Çavdar Tarlasında Çocuklar yorumunuza katıldım. Beklediğimi ben de bulamadım. Ama bu biraz tarzla ilgili diye düşünüyorum. Amerikan sokak jargonu beni irrite ediyor aynı şeyi Otomatik Portakal'da da hissetmiştim.
2022'de en beğenmediklerim: 1) 2666 - Roberto Bolano 2) Naomi - Cuniçiro Tanizaki 3) Neroç Köprüsü - Leonid Tsypkin 4) Küçük Şeylerin Tanrısı - Arundhati Roy 5) Teleny - Oscar Wilde 6) Gece Ağacı - Truman Capote 7) Arzu - Elfriede Jelinek 8) İyi Kalpli Erendira - Gabriel Garcia Marquez 9) Koşucular - Olga Tokarczuk 10) Kırmızı Ot - Boris Vian 11) Venedik'te Ölüm - Thomas Mann 12) Küllerin Günü - Jean Christophe Grange Stephen King'den "Sadist (Misery)", "Dolores Claiborne" ya da kurgu dışı eseri "Yazma Sanatı"nı tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Sizin beğenmediklerim listenizde de bomba yazar ve kitaplar varmış. Bolano 2666'yı kaç defa alış-veriş listesine atmıştım. İyiki almamışım. Sadece Venedik'te Ölümü okudum bu listeden. Edebi anlamda beğenmiş ama rahatsız eden yerler vardı kitapta. Diğer 11 kitabı çıkardım hayatımdan. Tşk ederim zaman ayırıp paylaştığınız için.
@@halfe76 "Başyapıt" olarak değerlendirilen 2666 benim için kabus gibiydi; bir yerlere bağlayacak diye, çok defa bırakmayı düşünsem de bitirdim bu upuzun romanı. Birçok yerde ciddi ciddi yazar okurla dalga mı geçiyor acaba diye de düşünmeden edemedim. Belki ölüm döşeğinde yazdığı için toparlayamayıp tamamlayamadığı için böyle oldu, bilemiyorum. Başka kitabını okumadım, o yüzden tarzı hep böyle mi bir fikrim yok ama epey bir zaman tekrar Bolano okumaya cesaret edebileceğimi sanmıyorum. :)
Merhabalar Sahilde Kafka kitabı benim için zaman kaybıydı resmen bir kaç tanede neden yazıldığını çözemediğim saçma cinsellik içeren kısım vardı onlarda sıkmışfı beni onun dışında okuyup sevmediğim kitaplar Bülbülü Öldürmek kitabı olmuştu mahkeme sahnesi çok güzeldi anlattığı konu iyi ama kitak akmıyodu çok sıkılmıştım ve İki şehrin Hikayesini sevmemiştim yeşilçam aşk filmi gibi kitap tı bence
Merhabalar .Benim için de zaman kaybıydı Sahilde Kafka. Ve neden bu kadar seviliyor anlamıyorum gerçekten. Siz bu kitaplara bakarak realist kitapları seviyor olmalısnız.
Bu ay Zola'nın Meyhane kitabını okudum. Bu kitapta Nana dünyaya geldi ve ergen bir kız oldu. Rougon-maqguart serisini sırayla okuyorum. Yakında sırada Nana var.
Yaban kazı'nı ben beğenmiştim. Başkarakterin fedakar kişiliği buna sebep olabilir. Sahilde kafka hakkında size katılıyorum. Evini terkeden çocukla, mistik bir kişilik olan kedilerle konuşan adamın bir şekilde yolunun kesişmesini beklerdim. Ayrıca kitabın sonunun havada kalması hiç hoşuma gitmedi. Beni asla bırakma da aynı şekilde, hiçbir yere varmayan bir kitap oldu benim için. Fakat yazarın Günden kalanlar kitabı müthiş bir metindi. Akıcı anlatımı, duyguların yansıtılması fevkaladeydi. Paylaşımınız için teşekkürler 🙏👏
Yaban Kazı'ndaki kadın fedakar ve açmazda. Tam da benim dediğim şey bu. Bu kadının ruh halini bir türlü doğru yazamıyorlar. Ne olduğunu biliyorsunuz ancak nasıl olduğunu öğrenemiyorsunuz. Sahilde Kafka için aynı şeyi düşünüyorum ancak videoda söyleyemedim. İki karakterin karşılaşma ihtimali hep var gibi ama olmayınca insan kandırılmış gibi hissediyor. Bu yüzden çok kızmıştım. Günden Kalanlar'ı aldım listeme. Çok tşk ederim zaman ayırdığınız ve paylaştığınız için.
