Serkan Erdoğan belki de bu jenerasyonda fiyat performans olarak en mutlu eden oyuncuydu. 2006 Japonya'da takımın saha içi skor lideriydi. Ama Japonya öncesi ve sonrası turnuvalarda adamı hiç göremedik. TAU'da oynarken ACB'de ve EL'de kazandırdığı maçlara bakıp da milli takımda olmaması çok garip. Avrupa'nın en underrated skorerlerinden biri olarak kaldı
2006 öncesinde dopingten 2 yıl men edilmişti sonra bi ispanya ya gitti, 2006 sonrası efes e geri döndüğünde de çok süre vermediler, sakatlık vs derken büyük bir yetenek bu seviyede kaldı maalesef.
2006 Dünya Kupası kesin konuşulmalı. Fatih Solak, Ermal Kuqo ile pota altında harikalar yaratmıştı takımımız. Küçümsemiyorum ama Fatih bile yıldız gibi oynamıştı.Ve gurur duyduğumuz bir turnuva geçirmişti. Ortak görüş de, Hidayet ile Mehmet in olmayışından dolayı bu kadar iyi oluşumuzdu
Bunca yıl sonra, hala kendi sorumluluğunu hakkıyla yerine getirememiş olabileceğini gözardı etmeden, yapılan bu dürüst yayın için tebrikler. Sonlarda İbrahim Kutluay ın söyledikleri tüm insanlık için geçerli.
2006 dünya kupası muhteşemdi inşallah konu edilir belgeseli yapılması lazım, bu bölüme gelince daha detaylı anlatılması lazımdı çıkan kavgalar vs hiç konuşulmadı
O dönemi iyi takip etmiş biri olarak İbrahim Kutluay çok detaylı anlatmamış ama işin gerçeği Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur Nba oyuncusu havasına girdi ve Milli takım müsabakalarında kendilerini olduğundan çok daha üstte gördüler bu durumda Mirsad ve İbrahim Kutluay gibi Avrupa Basketbolunun öz evlatları tarafından hoş karşılanmadı bu uyumsuzluk da başarısızlığı getirdi. Hidayet ve Mehmet yokken İbrahim Kutluay Serkan Erdoğan ve Ersan İlyasova ile 2006'da müthiş bir takım olmuştuk. Bu arada Cedi Osman ve Furkan Korkmaz kariyer olarak Hidayet ve Mehmetten çok çok daha geride olmalarına rağmen onlarda kendilerini olduğundan çok daha üstte görüyorlar. Bence bu durumunda düzelmesi lazım
Tam da bu yorumu yazmaya gelmiştim. 2001'de Hidayet daha yeni seçilmiş çaylak bir oyuncuydu ve takımı sırtlayıp götürmek adına hiçbir fikri olmayan biriyken yıllarca bu işi yapmış İbrahim ve Harun'la çekişmesi saçmalıktı. 2010 Hidayet ol al topu eve götür o ayrı. NBA'ya gidip kariyerlerini rol oyuncusu olarak sürdüren adamlar milli takıma geldiklerinde kendilerini Kobe-Lebron falan sanıyorlar. Umarım kendi takımında karar verici olarak oynayan Alperen gibi bir adam varken Cedi ve Furkan yine direksiyona geçmeye çalışmazlar.
tamamen katılıyorum. Milli takıma nbaden gelen oyuncularımızın kendilerini farklı bir konuma koymaları ve diğer oyunculardan ayrışmaları başarısızlığı getirdi. Tanjevic hocanın dediği gibi milli takıma geldiklerinde her şeyi unutmaları gerekiyordu. insan egosu sanırım böyle birşey. karakterleri tam oturmamış M.Okur, Hidayet, Kerem gibi oyuncularımızın bizden oldu hadi siz kenara çekilin bize uyun dediği oyuncularımız İbrahim Kutluay, Mirsad, Harun Erdenay. Bu oyuncularla aynı parkeyi milli forma altında paylaşmanın her anından gururlanarak mutluluk duyacaklarına onlarla çekişmeyi seçtiler. Keşke Doğan Hakyemez ve diğer milli takım büyüklerimiz daha iyi mentörlük yapsalardı. nbadeki başarılar bir iki nesil sonra unutulacaktır ama milli forma altında kazanılan başarılar bu ülke var olduğu sürece sonsuza kadar hatırlanacaktır.
@@matthewdellavedova5535 Tâbi Canım 2010 Hidayet ol o zaman ayrı ama İbrahim Kutluay ve Harun Erdenay varken NBA'de henüz rol oyuncusu kıvamındayken Jordan Kobe havasına girersen bu kabul edilemez
@@onlyremainedsilence Kesinlikle keşke o dönemin Milli takım yöneticileri bu çekişmeye çözüm bulabilseydi. Aslında 2006 bir reaksiyondu ve başarılı da oldu ama devamı gelmedi
O dönem yapılan en büyük hata Tanjevic ile devam edilmesiydi. Adam tarihin en iyi jenerasyonunu heba etti. Tek tip aynı sistem sıfır inovasyon eski kafa bir koçtu. Daha yaratıcı, oyuncuları farklı kullanabilen, yenilikçi bir koç olsaydı çok farklı olabilirdi.
Takımın kaptandan habersiz 'Biz saçımızı boyatıyoruz.' kararı alıp, anca takımdakilerin yarısı saçlarını boyatınca kaptana haber verilmesi o dönemi özetleyen olay herhalde. Kişiyi beğenseniz de, beğenmeseniz de takım kaptanına saygı duymak gerekir. Ondan habersiz böyle bir toplu hareket yapmak işgüzarlıktır, iş işten geçtikten sonra kaptana haber vermek o kişiyi her türlü zor durumda bırakır. Burada asıl suçlu oyunculardan ziyade buna izin veren yöneticilerdir, oyuncular arası sürtüşme veya gruplaşma olması normal ama bir yöneticinin kaptandan habersiz böyle bir şey yapılmasına izin vermesi tam bir skandal.
Bu program, Eurolig programlarınızdan daha keyif verdi bana. Nedeni, Kutluay'ın egolarını önemli ölçüde kenara bırakıp, samimi olduğuna inandığım gelecek faydası için özeleştiri yapması. Biz aeyirciler elbette wn detayıını bilmek isteriz ama diğer olaylara daha somut girmesi, faydadan çok polemik getirirdi; bence bu dozaj yerinde olmuş.
Ben Indianapolis'teydim o turnuvada. Disarda yemege ciktigimizda milli takim oyuncularini hep ayri ayri ikiser kisi seklinde goruyorduk, hatirladigim takimdaslik sifirdi o takimda. Takimin yemege beraber gitmemesi cok dert degil diyosun Ibo ama 1 haftalik turnuvaya gittiginde herkesin kendi kafasina gore takilmasi major bir problem bence. Zaten cok az sure aldin son maclarda ve tribunler "Ibo bizi diskoya gotur" diye tezahurat yapiyordu sana:-) Mac icinde tribunle hep konustugunu ve macla ilgilenmedigini cok iyi hatirliyorum. Suc tamamen sende demiyorum cok duzgun insansin, o takim butunuyle cok problemliydi o turnuvada.
@@alleniverson9995çok doğru tespit 99 Avrupa şampiyonası Fransa maçından tutun bir sürü turnuvada pg eksikliği yüzünden ileri gidemedik kritik anlarda sorumluluk alıp oyuna yön veren oyuncumuz olmadı
Uğur Ozan Sulak'ın Sırbistanın başarısını hemen "ya hakem yönetimi" diye küçültme çabası vs İbrahim Kutluay'ın bizim başarılarımızda da var her zaman ev sahibi lehine olur diye mütevazı bir şekilde düzeltmesi.. Kaliteli adam gerçekten. Ayrıca mevcut jenerasyonda da aynısı olmasa da benzer bir sorun var, eskiden bütün sezon rol oyucusu olarak oynayan adamlar, avrupada lider rolünde oynayan oyuncular varken kendini lider zannediyormuş. Şimdi de nbadeki rol oyuncularımız kendileri liderliğe soyunmasa bile biz onları o role zorluyoruz. Hoş şu an avrupada lider rolünde oynayan oyuncumuz da yok :D hatta 2.ligde bile lider türk oyuncu yok. Bütün takımlar liderliği amerikalılara vermiş türkolar savunma yapsın boş 3lük denesin koştursun dursun
o 2010daki sırbistan maçı da tertemiz maçtı zaten abicim hiçbir şey yoktu, tabi sırplarla türk görünümlü sırplar 1995 2001 2002 deki final maçlarındaki gibi kendileri lehine ve rakipleri aleyhine eyyam tetikçilik ayrımcılık beklediler ama olmayınca ve de afallayınca ağlayıp kudurup zırladılar tabi.
Yugoslav milli takımının özellikle o dönemde ki yeteneği, takımdaşlığı ve hatta yüreği tartışmaya kapalıdır ama özelde 2002 şampiyonluğundan bahsederken final maçındaki hakem ekibine parantez açılması gerektiğini savunuyorum. Adamlar resmen kupayı Arjantinden alıp Yugoslavyaya vererek görevi bırakma arefesinde ki Fiba'nın Sırp başkanına emeklilik hediyesi verdiler.
Valla hiç beklentileri karşılayamadı bu bölüm. Çok aşırı yüzeysel, hiç bir detaya inilmeden, özünde hiçbir şey anlatılmayan bir bölüm. Sonuç hayal kırıklığı. Mesela , Mehmet Okur ile Mirsad'ın kavgası , Hidayet ve Mehmet Okur'un lakayit tavırlarının bütün takımı tesiri altına alması, Mirsad'ın bunlara çıldırması vs hiçbir şey yok..
Az da olsa detaya girilmeyecekse bu konuları yıllar sonra açmanın ne anlamı var ki? Türkiyede Basketbolu takip Herkes biliyordu zaten “takım içinde bir sorun olduğunu” Belki 2. Bölüm biraz daha ayrıntılı olur izleyicilerden sorular da olacağı için
Videonun başında zaten detaylara girip defteri açmak değil amacım diyor. Sonuçta belirli olgunluktalar artık. Tek taraflı bir mecrada tüm detayları kendince anlatıp iyi kötü birilerine taş atmak çok doğru değil. Kim kime ne demiş yerine neden bu durum aşılamadı ne daha doğru olmalı bunu konuşmak daha faydalı.
