7053-78/12- Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Abdulaziz b. Muhammed haber verdi, bize Musa b. Ukbe haber verdi. (H.) Bana Muhammed b. Hatim de - lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize Behz tahdis etti, bize Vuheyb tahdis etti, bize Musa b. Ukbe tahdis edip dedi ki: Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf'ı, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe'den tahdis ederken dinledim. O şöyle derdi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğruya yaklaşın, doğruyu yapmaya çalışın ve size müjde olsun. Gerçek şu ki hiçbirinizi kendi ameli cennete sokamaz. " Ashab: Seni de mi ey Allah'ın Rasulü! dediler. O: ''Allah'ın beni kendinden bir rahmet ile kaplaması hali dışında beni de. Şunu da bilin ki Allah'ın en sevdiği am el az dahi olsa devamlı olanıdır" buyurdu. Diğer tahric: Buhari, 6464, 6467 7054- .. ./13- Bunu bize Hasan' el-Hulvani de tahdis etti, bize Yakub b. İbrahim b. Sa'd tahdis etti, bize Abdulaziz b. el-Muttalib, Musa b. Ukbe'den bu isnad ile tahdis etti ve "size müjde olsun" ibaresini zikretmedi. AÇIKLAMA: (7042) "Sizden hiçbirinizi kendi ameli kurtaramaz ... ama doğruyu yapmaya çalışın." Bir rivayette (7043) "Ondan bir rahmet ve lütuf ile" bir diğer rivayette (7045) "bir mağfiret ve bir rahmet ile" bir rivayette (7046) "Allah'ın kendinden bir rahmet ile bana yetişmesi müstesna" buyurulmaktadır. Şunu bilelim ki ehl-i sünnetin mezhebine göre akıl yoluyla ne sevap ne ikab ne vacip ne haram ne de bunların dışında herhangi bir mükellefiyet türleri Sabit olur. Bunların hepsi de daha başkaları da ancak şeriat ile Sabit olur. Yine ehl-i sünnet mezhebine göre Şanı Yüce Allah'a herhangi bir yükümlülük vacip değildir. Aksine alemin tamamı O'nun mülküdür. Dünya da ahirette O'nun egemenliği altındadır. Bunlarda dilediğini yapar. Bütün itaatkarları ve salih kimseleri azaplandırsa onları ateşe koysa bu O'nun adaleti ile olur. Onlara ikramda bulunup nimetler ihsan edip cennete koysa da bu da O'nun bir lütfudur. Kafirlere nimet ihsan edip onları cennete koymak istese bunu da yapabilir. Ama O'nun haber verdiğine göre -ki O'nun haberi doğrudur bunu yapmayacaktır. Aksine müminlere mağfiret buyurup rahmeti ile onları cennete koyacak. Münafıkları azaplandırıp O'nun adaleti gereği de onları cehennemde ebediyyen bırakacaktır. Mutezile ise şer'i hükümlerin akıl ile sabit olduğunu, amellerin sevabının verilmesinin de vacip vacip olduğunu, (kul için) daha uygun olanı yaratmanın da vacip kabul ederlerken bunun aksini ise kabul etmezler. Bu hususları onlar uçsuz bucaksız yanlış bir takım açıklamalarla savunmaya kalkışmışlardır. Şanı Yüce Allah şeriatın naslarını bir kenara iten babl uydurmalarından yüce ve münezzehtir. Bu hadislerin zahirleri ise hak ehlinin lehine delalet ihtiva etmektedir. Buna göre hiç kimse kendi itaati ile sevap ve cenneti hak etmez. Yüce Allah'ın: "Amel edegeldikleriniz karşılığında cennete girin" (Nahl, 32); "İşte amel edegeldikleriniz karşılığında size miras olarak verilen cennet" (Zuhruf, 72) buyrukları ile bu da benzer ameller ile cennete girileceğine delalet eden diğer ayet-i kerimelerle bu hadisler arasında bir tearuz (çelişki) yoktur. Aksine ayetlerin anlamı şudur: Cennete girmek ameller sebebi ile diğer taraftan o amellere muvaffak kılınmak, o amellerde İhlas sahibi olma hidayetini bulmak, yüce Allah'ın rahmet ve lütfu ile onların kabul edilmesi ile mümkündür. Böylelikle yalnızca amel ile cennete girilmediği anlamı sahih olarak ortaya çıkar. Hadislerin maksadı da budur. Aynı