-oppacı değilim sadece kurgu -her şey hayal ürünüdür -kendinizi hayal etmeyin ,karakterler mevcuttur -kadınlar veyahut idoller kötülenmeden , c**nselleştirilmeden yazılmıştır -sm0t yoktur #taehyungilehayalet#taehyungofbts #taehyung #taetae #bts #keşfet #kesfet #anasayfa #btsilehayalet #bangtan .... -Taehyung : 27 - Ha ri: 24 -Jungkook : 25 .... Sinirlenmişti. Aniden kolumu tuttu. Taehyung : ama sen benim olmalısın Ha ri. Sen çok güzelsin. Oyuncak bebek gibi. Bu yüzden benimsin. Ne? Beni oyuncak bebek mi sanıyordu bu? Kolumu ondan kurtardım ve sinirli bir şekilde çıkıştım. Ha ri : ne diyorsunuz siz? Taehyung Bey kendinize gelin. Normal bir şekilde yaşayalım. Ben sizin çalışa- İki eliyle yanaklarımı tuttu ve yüzünü bana eğdi. Hala ağlıyordu. Taehyung : annem bana her zaman ne istersem onu alacağımı söyler. Seni istiyorum. Benim prensesim olmalısın. Başımı iki yana salladım Taehyung : sende beni istemelisin. Aniden onu ittirdim Ha ri : bana bir daha sakın dokunmayın... Sakın! Taehyung : özür dilerim canını mı yaktım? Gözlerimi devirdim. Sinirim o kadar çok bozulmuştu ki aniden yumruk atabilirdim suratına. Ha ri : uzak durun. Aramızda bir resmiyet var efendim. Taehyung göz yaşlarını silmeye çalıştı. Ama sürekli yenileri ekleniyordu. Taehyung : biz birbimize aidiz..sen de göreceksin. Dedi ve ağlayarak yukarı çıktı. Hızlıca salonu terk ettim ve mutfağa gittim. Mutfak kapısının ilerisinde Jeon'u görebiliyordum. Arka bahçenin kapısının orda evin köpeğinin tasmasını tutarken bir yandan sigara içiyordu. Olanlara şahit olsaydı Taehyung 'u sağ bırakacağını sanmıyordum. Ona söylemedim. **** Ha ri : Sevgilim... Bu gece evde kimse yoktu. "Kim" ailesi misafirliğe gitmişti. Taehyung yurt dışındaydı. Annem ise arkadaşları ile içmek istediğini söyleyerek evde değildi. Bahçede Jungkook, evin köpeği ile ilgilenirken Ha ri ona sarıldı.. Jungkook : güzelim... Ha ri : Bizim acilen evlenmemiz gerek.. Jungkook'un kasıldığını taa burdan anlamıştım Ha ri : ne oldu? Jungkook : sabret Ha ri. Ha ri : yeterince sabrettiğimi düşünüyorum Derken ondan uzaklaştım. Artık bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Ha ri : beni oyalıyorsun. Neden? Beden Jungkook,hayatında benden Başka biri mi var?! Jungkook sinirle bana baktı. Jungkook : Ha ri ne diyorsun sen?! Ne demek bu şimdi?! Hımmm... Arka bahçede sadece biz vardık. Sesimizi duyup gelen evin başka koruması ile ikimizde susmuştuk. Koruma : neler oluyor burda? Jungkook kıza neden bağırıyorsun?! Jungkook : yok bir şey. Yanlış anlaşılma olmuş da biraz. Düzelttik. Koruma : öyle mi dersin? Bu evde sadece "Kim" ailesini korumuyoruz. Jungkook : evet biliyorum her neyse. Ben içmeye gidiyorum. Öylece gitmişti. Evlilikten kaçıyordu Olumlu tarafından bakmaya hazırdım. Henüz evliliğe hazır olmayabilirdi ne de olsa. ~~~ _aradan günler geçer_ Young ju : Aaa oğlum! Diye sarılan aileyi izliyorduk annemle. Taehyung'un önünde eğildik ve "hoş geldiniz" dediğimizde o da bize baş selamı verdi. Taehyung : hoş buldum sevgili ailem. Babam nerde anne? Young ju : o şehir dışında olacak bir süre tatlım. Yorgunsun değil mi? Ha ri hemen bitki çayı yap ve Taehyung'un odasına getir. Hadi oğlum bizde odaya çıkalım. Taehyung : olur anne. Annesi önden çıkarken sadece yüzüme gülümseyerek bakıyordu. Bakışlarımı kaçırdım. Ama annem bir şeyler olduğunu sezmişti. Young ju hanım merdiven başında durmuş ve : Jungkook 'a söyleyin valizleri getirsin. Diye son emrini verdiğinde annem kolumdan tutup beni mutfağa sürükledi. Ye na : Ha ri, bu Taehyung senden hoşlanıyor. Annemden bir şey saklamamam gerekiyordu. Belki de bilip engelleyebilirdi. Ye na : Ha ri söyle kızım artık. Ha ri : offf, anne evet bana söyledi. Ama ben onu reddettim Ye na : ne?! Ha ri : sakin. Biri duyacak. Ye na : sen de reddettin öyle mi? Ha ri : evet. Reddettim Ye na : iyi halt ettin. Hayatın kurtulurdu kızım. Sürünüyorsun burda hadi benden geçti artık. 