Gazetelerin İbrahim Kutluay'ı yazması, onu öne çıkarması çok normal. Çünkü ülkedeki ilk basketbol "süperstarı" oydu. Hem medyaya istediği malzemeyi veriyordu hem sahada müthişti. Saçları, arabaları, her şeyiyle dikkat çeken bir figürdü. Zaten ondan önce böyle biri yoktu ki Türk Basketbolunda? Hidayet'in tayfası gerçekten çok toymuş. Ama anlaşılabilir belki de, çünkü Hidayetle Kerem lise arkadaşı, yaşları da 21-22. O lise ergenliğini milli takıma taşımışlar işte. Orada anlam veremediğim tek kişi Mehmet Okur. Mehmet nasıl onlara ayak uydurdu, bariz farklı bir kumaş çünkü. Her ne olursa olsun bu adamlar sahada üst düzey bir oyun ortaya koyuyorlardı. Şu anda milli takım gerçekten çok kötü. Tek umudum Alperen şahsen. Hem karakter olarak hem oyun olarak mükemmel. Etrafına güzel bir takım kurabiliriz umarım.
haklı oldugunuz noktalar var ama tek taraflı baktıgınızı duşunuyorum. bellı kı ıbrahım kutluay genç yıldızlara ıyı davranmamış. durduk yere kımse ıbrahım kutluay a cephe almaz
@@lalosalamanca3430 Aslında bu çok normal. Serinin önceki bölümlerinde İbrahim Kutluay'ın nasıl bir yerden yetiştiğini az çok görüyoruz. Nesil çatışması yaşanıyor. Buna Kutluay'ın ya da diğerlerinin değil yönetimin çözüm bulması daha doğru olurdu. Öte yandan Kutluay'ın büyük fotoğraflarının olması çok normal. Adam satıyordu. Futbolda Di Maria'ya tipi yüzünden söylenenlerin tersini yaşadı Kutluay.
@@lalosalamanca3430 Kasten kötü davrandığını düşünmüyorum ama bu atletler hastalık seviyesinde rekabetçi isimler. Zaten biraz da böyle oldukları için bu kadar üst seviye oluyorlar. Ego savaşları olmuş ve Kutluay'ın da ilişkileri doğru yönetememiş olması yüksek ihtimal, haklısınız. Ancak buna çözüm getirmesi gereken kişi de yönetici pozisyonundakilerdi. Yani hemen yukarıda size verilen cevaba katılıyorum. Di Maria ya da Beckham sendromu. Beckham'a da sırf yakışıklı diye Madrid'e transfer oldu diyorlardı :) Eli yüzü düzgün ya da çirkin sporcularım yaşayabileceği şeyler. Sporda ve siyasette medyaya her zaman dedikodu lazımdır.
Ülkemizin prime döneminindeki diğer takımların jenerasyonlarından da bahsedildi programda, şöyle bir durum dikkatimi çekti; Tabii ki sürekli yetenek dolu jenerasyonlar çıkıyor ülke basketbollarında ama. Indianapolis dönemi Avrupa Basketbolu açısından inanılmaz bir yetenek patlaması. Birçok takımda sorun çıkmasının nedeni de bu olabilir. Bir de İbrahim Kutluay bölümün başlarında 'farklı yetiştmiş jenerasyonlardık' gibi bir şey söylüyor. İlk bölümlerdeki duş anısı ve deplasman yolculukları geldi aklıma kendisinin yaşadığı. Yani o durumlar şu an direkt mobing'olarak algılanır. Hala sporda, sanat dünyasında, zanaat dünyasında böyle usta çırak ilişkileri var ama eskisi gibi 'devrecilik' seviyesinde değil. Eskisini yaşayanlar da haklı şu anı yaşayanlar da. Velhasıl; eğer spor dünyası bir yere yatırım yapacaksa bunu jenerasyonlar arası geçişi kolaylaştıracak alanlara yapmalıdır. Tamamen insan kaynağı üzerinden ilerleyen bir sektör olduğunu düşünürsek, aralarında 10-15 yaş fark olan insanları aynı şekilde motive edebilmek muazzam bir güç olur.
The Disease of More bu durumun tam tanımı. Başarı gelince herkesin daha çok istemesi. David Halberstam - The Breaks of the Game kitabında çok güzel anlatmış bir önceki sezon şampiyon olmuş Portland takımınını bütün sezon takip ederken.
Harun Erdenay orta yolculuğun kitabını yazmış ya kahkaha attım. İbo'ya gelip "Bak ben de boyatmadım" Hidayetlere gidip "Saçım yok olm ne boyatıyım xd" demesi muhteşem. Banane amk ben zaten emekli oluyorum yiyin birbirinizi diyip gitmiş adam.
Aslında tam olarak öyle değil. 2002 de verdiği röportajda 2003 Avrupa ve 2004 Olimpiyatlarda oynayıp Milli Takımı bırakacağını söylüyor Harun Erdenay. 2002 deki saçmalıklardan ve Aydın Örs tarafından inatla oynatılmamasından sonra da bırakıyor haklı olarak.
@@serkangurses343 Harun Erdenay ve Orhun Ene'nin az süre de alsalar biraz daha takımda kalmaları, jenerasyon geçişinin daha sağlıklı olması açısından iyi olurdu aslında. Yazık oldu.
Programda özellikle 2002 şampiyonası başarısızlıklar ve iç çekişmelerden bahsettiniz, bir sonraki Dünya kupası olan 2006 Japonya'da Mirsad,Hidayet, K.Tunceri, Mehmet Okur yoktu, ancak beklenenden daha büyük bir başarı elde edildi, İbrahim Kutluay 2006'yı nasıl hatırlıyor, Japonya'daki milli takımda arkadaşlık, birliktelik, ortak düşünce daha mı fazlaydı merak ediyorum
Siyasi sebeplerden ötürü ihaleyi Hidayet'e yüklemek cazip gelebilir ama bilmediğin şey; o kavgada Hidayetle Memo aynı taraftaydı hatta Tunçeri de onlarla aynı saftaydı. İbo ve Mirsad da diğer taraftaydı.
Uos gerçekten Türk basının sempatik yüzü. Hiç hayal etmezdim bu konuların bir gün konuşulabileceğini . Uos bu sempatiklikle yıllar sonra kk neden istifa etmedi, 128 bin nerde gibi soruları sorup, Uğur Mumcu cinayetini de aydınlatabilir. Takipteyiz Uos.
Milli takımın hali konuşulsun gerçekten, İbrahim bey doğru söylüyor. Ne oldu da basketbol milli takımını takip etmeyi bıraktık? Neden ortada izleyecek bir takım yok? Neden yeni jenerasyonlar yetiştiremiyoruz? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Açıklamalar tatmin etmedi, İbrahim Kutluay'in samimi olduğunu ama çokta konuşmak istemediğini düşünüyorum.Evet başarısız turnuvalar hatta euro 2003 ve 2005 te facia sonuçlar ve hayal kırıklıkları çok fazla, o donem hic konuşulmuyor ama dananın kuyruğu o iki turnuvada koptu, Indianapolis onlarin yaninda mecmua kalir.İbrahim abi her zaman stardi ama iyi bir lider değildi ki kendisi de bunu itiraf edemesede hissediyorsunuz ve o dönemi izlemiş biri olarak biliyorum.Tek sorumlu da o değil tabii ki.Cok iyi ve egolu jenerasyondu 79 jenerasyonu.Euro basket 2003 ve 2005 lerede değinirseniz çok güzel olur.
İbrahim abinin milli takım bazında görev almaması şaşırtıcı daçkayı alt liglerden alıp nerelere getirdiği keza o daçka takımına kazandırdığı oyuncular yani bunları gördükçe milli takımda neden görev almaz akıl alır gibi değil inşallah kısa süre içerisinde buralarda çalışır ve öz kaynaktan daha iyi oyuncu keşifleri olur
O dönemki turnuva maçlarını izlerkenki izlenimlerimi dün gibi hatırlıyorum. İzlerken zaten belli oluyordu bir şeylerin olduğu! Hidayet’in NBA oyuncusu olmasından ötürü milli maçlardaki “dünyaları ben yarattım” havası, İbrahim ile olan uyumu çokça bozuyordu. Maalesef Hidayet o dönemler öyleydi. Bu da takıma zarar verdi. Sırbistan ile oynanan maçta, NBA’den takım arkadaşı Divac ile karşı karşıya oynadığı maçta, kendini resmen ona ispat etmeye çalıştı ama Divac onu bir hücumda çok fena geçti ve kritik sayı atmıştı.
Moderatör çok yumuşattı programı baştan sona kadar. Oysa bu bölüm ses getirse serinin ilk bölümleri bana göre 2 kat daha fazla izlenime ulaşırdı. Karşında dobra düşündüğünü söyleyen birisi var, gir artık hido, tanjevic yürü oradan. Ömer Onan, doğan hakyemez çok uç örnekler oldu. Serkan Erdoğan, Harun erdenay desen daha iyiydi. Beklentinin çok altında kaldı, paok bölümü bile çok iyi kaldı
Türk sporunda istikrar yok. Kısa sürelerde zirve ve dip yapıyoruz. Bu yıl Erkek U19 takımımız ABD yi yenip dünya 3. oldu. Aşağı yukarı aynı oynculardan kurulu U20 takımımız 2 hafta sonra Avrupa U19 şampiyonasında 7. oldu.
Cok genel konusuluyor. Donemin birinci elden sahiti olarak daha somut seyler bekliyoruz. Soyle olmali, boyle olmali kismini herkes soyler. Genel gecer yorumlari ben de yaparim. Yirmi bes dakikalik yayinda, basarida herkes pay sahibi oldugu gibi basarisizlikta da herkes pay sahibi olmali gibi bir yorumun iki uc defa tekrarlanmasina gerek yok, bunu Ibrahim Kutluayin soylemesins gerek yok, onun soyleyecegi kelimeler cok daha degerli. Ondan dolayi daha cok somut sahitliklerini anlatsa cok daha enfes olmaz mi?
2006 Dünya Şampiyonası da konuşulabilir. İbrahim Kutluay sakat ayak ile maça çıkıp orta sahadan üçlük atmıştı. Takımın 3 numara için oyuncusu yoktu neredeyse. Bu videoda bahsedilen isimlerin hiçbiri o turnuvaya gelmemişti.
Bu konuyu işlediğiniz ilk bölümde İbrahim Ağabey mili takımdaki ego rekabetini ve iletişim sorunlarını öz eleştiri de yaparak anlattı. Ben meseleye teknik boyutlarıyla da yaklaşmak istiyorum. 79 jenerasyonu gibi son derece yetenekli bir kadro Türk basketbolu için gerçekten çok köklü bir ekol inşa edebilirdi. Geçmişten bugüne Türk basketbolu adına istikrarlı ve sağlam bir ekol kuramayışımızda sizce nerede hatalar yaptık? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. İyi yayınlar dilerim. :)
Abi inanılmaz hevesle oturdum ama dağ fare doğurdu. Tanjevic hakkında bir şey yok. Kavga veya çekişmeye dair net laf yok. Bilmediğimiz bir hikaye bile duymadık. Yakışmadı UOS Hocam 😀 Bir sonraki bölüm Beyaz Futbol jeneriğiyle falan girmen lazım. Sevgiler 👋
SORU: 2002-2009 arasında 8 senelik başarısız milli takım döneminde 2006 Osaka tek avuntumuz. Bu süreçte en düşük profilli takımımız nasıl en başarılı takımımız oldu? Kişi/ortam bazında bu başarıyı getiren ne oldu?
İbrahim Kutluay etrafına kadro kuruldu. Avrupa Basketbolu ciddiyetini kavramış bir oyuncu topluluğu ile her topun kıymeti bilinerek oynandı. Takımdaşlık vardı. Bu yüzden başarılı olduk. Hatta o dönem her turnuvada yenildiğimiz Litvanyayı bile yenmişti o takım
2009 eurobaskette de başarılı olmuştuk yalnız o turnuvada avrupa 8. si olmuştuk, ispanya litvanya sırbistan takımlarını vura vura yeniyorduk çeyrek final maçı olan yunanistan maçında doğranmasak madalya alırdık hatta belki şampiyon olurduk rahat rahat
@@kayacankavakli5590 ilk grubumuz çok kolaydı, litvanya isminin çok altında bir takımdı, ikinci grupta başarılı olduğumuz kesinlikle söylenebilir ama günün sonunda 8.olunan bir turnuvaya başarılı denemez.
