Mekanın Cennet olsun üstat. Bizi bırakıp nereye gidiyorsun Karakoç🍂 Demek bizi bırakıp gidiyorsun Karakoç 🍂 Sen daima en güzele gidiyorsun Karakoç 🍂 Kardeşlerinin yanına mı gidiyorsun😓 16.11.2021...
Bazen insan kendini Lili gibi hissediyor tam da şurada: "Lili'nin çekip gideceği besbelli. Lili'nin dönüp geleceği besbelli." Biz istesek de taş yürekli olamayız Lili bu besbelli.
Bu şiiri epey sevmeme rağmen bir anlam üzerine oturtamamıştım. Bu açıklama ile anlamını daha net kavradım. Bu şiir benim kırgınlığım oldu. Bu şiir benim yaralarım. Bu şiir bendeki güzel hislerin de adı oldu. Uzun zamandır konuşamaz oldum. Kelimelerimi toparlayamaz oldum. Elimden yalnızca sessizce bir köşede durmak geliyor. Bir bunu beceriyorum.
Celadet Can Lili bir başak filizi gibi teslimiyetle bağlı Allah’a ve bu bağlılığındaki aşktan mütevellit ekmek kadar kıymetli ve yine ekmek kadar şükür vesilesi.Lili Rabbe giden yolda bir başak tarlası bir ekmek sofrası(dilimizin döndüğünce böyle yorumladık vesselam,eksik kusur illaki mevcuttur kusurumuzu hoş görün)
“En sevgili, ey sevgili; uzatma dünya sürgünümü benim” dedi ve emanetini teslim etti Üstad #SezaiKarakoç . Allah Üstadımıza rahmet, menzilini mübarek, makamını âli eylesin. Üstadın mirası artık omuzlarımızda, yaşamak ve yaşatmak duası ile...
"Ben konuşmasını bilmem lili. Öyleyse al bu kürkü Tüyleri şiirler olan bu mahcup kürkü." Konuşamayan şairler midir duyguları mı bilinmez ama en güzel kelimeleri seçip hepsine ayrı hayat verdikleri kesin. Dinliyorum ve tekrar dinliyorum ve tekrar...
Büyük ihtimal filmdeki hikayenin benzerini yaşamış ve açılamamış sezai karakoç ben konuşmasını bilmem deyişi bundan olmalı. Lilisi onun yani kendini benzettiği çirkin adamın aslinda ruhu güzel adam olduğunu ve onu sevdiğini görememiş.
İzlenilen bir filmden etkilenip bu duyguyu aktararak şiir yazabilmek... şair olmak böyle bir şey olsa gerek. Bu güzel şiirleri bizimle buluşturduğunuz için teşekkür ederim. 🌸
Sümeyye Aydın duygusallık şeytanın en harika domogojisidir Ve en büyük demogog o dur Güzeldir şiir lakin tehlikelidir Buyüzden aşk mübalağa şarkı haram şiir haram dinde.. duygusallık yanıltır vicdan doğrultur Şeytanın en büyük silahı duygusallık ve ümitsizlik Allahtan geçmeyince tüm sevgiler ve şiirler emin ol yaradır yar Diil .. Bir bakışta bir gülüşte bir öpüşte batmamak lazım ..
Bazen ruhta doldurulamayan yerler oluyor. O zaman Furkan abiye geliyorum. Yalnızlık bazen nimet, şiir daha büyük nimet. İkisi de bir arada olunca şiir şifaya dönüşüyor. Sesine sağlık abim. Üstada yine sözler kifayetsiz. muhteşem.
Tekrar tekrar dinliyorum bu şiiri. Sezai Karakoç filmin şiirsel özetini çıkarmış. Sezai Karakoç bu şiiri yazmış olmasaydı böyle bir filmden haberim olmayacaktı. Zar zor bulup izledim bu filmi sonunda. Furkan Özdemir de gerçekten şiiri hissederek okumuş.
