Yılların araştırması ve bu bilgileri akıl süzgecinden geçirip,sorgulayıp bir sonuca vardıktan sonra bizlere aktardığın için... Emeğine yüreğine sağlık...
Türkiyede dini ve azda olsa politik konuları çok güzel korkmadan yorumlayan bir kaç insandan biri.tabi dücane hocamızı da unutmamak lazım. Allah sağlık versin hocam
Hocam seni çok seviyorum bu kadar çok anlayışsız insanın arasında bir ilaç gibi geldin bize İslam’dan insanların uzaklaşmasına bu kadar vesile olan kişinin arasında bir nefes gibisin adeta çok özledim lütfen daha sık ve uzun videolar at yüksek entellektüel birikiminle farklı konularda da değinebilirsin her daim dinlemek isterim sizleri sayın hocam
@@huseyinn3452Mustafa hoca yerleşik yanlışları dile getiriyor, çelişkileri ortaya koyuyorsa neden başka bir yanlış oluyor acaba? Hatalarımızı saptayıp çözümler öneren her uyarıcıya, yanlışımızıkutsayarak böyle polemikçi, dayanaksız karalamalarla karşı çıkarsak yeryüzünde hiçbir arızayı düzeltme isteği kalmayacak ve Allah müstehakkınızı versin noktasına gelinecektir.
Geçmis olsun hocam..! Anlattiklarinizdan dinlerin eski MISIR dan buyana eklene eklene bir efsaneler toplami oldugu ve toplumlari yönetenlerin isini Dahada kolaylastirmak için günümüzde bilem kullanildigi acik acik görülüyor, verdiginiz bilgiler çok degerli, Tesekkürler.. 🙏
Ülkede bilgili, genel kültürü ve bakış açısı geniş kaç tane cami hocası vardır acaba? Bir zamanlar Kuzguncuk Camii’nin Aydın Hocası vardı, hâlâ var mıdır, bilmiyorum.
Değerli Hocam,sizin derslerinizi merakla bekliyorum..Akla hitap eden muhteşem anlatılarınız kitaplarınızla birlikte aydınlanma yolunda ışık olmuştur efendim..Sağlık,uzun ömürler diliyorum ve daha çok videolar bekliyoruz..🙏🇹🇷🇹🇷
Hocam videolarıniz doktora dersi değerinde , birisi tüm videolarınızı can kulagı ile dinlerse profesör olabilir. Emeğinize sağlık gerçekten hepsi bilgilendirici hap niteliğinde videolar...
28 Nisan 1966'da Cemil Meriç şöyle söyler: "Kur'an Tevrat gibi müstehcen değildir, fakat dehşetle karşılanabilecek olan ayetler vardır. Bu itibarla din bahsinde titiz olanlar, kutsal kitabın çırılçıplak tercümesini istemezler. Elbette geniş kalabalıklar tanımalıdır kitapları. Ama kaç zeka, onları tanıdıktan sonra kutsiyetini kabul edebilir. Vivekananda, 'Aklın ve ilmin karşısında tutunamayan her din batıldır' der. Gerçekten Müslümanlığın devam etmesini isteyenler için Kur'an'ın Türkçeye çevrilmesi tehlikelidir. Ama ister istemez edilecektir..."
Din bu işlerin bahanesi kardeşş... Bahanelerle uğraşmayı bırakın da insanın özünde olana odaklanın. O öz değişmediği sürece hiçbir şey değişmeyecek. Dinleri kaldır, bu sefer ırk bahanesiyle, davulun tokmağı zurnanın cırtlağını bahane eder gene birbirini boğazlayacak manyakları toplar savaştırır.
Aslında sorun din değil,SORUNLU DİN ANLAYIŞI.. Muhammed peygamber Din, ahlâk ve muameledir.. der . İSLAMCILAR dinî dar ve dinbaz taifesidir. Dikkat ederseniz tamda bu dediğimi anlatıyor.. SORUNLU DİN ANLAYIŞI insanlık başına beladır
Geçmiş ola abi kendine iyi bak lazımsın bize. Bu arap martavalından ülkenin kurtulması için elimizden geleni yapıyoruz, senin derin bilgilerin ile argümanlarımızı güçlendiriyoruz… Esenlikler diliyorum.
Videonun girişinde yine bir mahalle içi yada karşı mahalle çalışması mı diye düşünmeye başlarken, nihayet nehrin karşısına geçen ve kafamdaki uzun zaman 'bunun arka planını ne besliyor" sorusuna aradığım cevabın netleşmesi ile karşı karşıya kaldım! Yani demem odur ki, ara sıra havayı değiştirmek içinde olsa, nehrin karşısındaki olayların, arka planındaki ana düşünce ne? ye cevap arayan videoların gelmesini arzu ediyorum! Ve elbette tüm bunları aktarmak için yıllarca verdiğin emeklerinden dolayı yürekten teşekkür ediyorum. 🎉 Selam ve muhabbetlermle...
Allah, varlık alanına varlığı çıkarır. O'nun bilgisi dışında kulları, hiçbir şey yaratmaz. Yoktan var etmek Allah' a mahsustur. Kullar akılları sayesinde yeryüzünde icatlar yapar bu da bir yaratmadır. Biz biliyoruz ki Allah'tan başkası yoktan var edemez. Yalnız O'nun verdiği malzemeden bir şeyler insanlar yaratabilirler.
*Madonna: "Herkes geleceğe gelemez"* Madonna'nın bir şarkısında bazı kehanetler yani şimdi yaşanan olaylar vardı. Sahnedeki oyuncular Ukrayna - Rusya savaşı ile İsrail - Filistin çatışmasını canlandırdılar. Sahnedeki canlandırmada Şeytanın kurbanları olan insanlar vardı. Ayrıca ekranda da savaşı anlatan resimler, alevler, yıkımlar gösterildi. Ve en sonunda sözde bir barış oldu. Ardından oyuncuların hepsi birbirleriyle barış içinde sahnedeki merdivenlerden yukarıya çıktılar. Sonra da sahnenin arkasına doğru düşerek gözden kayboldular. Peki Madonna şarkısında ne diyordu? *"Herkes geleceğe gelemez"* Yani sahnede merdivenleri tırmananlar geleceğe gelemediler. ~~~ *Barış Manço | 2025 - Üçüncü yolculuk* ~~~
*Alttaki piramit (🔺), ters piramitin (🔻) kuklasıdır* Adına 666 denilen dünyadaki tüm siyasal sistem ters piramit tarafından kontrol edilir. Ters piramittekiler kötü ruh varlıklar olan Şeytan ve cinlerdir. Satranç tahtasındaki oyun bunu temsil eder. Oyunun adı "Ordo ab chao" yani "Kaostan oluşan düzen"dir. Bu düzen yaklaşık olarak 4.300 yıl önce Babil'de Nimrod tarafından kuruldu. Bu düzenin bir adı da Yeni Dünya Düzeni'dir. Bu düzen başlıca üç temel alandan oluşur. Bunlar siyasi, ticari ve dini alanlardır. Bu düzen perde arkasında görünmez kötü ruh varlıklar tarafından yönlendirilir. Bu düzen alttaki düz piramitle temsil edilir. Satranç tahtası yeryüzünü temsil eder. 32 oyuncu 16 - 16 olarak birbirlerine rakip ülkeleri temsil ederler ve birbiriyle savaşırlar. Diğer 32 oyuncu da satranç tahtasında vardırlar ancak onlar ruh varlıklar olduklarından ortada görünmezler. Onlar bu oyunu Şeytanın emirleri doğrultusunda yönlendirenlerdir. Dünyadaki bütün savaşları, çatışmaları bunlar kışkırtırlar. Sadece savaşları ve çatışmaları kışkırtmak konusunda değil, bunlar dünyadaki her alanda faaliyet gösterirler ve dünyada kötülüklerin ve yozlaşmanın artmasına neden olurlar. Dünyanın kontrolü bunlarda olduğu için zaman zaman ileride ne yapacaklarını insanlara üstü kapalı olarak gösterirler. Bu oyunu asıl yöneten baş oyuncu ise çift başlı kartaldır. Yani İblis Şeytan. İki piramitin başındaki yönetici olduğu için iki başlı olarak gösterilir. Böylece toplam oyuncu sayısı 66 eder. 32 + 32 + 2 = 66 Bunların amacı herkesin geleceğe gelememesini sağlamaktır. Bunu neden yapıyorlar? Çünkü onların da bir geleceği yok! Yakında kendilerine dünyayı yönetmeleri için verilen iznin süresi sona erecek ve bunu çok iyi biliyorlar. Bu yüzden bunu bazen orada burada ilham ettikleri şarkı ve kliplerle insanlara da söylüyorlar. Örneğin Iron Maiden | The Writing On The Wall şarkısı Şeytan ve cinlerin egemenliğinin yıkılışını anlatır. Anlatırken bunu iyi ve düzgün bir yoldan yapmazlar, çünkü onların yöntemi böyledir. Yani kısacası çok yakında Tanrısal bir müdahale olacak ve Şeytanın dünya üzerindeki egemenliğine son verilecek. Tanrısal yönetim, adına Yeni Dünya Düzeni denilen şimdiki bozuk dünya düzenini tümüyle yok edecek. Böylece Madonna'nın "Herkes geleceğe gelemez" dediği gibi olacak ve dünyaya büyük bir reset atılacak. Bu reset yeryüzünü tüm kötülerden temizleyecek ve kötüler geleceğe gelemeyecek. *Mezmur 104: 35* _Yeryüzünden günahkârın kökü kazınacak,_ _Kötüler artık orada barınmayacak._ *Mezmur 37: 1-11* _Kötülük edenlerden ötürü öfkelenme._ _Haksızlık yapanların durumuna imrenme._ _Çünkü onlar ot gibi çabucak kurur,_ _Yeşil çimenler gibi solar giderler._ _Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap,_ _Yeryüzünde otur, sadakatten ayrılma._ _Zevki Yehova’da bul,_ _O da yüreğindeki dilekleri verir._ _Yolunu Yehova’ya bırak, Ve O’na güven;_ _O da gerekeni yapar._ _Senin doğruluğunu ışık gibi parlatır,_ _Adaletini öğle güneşi gibi ışıtır._ _Yehova’nın önünde sessizce dur,_ _O’nu özlemle bekle._ _İşini beceren adam yüzünden öfkelenme,_ _Emellerine ulaşanlar yüzünden kızma._ _Kızgınlığı bırak, hiddetten vazgeç,_ _Ve öfkelenme; bu yalnızca kötülüğe götürür._ _Çünkü kötülerin kökü kazınacak,_ _Fakat Yehova’ya ümit bağlayanlar yeryüzünü mülk edinecek._ _Az kaldı! Artık kötüler olmayacak,_ _Yerlerini arayacaksın, bulamayacaksın._ _Fakat yumuşak başlılar yeryüzünü mülk edinecek,_ _Barış bolluğunda mutluluk bulacaklar._ *Mezmur 37: 35 - 38* _Kötü ve zorba adamı gördüm._ _Kendi toprağında yeşeren bir ağaç gibi yayılıyordu._ _Yine de kuruyup gitti; artık yoktu._ _Yerini aradım durdum, ortadan kaybolmuştu._ _Temiz insana bak, gözünü dürüst insandan ayırma,_ _Çünkü onun geleceği barış dolu olacak._ _Fakat isyancıların hepsi birden yok olacak,_ _Kötüler için bir gelecek olmayacak._ *Mezmur 92: 6 - 7* _Akılsız bunları bilemez,_ _Budala da akıl erdiremez._ _Kötüler ot gibi türese,_ _Bütün hainler yeşerse de,_ _Sonunda sonsuza dek yok olacaklar._ ~~~
İsrail'le ilgili konu dışarıdan göründüğü kadar basit ve sadece şimdiki dünya düzeniyle ilgili bir konu değildir. Yani dünya siyasetiyle ilgili değildir. Bu konunun arka planında birçok başka şey vardır. İsrail ve vaat edilen diyar konusu, büyük çapta, yani dünya çapında gerçekleşecek olan insanüstü bir düzenin sadece çok küçük bir temsiliydi ve üstelik bu temsil de çoktan sona erdi. Kutsal Kitap bunun tarihini bile verir: Ms 36 yılı İsrail ulusuyla yapılan ahdin sona erdiği tarihtir. İsrail adı verilen toprak parçası dünya ölçeğinde küçücük bir nokta kadardır. Yani İsrail temel olarak sadece bir temsil niteliğindeki bir ulustur. İsrail'le ilgili konu Tanrının tüm ulustan insanlara verdiği büyük bir vaatle ilgilidir. Yani bugün insanların çok büyük önem verdikleri bu toprakların gerçekte dini bakımdan hiçbir önemi yoktur. Ancak bunların temsil ettiği şeyleri anlayamayan insanlar, meselenin sadece nispeten küçük bir ulusa verilen küçük bir toprak parçasıyla ilgili olduğunu sanarlar! Oysa bütün bunlar aslını temsil eden sembollerden öteye gitmez. Bunların sadece birer temsil niteliğinde olduğu hem Tevrat'ta, hem de İncil kısmında apaçık belirtilmiştir. Örnek: İbraniler 8: Şimdi, buraya kadar ele alınanların ana noktası şudur: Bizim böyle bir başkâhinimiz vardır ve kendisi göklerde Ulu Tanrı’nın tahtının sağında oturmuştur. 2 İnsanın değil Yehova’nın kurduğu hakiki çadırdaki kutsal yerde insanlar yararına hizmet etmektedir. 3 Her başkâhin Tanrı’ya armağanlar ve kurbanlar sunmak için atanır; bu yüzden onun da sunacak bir şeyi olması gerekiyordu. 4 Eğer o şimdi yeryüzünde olsaydı, kâhin olmazdı. Çünkü burada Kanuna göre Tanrı’ya armağanlar sunan kişiler var, 5 ancak onların yerine getirdiği kutsal hizmet göğe ait şeylerin temsili bir örneği, önü sıra giden gölgesi gibidir. Musa’nın çadırı kurmak üzereyken Tanrı’dan aldığı emirden de bu görülür: “Her şeyi dağda sana gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et.” 6 Şimdi de İsa, insanlar yararına hizmet etmek üzere daha mükemmel bir görev aldı; öyle ki, daha iyi vaatlerle yasal güvenceye bağlanmış daha iyi bir ahdin de aracısı oldu. 7 Eğer ilk ahit kusursuz olsaydı, ikincisine gerek görülmeyecekti, 8 çünkü O, şu sözlerle halkında kusur buluyor: “‘Öyle günler geliyor ki’, Yehova’nın sözü, ‘İsrail eviyle ve Yahuda eviyle yeni bir ahit yapacağım. 9 Bu ahit, Mısır’dan çıkarmak için ellerinden tuttuğum gün atalarıyla yaptığım ahit gibi olmayacak; çünkü ahdime bağlı kalmadılar, ben de onlardan yüz çevirdim’, Yehova’nın sözü.” ~~~ Yani bunların aslı, gelecekte yeryüzüne egemen olacak olan Tanrısal bir yönetimle ilgilidir. Ve bu yönetim göksel bir yönetimdir. Siyon adı aslında bu göksel yönetimin adıdır ve "Siyonizm" adı verilen siyasi kavramla hiçbir ilgisi yoktur. Bu yönetim tüm uluslardan doğru olan insanların üzerinde hüküm sürecek. Bu konu aslında Şeytanın Tanrıya iftira atarak adını lekelediği en büyük davayla ilgili bir konudur. Ancak bu konu oldukça geniş bir açıklama yapmayı gerektirir. Ve ayrıca herkesin kolayca anlayabileceği ve de inanabileceği kadar basit bir konu değildir. Sadece bir örnek vermek gerekirse, örneğin Siyon adı Kudüs'te bulunan bir yerin adıdır. Eskiden İsrail kralları ülkeyi buradan yönettiler. Ancak bu kralların çoğu kötüydü ve İsrail halkı da çoğunlukla Tanrıya başkaldıran bir halktı. Tanrı bunun böyle olacağını zaten başından beri biliyordu. Yine de Tanrı İsrail ulusunu hem bir temsil hem de başka şeylerden dolayı kullanmayı sürdürdü. Tanrının asıl amacı göksel bir yönetim oluşturmaktı. Yerdeki Siyon ise sadece gökteki aslını temsil etti, hepsi o kadar. *İsa'dan sonra ise İsrail ulusuyla ilgili durum kökten değişti ve İsrail ulusunun birşeyleri temsil etme vs durumu ortadan kalktı. Yani artık İsrail'in diğer uluslardan hiçbir farkı kalmadı.* Bunlarla ilgili bilgiler "Yeni Antlaşma" adı verilen kısımda bulunur. Kısacası Tevrat'taki birçok şey Tanrının tüm iyi insanlara vereceği şeylerle yani nimetlerle ilgilidir. Geçmişteki herşey sadece birer temsildi. Bunların aslı ise gelecekte gerçekleşecek olan şeylerdir. Ve tüm uluslardan olan iyi insanlar Tanrının yönetiminden faydalanacaklar. Başlangıç 12: 3 ... yeryüzünün bütün aileleri senin [İbrahim] aracılığınla nimetler elde edecekler.” Elçiler 10: 34 Bunun üzerine Petrus söze başladı: “Şunu kesinlikle anlıyorum ki, Tanrı taraf tutmuyor, 35 her millette Kendisinden korkan ve doğruluktan ayrılmayan kişi O’nun gözünde makbuldür. Galatyalılar 3: 7 İman yolunda olanların İbrahim’in oğulları olduğunu kuşkusuz bilirsiniz. 8 Kutsal Yazılar, Tanrı’nın bütün milletlerden insanları imanları nedeniyle aklayacağını önceden göstererek İbrahim’e bu iyi haberi şöyle bildirdi: “Senin aracılığınla bütün milletler nimetler alacaklar.” 9 Dolayısıyla, iman yolunda olanlar sadık İbrahim gibi nimetler alırlar. ... 19 Öyleyse Kanun neden verildi? Kanun, İbrahim’in soyundan vaadi alan kişi gelene kadar suçları ortaya çıkarmak üzere sonradan eklendi ve bir aracının eliyle melekler kullanılarak iletildi. 20 Fakat tek taraf söz konusu olduğunda aracıya gerek yoktur ve Tanrı tektir. 21 Peki Kanun Tanrı’nın vaatleriyle çelişir mi? Asla! Çünkü insana yaşam kazandırabilecek bir kanun verilmiş olsaydı, o zaman doğruluğa kanun aracılığıyla ulaşılabilirdi. 22 Fakat İsa Mesih’e iman edenler vaade bu iman sonucu ulaşabilsin diye, Kutsal Yazılar her şeyi günahın eline teslim ediyor. İşaya 65: 17 Çünkü işte, Ben yeni gökler ve yeni bir yer yaratıyorum. Önceki şeyler hatırlanmayacak, akla gelmeyecek. 18 Yarattığımla kıvanç duyun, sonsuza dek sevinin! Çünkü işte Ben sevinç nedeni olarak Yeruşalim’i, kıvanç nedeni olarak onun halkını yaratıyorum. 19 Yeruşalim’le sevinecek, halkımla kıvanç duyacağım. Orada ağlayış sesi, feryat figan artık işitilmeyecek.” ... 21 Evler yapacaklar, içinde oturacaklar; bağlar kuracaklar, meyvesini yiyecekler. 22 Yaptıkları evde başkası oturmayacak; kurdukları bağın meyvesini başkası yemeyecek. Halkımın ömrü ağacın ömrü gibi uzun olacak. Seçtiklerim ellerinin eserlerini doya doya kullanacaklar. 23 Boş yere emek vermeyecekler; doğurdukları çocuklar felakete kurban gitmeyecek, çünkü kendileri de çocukları da Yehova’dan nimet gören soy olacak. 24 Ve öyle olacak ki, onlar seslenmeden Ben karşılık vereceğim, onlar daha söylerken işiteceğim. Vahiy 21: Yeni bir gök ve yeni bir yer gördüm; önceki gök ve önceki yer geçip gitmişti, artık deniz de yoktu. 2 Ayrıca kutsal şehir Yeni Yeruşalim’i gökten, Tanrı’nın yanından inerken gördüm. Damat için süslenmiş bir gelin gibi hazırlanmıştı. 3 O sırada tahttan güçlü bir ses duydum: “İşte, Tanrı’nın çadırı insanlarladır. Kendisi onlarla birlikte oturacak, O’nun toplumu olacaklar. Tanrı da onlarla olacak. 4 Gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek. Artık ölüm olmayacak, artık matem, feryat ve acı da olmayacak. Önceki şeyler geçti.” 5 Tahtta oturan şöyle dedi: “İşte! Her şeyi yeni yapıyorum.” Ayrıca, “Yaz, çünkü bu sözler güvenilir ve doğrudur” diye ekledi. 6 Sonra şunları söyledi: “İşte oldu! Alfa ve Omega, başlangıç ve son Benim. * * * "Yeni bir gök ve yeni bir yer" mecazidir. Bunlar yeryüzünü gökten yönetecek olan Tanrısal bir yönetimi ve onun iyilerden oluşan yeryüzündeki toplumunu temsil eder.