Biz senden razıyız abi daha ne yapıcan orda burda sürüm sürüm sürünüp rol oyuncusu olmak için ilaç kullanan kendini milli ay yıldızdan büyük gören adamlara nazaran hem kişiliğin hem sporculugun bin basar emin ol.
ibrahimi bu konuları içtenlikle konuştuğu için tebrik etmek lazım. Basketbolun gelişmesi için dediği gibi insanların biraraya gelip açık gönüllükle sorunları nasıl çözeceğini, nerde yanlış yaptıklarını yeni neslin bu yanlışlara düşmemesi için nelere dikkat etmesi gerektiğini ortaya koysunlar...
İkinci bölüm bu kadar yüzeysel olmasın lütfen.Özellikle 2002-2003-2005 milli takımlarının yaşattığı hayal kırıklıklarının sebepleri daha detaylı anlatılmalı.2005 kadrosu muhtemelen tarihin en iyisiydi.O kadronun o sonuçları alması normal değil.
UOS ve İbrahim abiye teşekkur etmek lazım. bunları tasarlamak bile çok güzel ve fakat kaos seven insanlar olarak. Daha fazla kaotik bilgi ve dedikodu bekliyorduk ne yalan söyleyeyim. Ama 50 küsür yaşında adamda tabi ki böyle kibar anlatacak fazlasını istemek bireysel anlamda benim hayvanlığım olur
Türk basketbolu tarihinin en parlak 10 yılını geçirmişken üstüne gelen klüp düzeyinde de başarısızız yorumu asıl başarısız olan şeydir. Fener ve Efes'in final fourları hatta gelen 3 şampiyonluğunu geride bırakalım. Galatasaray'ın, TTelekom'un ve Bursaspor'un alt kupalarda gösterdiği performanslar daha çok büyük anlam ve önem taşırken bu yorumu anlamsız buldum.
Ahmet'le, Mehmet'le gelmemesinden dolayı öyle bulmuştur. Başarılarda ciddi yabancı ağırlığı var. Yoksa kulüp başarısı inkar edilemez. Siz de haklısınız.
@@bekirtunagurdamar8445 olsun ne olmuş ki? futbolda 11 yabancı hakkı olsa her sene göbek atacak adamlar gelmiş fb ve efesin aldığı toplam 3 euroleague şampiyonluğuna sallıyor .d
Takım sporlarında bu bahsedilen sorunlar her daim olacak malesef. Özellikle bu dönemde takım içinde çevre baskısına dayalı sorunların daha fazla yaşanacağı aşikar. Hatırlayın geçtiğimiz turnuvada Cedi'nin kız arkadaşı&Buğrahan'ın röportajında durum 1-2 günde nerelere gelmişti. Önemli olan nokta ise bu tip durumlarda karar alıcıların(federasyon,antrenör ve oyuncular) bu konuyu nasıl ele alıp çözüme kavuşturduğu.
biz de keriz gibi 12 dev adam diye heyecanlanıyorduk. indianapolisteki maçları izleyip kahrolmuştum. şimdi o zamanki naifliğimi düşünüp tekrar kahroldum. böyle böyle hem baskette hem futbolda milli takım sevgisini yavaş yavaş ama istikrarlı bir şekilde bitirdiniz. tebrikler.
Kaptan'a olayları kendi tarafından anlattığı için teşekkür ederiz. Şahsen zan altında bırakılan diğer oyuncular da kariyerlerini bitirdiği için keşke bir masada toplanılsaydı da herkes eteğindeki taşı dökseydi.
SORU. Büyük ihtimalle sormazsınız ama yine de usta ve tarafsız bir basketbolcunun görüşünü merak ediyorum : Futbolda olduğu gibi basketbolda da siyaset ile sporun iç içe geçmesi ne kadar doğru ? Atama ile göreve gelen federasyon başkanı sizce hangi özgürlükler içinde istediğini yapabilir ,ki bu federasyon başkanının illigal işler ile ismi anılıyorsa, ? Bunca yetenek potansiyelinin olduğu bir ülkede niçin basketbolda, voleybolda olduğu gibi sürdürülebilir bir başarı sağlanmak istenmiyor ? Umarim okur ve sorarsanız. Saygılarımla. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Düzenleme : İbrahim Kutluay candır.
SORU: 2010 ve öncesinde milli takımda oyuncuların gösterdiği hırslı mücadeleyi, şimdiki milli takımların gösterememesini neye bağlıyorsunuz? Örneğin; 2001'de İspanya maçından önce tüm takımın omuzlarında hissetiği baskı, Mirsad'ın bir ribaund için ortalığı dağıtması ya da Kerem Tunçeri'nin Almanya maçından sonra "Ben kötü oynadım ama arkadaşlarım hatalarımı kapattı" diye ağlayarak röportaj vermesi gibi hırslı/duygulu bir milli takım göremiyoruz. Bunun sebebi jenerasyon farkı mı yoksa milli heyecanımızı git gide yitirmemiz mi? Ya da zamanın ruhu mu? Politik cevap verilmemesi umuduyla...
Yanlış hatırlamıyorsam ibrahim abinin fenerbahçeden gönderilmesine de sebep olan tanjeviçti, sonrasında da itü ye geçip kariyerini bence 2-3 yıl erken sonlandırdı.kendisi ne düşünüyor bu konuda ? Yıllarca milli takımın onca başarısızlığına rağmen ısrarla neden tanjeviçle devam edildi,anlamak güç.
Çok detaylara girmesede ibrahim kutluay en azından özeleştiri yapabilmesi çok güzel. Sonuçta 30 şu yaşlar gençler herkes hata yapabilir. Bence işin koç tarafı da zayıfmış demekki. Ama hidayet mehmet hiçbir zaman mental olarak çok güçlü değillerdi. Ayrıca şu da var tamam iyi bir jenerasyonduk da bir ispanya yunanistan litvanya kadar da kaliteli değildik. Biz bazen oyumcularıçok büyütüyoruz. Hidayet nba de iyi bir kariyer yaptı ama bizde diamantidis gibi bir adam hiç çıkmadı spanulis bodiroga vs biz Mehmet okur diyoruz da Mehmet hidayet hep tamamlayıcı oyuncular bana göre. Yıllarca ender arslan guard oynadı top hakimiyeti olmayan şutu savurarak atan adam. Benim lisede bile ender arslandan daha iyi arkadaşlarım vardı. Ama basketbolcu olmadılar. En iyisi kerem tunçeriydi o da ne kadar avrupada elit bir guard. Keza 5 numarada hüseyin beşok kaya peker bu oyuncular da vasat o seviyede bana göre. Takım bütünlüğü uyumu da çok yoktu bence. Saha içi oyun olarak lidermiz hiç olmadı 1 numara da özellikle ki o zamanlar çok önemliydi. Yanlış anlamayın bizim ülkemizde nasıl bir altyapı varsa oyunculara serbestlik tanınmıyor ondan mı bilmiyorum. Dribling yapamayan top halimiyeti olmayan maç başı 3 asisti geçemeyen 1 numaralarla dolu ülke. Crossover bile yapamıyorlar. İbrahim kutluay haklı adam akıllı türk yok aslında. Dolayısıyla bence yine de çok da başarısız demek haksızlık olabilir.
79 jenerasyonunda, Ergin Ataman veya Messina tarzı yıldızlarla çalışabilen bir koçumuz olsaydı madalyalar alırdık diyebilirmiyiz? Ya da şöyle sorayım Tanjeviç gibi sabit fikirli ve yıldız oyuncu sevmeyen bir koç yerine o dönem koç kim olsaydı (yerli veya yabancı) maksimum verim alınabilirdi?
tanjevicle zaten türk spor tarihinin en büyük başarılarından birini yakaladık hatta en iyisini, ayrıca yıldız sevmese hidayetle ibrahimle mirsadla ömer aşık ile çalışır mıydı? kim olsa o jenerasyonun başında ispanya gibi coşamazdın zaten, altın jenerasyon olsa da ispanya seviyesinde değildi kesinlikle 79 jenerasyonu.
Eğer bunlar eski ve yeni türk basketbolu sorunları olarak konuşulacaksa, o zaman bu oyuncuların menajerleri ne yaptı onları herkes açık açık anlatsa ya… türk basketbolu bu halde ise daha yıldız takımdan genç oyuncuların menajerlerin eline düşmesinden, bunları konuşalım
Kutluay in sözde özelestiri yaptigi yerler benim is mülakatlarinda „zayif yönleriniz nelerdir?“ sorusuna verdigim cevaplar gibi olmus. aslinda zayiflik olmayan yuvarlak laflar
saç konusunda İbrahim abi haklı ona sormadan konusu geçmeden habersizçe emri vaki yapılmış demekki bir kopukluk varmış daha önceden o da başarıyı engellemiş saygılar
İbrahim abi manşetlik laf vermemek için bayağı uğraşmış cevaplarken. Açıkçası dergideki röportajdan daha detaylı bir bölüm bekliyordum ama sarı saç olayı dışında detaylara çok girmemiş. Koç biraz daha pragmatik biri olsaydı egoları daha iyi yönetebilir miydi yoksa olaylar o noktayı çoktan geçmiş miydi? NBA’den gelenlerin yazıldığı gibi bir tepeden bakma durumu var mıydı?
Bilmedigimiz hicbir detay ortaya cıkmadı.. SORU: Memo, hedo, kerem, ömer onan, ibo, mirsad.. takımdaki gruplasma nasıldı? ibonun yakın oldugu kimdi? yoksa dogan abinin dedigi gibi takımın komple hepsi mi iboya soguktu? ibo’ya göre o ilk adımı atması gereken kisi hangi taraftı, ibo mu yoksa genc yıldızlar mı?? ibo’dan haric diger oyuncuların birbirleriyle arası nasıldı, özellikle memo-hedo?
İbrahim Kutluay demeliydi ki; Bakmayın hepsinin “milli forma kutsaldır” demelerine. Kulüp takımlarında işler iyi gidiyorken hepsi zorla geliyor milli takıma. O zamanlar İbrahim Kutluay kaç yaşındaydı ki takıma abilik yapsın?
Kaptan ictenlikle ve ozel noktalara cok girmeden olayi ozetlemis. Bu takim bu sorunlari cozebilseydi Ispanya nin yaptigi gibi finallere abone bir takim haline gelebilirdik. Cunku kadro ve oyuncu kalitesi buna musaitti. 2006 Dunya Sampiyonasinda bu grubun cogu takimda degildi ve bambaska bir takim izlemistik. Bence butun olayi kaptana yikan bir diger grup vardi. Mirsad gibi komple bir oyuncuyu dahi kusturduler ve bir daha oynayamadi. Buna sebep olanlar ne kadar oynadi ve katki verdi peki?