Japon edebiyatının en büyük sorunu sanırım sonunu okuyucuya bırakma olayını fazla abartmış olmaları. 1Q84 okumuştum orada da böyleydi. Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı ben çok sevmiştim derste işlemiştik. Aslında kitap 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan toplumundaki kimlik arayışını anlatıyor. Holden da topluma yabancılaşan bir insan ve yabancılaştığı toplumda ayakta kalma yollarını arıyor kendince. Bence bu kitabı sevip sevmeme olayı beklentiyle alakalı ben hep olumsuz yorum duyduğum için 0 beklentiyle başlamıştım o yüzden sanırım çok beğendim.
Japon edebiyatı için düşüncelerinize aynen katılıyorum. Sonunu bir adım kala bıraksalar bence yine makul. Ama hiç olmayacak bir yerde bırakmak hikayenin de yarım kalmış hissini uyandırıyor okuyucuda. İyi ki 1Q84 ile başlamamışım Murakami'ye o zaman. Çavdar Tarlasında Çoçuklar'daki hikayeyi anladım , Holden'ı da anladım ama o kullandığı dil nedense bana hiç iyi gelmedi. Siz böyle yazınca anladım ki ben kitaptan ziyade Holden'ı sevmemişim. Çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı ben çok sevmiştim. bazen kitabı kendi haliyle kabul etmek gerekiyor galiba :) Emma tam bir genç kız, genç erkek, davet-düğün, evlilik Jane Austen'ın kendi evreni. Ben Haruki Murakami'in çoğu kitabını okudum, severek okuyorum fakat Sahilde Kafka benim de biraz hayal kırıklığı olmuştu. Murakami'nin en lezzetli kitabı bence Kumandanı Öldürmek çok çok keyif almıştım. tabii yine muallakta durumlar vardı ama okuma süreci çok keyifliydi. benim 2022 hayal kırıklığım kesinlikle 1q84. Murakami'den sona bırakmıştım en iyisi dendiği için. ya sonuçta her kitabı sevmek zorunda değiliz bazen olmayınca olmuyor:)
Evet bende Çavdar Tarlasına Çoçuklar'ı kitaptan ziyade kahramanını sevmedim. Kullandığı dil hiç hoşuma gitmemiştim. Bu kadar insan sevmişse zaten sorun bendedir. Jane Austen aynen dediğiniz gibi bir türlü düğün-dernekten çıkamıyor. Bi süre sonra tekrar gibi geliyor insana. Murakami için Kumandanı Öldürmek ile bir daha deneyebilirim. Zaten videoyu paylaşma amacım buydu. Alternatif kitap bulmak.1Q84 az önce biri içinde hayal kırıklığı olduğunu öğrendim. Çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.
Uzak Doğu edebiyatından Yuva, Prenses Bari, Mutlu Günlerimiz, Go, Bir Aklın Savaşı ve Değersiz Bir Hayat kitabını okumadiysaniz bir bakmanızı öneririm. Stephen King'ten de Sadist ve Ejderhanın Gözleri kitabını tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Tavsiye kitaplarınıza şöyle bir baktım ve Değersiz Bir Hayat dışındakileri ilk defa duydum doğruyu söylemek gerekirse. Bi kaç tanesi ilgi çekici geldi. Mutlaka alıp okuyacaklarım olacak. King için de tşk ederim. Sadist'i bi kaç kişi daha önerdi. Sanırım Sadist yada 22/11/63'ü okuyacağım.
Güvendiğim yorumcular Fosse'yi çok eleştirdiği için okuma listesinin gerilerine atmıştım. Japon edebiyatı ben severim, daha önceki yorumlarımda bahsetmiştim önerilerimden tekrar etmeyeyim. Beni Asla Bırakma kitabı hakkında kardeşim sizinle tamamen aynı fikirde. Çavdar Tarlasındaki Çocuklar severim ama ergen sevimsizliğinin rahatsız edici olduğu eleştirisine katılıyorum. Jane Austen'in en iyi kitabı Gurur ve Önyargıdır, gerisi bunun gölgesinde kalıyor. Haruki Murakami İmkansızın Şarkısı kitabını okuyup bıraktım, hiçbir kitabını ele almayı düşünmüyorum. Stephen King de sevmem. Kennedy suikastı ile ilgili kitabını okuyacağım sadece. Bu kitapları neden sevmediğinizi çok iyi anlıyorum. Siz de benim gibi hem üslup hem hikaye açısından hayran kalacağınız gerçek sanat eserlerini seviyorsunuz. Dürüst olup fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.