50 yaşındayım. Ama sen kızım... Hımmm kendini düşün. _Jungkooku düşün_ _o benim sevgilim_ Başımı iki yana salladım. Ye na : bir şey demiyorum sana. *** Bitki çayını götürdüm. Taehyung annesi ile odasında tartışıyordu. Young ju : bu saçmalık Taehyung! Bu yaşa kadar her şeyi senin istediğin şekilde yaptım! Yetmedi babana karşı geldim! Ama bu....bu resmen saygısızlık! Bize karşı azıcık saygın varsa bu işten vazgeçersin! O... O ağlıyordu. Elimdeki tepsi titremeye başladı. Sakin ol Ha ri... Taehyung : anne onu seviyorum. O ... O benim olmalı... Anne ne olur onu bana al. O benim her şeyim Young ju : her şeyin mi? Her şeyin mi Taehyung?! Nasıl her şeyin olabilir? Hem kız mal mı da sana satın alayım ha söyle?! Taehyung ; ya anne banane Birkaç bir şeyin yere düşüp kırıldığını duydum. Jungkook: Ha ri Ödüm patlamıştı. Yerimden öyle bir sıçramıştım ki elimdeki tepsi yere düştüğünde bardak kırıldı. İçerden sesler kesilip kapı açılınca ne yapacağımı şaşırdım. Jungkook elindeki valizle yanımıza yaklaştı. Hemen yere eğildim ve yerdeki kırıkları toplarken büyük azar yiyordum Young ju : naptın sen beceriksiz?! Lanet olsun bir şeyi de becerin be! Diye yanımızdan ayrıldığında Jungkook eğildi ve benimle beraber kırıkları topladı. Ha ri ; teşekkür ederim Jungkook... Jungkook Bey. Ayağa kalktığımızda Taehyung Bey yanaklarını sildi. Sessizce ikimize bakıyordu. Jungkook : efendim valiziniz. Diye valizi umursamaz bir şekilde ona doğru itti. Ha ri : size yeni bir bitki çayı getiriyorum efendim. Taehyung : Sorun değil getirmesende olur.... Jungkook müsaitsen seninle konuşabilir miyim? Jungkook : müsaitim. Taehyung : sevindim Başımla selam verdim ve ordan ayrıldım. Acaba ne konuşacaklardı? *** Jungkook : ite bak ! Mutfakta akşam yemeği için hazırlık yapıyordum. Annem çamaşırlarla ilgileniyordu Ha ri : ne oldu? Jungkook niye sinirlisin? Yanıma geldi ve ellerini başımın iki yanına koydu. Jungkook : gelmiş benim sevgilime nasıl evlenme teklifi edeceğini sordu! Dediğinde şaşkınlıktan ağzım bir karış açılmıştı. Daha sevgili bile olmadan bu neyin acelesiydi?! Ha ri : ne? Sinirden titriyordu. Ha ri : peki sen ne dedin? Jungkook : hiçbir şey... Ben anlamam dedim Ha ri : .... Jungkook : Tamam Ha ri. Bu sefer kararım kesin. Evleniyoruz! Ye na ; Ne? Ha ri : anne?! Annem yanımıza doğru gelince ikimizde ayrıldık. Ye na : neler dönüyor burda Ha ri? Ha ri ; anne... Şey Jungkook : bizim ha ri ile ilişkimiz var efendim. Ye na : ne? Ha ri. Bu ne rahatlık böyle?! Ha ri : anne... Ye na : inanmıyorum bana neden söylemedin?! Ha ri : özür dilerim...kimsenin haberi yoktu Annem öyle sinirle bakıyordu ki... Ye na : ikiniz ile de akşam konuşacağız. Dua edin Young ju hanım iş buyurdu. Jungkook ile ikimiz bakışmıştık. Akşam ~ 🍂 Kanghan : Ha ri, Mutfakta bulaşıkları yerleştirirken arkamdan gelen sese doğru döndüm. Ha ri : Buyrun efendim. Kanghan : bizim oğlanın gönlü sendeymiş... Gözlerim açıldı. Yutkundum. Ne demeliydim? Ha ri : şey... Size de mi söyledi? Kanghan : hayır. Annesi ile tartışırken duydum. Ha ri : anlıyorum. Ama ben ... Kanghan : iyi kızsın Ha ri. Her ne kadar Young ju istemese de Taehyung ile evlenebilirsin. Ha ri : ne, hayır ben... Kanghan : kahve yap getir...odama. Ha ri : efendim! Dinleyince lütfen. Taehyung ile evlenemem. Taehyung Bey ile evlenemem yani... Kanghan Bey aniden bana dönüp o bakışı atınca ödü. Kopmuştu Kanghan : Bana bak , başka iyi yer mi bulacaksın? Annen ile konuştum. Olumlu baktı. Annem mi? Ama annem Jungkook ile sevgili olduğumu biliyordu. Neden? Ha ri : dinleyin. Bakın evlenemem. Sevgilim var benim. Tek kaşını bana doğru kaldırdı. Ha ri : ben... Özür dilerim Jungkook. Ha ri : Jungkook ile sevgiliyim. Kanghan : ne? Kalkık kaşlarını aniden indirdi ve sinirli bir çehre ile bana doğru döndü. Kanghan : ne demek bu şimdi? Ha?! Ha ri : kişisel hayatım beni ilgilendirir. Cesaretimden dolayı kendimi tebrik ediyorum. Bir şey demedi ve mutfaktan ayrıldı. Belki de beni kovacaktı. *** (Uzatmak istemedim sıkılırsınız diye Ha ri annesi ile olayı konuşur. Jungkook yanlarında olmaz çünkü Jungkook gelmez.. telefonlara da bakmaz. Ha ri annesi ile konuşmakla kalmaz kavga falan eder. Annesi Taehyung ile evlenmesi için zorlar. Klasik anne işte) Devamı diğer yorumda
