Bu arada filmin bazı yerlerinde içtikleri uyuşturucunun etkisini çok güzel vermiş yönetmen kızın kafasındaki çiçeklerin büyüyüp küçülmesi, ağacın nefes alması, kızın toprakla bütünleşmesi güzeldi bence
Keseli Maymun evet içtikleri içecekler onları doğaya aşık ediyor ve onlara halisilasyon gördürüyor adam 2. Filminde bu kadar başarı elde ettiyse gelecek filmlerini düşünemiyorum
Can abinin "Hayatınızda ki kişiyle travmalarınızı paylaşamıyorsanız ondan ayrılın" ve "Başka insanlara yük olmayın paylaşın" sözlerinin anlamını çok yakın zamanda yaşayarak anladım. Çok güzel video olmuş Can Abi ve Ceren Abla. Aralarda ufak ufak da olsa verdiğiniz hayat dersleri aslında birçok anlam barındırıyor ben ve birçok kişi için. Seviliyorsunuz
Dani kraliçe seçildikten sonra eller üstünde taşındığı sahnede ağaçlarda bir silüet görünüyor, o kişi Dani'nin ablasıymış. Hepsini komüne getiren arkadaş olan Pelle'nin Dani'nin ailesini öldürdüğüne dair güçlü teoriler var. Dani'nin eve dönmek istememesinin bir sebebi de kimsesinin kalmaması zaten ve Pelle bu amaca hizmet etmek adına aileyi öldürüp cinayet-intihar süsü vermiş olabilir. Ayrıca Pelle, kendi ebeveynlerinin yangında öldüğünü söylemişti. Onlar da başka ayinlerde gönüllü olarak kurban verilmiş olabilirler. Çok iyi yorumlamışsınız ağzınıza sağlık. Bu tarz filmleri izleyen çok insan olmuyor, arkadaşımla sohbet ediyormuş gibi izledim sizi.
@@cheshirecat9814 Çünkü Dani tarikat ve Mayıs kraliçesi seçilmek için en uygun kişi. Tarikatta insan ömrünü mevsimlere benzetmişlerdi ve Dani 27 yaşına temmuz ayında giriyor yani tam yaz ayında onlara göre insan ömrünün en verimli olduğu zamanda.
Baglantisini anlayamadim tam olarak kardesi bipolar degil miydi kardesinin yapmasi daha olasi gibi geliyor bana cunku pelle ile alaka hic gosterilmedi o sahne icin
benzer bir konsepti beraber ellerimizle inşaa edebiliriz, selam selin çukulatam. şaka bir tarafa tek başıma canım çok sıkıldığı için öğrenci evi sonrası artık düzgün film izleyemez oldum. bu program o boşluğu ziyadesiyle dolduruyor.
Bahseder misiniz diye bekledim, benim filmde en bayıldığım sahnelerden biri: Yanan adamın kameraya bakıp çığlık çığlığa bağırmasıydı. Hayatının son anında, komünün acı hissetmeyeceksin demesine rağmen hissetmesiyle ne kadar boşa yaşadığını ve neşe, kutsallık içermesi gereken ritüelinin aslında acı verdiğini fark etmesi; o esnada dışarıdakilerin bundan bihaber orgazm derecesinde zevk nidaları atması harika bir zıtlık yaratıyordu. Ben de sahneyi görünce dışardakiler gibi zevk aldım gerçekten.
@@sabina7466 tekrar izlemem lazım ama bana ritüelin tamamlanışından doğan bi zevk anı gibi gelmişti. Hatta başkarakter de en son gülerek kendini ait hissettiği bir yuva buldu.
Bana da sanki insanlar önemli gördükleri kişilerin acılarını taklit ediyorlarmış gibiydi. Çocuk yapılması önemliyi ordan bağırdılar, kraliçe seçildi onlar için üst makamdı sonra o acı çekerken bağırdılar burda da 9 kişi onlar için kurban ediliyordu onlar da önem kazandılar orda da bağırdılar. Burda bence kutsal olanı taklit etme var.
Ben filme açıkçası bayıldım. Henüz yeni izlediğime yanarım. Filmde hiç bitmeyen o gerginlik, resmen fizikteki enerji gibiydi. Farklı şekillere giriyor, dönüşüm geçiriyor ama azalma diye bir şey yok. Bazen ivme kazanıp artıyor hatta. Mesela filmin daha başında kardeşinden gelen e-posta, aslında direkt olarak ben bir intihar cümlesiyim diyor ama Dani kardeşinin bipolar olduğunu söyleyince "Acaba cidden intihar mı etti yoksa e-mail'e bakacak mı?" diye gerildim. Sonrasında erkek arkadaşıyla arasındaki gerilimi görüyorsun, aralarında aşırı bir iletişim kopukluğu var, Dani asla üzüntülerini/travmalarını Christian'la paylaşamıyor ve bir süre sonra yük olduğunu düşünüyor. Ki bu da onun etrafta ağlamasını, duygularını özgürce yaşamasını elinden alıp duygularını bastırma gereksinimi hissettiriyor. Bu ilişki gerilimi film boyunca da devam ediyor, ta ki son sahneye kadar. Sonrasında ritüellere geçiliyor her ritüelde ayrı bir gerilim unsuru çıkıyor, mesela film boyunca benim en gerildiğim sekans yaşlıların intihar sahnesiydi. İntihar edecekleri çok belli ama o anki atmosfer, mekan ve ritüelin yapım aşaması beni çok etkiledi. Eserde "body horror" çok kullanılmıştı. Örneğin kan kartalı sahnesi aslında sanat eseri gibi gözüküyordu ama aynı zamanda bir o kadar ürkütücüydü. Veya denyo makara adamın samanla doldurulmuş yüzü, ayının içinin açılıp içine Christian'ın sokulması, halihazırda tez yazan adamın toprağa gömüldüğünün gösterilmesi... Ayrıca karakterlerin, seyircilerin yansımaları olduğu o kadar belli ki aslında. Neredeyse her sahnede özellikle de Dani'yle -bunda sanırım Dani'nin bu tür ritüel ve antropoloji tarzı konularla ilgilenmemesi ve tepkilerinin daha bizim Dünya'dan olması etkili- aynı tepkileri verdim. Ki birçok sahnede karakterlerin gözünün içine bakıyor kamera. Mesela filmin sonu özellikle beni çok etkiledi. Dani'nin karar verme sahnesinde Dani 1 saniyeliğine falan kameraya bakıyor ve sahne değişiyor, sanki kararı biz veriyoruz gibi ki zaten ne karar vereceğini de biliyoruz. Veya son sahnede Dani gülümserken kameraya bakıyor. Bu cinsel birliktelik ritüeli sahnesinde de birçok kadının orada olmasının sebebi aslında komünde her duygunun paylaşılması olabilir çünkü bu ritüel sahnesiyle Dani'nin ağıt yakma sahnesi ard arda veriliyor. Sesler de benzeşiyor, seks esnasında kız ne ses çıkarırsa etrafındaki kadınlar da o kızın seslerini taklit ediyor, bir nevi kızı destekliyor. Hatta işte bu Can abinin bahsettiği arkadan itekleme sahnesi, etrafta birçok kadın olmasının getirdiği güven ortamı veya sisterhood, herkesin çıplak olmasının sebebi kızın kendisini yalnız hissetmemesi, birilerinin kızın elini tutması vs. bence hep kıza destek olmak amacıyla yapılmış şeyler. Hatta Christian'ın çok da umurlarında olduğunu düşünmüyorum. Bu arada ben şey sahnesine de bayıldım, şu Christian ve arkadaşları evde otururken Christian arkadaşlarına Dani'ye de gelmesini teklif ettiğini söylediği sahne. O sahnedeki kamera açısı neden bilmiyorum çok hoşuma gitti. Arkadaşları yan yanayken Christian'ın sadece aynada yansımasını görmemiz ve o esnada arkadaşlarına hiç haber vermeden birini gezilerine davet ettiğini söylemesi. Ki Christian cidden bu filmde biraz yansıma veya copycat bir karakter ya. Gidip birinin tezine sulanıyor, Dani'yle ilişkisinde asla gerçek duygularını ifade etmiyor, arkadaşlarına karşı da kötü. Sanırım genel olarak filmde en hoş bulduğum taraflar bunlar, aslında devamı da var da filmin tamamı bence başlı başına fevkalade bir yapım. Amma da çok yazdım iki yıl önceki videoya :D
Bu yorumunu çok beğendım Batuhan. Çok guzel anlatmıssın. Ben fılmı yenı ızledım ve dırekt ınceleme ıcın buraya geldım yorumları bakarken en anlasılır yorum senınkıydı. Elıne saglık💞
6 altı olsun yatay bakış olsun her seferinde izlediğimde kendime kızıyorum çünkü benim de izlediğim şeylere çok güzel farklı yorumlar getiriyorsunuz ve çoğunda beni etkileyip fikrimi değiştiriyorsunuz. Fikrimi değiştirdiğinizi fark edince de kendime kızıyorum çünkü kendimi fikirsiz biri gibi hissediyorum. Ama her izlediğim filme de farklı bakış açıları getirdiğiniz için de “aa evet ben hiç öyle düşünmemiştim” derken buluyorum kendimi. Bu izlediğim sizinle birlikte izlediğim her sonraki filmi daha keyifli hale getiriyor. Kaliteli yapım ile kalitesiz yapımdaki dengeleri de daha rahat görebiliyorum. Kısacası size ve bakış açılarınıza özeniyorum. 23 yaşında biri olarak ne kadar toy bakış açısına sahip olduğumu fark etmemi sağlıyorsunuz. Sizin kadar yorum getirebilmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Emeğiniz için teşekkür ederim.
