Emperyalizm, Kapitalizm Ve Din (kısım 1) - Teferruat (12)
HTML-код
- Опубликовано: 15 сен 2024
- Atatürk'ü sevmek hangi anlamlara gelir, 10 Kasım videosu çeken şirketlerle birlikte mi sevmeliyiz? İnancın kurumsallaşmış, yani kurumlarla temsil edilen hali olan din, dünyada ve Türkiye'de kimin ne işine yarıyor? Din neden kişinin bireysel inancıyla ilgili değil? İslamcı örgütler ne işe yaradı? Türkiye ve Bangladeş'i birbirine bağlayan şey nedir? Bu sorular ve daha fazlası Teferruat'ın bu bölümünde.
Hazırlayan ve sunan: Sertaç Canbolat
Bazı görüşlerinize katılmasam da yaptığınız iş çok değerli. RUclips gibi liberal ve apolitik propagandanın yoğun olduğu yerde Sosyalizmi anlatan birilerinin olması gerekirdi. Bu boşluğu da siz doldurdunuz. Vazgeçmeden bu şekil devam edin eminim izlenme sayınız giderek artıcak. Başarılar
Bernard Lewis'in birkaç sene önce çıkan otobiyografisi vardı. [Bernard Lewis & Buntzie Ellis Churchill, Tarih Notları (İng. Notes on a Century), çev. Çağdaş Sümer, 2. Baskı, Ankara, Arkadaş, 2015.]
Şöyle bir anekdot düşürmüş:
"Siyasete dair hatırladığım ilk şey 1920'lerin başlarında, okula yeni başladığım sırada İngiltere'de gerçekleşen genel seçimlere ilişkin. O dönemin iki büyük partisi, İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti'ydi. Onların yanındaysa, bir zamanlar Muhafazakârların karşısındaki tek ciddi seçenekten geriye kalan ve artık işlevini kaybetmiş Liberal Parti bulunuyordu. Okuldaki çocukların bana ve birbirlerine ebeveynlerinin hangi partiye oy vereceklerini sorduklarını hatırlıyorum. Babama sormuştum ve “Biz Liberallere veriyoruz.” demişti. Sonra okula gidip diğer çocuklara Liberallere oy verdiğimizi anlatmıştım. Ezici çoğunluk ya Muhafazakârlara ya da İşçi Partisi'ne oy verdiğinden, bizimkilerin oyu bir miktar kafa karışıklığına yol açmıştı. “Neden Liberaller?” diye sordular ve ben de eve gidince bu soruyu babama ilettim, “Neden Liberaliz?" Babam bir an bile duraksamadan yanıtladı, “Çünkü İşçi Partisi'ni desteklemeyecek kadar çok ve Muhafazakâr olamayacak kadar az paramız var.”"
O liberaller bile sempatik geliyor artık rasyonel insana hasret kaldık arkadaş!!! Bu arada İşçi partisine oy verebilecek kadar fakirim ama işçi partisi yok memlekette.
@@ninjatortil var TİP ve TKP var
@@ulaskeskin6307 oy oranları %1 in altında olduğu için oyu çöpe atmakla aynı şey hatta büyük partiye yaradığını düşünürsek bu oyların akp ye oy vermekle aynı şey olduğunu bile söyleyebiliriz. Rasyonel ve pragmatik olmalıyız bu konuda.
@@ninjatortil CHP nin ayakta kalması için aşıladığı algı da bu zaten baş muhalefet biziz siyasal islamı kaldırmak istiyorsak bizden başka çareniz yok gibi umutsuz mesajlar. Gerçi CHP ne kadar laik ne kadar Kemalist düşünmek lazım içini boşalttılar sakız ettiler bu kavramları ashashah. Yani bana göre AKP ve CHP arasında devasa bir fark yok ikisi de burjuva destekçisi bir parti ve çözüm önerileri yok. Haklılık payın da var tabii 2023 de gibip CHP ye de verebiliriz AKP saltanatı son bulur ama CHP başlar bu defa da pratik bir örneğini görmüş oluruz bu dediğimin. Sonuç olarak devrimden başka bir yol yok seçimle kurtulmayacak bu ülke. Bakıp görücez artık.
