Çok geçmiş olsun. Biz Türkler, Kore'li kardeşlerimizi ve tüm dünya insanlarını çok severiz. Dil , din , ırk ayırt etmeyiz. Evimizde misafir etmeyi severiz. Bu bizim için önemlidir. Ben de Korece öğrenmeye çalışıyorum. Sağlık diliyorum. Türkiye'den sevgiler. 💕
터키를 잘 모르다가 갑자기 알게 되면 사랑에 빠지게 되는 나라. 터키어 배우는 이유가 저랑 비슷한거 같네요. ㅎㅎ 저는 오래 전부터 터키에 관심이 있었는데, 지금까지 영어로 여기저기 온라인 강의로 조금씩 배워왔네요. 근데, 터키어는 역시 한국어로 배워야 효과적인 듯.. 건강이 회복되고 가드쿄이, 알트빈에서 만나요.^^
ㅎㅎ 터키 좋아하는 한국분들 만나면 정말 갑자기 사랑에 빠진 경우가 많더라고요. ㅎㅎ 저도 조금씩 조금씩 배우고 지금은 또 일때문에 못배우는데 여유가 될때마다 조금씩 공부하려고 노력하고 있어요. 느리지만 천천히 꾸준히 해보아요~ 따뜻한 분이라는게 댓글로도 느껴지네요 ~^^ 다음에 꼭 뵈어요~
Kanalınızı şimdi keşfettim ve sizi çok sevdim çok tatlısınız. Çok çok geçmiş olsun. Tekrar Türkiye ye gelirseniz sizi seve seve misafir etmek isterim çünki o kadar samimi ve tatlı tatlı anlatıyorsunuz ki bir an size sarılmak istedim. Kardeş ülkemiz koreye kocaman sevgiler ❤
Güzel arkadaşım Türkiye de seni çok seviyor. (Ben de 🥰🤗) Kötü bir hastalık geçirdiğini öğrendiğimde çok üzüldüm. İnşallah bir daha hiç hastalanmazsın. Hep sağlıklı olmanı dilerim. Türkiye'ye bir daha geldiğin zaman Gaziantep'e birlikte gideceğiz 💪👍 Oradaki tüm müzeleri gezip lezzetli yemekler yiyeceğiz. Tekrar gelmenizi dört gözle bekliyorum. (눈이 빠지게 기다려요.(다시 만나기를 기대해요.))
나윤아~~ 이렇게 디테일하게 나윤이 얘기 다시 들어보니까 우리가 처음 만났던 날들이 기억나네요... 몇년이 됬을까? 그것도 모르면서... 제가 알게된 나윤이는 따뜻하고, 재미도 있고 정말 좋은 사람인데... 무엇보다 너무 강한 여자예요... 그래서 언니가 항상 부럽고 자랑하고 있어요... 나윤이와 함께 만들었던 추억들이 너무 소중해서 그 만큼 기리워하네요... 우리가 다시 언제 만날 수 있는지 모르겠지만... 마음 놓고 쉬고 싶을때 언제든지 터키에서 갈 집이 있다는 걸 잊지 말아요... 다음에 같이 여행도 가요!🥰🙆♀️💞 보고싶어요 ㅜㅜ
언니~ ㅠㅠ 고마워요 ♡ 저도 언니와 함께 지낸 시간을 그리워하고 있어요. 아직 코로나 때문에 언제 만날 수 있을지 모르지만, 곧 만날 수 있을거라 믿어요. 언니 한국에도 언제든지 언니가 쉴 수 있는 집이 있는 거 잊지 말아용 ♥ ㅎㅎ 당근이죠!! 다음에 같이 한국 여행, 터키 여행 해요!!
터키를 좋아하는 이유도, 터키어를 배우는 이유도 너무 너무 멋네요. 인생은 그렇게 의미를 준 만큼 그 값어치를 하는 것 같아요. 응원합니다. 그리고 질문하나드릴께요. 영상에서 멋지게 소개해주신 알트빈이라는 곳은 처음 들어보네요. 사진찍은 장소가 어디인가요? 너무 멋있어서 저도 한번 똑 같은 샷으로 찍어보고 싶네요.ㅋ
응원 감사합니다^^ 알트빈(Artvin) 지역이고 터키 트라브존(Trabzon) 공항에서 공항버스로 이동해서 갔습니다! 타임라인을 다시 확인해봤는데, 터키친구가 패키지 투어로 예약하고 돌아다닌 거라서.. 정확한 장소는 잘 모르겠습니다 ㅠㅠ! Bultu deniz Artvin 이렇게 검색하시면 관련 사진 찾아보실 수 있습니다!
Geçmis olsun güzel kardesim, saglikli kalmani diliyorum. çok samimi ve temiz kalpli bir insana benziyorsun, seninle sohbet edip arkadas olmak isterdim açikcasi :) Temel Korece ögrenip, Kore'yi bir gün ziyaret etmek istiyorum yerel halkini ve kültürü daha iyi tanimak için. Insallah zaman bulabilirim. Belçika'dan selamlar.
Çok teşekkür ederim. Ne kadar iyi biri olduğunu hissedebiliyorum. Yeni başlayanlar için Korece dersi hazırlıyorum. Umarım Korece öğrenmenize yardımcı olabilirim. :)
Türkiye'yi seven daha fazla. Yaşlılar zaten savaşı gördükleri için Türkiye diyorlar. 30 40 yaştakiler de bizi seviyor. 15 20 25 yani genç nesil de Amerika sevgisi var Not:Bazı 20 25 yaş koreliler de Türkiye'yi seviyor onun dışındakiler Amerika diyor. Yani Kore kardeşimizdir 🇰🇷❤️🇹🇷😉 Yazıyı kötü bir Türkçe ile yazdım :(
Çok geçmiş olsun ♥️ Korelileri seviyorum samimi ve tatlı insanlar 😂 Bende korece öğrenmeye çalışıyorum Ama başladığım gibi yok ben yapamam diyip bırakıyorum. Kore dizilerinden biraz öğrendim. Gerçekten dizileriniz, Müziğiniz ve Kültürünüzü seviyorum. Özellikle Tarihi dizileri izleyip kore geçmişini görmeyi seviyorum. Neyse yeniden geçmiş olsun çok konuştum. Umarım iyi olursun ♥️♥️
Çok teşekkür ederim. Senin tatlı sözlerinle daha iyi ve daha iyi olacağım. :) Ayrıca tarihi dramaları da seviyorum. ve şu sıralar 'muhtesem yüzyıl'ı izliyorum. Gerçekten ilginç XD
Hastalığınız için çok geçmiş olsun. En kısa zamanda sağlığınıza kavuşmanızı diliyorum 🙏 Gaziantep şehrine biz Türkler, Gastronomi şehri deriz.. Gaziantep tarihte 1.Dünya savaşından sonra Fransızlar ve Ermeniler tarafından işgal edildi ve Gaziantep halkı 11 ay aç bırakıldı, binlerce insan açlıktan öldü, ölmeyenlerin ise açlıktan köpek eti yediği söylenir. Gaziantep şehrinin bugün Gastronomi şehri olmasının sebebi yıllar önce yaşadığı bu açlıktır.. Türkiyenin her şehrinin ayrı bir hikayesi ve kendine özgü kültürel mirasları var.. Artvin benim annemin doğduğu şehir, cennetten bir bahçe gibi.. Umarım Türkiyeye yeniden gelirsiniz ve daha güzel anılarınız olur 🙏🙏🌼
Ancient turkish language..(Ou)=U=( it's/ that) (Mã-u)=(Mu)=Bu= this (Thë-u)=(Tsu)=Şu= that (şu=~xiou) ..(ts=~th)=θ (Hë-u)=(Hãu)=O= it (he /she) (Al /El)=(bearer /carrier) (Iz- uz) = S (plural suffix for doubling) Der/Dar=(der)= diger= other ...(dar)=(nearest to the other) (Ler/Lar= plural suffixes) (ɜ:ne)=Eun= Ön= (fore/first) = uno/ one (ilkçe/önce=~firstly)-(önünde/öncesi=~before)-(öncü=pioneer) (Kendi= own)=(Ka-eun-de-u= which's at fore/which one at first)
(ɜ:z=euz=Öz= self ) (kendisi=own self/ oneself) in the oldest languages.. (One-this)=(eun-mã-u/ eun-u-mã)=enmo / enuma = me / I am (One-that)=(eun-u-tsë/ eun-thë-u)=enitë / entu = thou / you (One-hã)=(eun-hë-u/ eun-u-hë)=enhu /enuh = he our language (This one)= Mu-eun= (Men)= Ben= Me (That one)= Tsu-eun= (xien/thien)= Sen= You (These ones)= Mu-eun-iz=(miŋiz)=Biz = We (Those ones)=Tsu-eun-iz=(siŋiz)= Siz =You (Plural) Ou-ël=Ol =O= it (he /she) El=someone else (bearer / hand) (El-der)= Eller= other people (different persons) Ou-ël-dar= (Ouldar) =Onlar (The bearer and other-s nearest to it/him) Ou-eun-dar= (Ondar)=Onlar= They Mu-ël-dar=(Mouldar)-(Boular) =(This bearer and other-s nearest to this) Mu-eun-dar= (Moundar)-(Bounnar)=Bunlar= These Tsu-ël-dar=(Xiouldar)-(Shoular) =(That bearer and other-s nearest to that) Tsu-eun-dar=(Xioundar)-(Shounnar)=Şunlar= Those Dayı=(maternal) uncle Dayım=my uncle Dayımlar=my uncle and other ones closest to him=(~my uncle and his family) or (~my uncle and his close friends) Dayılarım=my uncles ikiz=(two similar ones) =twin ikiler =two and other dual ones üçüz=(three similar ones)=triplet üçler = three and other triple ones Men-niŋ=Meniŋ=Benim=My Sen-niŋ=Seniŋ=Senin=Your Ou-ël-niŋ=Olniŋ=Onun=his/her/its Miŋiz-niŋ=Bizniŋ=Bizim=our Siŋiz-niŋ=Sizniŋ=Sizin=your (Plural) Ou-ël-dar-niŋ=Oldarnıŋ=Onların=their Ka=(Qua)= which U=(ou)= it's (that) Ka-u=Ki=(Qui)=which that (Meniŋ-ka-u):=which that my...= benimki=mine (Seniŋ-ka-u):=which that your = seninki=yours (Olniŋ-ka-u):=which that his/her/its= onunki= his/hers/its Mak/Mek...(emek)=(exertion process) Çün=(chun)=factor Ka=(Qua)= (which) U=(ou)= it's (that) (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that (Çün-ka-u)=(factor-which-that) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why)=(therefore)= Because U-Çün = that Factor İçün=it's for= için=for Mak/Mek...(emek)=exertion (process) Gel-mek= to come (the process of coming) Gel-mek için = for coming =(the factor to the process of coming) Görmek için= for seeing Gitmek için= for going for deriving new adjectives from verbs A/e=to ...A/e + U-Çün =It's Factor To .. suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü) (the pronunciation is like ~uji) (geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary (uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile (kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent (yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material) (bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective for deriving new adjectives from nouns and adjectives Çün=factor ( Jiŋ= agency /being the agent/element of..) suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü) = (jui / tchui ) (jaban-jiŋ) Yabancı = (outsider)=foreign-er (ish-jiŋ)İşçi= work-er kapıcı=doorman demirci=ironsmith gemici=sailor deŋizci=seaman for deriving adjectives from the numbers U-Ne-Çün =that-what-factor suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü) (Bir-u-ne-çün)=Birinci= ~first (initial) (İki-u-ne-çün)= İkinci= second (Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third (Miŋ-u-ne-çün)=Bininci=thousandth Annemiŋ pişirdiği tavuk çorbası =(Anne-m-niŋ Biş-dir-di-ka-u Tavğuk Şorba-tsu)= the chicken soup which (that belong) my mom cook-ed... Arkadaşımdan bana gelğen mektubu okudum= (Arkadaş-ım-dan baŋ-a (gel-ka-eun) mektup-u oku-du-m)= I've read the-letter (which-one-comes) from my friend to me Sen eve giderken = (Sen Ev-e Git-e-er u-ka-en) = (that-which-time You get-to-Go to-Home)= While you go home Seni gördüğüm yer = (Sen-u Gör-dü-ka-u-m yer) = (which-that-place (belong) I Saw (that) You) = Where I saw you İşe başlayacağı gün= iş-e başla-y'a-çak-ka-u gün (.Ki o gün işe başlayacak)=(which) the day s/he's gonna start to work