Bende şu an 23 yaşındayım ve aynı şeylere düşüp yorum yazmıştım. Zaten Ceren gibi bir tarihçi var ve muhteşem anlattı bu filmle ilgili her şeyi gerçekten bayıldım. Sizin gibi bende aynı şeyi sorguluyorum: "Bende böyle olabilir miyim acaba bir gün"? diye. Hayırlısı djsk
Filmde gözlemci konumunda oldukları tesbiti çok doğru hatta filmi ikinci kez izlediğimde şunu fark edip ürperdim bazı anlarda oyuncular kameraya doğru dönüp seyirci ile göz göze geliyorlar çok anlık saniyelik bi durum ama bu sizde görüyorsunuz demi olanları der gibiydi çok hoşuma gitti.
ilk dakikada kapayıp koştur koştur filme gidip geldim. tüm videoyu "oh bunu da görmüşler" diye izledim. bu tarz zevkleri aktarmak çok güç. seviliyorsunuz şekerlerim
yahu sizi okuyan da filmi başyapıt sanacak kardeşim yapmayın şunu ya? ben de senin yaşadığın gibi yaptım bire bir aynı ve geldim buraya, filmin çok eksiği var bağlam kopuk, ilk 30 50 dakika güzel sonrası klasiğe bağlıyor.. sonuç olarak izlettirdi kapatmadım yarısında ama o kadar da değil
yapicam resul insanlar da basyapit sanacak filmi nihahahahah hatta biraz daha oveyim ne guzel filmdi ya agziniza saglik sevgili Can ve Ceren@@resulr3su1
Bu arada söylendi mi bilmiyorum ve gereksiz bir detay ama, ekibi festivale getiren İsveçli çocuk kıza "benim ailem de bir yangında kül oldu" diyor. Onun ailesi de kendini kurban etmiş aynı şekilde yanarak ölmüş
Sevgili abim ve ablam geçtiğimiz pazar günü sinemada izledik bizde bu eseri. Muhteşemdi açıkcası. Sessiz sessiz gelip sert vuran filmlerden idi benim için. Haddim değildir muhtemelen sinema yorumlamak. Ama aldığım dersler vardı sinema üzerine kaliteli film izledikçe bunu yorumlayabilmeye başladım. Benim için filmin çok net kırılma anı vardı. Mayıs kraliçesi sahnesinden sonra çiçekler gittikçe yapay gelmeye başladı bana. Efekt olarak ta yapay ve çiçeklerde bariz yapaydı. Bu kadar kaliteli patlayan kafa çeken bir insan (hereditiary den bağımsız olarak konuşuyorum ki çok başarılıydı) çiçeklerde böyle bir hata yapamaz diye düşündüm. Ardından ayı yakma sahnesinde de filmin başında kız yatakta yatarken partiye gitme kararı aldığı sırada duvarda ayı seven bir kız resmi vardı. bu kısmı hatırlayınca da benim kafamda " Sahte bir topluluk içerisinde kötü ilan edilen bir karakter var. Ve bu kadının dünyasında gene sahte bir süslenme-haklı gösterilme hali ile topluluğun kendisinin yarattığı kötüyü yakma hali. Düşüncelerimi yazmak zor oldu biraz ama umarım anlatabiliyorumdur. kabaca pışpışlanan bir kadın ve cezalandırılan bir erkeğin hikayesi gibi geldi bana bu. Çünkü köye gelindiği andan itibaren şahit oldukları herşey aslında bir kurmaca bu öğrencilerin." şeklinde bir düşünce silsilesi oluştu. Bu çiçeklerin sahteliğini ben sanat öğrencisi olduğum için kafamda kurmuş olabilirim dedim yanımdaki insanlar da aynısını dile getirince estetik bir tercih olduğunu düşündüm. Çok yazdım kafa ütülemek gibi olmamıştır umarım
bende beğenmedi,m filmi kanka, öyle bir övdüler ki filmi dedim herhalde başyapıt gittim ilzedim 2.5 saatim boşuna gitti.. öyle veya böyle izletti, normalde ilk yarım saatten sonra kapatırdım filmi.. sanırım oyuncuların güzel olması bir de tarlada ki sahneler ilgimi çekti yoksa beni etkileyecek pek bir şey yoktu.. kızın duygu yüklü hali ve erkeğin bir çok seçeneğinin olmasına rağmen kızı bırakmaması falan onlarda bana hitap etti biraz
@@youugotcaged emek verince boşa gitmesin istiyor insan 😃 ama izlettitrdi yani lakin yükselecek bir film değil videosu çekilelecek ovülecek bir film kesinlikle değil
Komün hayatı yaşayınca pasifikte çok önemli bir noktaya geliyor. Kurban edilen kişiler hep aktif hale gelen, komünün çıkarına zıt hareket edip kendi isteğine göre hareket eden kişiler oluyor. Hikayenin sonunda hayatta kalan tek yabancının bizim kız olması bu yüzden çok güzel. PS. Kızın sonradan İsveç'e gideceğini öğrenince İsveçli oğlanın mehmehmeh iyiki geldin bana hanım çıktı diye bakması inanılmazdı.
Bu konsepti hep devam ettirin. Hem tarihe hem de korku filmlerine/romanlarina/hikayelerine vb. düşkün biri olarak hazine bulmuş gibi hissettim. Şahanesiniz.
filmin muhteşem müziklerine değinmemeniz beni çok üzdü, bir de yönetmen Ari Aster abimiz bu filmin türü olarak “ayrılık” türünde bir film olduğunu söylemişti. karakterlerin de skin the fool dan gelerek aslında söylenen her söz sonunda bir yere bağlanıyor. ve yerel arkadaşımız ritüel e göre insanlar getiriyor. Bilge bir arkadaş, aptal bir çocuk ve christian gibi kötü biri. bu detaylar sayesinde film zaman geçtikçe ve üstüne düşündükçe etkisi devam ediyor.
Kodlama çalışırken can sıkıntısından güzel manzaralı bir film açayım derken açtım filmi ikinci monitörde. İlk sahnede intihar edemeyen yaşlı adamın ismini merak edip bakarken, Venedik'te ölüm romanının filminde oynayan 'dünyanın en güzel oğlanı' diye anılan biri olduğunu gördüm. (İlginç bir not kendisi animelerdeki androjen güzel erkek çizimlerinin ilham kaynağıymış, özellikle Berserk'in Griffith'i direkt kendisiymiş.)Thomas Mann'ın bu hikayesinde Venedik'e intihar etmeye giden yazar tutulması yaşamış bir yazarın kaldığı otelde çalışan 15 yaşında bir çocuğa olan platonik aşkı anlatılır. Bu filmde yer alması rastlantı olmayabilir de çünkü 19 ve 20. yüzyılda Avrupalı sanatçıların ilham tanrıları tarafından terk edildiği için intihar etmeye gittiği Venedik bu filmde ise öğrenciler için tanrısallaşmış olan bilim (bozulan arkadaşlıklar ilk verilen kurbanlar) için gittikleri ve ölümü gördüklerinde bile kaçmadıkları bir köy olarak yeniden yorumlanmış. Belki de ben fazla okuma yapmış olabilirim ama bunu hak eden bir film. İşleniş ve oyunculuklarını pek sevmediğim, festival filmi olsun diye çekilmiş bir hollywood filmi gibi bir tık samimiyet eksikliği barındırsa da yönetmenin geleceği adına umut verici.
The Witch ve Midsommar'ı art arda izlemem baya ilginç bir denk gelme olmuş. Midsommar'ın sonundaki kızın gülümsemesi ve The Witch'in sonunda kızın cadılara katılıp rahatlaması çok benzer iki final. Ayrıca ikisi de biraz gerilim, bolca gizem türünde eserler. Bu tarz filmlerin bulunduğu güzel bir seriymiş 6 Altı. Oyun tarafıyla alakalı olduğum için geç keşfettiğim bir dünya oldu.
Neye gitsem neye gitsem diye bakınırken Ceren Hanım'ın Midsommar övgü tweetini hatırlayıp gittim filme. Ari Aster'i daha önce izlemedim, filmin ve yönetmenin tarzını da bilmiyordum. Tahmin edileceği gibi Hereditary'yi de izlemedim. Filmin ilk dakikalarından sonra IMDb'ye girip filmin tarzını öğrenince açıkçası iyiki önceden bakmamışım dedim. Gerilim/korku filmlerine önyargılıyım. Jumpscare üzerine kurulu hiç bir yapım beni kendine çekmiyor, ben bu filmi de o tarz bişey sanıp sürekli bi yerlerden jumpscare bekledim. İlk yarı bi şekilde kendine çekip merak uyandırsa da asıl ikinci yarı efsane idi. Filmin herşeyini çok beğendim, sinematografisini, karakterlerini, müziklerini. Senaryosu da hemi filmin önüne geçmemiş ama sorf ortamı göstermek adına bom boş yazılmış da değil. Bu film üzerine 3 saat konuşabilirim. Tekrar gidip izlemek istiyorum, tekrar o ortamın içinde olmak istiyorum. Bu arada filmde ne kadar rahatsız edici bir oluşum da olsalar, harga'nın ve ayinlerin ilginç bir çekiciliği de yok değil. İnsan ister istemez içinde olmak istiyor sanki biraz. Neyse, filme gitmeme ön ayak olduğunuz için teşekkürler Ceren Hanım.
bazıları filmin gidişatının açık olmasını kusur sanmış. mesela bize gösterilen aşk büyüsünün sonra gerçekleşeceğinin bariz olması vs. ama filmdeki gidişatın seyirci tarafından anlaşılmamasının amaçlandığını yok, sanmıyorum. kusur değil bu
Çok fazla korku filmi seyretmem ve bu türün hayranı da değilimdir, açıkçası. Fakat bu filmin iyi olduğunu, ritüele misafir olan öğrencilerden birinin veya tarikatın cadılarından birinin seyirciye bağıra çıldıra "BİZİ ÖLDÜRECEKLER/SİZİ ÖLDÜRECEĞİZ ÇÜNKÜ MANYAĞIZ" diyerek bütün olayı anlatması yerine aşk iksirini geleneksel oymalar ile vermesi, ilk geldiklerinde gençlerin oynadığı oyun sorulunca "en aptal olanın derisini yüzme oyunu" şeklinde verilen cevabın şaka veya mecaz sanılıp çok sonra etkili bir şekilde kullanılması, Christian adlı karakterin yanan ayıya uzun uzun bakması ve işin sonunda... (ne olduğunu biliyorsunuz) ve benzeri çok fazla foreshadowing işlerinden anladım. Bu arada CS nin cinsel ritüel kısmında ben dahil çoğu erkeğin aklına gelen ve tuhafına giden şeyleri makine mühendisliği çıkışlı olduğunu hatırlatır şekilde sorması MSMDMDNDNDMDMDMDMSMSL
filmi cok once izlemistim ve iskandinavya konusu acildiginda hep onerdigim film olmustur, biraz baska gozden dinleyim derken bu sohbeti buldum. muazzamsiniz. belki izledigimde aldigim hazdan daha fazlasini almisimdir.