*Şeytan dünyanın perde arkasındaki görünmez hükümdarıdır.* Soru: Devletlerin üstünde onları yönlendiren bir güç var mıdır? Cevap: *Devletlerin üstünde görünmez kötü ruhi varlıklardan oluşan teşkilatlanmış bir yapı vardır. Bu yapı, Şeytan ve tufan öncesinde günah işleyerek ona katılan meleklerden oluşuyor.* Devletlerin arkasındaki bu yapı tüm dünyayı kontrol etmektedir. Bunların amacı dünyada bir kaos (Kaostan gelen düzen - Ordo ab chao) oluşturmak ve bunu kendilerine izin verilen süre dolana kadar sürdürmektir. Örneğin bazı semboller vardır. Bu semboller bu düzenin temel yapısını anlatır. Bunlardan birisi *altı köşeli yıldız* olarak bilinen semboldür. Bu sembol iki adet piramitin iç içe geçmiş halini gösterir. Bir piramitin altı geniştir ve üste doğru giderek daralır. Piramitlerle simgelenen asıl şey bir *teşkilattır.* Ortada *iki teşkilat* vardır. Bunlardan birisi, kötü ruhi varlıklardan oluşan teşkilattır ve bu *ters piramit* ile simgelenir. Diğer teşkilat ise insanlardan oluşur ve bu da *düz piramit* ile simgelenir. Her iki piramitin üzerinde tek bir kişi vardır ve bu kişi Şeytan'dır. Bu durum 1 Abd dolarının arkasındaki piramitte gösterilmiştir. Bu piramitin kesik üst kısmı Şeytan'ı simgeler. *Özetle ortada BİR DÜNYA HÜKÜMDARI ve ona ait İKİ TEŞKİLAT vardır ve bütün dünya bu yapı tarafından yönetilir.* Ancak bu yönetimin gücü sınırsız değildir, çünkü bunların dünya üzerinde egemenlik sürmelerinin asıl nedeni güçlü olmaları değildir. *Tanrı belirli bir nedenle Şeytan'ın dünyayı yönetmesine izin vermiştir.* Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta, izin ile görevlendirme arasındaki büyük farktır. Tanrı hiçbir şekilde Şeytan'ı bu dünyayı yönetmesi için görevlendirmiş değildir. Tanrı sadece kendisine, dünyayı yönetmek konusunda *belli bir süreye kadar izin vermiştir.* Üstelik bu iznin de belli sınırları vardır ve Şeytan her istediği şeyi sınırsızca yapamaz! Burada şu soru doğuyor: *Tanrı hangi nedenle Şeytan'ın bu dünyayı yönetmesine izin vermiştir?* Bunun cevabı özetle şöyledir: Şeytan, Tanrı'nın yönetiminin haklılığı konusunu gündeme getirmiş ve iftira atarak Tanrı'nın yönetimini yalanlarıyla kötülemiştir. Bu nedenle kendisine *iftiracı* anlamına gelen *İblis* denilir. Ve Tanrı'nın düşmanı olduğundan dolayı da Şeytan denilir, çünkü *şeytan, hasım - düşman* anlamına gelir. Burada ortaya başka bir soru daha çıkıyor: *Peki Tanrı neden Şeytan'ı yok etmek yerine, kendisine izin verme yolunu seçmiştir?* Bunu yapmasının geçerli bir nedeni vardır. Çünkü Tanrı, Şeytan'ı *hemen* yok edecek olsaydı, bunu yapmak Şeytan'ın ortaya çıkardığı davayı çözmeyecekti. Hatta tam tersine, Tanrı'nın ortaya atılan iddiaları cevaplamadan Şeytan'ı ortadan kaldırması, Şeytan'ın haklı olabileceği kuşkusunu bile uyandırabilecekti. Şeytan yok edilse bile, onun ortaya attığı iddialarla ilgili kuşkular, *sonsuzluk boyunca* herkesin zihnini kurcalayan bir soru işareti olarak kalmaya devam edecekti. Çünkü bu olay gökteki tüm meleklerin gözü önünde oldu ve bütün melekler Şeytan'ın bu iddialarını duydular. Aynı şey insanlar için de geçerli olacaktı. İnsanlar daha sonra bu olayı öğrendiklerinde, yine aynı şekilde Şeytan'ın haklı olup olmadığı konusunda kuşku içinde olabileceklerdi. Her ne kadar hem melekler, hem de insanlar bu konuda Tanrı'nın haklı olduğunu düşünecek olsalar bile, yine de akıllara takılabilecek soru işaretleri bu şekilde sıfırlanamazdı. Bu yüzden Tanrı, bu konuda *hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak* bir yolu izlemeyi seçti ve Şeytan'a *dünyanın hükümdarı* olma fırsatını tanıdı. O zamandan beri tüm dünya Şeytan'ın kontrolü altına girmiş oldu. *Luka 4: 5-7:* Sonra İblis, İsa'yı yüksek bir yere çıkararak bir anda yeryüzünün tüm krallıklarını [ülkelerini, devletlerini] ona gösterdi ve şunları söyledi: "Tüm bunların yetkisini ve ihtişamını sana vereceğim, *çünkü o bana teslim edilmiştir;* istediğim kişiye veririm. Eğer önümde bir tapınma hareketi yaparsan *tüm bu yetki* senin olacak." *Eyüp 9: 24:* Yeryüzü kötünün eline verilmiş; [...] *1. Yu. 5: 19:* [...] fakat bütün dünya kötü olanın elinde bulunuyor. Şeytan zamanla kibirli biri haline geldi ve gururuna yenik düşerek Tanrı'ya karşı gelmeyi seçti. Şeytan, kendi hükümdarlığının sonsuza dek sürmeyeceğini ve günü gelince cezalandırılacağını çok iyi bilse de bu arzusundan vazgeçmedi. Çünkü *dünya hükümdarı olmak* ve *tapınılmak* için karşı konulamaz bir istek duyuyordu. Bu yüzden kendisine bu fırsat verildiğinde elinden geldiğince kendi emellerini gerçekleştirmeye çalıştı. Amacı, mümkünse herkesi Tanrı'dan uzaklaştırmak, insanları kendi tarafına çekerek kendisine tapınmalarını sağlamak ve onlar üzerinde hükümdar olmaktı. Şeytan bunu sadece insanlar üzerinde yapmakla kalmadı ve Tanrı'ya sadık melekleri bile ayartmaya çalıştı. Tufan'dan önceki dönemde bu konuda bir ölçüde başarılı da oldu. Azımsanmayacak kadar çok sayıda melek yeryüzüne gelerek insan bedenlerine büründüler ve seçtikleri kızlardan kendilerine eşler aldılar. Böylece bu melekler suç işlediler ve Tanrı'ya sadık meleklerin arasından ayrılarak Şeytan'ın tarafına geçtiler. Tanrı bu melekleri de hemen yok etmedi ve onlara da Şeytan'ı cezalandıracağı zamana kadarki aynı süreyi tanıdı. Bunlar Şeytan'ın liderliği altında örgütlendiler ve böylece *Şeytan'ın kötü ruhi varlıklardan oluşan bir teşkilatı olmuş oldu. Ters piramit, bu melekleri = cinleri simgeler.* *Başl. 6: 1, 2:* Böylece, yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı; kızları da oldu. Ve Tanrı oğulları [melekler] bu kızlarla ilgilenmeye başladılar; kızların güzel olduğunu gördüler ve beğendiklerinden kendilerine eşler aldılar. *2. Pe. 2: 4:* Çünkü şu kesindir ki, Tanrı günah işlemiş melekleri cezadan esirgemeyip Tartaros'a [alçaltılmış duruma] atarak, hüküm gününü beklemek üzere zifiri karanlık çukurlarda bırakmıştır. *1. Pe. 3: 20:* O ruhlar ki, bir zamanlar, Nuh'un döneminde gemi inşa edildiği sırada, Tanrı sabırla beklerken itaatsiz olmuşlardı. *Ya. 6:* Ayrıca, asıl konumlarını korumayıp ait oldukları mekanı terk eden melekleri, *büyük günde infaz edilecek hükme kadar* sonsuz bağlarla koyu karanlığa kapatmıştı. *Ef. 6: 12:* Çünkü mücadelemiz etten kemikten insanlarla değil, *gökteki kötü ruhlardan oluşan kuvvetlerle, yönetimlerle, otoritelerle, bu karanlığın dünya hükümdarlarıyladır.* Tufan öncesinde Yeni Dünya Düzeni henüz kurulmamıştı. Şeytan, tufandan önce zaten insanların çoğunu kendi tarafına çekmişti. Ancak tufandan sonra insanlardan da bir teşkilat oluşturmak ve yeni bir dünya düzeni kurmak için harekete geçti. Nimrod adlı bir kişiyi ve ona katılan kişileri etkileyerek ikinci teşkilatını kurdu. *Düz piramit, insanlardan oluşan bu teşkilatı simgeler.* Yaklaşık olarak 4.300 yıl önce ortaya çıkan bu teşkilatla, günümüze kadar gelen bir düzen oluştu. Bu düzen *Yeni Dünya Düzeni, Alttaki Piramit, Pentagram, Gül, Canavar 666* gibi birçok sembollerle ifade edilir. Bu düzenin üç temel unsuru vardı: *Siyasi düzen, ticari duzen ve dinsel düzen.* Babil'de kurulan bu Yeni Dünya Düzeni, dillerin karıştırılmasıyla tüm dünyaya yayıldı. Birbirleriyle anlaşamayan insanlar dünyanın başka yerlerine dağıldılar ve Babil'de kurdukları düzenin benzerlerini gittikleri yerlerde kurdular. Böylece kendi devletlerini oluşturdular. Şeytan'ın süresi günlerimizde neredeyse dolmuştur. Özetle geçmiş zaman, insanların bu dünyada bir başlarına bırakıldıkları boşa geçen bir zaman değildir. Bu zaman içinde arka planda, hem Tanrı'nın kendi amacı doğrultusunda yaptığı şeyler, hem de Şeytan'ın bu süre içinde gerçekleştirdiği işler vardır. Günümüzde ise, bu *dava* sonuçlanacak ve kötülere gereken cezalar verilecektir. Aynı zamanda, Tanrı'nın tarafındakiler için de büyük ödüller vardır. Ama ilkin kötüler büyük bir yıkım yaşamak zorunda kalacaklar. Bu çok büyük bir olay olacak ve bütün kötüler Armagedon'da infaz edilecekler. *Yu. 12: 3:* Şimdi *bu dünya yargılanıyor.* Ve bu dünyanın hükümdarı kovulacak. *Yu. 16: 11:* Ayrıca hüküm hakkında; çünkü bu dünyanın hükümdarına *hüküm verilmiştir.* Bu hüküm doğrultusunda, yakında hem gökteki kötü ruhi varlıklardan oluşan teşkilat, hem de bunların yerde kendilerine kukla olarak kullandıkları tüm düzen ortadan kaldırılacaktır. *İşaya 24: 21, 22:* O gün öyle olacak ki, Yehova yükseğin yükseğindeki orduya [Şeytan ile cinlere] ve yerdeki krallara [insan yönetimlerine] hükmünü verecek. Ve onlar [Şeytan ile cinler] çukurda toplanan tutsaklar gibi toplanacak, zindana kapatılacaklar. Çok günler sonra yoklanacaklar. Özetle, *bu dünyadaki düzen bir bütündür ve en üstte kötü ruhi varlıklar vardır.* Dünyanın günümüzde bu kadar sorunlarla dolu olmasının nedeni bu "üst akıl"dır. Çünkü onlar da zamanlarının bitmek üzere olduğunu biliyorlar ve bu yüzden ellerinden geldiğince insanlara zarar vermek istiyorlar. Bu zararların en önemli kısmı ise ruhi zararlardır, çünkü ölüm kalım meselesidir ve insanların gelecekteki hayatları asıl bundan etkilenecektir. ---
*Rub el hizb = Tanrıya isyan edenlerden oluşan grup - 1* Rub el hizb : İngilizce yazılışı Rab el hizb : İngilizce okunuşu ✡️ = 🔻 + 🔺 ✴️ = 🔻 + 🔺 (Rub el hizb) ✴️ = Rub el hizb = Sekiz köşeli yıldız (İç içe geçmiş iki piramitin üstten görünüşü) ✡️ = Altı köşeli yıldız (İç içe geçmiş iki piramitin karşıdan görünüşü) ~~~ Rab el hizb denilen bu grup gerçek Yaratıcıya isyan edenlerden oluşan bir gruptur. İlk isyan eden kişi, bu grubun başında olan ruhi bir varlıktır. İsyan ettiği için ona Şeytan adı verilmiş. Bu varlığın bir hedefi var. Onun hedefi bir tanrı olmaktır. Bu varlık o kadar gururlu ve o kadar narsist bir varlıktır ki, kendisini bir tanrı gibi görmek istiyor. Ancak ne var ki, tanrı olmak istiyorum demekle de bir tanrı olunmuyor! Yani gerçek bir Tanrıya meydan okumak için en az onun kadar güçlü, hatta daha da güçlü olmak gerekiyor. Ancak Şeytanın böyle bir gücü yoktur. Adının anlamı Karşı gelen olan Şeytan, gerçek Yaratıcının yarattığı milyonlarca melekten sadece bir tanesidir. Bu meleğin gerçek Yaratıcıya güç olarak karşı koyması hiçbir şekilde mümkün değildir. Bu nedenle bu melek güç gerektirmeyen başka bir yola başvurur. Bu yol, bütün meleklerin gözü önünde gerçek Yaratıcıya iftira atmak ve bunu yaparak Yaratıcının adını lekelemektir. Peki ya gerçek Tanrı, attığı iftiralar nedeniyle kendisini hemen yok edecek olursa ne olacak? Şeytan bunun er geç olacağını biliyor. Bu nedenle Tanrıya attığı iftirayı kendisine zaman kazandıracak bir şekilde yapıyor. Çünkü doğrudan, "Ben senden daha güçlüyüm" diye ortaya çıkarak açıkça gerçek Yaratıcıya meydan okuyamayacağını çok iyi biliyor. Eğer böyle yapacak olsaydı, bunun çözümü bir saniye bile sürmeyecekti. Gerçek Yaratıcı, kendisine meydan okuyan bu meleği hemen yargılayıp yok edecek ve bu sorun uzamadan bitecekti. Peki Şeytan neden böyle bir yola girdi? Çünkü Şeytan zamanla narsist biri haline geldi. Kibirli biri olarak Şeytanın en büyük isteği HAVA ATMAKTIR. Yani Şeytanın en büyük arzusu, gerçek Tanrının yanında ikinci bir tanrı gibi olmaktır. Ancak o güç olarak Tanrıya eşit olmadığını bildiğinden dolayı, bunu sadece KONUM OLARAK yapmaya çalışıyor. Yani Şeytanın amacı meleklerin ve insanların üzerinde, onları yönetecek biri konumunda olmaktır. Yani Şeytanın tek bir derdi var: Onun en büyük arzusu herkese HAVA ATMAKTIR, hepsi bu! Şeytanın gururu, içinden "Ben tanrıyım" diyecek derecede büyüktür. Ancak Şeytanın herkese hava atabilmesi için zamana ihtiyacı vardı. Bu nedenle Yaratıcının kendisine belirli bir zaman tanımasını sağlayacak bir iddiayla ortaya çıktı. O şunu iddia etti: *Şeytan, Tanrının YÖNETİMİNİN DOĞRU OLMADIĞINI ve İNSANLARIN KENDİ KENDİLERİNİ TANRIDAN DAHA İYİ YÖNETEBİLECEKLERİNİ iddia etti.