Temel Sanat Eğitimi Kavgası - Sanat Sohbetleri - Bager Akbay - B09
HTML-код
- Опубликовано: 30 сен 2024
- Temel sanat eğitimi hakkında günlerdir kopan "kavga"ya bir de Bager Akbay'la eğiliyoruz.
Temel sanat eğitimi gerekli midir? Sanat eğitimi nasıl olmalı? Sanatçı olmak için okul okumak şart mıdır? Temel sanat eğitimi almayan kişiler sanat hakkında konuşabilir mi? Temel sanat eğitimi neden zorunlu olmalı?
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur.
Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun:
➡ bit.ly/FluTv
#BagerAkbay #SanatSohbetleri #SanatEğitimi
Sanat Sohbetleri serimizin diğer bölümlerini izlemek için:
➡sanat.flutv.online
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @flu
Temel Sanat Eğitimi Kavgası - Sanat Sohbetleri - Bager Akbay - B09 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
Mimari 101 - Olmaz Öyle Saçma Mimarlık - Ebru Tabak C. - B01
• Mimari 101 - Olmaz Öyl...
➡Aşk: Olmayan İdeale Duyulan Arzu - Boş Modern Sohbetler - Yalın Alpay - B13
• Aşk: Olmayan İdeale Du...
➡Erkekler Elbise Giysin! - Olmaz Öyle Saçma Moda - Banu Bölen - B02
• Erkekler Etek Giysin -...
➡Düzen, Gerilim, Oyuncaklı - Çırax - B02
• Düzen, Gerilim, Oyunca...
➡Sade'ı Yakmalı Mıyız? - Yazar Burada Ne Demek İstemiş? - Aytuğ Akdoğan B11
• Sade'ı Yakmalı Mıyız? ...
➡Son Moda Saçmalar ve Nietzsche - Böyle Buyurdu Kültür - Prof. Nevzat Kaya - B03
• Son Moda Saçmalar ve N...
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online .
. . . .
FluTV Discord: discord.flutv.me -- Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
ilker hocamız sayesinde ülke sanat için kavga edecek seviyeye geldi. daha ne istiyo bu millet
+1
Kavga etmek için sebep arayan bir toplumdan bahsediyoruz :))
Ama bir taraftanda her zaman olduğu kibi konu bağlamından kopmuş malesef. Temel sanat eğitiminin gerekli olup olmadığı tartışılması gerekirken, "eyy canikligil sen kimsin ya" durumuna dönmüş :D
sogan, patates falan
Çaktırma bu kanal çiçek ekiyor🌱
Whiplash filminde ailecek yemek yerken baterist olan çocuğun kuzeni "müzik yarışmasında nasıl 1.lik verebiliyorlar, tamamen subjektif değil mi?" diyor ve baterist olan çocuk "hayır, değil" diyip bitiriyor.
Bilim ve Uzay severler bize göz atabilirsiniz.
-Rahatsızlık Verdiysek Affedin.
14:33'te "tasarım öğrencisi bile tasarımcının mesleğine saygı duymuyor" bütün ülkenin özeti oldu bu cümle.
Kurallar,
çoğu zaman,
özgün ve özgür insanlar,
varolan düzeni sarsamasınlar diye de yanlış uygulansalar da;
Sadece düzen taraftarlarının kuruntularından ibaret değillerdir.
Kurallar aslında;
Çok uzun süreçler sonunda deneme-yanılma ve büyük kayıplar pahasına ortaya çıkmış “doğrular”dır.
Hiç birimizin,
önce ateşi keşfedip, oradan roket yapımına kadar varan milyonlarca yıllık bir süreci tek başına yaşayacak zamanı da olmadığına göre;
Bilmediğimiz ve uygulayamadığımız sanat kurallarını “HİÇ” aşamayız!
Nerede olduğunu bile bilmediğimiz bir dağın zirvesine (gerekli ise...) ASLA çıkamayacağımız gibi...
Yolun başında bir sanat/tasarım öğrencisi iseniz kendinize ara sıra şu soruyu da sorarsanız daha sağlıklı bir yol katedebilirsiniz:
“İlgilendiğim uzmanlık alanını benim kadar bilen bir pilot olsa onun uçağına binmek ister miyim?🙈😈
Programa emek verenlere ve izleyenlere teşekkür ederim.🖖
ben bilkent grafik tasarım mezunu 15 seneden fazla yurtiçi ve yurtdışı tasarım ve sanat içinde olan birisi olarak temel tasarım dersinde ve gündelik hayatımda "çırax"taki olayların gerçek olduğunu, olması gerektiğini rahatlıkla söyleyebilirim. genç arkadaşların konuyu anlmaması da, bildiklerini unutup tasarım dilini öğrenmelerindeki zorlukları da, Cafer'in "parlak" fikirlerini de, İlker hocanın onlara tepkisini de çok normal buluyorum. yaptığınız işler çok değerli. kanalı İfa'dan beridir takip ediyorum. konularınızı, konseptlerinizi, üslubunuzu içeriklerin çoğunluğunu izlemeden anlamadan yorum yapanlara katılmasam da onları da yadırgamıyorum. Herkes herşeyden anlamak zorunda değil ama bu onların fikirlerini umarsızca saldırgan tavırla karşısındakine kusmalarına engel olmuyor. en azından Bager'in de dediği gibi bu konuları düşünmelerine neden olduğunuz için mutlu olmalısınız :D . bu içerikler sanat eseri değerinde benim gözümde. Konuyla hem ilgili hem ilgisiz insanları bu konulara maruz bırakıp farkında olarak ya da olmadan tahrik edip düşünmelerine neden oluyorsunuz.
temel sanat eğitimi animelerde çakraları açma eğitimi gibi duruyor.
İlker Canikligil : The Last Modernist.
Lise sondayım temel sanat eğitimi almaya çalısacağım , teşekkürler ilker canikligil.
31:00'da bahsedilen konu ile ilgili;
Sonsuz maymun teoremi, bir daktilonun tuşlarına sonsuz bir süre boyunca gelişigüzel basan bir maymunun belirli bir metni (örneğin William Shakespeare'in tüm yapıtlarını) neredeyse kesin olarak yazabileceğini ortaya koyan matematik teoremidir.
Plymouth üniversitesinde gerçek maymunlarla deney gerçekleştirilmiştir. Maymunlar, çoğunluğu S harfinden oluşan ve yalnızca beş sayfa uzunluğunda bir üretim yapmakla kalmamış, önce baba maymun klavyeyi bir taşla ezmiş, diğer maymunlar çiş ve kakalarını klavye üzerine yaparak onu izlemiştir.
Yani İlker Hoca diyemiyor ben söyliyim; matematiksel olarak doğrudur ama uygulamada genelde sıçıp batırırlar.
Erdağ Aksel, birinci sınıf, ders basic design. Yasak cümle "I like it".
Ne çektik Erdağ Hoca'dan arkadaş. Adamın ismini görünce tüylerim diken diken oluyor hala.
Yaptığınız işin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bager hocayı ve diğer tüm Flu TV konuklarını izlerken helal olsun İlker Canikligil e demekten kendimi alamıyorum. Var olun.