CHP alternatif demedim zaten olsa onu söylerdik. ayrıca keşke olabilse.
TEŞEKKÜRLER- DEVAMINI BEKLİYORUZ
ihtiyacımız olan işte tam da bu, hegomonya! aynen devam, ellerinize sağlık.
Çok güzel çalışma .Devamını bekliyoruz.
Öncelikle olguları ve durumları değerlendirirken, kendi içsel düzeneğimizdeki düşünsel yapının ve aynı yapının yöneldiği fikirsel sonuçların nereden ve nerelerden beslendiğine bakmakta fayda var sanırım. Öz ve biçim doğrultusundaki ayrımın pratik olarak insanı hangi ezberler üzerinden yönettiği konusunda çok iyi bir konuyu gündeme getirmişsiniz...sağ olun. Atatürk' ü sevmek, islam dinini sevmek ya da karşı cinsten birini sevmek kavramlarının birbiriyle olan sevmek noktasındaki analizini yapabilmek için sanırım bu kavramların yaşam-siyaset-kültürel birikim ve insan öznesindeki yansımalarını iyi tahlil edebilmek gerekiyor. Örneğin; aydınlanmayı sevmek! Aydınlanma nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Nerede oluşmuştur? Etkileri nelerdir? Sanat, edebiyat ve inanç üzerindeki etkileri nelerdir? Şimdi aydınlanmanın sevilmesi noktasında bu kavram bir olgu olarak sevmek hissinin neresindedir? Demek ki sevmekle aydınlanmanın kendisinin kavranması bağlamında bir ilişki basit ve yüzeysel bir zeminde ortaya çıkıyor. Çünkü aydınlanmanın tarafında olmak, onun sosyal ve etik anlamda, inanç ve özgürlük boyutunda çok daha farklı, geniş ve temelinde tüm yaşamı kapsayan yapısıyla karşılaşıyoruz. Bilinç olarak, duygularıyla hareket eden, düşünce yönü gelişmemiş, inançlarıyla yaşamına yön vermeye çalışan ve sürü psikolojisinin egemen olduğu toplumlarda bazı kavramlar ve kişiler yalnızca insanın kendisini ait olma durumuyla tatmin ettiği birer ikon olarak kalırlar. Atatürk örneği bunun en açık seçik örneği olup, resim, heykel, şiir ve siyaset sahnesinin ikiyüzlülük boyutunda sanırım en elverişli konumundadır. Chp O' na sahip çıkarak aslında kendi ihale çıkarlarının bekçisi, altı ok diyerek başımızdaki cahil diktatörün ergen oğlunun attığı okların da seyircisi konumundadır. Saygıyla...
Bazı görüşlerinize katılmasam da yine de çok iyi bakış açınız var
Miyamato Musashi'nin kapitalizm eleştirisinde kullanılacağı hiç aklıma gelmezdi doğrusu :)
Emeğinize sağlık muhteşem konular çok teşekkür ederim 💕
ağzınıza sağlık yine harika bir video olmuş
hocam hepsini ifşa edin başarılı görüşleriniz için teşekkür.
Bu programları Arda Kavaklıoğlu yapsa çok güzel olur.
Sizi izlerken yoruluyor insan.
Ben de olmalıyım
Son yayınlanan 4-5 videoda youtube reklamları çıkmıyor, siz mi almıyorsunuz özellikle? Reklam alın lütfen, katkımız olsun böyle güzel işlere...
Sizin keyfinizi kaçırmaya değer bir kaynak sağlamıyor reklamlar. :)
@@bsmkolektif helal be
Harikasınız...
1 Fakiŕliği ve zenginliği yasaklayalım .devletlerin kırmızı çizgisi haline getirelim.2 Parayı zenginleşme aracı değil,gerçek tarihsel işlevine (değişim aracı haline ) getirelim. Devletlerin kırmızı çizgisi haline getirelim.
Kurumsal inanç ibadethaneler tabi olunan dine göre farklılaşan tapınaklar İslam'da cami Hristiyanlıkta klise(Katolik klisesi,Ortadoks klisesi),Yahudilikte Havralar vbnz.
