Üniversite Böyle Bir Yer
HTML-код
- Опубликовано: 16 окт 2024
- Önemli olan belirli bir bilgi yığınının bize öğretilmesi değildir. Önemli olan bizim bilgiye ulaşma becerisi kazanıp araştırma yapabilmeyi öğrenmemizdir. Üniversiteler bunun için…
______________________
Popüler bilim içerikleri ve fiziğin en keyifli hali bu kanalda. Fizik ve bilim hakkında merak ettiklerinizi anlattığım videoları kanalımda bulabilirsiniz.
Kanala Abone Ol!
bit.ly/ertansi...
__________
Web Sitesi: ertansinansahi...
Instagram: / ertansinansahin
TikTok: / ertansinansahin - Наука
Bilgiye ulaşma becerinizi geliştirebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Peki ya nasil gelistire biliriz
bulunan bilgilere ulaşabiliyorum da bu videoyu izleyince aklımda oluşan soru şu oldu: peki bulunmamış bilgiyi nasıl elde edicez
@@srksonyeondan8336 önce Türkçeyi halledersen geliştirebilirsin.
@@saylih4795Düşünüp icat edeceksin
Bende ODTÜ de aynı şikayetleri yapıyordum. Birçoğu anlatmasını bilmiyor, umurlarındada değil. ABD de yüksek lisans yaparken anladım, üniversitede güzel ders anlatılıyormuş. Türkiyenin en seçilmiş öğrencilerini aldığı halde ilk 500 e niye giremiyor üniversitelerimiz anlaşılıyor biraz.
Bize de çocukluğumuzdan itibaren "nasıl öğrenirsiniz?" diye bir şey öğretilmiyor... Bilgiye nasıl ulaşılacağı, onu nasıl kullanacağımız öğretilmiyor. Zeki çocuklar ezberliyor, çalışkan çocuklar ezberliyor, ortalama bir çocuksa sadece dersleri geçiyor. Ömrüm boyunca ortalama bir insan oldum ve şuan 24 yaşındayım, yeni yeni bilinç kazanıyorum ve tam 24 yaşında matematik öğrenmeye başladım. Hayatın çok gerisinde kaldım ve hâlâ nasıl öğrenebilirim diye merak ediyorum. Öğretmenler öğretmeyi bilmiyor, öğrenciler öğrenmeyi.
O7
İnanır misiniz aynı fikirdeyim 23 yaşındayim matematiği yeni öğrenmeye başladım bilmiyorum ve bilmemek benim hayatımı etkiliyor analatik zekamin gelişmediğini fark ettim ve öğrenmeye karar verdim.
Matematiği bu yaşta öğrenmeye başladıysan büyük ihtimalle sözelci ya da dilcisindir. Dil okuyan tanıdıklarımın çoğu da aynı şeyden muzdarip. Zeki ve çalışkan öğrenciler kendi başlarına başarıyorlar, çoğu kişi sırf öğretmenler yüzünden matematikle kavgalı başlıyor
Herkes aynı şekilde öğrenmez. Ben işimde sürekli olarak öğrenmek, uygulamak, sonrasında da öğrendiğimi öğretmek durumundayım. Kendim araştırarak öğreniyorum. Üniversitedeki hocalara da nasıl öğreneceğini öğreten yok, bir bilgiyi nasıl öğreneceğini öğrenmek zaten üniversite hayatında öğrenmen gereken birşey. Bizim hocalarımız da hiç anlatmazdı. Bu böyle. Neden böyle olduğunu gidin araştırın sonra da sunun derlerdi. Ne inek bir öğrenciydim, ne Türkiyenin sayılı universitelerinden birinde okudum. Öğrenmeyi üniversitede öğrendim. Maruz kala kala. Şimdi de işimde uyguluyorum.
Yeni bir faraday doguyor. Ogrenmenin yasi yok ve sen tam olarak neyi bilip neyi bilmedigini ogrenmissin. Kafan aydinlanmis. Devam. 👏
Türkiye'de üniversite kavramının anlaşılamamasının ve işlevsizleşmesinin sonucu.