Her zamanki gibi Şiirin hikayesi benden ☺️ Uzunca lakin gerçekten güzel bir hikaye Sezai Karakol - Lili ⤵️ “Bu kuklaların kukla olmadığı besbelli/ Ne söyledilerse tıpıtıpına gerçek besbelli…’’ diye başlayan şiiri. Karakoç’un bu şiirine, 1953 Amerikan yapımı olan, yönetmenliğini Charles Walters’ın yaptığı ve başrollerinde Leslie Caron, Mel Ferrer, Jean Perre Aumont’un oynadığı ‘’Lili’’ adlı film kaynaklık etmiştir. Filmin başkahramanı olan Lili, on altı yaşında temiz kalpli, saf, insanlara sonsuz güveni olan biri. Filmin başkahramanlarından olan Pool’ün tanımıyla ‘’O küçük bir çan gibidir. Nasıl vurursanız vurun o saf bir ses verir.’’ Babasını kaybettikten sonra şehre bir tanıdıklarının yanına çalışmaya gelen Lili, onun da öldüğünü duyunca çaresiz bir şekilde kalacak bir yer ve iş arar. Bu sırada bulunduğu şehirde de bir sirk kurulmuştur. Bu sirkte çalışan sihirbaz Marcus’la tanışır ve onun aracılığıyla burada garson olarak işe başlar. Marcus’un gösterilerini büyük bir hayranlıkla izlemekten görevini yerine getirmeyen Lili’nin, daha ilk akşamdan işine son verilir. Lili bu arada gönlünü de sihirbaz Marcus’a kaptırmıştır. Lili Marcus’u severken sirkte kukla oynatan Pool da Lili’ye âşık olmuştur. Fakat Lili bunun farkında değildir. Pool’u kaba ve sert biri olarak görür. Pool çok iyi bir dansçıyken savaşta sakatlandığı için sirkte kukla oynatmaya mecbur kalır. Bunu bir türlü kabullenemez Pool ve özünde çok iyi biri olmasına rağmen sert mizaçlı, kaba biri olarak tanınır çevresinde. Lili işten atılınca ortada kalır. Gidecek bir yeri de yoktur. Tüm umutları tükenen Lili intihar etmeye karar verir. Tam o sırada perdenin arkasından havuç kafalı kukla çıkar ve Lili’yi yanına çağırır. Kuklayı oynatan Pool’dür. Lili ile kukla sohbete başlarlar. Bir insanla cansız bir kuklanın konuşmaları sirktekilerin de ilgisini çeker ve Lili’yi tekrar işe alırlar. Her akşam bu gösteri tekrarlanır. İzleyiciler de yoğun ilgi gösterirler bu farklı gösteriye. Lili’nin belki de en çok mutlu eden zamanlar kuklalarıyla konuştuğu anlardır. Bu arada Lili Marcus’u içten içe sevmeye devam eder. Marcus’un evli olduğunu duyunca Lili sirki terk etmeye karar verir. Bu arada da yaptıkları gösterimlerle dikkat çeken Pool’a iyi bir iş teklifi de gelir. Fakat Lili olmadan bu işe başlamaları da mümkün değildir. Lili eline bavulunu almış sirki terk etmeye koyulurken, kukla arkadaşı havuç kafa yeniden belirir perde arkasından ve Lili’yi yanına çağırır. ‘’Bize veda etmeden mi gideceksin? Bizi de yanında götür Lili!’’ diye yalvarır kukla arkadaşları birer ikişer. Kukla arkadaşlarından olan tilki, Lili’ye hediye bir kürk almıştır. Borcunu ödemediği taktirde kendi kuyruğunu vereceğine dair anlaşma imzalamıştır. Lili kukla arkadaşlarının kendisine gösterdikleri sevgi ve sadakatten dolayı gözyaşlarını tutamaz. Kuklaların titrediğini fark eder bir ara Lili ve perdeyi kaldırır. Perdenin arkasında kaba ve sert diye tanıdığı Pool’ü görür. ‘’Ona sen nesin? Duygularını kaybeden bir canavar mı?’’ diye bağırır. Sirki terk eden Lili yolda tüm yaşananları düşünür. Çok sevdiği kuklaları oynatan, onları konuşturan Pool’dür. Yolda rüyaya benzer bir şey görür Lili. Kukla arkadaşlarıyla yürürken her birinin Pool’a dönüştüğünü, onunla dans ettiğini görür. O kuklaların aslında Pool olduğunu ve aslında Pool’ü sevdiğini anlar Lili koşarak sirke döner. Kapıda da Pool vardır. Çocukça bir sevinçle Pool’ e sarılır ve film burada biter. 1953 yapımı olan bu filmden etkilenen Sezai Karakoç da 1954’te şiiri ‘’Liliyar’’ı yayımlar. Görüntülerle sunulan ‘’Lili’’ filmi Karakoç’un şiirinde bu sefer kelimelere karşımıza çıkar. Karakoç bu şiirinin adını daha sonraki yıllarda ‘’Lili’’ olarak kısaltır.
aslında olayın gerçek özeti şöyle: lili ankaranın keçiören ilçesinde yaşayan lise öğrencisi bir kızdır. bir gün okul çıkışı karşısında edebiyat öğretmeni olan keremi görür. kerem liliye anlam veremediği bir şekilde bakmaktadır.lili bu durumdan çabucak sıyrılmak için köşe başındaki hasan amcanın bakkalına doğru yürümeye başlar hızlı adımlarla. kerem de lilinin hemen arkasından bakkala doğru yol almaktadır. hafif ürkek ve endişeli bir halde bakkalın kapısından içeri giren lili, hasan amcaya tebessüm ederek merhaba der. merhaba kızım hoşgeldin diyerek cevap verir hasan amca. bana bir paket maltepe verir misin der lili ve sigarasını beklediği sırada hemen arkasında beliren keremi farkeder. o sırada kerem de hasan amcadan bir paket maltepe sigarası daha rica eder. son maltepe sigarasını liliye veren hasan amca, kereme üzgün olduğu söyler ve eğer isterse birinci verebileceğini ekler. kerem ise maltepeye alıştığını, birinci sigarasının