* Yani Şeytana göre, insanlar Tanrının yönetimi, yardımı ve rehberliği olmadan yeryüzünde kendi kendilerini başarılı bir şekilde yönetebilirlerdi. Yani bir anlamda Tanrıya ihtiyaç duymadan yeryüzünde kendi cennetlerini kurabilirlerdi. Oysa bu tamamen bir yalandı. Çünkü Tanrı insanların kendi kendilerini yönetmelerini amaçlamamış ve insanları da bu şekilde yaratmamıştı. Tanrı, insanların birbirlerinin üzerinde hüküm sürmelerinin, onların iyiliğine olmayacağını biliyordu. İnsan yönetimlerinin insanlara büyük zararlar ve acılar vereceğini çok iyi biliyordu. Aslında bunu Şeytan da biliyordu! Vaiz 8: 9 Bunların hepsini gördüm, güneş altında yapılan her işe kafa yordum; insanın insana egemen olması hep insanın zararına olmuştur. Şeytanın asıl amacı insanların tek başlarına kendi kendilerini yönetmeleri değildi. O bunu sadece bir bahane olarak kullandı. Onun asıl istediği şey, insanların üzerinde kendisinin hüküm sürmesiydi. Böylece kendisini insanların üzerinde bir tanrı gibi yapacak ve bununla herkese HAVA ATABİLECEKTİ. Şeytan birer iftira olan iddialarını ortaya atarken, bunları doğrudan Tanrıya söylemedi. Çünkü bu işte başarılı olmak için öncelikle özgür iradeye sahip olan insanları ikna ederek kandırması gerekiyordu. Yani kendi isyanına katılmalarını sağlamak için insanları ikna etmesi gerekiyordu. Bunun için de kendi YALAN PROPAGANDASINI devreye soktu. Propagandasına hedef olarak seçtiği kişi, Adem'e göre daha deneyimsiz olan Havva'ydı. Onun yalan propagandası işe yaradı ve Havva'yı aldatmayı başardı. Adem ise aldanmadı, ancak yine de Havva'nın yanında olmayı seçti ve o da Tanrıya karşı gelerek itaatsizlik etti. Böylece Şeytan amacına ulaştı. PROPAGANDASI İŞE YARAMIŞTI. Böylece Tanrının yeryüzü ve insanlarla ilgili amacı sekteye uğradı. Ancak Yaratıcı bu amacını gerçekleştirmekten asla vazgeçmedi. Yaratıcının ilk önce ortaya çıkan bu davayı çözmesi gerekiyordu. Şeytan ölümü hak etmiş olsa da, Tanrı sabır göstererek iddialarını kanıtlaması için onu hayatta bıraktı. Ayrıca Şeytanın propagandasıyla kendisine isyan eden Adem ve Havva'nın üzerinde hüküm sürmesine de izin verdi. Tanrı Şeytanın iddialarının yalan olduğunun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanıtlanması için bu süreyi çok uzun tuttu. Tanrı bu davanın yaklaşık 6.000 yıl sürmesine izin verdi ve en başından beri davanın kapanacağı SON GÜNÜ BELİRLEDİ. Bu bilgiyi de kendinde saklı tuttu. Şeytan binlerce yıldan beri aynı şeyi yapıyor. İnsanları kendi tarafına çekmeye ve orada tutmaya çalışıyor. Bunun için de propaganda yapmaya devam ediyor. İşin ilginç yanı da şu ki, Şeytanın tek bir çeşit propagandası yok. Onun propagandaları çok çeşitlidir. Üstelik de bunlardan bazıları diğer propagandalarına zıt fikirlerdir. Aslında Şeytan bunu bilerek yapıyor. Şeytan insanların zihinlerini karıştırarak iyice körleştirmek için onlara çok çeşitli yalanlar söylüyor. Bu şekilde bir bilgi kirliliği yaratıyor. Ayrıca insanların uydurdukları felsefeler de var ve bunlar da insanların kafalarını karıştırıyor. Şeytan bütün bunları kendi amacı doğrultusunda kullanarak, insanların gerçek doğru bilgiye ulaşmalarını engellemeye çalışıyor. Yani Şeytan yalan ve aldatıcı bilgilerden oluşan bir çöplük yaratıyor ve insanları bu çöplükte oyalıyor. Gnostik bilgilerle dolu bir çöplük. -->
*Rub el hizb = Tanrıya isyan edenlerden oluşan grup - 2* *Gnostik bilgi çöplüğü* Şeytanın insanlara yaptığı propagandanın genel bir adı var: *GNOSTİK BİLGİLER = Şeytanın yalanlarıyla dolu propagandalardır* Ayrıca Şeytan insanları aldatırken sadece propaganda yapmakla da yetinmiyor. Şeytan oyunu kuralına göre dürüstçe oynayan bir oyuncu değildir. O, bir yandan da gücünü kullanarak gerçekleri gizlemeye çalışıyor. Bu yüzden gerçekleri söyleyenlere baskı ve şiddet bile uyguluyor. Ancak bunu yaparken her zaman başarılı olamıyor. Çünkü Tanrı gerçeğin tamamen yok olmasına izin vermiyor ve gerçeği savunanları destekliyor. Yine de bütün bunlar olurken, çoğu kere Tanrının tarafında olanlar çeşitli sıkıntılarla karşılaşıyor ve hatta zulüm bile görüyorlar. Madem Tanrı Şeytandan daha güçlüdür, peki öyleyse Tanrının tarafında olanlar neden acı çekmek zorunda kalıyorlar? Bunun nedeni, Şeytanın hiçbir insanın Tanrıya gerçekten vefalı olmayacağını iddia etmesidir. Şeytan, Tanrıyı suçladı ve insanları kendi tarafına çekmek için onlara rüşvet olarak maddi şeyler ve güzel bir hayat verdiğini iddia etti. Eyüp peygamberin başından geçen olay bu konuyla ilgilidir. Bu konu Şeytanın İkinci iddiasıdır. Şeytanın bu iddiası nedeniyle Tanrı kendisini sevenlere, Şeytanın bu iddiasına cevap vermeleri için bir fırsat veriyor. Ancak Tanrı kendisine vefalı olanlara, sıkıntılarında destek olup yardım edeceğine, onları güçlendireceğine söz veriyor. Tanrıya vefalı olanlar Şeytanın saldırıları karşısında tek başlarına değiller. Zamanı gelince Tanrı onların sıkıntılarını sona erdirip kayıplarını telafi edecektir. En sonunda da, Tanrı kendisine vefalı olanları tam olarak ödüllendirecek. Onlar, Tanrıya vefalı olmayan Adem ile Havva'nın bir zamanlar sahip oldukları mükemmel bir yaşama kavuşacaklar. Buna da cennet deniyor ve bu cennet yeryüzünde kurulacak. Yeryüzünde hastalığın, yaşlılığın, ölümün, insan yönetimlerinin, kötülerin ve kötülüğün olmadığı bir yaşam olacak. O zaman Şeytan ve suç işleyerek ona katılan melekler olan cinler de olmayacak. Bütün kötüler yok edilecek ve yeryüzü kötülerden temizlenecek. Artık insanları yanıltan ve saptıran kötü varlıkların yalanlarıyla dolu propagandalar olmayacak. Ve bir daha da kötülüğe izin verilmeyecek. İyilik, barış ve bütün güzel şeyler sonsuza kadar sürecek. İyiler cennet bir yeryüzünde sonsuza kadar yaşayacaklar. Özetle dünyadaki acıların nedeni, Şeytanın iftira atarak ortaya çıkardığı iki davayla ilgilidir: 1: Kimin yönetimi daha iyi? İnsanların mı yoksa Tanrının mı? Sonuç: Şeytanın perde arkasında olduğu bütün insan yönetimleri, insanların ihtiyaçlarını karşılayarak onlara iyi bir hayat sağlamak konusunda başarılı olamadılar. 2: Hiç kimse sıkıntı çektiğinde Tanrıya karşı vefalı kalmaz. Sonuç: Eyüp gibi Tanrıya bağlı oldukları için sıkıntı çeken birçok insan, çektikleri acılara rağmen yine de Tanrıya vefalı kalmayı sürdürdü. *Sonuç olarak Şeytana verilen yaklaşık 6.000 yıllık sürenin sonunda kimin haklı olduğu kanıtlandı.* *Şeytana verilen süre dolduğunda yeryüzü bütün kötülerden temizlenecek.* *Mezmur 37: 1-11* Kötülük edenlerden ötürü öfkelenme. Haksızlık yapanların durumuna imrenme. Çünkü onlar ot gibi çabucak kurur, Yeşil çimenler gibi solar giderler. Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap, Yeryüzünde otur, sadakatten ayrılma. Zevki Yehova’da bul, O da yüreğindeki dilekleri verir. Yolunu Yehova’ya bırak, Ve O’na güven; O da gerekeni yapar. Senin doğruluğunu ışık gibi parlatır, Adaletini öğle güneşi gibi ışıtır. Yehova’nın önünde sessizce dur, O’nu özlemle bekle. İşini beceren adam yüzünden öfkelenme, Emellerine ulaşanlar yüzünden kızma. Kızgınlığı bırak, hiddetten vazgeç, Ve öfkelenme; bu yalnızca kötülüğe götürür. Çünkü kötülerin kökü kazınacak, Fakat Yehova’ya ümit bağlayanlar yeryüzünü mülk edinecek. Az kaldı! Artık kötüler olmayacak, Yerlerini arayacaksın, bulamayacaksın. Fakat yumuşak başlılar yeryüzünü mülk edinecek, Barış bolluğunda mutluluk bulacaklar. *Mezmur 92: 6-7* Akılsız bunları bilemez, Budala da akıl erdiremez. Kötüler ot gibi türese, Bütün hainler yeşerse de, Sonunda sonsuza dek yok olacaklar. ~~~ İblis Şeytan insanüstü zekaya sahip kötü bir varlıktır. İblis'in insanları aldatma yeteneği asla küçümsenemez. O binlerce yıldan beri insanları aldatıyor. İnsanlar aydınlanmak için bilginin peşinde koşsalar da, edindikleri bilgilerin büyük bir kısmı aslında onların zihinlerini körleştirmeye yarayan bilgilerdir. Bu bilgileri alarak gerçeği bulmaya çalışmak, tıpkı bir bataklıkta debelenmeye benzer. Bataklıkta debelendikçe daha da derine batılır. Geçmişle ilgili doğru bilgi almak için Enok'un kitabını okuyanlar gerçeği bulamazlar. Çünkü gerçek Enok'un böyle bir kitabı yoktur. Sadece birileri onun adına böyle bir kitap yazmıştır. Bunlara da gnostik ilhamla birileri yazdırmıştır. Bunun sonucunda ne olur? İnsanların zihinleri daha da körelir. Çünkü böyle kitaplardaki saçma sapan bilgileri gören insanların kuşkuları daha da artar. Bu tür bilgiler ne kadar çok olursa, insanlar birbirleriyle çelişen bu tür bilgilere güvenemeyeceklerini görürler. Çünkü bu türden bilgilerde gerçeklerle benzerlik kurulur ve gerçekler çarpıtılır. Böylece insanların bunları toptan reddetmeleri sağlanır. Sonuç olarak insanlar kirli bilgilerle körleştirilir. *2. Korintoslular 4:* 3 Bildirdiğimiz iyi haberi gizleyen bir peçe varsa, yok olmaya gidenler açısından vardır. 4 Çünkü, Tanrı’nın yansıması olan Mesih hakkındaki muhteşem iyi haberin ışığı onlara erişmesin diye, *bu ortamın tanrısı [İblis] iman etmeyenlerin zihinlerini köreltmiştir.* Gnostik bilgiler sadece bir çöplüktür. Gerçekler bu çöplükte değildir. Gerçeği gnostik bilgi çöplüğünde arayanların durumu, pis bir çöplükte eşinen tavukların durumundan çok farklı değildir. İnsanlar gerçeği sadece kendi çabalarıyla bulamazlar. Gerçeği bulanlar sadece buna erişmeye layık olanlardır. Layık olanlar ise içtenlikle aramaya devam edenlerdir. İnsanlara gnostik bilgileri veren ruhi varlıkların ilhamı olsa da gerçeği bulmak konusunda doğruyu söyledikleri bir söz: *Bab'aziz:* *"Hakikat aramakla bulunmaz, ancak bulanlar HEP arayanlardır."* Bab'aziz, temelde insanları aldatmaya yönelik bilgiler içeren gnostik bir filmdir. Yukarıdaki sözlerin doğru olması bunu değiştirmez. ~~~ *Gerçeği bulmak isteyenler için gnostik kaynaklı olmayan bir öğüt:* *Matta 7:* 7 Dilemeye devam edin, size verilecektir; *aramaya devam edin, bulacaksınız; kapıyı çalmaya DEVAM EDİN, size açılacaktır.* 8 Çünkü dileyen herkes alır, *arayan herkes bulur ve kapıyı çalan herkese kapı açılır.* ~~~ *Layık olanlar gerçeği bulur, layık olmayanlar ise bulmak için boşuna dolanır durur!* *Matta 11:* 25 Bundan sonra İsa şöyle dedi: “Ey Baba, göklerin ve yerin Rabbi, herkesin önünde Seni yüceltirim, *çünkü bunları bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtın.* 26 Evet ey Baba, çünkü Sen böyle yapmayı uygun gördün. ~~~
*oğul = torun* İbranice'de torun kelimesi yokmuş ve oğul kelimesi hem oğul için hem de torun için kullanılıyormuş. Kenan'ın hedef alınmasının nedeni bu olabilir. Yani suçu işleyen kişi Ham değil, Ham'ın oğlu Kenan. Nuh'un torunu. "Oğul babasının suçlarından sorumlu olmadığı gibi, baba da oğlunun suçlarından sorumlu değildir." Hezekiel 18: 10 Fakat bir babanın bu şeylerden herhangi birini yapan, soyguncu ve kan döken bir oğlu varsa, 11 (ancak kendisi bunlardan hiçbirini yapmadıysa); oğlu dağlarda putlara sunulan kurbanlar yediyse, komşusunun karısını kirlettiyse; 12 mazluma ve yoksula kötü davrandıysa; çalıp çırptıysa, rehin aldığını geri vermediyse; iğrenç putlardan medet umduysa, yaptığı şey tiksindiricidir. 13 Tefecilik yaparak yüksek faiz almıştır. O kesinlikle yaşamayacaktır. Bütün bu iğrenç işleri yapmıştır. Evet, mutlaka öldürülecektir. Kendi kanından kendisi sorumludur. 14 Diyelim ki, bir babanın oğlu oldu, oğul babasının işlediği günahların hepsini gördü fakat bunların hiçbirini yapmadı. 15 Dağlarda putlara sunulan kurbanlar yemedi ve İsrail evinin iğrenç putlarından medet ummadı; komşusunun karısını kirletmedi; 16 hiçbir insana kötü davranmadı, hiçbir rehine el koymadı ve çalıp çırpmadı; aç olana kendi ekmeğini verdi ve çıplak olanı giydirdi; 17 mazluma sıkıntı vermedi; tefecilik yaparak faiz almadı; hükümlerime ve kanunlarıma uydu. Bu oğul babasının suçu yüzünden ölmeyecektir; mutlaka yaşayacaktır. 18 Babasına gelince, kardeşini dolandırdığı, ondan çalıp çırptığı ve kendi halkı arasında her tür kötülüğü yaptığı için, evet kendi suçu yüzünden ölecektir. 19 Siz ise “Babasının suçlarından ötürü neden oğul sorumlu tutulmasın?” dersiniz. Fakat oğul adil ve doğru davrandı, bütün kanunlarıma uydu ve uymaya devam ediyor. O mutlaka yaşayacaktır. 20 Ölecek olan, günah işleyen candır. *Oğul babasının suçlarından sorumlu olmadığı gibi, baba da oğlunun suçlarından sorumlu değildir.* Doğru kişi kendi doğruluğunun karşılığını alacak, kötü kişi de kötülüğünün cezasını çekecektir. 21 Fakat kötü kişi, işlediği bütün günahları bırakıp dönerse, bütün kanunlarıma uyup adil ve doğru davranırsa, mutlaka yaşayacak, ölmeyecektir. 22 İşlediği suçlar artık anılmayacak. O kendi doğruluğu sayesinde yaşayacak.’ ~~~
İsâ'nın, kendisinden çocuğu için şifâ isteyerek, önünde yerlere kapanan Kenanlı Kadın'ı "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere vermek uygun değildir." (Matta :15-26) diyerek neden terslediğini şimdi daha net anladım. Teşekkürler Hocam.
