[Tek Bölümlük] Jungkook ile hayal et . . ✒️ Frezyaᴮᵃⁿᵍᵗᵃⁿ & Ms.Sad' 🖇️ One Shot by JJK 🎥 Taşındığın Apartmanda Yan Komşunla Anlaşamazsın 📍 Müzikle okuyun :) • *İş Birliğidir* ⛓️ Jeon Jungkook ⛓️ Kim Lenora _Story_ *Ms.Sad'in Kaleminden* "Bayım! Lütfen dikkatli olur musunuz?! Onun içinde kırılacak eşyalar var!" -Hanımefendi tanrı aşkına sizin eviniz sadece cam gereçlerden mi oluşuyor?! "Ne alakası var?!" -Her kutuyu aldığımda aynı cümleyle karşımda bitiyorsunuz da! "A-a! Eşyalarımı patates çuvalı gibi oradan oraya fırlatmaya devam ettiğiniz müddetçe bu cümleyi duymaya devam edeceksiniz bayım! Hem bu sizi ilgilendirir mi?! İşinizi düzgün yapın lütfen!" Söylediklerimle sabır dileyip yanımdan geçtiğinde göz devirerek kollarımı birbirine bağlamıştım. Kendi parasıyla rezil olmak dedikleri bu olsa gerekti. Sanki babalarının hayrına eşyalarımı taşıyorlarmış gibi davranmalarından gerçekten sıkılmıştım. Umarım yeni taşındığım bu şehirdeki diğer insanlar da bu kadar umursamaz değildir diye tanrıya dua ediyordum. Zira öyleyse, çıldırabilirdim. Taksicisinden, ev sahibine kadar herkes arıza olabilir miydi ya?! Bu düşüncelerimden merdivenlerden yukarı çıkan çalışanın kucakladığı eşyalarım arasındaki Yoko'yu yere düşürmesiyle sıyrılmıştım. "Yoko!" Koşarak apartman merdivenlerine çıktığımda basamaklardan yuvarlanmış Yoko'ya bakarak sinirle dudaklarımı ısırmıştım.. "Daha dikkatli olamaz mısınız?!" -Alt tarafı bir oyuncak ayı, kırılmaz merak etmeyin.. Umursamaz bir tavırla yanımdan geçip gittiğinde aralanan dudaklarımla arkasından bakakalmıştım.. Laf mı sokmuştu o bana?! Daha fazla dayanamayıp sinirle olduğum yerde debelenmeye başladığımda etrafıma tekmeler savurmayı da ihmal etmemiştim. Aynı hırsla basamakları inip Yoko'yu almak için eğildiğimde yüzüne basılan ayakla gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Bakışlarımı yukarıya doğru çıkardığımda uzun boylu büyük cüsseli bir adamla karşılaşmıştım. Bakışları karşıda, elleri ceplerindeyken sanki ayağının altında hiçbir şey yokmuşcasına geçip merdivenleri çıkmaya başladığında aralanan ağzımı kapatarak Yoko'yu almış, peşinden sinirle bağırmıştım. Bu ne küstahlıktı?! "Hey!" Aldırmadan çıkmaya devam ederken yinelemiştim. "Hey! Size diyorum!" Olduğu yerde durduğunda hafifçe bana doğru dönmüştü.. "Bu ne pişkinlik?! Yoko'nun üstüne basıyorsunuz ve bi özür bile dilemeden çekip gidiyorsunuz!" Söylediklerimle bakışları kucağımdaki Yoko'ya kaydığında durduğu merdivenlerden inerek karşıma dikilmişti. Boyu bana göre bir hayli uzun olduğundan kafamı kaldırmış, sert bakışlarımı gözlerine çıkartmıştım. Bakışları bir süre üzerimde gezindiğinde kucağımda olan Yoko'yu biraz daha sıkı kavramıştım. Pekala, bu cidden rahatsız ediciydi. Yüzünde tek bir mimik oynamazken birkaç adım yaklaşıp kulağıma eğildiğinde daha yeni içime çekmiş olduğum nefesi tutmuştum. Nefesini kulağıma verdiğinde dudaklarım aralanmıştı.. JJK:" İğrenç oyuncağına bastığım için üzgün değilim.." Söyledikleriyle gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Geri çekilip tekrardan merdivenlere ilerlediğinde öfkeyle bağırmıştım arkasından.. "S-sen! Sen az önce Yoko'ya iğrenç mi dedin?! Hey!" Koşarak karşısına geçtiğimde sinirle bakmıştım gözlerine "Sen kendini ne zannediyorsun?! İğrenç olan sensin!" Çatılan kaşlarıyla işaret parmağını kaldırdığında tehditkar bir şekilde sallamıştı.. JJK:"Bana bak kızım benimle düzgün konuş!" "Konuşmazsam ne olur?! Ayrıca sen önce insanlara doğru düzgün davranmayı öğren!" Sinirle dudaklarını araladığında yan tarafımızda açılan kapıyla bakışlarımızı oraya çevirmiştik. Bu sabah tanıştığım kadındı. Haneul Teyze.. İkimizi gördüğünde gülümseyerek söze girmişti.. HN:"Jungkook oğlum.. Demek yeni yan komşunla tanıştın." Söyledikleriyle şokla gözlerimiz açıldığında aynı anda söze girmiştik.. JJK&LN:"Yan Komşu mu?!" Öfkeyle birbirimize döndüğümüzde kıkırdayarak dudaklarını aralamıştı Haneul Teyze HN:"Evet yan komşu. Jungkook sana bahsetmiştim ya yeni biri taşınacak diye? Bu o. Lenora. Pek bir akıllı pek bir güzel. Tanrı nazarlardan korusun!" Elini yanındaki duvara vurduğunda yüzümde utangaç bir gülümseme belirmişti aniden. Fakat adının Jungkook olduğunu öğrendiğim şahıs yüzünden bu çok da uzun sürmedi.. JJK:" Ya ya! Baya akıllıymış Haneul Teyze! " İma ve öfkeyle bana baktığında.. "Bana baksana sen-" HN:"Aaa kavga etmeyin çocuklar yeter! Siz komşunuz artık iyi anlaşmalısınız :)" [...] *Akşam* 22.05 Elimdeki perdeyi asıp üzerinde durduğum sandalyeden yavaşça indiğimde tutulan boynumu ovarak sızlanmıştım. Kendimi koltuğa gelişigüzel attığımda tepeden yaptığım topuzu açmış, parmaklarımı saçlarımın arasından geçirerek havalandırmıştım. Öğlen çalışanlar işini bitirip gittiğinden beri temizlik yapıyordum ve yeni bitirebilmiştim. Yorgunluktan ölüyordum. Kendimi olduğum yerde biraz daha