Ben güvendiğiniz yorumcuların içine girebildiysem Fosse'yi atabildiğiniz kadar geriye atın. Mümkünse en geriye. Bu kadar sığ bir kitap görmedim aynı şeyi tekrar eden. Japon edebiyatı için tavsiyelerinizi kaydettim. En son hiç birini bulamamıştım. Ama alacağım , ben güvenirim sizin tavsiyenize. Kardeşinize selamlar , saygılar. Doğru yoldayız. Jane Austen dediğiniz gibi Gurur ve Önyargıdan sonra hepsi basite kaçtı. Mansfield Park kitabı var elimde. Kitaplığın en ücra köşesine koydum önüne mini bir set çektim görmemek için. Murakami için bi kere daha denemek istiyorum emin olmak için.Bir kişi kumandanı öldürmek'i tavsiye etti. King için 22/11/63 'ü okursanız benden önce yorumunuzu duymak isterim doğrusu. İnsan hayatında ''zamanın'' yerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Zamanı değerlendirmek adına da en sevdiğim yol kitap. Sonu hüsran olursa çok üzülüyorum. Ben teşekkür ederim değerli zamanınızı ayırdığınız düşüncelerinizi paylaştığınız için.
@@halfe76 siz yorumlarına en değer verdiğim okuyuculardan birisiniz. Fosse'yi en gerilere attım gitti. Önerdiğim Japon edebiyatı kitaplarının baskısı yokmuş ne yazık ki, şimdi farkettim kusura bakmayın Bende olsa kitaplar hemen gönderirdim size. İl halk kütüphanesinden ödünç alıp okumuştum. Emma sevmediyseniz Mansfield Parkı hiç sevmezsiniz. Jane Austen hayranı olarak ben bile çok sıkılmıştım. Zamanı en verimli şekilde değerlendirmek konusunda çok haklısınız. Keyifli okumalar dilerim.
Stephen King'in "O" kitabının 90'larda çekilmiş bir filmi vardı, çocukken izlemiştim ve çok korkmuştum. Sonrasında kitabını kütüphaneden ödünç almıştım ama filmden sonra okumak bana aynı keyfi vermemişti ve kitabı iade etmiştim. 5-6 yıl önce filmin tekrarı çekildi, onu da izledim ama aynı zevki vermedi. Sanırım benim çocukken izlediğim film üzerimde etki bıraktı sadece. Yeşil Yol'da ise tam tersi olmuştu. Kitabını çok beğenip filmini sevememiştim.
Aynen ''O'' için bende filme biraz baktım ama çok basit duruyordu. Çekim teknikleri , kalite biraz düşüktü. Bu gün bir paylaşım gördüm King için.2023 eylülde yeni bir kitabı daha çıkıyor. Adam yazıyor , ne diyebiliriz ki. Bence tv için yazıyor kitaplarını. Kitapları en çok sinemaya uyarlanan yazar sanırım. Çok tşk ederim zaman ayırdığınız için.
Uzak Doğu Edebiyatı için Natsume Soseki (Madenci, Ben Bir Kediyim) ve Osamu Dazai okumanızı öneririm 1900 - 1935 yılları arası Japon Edebiyatı Modern Japon Edebiyatının kat kat üzerindedir benim fikrim bu yönde. Felsefe okumanızı öneriyorum, okuduğunuzda zaten zamanınızı dünya edebiyatı ile boşa harcadığınızı anlarsınız. Tabi bu arada Dünya Edebiyatının boş olduğunu söylemiyorum, fırsat bulunduğunda bol bol okunmalı. Keyifli okumalar...
Natsume Soseki için tavsiyenizi aldım kabul ettim hocam. Umarım okur ve yeni bir görüş kazanırım. Felsefe kitapları için güzel bir kitap söyleyin hocam. Uzak değilim bu türe. Ara ara okuyorum kurgu dışı.Şimdiden tşk ederim.