@@muratcamgoz6674 Benim hiçbir şeyi doğruladığım yok. "İsa'nın sert-kaba davranışının nedenini anladım" diyorum. Önündeki iki satır yazıyı doğru anlamadan, aklın sıra "ironi" yapmaya çabalamışsın. Hayat zannettiğin kadar uzun değil. Ergen triplerini bırak ve bir an önce büyümeye bak. Dünya'ya geldiğin gibi gitme!..
@@muratcamgoz6674 Benim hiçbir şeyi doğruladığım yok. "İsa'nın sert-kaba davranışının nedenini anladım" diyorum. Önündeki iki satır yazıyı doğru anlamadan, aklın sıra "ironi" yapmaya çabalamışsın. Hayat zannettiğin kadar uzun değil. Ergen triplerini bırak ve bir an önce büyümeye bak. Dünya'ya geldiğin gibi gitme!..
@@muratcamgoz6674 ; Benim hiçbir şeyi doğruladığım yok. "İsa'nın sert-kaba davranışının nedenini anladım" diyorum. Önündeki iki satır yazıyı doğru anlamadan, aklın sıra "ironi" yapmaya çabalamışsın. Hayat zannettiğin kadar uzun değil. Ergen triplerini bırak ve bir an önce büyümeye bak. Dünya'ya geldiğin gibi gitme!..
Hocam müktesebatınızı ve hadiseleri derli düzenli toparlayıp sunumunuz için büyük teşekkürü hak ediyorsunuz . İbrahim as ve İsmail as üzerinden üzerinden Kabe ve özellikle yahudi kültüründe Tevrat’ta neden kutsal değildir . Niçin bahsetmez ? İsmail as ile ne alıp veremedikleri var ? Süleyman as mabedi ile Kabe onların kültüründe nasıl gölgede kaldı ? Bu konuda görüşlerinizi çok önemsiyorum . Bir video veya bu ayki canlı yayın sorusu olarak kabul ederseniz sevinirim
Hadislere ne kadar meraklılar var Rabbim senin Kuran ı Kerim ini beğenmiyorlar galiba, biz bu kitabı anlayamayîz gibi alçakça bir söylemde bulunmaktan da hicap duymuyorlar.Bunların şerrinden sana sığınırım Rabbim.
Sayın Mustafa bey, sizi Azerbaycandan izliyorum, çok degerli malumat ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Çok maariflendirici konuşmaydı. Fakat bir teknik meseleye dikkat yetirseniz daha iyi olur, düşünüyorum : 39 dakikalık konuşmanın arasındaki boşlukları çıkarıp (montaj prosesinde) vidyonu öyle yükleseniz neredeyse 15 dakika daha kısa bir söhbet olur. Böylecedaha kısa zamanda daha olumlu sonuç elde edebilirsiniz. Sayğılarla.
Hocam sizce müslüman alemi 10 emrin nekadarını uyuyor? Bölük börcüğüz kıskancız komşumuza tahammülümüz yok. Acaba müslüman aleminin hataları yüzünden yahudiler tekrar güclü kılınmış ve yardım edilmiş olmasın?
15:29 da bizim ne bağlantı var diyebileceğimizi ön görüyorsunuz hocam. Ben bu soruyu duyunca durdurup yazıyorum. (Gerçi her yorumu yazarken videoyu durduruyorum adetim bu) Ben ne bağlantı var diye düşünmedim. Hocam ikisini aynı anda ele alıyorsa kesin yeni birşeyler öğreneceğim diye daha dikkat kesileceğim. Zira Hoca kendi konusunda sayılı alimlerden derim her zaman. Tek tenkit ettiğim konu ihtisası dışına çıkıp muhalefet yapacağım diye bazen eğri cetvel kullanması.
Bilgiler için teşekkürler. Yahudi kitabında geçince mit, hezeyan; Kuranda aynı hezeyan, mit tekrarlanınca tartışılmaz gerçek... Neyse ki kıvırtacak unsurlar var diyoruz: Yahudiler tanrıyı bir çok kere üzmüşler, yoldan çıkmışlar falan. Dinin her günün ihtiyacına çıkarına yönelik hikayeler uydurup bunları kutsal metinlerin parçası yapmalarına güzel bir örnek olmuş. Gelgelelim bugünkü İsrail zulmünü bunlara dayandırmak pek gerçekçi değil. Bir devlet genişlemek, büyümek, böylece daha zengin kaynaklara ulaşmak ve kendini jeopolitik güvenlik çemberi içine almak istiyor. Bölgenin siyasi ve sosyal yapısı da buna izin verecek zayıflıklarla dolu.
Hasta olduktan sonra başlanan kefir bende işe yaramadı. Denedim olmadı. Giderek ağırlaştım ve hastanelik oldum. Meğer zatürre geçiriyormuşum. İğneyi yiyince önce bir fenalaştım ardından bir rahatlama geldi ve sağlıklı olmanın nasıl bir his olduğunu hatırladım. Birkaç gün içinde öksürükten de kurtuldum. Kefir, bal, limon, zencefil, sarımsak... Bunları sağlıklıyken alışkanlık haline getirmeli ki antibiyotiğe mümkün olduğunca az iş düşsün.
Sayın cumhurbaşkanımız daha yeni mi anlamış Türkiye'nin siyonizm tarafından hedef alındığını? Kendisine "good morning after supper" diyelim çünkü Türkçe anlatamıyoruz kendisine. Cihat Yaycı amiralimiz siyonizmin Yunanistan ve Rumlar ile ittifak kurarak Türkiye'ye denizden kuşattığını anlatabilmek için kendisini parçaladı.
Erdoğan bunu yeni anladığı içinmi biz 20 senedir silahlanıyoruz.. Sen gafilmisin yoksa saftirikmisin onu söyle.. Ve sen bunu bilmiyorum kaç yaşındasın.. Daha önce bunu bilmiyormuydun onu söyle.. Bu devlet 3000 yıllık devlet.. Kime neyi öğretiyorsun.. Büyük ihtimalle bir ergensin. Onun için böyle konuşuyorsun.. Tamammı.. Anladınmı..
Hocam rica etsem cennet cehennem ölünce ruh nereye gidiyor sura üfleyinceye kadar uyuyorlar kıyamet kopunca uyanacaklar bunlarla ilgili bir video yapsanız hocam lütfen
Hocam cok sukur daha iyisiniz, saglik sorunu filan diye paylasim yapilinca cok korktum valla. Allah hayirli uzun omur versin de isiginizla bizleri aydinlatmaya devam edin insallah. Allah razi olsun ❤️
Mustafa hoca zamanımızın imam-ı Gazalisidir.Gerçek bir islâm alimidir.Çok değerlidir! Yağcılık şaklabanlık değil gerçek budur.Allah sağlık sıhhat ve afiyet versin.Ömrünü uzun ve bereketli kılsın.Muhammed a.s'ın dinini en iyi anlayanlardan biridir.Malesef dünyaperest cahiller doğruları söylediği için aynen Muhammed'a.s gibi onu da taşladılar.
Allah niye Yahudilere söz alıp vaat veriyorsa Türklere Ruslara ne bileyim diğer milletlere niye vaatte bulunmuyor Allah'ın bu Yahudi sevgisi nereden geliyor.
Hocam Nuh’un oğlu ile olan şaçma sapan mitolojisi aynı şeytanın Adem’e secde etmeyişi ve Allah’ın Şeytanla Adem üzerinden bahse girmesi gibi saçmaymış.😀Dinler insanlığın başındaki en büyük şaçma belalardan birtanesi.Sağlık,sıhhat dolu günler diliyorum.
Yılların araştırması ve bu bilgileri akıl süzgecinden geçirip,sorgulayıp bir sonuca vardıktan sonra bizlere aktardığın için... Emeğine yüreğine sağlık...
Hakkımızı veriyorsunuz sağolun hocam.
Bilgili insanla sohbet şu günlerde bizim için önemli.
Sağolun.
Türkiyede dini ve azda olsa politik konuları çok güzel korkmadan yorumlayan bir kaç insandan biri.tabi dücane hocamızı da unutmamak lazım. Allah sağlık versin hocam
Yurt dışında olduğundan olabilirmi
@@adnanaran1658 adam Kur'an Allah'ın sözü değil diyor
@@t.vanloglu2460 sen Kuran ı kerimi Arapça değilse bile Türkçe mealini okudunmu?
Geçmiş olsun Hocam.. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Değerli hocam, ağzınıza, yüreğinize sağlık. Özlemiştik, sizde kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun🙏
Hocam seni çok seviyorum bu kadar çok anlayışsız insanın arasında bir ilaç gibi geldin bize İslam’dan insanların uzaklaşmasına bu kadar vesile olan kişinin arasında bir nefes gibisin adeta çok özledim lütfen daha sık ve uzun videolar at yüksek entellektüel birikiminle farklı konularda da değinebilirsin her daim dinlemek isterim sizleri sayın hocam
Hoca sizi İslam'a mı yaklaştırdı? "Bazı ayetler Allah'ın sözü değildir" diyerek
@@huseyinn3452sizce yaşanan islam nasıl???, ya da hakiki islamı taşıyormuşuz?
@@tunselozten2638 Bir yanlışın alternatifi başka bir yanlış olabilir mi? Ülkemizde hangi kesim doğru iş yapıyor ki zaten!
@@huseyinn3452Ya hocanın söylediği doğruysa!
@@huseyinn3452Mustafa hoca yerleşik yanlışları dile getiriyor, çelişkileri ortaya koyuyorsa neden başka bir yanlış oluyor acaba? Hatalarımızı saptayıp çözümler öneren her uyarıcıya, yanlışımızıkutsayarak böyle polemikçi, dayanaksız karalamalarla karşı çıkarsak yeryüzünde hiçbir arızayı düzeltme isteği kalmayacak ve Allah müstehakkınızı versin noktasına gelinecektir.
Geçmis olsun hocam..! Anlattiklarinizdan dinlerin eski MISIR dan buyana eklene eklene bir efsaneler toplami oldugu ve toplumlari yönetenlerin isini Dahada kolaylastirmak için günümüzde bilem kullanildigi acik acik görülüyor, verdiginiz bilgiler çok degerli, Tesekkürler.. 🙏
Hoş geldiniz sayın Öztürk, Allah şifa versin, hastalığa rağmen bizlere yaptığınız bu sunum için çok sağolun.
Adam Kur'an Allah'ın sözü değil diyor
Bu zamana kadar cami hocalarının yarım ağızla anlatamadíğı konuyu 40 dakikada anlaşılîr biçimde anlatınız...
Teşekkürler hocam
Ülkede bilgili, genel kültürü ve bakış açısı geniş kaç tane cami hocası vardır acaba? Bir zamanlar Kuzguncuk Camii’nin Aydın Hocası vardı, hâlâ var mıdır, bilmiyorum.
Adem ile ilgi söylenemeyen- telaffuz edilemeyen ve ulemanın öcü gibi kaçtığı bu konuyu çerçevesini de genişleterek açıkladığınız için teşekkür ederim.
Ağzınıza emeğinize sağlık hocam. Allah şifa versin.
Çok uzun zamandır merak ettiğim bir konuyu işlemişsiniz çok teşekkürler.👏👏👏👏👏🙏🙏❤️❤️🌹🌹🌹
Vermiş olduğun enteresan bilgiler için çok teşekkür ederim hocam
Hocam çok bilgilendirici bir yayın olmuş. Allah sizden razı olsun. Tez zamanda sağlığınıza kavuşmanız dileklerimle.
🌸🧿🌺
Hocam ne sıkıcı olmasi dinlemekten zevk alıyoruz sizi . Iyi ki varsiniz
Bizi bilgilendirdiginiz icin ne kadar teşekkür etsek az hocam sayenizde cok sey öğrendik Allah sizi başımızdan eksik etmesin
çok geçmiş olsun hocam Allah'a emanetsiniz,Rabbim hayırlı uzun ömür versin 🤲🏻
Emeğinize sağlık Mustafa hocam. Acil şifalar diliyorum. 💐
Hocam harika bir program yapmışsa kutluyorum sen iyi ki varsın
İlk kez rastladım size. Harika ve aydınlatıcı bir içerik olmuş.
Yine harikaydı sizi dinlemek hem anlaşılır hem akıcı anlatıyorsunuz, ağzınıza sağlık🙏🏻
Gayet Güzel ve Net Açıklamalar. Allah razı olsun.