Devamı -1 . . . *2 GÜN SONRA* Ağzımdan çıkan çığlık ile beraber elimdeki porselen tabağı da yere düşürmüştüm. Taehyung : korkuttum mu? Özür dilerim rahatsız etmek istemedim sadece. Bir şey demeden yerdeki kırık parçaları toplamaya başladım. Ayağa kalktığımda ellerinin arkasında olduğunu gördüm. Taehyung : dikkat et. Hızlı at, sana bir şey vereceğim. Ha ri : ne? Taehyung : görürsün verdiğimde... Diye gülümsediğinde parçaları atıp ellerimi önümdeki önlüğe sildim. Taehyung : Al, Bana bir demet papatya ve önünde üç paket çikolata olan buketi uzattı. Ha ri : neden? Taehyung : sana hediye. Beğenmedin mi? Ha ri : Bakın, Elindekileri aldım. Ha ri : sizi kırmak asla istemem. Ama ben başkasını seviyorum.. Kaşlarını önce kaldırdı sonra bir iki adım geriye gitti ve kaşlarını çattı. Ha ri : Taehyung Bey, Sustu. Bir şey demedi. Tek kelime dahi etmemesi beni endişelendirmeye başlamıştı. Ağlıyor muydu? Taehyung : b-ben... Sözünü kesti. Taehyung : B-ben beni seversi.... Sustu. Başını öne eğdi. Ortadaki tezgaha doğru ellerini dayayıp tutunduğunda ilk baş bir şey olmadığını sandım ama kriz geçirmeye başladı. Ağlamaktan konuşamıyor, vücudu titriyordu. Elimdekileri bırakıp yanına gittim. Diğerlerinin duymasını istemiyordum ne de olsa.. kolundan tuttum. Yüz yüze geldiğimizde derin bir nefes verdim. Ha ri : Taehyung Bey, sakin olun tamam mı? Lütfen... lütfen sakin olun... Taehyung : Olmayacağım Ha ri ; olmak zorundasınız siz... Siz çok güçlü bir beyfendisiniz. Bakın hayat acı ama sizi sevenlerle muhatap olsanız daha iyi olmaz mı? Başını iki yana salladı Taehyung : kimi seviyorsun peki? Ha ri : bunu söyleyemem..çok kırılırsınız. Bunu istemiyorum Taehyung göz yaşlarını sildi ve benden uzaklaştı. Mutfaktan çıktığında arkasından bakakalmıştım Nerdesin Jungkook? *** _ERTESİ GÜN_ Taehyung Bey çiçekleri suladığını gördüğümde sadece iç çektim. Mutsuz görünüyordu ama bu elimde olan bir şey değildi. Hem onun bugün Amerika'dan kuzeni gelecekti. Kızı merak ediyordum doğrusu.. Ye na : misafir odasını hazırladın mı Ha ri? Ha ri : evet anne. Hazırladım. Ye na ; güzel. Şimdi lahanaları kes. Lahanaları kesiyordum ama aklımdaki tek Kişi jungkook'tu. Dün gece onu düşünmekten uyuyamamış üstüne ağlamıştım Ha ri ; anne... Ona söylemeli miydim? Ye na : ne oldu? Ha ri : Anne jungkook günlerdir nerde? Yaptığı işi bıraktı. Aniden durdum. Derin sessizlik aklıma birkaç bir şey getiriyordu. Onu öldürmüşler miydi yoksa? Ha ri ; anne...ne oldu ona söylesene! Ye na ; onu Japonya 'ya gönderdiler. İş tahsilatı için başında durmasını istediler. Ha ri ; başka adam mı yok? Neden onu gönderdiler? Ye na : emirleri ben mi veriyorum sanki? Saçma sapan konuşup durma işine bak! *** Sun he : Amca! Sun he , Kanghan Bey'e sarılırken mutlu aile tablosunu izlemek az da olsa canımı sıkmıştı..aklıma babam geliyordu. Onun öldüğünü bir türlü kabullenemiyordum.. Ve aniden arkada Jungkook belirdi. O japonya da değil miydi? Ellerindeki valizleri yere bıraktı. Ona çok kızgındım. Kaşlarımı çattım ve baştan aşağı süzmeye başladım. Saçlarını kestirmişti..ve dudağı patlamıştı. Tanrım... Delireceğim. *** *Bir süre sonra* Ha ri : Jungkook, tanrım delireceğim. Sen nerelerdeydin?! Neden beni aramadın? Annem Japonya'da olacağını söyledi. Ama sen Amerika'dan çıkıp geliyorsun. Amacın ne beni delirtmek mi? Sigarasını ayaklar altına aldı ve bana döndü. Ay ışığı yüzüne vururken derin bir iç