zamanda ameller ile cennete girmek yani onlar sebebi ile cennete girmek de sahih bir mana olur ve bu da yüce Allah'ın rahmetindendir. "Rahmeti ile beni bürümesi, beni kaplaması"nın anlamı ise onu bana giydirmesi, rahmeti ile beni kaplaması demektir. Nitekim kılıcını kınına sokmayı anlatmak ve kılıcını kını içerisinde gizlemeyi ifade etmek için de aynı fiil kullanılır. "Doğruyu yapmaya çalışın, doğruya yaklaşın" da doğru yapmayı isteyin, onun gereğince amel edin. Onu yapamayacak olursanız ona yaklaşmaya çalışın demektir. Sedat: Doğru olan demektir. İfrat ile tefrit arasıdır. O halde aşırıya da gitmeyin, kusurlu da kalmayın.
💠 Buhari, KİTABU’L-MERDE 19. HASTANIN ÖLÜMÜ TEMENNİ ETMESİ [-5673-] Ebu Hureyre'den, dedi ki: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinledim: Hiç kimseyi kendi ameli cennete sokmaz. Ashab: Sen de buna dahil misin ey Allah'ın Rasulü, dediler. O: Allah'ın beni bir lütuf ve bir rahmete daldırması hali müstesna, evet ben de buna dahilim. Binaenaleyh doğruyu araştırıp, doğru işleyiniz. Allah'a yakınlaşmaya çalışınız ve hiçbiriniz sakın ölümü temenni etmesin. Çünkü (hayatta kalırsa) ya ihsan edici birisidir, belki daha çok hayır elde eder ya kötülük işleyen birisidir, tevbe etmesi umulur, buyurdu." 👉 www.islamiokul.com/kitap/files/buh/had/150/1918.htm Buhari, KİTABU’R-RİKAK [-6463-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Sizden hiçbirinizi asla kendi ameli kurtaramaz!" buyurdu. Sahabiler: "Ya Resulullah! Seni de mi amelin kurtaramaz?" diye sordular. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle cevap verdi: "Evet, beni de kendi amelim kurtaramaz. Ancak Allah beni rahmetiyle bürüyüp korur. Sizler doğru yolu tutun, ifrat etmeyin, gündüzün ilk ve son saatlerinde yürüyün, gecenin sonundan da bir miktar faydalanın ve sizler (her hal ve hareketinizde) itidale tutunun, itidale tutunun ki maksadınıza eresiniz." [-6464-] Hz. Aişe’nin nakline göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Doğru yolu tutunuz, ifrat etmeyiniz. Şunu iyi biliniz ki sizlerden hiçbirinizi kendi ameli cennete girdiremeyecektir. Amellerin Allah'a en sevgili olanı da az olsa bile en devamlı yapılanıdır." [-6467-] Aişe r.anha'nın nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Doğru yolu tutunuz, ifrata gitmeyiniz, müjdeleyip sevindiriniz. Sonra şu muhakkak ki hiçbir kimseyi kendi ameli cennete girdiremez" buyurdu. Sahabiler: "Seni de mi ya Resulallah?" diye sordular. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Evet beni de! Ancak Allah beni bir mağfiret ve bir rahmetle bürüyüp korumuş olması müstesnadır" buyurdu. 👉 www.islamiokul.com/kitap/files/buh/had/161/2094.htm
💠 İmam Ahmed, Müsned, İtidal; 2- Kişinin Sadece Ameliyle Cennete Girememesi 2. Ebu Hureyre - - (-) 22122 (1)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır. Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de!'' buyurdu. [Sahih] Diğer tahric: Bu kanalla Abdurrezzak (20562) ve İbn Hibban (660) rivayet ettiler. 22123 (2)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Bilin ki içinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de!'' buyurdu. [Sahih] 22124 (3)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de! Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun, gücünüzün yettiğini yapın ve ümit var olun'' buyurdu. [Sahih] 22125 (4)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Bilin ki içinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorduğumuzda: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de!" buyurdu. [Sahih] 22126 (5)- Ahmed başka bir kanalla Cabir'den bir öncekinin aynısını bildiriyor. [Sahih] 22127 (6)- Ebu Hureyre der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da iki veya üç defa: ''Rabbim bağışlaması ve rahmetiyle beni korumadıkça ben de" buyurdu. [Sahih] Diğer tahric: Müslim (1/347, 348) rivayet etti. 22128 (7)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de'' buyurdu ve elini başına koydu. [Sahih] 22129 (8)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: 'Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de" buyurdu [Sahih] Diğer tahric: Bu kanalla Buhari (5673) ve Müslim (2816) rivayet ettiler. 22130 (9)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Rabbim rahmetiyle beni (şu şekilde) korumadıkça ben de!" buyurdu ve elini açıp kapadı. [Sahih] Diğer tahric: Bu kanalla Müslim (8/140) rivayet etti. 22131 (10)- Ebu Hureyre der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de" buyurdu. [Sahih] Diğer tahric: Bu kanalla Müslim (8/140-1) ve İbn Mace (4201) rivayet ettiler. 22132 (11)- Ebu Hureyre der ki: Ebu'l-Kasım'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olana yemin olsun ki içinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir" buyurduğunu işittim. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: "Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de!" buyurdu ve elini başına koydu. [Sahih] Diğer tahric: Buhari, Rikak (8/122, 123), Müslim, sifatu'l-münafikin 4/2169 (2816) ve İbn Mace, zühd 2/1405 (4201) rivayet ettiler. 22133 (12)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın rahmeti ve lütfu olmadan içinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Rabbim rahmetiyle beni (şu şekilde) korumadıkça ben de!" buyurdu ve elini açıp kapadı. [Sahih] Diğer tahric: Buhari, Tıp (7/157), Müslim, sifatu'l-münafikin 4/2170 (2816) ve İbn Mace, zühd 2/1405 (4201) rivayet ettiler. 22134 (13)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır" buyurdu. Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorunca: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de! Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun'' buyurdu. [Sahih] Diğer tahric: Bu kanalla Müslim (8/139) rivayet etti. 24453 (1)'de tekrar edecektir. 22135 (14)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de'' buyurdu. Behz rivayet ederken bunu söyledikten sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini başına koyduğunu zikreder. [Sahih] 22136 (15)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de" buyurdu. [Hasen] 22137 (16)- Ahmed başka bir kanalla bir öncekinin aynısını bildiriyor. [Sahih] 22138 (17)- Ebu Hureyre der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Rabbim rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de" buyurdu. [Sahih] 22139 (18)- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Allah rahmeti ve lütfuyla beni (şu şekilde) korumadıkça ben de" buyurdu ve elini başına koydu. [Sahih] 22140 (19)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da şöyle buyurdu: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de! Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Gündüzün ilk ve son vakitlerinde yol alın ve gecenin sonundan da biraz faydalanın. Çünkü itidalli olursanız hedefinize ulaşırsınız. '' [Sahih] Diğer tahric: Bu kanalla Buhari (6463) rivayet etti. 22141 (20)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben del'' buyurdu. [Sahih] 22142 (21)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da iki veya üç defa: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben del' buyurdu. [Sahih] 22143 (22)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da şöyle buyurdu: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben del Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Gündüzün ilk ve son vakitlerinde yol alın ve gecenin sonundan da biraz faydalanın. Çünkü itidalli olursanız hedefinize ulaşırsınız. '' [Sahih] 3. Cabir b. Abdillah - - (-) 22144 (1)- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Zira içinizden hiç kimsenin ameli kendisini kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben del'' buyurdu. [Sahih] Diğer tahric: Müslim (7220-1) rivayet etti. 24456 (l)'de tekrar edecektir. 22145 (2)- Ebu Hureyre ile Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Zira içinizden hiç kimsenin ameli kendisini kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorduğumuzda: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de" buyurdu. [Sahih] 22146 (3)- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: ''Allah rahmeti olmazsa ben del'' buyurdu. [Hasen] Diğer tahric: Başka kanalla Müslim (7223) rivayet etti. 👉 www.islamiokul.com/kitap/files/Ahmed/had/020-2/3043.htm
💠 İbn Mace, KİTABU’Z-ZÜHD 20- AMEL (YANİ İBADET İŞİN)E ENDİŞE İLE TİTİZLİK GÖSTERMEK BABI 4201-) Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): (Ey Müminler!) Amel ve ibadetlerinizde itidal ile hareket edip ifrattan (yâni ibadette aşırı gitmekten) kaçınınız. Çünkü hiç birinizi (güzel) ibadeti - işi kurtarıcı değildir, buyurdu. Sahabiler: Seni de mi kurtaramaz? Yâ Resûlallah, diye sordular. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Evet, beni de Allah'ın rahmet ve fazlı bürümedikçe yalnız ibadetim kurtarıcı değildir, buyurdu. [ SAHİH: sunnah.com/ibnmajah:4201 ] Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hasen bir seneddir. Ravi Şerik hakkında ihtilâf vardır. AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadisin benzerini Buhari, Rikak kitabında "EI-Kasd Ve'l-Müdavemetu Ale'I-Amel" babında rivayet etmiştir. Hadisin; ' قَارِبُوا وَسَدِّدُوا ' fiilleri ile kastedilen mana: İyi amel ve ibadetlerde ifrata kaçmayınız, aşırı gitmeyiniz, mutedil ve orta yolu bulup ona yaklaşınız. İbni Hacer şöyle demiştir: "Karibu" cümlesinin manası: ifrata kaçıp da ibadet uğrunda kendinizi aşırı derecede zorlamayınız. Çünkü böyle yaparsanız yorulursunuz, ibadetten soğursunuz ve neticede ibadette gevşeklik yapıp bu kere tefrit, yani kusur edersiniz. Hadisteki "Seddidu" cümlesi de: Doğru yolu, yani ihlas ve benzeri İslami prensipler yolunu izleyiniz. Sindi de: "Karibu" cümlesi: Mutedil, yani orta yola yaklaşınız ifrat ve tefritin ortası olan itidalli hareket etmeye bakınız, anlamında kullanılmıştır. "Seddidu" cümlesi de: Orta yol üzerinde dosdoğru durunuz, ifrat veya tefrit tarafına sapmayınız, manasını ifade eder. Bu iki cümle ile kastedilen mana şudur: Amel ve ibadette ifrata kaçmayınız, diye bilgi verir. Şu noktayı belirteyim: Amel ve ibadette mutedil davranma ve orta yol dediğimiz şey, Allah'ın Resulünün izlediği yoldur. İfrat ve tefrit yolu da O'nun yoluna ters düşen yollardır. Daha açık bir ifade ile şunu söylemek isterim: Allah'ın farz, vacib veya sünnet kıldığı ibadetleri gereği gibi yapmak, İslam'ın helal kıldığı şeyleri helal kabul etmek, haramları haram kabul etmek itidalli hareket yoludur. İşte orta yol da budur. Bunun aksine helal olan bir şeyi kişinin kendi nefsine haram etmesi, farz veya vacib bir ibadeti zaman zaman ihmal etmek gibi hareketler de bu yola ters düşer.