boğazında gıcık yaptığını söyleyerek bu teklifi reddeder. o sırada lili sigaranın parasını ödemeden bakkaldan çıkar ve koşarak dolmuş durağına gider. hasan amcayla sigara muhabbetine dalan keremin ise lilinin bakkaldan çıktığından haberi bile yoktur. hemen dışarı çıkar ve liliyi keçiören aktepe dolmuşlarının beklediği durakta görür. durağa doğru hızlı adımlarla yürüyen kerem, lilinin beklediği dolmuşun geldiğini görünce koşmaya başlar ama nafile.. lili çoktan dolmuşa binmiş ve dolmuş hareket etmektedir. hemen yoldan geçen taksiyi durduran kerem taksiye biner ve şu öndeki dolmuşu takip et der. yaklaşık olarak 1 saatlik bir yolculuğun ardından lili dolmuştan inmiş ve hızlı adımlarla oturduğu villaya doğru yürümektedir. kerem de bu sırada taksimetre pazarlığı yapmakta ama bir türlü taksiciyi ikna edememektedir. en sonunda 400 tl tutan taksimetre ücretini, 395 tl ödeyerek iyi pazarlık yaptığını zanneden kerem taksiden inmiş ve liliyi hızlı adımlarla takip etmektedir. arkasında anlamsız bir korku hisseden lili, keremin kendisini hala takip ettiğini farketmiş ve eve doğru koşmaya başlamıştır. Allahın hikmeti gereği lili koşarken ayağı taşa takılır ve yere düşer. krizi fırsata çevirmek isteyen kerem hızla yaklaşır ve liliyi o ince belinden tutarak ayağa kaldırır. iyi misin? diye sorar ve sanane be! diye aldığı cevapla donup kalır.. lili koşarak evine girerken, cebindeki tüm parasını taksiciye veren kerem evine nasıl döneceğini düşünmeye başlamıştır. gecenin ilerleyen saatlerine kadar ana caddelere otostop çektiği hale kimse keremi arabasına almamış, yaya olarak yaklaşık 25 km yürümüş ve en sonunda batıkent serhat mahallesindeki evine ulaşabilmiştir. evinin kapısını açtığında karşısında liliyi gören kerem anlık şok geçirmiş ve kaldırıldığı numune hastanesinde ölüm nedeni siroz olarak kayıtlara geçerek hayata gözlerini yummuştur. olayın gerçek özeti budur arkadaşlar.
Bu şiirden ötürü canım kedimin adını Lili koydum. Bugün Lilim 3 yaşına girdi ve şu an beraber dinliyoruz şiiri. Sen daima güzeller güzeli olursun Lili🩷
İlk defa bir şiir dinlerken bu denli duygulandım. Bu şiir sevdiğime attığım ve ikimizin de çok sevdiği şiirdi. Mesajlarımızı silmeden önce son kez bakarken gördüm. Silmeden önce son kez onun için o zamanlar için dinlemek istedim. Zor oldu. Bilmezdim Lili'nin gidişi gibi birbirimizden gideceğimizi...
Lili Karnaval kızı diye bir filmden etkilenip bu şiiri yazdığını öğrendikten sonra filmi izleyip dinledim ve üstadın nasıl bir nazım ruhlu olduğunu daha iyi anladım.Sezai Karakoç duyguların şiirsel tercümanıdır. Saygıyla ve rahmetle anıyorum...
Ustad kendini lili yi seven kuklaci cirkin adam, muazzez akkaya yi da lili ile ozdeslestirmis.Siirlerini konusan kuklalara benzetmis. Bu filmde ki kavusmanin hayalini sevdigi kadinla kurmuş. Son misralari "yok mu" diye bitirmiş hep. o sahneden cok etkilenmiş ve o sahnenin kendi hayatinda olmasini hayal etmiş.
âh şiir nasıl da girdin kanımıza.. âh Lili sen de öyle yakisiyorsun ki şiire.. bizi hep böyle dinlendiren varlığınız daim olsun kardeşim. yine harikulâde!
Ah şiirden anlayan bir arkadaş istiyordum Sen olmalıydın Sezai ... Sessiz , köşede kalmış biri vardı Sana ulaşmayı bekleyen Gelmeden gittin O bendim ...
Ey gönlümün doğurduğu Büyüttüğü emzirdiği Kuş tüyünden Ve kuş sütünden Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa anıt gibi yükselttiği Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim🌹
bu şiiri onlarca defa dinledim ..onlarca defa ağladım bu şiir başka , yüreğine sağlık kardeşim ben hiçbir zaman bu kadar içten şiir okuyan birisini daha görmedim :(((
En çokta ne biliyor musunuz? Şiirlerin hikayesini fon müziklerin hikayesini bize yaşatıyosun 😊 teşekkür ederim şiir benm için ayrıydı. Ama hepsini izledikçe daha da aşık oluyorum🌹
dünyanın en güzel sözlerini yazıp sonuna da ''ben konuşmasını bilmem'' demesi,tüm kalbimi buraya bırakıyorum.
@@cerenakca4181 aşka bak nasip olur mu be...
@@hakann12 kanka o kız beni aldattı şu an onunla çıkıyo, yine de nasip etsin deme sen.
@@behlulaydn5678 hadi ya, hiç beklemiyordum. Geçmiş olsun kardeşim, ALLAH hayırlısını nasip etsin inşALLAH.
@@hakann12 hayırlısını nasip etsin kardeşim
👏👏👏
Bizi bırakıp nereye gidiyorsun üstad. Demek bizi bırakıp gidiyorsun... 🍂 Güzel yüreğinle beyaz atına binip gittin. Mekanın cennet olsun...
Mekanın Cennet olsun üstat. Bizi bırakıp nereye gidiyorsun Karakoç🍂 Demek bizi bırakıp gidiyorsun Karakoç 🍂 Sen daima en güzele gidiyorsun Karakoç 🍂 Kardeşlerinin yanına mı gidiyorsun😓
16.11.2021...
Bazen insan kendini Lili gibi hissediyor tam da şurada:
"Lili'nin çekip gideceği besbelli.
Lili'nin dönüp geleceği besbelli."
