Video kısa olmuş ama o mezarlıkta çok büyük 10 kere gittim her tarafı gezemedim üstelik diğer mezarlara oranla yokuş olmayan simetrik bir mezar. Bence Türkiyenin en ferah ve huzur dolu mezarı..
3 года назад+6
AnkaPark’taki dinazor mezarlığı da ele alabilirseniz, çok izlenme alabilir kanaatımca 🦖🕸🦕
Özellikle tuhaftır ki, son zamanlarda mezarlıklar ilgimi çok çekiyor. Özellikle eski tarihli mezar taşları, hele ki düzgün, temiz, korunmuş mezarlık alanlarının gezmek, son bahar aylarının son günlerinde farklı bir huzur verici oluyor.
@@ahmetsoyak hiç ilginiz çeken farklı bi mezar oldu mu bu kadar mezarlık gelmişsiniz değişik bisey yazıda olabilir hiç böyle bisey görmedim duymadım dediğiniz bisey
@@safiye8879 mezarlık işte, son nokta, taşlarındaki yazılar konuşuyor, hüzün, acı, özlem... Yıpranmış mezarların kimsesizliği vb. Buradan bu kadar yazabilirim. Teşekkürler. Selamlar
Muzaffer Tuğsavul, (1894, Bingazi, Osmanlı İmparatorluğu - 15 Mayıs 1952, İzmir) Türk asker. 1914 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1925 yılında Kara Harp Akademisi'nden mezun oldu. I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. 1920 yılında katıldığı Türk Kurtuluş Savaşı'nda, Büyük Taarruz'da Kurmay Binbaşı rütbesi ile 14. Süvari Tümeni Kurmay Başkanlığı görevinde bulundu. 1939 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti. Tuğgeneral rütbesinde Çanakkale Topçu Komutanlığı ve Müstahkem Mevki Komutanlığı görevinde bulundu. 1941 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti. Tümgeneral rütbesi ile 69. Tümen Komutanlığı ve 2. Ordu Kurmay Başkanlığı görevlerini yürüttü. 1944 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti. Korgeneral rütbesi ile 2. Kolordu Komutanlığı, Genelkurmay Eğitim Yarbaşkanlığı ve Genelkurmay II. Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1948 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti. Orgeneral rütbesi ile 2. Ordu Müfettişliği ve Yüksek Askerî Şûra üyeliği görevlerinde bulundu. Harp, Liyakat, İmtiyaz ve İstiklal Madalyaları ile 5. Rütbeden Kılıçlı Mecidiye ve 4. Osmani Nişanları ile taltif edildi. Evli olup Fransızca ve Almanca bilmekteydi. 1281 sayılı kanunun 1. maddesi gereğince 27 Ocak 1952 - 15 Mayıs 1952 tarihleri arasında İzmir Valiliği görevini yürüttü. Bu görevdeyken 15 Mayıs 1952 tarihinde Sakız Adası'ndan gelen Yunan heyetine Kadifekale Gazinosu'nda Belediye Başkan Vekili tarafından verilen akşam yemeği sırasında (21:15) kalp krizi geçirerek öldü. Cenazesi 17 Mayıs 1952 tarihinde İzmir'de düzenlenen törenin ardından uçakla Ankara'ya gönderilerek Cebeci Şehitliği'nde toprağa verildi. Hatay Erzin’de adının yaşatıldığı ilkokul bulunmaktadır.[1]
@@MustafaY. Kurtcebe Noyan da görevdeyken ölmüştü, o da burada. Muhtemelen görev başında kalp krizi geçirmek pek şehadetten sayılmıyordu. Ha eğer yine görevdeyken benzeri rahatsızlıklardan dolayı vefat eden Şükrü Kanatlı şehitlikteyse, bir çifte standart var evet.