7053-78/12- Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Abdulaziz b. Muhammed haber verdi, bize Musa b. Ukbe haber verdi. (H.) Bana Muhammed b. Hatim de - lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize Behz tahdis etti, bize Vuheyb tahdis etti, bize Musa b. Ukbe tahdis edip dedi ki: Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf'ı, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe'den tahdis ederken dinledim. O şöyle derdi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğruya yaklaşın, doğruyu yapmaya çalışın ve size müjde olsun. Gerçek şu ki hiçbirinizi kendi ameli cennete sokamaz. " Ashab: Seni de mi ey Allah'ın Rasulü! dediler. O: ''Allah'ın beni kendinden bir rahmet ile kaplaması hali dışında beni de. Şunu da bilin ki Allah'ın en sevdiği am el az dahi olsa devamlı olanıdır" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 6464, 6467
7054- .. ./13- Bunu bize Hasan' el-Hulvani de tahdis etti, bize Yakub b.
İbrahim b. Sa'd tahdis etti, bize Abdulaziz b. el-Muttalib, Musa b. Ukbe'den bu isnad ile tahdis etti ve "size müjde olsun" ibaresini zikretmedi.
AÇIKLAMA: (7042) "Sizden hiçbirinizi kendi ameli kurtaramaz ... ama doğruyu yapmaya çalışın." Bir rivayette (7043) "Ondan bir rahmet ve lütuf ile" bir diğer rivayette (7045) "bir mağfiret ve bir rahmet ile" bir rivayette (7046) "Allah'ın kendinden bir rahmet ile bana yetişmesi müstesna" buyurulmaktadır.
Şunu bilelim ki ehl-i sünnetin mezhebine göre akıl yoluyla ne sevap ne ikab ne vacip ne haram ne de bunların dışında herhangi bir mükellefiyet türleri Sabit olur. Bunların hepsi de daha başkaları da ancak şeriat ile Sabit olur. Yine ehl-i sünnet mezhebine göre Şanı Yüce Allah'a herhangi bir yükümlülük vacip değildir. Aksine alemin tamamı O'nun mülküdür. Dünya da ahirette O'nun egemenliği altındadır. Bunlarda dilediğini yapar. Bütün itaatkarları ve salih kimseleri azaplandırsa onları ateşe koysa bu O'nun adaleti ile olur. Onlara ikramda bulunup nimetler ihsan edip cennete koysa da bu da O'nun bir lütfudur. Kafirlere nimet ihsan edip onları cennete koymak istese bunu da yapabilir. Ama O'nun haber verdiğine göre -ki O'nun haberi doğrudur bunu yapmayacaktır. Aksine müminlere mağfiret buyurup rahmeti ile onları cennete koyacak. Münafıkları azaplandırıp O'nun adaleti gereği de onları cehennemde ebediyyen bırakacaktır.
Mutezile ise şer'i hükümlerin akıl ile sabit olduğunu, amellerin sevabının verilmesinin de vacip vacip olduğunu, (kul için) daha uygun olanı yaratmanın da vacip kabul ederlerken bunun aksini ise kabul etmezler. Bu hususları onlar uçsuz bucaksız yanlış bir takım açıklamalarla savunmaya kalkışmışlardır. Şanı Yüce Allah şeriatın naslarını bir kenara iten babl uydurmalarından yüce ve münezzehtir.
Bu hadislerin zahirleri ise hak ehlinin lehine delalet ihtiva etmektedir.
Buna göre hiç kimse kendi itaati ile sevap ve cenneti hak etmez.