çekti.. Jungkook : hatalıyım. Biliyorum özür dilerim. Ama telefonum kontrol altına alındı. Seni arayamadım. Kanghan Bey aniden beni Japonya'ya iş için gönderdi. Sonra Sun He Hanım Amerika'dan Kore'ye gelecekti fakat yanlış bilet aldığı için Japonya'ya geldi ve Kanghan Bey beni onu korumam ile görevlendirdi. Özür dilerim tekrardan sevgilim. Kollarımı göğsümde kavuşturdum Ha ri : sana küstüm. Beni o kadar delirttin ki! Jungkook : evet haklısın. Ha ri : bir süre konuşmayalım. Dedim ve parktan ayrıldım. *** Sun he : kolay gelsin. Ne yapıyorsun? Ha ri : kahvaltı hazırlıyorum. Sun he : yardım edeyim. Ha ri ; gerek yok efendim. Jungkook : Ha ri markete gidiyorum..bir şeyler isti- ah , günaydın efendim. Sun he : sana da Jungkook..bugün ne de yakışıklı görünüyorsun Kestiğim peynirden bıçağı sertçe , tahtaya geçirdiğimde ikisi de bana döndü. Sun he sevgilime kur mu yapıyordu? Jungkook : sağolun efendim. Siz de bugün harika görünüyorsunuz. Ne? Jungkook bana baktı ve göz kıprtı. Belki ona ayak uyduruyordu. Sakin olmalıydım. Ha ri : tuz , karabiber, domates, pirinç ve çikolata kalmamış. Jungkook : hemen dönerim. Baş selamı verdi ve mutfaktan çıktı. Sun he hanım kalçasını tezgaha yasladı ve tezgahın üstünde duran çiçeklerden bir tane ağzına attı. Sun he : Fazla yakışıklı beyefendi.... Duyduğuma göre seninde Taehyung ile aranda bir şeyler varmış Ha ri : hayır. Yok öyle bir şey. Sun he : neden sert tepki verdin? Ha ri : çünkü aramızda bir şey yok. Sun he : odasında senin fotoğrafların vardı sanki... Ha ri ; ilgilenmiyorum Sun he : hmm... Salona tabakları götürecekken kolumu tuttu. Sun He : Taehyung kardeşim gibidir. Bir daha senin uğruna ağladığını görmeyeceğim. Duydun mu? Kolumu ondan kurtardım. Ha ri : olanları gayet iyi anlıyorum efendim. Keza ben de ağlamasını istemem. İlgi bağımlısı aptal bir insan değilim. Ama sevgi karşılıklıdır. Kutsaldır. Umarım anlarsınız. Salonda tabakları masaya yerleştirirken Taehyung Bey ile göz göze gelmiştik. Gözlerini kaçırdı. Bir şey demeden sandalyenin arkasında iki elini sandalyeye koymuş vaziyette duruyordu. Belki de dalmıştı. Yanından geçip mutfağa gittim. *** *1 HAFTA SONRA* İnsanın hoşuna gidecek, hafif rüzgarın tenime yapışmasıyla gözlerimi kapattım. Başımı gökyüzüne çevirdiğimde evin ışıklarından dalayı yıldızlar net gözükmüyordu. Müştemilatın bahçesinden çıktım ve bahçede gezinmeye başladığımda karşıdaki ormanın ağaçlarından bir kıpırtı gelmişti Kim? Burda ölmek istemiyordum. Ya da şimdi. İlerde duran korumalara haber versem süper olurdu. Ama düşmanlarından başka biriydi sanki. Kaşlarımı çattım. Sesler gelmeye devam etti. Konuşma sesine dönüştü. *** Jungkook : evet güzelim...en kısa zamanda. Ağaca biraz daha yaklaştım. Jungkook, Sun He hanımı ağaçla kendi arasına almıştı. Elimle ağzımı kapattım. Sun he : aptal biri. Ondan kurtulmanı istiyorum Jungkook : seninle kaçacağız. Sun he : aileme senin için ihanet ediyorum. Jungkook onu dudağından öptüğünde derin bir şekilde yutkundum. O an yok olmak istemiştim. Kaybolmak. Ölmek bile değil tamamen yok olmak. Ses çıkarmadan uzaklaşmaya başladım. Nutkum tutulmuştu. Gözlerimi kapattım ve akan yaşlarımı kimseninin görmemesini dilediğim anda gördüm onu. Duvardaki papatyayı okşuyordu. Ona görünmeden içeri girecektim ki aniden durdum. Elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim ve yanına gittim. Kesik kesik nefeslerimi duyunca bana döndü. Beni beklemiyordu. Tam ağzını açacakken geri kapattı. Sonra göz yaşlarımı gördü kaşlarını çattı. Taehyung : iyi misin? Ha ri : bilmiyorum Taehyung: ne oldu? Biri...biri bir şey mi yaptı ? Ha ri : evet biri bir şey yaptı Taehyung : kim ne yaptı? Söyle halledebilirim belki. Ha ri : halledemezsin...iz. Taehyung : neden, neden halledemeyecekmişim? Sen de mi beni küçük görüyorsun? Başımı kaldırdım ve yüzüne baktım. Ha ri : öyle demek