gerip rahat bir pozisyon aramaya koyulduğumda çalan kapıyla sıkkın bir nefes vermiştim. Yavaşça olduğum yerden ayaklanıp kapıya ilerlediğimde bekletmeden açmıştım. Karşımda gördüğüm kişiyle gülümsemiştim.. "Haneul Teyze?" HN:"Lenora kızım senin için yiyecek bir şeyler getirdim. Yorulmuş olmalısın." Mahçup bir şeklide gülümsediğimde.. "Ahh ne gerek vardı Haneul Teyze? Yormasaydın kendini.." HN:"Olur mu hiç öyle şey? Komşuluk başka ne içindir.. Al bakalım şu tepsiyi.." Elindeki tepsiyi aldığımda hafifçe yana çekilmiştim.. "İçeriye geçmez misin Haneul Teyze?" HN:"Ahh başka zaman olsun güzel kızım. Benim birkaç işim var. Tepsiyi daha sonra alırım. Sen yemeğini güzelce ye sonra da dinlen. Hadi iyi geceler.." Sanırım burada tanıştığım nadir iyi insanlardan biriydi Haneul Teyze. Hele ki o Jungkook denen heriften sonra. [...] Yemeğimi yiyip bulaşıkları hallettiğimde duşa girmem gerektiğini farketmiştim. Sonrasında da yatar uyurdum. Bugün fazlasıyla yorulmuştum. Gerekenleri hazırlayıp duşakabine girdiğimde sıcak suyu açarak yorulan bedenimden süzülmesine izin vermiştim. Elime sabunu alıp vücudumu köpürtmeye başladığımda aniden hissettiğim soğuklukla çığlık atmıştım. Su soğuk akmaya başlamıştı! Üstelik buz gibiydi! Panikle suyu kapatmaya çalışırken sıkışan musluğa lanet etmiştim. Çığlık çığlığa kendimi duşakabinden dışarı attığımda nefes nefese bornozu üzerime geçirmiştim. Donuyordum! Üstelik her yerimde köpük vardı.. Ah tanrım! Sinirle elimi alnıma vurduğumda kulaklarımı kapı sesi doldurmuştu.. Bu saatte kim olabilirdi ki? Aniden aklıma Haneul Teyzenin tepsiyi alacağı geldiğinde rahat bir nefes vermiştim. Bu sayede ondan yardım da isteyebilirdim. Köpük içindeydim ve durulanmam gerekiyordu. Düşünmeden kapıya doğru ilerleyip açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle gözlerim şokla açılmıştı.. "S-sen.." Onun da gözlerinde şaşkınlık hakimken bakışları yavaşça üzerime doğru kaymıştı. O sırada aklıma gelen şeyle ufak bir çığlık patlatmıştım. Bornozluydum! Hızlıca kapıyı kapatacağım sırada araya ayağını koymasıyla bu eylemim yarıda kalmıştı.. "Ne yapıyorsun?! Bornozluyum!" JJK:"Emin ol bornozlu gördüğüm ilk kadın değilsin. Aç şu kapıyı!" Hızla kapıyı açıp içeriye girdiğinde şaşkınlıkla yüzüne bakakalmıştım.. JJK:"Gecenin bu saatinde çığlık çığlığa bağırmanın nedeni ne acaba?! Apartman kurallarından bir habersin sanırım!" "Keyfimden bağırmadım herhalde! Hem bundan sana ne?! Neden buradasın?!" Söylediklerimle üzerime doğru adımlamaya başladığında bornozumun önünü kapatarak gerilemiştim. Bu yaptığıma yarım ağız sırıtmıştı.. JJK:"Korkma yemem seni. Köpüklü kadın fantazim yoktur.." Şaşkınlıkla kaşlarım çatılmıştı.. "S-sen-" JJK:"Bilmem farkında mısın ama ben yan dairede oturuyorum ve gecenin bu saatinde cırtlak bir kadın çığlığı duymak isteyeceğim son şey olabilir.." "Cırtlak mı?!" JJK:"Kombide mi sorun var?" *Devamı diğer yorumda*
*Devamı 1* . . "Ş-şey evet.. Yani bilmiyorum birden soğuk su açılınca ben.. Bir dakika! Sen nasıl bu kadar kaba olabiliyorsun?!" Söylediklerime aldırmadan içeriye ilerlemeye başladığında peşinden gitmiştim.. "Hey! Evime bu şekilde giremezsin! Ne yaptı-" Banyoya girdiğimde karşımdaki manzarayla cümlem yarıda kalmıştı. Bakışlarını bana çevirdiğinde lavabo dolabının üzerine astığım iç çamaşırlarımı işaret ederek lafa girmişti.. JJK:"Güzel parçalar.. Ama biraz daha seksi takılabilirsin" Hızla yanına koştuğumda asılı çamaşırları alıp arkama saklamıştım. "Bir bayanın banyosuna böyle destursuz girersen göreceklerine de hazırlıklı olmalısın gıcık şey!" JJK:"Bayan değil kadın" Ardına dönüp kombiyle ilgilenmeye başladığında kızaran yanaklarımı yellemeden edememiştim.. "H-hayret! İnsanlık bilir miydin sen?" Söylediklerime aldırmadan kombiye hafifçe vurduğunda lafa girmişti. Cidden! Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyordu? JJK:"Yarın birini çağırmalısın bunun için.." Beni ardında bırakıp ilerlemeye başladığında arkasından gitmiştim. Yine. "Nereye!" JJK:"Evime.." "Ne! Ben ne olacağım?!" Söylediğim şeyle ardına döndüğünde anlamsızca kafasını sallamıştı.. "Köpüklüyüm!" JJK:"Köpüklü kadın fantazim yoktur demiştim?" "N-ne! Ahh.. Dinle. Bak bunu şu an asla senden istemezdim ama bu saatte Haneul Teyzeyi rahatsız etmek istemem.." JJK:"Yani?" "Yani.. Sende durulanabilir miyim? Lütfen.." Bir süre boş gözlerle yüzüme baktığında yanıtlamıştı.. JJK:"Hayır." *Frezyaᴮᵃⁿᵍᵗᵃⁿ'ın Kaleminden* "Senden kibarlık bekleyende suç." Mırıldanır bir şekilde konuşup yüzüne baktım. Kaşlarını çatıp yüzüme eğildi. JJK: Aslında bu bir kibarlıktır, ama anlayana. Saçlarımdan yüzüme doğru akan köpüklere bakıp elini alnıma kaldırdığında elimin tersiyle elini ittim. Umursamaz bir tavırla omuzlarını kaldırıp indirdikten sonra kendini geri çekti. Arkasını dönüp kapıya yürürken alaycı bir ses tonuyla konuştu. JJK: Yan o zaman. Başta ne dediğine önce bir anlam veremesem de gözüme giren sabunla hızla gözlerimi kapattım. İçimden küfürler savururken yüzümü silmeye çalışsam da bir faydası olmuyordu. Kapının açılma sesini duymam ile gittiğini farz ederek ben de tekrardan banyoya yürüdüm. Suyu açıp gözlerimi yıkadıktan sonra alnıma akan sabunu da temizledim. Derin bir nefes alırken bu eve taşınmadan önceki hayallerimi düşündüm. Şimdiki halimi göz önüne alınca gerçekten hayaller ve hayatlar olmuştu. Duşakabine yürüyüp suyu açtım. Oldukça soğuktu. Elimi suya tutup tenimi alıştırmaya çalıştım. Başka çare yoktu, bu şekilde durmaktansa hızlıca durulanmam lazımdı. Bir yerden sonra bu şekilde olmayacağını düşünerek bornozu çıkarıp hızla kendimi suyun altına attım. Oldukça soğuktu. Dişlerimi sıkarak hızla durulanırken çıkıp yeni bir bornozu üzerime geçirirken titriyordum. Odama koşarken tek amacım kıyafetlerimi giyip yorganın altına girerek ısınmaktı. Üzerimi giydikten sonra kendimi yorganla sarıp sarmalayacakken çalan kapı ile sayarak ayağa kalktım. Burası benim evim olmalıydı, yol geçen hanı değil. Bu kaçıncı diye sayıklarken kapıya yürüyüp delikten baktık. Tekrar onun yüzüyle karşı karşıya kalmam ile göz devirip kapıyı açıp bir saniye bile durmadan konuştum. "Bir gidemedin." Önce şaşkın bir şekilde beni süzdü. Parmağıyla beni işaret ederek konuştu. JJK: Sen cidden, cidden soğuk suyla durulandın mı? Onaylar şekilde kafamı sallayıp yüzüne düz bakışlarla baktım. JJK: Lan manyak, o suyla duş alınır mı? "Ne yapsaydım?" JJK: Haneul teyzeye gidebilirdin ya da ocak diye bir şey icat edilmiş ya hani, suyu orada ısıtabilirdin. Ciddi misin dercesine yüzüne baktıktan sonra konuştum. "Rahatsız etmek istemediğimi söylemiştim diye hatırlıyorum." *-Devamı Bir Sonraki Yorumda-*
*-Devamı 2-* Alaycı ses tonu asla değişmiyordu. Şaşkın da olsa, altta bir şekilde kahkaha atmamak icin kendini tuttuğu belli oluyordu. Bu ise her şeyi daha ironik yapıyordu. JJK: Ocak yok muydu evinde, ah ya. Dilimle dudaklarımı ıslattıktan sonra konuştum. "Var tabi ocak, yalnızca-" Eğlendiğini belli eden bakışlarla beni süzüp tekrarladı. JJK: Yalnızca, "Aklıma gelmedi ne yapayım, acelem vardı." Kahkaha atmamak için kendini tuttuğu belli oluyordu. Boğazını temizleyip o sinir bozucu ciddi yüzünü takındığında yeniden kafamı attıracak bir şey söyleyeceğini tahmin edebiliyordum artık. JJK: Çok soğuk muydu bari? Şimdi tekrar dönme sebebinin bu olduğuna, daha da alay etmek istediğine emin olmamla konuştum. "İnan oldukça sinirliyim, çek git." Arkamı dönüp yürüyecekken kapının diğer tarafından konuşmasıyla duraksadım. Bu sefer kurduğu cümle bir anlık onun aslında çok ince biri olduğunu düşünmemi sağlamıştı. JJK: Hay aksi ben de sana 5 litre sıcak su getirmiştim. Yine de öylece bir şey bile demeden gittikten sonra getirmiş olması ile aklıma geleni tekte dilime döktüm. "Dengesiz misin oğlum sen?" Şöyle bir bedenimi süzdükten sonra kapının yanında duran kocaman kabı göstererek konuştu. JJK: Aslında onu sana vermek istemedim şu an. Dudaklarımı dişleyip yüzüne baktım. Hayır, o ince biri değildi. O bir öküzdü. "Sence şu an ona ihtiyacım var mı?" JJK: Dudaklarını dişleme köpük hanım, sabun yutacaksın. Yüzümü ekşitip bir iç çektiğimde o benim aksime bundan zevk alıyordu. Sinirle benden bağımsız yüksek çıkan sesimle konuştum. "Durulandım, köpük yok! Kör müsün be adam?" Sesimi yükseltmem ile kıkırdamıştı ama şu an sessiz olamıyordum. Bir yandan da öylece duran sıcak suyun bekledikçe soğuduğunu düşündükçe deliriyordum. JJK: Belli yıkamışsın, az önce yüzün beyazdı şimdi kırmızı. "Bana bak, zaten sinirliyim sen de eline sıcak su almış gelmiş benimle alay ediyorsun. İlla burada kafayı yemem mi lazım? Madem su getirecektin neden söylemedin? Beşe mi böleyim o içi boş kafanı bunu mu-" Bir iki adım atıp üzerine yürürken sesimin gittikçe daha da yüksek çıktığını fark etmemiştim bile. O ise beklediğimin aksine geriye adım atmamıştı. Öylece duruyordu. Şaşırsamda dikkate almadan yürümeye devam ettim. Bir yerden sonra üzerime bir adım atıp eliyle ağzımı kapattı. Geriye doğru kaçmamam için de belimden tutup kendine çekmesi ile konuşmaya devam edemedim. Şu an elini ağzımdan çekse de konuşamazdım. Şok içinde duruyordum, hem de şu an olduğumuz durumu düşündükçe bunun bir kabus olmasını diliyordum. Öylece dururken sağa ve sola bakarak etrafı kontrol etti, bina koridorunda oldukça garip göründüğümüzü fark etmiş olmalı ki bir iki adım atıp ikimizi evimin içine yönlendirdi. Hâlâ ağzımda olan elini çekmeden konuştu. JJK: Bu binada tek ikimiz yaşamıyoruz. Sessiz ol biraz. Şimdi elimi çekiyorum, susacaksın. Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım. Elini yavaşça çekip yüzüme baktı. "Susmazsam nolurmuş?" JJK: Kapının yanında duran suyu da alıp evime dönerim. "Şu an pek bir geçerliliği olmadı bu tehdidin maalesef çünkü, durulandım ya hani." Ciddi misin dermişcesine yüzüme bakmaya devam ederken diğer elinin hâlâ belimde olduğunu fark etmesi ile tekrar sırıttı. Sırıtması cidden şartellerimin atmasına sebep oluyordu. JJK: Kollarım rahat galiba. Hızla kendimi geri çekerken onu da göğsünden ittim. "Asıl sen beni sevdin galiba, ikide bir gelip her fırsatta vakumlanmış gibi yapıştığına göre." Elini boynuna atıp gözlerini bir an kapattı. JJK: Gerçekten yorucu birisin. "Aman aman sen çok dinlendirici bir insansın zaten." Söylediğim ile yarım bir gülüş atarken gözlerini açtı. JJK: Cidden soruyorum, manyak mısın kızım sen? "Sen de çok normal değilsin şimdi." JJK: Neden her sorduğum soruyu bana atıf yaparak cevaplıyorsun acaba? Bu soruyu sorması ile şöyle bir düşününce gerçekten de öyle yapıyordum. Bir süre düşünsem de ne cevap vereceğim ile ilgili tek bir fikrim yoktu. Yüzüne öylece bakmaya devam etmem ile tanışmamızdan itibaren ilk kez alaycı olmayan bir şekilde güldü. Bu sefer gerçekten komik olduğu için gülüyordu. Bir yerden sonra ben de kendimi gülümserken bulunca bu adamın gerçekten büyülü olduğunu düşündüm. Gülmemek için kendimi tutarken bozuntuya vermemeye çalışarak konuştum. "Neye gülüyorsun?" JJK: Güzelliğine. Beklemediğim bir cevabı almam ile kaşlarım çatıldı. O da gülüşünü yavaş yavaş bitirirken cümlesini düzeltti. JJK: Çaresiz olman ve susman çok güzel köpük hanım. Anladığımı belli etmek için kafamı salladım. Öylece bir süre yüzüme baktıktan sonra kapının yanında duran iki kovayı alıp tekrardan bana döndü. JJK: İhtiyacın olmadığına göre evime dönüyorum. Çığlık atmazsan sevinirim. "Sırf sevinme diye çığlık atardım ama boğazımın ağrıyacağını düşününce değmeyecek yani." Umutsuz bir şekilde kafasinu sağa sola salladıktan sonra arkasını dönüp evine giderken konuştu. JJK: Çok işimiz var seninle köpük hanım. "Hey! Duyuyorum." Yüzünü görmememe rağmen bu sefer yine sırıttığını tahmin edebilmiştim. JJK: Duymanı istemesem evime girince söylerdim. Bi akıllı sensin değil mi? Bir kovayı yere indirip kapısını açarken neden onu izlediğimi bilmiyordum. İçeriye girdikten sonra bana döndü. JJK: Sessiz geceler. Ah, o gerçekten bir öküzdü. İyi geceler yerine sessiz geceler demek ne? Onaylar şekilde kafamı salladıktan sonra kapımı kapattım. Kapı deliğinden bizi dikizleyen Haneul teyzenin şu an içeride oldu bu iş diyerek dans ettiğinden ikimizin de haberi yoktu tabi ki. Peki, olmuş muydu ki? Var mıydı öyle bir iş? . . . *SON*
BANA BAK KIZIM BU KADAR GÜZEL YAZIYON BİRDE PART İKİ YOK OLMAZ BÖYLE BAK FAN HESABI AÇACAM ARTIK HADE PART 2 3 4 YAPARSIN GÜLÜM SEN YA ! FİGHTİNG ! - Hayranın
*Seninle çalışmak çok güzeldi Suç Ortağım* 😌💜🧚♀️ *Emeğimize sağlık ayol biraz da kendimizi övelim JWKSNDFKDNCMD çok da güzel yazdık valla ohh mis gibi oldu :D* #ytyorumsilme
Bak güzelim hala seni bekliyorum nerdesin at artık şu part 2 3 4 yolla be canımın içi zaten 1 ay olmuş kötü yazsan 1 ay boyunca beklemem ama çok iyisin Fighting - Hayranın
Jk'in kizin evine zorla girip banyosunda ne sorun olduguna bakip çıkıp gitmesi xjnxnxncmf bende tamir edecek sandım nxjfmcmckmc birde yarın baktır diyor kxmdmd hadi ya biz bilmiyorduk saol
![BTS ~ Despacito [FMV]](http://i.ytimg.com/vi/0RtHOcgy5Xk/mqdefault.jpg)
[Tek Bölümlük] Jungkook ile hayal et
.
.
✒️ Frezyaᴮᵃⁿᵍᵗᵃⁿ & Ms.Sad'
🖇️ One Shot by JJK
🎥 Taşındığın Apartmanda Yan Komşunla Anlaşamazsın
📍 Müzikle okuyun :)
• *İş Birliğidir*
⛓️ Jeon Jungkook
⛓️ Kim Lenora
_Story_
*Ms.Sad'in Kaleminden*
"Bayım! Lütfen dikkatli olur musunuz?! Onun içinde kırılacak eşyalar var!"
-Hanımefendi tanrı aşkına sizin eviniz sadece cam gereçlerden mi oluşuyor?!
"Ne alakası var?!"
-Her kutuyu aldığımda aynı cümleyle karşımda bitiyorsunuz da!
"A-a! Eşyalarımı patates çuvalı gibi oradan oraya fırlatmaya devam ettiğiniz müddetçe bu cümleyi duymaya devam edeceksiniz bayım! Hem bu sizi ilgilendirir mi?! İşinizi düzgün yapın lütfen!"
Söylediklerimle sabır dileyip yanımdan geçtiğinde göz devirerek kollarımı birbirine bağlamıştım. Kendi parasıyla rezil olmak dedikleri bu olsa gerekti. Sanki babalarının hayrına eşyalarımı taşıyorlarmış gibi davranmalarından gerçekten sıkılmıştım.
Umarım yeni taşındığım bu şehirdeki diğer insanlar da bu kadar umursamaz değildir diye tanrıya dua ediyordum. Zira öyleyse, çıldırabilirdim. Taksicisinden, ev sahibine kadar herkes arıza olabilir miydi ya?!
Bu düşüncelerimden merdivenlerden yukarı çıkan çalışanın kucakladığı eşyalarım arasındaki Yoko'yu yere düşürmesiyle sıyrılmıştım.
"Yoko!"
Koşarak apartman merdivenlerine çıktığımda basamaklardan yuvarlanmış Yoko'ya bakarak sinirle dudaklarımı ısırmıştım..
"Daha dikkatli olamaz mısınız?!"
-Alt tarafı bir oyuncak ayı, kırılmaz merak etmeyin..
Umursamaz bir tavırla yanımdan geçip gittiğinde aralanan dudaklarımla arkasından bakakalmıştım..