Dediklerinizin bazı oktalarına katılmamakla beraber incelme çok iyi olmuş. Bence bu film Hereditary ile kıyaslanamz çünkü Hereditary saf korku filmiydi. Ancak bu film biraz daha yön derğiştirmiş ve rotasını daha başka yerleri anlatmaya harcamış. Ceren ablanın da dediği gibi piskolojik gerilim demek daha doğru olmuş. Ben bu filmde yönetmenin bir çok yönetmenden ilham aldığını hissettim. Dediğiniz gibi Wes Anderson, Kubrick ve Lynch. Yönetmen ayrıca Bergman' ı da anması iyi olmuş isimle dahi olsa. Zaten Lycnh i anması da cesetlerin Twin Peaks' teki The Arm' a benzemesi ve Elephant man deki John Merrick ve sakat çocuk göndermeleri çok iyiydi. Yönetmen gene Hereditary de olduğu gibi ritüelleri ve büyüleri seviyor ve derin araştırma yapmamız gerekiyor. Çokta güzel film olmuş. İnceleme için tekrar teşekkürler.
Hannibal'dan her bahsettiğinde bir küçük çığlık attım abi, şu diziye bir video yada birkaç video çeksen de sonunda mutlu olsam bambaşka videolarda bahsetmeni seviyor olsam da kendine has videosu da olsa çok güzel olur, reaksiyon videoları gibi:')
Bu filmle bağlantılı olarak (esinlenme olduğunu da düşünerek) 1973 yapımı The Wicker Man filmini de izlemenizi tavsiye ederim. Kültler ve pagan kültürüyle ilgili pek çok benzer özellik taşıyor. Hatta ordaki cinselliği görünce midsommar filmindeki çok hafif geldi bana. Bu filmi de beğenmekle birlikte The Wicker Man tüm basit anlatımına rağmen biraz daha etkileyici gelmişti.
en son 10 sene önce gerilim filmi izlemişimdir heralde, kaç yaşına geldim çok korkuyorum hala. bugun çalışırken arkada cs sesi olsun diye bu seriyi dinlerken dur dedim tekrar deneme zamanım geldi ve midsommar izledim. bu kadar beğeneceğimi asla düşünmüyordum. güzel yorumlarınızla beni gaza getirip korkumu yendirdiğini için teşekkür ederim sevgili cs ailesi. ben de artık bir ari aster fanıyım.
Gerçekten izlediğim en kaliteli ve donanımlı iki insansınız. Asla sıkılmadım çok harika bir video olmuş. Biraz geç olsa da izledim ve beğendim filmi, daha sonra videonuzu izlemek de bana çok şey kattı. Teşekkürler...
Filmin başındaki resimde bütün film ondan sonraki bazı sahnelerde de sonu anlatan resimler bulunuyordu. Filmi ikinci kez detayları inceleyerek izleyince insan mest oluyor. Onun dışında runik sembollerle verilen mesajlar olsun, türlü türlü mesajlar olsun dolu dolu bir filmdi. İnternette detaylı detaylı filmin mesajlarını anlatan videolar bulunuyor eğer filmi gerçekten daha da deşmek istiyorsanız izlemenizi öneririm.
21:00 filmi şimdi izledim ve bu tokmam sahnesinde nedense topluluğun bağırma sebebinin adamın acısını paylaşmaktan ziyade adamın ölmemesinden ve ritüeli bozmasından rahatsız olduğunu düşündüm
uzun süreli bir film orucu, bir ne izleyeceğini bilememe/bulamama/araştırmaya üşenme sendromundaydım. dün gece "lan şuna bi bakayım, zaman geçer" deyip mad max fury road izledim, bu akşam da midsommar'a gidince kafam yayık ayranı oldu. hereditary'den daha iyi miydi kötü müydü bilmiyorum fakat kültürel, antropolojik ve sembolik açıdan çok daha dolu bir filmdi. özellikle sembolik açıdan. kadrajlardaki, diyaloglardaki ufak detaylar çok önemli yer kaplıyordu senaryoda. hereditary bu açıdan biraz daha smooth akan bir filmdi. o yüzden bana daha iyi bir film gibi geldi. yalnız film 1 tane baba oyunculuk istiyordu bence. yani cristian karakteri özellikle stajyer gibiydi sümsük. bu ari aster abinin benim psikolojik korku diye sınıflandırmak istediğim filmlerine artık günümüzde rastlamak zor. benzer tatları almak için 80'lere 90'lara, hatta belki eskisine gitmek gerekiyor. 1983 possesion; le locataire, repulsion, rosermary's baby vs gibi roman polanski filmlerine, jacob's ladder'lara falan gitmek gerekiyor. buralarda bi ara 1983 possesion incelemesi de görmek isterim.
Amerikalı bir arkadaş grubu Avrupa ya tatile gidiyor klasik bir korku gözlüklü olan ilk ölür falan diye beklerken izlediğim en iyi filmlerden biri oldu cidden mükemmel bir film
Acıyı hafifletmek için herkesin aynı duyguyu, sesi taklit etmesi olayını chilling adventures of sabrinada da görmüştüm. Çerezlik bi dizi ama böyle okültizm, cadılık, paganizm vs meraklısıysanız hiç fena işlememişler bence 👌
4 yıl geç gelmiş bir yorum ama " Ceren hanım'ın yaptığı bir yanlışı düzeltmek adına, viking" dediğimiz şey bir etnisite veya bir millet ismi falan değildir. Vikingr kabaca yağmacı anlamında kullanılır, İskandinav halklarının "gemicilik" ve dolayısıyla yağma/savaş ve yerleşke kurma faaliyetleri gütmüş kişilerine verilen bir isim veya tabirdir. Bundan dolayıdır ki viking döneminde yaşamış İskandinavların hepsi viking değildir ama vikinglerin hepsi İskandinavdır. Ve ek olarak, evet bütün vikingler korsanlık ve denizcilik faaliyetleri ile meşguldüler. Asıl olayları buydu yani, vikingr bu demektir zaten. Bunun yanında baskına ve yağmaya gitmediği zamanlarda elbette diğer herkes gibi kendi topraklarıyla hayvanlarıyla vs. uğraşmışlardır.
Ben bu videoları öğrenmek için izliyorum ya. Sevdiğim bir şey laf edince bozulurdum, "Seviyor muyum sevmiyor muyum bu şimdi?" derdim. Artık sevdiğim filmleri ve iyi filmleri birbirinden ayrı tutuyorum. Öğreniyorum, ddaha etkileyici oluyor. İzleme deneyimimden daha farklı bir şey bu sanki. Ya da bütünleyici, evet bu daha doğru gibi. Neyse teşekkürler ❤ artık yapmıyorsunuz galiba. Keşke olsa tabi. Seviliyorsunuz❤❤
Filmi de yorumlarınızı da çok beğendim.Hereditary de muhteşemdi.Ari Asterin sonraki projesi bir müzikal olacak diye duydum.Bu arada İskandinav halkının Hristiyanlığı fazla benimsemediği ve zaman zaman eski Viking inanclarına dömek istedikleri basında yer alıyor.Biliyorsunuz bugün Monday,Tuesday...diye devam eden gün isimleri onların inandıkları tanrıların isimlerini almıştır.
Hereditary'yi kötü korku filmleri serime katmak için gittimiştim sinemada ilk 10 dakika da hapı yuttuğumu anladım bir sahnesinde bitmiştim spoiler olabilir tırnak içini okumayın "SPOİLER ALERT oğlanın çatıya kendini kitleyip de annesinin tavanda durup, kafasını deliler gibi vurduğu sahne beni çok etkilemişti korku filminde görmek istediğim gerilim ve vahşiliği bulmuştum" sizi izledikten sonra asla sinemada midsommar a gitmem gdsgds
@@gaancasd5406 en.wikipedia.org/wiki/Midsommar_(film) www.imdb.com/title/tt8772262/ Global de "horror" olarak türü belirlenmiş, filmin tonu gerilim düzeyinde olsa da korku filmi kendisi.
Film çıktığından beri izleyeyim diyip sürekli erteliyordum tabi sizin bu videonuz da daha sonra izle de duruyordu. Sonunda filmi izleyip yorumlarınızı dinledim. Farketmediğim yada hiç o gözle bakmadığım yerlere değinmişsiniz. Çok teşekkür ediyorum seviliyosunuz Sungurlar :)
Midsommar, 1973 yapımı "The Wicker Man" filminin uyarlaması gibi bir filmdi. Bu tarz filmlere de korku türünün bir alt türü olan "Folk-Horror" deniyor. Midsommar sinemada izlediğimde beni etkilemişti. Beğenenlerin mutlaka bahsettiğim filmi izlemesini öneririm.
Burada görüp listeye atmıştım dün açtım 60.dk civarında sonuna sarıp kapadım. İzlediğim yere kadar iyiydi aslında ama gelenekçi insanlar beni ekstra geriyor ve bu kadar vahşeti kaldıramıyorum.
Abi bu videonun başlığını gördüm sonrasında kız arkadaşımı da alıp sinemaya gittik, izledik. İnanılmaz bir filmdi. Teşekkürler Can Sungur ve Ceren Sungur. Teşekkürler 6altı.