istemedim. Taehyung : ya ne demek istedin? Ha ri : birinin , sevgi verip karşılığını alamayışını öğrendim sadece. İnsan gerçekten ağlıyormuş. Taehyung : .... Ha ri ; kalbi de acıyormuş Taehyung : ö-öyle. Ha ri : ölmek değil, yok olmak istiyormuş. Bir şey demedi. Taehyung 'un yanına gelen evin korumalarından birini görünce başımı yerden kaldırdım. Koruma¹: efendim babanız , sizi çağırıyor. Taehyung : tamam, geliyorum Ha ri : iyi akşamlar Taehyung Bey.. Baş selamı verdim ve ordan uzaklaştım ama geri bunu da yapamadım. Ha ri: özür dilerim. Her şey için. Bir gün sana yemek yaparsam beni affeder misin? Taehyung : ben mi? Bana Özel yemek mi yapacaksın? Normalde de yapıyordum ama bu aynı şey değildi. Ha ri : evet. Yapacağım. Size özel. Gülümsedi. Taehyung : olur. Teşekkürler. Gülümsedim ve bir şey demeden ayrıldım. Sanki az önce aldatılan ben değilmişim gibi bir daha ağlamadım. Devamı diğer yorumda
Devamı -2 Sabah arkamı döndüğümde elinde bana bir buket çiçek uzatan Taehyung 'u gördüm. Af buyur? Ha ri : sizede günaydın efendim. Elindeki çiçekleri aldım. Taehyung : Beğendin mi? Ha ri : çok güzeller. Teşekkür ederim. Taehyung : Hmm... Tezgaha yaslandı. Elimdekileri bir sürahiye koydum. Taehyung : evlenecek miyiz Ha ri? Sürahiyi şaşkınlığımdan düşürmemek adına hızlıca tezgaha koydum. Ha ri : ne? Taehyung : evlenmeyecek miyiz? Bana umut verip gidemezsin. Lise aşkı yaşıyorduk sanki. Ha ri : Efendim sizce de hızlı gitmiyor musunuz? Taehyung : ben mi? Hayat kısa Ha ri. _bu yüzden hızlı yaşamalı genç ölmeliyiz_ Ha ri : ama aramızda bir şey yok ki. Kaşlarını çattı. Taehyung : babama dedim. Annene de söyledim. Ha ri : ne? Ne dediniz peki? İçeri giren Jungkook ile sohbetimiz kesilmişti. Jungkook : rahatsız etmiyorum umarım. İmalı bakışlarını görmezden geldim.. Taehyung : hayır. Sana da söyleyelim Ha ri : bir dakika... Taehyung Bey hayır. Yani bu konuyu aramızda halletmeliyiz. Jungkook : neler oluyor? Taehyung : peki tamam. Jungkook sinirlenmişe benziyordu. Çene kaslarını sıkarak "Neler oluyor?" Diye sordu bir kez daha. Ha ri : yok bir şey Jungkook.... Bey, Jungkook: peki sonra konuşalım. *** Taehyung : Ha ri... Şimdi halledebiliriz. Yalnızız Bana gülümsediğinde derin bir nefes aldım. Devam edecek
Allah’ım nolursun bu kızda Junkook’un yaptığının aynısını yapmasın.Aldatmasın .Öyle bir şey yapmaz gibi duruyor .Ama umarım öyledir.Yoksa bir farkı kalmaz.
Kufretmiycem kufretmiycemm😤 ben başta rüya görüyo falan sandım ay nolur rüya olsuuunnn😭😭😭 jungkook sen böyle bişey yapamassınnnn. 😭😭 O değilde şey detayı " o yüzden hızlı yaşamalı genç ölmeliyiz" if we live fast let us die youuunngggg😃😆 yakaladım orayı
-oppacı değilim sadece kurgu -her şey hayal ürünüdür -kendinizi hayal etmeyin ,karakterler mevcuttur -kadınlar veyahut idoller kötülenmeden , c**nselleştirilmeden yazılmıştır -sm0t yoktur #taehyungilehayalet#taehyungofbts #taehyung #taetae #bts #keşfet #kesfet #anasayfa #btsilehayalet #bangtan .... [WhatsApp kanalıma katılın (numaralarınız gözükmeyecektir ! ) whatsapp.com/channel/0029VapW28s30LKPji0FIB1y ] -Taehyung : 27 - Ha ri: 24 -Jungkook : 25 .... Sinirlenmişti. Aniden kolumu tuttu. Taehyung : ama sen benim olmalısın Ha ri. Sen çok güzelsin. Oyuncak bebek gibi. Bu yüzden benimsin. Ne? Beni oyuncak bebek mi sanıyordu bu? Kolumu ondan kurtardım ve sinirli bir şekilde çıkıştım. Ha ri : ne diyorsunuz siz? Taehyung Bey kendinize gelin. Normal bir şekilde yaşayalım. Ben sizin çalışa- İki eliyle yanaklarımı tuttu ve yüzünü bana eğdi. Hala ağlıyordu. Taehyung : annem bana her zaman ne istersem onu alacağımı söyler. Seni istiyorum. Benim prensesim olmalısın. Başımı iki yana salladım Taehyung : sende beni istemelisin. Aniden onu ittirdim Ha ri : bana bir daha sakın dokunmayın... Sakın! Taehyung : özür dilerim canını mı yaktım? Gözlerimi devirdim. Sinirim o kadar çok bozulmuştu ki