Biz istesek de taş yürekli olamayız Lili bu besbelli.
Karnaval Kızı1953
Tam da bu kısmi dinliyordum
Dönüp dolaşıp Lili'yi dinlemeye geliyorum nedenini bilmediğim bir şey var bu şiirde
Nedenini bilmediğim bir şey var...
@@sedefilanko4854 nedeni bilinmiyor
@@muradaktas787 tamam bende öyleyim manadında dedim :)
@@sedefilanko4854 bende aynısı tekrarladım :) nedeni neyse hala bilinmiyor :))
@@muradaktas787 peki o zaman bilinmezlerle devam 😄
Bu şiiri epey sevmeme rağmen bir anlam üzerine oturtamamıştım. Bu açıklama ile anlamını daha net kavradım. Bu şiir benim kırgınlığım oldu. Bu şiir benim yaralarım. Bu şiir bendeki güzel hislerin de adı oldu. Uzun zamandır konuşamaz oldum. Kelimelerimi toparlayamaz oldum. Elimden yalnızca sessizce bir köşede durmak geliyor. Bir bunu beceriyorum.
Liliye olağanüstü bir şiir yazılıyor Lilinin haberi yok. Kendimi Liliye şiir yazan kalp gibi hissediyorum..
:)
Yorumların güzelliği peki. Sizler gibi güzel ruhlu insanlar var oldukça, demektir ki dünya hala güzel...😊
Ahh Lili Ahh
Ben konuşmasını bilmem Lili deyip muazzam şiir yazan üstat🌿
03.01.2021
👏👏👏
Aynı kanallardayız hep farkediyorum seni ya
@@esmaatas3429
Tavafuk diyelim o zaman ☺️
kim bu üstad?!🙄
“Sorarlarsa beni:”O deniz kenarını çok severdi dersiniz”…Umudum her zaman bakidir;ama zaman kısa,ben yorgunum,yol uzun…🍂
Bugün sana veda ediyorum en sevdiğim şiirin ile Mekanın cennet olsun Sezai Karakoç
Yüzün ruhun kadar aydınlık,
Gönlün soğuk sular güzel aynalar gibi.
🌿
Ekmek ne kadar Allah’ınsa
Lili de o kadar Allah’ın Lili ...
(Şiir dolu ramazanlar 😊)
Furkan doğan ne demek istiyor bu dizede
Celadet Can Lili bir başak filizi gibi teslimiyetle bağlı Allah’a ve bu bağlılığındaki aşktan mütevellit ekmek kadar kıymetli ve yine ekmek kadar şükür vesilesi.Lili Rabbe giden yolda bir başak tarlası bir ekmek sofrası(dilimizin döndüğünce böyle yorumladık vesselam,eksik kusur illaki mevcuttur kusurumuzu hoş görün)
Şiir dolu ramazanlar
@@furkandogan633 Çok güzel izah etmişsiniz
@@furkandogan633 vay be
Sezai Karakoç'un Lili'sine ithafen yazılan bu güzel şiiri başa sarıp sarıp dinliyorum
“En sevgili, ey sevgili; uzatma dünya sürgünümü benim” dedi ve emanetini teslim etti Üstad #SezaiKarakoç .
Allah Üstadımıza rahmet, menzilini mübarek, makamını âli eylesin.
Üstadın mirası artık omuzlarımızda, yaşamak ve yaşatmak duası ile...
"Ben konuşmasını bilmem lili.
Öyleyse al bu kürkü
Tüyleri şiirler olan bu mahcup kürkü."
Konuşamayan şairler midir duyguları mı bilinmez ama en güzel kelimeleri seçip hepsine ayrı hayat verdikleri kesin. Dinliyorum ve tekrar dinliyorum ve tekrar...
Büyük ihtimal filmdeki hikayenin benzerini yaşamış ve açılamamış sezai karakoç ben konuşmasını bilmem deyişi bundan olmalı. Lilisi onun yani kendini benzettiği çirkin adamın aslinda ruhu güzel adam olduğunu ve onu sevdiğini görememiş.
İzlenilen bir filmden etkilenip bu duyguyu aktararak şiir yazabilmek... şair olmak böyle bir şey olsa gerek.
Bu güzel şiirleri bizimle buluşturduğunuz için teşekkür ederim. 🌸
Kuklalar titremesin ne yapsın
‘’ Adam konuşmasını bilmezse ne yapsın”
Burası atlanmış
Sezai karakoç seninle aynı çağda yaşamayı nasip eden Rabbime Hamd olsun...
Mekânın Cennet olsun...
Ah güzel insan, vefatının ardından bu şiir daha bir hüzünlü geliyor artık...
Aynen katılıyorum nur büyük kayıp şiir ler yetim kaldı 😔
16 Kasım 2021 Salı
Sezai Karakoç bizi,Liliyi,deli köşemizi yetim bıraktı.İnci dakikalarımız yalnız kaldı.Dünya sürgününü tamamladı.
Rahmet olsun...
Sen istesende taş yürekli olamazsın Lili.🌹
Ahh büyük üstad dün vefat haberini aldik Rabbim senden razı olsun 🏵
Bunu bir cok kişi seslendirdi hem müzik uyumu hemi şiire hakim oluşunuz sesin zaten tartışmasız insani derin bir tesir ediyor kutluyorum...!
Emeğinize sağlık 🌹 Insaallah şiirden anlayan naif ince düşünceli insanlarla kesişir yollarımız her zaman...