Aa Bekir hocam :)
hocamm:'))))
Hocam videoyu izlerken aklımdan "acaba bekir hoca video attı mı" diye geçiyordu, yorumunuzu görünce korktum 😂
aboo hocam
strikerlar
Bu video’yu izledikten sonra İlker Bey’in aslında ne demek istediğini daha iyi anladım. Başta ne demek istediğinizi anlamamıştım açıkçası Twitter’da. Demek ki bir fikri ifade edebilme yeteneği de çok farklı bir şey. Bager Bey durumu güzel bağlamlarla açıklayınca ve İlker Bey de aslında ne demek istediğini dile getirince “adam haklıymış” dedim. Sanırım kısa cümlelerle bir şeyi ifade etmeye çalışmak gerçekten zor olsa gerek. Öyle olunca söylenmek istenen çok farklı yerlere çekilebiliyormuş.
Bu arada, keşke temel tasarım eğitimi almış olsaydım diye geçirdim içimden. Yıllarca kendi matbaamızda kendi kendime öğrenerek tasarım yapmaya çalışmıştım ama şimdi düşününce yaptığım çoğu şey aslında birer çöpmüş. Bu üzücü oldu gerçekten. Belki hepsi çöp değildir, çünkü yaptığım işler alıcısı tarafından sevilmişti. Lakin alıcının da “dünyanın en iyi resmi” konusundaki gibi bir fikrinin olmadığını öğrenmiş oldum. Bu yüzden onların beğenip beğenmemesi çok da anlam ifade etmiyor artık.
Ufuk açıcı bir video oldu. Teşekkürler.
Çok güzeldi, oyun tasarımı yapan ve bunu alaylı yapan biri olarak bir çok yerde kafamı onaylar şekilde salladım. Öğrenecekler bitecek gibi değil, bir de yapmadan öğrenmek yok ki? Dersini almış da yapmamış birinin de bildiği şaibeli gibi geliyor. En önemli kelime "çözüm" cidden benim için de. Bu arada "bak postmodernizm yaptı" demek, düştü diye yerçekimini suçlamaya benziyor. Postmodernizm bir iddia değil bir gözlemdir, sanatta bilemem de, felsefede öyle.
Gozlem bayrak edinilince sorun oluyor
@@flu niyeti bozan bugün o gözlemi seçer yarın öbür silahı seçer, ama anladım evet.
SEN HALA VARSIN DEĞİLMİ ??????
genemi yazmak zorundayım evet gene yazmak zorundayım. bu arkadaş başkalarından esinlenmesi ile meşhurdur. sorarsan ilham der BİRE BİR ALINTI SAHİBİ OLMAYI SEVEN BİR ARKADAŞTIR. YAPTIĞI SÖYLEDİĞİ bazı içeriklerin BİR ilhamı vardır tabi biz öyle söylemiyoruz , neydi adı,intial mi initial d miydi yok tamam intihal :) BUGÜN BUNU KONUŞURKEN , KENDİSİ İLHAM DEMEKTEDİR BU ARADA BUNA , hala mı EVET HALA varlığı devam eden, severdik kendisini
10 yıl önce ekşisözlükte sıkıldıkça yazılarınızı okuyordum, yaklaşık bi 4 -5 yıldır ekşisözlüğe girmiyorum ve sizi unutmuşum...şu an tatlı bi nostalji yaşıyorum :D sokakta rastlamış gibiyim hahaha
Matematik gibi, temel tasarımı da insanların yarattığı bir “dil” olarak görmek işimizi kolaylaştırabilir
Pozitif dönüş yapmıyoruz. Çünkü negatif dönüşlerin nitelikli olmadığını görüyoruz. Konuşmanın sadece insanı yorduğu, insana hiçbir şey katmadığı bir noktada olduğunu görüyoruz. Madem pozitif yorum olsun istiyorsunuz, ben birkaç bir şey söylemek isterim. Linç edildiğiniz konu üzerine tartışılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Anlatılanı anlamak, kavramak, üzerine düşünerek cevap vermek yerine "bence" "hebele hübüle" bağlamdan tamamen uzak, sellemehüsselam, mesnetsiz konuşanların olduğu bir ortamda bulunmayı zaman kaybı olarak, zül olarak görüyorum. Bilmediğin şeyi ya öğrenirsin ya bilememeye devam edersin, benim için başka bir seçenek yoktur. Bilmediğin bir konu hakkında fikrin, düşüncen, konuşman varsa ve bunda da ısrar ediyorsan ya bildiğini sanıyorsundur ya da kendini pazarlıyorsundur yani dikkat çekmeye çalışıyorsundur. Bir kişi yetersiz olduğunu fark etmiyorsa sorun kendisidir, sınırların farkında olan kişi zaten o sınırları geçmek isteyen kişidir, buyurun bu da benim yorumum.
+1
Konuyu sanattan alıp dil ve edebiyata getireyim... Herkesin İngilizce bildiğini iddia ettiği bir dönemde İngiliz dili ve edebiyatı mezunuyum. İlker Hocanın twitini buraya uyarlarsam şunu diyebilirim: Herkes farklı düzeylerde İngilizce konuşabilir, anlayabilir ve hatta üstüne giderse bu dilde kitap okuyabilir. Ancak herkes Shakespeare okuyup, kelime kelime analiz edip üstüne makaleler, tezler yazamaz. Ya da Chauser'ı, Dickens'ı okurken kelimelerin ötesine geçemez. Aynı anlama gelen on kelimeden hangisini kullanacağını bilemez. Bir filmi izlerken görseli ayrı, diyalogları ayrı bir text olarak okuyup, her birini ayrı ayrı bölüp parçalayıp sonra onlardan anlamlı bir bütün çıkartamaz. Nihayetinde; bir şeyi yapmakla DOĞRUSUNU doğru yoldan yapmak arasındaki fark eğitimden ileri gelir. Herkes de her konuda uzman olmayıversin artık. Gerçi bunu kabullenmek de eğitimden ve aldığın eğitim her ne olursa olsun onu içselleştirmekten ileri gelir :))
Bager çok çok doğru bir yeri yine buldu.. 'Tasarımı ,Hocaları memnun etmek için yapıyor öğrenci'dedi..Bunun bir ilerisi şöyledir Akademide..''Bunu yapıyorsun ama piyasada karşılığı yok..'' Gerçek dünyada karşılığı olanı yapmak için mi tasarım okuyor kişi ,akademik gelecek için mi? kişisel derdim olan ise şu oldu hep: biz bu hergeleliği okulda yapamazak nerede yapacağız.. Hocalar ise buna tahammül edemeyecek kadar zamanı olmayan kişilerden olabiliyor..Ya da 'lar' ekini oluşturan topluluklarında buna muhalefet eden , edecek zihniyet zaten engel birine , üçüne.... Daha da önemli bakılması gereken şu, mu? Kaç akademik kariyer sahibi tasarım ile uğraşıyor.. Mimarlık bu işin aslı kaynağı gibi gösterilse de aslında çok daha uzak değil mi tasarıma ? Şimdi, bir mimar nasıl olunuyor düşünün.. Üni. sınavına giriyor , mimar gibi davranmayı sevdiğini düşünüyor çünkü, belediyede yakınlıkları olduğunu söylüyor yakınları ,mimarlık okuyor, birşeyi müteahhit, mimarlık okuyor , birileri olursan şurada bunu yapmana yardım ederim diyor, amcası marangoz, dedesinin tarlası var mimarlık okuyor. .. mimar olduruluyor , hatta puanı tutunca bile oluyor..Turmazsa para ile yine oluduruluyor.. Sonra , ayağı takılıyor yanlışlıkla akademik kariyer yapıyor bazısı.. Birgün tasarım dersi veriyor..birgün proje dersi veriyor..sebep? Bu kişiye temel sanat verince ne oluyor? Anladı mı? Mimarlık tam zamanlı bir uğraştır. Bazen mimar olunmaz.... bin yıl önce bir proje konsepti çizdim..belediye başkanının birine vizyon projesi toplamaya çalışan birine.. bir meydana dev borulardan kanadı olan geçit , tünel, kiosk arası bir tür heykel yapı idi fikrim.. O alana gelen rüzgarların borularda oluşturabileceği seslerden dev bir müzik aleti.... E-5 in saçma sapan araç ses uğultusuna karşılık gelecek bir alet..park olarak ayrılmış alanda doğu batı aksında yansıma sağlayacak yüzey filen falan.. bu park projesini sipariş eden 'uzman' kişinin ilk sorduğu soru ne idi? dünyada daha önce yapılmış bir şey mi ki bu?.. ilk ve tek soru idi.. artık bahsi geçen kişiye koca şehrin şehir mobilyaları, alanları falan filan ettiriliyor muşş.. ... dünyadaki örneklerin ülkemizdeki imal edilebilirliklerinin kafadan bacaklılarını şeediyorlar.. özgün olacak kadar cesaret,kariyer ve ticari beklenti tarafından düşmanca karşılanır..O nedenle çok mühim insanlar çok mühim değildir.. kişilerin özgürlüklerini koruyacak kadar cesur olmaları tasarımın ilk adımı..
