Aksaray'da Ekrem şahin var çok saygı değer birisi,profesyonel ses sistemleri ile uğraşıyor, bizzat kendi tasarımları olan ve çok da meşhur olan kule hoparlörleri var model sc68 .. saygılar
Seslendirme de tek çok güçlü bir anfi ve tek büyük bir sürücü yetersiz kalabiliyor. 5kw-10kw lık ses sistemlerinde 2x5kw çıkış gücü sağlayan bir cihaz ile buna bağlanacak doğru empedansı sağlayacak bir iki kabin fiziksel olarak aşırı büyük olur. Bir de kalın elektrik kabloları sıkıntı yaratır bazen 50mt kablo çekmek gerekir. O nedenle hem bir iki cihaza bağlı kalıp arıza yapması sonucunda işin sekteye uğraması yerine subbass ve mid ile tweeter kabinleri çok sayıda ve ayrık yapılır. Kaç kabin varsa ona göre uygun sayıda bir sürü amplifikatör ve aktif filtre sistemleri ile sesler istenen gruplara bölünür, filtrelenir ve yükseltilir. Pasif filtrelerde %10 kayıp olsa yüksek güçlü sistemlerde toplamda kayıp çok olur. Haliyle aktif filtre ile sinyal zayıfken bölmek ve filtresiz sürücülerle reprodüksiyon yapmak akıllıca olur. Damping faktöründe hoparlörün etkisi ile anfinin etkisi karıştırılıyor. Anfideki damping faktörü hoparlörün bobinini ne kadar güçlü sürebileceği ile ilgili. Hoparlör bir bobindir ve sonuçta akıma karşı koyar. Anfi de akımı akıtmak ister. Anfinin besleme voltajları ne kadar yüksek ve güç kaynağı ne kadar güçlü ise iç dirençleri düşük olur ve yüksek akım akıtabilme yani yüksek damping faktörüne sahip olur. Yani anfi hoparlörü ne kadar güçlü sürer ise o kadar dinamiği yüksek olur band genişliği de yüksek olur. Bir nevi daha güçlü motoru olan arabanın aynı ağırlıktaki aracı aynı hıza çok daha kolay ve çabuk çıkartabilmesi ve dinamik sürüş keyfi vermesi gibi. Diğerinde gaza basarsın yavaş yavaş hızlanır keyif vermez misali. Hoparlör de de ani bobin hareketi sınırlanmazsa bobin metal sınır parçalarına çarpar mıknatısın bir tarafını kapatan ve deforme olup sürtmeye başlar sonuçta cızırtılı bir ses ve devamında da sürtünmeye bağlı ısı artışı sonucu yanması kaçınılmazdır. Normalde de yüksek güçte çalışan bir hoparlörün bobini ısınır. Seslendirme sistemlerinde sürekli yüksek güçte çıkış veren hoparlörün mıknatıs kısmını elleyin ateş gibi ısınır. İşte hoparlörün körüğü ani darbeleri sönümlerken yani damp ederken spider denen kısım da bobini hem merkezde tutar (dikey ve yatay eksende) hem de aşırı hareketi engelleyerek bobinin çarpmasını engeller. Aşırı güçlü bir anfi yada ani bir sinyal darbesi yada bozuk bir jacktan/kablodan/konnektörden kaynaklı parazit bile bir hoparlörü saniyesinde çöp etmeye yeter. Kaliteli bazı hoparlörlerde long throw denen uzun bobin yolu , gergi mekanizmalarıyla sınırlanmış koni hareketleri ile hem soğutma hem de hareketi sınırlama amacı için ferromanyetik sıvı kullanılır. Manyetik alan bu sıvı maddeyi hem manyetik alanın merkezinde tutar. Körük ile spider de bobini enerjisizken ve hareket sonrasında bu manyetik alanın merkezinde tutacak şekilde ayarlanır. Bobin titreşirken merkezden ileri yada geri geldiğinden manyetik alanın en güçlü olduğu yerden ayrılacağından bu esnadaki sinyallere tam tepki veremez ve bozulmaların bir kısmı da bu sebepten ortaya çıkar. Hoparlör şasilerinin çalışma frekanslarına göre verimleri farklıdır. Bass seslerde verim düşük iken orta ve tizlerde yüksektir. Ayrıca ses dalgasının frekans özelliklerinden dolayı bass sesler çabuk sönümlenir. Bu nedenle toplam gücüm %50-60 ı bass, 20-30 u mid ve geri kalanı tiz sürücüsüne şeklinde yönlendirilir. PA da ise uzak mesafedede ses duyulsun istendiğinden basınç odacıklı özel tweeter ve high midler olur. Bunlar yüksek kazançları sayesinde sesleri orijinalden daha fazla yükseltir ve uzağa iletirler.
