İyi günler, bir sorum var cevaplayabilirseniz çok sevinirim. Japonya'da üniversitelerde Matematik gibi öğretmenlik bölümleri var mı? Bir Türk olarak orada okuyup mezun olursam bir devlet okulunda öğretmen olmak mümkün mü?
Merhaba! Bunu Alev daha iyi bilir gibi; ruclips.net/video/qz8lvZMMxRM/видео.htmlsi=RoE-_hnOxunjsikx Instagram üzerinden sormaya çalışsanız harika olur.
Kanalını izlemekten çok zevk alıyorum bir sorum olacak bunu bir mangakaya sorarsan çok sevinirim mangayi baskasi cizse hikayeyi biz versek oluyormu vede eğer kişi japonca bilmiyorsa yayın evleri ile çevirmen yardımı ile konuşabilir mi
Abla benim aklıma bi soru takıldı simdj 明日 bu var ve ashita diye okunuyor ama bazen asu diyorlar neden şarkılarda duyuyorum melodiye uysun diye mi nedenn
Bal (Honey)> Mel >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) >>>> Melon Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almel> Alme >Alma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva Mel-ak (sweet-white)>Mela >Mal >Mar >Milo> Melam >>>Milk Almel - Melah >> Elma =Apple Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat = marmelat = marmellata Melisa = balm / jam / rosin Melamine = chemical resin (Mel-hem) merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) mercimek = lentil Mel-audio = melody (tow/tao/tai/tav/tağ)>> Dağ =mountain /~塔 / 高 /ضيقة (dar /tar /dai /tai /tav /tao /too /toi) Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren Darülaceze = Acizerle ilgilenilen yer Dai-u > nearest he's = Dayı = uncle Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = Ses /Rüzgar /Esinti Dae-vane /tao-fun / too-fan/ tae-phone/ typhoon = (loud sound) > hard-strong wind Quluq / gülük / quluk, gülk, ( kuluçka hayvanı =hatching poultry/ winged animal) Tai-quluk / Tao-qulk / Taw-gülük >Tav-guk >Tayuk / Tavuk = chicken / hen (Toğuşgan) Taw-eşqen > Tabışgan / Tavuşğan >Tavuşan > Tavşan = rabbit / hare Tas= yuvarlak kase, kafa şekli, kafa iskelet yapısı Tas= signifies a round bowl, head shape, or the skeletal structure of the head. Toslamak = kafayı çarpmak, şekli şemali bozulmak. Toslamak= refers to hitting the head or disrupting its shape. Taslamak= yüzünün şekli değişmek, tavır yapmak, tarz, davranış göstermek Taslamak involves changing one's facial expression, demeanor, or behavior. Tosarmak= tavır değiştirmek, morali bozulmak Tosarmak= indicates changing one's attitude or mood negatively. Tasarmak = tavır göstermek, yüz şeklini değiştirmek Tasarmak= means to show an attitude or change one's facial expression. Taslak = nihai bir şekle ulaşmamış plan, proje Taslak= denotes an unfinished plan or project. Tasarı =Tasvir , zihinde şekillendirilmiş görsel, (konsept, tasavvur) Tasar= is akin to conceptualization or visualization. Tasarım= dizayn Tasarım= refers to design. Tasarılamak = Plan proje haline getirmek, zihinde nihai bir şekle sokmak Tasarlamak= involves turning a plan or project into a concrete form. Bak-ak= Bağ alaka kuracak şey > baka, buka Bak-ak= implies something that will establish a connection or interest. Baga= Alaka / göbek bağı- kordon / cenin is associated with umbilical cord or fetus Boğa = Boğazlanarak kurban edilen (Buga > Buhag > Pigah> 피해자> Pig) Tosun= kızgın boğa / raging bull Tos-bağa/ Kaplum-bağa =Bir kafatasında saklı canlı / Kapalı bir kaseye bağımlı /an animal hidden in a head-shaped structure or dependent on a closed bowl =tortoise / turtle Kurbağa = Kıra bağımlı , kırda, batakta saklanan canlı /an animal dependent on marshes or hiding in the field.= frog /paddock Dağ: Means mountain and may relate to the compression and rise of lithospheric layers. Dar: Signifies narrowness, closeness, involvement, and durability. It can also connote being compressed or stuck. Darlık: Suggests rising upwards by being squeezed, conveying a feeling of height or compression. Darülaceze: Indicates a place concerned with the care of the destitute, aligning with the theme of being close or involved. Dayı: Refers to an uncle, potentially signifying someone who is close or near. Toy: Denotes a meeting, ceremony, or feast, possibly reflecting the idea of coming together or being close. Dayamak: Means to base on or make support, reflecting the concept of leaning or being close for support. Dayanmak: Signifies to recline upon or stay strong, indicating reliance or being close in a literal sense. Dayatmak: Implies to impose or insist, potentially suggesting a close influence or pressure. Dağıtmak: Means to distribute or deal out, involving the spreading or dispersal of something. Dağılmak: Indicates getting dispersed or going to pieces, reflecting the opposite of being close or compact. Dağlamak: Suggests to cauterize or turn into a crater shape, possibly relating to the transformation or alteration of something.