aniden yumruk atabilirdim suratına. Ha ri : uzak durun. Aramızda bir resmiyet var efendim. Taehyung göz yaşlarını silmeye çalıştı. Ama sürekli yenileri ekleniyordu. Taehyung : biz birbimize aidiz..sen de göreceksin. Dedi ve ağlayarak yukarı çıktı. Hızlıca salonu terk ettim ve mutfağa gittim. Mutfak kapısının ilerisinde Jeon'u görebiliyordum. Arka bahçenin kapısının orda evin köpeğinin tasmasını tutarken bir yandan sigara içiyordu. Olanlara şahit olsaydı Taehyung 'u sağ bırakacağını sanmıyordum. Ona söylemedim. **** Ha ri : Sevgilim... Bu gece evde kimse yoktu. "Kim" ailesi misafirliğe gitmişti. Taehyung yurt dışındaydı. Annem ise arkadaşları ile içmek istediğini söyleyerek evde değildi. Bahçede Jungkook, evin köpeği ile ilgilenirken Ha ri ona sarıldı.. Jungkook : güzelim... Ha ri : Bizim acilen evlenmemiz gerek.. Jungkook'un kasıldığını taa burdan anlamıştım Ha ri : ne oldu? Jungkook : sabret Ha ri. Ha ri : yeterince sabrettiğimi düşünüyorum Derken ondan uzaklaştım. Artık bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Ha ri : beni oyalıyorsun. Neden? Beden Jungkook,hayatında benden Başka biri mi var?! Jungkook sinirle bana baktı. Jungkook : Ha ri ne diyorsun sen?! Ne demek bu şimdi?! Hımmm... Arka bahçede sadece biz vardık. Sesimizi duyup gelen evin başka koruması ile ikimizde susmuştuk. Koruma : neler oluyor burda? Jungkook kıza neden bağırıyorsun?! Jungkook : yok bir şey. Yanlış anlaşılma olmuş da biraz. Düzelttik. Koruma : öyle mi dersin? Bu evde sadece "Kim" ailesini korumuyoruz. Jungkook : evet biliyorum her neyse. Ben içmeye gidiyorum. Öylece gitmişti. Evlilikten kaçıyordu Olumlu tarafından bakmaya hazırdım. Henüz evliliğe hazır olmayabilirdi ne de olsa. ~~~ _aradan günler geçer_ Young ju : Aaa oğlum! Diye sarılan aileyi izliyorduk annemle. Taehyung'un önünde eğildik ve "hoş geldiniz" dediğimizde o da bize baş selamı verdi. Taehyung : hoş buldum sevgili ailem. Babam nerde anne? Young ju : o şehir dışında olacak bir süre tatlım. Yorgunsun değil mi? Ha ri hemen bitki çayı yap ve Taehyung'un odasına getir. Hadi oğlum bizde odaya çıkalım. Taehyung : olur anne. Annesi önden çıkarken sadece yüzüme gülümseyerek bakıyordu. Bakışlarımı kaçırdım. Ama annem bir şeyler olduğunu sezmişti. Young ju hanım merdiven başında durmuş ve : Jungkook 'a söyleyin valizleri getirsin. Diye son emrini verdiğinde annem kolumdan tutup beni mutfağa sürükledi. Ye na : Ha ri, bu Taehyung senden hoşlanıyor. Annemden bir şey saklamamam gerekiyordu. Belki de bilip engelleyebilirdi. Ye na : Ha ri söyle kızım artık. Ha ri : offf, anne evet bana söyledi. Ama ben onu reddettim Ye na : ne?! Ha ri : sakin. Biri duyacak. Ye na : sen de reddettin öyle mi? Ha ri : evet. Reddettim Ye na : iyi halt ettin. Hayatın kurtulurdu kızım. Sürünüyorsun burda hadi benden geçti artık. 50 yaşındayım. Ama sen kızım... Hımmm kendini düşün. _Jungkooku düşün_ _o benim sevgilim_ Başımı iki yana salladım. Ye na : bir şey demiyorum sana. *** Bitki çayını götürdüm. Taehyung annesi ile odasında tartışıyordu. Young ju : bu saçmalık Taehyung! Bu yaşa kadar her şeyi senin istediğin şekilde yaptım! Yetmedi babana karşı geldim! Ama bu....bu resmen saygısızlık! Bize karşı azıcık saygın varsa bu işten vazgeçersin! O... O ağlıyordu. Elimdeki tepsi titremeye başladı. Sakin ol Ha ri... Taehyung : anne onu seviyorum. O ... O benim olmalı... Anne ne olur onu bana al. O benim her şeyim Young ju : her şeyin mi? Her şeyin mi Taehyung?! Nasıl her şeyin olabilir? Hem kız mal mı da sana satın alayım ha söyle?! Taehyung ; ya anne banane Birkaç bir şeyin yere düşüp kırıldığını duydum. Jungkook: Ha ri Ödüm patlamıştı. Yerimden öyle bir sıçramıştım ki elimdeki tepsi yere düştüğünde bardak kırıldı. İçerden sesler kesilip kapı açılınca ne yapacağımı şaşırdım. Jungkook elindeki valizle yanımıza yaklaştı. Hemen yere eğildim