FET ve MOSFET tipi transistörler alan etkilidir ve çalışmasını istediğimiz voltaj dengeleyici olarak yada yükseltici olarak kullanabileceğimiz en verimli elemanlardır. Hem bant genişlikleri çok kolay sınırlandırılıe hem de skım çıkışları çok kararlı hsle getirilebilir. Bir bileşik devre IC ysda Integrated Circuit içerdinde de kullanılabilirler. Ama verimlilikleri ve görev başarılarıntartışılmaz
Türkiye’den hi-end bir marka çıktı Absolare! Kerem Küçükarslan Bey’in büyük çabası ve başarısı. Absolare uzun senelerdir Münih fuarında en iyi seslerden biri olarak seçiliyor. Ayrıca yüne hi-end kablo markalarıda var Echole.
Önceki bölümlerde bu konu geçtiğinde bende yazacak idim. Böyle güzel ve çok güzel tasarımı olan bir amlifikatör ün Bizden çıkması çok mutluluk verici👍🙏🙏
abicim selam emeğinize sağlık . size kıymetli bir geri bildirim vereyim , eğer ki kanala davet ettiğiniz konukların sistemlerini gösterirseniz "ilgi etkileşim" artar.
Tek kutu içerisnde birleşik cihazların en büyük sorunları CT cross talk interference karşılıklı ekektro manyetik karışma problemi ve IM intermodulation bozuklukları oluyor.
Bu işler ile ilgilenen herkesin elbette bir amacı uğraşısı vardır, malum cem beyden örnek verecek olursam, kendisinden duyduğum dan değil bu konuya değindiği için aslında, kendi kafamda tasarladığım bir proje var,3 yollu sistemi baz alırsak, low mid tweeter olarak, diyorum ki her bir sürücüye ayrı bir amfi girsek ,mesela crown xls serisi var kendinden crossover mevcut switch mode ,her sürdüğümüz hoparlöre göre frekans kesim yaparım diye düşündüm, haliyle ekstra filtre crossover karta da ihtiyaç olmayacak, randıman daha yüksek olur diye düşündüm,hibrit sistem olur, ama tabi ona göre de maliyet artıyor saygılar
Hoparlörün bobin çapı ne kadar geniş ise o kadar alt seslere iner. PA hoparlörlerde koca hoparlöre minicik bobin çapı koyarlar ama toz kapağını büyük takarlar çok fark etmezsiniz boyutunun küçüklüğünü. Aynı rf anten teorisinde tam dalga, yarım, çeyrek dalga antenler nasılsa hoparlörlerde de bobin çapı bu işi etkiler.
Güç smplilerinde kanallar arasındaki cross-talk karşılıklı karışma efektini bertaraf etmek için iki kanalı bir kutıdan çıkarıp bağımsız iki izole kutuya koymaya mono block denir. Bu işlemde CT interference ve bunlara bağlı IM intermodulation gibi bozulmalar şüphesiz çok sathi kalır.