Film çok güzeldi ama çocuğun ağaca işemesi gibi böyle şakalar kötü olmuş bence , onun haricinde film gerçekten iyiydi. Bu inceleme videosu da ayrı güzel olmuş elinize sağlık.
Tam açtım videoyu sonra dedim ki ulan izlesem mi açtım izledim kaldığım dakikadan videoya devam ediyorum cidden de Ceren ablanın da dediği gibi şiir gibi film olmuş.
20. dklarda Attestupa'dan bahsediyorsunuz. 9 gün süren 9 farklı türden 9 ar canlının kurban edilmesinin aksine intiharların eski dönemlerde yapılıp yapılmadığı ile ilgili efsanelerden başka bir veri yokmuş. Ayrıca film Macaristan'da çekilmiş o yüzden o tepedeki anıt kayaların yüzyıllardır bu amaçla kullanılan bir yeri işaret ediyor olması mümkün değil. Başka bir anlamı olmadığı sürece (coğrafi gibi ki sanmıyorum ) onlar da dekor :)
Linç yemeyeceksem ben ne filmden etkilendim ne de şaşırdım ki en azından plot veya final twisti bekliyordum.Karakterlerin bu kadar pasif olması, her şeyi bu kadar hızlı kabul etmeleri seyirciyi filmin içine çekmekten çok karakterleri sinema salonuna itiyormuş etkisi yarattı ve hissizleştirdi beni.
22.03 de söylediğiniz ölümün sorumluluğundan bahsettiniz fakat kömünde ölüm mevcut normlarımıza istinaden kötü bir durum değil. Bu yönüyle incelediğimizde bizim normlarımız toplum nezdinde değerlendirilmediğinde filmde de gördüğümüz gibi ahlaksız olarak nitelendirilemiyor. Film bu konuda da bir örneklem sunuyor.
Ufak bir sorum var festival 9 gün sürüyo ve biz sadece 5.güne kadar izledik acaba diğer dört günde ne oluyor May kralicesi seçilen birinin sonu ne oluyor duvarlada may kralicelerinin resmi var yanılmıyorsam ben filmde önceki may kralicelerinden hiçbirini göremedim
bu yaz dönümü kutlaması avrupada gerçekten bir gelenekmiş. isveç ve norveç gibi yerlerde daha yoğun kutlanıyormuş.-oralar daha geç hıristiyan olmuş sanırım- o yüzden bence şahane bir konu ve mekan seçmişler. bir de sanırım eski isveç topumunda yaşlıların kendi isteğiyle intihar etmesi olayı da varmış.
Hereditary yi klasik şeytan filmlerine benzediği için suspiria yı da hiçbirşey anlaşılmadığı için sevememiştim. Bu film tam tadında olmuş konsept güzel, aydınlıkta geçen bir gerilim filmi. Bi sahneyi anlayamadım yalnız, sofradayken yanındaki adama neler oluyor diye soruyordu yanındaki adam da elini çırpıp etraf dalgalanıyodu garip bi sahneydi açıklayan olursa güzel olur.
Bana o sahne hipnozu hatırlattı. Hipnoz ederler sonra elini çırpar ve istediklerini yapmaya başlar tarzında. Bence öyle bir şeydi. Saatini salladı artık aksiyon zamanı gibi. Sanırım sonraki sahnede de kadınla birlikte oluyordu diye hatırlıyorum ama yanılıyor da olabilirim
Bu filmi arkadaşlarla korku filmi izleyelim düşüncesi ile izlemeyin. Film anlatmak istediklerini ağır ve yavaş bir biçimde anlatıyor. Bazı yerlerde sıkıldım. Kötü bir film değil. Herkese hitap eden bir film değil. Ben farklı beklentiler ile filmi izlemeye başlamıştım. Beklentilerimden farklı bir film buldum.
Yanlış görmediysem Dani rolündeki kız filmin başında terapistiyle konuşurken bipolarlığı önleyen bir hap alıyor camlı bir dolaptan. Yani kız kardeşi gibi o da bipolar olabilir. Ailesini kimin öldürdüğü meçhul kalmış. Filmin sonuna doğru da sanki öteki kişiliği hakim oluyor.
Enes Bıyıklı Dani bahsettigin sahnede ativan (lorazepam) kullaniyor. Bu ilac bipolar degil de anksiyete ya da insomni (uykusuzluk) tedavisinde kullanilan bi ilac. Muhtemelen uykusuzluk icin kullaniyor, cunku filmin ilerleyen sahnelerinde koye vardiklarinda birkac kere siyahi elemandan uyku hapi istiyordu
Pagan/Wicca kültürüne aşina birine göre filmde gösterilen resimlerde (başlangıçtaki resim, kızın odasındaki ayı resmi, aşk büyüsü resmi-adet kanı ve kıl muhabbeti olan-,vs.) hangi büyülerin yapılacağı ve gidişat anlaşılıyor. Böyle bilinçli izleyince olayların ne kadar fucked up olduğu ortaya çıkıyor. Filmin eksiği diyalogların zayıf olması, senaryo daha iyi yazılabilirdi. Konu iyi-ve gerçek olması daha da ürkütücü- ama senaryo zayıf bana göre. Bir de atmosfer Jordan Peele filmlerini anımsattı fakat şahsen Peele'ın filmlerini tercih ederim.
Avrupa'ya tatile gidersem uzatılan her otu,cayı vs. içmemeliyim şeklinde bir ders de çıkardım filmden.
Aybe 😂😂😂😂
Bu döviz kurlarıyla zaten kimse gidemez avrupaya için rahat olsun krdşm
@@zey8204 keşke geçen yıl gideydin be
Kikiki 😅
Bu arada filmin bazı yerlerinde içtikleri uyuşturucunun etkisini çok güzel vermiş yönetmen kızın kafasındaki çiçeklerin büyüyüp küçülmesi, ağacın nefes alması, kızın toprakla bütünleşmesi güzeldi bence
Keseli Maymun evet içtikleri içecekler onları doğaya aşık ediyor ve onlara halisilasyon gördürüyor adam 2. Filminde bu kadar başarı elde ettiyse gelecek filmlerini düşünemiyorum
Can abinin "Hayatınızda ki kişiyle travmalarınızı paylaşamıyorsanız ondan ayrılın" ve "Başka insanlara yük olmayın paylaşın" sözlerinin anlamını çok yakın zamanda yaşayarak anladım. Çok güzel video olmuş Can Abi ve Ceren Abla. Aralarda ufak ufak da olsa verdiğiniz hayat dersleri aslında birçok anlam barındırıyor ben ve birçok kişi için. Seviliyorsunuz
❤
Dani kraliçe seçildikten sonra eller üstünde taşındığı sahnede ağaçlarda bir silüet görünüyor, o kişi Dani'nin ablasıymış. Hepsini komüne getiren arkadaş olan Pelle'nin Dani'nin ailesini öldürdüğüne dair güçlü teoriler var. Dani'nin eve dönmek istememesinin bir sebebi de kimsesinin kalmaması zaten ve Pelle bu amaca hizmet etmek adına aileyi öldürüp cinayet-intihar süsü vermiş olabilir.
Ayrıca Pelle, kendi ebeveynlerinin yangında öldüğünü söylemişti. Onlar da başka ayinlerde gönüllü olarak kurban verilmiş olabilirler.
Çok iyi yorumlamışsınız ağzınıza sağlık. Bu tarz filmleri izleyen çok insan olmuyor, arkadaşımla sohbet ediyormuş gibi izledim sizi.
O zaman pelle neden özellikle daniyi seçmiş ki
@@cheshirecat9814 manipüle olmaya çok yatkındı ve kaybolsa onu arayacak kimse yoktu
@@cheshirecat9814 abazan pele arkadaşının sevgilisine sulanmış, baktı arkadaşı da tam aptal öküz ,ben aile kültür gelenek ayağına şu kızı alıyım demiş
@@cheshirecat9814 Çünkü Dani tarikat ve Mayıs kraliçesi seçilmek için en uygun kişi. Tarikatta insan ömrünü mevsimlere benzetmişlerdi ve Dani 27 yaşına temmuz ayında giriyor yani tam yaz ayında onlara göre insan ömrünün en verimli olduğu zamanda.
Baglantisini anlayamadim tam olarak kardesi bipolar degil miydi kardesinin yapmasi daha olasi gibi geliyor bana cunku pelle ile alaka hic gosterilmedi o sahne icin
Bu kadar iyi analiz, muhabbet varken dayanamayıp spoiler yemeyi göze alıyorum. Umarım bu konsept hiç bitmez.
benzer bir konsepti beraber ellerimizle inşaa edebiliriz, selam selin çukulatam. şaka bir tarafa tek başıma canım çok sıkıldığı için öğrenci evi sonrası artık düzgün film izleyemez oldum. bu program o boşluğu ziyadesiyle dolduruyor.
Bacim herkes film elestirmeni kendince siz de cekin insanlar da ceksin bir sinerji yaratalim farkli bakis acilari gorelim
Analiz yok ama sen cahil olduğun için varmış gibi geliyor.
Ты действительно прав 😲😲
Bahseder misiniz diye bekledim, benim filmde en bayıldığım sahnelerden biri: Yanan adamın kameraya bakıp çığlık çığlığa bağırmasıydı. Hayatının son anında, komünün acı hissetmeyeceksin demesine rağmen hissetmesiyle ne kadar boşa yaşadığını ve neşe, kutsallık içermesi gereken ritüelinin aslında acı verdiğini fark etmesi; o esnada dışarıdakilerin bundan bihaber orgazm derecesinde zevk nidaları atması harika bir zıtlık yaratıyordu. Ben de sahneyi görünce dışardakiler gibi zevk aldım gerçekten.
ama dışarıdakılar sanki üzüntüden bağırıyordular gibi geldi bana
@@sabina7466 tekrar izlemem lazım ama bana ritüelin tamamlanışından doğan bi zevk anı gibi gelmişti. Hatta başkarakter de en son gülerek kendini ait hissettiği bir yuva buldu.