Videoyu tekrar izle adam elestirmiyor
Ama yanlış, sonuçta üniversite eğitim verme üzerine de kurulu, akademisyenlere nasıl eğitim verileceğinin öğretilmemesinin bahanesinin olmaması lazım. Git kendin çalış demek kolay, o zaman neden üniversiteye gidelim? Yine Türkiye'de düzgün işlemeyen bir sistem.
Alakası yok. Üniversite lise gibi eğitim yuvası değildir. Üniversitede öğrenmeyi öğrenirsin. Bilgiye nasıl erişilir onu öğrenirsin.
@@lazymoon2392 Onu öğretebildiklerini mi sanıyorsun? Eğitim vermeyi bilmeyenler bilgiye erişimi de öğretemezler, o da eğitimin bir kapsamı. Üniversite kapsamının bu olması internet çağında da saçma, herkes her bilgiye kolayca erişebiliyor zaten, ne öğretiyorlar, URL mi paylaşıyorlar? Fazla inefektif.
@@lazymoon2392 öğrenmeyi öğrenmezsin be. Zaten biliyor olman lazim gittiğinde
Bu düşüncenin arkasına sığınıp hiçbir şey anlatmıyorlar.
kaç yıllık bilgiler güncellenmeden öğretilmeye devam ediyor o yüzden..
Hayatında kaç bilimsel makale okudun?
Herkes okuyamaz ama siz okuturursunuz. Alt irk kakröç kendinizi yok edin
Olmaması gerekeni meşrulaştırma çabası gibi geliyor bunlar bana.
Kesinlikle
İşi ders anlatmak olan "ders anlatamıyor" ve bu gibi tipler de diyor ki aa evet bana ders anlatanın ders anlatamıyor oluşu zaten olay. Ne demişler deveye diken...
Okuduğum okulda 5 dönem boyunca 8-17 mesai gibi okuduk, ne boşluk vardı ne başka bir şey. Bence Eğitim vasfı yoksa, araştırmacı veya klinikçi olarak farklı statü de çalışmalılar
Eğitimsiz eğitmenler tarafından eğitilmişiz gibi düşünün...
Çok ta korkmayın hiç anlamayacağınız bir yada maksimum iki hoca olur diğerlerinin çoğunu eğer dikkatle dinlerseniz iyi anlarsınız bazılarında da biraz daha gayret gösterirseniz anlarsınız ama şu hiç anlamayacağınız hocanın dersinin çaresini bulmalısınız. İnternet derya deniz halledersiniz, asıl mesele bu süreçte öğrendiklerinizi nasıl kullanabilirsiniz bunu öğrenmenizdir. Saygılar, sevgiler...
Yalnız videodaki hocanın bahsettiği konular çok üst düzey üniversitelerin çok üst düzey bölümleriyle alakalı. Apartmandan bozma üniversitelerin, her yıl 5 milyon mezun veren bölümlerinde böyle şeyler yok arkadaşlar gözünüz korkmasın. Liseden daha basit o bölümler. 😀
Katılıyorum. Öyle bi üniden mezun olmak üzereyim ve kesinlikle liseden daha kolay
Yani çok üst düzey ne demek bu öğrenmeyi öğretme ile alakalı. Bu İlahiyattada mühendislikte de aynen hocanın dediği gibi oluyor. Bazı hocalar anlatır bazıları yol gösterir. Bazıları hiç derse çekemez öğrenciyi iki tarafta kopuk olur
@@rabiakeskin5780odtü de itü de öğrettikleriyle uyduruk bir binada öğrettikleri şey aynı değil öğrenci de aynı kalitede değil zaten
Bogazicinde de,itüde de durum bu.
Dediğinizi o kadar iyi anlıyorum ki hocammmm. Bitirme projem tam cevabı olmayan ama yolu belli bir şeydi. O yolu yürümek harikaydı
Bu yüzden
Bloom'un ve Gagne'nin öğrenme modellerini çalışın iyice..Maria Montessori de çalışın..
Benjamin Bloom'un
Robert Mills Gagne'nin
öğrenme modelleri kılavuz olsun
Gerçekten öyle mesela sınava giriyoruz işte soruyu yapamıyorum ama o kadar uğraşmış ki hala soruyu hatırlıyorum sonra araştırıyorum sorunun cevabını bir türlü bulamıyorum benzerinide bulamıyorum o konuyu daha iyi çalışıp o soruyun çözme yöntemini bulmam gerekiyor ve bu da ciddi emek istiyor onu da pek yapamıyorum
Einstein çok doğru söylemiş: "Ne yaptığımızı biliyor olsaydık buna araştırma demezdik". Harika açıklamışsınız.