Yüce Allah'ın: "Amel edegeldikleriniz karşılığında cennete girin" (Nahl, 32); "İşte amel edegeldikleriniz karşılığında size miras olarak verilen cennet" (Zuhruf, 72) buyrukları ile bu da benzer ameller ile cennete girileceğine delalet eden diğer ayet-i kerimelerle bu hadisler arasında bir tearuz (çelişki) yoktur. Aksine ayetlerin anlamı şudur: Cennete girmek ameller sebebi ile diğer taraftan o amellere muvaffak kılınmak, o amellerde İhlas sahibi olma hidayetini bulmak, yüce Allah'ın rahmet ve lütfu ile onların kabul edilmesi ile mümkündür. Böylelikle yalnızca amel ile cennete girilmediği anlamı sahih olarak ortaya çıkar. Hadislerin maksadı da budur. Aynı zamanda ameller ile cennete girmek yani onlar sebebi ile cennete girmek de sahih bir mana olur ve bu da yüce Allah'ın rahmetindendir.
"Rahmeti ile beni bürümesi, beni kaplaması"nın anlamı ise onu bana giydirmesi, rahmeti ile beni kaplaması demektir. Nitekim kılıcını kınına sokmayı anlatmak ve kılıcını kını içerisinde gizlemeyi ifade etmek için de aynı fiil kullanılır.
"Doğruyu yapmaya çalışın, doğruya yaklaşın" da doğru yapmayı isteyin, onun gereğince amel edin. Onu yapamayacak olursanız ona yaklaşmaya çalışın demektir. Sedat: Doğru olan demektir. İfrat ile tefrit arasıdır. O halde aşırıya da gitmeyin, kusurlu da kalmayın.
💠 Buhari, KİTABU’L-MERDE
19. HASTANIN ÖLÜMÜ TEMENNİ ETMESİ
[-5673-] Ebu Hureyre'den, dedi ki: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinledim:
Hiç kimseyi kendi ameli cennete sokmaz.
Ashab: Sen de buna dahil misin ey Allah'ın Rasulü, dediler.
O: Allah'ın beni bir lütuf ve bir rahmete daldırması hali müstesna, evet ben de buna dahilim. Binaenaleyh doğruyu araştırıp, doğru işleyiniz. Allah'a yakınlaşmaya çalışınız ve hiçbiriniz sakın ölümü temenni etmesin. Çünkü (hayatta kalırsa) ya ihsan edici birisidir, belki daha çok hayır elde eder ya kötülük işleyen birisidir, tevbe etmesi umulur, buyurdu."
👉 www.islamiokul.com/kitap/files/buh/had/150/1918.htm
Buhari, KİTABU’R-RİKAK
[-6463-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Sizden hiçbirinizi asla kendi ameli kurtaramaz!" buyurdu. Sahabiler: "Ya Resulullah! Seni de mi amelin kurtaramaz?" diye sordular. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle cevap verdi: "Evet, beni de kendi amelim kurtaramaz. Ancak Allah beni rahmetiyle bürüyüp korur. Sizler doğru yolu tutun, ifrat etmeyin, gündüzün ilk ve son saatlerinde yürüyün, gecenin sonundan da bir miktar faydalanın ve sizler (her hal ve hareketinizde) itidale tutunun, itidale tutunun ki maksadınıza eresiniz."
[-6464-] Hz. Aişe’nin nakline göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Doğru yolu tutunuz, ifrat etmeyiniz. Şunu iyi biliniz ki sizlerden hiçbirinizi kendi ameli cennete girdiremeyecektir. Amellerin Allah'a en sevgili olanı da az olsa bile en devamlı yapılanıdır."
[-6467-] Aişe r.anha'nın nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Doğru yolu tutunuz, ifrata gitmeyiniz, müjdeleyip sevindiriniz. Sonra şu muhakkak ki hiçbir kimseyi kendi ameli cennete girdiremez" buyurdu. Sahabiler: "Seni de mi ya Resulallah?" diye sordular. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Evet beni de! Ancak Allah beni bir mağfiret ve bir rahmetle bürüyüp korumuş olması müstesnadır" buyurdu.
👉 www.islamiokul.com/kitap/files/buh/had/161/2094.htm
💠 İmam Ahmed, Müsned, İtidal;
2- Kişinin Sadece Ameliyle Cennete Girememesi
2. Ebu Hureyre
- - (-)
22122 (1)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır. Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de!'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla Abdurrezzak (20562) ve İbn Hibban (660) rivayet ettiler.