Algı psikolojisi, insan zihninin görselleri okuma biçimleri, dil-imge ilişkisi ve sanat pedagojisi hakkında ileri okuma yapmak isteyenlere Rudolf Arnheim'ın Görsel Düşünme kitabını önerebilirim.
Temel tasarım (basic design ) Bauhaus (1919) Okulu projesidir, doğru ama kuramsal temellerini 1911 ve sonrasında algı psikolojisi alanında yapılan çalışmalardan alır. GESTALT Görsel Algı Kuramı belirleyici olmuştur. Bauhaus deneyimi bir uygulama alanı olarak sanat ve tasarım okullarında yaygınlaşırken, Gestalt kuramına ilişkin bilgi paylaşımı giderek azalmıştır. Başta şekil-zemin ilişkisi olmak üzere, yakınlılık, birlik, devamlılık, tamamlama, süreklilik ve ortak kader gibi biçim algısı belirleyen unsurları, basic design uygulaması yaparken öğretmek gerekir. Bu arada temel tasarım (basic design) görsel okuryazarlık için gerekli ama yeter koşul değildir.
Ali İsmail Turemen'in vefat ettiğini bilmiyordum ;yayında öğrenmiş oldum.Ilk önce üzüldüm, sonra programda bol bol güldüm.Sanat- tasarimla ilgili yayınları cogaltmanizi rica ediyorum;izlemesi çok keyifli ve zihin açıcı oluyor...
bize siyaset futbol kavgası lazım böyle medeni sanat kavgaları kesmiyor
Bu program ilgimi çekmemişti ama simdi eski bölümleri de izleyecem (SARDI)
Bu arada kanal logosunun neden kötü oldugunu öğrenmiş olduk
Ilker selam bu yayını ingilizce versiyonu ya da altyazı şeklini yapmanızı istesek çok mu olur..
Ayrıca bu konu deprem gibi olmuş teşekkür ederiz.
Hocam memleketteki gerizekalılığı çok hafife alıyorsunuz sonra şok oluyorsunuz. Ama Bager Beyin de dediği gibi bu tür konuların konuşulması bile bir kazançtır ki bu konuda katkınız muazzam. Aynen devam.
36 dk boyunca Bager Akbay'ı Yıldız Gemisi Atılgan'da sanat eğitimi veren bir Vulcan gibi görerek izledim. Neden böyle oldu ya😁 nihayetinde aydınlandım . Çok güzel bir sohbet teşekkürler.. .
Çok iyiydi bu bölüm. Eski bir reklamcı olarak Bager’in “Egoyla yapılan tasarım çöptür” özdeyişinin MSÜ giriş kapısına altın harflerle yazılmasını teklif ediyorum. 👏👏👏
Elit olmak kötü değildir arkadaşlar, suçlanma sebebi hiç değildir. Gereklidir eğer meclis tavanında çiğköfte görmek istemiyorsanız elitlere hakaret etmekten, elitliği suç olarak görmekten vaz geçin
😳
Elitlikle kendini beğenmişliği kibiri aynı tutuyoruz o yüzden elitliğe saldırılıyor.
ne kadar doğru şeyler yazmışsınız. bu ülke okumuşa, yetenekliye, terakki edene düşman garip bi şekilde. tutup paçasından aşağı çekiyorlar. onu aşağı çekeceğine sen yukarı çıksana ahmak herif
"Elit" kelimesinin anlamı kaydı. Hatta yerine kullanılan "Aydın"ın bile kaydı. Münevver kullanıyor İlber Hoca. O da güme gitmez umarım. :)
@@hellmarch3043 aslında benim sorun ettiğim elit kelimesinin günah keçisi yapılmasından çok (ki o sadece sonuçtur) okumak, kendini geliştirmek isteyen, tiyatro seyretmeyi opera bale galeri sevgisi olan kişilerin ülkede üvey evlat muamelesi görmesi
Hocagggm flu tv logosu kalsada onu biraz flu gibi yapsak önüne buzlu cam gibi birşeyler koysak olmaz mı? Konya'dan selamlarrrr:))))
"Temel sanattan bilmeyen konusmasin!" diye keskin bir cümle olunca itiraz cagiriyor tabi. Acaba bu itiraz sahipleri, o cümleden önce bu videoyu izleyebilselerdi durum degisir miydi? Yazarak anlasmak gercekten cok zor. Bu videoyu izlerken buraya yazdigim yorumlari düsündüm. Muhtemelen cok itici gelmistir. Olsun, her ne kadar begenmedigim isler de olsa ben Flu TV`yi seviyorum ve ona inaniyorum. Dün gece rüyamda Ilker Hoca`yla sohbet etme sansini bile yakaladim :)
üslupla alakalı tabi ki ben ilker hocanında bunu farkında olmaksızın yaptığını sanmıyorum. Kendisi farklı olmak veya anlaşılmamaktan bir ego yarattığı düşüncesindeyim. Bunu ahmak,salak gibi popüler kalıplar kullanarak ana fikre ihanet ediyor ve bence bu bilinçli.
@@numan1004 Dogrusu niyet okumakta ben senin kadar iyi degilim ama bildigim bir sey var ki, anlasmak zor, yazarak anlasmak daha zor.
@@zagorsaxe Eger bu laf bana ise yanlis anlasilma olmus. Ben üslubu ile ilgili bir laf etmedim. Keskin ve tek bir cümle ile ifade edince, asil söylenmek istenen genellikle anlasilmiyor. Bu sahislar o cümle yerine bu 35 dakikalik videoyu izleseler belki sonuc farkli olurdu diyorum. Yoksa kime neyi nasil yapacagini söylemek benim haddim de degil, derdim de. Ayrica diger arkadasa verdigim cevapta belirttigim gibi, ben niyet okumakta pek iyi degilim. Dolayisiyla da Ilker Bey`in o tweeti kime ve ne kasitla yazdigini da bilemem.
Güzel sanatlardaki temel eğitim müziktekine benzer.