Question words in turkish .. (Mu)=Bu= this (Tsu)=Şu= that...(ts=~th))=θ (peltek S) Ka=(Qua)= (which) U=(ou)= it (that) (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that Ne = what (Ça -çe)(Ca-ce)= As An (en) = time (moment) Dem= time (demurrage) Vakit= (time) while Saat=hour / (its o'clock) (Tsu-dem-an)=(that-time-moment)=- Zaman =the time (Dem-u-en)= Demin= Just now Di= now on (Şu-dem-di)= Şimdi=(that time now on)= now Tsu-an=Şu an= this moment (now) Tsu-an-da =Şu anda= right now (currently)(at present) Hal= situation (status) Hal-en =Hâlen= currently Hâlã= still Henüz=yet Hazır=ready (Hal-i hazır-da)=hâli hazırda= at present Hem-di =emdi=imdi=Now on Hem-an =Hemen=(all the same-as moment)(exactly the same time)=in no time (Hem-mã)=(not exactly the same) / not really ...(amma) Ama= but (An-ça)= Anca =as moment= (just) for that moment =(barely) (An-ça-ka-u)= Ancak =so this much (for that moment)=(just this for now)=all but=( but just this ? ) Denk=(deng)=equal Denge=balance (equilibrium) ....(deŋer)=değer=value Dar= nearest to the other- (narrow) Dara=specific weight (Ka-dara)= which specific weight.. (Ka-değer)= which value.. (Ka-dar)= which proximate Kader=~potential (specified extent/ratio) Kadar=extent (Ka-u)=Ki=(Qui)=which that=(it's so)= so that (Ka-u-mu)=(Ki-mu)=Kim=(which that so this)= Who? (ki-mu(=which that such this)=kimi=gibi=like) Ki-mu-tsu-ne=(kimesne)= kimse=any one (whosoever) (U-çün)= İçün=için= (that factor)= For.. (that's for) (Ne-u-çün)=Niçün=niçin=(what-that-factor)= Why.. (what-for) (Çün-ka-u) =Çünki =(c'est-pour-quoi/parce que)=(that's why))=(therefore)= Because Ne-e = Neye=(what to) what-where toward = ~for what Ne-u-e=Niye =(what that to )= Why Ne-çe =Neçe/nece=How.. (like what) (as what) (Ne-u-çe) =Niçe/nice=what as that= how long/how much... (how too much) (Ka-ne-çe)=Kança =(which-what-as) (Ka-çe)=(which-as)= kaç..=how many /how much /which number O Bunu Yaptığınca=Bu'nu yap-tı-ka-u-ne-çe= (how much/long (through a specific time) s/he did this)=as much as s/he does this O Bunu Yaptıkca=Bu'nu yap-tı-ka-çe= how much/many (in each once) s/he did this=as s/he does this (whenever) (Ka-ne-çe)=Kança ............(Ka-çe)=Kaç........ =How many (as a numerical quantity)/ which number (does it have) (Ne-ka-dar)= Ne kadar =(what extent)= what-which-nearest= How much (as the attribute) Ne-ğe ka-dar= Neye kadar =what which closest to Ne-yir-ğe ka-dar=Nereye kadar =where which nearest to =where up to Ne zaman=When ......Ka-çe-an= Haçan= when.... Ne vakit= when Ne zamana kadar=(when which nearest to)= when up to Ne-yir-e-denk = Nereye dek=(where equal to)= where till Ne-yir-e denk-u-en= Nereye değin=(then where equal to)= where until Ne-zaman-a denk-u-en= Ne zamana değin=(when-equal-to-then)= when until (Ka-en)= Ken=which time=~(When) (U-ka-en)= İken = (that-which-time)=when it's (that when...) (Ka-ne-u) =Hani =which what so Ka-u-tsu= Kaysı.... Ka-ne-tsu=Hansı..... (Ka-ne-ki) = Hangi =which Ka-ne-ki-tsu=Hangisi=which one that Ka-yir= which place.... Ne-yir= what place Ka-yir-de= Kayda=harda= where.......Ne-yir-de= Nerde=nerede= where Ka-ile-u=Kalay....Ne-u-ile=Neyle....Ka-ne-deng =kanday........Ne-asıl=Nasıl= How Ne-de-en=Neden=thereat what (at what reason then)= why Ne-yir-de-en=Nereden (nerden)=thereat where =(1.where from)=(2.under what condition)=when/where and how Dã-en=(Dan-Den) =from (at.. then) (than) (thereat) (when there's it/ then there's it)
Mak/Mek...(emek)=exertion (process) U=(ou)=it's (that) Çün=(chun)=factor U-Çün = that Factor =it's for= için=for Gel-mek için = (that factor - come-exertion/process)=(it's factor to the process of coming)= for coming Görmek için= for seeing Gitmek için= for going for deriving new adjectives from verbs ...A/e U-Çün =It's Factor To .. suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü) (geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary (uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile (kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent (yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material) (bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective for deriving new adjectives from nouns and adjectives suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü) Yaban-cı = foreign-er İş-çi= work-er kapıcı=doorman demirci=ironsmith gemici=sailor denizci=seaman for deriving adjectives from the numbers U-Ne-Çün =that-what-factor suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü) (Bir-u-ne-çün)=Birinci= first (initial) (İki-u-ne-çün)= İkinci= second (Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third (Yüz-u-ne-çün)=Yüzüncü=hundredth
The names of some organs in our body In turkish.. Ak= ~each one of both Yan= side Yan-ak= each of both sides=Yanak=the cheek Kül-ak = each of both roses=Kulak= the ear Şak-ak=şakak Tut-ak=dudak=the lip Dal-ak=dalak=the spleen Böbür-ak=böbrek=the kidney Paça-ak=bacak= the leg Paytı-ak=(phathiack)fatyak..hadyak...adyak..=Ayak= the foot Taş-....= Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung Tül-karn-ak =the covering of each one of both (dark-covert) periods= her iki karanlık çağı örten (tül). Zu'l-karn-eyn=the owner of each one of both time (periods) Dhu'al-chorn-ein=two horned one=Herne the hunter= Cernunnos
21+ tenses in turkish language... Anatolian Turkish.verb conjugations A= To (toward)(~for) (for the thick voiced words) E= To (toward)(~for) (for the subtle voiced words) Okul=School U=(ou)=it= (it's that)=(it's about ) Git=Go (verb root) Mak/Mek (emek)=exertion /process Git-mek=(verb)= to Go (the process of going=get-mek =to get there now on ) Gel-mek= to Come 1 .present continuous tense (now or soon, right now or later, currently or nowadays) it's used to explain the current actions or planned events (for the specified times) YOR-mak =to tire (~ to try , to deal with this) >Yor=~go over it (for the subtle and thick voiced words) A/E Yormak=(to arrive an idea/opinion onto what's this) I/İ/U/Ü Yormak=(to arrive wholly over it) is used as suffix="Yor" (iaʊr) positive. Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-yor-u-Sen > School-to Go-to-try that-You=(You try-to-Go to school) Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men > Home-at-then Come-to-try i-Am=(from home I try to come) negative A)..Mã= Not B)Değil= it's not (the equivalent of)=(deŋi.le) examples A: Okula gitmiyorsun ( you are not going to school)= Okul-a Git-Ma-i-yor-u--Sen (School-to Go-Not-it-try that-You) -(You don't try to-Go to school) B: Okula gidiyor değilsin ( you are not going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen (You aren't try..-to-Go to School) Question sentence: Mã-u =Not-it =(is) Not it? is used as....suffixes ="Mı-Mi-Mu-Mü " Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school?)= Okul-a Ma-u Git-i-yor-u-sen ? (To-school/ Not-it / You-try-to-go)(~Towards the school or somewhere else are you going ?) Okula gidiyor musun? ( Do you go to school?)= Okul-a Git-i-yor Ma-u -sen ? (To school /Try-to-go /Not-it-you) (~You try to go to the school (anymore) or not ?) (Do you go to school at some specific times ?) Okula sen mi gidiyorsun ? (~Are only you that going to school ?) 2 .present simple tense ( it's used to explain our own thoughts about the topic) (everytime, always or never ,at all, often,rarely, any time or sometimes, now on, soon or afterwards, so it's possible of course inshallah) positive VAR-mak =~ to arrive (at) ...(to attain).....(for the thick voiced words) is used as suffixes >"Ar-ır-ur" ER-mek=~ to get (at) ...(to reach).....(for the subtle voiced words) is used as suffixes >"Er-ir-ür" examples Okula gidersin ( you go to school)= Okul-a Git-e-er-sen (I think that) > you get to go to school) Kuşlar gökyüzünde uçar ( the birds fly in the sky )=Kuş-lar gökyüzü-n-de uç-a-var ( The birds arrive at flying(get to fly) in the sky) Bunu görebilirler = (they can see this) = Bu-ne-u Gör-e-Bil-e-er-ler =(They-get-to-Know-to-See this-what-it's)>They get to have the knowledge to see about what's this Question sentence: In the question sentences it means : is not it so? or what do you think about this topic? Okula gider misin? (Do you get to go to school ?)= Okul-a Git-e-er Ma-u-Sen ?>You get to Go to School, Not it ?=(What about you getting to go to school ?) negative Bas-mak =to dwell on/to tread on (bas git= pass and go / leave so soon ) ( pas geç / vaz geç=give up) Ez-mek = to crush (ez geç= think nothing / es geç=skip ) Mã= Not suffix ="MAZ" Ma-bas=(No pass)=Na pas=(not to dwell on)>(to give up) (in the thick voiced words) suffix ="MEZ" Ma-ez= (No crush) =does not>(to skip) (in the subtle voiced words) example Okula gitmezsin ( you don't go to school)= Okul-a Git-ma-ez-sen (you no-crush--Go to school)=( you skip of going to school) O bunu yapmaz (s/he doesn't do this) = Bunu yap-ma-bas ( s/he no-pass--Do this)=(s/he gives up doing this) Niçün buna bakmazsınız = (why don't you look at this )=Ne-u-çün bu'n-a bak-ma-bas-sen-iz (2. plural)= what-that-factor you give up looking at this 3.simple future tense (soon or later) it's used to explain the events we thought that will happen Çak-mak =~to fasten , ~to tack, ~to keep beside (for the thick voiced words) Çek-mek=~to attract , ~to take ,~to fetch , ~to keep close, ~to want (for the subtle voiced words) suffixes= ("CAK"-djäk) - ("CEK" -djek) positive.. Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen (~You fetch (into the mind)-to-Go to school) Ali kapıyı açacak ( Ali will open the door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak (~Ali keeps close to open the door) negative A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-ma-e-çek-sen (~you don't keep/fetch (in mind) to go to school) B. Okula gidecek değilsin (you're not gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen (~you're not wanted/wanting to go to school) 4 . simple past tense (currently or before) it's used to explain the completed events which that we're sure about Di = now on (anymore) Di-mek(demek) = ~ to deem , ~ to mean, ~ to think this way is used as...suffixes=.(Dı-di-du-dü) positive Okula gittin ( you went to school)= Okul-a Git-di-N Okula gittin mi ? (did you go to school ?)= Okul-a Git-di-N Ma-u ?( You went to school Not-it ?) Dün İstanbul'da kaldım (I stayed in Istanbul yesterday)= Dün İstanbul-da kal-dı-M negative Okula gitmedin ( you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-di-N Bugün hiç birşey yapmadık (We did nothing today) =Bugün hiç birşey yap-ma-dı-K Beni zaten görmediler (They did not already see me) =Ben-i zaten gör-me-di-ler 5 .narrative past tense (which we did not witness)- (just now or before) it's used to explain the completed events which that we're not able sure about MUŞ-mak = ~ to inform , (muşu=inform/notice) (muşuş=mesaj=message...muştu=müjde=evangel) means... I'm informed about - I noticed that- I got it- I learned such - I heard that - so they say...or it seems such (to me) if it's within any question sentence .Do you have any inform about? .do you know..have you heard?.are you aware?. or does it look like this? is used as suffixes= (Mış-miş-muş-müş)
positive Okula gitmişsin ( I heard about) you went to school)= Okul-a Git-miş-u-sen (I realized You've been to school) Hata Yapmışım=Hâtâ Yap-mış-u-men (Seems that I've made an error) Yanılmışım (I noticed I fell in a mistake) negative A. Okula gitmemişsin (I heard that) you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-miş-sen (I learned about) You're not gone to school) B. Okula gitmiş değilsin (I've been informed about) you hadn't gone to school)= Okul-a Git--miş değil-sen (Got it) You haven't been to school. İbrahim bugün okula gitmiş mi? =do you know /have you heard did Abraham go to school today? 6.Okula varmak üzeresin (You're about to arrive at school) 7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school) (~you have been going to school) 8.Okula gitmekteydin (You had been going to school) 9.Okula gitmekteymişsin (I learned,,you've been going to school) 10.Okula gidiyordun (Okula git-e-yor er-di-n) (You were going to school) 11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-e-yor er-miş-sen) ( I heard that) You are going to school)(2.I learned you were going to school) 12.Okula gidecektin (Okula git-e-çek erdin) (You would go to school after/then)(2.~I had thought you'll go to school)(3.~You'd said about going to go to school) 13.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen) (I heard that) you'd like to go to school then)(2.I learned that you'll go to school) 14.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin) (You used to go to school bf) (2.~you would go to school bf/then) 15.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin) ( I remember you went to school) (2.~I had seen you've gone to school) 16.Okula gitmiştin ( Okula git-miş erdin) ( I know that) you had gone to school) 17.Okula gitmiş oldun( Okula git-miş ol-du-n) (you have been to school) Bu bir Elma = This is an apple Bu bir Kitap = This is a book Dur-mak=to keep to be present there Durur=it keeps to be present there is used as suffixes=(Dır- dir- dur- dür- or Tır- tir-tur-tür) It's usually used on the correspondences and literary language... (formal) Means within the official speeches =(that keeps to be present there) Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (that keeps to be present there) Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (that keeps to be present there) Means within the daily speeches =( I think that or I guess that) (informal) Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= (I think) this is an apple Bu bir elma gibi duruyor=Looks like an apple this is (~this looks like an apple) Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= (I think) this is a book Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book 18.Okula gidiyordursun =(Guess that) You were going to school /bf or after that) 19.Okula gidiyorsundur =(I think that) then you are going to school ) 20.Okula gidecektirim =(Guess that) I would have to go to school /bf or after that ) 21.Okula gideceğimdir=(I think that) ~I'm going to go to school ) 21.Okula gideceklerdir=(I think that) they are going to go to school ) 22.Okula gitmiştirler =(Guess that) they had gone to school /bf or after that) 23.Okula gitmişlerdir = They have been to school (officially) 23.Okula gitmişlerdir =(Looks like that) they have been to school ) ....(informal) Anlayabilirim= Aŋı-la-y-a Bil-e-Er-Men = I Get-to-Know-to-Understand =(I get at the knowledge to understand)= I can understand Anlayamam = Aŋı-la-y-a Al-Ma-Men =I don't get (to have some things) to-Understand = I can not understand Aŋ= moment Aŋı= memory Aŋı-la=get via memory (save in memory= make it become a memory) Anlamak=to understand Hãtırã=keepsake/souvenir Yadigar=momento Hatır=sake /intangible value (in mind) Hatır-la =(get via the keepsake) hatırlamak/ yad etmek=to remember
Deriving a new verb in turkish 1.(Der-mek= ~to set & to provide)=ter'kib & ter'tib etmek (used after the verbs which ending with a consonant) Verb+"Der" is used as suffix for the subtle voiced words (ter-tir-tür/der-dir-dür/er-ir-ür) Verb+"Dar" is used as suffix for the thick voiced words (tar-tır-tur/dar-dır-dur/ar-ır-ur) (ak-mak>aktarmak)(bakmak>baktırmak)(almak>aldırmak)(çıkmak>çıkarmak)(kaçmak>kaçırmak) 2.(Et-mek = ~ to make) (mostly used after the verbs ending with a vowel sound and when the suffix "der" was used before) Verb+"T" is used as suffix for the subtle voiced words (t-it-üt) Verb+"T" is used as suffix for the thick voiced words (t-ıt-ut) (ak-mak>akıtmak)(bakmak>bakıtmak)(yürümek>yürütmek)(yırmak>yırtmak)(öldürmek>öldürtmek) 3.(Eş=partner) (together or with partner)-(all together or altogether)-(each other or about each one) (with someone or against the other) Verb+"Eş" is used as suffix for the subtle voiced words (eş-iş-üş) Verb+"Aş" is used as suffix for the thick voiced words (aş-ış-uş) (gör-mek-görüşmek) (bulmak>buluşmak)(uğramak-uğraşmak) (çalmak-çalışmak) 4.(Al / El)= to get this by someone or something (to get being ...ed) Verb+"El" is used as suffix for the subtle voiced words (el-il-ül) Verb+"Al" is used as suffix for the thick voiced words (al-ıl-ul) (it's used to shorten some verbs as .N (gör-mek-görülmek) (sarmak>-sarılmak)(sevmek>sevilmek)(yemek>yeyilmek/yenmek) 5."En"=own diameter(self around)=(about own) Verb+"En" is used as suffix for the subtle voiced words (en-in-ün) Verb+"An" is used as suffix for the thick voiced words (an-ın-un) (gör-mek>görünmek) (bulmak>bulunmak) (yıkamak>yıkanmak) (kıvırmak>kıvranmak) Mak/Mek...(emek)=exertion /process Git=Go ...(verb root) Git-mek= to go (the process of going) (Git-der-mek>gittirmek)=1.Götürmek= to take away (2. Gidermek=~to resolve) (Git-en-der-mek>gidindirmek)= Göndermek= to send Gel-mek= to come (Gel-der-mek>geltirmek)=Getirmek= to bring 1.Gelmek...2.Getirmek...3.Getirtmek...4.Getirttirmek..5.Getirttirtmek..and it's going so on Dür-mek= to roll it up (to make it becomes a roll) Dör-mek= to rotate on its axis ( törmek=old meaning)-(to stir it , to mix it(current meaning) (döngü)törüş/törüv=tour (törüv-çi=turqui)(tör-geş=turkish)=tourist...