TH > T / D TS > S / Ş Thuith >Tuits > Tiss / Diş = tooth (dental) Thuıth > Thuıts > Tuıss / Dış = outer ( external) Thuss > - Suz = (- Less) >>without it / free from it / it's got rid of that Dışarı / Dış taraf = outside Dışsal = external Dışı = out of... (Suz)> Sız/siz - Suz/süz = without / less Kanat = Wing /Kanatsız = Wingless Su= water > Su-suz = water-less / anhydrous Suç =crime > Suçsuz=innocent (freed from blame) Şeker= Sugar > Şekersiz= without sugar / sugar free Kitap= book / Kitapsız = without books / free from books Ücret = fee / ücretsiz = free /ücret dışı =out of fee Gereksiz = needless / İhtiyaç dışı/ lüzumsuzca =unnecessary Kanunsuz/hukuksuz = unlawful / Kanun dışı = outside the law Hukuk-yasa =law > Yasal =legal / Yasadışı = illegal Görüş = sight / görüş dışı = out of sight Sadık -vefalı-vefakar= loyal / sadakatsiz-vefasız= disloyal Beğeni = like / beğeni dışı= dislike Bağlantı = connect / bağlantı dışı=disconnect (LIĞ-LUĞ) (aluk=it's got) LI- Li-Lu-Lü ekleri sahiplik ve dahiliyet ekleridir... (Have)(~With) (Dış- Thuıss) Siz-Sız-Suz-Süz ekleri “İçermemek” , "sahip olmamak" , “ondan azade olmak” veya "mahrumiyet" anlamına gelen bu ekler, bir şeyin dahilinde olmayışı ifade eder. (Have no)( ~without) (...less) O benim sevgi-li-m = (~s/he has my love)= s/he is my lover İki çocuk-lu kadın= (which) the woman has two children Çocuksuz adam = (which) the man has no child Şekerli =(it has sugar) = with sugar Şekersiz= (it has no sugar) = without sugar = ~sugar free= şekerden azade Tuzlu =it has salt =salty Tuzsuz= it has no salt = without salt = saltless Gitmelisin (git-mek-li-sen)= you have to go Gitmen gerekli (gitmek-in gerek-li) = you have need to go Gitmen gerekir (gitmek-in gerek-e-er) = you need to go
暑いですね: Bugün çok sıcak, değil mi? 寒いですね: Bugün çok soğuk, değil mi? 一緒に遊ぼう: Beraber oynayalım. 借りてもいい?: Ödünç alabilir miyim? 使ってもいいよ: Alabilirsin 順番に使おう: Sırayla, sırayla 危ないよ: Çok tehlikeli 怪我しちゃうよ: Yaralanabilirsin 大丈夫?: İyi misin? 怪我してない?: Yaralanmadın, değil mi? お砂場で遊ぼう: Kum ile oynayalım :) 大人になってからトルコの公園で遊んだことがないから、翻訳しました笑 日本の公園で私も似たようなフレーズでいつも話します。大体書いてあるので、このままで大丈夫かと思います^^
japonca yazım kuralları yani dikey yazı yazarken kullanılan noktalama işaretleri ya da alttan veya sağdan kâğıt bitiminde nasıl yazılması gerekiyor (yani türkçede satır sonuna geldiğimizde uyguladığımız kurallar gibi.) bunlar çok önemli mi bilmiyorum ama bununla ilgili herhangi bir şey bulamadım. bilgilendirici bir video çekebilir misiniz lütfenn
Aslında çok fazla noktalama vs yok gibi Japonca'da. Türkçe'de çok fazla var ama Japonca'da zaten boşluk bile olmadığı için ama bu konuda araştırma yapacağım :)
わかる。teşekkürlerとかテシェキュレシュてきこえる
先週トルコ旅行行ってきました!こちらの、チャンネルで勉強したトルコ語のおかげで楽しい旅行になりました✨
ありがとうございます!お役に立てて何よりです🥰
確かにRの発音の時Sが聞こえるとずっと思ってました!初心者なので、調子に乗らずに真似しないでおきます笑
Sに聞こえますよね、私も言われてから、確かに!と思いました😆
ギュネシさんこんにちは!