ve yerdeki kırıkları toplarken büyük azar yiyordum Young ju : naptın sen beceriksiz?! Lanet olsun bir şeyi de becerin be! Diye yanımızdan ayrıldığında Jungkook eğildi ve benimle beraber kırıkları topladı. Ha ri ; teşekkür ederim Jungkook... Jungkook Bey. Ayağa kalktığımızda Taehyung Bey yanaklarını sildi. Sessizce ikimize bakıyordu. Jungkook : efendim valiziniz. Diye valizi umursamaz bir şekilde ona doğru itti. Ha ri : size yeni bir bitki çayı getiriyorum efendim. Taehyung : Sorun değil getirmesende olur.... Jungkook müsaitsen seninle konuşabilir miyim? Jungkook : müsaitim. Taehyung : sevindim Başımla selam verdim ve ordan ayrıldım. Acaba ne konuşacaklardı? *** Jungkook : ite bak ! Mutfakta akşam yemeği için hazırlık yapıyordum. Annem çamaşırlarla ilgileniyordu Ha ri : ne oldu? Jungkook niye sinirlisin? Yanıma geldi ve ellerini başımın iki yanına koydu. Jungkook : gelmiş benim sevgilime nasıl evlenme teklifi edeceğini sordu! Dediğinde şaşkınlıktan ağzım bir karış açılmıştı. Daha sevgili bile olmadan bu neyin acelesiydi?! Ha ri : ne? Sinirden titriyordu. Ha ri : peki sen ne dedin? Jungkook : hiçbir şey... Ben anlamam dedim Ha ri : .... Jungkook : Tamam Ha ri. Bu sefer kararım kesin. Evleniyoruz! Ye na ; Ne? Ha ri : anne?! Annem yanımıza doğru gelince ikimizde ayrıldık. Ye na : neler dönüyor burda Ha ri? Ha ri ; anne... Şey Jungkook : bizim ha ri ile ilişkimiz var efendim. Ye na : ne? Ha ri. Bu ne rahatlık böyle?! Ha ri : anne... Ye na : inanmıyorum bana neden söylemedin?! Ha ri : özür dilerim...kimsenin haberi yoktu Annem öyle sinirle bakıyordu ki... Ye na : ikiniz ile de akşam konuşacağız. Dua edin Young ju hanım iş buyurdu. Jungkook ile ikimiz bakışmıştık. Akşam ~ 🍂 Kanghan : Ha ri, Mutfakta bulaşıkları yerleştirirken arkamdan gelen sese doğru döndüm. Ha ri : Buyrun efendim. Kanghan : bizim oğlanın gönlü sendeymiş... Gözlerim açıldı. Yutkundum. Ne demeliydim? Ha ri : şey... Size de mi söyledi? Kanghan : hayır. Annesi ile tartışırken duydum. Ha ri : anlıyorum. Ama ben ... Kanghan : iyi kızsın Ha ri. Her ne kadar Young ju istemese de Taehyung ile evlenebilirsin. Ha ri : ne, hayır ben... Kanghan : kahve yap getir...odama. Ha ri : efendim! Dinleyince lütfen. Taehyung ile evlenemem. Taehyung Bey ile evlenemem yani... Kanghan Bey aniden bana dönüp o bakışı atınca ödü. Kopmuştu Kanghan : Bana bak , başka iyi yer mi bulacaksın? Annen ile konuştum. Olumlu baktı. Annem mi? Ama annem Jungkook ile sevgili olduğumu biliyordu. Neden? Ha ri : dinleyin. Bakın evlenemem. Sevgilim var benim. Tek kaşını bana doğru kaldırdı. Ha ri : ben... Özür dilerim Jungkook. Ha ri : Jungkook ile sevgiliyim. Kanghan : ne? Kalkık kaşlarını aniden indirdi ve sinirli bir çehre ile bana doğru döndü. Kanghan : ne demek bu şimdi? Ha?! Ha ri : kişisel hayatım beni ilgilendirir. Cesaretimden dolayı kendimi tebrik ediyorum. Bir şey demedi ve mutfaktan ayrıldı. Belki de beni kovacaktı. *** (Uzatmak istemedim sıkılırsınız diye Ha ri annesi ile olayı konuşur. Jungkook yanlarında olmaz çünkü Jungkook gelmez.. telefonlara da bakmaz. Ha ri annesi ile konuşmakla kalmaz kavga falan eder. Annesi Taehyung ile evlenmesi için zorlar. Klasik anne işte) Devamı diğer yorumda
Devamı -1 . . . *2 GÜN SONRA* Ağzımdan çıkan çığlık ile beraber elimdeki porselen tabağı da yere düşürmüştüm. Taehyung : korkuttum mu? Özür dilerim rahatsız etmek istemedim sadece. Bir şey demeden yerdeki kırık parçaları toplamaya başladım. Ayağa kalktığımda ellerinin arkasında olduğunu gördüm. Taehyung : dikkat et. Hızlı at, sana bir şey vereceğim. Ha ri : ne? Taehyung : görürsün verdiğimde... Diye gülümsediğinde parçaları atıp ellerimi önümdeki önlüğe sildim. Taehyung : Al, Bana bir demet papatya ve önünde üç paket çikolata olan buketi uzattı. Ha ri : neden? Taehyung : sana hediye. Beğenmedin mi? Ha ri : Bakın, Elindekileri