Laf mı sokmuştu o bana?!
Daha fazla dayanamayıp sinirle olduğum yerde debelenmeye başladığımda etrafıma tekmeler savurmayı da ihmal etmemiştim. Aynı hırsla basamakları inip Yoko'yu almak için eğildiğimde yüzüne basılan ayakla gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Bakışlarımı yukarıya doğru çıkardığımda uzun boylu büyük cüsseli bir adamla karşılaşmıştım.
Bakışları karşıda, elleri ceplerindeyken sanki ayağının altında hiçbir şey yokmuşcasına geçip merdivenleri çıkmaya başladığında aralanan ağzımı kapatarak Yoko'yu almış, peşinden sinirle bağırmıştım. Bu ne küstahlıktı?!
"Hey!"
Aldırmadan çıkmaya devam ederken yinelemiştim.
"Hey! Size diyorum!"
Olduğu yerde durduğunda hafifçe bana doğru dönmüştü..
"Bu ne pişkinlik?! Yoko'nun üstüne basıyorsunuz ve bi özür bile dilemeden çekip gidiyorsunuz!"
Söylediklerimle bakışları kucağımdaki Yoko'ya kaydığında durduğu merdivenlerden inerek karşıma dikilmişti. Boyu bana göre bir hayli uzun olduğundan kafamı kaldırmış, sert bakışlarımı gözlerine çıkartmıştım.
Bakışları bir süre üzerimde gezindiğinde kucağımda olan Yoko'yu biraz daha sıkı kavramıştım. Pekala, bu cidden rahatsız ediciydi. Yüzünde tek bir mimik oynamazken birkaç adım yaklaşıp kulağıma eğildiğinde daha yeni içime çekmiş olduğum nefesi tutmuştum. Nefesini kulağıma verdiğinde dudaklarım aralanmıştı..
JJK:" İğrenç oyuncağına bastığım için üzgün değilim.."
Söyledikleriyle gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Geri çekilip tekrardan merdivenlere ilerlediğinde öfkeyle bağırmıştım arkasından..
"S-sen! Sen az önce Yoko'ya iğrenç mi dedin?! Hey!"
Koşarak karşısına geçtiğimde sinirle bakmıştım gözlerine
"Sen kendini ne zannediyorsun?! İğrenç olan sensin!"
Çatılan kaşlarıyla işaret parmağını kaldırdığında tehditkar bir şekilde sallamıştı..
JJK:"Bana bak kızım benimle düzgün konuş!"
"Konuşmazsam ne olur?! Ayrıca sen önce insanlara doğru düzgün davranmayı öğren!"
Sinirle dudaklarını araladığında yan tarafımızda açılan kapıyla bakışlarımızı oraya çevirmiştik. Bu sabah tanıştığım kadındı. Haneul Teyze..
İkimizi gördüğünde gülümseyerek söze girmişti..
HN:"Jungkook oğlum.. Demek yeni yan komşunla tanıştın."
Söyledikleriyle şokla gözlerimiz açıldığında aynı anda söze girmiştik..
JJK&LN:"Yan Komşu mu?!"
Öfkeyle birbirimize döndüğümüzde kıkırdayarak dudaklarını aralamıştı Haneul Teyze
HN:"Evet yan komşu. Jungkook sana bahsetmiştim ya yeni biri taşınacak diye? Bu o. Lenora. Pek bir akıllı pek bir güzel. Tanrı nazarlardan korusun!"
Elini yanındaki duvara vurduğunda yüzümde utangaç bir gülümseme belirmişti aniden. Fakat adının Jungkook olduğunu öğrendiğim şahıs yüzünden bu çok da uzun sürmedi..
JJK:" Ya ya! Baya akıllıymış Haneul Teyze! "
İma ve öfkeyle bana baktığında..
"Bana baksana sen-"
HN:"Aaa kavga etmeyin çocuklar yeter! Siz komşunuz artık iyi anlaşmalısınız :)"
[...]
*Akşam* 22.05
Elimdeki perdeyi asıp üzerinde durduğum sandalyeden yavaşça indiğimde tutulan boynumu ovarak sızlanmıştım. Kendimi koltuğa gelişigüzel attığımda tepeden yaptığım topuzu açmış, parmaklarımı saçlarımın arasından geçirerek havalandırmıştım.
Öğlen çalışanlar işini bitirip gittiğinden beri temizlik yapıyordum ve yeni bitirebilmiştim. Yorgunluktan ölüyordum. Kendimi olduğum yerde biraz daha gerip rahat bir pozisyon aramaya koyulduğumda çalan kapıyla sıkkın bir nefes vermiştim. Yavaşça olduğum yerden ayaklanıp kapıya ilerlediğimde bekletmeden açmıştım. Karşımda gördüğüm kişiyle gülümsemiştim..
"Haneul Teyze?"
HN:"Lenora kızım senin için yiyecek bir şeyler getirdim. Yorulmuş olmalısın."
Mahçup bir şeklide gülümsediğimde..
"Ahh ne gerek vardı Haneul Teyze? Yormasaydın kendini.."
HN:"Olur mu hiç öyle şey? Komşuluk başka ne içindir.. Al bakalım şu tepsiyi.."
Elindeki tepsiyi aldığımda hafifçe yana çekilmiştim..
"İçeriye geçmez misin Haneul Teyze?"
HN:"Ahh başka zaman olsun güzel kızım. Benim birkaç işim var. Tepsiyi daha sonra alırım. Sen yemeğini güzelce ye sonra da dinlen. Hadi iyi geceler.."
Sanırım burada tanıştığım nadir iyi insanlardan biriydi Haneul Teyze. Hele ki o Jungkook denen heriften sonra.
[...]
Yemeğimi yiyip bulaşıkları hallettiğimde duşa girmem gerektiğini farketmiştim. Sonrasında da yatar uyurdum. Bugün fazlasıyla yorulmuştum.
Gerekenleri hazırlayıp duşakabine girdiğimde sıcak suyu açarak yorulan bedenimden süzülmesine izin vermiştim. Elime sabunu alıp vücudumu köpürtmeye başladığımda aniden hissettiğim soğuklukla çığlık atmıştım. Su soğuk akmaya başlamıştı! Üstelik buz gibiydi! Panikle suyu kapatmaya çalışırken sıkışan musluğa lanet etmiştim. Çığlık çığlığa kendimi duşakabinden dışarı attığımda nefes nefese bornozu üzerime geçirmiştim. Donuyordum! Üstelik her yerimde köpük vardı.. Ah tanrım! Sinirle elimi alnıma vurduğumda kulaklarımı kapı sesi doldurmuştu..