イスタンブールへ旅行に来ていますが、こちらの動画がすごく役に立っています!Taneを使うと、皆さん嬉しそうに笑ってくれます☺️人も食べ物も景色もすべて素敵な国で最高です💕
とても嬉しいコメントありがとうございます。お役に立てて何よりです🥰
真似しないほうが良いって知らなくてずっと真似した音を発音してました、、、ありがとうございます!
Teşekkür eredim!
トルコ食品店の店員さんが、taneを教えてくれたのですが、忘れてしまっていました。今度は忘れずに使ってみたいと思います!
rの話は、声(声帯のふるえ)が途中で止まるという現象で、関西の人に比べて関東の人が「...です」というときに、最後の「う」の音がよく聞こえないのにちょっとだけ似ています。
1:14
1が、ビルじゃなくて、ビッシュに聞こえますね
ですよね🥲
ギュネシさんこんにちは! 数の数え方とてもわかりやすかったです😊 今日から使ってみます!
トルコ語で 赤ちゃんや小さい子をあやす時の言葉や呼びかけ方を勉強したいです!
ありがとうございます!実はトルコ語であやす言葉についてあまり詳しくないですが、調べてみます🥰
いつもわかりやすいです。時計の読み方が難しいです。教えていただけますか?
時計ですね!わかりました!次回はいつになるかわかりませんが、時計についても教えたいと思います😊
教えました!🫣☺️ ありがとうございます🙏
İyi günler, bir sorum var cevaplayabilirseniz çok sevinirim. Japonya'da üniversitelerde Matematik gibi öğretmenlik bölümleri var mı? Bir Türk olarak orada okuyup mezun olursam bir devlet okulunda öğretmen olmak mümkün mü?
Merhaba! Bunu Alev daha iyi bilir gibi;
ruclips.net/video/qz8lvZMMxRM/видео.htmlsi=RoE-_hnOxunjsikx
Instagram üzerinden sormaya çalışsanız harika olur.
Varがどんだけ聞いてもバシュにしか聞こえないのに、トルコ人の友達に聞いても全然わかってくれなかったけど、日本人にしかそう聞こえてないのかな?
ここには私以外にもSというかShというかに聞こえている人がいっぱいいるみたいで心強いというか・・・ですw
ですよね🥹 私もずっと言いたくて、やっと言えて嬉しいです🥹
トルコ語で単語の最後のRがSが聞こえる問題、私はBirでは気にならないんですがHayir 時はSにしか聞こえないです・・・😢
そうですよね、不思議です🥲
Kanalını izlemekten çok zevk alıyorum bir sorum olacak bunu bir mangakaya sorarsan çok sevinirim mangayi baskasi cizse hikayeyi biz versek oluyormu vede eğer kişi japonca bilmiyorsa yayın evleri ile çevirmen yardımı ile konuşabilir mi
Oluyor mangaka ile olan videolarımızda anlatmışlardı.
