Ağlamaktan Okuyamıyor (3) - Abdul Qodir - Abese Suresi

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 18 окт 2024

Комментарии • 29

  • @tayfunyilmaz5918
    @tayfunyilmaz5918 Год назад

    Allah kuraninn nurundan ayırmasın inseAllah0

  • @gokhantopcu5699
    @gokhantopcu5699 11 месяцев назад

    Tekrar tekrar dinliyorum

  • @edepyahu2419
    @edepyahu2419 6 лет назад +13

    Huzuru ancak huzuru yaratanın huzurunda bulabilirsin.

  • @allahbirmuhammeda.shaktir7457
    @allahbirmuhammeda.shaktir7457 6 лет назад +19

    Huzur😌Huzur budur abi Müzikte neymiş? Dört bir yanı günahmış Sensin Huzurum Kuran-ı Kerim😢 Kalbim Nasılda çarpıyor 😥

    • @kadirbaba2825
      @kadirbaba2825 6 лет назад +1

      Ya rabbi bize rahmetinle muamele eyle....

    • @gokyuzu316
      @gokyuzu316 3 года назад

      Müzik şeytanın çağrısı

  • @yakupbilgili6223
    @yakupbilgili6223 5 лет назад +3

    Allahım bizi kuran ve sünnet üzeri yaşamayı nasip eyle

  • @kezbankececi437
    @kezbankececi437 6 лет назад +3

    Allah seni cennetine alsın insaallah

  • @haticeozdes5707
    @haticeozdes5707 6 лет назад +2

    LUTFEN ABDUL QODIRIN BASKA OKUDUGU SURELERI DE KOYARMISINIZ LUTFEN EN COK ETKILENDIGIM KARILERDEN ALLAH RAZI OLSUN DAIMEN VE EBEDEN KARDESIM

    • @modarjon369
      @modarjon369 Месяц назад

      youtube.com/@salamjambi?si=V7MeXbywYADvTXTo

    • @modarjon369
      @modarjon369 Месяц назад

      Burada ABDUL QODIR'IN OKUDUĞU SURELER VAR

  • @zelinabalci3828
    @zelinabalci3828 6 лет назад +4

    nasil güzel okuyor Maşallah

  • @fatihcifci8453
    @fatihcifci8453 2 года назад

    Masallah

  • @fidanabdullayeva316
    @fidanabdullayeva316 3 года назад +1

    Bende dinleyemeden agladim Kuran boyle kitaptir iste

  • @mbulzxinder1760
    @mbulzxinder1760 5 лет назад +1

    Terima kasih telah share ustadz kami dari jambi indonesia

  • @rawidm1466
    @rawidm1466 6 лет назад +1

    Allah Ureyince versin Hocam.

  • @nesLihan_9
    @nesLihan_9 3 года назад +1

    Huzur 🤲❤

  • @hamzaguitti6933
    @hamzaguitti6933 4 года назад +1

    ماشاء الله

  • @ayazgultemirova9482
    @ayazgultemirova9482 6 лет назад +2

    Amin

  • @asgarfermanovaskar7705
    @asgarfermanovaskar7705 5 лет назад +1

    ما شا الله

  • @ayazgultemirova9482
    @ayazgultemirova9482 6 лет назад +2

    Әмин

  • @kenan8619
    @kenan8619 3 года назад +2

    Rivayete göre; bir keresinde Rasûlüllah(sallallahu aleyhi ve
    sellem) Kureyş'in ileri gelenlerini İslâm'a davet ederken, âmâ olan Abdullah ibni ümm-i Mektûm(radiyallahu anh) yanina gelerek: " Ya Rasûlellah Allâh'ın sana öğrettiklerinden biraz bana öğret" sözünü birkaç defa tekrarladı. O sırada kendisi Rasûlüllâh(sallallahu aleyhi ve
    sellem)in müşriklerle uğraştığını bilmiyordu. Rasûlüllah(sallallahu aleyhi ve sellem) onun , sözünü kesmesinden hoşlanmayarak mübarek yüzünü ekşitti ve ondan yüz çevirdi.
    İşte bunun üzerine bu âyet-i celileler nâzil olarak kendisini uyardı. Bu hâdiseden sonra Rasûlüllah(sallallahu aleyhi ve sellem) ona çok ikram ederdi ve : "Kendisi hakkında Rabbimin bana sitem ettiği kişiye merhaba" buyururdu. Sefere çıktığında iki kere de onu Medîne'ye halife bıraktı.(ÂLÛSÎ)