22123 (2)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Bilin ki içinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de!'' buyurdu.
[Sahih]
22124 (3)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de! Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun, gücünüzün yettiğini yapın ve ümit var olun'' buyurdu.
[Sahih]
22125 (4)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Bilin ki içinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorduğumuzda: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de!" buyurdu.
[Sahih]
22126 (5)- Ahmed başka bir kanalla Cabir'den bir öncekinin aynısını bildiriyor.
[Sahih]
22127 (6)- Ebu Hureyre der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da iki veya üç defa: ''Rabbim bağışlaması ve rahmetiyle beni korumadıkça ben de" buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim (1/347, 348) rivayet etti.
22128 (7)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de'' buyurdu ve elini başına koydu.
[Sahih]
22129 (8)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: 'Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de" buyurdu
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla Buhari (5673) ve Müslim (2816) rivayet ettiler.
22130 (9)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Rabbim rahmetiyle beni (şu şekilde) korumadıkça ben de!" buyurdu ve elini açıp kapadı.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla Müslim (8/140) rivayet etti.
22131 (10)- Ebu Hureyre der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de" buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla Müslim (8/140-1) ve İbn Mace (4201) rivayet ettiler.
22132 (11)- Ebu Hureyre der ki: Ebu'l-Kasım'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olana yemin olsun ki içinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir" buyurduğunu işittim. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: "Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de!" buyurdu ve elini başına koydu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari, Rikak (8/122, 123), Müslim, sifatu'l-münafikin 4/2169 (2816) ve İbn Mace, zühd 2/1405 (4201) rivayet ettiler.
22133 (12)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın rahmeti ve lütfu olmadan içinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Rabbim rahmetiyle beni (şu şekilde) korumadıkça ben de!" buyurdu ve elini açıp kapadı.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari, Tıp (7/157), Müslim, sifatu'l-münafikin 4/2170 (2816) ve İbn Mace, zühd 2/1405 (4201) rivayet ettiler.
22134 (13)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır" buyurdu. Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorunca: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de! Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla Müslim (8/139) rivayet etti. 24453 (1)'de tekrar edecektir.
22135 (14)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de'' buyurdu. Behz rivayet ederken bunu söyledikten sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini başına koyduğunu zikreder.
[Sahih]
22136 (15)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de" buyurdu.
[Hasen]
22137 (16)- Ahmed başka bir kanalla bir öncekinin aynısını bildiriyor.
[Sahih]
22138 (17)- Ebu Hureyre der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Rabbim rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben de" buyurdu.
[Sahih]
22139 (18)- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecektir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: "Allah rahmeti ve lütfuyla beni (şu şekilde) korumadıkça ben de" buyurdu ve elini başına koydu.
[Sahih]
22140 (19)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da şöyle buyurdu: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de! Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Gündüzün ilk ve son vakitlerinde yol alın ve gecenin sonundan da biraz faydalanın. Çünkü itidalli olursanız hedefinize ulaşırsınız. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla Buhari (6463) rivayet etti.
22141 (20)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben del'' buyurdu.
[Sahih]
22142 (21)- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da iki veya üç defa: ''Allah rahmeti ve lütfuyla beni korumadıkça ben del' buyurdu.
[Sahih]
22143 (22)- Ebu Hureyre bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle kurtulamayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da şöyle buyurdu: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben del Ama siz aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Gündüzün ilk ve son vakitlerinde yol alın ve gecenin sonundan da biraz faydalanın. Çünkü itidalli olursanız hedefinize ulaşırsınız. ''
[Sahih]
3. Cabir b. Abdillah
- - (-)
22144 (1)- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Zira içinizden hiç kimsenin ameli kendisini kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca da: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben del'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim (7220-1) rivayet etti.