Hocam muhafazakarlık tepkimeci bir hareket olarak özünde ilerlemeci değil mi? Yani sosyalist bir ülkede de sol muhafazakarlık olmayacak mı? 17. yy'de ingiltere'de serbest piyasayı savunanların o günün solu olup bugünün iktidarı olmaları da bu şekilde açıklanamaz mı?
Değil. 17. yüzyılda değiliz sevgili Muhammed. Burjuvazi tarihteki ilerici pozisyonunu artık taşımıyor. Şu anda burjuvazi tarihin ilerlemesi önünde bir engelden başka bir şey değil.
@@bsmkolektif Diyalektik materyalizmin bir sonucu olarak bir zamanlar devrimci bulunan her türlü hareket nihayetinde bir ideolojiyi muhafaza etmek zorunda kaldığından muhafazakar bir noktaya geliyor. Ve yine zamana bağlı olarak eskimesi sonucu işlevini kaybediyor. Burjuva'da yapması gerekeni yaptı. Artık aylaklar sınıfına dönüştüler. Bundan sonra bireylerin kendi hayatlarını yönetebileceği, kendi mantıklı kararlarıyla, kapitalin Waren Fetischismus'u olmadan ilerleyebileceği örgütlü bir toplum kurması gerek. Umarım o günleri görürüz.
@@berakoc8556 bahsettiğin "nihayetinde muhafazakar bir duruma gelmesi" komünizm için de geçerli mi? Bu durumda ne olur?
Hocam, işgal ettiği ya da fethettiği yerlere kendi dinini yaymayan ilk imparatorluğun Habsburg olduğunu söylediniz. Bunu ilk defa yapan Persler değil mi?
Hocam merhaba Ortadoğu da ne oluyor sorusu üzerine bir kaynak önerir misiniz? SBKY öğrencisiyim güvenilir kaynak arıyorum
Sertaç Hocan kendi youtube kanalınız olsaydı.Daha güzel olurdu diye düşünüyorum.
Hocam sanki münazara kulübünde hazırlıksız konuşma yapıyorsunuz. Olay örgüsü yok. Oradan oraya, oradan hooop bir daha oraya.
Rozet Atatürkçülüğü var.Haklısınız.Ama muhafazakarlıkta milliyetçilik olabilir ama ırkçılık yoktur.
😂😂
Emeğinize sağlık
👍👍✊✊🚩
bu Ataturkle ılgılı durumda kesınlıkle haklı fakat oyle bır duygusal bakıs acısı yedırılıyorkı Ataturk konusunda bır elestırı olmamasına ragmen sankı Ataturk elestırısı gıbı algılanıyor
eksıksız cok ıyı degerlendırmeler
ha abicim sen hepsini doğru anlatıyorsun benim seninle alıp veremediğim bir şey yok ama benide sen anla yani demek istediğim ikiside saf ideoloji ve ikiside hayata birisinde doğa tahrip oluyor birisindeyse insan yok olur yani ortak sebep yok olma olur
ha abicim ben faşis deyilim sol ağırlıklı düşünce yapısını inceledım ve hepsinide mantıksız buldum çünkü her şey başına getirdigin kelimeye bakar komünizmin büyük toplumda iş görmez çinliler bunun farkına vardı yani gerçek sosyalizim getire bilmek için insanların her dediği olması lazım ceza kısıtlama ve sayre hiç birşey olmaması lazım bunlar olursa kapitalizminden bir farkı kalmaz
Zorluyorsunuz yani illa indir arşiv yap...
Özgürlükçü sosyalizme olan itirazınız nedir? Merak ettim.
özgürlükçğ sosyalistlerin çoğunluğu örgütlenmeyen entellektüel boşboğazlılık peşinde koşan arkadaşlar. İtirazları buna olabilir
Özgürlükçü sosyalizm tarifi, özgürlükçü olmayan sosyalistlerin olduğunu varsayar. Ne Marx'da, ne de Lenin'de böyle bir tarif yok. Sosyalistler eşitlikçidir.
Sosyalistleri devrimciler ve evrimciler olarak ayırmak mümkündür; Evrimci sosyalistlerin (Sosyal demokratlar, Menşevikler, VD.) kendilerine özgürlükçülük atfetmeleri boş laftır.
