Karanlıktan Korkulan Nedir ? Siyahın Rengi Mi Yoksa Bilinmezlik Mi Yada Yanlızlık Mı Sessizlik Mi ? Sorular Koca Bir Konak Kafamda ,,Her Bir Kapıya Ayaklarım Geri Gidiyor ,, İçimdeki Müzik Kefen Olmuş Sarmış Ruhumu Bedenimi Ah Kavaklar Acı Düştü İçime Derken Neydi İnsanların Çektiği Acılar ?? Bu Piyano Sesi Çok Korkuttu Beni Arkadaş Nerede Seslendiren Sanatçı İhaneti Anlattı Bana Bu Ses Sabahın 08:22'sinde Yazıyorum Sanki Sabah Ters Dönmüş Ezanlar Tersten Okunuyor Ademin İtaatkar Havva'sına Sormak Lazım Nasıl Güvendin Sen Ademe ? Yaktığımız Kibrit Çöpleri Kavak Ağacından Yapılırmış Sen Bilir misin !! İnsanlar Gibi Bir Anda Hayatı Yanması Gibi 1 Saniye Sıkıntılı Yüreğin Okuyorsan Arkadaş ,,Sende Dik Bir Söğüt kavak Maksat Mezarımızda Bir Gölge Olsun Kurumasın Toprağımız Yaşamın Anlamı Kaybetmek Üstüne Kurulduysa Söyle Bir Daha :Ah Kavaklar Acı Düştü İçime Ah kavaklar ah kavaklar Ardımdan ıslık çalar..
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.
Ah kavaklar ah kavaklar Bedenim üşür yüreğim sızlar Beni hoyrat bir makasla Ah eski bir fotoğraftan oydular Orda kaldı yanağımın yarısı Kendini boşlukla tamamlar Ah omuzumda bir kesik el ki Hala hala durmadan kanar Ah kavaklar ah kavaklar Acı düştü peşime Ah kavaklar ah kavaklar Ardımdan ıslık çalar
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.
Sezen Aksu
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala, hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
...
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla…
Ellerine sağlık hocam. Bi 2 dakika daha uzun olsa ağlayacağım. Tam vaktinde bitiyor iyi ki .
Like verirken farkettim ki 0 disslike.
Kolay değil.
Selamlar,
Bu şarkı açıkçası benim de gölgede kaldığını düşündüğüm kayıtlarımdan. :)
Beni ağlatacak kadar uzundu
Karanlıktan Korkulan Nedir ? Siyahın Rengi Mi Yoksa Bilinmezlik Mi Yada Yanlızlık Mı Sessizlik Mi ?
Sorular Koca Bir Konak Kafamda ,,Her Bir Kapıya Ayaklarım Geri Gidiyor ,,
İçimdeki Müzik Kefen Olmuş Sarmış Ruhumu Bedenimi
Ah Kavaklar Acı Düştü İçime Derken Neydi İnsanların Çektiği Acılar ??
Bu Piyano Sesi Çok Korkuttu Beni Arkadaş Nerede Seslendiren Sanatçı
İhaneti Anlattı Bana Bu Ses Sabahın 08:22'sinde Yazıyorum Sanki Sabah Ters Dönmüş Ezanlar Tersten Okunuyor
Ademin İtaatkar Havva'sına Sormak Lazım Nasıl Güvendin Sen Ademe ?
Yaktığımız Kibrit Çöpleri Kavak Ağacından Yapılırmış Sen Bilir misin !! İnsanlar Gibi Bir Anda Hayatı Yanması Gibi 1 Saniye
Sıkıntılı Yüreğin Okuyorsan Arkadaş ,,Sende Dik Bir Söğüt kavak Maksat Mezarımızda Bir Gölge Olsun Kurumasın Toprağımız
Yaşamın Anlamı Kaybetmek Üstüne Kurulduysa Söyle Bir Daha :Ah Kavaklar Acı Düştü İçime Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar..
Ah kavaklar, ah kavaklar..
Bedenim üşür, yüreğim sızlar..
Keşka başka zaman da başka şartlarda dilediğimizi dilediğimiz gibi yaşayabilseydik..
Gözlerimi kapatinca basbaska dunyaya goturecek kadar ilahsal
Dinlemeye doyamıyorum harikasınız hocam :)
+Emin Şenkardeşler eyvallah :) çok keyif alarak çaldığım bir şarkı. Belki de ondandır. :)
1.35’te gözyaşlarıma hakim olamıyorum.
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.
⚘
En sevdiğim şarkı böyle bir yorum yokkk
Dostum yine resmen pianoyu ağlatmışsın....
Eyvallah :)
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Çok güzel çalmışsınız. Tebrikler
Ferahım ölecekmiş,bilmeden dinler ağlardım. Allah analara hissettiriyor demek ki.Korkarım hâlâ dinlemeye.
Ah...
Yaktım buna bir sigara. Allah rahmet eylesin, sabır versin
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala, hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala, hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
Muhteşem tarifsiz
Çok güzel bi yorum tebrikler 👏👏👏 bi süredir notaları arıyorum ama bulamadım yardımcı olursanız çok mutlu olurum şimdiden teşekkürler
Ordal kaldı yanağımın dediği yer biraz hızlı olmuş ama yine de süper
Cok güzel tebrikler 👏👏
Zevkle ve keyifle...
Teşekkürler. :)
çok iyi , devamını bekleriz.
+Fırat Üzrek teşekkür ederim :) devamı her zaman :)
Piano Turca Lütfen Sezen aksunun geri don sarkisinin Tutorial yaparmisiniz ?
+Sanubar Alekberova olabilir listemize alalım. :) Teşekkürler. :)
Sikip attın yüreğimi. Deliler gibi ağlıyorum
Muhteşem. 👏😍
Çok keyif alarak çaldığım bir şarkı. :) Teşekkür ederim.
harikaaaa
Yazılı notaları var mı hocam bunun. Varsa rica etsem vere bilir misin. ?
notalarını rica etsem paylaşır mısınız bulamadım çok sevinirim paylaşırsanız 🙏🏻
⚘
arada spotifyıda güncelleseniz süper olur
orada biliyorsunuz albümüm var :) ama haklısınız orayı da guncellemek gerek. belki ikinci bir albümle :)
albüm adıyla paylaşsanız süper olur bence bide ders veriyor musunuz veya önerebileceğiniz yerler var mı özellikle ücreti makul olan
Kaçıncı saniyede başlıyor
Great
K.A dinlediydim 2 sene önce
Kalite belli daha dinlemeden +1 :))
+vdomedya teşekkür ederim :) daha yorumu okumadan :) böyle bir güven verebilmek güzel. :)
tanrısal.
Eyvallah :)
Klipteki kj'ye onno tunç yazmalıydınız nitekim beste kendisine ait!
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.