O kitabı gençler için yazılmış bir kitap bunu yazar söylüyor ben değil yani.onun için beğenmemiş olabilirsiniz bizim yaş gurubumuza hitap etmiyor keşke araştırsaydınız ama 10 gününüzü ziyan etmeyin tarzı bir laf yazara büyük haksızlık.ben bu yazarın Türkçeye çevrilmiş her kitabını okudum,kafası değişik çalışan bir adam,klişeleri sıkmayacak tarzda işler.mahşer,sadist,gece yarısını dört geçe,dolores claiborne,ceset,buick 8 muhteşem kitaplarıdır.tabi bana göre 🙃 zaten Stephen King'de şöyle birşey var konuyu dağıtır dağıtır,okurken neydi şimdi bu dersin,ilerledikçe konuyu toparlar öyle bir yere götürür noldu şimdi dersin kitabın kapısı her yere açılabilir anlayamazsın.korku yazarı değildir king,iyi bir bilim kurgu,aşk,gerilim hatta dram yazarıdır.insanlar korku kitabı olarak aldığı için hayal kırıklığı yaşayabilir ama king korku yazarı değildir.kısacası yaşınıza göre bir king kitabı okursanız,sevemeyeceginiz kitabı olmaz bana göre.King iyidir ama herkes sevmeyebilir 🙂
@@halfe76 yukarıda yorumda yazdığım kitapların birinden başlayabilirsiniz.eğer devam ederseniz yazara mutlak kara kule serisini okumanızı tavsiye ederim.enfes bir kurgudur,tüm king'cilerin ortak beğendiği bir seri.
Ben gurur ve önyargıyı da beğenmedim. Yazarın derdi evlilik, arabuluculuk adeta. Konusu bile çok basitti özellikle hastalanıp adamın evinde kalması fiyaskoydu. Dönemine göre değerlendirdiğimde eh tamam diyorum ama bi Jane Eyre olamaz. Orda da eski Türk filmi tadındaydı her şey lakin daha gerçekçi daha tahammül edilebilirdi. 😊 Bu yüzdendir ki yazarın diğer kitaplarını okumayı hiç düşünmüyorum özellikle Emma ya yaptığınız yorumdan sonra.. Bir diğer sevmeyip yarım bıraktığım kitap , Latife Tekin den Sevgili Arsız Ölüm. Sanırım benim cahilliği artık görmeye, okumaya tahammülüm yok hiç hiç hiç sevmedim. Okudunuz mu bilmiyorum umarım önyargı oluşturmamışımdır. Kitapla kalın saygılar..
Ayrıca uzak doğu edebiyatı da tam hayal kırıklığı, hepsi mi sonunu bağlamaz! Bi de bizim kültüre benzetenler var Allah aşkına neresi benziyor😅 anlayamıyorum🫢
Gurur ve Önyargı benim için iyiydi. Bazı şeyleri kadın gözünden görmek erkek için zor. Yada tam olarak anlayabilmek. Jane Eyre benim için unutulmazdı. Çok beğenmiştim hem kitabı Jane Eyre'nin duruşunu. Emma'yı alma parana yazık , aldıysan da yak zamanına yazık. Sevgili Arsız Ölüm'ü yakın zaman da aldım biliyor musun? Hatta iki kitabı daha var. Ben başlangıç olarak sonradan aldım kitabı. Çok tşk ederim zaman ayırdığın ve paylaştığın için.
@@cananmiraydemirhan443 ben çok severdim özellikle japon kültürünü. Geyşalar ,samuraylar , intiharlar , sert ve buz gibi tavırlar. Hiç gülmez sanırdım Japonlar. Buz dağı gibi. Edebiyatta daha çok görünmeyen , buzun altındaki kısmı okuyacağımı düşünürdüm. İçten içe o duygu yoğunluğunu. Ama nerde. Edebiyat daha soğuk.
Murakami ya çok sevilir ya da hiç. Sanırım duygusal bir mesele.
Yorumlara ve diğer şeylere bakınca gerçekten böyle olduğunu anladım. Sanırım siz seven tarafındasınız.
Evet :)@@halfe76
Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabı ile ilgili ben de aynı şeyleri düşünmüştüm. Beğenenlerin neden beğendiğini de anlayamıyorum.
Beğenenler muhtemelen ergen karakterin dobra söylemlerini beğenmişlerdir. Bence bi numarası yok kitabın.
Teşekkürler Yasin bey
Hep sevilen kitapları değil arada sevmediklerimizi de paylaşmak lazım. Tebrikler 👏👏👏
Çok tşk ederim Esra Hanım zaman ayırdığınız için.
Çavdar Tarlasında Çocuklar yorumunuza katıldım. Beklediğimi ben de bulamadım. Ama bu biraz tarzla ilgili diye düşünüyorum. Amerikan sokak jargonu beni irrite ediyor aynı şeyi Otomatik Portakal'da da hissetmiştim.
Otomatik Portakal'da elimde ama 2 yıldır okuyamıyorum.
👍👍👍
Sahilde Kafka'yı ben de hiç begenmemiştim
Gereksiz kitap bence.