Profesörün ders anlatmayı (daha doğrusu merak uyandırmayı, öğrenme duygusunu kışkırtmayı) bilirse harika ama bilmemesi çok önemli değil. Sonuçta öğrenmek için emek vermek esastır. Diğer türlüsü bilgi sahibi olmaktır. Bilgi sahibi olmak her zaman öğrenmek değildir.
Ancak lise, ortaokul hele hele ilkokul öğretmenlerinin çok iyi anlatması gerekir. Ne üzücü ki onlar da bilgi aktarmayı, öğrenmeyi kışkırtmayı bilmiyor. Vahim olan o.
İlkokuldan liseye kadar buna aşinayız zaten, ders anlatmayı bilmeyen hocalar, cevabı olmayan sorular, cevap veremeyenler.
Gözlemlediğim kadarıyla nasıl öğrenileceği kısmı da eğitim sistemimizden çıkartılmış durumda. Eskiden biz ilkokuldayken, ortaokuldayken sürekli araştırma ve bilgiye ulaşma yöntemleri üzerine eğitiliyormuşuz. Şimdi çocuğun önüne koyuyoruz kitabı, al bu konuları ezberle, sınavda çıkacak. Sonra aynı çocuklar büyüdüklerinde okudukları okulun akademik takvimi için okulun sitesine bakmayı bile akıl edemiyorlar. Her şey hazır gelsin. Gruba soruyor, öğrenci işlerini arıyor, "Hocam ders ekle sil ne zaman?" E duyurularda var?? Hangi duyurular?
Yani akademide hocalara ders anlatmak öğretilmiyor, o evreye gelene kadar olan öğrencilere aradığını bulmak ogretilmiyor, nereye gidecek bu işin sonu bilmiyorum.
Çok güzel bir nokta, hep eksik olduğunu düşündüğüm, böyle ders mi anlatılır ya serzenişinde bulunduğum durum için güzel bir cevap ancak biraz öğrenmeyi öğretmek de gerekli o kısımda da eksikleri var bence
Bu daha iyi bir şey araştırarak öğrenirseniz işte o zaman daha iyi ezber yok amaç var.
Ben ODTÜ de okudum. Beyefendiye katılmıyorum. O kadar şanslıydık ki bu konuda şimdi çok daha iyi anlıyorum
Çok güzel bir shorts olmuş. Sözlerinize sağlık. Üniversiteye farklı bir bakış açım oldu
Slaytan okuyor işte 😂
Doktorum,çok şükür biri şu konuyu dile getirdi yahu,öğretim üyelerine de fromasyon tarzı eğitim verilmesi gerekiyor...
Üniversite ye gitmeden önce herşeyi öğretmene sorardık herşey standart bir kitap üzerinden devam ederdi
Sonra üniversite ye gidince bir baktım hiçbir kitap yok ve sadece hocaların el yazması ders notları var onların fotokopisi üzerinden eğitim alıyoruz birşey sorunca öğretim görevlisi kendiniz araştırın bana sormayın diyor, konuyu yeniden tekrar etmiyor ve bizim için belirlediği program dahilinde derslerini anlatmaya devam ediyor.
Sonra kendi kendime araştırmayı öğrendim öğrendikçe herşeyin daha güzel olmaya başladığını fark ettim.
Ve olması gereken de bu çünkü öğrendiklerimiz merak ettiğimiz şeylere cevap bulmamız için bize referans oluyor ve bilim kendi kendini bu şekilde geliştirip yeniliyor
sevgili Ertan kardeşim ders anlatacak kim olursa olsun bir öğretmenlik eğitimi verilmesi gerekiyor dededen toruna öğretmen bir sülalenin 2 yıl öğretmenlik eğitimi alıp fakülte değiştirmiş bir evladı olarak bu konuda son derece netim
Benim ortalamam falan heo düşük geldi okul boyunca ama öğrenmeyi cidden öğrendim. Okul süresince kütüphaneye gidip ısı transferi çıkmış sorulara bakmak yerine hep araştırdım neyi ne için bulmuşlar, hangi şartlarda bulunmuş ve ne için bulunmuş bunları araştırdım. Sonunda ortalamama rağmen yurtdışında bir yere kendimi anlatabildim ve şuanda tatmin olduğum bir iş yapıyorum
Keşke bunu üniversite hayatım boyunca bilseydim...Her daim bundan yakınmıştım.