Bana da sanki insanlar önemli gördükleri kişilerin acılarını taklit ediyorlarmış gibiydi. Çocuk yapılması önemliyi ordan bağırdılar, kraliçe seçildi onlar için üst makamdı sonra o acı çekerken bağırdılar burda da 9 kişi onlar için kurban ediliyordu onlar da önem kazandılar orda da bağırdılar. Burda bence kutsal olanı taklit etme var.
@@sabina7466 Kesinlikle haklısınız.
Ben filme açıkçası bayıldım. Henüz yeni izlediğime yanarım. Filmde hiç bitmeyen o gerginlik, resmen fizikteki enerji gibiydi. Farklı şekillere giriyor, dönüşüm geçiriyor ama azalma diye bir şey yok. Bazen ivme kazanıp artıyor hatta. Mesela filmin daha başında kardeşinden gelen e-posta, aslında direkt olarak ben bir intihar cümlesiyim diyor ama Dani kardeşinin bipolar olduğunu söyleyince "Acaba cidden intihar mı etti yoksa e-mail'e bakacak mı?" diye gerildim. Sonrasında erkek arkadaşıyla arasındaki gerilimi görüyorsun, aralarında aşırı bir iletişim kopukluğu var, Dani asla üzüntülerini/travmalarını Christian'la paylaşamıyor ve bir süre sonra yük olduğunu düşünüyor. Ki bu da onun etrafta ağlamasını, duygularını özgürce yaşamasını elinden alıp duygularını bastırma gereksinimi hissettiriyor. Bu ilişki gerilimi film boyunca da devam ediyor, ta ki son sahneye kadar. Sonrasında ritüellere geçiliyor her ritüelde ayrı bir gerilim unsuru çıkıyor, mesela film boyunca benim en gerildiğim sekans yaşlıların intihar sahnesiydi. İntihar edecekleri çok belli ama o anki atmosfer, mekan ve ritüelin yapım aşaması beni çok etkiledi. Eserde "body horror" çok kullanılmıştı. Örneğin kan kartalı sahnesi aslında sanat eseri gibi gözüküyordu ama aynı zamanda bir o kadar ürkütücüydü. Veya denyo makara adamın samanla doldurulmuş yüzü, ayının içinin açılıp içine Christian'ın sokulması, halihazırda tez yazan adamın toprağa gömüldüğünün gösterilmesi... Ayrıca karakterlerin, seyircilerin yansımaları olduğu o kadar belli ki aslında. Neredeyse her sahnede özellikle de Dani'yle -bunda sanırım Dani'nin bu tür ritüel ve antropoloji tarzı konularla ilgilenmemesi ve tepkilerinin daha bizim Dünya'dan olması etkili- aynı tepkileri verdim. Ki birçok sahnede karakterlerin gözünün içine bakıyor kamera. Mesela filmin sonu özellikle beni çok etkiledi. Dani'nin karar verme sahnesinde Dani 1 saniyeliğine falan kameraya bakıyor ve sahne değişiyor, sanki kararı biz veriyoruz gibi ki zaten ne karar vereceğini de biliyoruz. Veya son sahnede Dani gülümserken kameraya bakıyor. Bu cinsel birliktelik ritüeli sahnesinde de birçok kadının orada olmasının sebebi aslında komünde her duygunun paylaşılması olabilir çünkü bu ritüel sahnesiyle Dani'nin ağıt yakma sahnesi ard arda veriliyor. Sesler de benzeşiyor, seks esnasında kız ne ses çıkarırsa etrafındaki kadınlar da o kızın seslerini taklit ediyor, bir nevi kızı destekliyor. Hatta işte bu Can abinin bahsettiği arkadan itekleme sahnesi, etrafta birçok kadın olmasının getirdiği güven ortamı veya sisterhood, herkesin çıplak olmasının sebebi kızın kendisini yalnız hissetmemesi, birilerinin kızın elini tutması vs. bence hep kıza destek olmak amacıyla yapılmış şeyler. Hatta Christian'ın çok da umurlarında olduğunu düşünmüyorum. Bu arada ben şey sahnesine de bayıldım, şu Christian ve arkadaşları evde otururken Christian arkadaşlarına Dani'ye de gelmesini teklif ettiğini söylediği sahne. O sahnedeki kamera açısı neden bilmiyorum çok hoşuma gitti. Arkadaşları yan yanayken Christian'ın sadece aynada yansımasını görmemiz ve o esnada arkadaşlarına hiç haber vermeden birini gezilerine davet ettiğini söylemesi. Ki Christian cidden bu filmde biraz yansıma veya copycat bir karakter ya. Gidip birinin tezine sulanıyor, Dani'yle ilişkisinde asla gerçek duygularını ifade etmiyor, arkadaşlarına karşı da kötü. Sanırım genel olarak filmde en hoş bulduğum taraflar bunlar, aslında devamı da var da filmin tamamı bence başlı başına fevkalade bir yapım. Amma da çok yazdım iki yıl önceki videoya :D
Bu yorumunu çok beğendım Batuhan. Çok guzel anlatmıssın. Ben fılmı yenı ızledım ve dırekt ınceleme ıcın buraya geldım yorumları bakarken en anlasılır yorum senınkıydı. Elıne saglık💞
@@youugotcaged yeni hayranlarım oluşmuş, takip ediliyorum :)
6 altı olsun yatay bakış olsun her seferinde izlediğimde kendime kızıyorum çünkü benim de izlediğim şeylere çok güzel farklı yorumlar getiriyorsunuz ve çoğunda beni etkileyip fikrimi değiştiriyorsunuz. Fikrimi değiştirdiğinizi fark edince de kendime kızıyorum çünkü kendimi fikirsiz biri gibi hissediyorum. Ama her izlediğim filme de farklı bakış açıları getirdiğiniz için de “aa evet ben hiç öyle düşünmemiştim” derken buluyorum kendimi. Bu izlediğim sizinle birlikte izlediğim her sonraki filmi daha keyifli hale getiriyor. Kaliteli yapım ile kalitesiz yapımdaki dengeleri de daha rahat görebiliyorum. Kısacası size ve bakış açılarınıza özeniyorum. 23 yaşında biri olarak ne kadar toy bakış açısına sahip olduğumu fark etmemi sağlıyorsunuz. Sizin kadar yorum getirebilmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Emeğiniz için teşekkür ederim.
Bende şu an 23 yaşındayım ve aynı şeylere düşüp yorum yazmıştım. Zaten Ceren gibi bir tarihçi var ve muhteşem anlattı bu filmle ilgili her şeyi gerçekten bayıldım. Sizin gibi bende aynı şeyi sorguluyorum: "Bende böyle olabilir miyim acaba bir gün"? diye. Hayırlısı djsk
45:35
+ Hala bugün ?
- Şunu anlamıyorsun bir türlü Allahın Mühendisi
+ Hıı
- Bi konuşturtmadın
+ Hıı
:D
Filmde gözlemci konumunda oldukları tesbiti çok doğru hatta filmi ikinci kez izlediğimde şunu fark edip ürperdim bazı anlarda oyuncular kameraya doğru dönüp seyirci ile göz göze geliyorlar çok anlık saniyelik bi durum ama bu sizde görüyorsunuz demi olanları der gibiydi çok hoşuma gitti.
Ensest ilişki sakat çocuk olacağı için yabancı tercih edip işi bitince ölmesinde mahsur görmemesi kızın gelin olmanın keyfini çıkarması çok ilginç
ilk dakikada kapayıp koştur koştur filme gidip geldim. tüm videoyu "oh bunu da görmüşler" diye izledim. bu tarz zevkleri aktarmak çok güç. seviliyorsunuz şekerlerim
yahu sizi okuyan da filmi başyapıt sanacak kardeşim yapmayın şunu ya? ben de senin yaşadığın gibi yaptım bire bir aynı ve geldim buraya, filmin çok eksiği var bağlam kopuk, ilk 30 50 dakika güzel sonrası klasiğe bağlıyor.. sonuç olarak izlettirdi kapatmadım yarısında ama o kadar da değil
yapicam resul insanlar da basyapit sanacak filmi nihahahahah hatta biraz daha oveyim ne guzel filmdi ya agziniza saglik sevgili Can ve Ceren@@resulr3su1
Bu arada söylendi mi bilmiyorum ve gereksiz bir detay ama, ekibi festivale getiren İsveçli çocuk kıza "benim ailem de bir yangında kül oldu" diyor. Onun ailesi de kendini kurban etmiş aynı şekilde yanarak ölmüş
Knk 90 yılda bir yapıldığı için pek olası görünmüyor
@@serkanyaldz6933 evet doğru 🤔
@@serkanyaldz6933 Çocuk 90 yıl diyor ama biz bunun doğru olup olmadığını bilmiyoruz.
@@serkanyaldz6933 hayır bence 90 sene önce ölenler reenkarnasyon dan dolayı öldüğü için olabilir.
@@serkanyaldz6933 abi boyle manyak bir tarikat 90 yil rahat durmaz
Film Macaristan'da çekilmiş bu arada. Ki tahmin etmiştim, İsveç'te böylesine güzel hava şartları bulmak biraz sıkıntı.
