SAHA Haber Ajansı Karabağ'da

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 2 окт 2024
  • Artık üzülme vakti geçti; şimdi sevinme zamanı
    Azerbaycan, 30 yıllık Ermenistan işgaline son verdiği Karabağ’da zaferin birinci yılını yaşıyor. Kanlı çarpışmalara sahne olan bölgeleri sizler için inceledik. Kahramanlık hikayeleri ile dolu topraklarda şimdilerde büyük bir imar çalışması ve yeniden diriliş çabası var
    Taşkent Azerbaycan Büyükelçiliği Haydar Aliyev Medeniyet ve Kültür Merkezi’nin daveti ile İstanbul’dan Bakü’ye hare- ket ettik. Karabağ Zaferi ile sonuçlanan son savaşta işgalden kurtarılan bölgeleri görmek için başkentten yaklaşık 5 saatlik yolculuğun ardından Fuzuli Şehri’nin Horadiz Kasabası sınır hattındayız. Bu bölge savaşın başlangıç noktalarından biri. Girişte ‘Karabağ Azerbaycan’dır; Zafer Bizimdir’ levhasını görüyoruz. Savaştan kurtarılan bölgelerde imar ve mayın temizleme çalışmaları hala sürüyor. Çalışmaların tahmini olarak 5 yıl daha sürmesi bekleniyor. Bu yüzden sivil ge- çişlere kapalı. Ancak özel izinle giriş yapabiliyoruz. Kasabanın asfaltında oluşan tank izleri arabamızla ilerlerken sarsıyor. Programımızda bizimle birlikte yer alan Akademisyen Kerim Memmed-Zade yoldaki asfaltın dayanıklılığına dikkat çeki- yor ve “Bizler 30 yıl bekledik. İşgal edilen topraklarımızın özgürlüğüne kavuşması için. Bu bölgeden savaş zamanı tanklarımızın geçeceğini düşünerek yolları ona göre hazırlamıştık’ diyor.
    İLK DEFA EVİMİ
    GÖRÜYORUM
    Horadiz Kasabası’ına girmeden bizi adına üzerine şarkılar yazılmış Aras Nehri karşılıyor. Azerbaycan’da düzenlenen Karabağ Zafer Günü’nde (8 Kasım 2021) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu ‘Aras’ şiiri özellikle İran’da çok konuşulmuştu. İran sınırını çizen nehrin her iki tarafında da büyük bir Türk nüfusu var. ‘Aras’ı Ayırdılar Kum ile Doldurdular Ben Senden Ayrılmazdım Zor ile Ayırdı- lar’ dizelerinde olduğu gibi Azerbaycanlıların akrabalarının yer aldığı topraklar İran sınırında kalıyor.
    Azerbaycan Milli İlimler Akademisi İlmi Teşkilat İdaresi Başkan Muavini Hüseyin Hüseyinov tam 27 yıl önce Fuzuli kentinde yaşanan işgalin ardından sürgünü yaşadı. Doğduğu toprakları geride bırakan milyonlarca mülteciden biri oldu. Birlikte kente doğru ilerliyoruz. Fuzuli’de
    tek bir bina bile ayakta bırakılmamış. Yol kenarında arabamız duruyor. Hüseyin Hüseyinov evinden kalan yıkıntıları gösteriyor. Evin yanına kadar gidemiyoruz. Hala mayınlar var. Hüseyinov bize ilginç bilgiler aktarıyor: ‘’İlk defa evimi görüyorum. Siz Türkiye’den gelebildiniz ama biz gelemiyorduk. Bu topraklar menfur düşmanın işgali altındaydı. Şuradaki ev bizim. Çocukluğum burada geçti. 15 yaşıma kadar burada yaşadım. Şu uzakta yıkıntıları görünen okulda okudum 8’inci sınıfa kadar. O hatıralar şimdi canlanıyor. Üzülüyorum ki; babam vefat etti bugünleri görmedi. Bu şehirden ilk savaştan 11 kayıp ve 14 şehit var. Onlardan biri benim
    kardeşimdi. Allah muzaffer ordumuzu korusun. Ali Kumandanı korusun bu sevinci bize yaşattı. Artık biz galip bir ülkenin vatandaşıyız. Nice yıllar biz bu sevinci yaşayamıyorduk.”
    GERİ DÖNMEK
    ARZUSUYLA YAŞADIK
    “Yaşadığınız toprakları görünce neler his- settiniz?” sorusunu yöneltiyoruz Hüseyin Hüseyinov’a “Bana ‘doğduğunuz toprakları görünce üzülmediniz mi?’ diye sor-dunuz. Artık bizim üzülme vaktimiz geçti. Şimdi sevinme zamanımız başladı. Biz doğduğumuz topraklara yeniden dönmek ve evlerimizde yeniden yaşamak hayalleri ile büyüdük. O arzuyla yaşadık. O arzuyla yaşıyoruz” cevabını veriyor.
    HABER/MURAT PALAVAR-BAKÜ

Комментарии •