(törük halk=mixed people in ownself) (Dör-en-mek)>dörünmek= to rotate oneself(old meaning)-(to turn by oneself(current meaning)) (Törünmek>Törnmek)>Dönmek= to turn oneself (Dön-der-mek)>döndürmek= to turn it (Dön-eş-mek)>dönüşmek= to turn (altogether) to something (Dön-eş-der-mek)>dönüştürmek= to convert it into Yürü-mek= to go on (to walk) (Yürü-et-mek)>yürütmek= to make this goes on (Yürü-et-der-mek)>yürüttürmek=to be provider ensuring this is going on present simple tense for positive sentences Var-mak= to arrive (for the thick voiced words) (positive suffixes)=(Ar-ır-ur) Er-mek= to get (at) (for the subtle voiced words) (positive suffixes)=(Er-ir-ür) for negative sentences Ma=not Bas-mak= to dwell on /tread on (basıp gitmek=to leave/ pass and go) in the negative sense (negativity suffix)=Maz=(ma-bas) =(No pass)=na pas=not to dwell on=(vaz geçmek)= to give up (for the thick voiced words) Ez-mek= to crush (ezip geçmek= to think nothing) in the negative sense (negativity suffix)=Mez=(ma-ez) =(No crush)=(do/es not) =(es geçmek) = to skip (for the subtle voiced words) (Uç-mak)= to fly (Uç-a-var)= Uçar= flies ( gets to fly) (Uç-ma-bas)= uçmaz= doesn't fly (~gives up flying) (Uç-der-ma-bas)=(uçturmaz)=uçurmaz= doesnt fly it (doesn't make it fly) (Uç-eş-ma-bas)=uçuşmaz= doesn't (all)together fly (Uç-al-ma-bas)=uçulmaz= doesn't get being flied Su=water (Suv)=fluent-flowing (suvu)=Sıvı=fluid, liquid Suv-mak=~ to make it flow onwards Suy-mak=~ to make it flow over Süv-mek=~ to make it flow inwards Sür-mek=~ to make it flow on (something) Suv-up =(soup), Sür-up(shurup)=syrup, Suruppah(chorba)=soup, Suruppat(sherbet)=sorbet, Şarap=wine, Mashrubat=beverage (Süp-mek)=~ to make it flow outwards (süp-der-mek>süptürmek)=süpürmek=to sweep Say-mak=~ to make it flow (drop by drop)one by one (from the mind) = ~ to count up, ~ to deem (computer=bilgisayar) Söy-mek=~ to make it flow from the mind (Söy-le-mek= to make the sentences flowing through the mind =~to say, ~to tell ) Sev-mek=~ to make it flow from the mind (to the heart) = to love Söv-mek=~ call names (to say whatever on ownself mind) Süy-mek=~ to make it flow from inside (süyüt) =Süt= milk Soy-mak=~ to make it flow over it/him/her ( to peel, ~to strip, ~to rob ) (Soy-en-mak)>soyunmak=to undress (Sıy-der-mak)>sıyırmak= skimming, ~skinning Siy-mek=~ to make it flow downwards =(peeing) (siyitik) =Sidik= urine Süz-mek=~ to make it lightly flow from up to downwards (~to filter, strain out) Sez-mek=~ to make it lightly flow into the mind (~to perceive, to intuit) Sız-mak=~ to get flowed slightly/slowly (~to infiltrate) Sun-mak= to extend it forward (presentation, exhibition, to serve up) Sün-mek=to expand reaching outward (sünger=sponge) Sın-mak=to extend reaching upward or forward Sin-mek=to shrink reaching downward or backward (to lurk, to hide onself) Sön-mek=to be decreasing reaching inward or outward (to be extinguished) Sağ-mak= ~ to make it pour down (Sağanak=downpour) (sağ-en-mak)>sağınmak=~ to make oneself pour from thought into emotions (Sağn-mak)>San-mak= ~ to make it pour from thought into an idea (to get an idea) Sav-mak=~ to make it pour outwards (2.>put forward- set forth in) (sağan)=Sahan=the container to pour water (Sav-der-mak)>(savdurmak)> savurmak... (Sav-der-al-mak)>(savurulmak)> savrulmak=to get being scattered/driven away (Sav-en-mak)>savunmak=to defend (Sav-en-al-mak)>savunulmak=to get being defended (Sav-al-mak)>savulmak=~to scatter around (Sav-eş-mak)1.>savaşmak=to pour the blood of each other=to shed each other's blood 2.savuşmak=to get spilled around.(altogether-downright)=(sıvışmak=~running away in fear).. (Sav-eş-der-mak)1.>savaştırmak=(~to make them fight each other)2.>savuşturmak =(ward off-fend off) Sürmek = ~ to make it flow on (something) (Sür-e--er)= sürer = lasts, (drives it) (goes on) (Sür-der-mek)> sürdürmek= to make this to continue (~to sustain) (Sür-der-e--er)= sürdürür = makes it to last forward ,(makes it continue) (Sür-ma-ez)= sürmez = doesn't drive ... (2. gives up flowing on) (3. gives up going on) (Sür-der-ma-ez)= sürdürmez =doesn't make it go on (doesn't make it continue) (Sür-al-ma-ez)= sürülmez =doesnt get driven by any.. (2.doesnt get followed by any..) Sür-en-mek> sürünmek= (~to makeup) (~rides odor) (~to paint oneself) Sürü-mek= taking it away forward (or backward on the floor) (Sürü-e--er)=sürür=takes it away forward (Sürü-et-mek)=(sürütmek) sürtmek=~to rub (Sürü-al-mek)=2.sürülmek=to get expelled (Sürü-en-mek)=2.sürünmek=to creep on (Sürü-en--der-mek)=süründürmek=~to make it's creeping on (Sürü-et-en-mek)=sürtünmek=to have a friction (Sürü-et--eş-mek)=sürtüşmek=to get rubbed each other (Gör-mek)=to see (Gör-e-er)=görür=(that) sees (Gör-ma-ez)=görmez= doesn't see (Gör-en-ma-ez)= görünmez= doesn't show oneself (doesn't seem) (Gör-al-ma-ez)= görülmez= doesn't get seen by any.. (Gör-eş-ma-ez)= görüşmez= doesn't get seen each other (Görs-der-ma-ez)>göstermez=(that) doesn't show (Görs)=(Khorus)=(one) eye=(pineal gland) Göz=Eye (Görs-et-mek)>(görsetmek)=to make it visible (Görs-der-mek)>göstermek=to show (Tanı-mak)= to recognize (Tanı-ma-bas)= tanımaz= doesn't recognize (Tanı-et-ma-bas)= tanıtmaz= doesn't make it get recognized (Tanı-en-ma-bas)= tanınmaz= doesn't inform about oneself =doesn't get recognized by any..(doesn't get known by any) (Tanı-eş-ma-bas)= tanışmaz= doesn't recognize each other (doesn't get known each other) Tanışmak= to get to know each other =(~to meet first time) Danışmak= to get information from each other 1.(la/le = to make via)-~getting by means of ~to do through it -to make by this way ~getting with ) (used after the nouns and adjectives) (.le-mek-..la-mak) (.le-et-mek- .la-et-mak) (.le-et-der-mek-.la-et-der-mak) (.lemek-.lamak) (.letmek- .latmak) (.lettirmek-.lattırmak) Tıŋı=the tune (timbre) Tıŋı-la-mak= to take a sound out >(Tınlamak=~answering/reacting )(~to take heed of) Tıŋ-mak= to react verbally Tiŋi-le-mek=to take a sound in >(Dinlemek= to listen) Tiŋ-mek=to get soundless >(Dinmek= to calm down (to get quiescent) Tıngırdatmak=to try playing the musical instrument 2.(laş/leş =(ile-eş)= (to become equal with.) (to begin to be the same of.) (used after the nouns and adjectives) (.leş-mek-..laş-mak.) (..leş-der-mek-.laş-der-mak) (.leş-der-et-mek- .laş-der-et-mak) (.leşmek-.laşmak.) (.leştirmek-.laştırmak) (.leştirtmek- .laştırtmak) 3.(lan/len =(ile-en)= (to become with)- (to get- such this )(to have -this way.) (used after the nouns and adjectives) (.len-mek-.lan-mak.) (.len-der-mek-.lan-der-mak) (.len-der-et-mek- .lan-der-et-mak) (.lenmek-.lanmak.) (.lendirmek-.landımak) (.lendirtmek- .landırtmak) by reiterations (Parıl Parıl) parıl-da-mak= to gleam (Kıpır Kıpır) kıpır-da-mak (Kımıl Kımıl) kımıl-da-mak by colors Ak= white Ağar-mak = to turn to white Kara= black Karar-mak=to become blackened Kızıl= red Kızar-mak= to turn red (to blush) (to be toasted) by a whim or a want Su-sa-mak= to thirst Kanık-sa-mak öhö-tsu-ur (öksür-mek)=to cough tüh-tsu-ur (tüksür-mek/tükürmek)=to spit out tıh-tsu-ur (tıksır-mak) hak-tsu-ur (aksır-mak) hap-tsu-ur (hapşur-mak)=to sneeze
Geçmiş olsun,ALLAH şifa versin Biliyorum korede ateizm çok yaygın bu yüzden insanlar öldükten sonra yaşama inanmıyorlar İslamda ise bu dünya bir imtihan (sınav ) dünyasıdır . ( yani bu dünyada yaptıklarımız bizi cennet veya cehenneme götürür.Bu dünya fani yani geçicidir ahiret ise insanların ebedi kalacağı yerdir. Biz bu dünyada yolcuyuz.)
@@navely7342 ben teşekkür ederim, asla ümidini kaybetme kardeşim, EN KARANLİK ZAMAN ,GÜNEŞİN DOĞUŞUNA YAKIN ZAMANDIR.KARANLIĞIN ARDINDAN AYDINLIK GELİR . Türkiyede şöyle bir söz var :her şerde (musibet,başa gelen kötü olay demek) bir hayır (güzellik, iyi şey ,iyi olay) vardır. Kuranda da şöyle bir ayet var .Bakara suresi 216. Ayet( Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz ise bilemezsiniz.)
Türkiye'yi seven daha fazla. Yaşlılar zaten savaşı gördükleri için Türkiye diyorlar. 30 40 yaştakiler de bizi seviyor. 15 20 25 yani genç nesil de Amerika sevgisi var Not:Bazı 20 25 yaş koreliler de Türkiye'yi seviyor onun dışındakiler Amerika diyor. Yani Kore kardeşimizdir 🇰🇷❤️🇹🇷😉
Çok geçmiş olsun. Biz Türkler, Kore'li kardeşlerimizi ve tüm dünya insanlarını çok severiz. Dil , din , ırk ayırt etmeyiz. Evimizde misafir etmeyi severiz. Bu bizim için önemlidir. Ben de Korece öğrenmeye çalışıyorum. Sağlık diliyorum. Türkiye'den sevgiler. 💕
Çok teşekkür ederim. Türkiye'yi çeşitli nedenlerle seviyorum ama en iyi neden sizin gibi insanlar. Umarım Korece beceriniz hızla gelişir!
@@navely7342 çok çok teşekkürler. İzmir - Türkiye'den sevgiler. ❤❤
사랑해요 터키인 ❤️
터키를 잘 모르다가 갑자기 알게 되면 사랑에 빠지게 되는 나라. 터키어 배우는 이유가 저랑 비슷한거 같네요. ㅎㅎ 저는 오래 전부터 터키에 관심이 있었는데, 지금까지 영어로 여기저기 온라인 강의로 조금씩 배워왔네요. 근데, 터키어는 역시 한국어로 배워야 효과적인 듯.. 건강이 회복되고 가드쿄이, 알트빈에서 만나요.^^
ㅎㅎ 터키 좋아하는 한국분들 만나면 정말 갑자기 사랑에 빠진 경우가 많더라고요. ㅎㅎ 저도 조금씩 조금씩 배우고 지금은 또 일때문에 못배우는데 여유가 될때마다 조금씩 공부하려고 노력하고 있어요. 느리지만 천천히 꾸준히 해보아요~ 따뜻한 분이라는게 댓글로도 느껴지네요 ~^^ 다음에 꼭 뵈어요~
Hastalığınız için çok geçmiş olsun 😣😢
teşekkür ederim :) şimdi iyiyim !!
@@navely7342 şükürler olsun ❤❤❤
@@navely7342 안녕하세요 네브리
Geçmiş olsun iyileşeceğine inanıyorum seni seviyoruz💓💞💗💖💖💖💖🇹🇷🇰🇷💖
teşekkür ederim :D
Hastalığınız için çok geçmiş olsun. Video için teşekkürleeer. Çok güzel Bi videoydu. 👍👍😻😊
Teşekkür ederim!!
중3에 터키어 배우고싶어서 뒤적이다가 영어배울때보다 정보가 훨신 없어서 그냥 아 언젠가 어련히 배우겠지.. 이랬는데 이분채널 발견해서 다행이네요ㅠㅜㅠㅠ많은정보 참고할게요 감사합니다아ㅠㅜㅠo̴̶̷̥᷅﹏o̴̶̷̥᷅
참고하실 수 있는 정보 올리도록 노력하겠습니다~ 감사합니다^^
Kanalınızı şimdi keşfettim ve sizi çok sevdim çok tatlısınız. Çok çok geçmiş olsun. Tekrar Türkiye ye gelirseniz sizi seve seve misafir etmek isterim çünki o kadar samimi ve tatlı tatlı anlatıyorsunuz ki bir an size sarılmak istedim. Kardeş ülkemiz koreye kocaman sevgiler ❤
다음주에 터키 갑니다. 참고하겠습니다.