Şirketlerde de böyle olmalı. Üniversite bitirip gelmiş mühendis olmuş açıp bakmak yerine kime soralım, şuna soralım.
Aslında profesörlere ders nasıl anlatılıyor söyleniyor. Her bir profesör doktora eğitiminde eğitim fakültelerinde formasyon alıyor ancak öğrendiklerini kullanmak veya kullanmamak onlara bırakılıyor. Çoğunluğu da kullanmamayı tercih ediyor.
Öğretmen sadece ilkokulda öğretir. Ortaokuldan sonra öğrenci kendi öğrenir.
Öğretmen bir rehberdir. İnsanlar öğretmenin bir stand up showmem gibi ilgiyi toplayıp konuyu öğretmesini bekliyorlar.
Bu şekilde eğitilen öğrenciler hayatta başarılı olamaz.
Öğrenci kendi ilgi alakası ile öğrenmeli ve öğretmeni bir kaynak kitap gibi kullanmalı.
Öğrenciye eskiden talebe denirdi. Talep eden demektir.
Öğrenci talep ederse hoca körü olsa da öğrenir.
Doktora öğrencilerine, nasil ders anlatılır, iletişim kurulur öğretiliyor. En azindan seminerlerde kullanmaları için.
Abi sana çok saygı duyuyorum,eski ben olsa fizik okumayi cok isterdi ama yazilim küçüklüğümden gelen bir şey beni çok cezbediyor kararımı değiştirecek bir adamsınız keşfetimi salıııggn lütfen 😂
Mantık şu: "Öğretim elemanlarından pedagojik formasyon eğitimi almaları istenmiyor. Zira üniversite öğrencisi kendi seçimi ve isteği ile gelmiştir, talepkardır, zorunlu olarak üniversitede tutulmazlar. Düz bir şekilde anlatmak yeterlidir." Ama eğitimcilerin eğitimi kapsamında işler değişiyor. İnşallah bu üniversitelerin liseleşmesi gibi bir sonuç doğurmaz.
Hocam olimpiyat videoları gelirmi? Fizik
eleman kabenin önünde standup yapmış ya la
Çok doğru. Üniversitede gerçekten 20 hocadan sadece 2 tane si 3 tanesi akademik çalışıyor. Gerisi gel git
Bir profesör hocamiz vardi. Derse gelir birseyler anlatir gider. Sinav ise alakasiz sekilde sayisal bir mucadele. Hep ust siniflardan kalan notlarla sinava giriyorduk. Birbirimizden ogrendik yani.
Fakültenin ilk mezunlarının çektiği çile ☠️☠️☠️
Bilmek ayrı , öğretmek öğretebilmek çok farklı şeyler. Her bilen öğretemez.
Kısacası
Armutu sen toplayıp pişirip öyle yiyeceksin
Aynen öyle, Newton kötü bir hocaydı misal, bilmek başka bir şey öğretmek başka 😂
Üniversite de hocalar ders anlatmıyor ki siz araştırın,öğrenin banada anlatın diyorlar.
Sorun üniversite hocalarının ders anlatmayı bilmiyor olması değil öğrencileri kendilerine yük olarak goruyor olmalari ogrenciyle iletisime gecmek istemiyor olmalari problem. Ayrıca universite hocalari uzerinde hicbir denetim yok bu sebeple hatali hocayi koruma ve ogrenciyi sindirme gibi sorunlar ortaya cikiyor
Üç dört saat ders sadece YÖNETİCİ akademisyenlerin sahip olduğu bir öncelik.
Diğer akademisyenler 10 - 12 saatten aşağı ders vermezler. Bu durum en azından büyük şehirlerdeki üniversitelerde böyle.