24456 (l)'de tekrar edecektir.
22145 (2)- Ebu Hureyre ile Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Aşırıya kaçmadan orta yolu tutun ve gücünüzün yettiğini yapın. Zira içinizden hiç kimsenin ameli kendisini kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorduğumuzda: ''Allah rahmetiyle beni korumadıkça ben de" buyurdu.
[Sahih]
22146 (3)- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçinizden hiç kimse ameliyle cennete giremeyecek, ameli onu cehennemden kurtaramayacaktır'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sen de mi?" diye sorulunca: ''Allah rahmeti olmazsa ben del'' buyurdu.
[Hasen]
Diğer tahric: Başka kanalla Müslim (7223) rivayet etti.
👉 www.islamiokul.com/kitap/files/Ahmed/had/020-2/3043.htm
💠 İbn Mace, KİTABU’Z-ZÜHD
20- AMEL (YANİ İBADET İŞİN)E ENDİŞE İLE TİTİZLİK GÖSTERMEK BABI
4201-) Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): (Ey Müminler!) Amel ve ibadetlerinizde itidal ile hareket edip ifrattan (yâni ibadette aşırı gitmekten) kaçınınız. Çünkü hiç birinizi (güzel) ibadeti - işi kurtarıcı değildir, buyurdu. Sahabiler: Seni de mi kurtaramaz? Yâ Resûlallah, diye sordular. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Evet, beni de Allah'ın rahmet ve fazlı bürümedikçe yalnız ibadetim kurtarıcı değildir, buyurdu.
[ SAHİH: sunnah.com/ibnmajah:4201 ]
Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hasen bir seneddir. Ravi Şerik hakkında ihtilâf vardır.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadisin benzerini Buhari, Rikak kitabında "EI-Kasd Ve'l-Müdavemetu Ale'I-Amel" babında rivayet etmiştir.
Hadisin; ' قَارِبُوا وَسَدِّدُوا ' fiilleri ile kastedilen mana: İyi amel ve ibadetlerde ifrata kaçmayınız, aşırı gitmeyiniz, mutedil ve orta yolu bulup ona yaklaşınız.
İbni Hacer şöyle demiştir: "Karibu" cümlesinin manası: ifrata kaçıp da ibadet uğrunda kendinizi aşırı derecede zorlamayınız. Çünkü böyle yaparsanız yorulursunuz, ibadetten soğursunuz ve neticede ibadette gevşeklik yapıp bu kere tefrit, yani kusur edersiniz. Hadisteki "Seddidu" cümlesi de: Doğru yolu, yani ihlas ve benzeri İslami prensipler yolunu izleyiniz.
Sindi de: "Karibu" cümlesi: Mutedil, yani orta yola yaklaşınız ifrat ve tefritin ortası olan itidalli hareket etmeye bakınız, anlamında kullanılmıştır. "Seddidu" cümlesi de: Orta yol üzerinde dosdoğru durunuz, ifrat veya tefrit tarafına sapmayınız, manasını ifade eder. Bu iki cümle ile kastedilen mana şudur: Amel ve ibadette ifrata kaçmayınız, diye bilgi verir.
Şu noktayı belirteyim: Amel ve ibadette mutedil davranma ve orta yol dediğimiz şey, Allah'ın Resulünün izlediği yoldur. İfrat ve tefrit yolu da O'nun yoluna ters düşen yollardır. Daha açık bir ifade ile şunu söylemek isterim: Allah'ın farz, vacib veya sünnet kıldığı ibadetleri gereği gibi yapmak, İslam'ın helal kıldığı şeyleri helal kabul etmek, haramları haram kabul etmek itidalli hareket yoludur. İşte orta yol da budur. Bunun aksine helal olan bir şeyi kişinin kendi nefsine haram etmesi, farz veya vacib bir ibadeti zaman zaman ihmal etmek gibi hareketler de bu yola ters düşer.
🎉
🤲🇦🇿🇵🇸🇹🇷🤲