Bu saatte kim olabilirdi ki? Aniden aklıma Haneul Teyzenin tepsiyi alacağı geldiğinde rahat bir nefes vermiştim. Bu sayede ondan yardım da isteyebilirdim. Köpük içindeydim ve durulanmam gerekiyordu.
Düşünmeden kapıya doğru ilerleyip açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle gözlerim şokla açılmıştı..
"S-sen.."
Onun da gözlerinde şaşkınlık hakimken bakışları yavaşça üzerime doğru kaymıştı. O sırada aklıma gelen şeyle ufak bir çığlık patlatmıştım.
Bornozluydum!
Hızlıca kapıyı kapatacağım sırada araya ayağını koymasıyla bu eylemim yarıda kalmıştı..
"Ne yapıyorsun?! Bornozluyum!"
JJK:"Emin ol bornozlu gördüğüm ilk kadın değilsin. Aç şu kapıyı!"
Hızla kapıyı açıp içeriye girdiğinde şaşkınlıkla yüzüne bakakalmıştım..
JJK:"Gecenin bu saatinde çığlık çığlığa bağırmanın nedeni ne acaba?! Apartman kurallarından bir habersin sanırım!"
"Keyfimden bağırmadım herhalde! Hem bundan sana ne?! Neden buradasın?!"
Söylediklerimle üzerime doğru adımlamaya başladığında bornozumun önünü kapatarak gerilemiştim. Bu yaptığıma yarım ağız sırıtmıştı..
JJK:"Korkma yemem seni. Köpüklü kadın fantazim yoktur.."
Şaşkınlıkla kaşlarım çatılmıştı..
"S-sen-"
JJK:"Bilmem farkında mısın ama ben yan dairede oturuyorum ve gecenin bu saatinde cırtlak bir kadın çığlığı duymak isteyeceğim son şey olabilir.."
"Cırtlak mı?!"
JJK:"Kombide mi sorun var?"
*Devamı diğer yorumda*
*Devamı 1*
.
.
"Ş-şey evet.. Yani bilmiyorum birden soğuk su açılınca ben.. Bir dakika! Sen nasıl bu kadar kaba olabiliyorsun?!"
Söylediklerime aldırmadan içeriye ilerlemeye başladığında peşinden gitmiştim..
"Hey! Evime bu şekilde giremezsin! Ne yaptı-"
Banyoya girdiğimde karşımdaki manzarayla cümlem yarıda kalmıştı. Bakışlarını bana çevirdiğinde lavabo dolabının üzerine astığım iç çamaşırlarımı işaret ederek lafa girmişti..
JJK:"Güzel parçalar.. Ama biraz daha seksi takılabilirsin"
Hızla yanına koştuğumda asılı çamaşırları alıp arkama saklamıştım.
"Bir bayanın banyosuna böyle destursuz girersen göreceklerine de hazırlıklı olmalısın gıcık şey!"
JJK:"Bayan değil kadın"
Ardına dönüp kombiyle ilgilenmeye başladığında kızaran yanaklarımı yellemeden edememiştim..
"H-hayret! İnsanlık bilir miydin sen?"
Söylediklerime aldırmadan kombiye hafifçe vurduğunda lafa girmişti. Cidden! Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyordu?
JJK:"Yarın birini çağırmalısın bunun için.."
Beni ardında bırakıp ilerlemeye başladığında arkasından gitmiştim. Yine.
"Nereye!"
JJK:"Evime.."
"Ne! Ben ne olacağım?!"
Söylediğim şeyle ardına döndüğünde anlamsızca kafasını sallamıştı..
"Köpüklüyüm!"
JJK:"Köpüklü kadın fantazim yoktur demiştim?"
"N-ne! Ahh.. Dinle. Bak bunu şu an asla senden istemezdim ama bu saatte Haneul Teyzeyi rahatsız etmek istemem.."
JJK:"Yani?"
"Yani.. Sende durulanabilir miyim? Lütfen.."
Bir süre boş gözlerle yüzüme baktığında yanıtlamıştı..
JJK:"Hayır."
*Frezyaᴮᵃⁿᵍᵗᵃⁿ'ın Kaleminden*
"Senden kibarlık bekleyende suç."
Mırıldanır bir şekilde konuşup yüzüne baktım. Kaşlarını çatıp yüzüme eğildi.
JJK: Aslında bu bir kibarlıktır, ama anlayana.
Saçlarımdan yüzüme doğru akan köpüklere bakıp elini alnıma kaldırdığında elimin tersiyle elini ittim. Umursamaz bir tavırla omuzlarını kaldırıp indirdikten sonra kendini geri çekti. Arkasını dönüp kapıya yürürken alaycı bir ses tonuyla konuştu.
JJK: Yan o zaman.
Başta ne dediğine önce bir anlam veremesem de gözüme giren sabunla hızla gözlerimi kapattım. İçimden küfürler savururken yüzümü silmeye çalışsam da bir faydası olmuyordu. Kapının açılma sesini duymam ile gittiğini farz ederek ben de tekrardan banyoya yürüdüm. Suyu açıp gözlerimi yıkadıktan sonra alnıma akan sabunu da temizledim. Derin bir nefes alırken bu eve taşınmadan önceki hayallerimi düşündüm. Şimdiki halimi göz önüne alınca gerçekten hayaller ve hayatlar olmuştu.
Duşakabine yürüyüp suyu açtım. Oldukça soğuktu. Elimi suya tutup tenimi alıştırmaya çalıştım. Başka çare yoktu, bu şekilde durmaktansa hızlıca durulanmam lazımdı. Bir yerden sonra bu şekilde olmayacağını düşünerek bornozu çıkarıp hızla kendimi suyun altına attım. Oldukça soğuktu. Dişlerimi sıkarak hızla durulanırken çıkıp yeni bir bornozu üzerime geçirirken titriyordum. Odama koşarken tek amacım kıyafetlerimi giyip yorganın altına girerek ısınmaktı.
Üzerimi giydikten sonra kendimi yorganla sarıp sarmalayacakken çalan kapı ile sayarak ayağa kalktım. Burası benim evim olmalıydı, yol geçen hanı değil. Bu kaçıncı diye sayıklarken kapıya yürüyüp delikten baktık. Tekrar onun yüzüyle karşı karşıya kalmam ile göz devirip kapıyı açıp bir saniye bile durmadan konuştum.
"Bir gidemedin."
Önce şaşkın bir şekilde beni süzdü. Parmağıyla beni işaret ederek konuştu.
JJK: Sen cidden, cidden soğuk suyla durulandın mı?
Onaylar şekilde kafamı sallayıp yüzüne düz bakışlarla baktım.