Bir basketbol sever olarak gerçekten rezalet zamanlardı. Bahsedilen jenerasyonun tüm maçlarını birkaç defa izleyen biri olarak özellikle sahadaki oyun tam bir fiyasko. Kupa aldığımız yıllar özellikle dahil etmek isterim. Herhangi bir maçı şu anda izlesiniz ne dediğimi çok iyi anlayacaksınız. Hem saha içi hem saha dışından birkaç madde de belirteyim herkes hak verecektir. 1- Tüm takımın ''ben bu takımın yıldızıyım'' kafasında olması. En çok sayıyı atan Türkiyede kahraman olduğu zamanlar. Tabi bunda medyanında payı büyük. Büyük gazetelerimiz basketboldan bir haber olduğu için en çok sayı atan takımın en iyisi manşetlerini herkes hatırlar. 2- Maçları izleyin Allah Aşkına hiç abartmıyorum. Her üç pozisyondan biri tek pas veya onada gerek yok topu getiren hiç pas vermeden nerde olduğunun öenmli olmadan potaya sallamasyon ( Nasıl beceriyorsak üç sayı çizgisinin yok sayıldığımız zamanlar.) Tabi işlerde her pozisyonu oynayabilen Başakanımız Hidayet liderimiz. Düşündükçe icim acıyor. Kupa aldığımız maçlarda bile inanmıycaksanız ama nefret ediyordum takımdan. 3- Eğitimsizlik ve Türk kafası ; Kimse alınmasın Türkiye de kimi göklere çıkartırsanız en kısa zaman kendini ve yer aldığı takımı yerin dibine sokacaktır. Her zaman böyle olmuştur. İspanya mesela, bir ülke her branşta başarılı olurmu ? Bu başarıda herkes farklı birşey söyleyebilir ama bunun temel nedeni eğitim. Kimse sevmez Ruddy Fernandesi, Benim ise en sevdiğim oyuncu. Oynadığı her takımda başka bir görev ve kimlikte. Bizim dünya yıldızlarımız gibi her turnuvada ben bu takımın herşeyiyim demiyor. Yakın zaman Real Madrid'in Euroleague şampiyonluğundaki oynadığı maçları gözünüde canladırın. 4- Mirsad hariç savunma içler acısı. Neden gereksiz çünkü. En çok sayı atan takımın herşeyi. Şimdi hepsi içlerinden biz o zamanlar çok salakmışız dediklerine eminim. Arupanın en yetenikli takımıymış. Avrupanın en büyük fiyaskosu. Sakın fedarasyona eya koça kimse suçu atmasın. Öyle büyük egolara sahiplerki kim gelse onada kafa tutacak duruma gelmişlerdi. Özellikle söylemek istiyorum Kupa aldığımız maçları lütfen izleyin. Şans , hakem ve birkaç topta ise gerçekten yetenek devrede. Ama zerre oyun yok . Plan veya organize tek bir basket yok. Onun için İbrahim Kutluay'ın dediği '' Gelecek milli takımlarımıza bu rezalaet tekımı anlatalımki bizim yaptığımız salaklıkarı yapmasınlara '' '' '' yürekten katılıyorum. Ama gerisi tam bir palavra , Türkiye Basketbol tarihinin en rezalat takımı olarak anılacaklar.
İbrahim bey bu programı yapmak kadar keşke Milli Takım Antrönürlüğü de düşünse ve Milli Takımı kurtarsa ama yandaşlığın dibine vurmuş Hidayet ordayken bu mümkün deüil belli ki
Valla gerçekleri tüm ayrıntıları ile anlatmadiginiz surece kimseye faydası yok bana öyle geliyor ki o dönemin en çok problem çıkaran adamı federasyon başkanı oldu.
Uzun guclu ve yakisikli erkek egosu diye bir sey var bence ve bir basketbol takiminin kavga etmeden durmasi cok zor gibi geliyor hele hele milli takim gibi para icin profesyonel bir amacla yapilmayan bir yerde😅
Şu konuşulanlar bile şuanki milli takımın ne kadar kalite kaybettiğini ve seviyesinin düştüğünün göstergesi. O zamanlar avrupada söz sahibi olan ve takımın olgun starları ile geleceğin star adayları- neredeyse hepsi oldular- arasında çekişmeden dolayı başarılar kazanılamadı. Şimdi ise bırak takım içi çekişmeyi takımı kim sürükler, takım lideri kim diye arıyoruz. Üzücü.
İbo abi yalandan uçlarına iki sarı attırsaydın keşke, ayrıca harun sarıya boyatma olayı olmadığı için tamamen sıfıra vurmuştu diye çıkan haberleri hatırlıyorum.
Sonunda biri 2010 yari finalinde kerem Tunçerinin cizgiye bastığını, Ömer asikin faul atmamak icin dumenden ölü taklidi yaptigini üstü kapali da olsa söyledi. Tum basketbol camiasi ölü taklidi yapiyor çünkü bu konuda. Teşekkürler ibo
Kerem'in çizgiye basması her maçta olabilecek bir hataydı bence ama rahmetli Ivkovic'in 3 metrelik Ömer Aşık kurşun yemiş gibi yerlerde sürününce parmak sallayışını unutmuyorum hala. Çok utanç verici bir andı gerçekten. Milli takımımızın çirkeflikte İspanya tadı yakaladığı bir andı. Gasol falan her topa ağlıyordu.
hayır, 2010 türkiye sırbistan maçı onların yani sırpların hakkı falan değildi, o ağlak göt yanığı sırpları savunma, o ayak çizgi olayı her maçta her zaman olabilecek hata. ki öncesinde zaten hidoya faul var sırp oyuncu hidoya elini sokuyor artı hareketli kapama da var ve bize 2 serbest atış da yetiyordu. olay anlık gelişiyor zaten. dolayısıyla hak yeme falan yok. bir tane ev sahibi lehine o kadar hafif lehte hatadan da hak yeme olmaz zaten. önce onlar 8 sayı öndeyken nasıl maçı verdiklerini düşünsün artı maşallah sırplardan biri bile keremi tutmuyor acaba hepsi trene bakar gibi izliyorlar. tutsalar adam gibi kazanacaklar zaten. hak yeme aramak istiyorsan aynı sırpların 2002 dünya kupası finalinde bodiroganın scoladan çaldığı topa, 1995 eurobasket finalinde de sırpların lehine olan korkunç skandal kararlara bak nasıl hak yemek oralarda, burada değil! ayrıca bu maçta 1995 eurobasket finalindeki 2001 eurobasket finalindeki ve 2002 dünya kupası finalindeki gibi kendilerine kıyak yapılmak istendi sırplar tarafından bu maçta, ama olmazdı ve olmadı öyle bir şey. %100 adil yönetilen maçta afallayıp ağladılar tabi.
@@egemenozgen hayır, 2010 türkiye sırbistan maçı onların yani sırpların hakkı falan değildi, o ağlak göt yanığı sırpları savunma, o ayak çizgi olayı her maçta her zaman olabilecek hata. ki öncesinde zaten hidoya faul var sırp oyuncu hidoya elini sokuyor artı hareketli kapama da var ve bize 2 serbest atış da yetiyordu. olay anlık gelişiyor zaten. dolayısıyla hak yeme falan yok. bir tane ev sahibi lehine o kadar hafif lehte hatadan da hak yeme olmaz zaten. önce onlar 8 sayı öndeyken nasıl maçı verdiklerini düşünsün artı maşallah sırplardan biri bile keremi tutmuyor acaba hepsi trene bakar gibi izliyorlar. tutsalar adam gibi kazanacaklar zaten. hak yeme aramak istiyorsan aynı sırpların 2002 dünya kupası finalinde bodiroganın scoladan çaldığı topa, 1995 eurobasket finalinde de sırpların lehine olan korkunç skandal kararlara bak nasıl hak yemek oralarda, burada değil! ayrıca bu maçta 1995 eurobasket finalindeki 2001 eurobasket finalindeki ve 2002 dünya kupası finalindeki gibi kendilerine kıyak yapılmak istendi sırplar tarafından bu maçta, ama olmazdı ve olmadı öyle bir şey. %100 adil yönetilen maçta afallayıp ağladılar tabi.
‘79 Jenerasyonu’yla konuştuğumuz özel dosyamızı bu linkten okuyabilirsiniz:
socratesdergi.com/yazi/79-jenerasyonunu-kahramanlari-anlatti
2. bölüm ne zaman babalar
Serkan Erdoğan belki de bu jenerasyonda fiyat performans olarak en mutlu eden oyuncuydu. 2006 Japonya'da takımın saha içi skor lideriydi. Ama Japonya öncesi ve sonrası turnuvalarda adamı hiç göremedik. TAU'da oynarken ACB'de ve EL'de kazandırdığı maçlara bakıp da milli takımda olmaması çok garip. Avrupa'nın en underrated skorerlerinden biri olarak kaldı
2006 öncesinde dopingten 2 yıl men edilmişti
sonra bi ispanya ya gitti, 2006 sonrası efes e geri döndüğünde de çok süre vermediler, sakatlık vs derken büyük bir yetenek bu seviyede kaldı maalesef.
Doping yaptığı zaman ceza aldığında Tunalı Hilmi'de gezerken tek başına kafayı öne eğmiş yürürken görmüştüm.
2006 Dünya Kupası kesin konuşulmalı. Fatih Solak, Ermal Kuqo ile pota altında harikalar yaratmıştı takımımız. Küçümsemiyorum ama Fatih bile yıldız gibi oynamıştı.Ve gurur duyduğumuz bir turnuva geçirmişti. Ortak görüş de, Hidayet ile Mehmet in olmayışından dolayı bu kadar iyi oluşumuzdu
Bunca yıl sonra, hala kendi sorumluluğunu hakkıyla yerine getirememiş olabileceğini gözardı etmeden, yapılan bu dürüst yayın için tebrikler. Sonlarda İbrahim Kutluay ın söyledikleri tüm insanlık için geçerli.
2006 dünya kupası muhteşemdi inşallah konu edilir belgeseli yapılması lazım, bu bölüme gelince daha detaylı anlatılması lazımdı çıkan kavgalar vs hiç konuşulmadı
O dönemi iyi takip etmiş biri olarak İbrahim Kutluay çok detaylı anlatmamış ama işin gerçeği Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur Nba oyuncusu havasına girdi ve Milli takım müsabakalarında kendilerini olduğundan çok daha üstte gördüler bu durumda Mirsad ve İbrahim Kutluay gibi Avrupa Basketbolunun öz evlatları tarafından hoş karşılanmadı bu uyumsuzluk da başarısızlığı getirdi.
Hidayet ve Mehmet yokken İbrahim Kutluay Serkan Erdoğan ve Ersan İlyasova ile 2006'da müthiş bir takım olmuştuk.
Bu arada Cedi Osman ve Furkan Korkmaz kariyer olarak Hidayet ve Mehmetten çok çok daha geride olmalarına rağmen onlarda kendilerini olduğundan çok daha üstte görüyorlar.