2022'de en beğenmediklerim:
1) 2666 - Roberto Bolano
2) Naomi - Cuniçiro Tanizaki
3) Neroç Köprüsü - Leonid Tsypkin
4) Küçük Şeylerin Tanrısı - Arundhati Roy
5) Teleny - Oscar Wilde
6) Gece Ağacı - Truman Capote
7) Arzu - Elfriede Jelinek
8) İyi Kalpli Erendira - Gabriel Garcia Marquez
9) Koşucular - Olga Tokarczuk
10) Kırmızı Ot - Boris Vian
11) Venedik'te Ölüm - Thomas Mann
12) Küllerin Günü - Jean Christophe Grange
Stephen King'den "Sadist (Misery)", "Dolores Claiborne" ya da kurgu dışı eseri "Yazma Sanatı"nı tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Sizin beğenmediklerim listenizde de bomba yazar ve kitaplar varmış.
Bolano 2666'yı kaç defa alış-veriş listesine atmıştım. İyiki almamışım.
Sadece Venedik'te Ölümü okudum bu listeden. Edebi anlamda beğenmiş ama rahatsız eden yerler vardı kitapta.
Diğer 11 kitabı çıkardım hayatımdan.
Tşk ederim zaman ayırıp paylaştığınız için.
@@halfe76 "Başyapıt" olarak değerlendirilen 2666 benim için kabus gibiydi; bir yerlere bağlayacak diye, çok defa bırakmayı düşünsem de bitirdim bu upuzun romanı. Birçok yerde ciddi ciddi yazar okurla dalga mı geçiyor acaba diye de düşünmeden edemedim. Belki ölüm döşeğinde yazdığı için toparlayamayıp tamamlayamadığı için böyle oldu, bilemiyorum. Başka kitabını okumadım, o yüzden tarzı hep böyle mi bir fikrim yok ama epey bir zaman tekrar Bolano okumaya cesaret edebileceğimi sanmıyorum. :)
uzakdoğu edebiyatına karşı ben de benzer hislere sahibim. İmkansızın şarkısı, uyku bana geçmeyen murakami kitaplarından.
Bende de bir türlü olmuyor uzakdoğu. O zaman iki kitabı da delist ettim hayatımdan. Tşk ederim zaman ayırdığınız için.
Merhabalar Sahilde Kafka kitabı benim için zaman kaybıydı resmen bir kaç tanede neden yazıldığını çözemediğim saçma cinsellik içeren kısım vardı onlarda sıkmışfı beni onun dışında okuyup sevmediğim kitaplar Bülbülü Öldürmek kitabı olmuştu mahkeme sahnesi çok güzeldi anlattığı konu iyi ama kitak akmıyodu çok sıkılmıştım ve İki şehrin Hikayesini sevmemiştim yeşilçam aşk filmi gibi kitap tı bence
Merhabalar .Benim için de zaman kaybıydı Sahilde Kafka. Ve neden bu kadar seviliyor anlamıyorum gerçekten.
Siz bu kitaplara bakarak realist kitapları seviyor olmalısnız.
@@halfe76 Sahilde Kafka kitabında beni mutlu eden tek şey onu pdf den ojumuş olmamdı birde para vermiş olsaydım daha çok sinir olurdum🤣
@@elvinahmedov8680 Düşün ki ben bide para verdim. Benim halim ne olacak ?
Emile Zola nın Nana adlı kitabı. Başlayıp bitiremediğim tek kitap
Bu ay Zola'nın Meyhane kitabını okudum. Bu kitapta Nana dünyaya geldi ve ergen bir kız oldu. Rougon-maqguart serisini sırayla okuyorum. Yakında sırada Nana var.
Yaban kazı'nı ben beğenmiştim. Başkarakterin fedakar kişiliği buna sebep olabilir. Sahilde kafka hakkında size katılıyorum. Evini terkeden çocukla, mistik bir kişilik olan kedilerle konuşan adamın bir şekilde yolunun kesişmesini beklerdim. Ayrıca kitabın sonunun havada kalması hiç hoşuma gitmedi. Beni asla bırakma da aynı şekilde, hiçbir yere varmayan bir kitap oldu benim için. Fakat yazarın Günden kalanlar kitabı müthiş bir metindi. Akıcı anlatımı, duyguların yansıtılması fevkaladeydi. Paylaşımınız için teşekkürler 🙏👏
Yaban Kazı'ndaki kadın fedakar ve açmazda. Tam da benim dediğim şey bu. Bu kadının ruh halini bir türlü doğru yazamıyorlar. Ne olduğunu biliyorsunuz ancak nasıl olduğunu öğrenemiyorsunuz.