Değerli Hocam,sizin derslerinizi merakla bekliyorum..Akla hitap eden muhteşem anlatılarınız kitaplarınızla birlikte aydınlanma yolunda ışık olmuştur efendim..Sağlık,uzun ömürler diliyorum ve daha çok videolar bekliyoruz..🙏🇹🇷🇹🇷
Dün sizin sayfanıza göz attın bir ve dedimki hoca çok sessiz bu aralar. Özlemiştik ki çıkageldiniz.
Programlarınızı beğeni ile izliyorum . iyi ki varsınız 😊
Allah şifalar versin. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Teşkür ederiz!
Büyük eğitimci ellerinizden öperim öğretmenim dilinize sağlık rabbim uzun ömürler versin
Hoş geldiniz hocam. Çok geçmiş olsun tekrardan.
Gecmis olsun Sayin Öztürk. Saglikli kalin.Seviliyorsunuz.
Yine harika bir bilgi aktarımı. Teşekkürler.Çok net ve detayla anlatınca çok iyi anladım. Geçmiş olsun hocam, ben de aynı durumdayken dinledim sizi…
Selam Mustafa hocam,yorumlarınızı bizden esirgemediğiniz için teşekkür ederin.
Hocam videolarıniz doktora dersi değerinde , birisi tüm videolarınızı can kulagı ile dinlerse profesör olabilir. Emeğinize sağlık gerçekten hepsi bilgilendirici hap niteliğinde videolar...
28 Nisan 1966'da Cemil Meriç şöyle söyler: "Kur'an Tevrat gibi müstehcen değildir, fakat dehşetle karşılanabilecek olan ayetler vardır. Bu itibarla din bahsinde titiz olanlar, kutsal kitabın çırılçıplak tercümesini istemezler. Elbette geniş kalabalıklar tanımalıdır kitapları. Ama kaç zeka, onları tanıdıktan sonra kutsiyetini kabul edebilir. Vivekananda, 'Aklın ve ilmin karşısında tutunamayan her din batıldır' der. Gerçekten Müslümanlığın devam etmesini isteyenler için Kur'an'ın Türkçeye çevrilmesi tehlikelidir. Ama ister istemez edilecektir..."
Hangi eserinde geçiyor bu satırlar?
@@cihatgencer. CEMİL MERİÇ’İN SOSYOLOJİ NOTLARI VE KONFERANSLAR’I KİTABINDA
Sosyoloji Notları ve Konferansları kitabında geçer.
komik
Kur’ani Kerimin’in Turkcesini iki gercek akademisyen Prof Mehmet Okuyan ve Prof Gazi Ozdemir’i okuyorum ve RUclips de sesli dinliyorum. 🙏🙏
Muhteşem bir video tam beklediğim bir video sağ olun hocam.
Geçmiş olsun emeğinize yüreğinize sağlık 🎉🎉
Beklenen sohbet, sağolun hocam.
Allah senden razi olsun Rabbim şifalar versin versinki dinimi zi ogrenelim yoksa gidişat feci ❤
Bu dinlerden kurtulmadan bu dünyaya asla huzur gelmez.tanrı sözü diyerek ilkel efsanelerle binlerce çocuk ölüyor.
Din bu işlerin bahanesi kardeşş... Bahanelerle uğraşmayı bırakın da insanın özünde olana odaklanın. O öz değişmediği sürece hiçbir şey değişmeyecek. Dinleri kaldır, bu sefer ırk bahanesiyle, davulun tokmağı zurnanın cırtlağını bahane eder gene birbirini boğazlayacak manyakları toplar savaştırır.
Çocukların öldürülmesi dinsizliğin eseridir.
Aynen öyle kardeşim.Biri 7yyda magarada mesaj aldım diyor yahudinin dinini alıyor.Digeri deniz yarmış.Sorgulama yok.Doguştan düşman yetişiyorsun.
Aslında sorun din değil,SORUNLU DİN ANLAYIŞI..
Muhammed peygamber Din, ahlâk ve muameledir.. der .
İSLAMCILAR dinî dar ve dinbaz taifesidir. Dikkat ederseniz tamda bu dediğimi anlatıyor.. SORUNLU DİN ANLAYIŞI insanlık başına beladır
Dinler bitse de savaşlar devam eder. Çünkü emri verenin ölme ihtimali yok.
Geçmiş ola abi kendine iyi bak lazımsın bize. Bu arap martavalından ülkenin kurtulması için elimizden geleni yapıyoruz, senin derin bilgilerin ile argümanlarımızı güçlendiriyoruz… Esenlikler diliyorum.
arap martavalı dediğiniz nedir acaba
Videonun girişinde yine bir mahalle içi yada karşı mahalle çalışması mı diye düşünmeye başlarken, nihayet nehrin karşısına geçen ve kafamdaki uzun zaman 'bunun arka planını ne besliyor" sorusuna aradığım cevabın netleşmesi ile karşı karşıya kaldım!
Yani demem odur ki, ara sıra havayı değiştirmek içinde olsa, nehrin karşısındaki olayların, arka planındaki ana düşünce ne? ye cevap arayan videoların gelmesini arzu ediyorum!
Ve elbette tüm bunları aktarmak için yıllarca verdiğin emeklerinden dolayı yürekten teşekkür ediyorum. 🎉
Selam ve muhabbetlermle...
Teşekkürler hocam geçmiş olsun acil şifalar diliyorum😊
Değerli hocam çok geçmiş olsun acil şifalar diliyorum.
Rabbim razı olsun dün arkadaslara aynı konuyu dile getirmiştim...
Geçmiş olsun hocam kendinize sağlığınıza dikkat ediniz
Allah, varlık alanına varlığı çıkarır. O'nun bilgisi dışında kulları, hiçbir şey yaratmaz. Yoktan var etmek Allah' a mahsustur. Kullar akılları sayesinde yeryüzünde icatlar yapar bu da bir yaratmadır. Biz biliyoruz ki Allah'tan başkası yoktan var edemez. Yalnız O'nun verdiği malzemeden bir şeyler insanlar yaratabilirler.
Geçmiş olsun hocam, yeniköy köyü Şiran dan selamlar...
Sağolun Mustafa Hocam. Geçmiş olsun
*Madonna: "Herkes geleceğe gelemez"*
Madonna'nın bir şarkısında bazı kehanetler yani şimdi yaşanan olaylar vardı. Sahnedeki oyuncular Ukrayna - Rusya savaşı ile İsrail - Filistin çatışmasını canlandırdılar. Sahnedeki canlandırmada Şeytanın kurbanları olan insanlar vardı. Ayrıca ekranda da savaşı anlatan resimler, alevler, yıkımlar gösterildi. Ve en sonunda sözde bir barış oldu. Ardından oyuncuların hepsi birbirleriyle barış içinde sahnedeki merdivenlerden yukarıya çıktılar. Sonra da sahnenin arkasına doğru düşerek gözden kayboldular.
Peki Madonna şarkısında ne diyordu?
*"Herkes geleceğe gelemez"*
Yani sahnede merdivenleri tırmananlar geleceğe gelemediler.
~~~
*Barış Manço | 2025 - Üçüncü yolculuk*
~~~
*Alttaki piramit (🔺), ters piramitin (🔻) kuklasıdır*
Adına 666 denilen dünyadaki tüm siyasal sistem ters piramit tarafından kontrol edilir. Ters piramittekiler kötü ruh varlıklar olan Şeytan ve cinlerdir.
Satranç tahtasındaki oyun bunu temsil eder. Oyunun adı "Ordo ab chao" yani "Kaostan oluşan düzen"dir. Bu düzen yaklaşık olarak 4.300 yıl önce Babil'de Nimrod tarafından kuruldu. Bu düzenin bir adı da Yeni Dünya Düzeni'dir. Bu düzen başlıca üç temel alandan oluşur. Bunlar siyasi, ticari ve dini alanlardır. Bu düzen perde arkasında görünmez kötü ruh varlıklar tarafından yönlendirilir. Bu düzen alttaki düz piramitle temsil edilir.
Satranç tahtası yeryüzünü temsil eder. 32 oyuncu 16 - 16 olarak birbirlerine rakip ülkeleri temsil ederler ve birbiriyle savaşırlar. Diğer 32 oyuncu da satranç tahtasında vardırlar ancak onlar ruh varlıklar olduklarından ortada görünmezler. Onlar bu oyunu Şeytanın emirleri doğrultusunda yönlendirenlerdir. Dünyadaki bütün savaşları, çatışmaları bunlar kışkırtırlar. Sadece savaşları ve çatışmaları kışkırtmak konusunda değil, bunlar dünyadaki her alanda faaliyet gösterirler ve dünyada kötülüklerin ve yozlaşmanın artmasına neden olurlar. Dünyanın kontrolü bunlarda olduğu için zaman zaman ileride ne yapacaklarını insanlara üstü kapalı olarak gösterirler. Bu oyunu asıl yöneten baş oyuncu ise çift başlı kartaldır. Yani İblis Şeytan. İki piramitin başındaki yönetici olduğu için iki başlı olarak gösterilir. Böylece toplam oyuncu sayısı 66 eder. 32 + 32 + 2 = 66
Bunların amacı herkesin geleceğe gelememesini sağlamaktır. Bunu neden yapıyorlar? Çünkü onların da bir geleceği yok! Yakında kendilerine dünyayı yönetmeleri için verilen iznin süresi sona erecek ve bunu çok iyi biliyorlar. Bu yüzden bunu bazen orada burada ilham ettikleri şarkı ve kliplerle insanlara da söylüyorlar. Örneğin Iron Maiden | The Writing On The Wall şarkısı Şeytan ve cinlerin egemenliğinin yıkılışını anlatır. Anlatırken bunu iyi ve düzgün bir yoldan yapmazlar, çünkü onların yöntemi böyledir.
Yani kısacası çok yakında Tanrısal bir müdahale olacak ve Şeytanın dünya üzerindeki egemenliğine son verilecek. Tanrısal yönetim, adına Yeni Dünya Düzeni denilen şimdiki bozuk dünya düzenini tümüyle yok edecek. Böylece Madonna'nın "Herkes geleceğe gelemez" dediği gibi olacak ve dünyaya büyük bir reset atılacak. Bu reset yeryüzünü tüm kötülerden temizleyecek ve kötüler geleceğe gelemeyecek.
*Mezmur 104: 35*
_Yeryüzünden günahkârın kökü kazınacak,_
_Kötüler artık orada barınmayacak._
*Mezmur 37: 1-11*
_Kötülük edenlerden ötürü öfkelenme._
_Haksızlık yapanların durumuna imrenme._
_Çünkü onlar ot gibi çabucak kurur,_
_Yeşil çimenler gibi solar giderler._
_Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap,_
_Yeryüzünde otur, sadakatten ayrılma._
_Zevki Yehova’da bul,_
_O da yüreğindeki dilekleri verir._
_Yolunu Yehova’ya bırak, Ve O’na güven;_
_O da gerekeni yapar._
_Senin doğruluğunu ışık gibi parlatır,_
_Adaletini öğle güneşi gibi ışıtır._
_Yehova’nın önünde sessizce dur,_
_O’nu özlemle bekle._
_İşini beceren adam yüzünden öfkelenme,_
_Emellerine ulaşanlar yüzünden kızma._
_Kızgınlığı bırak, hiddetten vazgeç,_
_Ve öfkelenme; bu yalnızca kötülüğe götürür._
_Çünkü kötülerin kökü kazınacak,_
_Fakat Yehova’ya ümit bağlayanlar yeryüzünü mülk edinecek._
_Az kaldı! Artık kötüler olmayacak,_
_Yerlerini arayacaksın, bulamayacaksın._
_Fakat yumuşak başlılar yeryüzünü mülk edinecek,_
_Barış bolluğunda mutluluk bulacaklar._
*Mezmur 37: 35 - 38*
_Kötü ve zorba adamı gördüm._
_Kendi toprağında yeşeren bir ağaç gibi yayılıyordu._
_Yine de kuruyup gitti; artık yoktu._
_Yerini aradım durdum, ortadan kaybolmuştu._
_Temiz insana bak, gözünü dürüst insandan ayırma,_
_Çünkü onun geleceği barış dolu olacak._
_Fakat isyancıların hepsi birden yok olacak,_
_Kötüler için bir gelecek olmayacak._
*Mezmur 92: 6 - 7*
_Akılsız bunları bilemez,_
_Budala da akıl erdiremez._
_Kötüler ot gibi türese,_
_Bütün hainler yeşerse de,_
_Sonunda sonsuza dek yok olacaklar._
~~~
İsrail'le ilgili konu dışarıdan göründüğü kadar basit ve sadece şimdiki dünya düzeniyle ilgili bir konu değildir. Yani dünya siyasetiyle ilgili değildir. Bu konunun arka planında birçok başka şey vardır. İsrail ve vaat edilen diyar konusu, büyük çapta, yani dünya çapında gerçekleşecek olan insanüstü bir düzenin sadece çok küçük bir temsiliydi ve üstelik bu temsil de çoktan sona erdi. Kutsal Kitap bunun tarihini bile verir: Ms 36 yılı İsrail ulusuyla yapılan ahdin sona erdiği tarihtir.
İsrail adı verilen toprak parçası dünya ölçeğinde küçücük bir nokta kadardır. Yani İsrail temel olarak sadece bir temsil niteliğindeki bir ulustur. İsrail'le ilgili konu Tanrının tüm ulustan insanlara verdiği büyük bir vaatle ilgilidir. Yani bugün insanların çok büyük önem verdikleri bu toprakların gerçekte dini bakımdan hiçbir önemi yoktur. Ancak bunların temsil ettiği şeyleri anlayamayan insanlar, meselenin sadece nispeten küçük bir ulusa verilen küçük bir toprak parçasıyla ilgili olduğunu sanarlar! Oysa bütün bunlar aslını temsil eden sembollerden öteye gitmez. Bunların sadece birer temsil niteliğinde olduğu hem Tevrat'ta, hem de İncil kısmında apaçık belirtilmiştir. Örnek:
İbraniler 8:
Şimdi, buraya kadar ele alınanların ana noktası şudur: Bizim böyle bir başkâhinimiz vardır ve kendisi göklerde Ulu Tanrı’nın tahtının sağında oturmuştur. 2 İnsanın değil Yehova’nın kurduğu hakiki çadırdaki kutsal yerde insanlar yararına hizmet etmektedir. 3 Her başkâhin Tanrı’ya armağanlar ve kurbanlar sunmak için atanır; bu yüzden onun da sunacak bir şeyi olması gerekiyordu. 4 Eğer o şimdi yeryüzünde olsaydı, kâhin olmazdı. Çünkü burada Kanuna göre Tanrı’ya armağanlar sunan kişiler var, 5 ancak onların yerine getirdiği kutsal hizmet göğe ait şeylerin temsili bir örneği, önü sıra giden gölgesi gibidir. Musa’nın çadırı kurmak üzereyken Tanrı’dan aldığı emirden de bu görülür: “Her şeyi dağda sana gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et.” 6 Şimdi de İsa, insanlar yararına hizmet etmek üzere daha mükemmel bir görev aldı; öyle ki, daha iyi vaatlerle yasal güvenceye bağlanmış daha iyi bir ahdin de aracısı oldu. 7 Eğer ilk ahit kusursuz olsaydı, ikincisine gerek görülmeyecekti, 8 çünkü O, şu sözlerle halkında kusur buluyor: “‘Öyle günler geliyor ki’, Yehova’nın sözü, ‘İsrail eviyle ve Yahuda eviyle yeni bir ahit yapacağım. 9 Bu ahit, Mısır’dan çıkarmak için ellerinden tuttuğum gün atalarıyla yaptığım ahit gibi olmayacak; çünkü ahdime bağlı kalmadılar, ben de onlardan yüz çevirdim’, Yehova’nın sözü.”
~~~
Yani bunların aslı, gelecekte yeryüzüne egemen olacak olan Tanrısal bir yönetimle ilgilidir. Ve bu yönetim göksel bir yönetimdir. Siyon adı aslında bu göksel yönetimin adıdır ve "Siyonizm" adı verilen siyasi kavramla hiçbir ilgisi yoktur. Bu yönetim tüm uluslardan doğru olan insanların üzerinde hüküm sürecek. Bu konu aslında Şeytanın Tanrıya iftira atarak adını lekelediği en büyük davayla ilgili bir konudur.