ruclips.net/p/PL81HRJqkLDe7XvgsQxCXiE5lfctt-v1Sv
Rはジュだとおもってた
Abla benim aklıma bi soru takıldı simdj 明日 bu var ve ashita diye okunuyor ama bazen asu diyorlar neden şarkılarda duyuyorum melodiye uysun diye mi nedenn
Çok güzel soru!! Asu genelde konuşma dilinde kullanılıyormuş, ashita ama daha çok kullanılıyor 😊
@@guneslijaponya hee şimdi anladım abla teşekkür ederimm
日本語のほうがおかしいと思います。一枚、一本、一杯、一体。どんだけややこしいんだと。
ややこしいです🥲
Bal (Honey)> Mel >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) >>>> Melon
Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almel> Alme >Alma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva
Mel-ak (sweet-white)>Mela >Mal >Mar >Milo> Melam >>>Milk
Almel - Melah >> Elma =Apple
Meltem= mellow wind = breeze
Mel-melat = marmelat = marmellata
Melisa = balm / jam / rosin
Melamine = chemical resin
(Mel-hem) merhem=(almost-balm) > ointment
(Mel-sumac) mercimek = lentil
Mel-audio = melody
(tow/tao/tai/tav/tağ)>> Dağ =mountain /~塔 / 高 /ضيقة
(dar /tar /dai /tai /tav /tao /too /toi)
Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı
Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu
Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers
Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed
Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested
Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren
Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren
Darülaceze = Acizerle ilgilenilen yer
Dai-u > nearest he's = Dayı = uncle
Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy
(Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down
(Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally
(Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist
Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano
Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy
Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces
Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize
Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = Ses /Rüzgar /Esinti
Dae-vane /tao-fun / too-fan/ tae-phone/ typhoon = (loud sound) > hard-strong wind
Quluq / gülük / quluk, gülk, ( kuluçka hayvanı =hatching poultry/ winged animal)
Tai-quluk / Tao-qulk / Taw-gülük >Tav-guk >Tayuk / Tavuk = chicken / hen
(Toğuşgan) Taw-eşqen > Tabışgan / Tavuşğan >Tavuşan > Tavşan = rabbit / hare
Tas= yuvarlak kase, kafa şekli, kafa iskelet yapısı
Tas= signifies a round bowl, head shape, or the skeletal structure of the head.
Toslamak = kafayı çarpmak, şekli şemali bozulmak.
Toslamak= refers to hitting the head or disrupting its shape.
Taslamak= yüzünün şekli değişmek, tavır yapmak, tarz, davranış göstermek
Taslamak involves changing one's facial expression, demeanor, or behavior.
Tosarmak= tavır değiştirmek, morali bozulmak
Tosarmak= indicates changing one's attitude or mood negatively.
Tasarmak = tavır göstermek, yüz şeklini değiştirmek
Tasarmak= means to show an attitude or change one's facial expression.
Taslak = nihai bir şekle ulaşmamış plan, proje
Taslak= denotes an unfinished plan or project.
Tasarı =Tasvir , zihinde şekillendirilmiş görsel, (konsept, tasavvur)
Tasar= is akin to conceptualization or visualization.
Tasarım= dizayn
Tasarım= refers to design.
Tasarılamak = Plan proje haline getirmek, zihinde nihai bir şekle sokmak
Tasarlamak= involves turning a plan or project into a concrete form.
Bak-ak= Bağ alaka kuracak şey > baka, buka
Bak-ak= implies something that will establish a connection or interest.
Baga= Alaka / göbek bağı- kordon / cenin is associated with umbilical cord or fetus
Boğa = Boğazlanarak kurban edilen (Buga > Buhag > Pigah> 피해자> Pig)
Tosun= kızgın boğa / raging bull
Tos-bağa/ Kaplum-bağa =Bir kafatasında saklı canlı / Kapalı bir kaseye bağımlı /an animal hidden in a head-shaped structure or dependent on a closed bowl =tortoise / turtle
Kurbağa = Kıra bağımlı , kırda, batakta saklanan canlı /an animal dependent on marshes or hiding in the field.= frog /paddock
Dağ: Means mountain and may relate to the compression and rise of lithospheric layers.
Dar: Signifies narrowness, closeness, involvement, and durability. It can also connote being compressed or stuck.
Darlık: Suggests rising upwards by being squeezed, conveying a feeling of height or compression.
Darülaceze: Indicates a place concerned with the care of the destitute, aligning with the theme of being close or involved.
Dayı: Refers to an uncle, potentially signifying someone who is close or near.
Toy: Denotes a meeting, ceremony, or feast, possibly reflecting the idea of coming together or being close.
Dayamak: Means to base on or make support, reflecting the concept of leaning or being close for support.
Dayanmak: Signifies to recline upon or stay strong, indicating reliance or being close in a literal sense.
Dayatmak: Implies to impose or insist, potentially suggesting a close influence or pressure.
Dağıtmak: Means to distribute or deal out, involving the spreading or dispersal of something.
Dağılmak: Indicates getting dispersed or going to pieces, reflecting the opposite of being close or compact.
Dağlamak: Suggests to cauterize or turn into a crater shape, possibly relating to the transformation or alteration of something.
TH > T / D
TS > S / Ş
Thuith >Tuits > Tiss / Diş = tooth (dental)
Thuıth > Thuıts > Tuıss / Dış = outer ( external)
Thuss > - Suz = (- Less) >>without it / free from it / it's got rid of that
Dışarı / Dış taraf = outside
Dışsal = external
Dışı = out of...
