Sanat eserleri elbette bir güzellik duygusu ve estetik haz uyandırmalıdır. Fakat sanat eserlerine sadece estetik perspektiften bakmak çok büyük bir hatadır. Sanat eserleri gününün toplumsal gerçeklerini sanatçının estetik zevk dolu havuzunda yıkanarak ortaya çıkarılmalı. Aksi takdirde insanlara hitap edemez ve sadece estetik zevk dolu bir yığın olarak kalır. Örneğin, Ahmet Haşim okuyanda estetik hazzı sonuna kadar uyandırabilecek kalitede mükemmel eserler yaratmıştır ama gününün toplumunun gerçeklerine ve anlama karşı hep kayıtsız kalmıştır. Bu elbette kötü bir sanatkâr olduğu anlamına gelmez fakat diğerlerinden bu yönüyle çok ayrılır. Aynı dönemlerde yaşayan Tevfik Fikret ise başlangıçta "Sanat, sanat içindir." ilkesini düstur olarak edinmesine rağmen daha sonralarında gününün toplumsal koşullarına kayıtsız kalmamıştır ve bugüne kadar halkın diline pelesenk olarak gelen birçok eser sunmuştur. Bu açıdan bakınca Tevfik Fikret bir süre sonra edindiği toplumcu bakışla birlikte hem mükemmel sanatını icra etmiş hem de Ahmet Haşim'e nazaran daha geniş bir kitleye mâl olmuştur. Söylediklerimi ne kadar tasdik edersiniz bilmem fakat bana göre gerçeği estetik hazla bütünleştirmeyen sanat bir kanadı kırık bir kuşa benzer.
Karataşın gururu 🎉
Sanat eserleri elbette bir güzellik duygusu ve estetik haz uyandırmalıdır. Fakat sanat eserlerine sadece estetik perspektiften bakmak çok büyük bir hatadır. Sanat eserleri gününün toplumsal gerçeklerini sanatçının estetik zevk dolu havuzunda yıkanarak ortaya çıkarılmalı. Aksi takdirde insanlara hitap edemez ve sadece estetik zevk dolu bir yığın olarak kalır. Örneğin, Ahmet Haşim okuyanda estetik hazzı sonuna kadar uyandırabilecek kalitede mükemmel eserler yaratmıştır ama gününün toplumunun gerçeklerine ve anlama karşı hep kayıtsız kalmıştır. Bu elbette kötü bir sanatkâr olduğu anlamına gelmez fakat diğerlerinden bu yönüyle çok ayrılır. Aynı dönemlerde yaşayan Tevfik Fikret ise başlangıçta "Sanat, sanat içindir." ilkesini düstur olarak edinmesine rağmen daha sonralarında gününün toplumsal koşullarına kayıtsız kalmamıştır ve bugüne kadar halkın diline pelesenk olarak gelen birçok eser sunmuştur. Bu açıdan bakınca Tevfik Fikret bir süre sonra edindiği toplumcu bakışla birlikte hem mükemmel sanatını icra etmiş hem de Ahmet Haşim'e nazaran daha geniş bir kitleye mâl olmuştur. Söylediklerimi ne kadar tasdik edersiniz bilmem fakat bana göre gerçeği estetik hazla bütünleştirmeyen sanat bir kanadı kırık bir kuşa benzer.