilirim) Kürtçülük konusu ortak bir payda değil soldaki en son iki ittifakın oluşmasının bir nedeni de kimlik sorunlarına olan yaklaşım farkı bir yönüyle.
Anlatımınız güzel olmuş, tebrik ederim ama kıssadan hisse çıkarmak da ihmal edilmemelidir. Bizim (68) kuşak boşa didindi. Görüyorum ki sizinki de boşa kürek çekiyor maalesef!
Türkiyede din iman ve ruhban sınıfı çok güçlüdür. Ruhban sınıfı gücünü komünizm ideolojisine kaptırmak istemez. Türkiyede komünist devrim falan olmazdı. Laikliğin bile bu ülkeye zor bela savaşa savaşa geldiğini biliyoruz. O da yarım laiklik.
@@no-kc5pf aslında doğru söylüyor. Çünkü Türkiye'de ki insanlar genel olarak sol politika yani "devlet çocuğumu okutsun" "bana destek olsun" "yardım yapsın" "devlet bana iş bulsun" gibi gibi şeyler istiyorlar ama gidip sağ partilere oy veriyorlar. Din bu konu da çok belirleyici bir etken.
Solun En Büyük Ayrışımı İki Ülke Gerçekliği Kürdistan Ve Türkiye Kimi Sol Bunu Türkiye Sorunları İçerisinde Cözmeyi Tartışırken (TKP TİP Sol Parti) HDP ve Onun Yanındaki Sol Ayrı Ülke Gerçekliğinde Tartısıyor. Sermeyaye Bakış Laiklik Konusunda Uzlaşı Saglanıyor. Bu Konu Yüzünden Ayrışma Var.
senin gibi ukalaların getirdiği beledan daha büyük değil. Sahip olmadığın bilgiyi değerlendirmen ukalalığının temel kaynağı. Bela olan bütün doğmatik bilgi kırıntıları. Bilmeden fikir yürütme çabalarıdır. bilmediğin nerden belli , sol diye bahsettiğin kişilerin tamamı.Yönetici de bu bilmeden fikir yürütenlerin başında geliyor.
Sol ve sağ tartışmaları antik Yunan'a kadar uzanır. Solculuk temelde insanı ve insan haklarını merkez alan bir ideolojidir. Sağ ise devleti ve sistemi merkez alan bir ideolojidir. Söylemler çaga ve zaman göre doğal olarak değişim gösterir. Orjin sağ ve orjin sol politikalar arasında bir denge varsa devlet daha sağlıklı yönetilir. Bu denge yoksa devletin müdahalesindeki ekonomik sistem sosyal sistem eğitim sistemi komple verimsizleşir.
2 года назад
Yok öyle değil. Sol ezilen sınıfların tarafındadir, sağ Egemen sömürücü sınıfların tarafındadir. Antik Yunanda mesela demokrasi yanlıları ve insani merkez aslanlar dediklerin kolejleri insan saymıyordu.
@ antik yunandaki herneyse. ideolojilerden birinin devletin içinde baskın olması devletin dengesiz olmasına ve kurumların işlevselliğini yitirmesine neden oluyor.kimse kimsenin kuyruguna basmaz hale geiyor. herkes yolunu buluyor. kamu çıkarları ideolojinin çıkarlarından geride tutuluyor.
E normal, iktidar dediğin sağdır zaten, solcu devrimlerin hepsi sağ iktidarlar getirir. :) Bknz. Muhammed pergamberin solcu devrimi ve arkasından gelen Emeviye sağ iktidarı. :)
8Allahım 150 yılık Karanlıktan aydınlıga cıkaran gûzel insan sayılarînı artırsın Güzel bakanlara; Kapısını güzelliklere açanlara, Kötülük beslemeyip, Yüreği iyilikle sınananlara, Bir kalp kazanmak için çalışanlara, İçindeki çocuğu sarıp sarmalayanlara, Hala kapı aralığından baktığında, Yaşamın en güzel şey olduğunun farkında olanlara SELAM Olsun Kimilerine gőre Tűrkiye Batîyor.Evet Tűrkiye gűçlendikce birilerine batıyor Erdoğan gitsin űlke ne olusa olsun solculugu ranti net kafa kesinlikle milli degilsiniz
Bu videoyu nar yerken izliyorum . Narlar bile daha toplu duruyor
Türkiye'de sol sol gerici Kürtçü dolayısıyla gizli bölümü olduğu için bölünüp parçalanıp yokolmaya mahkum. Devletin kurucu değerlerine düşman olursan, varlığını sürdüremezsin.
Ya ne güzel anlatmışsınız. Sizi buluncaya kadar onlarca video izledim. Oysa en başta seyretseymişim herşey netleşirmiş. Teşekkürler 😊
videolarınız münazara turnuvalarıma hazırlanmakta çok faydalı oluyor teşekkürlerrr
Şahane bir anlatım maksimum bu kadar güzel ve özel anlatılabilirdi emeğinize ağzına sağlık ❤
doğu perinçeğin olduğu her videoda konunun türk solu olması manidar olmuş :)
Öncelikle video çok güzel olmuş. Ama biraz belki merkez-sol ile radikal sol ayrımı yapsak daha iyi olurdu gibi geliyor bana. CHP/SHP ve DSP gibi reformist merkez-sol ile devrimci radikal sol grupların Türkiye tarihinde pek anlaştığını söylemeyeceğimiz gibi, bu kesimlerin hedefleri de, hitap ettiği kesimler de hep farklıydı.