Kesin bişi yok. Geleneklerinde mezartaşının iki yanında sütun olması ve fotoğraf olması başka bildiğim bişi yok. Yoksa çoğu şey hurafeden ibaret. Bide mezarlarında mesleklerini gösterir sembol kullanmaları ve genelde ruhuna fatiha benzeri dini ibare yer almaması var. Ama genellemeler doğru olmaz sutun kullandı fotoğraf kullandı diye sabetay mezarı olcak değil. Sabetaylar genelde mezarlarını bakımlı ve temiz tutarlar diye biliyorum. İttihat terakinin içinde sabetaycıların olduğu biliniyor. Ama Hasan Tahsin ve bi iki subay dışında kimliği açığa çıkmış kimse yok. Sabetaycı diye vatan haini değil bu kişiler. Öle olduğunu iddia eden varsa. Hasan Tahsin gibi düşmanın karşısına tek başına çıksında görelim.
Ahmet bey Nevzat Tandoğan'ın hiç kimsesi yok mu? Yıllar geçmiş ölümünün üzerinden ama koca mezarlıkta yanına kimse defnedilmemiş. Ayrıca emeğinize sağlık.
Video kısa olmuş ama o mezarlıkta çok büyük 10 kere gittim her tarafı gezemedim üstelik diğer mezarlara oranla yokuş olmayan simetrik bir mezar. Bence Türkiyenin en ferah ve huzur dolu mezarı..
AnkaPark’taki dinazor mezarlığı da ele alabilirseniz, çok izlenme alabilir kanaatımca 🦖🕸🦕
Aklımda ancak henüz yolum düşmedi.
Özellikle tuhaftır ki, son zamanlarda mezarlıklar ilgimi çok çekiyor. Özellikle eski tarihli mezar taşları, hele ki düzgün, temiz, korunmuş mezarlık alanlarının gezmek, son bahar aylarının son günlerinde farklı bir huzur verici oluyor.
Ben de . Çok iyi keşifler de yaptım.
abi çok sağol videolar için sayende bunlar kalıcı olacak her daim
Sağol
@@ahmetsoyak hiç ilginiz çeken farklı bi mezar oldu mu bu kadar mezarlık gelmişsiniz değişik bisey yazıda olabilir hiç böyle bisey görmedim duymadım dediğiniz bisey
@@safiye8879 mezarlık işte, son nokta, taşlarındaki yazılar konuşuyor, hüzün, acı, özlem... Yıpranmış mezarların kimsesizliği vb. Buradan bu kadar yazabilirim. Teşekkürler. Selamlar
@@ahmetsoyak anladım Allah razı olsun
Muzaffer Tuğsavul, (1894, Bingazi, Osmanlı İmparatorluğu - 15 Mayıs 1952, İzmir) Türk asker.
1914 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1925 yılında Kara Harp Akademisi'nden mezun oldu. I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. 1920 yılında katıldığı Türk Kurtuluş Savaşı'nda, Büyük Taarruz'da Kurmay Binbaşı rütbesi ile 14. Süvari Tümeni Kurmay Başkanlığı görevinde bulundu.
1939 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti. Tuğgeneral rütbesinde Çanakkale Topçu Komutanlığı ve Müstahkem Mevki Komutanlığı görevinde bulundu. 1941 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti. Tümgeneral rütbesi ile 69. Tümen Komutanlığı ve 2. Ordu Kurmay Başkanlığı görevlerini yürüttü. 1944 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti. Korgeneral rütbesi ile 2. Kolordu Komutanlığı, Genelkurmay Eğitim Yarbaşkanlığı ve Genelkurmay II. Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1948 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti. Orgeneral rütbesi ile 2. Ordu Müfettişliği ve Yüksek Askerî Şûra üyeliği görevlerinde bulundu.
Harp, Liyakat, İmtiyaz ve İstiklal Madalyaları ile 5. Rütbeden Kılıçlı Mecidiye ve 4. Osmani Nişanları ile taltif edildi. Evli olup Fransızca ve Almanca bilmekteydi.