    • @Bilal-A.S.K.
      @Bilal-A.S.K. 7 месяцев назад

      Selamun Aleyküm bu Ayet-i Kerime bazı meallerde yanlış mealleştirilip tefsir edilmiştir Peygamber(s.a.v.) Efendimizi Allah muhafaza zem etmişlerdir.Açıklaması aşağıdadır.
      Abese Suresi 80:1
      Yüzünü ekşitti ve ardını döndü.
      Tefsir:
      Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Kureyş’in ileri gelenleri Uteybe, Şeybe, Ebu Cehil gibi bazı insanlara dini İslâm’ı anlatırken, onlara putların da, Allah tarafından yaratıldığını bütün bu alemlerin sahibinin Allah olduğunu, Allah’a itaat edildiğinde cennetlere dahil olacaklarını, şayet Allah’a karşı gelir Allah’ı tanımaz ona ortaklar koşarsanız cehennemle korkutarak, Allah’ın emirlerini bunlara iletirken, Müslümanlığı kabul etmiş ve Mekke’yi Mükerreme’den hicret edenlerin içerisinde, ilk hicret edenlerden ve ama olan İbn-i Ümmü Mektum denilen Abdullah İbn-i Şüreyh Kureyş’in ileri gelenlerinin arasına girerek, Peygamberin kendilerine neler anlattığını sorar. Mekke’nin ileri gelenleri ise kendilerine soru soranın ama ve fakir bir zat olduğunu görünce ona değer vermezler, yüzlerini ekşiterek ondan yüz çevirirler. İşte Allah’u Tealâ bu Ayet-i Kerime’yi bunun için gönderir.
      Lakin kasıtlı veya kasıtsız, Allah’u Tealâ’nın gönderdiği bu Ayet-i Kerimeler’i tefsirciler veya alim olanlar bile, bu Ayet-i Kerimeler’de yanılarak bunu Peygamber (s.a.v.) Efendimize atfederek, Peygamber (s.a.v.) Efendimizi zem ederler. Bir de şöyle söylerler; Allah’u Tealâ Peygamber (s.a.v.) Efendimizi sitemvari uyarmaktadır derler. Bunun böyle olmadığını Allah’u Tealâ’nın Peygamber (s.a.v.) Efendimize sitem etmediğini tüm aklı selim düşünen insanlara ispatlayacağız.
      1- Allah’u Tealâ hiçbir peygamberine sitem etmedi ki, alemlere rahmet olarak gönderdiği peygamberine sitem etsin.
      2- Hazreti Yunus Aleyhisselam kavmine laf anlatamayınca, kavmini terk etmiş gitmiş, bunun üzerine Allah’u Tealâ Hazreti Yunus Aleyhisselam’a dahi sitem etmeyip, yalnızca ben seni kavminden kaçmak için mi peygamber gönderdim? Deyip, denize atmıştır. Balığın sırtında veya karnında kırk gün kadar dolaşan Hazreti Yunus Aleyhisselam (la ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin) ben nefsime zulmettim beni bağışla deyince, Allah’u Tealâ’nın izniyle balık Hazreti Yunus Aleyhisselam’ı karaya çıkarır ve Hazreti Yunus Aleyhisselam kavminin başına dönerek, kavmini İslâm’a davet ettiğinde kavmi de kendisine icabet eder.
      3- Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Hazreti Hatice validemizle evlendiğinde Mekke müşrikleri Müslümanlara boykot ilan ettiğinde, onlarla alışveriş yapmadığında Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu serveti fakirlere dağıtmadı mı?
      4- Müşriklerin başı olanlar Peygamber (s.a.v.) Efendimizin amcası olan Ebu Talib’e gelerek; Muhammed davasından vazgeçerse, biz ona Mekke’nin anahtarlarını veririz, onun her istediğini yerine getiririz dediklerinde, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir elime güneşi bir elime de ayı verseler, ben yine Allah’ı insanlara anlatmaktan asla vazgeçmem demedi mi?