Lambalı anfilerin çıkış trafoları 15Khz lerden sonrasına pek izin vermez bu nedenle trafolu çıkış katları olan lambalı cihazlar büyük band genişliğine sahip değildirler. En büyük avantajları geçiş distorsiyonuna sahip olmamalarıdır. Bir de elektrodları arasındaki mesafeden dolayı kapasitans değerleri çok düşüktür bu da transistörlerdeki şarj/deşarj dez avantajını ortadan kaldırarak daha güzel bir tını vermesini sağlar. Lambalıların distorsiyonu ise (THD) % 10lara varır . 20 çeşit distorsiyon türü olduğundan hepsini bir tutmamak lazım. Lambalı anfiler yüksek besleme voltajını hoparlör tarafından ayırmak ve lamba empedansını hoparlöre uydurabilmek için ve tabi dc yalıtımı için trafo kullanırlar. Fet cihazlar bipolar transistörlerden farklı olarak akım yerine gerilim ile sürülür. Bu nedenle de giriş dirençleri yüksektir. Haliyle deck çıkışını yüklemezler ve sinyal yüksek kalır. Klasik transistörlü katların giriş empedansı yöntemine göre 100Kohm ve daha düşük olabilir. Fetlerde megaohm seviyesindedir.
Her şey güzel. Yalnız kusura bakmayın, işinde başarılı olduğunu iddia eden kişilerin giyim tarzları da bunu yansıtmalı.. Sonuçta burada biz de sizin birer konuğunuz sayılırız. Biz de az da olsa saygıyı hak ediyoruz diye düşünüyorum...
Şekilci olmaya gerek yok. Yabancı elektrik kaynağı teknolojisi firmasının ürün müdürü gelip iş tulumlarını giyip kaynak yaparak işi gösterirken firmanın Türkiye distribütöründe aynı işi yapan eleman takım elbise ile gelip işi tarif ederek çalışıyor. Hangisi size daha faydalı.
böyle bir kanalın kıymetini bilin tr de altın değerinde çok severek takip ediyorum begenin arkadaşlar emeğin karşılığı olsun
Bu kadar kıymetli bilgileri bizlere sohbet tadında ilettiğiniz için çok teşekkürler...
Çok güzel yayın oldu.... TEŞEKKÜRLER
Aksaray'da Ekrem şahin var çok saygı değer birisi,profesyonel ses sistemleri ile uğraşıyor, bizzat kendi tasarımları olan ve çok da meşhur olan kule hoparlörleri var model sc68 .. saygılar
Seslendirme de tek çok güçlü bir anfi ve tek büyük bir sürücü yetersiz kalabiliyor. 5kw-10kw lık ses sistemlerinde 2x5kw çıkış gücü sağlayan bir cihaz ile buna bağlanacak doğru empedansı sağlayacak bir iki kabin fiziksel olarak aşırı büyük olur. Bir de kalın elektrik kabloları sıkıntı yaratır bazen 50mt kablo çekmek gerekir. O nedenle hem bir iki cihaza bağlı kalıp arıza yapması sonucunda işin sekteye uğraması yerine subbass ve mid ile tweeter kabinleri çok sayıda ve ayrık yapılır. Kaç kabin varsa ona göre uygun sayıda bir sürü amplifikatör ve aktif filtre sistemleri ile sesler istenen gruplara bölünür, filtrelenir ve yükseltilir. Pasif filtrelerde %10 kayıp olsa yüksek güçlü sistemlerde toplamda kayıp çok olur. Haliyle aktif filtre ile sinyal zayıfken bölmek ve filtresiz sürücülerle reprodüksiyon yapmak akıllıca olur.
Damping faktöründe hoparlörün etkisi ile anfinin etkisi karıştırılıyor. Anfideki damping faktörü hoparlörün bobinini ne kadar güçlü sürebileceği ile ilgili. Hoparlör bir bobindir ve sonuçta akıma karşı koyar. Anfi de akımı akıtmak ister. Anfinin besleme voltajları ne kadar yüksek ve güç kaynağı ne kadar güçlü ise iç dirençleri düşük olur ve yüksek akım akıtabilme yani yüksek damping faktörüne sahip olur. Yani anfi hoparlörü ne kadar güçlü sürer ise o kadar dinamiği yüksek olur band genişliği de yüksek olur. Bir nevi daha güçlü motoru olan arabanın aynı ağırlıktaki aracı aynı hıza çok daha kolay ve çabuk çıkartabilmesi ve dinamik sürüş keyfi vermesi gibi. Diğerinde gaza basarsın yavaş yavaş hızlanır keyif vermez misali.