1281 sayılı kanunun 1. maddesi gereğince 27 Ocak 1952 - 15 Mayıs 1952 tarihleri arasında İzmir Valiliği görevini yürüttü. Bu görevdeyken 15 Mayıs 1952 tarihinde Sakız Adası'ndan gelen Yunan heyetine Kadifekale Gazinosu'nda Belediye Başkan Vekili tarafından verilen akşam yemeği sırasında (21:15) kalp krizi geçirerek öldü. Cenazesi 17 Mayıs 1952 tarihinde İzmir'de düzenlenen törenin ardından uçakla Ankara'ya gönderilerek Cebeci Şehitliği'nde toprağa verildi. Hatay Erzin’de adının yaşatıldığı ilkokul bulunmaktadır.[1]
Cebeci şehitliği değil burası Cebeci Mezarlığıdır. İki mezarlık farklı yerdedir. Bu bilgiyi düzeltmek gerekir.
Aslında ilginç görevdeyken şehit olmuş ve buraya defnetmişler bildiğim kadarıyla 1952de cebeci şehitliği vardı.
@@MustafaY. Kurtcebe Noyan da görevdeyken ölmüştü, o da burada. Muhtemelen görev başında kalp krizi geçirmek pek şehadetten sayılmıyordu.
Ha eğer yine görevdeyken benzeri rahatsızlıklardan dolayı vefat eden Şükrü Kanatlı şehitlikteyse, bir çifte standart var evet.
Asllen Nereli Nerdeniz
Ne önemi var? Neden sorma ihtiyacı duydunuz, merak ettim.
Ölüm makam mevki gözetmeksizin alıp götürüyor. Orada yatanların belki de aklına dahi gelmemiştir bir gün ölecekleri.her nefis ölümü tadacaktır.
Ada numaraları nedir birde istanbulda mı
Cebeci mezarlığı Ankara'dadır.
@@ahmetsoyak teşekkürler
Yav sen bunları gexiyon da kim bunlar hiç konusmuyon vidio da
Haklısınız. Dinlemelik değil, izlemelik benim videolar.. Bazen durdurup başa almalık...
keşke o kocaman ismi videonun ortasına yazmasaydınız çok çirkin
Logo hırsızlara karşı önlemdir. Video başına 3000 dolar verene ham videoyu tehif hakkıyla devrediyorum, alan dilediğince tertemiz paylaşabilir...
Or. Gnr Mustafa Tuğsavrul mezarı sabetay mezar özelliklerini taşıyo aslında onlar mezarlara iyi bakarlar. Neden bakan olmamış aceba.
Barış bey, neye göre böyle yazdınız? Belgeniz var mı*
Kesin bişi yok. Geleneklerinde mezartaşının iki yanında sütun olması ve fotoğraf olması başka bildiğim bişi yok. Yoksa çoğu şey hurafeden ibaret. Bide mezarlarında mesleklerini gösterir sembol kullanmaları ve genelde ruhuna fatiha benzeri dini ibare yer almaması var. Ama genellemeler doğru olmaz sutun kullandı fotoğraf kullandı diye sabetay mezarı olcak değil. Sabetaylar genelde mezarlarını bakımlı ve temiz tutarlar diye biliyorum. İttihat terakinin içinde sabetaycıların olduğu biliniyor. Ama Hasan Tahsin ve bi iki subay dışında kimliği açığa çıkmış kimse yok. Sabetaycı diye vatan haini değil bu kişiler. Öle olduğunu iddia eden varsa. Hasan Tahsin gibi düşmanın karşısına tek başına çıksında görelim.
Uğur Mumcu kabride orada
Evet
ruclips.net/video/C6UaX7zoV7U/видео.html
Ahmet bey Nevzat Tandoğan'ın hiç kimsesi yok mu? Yıllar geçmiş ölümünün üzerinden ama koca mezarlıkta yanına kimse defnedilmemiş. Ayrıca emeğinize sağlık.
Sağolun. Geride kimsesi olup olmadığını bilmiyorum. Üzgünüm.