Neden gittin lili neden bizi bu sürgünde yalnız bıraktın..? :(
16.11.2021
Duygusal bir filmden ŞİİR yazan ADAM lardan bu zamana ne kadar kaybetmişiz bir şeyleri işte... Birşeyler bizi tüketti ☺️
şiir okumak, dinlemek .. ibadet değilse bir mü'min için, nedir ?
ekmek'in ,
Lili'nin ,
şair'in ,
şiir'in ,
ve şehr-i Ramazan'ın Rabb'ine hamd olsun 🌙
hepsi Allah'ın..
✒.. gönlünüze selamet Kardeşim, ömrünüze selamet..
Eyer tefekkure sebepse ibadet tekebbure sebepse isyan nefsin peşine dusurursede masiyettir
Emine Bakırcı eyvallah Kardeşim eyvallah, razı ola Rabb'imiz, eyvallah..
Sümeyye Aydın duygusallık şeytanın en harika domogojisidir
Ve en büyük demogog o dur
Güzeldir şiir lakin tehlikelidir
Buyüzden aşk mübalağa şarkı haram şiir haram dinde..
duygusallık yanıltır vicdan doğrultur
Şeytanın en büyük silahı duygusallık ve ümitsizlik
Allahtan geçmeyince tüm sevgiler ve şiirler emin ol yaradır yar Diil ..
Bir bakışta bir gülüşte bir öpüşte batmamak lazım ..
Erkekler ağlamaz sözüne inananlar zannımca bu şiiri bir gece vakti dinlememiş..
Erkekler ağlamaz, diyen seni tanımamış.
- Onur Can Özcan
😢
İkl duyduğum andan ,bana bir bağlılık verdi bu şiir . Hep dinledim. hala dinliyorum.
Teşekkür Furkan Özdemir❤
Hikayeyle tanışıp şiiri dinledigim için sevgiyle... minnetle ⚘ Furkan Ağabey💙
Allah rahmet eylesin, en sevdiğim şiir, en sevdiğim şair...
İçimden geçirmiştim birileri liliyar 'ı seslendirse de dinlesek diye. Yüreginize sağlık ağabey.
Ne zaman canım sıkılsa buraya tıklıyorum. Ayrılık ama huzur veriyor.
Sezai Karakoç Köşe'yi dinlemiştim ilk sizden sesinizle hakkını vermiştiniz ki Liliyar'ı dinlemek de nasip oldu.Emeğinize sağlık 😊
Dünyaya güzellik katanlar bir bir göçüp gidiyor. Sonra geriye bize umut huzur güzellik verecek çok az şey kalıyor ... Mekanın cennet olsun güzel insan
Eskiler her zaman güzeldir.😍
Keşke eski zamanlara geri dönebilsek 😔
20 yıl geriye gitsek 40 yıl ileri gitmiş olacaz.
Bizi bırakıp gittin Lili.
Bize bir bavul bıraktın
İçinde bir Diriliş olan.
Gün ışığından daha parlak
Daha canlı bir Diriliş bıraktın.
anlam veremediğim duygular içerisindeyim,bu şiiri dinlediğimde rahatlamış gibi hissediyorum.
Sen istesen de taş yürekli olamazsın
Sen daima güzeller güzeli olursun..
Sen konuşmasını bilmeden milyonları arkandan ağlattın güzel insan. Mekânın cennet makamın âli olsun.
Bazen ruhta doldurulamayan yerler oluyor. O zaman Furkan abiye geliyorum. Yalnızlık bazen nimet, şiir daha büyük nimet. İkisi de bir arada olunca şiir şifaya dönüşüyor. Sesine sağlık abim. Üstada yine sözler kifayetsiz. muhteşem.
Film gibi... sar sar dinle... sar sar izle...
Mehmet Vural Lili ya da karnaval kızı adıyla anılan bir filmden yola çıkarak şiiri yazmış Sezai Karakoç film de şiir de müthiş güzel.
Superrr
@@maihayal12 filmi izlemek istiyorum ama bulamiyorum, izlediyseniz link atar misiniz ?🙏
Seyma Berk çok uzun zaman önce izlemiştim şimdi arattım ama ben de bulamadım, eski bir film olduğu için kaldırılmış olabilir sitelerden.
@@maihayal12 hadi ya, anladım. Teşekkürler yine de :)
Bir Ramazan gecesinde bizi çok uzaklara götürdün Furkan kardeşim. Bu şiir kanalının gönlümüzdeki yeri apayrı👏
her dinlediğimde içimden bir şeyler kopuyor.. ey içimdeki şeyleri Koparan insan! iyi ki bendesin.
Sezai Karakoç sen hayatımda karşılaştığım en güzel şeysin..
Şiirin hikayesini dinlemeden benim için sadece güzel ses ve fondan ibaretti şiir.
Ne güzel etkilenmişte şiir yazmış şair.
Hikayesini nerden okuyabiliriz
Tekrar tekrar dinliyorum bu şiiri. Sezai Karakoç filmin şiirsel özetini çıkarmış. Sezai Karakoç bu şiiri yazmış olmasaydı böyle bir filmden haberim olmayacaktı. Zar zor bulup izledim bu filmi sonunda. Furkan Özdemir de gerçekten şiiri hissederek okumuş.
@moonlight ̊ ugurfilm sitesi var , ben oradan bulup izledim
Bazen çocuk, bazen genç, bazen yaşlı oluveriyorsun kotu kadinin sevenleri ayirmasi ,sevda.....