(Suz)> Sız/siz - Suz/süz = without / less
Kanat = Wing /Kanatsız = Wingless
Su= water > Su-suz = water-less / anhydrous
Suç =crime > Suçsuz=innocent (freed from blame)
Şeker= Sugar > Şekersiz= without sugar / sugar free
Kitap= book / Kitapsız = without books / free from books
Ücret = fee / ücretsiz = free /ücret dışı =out of fee
Gereksiz = needless / İhtiyaç dışı/ lüzumsuzca =unnecessary
Kanunsuz/hukuksuz = unlawful / Kanun dışı = outside the law
Hukuk-yasa =law > Yasal =legal / Yasadışı = illegal
Görüş = sight / görüş dışı = out of sight
Sadık -vefalı-vefakar= loyal / sadakatsiz-vefasız= disloyal
Beğeni = like / beğeni dışı= dislike
Bağlantı = connect / bağlantı dışı=disconnect
(LIĞ-LUĞ) (aluk=it's got)
LI- Li-Lu-Lü ekleri sahiplik ve dahiliyet ekleridir...
(Have)(~With)
(Dış- Thuıss) Siz-Sız-Suz-Süz ekleri
“İçermemek” , "sahip olmamak" , “ondan azade olmak” veya "mahrumiyet" anlamına gelen bu ekler, bir şeyin dahilinde olmayışı ifade eder.
(Have no)( ~without) (...less)
O benim sevgi-li-m = (~s/he has my love)= s/he is my lover
İki çocuk-lu kadın= (which) the woman has two children
Çocuksuz adam = (which) the man has no child
Şekerli =(it has sugar) = with sugar
Şekersiz= (it has no sugar) = without sugar = ~sugar free= şekerden azade
Tuzlu =it has salt =salty
Tuzsuz= it has no salt = without salt = saltless
Gitmelisin (git-mek-li-sen)= you have to go
Gitmen gerekli (gitmek-in gerek-li) = you have need to go
Gitmen gerekir (gitmek-in gerek-e-er) = you need to go
公園でよく使うフレーズ、暑いですね、とか寒いですね。 一緒に遊ぼう。借りてもいい? 使ってもいいよ。 順番に使おう。 危ないよ。 怪我しちゃうよ。 大丈夫? 怪我してない? お砂場で遊ぼう。 他にも公園のお母さんや子供達に使えるフレーズがあれば知りたいです。お願いします。
暑いですね: Bugün çok sıcak, değil mi?
寒いですね: Bugün çok soğuk, değil mi?
一緒に遊ぼう: Beraber oynayalım.
借りてもいい?: Ödünç alabilir miyim?
使ってもいいよ: Alabilirsin
順番に使おう: Sırayla, sırayla
危ないよ: Çok tehlikeli
怪我しちゃうよ: Yaralanabilirsin
大丈夫?: İyi misin?
怪我してない?: Yaralanmadın, değil mi?
お砂場で遊ぼう: Kum ile oynayalım :)
大人になってからトルコの公園で遊んだことがないから、翻訳しました笑
日本の公園で私も似たようなフレーズでいつも話します。大体書いてあるので、このままで大丈夫かと思います^^
@@guneslijaponya ありがとうございます☆ギュネシュさんの声がとても記憶に残りやすく、勉強しやすいです。近所の公園でよくトルコ人の子供達と会うのですが、言葉が通じなくて困っていたところ、ギュネシュさんの動画を視るようになりました。これからも動画楽しみにしています。
めちゃくちゃデカそう
🤔
japonca yazım kuralları yani dikey yazı yazarken kullanılan noktalama işaretleri ya da alttan veya sağdan kâğıt bitiminde nasıl yazılması gerekiyor (yani türkçede satır sonuna geldiğimizde uyguladığımız kurallar gibi.) bunlar çok önemli mi bilmiyorum ama bununla ilgili herhangi bir şey bulamadım. bilgilendirici bir video çekebilir misiniz lütfenn
Aslında çok fazla noktalama vs yok gibi Japonca'da. Türkçe'de çok fazla var ama Japonca'da zaten boşluk bile olmadığı için ama bu konuda araştırma yapacağım :)
Abla The Technical Intern Training Program (技能実習制度, Ginō Jisshū Seido hakkında video yapabilirmisin Türkiyeden katılma şansımız varmı acaba
Şans yok diye biliyorum. İran ve Türkiye listede yoktu.
www.asahi.com/ajw/articles/13054403