Sevgili abim ve ablam geçtiğimiz pazar günü sinemada izledik bizde bu eseri. Muhteşemdi açıkcası. Sessiz sessiz gelip sert vuran filmlerden idi benim için. Haddim değildir muhtemelen sinema yorumlamak. Ama aldığım dersler vardı sinema üzerine kaliteli film izledikçe bunu yorumlayabilmeye başladım. Benim için filmin çok net kırılma anı vardı. Mayıs kraliçesi sahnesinden sonra çiçekler gittikçe yapay gelmeye başladı bana. Efekt olarak ta yapay ve çiçeklerde bariz yapaydı. Bu kadar kaliteli patlayan kafa çeken bir insan (hereditiary den bağımsız olarak konuşuyorum ki çok başarılıydı) çiçeklerde böyle bir hata yapamaz diye düşündüm. Ardından ayı yakma sahnesinde de filmin başında kız yatakta yatarken partiye gitme kararı aldığı sırada duvarda ayı seven bir kız resmi vardı. bu kısmı hatırlayınca da benim kafamda " Sahte bir topluluk içerisinde kötü ilan edilen bir karakter var. Ve bu kadının dünyasında gene sahte bir süslenme-haklı gösterilme hali ile topluluğun kendisinin yarattığı kötüyü yakma hali. Düşüncelerimi yazmak zor oldu biraz ama umarım anlatabiliyorumdur. kabaca pışpışlanan bir kadın ve cezalandırılan bir erkeğin hikayesi gibi geldi bana bu. Çünkü köye gelindiği andan itibaren şahit oldukları herşey aslında bir kurmaca bu öğrencilerin." şeklinde bir düşünce silsilesi oluştu. Bu çiçeklerin sahteliğini ben sanat öğrencisi olduğum için kafamda kurmuş olabilirim dedim yanımdaki insanlar da aynısını dile getirince estetik bir tercih olduğunu düşündüm. Çok yazdım kafa ütülemek gibi olmamıştır umarım
bende beğenmedi,m filmi kanka, öyle bir övdüler ki filmi dedim herhalde başyapıt gittim ilzedim 2.5 saatim boşuna gitti.. öyle veya böyle izletti, normalde ilk yarım saatten sonra kapatırdım filmi.. sanırım oyuncuların güzel olması bir de tarlada ki sahneler ilgimi çekti yoksa beni etkileyecek pek bir şey yoktu.. kızın duygu yüklü hali ve erkeğin bir çok seçeneğinin olmasına rağmen kızı bırakmaması falan onlarda bana hitap etti biraz
@@youugotcaged emek verince boşa gitmesin istiyor insan 😃 ama izlettitrdi yani lakin yükselecek bir film değil videosu çekilelecek ovülecek bir film kesinlikle değil
Komün hayatı yaşayınca pasifikte çok önemli bir noktaya geliyor. Kurban edilen kişiler hep aktif hale gelen, komünün çıkarına zıt hareket edip kendi isteğine göre hareket eden kişiler oluyor. Hikayenin sonunda hayatta kalan tek yabancının bizim kız olması bu yüzden çok güzel.
PS. Kızın sonradan İsveç'e gideceğini öğrenince İsveçli oğlanın mehmehmeh iyiki geldin bana hanım çıktı diye bakması inanılmazdı.
evet
isveçli oğlanın gözlerinin içi gülmüştü ya
Bu konsepti hep devam ettirin. Hem tarihe hem de korku filmlerine/romanlarina/hikayelerine vb. düşkün biri olarak hazine bulmuş gibi hissettim. Şahanesiniz.
filmin muhteşem müziklerine değinmemeniz beni çok üzdü, bir de yönetmen Ari Aster abimiz bu filmin türü olarak “ayrılık” türünde bir film olduğunu söylemişti.
karakterlerin de skin the fool dan gelerek aslında söylenen her söz sonunda bir yere bağlanıyor. ve yerel arkadaşımız ritüel e göre insanlar getiriyor. Bilge bir arkadaş, aptal bir çocuk ve christian gibi kötü biri. bu detaylar sayesinde film zaman geçtikçe ve üstüne düşündükçe etkisi devam ediyor.
Kesinlikle müzikler çok etkileyiciydi
filmin müzikleri güzel miydi? hahahahahahahahahahahaha
Kodlama çalışırken can sıkıntısından güzel manzaralı bir film açayım derken açtım filmi ikinci monitörde. İlk sahnede intihar edemeyen yaşlı adamın ismini merak edip bakarken, Venedik'te ölüm romanının filminde oynayan 'dünyanın en güzel oğlanı' diye anılan biri olduğunu gördüm. (İlginç bir not kendisi animelerdeki androjen güzel erkek çizimlerinin ilham kaynağıymış, özellikle Berserk'in Griffith'i direkt kendisiymiş.)Thomas Mann'ın bu hikayesinde Venedik'e intihar etmeye giden yazar tutulması yaşamış bir yazarın kaldığı otelde çalışan 15 yaşında bir çocuğa olan platonik aşkı anlatılır. Bu filmde yer alması rastlantı olmayabilir de çünkü 19 ve 20. yüzyılda Avrupalı sanatçıların ilham tanrıları tarafından terk edildiği için intihar etmeye gittiği Venedik bu filmde ise öğrenciler için tanrısallaşmış olan bilim (bozulan arkadaşlıklar ilk verilen kurbanlar) için gittikleri ve ölümü gördüklerinde bile kaçmadıkları bir köy olarak yeniden yorumlanmış. Belki de ben fazla okuma yapmış olabilirim ama bunu hak eden bir film. İşleniş ve oyunculuklarını pek sevmediğim, festival filmi olsun diye çekilmiş bir hollywood filmi gibi bir tık samimiyet eksikliği barındırsa da yönetmenin geleceği adına umut verici.
The Witch ve Midsommar'ı art arda izlemem baya ilginç bir denk gelme olmuş. Midsommar'ın sonundaki kızın gülümsemesi ve The Witch'in sonunda kızın cadılara katılıp rahatlaması çok benzer iki final. Ayrıca ikisi de biraz gerilim, bolca gizem türünde eserler. Bu tarz filmlerin bulunduğu güzel bir seriymiş 6 Altı. Oyun tarafıyla alakalı olduğum için geç keşfettiğim bir dünya oldu.
niye The Witch hakkında spoıler veriyosun olum??
Oh be, şöyle kaliteli filmlerin bu kanalda “övüldüğünü” dinlemek çok iyi bir şey.
kaliteli mi hahahahahahahahaha
Neye gitsem neye gitsem diye bakınırken Ceren Hanım'ın Midsommar övgü tweetini hatırlayıp gittim filme. Ari Aster'i daha önce izlemedim, filmin ve yönetmenin tarzını da bilmiyordum. Tahmin edileceği gibi Hereditary'yi de izlemedim.
Filmin ilk dakikalarından sonra IMDb'ye girip filmin tarzını öğrenince açıkçası iyiki önceden bakmamışım dedim. Gerilim/korku filmlerine önyargılıyım. Jumpscare üzerine kurulu hiç bir yapım beni kendine çekmiyor, ben bu filmi de o tarz bişey sanıp sürekli bi yerlerden jumpscare bekledim. İlk yarı bi şekilde kendine çekip merak uyandırsa da asıl ikinci yarı efsane idi. Filmin herşeyini çok beğendim, sinematografisini, karakterlerini, müziklerini. Senaryosu da hemi filmin önüne geçmemiş ama sorf ortamı göstermek adına bom boş yazılmış da değil. Bu film üzerine 3 saat konuşabilirim. Tekrar gidip izlemek istiyorum, tekrar o ortamın içinde olmak istiyorum.
Bu arada filmde ne kadar rahatsız edici bir oluşum da olsalar, harga'nın ve ayinlerin ilginç bir çekiciliği de yok değil. İnsan ister istemez içinde olmak istiyor sanki biraz. Neyse, filme gitmeme ön ayak olduğunuz için teşekkürler Ceren Hanım.
bazıları filmin gidişatının açık olmasını kusur sanmış. mesela bize gösterilen aşk büyüsünün sonra gerçekleşeceğinin bariz olması vs. ama filmdeki gidişatın seyirci tarafından anlaşılmamasının amaçlandığını yok, sanmıyorum. kusur değil bu
Çok fazla korku filmi seyretmem ve bu türün hayranı da değilimdir, açıkçası. Fakat bu filmin iyi olduğunu, ritüele misafir olan öğrencilerden birinin veya tarikatın cadılarından birinin seyirciye bağıra çıldıra "BİZİ ÖLDÜRECEKLER/SİZİ ÖLDÜRECEĞİZ ÇÜNKÜ MANYAĞIZ" diyerek bütün olayı anlatması yerine aşk iksirini geleneksel oymalar ile vermesi, ilk geldiklerinde gençlerin oynadığı oyun sorulunca "en aptal olanın derisini yüzme oyunu" şeklinde verilen cevabın şaka veya mecaz sanılıp çok sonra etkili bir şekilde kullanılması, Christian adlı karakterin yanan ayıya uzun uzun bakması ve işin sonunda... (ne olduğunu biliyorsunuz) ve benzeri çok fazla foreshadowing işlerinden anladım.
Bu arada CS nin cinsel ritüel kısmında ben dahil çoğu erkeğin aklına gelen ve tuhafına giden şeyleri makine mühendisliği çıkışlı olduğunu hatırlatır şekilde sorması MSMDMDNDNDMDMDMDMSMSL
o denyo karakter de bandersnatch'te oynayan abiydi bence gerçekçi olmuş tam uçkur düşkünüydü jhbdhsfbh
o çocuğun oyunculuğuna bitiyorum ya..
filmi cok once izlemistim ve iskandinavya konusu acildiginda hep onerdigim film olmustur, biraz baska gozden dinleyim derken bu sohbeti buldum. muazzamsiniz. belki izledigimde aldigim hazdan daha fazlasini almisimdir.
Dediklerinizin bazı oktalarına katılmamakla beraber incelme çok iyi olmuş. Bence bu film Hereditary ile kıyaslanamz çünkü Hereditary saf korku filmiydi. Ancak bu film biraz daha yön derğiştirmiş ve rotasını daha başka yerleri anlatmaya harcamış. Ceren ablanın da dediği gibi piskolojik gerilim demek daha doğru olmuş. Ben bu filmde yönetmenin bir çok yönetmenden ilham aldığını hissettim. Dediğiniz gibi Wes Anderson, Kubrick ve Lynch. Yönetmen ayrıca Bergman' ı da anması iyi olmuş isimle dahi olsa. Zaten Lycnh i anması da cesetlerin Twin Peaks' teki The Arm' a benzemesi ve Elephant man deki John Merrick ve sakat çocuk göndermeleri çok iyiydi. Yönetmen gene Hereditary de olduğu gibi ritüelleri ve büyüleri seviyor ve derin araştırma yapmamız gerekiyor. Çokta güzel film olmuş. İnceleme için tekrar teşekkürler.