안녕하세요 제가 얼마전에 온라인으로 터키친구를 만났는데 너무 재밌고 통화할때도 너무 좋았어서 터키어를 배우려고해요 터키,터키어에 대한 영상 많이 올려주세요 !!
이번 영상 잘 봤고 앞으로 올라올 다른 영상들 기대할게요😊❤
안녕하세요 ^^ 영상 재밌게 봐주셔서 감사합니다! 앞으로 더 유익한 영상 올릴게요! 진주님 터키어 공부 응원할게요! ㅎㅎ
Çok tatlısın 😊 inşallah hastalığın bir daha ortaya çıkmaz
Güzel arkadaşım Türkiye de seni çok seviyor. (Ben de 🥰🤗) Kötü bir hastalık geçirdiğini öğrendiğimde çok üzüldüm. İnşallah bir daha hiç hastalanmazsın. Hep sağlıklı olmanı dilerim. Türkiye'ye bir daha geldiğin zaman Gaziantep'e birlikte gideceğiz 💪👍 Oradaki tüm müzeleri gezip lezzetli yemekler yiyeceğiz. Tekrar gelmenizi dört gözle bekliyorum. (눈이 빠지게 기다려요.(다시 만나기를 기대해요.))
Türkiye'yi ve seni de seviyorum XD Sayende türkiye'yi çok sevdim. Umarım çok yakında tekrar seyahat edebiliriz. 걱정해줘서 고마워요 ♡ 같이 여행할 날을 기다릴게요 ㅎㅎ
빨리 낫고 💖
고마워요 ㅎㅎ
나윤아~~ 이렇게 디테일하게 나윤이 얘기 다시 들어보니까 우리가 처음 만났던 날들이 기억나네요... 몇년이 됬을까? 그것도 모르면서... 제가 알게된 나윤이는 따뜻하고, 재미도 있고 정말 좋은 사람인데... 무엇보다 너무 강한 여자예요... 그래서 언니가 항상 부럽고 자랑하고 있어요... 나윤이와 함께 만들었던 추억들이 너무 소중해서 그 만큼 기리워하네요... 우리가 다시 언제 만날 수 있는지 모르겠지만... 마음 놓고 쉬고 싶을때 언제든지 터키에서 갈 집이 있다는 걸 잊지 말아요... 다음에 같이 여행도 가요!🥰🙆♀️💞 보고싶어요 ㅜㅜ
언니~ ㅠㅠ 고마워요 ♡ 저도 언니와 함께 지낸 시간을 그리워하고 있어요. 아직 코로나 때문에 언제 만날 수 있을지 모르지만, 곧 만날 수 있을거라 믿어요. 언니 한국에도 언제든지 언니가 쉴 수 있는 집이 있는 거 잊지 말아용 ♥ ㅎㅎ 당근이죠!! 다음에 같이 한국 여행, 터키 여행 해요!!
Bu kanser gibi zor hastalıklar hep iyilerin başına gelir zaten 😢 Çok geçmiş olsun bacım, ömrün uzun ve sağlıklı olsun
teşekkür ederim. sözlerin beni neşelendiriyor :)
터키를 좋아하는 이유도, 터키어를 배우는 이유도 너무 너무 멋네요. 인생은 그렇게 의미를 준 만큼 그 값어치를 하는 것 같아요. 응원합니다. 그리고 질문하나드릴께요. 영상에서 멋지게 소개해주신 알트빈이라는 곳은 처음 들어보네요. 사진찍은 장소가 어디인가요? 너무 멋있어서 저도 한번 똑 같은 샷으로 찍어보고 싶네요.ㅋ
응원 감사합니다^^ 알트빈(Artvin) 지역이고 터키 트라브존(Trabzon) 공항에서 공항버스로 이동해서 갔습니다! 타임라인을 다시 확인해봤는데, 터키친구가 패키지 투어로 예약하고 돌아다닌 거라서.. 정확한 장소는 잘 모르겠습니다 ㅠㅠ! Bultu deniz Artvin 이렇게 검색하시면 관련 사진 찾아보실 수 있습니다!
Çok geçmiş olsun. Sağlıklı günler diliyorum. 🤗
Ne kadar tatlısın😊umarım çabuçak iyileşirsin🙏
teşekkür ederim :D
Geçmis olsun güzel kardesim, saglikli kalmani diliyorum. çok samimi ve temiz kalpli bir insana benziyorsun, seninle sohbet edip arkadas olmak isterdim açikcasi :) Temel Korece ögrenip, Kore'yi bir gün ziyaret etmek istiyorum yerel halkini ve kültürü daha iyi tanimak için. Insallah zaman bulabilirim. Belçika'dan selamlar.
Çok teşekkür ederim. Ne kadar iyi biri olduğunu hissedebiliyorum. Yeni başlayanlar için Korece dersi hazırlıyorum. Umarım Korece öğrenmenize yardımcı olabilirim. :)
@@navely7342 Tesekkür ederim :) Bende sana Ingilizce, Hollandaca veya Türkçede yardimci olabilirsem her zaman yazabilirsin bana 💜
Türkiye'yi seven daha fazla.
Yaşlılar zaten savaşı gördükleri için Türkiye diyorlar. 30 40 yaştakiler de bizi seviyor. 15 20 25 yani genç nesil de Amerika sevgisi var
Not:Bazı 20 25 yaş koreliler de Türkiye'yi seviyor onun dışındakiler Amerika diyor. Yani Kore kardeşimizdir
🇰🇷❤️🇹🇷😉
Yazıyı kötü bir Türkçe ile yazdım :(
Çok geçmiş olsun ♥️ Korelileri seviyorum samimi ve tatlı insanlar 😂 Bende korece öğrenmeye çalışıyorum Ama başladığım gibi yok ben yapamam diyip bırakıyorum. Kore dizilerinden biraz öğrendim. Gerçekten dizileriniz, Müziğiniz ve Kültürünüzü seviyorum. Özellikle Tarihi dizileri izleyip kore geçmişini görmeyi seviyorum. Neyse yeniden geçmiş olsun çok konuştum. Umarım iyi olursun ♥️♥️
Çok teşekkür ederim. Senin tatlı sözlerinle daha iyi ve daha iyi olacağım. :)
Ayrıca tarihi dramaları da seviyorum. ve şu sıralar 'muhtesem yüzyıl'ı izliyorum. Gerçekten ilginç XD
çok tatlısın iyiki varsın
siz de iyiki varsın XD
수공예품으로 유명한 가지안텝 오
영상 잘 보고 갑니당🥰
감사합니다 겨울님 ㅎㅎ
Hastalığınız için çok geçmiş olsun. En kısa zamanda sağlığınıza kavuşmanızı diliyorum 🙏 Gaziantep şehrine biz Türkler, Gastronomi şehri deriz.. Gaziantep tarihte 1.Dünya savaşından sonra Fransızlar ve Ermeniler tarafından işgal edildi ve Gaziantep halkı 11 ay aç bırakıldı, binlerce insan açlıktan öldü, ölmeyenlerin ise açlıktan köpek eti yediği söylenir. Gaziantep şehrinin bugün Gastronomi şehri olmasının sebebi yıllar önce yaşadığı bu açlıktır.. Türkiyenin her şehrinin ayrı bir hikayesi ve kendine özgü kültürel mirasları var.. Artvin benim annemin doğduğu şehir, cennetten bir bahçe gibi.. Umarım Türkiyeye yeniden gelirsiniz ve daha güzel anılarınız olur 🙏🙏🌼
터키어 관심있어서요.
그런데 현실적으로 취업이 아니면 동기부여가 힘들거 같아요.
전망?을 알 수 있을까요?
안녕하세요~ 저도 취미로 터키어를 했던거라 전문적인 답변은 어렵답니다 ㅠ.ㅠ 터키에서 일하시는 분이나 터키한인회 등에 글남겨 여쭤보시면 어떠실까요!
Ancient turkish language..(Ou)=U=( it's/ that)
(Mã-u)=(Mu)=Bu= this
(Thë-u)=(Tsu)=Şu= that (şu=~xiou) ..(ts=~th)=θ
(Hë-u)=(Hãu)=O= it (he /she)
(Al /El)=(bearer
/carrier)
(Iz- uz) = S (plural suffix for doubling)
Der/Dar=(der)= diger= other ...(dar)=(nearest to the other)
(Ler/Lar= plural suffixes)
(ɜ:ne)=Eun= Ön= (fore/first) = uno/ one (ilkçe/önce=~firstly)-(önünde/öncesi=~before)-(öncü=pioneer)
(Kendi= own)=(Ka-eun-de-u= which's at fore/which one at first)
(ɜ:z=euz=Öz= self
) (kendisi=own self/ oneself)
in the oldest languages..
(One-this)=(eun-mã-u/ eun-u-mã)=enmo / enuma = me / I am
(One-that)=(eun-u-tsë/ eun-thë-u)=enitë / entu = thou / you
(One-hã)=(eun-hë-u/ eun-u-hë)=enhu /enuh = he
our language
(This one)= Mu-eun= (Men)= Ben= Me
(That one)= Tsu-eun= (xien/thien)= Sen= You
(These ones)= Mu-eun-iz=(miŋiz)=Biz = We
(Those ones)=Tsu-eun-iz=(siŋiz)= Siz =You (Plural)
Ou-ël=Ol =O= it (he /she)
El=someone else (bearer / hand)
(El-der)= Eller= other people
(different persons)
Ou-ël-dar= (Ouldar) =Onlar (The bearer and other-s nearest to it/him)
Ou-eun-dar= (Ondar)=Onlar= They
Mu-ël-dar=(Mouldar)-(Boular) =(This bearer and other-s nearest to this)
Mu-eun-dar= (Moundar)-(Bounnar)=Bunlar= These
Tsu-ël-dar=(Xiouldar)-(Shoular) =(That bearer and other-s nearest to that)
Tsu-eun-dar=(Xioundar)-(Shounnar)=Şunlar= Those
Dayı=(maternal) uncle
Dayım=my uncle
Dayımlar=my uncle and other ones closest to him=(~my uncle and his family) or (~my uncle and his close friends)
Dayılarım=my uncles
ikiz=(two similar ones) =twin
ikiler =two and other dual ones
üçüz=(three similar ones)=triplet
üçler = three and other triple ones
Men-niŋ=Meniŋ=Benim=My
Sen-niŋ=Seniŋ=Senin=Your
Ou-ël-niŋ=Olniŋ=Onun=his/her/its
Miŋiz-niŋ=Bizniŋ=Bizim=our
Siŋiz-niŋ=Sizniŋ=Sizin=your (Plural)
Ou-ël-dar-niŋ=Oldarnıŋ=Onların=their
Ka=(Qua)= which
U=(ou)= it's (that)
Ka-u=Ki=(Qui)=which that
(Meniŋ-ka-u):=which that my...= benimki=mine
(Seniŋ-ka-u):=which that your = seninki=yours
(Olniŋ-ka-u):=which that his/her/its= onunki= his/hers/its
Mak/Mek...(emek)=(exertion process)
Çün=(chun)=factor
Ka=(Qua)= (which)
U=(ou)= it's (that)
(Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
(Çün-ka-u)=(factor-which-that) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why)=(therefore)= Because
U-Çün = that Factor İçün=it's for= için=for
Mak/Mek...(emek)=exertion (process)
Gel-mek= to come (the process of coming)
Gel-mek için = for coming =(the factor to the process of coming)
Görmek için= for seeing
Gitmek için= for going
for deriving new adjectives from verbs
A/e=to
...A/e + U-Çün =It's Factor To ..
suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü) (the pronunciation is like ~uji)
(geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary
(uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile
(kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent
(yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material)
(bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective
for deriving new adjectives from nouns and adjectives
Çün=factor ( Jiŋ= agency /being the agent/element of..)
suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü) = (jui / tchui )
(jaban-jiŋ) Yabancı = (outsider)=foreign-er
(ish-jiŋ)İşçi= work-er
kapıcı=doorman
demirci=ironsmith
gemici=sailor
deŋizci=seaman
for deriving adjectives from the numbers
U-Ne-Çün =that-what-factor
suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü)
(Bir-u-ne-çün)=Birinci= ~first (initial)
(İki-u-ne-çün)= İkinci= second
(Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third
(Miŋ-u-ne-çün)=Bininci=thousandth
Annemiŋ pişirdiği tavuk çorbası =(Anne-m-niŋ Biş-dir-di-ka-u Tavğuk Şorba-tsu)= the chicken soup which (that belong) my mom cook-ed...