      5- Bir Müslüman bulmak için Tayf’a kadar giden ve Tayf’da Tayf’lı çocukların taş yağmuruna tutularak mübarek ayakları kanayan Peygamber (s.a.v.) Efendimize Allah’u Tealâ Cibril-i Emin’i göndererek, Cibril-i Emin de; Ya Rasulallah biz bu meleklerle senin emrindeyiz, istersen bu beldeyi helak edeceğiz dediğinde, kendi acısını unutup Allah’u Tealâ’ya niyazda bulunarak; Ya Rab’bel alemin bunlar bilmezler bunları bağışla dediğinde, onlara acıyarak şefaatte bulunan bir Peygamber değil mi?
      6- Vema erselnake illa rahmeten lil alemin. (Alemlere rahmet olarak gelen bir peygamber değil mi?)
      7- Beni Rab’bim terbiye etti güzel terbiye etti diyen bir Peygamber değil mi?
      8- Güzel ahlakı tamamlamak üzere gelen bir Peygamber değil mi?
      9- Yaratılmışların ilki olup da alemler nurundan insanlar ki ruhundan yaratılan bir Peygamber değil mi?
      10- Yeryüzüne gönderilen bütün yaratılmışların en müşfik ve merhametlisi olan bir Peygamber, hiç kendisine ihtiyaç arz etmeyen, yani fakir olmayıp da zengin olan kimsenin hatırı kırılacak diye, fakir ve ama olan Ümmü Mektum Hazretlerine yüzünü ekşitir mi?
      11- Ashabım gökteki yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız hakkı bulursunuz diyen bir Peygamber böyle bir ashabına yüzünü ekşitir de ondan yüz çevirir mi?
      12- Hakkında o boştan konuşmaz Ayet-i Kerime’si olan bir Peygamber olup da böyle davranışlarda bulunur mu?
      13- Bir Peygamber ki dünyanın az bir eğlence ve istifade etme yurdu olduğunu bilen, ahiret aleminde insanların malları ve mülklerinin varlığıyla değil, Allah’a itaat eden ve etmeyenlerin almış oldukları sevap ve günahlarıyla hesaba çekileceklerini insanlara anlatan bir Peygamber, hiç fakir olup da ama olan ashabına yüzünü ekşitir mi?
      14- Mekke’nin ileri gelenleri Müslüman olursa, Mekkeliler de Müslüman olur deyip, Allah’ın insanlar üzerindeki takdirini ve insanların kaderlerinin dışına çıkamayacağını bilmeyen, Allah’ın takdirine parmak basan bir Peygamber durumuna düşer mi?
      15- Allah’u Tealâ Ayet-i Kerime’sinde (Habibim sevdiklerin de olsa sen sağırlara duyuramazsın) Ayet-i Kerime’sinin dışına çıkarak ashabından yüz çevirir mi? İşte insanlar kasıtlı veya kasıtsız Mekke müşriklerine bir ikaz olarak gelen Ayetleri Peygamber (s.a.v.) Efendimize hitap edildi diyerek, Peygamber (s.a.v.) Efendimizi zem ederek, Müslümanların gözünde hatalı ve eksik gösteren bu insanlar Peygamber (s.a.v.) Efendimizi küçük düşürmektedirler.
      Halbuki Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, yaratılmışlara karşı tam ve kamildir. Ancak Allah’u Tealâ’nın Zat’ına karşı eksik ve hatalıdır. Bu bakımdan Allah’u Tealâ ben senin gelmiş geçmiş ve gelecek günahlarını da bağışladım buyurmaktadır. Allah’u Tealâ’nın bu Ayet-i Kerime’sini göndermesindeki muradı; Allah’tan başka bir İlah’ın daha olmadığını, alemlere rahmet olarak gönderdiği Habib-i Kibriya Hatemen Nebi de Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz alemlere karşı hatasız olmasına rağmen yalnızca Allah’u Tealâ’nın Zat’ına karşı hatalı olduğunu insanlara bildirmek içindir. Öyleyse Peygamber (s.a.v.) Efendimiz böyle bir hata yapar da hiç ashabından yüz çevirir mi?