Ancak bu konu oldukça geniş bir açıklama yapmayı gerektirir. Ve ayrıca herkesin kolayca anlayabileceği ve de inanabileceği kadar basit bir konu değildir. Sadece bir örnek vermek gerekirse, örneğin Siyon adı Kudüs'te bulunan bir yerin adıdır. Eskiden İsrail kralları ülkeyi buradan yönettiler. Ancak bu kralların çoğu kötüydü ve İsrail halkı da çoğunlukla Tanrıya başkaldıran bir halktı. Tanrı bunun böyle olacağını zaten başından beri biliyordu. Yine de Tanrı İsrail ulusunu hem bir temsil hem de başka şeylerden dolayı kullanmayı sürdürdü. Tanrının asıl amacı göksel bir yönetim oluşturmaktı. Yerdeki Siyon ise sadece gökteki aslını temsil etti, hepsi o kadar. *İsa'dan sonra ise İsrail ulusuyla ilgili durum kökten değişti ve İsrail ulusunun birşeyleri temsil etme vs durumu ortadan kalktı. Yani artık İsrail'in diğer uluslardan hiçbir farkı kalmadı.* Bunlarla ilgili bilgiler "Yeni Antlaşma" adı verilen kısımda bulunur. Kısacası Tevrat'taki birçok şey Tanrının tüm iyi insanlara vereceği şeylerle yani nimetlerle ilgilidir. Geçmişteki herşey sadece birer temsildi. Bunların aslı ise gelecekte gerçekleşecek olan şeylerdir. Ve tüm uluslardan olan iyi insanlar Tanrının yönetiminden faydalanacaklar.
Başlangıç 12:
3 ... yeryüzünün bütün aileleri senin [İbrahim] aracılığınla nimetler elde edecekler.”
Elçiler 10:
34 Bunun üzerine Petrus söze başladı: “Şunu kesinlikle anlıyorum ki, Tanrı taraf tutmuyor, 35 her millette Kendisinden korkan ve doğruluktan ayrılmayan kişi O’nun gözünde makbuldür.
Galatyalılar 3:
7 İman yolunda olanların İbrahim’in oğulları olduğunu kuşkusuz bilirsiniz. 8 Kutsal Yazılar, Tanrı’nın bütün milletlerden insanları imanları nedeniyle aklayacağını önceden göstererek İbrahim’e bu iyi haberi şöyle bildirdi: “Senin aracılığınla bütün milletler nimetler alacaklar.” 9 Dolayısıyla, iman yolunda olanlar sadık İbrahim gibi nimetler alırlar.
...
19 Öyleyse Kanun neden verildi? Kanun, İbrahim’in soyundan vaadi alan kişi gelene kadar suçları ortaya çıkarmak üzere sonradan eklendi ve bir aracının eliyle melekler kullanılarak iletildi. 20 Fakat tek taraf söz konusu olduğunda aracıya gerek yoktur ve Tanrı tektir. 21 Peki Kanun Tanrı’nın vaatleriyle çelişir mi? Asla! Çünkü insana yaşam kazandırabilecek bir kanun verilmiş olsaydı, o zaman doğruluğa kanun aracılığıyla ulaşılabilirdi. 22 Fakat İsa Mesih’e iman edenler vaade bu iman sonucu ulaşabilsin diye, Kutsal Yazılar her şeyi günahın eline teslim ediyor.
İşaya 65:
17 Çünkü işte, Ben yeni gökler ve yeni bir yer yaratıyorum. Önceki şeyler hatırlanmayacak, akla gelmeyecek. 18 Yarattığımla kıvanç duyun, sonsuza dek sevinin! Çünkü işte Ben sevinç nedeni olarak Yeruşalim’i, kıvanç nedeni olarak onun halkını yaratıyorum. 19 Yeruşalim’le sevinecek, halkımla kıvanç duyacağım. Orada ağlayış sesi, feryat figan artık işitilmeyecek.”
...
21 Evler yapacaklar, içinde oturacaklar; bağlar kuracaklar, meyvesini yiyecekler. 22 Yaptıkları evde başkası oturmayacak; kurdukları bağın meyvesini başkası yemeyecek. Halkımın ömrü ağacın ömrü gibi uzun olacak. Seçtiklerim ellerinin eserlerini doya doya kullanacaklar. 23 Boş yere emek vermeyecekler; doğurdukları çocuklar felakete kurban gitmeyecek, çünkü kendileri de çocukları da Yehova’dan nimet gören soy olacak. 24 Ve öyle olacak ki, onlar seslenmeden Ben karşılık vereceğim, onlar daha söylerken işiteceğim.
Vahiy 21:
Yeni bir gök ve yeni bir yer gördüm; önceki gök ve önceki yer geçip gitmişti, artık deniz de yoktu. 2 Ayrıca kutsal şehir Yeni Yeruşalim’i gökten, Tanrı’nın yanından inerken gördüm. Damat için süslenmiş bir gelin gibi hazırlanmıştı. 3 O sırada tahttan güçlü bir ses duydum: “İşte, Tanrı’nın çadırı insanlarladır. Kendisi onlarla birlikte oturacak, O’nun toplumu olacaklar. Tanrı da onlarla olacak. 4 Gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek. Artık ölüm olmayacak, artık matem, feryat ve acı da olmayacak. Önceki şeyler geçti.” 5 Tahtta oturan şöyle dedi: “İşte! Her şeyi yeni yapıyorum.” Ayrıca, “Yaz, çünkü bu sözler güvenilir ve doğrudur” diye ekledi. 6 Sonra şunları söyledi: “İşte oldu! Alfa ve Omega, başlangıç ve son Benim.
* * *
"Yeni bir gök ve yeni bir yer" mecazidir. Bunlar yeryüzünü gökten yönetecek olan Tanrısal bir yönetimi ve onun iyilerden oluşan yeryüzündeki toplumunu temsil eder.
*Şeytan dünyanın perde arkasındaki görünmez hükümdarıdır.*
Soru: Devletlerin üstünde onları yönlendiren bir güç var mıdır?
Cevap: *Devletlerin üstünde görünmez kötü ruhi varlıklardan oluşan teşkilatlanmış bir yapı vardır. Bu yapı, Şeytan ve tufan öncesinde günah işleyerek ona katılan meleklerden oluşuyor.*
Devletlerin arkasındaki bu yapı tüm dünyayı kontrol etmektedir. Bunların amacı dünyada bir kaos (Kaostan gelen düzen - Ordo ab chao) oluşturmak ve bunu kendilerine izin verilen süre dolana kadar sürdürmektir.
Örneğin bazı semboller vardır. Bu semboller bu düzenin temel yapısını anlatır. Bunlardan birisi *altı köşeli yıldız* olarak bilinen semboldür. Bu sembol iki adet piramitin iç içe geçmiş halini gösterir. Bir piramitin altı geniştir ve üste doğru giderek daralır. Piramitlerle simgelenen asıl şey bir *teşkilattır.* Ortada *iki teşkilat* vardır. Bunlardan birisi, kötü ruhi varlıklardan oluşan teşkilattır ve bu *ters piramit* ile simgelenir. Diğer teşkilat ise insanlardan oluşur ve bu da *düz piramit* ile simgelenir. Her iki piramitin üzerinde tek bir kişi vardır ve bu kişi Şeytan'dır. Bu durum 1 Abd dolarının arkasındaki piramitte gösterilmiştir. Bu piramitin kesik üst kısmı Şeytan'ı simgeler.
*Özetle ortada BİR DÜNYA HÜKÜMDARI ve ona ait İKİ TEŞKİLAT vardır ve bütün dünya bu yapı tarafından yönetilir.* Ancak bu yönetimin gücü sınırsız değildir, çünkü bunların dünya üzerinde egemenlik sürmelerinin asıl nedeni güçlü olmaları değildir. *Tanrı belirli bir nedenle Şeytan'ın dünyayı yönetmesine izin vermiştir.* Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta, izin ile görevlendirme arasındaki büyük farktır. Tanrı hiçbir şekilde Şeytan'ı bu dünyayı yönetmesi için görevlendirmiş değildir. Tanrı sadece kendisine, dünyayı yönetmek konusunda *belli bir süreye kadar izin vermiştir.* Üstelik bu iznin de belli sınırları vardır ve Şeytan her istediği şeyi sınırsızca yapamaz!
Burada şu soru doğuyor: *Tanrı hangi nedenle Şeytan'ın bu dünyayı yönetmesine izin vermiştir?* Bunun cevabı özetle şöyledir: Şeytan, Tanrı'nın yönetiminin haklılığı konusunu gündeme getirmiş ve iftira atarak Tanrı'nın yönetimini yalanlarıyla kötülemiştir. Bu nedenle kendisine *iftiracı* anlamına gelen *İblis* denilir. Ve Tanrı'nın düşmanı olduğundan dolayı da Şeytan denilir, çünkü *şeytan, hasım - düşman* anlamına gelir.
Burada ortaya başka bir soru daha çıkıyor: *Peki Tanrı neden Şeytan'ı yok etmek yerine, kendisine izin verme yolunu seçmiştir?* Bunu yapmasının geçerli bir nedeni vardır. Çünkü Tanrı, Şeytan'ı *hemen* yok edecek olsaydı, bunu yapmak Şeytan'ın ortaya çıkardığı davayı çözmeyecekti. Hatta tam tersine, Tanrı'nın ortaya atılan iddiaları cevaplamadan Şeytan'ı ortadan kaldırması, Şeytan'ın haklı olabileceği kuşkusunu bile uyandırabilecekti. Şeytan yok edilse bile, onun ortaya attığı iddialarla ilgili kuşkular, *sonsuzluk boyunca* herkesin zihnini kurcalayan bir soru işareti olarak kalmaya devam edecekti. Çünkü bu olay gökteki tüm meleklerin gözü önünde oldu ve bütün melekler Şeytan'ın bu iddialarını duydular. Aynı şey insanlar için de geçerli olacaktı. İnsanlar daha sonra bu olayı öğrendiklerinde, yine aynı şekilde Şeytan'ın haklı olup olmadığı konusunda kuşku içinde olabileceklerdi. Her ne kadar hem melekler, hem de insanlar bu konuda Tanrı'nın haklı olduğunu düşünecek olsalar bile, yine de akıllara takılabilecek soru işaretleri bu şekilde sıfırlanamazdı. Bu yüzden Tanrı, bu konuda *hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak* bir yolu izlemeyi seçti ve Şeytan'a *dünyanın hükümdarı* olma fırsatını tanıdı. O zamandan beri tüm dünya Şeytan'ın kontrolü altına girmiş oldu.
*Luka 4: 5-7:* Sonra İblis, İsa'yı yüksek bir yere çıkararak bir anda yeryüzünün tüm krallıklarını [ülkelerini, devletlerini] ona gösterdi ve şunları söyledi: "Tüm bunların yetkisini ve ihtişamını sana vereceğim, *çünkü o bana teslim edilmiştir;* istediğim kişiye veririm. Eğer önümde bir tapınma hareketi yaparsan *tüm bu yetki* senin olacak."
*Eyüp 9: 24:* Yeryüzü kötünün eline verilmiş; [...]
*1. Yu. 5: 19:* [...] fakat bütün dünya kötü olanın elinde bulunuyor.
Şeytan zamanla kibirli biri haline geldi ve gururuna yenik düşerek Tanrı'ya karşı gelmeyi seçti. Şeytan, kendi hükümdarlığının sonsuza dek sürmeyeceğini ve günü gelince cezalandırılacağını çok iyi bilse de bu arzusundan vazgeçmedi. Çünkü *dünya hükümdarı olmak* ve *tapınılmak* için karşı konulamaz bir istek duyuyordu. Bu yüzden kendisine bu fırsat verildiğinde elinden geldiğince kendi emellerini gerçekleştirmeye çalıştı. Amacı, mümkünse herkesi Tanrı'dan uzaklaştırmak, insanları kendi tarafına çekerek kendisine tapınmalarını sağlamak ve onlar üzerinde hükümdar olmaktı. Şeytan bunu sadece insanlar üzerinde yapmakla kalmadı ve Tanrı'ya sadık melekleri bile ayartmaya çalıştı. Tufan'dan önceki dönemde bu konuda bir ölçüde başarılı da oldu. Azımsanmayacak kadar çok sayıda melek yeryüzüne gelerek insan bedenlerine büründüler ve seçtikleri kızlardan kendilerine eşler aldılar. Böylece bu melekler suç işlediler ve Tanrı'ya sadık meleklerin arasından ayrılarak Şeytan'ın tarafına geçtiler. Tanrı bu melekleri de hemen yok etmedi ve onlara da Şeytan'ı cezalandıracağı zamana kadarki aynı süreyi tanıdı. Bunlar Şeytan'ın liderliği altında örgütlendiler ve böylece *Şeytan'ın kötü ruhi varlıklardan oluşan bir teşkilatı olmuş oldu. Ters piramit, bu melekleri = cinleri simgeler.*
*Başl. 6: 1, 2:* Böylece, yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı; kızları da oldu. Ve Tanrı oğulları [melekler] bu kızlarla ilgilenmeye başladılar; kızların güzel olduğunu gördüler ve beğendiklerinden kendilerine eşler aldılar.
*2. Pe. 2: 4:* Çünkü şu kesindir ki, Tanrı günah işlemiş melekleri cezadan esirgemeyip Tartaros'a [alçaltılmış duruma] atarak, hüküm gününü beklemek üzere zifiri karanlık çukurlarda bırakmıştır.
*1. Pe. 3: 20:* O ruhlar ki, bir zamanlar, Nuh'un döneminde gemi inşa edildiği sırada, Tanrı sabırla beklerken itaatsiz olmuşlardı.
*Ya. 6:* Ayrıca, asıl konumlarını korumayıp ait oldukları mekanı terk eden melekleri, *büyük günde infaz edilecek hükme kadar* sonsuz bağlarla koyu karanlığa kapatmıştı.
*Ef. 6: 12:* Çünkü mücadelemiz etten kemikten insanlarla değil, *gökteki kötü ruhlardan oluşan kuvvetlerle, yönetimlerle, otoritelerle, bu karanlığın dünya hükümdarlarıyladır.*
Tufan öncesinde Yeni Dünya Düzeni henüz kurulmamıştı. Şeytan, tufandan önce zaten insanların çoğunu kendi tarafına çekmişti. Ancak tufandan sonra insanlardan da bir teşkilat oluşturmak ve yeni bir dünya düzeni kurmak için harekete geçti. Nimrod adlı bir kişiyi ve ona katılan kişileri etkileyerek ikinci teşkilatını kurdu. *Düz piramit, insanlardan oluşan bu teşkilatı simgeler.* Yaklaşık olarak 4.300 yıl önce ortaya çıkan bu teşkilatla, günümüze kadar gelen bir düzen oluştu. Bu düzen *Yeni Dünya Düzeni, Alttaki Piramit, Pentagram, Gül, Canavar 666* gibi birçok sembollerle ifade edilir. Bu düzenin üç temel unsuru vardı: *Siyasi düzen, ticari duzen ve dinsel düzen.* Babil'de kurulan bu Yeni Dünya Düzeni, dillerin karıştırılmasıyla tüm dünyaya yayıldı. Birbirleriyle anlaşamayan insanlar dünyanın başka yerlerine dağıldılar ve Babil'de kurdukları düzenin benzerlerini gittikleri yerlerde kurdular. Böylece kendi devletlerini oluşturdular.
Şeytan'ın süresi günlerimizde neredeyse dolmuştur. Özetle geçmiş zaman, insanların bu dünyada bir başlarına bırakıldıkları boşa geçen bir zaman değildir. Bu zaman içinde arka planda, hem Tanrı'nın kendi amacı doğrultusunda yaptığı şeyler, hem de Şeytan'ın bu süre içinde gerçekleştirdiği işler vardır. Günümüzde ise, bu *dava* sonuçlanacak ve kötülere gereken cezalar verilecektir. Aynı zamanda, Tanrı'nın tarafındakiler için de büyük ödüller vardır. Ama ilkin kötüler büyük bir yıkım yaşamak zorunda kalacaklar. Bu çok büyük bir olay olacak ve bütün kötüler Armagedon'da infaz edilecekler.
*Yu. 12: 3:* Şimdi *bu dünya yargılanıyor.* Ve bu dünyanın hükümdarı kovulacak.
*Yu. 16: 11:* Ayrıca hüküm hakkında; çünkü bu dünyanın hükümdarına *hüküm verilmiştir.*
Bu hüküm doğrultusunda, yakında hem gökteki kötü ruhi varlıklardan oluşan teşkilat, hem de bunların yerde kendilerine kukla olarak kullandıkları tüm düzen ortadan kaldırılacaktır.