Arkadaşımdan bana gelğen mektubu okudum= (Arkadaş-ım-dan baŋ-a (gel-ka-eun) mektup-u oku-du-m)= I've read the-letter (which-one-comes) from my friend to me
Sen eve giderken = (Sen Ev-e Git-e-er u-ka-en) = (that-which-time You get-to-Go to-Home)= While you go home
Seni gördüğüm yer = (Sen-u Gör-dü-ka-u-m yer) = (which-that-place (belong) I Saw (that) You) = Where I saw you
İşe başlayacağı gün= iş-e başla-y'a-çak-ka-u gün (.Ki o gün işe başlayacak)=(which) the day s/he's gonna start to work
Question words in turkish ..
(Mu)=Bu= this
(Tsu)=Şu= that...(ts=~th))=θ (peltek S)
Ka=(Qua)= (which)
U=(ou)= it (that)
(Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
Ne = what
(Ça -çe)(Ca-ce)= As
An (en) = time (moment)
Dem= time (demurrage)
Vakit= (time) while
Saat=hour / (its o'clock)
(Tsu-dem-an)=(that-time-moment)=- Zaman =the time
(Dem-u-en)= Demin= Just now
Di= now on
(Şu-dem-di)= Şimdi=(that time now on)= now
Tsu-an=Şu an= this moment (now)
Tsu-an-da =Şu anda= right now (currently)(at present)
Hal= situation (status)
Hal-en =Hâlen= currently
Hâlã= still
Henüz=yet
Hazır=ready
(Hal-i hazır-da)=hâli hazırda= at present
Hem-di =emdi=imdi=Now on
Hem-an =Hemen=(all the same-as moment)(exactly the same time)=in no time
(Hem-mã)=(not exactly the same) / not really ...(amma) Ama= but
(An-ça)= Anca =as moment= (just) for that moment =(barely)
(An-ça-ka-u)= Ancak =so this much (for that moment)=(just this for now)=all but=( but just this ? )
Denk=(deng)=equal
Denge=balance (equilibrium) ....(deŋer)=değer=value
Dar= nearest to the other- (narrow)
Dara=specific weight
(Ka-dara)= which specific weight.. (Ka-değer)= which value.. (Ka-dar)= which proximate
Kader=~potential (specified extent/ratio)
Kadar=extent
(Ka-u)=Ki=(Qui)=which that=(it's so)= so that
(Ka-u-mu)=(Ki-mu)=Kim=(which that so this)= Who? (ki-mu(=which that such this)=kimi=gibi=like)
Ki-mu-tsu-ne=(kimesne)= kimse=any one (whosoever)
(U-çün)= İçün=için= (that factor)= For.. (that's for)
(Ne-u-çün)=Niçün=niçin=(what-that-factor)= Why.. (what-for)
(Çün-ka-u) =Çünki =(c'est-pour-quoi/parce que)=(that's why))=(therefore)= Because
Ne-e = Neye=(what to) what-where toward = ~for what
Ne-u-e=Niye =(what that to )= Why
Ne-çe =Neçe/nece=How.. (like what) (as what)
(Ne-u-çe) =Niçe/nice=what as that= how long/how much... (how too much)
(Ka-ne-çe)=Kança =(which-what-as) (Ka-çe)=(which-as)= kaç..=how many /how much /which number
O Bunu Yaptığınca=Bu'nu yap-tı-ka-u-ne-çe= (how much/long (through a specific time) s/he did this)=as much as s/he does this
O Bunu Yaptıkca=Bu'nu yap-tı-ka-çe= how much/many (in each once) s/he did this=as s/he does this (whenever)
(Ka-ne-çe)=Kança ............(Ka-çe)=Kaç........ =How many (as a numerical quantity)/ which number (does it have)
(Ne-ka-dar)= Ne kadar =(what extent)= what-which-nearest= How much (as the attribute)
Ne-ğe ka-dar= Neye kadar =what which closest to
Ne-yir-ğe ka-dar=Nereye kadar =where which nearest to =where up to
Ne zaman=When ......Ka-çe-an= Haçan= when.... Ne vakit= when
Ne zamana kadar=(when which nearest to)= when up to
Ne-yir-e-denk = Nereye dek=(where equal to)= where till
Ne-yir-e denk-u-en= Nereye değin=(then where equal to)= where until
Ne-zaman-a denk-u-en= Ne zamana değin=(when-equal-to-then)= when until
(Ka-en)= Ken=which time=~(When)
(U-ka-en)= İken = (that-which-time)=when it's (that when...)
(Ka-ne-u) =Hani =which what so
Ka-u-tsu= Kaysı.... Ka-ne-tsu=Hansı..... (Ka-ne-ki) = Hangi =which
Ka-ne-ki-tsu=Hangisi=which one
that
Ka-yir= which place.... Ne-yir= what place
Ka-yir-de= Kayda=harda= where.......Ne-yir-de= Nerde=nerede= where
Ka-ile-u=Kalay....Ne-u-ile=Neyle....Ka-ne-deng =kanday........Ne-asıl=Nasıl= How
Ne-de-en=Neden=thereat what (at what reason then)= why
Ne-yir-de-en=Nereden (nerden)=thereat where =(1.where from)=(2.under what condition)=when/where and how
Dã-en=(Dan-Den) =from (at.. then) (than) (thereat) (when there's it/ then there's it)
Mak/Mek...(emek)=exertion (process)
U=(ou)=it's (that)
Çün=(chun)=factor
U-Çün = that Factor =it's for= için=for
Gel-mek için = (that factor - come-exertion/process)=(it's factor to the process of coming)= for coming
Görmek için= for seeing
Gitmek için= for going
for deriving new adjectives from verbs
...A/e U-Çün =It's Factor To ..
suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü)
(geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary
(uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile
(kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent
(yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material)
(bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective
for deriving new adjectives from nouns and adjectives
suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü)
Yaban-cı = foreign-er
İş-çi= work-er
kapıcı=doorman
demirci=ironsmith
gemici=sailor
denizci=seaman
for deriving adjectives from the numbers
U-Ne-Çün =that-what-factor
suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü)
(Bir-u-ne-çün)=Birinci= first (initial)
(İki-u-ne-çün)= İkinci= second
(Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third
(Yüz-u-ne-çün)=Yüzüncü=hundredth
The names of some organs in our body
In turkish.. Ak= ~each one of both
Yan= side
Yan-ak= each of both sides=Yanak=the cheek
Kül-ak = each of both roses=Kulak= the ear
Şak-ak=şakak
Tut-ak=dudak=the lip
Dal-ak=dalak=the spleen
Böbür-ak=böbrek=the kidney
Paça-ak=bacak= the leg
Paytı-ak=(phathiack)fatyak..hadyak...adyak..=Ayak= the foot
Taş-....=
Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung
Tül-karn-ak =the covering of each one of both (dark-covert) periods= her iki karanlık çağı örten (tül).
Zu'l-karn-eyn=the owner of each one of both time (periods)
Dhu'al-chorn-ein=two horned one=Herne the hunter= Cernunnos
21+ tenses in turkish language...
Anatolian Turkish.verb conjugations
A= To (toward)(~for) (for the thick voiced words)
E= To (toward)(~for) (for the subtle voiced words)
Okul=School
U=(ou)=it= (it's that)=(it's about )
Git=Go (verb root)
Mak/Mek (emek)=exertion /process
Git-mek=(verb)= to Go (the process of going=get-mek =to get there now on )
Gel-mek= to Come
1 .present continuous tense (now or soon, right now or later, currently or nowadays)
it's used to explain the current actions or planned events (for the specified times)
YOR-mak =to tire (~ to try , to deal with this) >Yor=~go over it (for the subtle and thick voiced words)
A/E Yormak=(to arrive an idea/opinion onto what's this)
I/İ/U/Ü Yormak=(to arrive wholly over it)
is used as suffix="Yor"
(iaʊr)
positive.
Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-yor-u-Sen > School-to Go-to-try that-You=(You try-to-Go to school)
Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men > Home-at-then Come-to-try i-Am=(from home I try to come)
negative
A)..Mã= Not B)Değil= it's not (the equivalent of)=(deŋi.le)
examples
A: Okula gitmiyorsun ( you are not going to school)= Okul-a Git-Ma-i-yor-u--Sen (School-to Go-Not-it-try that-You) -(You don't try to-Go to school)
B: Okula gidiyor değilsin ( you are not going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen (You aren't try..-to-Go to School)
Question sentence:
Mã-u =Not-it =(is) Not it?
is used as....suffixes ="Mı-Mi-Mu-Mü
"
Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school?)= Okul-a Ma-u Git-i-yor-u-sen ? (To-school/ Not-it / You-try-to-go)(~Towards the school or somewhere else are you going ?)
Okula gidiyor musun? ( Do you go to school?)= Okul-a Git-i-yor Ma-u -sen ? (To school /Try-to-go /Not-it-you)
(~You try to go to the school (anymore) or not ?) (Do you go to school at some specific times ?)
Okula sen mi gidiyorsun ? (~Are only you that going to school ?)
2 .present simple tense ( it's used to explain our own thoughts about the topic)
(everytime, always or never ,at all, often,rarely, any time or sometimes, now on, soon or afterwards, so it's possible of course inshallah)
positive
VAR-mak =~ to arrive (at) ...(to attain).....(for the thick voiced words)
is used as suffixes >"Ar-ır-ur"
ER-mek=~ to get (at) ...(to reach).....(for the subtle voiced words)
is used as suffixes >"Er-ir-ür"
examples
Okula gidersin ( you go to school)= Okul-a Git-e-er-sen (I think that) > you get to go to school)
Kuşlar gökyüzünde uçar ( the birds fly in the sky )=Kuş-lar gökyüzü-n-de uç-a-var ( The birds arrive at flying(get to fly) in the sky)
Bunu görebilirler = (they can see this) = Bu-ne-u Gör-e-Bil-e-er-ler =(They-get-to-Know-to-See this-what-it's)>They get to have the knowledge to see about what's this
Question sentence:
In the question sentences it means : is not it so? or what do you think about this topic?