      Şimdi bu durumda Peygamber (s.a.v.) Efendimiz yevmi kıyamette, o hesap gününde, Peygamber (s.a.v.) Efendimize iftirada bulunanlara, böyle zem edici laflar söyleyenlere karşı, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin kalbi kırılıp mahzun olarak, Allah’u Tealâ’ya niyazda bulunur da; Ya Rab’bel alemin, sen de şahitsin ki, ben böyle bir şey yapmadım, ben insanların malı ve mülkü olup da, bu insanlara malı ve mülkü için insanlara iltifatlarda bulunmadım, hele de Zat’ını bilen bir insanın, malı ve mülkü yok diye, kendisi fakirdir ve amadır diye, ondan yüz çevirmedim. Ben bunu yapmaktan hicap ederim derse, Allah’u Tealâ’ya bunları şikayette bulunursa, bunları böyle yazanlar ve insanlara Peygamber (s.a.v.) Efendimizin böyle bir hata işleyerek, bak Peygamber de insanların şöhretlilerine malı ve mülkü olanlarına değer verdi, fakirlerden yüz çevirdi deyip, Yahudi ve Mason fikirlerini insanlara aşılayarak, Peygamber (s.a.v.) Efendimizi örnek olarak Müslümanlara gösterir de, insanları Allah’a karşı bağlılığa değil de, malı ve mülkü olanlara karşı bağlamaya çalışırlarsa, bu durumda böyle insanlar Allah’u Tealâ’ya nasıl cevap verecekler?
      Bu Ayet-i Kerimeler’in Peygamber (s.a.v.) Efendimize hitap olmadığını bu Ayetlerin müşriklere bir ikaz olarak gönderildiğini sırası gelen Ayet-i Kerimeler geldiğinde bunları tefsirleriyle sizlere anlatacağız.
      Gönlüm aşkınla yanarken ya Rasulallah
      Seni zem edenleri sevemem ya Habiballah
      Niyeti halisane dilleri dikenliyse ya Rasulallah
      Şefaatinden onları da mahrum eyleme ya Habiballah
      Buna ilave olarak şu kısmıda yanlış açmışlardır.
      Abese Suresi 80:17
      Kahrolası (bazı) insanlar! Ne inkarcıdır.
      Hatalı Meal:
      Kahrolası insan! Ne inkarcıdır.
      Hatalı Meal’in Açıklaması:
      Bu Ayette baştan beri yanlış açılmıştır: “Kahrolası insan ne nankördür” denmektedir. İnsanların hepsi nankör değildir. İçlerinde Allah dostları Peygamberler, evliyalar, şehitler ve alimler vardır. “Alimlerin mürekkebi şehitlerin kanları gibidir.” Hadisi şerifine göre bu gibi Rab’bimizin salih kulları için Rab’bimiz, kahrolası insan ne nankördür demez. Doğrusu: “Kahrolası bazı insanlar ne nankördür.”
      Tefsir:
      İnsan neden yaratıldığını unutuverdi. Allah’a karşı bir isyancı kesiliverdi. O hakir bir sudan bir nutfeden yaratılmadı mı? Allah onu insan biçimine sokarak, evvela kemikten iskelete, sonra et kisvesine bürüyerek onu şekillendirmedi mi? Böyle olmasına rağmen insan kibir ve gurura, bir benlik ve azamete kapılarak Allah’ı unutur, arkasını döner apaçık bir inkarda bulunursa, işte o insan nankör bir insandır ki, Allah’ı tanımayan ve Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetlere karışı şükretmeyen bir insan durumundadır. Böyle kahrolası insanlar, nefislerine karşı ne de zalim olurlar.
      Kaynak : Asr-ı Saadet yazarı A. Metin Saruhan
      Tefsir ve mealidir.

