Bir çok platform böyle kıymetli hocalarla yaptıkları dersleri sadece İstanbul’da oturanların ya da okuyanların faydalanacağı şekilde kapalı kapılar ardında yaparken sadece Türkiye’nin değil Dünyanın her yerinden izleme- öğrenme imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ederim
evimde masamda not ala ala dinliyorum, ama neden bu serinin devamı yok, lutfen devamı gelsin, bu ders sayesınde Allah la aramızdakı ılışkının hakıkatını tam cozebılecegımı dusunmeye baslamısken, serinın devamı olmadıgını gorunce bunu beceremeyeceğimi dusunmeye basladım..
Serinin başında olan kardeşler ve büyüklerim için ufak bir bilgi vereyim: Kulağı rahatsız eden o hışırtının sebebi kamerayla oynanması vs değil, hocanın yakasına takılan mikrofon cekete temas ettiği için o ses çıkıyor, yani önlenmesi pek mümkün değil :)
28:59 “Zaten evetçiyiz hocam da girmeyelim” (Mevzu bahis başkanlık referandumu) Tebrik ederiz hocam, hem çağı açan düşüncelere âşina olup hem nasıl bu kadar çağa lâkayd olunur göstermişsiniz. Bu bir sitemdir, saygısızlık etmek istemem. Memleketin geldiği hâl itibariyle bu kadarcık sitemimiz hoş görülür umarım.
تفضل استاذنا المفضال مازحا بان ثمانية ملايين من اوربا ايضا قد يشاهدون هذا المحتوى كذا ربما جمهورية توركمنستان لذا احب ان اقول نعم ربما ولم لا خاصة ها انا ذا اتنور من شعاء الشمس الساطع من تركيا وانا في العراق تحياتي وكل حبي وتقديري
Insanin iradesine (cuzi ihtiyarina) sabit olarak degil ya da mahluk olarak degil de onun iradesine emri itibari olarak bakilirsa insan o zaman ozgur olur.
İbn-i Arabi; başta ayan-ı sabite olmak üzere, bu kavramları üretmiş/türetmiş midir yoksa bunlar ilâhi bir hakikat olarak kendisine keşf halinde bildirilmiş midir? İlk seçenek İbn-i Arabi'yi bir filozof, ikinci seçenek ise bir ehlullah yapar. Benim için ikincisi doğrudur.
Kardeş , Tanrı derken Allah'ı kast ettiğini biliyorsak(ki biliyoruz) , illa Allah diye belirtmesine gerek yok. Rab, ilah, tanrı, mevla, bu kelimelerin hepsi aynı manaya gelir. Peygamberimiz "Rabbim bana şunu ver, şöyle yap böyle yap" diye dualar etmemiş mi ? Etmiş. Eee ?
Kalp ruh demektir. Ayetlerde, hadislerde geçen "kalp" kelimesi "ruh" kelimesidir. Bir hadiste "insan iyilik yaptıkça şöyle olur , kötülük yaptıkça kalbi kararır" gibi şeyler geçer. Bir et parçası olan kalbin kararması mümkün olmadığına göre, burda kast edilen şey ruhtur. Akleden, fikreden, düşünen, duygulanan, sevinen, üzülen hep ruhtur. Günümüz bilimi bunu beyin denen et parçasına bağlar. Ama akıl beyin değil, ruhtur. Dolayısı ile akıl=ruhtur. Kalp=ruhtur. İkisi de aynı şey olduğu için, birbirine karşıt olmaları mümkün değildir. İlham ruha gelen vahiydir. Allah istediği kulunun ruhuna bilgi gönderir. Bu bilgiye vahiy/ilham denir. Müşahede ise kelime anlamı "görmek" demektir. Ruhun bedenden çıkarak, 7 kat göğü ve uzayı aşarak Cennet'i Cehennemi falan filan görmesi demektir. Ya da olduğu yerden, çıkmayarak, görmesi demektir. Arş'ı, Kürsi'yi, Kalem'i vesaire, akla gelebilecek, gözle görülebilen her şeyi görmesi demektir. Tasavvufta bunlar reddedilmez. Bunlar birer araçtır. Kaynak ise Kuran ve Hadislerdir. Sizin sanki tasavvuf ilham ve müşahedeye karşıtmış gibi anlatımınız yanlıştır. Yahudi ilham alamaz. Yahudi müşahede de yapamaz. Yani verdiğiniz örnek yanlıştır. Allah kafirlere ilham ve müşahede vermez. Sizin dediğiniz Yahudi örneği ancak büyücülük yapan biri olabilir. Bir büyücü, kendini halka "ben ilham alıyorum" diye sunabilir. Ama bu iddia, onun gerçekten ilham aldığına kanıt değil.
Bir çok platform böyle kıymetli hocalarla yaptıkları dersleri sadece İstanbul’da oturanların ya da okuyanların faydalanacağı şekilde kapalı kapılar ardında yaparken
sadece Türkiye’nin değil Dünyanın her yerinden izleme- öğrenme imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ederim
Akıl iman ederse ve terbiye edilirse kalp ❤️ adını alır.
Allah razi olsun ilminizi hayreylesin.Amin
Allah razı olsun sizden
evimde masamda not ala ala dinliyorum, ama neden bu serinin devamı yok, lutfen devamı gelsin, bu ders sayesınde Allah la aramızdakı ılışkının hakıkatını tam cozebılecegımı dusunmeye baslamısken, serinın devamı olmadıgını gorunce bunu beceremeyeceğimi dusunmeye basladım..