Siz öğrencinizden metronoma uymasını beklerken rubato çalıyorsa
kimse sanatsal ifâde zenglinliğinden bahsedemez.
kavga var dediler, hemen geldik
15 dk önce yayınlanan videoya nasıl 15 dk önce yorum yapabilirsin abi, nasıl bir internet var sende, geleceği izlemek gibi... :)
@@bahadr3333 😂 ben de tesadüfen baktım RUclipsa, 6 saniye olmuş program yükleneli. hemen şerhimi düştüm
hocaya yanlış olmasın. kaaveyi topladık
25 yıldır temel sanat , temel tasarım daha da zoru anlatım teknikleri hocalığını yapmış biri olarak kısaca, insan odaklı eğitimle sanayi odaklı eğitim öğretim ve öğrenimin arasında fark ile ikisi arasında aynıymış gibi kullanılmaya başlanılan ve alışılan terimlerin, kavramların bir birine karışmasından kaynaklandığının fark edilmediği bir tartışma olmuş diyebilirim... sanayi tipi bir öğrenme dayatmasında insanların kişsel bakış açılarına dönmeye çalışması doğal bir tepkidir. Kendini de bir yerlere koymak isteği yine doğaldır. Okullar gel gel yapmak için kişisel gelişimin sonuçlarına ait parlaklığı kullanırken, öğrenimde sanayi tipi okulun kurallarını ortaya koyunca bu karmaşa ortaya çıkıyor..
"Önce tüm kuralları bir profesyonel gibi öğrenin. Sonra onları bir sanatçı gibi kırın." P. Picasso.
Bu kanalı bir yıla yakındır takip ediyorum. Söylediğiniz her konuda aynı fikirde değiliz tabi ki ama sizi izlerken amacımız aynı fikirde olmak ya da sizin fikrinizden onay almak değil ki. Ben şahsen hem eğleniyor hem de yeni bakış açıları bulmaya çalışıyorum. Pozitif yorum sayısı az olması bizim linçle ya da övgü ile vakit harcamamamızdan kaynaklı. Aynı fikirde olmamak bizi üzmez, beğeniyorsak abone olur ve beğeni atarız, yoksa maximum takipten çıkarız. Onların derdi başka.
bager hocam filtre yazmaktan ve bir kitap bulduğunuzdan bahsetmiştiniz o kitabın ismini hatırlayabiliyor musunuz ya da bu şekilde tavsiye edebileceğiniz kitap var mı?
Tüm güzel ve keyifli sohbetleriniz için teşekkür ederiz. Uzun yıllardır TV izlemeyen ve gündemden uzak biri sayılırım. Ancak, Flu TV kanalında yayınlanan her şeyi büyük bir ilgiyle ve açlıkla izliyorum. Bazen aynı videoyu tekrar tekrar izlediğim oluyor ilgimi çeken şeyleri hafızamda tutabilmek için. Kimi zaman hoşuma giden ya da önemli olduğunu düşündüğüm şeyleri not alıyorum ders dinler gibi :) Bu kanalı İYİ BİR EĞİTİM KANALI olarak görüyorum. Farklı bir dünya yarattınız buralarda. Emeklerinize sağlık.
Hiç alanımla ilgili olmamasına rağmen keyifle izlediğim ve farklı açılardan düşünmeme sebep olan bir video oldu. İyiki varsın Flu TV ve İlker Canikligil, alışılmışın dışına çıkıp farklı düşünmeme kapı açıyorsunuz, teşekkürler.
Bager Hocam, kuzeniniz ihaleyi alabildi mi?
30:03 Bager hoca aniden pişman olursa "kime göre ne-ııııııı...." haha :D
Google görsellere farklı dillerde sanat dünyası yazdığımızda resim, heykel gibi dünyaca ünlü sanat eserleri çıkıyor. Türkçe yazdığımızda ise dizi oyuncuları,arabesk ve pop şarkıcıları çıkıyor. Bence söylediklerinizde sonuna kadar haklısınız.
Hocam ben 2004 yılında temel tasarım eğitimi aldım ve her öğrencinin en büyük kavusuydu, bunun sebepleri ; dediğiniz gibi daha çocukken alınması gereken bir eğitim olması, (belli bir yaşta o kalıpları özellikle o yıllarda kırmak çok zordu). Bir de dersi veren hocamız Nazi askerlerine uygulanan bir yöntemle ( bunu abartmak için söylemiyorum, o hoca kovulduktan sonra başka bir öğretim görevlisi bunu dile getirmişti)bu dersi verdi. Bize resmen wiplash i yasatmisti. Ben sizin yonteminizi çok sevdim. Twitter linclerine de çok takılmayın. Tutarlı insanların görüşlerine güvenin. Umarım bu projeleri akıl sağlığınızı yitirmeden devam ettirebilirsiniz. Teşekkürler. Bu arada olmaz öyle mimari için de ayrıca teşekkürler. Eşiniz de belli ki şahane bir insan 👍
"Bullshit is unavoidable whenever circumstances require someone to talk without knowing what he is talking about. Thus, the production of bullshit is stimulated whenever a person’s obligations or opportunities to speak about some topic exceed his knowledge of the facts that are relevant to that topic ."
-Frankfurt
Ülkedeki tüm linçlerin özü :)
Türkçesi google translate ile : Koşullar birinin ne hakkında konuştuğunu bilmeden konuşmasını gerektirdiğinde saçmalık kaçınılmazdır. Bu nedenle, bir kişinin bir konu hakkında konuşma yükümlülükleri veya fırsatları, o konuyla ilgili gerçekler hakkındaki bilgisini aştığında, saçmalık üretimi teşvik edilir."
1:29 "Yükseldikçe potansiyelini kinetik enerjiye çevirmiş 'sabit' bir kütledir." ifadesi fizik kuralları açısından yanlış. Bir kütle hareket kazandığında kinetik enerjiye sahip olur. Eğer bu enerji, kütleyi yüksek bir noktaya çıkarmak için kullanılırsa (yerçekime karşı iş yapmak) kütle potansiyel enerjiye sahip olur. Yani Kinetik enerji potansiyel enerjiye dönüşür. İfadeyi düzeltirsek şuna dönüşüyor:
Yükseldikçe kinetik enerjisini potansiyel enerjiye çevirmiş 'sabit' bir kütledir." Yani orijinal ifadenin tam tersi. Ayrıca buradaki 'sabit' kelimesi ile ne anlatılmak istenmiş, o da ayrı bir tartışma konusu.
@@gundogankazanc9241 Benim Twitter'daki tartışmadan haberim yoktu. Sadece youtube platformunda İlker Bey'in videolarını takip birisiyim.Videoların altına da çok nadiren yorum yazarım. Yorumu yazma amacım bilimsel bir gerçeği ifade etmekti. Durumun sanat ya da tasarım perspektifinden ne ifade ettiği konusunda bir şey diyemem ancak potansiyel ve kinetik enerji kavramları mühendislik düzeyi bir bilgi değil, orta okul seviyesinde öğretilen fen bilimleri müfredatında yer alan konular olduğunu ifade etmek isterim. Maalesef ülkemizdeki eğitim kalitesinin eksikliği ve eğitimde fırsat eşitsizliği bu saçma tartışmaları yaratmakta ve doğru bilgi erozyona uğramakta diye düşünüyorum.
@@gundogankazanc9241 Toplum olarak tartışmayı beceremiyoruz. Burada tarafların kendince haklı yanları var ancak benim kanaatimce bir konu hakkında tartışırken tarafların gerekli donanıma sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Örnek olarak aynı hacim ama farklı kütlelere sahip (farklı yoğunlukta) olan iki cismi aynı yükseklikten bırakacağız. Hangisi daha önce yere düşer, sorusunu tartışırken, Netwon'un hareket yasaları, yer çekimi vs konularına taraflar hakim olmalı ki sağlıklı bir tartışma olsun. Mesela bu probleme, deney hangi ortamda yapılıyor, hava direnci var mı, ne kadar yükseklikten bırakılıyor sorularını sorabilen birisi bu konuda donanımlıdır. Çünkü limit hız kavramını bildiğini ve cisimlerin yere düşme süresini etkileyeceğini gösterir.