Bence bu durumunda düzelmesi lazım
Tam da bu yorumu yazmaya gelmiştim. 2001'de Hidayet daha yeni seçilmiş çaylak bir oyuncuydu ve takımı sırtlayıp götürmek adına hiçbir fikri olmayan biriyken yıllarca bu işi yapmış İbrahim ve Harun'la çekişmesi saçmalıktı. 2010 Hidayet ol al topu eve götür o ayrı. NBA'ya gidip kariyerlerini rol oyuncusu olarak sürdüren adamlar milli takıma geldiklerinde kendilerini Kobe-Lebron falan sanıyorlar. Umarım kendi takımında karar verici olarak oynayan Alperen gibi bir adam varken Cedi ve Furkan yine direksiyona geçmeye çalışmazlar.
tamamen katılıyorum. Milli takıma nbaden gelen oyuncularımızın kendilerini farklı bir konuma koymaları ve diğer oyunculardan ayrışmaları başarısızlığı getirdi. Tanjevic hocanın dediği gibi milli takıma geldiklerinde her şeyi unutmaları gerekiyordu. insan egosu sanırım böyle birşey. karakterleri tam oturmamış M.Okur, Hidayet, Kerem gibi oyuncularımızın bizden oldu hadi siz kenara çekilin bize uyun dediği oyuncularımız İbrahim Kutluay, Mirsad, Harun Erdenay. Bu oyuncularla aynı parkeyi milli forma altında paylaşmanın her anından gururlanarak mutluluk duyacaklarına onlarla çekişmeyi seçtiler. Keşke Doğan Hakyemez ve diğer milli takım büyüklerimiz daha iyi mentörlük yapsalardı. nbadeki başarılar bir iki nesil sonra unutulacaktır ama milli forma altında kazanılan başarılar bu ülke var olduğu sürece sonsuza kadar hatırlanacaktır.
@@matthewdellavedova5535
Tâbi Canım 2010 Hidayet ol o zaman ayrı ama İbrahim Kutluay ve Harun Erdenay varken NBA'de henüz rol oyuncusu kıvamındayken Jordan Kobe havasına girersen bu kabul edilemez
@@onlyremainedsilence
Kesinlikle keşke o dönemin Milli takım yöneticileri bu çekişmeye çözüm bulabilseydi.
Aslında 2006 bir reaksiyondu ve başarılı da oldu ama devamı gelmedi
O dönem yapılan en büyük hata Tanjevic ile devam edilmesiydi. Adam tarihin en iyi jenerasyonunu heba etti. Tek tip aynı sistem sıfır inovasyon eski kafa bir koçtu. Daha yaratıcı, oyuncuları farklı kullanabilen, yenilikçi bir koç olsaydı çok farklı olabilirdi.
Takımın kaptandan habersiz 'Biz saçımızı boyatıyoruz.' kararı alıp, anca takımdakilerin yarısı saçlarını boyatınca kaptana haber verilmesi o dönemi özetleyen olay herhalde. Kişiyi beğenseniz de, beğenmeseniz de takım kaptanına saygı duymak gerekir. Ondan habersiz böyle bir toplu hareket yapmak işgüzarlıktır, iş işten geçtikten sonra kaptana haber vermek o kişiyi her türlü zor durumda bırakır. Burada asıl suçlu oyunculardan ziyade buna izin veren yöneticilerdir, oyuncular arası sürtüşme veya gruplaşma olması normal ama bir yöneticinin kaptandan habersiz böyle bir şey yapılmasına izin vermesi tam bir skandal.
Bu program, Eurolig programlarınızdan daha keyif verdi bana. Nedeni, Kutluay'ın egolarını önemli ölçüde kenara bırakıp, samimi olduğuna inandığım gelecek faydası için özeleştiri yapması. Biz aeyirciler elbette wn detayıını bilmek isteriz ama diğer olaylara daha somut girmesi, faydadan çok polemik getirirdi; bence bu dozaj yerinde olmuş.
Serinin en beklenen ve merak edilen bölümü şüphesiz
Beklenen bölüm:)
Ben Indianapolis'teydim o turnuvada. Disarda yemege ciktigimizda milli takim oyuncularini hep ayri ayri ikiser kisi seklinde goruyorduk, hatirladigim takimdaslik sifirdi o takimda. Takimin yemege beraber gitmemesi cok dert degil diyosun Ibo ama 1 haftalik turnuvaya gittiginde herkesin kendi kafasina gore takilmasi major bir problem bence. Zaten cok az sure aldin son maclarda ve tribunler "Ibo bizi diskoya gotur" diye tezahurat yapiyordu sana:-) Mac icinde tribunle hep konustugunu ve macla ilgilenmedigini cok iyi hatirliyorum. Suc tamamen sende demiyorum cok duzgun insansin, o takim butunuyle cok problemliydi o turnuvada.
@@alleniverson9995çok doğru tespit 99 Avrupa şampiyonası Fransa maçından tutun bir sürü turnuvada pg eksikliği yüzünden ileri gidemedik kritik anlarda sorumluluk alıp oyuna yön veren oyuncumuz olmadı
Uğur Ozan Sulak'ın Sırbistanın başarısını hemen "ya hakem yönetimi" diye küçültme çabası vs İbrahim Kutluay'ın bizim başarılarımızda da var her zaman ev sahibi lehine olur diye mütevazı bir şekilde düzeltmesi.. Kaliteli adam gerçekten. Ayrıca mevcut jenerasyonda da aynısı olmasa da benzer bir sorun var, eskiden bütün sezon rol oyucusu olarak oynayan adamlar, avrupada lider rolünde oynayan oyuncular varken kendini lider zannediyormuş. Şimdi de nbadeki rol oyuncularımız kendileri liderliğe soyunmasa bile biz onları o role zorluyoruz. Hoş şu an avrupada lider rolünde oynayan oyuncumuz da yok :D hatta 2.ligde bile lider türk oyuncu yok. Bütün takımlar liderliği amerikalılara vermiş türkolar savunma yapsın boş 3lük denesin koştursun dursun
o 2010daki sırbistan maçı da tertemiz maçtı zaten abicim hiçbir şey yoktu, tabi sırplarla türk görünümlü sırplar 1995 2001 2002 deki final maçlarındaki gibi kendileri lehine ve rakipleri aleyhine eyyam tetikçilik ayrımcılık beklediler ama olmayınca ve de afallayınca ağlayıp kudurup zırladılar tabi.
Yugoslav milli takımının özellikle o dönemde ki yeteneği, takımdaşlığı ve hatta yüreği tartışmaya kapalıdır ama özelde 2002 şampiyonluğundan bahsederken final maçındaki hakem ekibine parantez açılması gerektiğini savunuyorum. Adamlar resmen kupayı Arjantinden alıp Yugoslavyaya vererek görevi bırakma arefesinde ki Fiba'nın Sırp başkanına emeklilik hediyesi verdiler.
Keşke ABD'nin 2008 Olimpiyatlarında Kobe ve yeni jenerasyon (LeBron-Wade-Carmelo) arasında kurduğu ilişkiyi 2002'de kurabilseydik.
Valla hiç beklentileri karşılayamadı bu bölüm. Çok aşırı yüzeysel, hiç bir detaya inilmeden, özünde hiçbir şey anlatılmayan bir bölüm. Sonuç hayal kırıklığı. Mesela , Mehmet Okur ile Mirsad'ın kavgası , Hidayet ve Mehmet Okur'un lakayit tavırlarının bütün takımı tesiri altına alması, Mirsad'ın bunlara çıldırması vs hiçbir şey yok..
O detaylara girmeye ne gerek var o bunu dedi bu bunu dedi
Az da olsa detaya girilmeyecekse bu konuları yıllar sonra açmanın ne anlamı var ki?
Türkiyede Basketbolu takip Herkes biliyordu zaten “takım içinde bir sorun olduğunu”
Belki 2. Bölüm biraz daha ayrıntılı olur izleyicilerden sorular da olacağı için
Videonun başında zaten detaylara girip defteri açmak değil amacım diyor. Sonuçta belirli olgunluktalar artık. Tek taraflı bir mecrada tüm detayları kendince anlatıp iyi kötü birilerine taş atmak çok doğru değil. Kim kime ne demiş yerine neden bu durum aşılamadı ne daha doğru olmalı bunu konuşmak daha faydalı.
2006 dünya kupası ve 2009 avrupa şampiyonası da konuşulmalıydı bence.
İbrahim bey sizin en sevdiğim yanınız özeleştiri yapabilmeniz👏👏
Gazetelerin İbrahim Kutluay'ı yazması, onu öne çıkarması çok normal. Çünkü ülkedeki ilk basketbol "süperstarı" oydu. Hem medyaya istediği malzemeyi veriyordu hem sahada müthişti. Saçları, arabaları, her şeyiyle dikkat çeken bir figürdü. Zaten ondan önce böyle biri yoktu ki Türk Basketbolunda? Hidayet'in tayfası gerçekten çok toymuş. Ama anlaşılabilir belki de, çünkü Hidayetle Kerem lise arkadaşı, yaşları da 21-22. O lise ergenliğini milli takıma taşımışlar işte. Orada anlam veremediğim tek kişi Mehmet Okur. Mehmet nasıl onlara ayak uydurdu, bariz farklı bir kumaş çünkü. Her ne olursa olsun bu adamlar sahada üst düzey bir oyun ortaya koyuyorlardı. Şu anda milli takım gerçekten çok kötü. Tek umudum Alperen şahsen. Hem karakter olarak hem oyun olarak mükemmel. Etrafına güzel bir takım kurabiliriz umarım.
haklı oldugunuz noktalar var ama tek taraflı baktıgınızı duşunuyorum. bellı kı ıbrahım kutluay genç yıldızlara ıyı davranmamış. durduk yere kımse ıbrahım kutluay a cephe almaz
@@lalosalamanca3430 Aslında bu çok normal. Serinin önceki bölümlerinde İbrahim Kutluay'ın nasıl bir yerden yetiştiğini az çok görüyoruz. Nesil çatışması yaşanıyor. Buna Kutluay'ın ya da diğerlerinin değil yönetimin çözüm bulması daha doğru olurdu. Öte yandan Kutluay'ın büyük fotoğraflarının olması çok normal. Adam satıyordu. Futbolda Di Maria'ya tipi yüzünden söylenenlerin tersini yaşadı Kutluay.
@@voltaatlasigüzel tespit. Size katılıyorum.
@@lalosalamanca3430 Kasten kötü davrandığını düşünmüyorum ama bu atletler hastalık seviyesinde rekabetçi isimler. Zaten biraz da böyle oldukları için bu kadar üst seviye oluyorlar. Ego savaşları olmuş ve Kutluay'ın da ilişkileri doğru yönetememiş olması yüksek ihtimal, haklısınız. Ancak buna çözüm getirmesi gereken kişi de yönetici pozisyonundakilerdi. Yani hemen yukarıda size verilen cevaba katılıyorum. Di Maria ya da Beckham sendromu. Beckham'a da sırf yakışıklı diye Madrid'e transfer oldu diyorlardı :) Eli yüzü düzgün ya da çirkin sporcularım yaşayabileceği şeyler. Sporda ve siyasette medyaya her zaman dedikodu lazımdır.
Ülkemizin prime döneminindeki diğer takımların jenerasyonlarından da bahsedildi programda, şöyle bir durum dikkatimi çekti; Tabii ki sürekli yetenek dolu jenerasyonlar çıkıyor ülke basketbollarında ama. Indianapolis dönemi Avrupa Basketbolu açısından inanılmaz bir yetenek patlaması. Birçok takımda sorun çıkmasının nedeni de bu olabilir.