Hannibal'dan her bahsettiğinde bir küçük çığlık attım abi, şu diziye bir video yada birkaç video çeksen de sonunda mutlu olsam bambaşka videolarda bahsetmeni seviyor olsam da kendine has videosu da olsa çok güzel olur, reaksiyon videoları gibi:')
buyrunuz:
ruclips.net/video/fojNVfV2lkw/видео.html
Bu filmle bağlantılı olarak (esinlenme olduğunu da düşünerek) 1973 yapımı The Wicker Man filmini de izlemenizi tavsiye ederim. Kültler ve pagan kültürüyle ilgili pek çok benzer özellik taşıyor. Hatta ordaki cinselliği görünce midsommar filmindeki çok hafif geldi bana. Bu filmi de beğenmekle birlikte The Wicker Man tüm basit anlatımına rağmen biraz daha etkileyici gelmişti.
İzler izlemez buraya geldim iyiki de gelmişim. Şimdi rahat uyuyabilirim. Teşekkürler
en son 10 sene önce gerilim filmi izlemişimdir heralde, kaç yaşına geldim çok korkuyorum hala. bugun çalışırken arkada cs sesi olsun diye bu seriyi dinlerken dur dedim tekrar deneme zamanım geldi ve midsommar izledim. bu kadar beğeneceğimi asla düşünmüyordum. güzel yorumlarınızla beni gaza getirip korkumu yendirdiğini için teşekkür ederim sevgili cs ailesi. ben de artık bir ari aster fanıyım.
Abi bir sene sonra filmi tekrar izliyim dedim ama o kadar güzel incelemişsiniz ki hiç gerek kalmadı.
2 saat yol çektim sırf öğlen seansına gidebilmek için salonlar hep akşam ve çok azdı cidden üzerinde çok düşündürecek güzel bir filmdi
Gerçekten izlediğim en kaliteli ve donanımlı iki insansınız. Asla sıkılmadım çok harika bir video olmuş. Biraz geç olsa da izledim ve beğendim filmi, daha sonra videonuzu izlemek de bana çok şey kattı. Teşekkürler...
allahın mühendisi çıkışı 👌🏻👌🏻👌🏻
Filmin başındaki resimde bütün film ondan sonraki bazı sahnelerde de sonu anlatan resimler bulunuyordu. Filmi ikinci kez detayları inceleyerek izleyince insan mest oluyor. Onun dışında runik sembollerle verilen mesajlar olsun, türlü türlü mesajlar olsun dolu dolu bir filmdi. İnternette detaylı detaylı filmin mesajlarını anlatan videolar bulunuyor eğer filmi gerçekten daha da deşmek istiyorsanız izlemenizi öneririm.
Siz ne tatlı insanlarsınız ya mutluluğunuz daim olsun ilişkilere bakış açımı değiştirdiniz
21:00 filmi şimdi izledim ve bu tokmam sahnesinde nedense topluluğun bağırma sebebinin adamın acısını paylaşmaktan ziyade adamın ölmemesinden ve ritüeli bozmasından rahatsız olduğunu düşündüm
şu cümleyi hangi etki altında yazdın kanka sen? Normal olamaz çünkü
@@resulr3su1 Harbiden ben ne yazmışım ya. tokmam ne demek
@@fuatcaner660 ya ne adamsın 😀😀
Peki isvece yola çıkmadan Christian in pagan arkadaşının daniye hediye olarak çizdiği "kafasında çiçek tacı olan Dani" resmini vermesi..
Hangi sahnede veriyordu üzerinden çok yıl geçmiş ama belki hatırlarsın
@@Noname-uf6nz 1 yıl geçmiş ama djfksjkjwııoodıqpıdw 42:50 de
@@allphesibia teşekkür ederim 😊
uzun süreli bir film orucu, bir ne izleyeceğini bilememe/bulamama/araştırmaya üşenme sendromundaydım. dün gece "lan şuna bi bakayım, zaman geçer" deyip mad max fury road izledim, bu akşam da midsommar'a gidince kafam yayık ayranı oldu.
hereditary'den daha iyi miydi kötü müydü bilmiyorum fakat kültürel, antropolojik ve sembolik açıdan çok daha dolu bir filmdi. özellikle sembolik açıdan. kadrajlardaki, diyaloglardaki ufak detaylar çok önemli yer kaplıyordu senaryoda. hereditary bu açıdan biraz daha smooth akan bir filmdi. o yüzden bana daha iyi bir film gibi geldi. yalnız film 1 tane baba oyunculuk istiyordu bence. yani cristian karakteri özellikle stajyer gibiydi sümsük.
bu ari aster abinin benim psikolojik korku diye sınıflandırmak istediğim filmlerine artık günümüzde rastlamak zor. benzer tatları almak için 80'lere 90'lara, hatta belki eskisine gitmek gerekiyor. 1983 possesion; le locataire, repulsion, rosermary's baby vs gibi roman polanski filmlerine, jacob's ladder'lara falan gitmek gerekiyor. buralarda bi ara 1983 possesion incelemesi de görmek isterim.
lan 1983 yazmışım filmin tarihi 1981
‘’the best version of charlie and the chocolate factory since 1971’’
intihar edip ölemeyen kişiye 4 kişinin peş peşe tokmakla vurması pette'nin anlattığı dört mevsimi simgeliyor.
az önce gittim izledim ve bu kadar senedir nasıl izlemiyormusum dedim çok farklıydı çok güzeldi
Ya ne ara izlediniz de videosunu çektiniz.
Muhtemelen fazla kaliteli olduğu için iki gün sonra vizyondan kalkcak ve ben yine yetişemeyeceğim.
yaa evet kamera kullanımı çok iyiydi,kızın tuvalete gidiyorum diyip bi anda uçak sahnesine geçiş mükoydu
Amerikalı bir arkadaş grubu Avrupa ya tatile gidiyor klasik bir korku gözlüklü olan ilk ölür falan diye beklerken izlediğim en iyi filmlerden biri oldu cidden mükemmel bir film
Acıyı hafifletmek için herkesin aynı duyguyu, sesi taklit etmesi olayını chilling adventures of sabrinada da görmüştüm. Çerezlik bi dizi ama böyle okültizm, cadılık, paganizm vs meraklısıysanız hiç fena işlememişler bence 👌
Konu olarak The Wickerman ile benzerlik gösteriyor. Midsommarı izleyenler bu filme de bir göz atmalı.
4 yıl geç gelmiş bir yorum ama " Ceren hanım'ın yaptığı bir yanlışı düzeltmek adına, viking" dediğimiz şey bir etnisite veya bir millet ismi falan değildir. Vikingr kabaca yağmacı anlamında kullanılır, İskandinav halklarının "gemicilik" ve dolayısıyla yağma/savaş ve yerleşke kurma faaliyetleri gütmüş kişilerine verilen bir isim veya tabirdir. Bundan dolayıdır ki viking döneminde yaşamış İskandinavların hepsi viking değildir ama vikinglerin hepsi İskandinavdır. Ve ek olarak, evet bütün vikingler korsanlık ve denizcilik faaliyetleri ile meşguldüler. Asıl olayları buydu yani, vikingr bu demektir zaten. Bunun yanında baskına ve yağmaya gitmediği zamanlarda elbette diğer herkes gibi kendi topraklarıyla hayvanlarıyla vs. uğraşmışlardır.
Ben bu videoları öğrenmek için izliyorum ya. Sevdiğim bir şey laf edince bozulurdum, "Seviyor muyum sevmiyor muyum bu şimdi?" derdim. Artık sevdiğim filmleri ve iyi filmleri birbirinden ayrı tutuyorum. Öğreniyorum, ddaha etkileyici oluyor. İzleme deneyimimden daha farklı bir şey bu sanki. Ya da bütünleyici, evet bu daha doğru gibi. Neyse teşekkürler ❤ artık yapmıyorsunuz galiba. Keşke olsa tabi. Seviliyorsunuz❤❤
ceren ablanın kanalını da takip eden biri olarak bir araya geldiğinizde muhabbet çok daha bir hoş oluyor ayağınıza taş değmesin.
Filmi de yorumlarınızı da çok beğendim.Hereditary de muhteşemdi.Ari Asterin sonraki projesi bir müzikal olacak diye duydum.Bu arada İskandinav halkının Hristiyanlığı fazla benimsemediği ve zaman zaman eski Viking inanclarına dömek istedikleri basında yer alıyor.Biliyorsunuz bugün Monday,Tuesday...diye devam eden gün isimleri onların inandıkları tanrıların isimlerini almıştır.
boncuk evet wednesday mesela wotan adlı tanrıdan gelmiş.bizim bölümde ilk öğretilen konulardan biriydi djjdejfjg
allahın mühendisi çıkışında kahkaha attım. çok iyi yorumlar. harika bir film.
Hereditary'yi kötü korku filmleri serime katmak için gittimiştim sinemada ilk 10 dakika da hapı yuttuğumu anladım bir sahnesinde bitmiştim spoiler olabilir tırnak içini okumayın "SPOİLER ALERT oğlanın çatıya kendini kitleyip de annesinin tavanda durup, kafasını deliler gibi vurduğu sahne beni çok etkilemişti korku filminde görmek istediğim gerilim ve vahşiliği bulmuştum" sizi izledikten sonra asla sinemada midsommar a gitmem gdsgds
sen kafayı sıyırmışsın...
@@gaancasd5406 en.wikipedia.org/wiki/Midsommar_(film)
www.imdb.com/title/tt8772262/
Global de "horror" olarak türü belirlenmiş, filmin tonu gerilim düzeyinde olsa da korku filmi kendisi.