Bilimsel tartışmalar bilimsel temel ile yapılır. Bu videodan anladığım tasarım da bilimsel bir method ile yapılıyor ve belli temel kuralları var. O nedenle tartışmayı yapan kişilerin bu donanıma sahip olması gerektiği fikri oluştu bende.
İlker hocam Türkiye'nin anti kahramanı gibisiniz gerçekten bazı zamanlarda ve bu çok güzel
99 elma konusu fena kafamı açtı 3 5 uygulamam var apple store da onlara icon falan tasarlıyorum ama tamamen körlemesine hiçbir fikrim yok yani , çok iyi videoydu şimdi temel sanat eğitimi nasıl alırım diye düşünmeye başladım😁
ahh ahh 10:38 çok alındım mesleğime çok ağır ithamlar var asla kabul edemeyeceğim ama etmek istediğim ; " İnşaat Mühendisi TASARIM YAPMAZ , inşaat mühendisi tasarımı yapılan projelere ( ki TASARIMI YAPAN MİMAR DIR ) , yer ( NEREDE YAPILACAK, DENİZİN ORTASINA MI , FAY HATTININ ORTASINA MI YADA DERE YATAĞINA MI ) , durum ( NE AMAÇLI KULLANILACAK, STADYUM MU KONUT MU NÜKLEER TESİS ,YOL BARAJ KÖPRÜ MÜ vs.) , dayanıklılık (kaç yıllık bir yapı istiyorsun , nelere dayanması gerekiyor ) gibi gibi ( MİMAR TARAFINDAN üretilen PROJELERE "amacına uygun" UYGULANABİLİRLİK SAĞLAR ÖNCE MASA BAŞINDA SONRA DA YERİNDE ( en sonunda da , kimse demez vodafone arenayi hangi İNŞAAT MÜHENDİSİ yaptı, ama hangi MİMAR TASARLADI DER ARAR göztepe stadyumu işini verir bkz : story box 14.05.2020 tarihli içerik :((
kısaca inşaat mühendisi RESMİYETTE TASARLAMAZ, tasarlanan tüm yapıları UYGULANABİLİR HALE GETİRİR , PARASINI ALIR KENARA ÇEKİLİR , tüm övgüleri sevgili mimar meslektaşlarım alır , hepisine buradan saygı selam ve hürmetler :))
""Herkes o dersi alıyorsa ve geçiyosa, bir yanlışlık var demektir..." işte olay budur.. Tanımlama; yüzyıla damga vurur ama anlayana... SYGLR
Hocam güzel sanatlarda ses mühendisliği okuyorum benim temel sanat eğitimiyle ilgi kafamda hala çok soru işaretleri var çırax gibi programlarımız bana bu noktada kaynak bulup kendimi geliştirme açısından nerelere bakmam gerektiği konusunda fikir kazandırıyor dediğiniz gibi ilk okulda verilmesi gereken bir ders bencede ve bu konuda çok eksik olduğumuzu düşünüyorum ve bu konuya deginimeniz beni çok mutlu ediyor temel sanat eğitimi üstünde durduğunuz içeriklerin artırmanızı canıgönülden istiyorum
Çok iyi program olmuş
Temel Sanat, temel tasar hakkında Dr. Faruk Atalayer'i okumanızı öneririm. rahmet saygı ve özlemle..
Rica etsem kitabi biraz pazarlayabilir misin hocam. Bir de başka öneri var midir? Baska arkadaslar da yazarsa guzel olur.
İlker Hoca diyince reddediyorum, Bager Hoca açıklayınca kabul ediyorum. Üslup önemli.
Bu programda çok basit bir sorun var ve hep esgeçiliyor "neden sanat ikinci noktada başlar?" veyahut "neden sanat x'tir?" sorusu, spoiler vereyim sanatın bilgi değeri olmadığı için bu soruyla anlaşılıyor ki sanat x y sohbetleri laf salatasından başka birşey değil.
Sanatin neden 2. Noktada basladigini tek kelimeyle ozetlediler bir sonraki cumlenin girisinde. Siz kaçırmışsınız. "Kompozisyon". Ilk noktaya olan mesafesi, konumu, dogusunda mi batisinda mi yukarisinda mi asagisinda mi olusu, secilen renk ve noktanin buyuklugu butunuyle ilk nokta referans alinarak konulur. Anlik olarak suraya koymak istiyorum ve koydum gibi gozukse de, bilincdisi bicimde ilk noktaya referanslanir. Isin icine kompozisyon girince bir dert anlatma gudusu de baslar.
Güzel program. Bilgilendim. Teşekkür ederim.
Ayrıca Bager Beyin laranjiti olabilir. Bir baktirmaktan yarar görebilir.
İlker Canikligil'in söyledikleri bana çok mantıklı geldiğine göre ben de mi modernistim. Modernist bakıştan nasıl çıkılır Bager hocam.
İlker bey, bence lincin esas sebebi ifade şekli. Net kural koyan, doğru budur bir üslup, psikolojik olarak karşıdaki kişide ya size katılma ya da tepki duyma hissi oluşturuyor.
Linç hayra vesile oluyor. İbretlik.
amatör bir sanatçı olarak (ben)... (sizin)... (size).. muhteşem!! makrome ören menapozlu teyzem benim ya nasıl da haddini bildirmişsin güzel sanatlar okumuş, okumaya doymamış daha da okumuş, sonra okutmuş ilker bey "e. amatör olarak ilgilendiğin tıp vs alanlarında da yapıo musun bunu kardiyovasküler sistemlerin evrimi hakkında fikirlerini de merak ediyorum mesela ben
İnsanlığı ağaç insanlığın deneyimlerini dallar 'vb. uzantılar' olarak varsayarsak, postmodernizm "Daldan başka uzantılara da ayağımızı basarak yükselebiliriz." diyen yeni 'dal'dır.
1
İlker: Böyle yükselemezsiniz.
Tepkiselciler: Sen de dala basmıyorsun, biz uçunca kıskanıyorsun.
2
Bager: Daldan başka uzantılara da basılabilir.
İlker/Bager: Bu uzantıların bulunabilmesi için çok sayıda boşluğa düşüşler oldu. Boşluğa düşmemek için neye basılacağını bilmeniz gerek. Boşluğa düşmeyi göze alabilmek saygıdeğer olsa da, düşünce ağlamak çok saçma.
Sevgiler (:
Keşke Türkiye sadece grafik tasarım cehennemi olsa.
Babamın bir lafı vardı, "marka modeli sevdirir" diye. Eğer bir konunun özünü biliyorsan onun üzerinde show'unu yapabilirsin. Ama temelini bilmeden ne yapsan göze batar.
Çok iyi edebiyat bilen bir şair kelimeleri ve dil bilgisi kurallarını bozup insanları etkileyebilir. Onun yaptığı hataya hata denmez, kasıtlı olarak yapılmış sanat eseri denir.
Daha halk arasında kullanılan bir deyim de bu konuya işaret ediyor. "İşi bil; işe gitme" Yani temelini bil de sonra tersini yapsan da olur.