JJK: Lan manyak, o suyla duş alınır mı?
"Ne yapsaydım?"
JJK: Haneul teyzeye gidebilirdin ya da ocak diye bir şey icat edilmiş ya hani, suyu orada ısıtabilirdin.
Ciddi misin dercesine yüzüne baktıktan sonra konuştum.
"Rahatsız etmek istemediğimi söylemiştim diye hatırlıyorum."
*-Devamı Bir Sonraki Yorumda-*
*-Devamı 2-*
Alaycı ses tonu asla değişmiyordu. Şaşkın da olsa, altta bir şekilde kahkaha atmamak icin kendini tuttuğu belli oluyordu. Bu ise her şeyi daha ironik yapıyordu.
JJK: Ocak yok muydu evinde, ah ya.
Dilimle dudaklarımı ıslattıktan sonra konuştum.
"Var tabi ocak, yalnızca-"
Eğlendiğini belli eden bakışlarla beni süzüp tekrarladı.
JJK: Yalnızca,
"Aklıma gelmedi ne yapayım, acelem vardı."
Kahkaha atmamak için kendini tuttuğu belli oluyordu. Boğazını temizleyip o sinir bozucu ciddi yüzünü takındığında yeniden kafamı attıracak bir şey söyleyeceğini tahmin edebiliyordum artık.
JJK: Çok soğuk muydu bari?
Şimdi tekrar dönme sebebinin bu olduğuna, daha da alay etmek istediğine emin olmamla konuştum.
"İnan oldukça sinirliyim, çek git."
Arkamı dönüp yürüyecekken kapının diğer tarafından konuşmasıyla duraksadım. Bu sefer kurduğu cümle bir anlık onun aslında çok ince biri olduğunu düşünmemi sağlamıştı.
JJK: Hay aksi ben de sana 5 litre sıcak su getirmiştim.
Yine de öylece bir şey bile demeden gittikten sonra getirmiş olması ile aklıma geleni tekte dilime döktüm.
"Dengesiz misin oğlum sen?"
Şöyle bir bedenimi süzdükten sonra kapının yanında duran kocaman kabı göstererek konuştu.
JJK: Aslında onu sana vermek istemedim şu an.
Dudaklarımı dişleyip yüzüne baktım. Hayır, o ince biri değildi. O bir öküzdü.
"Sence şu an ona ihtiyacım var mı?"
JJK: Dudaklarını dişleme köpük hanım, sabun yutacaksın.
Yüzümü ekşitip bir iç çektiğimde o benim aksime bundan zevk alıyordu. Sinirle benden bağımsız yüksek çıkan sesimle konuştum.
"Durulandım, köpük yok! Kör müsün be adam?"
Sesimi yükseltmem ile kıkırdamıştı ama şu an sessiz olamıyordum. Bir yandan da öylece duran sıcak suyun bekledikçe soğuduğunu düşündükçe deliriyordum.
JJK: Belli yıkamışsın, az önce yüzün beyazdı şimdi kırmızı.
"Bana bak, zaten sinirliyim sen de eline sıcak su almış gelmiş benimle alay ediyorsun. İlla burada kafayı yemem mi lazım? Madem su getirecektin neden söylemedin? Beşe mi böleyim o içi boş kafanı bunu mu-"
Bir iki adım atıp üzerine yürürken sesimin gittikçe daha da yüksek çıktığını fark etmemiştim bile. O ise beklediğimin aksine geriye adım atmamıştı. Öylece duruyordu. Şaşırsamda dikkate almadan yürümeye devam ettim. Bir yerden sonra üzerime bir adım atıp eliyle ağzımı kapattı. Geriye doğru kaçmamam için de belimden tutup kendine çekmesi ile konuşmaya devam edemedim. Şu an elini ağzımdan çekse de konuşamazdım. Şok içinde duruyordum, hem de şu an olduğumuz durumu düşündükçe bunun bir kabus olmasını diliyordum.
Öylece dururken sağa ve sola bakarak etrafı kontrol etti, bina koridorunda oldukça garip göründüğümüzü fark etmiş olmalı ki bir iki adım atıp ikimizi evimin içine yönlendirdi. Hâlâ ağzımda olan elini çekmeden konuştu.
JJK: Bu binada tek ikimiz yaşamıyoruz. Sessiz ol biraz. Şimdi elimi çekiyorum, susacaksın.
Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım. Elini yavaşça çekip yüzüme baktı.
"Susmazsam nolurmuş?"
JJK: Kapının yanında duran suyu da alıp evime dönerim.
"Şu an pek bir geçerliliği olmadı bu tehdidin maalesef çünkü, durulandım ya hani."
Ciddi misin dermişcesine yüzüme bakmaya devam ederken diğer elinin hâlâ belimde olduğunu fark etmesi ile tekrar sırıttı. Sırıtması cidden şartellerimin atmasına sebep oluyordu.
JJK: Kollarım rahat galiba.
Hızla kendimi geri çekerken onu da göğsünden ittim.
"Asıl sen beni sevdin galiba, ikide bir gelip her fırsatta vakumlanmış gibi yapıştığına göre."
Elini boynuna atıp gözlerini bir an kapattı.
JJK: Gerçekten yorucu birisin.
"Aman aman sen çok dinlendirici bir insansın zaten."
Söylediğim ile yarım bir gülüş atarken gözlerini açtı.
JJK: Cidden soruyorum, manyak mısın kızım sen?
"Sen de çok normal değilsin şimdi."
JJK: Neden her sorduğum soruyu bana atıf yaparak cevaplıyorsun acaba?
Bu soruyu sorması ile şöyle bir düşününce gerçekten de öyle yapıyordum. Bir süre düşünsem de ne cevap vereceğim ile ilgili tek bir fikrim yoktu. Yüzüne öylece bakmaya devam etmem ile tanışmamızdan itibaren ilk kez alaycı olmayan bir şekilde güldü. Bu sefer gerçekten komik olduğu için gülüyordu. Bir yerden sonra ben de kendimi gülümserken bulunca bu adamın gerçekten büyülü olduğunu düşündüm. Gülmemek için kendimi tutarken bozuntuya vermemeye çalışarak konuştum.
"Neye gülüyorsun?"
JJK: Güzelliğine.
Beklemediğim bir cevabı almam ile kaşlarım çatıldı. O da gülüşünü yavaş yavaş bitirirken cümlesini düzeltti.
JJK: Çaresiz olman ve susman çok güzel köpük hanım.
Anladığımı belli etmek için kafamı salladım. Öylece bir süre yüzüme baktıktan sonra kapının yanında duran iki kovayı alıp tekrardan bana döndü.