😢
Akademik kariyer desteklenirse bunlara bakılmalıdır 😢😮😅😊
Profesörler araştırma görevlisi olduğu andan itibaren ders veriyor
Almanya'da üniversitede ders kelimesi yoktur "Vorlesung" derler ki bu da önde okuma gibi bir anlam taşır. Profesör gelir okur, anlatır gider. Gerisi senin elinde.
Hocam.bende arkadaşlarıma söyle söyledim başarı nedir dedim bende bir arkadaşım duymuştum başarı bir süreçtir sonra muhabbet devam etti birden içimden bir söz geldi bildiklerim kadarım bilmediklerim yokum ve sizin söylediğiniz beni tamamlıyor ve size dahi önerim Google go.başarılar
Türkiye'de çoğu akademisyen öğretmenden fazlası değil. Sadece ekstra ünvanı var.
Öğretmenlik yapmasını beklemiyorsunuz, o ortaöğretimde kalsın, tamam..Ama "eğitim", öğretmeyi de içeren kocaman bir evren ve bir üniversite hocasının da bunu üniversite düzeyinde bilmeden hoca sayılmaması ve hocalık yapmaması gerekir.
Ertan bey öğretmenler lisede veya ilkokulda da ders anlatmıyorlar. Öğretmen anlatmak için orada değil.
bir devir daim ile başlangıçta 50watt üreten ufak bir cihaz yaptın ve enerji üretimine başladın. Sürtünmeye giden her bir enerjiyi aslında o makineye tekrar vererek sınırı genişletilebilir. En azından ısıya dönüşen ortadan kalkar. Malzeme aşınmasına odaklanılır. yani 40dk dönüp ısıya dönen enerjisi yüzünden durma noktasına gelen makine 40dk zaten enerji üretmiştir. 40 dk da üretilen 10000watt ise diyelim bunu tekrardan devirdaim makinesine aktararak tekrar döngüyü baştan başlatabilinir. yani ilk çevirmeyi sağlayacak güç tekrar verilebilir. Ona verilen ilk güç belki tek bir yer çekimi potansiyeli kadardır ama. o makine o potansiyeli 100 tur boyunca kullanıyordur. Nasıl fikir. Çalan olursa oyarım :D
Üniversitede zaman kaybetme, liseden sonra kendi kendini eğit gibi bir anlam çıkıyor ama yine de siz bilirsiniz tabi.
8-17 dersim vardı. Hiçte öyle değil tıp.
Tıp da öyle gibi galiba zira gıda zehirlenmesine teşhis koyamayan doktor gördüm
Üniversite böyle biryer evet ve ayni elestiriyi ben de yaptim ancak, daha lisans ögrenimi gören adama da derst anlatabilen yok. Tamam doktoradir bilmemnedir oralari anladik ama, daha giris derslerinde bile ders anlatmaktan bir haber adamlar girip ders veriyor.
Üniversitedeyim, yıl kaç bilmem . Akışkanlar dinamiği , final sınavındayım. Soru 1. Dünyada en çok nakte sahip şirket hangisidi? Soru 2. Neden? Cevap apple ve bilgi( üretim , sahiplik , özgürlük) herşeydir. Bu sınavdan sonra hiç bir daha eskisi gibi düşünmedi bu kafa
Lisans ve lisansüstü eğitim zaten doğru bilgiye ulaşma yollarının araştırma yapma yöntemlerinin öğretildiği yerdir. Sorgulamanın öğretildiği yerdir. Birçok akademisyen bunu hedeflemediğinden, balık tutmayı öğretmek yerine balık verdiğinden sorgulamayan nice nesiller yetişti.
Üniversiteye bir şeyler öğrenmeye değil, öğrenmeyi öğrenmeye gelirsin. Bilgiye nasıl ulaşılır nasıl araştırma yapılır bunu öğrenirsin. Öğrenciler lisedeki gibi bir ortam beklediği sürece daha çok hayal kırıklığına uğrar.
İyide günümüzde üniversite artık bilgi yeri değil zaten herkes sapıttığı için ana amaç okumak olmuyor zaten
Her dönem başı öğrencilere verelim konu başlıklarını, öğrenciler kendi öğrenmelerini organize etsin o zaman. Her sene neden işe yaramaz çöp akademisyenlere devletin kasasından bu kadar maaş ödeniyor, "akademik" gezileri devlet kasasından finanse ediliyor. Derse gir ders anlat diyorsun o benim işim değil diyor.