Okula gider misin? (Do you get to go to school ?)= Okul-a Git-e-er Ma-u-Sen ?>You get to Go to School, Not it ?=(What about you getting to go to school ?)
negative
Bas-mak =to dwell on/to tread on (bas git= pass and go / leave so soon ) ( pas geç / vaz geç=give up)
Ez-mek = to crush (ez geç= think nothing / es geç=skip )
Mã= Not
suffix ="MAZ" Ma-bas=(No pass)=Na pas=(not to dwell on)>(to give up) (in the thick voiced words)
suffix ="MEZ" Ma-ez= (No crush) =does not>(to skip) (in the subtle voiced words)
example
Okula gitmezsin ( you don't go to school)= Okul-a Git-ma-ez-sen (you no-crush--Go to school)=( you skip of going to school)
O bunu yapmaz (s/he doesn't do this) = Bunu yap-ma-bas ( s/he no-pass--Do this)=(s/he gives up doing this)
Niçün buna bakmazsınız
= (why don't you look at this )=Ne-u-çün bu'n-a bak-ma-bas-sen-iz (2. plural)= what-that-factor you give up looking at this
3.simple future tense (soon or later)
it's used to explain the events we thought that will happen
Çak-mak =~to fasten , ~to tack, ~to keep beside (for the thick voiced words)
Çek-mek=~to attract , ~to take ,~to fetch , ~to keep close, ~to want (for the subtle voiced words)
suffixes= ("CAK"-djäk) - ("CEK" -djek)
positive..
Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen (~You fetch (into the mind)-to-Go to school)
Ali kapıyı açacak ( Ali will open the door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak (~Ali keeps close to open the door)
negative
A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-ma-e-çek-sen (~you don't keep/fetch (in mind) to go to school)
B. Okula gidecek değilsin (you're not gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen (~you're not wanted/wanting to go to school)
4 . simple past tense (currently or before)
it's used to explain the completed events which that we're sure about
Di = now on (anymore) Di-mek(demek) = ~ to deem , ~ to mean, ~ to think this way
is used as...suffixes=.(Dı-di-du-dü)
positive
Okula gittin ( you went to school)= Okul-a Git-di-N
Okula gittin mi ? (did you go to school ?)= Okul-a Git-di-N
Ma-u ?( You went to school Not-it ?)
Dün İstanbul'da kaldım (I stayed in Istanbul yesterday)= Dün İstanbul-da kal-dı-M
negative
Okula gitmedin ( you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-di-N
Bugün hiç birşey yapmadık (We did nothing today) =Bugün hiç birşey yap-ma-dı-K
Beni zaten görmediler (They did not already see me) =Ben-i zaten gör-me-di-ler
5 .narrative past tense (which we did not witness)- (just now or before)
it's used to explain the completed events which that we're not able sure about
MUŞ-mak = ~ to inform ,
(muşu=inform/notice) (muşuş=mesaj=message...muştu=müjde=evangel)
means... I'm informed about - I noticed that- I got it- I learned such - I heard that - so they say...or it seems such (to me)
if it's within any question sentence .Do you have any inform about? .do you know..have you heard?.are you aware?. or does it look like this?
is used as suffixes= (Mış-miş-muş-müş)
positive
Okula gitmişsin ( I heard about) you went to school)= Okul-a Git-miş-u-sen (I realized You've been to school)
Hata Yapmışım=Hâtâ Yap-mış-u-men (Seems that I've made an error) Yanılmışım (I noticed I fell in a mistake)
negative
A. Okula gitmemişsin (I heard that) you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-miş-sen (I learned about) You're not gone to school)
B. Okula gitmiş değilsin (I've been informed about) you hadn't gone to school)= Okul-a Git--miş değil-sen (Got it) You haven't been to school.
İbrahim bugün okula gitmiş mi? =do you know /have you heard did Abraham go to school today?
6.Okula varmak üzeresin (You're about to arrive at school)
7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school) (~you have been going to school)
8.Okula gitmekteydin (You had been going to school)
9.Okula gitmekteymişsin (I learned,,you've been going to school)
10.Okula gidiyordun (Okula git-e-yor er-di-n) (You were going to school)
11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-e-yor er-miş-sen) ( I heard that) You are going to school)(2.I learned you were going to school)
12.Okula gidecektin (Okula git-e-çek erdin) (You would go to school after/then)(2.~I had thought you'll go to school)(3.~You'd said about going to go to school)
13.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen) (I heard that) you'd like to go to school then)(2.I learned that you'll go to school)
14.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin) (You used to go to school bf) (2.~you would go to school bf/then)
15.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin) ( I remember you went to school) (2.~I had seen you've gone to school)
16.Okula gitmiştin ( Okula git-miş erdin) ( I know that) you had gone to school)
17.Okula gitmiş oldun( Okula git-miş ol-du-n) (you have been to school)
Bu bir Elma = This is an apple
Bu bir Kitap = This is a book
Dur-mak=to keep to be present there
Durur=it keeps to be present there
is used as suffixes=(Dır- dir- dur- dür- or Tır- tir-tur-tür)
It's usually used on the correspondences and literary language...
(formal)
Means within the official speeches =(that keeps to be present there)
Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (that keeps to be present there)
Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (that keeps to be present there)
Means within the daily speeches =( I think that or I guess that)
(informal)
Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= (I think) this is an apple
Bu bir elma gibi duruyor=Looks like an apple this is (~this looks like an apple)
Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= (I think) this is a book
Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book
18.Okula gidiyordursun =(Guess that) You were going to school /bf or after that)
19.Okula gidiyorsundur =(I think that) then you are going to school )
20.Okula gidecektirim =(Guess that) I would have to go to school /bf or after that )
21.Okula gideceğimdir=(I think that) ~I'm going to go to school )
21.Okula gideceklerdir=(I think that) they are going to go to school )
22.Okula gitmiştirler =(Guess that) they had gone to school /bf or after that)
23.Okula gitmişlerdir = They have been to school (officially)
23.Okula gitmişlerdir =(Looks like that) they have been to school )
....(informal)
Anlayabilirim= Aŋı-la-y-a Bil-e-Er-Men = I Get-to-Know-to-Understand =(I get at the knowledge to understand)= I can understand
Anlayamam = Aŋı-la-y-a Al-Ma-Men =I don't get (to have some things) to-Understand = I can not understand
Aŋ= moment
Aŋı= memory
Aŋı-la=get via memory
(save in memory= make it become a memory) Anlamak=to understand
Hãtırã=keepsake/souvenir Yadigar=momento
Hatır=sake /intangible value (in mind)
Hatır-la =(get via the keepsake) hatırlamak/ yad etmek=to remember
Deriving a new verb in turkish
1.(Der-mek= ~to set & to provide)=ter'kib & ter'tib etmek (used after the verbs which ending with a consonant)
Verb+"Der" is used as suffix for the subtle voiced words (ter-tir-tür/der-dir-dür/er-ir-ür)
Verb+"Dar" is used as suffix for the thick voiced words (tar-tır-tur/dar-dır-dur/ar-ır-ur)
(ak-mak>aktarmak)(bakmak>baktırmak)(almak>aldırmak)(çıkmak>çıkarmak)(kaçmak>kaçırmak)
2.(Et-mek = ~ to make) (mostly used after the verbs ending with a vowel sound and when the suffix "der" was used before)
Verb+"T" is used as suffix for the subtle voiced words (t-it-üt)
Verb+"T" is used as suffix for the thick voiced words (t-ıt-ut)
(ak-mak>akıtmak)(bakmak>bakıtmak)(yürümek>yürütmek)(yırmak>yırtmak)(öldürmek>öldürtmek)
3.(Eş=partner) (together or with partner)-(all together or altogether)-(each other or about each one) (with someone or against the other)
Verb+"Eş" is used as suffix for the subtle voiced words (eş-iş-üş)
Verb+"Aş" is used as suffix for the thick voiced words (aş-ış-uş)
(gör-mek-görüşmek) (bulmak>buluşmak)(uğramak-uğraşmak) (çalmak-çalışmak)
4.(Al / El)= to get this by someone or something (to get being ...ed)
Verb+"El" is used as suffix for the subtle voiced words (el-il-ül)
Verb+"Al" is used as suffix for the thick voiced words (al-ıl-ul)
(it's used to shorten some verbs as .N
(gör-mek-görülmek) (sarmak>-sarılmak)(sevmek>sevilmek)(yemek>yeyilmek/yenmek)
5."En"=own diameter(self around)=(about own)
Verb+"En" is used as suffix for the subtle voiced words (en-in-ün)
Verb+"An" is used as suffix for the thick voiced words (an-ın-un)
(gör-mek>görünmek) (bulmak>bulunmak) (yıkamak>yıkanmak) (kıvırmak>kıvranmak)
Mak/Mek...(emek)=exertion /process
Git=Go ...(verb root)
Git-mek= to go (the process of going)
(Git-der-mek>gittirmek)=1.Götürmek= to take away (2. Gidermek=~to resolve)
(Git-en-der-mek>gidindirmek)= Göndermek= to send
Gel-mek= to come
(Gel-der-mek>geltirmek)=Getirmek= to bring
1.Gelmek...2.Getirmek...3.Getirtmek...4.Getirttirmek..5.Getirttirtmek..and it's going so on
Dür-mek= to roll it up (to make it becomes a roll)
Dör-mek= to rotate on its axis ( törmek=old meaning)-(to stir it , to mix it(current meaning)
(döngü)törüş/törüv=tour (törüv-çi=turqui)(tör-geş=turkish)=tourist...(törük halk=mixed people in ownself)
(Dör-en-mek)>dörünmek= to rotate oneself(old meaning)-(to turn by oneself(current meaning))
(Törünmek>Törnmek)>Dönmek= to turn oneself
(Dön-der-mek)>döndürmek= to turn it
(Dön-eş-mek)>dönüşmek= to turn (altogether) to something
(Dön-eş-der-mek)>dönüştürmek= to convert it into
Yürü-mek= to go on (to walk)
(Yürü-et-mek)>yürütmek= to make this goes on
(Yürü-et-der-mek)>yürüttürmek=to be provider ensuring this is going on
present simple tense
for positive sentences
Var-mak= to arrive (for the thick voiced words) (positive suffixes)=(Ar-ır-ur)
Er-mek= to get (at) (for the subtle voiced words) (positive suffixes)=(Er-ir-ür)
for negative sentences
Ma=not
Bas-mak= to dwell on /tread on (basıp gitmek=to leave/ pass and go) in the negative sense
(negativity suffix)=Maz=(ma-bas) =(No pass)=na pas=not to dwell on=(vaz geçmek)= to give up (for the thick voiced words)
Ez-mek= to crush (ezip geçmek= to think nothing) in the negative sense
(negativity suffix)=Mez=(ma-ez) =(No crush)=(do/es not) =(es geçmek) = to skip (for the subtle voiced words)
(Uç-mak)= to fly
(Uç-a-var)= Uçar= flies ( gets to fly)
(Uç-ma-bas)= uçmaz= doesn't fly (~gives up flying)
(Uç-der-ma-bas)=(uçturmaz)=uçurmaz= doesnt fly it (doesn't make it fly)
(Uç-eş-ma-bas)=uçuşmaz= doesn't (all)together fly
(Uç-al-ma-bas)=uçulmaz= doesn't get being flied
Su=water (Suv)=fluent-flowing (suvu)=Sıvı=fluid, liquid
Suv-mak=~ to make it flow onwards
Suy-mak=~ to make it flow over
Süv-mek=~ to make it flow inwards
Sür-mek=~ to make it flow on (something)
Suv-up =(soup), Sür-up(shurup)=syrup, Suruppah(chorba)=soup, Suruppat(sherbet)=sorbet, Şarap=wine, Mashrubat=beverage
(Süp-mek)=~ to make it flow outwards
(süp-der-mek>süptürmek)=süpürmek=to sweep
Say-mak=~ to make it flow (drop by drop)one by one (from the mind) = ~ to count up, ~ to deem (computer=bilgisayar)
Söy-mek=~ to make it flow from the mind (Söy-le-mek= to make the sentences flowing through the mind =~to say, ~to tell )
Sev-mek=~ to make it flow from the mind (to the heart) = to love
Söv-mek=~ call names (to say whatever on ownself mind)
Süy-mek=~ to make it flow from inside (süyüt) =Süt= milk
Soy-mak=~ to make it flow over it/him/her ( to peel, ~to strip, ~to rob ) (Soy-en-mak)>soyunmak=to undress
(Sıy-der-mak)>sıyırmak= skimming, ~skinning
Siy-mek=~ to make it flow downwards =(peeing) (siyitik) =Sidik= urine
Süz-mek=~ to make it lightly flow from up to downwards (~to filter, strain out)
Sez-mek=~ to make it lightly flow into the mind (~to perceive, to intuit)
Sız-mak=~ to get flowed slightly/slowly (~to infiltrate)
Sun-mak= to extend it forward (presentation, exhibition, to serve up)
Sün-mek=to expand reaching outward (sünger=sponge)
Sın-mak=to extend reaching upward or forward
Sin-mek=to shrink reaching downward or backward (to lurk, to hide onself)
Sön-mek=to be decreasing reaching inward or outward (to be extinguished)
Sağ-mak= ~ to make it pour down (Sağanak=downpour)
(sağ-en-mak)>sağınmak=~ to make oneself pour from thought into emotions
(Sağn-mak)>San-mak= ~ to make it pour from thought into an idea (to get an idea)
Sav-mak=~ to make it pour outwards (2.>put forward- set forth in) (sağan)=Sahan=the container to pour water
(Sav-der-mak)>(savdurmak)> savurmak... (Sav-der-al-mak)>(savurulmak)> savrulmak=to get being scattered/driven away
(Sav-en-mak)>savunmak=to defend (Sav-en-al-mak)>savunulmak=to get being defended
(Sav-al-mak)>savulmak=~to scatter around
(Sav-eş-mak)1.>savaşmak=to pour the blood of each other=to shed each other's blood
2.savuşmak=to get spilled around.(altogether-downright)=(sıvışmak=~running away in fear)..