Bu arada videoya tam dikkatimi veremedim. Bager Hoca'nın saçlarından gözümü alamıyorum. Sanki 10 kişinin saçı 1 kişide birleşmiş. Nazar değmesin. :)
İlker Hocam yapısı ve misyonu gereği bu memlekette sevilmeyecek bir insan. Bunu bu video da değiştirmeyecek, kabul edelim. İlker Hoca'nın üslubu bu. Eski videolarında "Doğru diye bir şey yoktur, ama yanlış diye bir şey vardır" demişti. Burada da "Doğru diye bir şey vardır arkadaşlar" diyor. İçerik bağlamında dikkat kesilince ne demek istediği çok net anlaşılıyor aslında. Bunları ben, tutarsızlık olarak değil, aksine zihin açıcı durumlar olarak değerlendiriyorum. Çünkü kanalda hocanın rolü çoğunlukla şeytanın avukatlığı oluyor. Konuları derinlemesine incelemek ve çarpıcı-düşündürücü seviyelere çekmek için bu gerekli. Bu linç ortamları da bu toplumda ödenmesi gereken diyet diyebiliriz. Canını sıkma hocam. Genelde şikayet durumları dillendiriliyor, pozitif geri dönüşler verilmiyor. Her daim, her konuya katılmasam da sizleri dinlemek büyük bir keyif ve çok ufuk açıcı. Bager Hoca'nın dediği gibi bunların bu şekilde de olsa konuşuluyor olması güzel ve bu kanalın asıl amacı da bu zaten.
Hocam açık üniversitede gibiyiz 🙏
2020 yılında hayatıma giren tek güzel şey flu tv oldu. Teşekkürler hozom. Her şey için.
Ben şunu anladım: Temel tasarım eğitimi, tasarımcıya toplumla iletişim kurmayı öğretiyor. "Tasarladığın" "ürünle" iletmeyi amaçladığın mesajı toplumun tamamına verebilmeni amaçlıyor. Sanatta ise "yarattığın" "eser" var. Toplumun çoğunluğunun anlayıp anlamaması genelde önemli değil.
youtubeda açık ara en sevdiğim içerik, teşekkürler flu tv, teşekkürler Bager Akbay!
Bir mimar ve eğitimci olarak bu seriyi keyifle takip ediyorum. İyi yorum yazanlar, yazmak isteyenlerin 50'de biri bile değildir bence. Linç etmek isteyenler sadece daha gayretli oluyor sanırım. Bager Bey'e de çok teşekkürler
35:19 tam anlamıyla bu yüzden bu kanala üyeyim. Almanyanin kuzeyinde yaşıyorum ve pandemiden dolayı iki arkadaşimla bir benzinliğe park edip sabahın üçüne kadar moda nedir, erkekler neden etek giymez, kot pantolon "çağdaş" bireylerin üniforması mıdır, aşk tamamen bir konstrüksiyondan ibaret midir gibi konuların etrafında dolanıp tartıştık....Flu effect
Evet Bager Akbay konsept algısı konusundaki yeteneğinin yanında bir de iletişim uzmanıymış aslında : ) Derdini öyle anlattı ki hem fikrini sattı hem de kimseyi kırmadı ahahaha. Hani Demirel gibi konuşup da hiç bir şey söylememe şeklinde de değil. Önümüzdeki seçimlerde oyum Bager Akbay'ın sanat partisine.
* ''go oyununda açılışları öğrenince iki seviye gerilersin'' konusunu öğrenmeye bağlaması çok ilginç. Bunu daha önce satrançta tek kötü hamlenin hep ortalama hamle yapmaktan kötü olduğu ile ilgili bağlantı kurarken de yapmıştı. Sanırım bu oyunlardan gerçek hayata taşıdığı genel prensipler özel ilgi alanı ve bize anlatabileceği bir kamyon ilginç şey var.
* Filtre yazdım deyince merak ettim baktım baya baya yazılım projeleri falan varmış aslında : ) Neural network falan denemiş.
* Tasarım konusundaki ortak dil meselesi ilginç aslında. Sanırım tasarım daha çok proje şeklinde yürürken, sanat kişisel bir ürün şeklinde ilerlediğinden farklı kısıtlara sahipler. Proje şeklinde yürüyen her şey, proje üretilirken, hatta sonrasında bile ortak bir dile muhtaçtır. Karşılıklı konuşmadan logo yapılamaz, diğer taraftan, karşılıklı konuşmadan tek başınıza şahane bir yağlıboya resim yapabilirsiniz. Sanatta muzu duvara bantla yapıştırıp bunu neden yaptığınızı anlatmayıp binlerce farklı senaryonun insanların kafasında dolaşmasını sağlayabilirsiniz örneğin. Hatta bunun sanat olup olmadığını tartıştırarak meta-sanat da yapabilirsiniz. Ama web sitesini neden, nasıl tasarladığınızı müşteriye anlatmak zorundasınız. Yoksa kan alırlar. Veya hangi genel prensiplerden faydalandığınızı diğer projede çalışanlar bilmeli ki sonrasında alakasız renkler fontlar falan kullanmasınlar.
* Ödül ile cezanın aynı şeyler olduğuna katılmıyorum. Sanırım aynı sorunun tekrar tekrar sorulması sonucunda bir yerde kırıldı ve on the spot fikir üretmeye başlarken kaza oldu : ) Facebook'un dislike düğmesini getirmemesi, Twitter'ın dislike getirmemesinin nedeni cezalandırma ve ödüllendirmenin oldukça farklı olması. İnsanlar genelde negatif feedback vermeyi pek iyi beceremiyorlar. O yüzden çoğu ortam buna belli oranda bir kısıt getirmeye çalışıyor olası çatışmaları önlemek için. Bir de zaten bu ödül ve ceza olayının binlerce yıllık bir geçmişi var. Ödüllendiren kral, cezalandıran kral, sevilen/korkulan kral tarzı bir sürü tartışma var örneğin. Avantajları dezavantajları yan yana dökülüyor ve tartışılıyor binyıllarca. Aynı şey olaydı bu kadar tartışılmazdı muhtemelen. Veya ne bileyim, mesela Foucault gidip de 'Gözetleme ve ödüllendirme' şeklinde yazmadı kitabını. Ceza, veren ile alan arasında anında bir hiyerarşi kurar. Cezanın her seferinde haklı olması zorunludur, ancak ödüllendirme her zaman haklı olmak zorunda değildir örneğin. Ödüllendirme hiyerarşi kurmak zorunda da değildir. Cezayı alan 'Sen kimsin' diyerek cezanın geldiği kaynağın meşruiyetine saldırmak zorunluluğu hissedebilir, oysa ki diğer tarafta ödülü almayıp kenarda izleyen bile çoğunlukla, bir aşırılık söz konusu değilse kayıpta hissedip 'sen kimsin' demez. Tüm bu nedenlerle, cezalandırma ve ödüllendirme doğası gereği bambaşka şeyler. Ödüllendirmeyle çözülebilecek bir sorunu kimse cezalandırmayla çözmek istemez.
Neyse, güzel bir program olmuş, teşekkürler : )
Yorumlar için teşekkür ederim, keyifle okudum. Ödül / Ceza üzerine birçok tartışma var dünyada (toplumda, okullarda vs.). Uzmanı değilim ama "Retributive justice" / "Transformative Justice" / "Restorative Justice" gibi kavramlar ve bunların uygulama şekillerine bakmak lazım.