Sahilde Kafka için aynı şeyi düşünüyorum ancak videoda söyleyemedim. İki karakterin karşılaşma ihtimali hep var gibi ama olmayınca insan kandırılmış gibi hissediyor. Bu yüzden çok kızmıştım.
Günden Kalanlar'ı aldım listeme.
Çok tşk ederim zaman ayırdığınız ve paylaştığınız için.
Japon edebiyatının en büyük sorunu sanırım sonunu okuyucuya bırakma olayını fazla abartmış olmaları. 1Q84 okumuştum orada da böyleydi. Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı ben çok sevmiştim derste işlemiştik. Aslında kitap 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan toplumundaki kimlik arayışını anlatıyor. Holden da topluma yabancılaşan bir insan ve yabancılaştığı toplumda ayakta kalma yollarını arıyor kendince. Bence bu kitabı sevip sevmeme olayı beklentiyle alakalı ben hep olumsuz yorum duyduğum için 0 beklentiyle başlamıştım o yüzden sanırım çok beğendim.
Japon edebiyatı için düşüncelerinize aynen katılıyorum. Sonunu bir adım kala bıraksalar bence yine makul. Ama hiç olmayacak bir yerde bırakmak hikayenin de yarım kalmış hissini uyandırıyor okuyucuda. İyi ki 1Q84 ile başlamamışım Murakami'ye o zaman.
Çavdar Tarlasında Çoçuklar'daki hikayeyi anladım , Holden'ı da anladım ama o kullandığı dil nedense bana hiç iyi gelmedi. Siz böyle yazınca anladım ki ben kitaptan ziyade Holden'ı sevmemişim.
Çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Beni asla birakma kitabi ya cok begeniliyo ya hic begenilmiyor. Enterasan 😊
Kitabın ruhu yok. İz bırakmıyor.
Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı ben çok sevmiştim. bazen kitabı kendi haliyle kabul etmek gerekiyor galiba :) Emma tam bir genç kız, genç erkek, davet-düğün, evlilik Jane Austen'ın kendi evreni. Ben Haruki Murakami'in çoğu kitabını okudum, severek okuyorum fakat Sahilde Kafka benim de biraz hayal kırıklığı olmuştu. Murakami'nin en lezzetli kitabı bence Kumandanı Öldürmek çok çok keyif almıştım. tabii yine muallakta durumlar vardı ama okuma süreci çok keyifliydi. benim 2022 hayal kırıklığım kesinlikle 1q84. Murakami'den sona bırakmıştım en iyisi dendiği için. ya sonuçta her kitabı sevmek zorunda değiliz bazen olmayınca olmuyor:)
Evet bende Çavdar Tarlasına Çoçuklar'ı kitaptan ziyade kahramanını sevmedim. Kullandığı dil hiç hoşuma gitmemiştim. Bu kadar insan sevmişse zaten sorun bendedir.
Jane Austen aynen dediğiniz gibi bir türlü düğün-dernekten çıkamıyor. Bi süre sonra tekrar gibi geliyor insana. Murakami için Kumandanı Öldürmek ile bir daha deneyebilirim. Zaten videoyu paylaşma amacım buydu. Alternatif kitap bulmak.1Q84 az önce biri içinde hayal kırıklığı olduğunu öğrendim.
Çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.
Uzak Doğu edebiyatından Yuva, Prenses Bari, Mutlu Günlerimiz, Go, Bir Aklın Savaşı ve Değersiz Bir Hayat kitabını okumadiysaniz bir bakmanızı öneririm. Stephen King'ten de Sadist ve Ejderhanın Gözleri kitabını tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Tavsiye kitaplarınıza şöyle bir baktım ve Değersiz Bir Hayat dışındakileri ilk defa duydum doğruyu söylemek gerekirse. Bi kaç tanesi ilgi çekici geldi. Mutlaka alıp okuyacaklarım olacak.
King için de tşk ederim. Sadist'i bi kaç kişi daha önerdi. Sanırım Sadist yada 22/11/63'ü okuyacağım.
Sen ne anlarsın sanattan
Hiç.