Radikal solun askere bakışının 1960 sonrasında olumlu olmasının sebebi aslında oldukça karanlık ve otoriter bir sağ iktidar olan 50lerin Menderes dönemi geliyor. 1960 Darbesi'nden sonra birçok solcu (hepsi değil) askeri gericiliğe karşı bariyer olarak işbirliği yapılabilecek kişiler olarak gördüler ve hatta "Ordu-Gençlik Elele" gibi sloganların yanı sıra, Cemal Madanoğlu gibi sol entelektüellere olumlu bakan askerler de bulunmaktaydı. Videoda Doğan Avcıoğlu'nun bir kez ismi 71 Muhtırası'nın verilme sebebi olan sol cuntanın başa geçirmeye çalıştığı isim olarak birkaç saniyeliğine geçiyor ama Avcıoğlu'nun yarattığı etkiyi hafife almamak lazım. Onun çıkardığı Yön Dergisi (daha sonra devamında Ant ve Devrim dergileri çıkacak) o dönem bu askerin öncülüğünde yapılacak sosyalist devrim için önemli tartışmaları içeriyor ve size o dönemin ruhu hakkında ilginç ipuçları da veriyor. Tabi, videoda da bahsedildiği gibi bu hareketin bir 60larda ortaya çıkan önce Çin Devrimi, sonra Latin Amerika'daki devrimler ve en sonunda Vietnam Savaşı'nda Vietnam'ın ABD'ye karşı direnmesinin yarattığı önemli bir Üçüncü Dünya Ulusçuluğu'nun etkisi var ve Yön'deki yazılarında Doğan Avcıoğlu'nda da bu üçüncü dünyacı direnişin söylemlerini oldukça görebiliyorsunuz. Normalde kendisinin hiç sosyalist bir geçmişi yokken o dönemin ruhu sayesinde bu üçüncü dünyacı anti-emperyalist sosyalist söylemi Kemalizm ile birleştirerek bizim genel olarak "Sol Kemalizm" olarak adlandırdığımız Kemalist Sosyalizm ve Türk Sosyalizmi olarak bilinen bir siyasi yaklaşımı oluşturmaya başlayacak. Bu sol hareketlerin yanı sıra daha ilk sayısından özellikle Mısır'da olan Cemal Abdülnasır'ın devrimi ile çok ilgililer ve çok büyük ihtimal oradaki asker ve sol gençliğin ittifakından esinlenerek kendileri de sosyalist gençlik hareketi ile asker arasında bir üçüncü dünyacı sosyalist devrimin Türkiye'de uygulanabileceğini düşünmüş olsa gerek.
Avcıoğlu'nun bu Sol Kemalizm'in ana argümanlarını anlattığı kitabı olan "Türkiye'nin Düzeni" sadece o dönemin gençleri değil, bizzat birçok asker tarafından da okunan bir kitaptı. Özetle Avcıoğlu bu kitabında Kemalist Devrim'in yarım kaldığı, henüz Türk aydınlanmasının tamamlanamadığı, insanlara ulus bilincinin aşılanmadığı ve toprak ağasının gücü kırılmadan demokrasiye geçildiğini ("cici demokrasi" diye eleştirir bunu) söyler ve bunun sonucunda da Adnan Menderes gibi nüfuzlu toprak ağalarının köylüyü din ile kandırarak gücü ele geçirdiği ve Türkiye'yi gerek ekonomik, gerek ise diplomatik olarak ABD'ye bağımlı bir ülke haline getirmesinden yakınır. Ona göre çözüm askerin öncülüğünde bir devrim yapılıp, gerekli düzenlemelerin yapılması, gericiliğin ve toprak ağalarının tasfiyesi ile planlamaya dayanan devletçi ve kamucu bir ekonomiye geçilmesi ve sonrasında da yeterlilikler sağlanınca demokrasiye geri dönülmesiydi. Sanılanın aksine kendisi demokrasi fikrine tamamen karşı değil, sadece aydınlanma olmadan ve ekonomik eşitsizlikler giderilmeden gerçek demokrasiye ulaşılamayacağını düşünen birisi, çünkü seçmenin kolaylıkla gericiler tarafından manipüle edildiğini düşünen birisi. Menderes'in 1950lerde seçimleri kazanması ve sonrasında da Menderes'in Demokrat Partisi'nin devamı olan Demirel'in Adalet Partisi'nin seçimleri kazanması sebebiyle varolan "cici demokrasiye" pek güveni olmayan ve "sandıktan gericilik çıkıyor" diyerek varolan demokratik yönteme oldukça karşı çıkan bir isimdi. 60ların sonlarına geldiğimizde ise Latin Amerika'daki foco teorilerinden oldukça etkilenmiş uç-sol gruplar olan Deniz Gezmişlerin veya Mahir Çayanların ekipleri olarak bildiğimiz kesimleri de çok etkilediklerini, yazılarında veya bildirilerinde Avcıoğlu'na ait kavramları da bolca kullandıklarını da görebiliyoruz. Zaten o dönemler Avcıoğlu ile de temasları olduğu biliniyor bu gençlerin.