*İşaya 24: 21, 22:* O gün öyle olacak ki, Yehova yükseğin yükseğindeki orduya [Şeytan ile cinlere] ve yerdeki krallara [insan yönetimlerine] hükmünü verecek. Ve onlar [Şeytan ile cinler] çukurda toplanan tutsaklar gibi toplanacak, zindana kapatılacaklar. Çok günler sonra yoklanacaklar.
Özetle, *bu dünyadaki düzen bir bütündür ve en üstte kötü ruhi varlıklar vardır.* Dünyanın günümüzde bu kadar sorunlarla dolu olmasının nedeni bu "üst akıl"dır. Çünkü onlar da zamanlarının bitmek üzere olduğunu biliyorlar ve bu yüzden ellerinden geldiğince insanlara zarar vermek istiyorlar. Bu zararların en önemli kısmı ise ruhi zararlardır, çünkü ölüm kalım meselesidir ve insanların gelecekteki hayatları asıl bundan etkilenecektir.
---
*Rub el hizb = Tanrıya isyan edenlerden oluşan grup - 1*
Rub el hizb : İngilizce yazılışı
Rab el hizb : İngilizce okunuşu
✡️ = 🔻 + 🔺
✴️ = 🔻 + 🔺 (Rub el hizb)
✴️ = Rub el hizb = Sekiz köşeli yıldız (İç içe geçmiş iki piramitin üstten görünüşü)
✡️ = Altı köşeli yıldız (İç içe geçmiş iki piramitin karşıdan görünüşü)
~~~
Rab el hizb denilen bu grup gerçek Yaratıcıya isyan edenlerden oluşan bir gruptur. İlk isyan eden kişi, bu grubun başında olan ruhi bir varlıktır. İsyan ettiği için ona Şeytan adı verilmiş. Bu varlığın bir hedefi var. Onun hedefi bir tanrı olmaktır. Bu varlık o kadar gururlu ve o kadar narsist bir varlıktır ki, kendisini bir tanrı gibi görmek istiyor. Ancak ne var ki, tanrı olmak istiyorum demekle de bir tanrı olunmuyor! Yani gerçek bir Tanrıya meydan okumak için en az onun kadar güçlü, hatta daha da güçlü olmak gerekiyor. Ancak Şeytanın böyle bir gücü yoktur. Adının anlamı Karşı gelen olan Şeytan, gerçek Yaratıcının yarattığı milyonlarca melekten sadece bir tanesidir. Bu meleğin gerçek Yaratıcıya güç olarak karşı koyması hiçbir şekilde mümkün değildir. Bu nedenle bu melek güç gerektirmeyen başka bir yola başvurur. Bu yol, bütün meleklerin gözü önünde gerçek Yaratıcıya iftira atmak ve bunu yaparak Yaratıcının adını lekelemektir. Peki ya gerçek Tanrı, attığı iftiralar nedeniyle kendisini hemen yok edecek olursa ne olacak? Şeytan bunun er geç olacağını biliyor. Bu nedenle Tanrıya attığı iftirayı kendisine zaman kazandıracak bir şekilde yapıyor. Çünkü doğrudan, "Ben senden daha güçlüyüm" diye ortaya çıkarak açıkça gerçek Yaratıcıya meydan okuyamayacağını çok iyi biliyor. Eğer böyle yapacak olsaydı, bunun çözümü bir saniye bile sürmeyecekti. Gerçek Yaratıcı, kendisine meydan okuyan bu meleği hemen yargılayıp yok edecek ve bu sorun uzamadan bitecekti.
Peki Şeytan neden böyle bir yola girdi? Çünkü Şeytan zamanla narsist biri haline geldi. Kibirli biri olarak Şeytanın en büyük isteği HAVA ATMAKTIR. Yani Şeytanın en büyük arzusu, gerçek Tanrının yanında ikinci bir tanrı gibi olmaktır. Ancak o güç olarak Tanrıya eşit olmadığını bildiğinden dolayı, bunu sadece KONUM OLARAK yapmaya çalışıyor. Yani Şeytanın amacı meleklerin ve insanların üzerinde, onları yönetecek biri konumunda olmaktır. Yani Şeytanın tek bir derdi var: Onun en büyük arzusu herkese HAVA ATMAKTIR, hepsi bu! Şeytanın gururu, içinden "Ben tanrıyım" diyecek derecede büyüktür.
Ancak Şeytanın herkese hava atabilmesi için zamana ihtiyacı vardı. Bu nedenle Yaratıcının kendisine belirli bir zaman tanımasını sağlayacak bir iddiayla ortaya çıktı. O şunu iddia etti:
*Şeytan, Tanrının YÖNETİMİNİN DOĞRU OLMADIĞINI ve İNSANLARIN KENDİ KENDİLERİNİ TANRIDAN DAHA İYİ YÖNETEBİLECEKLERİNİ iddia etti.*
Yani Şeytana göre, insanlar Tanrının yönetimi, yardımı ve rehberliği olmadan yeryüzünde kendi kendilerini başarılı bir şekilde yönetebilirlerdi. Yani bir anlamda Tanrıya ihtiyaç duymadan yeryüzünde kendi cennetlerini kurabilirlerdi.
Oysa bu tamamen bir yalandı. Çünkü Tanrı insanların kendi kendilerini yönetmelerini amaçlamamış ve insanları da bu şekilde yaratmamıştı. Tanrı, insanların birbirlerinin üzerinde hüküm sürmelerinin, onların iyiliğine olmayacağını biliyordu. İnsan yönetimlerinin insanlara büyük zararlar ve acılar vereceğini çok iyi biliyordu. Aslında bunu Şeytan da biliyordu!
Vaiz 8:
9 Bunların hepsini gördüm, güneş altında yapılan her işe kafa yordum; insanın insana egemen olması hep insanın zararına olmuştur.
Şeytanın asıl amacı insanların tek başlarına kendi kendilerini yönetmeleri değildi. O bunu sadece bir bahane olarak kullandı. Onun asıl istediği şey, insanların üzerinde kendisinin hüküm sürmesiydi. Böylece kendisini insanların üzerinde bir tanrı gibi yapacak ve bununla herkese HAVA ATABİLECEKTİ. Şeytan birer iftira olan iddialarını ortaya atarken, bunları doğrudan Tanrıya söylemedi. Çünkü bu işte başarılı olmak için öncelikle özgür iradeye sahip olan insanları ikna ederek kandırması gerekiyordu. Yani kendi isyanına katılmalarını sağlamak için insanları ikna etmesi gerekiyordu. Bunun için de kendi YALAN PROPAGANDASINI devreye soktu. Propagandasına hedef olarak seçtiği kişi, Adem'e göre daha deneyimsiz olan Havva'ydı. Onun yalan propagandası işe yaradı ve Havva'yı aldatmayı başardı. Adem ise aldanmadı, ancak yine de Havva'nın yanında olmayı seçti ve o da Tanrıya karşı gelerek itaatsizlik etti. Böylece Şeytan amacına ulaştı. PROPAGANDASI İŞE YARAMIŞTI. Böylece Tanrının yeryüzü ve insanlarla ilgili amacı sekteye uğradı. Ancak Yaratıcı bu amacını gerçekleştirmekten asla vazgeçmedi. Yaratıcının ilk önce ortaya çıkan bu davayı çözmesi gerekiyordu.
Şeytan ölümü hak etmiş olsa da, Tanrı sabır göstererek iddialarını kanıtlaması için onu hayatta bıraktı. Ayrıca Şeytanın propagandasıyla kendisine isyan eden Adem ve Havva'nın üzerinde hüküm sürmesine de izin verdi. Tanrı Şeytanın iddialarının yalan olduğunun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanıtlanması için bu süreyi çok uzun tuttu. Tanrı bu davanın yaklaşık 6.000 yıl sürmesine izin verdi ve en başından beri davanın kapanacağı SON GÜNÜ BELİRLEDİ. Bu bilgiyi de kendinde saklı tuttu.
Şeytan binlerce yıldan beri aynı şeyi yapıyor. İnsanları kendi tarafına çekmeye ve orada tutmaya çalışıyor. Bunun için de propaganda yapmaya devam ediyor. İşin ilginç yanı da şu ki, Şeytanın tek bir çeşit propagandası yok. Onun propagandaları çok çeşitlidir. Üstelik de bunlardan bazıları diğer propagandalarına zıt fikirlerdir. Aslında Şeytan bunu bilerek yapıyor. Şeytan insanların zihinlerini karıştırarak iyice körleştirmek için onlara çok çeşitli yalanlar söylüyor. Bu şekilde bir bilgi kirliliği yaratıyor. Ayrıca insanların uydurdukları felsefeler de var ve bunlar da insanların kafalarını karıştırıyor. Şeytan bütün bunları kendi amacı doğrultusunda kullanarak, insanların gerçek doğru bilgiye ulaşmalarını engellemeye çalışıyor. Yani Şeytan yalan ve aldatıcı bilgilerden oluşan bir çöplük yaratıyor ve insanları bu çöplükte oyalıyor.
Gnostik bilgilerle dolu bir çöplük.
-->
*Rub el hizb = Tanrıya isyan edenlerden oluşan grup - 2*
*Gnostik bilgi çöplüğü*
Şeytanın insanlara yaptığı propagandanın genel bir adı var:
*GNOSTİK BİLGİLER = Şeytanın yalanlarıyla dolu propagandalardır*
Ayrıca Şeytan insanları aldatırken sadece propaganda yapmakla da yetinmiyor. Şeytan oyunu kuralına göre dürüstçe oynayan bir oyuncu değildir. O, bir yandan da gücünü kullanarak gerçekleri gizlemeye çalışıyor. Bu yüzden gerçekleri söyleyenlere baskı ve şiddet bile uyguluyor. Ancak bunu yaparken her zaman başarılı olamıyor. Çünkü Tanrı gerçeğin tamamen yok olmasına izin vermiyor ve gerçeği savunanları destekliyor. Yine de bütün bunlar olurken, çoğu kere Tanrının tarafında olanlar çeşitli sıkıntılarla karşılaşıyor ve hatta zulüm bile görüyorlar. Madem Tanrı Şeytandan daha güçlüdür, peki öyleyse Tanrının tarafında olanlar neden acı çekmek zorunda kalıyorlar? Bunun nedeni, Şeytanın hiçbir insanın Tanrıya gerçekten vefalı olmayacağını iddia etmesidir. Şeytan, Tanrıyı suçladı ve insanları kendi tarafına çekmek için onlara rüşvet olarak maddi şeyler ve güzel bir hayat verdiğini iddia etti. Eyüp peygamberin başından geçen olay bu konuyla ilgilidir.
Bu konu Şeytanın İkinci iddiasıdır. Şeytanın bu iddiası nedeniyle Tanrı kendisini sevenlere, Şeytanın bu iddiasına cevap vermeleri için bir fırsat veriyor. Ancak Tanrı kendisine vefalı olanlara, sıkıntılarında destek olup yardım edeceğine, onları güçlendireceğine söz veriyor. Tanrıya vefalı olanlar Şeytanın saldırıları karşısında tek başlarına değiller. Zamanı gelince Tanrı onların sıkıntılarını sona erdirip kayıplarını telafi edecektir. En sonunda da, Tanrı kendisine vefalı olanları tam olarak ödüllendirecek. Onlar, Tanrıya vefalı olmayan Adem ile Havva'nın bir zamanlar sahip oldukları mükemmel bir yaşama kavuşacaklar. Buna da cennet deniyor ve bu cennet yeryüzünde kurulacak. Yeryüzünde hastalığın, yaşlılığın, ölümün, insan yönetimlerinin, kötülerin ve kötülüğün olmadığı bir yaşam olacak. O zaman Şeytan ve suç işleyerek ona katılan melekler olan cinler de olmayacak. Bütün kötüler yok edilecek ve yeryüzü kötülerden temizlenecek. Artık insanları yanıltan ve saptıran kötü varlıkların yalanlarıyla dolu propagandalar olmayacak. Ve bir daha da kötülüğe izin verilmeyecek. İyilik, barış ve bütün güzel şeyler sonsuza kadar sürecek. İyiler cennet bir yeryüzünde sonsuza kadar yaşayacaklar.
Özetle dünyadaki acıların nedeni, Şeytanın iftira atarak ortaya çıkardığı iki davayla ilgilidir:
1: Kimin yönetimi daha iyi? İnsanların mı yoksa Tanrının mı?
Sonuç:
Şeytanın perde arkasında olduğu bütün insan yönetimleri, insanların ihtiyaçlarını karşılayarak onlara iyi bir hayat sağlamak konusunda başarılı olamadılar.
2: Hiç kimse sıkıntı çektiğinde Tanrıya karşı vefalı kalmaz.
Sonuç:
Eyüp gibi Tanrıya bağlı oldukları için sıkıntı çeken birçok insan, çektikleri acılara rağmen yine de Tanrıya vefalı kalmayı sürdürdü.
*Sonuç olarak Şeytana verilen yaklaşık 6.000 yıllık sürenin sonunda kimin haklı olduğu kanıtlandı.*
*Şeytana verilen süre dolduğunda yeryüzü bütün kötülerden temizlenecek.*
*Mezmur 37: 1-11*
Kötülük edenlerden ötürü öfkelenme.
Haksızlık yapanların durumuna imrenme.
Çünkü onlar ot gibi çabucak kurur,
Yeşil çimenler gibi solar giderler.
Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap,
Yeryüzünde otur, sadakatten ayrılma.
Zevki Yehova’da bul,
O da yüreğindeki dilekleri verir.
Yolunu Yehova’ya bırak, Ve O’na güven;
O da gerekeni yapar.
Senin doğruluğunu ışık gibi parlatır,
Adaletini öğle güneşi gibi ışıtır.
Yehova’nın önünde sessizce dur,
O’nu özlemle bekle.
İşini beceren adam yüzünden öfkelenme,
Emellerine ulaşanlar yüzünden kızma.
Kızgınlığı bırak, hiddetten vazgeç,
Ve öfkelenme; bu yalnızca kötülüğe götürür.
Çünkü kötülerin kökü kazınacak,
Fakat Yehova’ya ümit bağlayanlar yeryüzünü mülk edinecek.
Az kaldı! Artık kötüler olmayacak,
Yerlerini arayacaksın, bulamayacaksın.
Fakat yumuşak başlılar yeryüzünü mülk edinecek,
Barış bolluğunda mutluluk bulacaklar.
*Mezmur 92: 6-7*
Akılsız bunları bilemez,
Budala da akıl erdiremez.
Kötüler ot gibi türese,
Bütün hainler yeşerse de,
Sonunda sonsuza dek yok olacaklar.
~~~
İblis Şeytan insanüstü zekaya sahip kötü bir varlıktır. İblis'in insanları aldatma yeteneği asla küçümsenemez. O binlerce yıldan beri insanları aldatıyor. İnsanlar aydınlanmak için bilginin peşinde koşsalar da, edindikleri bilgilerin büyük bir kısmı aslında onların zihinlerini körleştirmeye yarayan bilgilerdir. Bu bilgileri alarak gerçeği bulmaya çalışmak, tıpkı bir bataklıkta debelenmeye benzer. Bataklıkta debelendikçe daha da derine batılır.
Geçmişle ilgili doğru bilgi almak için Enok'un kitabını okuyanlar gerçeği bulamazlar. Çünkü gerçek Enok'un böyle bir kitabı yoktur. Sadece birileri onun adına böyle bir kitap yazmıştır. Bunlara da gnostik ilhamla birileri yazdırmıştır. Bunun sonucunda ne olur? İnsanların zihinleri daha da körelir. Çünkü böyle kitaplardaki saçma sapan bilgileri gören insanların kuşkuları daha da artar. Bu tür bilgiler ne kadar çok olursa, insanlar birbirleriyle çelişen bu tür bilgilere güvenemeyeceklerini görürler. Çünkü bu türden bilgilerde gerçeklerle benzerlik kurulur ve gerçekler çarpıtılır. Böylece insanların bunları toptan reddetmeleri sağlanır. Sonuç olarak insanlar kirli bilgilerle körleştirilir.
*2. Korintoslular 4:*
3 Bildirdiğimiz iyi haberi gizleyen bir peçe varsa, yok olmaya gidenler açısından vardır. 4 Çünkü, Tanrı’nın yansıması olan Mesih hakkındaki muhteşem iyi haberin ışığı onlara erişmesin diye, *bu ortamın tanrısı [İblis] iman etmeyenlerin zihinlerini köreltmiştir.*
Gnostik bilgiler sadece bir çöplüktür. Gerçekler bu çöplükte değildir. Gerçeği gnostik bilgi çöplüğünde arayanların durumu, pis bir çöplükte eşinen tavukların durumundan çok farklı değildir.