  • @قناةمنهجالحق
    @قناةمنهجالحق 5 лет назад +3

    إخواني ،،، أليس له تسجيلات أخرى
    أريدها لوسمحتم

  • @ElectronicRessam
    @ElectronicRessam 5 лет назад +1

    🙏😥😪

  • @herywicaksono180
    @herywicaksono180 5 лет назад +2

    Please al mulk

  • @Bilal-A.S.K.
    @Bilal-A.S.K. 7 месяцев назад

    Selamun Aleyküm bu Ayet-i Kerime bazı meallerde yanlış mealleştirilip tefsir edilmiştir Peygamber(s.a.v.) Efendimizi Allah muhafaza zem etmişlerdir.Açıklaması aşağıdadır.
    Abese Suresi 80:1
    Yüzünü ekşitti ve ardını döndü.
    Tefsir:
    Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Kureyş’in ileri gelenleri Uteybe, Şeybe, Ebu Cehil gibi bazı insanlara dini İslâm’ı anlatırken, onlara putların da, Allah tarafından yaratıldığını bütün bu alemlerin sahibinin Allah olduğunu, Allah’a itaat edildiğinde cennetlere dahil olacaklarını, şayet Allah’a karşı gelir Allah’ı tanımaz ona ortaklar koşarsanız cehennemle korkutarak, Allah’ın emirlerini bunlara iletirken, Müslümanlığı kabul etmiş ve Mekke’yi Mükerreme’den hicret edenlerin içerisinde, ilk hicret edenlerden ve ama olan İbn-i Ümmü Mektum denilen Abdullah İbn-i Şüreyh Kureyş’in ileri gelenlerinin arasına girerek, Peygamberin kendilerine neler anlattığını sorar. Mekke’nin ileri gelenleri ise kendilerine soru soranın ama ve fakir bir zat olduğunu görünce ona değer vermezler, yüzlerini ekşiterek ondan yüz çevirirler. İşte Allah’u Tealâ bu Ayet-i Kerime’yi bunun için gönderir.
    Lakin kasıtlı veya kasıtsız, Allah’u Tealâ’nın gönderdiği bu Ayet-i Kerimeler’i tefsirciler veya alim olanlar bile, bu Ayet-i Kerimeler’de yanılarak bunu Peygamber (s.a.v.) Efendimize atfederek, Peygamber (s.a.v.) Efendimizi zem ederler. Bir de şöyle söylerler; Allah’u Tealâ Peygamber (s.a.v.) Efendimizi sitemvari uyarmaktadır derler. Bunun böyle olmadığını Allah’u Tealâ’nın Peygamber (s.a.v.) Efendimize sitem etmediğini tüm aklı selim düşünen insanlara ispatlayacağız.
    1- Allah’u Tealâ hiçbir peygamberine sitem etmedi ki, alemlere rahmet olarak gönderdiği peygamberine sitem etsin.
    2- Hazreti Yunus Aleyhisselam kavmine laf anlatamayınca, kavmini terk etmiş gitmiş, bunun üzerine Allah’u Tealâ Hazreti Yunus Aleyhisselam’a dahi sitem etmeyip, yalnızca ben seni kavminden kaçmak için mi peygamber gönderdim? Deyip, denize atmıştır. Balığın sırtında veya karnında kırk gün kadar dolaşan Hazreti Yunus Aleyhisselam (la ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin) ben nefsime zulmettim beni bağışla deyince, Allah’u Tealâ’nın izniyle balık Hazreti Yunus Aleyhisselam’ı karaya çıkarır ve Hazreti Yunus Aleyhisselam kavminin başına dönerek, kavmini İslâm’a davet ettiğinde kavmi de kendisine icabet eder.
    3- Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Hazreti Hatice validemizle evlendiğinde Mekke müşrikleri Müslümanlara boykot ilan ettiğinde, onlarla alışveriş yapmadığında Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu serveti fakirlere dağıtmadı mı?
    4- Müşriklerin başı olanlar Peygamber (s.a.v.) Efendimizin amcası olan Ebu Talib’e gelerek; Muhammed davasından vazgeçerse, biz ona Mekke’nin anahtarlarını veririz, onun her istediğini yerine getiririz dediklerinde, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir elime güneşi bir elime de ayı verseler, ben yine Allah’ı insanlara anlatmaktan asla vazgeçmem demedi mi?