Hoparlör de de ani bobin hareketi sınırlanmazsa bobin metal sınır parçalarına çarpar mıknatısın bir tarafını kapatan ve deforme olup sürtmeye başlar sonuçta cızırtılı bir ses ve devamında da sürtünmeye bağlı ısı artışı sonucu yanması kaçınılmazdır. Normalde de yüksek güçte çalışan bir hoparlörün bobini ısınır. Seslendirme sistemlerinde sürekli yüksek güçte çıkış veren hoparlörün mıknatıs kısmını elleyin ateş gibi ısınır. İşte hoparlörün körüğü ani darbeleri sönümlerken yani damp ederken spider denen kısım da bobini hem merkezde tutar (dikey ve yatay eksende) hem de aşırı hareketi engelleyerek bobinin çarpmasını engeller. Aşırı güçlü bir anfi yada ani bir sinyal darbesi yada bozuk bir jacktan/kablodan/konnektörden kaynaklı parazit bile bir hoparlörü saniyesinde çöp etmeye yeter.
Kaliteli bazı hoparlörlerde long throw denen uzun bobin yolu , gergi mekanizmalarıyla sınırlanmış koni hareketleri ile hem soğutma hem de hareketi sınırlama amacı için ferromanyetik sıvı kullanılır. Manyetik alan bu sıvı maddeyi hem manyetik alanın merkezinde tutar. Körük ile spider de bobini enerjisizken ve hareket sonrasında bu manyetik alanın merkezinde tutacak şekilde ayarlanır. Bobin titreşirken merkezden ileri yada geri geldiğinden manyetik alanın en güçlü olduğu yerden ayrılacağından bu esnadaki sinyallere tam tepki veremez ve bozulmaların bir kısmı da bu sebepten ortaya çıkar.
Hoparlör şasilerinin çalışma frekanslarına göre verimleri farklıdır. Bass seslerde verim düşük iken orta ve tizlerde yüksektir. Ayrıca ses dalgasının frekans özelliklerinden dolayı bass sesler çabuk sönümlenir. Bu nedenle toplam gücüm %50-60 ı bass, 20-30 u mid ve geri kalanı tiz sürücüsüne şeklinde yönlendirilir. PA da ise uzak mesafedede ses duyulsun istendiğinden basınç odacıklı özel tweeter ve high midler olur. Bunlar yüksek kazançları sayesinde sesleri orijinalden daha fazla yükseltir ve uzağa iletirler.
FET ve MOSFET tipi transistörler alan etkilidir ve çalışmasını istediğimiz voltaj dengeleyici olarak yada yükseltici olarak kullanabileceğimiz en verimli elemanlardır. Hem bant genişlikleri çok kolay sınırlandırılıe hem de skım çıkışları çok kararlı hsle getirilebilir. Bir bileşik devre IC ysda Integrated Circuit içerdinde de kullanılabilirler. Ama verimlilikleri ve görev başarılarıntartışılmaz
Türkiye’den hi-end bir marka çıktı Absolare! Kerem Küçükarslan Bey’in büyük çabası ve başarısı. Absolare uzun senelerdir Münih fuarında en iyi seslerden biri olarak seçiliyor. Ayrıca yüne hi-end kablo markalarıda var Echole.
Önceki bölümlerde bu konu geçtiğinde bende yazacak idim. Böyle güzel ve çok güzel tasarımı olan bir amlifikatör ün Bizden çıkması çok mutluluk verici👍🙏🙏
Absolare yi sizin ile tanıdım ve hayran kaldım 🌟🌟🙏
abicim selam emeğinize sağlık .
size kıymetli bir geri bildirim vereyim , eğer ki kanala davet ettiğiniz konukların sistemlerini gösterirseniz "ilgi etkileşim" artar.