JJK: İhtiyacın olmadığına göre evime dönüyorum. Çığlık atmazsan sevinirim.
"Sırf sevinme diye çığlık atardım ama boğazımın ağrıyacağını düşününce değmeyecek yani."
Umutsuz bir şekilde kafasinu sağa sola salladıktan sonra arkasını dönüp evine giderken konuştu.
JJK: Çok işimiz var seninle köpük hanım.
"Hey! Duyuyorum."
Yüzünü görmememe rağmen bu sefer yine sırıttığını tahmin edebilmiştim.
JJK: Duymanı istemesem evime girince söylerdim. Bi akıllı sensin değil mi?
Bir kovayı yere indirip kapısını açarken neden onu izlediğimi bilmiyordum. İçeriye girdikten sonra bana döndü.
JJK: Sessiz geceler.
Ah, o gerçekten bir öküzdü. İyi geceler yerine sessiz geceler demek ne? Onaylar şekilde kafamı salladıktan sonra kapımı kapattım. Kapı deliğinden bizi dikizleyen Haneul teyzenin şu an içeride oldu bu iş diyerek dans ettiğinden ikimizin de haberi yoktu tabi ki. Peki, olmuş muydu ki? Var mıydı öyle bir iş?
.
.
.
*SON*
Bence devamı olsa harika olur
@@frezya_bangtandevamını getirir misin devam ettir lutfennn
@@frezya_bangtan devamı 1 açılmıyo zhmt diyilse yine atarmısın
BANA BAK KIZIM BU KADAR GÜZEL YAZIYON BİRDE PART İKİ YOK OLMAZ BÖYLE BAK FAN HESABI AÇACAM ARTIK HADE PART 2 3 4 YAPARSIN GÜLÜM SEN YA ! FİGHTİNG ! - Hayranın
Yaaa yazar sardesim lütfen lütfen lütfen harcama bu çifti lutfeeennn
*_Güzel seri olur bundan demedi demeyin_*
PART İKİ YAP LÜTFENNNNB BAK HERKES YAP DİO LÜTFEN KIRMA ABONELERİNİİİİİİİ
Favorilerimde 1. Olduuuu
Fav yazarlarım hikaye yazmışlar ağağağğa
PART2 GELMEZSE TOTİŞİNİZİ ISIRIRIM
Ne olur Allah rızası içinnn seri olsunnnnnnnn lüüüttfeeennnnnnnn❤
ağağağağağağ pt 2 yapın çok güzel bir işbirliği olmuş 🙏🙏🙏🙏
*Seninle çalışmak çok güzeldi Suç Ortağım* 😌💜🧚♀️
*Emeğimize sağlık ayol biraz da kendimizi övelim JWKSNDFKDNCMD çok da güzel yazdık valla ohh mis gibi oldu :D*
#ytyorumsilme
Güzelim hikaye yine mükemmel olmuş ellerine sağlık marşmelovum.
Rica etsem bu hikayenin Devamını getire bilirmisin. Boyle yarım kalmış gibi . 😊
Muhtisim ikiliden muhtişim kurgu bayıldım deli bunlar yaw kavgayla baslayan aşk ❤
İlla dilenmemi gerek yazar bi sevap işlede devamını at mükemmel olmul
Agagagagagaga çok güzel olmuşşşş ellerine emeğine sağlık güzelimmm bayıldımmm 💋part 2 olsa mükemmel olur yaaa 🥺
Yaa bu cok eğlenceliydi lutfen bir iki bolum daha devami gelse şahane olur cidden ellerinize sağlık 💜🥰
Oldu teyzem oldu
Bu kesinlikle harika olmuş papatyam çok begendim ellerinize sağlık.Hem part2 de isteriz🏵💜🌸
Part 2 kesinlikle yapın olsun bu iş🙏🙏🙏
Bak güzelim hala seni bekliyorum nerdesin at artık şu part 2 3 4 yolla be canımın içi zaten 1 ay olmuş kötü yazsan 1 ay boyunca beklemem ama çok iyisin Fighting - Hayranın
Ayyyy mükemmel olmuş part iki isterizz😻
Yazaaaarr yeni bölüm gelsiiiiiiinnnn plss
Devamı gelebilir mi
Ne part ikisi efsane seri olur bundan lütfen düşün bak bu hikayeni okudum lütfen seri yap❤❤
Part 2 isteriz!
Part 2 isteriz!
Part 2 isteriz!
Jk'in kizin evine zorla girip banyosunda ne sorun olduguna bakip çıkıp gitmesi xjnxnxncmf bende tamir edecek sandım nxjfmcmckmc birde yarın baktır diyor kxmdmd hadi ya biz bilmiyorduk saol
Çok iyi lütfen part 2 gelsin
Lütfen part 2 gelsin lütfennnnnn❤
Pt 2 gelmezse🐱🐶🐰🐥🗡🗡
Where is part 2 alo part 2 nerede😡😻
Part iki is gone
Gelmeyecek
Bismillah haydi bakam nasılmıs bence muq baslıktan anladım😀
Ayayay muahh bir tanem ❤️🌛
Lütfen seri yap veya pt.2 yap lütfeeen
WUAAAA İŞBİRLİĞİİİİİ😻😻😻😻✨
Eveettt
Part 2 gelsiiiiiin
Part 2
Tam seri olmalik kurgu
Eline sağlık
Part 2 gelmelii❤
Part 2 gelsinnn
Part 2 gelicek mi?
Part 2 gerekli
IŞINLANDIMM🏃♀️🏃♀️
HEMEN OKUYORUM🔥🔥🔥
İYİ OKUMALARR
@@frezya_bangtan hikaye iyi olunca iyide okunur merak etme😌✨
@@Muberraimmay muahh ❤️
Böyle bitemez nolur parti 2 olsun lütfen 🥺🥺🥺
Allahın ,Kitabın aşkına part2 gelsin nooluuur
Part 2 gelsin çok güzel olmuş ❤
lütfennnnnn devamı gelsinn
devamı gelsinnn aşırı güzel olmuşş
Part 2 cok yakisir sanki ha😢
Pt 2 gelmezse ölürmüşüm❤ Aşırı iyi olmuş ellerine sağlık ❤😊
Lütfen devamı gelsin çok güzel sonra bunlar sevgili olsun falan lütfen lütfeeeeen
Vallahi billahi bundan harika seri olurrrrr
Ya Allah aşkına part2 gelsin.
Part2 nolur
Bence yeni bir partı gelmeli.
Pt 2 gelsin lütfen çok güzel olmuş ❤❤
Bundan seri olmazsa çok üzülürüm lütfen yaaa😢
Ms. sad kaleminden nice yazmalara öyleyse...