    5- Bir Müslüman bulmak için Tayf’a kadar giden ve Tayf’da Tayf’lı çocukların taş yağmuruna tutularak mübarek ayakları kanayan Peygamber (s.a.v.) Efendimize Allah’u Tealâ Cibril-i Emin’i göndererek, Cibril-i Emin de; Ya Rasulallah biz bu meleklerle senin emrindeyiz, istersen bu beldeyi helak edeceğiz dediğinde, kendi acısını unutup Allah’u Tealâ’ya niyazda bulunarak; Ya Rab’bel alemin bunlar bilmezler bunları bağışla dediğinde, onlara acıyarak şefaatte bulunan bir Peygamber değil mi?
    6- Vema erselnake illa rahmeten lil alemin. (Alemlere rahmet olarak gelen bir peygamber değil mi?)
    7- Beni Rab’bim terbiye etti güzel terbiye etti diyen bir Peygamber değil mi?
    8- Güzel ahlakı tamamlamak üzere gelen bir Peygamber değil mi?
    9- Yaratılmışların ilki olup da alemler nurundan insanlar ki ruhundan yaratılan bir Peygamber değil mi?
    10- Yeryüzüne gönderilen bütün yaratılmışların en müşfik ve merhametlisi olan bir Peygamber, hiç kendisine ihtiyaç arz etmeyen, yani fakir olmayıp da zengin olan kimsenin hatırı kırılacak diye, fakir ve ama olan Ümmü Mektum Hazretlerine yüzünü ekşitir mi?
    11- Ashabım gökteki yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız hakkı bulursunuz diyen bir Peygamber böyle bir ashabına yüzünü ekşitir de ondan yüz çevirir mi?
    12- Hakkında o boştan konuşmaz Ayet-i Kerime’si olan bir Peygamber olup da böyle davranışlarda bulunur mu?
    13- Bir Peygamber ki dünyanın az bir eğlence ve istifade etme yurdu olduğunu bilen, ahiret aleminde insanların malları ve mülklerinin varlığıyla değil, Allah’a itaat eden ve etmeyenlerin almış oldukları sevap ve günahlarıyla hesaba çekileceklerini insanlara anlatan bir Peygamber, hiç fakir olup da ama olan ashabına yüzünü ekşitir mi?
    14- Mekke’nin ileri gelenleri Müslüman olursa, Mekkeliler de Müslüman olur deyip, Allah’ın insanlar üzerindeki takdirini ve insanların kaderlerinin dışına çıkamayacağını bilmeyen, Allah’ın takdirine parmak basan bir Peygamber durumuna düşer mi?
    15- Allah’u Tealâ Ayet-i Kerime’sinde (Habibim sevdiklerin de olsa sen sağırlara duyuramazsın) Ayet-i Kerime’sinin dışına çıkarak ashabından yüz çevirir mi? İşte insanlar kasıtlı veya kasıtsız Mekke müşriklerine bir ikaz olarak gelen Ayetleri Peygamber (s.a.v.) Efendimize hitap edildi diyerek, Peygamber (s.a.v.) Efendimizi zem ederek, Müslümanların gözünde hatalı ve eksik gösteren bu insanlar Peygamber (s.a.v.) Efendimizi küçük düşürmektedirler.
    Halbuki Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, yaratılmışlara karşı tam ve kamildir. Ancak Allah’u Tealâ’nın Zat’ına karşı eksik ve hatalıdır. Bu bakımdan Allah’u Tealâ ben senin gelmiş geçmiş ve gelecek günahlarını da bağışladım buyurmaktadır. Allah’u Tealâ’nın bu Ayet-i Kerime’sini göndermesindeki muradı; Allah’tan başka bir İlah’ın daha olmadığını, alemlere rahmet olarak gönderdiği Habib-i Kibriya Hatemen Nebi de Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz alemlere karşı hatasız olmasına rağmen yalnızca Allah’u Tealâ’nın Zat’ına karşı hatalı olduğunu insanlara bildirmek içindir. Öyleyse Peygamber (s.a.v.) Efendimiz böyle bir hata yapar da hiç ashabından yüz çevirir mi?