Fakat ilk büyük şok 1971 Muhtırası ile geliyor. Zaten 60ların sonlarından itibaren Demirel'in Adalet Partisi'nin sürekli olarak seçimleri kazanması üzerine gelen bir hayal kırıklığı solda hakimken, bir de askerin aslında hiç de sandıkları kadar devrimci değil gayet rejimin muhafızı olabilmeleri onlarda bir taktik değişikliğine götürüyor. 70lerde artık devrimci sol gerek sandığa, gerekse askere pek güveni kalmadığından daha da radikalleşiyor ve iyice 70lerde videoda bahsedildiği gibi çatışma dönemi görüyoruz. Videoda yine Ecevit'in haklı bir şekilde aslında devrimci solu durdurmak için ona alternatif olarak "Ortanın Solu" yaklaşımını önerdiğini, sosyal adalet ve refah devleti üzerinden bir siyaset ile Avrupa tipi bir sosyal demokrasiyi önerdiğini görüyoruz. Ama hepsinden önemlisi, özellikle Menderes gibi toprak ağalarının gerçekleşmesini engellemek için CHP'den ayrılarak Demokrat Parti'yi kurmasına sebep olan "Toprak Reformu" meselesinin Ecevit tarafından tekrardan gündeme getirildiğini görüyoruz. Burada bariz bir Avcıoğlu etkisinden bence bahsedebiliriz, çünkü kendisi de Marksist entelektüellerin kavramlarını kullanarak yazdığı "Atatürk ve Devrimcilik" kitabında Atatürk'ün devrimlerinin sadece üst yapı devrimi olarak, yani sadece kültürel ve hukuki alandaki devrimler olarak kaldığını ama alt yapı devrimlerinin, yani ekonomik bölüşümde de daha adil bir devrim yapılması gerektiğini savunuyor ve Ecevit'in ortanın solunu savunan CHP'sinin bu alt yapı devrimlerini de uygulayarak Kemalist Devrimi tamamlama sözü veriyor. Tabi ki Ecevit'in bu yaklaşımı o Soğuk Savaş döneminin anti-komünist paranoyası içerisinde sürekli saldırıya uğruyor, Demirel'in sürekli yaydığı "Ortanın Solu - Moskova'nın Yolu" söylemi ve AP'nin 1979 seçimlerinde Ecevit'i kastederek kullandığı "Komüniste Kanma Zühtü" şarkısı ile Ecevit'in Ortanın Solu yaklaşımını komünizm ile özdeşleştirerek ona bir muhafazakar ve milliyetçi karşıtlık geliştirmeye çalışıyor.
80 darbesinden sonra ise solun üzerinden silindir gibi geçiliyor ve 80 darbesinden sonra sosyalist solda ciddi bir yenilmişlik hali mevcut oluyor. Artık o dönemin radikal solunda biraz daha birleşme çabalarının gelme sebebi biraz bu 80 darbesine karşı direnme çabası, çünkü artık Kenan Evren denilen oldukça otoriter dev bir faşist düşman var sosyalistlerin karşısında. 81 Anayasası'nın yarattığı baskı ortamı ve sıkıyönetim durumu ise 62 Anayasası'nın yarattığı özgürlükçü dönemden çok farklı olduğundan, solcular bu dönem daha çok demokrasi, sivil toplum ve insan hakları söylemlerine geçmeye başlıyorlar. Özellikle Avrupa'daki özellike Prag Baharı'nın 1968 yılında SSCB tarafından bastırılmasından sonra artık eski totaliter kızıl solu bırakmış ama çevreci ve insan haklarına önem veren demokratik özgürlükçü bir sol anlayışı getirmeye çalışan Yeşil Sol Hareketlerinden etkilenerek bunu Türkiye'deki darbe yönetimine karşı oldukça kuvvetli bir yöntem olduğunu düşünen ve bundan sonra sivil toplumu geliştirmeye çalışan hareketler oluşuyor. Bu hareketin temsilcisi olan Alman Yeşiller Partisi'nin sembolü olan kirpiyi kullanan İletişim Yayınları'nın kuruluşu, Kemalizm'e ve onun aydınlanmacı ulusçuluğuna otoriter olduğundan dolayı oldukça eleştirel bakan Mete Tunçay'ın Tarih ve Toplum dergisi ve yine o döneme damgasını vuran Yeşil Barış Dergisi'ni yayınlayan Radikal Demokratik Birlik ile askeri darbenin insan hakları ihlallerini takip eden İnsan Hakları Derneği yine bu 80li yıllarda 12 Eylül Darbesi'nin yarattığı aşırı-milliyetçi, militarist ve otoriter siyasi kültüre karşı bir çoğulcu demokratik sivil toplumcu alternatif yaratmak için kuruluyor. Akademide post-Kemalist ekolün oluşmasını sağlayan akımın kökeni burası, daha sonra burada bilinen isimlerden hepsi değil ama bir kısmı 2010'daki referandumda Yetmez ama Evet'i destekleyecekler.
Son olarak Deniz Baykal konusunda sonuna kadar katıldığımı belirterek bitirmek istiyorum. Deniz Baykal'ın siyaseti her zaman pragmatik bir muhafazakarlıktan ibaretti, hiçbir zaman sol değildi, sadece seküler bir CHPli olduğu için kendini solda adlandırıyordu. Yoksa savunduğu politikalar, özellikle erken 2000lerde CHP başkanıyken, Avrupa'da muhafazakar dediğimiz siyasetçilere denk gelen politikalardı. O da zaten bariz bir şekilde daha çok 1995'te Refah Partisi'nin, sonra da 2002'de AKP olarak aşırı-sağ İslamcı popülist kanadın seçimleri kazanarak iktidara gelmesine karşı bir tepki olarak ortaya çıkmış, AKP'nin yapmaya çalıştığı her şeye sert bir karşıtlık gösterme üzerinden üretilmiş ve sadece statükoyu korumaya dayalı tipik bir sağ kanat muhafazakar siyaset anlayışıydı. AB'ye, Barış Süreci'ne, sivil toplum örgütlenmelerine, andımızın kandırılmasına, Türk milliyetçiliğinin ve Atatürkçülüğün kısmen aşındırılmasına, askeriyenin AKP tarafından tasfiyesine, anayasanın değiştirilmesine, laikliğin yumuşatılmasına ve daha birçok AKP'nin kendi çıkarı için yapmaya çalıştığı reform çabalarına alternatif üretmektense kategorik olarak sert bir şekilde muhalefeti vardı, statükoyu korumaya çalışan bir muhafazakar figür olarak.