(Sav-eş-der-mak)1.>savaştırmak=(~to make them fight each other)2.>savuşturmak =(ward off-fend off)
Sürmek = ~ to make it flow on (something)
(Sür-e--er)= sürer = lasts, (drives it) (goes on)
(Sür-der-mek)> sürdürmek= to make this to continue (~to sustain)
(Sür-der-e--er)= sürdürür = makes it to last forward ,(makes it continue)
(Sür-ma-ez)= sürmez = doesn't drive ... (2. gives up flowing on) (3. gives up going on)
(Sür-der-ma-ez)= sürdürmez =doesn't make it go on (doesn't make it continue)
(Sür-al-ma-ez)= sürülmez =doesnt get driven by any.. (2.doesnt get followed by any..)
Sür-en-mek> sürünmek= (~to makeup) (~rides odor) (~to paint oneself)
Sürü-mek= taking it away forward (or backward on the floor)
(Sürü-e--er)=sürür=takes it away forward
(Sürü-et-mek)=(sürütmek) sürtmek=~to rub
(Sürü-al-mek)=2.sürülmek=to get expelled
(Sürü-en-mek)=2.sürünmek=to creep on
(Sürü-en--der-mek)=süründürmek=~to make it's creeping on
(Sürü-et-en-mek)=sürtünmek=to have a friction
(Sürü-et--eş-mek)=sürtüşmek=to get rubbed each other
(Gör-mek)=to see
(Gör-e-er)=görür=(that) sees
(Gör-ma-ez)=görmez= doesn't see
(Gör-en-ma-ez)= görünmez= doesn't show oneself (doesn't seem)
(Gör-al-ma-ez)= görülmez= doesn't get seen by any..
(Gör-eş-ma-ez)= görüşmez= doesn't get seen each other
(Görs-der-ma-ez)>göstermez=(that) doesn't show
(Görs)=(Khorus)=(one) eye=(pineal gland) Göz=Eye
(Görs-et-mek)>(görsetmek)=to make it visible
(Görs-der-mek)>göstermek=to show
(Tanı-mak)= to recognize
(Tanı-ma-bas)= tanımaz= doesn't recognize
(Tanı-et-ma-bas)= tanıtmaz= doesn't make it get recognized
(Tanı-en-ma-bas)= tanınmaz= doesn't inform about oneself =doesn't get recognized by any..(doesn't get known by any)
(Tanı-eş-ma-bas)= tanışmaz= doesn't recognize each other (doesn't get known each other)
Tanışmak= to get to know each other =(~to meet first time)
Danışmak= to get information from each other
1.(la/le = to make via)-~getting by means of ~to do through it -to make by this way ~getting with ) (used after the nouns and adjectives)
(.le-mek-..la-mak) (.le-et-mek- .la-et-mak) (.le-et-der-mek-.la-et-der-mak)
(.lemek-.lamak) (.letmek- .latmak) (.lettirmek-.lattırmak)
Tıŋı=the tune (timbre)
Tıŋı-la-mak= to take a sound out >(Tınlamak=~answering/reacting )(~to take heed of)
Tıŋ-mak= to react verbally
Tiŋi-le-mek=to take a sound in >(Dinlemek= to listen)
Tiŋ-mek=to get soundless >(Dinmek= to calm down (to get quiescent)
Tıngırdatmak=to try playing the musical instrument
2.(laş/leş =(ile-eş)= (to become equal with.) (to begin to be the same of.) (used after the nouns and adjectives)
(.leş-mek-..laş-mak.) (..leş-der-mek-.laş-der-mak) (.leş-der-et-mek- .laş-der-et-mak)
(.leşmek-.laşmak.) (.leştirmek-.laştırmak) (.leştirtmek- .laştırtmak)
3.(lan/len =(ile-en)= (to become with)- (to get- such this )(to have -this way.) (used after the nouns and adjectives)
(.len-mek-.lan-mak.) (.len-der-mek-.lan-der-mak) (.len-der-et-mek- .lan-der-et-mak)
(.lenmek-.lanmak.) (.lendirmek-.landımak) (.lendirtmek- .landırtmak)
by reiterations
(Parıl Parıl) parıl-da-mak= to gleam
(Kıpır Kıpır) kıpır-da-mak
(Kımıl Kımıl) kımıl-da-mak
by colors
Ak= white
Ağar-mak = to turn to white
Kara= black
Karar-mak=to become blackened
Kızıl= red
Kızar-mak= to turn red (to blush) (to be toasted)
by a whim or a want
Su-sa-mak= to thirst
Kanık-sa-mak
öhö-tsu-ur (öksür-mek)=to cough
tüh-tsu-ur (tüksür-mek/tükürmek)=to spit out
tıh-tsu-ur (tıksır-mak)
hak-tsu-ur (aksır-mak)
hap-tsu-ur (hapşur-mak)=to sneeze
안녕하세요? 터키어 배우고 싶은 사람입니다. 툐메르 한달 수강비가 얼마나 되는지 알수있을까요?
터키어를 배우고 싶습니까? 나도 한국어 배우고 싶어🙆🏻♀️
이 아름다운 소녀. 이슬람 아멘이되다
Hi from capital of künefe (Antakya) :D
Oh Is künefe from Antakya? I should visit Antakya XD
Geçmiş olsun,ALLAH şifa versin
Biliyorum korede ateizm çok yaygın bu yüzden insanlar öldükten sonra yaşama inanmıyorlar
İslamda ise bu dünya bir imtihan (sınav ) dünyasıdır . ( yani bu dünyada yaptıklarımız bizi cennet veya cehenneme götürür.Bu dünya fani yani geçicidir ahiret ise insanların ebedi kalacağı yerdir. Biz bu dünyada yolcuyuz.)
Çok teşekkür ederim ve Kore'deki durumu anladığınız için teşekkür ederim. şimdi islamı daha çok anlıyorum. :))
@@navely7342 ben teşekkür ederim, asla ümidini kaybetme kardeşim, EN KARANLİK ZAMAN ,GÜNEŞİN DOĞUŞUNA YAKIN ZAMANDIR.KARANLIĞIN ARDINDAN AYDINLIK GELİR . Türkiyede şöyle bir söz var :her şerde (musibet,başa gelen kötü olay demek) bir hayır (güzellik, iyi şey ,iyi olay) vardır.
Kuranda da şöyle bir ayet var .Bakara suresi 216. Ayet( Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz ise bilemezsiniz.)
Bende kore hakkında bilgi sahibi olmak için instagramdan korelilere yazıyorum ve koreliler yanlış anlıyor bu durum çok üzücü her neyse geçmiş olsun
birisi başka bir ülkeyi bilmek istediğinde olur. Umarım üzülmezsin iyi Koreli arkadaşları tanıma şansı olacak! ve endişeleriniz için teşekkür ederim!
홍차 . 터키커피 좋아해서 그런거아닌가요
KORE TÜRKIYEYI SEVIYOR MU???
Ben bir koreliyim. Yani bilmiyorum ama bir koreli, ben Türkiye'yi seviyorum💗
@@navely7342 abla çoğunluk açısından seven var mı seni seviyorum💕👋🏻
Türkiye'yi seven daha fazla.
Yaşlılar zaten savaşı gördükleri için Türkiye diyorlar. 30 40 yaştakiler de bizi seviyor. 15 20 25 yani genç nesil de Amerika sevgisi var
Not:Bazı 20 25 yaş koreliler de Türkiye'yi seviyor onun dışındakiler Amerika diyor. Yani Kore kardeşimizdir
🇰🇷❤️🇹🇷😉
@@亗sabakunoGaara愛 15-20 yaş grubu koreli kardeşlerimizde türkiyeyi sevecektir elbette. Araştırmaları gerekiyor. O zaman anlarlar.
우리나라에서 터키 좋아하죠 ㅇㅇ ㄹㅇ ㅋㅋ
:'(
Hastalığınız için çok geçmiş olsun 😣😢
her zaman teşekkür ederim!!