Tek kutu içerisnde birleşik cihazların en büyük sorunları CT cross talk interference karşılıklı ekektro manyetik karışma problemi ve IM intermodulation bozuklukları oluyor.
Bu işler ile ilgilenen herkesin elbette bir amacı uğraşısı vardır, malum cem beyden örnek verecek olursam, kendisinden duyduğum dan değil bu konuya değindiği için aslında, kendi kafamda tasarladığım bir proje var,3 yollu sistemi baz alırsak, low mid tweeter olarak, diyorum ki her bir sürücüye ayrı bir amfi girsek ,mesela crown xls serisi var kendinden crossover mevcut switch mode ,her sürdüğümüz hoparlöre göre frekans kesim yaparım diye düşündüm, haliyle ekstra filtre crossover karta da ihtiyaç olmayacak, randıman daha yüksek olur diye düşündüm,hibrit sistem olur, ama tabi ona göre de maliyet artıyor saygılar
Hoparlörün bobin çapı ne kadar geniş ise o kadar alt seslere iner. PA hoparlörlerde koca hoparlöre minicik bobin çapı koyarlar ama toz kapağını büyük takarlar çok fark etmezsiniz boyutunun küçüklüğünü. Aynı rf anten teorisinde tam dalga, yarım, çeyrek dalga antenler nasılsa hoparlörlerde de bobin çapı bu işi etkiler.
Güç smplilerinde kanallar arasındaki cross-talk karşılıklı karışma efektini bertaraf etmek için iki kanalı bir kutıdan çıkarıp bağımsız iki izole kutuya koymaya mono block denir. Bu işlemde CT interference ve bunlara bağlı IM intermodulation gibi bozulmalar şüphesiz çok sathi kalır.
Lambalı anfilerin çıkış trafoları 15Khz lerden sonrasına pek izin vermez bu nedenle trafolu çıkış katları olan lambalı cihazlar büyük band genişliğine sahip değildirler. En büyük avantajları geçiş distorsiyonuna sahip olmamalarıdır. Bir de elektrodları arasındaki mesafeden dolayı kapasitans değerleri çok düşüktür bu da transistörlerdeki şarj/deşarj dez avantajını ortadan kaldırarak daha güzel bir tını vermesini sağlar. Lambalıların distorsiyonu ise (THD) % 10lara varır . 20 çeşit distorsiyon türü olduğundan hepsini bir tutmamak lazım. Lambalı anfiler yüksek besleme voltajını hoparlör tarafından ayırmak ve lamba empedansını hoparlöre uydurabilmek için ve tabi dc yalıtımı için trafo kullanırlar.
Fet cihazlar bipolar transistörlerden farklı olarak akım yerine gerilim ile sürülür. Bu nedenle de giriş dirençleri yüksektir. Haliyle deck çıkışını yüklemezler ve sinyal yüksek kalır. Klasik transistörlü katların giriş empedansı yöntemine göre 100Kohm ve daha düşük olabilir. Fetlerde megaohm seviyesindedir.
Kahvemi aldim , playa bastım❤
Hiç cihaz yok hoperlor yok nasil muhabbet bu
Her şey güzel.
Yalnız kusura bakmayın, işinde başarılı olduğunu iddia eden kişilerin giyim tarzları da bunu yansıtmalı.. Sonuçta burada biz de sizin birer konuğunuz sayılırız. Biz de az da olsa saygıyı hak ediyoruz diye düşünüyorum...
Eleştirinizi bundan sonraki bölümlerin çekimlerinde dikkate alacağız. Teşekkür ederiz.
Kot şort erkeklere yasaklanmalı 🤣
Bundan sonra konuk olacak kisileri once Omer’in onayindan gecirin. Oturdugu yerden saygı bekliyo kral. 👏👏
@@kplnSana ne!
Şekilci olmaya gerek yok. Yabancı elektrik kaynağı teknolojisi firmasının ürün müdürü gelip iş tulumlarını giyip kaynak yaparak işi gösterirken firmanın Türkiye distribütöründe aynı işi yapan eleman takım elbise ile gelip işi tarif ederek çalışıyor. Hangisi size daha faydalı.