Güvendiğim yorumcular Fosse'yi çok eleştirdiği için okuma listesinin gerilerine atmıştım. Japon edebiyatı ben severim, daha önceki yorumlarımda bahsetmiştim önerilerimden tekrar etmeyeyim. Beni Asla Bırakma kitabı hakkında kardeşim sizinle tamamen aynı fikirde. Çavdar Tarlasındaki Çocuklar severim ama ergen sevimsizliğinin rahatsız edici olduğu eleştirisine katılıyorum. Jane Austen'in en iyi kitabı Gurur ve Önyargıdır, gerisi bunun gölgesinde kalıyor. Haruki Murakami İmkansızın Şarkısı kitabını okuyup bıraktım, hiçbir kitabını ele almayı düşünmüyorum. Stephen King de sevmem. Kennedy suikastı ile ilgili kitabını okuyacağım sadece. Bu kitapları neden sevmediğinizi çok iyi anlıyorum. Siz de benim gibi hem üslup hem hikaye açısından hayran kalacağınız gerçek sanat eserlerini seviyorsunuz. Dürüst olup fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.
Ben güvendiğiniz yorumcuların içine girebildiysem Fosse'yi atabildiğiniz kadar geriye atın. Mümkünse en geriye. Bu kadar sığ bir kitap görmedim aynı şeyi tekrar eden.
Japon edebiyatı için tavsiyelerinizi kaydettim. En son hiç birini bulamamıştım. Ama alacağım , ben güvenirim sizin tavsiyenize.
Kardeşinize selamlar , saygılar. Doğru yoldayız.
Jane Austen dediğiniz gibi Gurur ve Önyargıdan sonra hepsi basite kaçtı. Mansfield Park kitabı var elimde. Kitaplığın en ücra köşesine koydum önüne mini bir set çektim görmemek için.
Murakami için bi kere daha denemek istiyorum emin olmak için.Bir kişi kumandanı öldürmek'i tavsiye etti.
King için 22/11/63 'ü okursanız benden önce yorumunuzu duymak isterim doğrusu.
İnsan hayatında ''zamanın'' yerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Zamanı değerlendirmek adına da en sevdiğim yol kitap. Sonu hüsran olursa çok üzülüyorum.
Ben teşekkür ederim değerli zamanınızı ayırdığınız düşüncelerinizi paylaştığınız için.
@@halfe76 siz yorumlarına en değer verdiğim okuyuculardan birisiniz. Fosse'yi en gerilere attım gitti. Önerdiğim Japon edebiyatı kitaplarının baskısı yokmuş ne yazık ki, şimdi farkettim kusura bakmayın Bende olsa kitaplar hemen gönderirdim size. İl halk kütüphanesinden ödünç alıp okumuştum. Emma sevmediyseniz Mansfield Parkı hiç sevmezsiniz. Jane Austen hayranı olarak ben bile çok sıkılmıştım. Zamanı en verimli şekilde değerlendirmek konusunda çok haklısınız. Keyifli okumalar dilerim.
Stephen King'in "O" kitabının 90'larda çekilmiş bir filmi vardı, çocukken izlemiştim ve çok korkmuştum. Sonrasında kitabını kütüphaneden ödünç almıştım ama filmden sonra okumak bana aynı keyfi vermemişti ve kitabı iade etmiştim. 5-6 yıl önce filmin tekrarı çekildi, onu da izledim ama aynı zevki vermedi. Sanırım benim çocukken izlediğim film üzerimde etki bıraktı sadece. Yeşil Yol'da ise tam tersi olmuştu. Kitabını çok beğenip filmini sevememiştim.
Aynen ''O'' için bende filme biraz baktım ama çok basit duruyordu. Çekim teknikleri , kalite biraz düşüktü.
Bu gün bir paylaşım gördüm King için.2023 eylülde yeni bir kitabı daha çıkıyor. Adam yazıyor , ne diyebiliriz ki. Bence tv için yazıyor kitaplarını. Kitapları en çok sinemaya uyarlanan yazar sanırım.
Çok tşk ederim zaman ayırdığınız için.
Uzak Doğu Edebiyatı için Natsume Soseki (Madenci, Ben Bir Kediyim) ve Osamu Dazai okumanızı öneririm 1900 - 1935 yılları arası Japon Edebiyatı Modern Japon Edebiyatının kat kat üzerindedir benim fikrim bu yönde. Felsefe okumanızı öneriyorum, okuduğunuzda zaten zamanınızı dünya edebiyatı ile boşa harcadığınızı anlarsınız. Tabi bu arada Dünya Edebiyatının boş olduğunu söylemiyorum, fırsat bulunduğunda bol bol okunmalı. Keyifli okumalar...
Natsume Soseki için tavsiyenizi aldım kabul ettim hocam. Umarım okur ve yeni bir görüş kazanırım.