Her zamanki gibi Şiirin hikayesi benden ☺️
Uzunca lakin gerçekten güzel bir hikaye
Sezai Karakol - Lili ⤵️
“Bu kuklaların kukla olmadığı besbelli/ Ne söyledilerse tıpıtıpına gerçek besbelli…’’ diye başlayan şiiri. Karakoç’un bu şiirine, 1953 Amerikan yapımı olan, yönetmenliğini Charles Walters’ın yaptığı ve başrollerinde Leslie Caron, Mel Ferrer, Jean Perre Aumont’un oynadığı ‘’Lili’’ adlı film kaynaklık etmiştir. Filmin başkahramanı olan Lili, on altı yaşında temiz kalpli, saf, insanlara sonsuz güveni olan biri. Filmin başkahramanlarından olan Pool’ün tanımıyla ‘’O küçük bir çan gibidir. Nasıl vurursanız vurun o saf bir ses verir.’’ Babasını kaybettikten sonra şehre bir tanıdıklarının yanına çalışmaya gelen Lili, onun da öldüğünü duyunca çaresiz bir şekilde kalacak bir yer ve iş arar. Bu sırada bulunduğu şehirde de bir sirk kurulmuştur. Bu sirkte çalışan sihirbaz Marcus’la tanışır ve onun aracılığıyla burada garson olarak işe başlar. Marcus’un gösterilerini büyük bir hayranlıkla izlemekten görevini yerine getirmeyen Lili’nin, daha ilk akşamdan işine son verilir. Lili bu arada gönlünü de sihirbaz Marcus’a kaptırmıştır. Lili Marcus’u severken sirkte kukla oynatan Pool da Lili’ye âşık olmuştur. Fakat Lili bunun farkında değildir. Pool’u kaba ve sert biri olarak görür. Pool çok iyi bir dansçıyken savaşta sakatlandığı için sirkte kukla oynatmaya mecbur kalır. Bunu bir türlü kabullenemez Pool ve özünde çok iyi biri olmasına rağmen sert mizaçlı, kaba biri olarak tanınır çevresinde.
Lili işten atılınca ortada kalır. Gidecek bir yeri de yoktur. Tüm umutları tükenen Lili intihar etmeye karar verir. Tam o sırada perdenin arkasından havuç kafalı kukla çıkar ve Lili’yi yanına çağırır. Kuklayı oynatan Pool’dür. Lili ile kukla sohbete başlarlar. Bir insanla cansız bir kuklanın konuşmaları sirktekilerin de ilgisini çeker ve Lili’yi tekrar işe alırlar. Her akşam bu gösteri tekrarlanır. İzleyiciler de yoğun ilgi gösterirler bu farklı gösteriye. Lili’nin belki de en çok mutlu eden zamanlar kuklalarıyla konuştuğu anlardır.
Bu arada Lili Marcus’u içten içe sevmeye devam eder. Marcus’un evli olduğunu duyunca Lili sirki terk etmeye karar verir. Bu arada da yaptıkları gösterimlerle dikkat çeken Pool’a iyi bir iş teklifi de gelir. Fakat Lili olmadan bu işe başlamaları da mümkün değildir. Lili eline bavulunu almış sirki terk etmeye koyulurken, kukla arkadaşı havuç kafa yeniden belirir perde arkasından ve Lili’yi yanına çağırır. ‘’Bize veda etmeden mi gideceksin? Bizi de yanında götür Lili!’’ diye yalvarır kukla arkadaşları birer ikişer. Kukla arkadaşlarından olan tilki, Lili’ye hediye bir kürk almıştır. Borcunu ödemediği taktirde kendi kuyruğunu vereceğine dair anlaşma imzalamıştır. Lili kukla arkadaşlarının kendisine gösterdikleri sevgi ve sadakatten dolayı gözyaşlarını tutamaz. Kuklaların titrediğini fark eder bir ara Lili ve perdeyi kaldırır. Perdenin arkasında kaba ve sert diye tanıdığı Pool’ü görür. ‘’Ona sen nesin? Duygularını kaybeden bir canavar mı?’’ diye bağırır. Sirki terk eden Lili yolda tüm yaşananları düşünür. Çok sevdiği kuklaları oynatan, onları konuşturan Pool’dür. Yolda rüyaya benzer bir şey görür Lili. Kukla arkadaşlarıyla yürürken her birinin Pool’a dönüştüğünü, onunla dans ettiğini görür. O kuklaların aslında Pool olduğunu ve aslında Pool’ü sevdiğini anlar Lili koşarak sirke döner. Kapıda da Pool vardır. Çocukça bir sevinçle Pool’ e sarılır ve film burada biter.
1953 yapımı olan bu filmden etkilenen Sezai Karakoç da 1954’te şiiri ‘’Liliyar’’ı yayımlar. Görüntülerle sunulan ‘’Lili’’ filmi Karakoç’un şiirinde bu sefer kelimelere karşımıza çıkar. Karakoç bu şiirinin adını daha sonraki yıllarda ‘’Lili’’ olarak kısaltır.
Ne güzel ettiniz de bunu bizimle paylaştınız
Leylan Kurt İnanın görmedim kardeşim.