Bu muhafazakar siyaset anlayışının 2000 sonrasında CHP'de temsil ediliyor olmasına da pek şaşırmamak gerekiyor. Videonun sonunda sorulan soruya cevap verecek olursak CHP sol bir parti değildi, sadece içinde Ecevit gibi bazı merkez-sol sosyal demokratlar vardı ve onların döneminde merkez-sola çekilmeye çalıştı ama kuruluş itibariyle sol bir parti değildi. Batı Avrupa'daki sol partilerin aksine bir kere kadro partisiydi, kitle partisi değildi. Batı Avrupa'daki merkez-sol partilerin isminin "Sosyal demokrat", "İşçi" veya "Sosyalist" gibi isimlere sahip olmalarının sebebi 19. yyda oluşan emek hareketine önderlik eden işçi sendikalarının bizzat oluşturduğu ve aslında başlangıçta oldukça radikal sol olup sonra zamanla ılımlılaşıp merkez-sola kaymasından kaynaklanıyor. Yani bu partiler tabandan oluşan bir hareketin partisiydi. Türkiye'de ise CHP direk olarak ulusal burjuva devrimini gerçekleştiren bir aydınlanmacı ulusçu askeri elitin partisi olarak kuruldu, direk olarak emek hareketiyle hiçbir bağı yoktu. Hal böyle olunca statükonun, rejimin partisi olan bir kanadı hep içerisinde barındırdı. Ecevit'in daha sonradan CHP'ye gitmeyip kendi DSP'sini kurmasındaki sebep olarak gösterdiği şey de buydu. CHP kuruluşu itibariyle elit bir partiydi ve halka inebilmesi pek mümkün değildi.
@@tanberkak6188 hocam çok güzel yazmışsınız eğitiminiz nedir acaba bu konuda eğer varsa? yoksa hobi mi ilgileniyorsunuz? teşekkür ederim
kaliteli yazı.
@@tanberkak6188 Discord kullanıyorsanız nickinizi sorabilir miyim? Açıkta yazmak istemezseniz profilimden email de atabilirsiniz.
@@tanberkak6188 muhteşem yerlere değindiniz, elinize sağlık, içimden yazmak isteyipde yazamadıklarınız olduğu geçiyor. yeni kuşaklara aktarmanız için ricada bulunsam. çünki inanın sanki zaman geçtikçe hikayeler değişiyor.
Cok keyifli bir yayindi , cok tesekkurler!
İdris Küçükömer, düzenin yabancılaşması geldi aklıma, sonda sorduğunuz sorunun bendeki cevabı net HAYIR, en azından bugünlerde, ama bir şeyler de değişiyor gibi…
Yanlış söylemleri olmakla birlikte genel çerçevesi itibariyle solun Türkiye deki yolculuğunu anlatmak bakımından başarılı,kısa ve öz bir yayın olmuş.Tebrikler.
🎉tebrik ediyorum 50 bini geçtiniz
Kanal büyüyor 🤝
Harika anlatım. Teşekkürler ❤
Ağzına sağlık üstad
çok kaliteli anlatım...
Cok guzel bir vidyoydu ben Her zaman soylerim solcu Azerbaycan iyiydi Sovetlerden oncede Transkafkasya Sosialist Federasyonumuz vardi Gurcustan Ermenistan Azerbaycan dan oluşan Transkafkasya Birligi Suanki sizin Turkiyeden katbe kat iyiydi . Azerbaycan Gurcustan Ermenistan her zaman sosialist ve ya diger solcu dusuncelerle yurudu ayakta kaldi gelişti. Azerbaycanda Tum dunya solcularina sevgiler kalpler ❤️
Keşke Osmanlı Sosyalist Fırkası’ndan başlatsaydınız videoyu. Türkiye Komünist Partisi’nden 10 sene önce kurulmuş, farklı milletlerden gelen Osmanlı devrimcilerinden teşekkül etmiş bir partiydi.
merhaba, videoda dönüşerek bugünkü halini alan solu anlatmaya çalıştım. bu da solun 60 ve sonrası siyasi oluşum ve dönüşümüne odaklanmaya itti beni. gerek Osmanlı gerekse milli mücadele döneminde kurulan partiler 60 sonrası sol tarafından öncü kabul edilmedikleri için tekil örnekler olarak kaldılar. o yüzden de videoya dahil etmedim onları.
@@abdulvahidgezer Belki 60 sonrası solu ilk mirasçılarını reddetmese bu kadar bölünmezdi bile sanırım. Yine de açıklama için teşekkürler :)
Keske Kemalistler solcular yiyip icip yatsaydı hic bir šeye karışmasalrdı Abdülhamid indirenleren yahudi Ermenilerin kőlesi olmazdı Mûslűman oldugundan dogulu oldugundan Tůrk oldugundan eciziliginden tarihinden utanan Milletimiz Ana rahminden dogdu gűne lanet etmezdik son 20 yîlımîz olmasa hala zillet içinde yaşardık
Merhaba ağzınıza sağlık, çok teşekkürler:)
Genetiğinde var hocam. Fraksiyon diyorlar onlar. Çünkü çoğu insan aydınlandığını düşündüğünde kendini daha da özel hissediyor ve bu hissiyat onları diğer gruplardan itip kanaat önderi olma hevesi ile karanlık tarafa geçiriyor.