Film çıktığından beri izleyeyim diyip sürekli erteliyordum tabi sizin bu videonuz da daha sonra izle de duruyordu. Sonunda filmi izleyip yorumlarınızı dinledim. Farketmediğim yada hiç o gözle bakmadığım yerlere değinmişsiniz. Çok teşekkür ediyorum seviliyosunuz Sungurlar :)
Midsommar, 1973 yapımı "The Wicker Man" filminin uyarlaması gibi bir filmdi. Bu tarz filmlere de korku türünün bir alt türü olan "Folk-Horror" deniyor. Midsommar sinemada izlediğimde beni etkilemişti. Beğenenlerin mutlaka bahsettiğim filmi izlemesini öneririm.
Adamın filmlerinin adını türkçeye "ayin" diye çevirip duruyorlar :)
1:10'da arkadan geçen varlık umarım kedidir, inşallah kedidir.
Yunus Emre Şen Kes velet kaybol
Burada görüp listeye atmıştım dün açtım 60.dk civarında sonuna sarıp kapadım. İzlediğim yere kadar iyiydi aslında ama gelenekçi insanlar beni ekstra geriyor ve bu kadar vahşeti kaldıramıyorum.
The Killing Of A Sacred Deer filmine de bir ara göz atmalısınız bence. Seveceğinizi düşünüyorum.
+1
46:36 filmin mesajı...
Abi bu videonun başlığını gördüm sonrasında kız arkadaşımı da alıp sinemaya gittik, izledik. İnanılmaz bir filmdi. Teşekkürler Can Sungur ve Ceren Sungur. Teşekkürler 6altı.
Film çok güzeldi ama çocuğun ağaca işemesi gibi böyle şakalar kötü olmuş bence , onun haricinde film gerçekten iyiydi. Bu inceleme videosu da ayrı güzel olmuş elinize sağlık.
yatay bakışla 6altı arasında bir hesoyam olucaktı cs bey düzeni bozdunuz evren tehlike altında lütfen hesoyamı getirin yoksa hepimiz öleceğiz
45:20 bu kısımda da bence orda şarkı söylemiyorlardı, kadının inlemelerini taklit ediyorlardı tıpkı başrolümüzü taklit edip ağladıkları gibi
Başta elini ilk tuttuğunda söylüyor
Şefiiim! dikkatinizi çekerim dalyo cümle içinde kullanılmış seviliyorsun CS ❤️
Aşırı şekilde çok güzeldi gitmeyen çoh şey kaybetmiştir onlar zaten recep ivedik hayranıdır aw
Tam açtım videoyu sonra dedim ki ulan izlesem mi açtım izledim kaldığım dakikadan videoya devam ediyorum cidden de Ceren ablanın da dediği gibi şiir gibi film olmuş.
20. dklarda Attestupa'dan bahsediyorsunuz. 9 gün süren 9 farklı türden 9 ar canlının kurban edilmesinin aksine intiharların eski dönemlerde yapılıp yapılmadığı ile ilgili efsanelerden başka bir veri yokmuş. Ayrıca film Macaristan'da çekilmiş o yüzden o tepedeki anıt kayaların yüzyıllardır bu amaçla kullanılan bir yeri işaret ediyor olması mümkün değil. Başka bir anlamı olmadığı sürece (coğrafi gibi ki sanmıyorum ) onlar da dekor :)
Filmi izleyip geldim hala titriyorum .d
Önce bunu izledim sonra hereditaryi izliycem
Linç yemeyeceksem ben ne filmden etkilendim ne de şaşırdım ki en azından plot veya final twisti bekliyordum.Karakterlerin bu kadar pasif olması, her şeyi bu kadar hızlı kabul etmeleri seyirciyi filmin içine çekmekten çok karakterleri sinema salonuna itiyormuş etkisi yarattı ve hissizleştirdi beni.
ben hereditary'yi izlememiştim şimdi izleyeceğim,o toni collette'in şahane bir dizisi var wanderlust diye tavsiye ederim efenim
Midsommar'ı bilip çevirisini bilmediğim için filme gitmedim. Sonra film vizyondan indi
22.03 de söylediğiniz ölümün sorumluluğundan bahsettiniz fakat kömünde ölüm mevcut normlarımıza istinaden kötü bir durum değil. Bu yönüyle incelediğimizde bizim normlarımız toplum nezdinde değerlendirilmediğinde filmde de gördüğümüz gibi ahlaksız olarak nitelendirilemiyor. Film bu konuda da bir örneklem sunuyor.
Ufak bir sorum var festival 9 gün sürüyo ve biz sadece 5.güne kadar izledik acaba diğer dört günde ne oluyor
May kralicesi seçilen birinin sonu ne oluyor duvarlada may kralicelerinin resmi var yanılmıyorsam ben filmde önceki may kralicelerinden hiçbirini göremedim
Diğer kraliçelerle buluşmaya ve kutsanmaya gidiyordu demek ki hala yaşıyorlar
bu yaz dönümü kutlaması avrupada gerçekten bir gelenekmiş. isveç ve norveç gibi yerlerde daha yoğun kutlanıyormuş.-oralar daha geç hıristiyan olmuş sanırım- o yüzden bence şahane bir konu ve mekan seçmişler. bir de sanırım eski isveç topumunda yaşlıların kendi isteğiyle intihar etmesi olayı da varmış.
Elif Gürsoy ohaaaa
Aynen namı diğer Vikingler işte Avrupa'nın paginizmden Hristiyanlıga geçen son topluluğu.
'Viking' aslında bir halkın isminden ziyade bu halkın akıncılarını ifade eden bir kavram.
41:35 rp si epic olmuş asdhgasjd
Hereditary yi klasik şeytan filmlerine benzediği için suspiria yı da hiçbirşey anlaşılmadığı için sevememiştim. Bu film tam tadında olmuş konsept güzel, aydınlıkta geçen bir gerilim filmi. Bi sahneyi anlayamadım yalnız, sofradayken yanındaki adama neler oluyor diye soruyordu yanındaki adam da elini çırpıp etraf dalgalanıyodu garip bi sahneydi açıklayan olursa güzel olur.
Bana o sahne hipnozu hatırlattı. Hipnoz ederler sonra elini çırpar ve istediklerini yapmaya başlar tarzında. Bence öyle bir şeydi. Saatini salladı artık aksiyon zamanı gibi. Sanırım sonraki sahnede de kadınla birlikte oluyordu diye hatırlıyorum ama yanılıyor da olabilirim
Çok güzel bir filmdi keşke unutup tekrardan izlesem
Demek ki Isveçe gitmemek lazım
Yorumlarınız muhteşem, bu tarz komün hayatı üzerinden gelişen hikayelere sahip film önerilerini var mıdır?
Hanım çay gap gel yat... oh wait... bu o değildi 😅
Filme girdiğimden beri bekliyorum 6Altısını
kadının ayrı bi youtube hesabı var mı çok bilgili birisi
“tarih obası”
Bu filmi arkadaşlarla korku filmi izleyelim düşüncesi ile izlemeyin. Film anlatmak istediklerini ağır ve yavaş bir biçimde anlatıyor. Bazı yerlerde sıkıldım. Kötü bir film değil. Herkese hitap eden bir film değil. Ben farklı beklentiler ile filmi izlemeye başlamıştım. Beklentilerimden farklı bir film buldum.
Yanlış görmediysem Dani rolündeki kız filmin başında terapistiyle konuşurken bipolarlığı önleyen bir hap alıyor camlı bir dolaptan. Yani kız kardeşi gibi o da bipolar olabilir. Ailesini kimin öldürdüğü meçhul kalmış. Filmin sonuna doğru da sanki öteki kişiliği hakim oluyor.
Enes Bıyıklı Dani bahsettigin sahnede ativan (lorazepam) kullaniyor. Bu ilac bipolar degil de anksiyete ya da insomni (uykusuzluk) tedavisinde kullanilan bi ilac. Muhtemelen uykusuzluk icin kullaniyor, cunku filmin ilerleyen sahnelerinde koye vardiklarinda birkac kere siyahi elemandan uyku hapi istiyordu
@@davutk7366 o da mantıklı
Ailesini bipolar kardeşi öldürmüyor mu ya kendisi de intihar ediyor yanlış mı anladım
Tumbbad filmini ısrarla tavsiye ediyorum. Çok iyi olduğunu iddia etmemekle birlikte kesinlikle farklı bir yapısı var.
Pagan/Wicca kültürüne aşina birine göre filmde gösterilen resimlerde (başlangıçtaki resim, kızın odasındaki ayı resmi, aşk büyüsü resmi-adet kanı ve kıl muhabbeti olan-,vs.) hangi büyülerin yapılacağı ve gidişat anlaşılıyor. Böyle bilinçli izleyince olayların ne kadar fucked up olduğu ortaya çıkıyor. Filmin eksiği diyalogların zayıf olması, senaryo daha iyi yazılabilirdi. Konu iyi-ve gerçek olması daha da ürkütücü- ama senaryo zayıf bana göre. Bir de atmosfer Jordan Peele filmlerini anımsattı fakat şahsen Peele'ın filmlerini tercih ederim.
Filmin özeti "uyuşturucu dostunuz değildir." 🤣
ben de dün izledim benim kadar öven yok diye üzülmüştüm siz de beğenmişsiniz oley :D
The Wicker Man filmini anımsattı bana
Aynen bencede odun adam nicolas cage
İki gün önce bu videoyu izledim sonra filmi izledim. Bugün de bu videoyu tekrar izledim. Önce filmi izlememi sağlıyorsunuz sonra filmi anlamamı
Planı kurdum 3 arkadaş gidip izliyoruz. Ama dayanamayıp videoyu da izlemek istiyorum. :'(
sonra virüs geldi ve salonlar kapandı
Tekke ve zaviyeleri kapatsanız bunlar yaşanmayacak sksksllslsls
Parazit filmi için inceleme yapar mısın?
Video uykudan geçilmiyor gibi geldi
9:59 abi o benim başımda geldi