İyi oldu
Teşekkürler....
aslında olayın gerçek özeti şöyle:
lili ankaranın keçiören ilçesinde yaşayan lise öğrencisi bir kızdır. bir gün okul çıkışı karşısında edebiyat öğretmeni olan keremi görür. kerem liliye anlam veremediği bir şekilde bakmaktadır.lili bu durumdan çabucak sıyrılmak için köşe başındaki hasan amcanın bakkalına doğru yürümeye başlar hızlı adımlarla. kerem de lilinin hemen arkasından bakkala doğru yol almaktadır. hafif ürkek ve endişeli bir halde bakkalın kapısından içeri giren lili, hasan amcaya tebessüm ederek merhaba der. merhaba kızım hoşgeldin diyerek cevap verir hasan amca. bana bir paket maltepe verir misin der lili ve sigarasını beklediği sırada hemen arkasında beliren keremi farkeder. o sırada kerem de hasan amcadan bir paket maltepe sigarası daha rica eder. son maltepe sigarasını liliye veren hasan amca, kereme üzgün olduğu söyler ve eğer isterse birinci verebileceğini ekler. kerem ise maltepeye alıştığını, birinci sigarasının boğazında gıcık yaptığını söyleyerek bu teklifi reddeder. o sırada lili sigaranın parasını ödemeden bakkaldan çıkar ve koşarak dolmuş durağına gider. hasan amcayla sigara muhabbetine dalan keremin ise lilinin bakkaldan çıktığından haberi bile yoktur. hemen dışarı çıkar ve liliyi keçiören aktepe dolmuşlarının beklediği durakta görür. durağa doğru hızlı adımlarla yürüyen kerem, lilinin beklediği dolmuşun geldiğini görünce koşmaya başlar ama nafile.. lili çoktan dolmuşa binmiş ve dolmuş hareket etmektedir. hemen yoldan geçen taksiyi durduran kerem taksiye biner ve şu öndeki dolmuşu takip et der. yaklaşık olarak 1 saatlik bir yolculuğun ardından lili dolmuştan inmiş ve hızlı adımlarla oturduğu villaya doğru yürümektedir. kerem de bu sırada taksimetre pazarlığı yapmakta ama bir türlü taksiciyi ikna edememektedir. en sonunda 400 tl tutan taksimetre ücretini, 395 tl ödeyerek iyi pazarlık yaptığını zanneden kerem taksiden inmiş ve liliyi hızlı adımlarla takip etmektedir. arkasında anlamsız bir korku hisseden lili, keremin kendisini hala takip ettiğini farketmiş ve eve doğru koşmaya başlamıştır. Allahın hikmeti gereği lili koşarken ayağı taşa takılır ve yere düşer. krizi fırsata çevirmek isteyen kerem hızla yaklaşır ve liliyi o ince belinden tutarak ayağa kaldırır. iyi misin? diye sorar ve sanane be! diye aldığı cevapla donup kalır.. lili koşarak evine girerken, cebindeki tüm parasını taksiciye veren kerem evine nasıl döneceğini düşünmeye başlamıştır. gecenin ilerleyen saatlerine kadar ana caddelere otostop çektiği hale kimse keremi arabasına almamış, yaya olarak yaklaşık 25 km yürümüş ve en sonunda batıkent serhat mahallesindeki evine ulaşabilmiştir. evinin kapısını açtığında karşısında liliyi gören kerem anlık şok geçirmiş ve kaldırıldığı numune hastanesinde ölüm nedeni siroz olarak kayıtlara geçerek hayata gözlerini yummuştur.
olayın gerçek özeti budur arkadaşlar.
Bu şiirden ötürü canım kedimin adını Lili koydum. Bugün Lilim 3 yaşına girdi ve şu an beraber dinliyoruz şiiri.
Sen daima güzeller güzeli olursun Lili🩷
Az önce yayınınız vardı hocam lili ye vakit kalmadı gelip burdan dinledim🤗🤗🤗
Bu kadar güzel dizelerin ardından "Ben konuşmasını bilmem Lili demesi......
Kendime adıyorum bu güzel şiiri. Biz istesek de taş yürekli olamayız Lili. Daima güzeller güzelini buluruz gördüğümüz her şeyde.
Zihnim yorulunca ve hüzünlenince mutlaka Furkan Özdemir den bir şiir dinlerim, çalışmalarınzda başarılar dilerim, çok güzel seslendiriyorsunuz.
Sezai Karakoç sadece büyük bir şairdir. Keşke hem şair hem de cesur bir entelektüel olsaydı. Olduğuna da şükür ya bu da olmayaydı eksik kalırdık.
Bu şiiri daha evvel okusam bu kadar anlamlı gelmeyecekti ;ama bundan sonra başka, bundan sonra hep buradayım inşaALLAH
Sitare'm ben hep senin Lili'n olacağım.. ben istesem de taş yürekli olamam, yıldızımı özledim :')
İlk defa bir şiir dinlerken bu denli duygulandım. Bu şiir sevdiğime attığım ve ikimizin de çok sevdiği şiirdi. Mesajlarımızı silmeden önce son kez bakarken gördüm. Silmeden önce son kez onun için o zamanlar için dinlemek istedim. Zor oldu. Bilmezdim Lili'nin gidişi gibi birbirimizden gideceğimizi...
Şiirler ah şiirler. Yuregin dile gelişi.
Hikayeyi okumasam hüzünlü diye ağlayacaktım neredeyse çok güzeldi :"
Sezai Karakoç'un anlayamadığım şiirlerinden bir tanesiydi bu. Açıklamayı okuyunca şiir anlam kazanmaya başladı.