Özetle olgunlaşma sorunu.
Okumak güzel el zevkli ama türkiyede solu en güzel anlatan şey hatırla sevgilidir. Okuduğum hiçbir şeyle çelişmeyen dizi yapmak için gerçeği saçmalamadan anlatan belgesel gibi bir dizi. Sınavlarımın çoğunu hatırla sevgili referansıyla yazdım. 60 darbesinden 12 Eylül'e kadar her şey var
mükemmel dizi ya 32. bölümdeyim daha
Sosyal Demokrasi, (CHP) her zaman amiyane deyimle ayağına sıkmıştır.Solu toparlayacak parti CHP olamaz!!!
Çok bilgilendiriciydi teşekkürler
Hiçbir şeyi beklemedim 49 bini beklediğim kadar 😅🎉
Baküden Anadoludaki Sosialist Devrimci yoldaşlara sevgilerimi yollarim
Türkiye'deki herhangi bir partinin siyasi bir ajandası var mı ben gerçekten merak ediyorum. Bence Türkiyedeki partilerin ne olmadığına dair sayısız örnek verebilmek çok da zor değil. Türkiye'deki siyasetin dozu o kadar yüksek ki anlayabilmek için siyaset dışı bir pencereden bakabilmek lazım. Bence CHP solcu bir parti midir sorusu cevabını herkesin bildiği bir soru. Asıl sorulması gereken CHP'nin sola, solculuğa bakış açısı nedir? Buna istinaden Türkiye'de neden her partinin geçmişinin hesabını vermesi gerekiyor? Bence bu soru gerçekten tartışılması gereken bir soru. ABD'de siz zamanında köleliği savunmuştunuz deniyor mu örneğin ?
Chp solcu bir parti değildir. Atatürk bu partiyi sol bir parti olarak kurmamıştır
Hala köleciği savunuyorsa EVET! Ortalıkta kurucu partiyiz, Atatürk’ün partisi, ülkenin sahibi falan diyorsan, üstelik 13 yıl kendi genel başkanın CHP’nin yanlışları üzerine politika yaptıysa, evet yargılanman şart. CHP aynı CHP.
Solu adam gibi anltan büyüklerimiz abilerimiz ablalarimz nerdeler herks sol anltyor ama kim neye inancavini bilmiyor vesselam
yeni şeyler öğrendim sağol abi
Teşekkürler
Chp içinde pek çok mezhebi doğuran bir dindir... Ne bilinen sol ile, ne de kemalizmle örtüşmüyor zaten...
Ayrıca her icraatı iktidarın işine yaradığına göre,
bir solcu olması nasıl düşünülebilir...
Siz düşündünüz ve sordunuz, DİYE DE bu güzel çalışmayı karalayamam elbet...
Emeğinize sağlık...
Sizinle yeni tanıştım ama bu özet beni mest etti... Teşekkür ederim kardeşim...
Vahit baba sen anlatma. Dyson süpürge tutulmuş halı gibi hissediyorum. Tüm enerjim emcükleniyor
Dr. Hikmet Kiıvılcımlı ve Demir Kücükaydın.
MDD ile Yön-Devrim arasındaki ayrımı belirtmemişsiniz yalnız.
Deniz gezmiş'in yüzüne Ömer'i mi montajladınız yoksa gerçekten bu kadar benziyor mu??!
Bazı bilgi eksikleri var, video ilerledikçe bunlara değineceğim;
1- Kemal Tahir'in teorik özü Kıvılcımlı'ya dayanmak ile birlikte Kıvılcımlı'yı tam olarak anlayamayan bir noktadadır.
2- Kıvılcımlı, TİP'e hiç girmemiştir, dolayısıyla ihraç da edilmemiştir. Tavsiye üzerine gıyabında yapılan başvurusu da reddedilmiştir.
THKO DHKP-C olmuyor TDKP oluyor
Sanırım bilgi kutusu yanlış. 1964'te kurulup 1957'de kapatılmış.
LGBT, yeşil hareketleri, hayvan hakları gibi meselelere de ucundan değinebilirmişsiniz. Artık Türkiye'de de yeni sağ sol kavgası bu eksenlerde şekillenecek gibi. Bir de afişte aileyi inkar yazıyor, hadi şimdi LGBT falan filan da o dönem de neden böyle bir söylem geliştirmişler pek çözemedim. Yine güzel bir video, elinize sağlık.
Lgbt sapkinligi yeni değilde ondan.. abde çok önceleri başlıyor
Tanıl Bora ile yeni içeriklerin devamı gelecek mi ?
71 anayasasi mi dendi yoksa ben mi yanlis anladim?
0:51 bu cümle kime ait bileniniz var mı?
Sanırım murat karayalcin
@@ekocelebi2275 Sağ ol
Geç de olsa sol-sağ kavgasından vazgeçin. Türk insanına uygun elbise arayın. Konfeksiyon giysileri bize uymaz!
Güzel bir konu olmuş
Türk solu bir kavram olarak biraz oksimoron kalıyor. Önerim Türkiye’de sol gibi coğrafi sınırlara gönderme yapan bir kavramın daha sağlıklı olduğu. Ayrıca biraz daha içerikle alakalı olarak, tip ile ilk TKP arasında ciddi bir illegal TKP süreci mevcut. Sadece sanat, kültür alanında değil, bildiğimiz manada illegal şekilde örgütlenmeye çalışan bir sol mevcut. Özellikle Şefik Hüsnü gibilerin tkpsi kesinlikle önemli çünkü oradaki kadrolar büyük oranda 60lar solunun da içinde yürütücü olacaklar. Burayı da dahil etmek daha sağlıklı olur bence Türkiye solunu anlamak için. Bunun dışında gayet güzel bir kamu hizmeti olmuş. Elinize sağlık.