Serinin başında olan kardeşler ve büyüklerim için ufak bir bilgi vereyim: Kulağı rahatsız eden o hışırtının sebebi kamerayla oynanması vs değil, hocanın yakasına takılan mikrofon cekete temas ettiği için o ses çıkıyor, yani önlenmesi pek mümkün değil :)
Surekli kamerayla oynayan arkadas, lutfen.
Seneler geçti izliyoruz
aynen
28:59 “Zaten evetçiyiz hocam da girmeyelim” (Mevzu bahis başkanlık referandumu)
Tebrik ederiz hocam, hem çağı açan düşüncelere âşina olup hem nasıl bu kadar çağa lâkayd olunur göstermişsiniz. Bu bir sitemdir, saygısızlık etmek istemem. Memleketin geldiği hâl itibariyle bu kadarcık sitemimiz hoş görülür umarım.
تفضل استاذنا المفضال مازحا بان ثمانية ملايين من اوربا ايضا قد يشاهدون هذا المحتوى كذا ربما جمهورية توركمنستان لذا احب ان اقول نعم ربما ولم لا خاصة ها انا ذا اتنور من شعاء الشمس الساطع من تركيا وانا في العراق
تحياتي وكل حبي وتقديري
Sizi ekranları başından izleyenlerden size selam olsun Hocam.
Aleyküm selam hojam
55:30 Aziz Allah
HZ. Ali tahtada çok güzel bir yer buldu. Bunu olumlu anlamda kullanıyorum. Eleştiri veya kinaye dğil.
👏👏👏👏♥️♥️♥️
bardağı çektin de ne oldu mübarek? bir bardak su iç benim yerime. ben hocayı dinliyorum neden dikkatimi dağıtıyorsun?
Insanin iradesine (cuzi ihtiyarina) sabit olarak degil ya da mahluk olarak degil de onun iradesine emri itibari olarak bakilirsa insan o zaman ozgur olur.
Emri itibari ne demek
İbn-i Arabi; başta ayan-ı sabite olmak üzere, bu kavramları üretmiş/türetmiş midir yoksa bunlar ilâhi bir hakikat olarak kendisine keşf halinde bildirilmiş midir? İlk seçenek İbn-i Arabi'yi bir filozof, ikinci seçenek ise bir ehlullah yapar. Benim için ikincisi doğrudur.
Kafa cok karisiyor,anlamak algilamak gercekten kolay degil.
35:06 Türkmenistan'ı bilemem ama ben Dallas adına izliyorum hocam 😅
Kısaca ayani sabite herşeyin hakikati deseniz olmaz mı Neden sapmış firkalardan mutezileden örnek veriyorsunuz ki üstün körük anlatiyorsunuz
Ayanı sabite ile kader ilişkisini bilmek isterdim
Allah’a Tanri deyen bir hocaya Allah degilde tanri raziolsun denmelidir yalanmiyim sohbete bakinca bu cikiyo niyetim hakaret değil bir uyarı.
Kardeş , Tanrı derken Allah'ı kast ettiğini biliyorsak(ki biliyoruz) , illa Allah diye belirtmesine gerek yok.
Rab, ilah, tanrı, mevla, bu kelimelerin hepsi aynı manaya gelir.
Peygamberimiz "Rabbim bana şunu ver, şöyle yap böyle yap" diye dualar etmemiş mi ? Etmiş. Eee ?
Kalp ruh demektir. Ayetlerde, hadislerde geçen "kalp" kelimesi "ruh" kelimesidir. Bir hadiste "insan iyilik yaptıkça şöyle olur , kötülük yaptıkça kalbi kararır" gibi şeyler geçer. Bir et parçası olan kalbin kararması mümkün olmadığına göre, burda kast edilen şey ruhtur. Akleden, fikreden, düşünen, duygulanan, sevinen, üzülen hep ruhtur.
Günümüz bilimi bunu beyin denen et parçasına bağlar. Ama akıl beyin değil, ruhtur.
Dolayısı ile akıl=ruhtur.
Kalp=ruhtur.
İkisi de aynı şey olduğu için, birbirine karşıt olmaları mümkün değildir.
İlham ruha gelen vahiydir. Allah istediği kulunun ruhuna bilgi gönderir. Bu bilgiye vahiy/ilham denir.
Müşahede ise kelime anlamı "görmek" demektir. Ruhun bedenden çıkarak, 7 kat göğü ve uzayı aşarak Cennet'i Cehennemi falan filan görmesi demektir. Ya da olduğu yerden, çıkmayarak, görmesi demektir. Arş'ı, Kürsi'yi, Kalem'i vesaire, akla gelebilecek, gözle görülebilen her şeyi görmesi demektir.
Tasavvufta bunlar reddedilmez. Bunlar birer araçtır. Kaynak ise Kuran ve Hadislerdir.
Sizin sanki tasavvuf ilham ve müşahedeye karşıtmış gibi anlatımınız yanlıştır.
Yahudi ilham alamaz. Yahudi müşahede de yapamaz. Yani verdiğiniz örnek yanlıştır. Allah kafirlere ilham ve müşahede vermez.
Sizin dediğiniz Yahudi örneği ancak büyücülük yapan biri olabilir. Bir büyücü, kendini halka "ben ilham alıyorum" diye sunabilir. Ama bu iddia, onun gerçekten ilham aldığına kanıt değil.