Çalışma yap bilim üret diyorsun döwlet bana destek vermiyir diyor. O zaman ne skme o makamı işgal ediyorsun bas istifanı sg değil mi?
Yozlaşmamış bir çağda ve toplumda bunlar gerçek olabilirdi ama konu çok başka
Türkiyede üniversite eğitimi yok ki lise 5 dershane gibi eğitime devam slayt ezberle geç bitti
Alakası yok, eğitmenlik farklı bir şeydir. Bir şeyi iyi bilmen iyi öğretebileceğin anlamına gelmez. Eğitme anlatma aktarma olayı başlı başına ayrı bi skilldir, tıpkı satış yapabilme becerisi gibi.
Öncelikle bu işi yapacaksan insan etkileşiminden tiksinen birisi olma lüksün yok, düzgün iletişim kuramama lüksün yok, sınıfı yönlendirmeme veya en basitinden bi beyin fırtınası çevirememe lüksün yok.
Muhendislik bir bilim tabanli olmadigi icin cok da fazla bilgi kesfine gerek yok. asil amaci elde var olan bilgi ve imkanlarla maksimum kolayligi insanlara saglayabilmek.
16 yıl ezberci bir sistemle yetiştirilip hele şuan asla sorgulama yapmayan bir nesil yetiştirirken univeristede kendin çalış arastir mantığı olabilmesi için üniversiteye seçerek insan almak gerekir ve kontenjanlar sınırli olur ama bu ülkede liyakatsizlik olduğu sürece hiç bir isr yaramaz
Evet bu yüzden tüm hocalar 2011 den kalan ppt sunulariyla ders veriyor
Öğretmenim. Lise ve üniversite size ufuk açar temel verir. inşaatı dikmek sizin işinizdir. Benim prensibim bildiğim ve dogru olduğuna inandığım her türlü bilgiyi "öğrenmek isteyenle" paylaşırım.. bilmedigimi araştırır bulmaya çalışırım.
Sadece okulda verilenle yetinirseniz lise veya üniversite bitince gidip trendyolda getirde paket atarsınız ülkenin ekonomisine sövüp durursunuz.
Gothe diyor ki çözümün parçası değilseniz problemin parçasısınız.
Aslında Prof.lere ders nasıl anlatılır anlatılamıyor fakt daha önce, öğretim üyesi atandığında öyle bir eğitim almasını isteniyor, “eğiticilerin eğitimi”diye geçiyor, sadece formasyon eğitimi alanlar bu kurs/ eğitimden muaf olur… ha, ne kadar uygulanır tartışılır, ne kadar yeterli-faydalı da tartışılır fakat var.
Üniversitede hoca bize resmen şunu demişti ben dersi anlatır geçerim anlayan anlar anlamayan anlamaz beni ilgilendirmez. Resmen dalga geçti bizimle ama Allaha şükür ki o müptezeli görevden aldı reis.
Vay be hic bu bu şekilde bakmamıştım
Zaten dünyanın çoğu yerinde doktora düzeyinde ders olmaz.
Üniversiteyi bitiriyorum bu yıl ve yeni anladım bunu
O zaman oturalım ebde kendi kendimizi eğitelim. Diplomamızı da genel bir sınava göre alalım. Böylece akademisyenlere de para vermemize gerek yok.
Bu fikre hiç katılmıyotum. Bunun adı eğitim değil. Bu fikirdeyseniz bari en azımdan bilgiye nasıl ulaşacağını öğretin bir yol gösterin. Yoksa biz bu akademisyenleri ne yapalım öğrenci olarak ?
Şu videonun tam hali var mı ya ne yazarsam çıkar kanalda göz attım bulamadım
ruclips.net/video/V2fuolCh2cg/видео.html
bu argümanı arkalarına alarak bi bok anlatamıyorlar
sanirsin nobel odullu calisma yapiyor :D
Tripler bitirdi beni :D MIT, Stanford felan sanıyor sanırım
Meslek okuluna değil üniversiteye gidiyoruz doğrusu bu bence
O zaman üniversite puanlarını kaldırın. Hatta online olsun tüm üniversiteler madem meziyet ders anlatmakta değil. Akademisyen empati yapmayı bilecek iletişim kuramayan Ar-Ge firmalarında araştırmacı olsun.