Bir de İbrahim Kutluay bölümün başlarında 'farklı yetiştmiş jenerasyonlardık' gibi bir şey söylüyor. İlk bölümlerdeki duş anısı ve deplasman yolculukları geldi aklıma kendisinin yaşadığı. Yani o durumlar şu an direkt mobing'olarak algılanır. Hala sporda, sanat dünyasında, zanaat dünyasında böyle usta çırak ilişkileri var ama eskisi gibi 'devrecilik' seviyesinde değil. Eskisini yaşayanlar da haklı şu anı yaşayanlar da.
Velhasıl; eğer spor dünyası bir yere yatırım yapacaksa bunu jenerasyonlar arası geçişi kolaylaştıracak alanlara yapmalıdır. Tamamen insan kaynağı üzerinden ilerleyen bir sektör olduğunu düşünürsek, aralarında 10-15 yaş fark olan insanları aynı şekilde motive edebilmek muazzam bir güç olur.
Bir Ibrahim Abi`nin kalitesine bakin, bir de Hidayet`i dusunun. Milli takimlar seviyesinde neden bu halde oldugumuz gayet guzel anlasiliyor.
hay yaşa,başka söze gerek yok
The Disease of More bu durumun tam tanımı. Başarı gelince herkesin daha çok istemesi. David Halberstam - The Breaks of the Game kitabında çok güzel anlatmış bir önceki sezon şampiyon olmuş Portland takımınını bütün sezon takip ederken.
Harun Erdenay orta yolculuğun kitabını yazmış ya kahkaha attım. İbo'ya gelip "Bak ben de boyatmadım" Hidayetlere gidip "Saçım yok olm ne boyatıyım xd" demesi muhteşem. Banane amk ben zaten emekli oluyorum yiyin birbirinizi diyip gitmiş adam.
Aslında tam olarak öyle değil. 2002 de verdiği röportajda 2003 Avrupa ve 2004 Olimpiyatlarda oynayıp Milli Takımı bırakacağını söylüyor Harun Erdenay. 2002 deki saçmalıklardan ve Aydın Örs tarafından inatla oynatılmamasından sonra da bırakıyor haklı olarak.
@@serkangurses343 Harun Erdenay ve Orhun Ene'nin az süre de alsalar biraz daha takımda kalmaları, jenerasyon geçişinin daha sağlıklı olması açısından iyi olurdu aslında. Yazık oldu.
Programda özellikle 2002 şampiyonası başarısızlıklar ve iç çekişmelerden bahsettiniz, bir sonraki Dünya kupası olan 2006 Japonya'da Mirsad,Hidayet, K.Tunceri, Mehmet Okur yoktu, ancak beklenenden daha büyük bir başarı elde edildi, İbrahim Kutluay 2006'yı nasıl hatırlıyor, Japonya'daki milli takımda arkadaşlık, birliktelik, ortak düşünce daha mı fazlaydı merak ediyorum
Arkadaş söylesene Hidayet Mehmet okuru kiskandi ortamin içine etti bende kaptan olarak müdahil olmakta başarılı olamadım diye
Bu konuda ihaleyi hidayet’e bırakmak hiç doğru olmaz.
Siyasi sebeplerden ötürü ihaleyi Hidayet'e yüklemek cazip gelebilir ama bilmediğin şey; o kavgada Hidayetle Memo aynı taraftaydı hatta Tunçeri de onlarla aynı saftaydı. İbo ve Mirsad da diğer taraftaydı.
Kaptan ile bende eskilere gittim, çok ama çok seviyorum seni İbo Kaptan...
Uos gerçekten Türk basının sempatik yüzü. Hiç hayal etmezdim bu konuların bir gün konuşulabileceğini . Uos bu sempatiklikle yıllar sonra kk neden istifa etmedi, 128 bin nerde gibi soruları sorup, Uğur Mumcu cinayetini de aydınlatabilir. Takipteyiz Uos.
İbrahim kutluay tekrar yöneticilik yapmayı düşünüyor mu? Daçka projesi başarılı olmuştu. Tekrar böyle bir proje yapılır mı?
Milli takımın hali konuşulsun gerçekten, İbrahim bey doğru söylüyor. Ne oldu da basketbol milli takımını takip etmeyi bıraktık? Neden ortada izleyecek bir takım yok? Neden yeni jenerasyonlar yetiştiremiyoruz? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Açıklamalar tatmin etmedi, İbrahim Kutluay'in samimi olduğunu ama çokta konuşmak istemediğini düşünüyorum.Evet başarısız turnuvalar hatta euro 2003 ve 2005 te facia sonuçlar ve hayal kırıklıkları çok fazla, o donem hic konuşulmuyor ama dananın kuyruğu o iki turnuvada koptu, Indianapolis onlarin yaninda mecmua kalir.İbrahim abi her zaman stardi ama iyi bir lider değildi ki kendisi de bunu itiraf edemesede hissediyorsunuz ve o dönemi izlemiş biri olarak biliyorum.Tek sorumlu da o değil tabii ki.Cok iyi ve egolu jenerasyondu 79 jenerasyonu.Euro basket 2003 ve 2005 lerede değinirseniz çok güzel olur.
İbrahim abinin milli takım bazında görev almaması şaşırtıcı daçkayı alt liglerden alıp nerelere getirdiği keza o daçka takımına kazandırdığı oyuncular yani bunları gördükçe milli takımda neden görev almaz akıl alır gibi değil inşallah kısa süre içerisinde buralarda çalışır ve öz kaynaktan daha iyi oyuncu keşifleri olur
O dönemki turnuva maçlarını izlerkenki izlenimlerimi dün gibi hatırlıyorum. İzlerken zaten belli oluyordu bir şeylerin olduğu!
Hidayet’in NBA oyuncusu olmasından ötürü milli maçlardaki “dünyaları ben yarattım” havası, İbrahim ile olan uyumu çokça bozuyordu. Maalesef Hidayet o dönemler öyleydi. Bu da takıma zarar verdi.
Sırbistan ile oynanan maçta, NBA’den takım arkadaşı Divac ile karşı karşıya oynadığı maçta, kendini resmen ona ispat etmeye çalıştı ama Divac onu bir hücumda çok fena geçti ve kritik sayı atmıştı.
Moderatör çok yumuşattı programı baştan sona kadar. Oysa bu bölüm ses getirse serinin ilk bölümleri bana göre 2 kat daha fazla izlenime ulaşırdı. Karşında dobra düşündüğünü söyleyen birisi var, gir artık hido, tanjevic yürü oradan. Ömer Onan, doğan hakyemez çok uç örnekler oldu. Serkan Erdoğan, Harun erdenay desen daha iyiydi. Beklentinin çok altında kaldı, paok bölümü bile çok iyi kaldı
Türk sporunda istikrar yok. Kısa sürelerde zirve ve dip yapıyoruz. Bu yıl Erkek U19 takımımız ABD yi yenip dünya 3. oldu. Aşağı yukarı aynı oynculardan kurulu U20 takımımız 2 hafta sonra Avrupa U19 şampiyonasında 7. oldu.
Cok genel konusuluyor. Donemin birinci elden sahiti olarak daha somut seyler bekliyoruz. Soyle olmali, boyle olmali kismini herkes soyler. Genel gecer yorumlari ben de yaparim. Yirmi bes dakikalik yayinda, basarida herkes pay sahibi oldugu gibi basarisizlikta da herkes pay sahibi olmali gibi bir yorumun iki uc defa tekrarlanmasina gerek yok, bunu Ibrahim Kutluayin soylemesins gerek yok, onun soyleyecegi kelimeler cok daha degerli. Ondan dolayi daha cok somut sahitliklerini anlatsa cok daha enfes olmaz mi?
2006 Dünya Şampiyonası da konuşulabilir. İbrahim Kutluay sakat ayak ile maça çıkıp orta sahadan üçlük atmıştı. Takımın 3 numara için oyuncusu yoktu neredeyse. Bu videoda bahsedilen isimlerin hiçbiri o turnuvaya gelmemişti.
Bu konuyu işlediğiniz ilk bölümde İbrahim Ağabey mili takımdaki ego rekabetini ve iletişim sorunlarını öz eleştiri de yaparak anlattı. Ben meseleye teknik boyutlarıyla da yaklaşmak istiyorum. 79 jenerasyonu gibi son derece yetenekli bir kadro Türk basketbolu için gerçekten çok köklü bir ekol inşa edebilirdi. Geçmişten bugüne Türk basketbolu adına istikrarlı ve sağlam bir ekol kuramayışımızda sizce nerede hatalar yaptık? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. İyi yayınlar dilerim. :)
Sevilmek kadar sevilmemek de var pek tâbii İbrahim Kutluay olmanın icinde :))
bu program dönemin basketbolcularından röportajlar içererek yeniden çekilse netflixe belgesel olur harbiden
İbrahim abi sen daha dobra adamsin seni oyle sevdik çok yumuşak anlatim olmuş sana yakışan olaylari net anlatmak
müthiş bir seri
Müthiş seri ya hastasıyız
Abi inanılmaz hevesle oturdum ama dağ fare doğurdu. Tanjevic hakkında bir şey yok. Kavga veya çekişmeye dair net laf yok. Bilmediğimiz bir hikaye bile duymadık. Yakışmadı UOS Hocam 😀 Bir sonraki bölüm Beyaz Futbol jeneriğiyle falan girmen lazım. Sevgiler 👋
99da haluk yıldırım 3lüğü atsaydı final gelmez miydi peki?
SORU: 2002-2009 arasında 8 senelik başarısız milli takım döneminde 2006 Osaka tek avuntumuz. Bu süreçte en düşük profilli takımımız nasıl en başarılı takımımız oldu? Kişi/ortam bazında bu başarıyı getiren ne oldu?
İbrahim Kutluay etrafına kadro kuruldu.
Avrupa Basketbolu ciddiyetini kavramış bir oyuncu topluluğu ile her topun kıymeti bilinerek oynandı.
Takımdaşlık vardı.
Bu yüzden başarılı olduk.
Hatta o dönem her turnuvada yenildiğimiz Litvanyayı bile yenmişti o takım
Asya'da başarılı oluyor Türkiye genelde. 2002 Futbol Dünya kupası gibi)
2009 eurobaskette de başarılı olmuştuk yalnız o turnuvada avrupa 8. si olmuştuk, ispanya litvanya sırbistan takımlarını vura vura yeniyorduk çeyrek final maçı olan yunanistan maçında doğranmasak madalya alırdık hatta belki şampiyon olurduk rahat rahat
@@kayacankavakli5590 ilk grubumuz çok kolaydı, litvanya isminin çok altında bir takımdı, ikinci grupta başarılı olduğumuz kesinlikle söylenebilir ama günün sonunda 8.olunan bir turnuvaya başarılı denemez.