Felsefe kitapları için güzel bir kitap söyleyin hocam. Uzak değilim bu türe. Ara ara okuyorum kurgu dışı.Şimdiden tşk ederim.
O kitabı gençler için yazılmış bir kitap bunu yazar söylüyor ben değil yani.onun için beğenmemiş olabilirsiniz bizim yaş gurubumuza hitap etmiyor keşke araştırsaydınız ama 10 gününüzü ziyan etmeyin tarzı bir laf yazara büyük haksızlık.ben bu yazarın Türkçeye çevrilmiş her kitabını okudum,kafası değişik çalışan bir adam,klişeleri sıkmayacak tarzda işler.mahşer,sadist,gece yarısını dört geçe,dolores claiborne,ceset,buick 8 muhteşem kitaplarıdır.tabi bana göre 🙃 zaten Stephen King'de şöyle birşey var konuyu dağıtır dağıtır,okurken neydi şimdi bu dersin,ilerledikçe konuyu toparlar öyle bir yere götürür noldu şimdi dersin kitabın kapısı her yere açılabilir anlayamazsın.korku yazarı değildir king,iyi bir bilim kurgu,aşk,gerilim hatta dram yazarıdır.insanlar korku kitabı olarak aldığı için hayal kırıklığı yaşayabilir ama king korku yazarı değildir.kısacası yaşınıza göre bir king kitabı okursanız,sevemeyeceginiz kitabı olmaz bana göre.King iyidir ama herkes sevmeyebilir 🙂
Bu güzel açıklama için teşekkür ederim. O zaman benim yaşıma uygun hangi kitabını tavsiye edersin King'den...
@@halfe76 yukarıda yorumda yazdığım kitapların birinden başlayabilirsiniz.eğer devam ederseniz yazara mutlak kara kule serisini okumanızı tavsiye ederim.enfes bir kurgudur,tüm king'cilerin ortak beğendiği bir seri.
"Nikbin Olunuz" diye bir kitap var, hiç beğenmemiştim.
İlk defa ve son duydum duydum kitabı.
Tşk ederim uyardığınız için.
Ben gurur ve önyargıyı da beğenmedim. Yazarın derdi evlilik, arabuluculuk adeta. Konusu bile çok basitti özellikle hastalanıp adamın evinde kalması fiyaskoydu. Dönemine göre değerlendirdiğimde eh tamam diyorum ama bi Jane Eyre olamaz. Orda da eski Türk filmi tadındaydı her şey lakin daha gerçekçi daha tahammül edilebilirdi. 😊 Bu yüzdendir ki yazarın diğer kitaplarını okumayı hiç düşünmüyorum özellikle Emma ya yaptığınız yorumdan sonra..
Bir diğer sevmeyip yarım bıraktığım kitap , Latife Tekin den Sevgili Arsız Ölüm. Sanırım benim cahilliği artık görmeye, okumaya tahammülüm yok hiç hiç hiç sevmedim. Okudunuz mu bilmiyorum umarım önyargı oluşturmamışımdır. Kitapla kalın saygılar..
Ayrıca uzak doğu edebiyatı da tam hayal kırıklığı, hepsi mi sonunu bağlamaz! Bi de bizim kültüre benzetenler var Allah aşkına neresi benziyor😅 anlayamıyorum🫢
Gurur ve Önyargı benim için iyiydi. Bazı şeyleri kadın gözünden görmek erkek için zor. Yada tam olarak anlayabilmek.
Jane Eyre benim için unutulmazdı. Çok beğenmiştim hem kitabı Jane Eyre'nin duruşunu. Emma'yı alma parana yazık , aldıysan da yak zamanına yazık.
Sevgili Arsız Ölüm'ü yakın zaman da aldım biliyor musun? Hatta iki kitabı daha var. Ben başlangıç olarak sonradan aldım kitabı.
Çok tşk ederim zaman ayırdığın ve paylaştığın için.
@@cananmiraydemirhan443 ben çok severdim özellikle japon kültürünü. Geyşalar ,samuraylar , intiharlar , sert ve buz gibi tavırlar. Hiç gülmez sanırdım Japonlar. Buz dağı gibi. Edebiyatta daha çok görünmeyen , buzun altındaki kısmı okuyacağımı düşünürdüm. İçten içe o duygu yoğunluğunu. Ama nerde. Edebiyat daha soğuk.
Eksiyi bastım geçtim ve abone olmadım, Alıntılarla Yaşıyorum kanalına gidiyorum bye...
Allah can sağlığı versin kardeşim...Belki bir gün...