Sol zaten kendi içinde fraksiyonlara ayrıldığı için bugün bu durumda değil miyiz 😂
Sol turkiyede kemalizm değilmi ne fraksiyonuna bolunecek😂😂😂😂 😂😂😂😂😂😂😂
Pardon solu kim bolecek bizim niye haberimiz yok 😂😂😂😅
Hocam bilgi karışıklığı ve gereksiz değinilen yerler var. THKO'nun thkpc'ye dönüştüğünü falan söylediniz hatta 90'lar için, bu tamamen yanlış bir bilgi. Bu iki örgüt aynı dönemde solun iki kanadı olan ve sonrasında devyol ve tdkp ile yollarina devam eden örgütler, ki kaldı ki dönemin sokaklari mobilize eden güçleri gerçekten bunlar ve ciddi etki alanları da var ama mesela buralara çok deginilmemiş. Güzel bir içerik bence, ama keşke biraz daha işi bilen ve içinden birine anlatilsaydı.
Bu eleman nurcu, kafadan atmış çoğu şeyi. Bilgi birikimi yok sola dair.
90'larda dhkp-c'ye dönüştüğünü söyledim. kaynak olarak Tanıl Bora'nin Cereyanlar kitabını kullandım. Aktardığım bilgilerin büyük çoğunluğu Tanıl hocadan.
@@abdulvahidgezer THKO ile dhkp-c'nin birbiri ile hiçbir şekilde ilişkisi bulunmuyor. Kaldı ki, THKO partileşme süreci içinde 70'li yılların sonunda tdkp'ye dönüşüyor, mücadele hattı olarak da, eylemsel ve ideolojik olarak da çok farklı olmalarının yanı sıra arada ciddi bir zaman farkı da var. Cereyanlar her ne kadar eksik olsa da fena bir kitap değil bence, ama sanırım bu mesele için dönemin sosyalist dergilerinin takibi, bu hareketlerin polemik yazıları epey aydınlatıcı oluyor
Sağ bölünmüyor mu?
Yo niye bölünecek oradada yeni sağ doktirine olamamış moron muhafazakarlık var ama ne yi muhafaza ettiği anlayamamış bi sağ var ama klasik avrupa sağı gibi olamiyoruz😂😂
Sürekli sağcı istihbarat teşkilatımızın saldırısı altında da ondan !
Kimse kızmasın ama SOL görüşlülere bazen gülüyorum, bir avuç insansınız, gücünüz değil devrim yapmaya muhalefet olmaya bile yetmiyor birlik olmanız lazımken devrimin nasıl gerçekleştirileceği hakkında fikir ayrılığına düşüp yine 10 parçaya bölünüyorsunuz..
Önce teori sonra pratik. Mesele güç değil anlayacağın.
@@zerkalo12107 aynen baskılar bizi yıldıramaz kanka
Her bi boka muhalefet ettikleri için. Muhalefet için gelmisler dünyaya
Onların da fantezi yapmaya hakkı var şehriyatcilar gibi .
@@wolkann1905 lan kes be kes
Türkiye'de Avrupa bağlamında sol hiç olmadı
Türk solunu anlamak için Doğu Perinçek ve Rıdvan budakla başlamakta ironi olsa gerek... 😅
2:37 DP sağ liberal mi? Liberal mi? Sansür yaslarının ve protesto yasaklarının da bu liberalizmden haberi var mıymış bari?
Ben şahsen günümüzdeki sol hareketleri çok eksik anlatıldığı ve biraz üstünkörü anlatıldığını düşünüyorum. 3 ittifakın olduğunu söyleyip 3. ittifakın içeriği amacı vesaire hiç birşey yok
Türkiye Halk İştirakiyyun Fırkası, var bir de 1920'de kurulan.
O Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir parti, içerisinde bir çok alaksiz isimler vs. bulunmakta.
Emeklerinize sağlık gayet güzel içerikler.
CHP sol değil, belki sosyal liberal, belki merkezi demokratik liberal belki long island icetea :D
Sol sadece komünizm değildir
@@bosnak_ evet ama chp de sol değildir =)
@@sorgul-A-slan CHP Türkiye'de solun kalesidir. Bugünki 10 aralık hainlerinin CHP'sinin ihanetleri yüzünden bu biraz zedenlendi tabi
@@sorgul-A-slan Sol bölücülük değildir.
@@bosnak_ "bölücülük" ne demek? ideolojik bir tabana dayanmaksızın ötekileştirme amaçlı bir kelime gibi duruyorda o yüzden soruyorum bağlantıyı kuramadım ?
Evladim sana bu akilla tez odulu ve universite dlplomasi da vermislerrdir
Bu kadar sig
21:54 bir akil iste tamda bugunu anlatiyor
Bence oku iki gozum
Duzelme sansin var
"Bir anayasa varsa ve siz o anayasaya razıysanız rejimle olan ilişkiniz devrimci bir ilişki olmaktan çıkıyor" probleminin aynısı İslamcılıkta da var. Mesela Ercüment Özkan Bey'in İslâm Partisi hiçbir zaman meşru ve legal olarak faaliyet yürütemedi
Kardeşim siz gidin akın makın yapın avrupaya ciddiye alan mı var sizi bu mecralarda
Bana ordan 4 karı, peçeli olsun.