İnsanlar gerçeği sadece kendi çabalarıyla bulamazlar. Gerçeği bulanlar sadece buna erişmeye layık olanlardır. Layık olanlar ise içtenlikle aramaya devam edenlerdir.
İnsanlara gnostik bilgileri veren ruhi varlıkların ilhamı olsa da gerçeği bulmak konusunda doğruyu söyledikleri bir söz:
*Bab'aziz:*
*"Hakikat aramakla bulunmaz, ancak bulanlar HEP arayanlardır."*
Bab'aziz, temelde insanları aldatmaya yönelik bilgiler içeren gnostik bir filmdir. Yukarıdaki sözlerin doğru olması bunu değiştirmez.
~~~
*Gerçeği bulmak isteyenler için gnostik kaynaklı olmayan bir öğüt:*
*Matta 7:*
7 Dilemeye devam edin, size verilecektir; *aramaya devam edin, bulacaksınız; kapıyı çalmaya DEVAM EDİN, size açılacaktır.* 8 Çünkü dileyen herkes alır, *arayan herkes bulur ve kapıyı çalan herkese kapı açılır.*
~~~
*Layık olanlar gerçeği bulur, layık olmayanlar ise bulmak için boşuna dolanır durur!*
*Matta 11:*
25 Bundan sonra İsa şöyle dedi: “Ey Baba, göklerin ve yerin Rabbi, herkesin önünde Seni yüceltirim, *çünkü bunları bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtın.* 26 Evet ey Baba, çünkü Sen böyle yapmayı uygun gördün.
~~~
*oğul = torun*
İbranice'de torun kelimesi yokmuş ve oğul kelimesi hem oğul için hem de torun için kullanılıyormuş. Kenan'ın hedef alınmasının nedeni bu olabilir. Yani suçu işleyen kişi Ham değil, Ham'ın oğlu Kenan. Nuh'un torunu.
"Oğul babasının suçlarından sorumlu olmadığı gibi, baba da oğlunun suçlarından sorumlu değildir."
Hezekiel 18:
10 Fakat bir babanın bu şeylerden herhangi birini yapan, soyguncu ve kan döken bir oğlu varsa, 11 (ancak kendisi bunlardan hiçbirini yapmadıysa); oğlu dağlarda putlara sunulan kurbanlar yediyse, komşusunun karısını kirlettiyse; 12 mazluma ve yoksula kötü davrandıysa; çalıp çırptıysa, rehin aldığını geri vermediyse; iğrenç putlardan medet umduysa, yaptığı şey tiksindiricidir. 13 Tefecilik yaparak yüksek faiz almıştır. O kesinlikle yaşamayacaktır. Bütün bu iğrenç işleri yapmıştır. Evet, mutlaka öldürülecektir. Kendi kanından kendisi sorumludur.
14 Diyelim ki, bir babanın oğlu oldu, oğul babasının işlediği günahların hepsini gördü fakat bunların hiçbirini yapmadı. 15 Dağlarda putlara sunulan kurbanlar yemedi ve İsrail evinin iğrenç putlarından medet ummadı; komşusunun karısını kirletmedi; 16 hiçbir insana kötü davranmadı, hiçbir rehine el koymadı ve çalıp çırpmadı; aç olana kendi ekmeğini verdi ve çıplak olanı giydirdi; 17 mazluma sıkıntı vermedi; tefecilik yaparak faiz almadı; hükümlerime ve kanunlarıma uydu. Bu oğul babasının suçu yüzünden ölmeyecektir; mutlaka yaşayacaktır. 18 Babasına gelince, kardeşini dolandırdığı, ondan çalıp çırptığı ve kendi halkı arasında her tür kötülüğü yaptığı için, evet kendi suçu yüzünden ölecektir.
19 Siz ise “Babasının suçlarından ötürü neden oğul sorumlu tutulmasın?” dersiniz. Fakat oğul adil ve doğru davrandı, bütün kanunlarıma uydu ve uymaya devam ediyor. O mutlaka yaşayacaktır. 20 Ölecek olan, günah işleyen candır. *Oğul babasının suçlarından sorumlu olmadığı gibi, baba da oğlunun suçlarından sorumlu değildir.* Doğru kişi kendi doğruluğunun karşılığını alacak, kötü kişi de kötülüğünün cezasını çekecektir.
21 Fakat kötü kişi, işlediği bütün günahları bırakıp dönerse, bütün kanunlarıma uyup adil ve doğru davranırsa, mutlaka yaşayacak, ölmeyecektir. 22 İşlediği suçlar artık anılmayacak. O kendi doğruluğu sayesinde yaşayacak.’
~~~
Teşekkürler Kardeşim 🙏
İsâ'nın, kendisinden çocuğu için şifâ isteyerek, önünde yerlere kapanan Kenanlı Kadın'ı "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere vermek uygun değildir." (Matta :15-26) diyerek neden terslediğini şimdi daha net anladım. Teşekkürler Hocam.
Ben bir şey anlamadım.Ne ilgi var?
Bir uydurmayı başka bir uydurma ile doğrulamaya çalışmak 😂
@@muratcamgoz6674 Benim hiçbir şeyi doğruladığım yok. "İsa'nın sert-kaba davranışının nedenini anladım" diyorum. Önündeki iki satır yazıyı doğru anlamadan, aklın sıra "ironi" yapmaya çabalamışsın. Hayat zannettiğin kadar uzun değil. Ergen triplerini bırak ve bir an önce büyümeye bak. Dünya'ya geldiğin gibi gitme!..
@@muratcamgoz6674 Benim hiçbir şeyi doğruladığım yok. "İsa'nın sert-kaba davranışının nedenini anladım" diyorum. Önündeki iki satır yazıyı doğru anlamadan, aklın sıra "ironi" yapmaya çabalamışsın. Hayat zannettiğin kadar uzun değil. Ergen triplerini bırak ve bir an önce büyümeye bak. Dünya'ya geldiğin gibi gitme!..
@@muratcamgoz6674 ; Benim hiçbir şeyi doğruladığım yok. "İsa'nın sert-kaba davranışının nedenini anladım" diyorum. Önündeki iki satır yazıyı doğru anlamadan, aklın sıra "ironi" yapmaya çabalamışsın. Hayat zannettiğin kadar uzun değil. Ergen triplerini bırak ve bir an önce büyümeye bak. Dünya'ya geldiğin gibi gitme!..
Hocam sizi görmek sesinizi duymak güzel. Allah emeklerinizi hayra ulaştırsın
Sağolun hocam, ağzınıza yüreğinize sağlık.
Ne hastalıklı efsaneler!
😂😂😂
😂😂😂
Insanlari deniyoruz,,bu yuzden onlari görür ve işitir kildik.....ayet
Geçmiş olsun hocam,rabbim size sağlık versin,güzel akıl dolu sohbetlerinizden dolayı teşekkür ederim
Hocam istanbuldan size selamlar saygılarımı arz ederim geçmiş olsun
Tarihsel olarak guzel aydınlattığıniz icin teşekkürler
Çok teşekkür ediyorum kendi adıma hiç anlam veremediğim bir çok noktada beni etkiledi paylaştığınız bilgiler ❤
Sizde sağlıklı olun,
sağlıcakla kalın!
Çok teşekkür ederiz
Allah sizden razı olsun
Hocam müktesebatınızı ve hadiseleri derli düzenli toparlayıp sunumunuz için büyük teşekkürü hak ediyorsunuz . İbrahim as ve İsmail as üzerinden üzerinden Kabe ve özellikle yahudi kültüründe Tevrat’ta neden kutsal değildir . Niçin bahsetmez ? İsmail as ile ne alıp veremedikleri var ? Süleyman as mabedi ile Kabe onların kültüründe nasıl gölgede kaldı ? Bu konuda görüşlerinizi çok önemsiyorum . Bir video veya bu ayki canlı yayın sorusu olarak kabul ederseniz sevinirim
Hadislere ne kadar meraklılar var Rabbim senin Kuran ı Kerim ini beğenmiyorlar galiba, biz bu kitabı anlayamayîz gibi alçakça bir söylemde bulunmaktan da hicap duymuyorlar.Bunların şerrinden sana sığınırım Rabbim.
Allah şifa versin değerli hocam, seni seviyoruz sen kendine dikkat et lütfen... ağzına sağlık teşekkür ederiz.
Sayın Mustafa bey, sizi Azerbaycandan izliyorum, çok degerli malumat ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Çok maariflendirici konuşmaydı. Fakat bir teknik meseleye dikkat yetirseniz daha iyi olur, düşünüyorum : 39 dakikalık konuşmanın arasındaki boşlukları çıkarıp (montaj prosesinde) vidyonu öyle yükleseniz neredeyse 15 dakika daha kısa bir söhbet olur. Böylecedaha kısa zamanda daha olumlu sonuç elde edebilirsiniz. Sayğılarla.
Hocam sizden Allah razı olsun
Geçmiş olsun hocam. Rabbim şifa versin.
Hocam sizce müslüman alemi 10 emrin nekadarını uyuyor? Bölük börcüğüz kıskancız komşumuza tahammülümüz yok. Acaba müslüman aleminin hataları yüzünden yahudiler tekrar güclü kılınmış ve yardım edilmiş olmasın?
15:29 da bizim ne bağlantı var diyebileceğimizi ön görüyorsunuz hocam.
Ben bu soruyu duyunca durdurup yazıyorum. (Gerçi her yorumu yazarken videoyu durduruyorum adetim bu)
Ben ne bağlantı var diye düşünmedim. Hocam ikisini aynı anda ele alıyorsa kesin yeni birşeyler öğreneceğim diye daha dikkat kesileceğim.
Zira Hoca kendi konusunda sayılı alimlerden derim her zaman. Tek tenkit ettiğim konu ihtisası dışına çıkıp muhalefet yapacağım diye bazen eğri cetvel kullanması.
❤AĞZINIZA GÖNLÜNÜZE EMEĞİNİZE SAĞLIK.❤ iyiki varsınız sizi sevmeyenler size kurban OLSUNLAR.❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Acil şifalar üstad.
Bilgiler için teşekkürler. Yahudi kitabında geçince mit, hezeyan; Kuranda aynı hezeyan, mit tekrarlanınca tartışılmaz gerçek... Neyse ki kıvırtacak unsurlar var diyoruz: Yahudiler tanrıyı bir çok kere üzmüşler, yoldan çıkmışlar falan. Dinin her günün ihtiyacına çıkarına yönelik hikayeler uydurup bunları kutsal metinlerin parçası yapmalarına güzel bir örnek olmuş.
Gelgelelim bugünkü İsrail zulmünü bunlara dayandırmak pek gerçekçi değil. Bir devlet genişlemek, büyümek, böylece daha zengin kaynaklara ulaşmak ve kendini jeopolitik güvenlik çemberi içine almak istiyor. Bölgenin siyasi ve sosyal yapısı da buna izin verecek zayıflıklarla dolu.
Ciddiye almıyorum iç siyaseti ve çözülen seçmenini konsolide etmek,ama bu iş bu kadar ucuza indirilmemeli.
Geçmiş olsun Mustafa hocam Kefir içip bağışıklığı güçlendirmenizi tavsiye ederim
Hasta olduktan sonra başlanan kefir bende işe yaramadı. Denedim olmadı. Giderek ağırlaştım ve hastanelik oldum. Meğer zatürre geçiriyormuşum. İğneyi yiyince önce bir fenalaştım ardından bir rahatlama geldi ve sağlıklı olmanın nasıl bir his olduğunu hatırladım. Birkaç gün içinde öksürükten de kurtuldum. Kefir, bal, limon, zencefil, sarımsak... Bunları sağlıklıyken alışkanlık haline getirmeli ki antibiyotiğe mümkün olduğunca az iş düşsün.
Çok geçmiş olsun hocam, sağ olun var olun. Değerli bilgilerinizi paylaştığınız, aydınlık verdiğiniz için teşekkür ederim.
Ellerinize emeklerinize sağlık 😊
Hoşgeldiniz hocam ❤ sevgiler selamlar
Sevgili hocam sahada sağlık afiyet ve uzun ömür diliyorum.Sagol Varol.
Teşekkür ederim, iyi günler dilerim... Selamlar, saygılar.🧿
Sayın cumhurbaşkanımız daha yeni mi anlamış Türkiye'nin siyonizm tarafından hedef alındığını? Kendisine "good morning after supper" diyelim çünkü Türkçe anlatamıyoruz kendisine. Cihat Yaycı amiralimiz siyonizmin Yunanistan ve Rumlar ile ittifak kurarak Türkiye'ye denizden kuşattığını anlatabilmek için kendisini parçaladı.
Erdoğan bunu yeni anladığı içinmi biz 20 senedir silahlanıyoruz.. Sen gafilmisin yoksa saftirikmisin onu söyle.. Ve sen bunu bilmiyorum kaç yaşındasın.. Daha önce bunu bilmiyormuydun onu söyle.. Bu devlet 3000 yıllık devlet.. Kime neyi öğretiyorsun.. Büyük ihtimalle bir ergensin. Onun için böyle konuşuyorsun.. Tamammı.. Anladınmı..
Hocam rica etsem cennet cehennem ölünce ruh nereye gidiyor sura üfleyinceye kadar uyuyorlar kıyamet kopunca uyanacaklar bunlarla ilgili bir video yapsanız hocam lütfen
Teşekkür ederim.
Çok geçmiş olsun,şifa diliyorum🎉
Hocam çok kısa video olmuş doyamadık anlatımınıza
Hocam cok sukur daha iyisiniz, saglik sorunu filan diye paylasim yapilinca cok korktum valla. Allah hayirli uzun omur versin de isiginizla bizleri aydinlatmaya devam edin insallah. Allah razi olsun ❤️
Tevrat'ta; cehennem olmadığı için,babaların günahının bedelini oğullar çekmiyo muydu?
Çok fırk fırk bir video olmuş 😂😂😂,coook geçmiş olsun,emegine sağlık
Rabbim şifa versin. Can hocam. ❤
Hocam gecmis olsun. Nerdeyse sizi dinlerken biz de hasta olucaz 🎉
Bizleri bilgilendirdiğiniz için çok teşekkürler. Size de geçmiş olsun.
Ben de size sağlık sıhhat diliyorum hocam. Grip olmuşsunuz (Eskilerin deyimiyle Şifayı kapmışsınız) tez zamanda iyi olursunuz inşaallah
Mustafa hoca zamanımızın imam-ı Gazalisidir.Gerçek bir islâm alimidir.Çok değerlidir! Yağcılık şaklabanlık değil gerçek budur.Allah sağlık sıhhat ve afiyet versin.Ömrünü uzun ve bereketli kılsın.Muhammed a.s'ın dinini en iyi anlayanlardan biridir.Malesef dünyaperest cahiller doğruları söylediği için aynen Muhammed'a.s gibi onu da taşladılar.
Allah niye Yahudilere söz alıp vaat veriyorsa Türklere Ruslara ne bileyim diğer milletlere niye vaatte bulunmuyor Allah'ın bu Yahudi sevgisi nereden geliyor.
Hocam Nuh’un oğlu ile olan şaçma sapan mitolojisi aynı şeytanın Adem’e secde etmeyişi ve Allah’ın Şeytanla Adem üzerinden bahse girmesi gibi saçmaymış.😀Dinler insanlığın başındaki en büyük şaçma belalardan birtanesi.Sağlık,sıhhat dolu günler diliyorum.
Dinsizlik intihara sürükler.
Ahmet daloglunu da izleyin..😊
Bilirkişi konuştu. Allah sizler gibilerden bu toplumu kurtarsın milletin başına gelen en büyük bela sizsiniz!!
Allah şifa versin hocam
Geçmiş olsun hocam dikkat edin
çok Kıymetli' siniz Hocam 🙏
Geçmiş olsun kıymetli Hocam.
Hocam sen iyi ol da biz bir şey istemiyoruz
Teeşekkürler...💕🙏💞
Yüreğinize sağlık hocam 🙏💖
Hocam hoş geldiniz.slmsevgiler
"Araplar inkar ve ikiyüzlülükte en aşırıdır. Allah’ın resulüne indirdiğini tanımamaya da en yakındır. Allah her şeyi bilendir" Tevbe 97