Biz senden razıyız abi daha ne yapıcan orda burda sürüm sürüm sürünüp rol oyuncusu olmak için ilaç kullanan kendini milli ay yıldızdan büyük gören adamlara nazaran hem kişiliğin hem sporculugun bin basar emin ol.
ibrahimi bu konuları içtenlikle konuştuğu için tebrik etmek lazım. Basketbolun gelişmesi için dediği gibi insanların biraraya gelip açık gönüllükle sorunları nasıl çözeceğini, nerde yanlış yaptıklarını yeni neslin bu yanlışlara düşmemesi için nelere dikkat etmesi gerektiğini ortaya koysunlar...
İkinci bölüm bu kadar yüzeysel olmasın lütfen.Özellikle 2002-2003-2005 milli takımlarının yaşattığı hayal kırıklıklarının sebepleri daha detaylı anlatılmalı.2005 kadrosu muhtemelen tarihin en iyisiydi.O kadronun o sonuçları alması normal değil.
2006dan da bahsedilmeli... belki farkli turnuvalardaki soyunma odalari, antremanlar
Ağustos da turnuva var. Güney Sudan oynuyor biz yokuz. Üzücü. Geçmişi anmak yerine geliceğe bakmamız lazım.
süper yayın olmuş. hidayet le ömer onan ın entelektüel zekası bu seviyeye zor çıkar.
çıkar mı acaba?
UOS ve İbrahim abiye teşekkur etmek lazım. bunları tasarlamak bile çok güzel ve fakat kaos seven insanlar olarak. Daha fazla kaotik bilgi ve dedikodu bekliyorduk ne yalan söyleyeyim. Ama 50 küsür yaşında adamda tabi ki böyle kibar anlatacak fazlasını istemek bireysel anlamda benim hayvanlığım olur
Efsanesin İbo seviliyorsun
Keşke bu konuyu baştan sona Mirsad’ın ağzından dinleyebilsek.
Rica etsem marcelo machado'num üclügünü ve sürekli kirilan burnunu da konusur musunuz ? 😊
20 yıl geçti. machado'nun üçlüğünün verdiği üzüntü daha dün gibi.
Türk basketbolu tarihinin en parlak 10 yılını geçirmişken üstüne gelen klüp düzeyinde de başarısızız yorumu asıl başarısız olan şeydir. Fener ve Efes'in final fourları hatta gelen 3 şampiyonluğunu geride bırakalım. Galatasaray'ın, TTelekom'un ve Bursaspor'un alt kupalarda gösterdiği performanslar daha çok büyük anlam ve önem taşırken bu yorumu anlamsız buldum.
Ahmet'le, Mehmet'le gelmemesinden dolayı öyle bulmuştur. Başarılarda ciddi yabancı ağırlığı var. Yoksa kulüp başarısı inkar edilemez. Siz de haklısınız.
@@bekirtunagurdamar8445 olsun ne olmuş ki? futbolda 11 yabancı hakkı olsa her sene göbek atacak adamlar gelmiş fb ve efesin aldığı toplam 3 euroleague şampiyonluğuna sallıyor .d
niyeymiş? her zaman euroleague başarılarımız o alt turnuvalardaki başarılara bin basar
Takım sporlarında bu bahsedilen sorunlar her daim olacak malesef. Özellikle bu dönemde takım içinde çevre baskısına dayalı sorunların daha fazla yaşanacağı aşikar. Hatırlayın geçtiğimiz turnuvada Cedi'nin kız arkadaşı&Buğrahan'ın röportajında durum 1-2 günde nerelere gelmişti. Önemli olan nokta ise bu tip durumlarda karar alıcıların(federasyon,antrenör ve oyuncular) bu konuyu nasıl ele alıp çözüme kavuşturduğu.
biz de keriz gibi 12 dev adam diye heyecanlanıyorduk. indianapolisteki maçları izleyip kahrolmuştum. şimdi o zamanki naifliğimi düşünüp tekrar kahroldum. böyle böyle hem baskette hem futbolda milli takım sevgisini yavaş yavaş ama istikrarlı bir şekilde bitirdiniz. tebrikler.
18:40'tan sonrasını transkript al tüm spor okullarında duvara as.
Kaptan'a olayları kendi tarafından anlattığı için teşekkür ederiz. Şahsen zan altında bırakılan diğer oyuncular da kariyerlerini bitirdiği için keşke bir masada toplanılsaydı da herkes eteğindeki taşı dökseydi.
İbrahim şu anda o takımdan kimlerle görüşüyor onu merak ediyorum
SORU. Büyük ihtimalle sormazsınız ama yine de usta ve tarafsız bir basketbolcunun görüşünü merak ediyorum : Futbolda olduğu gibi basketbolda da siyaset ile sporun iç içe geçmesi ne kadar doğru ? Atama ile göreve gelen federasyon başkanı sizce hangi özgürlükler içinde istediğini yapabilir ,ki bu federasyon başkanının illigal işler ile ismi anılıyorsa, ? Bunca yetenek potansiyelinin olduğu bir ülkede niçin basketbolda, voleybolda olduğu gibi sürdürülebilir bir başarı sağlanmak istenmiyor ? Umarim okur ve sorarsanız. Saygılarımla. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Düzenleme : İbrahim Kutluay candır.
SORU:
2010 ve öncesinde milli takımda oyuncuların gösterdiği hırslı mücadeleyi, şimdiki milli takımların gösterememesini neye bağlıyorsunuz?
Örneğin; 2001'de İspanya maçından önce tüm takımın omuzlarında hissetiği baskı, Mirsad'ın bir ribaund için ortalığı dağıtması ya da Kerem Tunçeri'nin Almanya maçından sonra "Ben kötü oynadım ama arkadaşlarım hatalarımı kapattı" diye ağlayarak röportaj vermesi gibi hırslı/duygulu bir milli takım göremiyoruz.
Bunun sebebi jenerasyon farkı mı yoksa milli heyecanımızı git gide yitirmemiz mi? Ya da zamanın ruhu mu?
Politik cevap verilmemesi umuduyla...
Herkes bu videoyu dikkatli izlesin… işte zengin ve vizyoner insanlar tatillerde böyle bronzlaşırlar
İbo yenilgiyi sindiremiyordu tek derdi buydu... Kazanmak... Bu potansiyel avrupa şampiyonu takım harcansın istemiyordu
harcanmadı zaten merak etme, 2001 ve 2010da 2 gümüş madalya aldık artı 2006 ve 2009 şampiyonalarında da gayet güzel oynayıp ilk 8e girdi.
Selamlar o 2015 dosyasinin videosu varsa linkini ekleyebilir misiniz,ben bulamadim.
“İnsan kendi sosyal medyasını yaratıyordu” dedikten sonra bir kahkaha fırtına kopmuş sanki, tam oradan kesmişler haha
Tanjevic ile ilişkisini anlatabilir mi kaptan? Dışardan çok samimi görünüyorlardı da. :))
Aradan 20 yıl geçmiş hala oturup konuşamamışlar olan bitenlere dair, cidden yazık.
Bahsedilen oyuncularla aynı program formatı yapılabilir mi? Sonrasında neler yapılabilir diye de konuşulur.
Bir sonraki bölümde Mehmet ile söyleşi olsun, bakalım onun perspektifinden...
Yanlış hatırlamıyorsam ibrahim abinin fenerbahçeden gönderilmesine de sebep olan tanjeviçti, sonrasında da itü ye geçip kariyerini bence 2-3 yıl erken sonlandırdı.kendisi ne düşünüyor bu konuda ? Yıllarca milli takımın onca başarısızlığına rağmen ısrarla neden tanjeviçle devam edildi,anlamak güç.
Çok detaylara girmesede ibrahim kutluay en azından özeleştiri yapabilmesi çok güzel. Sonuçta 30 şu yaşlar gençler herkes hata yapabilir. Bence işin koç tarafı da zayıfmış demekki. Ama hidayet mehmet hiçbir zaman mental olarak çok güçlü değillerdi. Ayrıca şu da var tamam iyi bir jenerasyonduk da bir ispanya yunanistan litvanya kadar da kaliteli değildik. Biz bazen oyumcularıçok büyütüyoruz. Hidayet nba de iyi bir kariyer yaptı ama bizde diamantidis gibi bir adam hiç çıkmadı spanulis bodiroga vs biz Mehmet okur diyoruz da Mehmet hidayet hep tamamlayıcı oyuncular bana göre. Yıllarca ender arslan guard oynadı top hakimiyeti olmayan şutu savurarak atan adam. Benim lisede bile ender arslandan daha iyi arkadaşlarım vardı. Ama basketbolcu olmadılar. En iyisi kerem tunçeriydi o da ne kadar avrupada elit bir guard. Keza 5 numarada hüseyin beşok kaya peker bu oyuncular da vasat o seviyede bana göre. Takım bütünlüğü uyumu da çok yoktu bence. Saha içi oyun olarak lidermiz hiç olmadı 1 numara da özellikle ki o zamanlar çok önemliydi. Yanlış anlamayın bizim ülkemizde nasıl bir altyapı varsa oyunculara serbestlik tanınmıyor ondan mı bilmiyorum. Dribling yapamayan top halimiyeti olmayan maç başı 3 asisti geçemeyen 1 numaralarla dolu ülke. Crossover bile yapamıyorlar. İbrahim kutluay haklı adam akıllı türk yok aslında. Dolayısıyla bence yine de çok da başarısız demek haksızlık olabilir.
79 jenerasyonu dosyanızı aynı Tanju Çolak versiyonunda olduğu gibi video olarak kanala ekleyebilir misiniz? Teşekkürler
79 jenerasyonunda, Ergin Ataman veya Messina tarzı yıldızlarla çalışabilen bir koçumuz olsaydı madalyalar alırdık diyebilirmiyiz? Ya da şöyle sorayım Tanjeviç gibi sabit fikirli ve yıldız oyuncu sevmeyen bir koç yerine o dönem koç kim olsaydı (yerli veya yabancı) maksimum verim alınabilirdi?
tanjevicle zaten türk spor tarihinin en büyük başarılarından birini yakaladık hatta en iyisini, ayrıca yıldız sevmese hidayetle ibrahimle mirsadla ömer aşık ile çalışır mıydı? kim olsa o jenerasyonun başında ispanya gibi coşamazdın zaten, altın jenerasyon olsa da ispanya seviyesinde değildi kesinlikle 79 jenerasyonu.
Eğer bunlar eski ve yeni türk basketbolu sorunları olarak konuşulacaksa, o zaman bu oyuncuların menajerleri ne yaptı onları herkes açık açık anlatsa ya… türk basketbolu bu halde ise daha yıldız takımdan genç oyuncuların menajerlerin eline düşmesinden, bunları konuşalım
Kutluay in sözde özelestiri yaptigi yerler benim is mülakatlarinda „zayif yönleriniz nelerdir?“ sorusuna verdigim cevaplar gibi olmus. aslinda zayiflik olmayan yuvarlak laflar
Obrodovic'in videosunu paylaşabilir misiniz?
79 jenerasyonu derginin kapağı mıydı? Nereden ulaşabiliriz?