@@BagerAkbay keywordler için teşekkürler :)
İlker hocam selamlar. Öncelikle her linçte sapasağlam durmanız (en azından öyle görülmeniz) çok ilham verici. Haklılığınızdan bağımsız olarak her insan gibi hata yapıp linç edilecek birşey söylemiş olsanız bile bu psikolojik şiddetten yara almamanızı takdir ediyorum. Sanat subjektif midir sorusu yetkin bilgili insanlarla saygılı şekilde tartışıldığında bir taraf tutmak zorunda bırakmayan hoş bir tartışma konusuymuş. Benim gibi bir çok insana sanat hakkında birşeyler izleme dinleme merakı uyandırdınız linç yeme pahasına da olsa ülke gündeminde bir kaç gün sanatı konuşturdunuz size çok teşekkür ediyorum. Hiçbir zaman her dediğinizi savunmadım umarım hiçbir zaman da her dediğinizi onaylayan bir mürit olmam ama sizi seviyor saygı duyuyorum. Umarım böyle yorumlar görmek size moral ve mutluluk verir. Kendim ve benden genç ülkemizdeki her genç adına size teşekkür ediyorum bunca emeğiniz için.
'Çok acılı bi süreç!' derken daha çok katılamazdım hocam, temel tasarım dersinin 'anlamıyoruuğm' çıkışlarıyla dolu acılarını yad ederek izledim, varolun
Siz olmasaniz ne kaybetmis olabilecegimizin farkinda bile olmayacaktik.
Duygularımı bu kadar güzel ifade edebilen bir yorum görünce yanıtlamadan duramadım. Gençliğimde böyle bir kanala maruz kaldığımdan dolayı mutluyum.
Susmak pozitif dönüştür. Onlarca video izledim ama hiç yazmadım. Bager beyin dediği gibi ışık yandı 👍🏻
"Güzeli unutursa daha güzel olacak...." Tek cümle ama üzerine çok konuşulur. İyiki varsın bager akbay
kaos var kavga var bhahaha diye açtım videoyu. Bager Bey ve Bencil Diktatör İlker Bey tarafından ufkum açılmış olarak çıktım. Teşekkürler Flu tivi :)
Hocam temel sanat ve temel tasarım eğitimi için edinebileceğimiz kaynaklar nelerdir, ne bileyim böyle alıp okuyun diyeceğiniz bir kitap var mıdır bu konuyla ilgili ?
Peki hocam temel sanat veya tasarim icin onerebileceginiz birkac kitap veya kaynak var midir? Ortalikta boş boş konuşmayalım:D
İlker Canikligil'in, iyi ya da kötü bir insan olmasından bana ne? Özel hayatından bana ne? Ürettiklerinin bana ne kattığı beni ilgilendirir.
💕💕Sevgili oğum tişörtünü çok beğedim yakışmış sevgiler seni çok seviyorum birtanem 💕💕
Ne kadar tatmin edici bir sohbet. Hocamızın verdiği örnekler etkileyici, verdiği ödevi de çok beğendim.
Olumlu dönüşleri göremediğinden bahseden Ilker hocamız için ilk defa bir videonun altına saygılarımı ileterek yorum bırakıyorum. Öncelikle yorumlarda okuduğum ilker hocamızında kalp attığı neden yorum yapmayı tercih etmediğini anlatan arkadaşa duygularımı paylaştığı için teşekkür ederken bende bir kaç düşüncemi paylaşıyım bari dedim.
Kim ne derse desin açıkçası bence Temel Tasarım dersini almamış ve dersin amacını anlamamış kimse Çıraks videolarında ilker hocanın yapmaya çalıştığı şeyi anlayamaz, anlayamadıkları şeye yaptıkları yorumda hiç okumamış birinin tıptaki bir ameliyatla ilgili fikir üretmesi kadar anlamsız bence.
Temel Tasarım dersi için videoda anlatılanlara ek olarak bende eklemek isterim ki 4 yıllık eğitim hayatımda hala her dakikasını hatırladığım ve bakış açım üzerinde balyoz etkisi olan tek derstir diyebilirim. Desen konusunu islerken tam tekrar kullanarak bir desen çalışması yapmamız istenmişti bilenler bilir basit bir konu ama ben bu ödevi tüm donem tekrar ve tekrar yapmak zorunda kalmıştım hocam sağolsun. Tek bir ödevide değil aslında dönem boyunca verilen bütün ödevlerim en az 3 kez ' bu olmamış ' döngüsünde acı çekmişti. Bager hocamızı dinlerken tekrar anımsadım dönem sonuna yaklaşırken bütün egom kırılmış bir halde konunun benimle alakası olmadığını anlamış ve hocamı tam olarak duymaya başlamıştım artık ve final zamanı ödev teslimlerinde hocamızın yüzündeki o gülüşü hiç unutamam, dönem bittiğinde 'olmamış ' kelimesini duyma rekoru bendeydi ancak dersi AA ile veren nadir insanlardan biride ben olmuştum bu sayede.
Bir iki yıl sonra alt dönem bir arkadaş aynı hocanın ödevlerini anlamadığından yakınırken merak edip bakmak istedim ve çizimlerini gördüğümde yapabildiğim tek şey 'bu olmamış ' diyerek gülmekti. :)
Bu sebeple dersi almamış veya anlamamış her insanın Çıraks serisinde dersin sonuna gelene kadar, aynı bizim dersin ilk zamanlarında hocamızla çizim ve tasarımlarımızı anlamadığı konusunda inatlasmamiz ve kavga etmemiz gibi ilker hocamızla kavga etmeye devam edeceklerini düşünüyorum. Ilker hocam oyuzden arkadaşlara fazla kızmadan bu dersin 'Güzel nedir?' gibi tartışılır kavram olmadığını bir alan dersi olduğunu anlamalarını bekleyelim bence.
Birde şunu farkettim video' yu izledikten sonra Like etmeyi unutuyor insan. Bence bunun için birşey geliştirmeli youtube. Mesela sonun kadar izleyen ya da dinleyen adama bir popup pencere ile beğendin mi? diye sormalı bence.
Hocam soyut düşünme üst düzey bir bilişsel beceridir. Dolayısıyla insanımız sanattan pek de anlamaması mimarinin bu kadar kötü olmasından tutunda ahlaki değerlerimizin bu kadar zayıf olması hep zihinsel olarak becerilerimizin zayıf olmasındandır. Aslına bu durum dünya içinde geçerlidir. Çok bize özel bir durum da değil.
Türkiye'de eğitimde fırsat eşitliği olmadığı için maalesef birçok insanın trigger pointi. Bir şekilde eğitim işin içine girince her konu elitize edildi tepkisi alıyor.
abicim ne sanatı ne temeli... o ne biçim saç öyle.. 10 keltoşun çöl gibi kurumuş kafayı yağmur ormanlarına dönüştürür. çok kıskandım çoookkk
Hocam naçizane, pozitif yorum gelmez çünkü; muhakkak daha fazla veriyle daha detaylı ve karmaşık açıklanır; ancak aşırı genel ifade edeceğim: ekşisözlük videonuzu izlemiştim az evvel orda da giydiren bir yorum için adamın derdi ne acaba diye sormuştunuz: yaptığınız iş çok iyi olduğu için, yapamayanlar için haset nesnesi olmaya çok müsaitsiniz. Haset çok yakıcı bir duygu olduğundan kurtulma yollarından biri değersizleştirmeyi kullananlar size sallayanlar. Arada bazıları da güvercin etkisiyle toplanınca linçe dönüşüyor. Bu arada hakkaten terapi gibi programlar ben de Bager hoca söyleyince fark ettim. Bu durumda linçleri psikoterapideki direncin karşılığı olarak yorumlayabiliriz belki. Hasetle baş etmenin başka yolları idealleştirmek ve benzemeye çalışmak, burdan gelişim çıkıyor. Ben şahsen flutv programlarından çok besleniyorum. Fizyoterapistim ilk bakışta çok alakasız gibi görünse de bakış açıma ve işimi yapma şeklime müthiş katkınız oluyor. Arada çok yoğun duygu uyanınca yorum yazıyorum ama genel olarak çekiniyorum biraz yorum yapmaya. Ya da belki ne yaptığınızdan o kadar eminsiniz ki benim onayıma mı ihtiyacınız olacak diye düşünüyorum. =) Yorum da terapi gibi oldu =D İşte böyle. Umarım bir gün tanışırız. Hayalim bir gün bir projenize dahil olmak =) Benim için bir tür çıta.