Kimin özgürlüğü? Burada sözü edilen özgürlük, toplumun tamamının sömürüden kurtulup sanatsal ve kültürel gelişiminin önünün açılması değildir; Burada burjuvazinin sömürme özgürlüğünden bahsediliyor. Bunu açıkça söyleyemedikleri için, özgürlük kavramının ardına sığınıyorlar.
Bu kanalı seviyorum ama anlatım kötü. Çok aşırı detaya indin be hoca.
Programın adı "Teferruat" :)
Video’nun tamamını izlemeden bu yorumu yapıyorum. Şunu belirteyim ki herşeyini borçlu olduğunu birine yani Atatürk’e bu milletin sevgisini anlamanızı beklerdim. Ağlak videolar gibi sözler...Bizim soldada böyle bir durum var maalesef...
Videoyu acar acmaz ezanin baslamasi djdjdjdjdk
Kaptalizm ne la? Kapitalizm diye doğrusunu söyleyin.
Atatürk'ü manken yapmak djdjdjd çok güzel tabirdi ya
O gösterdiği niz piramitte politburo yönetimi tam olarak nerede dir dürüstçe söyleyin aristokrasi nin yerini onlar almıştır inanmiyan Sovyetler çöktüğünde fabrika müdürü milyarlarca rublesi vardı oysa orada ki işçiler işsiz aç bırakıldı
Tabi isa nin yaşadığının tarihte bir kaydi yok ama önemi değil 😂😂😂😂ulan ya
Dayııı sen de az degilsin
Ağır boş yapmış
ya adamda; gereksiz fazla ozguvene sahip kendini tum ideolojilerin merkezinde goren bi turk solcusu gevşekligi yok mu ya ? anlattiklarina konsantre olamiyorum 😂😂😂 hayir yani ilgimi de cekiyor konular ...
dimi 😀😀
@@Epimetheusful noldu bu şimdi bu aralar pek gzükmüyor merak ettim açıkçası
Cok sıg bir bakis acisi
Öncelikle olguları ve durumları değerlendirirken, kendi içsel düzeneğimizdeki düşünsel yapının ve aynı yapının yöneldiği fikirsel sonuçların nereden ve nerelerden beslendiğine bakmakta fayda var sanırım. Öz ve biçim doğrultusundaki ayrımın pratik olarak insanı hangi ezberler üzerinden yönettiği konusunda çok iyi bir konuyu gündeme getirmişsiniz...sağ olun. Atatürk' ü sevmek, islam dinini sevmek ya da karşı cinsten birini sevmek kavramlarının birbiriyle olan sevmek noktasındaki analizini yapabilmek için sanırım bu kavramların yaşam-siyaset-kültürel birikim ve insan öznesindeki yansımalarını iyi tahlil edebilmek gerekiyor. Örneğin; aydınlanmayı sevmek! Aydınlanma nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Nerede oluşmuştur? Etkileri nelerdir? Sanat, edebiyat ve inanç üzerindeki etkileri nelerdir? Şimdi aydınlanmanın sevilmesi noktasında bu kavram bir olgu olarak sevmek hissinin neresindedir? Demek ki sevmekle aydınlanmanın kendisinin kavranması bağlamında bir ilişki basit ve yüzeysel bir zeminde ortaya çıkıyor. Çünkü aydınlanmanın tarafında olmak, onun sosyal ve etik anlamda, inanç ve özgürlük boyutunda çok daha farklı, geniş ve temelinde tüm yaşamı kapsayan yapısıyla karşılaşıyoruz. Bilinç olarak, duygularıyla hareket eden, düşünce yönü gelişmemiş, inançlarıyla yaşamına yön vermeye çalışan ve sürü psikolojisinin egemen olduğu toplumlarda bazı kavramlar ve kişiler yalnızca insanın kendisini ait olma durumuyla tatmin ettiği birer ikon olarak kalırlar. Atatürk örneği bunun en açık seçik örneği olup, resim, heykel, şiir ve siyaset sahnesinin ikiyüzlülük boyutunda sanırım en elverişli konumundadır. Chp O' na sahip çıkarak aslında kendi ihale çıkarlarının bekçisi, altı ok diyerek başımızdaki cahil diktatörün ergen oğlunun attığı okların da seyircisi konumundadır. Saygıyla...