@@toxichuman208 Allah, adaleti sağlayamayacağınız için bir ile yetinin diyor
@@AnadoluislamCumhuriyetiAnayasa
Tabi efendim :)
@@toxichuman208 karşıdaki kadının rızası alınıyor ve mehri kendisine ödeniyor. ikinci üçüncü eş olmayı kabul etmek zorunda değil
Videonun sonundaki soruya cevap: CHP'nin ekonomiye bakış açısı maalesef solcu hatta sosyalist. Daha çok memur, daha çok bürokrat, daha çok devlet fabrikası. Çiftçiye daha çok devlet teşvik. Daha geniş emeklilik hakkı. CHP bu vaatlerini yerine getirirse ya korkunç bir vergi ülkesi oluruz ya da durmadan para basarak enflasyonu patlatırız. (2020'den beri yaptığımız gibi...)
Ekonomi dışındaki konularda ise ABD ve NATO karşıtı olmaması, Kürtçülük yapmaması iyi bir şey ama solcular bu yüzden CHP'yi solcu olmamakla suçlarlar.
Özel sektör üzerine kurulu bir ekonomiden yana olan CHP nasıl sosyalist olabilir Ahmet Bey? Türkiye'de devlet harcamalarının ekonomiye oranı Avrupa'nın en düşüğü, toplanan verginin ekonomiye oranı da aynı. Allah aşkına Besim Tibuk gibi çağın gerisinde kalmış, Avrupa ne yapıyor bilmeyen adamların kafalarından uydurduğu laflara inanmayın.
Zaten korkunç bir vergi ülkesiyiz vergi sistemimiz korkunç olması nedeniyle. Hangi kesimlerin vergileri nasıl ödediğini kimlerin vergi teşviklerini nasıl aldığını aklınıza getiriniz lutfen. 40 yıldır devlet küçülecek dedik durduk bunun anlamı devletin vatandaşlarını kendi haline bırakması oldu ve bunun sonuçları ise ortada hatta AKP bile bu sonuçlardan biri bir yönüyle. Fakat devlet değil olduğu haliyle yarim bile olsa bir anlami olan kamu anlayışı eridi bu ise iyice Cumhuriyetin ve vatandaşlık anlayışının asinmasina neden oldu artık hepimiz bir müşteriyiz devlet ise en büyük holding. Yani ülkede elestirdiklerinizi yapmazsak ortada Cumhuriyet bile kalmayacak. Tabii yöntem ve araçlar konusunda yenilenmesi gerekenler olduğunu da belirtmek isterim. Ayrıca CHP ekonomik anlayışı bu açıdan herhangi bir düzeyde sol falan değil. Bu anlamda Dile getirdiği retorik bile tepki gördü üstelik ortağı olduğu gayet devletçi siyasetler tarafından. Ayrıca CHP orgutunun sinifsal yapisida solcu olmasını engelliyor. Kilictaroglu hatırlarsanız en son temiz para getirecekti İngiltereden. Son olarak evet sol genelde NATO culuk konusunda suçlar (buna bende katilirim) Kürtçülük konusu ortak bir payda değil soldaki en son iki ittifakın oluşmasının bir nedeni de kimlik sorunlarına olan yaklaşım farkı bir yönüyle.
bu sayfanın kitlesi neden böyle? Yorumları okurken atak geçirdim
Anlatımınız güzel olmuş, tebrik ederim ama kıssadan hisse çıkarmak da ihmal edilmemelidir. Bizim (68) kuşak boşa didindi.
Görüyorum ki sizinki de boşa kürek çekiyor maalesef!
Sadece mihri belli doğu perinçek ve milli demokratik devrim ile ilgili video gelmeli
80 sonrası anlatımı çok kaba biçimde aktarılmış .sosyalist sol konuşuyor. Rafet ballı piyasada varsa okumamissaniz tavsiye ederim
Hatalı analiz ve bilgiler var.
türk değil türkiye solu..
Kürtsündür kesin
10:26 tamam üni bastin okey de kürtce konusmak ne unide la gardas
İstediği dilde konuşabilir niye üni de Kürtçe konuşmak yasak mı ?
Türk solu Atatürk ile basliyor. Ve onunla bitiyor😢
M.kemal Solcu mu ???? Git tarihi oku..
TKP tarihini doğru öğren. Sayın sunucu.
Yalniz “halklar” degil o “halk”. Thkpc, thko, dhkp, h stands for “halk”. Halklar turkiyeye cok sonra, “turkiyeli” ile beraber girdi.
Suya sabuna dokunmadan çok genel yorum olmuş
Salih Mirzabeyoğlu 👆🏼👆🏼👆🏼👆🏼👆🏼
Siz ölmefiniz mi hala amk
Zort
Bu ulkede "gominizm ateizmdir" diye bilinmese komunist devrim Rusya"da degil Turkiye"de olurdu.
--Hurriyyetperver
Hadi ordan
Türkiyede din iman ve ruhban sınıfı çok güçlüdür. Ruhban sınıfı gücünü komünizm ideolojisine kaptırmak istemez. Türkiyede komünist devrim falan olmazdı.
Laikliğin bile bu ülkeye zor bela savaşa savaşa geldiğini biliyoruz. O da yarım laiklik.
40k oyla
Gominizm ateizmdir
@@no-kc5pf aslında doğru söylüyor. Çünkü Türkiye'de ki insanlar genel olarak sol politika yani "devlet çocuğumu okutsun" "bana destek olsun" "yardım yapsın" "devlet bana iş bulsun" gibi gibi şeyler istiyorlar ama gidip sağ partilere oy veriyorlar. Din bu konu da çok belirleyici bir etken.
onlar sadece libarel demokratlar.