Mehmet okuru getirinde carlos boozera nasıl katlandıklarını anlatsın dkdkd
Ibo abi şu rahat programda anlatırken bile gerilmiş. Yazık oldu şu takıma hakikaten
saç konusunda İbrahim abi haklı ona sormadan konusu geçmeden habersizçe emri vaki yapılmış demekki bir kopukluk varmış daha önceden o da başarıyı engellemiş saygılar
İbrahim abi manşetlik laf vermemek için bayağı uğraşmış cevaplarken. Açıkçası dergideki röportajdan daha detaylı bir bölüm bekliyordum ama sarı saç olayı dışında detaylara çok girmemiş. Koç biraz daha pragmatik biri olsaydı egoları daha iyi yönetebilir miydi yoksa olaylar o noktayı çoktan geçmiş miydi? NBA’den gelenlerin yazıldığı gibi bir tepeden bakma durumu var mıydı?
Bilmedigimiz hicbir detay ortaya cıkmadı..
SORU: Memo, hedo, kerem, ömer onan, ibo, mirsad.. takımdaki gruplasma nasıldı? ibonun yakın oldugu kimdi? yoksa dogan abinin dedigi gibi takımın komple hepsi mi iboya soguktu? ibo’ya göre o ilk adımı atması gereken kisi hangi taraftı, ibo mu yoksa genc yıldızlar mı?? ibo’dan haric diger oyuncuların birbirleriyle arası nasıldı, özellikle memo-hedo?
Socrates bu jenerasyonun belgeselini hepsini bir masaya oturtup yapacak değil mi?
79 dosyasının linkini atabilecek var mı ?
İbrahim Kutluay demeliydi ki; Bakmayın hepsinin “milli forma kutsaldır” demelerine. Kulüp takımlarında işler iyi gidiyorken hepsi zorla geliyor milli takıma. O zamanlar İbrahim Kutluay kaç yaşındaydı ki takıma abilik yapsın?
Kaptan ictenlikle ve ozel noktalara cok girmeden olayi ozetlemis. Bu takim bu sorunlari cozebilseydi Ispanya nin yaptigi gibi finallere abone bir takim haline gelebilirdik. Cunku kadro ve oyuncu kalitesi buna musaitti. 2006 Dunya Sampiyonasinda bu grubun cogu takimda degildi ve bambaska bir takim izlemistik. Bence butun olayi kaptana yikan bir diger grup vardi. Mirsad gibi komple bir oyuncuyu dahi kusturduler ve bir daha oynayamadi. Buna sebep olanlar ne kadar oynadi ve katki verdi peki?
O takımda çok iyi forvet ve pivotlar var ama oyun kurucu yok. Orhun ene sonrası yetişmedi. Kerem Tunçeri o seviyeye gelemedi.
Olayda İbrahim Kutluay direkt olarak yer almıyorsa ve taraflardan biri değilse (Mehmet Okur vs Mirsad vs) neden bu konulara girsin?
Bir basketbol sever olarak gerçekten rezalet zamanlardı. Bahsedilen jenerasyonun tüm maçlarını birkaç defa izleyen biri olarak özellikle sahadaki oyun tam bir fiyasko. Kupa aldığımız yıllar özellikle dahil etmek isterim. Herhangi bir maçı şu anda izlesiniz ne dediğimi çok iyi anlayacaksınız.
Hem saha içi hem saha dışından birkaç madde de belirteyim herkes hak verecektir.
1- Tüm takımın ''ben bu takımın yıldızıyım'' kafasında olması. En çok sayıyı atan Türkiyede kahraman olduğu zamanlar. Tabi bunda medyanında payı büyük. Büyük gazetelerimiz basketboldan bir haber olduğu için en çok sayı atan takımın en iyisi manşetlerini herkes hatırlar.
2- Maçları izleyin Allah Aşkına hiç abartmıyorum. Her üç pozisyondan biri tek pas veya onada gerek yok topu getiren hiç pas vermeden nerde olduğunun öenmli olmadan potaya sallamasyon ( Nasıl beceriyorsak üç sayı çizgisinin yok sayıldığımız zamanlar.) Tabi işlerde her pozisyonu oynayabilen Başakanımız Hidayet liderimiz. Düşündükçe icim acıyor. Kupa aldığımız maçlarda bile inanmıycaksanız ama nefret ediyordum takımdan.
3- Eğitimsizlik ve Türk kafası ; Kimse alınmasın Türkiye de kimi göklere çıkartırsanız en kısa zaman kendini ve yer aldığı takımı yerin dibine sokacaktır. Her zaman böyle olmuştur. İspanya mesela, bir ülke her branşta başarılı olurmu ? Bu başarıda herkes farklı birşey söyleyebilir ama bunun temel nedeni eğitim. Kimse sevmez Ruddy Fernandesi, Benim ise en sevdiğim oyuncu. Oynadığı her takımda başka bir görev ve kimlikte. Bizim dünya yıldızlarımız gibi her turnuvada ben bu takımın herşeyiyim demiyor. Yakın zaman Real Madrid'in Euroleague şampiyonluğundaki oynadığı maçları gözünüde canladırın.
4- Mirsad hariç savunma içler acısı. Neden gereksiz çünkü. En çok sayı atan takımın herşeyi. Şimdi hepsi içlerinden biz o zamanlar çok salakmışız dediklerine eminim.
Arupanın en yetenikli takımıymış. Avrupanın en büyük fiyaskosu. Sakın fedarasyona eya koça kimse suçu atmasın. Öyle büyük egolara sahiplerki kim gelse onada kafa tutacak duruma gelmişlerdi. Özellikle söylemek istiyorum Kupa aldığımız maçları lütfen izleyin. Şans , hakem ve birkaç topta ise gerçekten yetenek devrede. Ama zerre oyun yok . Plan veya organize tek bir basket yok.
Onun için İbrahim Kutluay'ın dediği '' Gelecek milli takımlarımıza bu rezalaet tekımı anlatalımki bizim yaptığımız salaklıkarı yapmasınlara '' '' '' yürekten katılıyorum. Ama gerisi tam bir palavra , Türkiye Basketbol tarihinin en rezalat takımı olarak anılacaklar.
O dönem başarısızlıklardan sonra İbrahim Kutluay ın "Harun Erdenay çok yumuşak karakterli bi kaptan olduğuna" benzer açıklamaları da vardı...
❤
İbrahim bey bu programı yapmak kadar keşke Milli Takım Antrönürlüğü de düşünse ve Milli Takımı kurtarsa ama yandaşlığın dibine vurmuş Hidayet ordayken bu mümkün deüil belli ki
Soru: O jenerasyonda net olarak şu basketbolcu olmasa milli takım belki daha iyi olur dediği oyuncu kim?
Valla gerçekleri tüm ayrıntıları ile anlatmadiginiz surece kimseye faydası yok bana öyle geliyor ki o dönemin en çok problem çıkaran adamı federasyon başkanı oldu.
Uzun guclu ve yakisikli erkek egosu diye bir sey var bence ve bir basketbol takiminin kavga etmeden durmasi cok zor gibi geliyor hele hele milli takim gibi para icin profesyonel bir amacla yapilmayan bir yerde😅
Şu konuşulanlar bile şuanki milli takımın ne kadar kalite kaybettiğini ve seviyesinin düştüğünün göstergesi. O zamanlar avrupada söz sahibi olan ve takımın olgun starları ile geleceğin star adayları- neredeyse hepsi oldular- arasında çekişmeden dolayı başarılar kazanılamadı. Şimdi ise bırak takım içi çekişmeyi takımı kim sürükler, takım lideri kim diye arıyoruz. Üzücü.
İbo abi yalandan uçlarına iki sarı attırsaydın keşke, ayrıca harun sarıya boyatma olayı olmadığı için tamamen sıfıra vurmuştu diye çıkan haberleri hatırlıyorum.
Sonunda biri 2010 yari finalinde kerem Tunçerinin cizgiye bastığını, Ömer asikin faul atmamak icin dumenden ölü taklidi yaptigini üstü kapali da olsa söyledi. Tum basketbol camiasi ölü taklidi yapiyor çünkü bu konuda. Teşekkürler ibo
Kerem'in çizgiye basması her maçta olabilecek bir hataydı bence ama rahmetli Ivkovic'in 3 metrelik Ömer Aşık kurşun yemiş gibi yerlerde sürününce parmak sallayışını unutmuyorum hala. Çok utanç verici bir andı gerçekten. Milli takımımızın çirkeflikte İspanya tadı yakaladığı bir andı. Gasol falan her topa ağlıyordu.
hayır, 2010 türkiye sırbistan maçı onların yani sırpların hakkı falan değildi, o ağlak göt yanığı sırpları savunma, o ayak çizgi olayı her maçta her zaman olabilecek hata. ki öncesinde zaten hidoya faul var sırp oyuncu hidoya elini sokuyor artı hareketli kapama da var ve bize 2 serbest atış da yetiyordu. olay anlık gelişiyor zaten. dolayısıyla hak yeme falan yok. bir tane ev sahibi lehine o kadar hafif lehte hatadan da hak yeme olmaz zaten. önce onlar 8 sayı öndeyken nasıl maçı verdiklerini düşünsün artı maşallah sırplardan biri bile keremi tutmuyor acaba hepsi trene bakar gibi izliyorlar. tutsalar adam gibi kazanacaklar zaten. hak yeme aramak istiyorsan aynı sırpların 2002 dünya kupası finalinde bodiroganın scoladan çaldığı topa, 1995 eurobasket finalinde de sırpların lehine olan korkunç skandal kararlara bak nasıl hak yemek oralarda, burada değil! ayrıca bu maçta 1995 eurobasket finalindeki 2001 eurobasket finalindeki ve 2002 dünya kupası finalindeki gibi kendilerine kıyak yapılmak istendi sırplar tarafından bu maçta, ama olmazdı ve olmadı öyle bir şey. %100 adil yönetilen maçta afallayıp ağladılar tabi.
@@egemenozgen hayır, 2010 türkiye sırbistan maçı onların yani sırpların hakkı falan değildi, o ağlak göt yanığı sırpları savunma, o ayak çizgi olayı her maçta her zaman olabilecek hata. ki öncesinde zaten hidoya faul var sırp oyuncu hidoya elini sokuyor artı hareketli kapama da var ve bize 2 serbest atış da yetiyordu. olay anlık gelişiyor zaten. dolayısıyla hak yeme falan yok. bir tane ev sahibi lehine o kadar hafif lehte hatadan da hak yeme olmaz zaten. önce onlar 8 sayı öndeyken nasıl maçı verdiklerini düşünsün artı maşallah sırplardan biri bile keremi tutmuyor acaba hepsi trene bakar gibi izliyorlar. tutsalar adam gibi kazanacaklar zaten. hak yeme aramak istiyorsan aynı sırpların 2002 dünya kupası finalinde bodiroganın scoladan çaldığı topa, 1995 eurobasket finalinde de sırpların lehine olan korkunç skandal kararlara bak nasıl hak yemek oralarda, burada değil! ayrıca bu maçta 1995 eurobasket finalindeki 2001 eurobasket finalindeki ve 2002 dünya kupası finalindeki gibi kendilerine kıyak yapılmak istendi sırplar tarafından bu maçta, ama olmazdı ve olmadı öyle bir şey. %100 adil yönetilen maçta afallayıp ağladılar tabi.
Benim anladığım takımın başına bi tane Fatih Terim ya da Ergin Ataman karakteri lazımmış
Manken pesinde koşsaydınız diyor kısaca