Kesinlikle öyle daha önce bunu arkadaş ortamında defalarca dile getirdim. 😅 Şöyleki eğitim fakültesi hocalarını görünce Fen ve edebiyat fakültesi hocasını öğretmen bile saymazsın 😅
Doktorada arastirma yapmayi ogreniyorsun. Doktoranin esprisi bu zaten.
Daha bugün bunu tartıştık. Masadaki iki kişi çalışmaya başladı diğer iki kişi biz son sınıfız. Bölümler farklı. Bilinç kazanma kısmı ve yıllarını kaybettiğini anlamak bu kadr uzun sürüyor. Akdemisyenliği düşünen bizden ben anlatım ve ders verme konusunda istemiyprum arkadaş. Araştırıyım, bilime katkı sağlayayım, kendi seviyemde insanlarla buluşayım beyin ve keşif olsun istiyorum. Saatlerce bir kurumda ders anlatmak ne kadar mantıklı? Özelliklede sistem bozuksa. Ama anlıyorum ki bunu kabul etmek zorundasın. Etmessen bir yere kadar gidiyor zira prestij, para, konum önemli. Konu sadece buda değil. Bizi eğiten insanlarda istemiypr ders anlatmak, sordupun sorulara cevap veremiyorlar. Biz nereye kadar kendimiz araştırıp bukucaz cevapları? Cevap bir tane değil ki. Sorularda bir tane değil. Özetle söylemek istediğim bunlar gelenekselleşmiş, gelişmemiş çünkü ismi konan şeyler değil. Öğrencilere nasıl öğrenmesi gerektiğini öğretmesi gereken bir aile iki okul. Öğretmenin nasıl anlatması gerektiğini, zamanını hem araştırmalarına hemde öğrencilerine nasıl ayıracapını göstermesi ve de öğretmesi gerekende sistem.
Hocam zaten cogu insan üni gitmek icin gidiyor yakında zorunlu egitime üniyi ekleseler şaşırmam. Benim çalıştığım yerde güvenlikle 3 tane üni mezunu var.
1700 calışanlı fabrika da 3 tane gerizekalı göster desen %70 bunları gösterir. Adamlar üni okumayanlar icin şükür sebebi.
Bazen şu atanamayan ögretmenler kişiler için iyi olmasada toplumun yararına oluyor...Okuyan okumayan belli olması için 100 tane üni yerine 10 tane kaliteli üni olsa yeter. Gerçi böylr olursa cemaatlere insan yetişmez. İki arada bir derede kalınıyor ister istemez..Sadece cemaat degil hayat kadını kontejanı da düşer..Aslında Üniler egitim harici birçok sektöre insan gücü oluyor.. Bu açıdan bakmak.lazım Ama böyle bakarsanız Türkan saylan gibi vatanhaini de ilan edilebilirsiniz. Birçok ucu kakalı değnek gibi.
Çok güzel hocalarımız vardı ama tek yaptığı slayttan okumak olmasina rağmen onda bile ağır aksak takıla takıla konuştuğu için bir halt anlaşılmiyordu
Prof. ünvan ön ekini duyduğumda neden miidem bulanıyor? kendim araştırıp bulacaksam sana ne ihtiyaç?. bu serseri de bunların aklama memuru ne ? onu da anlayamadım..
Üç dmrt saat ders mi 🤦🤦🤦 sabah sekizden akşam beşe kadar dersimiz vardı bizim. İki dakka boş bırakmadılar ki kafamı kaldırıp etrafıma bakayım. Neyse canım sıkıldı yine
3 4 saat o sırada 8 saat ders gören ben😅
önündeki yazıyı okuyamayan profesör gördü bu gözler
Kocaman kocaman konuşmuşsun, ne dediğin de anlaşılmıyor. övüyor musun, yeriyor musun belli değil!!