Solun En Büyük Ayrışımı İki Ülke Gerçekliği Kürdistan Ve Türkiye Kimi Sol Bunu Türkiye Sorunları İçerisinde Cözmeyi Tartışırken (TKP TİP Sol Parti) HDP ve Onun Yanındaki Sol Ayrı Ülke Gerçekliğinde Tartısıyor. Sermeyaye Bakış Laiklik Konusunda Uzlaşı Saglanıyor. Bu Konu Yüzünden Ayrışma Var.
Hdp vesaire aslında sol değil zaten
Post post-kemalizm diye bir şey yoktur komik olmayın onun adı post tayyibizm'dir
Tr de sol sağ sag ise soldur
Chp sag, akp kesinlikle sol
CHP'nin herhangi bir solcu söylemini görmedim.
Tarafsız olmani beklerdim
Suphinin gemisi batmıştı karadeniz de diye biliyorum..yalanmıymış
Hatta şiiri bilen var...3 kişiydik 3 manyak 3 cengaver...deli suphi kominist bedri ve salak nazlıcan...👍👍👍😆
Lozanda İngilizlere verilen 3 tahaddütten biri Bolşevikliğin yasaklanmasıydi
Gemisi batmadı, Mustafa Kemal'in emriyle katledildiler.
@@jakobenyak Yahya Kahya Topal Osman'ın adamı mı bilmiyorum ama talimat Mustafa Kemal'den geliyor o net.
@@zerkalo12107 Mustafa kemale saygım arttı
Bunlar bölmek için uğraşan kitleler
O yüzden kendileri de bölünmek zorundalar amaller niyetlere göredir bence
Baykal. Ecevit. İsmail Cem. İnönü ailesi. Bunlar dışındaki tüm sol hareketler bu ülkeye beladan başka bir şey getirmedi. Getirmeyecek.
baykal aleni faşist biriydi sol uysa nasyonal sosyalist yani hitler model sövenist ırkçı solcu
senin gibi ukalaların getirdiği beledan daha büyük değil.
Sahip olmadığın bilgiyi değerlendirmen ukalalığının temel kaynağı.
Bela olan bütün doğmatik bilgi kırıntıları.
Bilmeden fikir yürütme çabalarıdır.
bilmediğin nerden belli , sol diye bahsettiğin kişilerin tamamı.Yönetici de bu bilmeden fikir yürütenlerin başında geliyor.
Bunlar solcu degildi
@@fatih3005 Ecevit solcuydu Komünist değildi. Sol sadece reel Sosyalizmden ibaret değil.
Türk solu neden Atatürk düşmanı anlamakda zorlanıyorum.
Ataput faşist birisi..
Dünya lideri ilk kadın peygamberimiz yeni parti kurmuş ona fa değinebilirsiniz(bkz tansu)
Asiret partisi HDP nasil sol oluyor bir anlasak :)
Sol ve sağ tartışmaları antik Yunan'a kadar uzanır. Solculuk temelde insanı ve insan haklarını merkez alan bir ideolojidir. Sağ ise devleti ve sistemi merkez alan bir ideolojidir. Söylemler çaga ve zaman göre doğal olarak değişim gösterir. Orjin sağ ve orjin sol politikalar arasında bir denge varsa devlet daha sağlıklı yönetilir. Bu denge yoksa devletin müdahalesindeki ekonomik sistem sosyal sistem eğitim sistemi komple verimsizleşir.
Yok öyle değil.
Sol ezilen sınıfların tarafındadir, sağ Egemen sömürücü sınıfların tarafındadir.
Antik Yunanda mesela demokrasi yanlıları ve insani merkez aslanlar dediklerin kolejleri insan saymıyordu.
@ antik yunandaki herneyse. ideolojilerden birinin devletin içinde baskın olması devletin dengesiz olmasına ve kurumların işlevselliğini yitirmesine neden oluyor.kimse kimsenin kuyruguna basmaz hale geiyor. herkes yolunu buluyor. kamu çıkarları ideolojinin çıkarlarından geride tutuluyor.
Mantik olarak tam tersi. Serbest piyasa halka verilen bir ozgurluktur. Sosyalizm ise monarsiyi getirir. Çünkü tum yetki devlette olur.
🐬🐬
ya sosyalizm ya barbarlık
Sosyalizmin baharı gelecek.... Yakındır inanın buna...
İnsanlığın başlangıçından beri soldan bir bok olmamıştır.Yaradılısta yok sol kavram
E normal, iktidar dediğin sağdır zaten, solcu devrimlerin hepsi sağ iktidarlar getirir. :) Bknz. Muhammed pergamberin solcu devrimi ve arkasından gelen Emeviye sağ iktidarı. :)
Kemer Tahir Dûšûnenden dûšűceden korkan őnűne geleni kelesini vuran...
8Allahım 150 yılık Karanlıktan aydınlıga cıkaran gûzel insan sayılarînı artırsın Güzel bakanlara;
Kapısını güzelliklere açanlara,
Kötülük beslemeyip,
Yüreği iyilikle sınananlara,
Bir kalp kazanmak için çalışanlara,
İçindeki çocuğu sarıp sarmalayanlara,
Hala kapı aralığından baktığında,
Yaşamın en güzel şey olduğunun farkında olanlara
SELAM Olsun Kimilerine gőre Tűrkiye Batîyor.Evet Tűrkiye gűçlendikce birilerine batıyor Erdoğan gitsin űlke ne olusa olsun solculugu ranti net kafa kesinlikle milli degilsiniz
Bizim idolijimuzi bir yahudi yazıyor tarihimizi yeniden degišmelidir