    Şimdi bu durumda Peygamber (s.a.v.) Efendimiz yevmi kıyamette, o hesap gününde, Peygamber (s.a.v.) Efendimize iftirada bulunanlara, böyle zem edici laflar söyleyenlere karşı, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin kalbi kırılıp mahzun olarak, Allah’u Tealâ’ya niyazda bulunur da; Ya Rab’bel alemin, sen de şahitsin ki, ben böyle bir şey yapmadım, ben insanların malı ve mülkü olup da, bu insanlara malı ve mülkü için insanlara iltifatlarda bulunmadım, hele de Zat’ını bilen bir insanın, malı ve mülkü yok diye, kendisi fakirdir ve amadır diye, ondan yüz çevirmedim. Ben bunu yapmaktan hicap ederim derse, Allah’u Tealâ’ya bunları şikayette bulunursa, bunları böyle yazanlar ve insanlara Peygamber (s.a.v.) Efendimizin böyle bir hata işleyerek, bak Peygamber de insanların şöhretlilerine malı ve mülkü olanlarına değer verdi, fakirlerden yüz çevirdi deyip, Yahudi ve Mason fikirlerini insanlara aşılayarak, Peygamber (s.a.v.) Efendimizi örnek olarak Müslümanlara gösterir de, insanları Allah’a karşı bağlılığa değil de, malı ve mülkü olanlara karşı bağlamaya çalışırlarsa, bu durumda böyle insanlar Allah’u Tealâ’ya nasıl cevap verecekler?
    Bu Ayet-i Kerimeler’in Peygamber (s.a.v.) Efendimize hitap olmadığını bu Ayetlerin müşriklere bir ikaz olarak gönderildiğini sırası gelen Ayet-i Kerimeler geldiğinde bunları tefsirleriyle sizlere anlatacağız.
    Gönlüm aşkınla yanarken ya Rasulallah
    Seni zem edenleri sevemem ya Habiballah
    Niyeti halisane dilleri dikenliyse ya Rasulallah
    Şefaatinden onları da mahrum eyleme ya Habiballah
    Buna ilave olarak şu kısmıda yanlış açmışlardır.
    Abese Suresi 80:17
    Kahrolası (bazı) insanlar! Ne inkarcıdır.
    Hatalı Meal:
    Kahrolası insan! Ne inkarcıdır.
    Hatalı Meal’in Açıklaması:
    Bu Ayette baştan beri yanlış açılmıştır: “Kahrolası insan ne nankördür” denmektedir. İnsanların hepsi nankör değildir. İçlerinde Allah dostları Peygamberler, evliyalar, şehitler ve alimler vardır. “Alimlerin mürekkebi şehitlerin kanları gibidir.” Hadisi şerifine göre bu gibi Rab’bimizin salih kulları için Rab’bimiz, kahrolası insan ne nankördür demez. Doğrusu: “Kahrolası bazı insanlar ne nankördür.”
    Tefsir:
    İnsan neden yaratıldığını unutuverdi. Allah’a karşı bir isyancı kesiliverdi. O hakir bir sudan bir nutfeden yaratılmadı mı? Allah onu insan biçimine sokarak, evvela kemikten iskelete, sonra et kisvesine bürüyerek onu şekillendirmedi mi? Böyle olmasına rağmen insan kibir ve gurura, bir benlik ve azamete kapılarak Allah’ı unutur, arkasını döner apaçık bir inkarda bulunursa, işte o insan nankör bir insandır ki, Allah’ı tanımayan ve Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetlere karışı şükretmeyen bir insan durumundadır. Böyle kahrolası insanlar, nefislerine karşı ne de zalim olurlar.
    Kaynak : Asr-ı Saadet yazarı A. Metin Saruhan
    Tefsir ve mealidir.

  • @tayfunyilmaz5918
    @tayfunyilmaz5918 Год назад

    Allah kuraninn nurundan ayırmasın inseAllah0