Rahmet olsun Üstad! Her şey ne kadar boş. Bu andan itibaren Her şey ne kadar da anlamlı oldu....
Sınav haftamızın vazgeçilmezi oldu,bir liliyar molası veriyoruz ha bire.saol abi emeğine ve yüreğine sağlık...
Ah lilim ah Sezai Karakoç elveda 😔
Lili Karnaval kızı diye bir filmden etkilenip bu şiiri yazdığını öğrendikten sonra filmi izleyip dinledim
ve üstadın nasıl bir nazım ruhlu olduğunu daha iyi anladım.Sezai Karakoç duyguların şiirsel tercümanıdır.
Saygıyla ve rahmetle anıyorum...
Arada hatırlatır mısınız 😊
Keşfettiğim en güzel kanallardan biri...
Lili gitti. Bu sefer sende gittin bu dünya sürgününden. Ve sende güzeller güzelini bulacaksın üstad...
Ustad kendini lili yi seven kuklaci cirkin adam, muazzez akkaya yi da lili ile ozdeslestirmis.Siirlerini konusan kuklalara benzetmis. Bu filmde ki kavusmanin hayalini sevdigi kadinla kurmuş. Son misralari "yok mu" diye bitirmiş hep. o sahneden cok etkilenmiş ve o sahnenin kendi hayatinda olmasini hayal etmiş.
Ah şairler! Siz büyüttünüz bu yaraları.
''Sen istesen de taş yürekli olamazsın.''
👍👍
Satırlar name name işledi içime yani nasıl bir şey bu şiir içim titredi. Ve bir de amansızca tekrar dinleymişim...Şimdi tarifsiz bir şeye dönmüştüm.
İnsan her kelimeyi böyle içten mi okur . Yaşıyorsunuz resmen Tebrikler 👏
Yıllar geçmiş ve biz, hâlâ buralarda eskiyoruz.
İlginç olan üstadın bir filmden etkilenerek liliyi yazması...zor bir şiir...ama gayet başarılı bir yorum...yüreğine sağlık ❤
Hangi film, biliyor musunuz?
Bugün, insanların kukla olduğu besbelli..
Ah Üstad, Allah sana rahmet etsin. Makamın alî olsun.
Bu şiirin güzelliği her şeyi güzel yapıyor.
16.11.2021 "demek bizi bırakıp gittin lili" Rahmet olsun sana üstâd
Yüreğinize sağlık, ben şiir okumasını bilmem Lili, güzel insanlardan şiir dinlemeyi ama çok severim Lili...
Sesiniz ne kadar güzel olmuş şiire. Dilinize, yüreğinize sağlık.
âh şiir nasıl da girdin kanımıza.. âh Lili sen de öyle yakisiyorsun ki şiire..
bizi hep böyle dinlendiren varlığınız daim olsun kardeşim. yine harikulâde!
O kadar güzel seslendirmişsiniz ki hissettigim duyguları anlatmam mümkün değil yüreğinize sağlık efendim 💙
Çıkamıyorum burdan galiba tutsak alındım o kadar güzel naifki bir çıkış yolu yok galiba 🥰☺️☺️
Şiiri birde filmi izledikten sonra dinleyin ah sezai karakoç, ah güzel şair bir filme ancak bu kadar güzel mısralar yazılabilirdi..
Hangi film
Ah şiirden anlayan bir arkadaş istiyordum
Sen olmalıydın Sezai ...
Sessiz , köşede kalmış biri vardı
Sana ulaşmayı bekleyen
Gelmeden gittin
O bendim ...
Yüzün ruhun kadar aydınlık ya lili 🌿
Sen istesen de taş yürekli olamazsın Lili
Sen daima güzeller güzeli olursun lili
Dinledikçe hep buralarda yaşayası geliyor insanın..
Saygıyla güzel insan...
Sezai karakoç 🖤
Rabbisine kavusmaya gitti üstad sürgun sonrasi..
Rabbım Rahmet eylesin , Böyle değerli insanları kaybedince insanın ölesi geliyor...
Tüylerim ürperiyor fon müzik mi derin manami beni etkileyen bu lilide
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim🌹
Şiiri dinlerken müziği tanıyınca gözünün önüne NefTah sahnesi gelenler. 😄
Müzik şiire iyi uymuş. 👍
Ağzınıza sağlık.
Teşekkür ederim. 👍👏
Müzik ne acaba?
@@betul3030 Sen Anlat Karadeniz dizisi Kavuşma müziği.
bu şiiri onlarca defa dinledim ..onlarca defa ağladım bu şiir başka , yüreğine sağlık kardeşim ben hiçbir zaman bu kadar içten şiir okuyan birisini daha görmedim :(((
Mona roza adlı eserini çok severim üstadın bu şiiri;” Muhit “adlı dergiden keşfettim ,çok güzel nasıl daha önce duymadım ya da göremedim .🥰🥰🥰
Vefatından bir gün sonra önüme çıkması ... Mekanı cennet olsun..
Kopamıyorum bu şiirden nedensizce..
Yüreğine sağlık Furkan Özdemir 👍👍👍
En çokta ne biliyor musunuz? Şiirlerin hikayesini fon müziklerin hikayesini bize yaşatıyosun 😊 teşekkür ederim şiir benm için ayrıydı. Ama hepsini izledikçe daha da aşık oluyorum🌹