Allah senden razı olsun ya da cosmos seni kucaklasın, şu Bager isimli hocamızla bizi tanıştırdın. Sonra bir baktık aa felsefe dinliyoruz bir diğer hocamızdan. Aaa bir de ne görelim dişçi var ekranda, ve Mustafa Preşeva gibi kurgunun Ara Güler'ini tanıdık sayende. Biz bu adamları başka nasıl tanıyacaktık ve kafalarını anlayacaktık. Sen iyi birşeyler, hatta çok çok iyi hatta süper güzel şeyler yaptığına bir emin ol artık yaa. Gerçekten şu linç kelimesini artık kullanma yoksa ilkokul çocuğu gibi alıngan bir psikolojin olduğuna inanacak hale geldik (Kitle adına konuşuyorum ben sözcüyüm)
Yapıların tasarımı konusu mimarların işi. İnşaat mühendisleri ise dayanımına bakar. Yani mimarın kafasındaki kurgunun fiziksel, ölçülebilir ve ekonomik hesaplamalarını yapar.
Bazen sorunun kendisi cevaptan daha değerlidir. Çünkü yeni soruları açığa çıkarır. Yayının en azından becerebildiği bu tartışmayı başlatması. Tebrikler.!
Bizi sanat ve tasarım linçlerine tartışmalarına boğun yeterki. En azından bu vesileyle kaliteli beyin jimnastiğide yapmış oluruz belki. (Eve gidip 100 elma çizmeye çalışmak fikri.. Çık aklımdan)
Tartışma sadece sanat-tasarım çerçevesinde değil, çok temel bir tartışma, "Liyakat"
Liyakattan, yetkinlikten tabii ki vazgeçilemez, fakat güncel duruma göre bazı kavramlar da yenilenmeli gibi,
Modernistler olarak bakışımızı sorgulamamız da gerekiyor. Halimiz, "son kalan modernistlerin dönülmeyecek bir geçmişi savunması mı, acaba?" diye düşünmüyor değilim.
Şu bir çözüm olabilir: Ekosistemin yararına olan yapılsın, değilse yapılmasın.
Grafik tasarım okuyorum geçen sene Temel Tasarım dersinden kaldım ve bu yıl sorumlu olarak vermek zorundayım :) Aslında baya yararlı oldu video ama sanırım mezun olana kadar öğretmenlerimi memnun etmeye devam edeceğim daha sonrada hiç bilmediğim bir mesleğe yönelip sıfırdan başlayacağım. Okuyunca üzücü geliyor olabilir ama olayın içinde olmak daha da üzücü :) Teşekkür ederim FLU tv gözümü açtığın için.
İnsanların tepki vermesi biraz da ilker'in anlayışsızlığı ve kolaycılığı. Az gelişmişliğin piskolojisini anlamak, içine girmek ve ona göre bir iletişim geliştirmek kolay değil ama bence çok gerekli. İnsan kendini de tasarlamalı diye düşünüyorum. Ben seviyorum kendisini. İyi niyetli ve samimi buluyorum ama gıcık olanları anlamak çok da zor değil.
Bu konu okullu-alaylı tartışmasının olduğu her alanda benzer şekilde konuşulabilir. Yazılım dünyasında da çok benzer bir durum yaşanıyor.
Günümüzde her şeye linç geliyor -_-
Bıktım ben )))
Bu arada seri çok güzel
Sorun anladığım kadarıyla temel sanat eğitimi gibi dersleri almayı reddetmek ya da saçma bulmak.Bence bu sorunun ortaya çıkma nedeni şu. Bizler bir alanda kendimizi geliştirmek istiyoruz ve bunun sonucunda bu konunun ehli insanlara ya da onun gibi kurumlara başvuruyoruz , bu insanlar ya da kurumlar bu istekli insanları yetiştirebilmek için bir program oluşturuyorlar aynı dersler gibi.Onlar bu programı oluşturabiliyorlar çünkü bu yollardan geçmişler ve bu konunun uzmanları ama bizler bu dersleri almaya başladığımızda bir yerden sonra neden bunları öğreniyorum demeye başlıyoruz biz nedenini bilmiyoruz çünkü bu alanda daha bir şeyler yapmamışız. Ve insan yapısı gereği nedenini bilmediği bir şeyi öğrenmek istemiyor ya da öğrenirken sıkıntı yaşıyor bu yüzden ben öğrenilen derslerin nasılına geçmeden önce neden öğrenilmesi gerektiğinin anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sorun öğrencilerin neden bu dersi almaları gerektiğini ve almazlarsa ne gibi sorunlarla karşılaşacaklarını bilmemeleri.
Öğrenen kişi neden öğrenmesi gerektiğini ve öğrenmezse ne gibi sorunlarla karşılaşabileceğini anladığı zaman zaten o dersi seve seve alıyor. Ve ben bu sorunun sadece sanatta değil neredeyse her alanda olduğunu düşünüyorum.(Umarım sorunu doğru anlamışımdır eğer yanlışsa düzeltirseniz sevinirim.)
22:25 *Zürafa Elma:* En Can alıcı yerlerden biri, tartışmanın harika bir özeti gibi... Bager'in nezaketi de ayrıca çok iyi ♥
Şimdi düşündüm de her videonuzla yeni bi şeye hevesleniyorum.
Ciddi ciddi etek aldım, valla çok da yakıştı.
İlker Hocam (çünkü sizden ve/veya sayenizde öğreniyorum) bir de şöyle düşünün: Ya hiç linç yemeseydiniz, bu ne anlama gelirdi?
Hozom...çok teşekkürler. Çok derin bir video olmuş. İçimden derhal Temel Sanat Eğitimi ile birlikte Temel Tasarım Eğitimi almak geldi, inanırmısınız? Tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum. En etkilendiğim noktalar..:İki noktadan sonra Sanatın başladığı ve 99 tane elma çizmek..🤔 Saygılar, esenlikler.
34:13 Tarkovski Solaris izlemiştim. Zerre bir şey anlamamıştım ve pek bi şey de ifade etmemişti film. Normalde çok da mesafeli, ön yargılıyımdır sanat filmlerine falan. Sıkılmamıştım nedenini bilmesem de. Aylar boyu devamlı zihnimde kalmaya devam etti film.
Esra Ali ÇAVUŞOĞLU Bülent ŞANGAR, Çağrı SARAY hocalarıma selam olsun. (MÜGSF/GSE 2005-2016 Fotoğraf İ.DAYAL) Harika bir bölüm.
Eğitimsiz grafikerlik yapan biri olarak, benim için hoş bir sohbetti. İkinci noktada sanat başlar örneği çok iyi, birde sanat için şunu duymuştum "bir şeyin sanat olması için, üzerine sonsuz sayıda yorum yapılabilecek nitelikte olması gerekir"