Harbiden tam olarak böyle
son sene üniyi bırakıcam en sonunda beni gaza getirmeyin ( mühendislik okuyorum)
hocam oyle corba gibi bir short olmus ki neresinden tutsam elimde kalacak sanki..
oncelikle arastirma ile ilgili anlattigin konu ve ders anlatma ile ilgili konunun hic alakasi yok.. cok az kisi disinda arastirdigi konunun dersini veren yok cunku.. veriyorsa da konudan ziyade o konuda ilerleyebilmek icin gerekli araclari kullanmayi ogreten derslerdir..
sahsen derslerini tamamlayip yarim biraktigim fizik yuksek lisans programinda da, sonrasinda baska universitede tamamladigim makine muh. yuksek lisansinda da teach500 vs gibi kodlarla ders/konu anlatiminin islendigi, pratiginin yapildigi dersler verildi, hem de zorunlu ders olarak.. hangi universitenin y.lisans ya da doktora programinda benzeri dersler yok merak ettim dogrusu.. varsa da oralardan uzak durmak gerekir, cunku akademisyenin gorevinin bir kismi ders anlatmak iken, isini hakkiyla yapmayacagi icin, bunu onemsemeyen kurum ya da kisiden kimseye bir hayir gelmez..
bir de su var ki, 6-7senede biraz yayarak okudugum fizik bolumunde gordugum kadariyla sorun ders nasil anlatilir bilmeyen prof'lardan ziyade her gecen yil daha dusuk bilgi ve egitim seviyesi ile gelen ogrencilerde.. hocalar her yil seviyeyi biraz daha dusurmek zorunda kaldiklarini o yilin/donemin sonunda ancak farkedebiliyorlar.. ders anlatmayi ne kadar bilsen de karsinda temeli eksik insanlar varsa onlara ulasamazsin.. "ders nasil anlatilir bilmiyor" diyen ogrenci aslinda ya temeli olmayan ya da ders nasil dinlenir bilmeyen ogrencidir.. hele ki her turlu bilgiye ulasmanin bu kadar kolay oldugu bir donemde..
3-4 saat mi sabah 9 dan akşam 5 e kadar dersim var haftanın 5 günü......
Peki bu bilinemezliğin içerisinde bir şeyleri nasıl bileceğiz😂
Biz universitedeyken bu dururmu hocalarimiz "ogrenci odakli egitim sistemi" olarak tanimliyordu
Üniversiteler kofik dolu. Bilen yok ki cevap versin. Dertleri öğrenci yetiştirmek değil gün doldurmak. Çalışkan hocaları tenzih ederim.
Benim en büyük beklentim buydu ama ünide aklıma takılan 6-7 soru oldu hala cevapsız bence o kasar da zor sorular değiller.
Başka videoya geçmiştim dayanamadım geri geldim. Gençler lütfen bu söyleme kanmayın. Bu video tamamen manipülasyon ve demagojiden oluşuyor. Üniversiteyi üniversite yapan şey kütüphanesi değil kültürüdür ve o kültürü de oradaki kaliteli (başka sıfat bulamadım) insanlar, hocalar, yöneticiler inşa eder. Bu kalite de kaliteli öğrencileri çeker. Harvard Stanford böyle olunuyor. Videodaki şahsın anlattığı şey lise 5.
Yanlış bir eleştiri olmuş. Profesör olan çoğu kişi zaten öğretim görevlisiyken ders anlatıyor olmalı. En azından bizim ülkede böyle. Belki ben yanlış biliyorum.
Doktora öğretim görevlisi olduğu anda da ders nasıl anlatılır eğitimi verilmiyor sonuçta. Profesör olduklarında da henüz böyle bir eğitim almamış oluyorlar. Tabi bu bir eleştiri değildi videoda.
Bir kaç kötü örneği görüp genelleme yapmayın lütfen. Çok iyi ders anlatan ve öğrencilerin sorularını gerekirse literatür tarayıp cevaplayan idealist hocalar da var. Bazı hocaların pedagojik formasyon derslerini almış olduğunu ve eğitim yönetimini farklı teknikleri kullanarak gerçekleştirdiklerini bilmiyorsunuz. Stand up ile gerçekler aynı olmuyor.
Konuya çalışmadan sınav sırasında bulan daha şanslı?
Okullarda öğretilmesi gereken tek ve yegane şey nasıl öğreneceğimizin öğretilmesi maalesef bunun dışında her şey öğretilmeye çalışılıyor ama nafile.
Ertan ÇOK iyi
İşte hep iletişim eksikliği
günde 3-4 saat, komedi.