aldım. Ha ri : sizi kırmak asla istemem. Ama ben başkasını seviyorum.. Kaşlarını önce kaldırdı sonra bir iki adım geriye gitti ve kaşlarını çattı. Ha ri : Taehyung Bey, Sustu. Bir şey demedi. Tek kelime dahi etmemesi beni endişelendirmeye başlamıştı. Ağlıyor muydu? Taehyung : b-ben... Sözünü kesti. Taehyung : B-ben beni seversi.... Sustu. Başını öne eğdi. Ortadaki tezgaha doğru ellerini dayayıp tutunduğunda ilk baş bir şey olmadığını sandım ama kriz geçirmeye başladı. Ağlamaktan konuşamıyor, vücudu titriyordu. Elimdekileri bırakıp yanına gittim. Diğerlerinin duymasını istemiyordum ne de olsa.. kolundan tuttum. Yüz yüze geldiğimizde derin bir nefes verdim. Ha ri : Taehyung Bey, sakin olun tamam mı? Lütfen... lütfen sakin olun... Taehyung : Olmayacağım Ha ri ; olmak zorundasınız siz... Siz çok güçlü bir beyfendisiniz. Bakın hayat acı ama sizi sevenlerle muhatap olsanız daha iyi olmaz mı? Başını iki yana salladı Taehyung : kimi seviyorsun peki? Ha ri : bunu söyleyemem..çok kırılırsınız. Bunu istemiyorum Taehyung göz yaşlarını sildi ve benden uzaklaştı. Mutfaktan çıktığında arkasından bakakalmıştım Nerdesin Jungkook? *** _ERTESİ GÜN_ Taehyung Bey çiçekleri suladığını gördüğümde sadece iç çektim. Mutsuz görünüyordu ama bu elimde olan bir şey değildi. Hem onun bugün Amerika'dan kuzeni gelecekti. Kızı merak ediyordum doğrusu.. Ye na : misafir odasını hazırladın mı Ha ri? Ha ri : evet anne. Hazırladım. Ye na ; güzel. Şimdi lahanaları kes. Lahanaları kesiyordum ama aklımdaki tek Kişi jungkook'tu. Dün gece onu düşünmekten uyuyamamış üstüne ağlamıştım Ha ri ; anne... Ona söylemeli miydim? Ye na : ne oldu? Ha ri : Anne jungkook günlerdir nerde? Yaptığı işi bıraktı. Aniden durdum. Derin sessizlik aklıma birkaç bir şey getiriyordu. Onu öldürmüşler miydi yoksa? Ha ri ; anne...ne oldu ona söylesene! Ye na ; onu Japonya 'ya gönderdiler. İş tahsilatı için başında durmasını istediler. Ha ri ; başka adam mı yok? Neden onu gönderdiler? Ye na : emirleri ben mi veriyorum sanki? Saçma sapan konuşup durma işine bak! *** Sun he : Amca! Sun he , Kanghan Bey'e sarılırken mutlu aile tablosunu izlemek az da olsa canımı sıkmıştı..aklıma babam geliyordu. Onun öldüğünü bir türlü kabullenemiyordum.. Ve aniden arkada Jungkook belirdi. O japonya da değil miydi? Ellerindeki valizleri yere bıraktı. Ona çok kızgındım. Kaşlarımı çattım ve baştan aşağı süzmeye başladım. Saçlarını kestirmişti..ve dudağı patlamıştı. Tanrım... Delireceğim. *** *Bir süre sonra* Ha ri : Jungkook, tanrım delireceğim. Sen nerelerdeydin?! Neden beni aramadın? Annem Japonya'da olacağını söyledi. Ama sen Amerika'dan çıkıp geliyorsun. Amacın ne beni delirtmek mi? Sigarasını ayaklar altına aldı ve bana döndü. Ay ışığı yüzüne vururken derin bir iç çekti.. Jungkook : hatalıyım. Biliyorum özür dilerim. Ama telefonum kontrol altına alındı. Seni arayamadım. Kanghan Bey aniden beni Japonya'ya iş için gönderdi. Sonra Sun He Hanım Amerika'dan Kore'ye gelecekti fakat yanlış bilet aldığı için Japonya'ya geldi ve Kanghan Bey beni onu korumam ile görevlendirdi. Özür dilerim tekrardan sevgilim. Kollarımı göğsümde kavuşturdum Ha ri : sana küstüm. Beni o kadar delirttin ki! Jungkook : evet haklısın. Ha ri : bir süre konuşmayalım. Dedim ve parktan ayrıldım. *** Sun he : kolay gelsin. Ne yapıyorsun? Ha ri : kahvaltı hazırlıyorum. Sun he : yardım edeyim. Ha ri ; gerek yok efendim. Jungkook : Ha ri markete gidiyorum..bir şeyler isti- ah , günaydın efendim. Sun he : sana da Jungkook..bugün ne de yakışıklı görünüyorsun Kestiğim peynirden bıçağı sertçe , tahtaya geçirdiğimde ikisi de bana döndü. Sun he sevgilime kur mu yapıyordu? Jungkook : sağolun efendim. Siz de bugün harika görünüyorsunuz. Ne? Jungkook bana baktı ve göz kıprtı. Belki ona ayak uyduruyordu. Sakin olmalıydım. Ha ri : tuz , karabiber, domates, pirinç ve çikolata kalmamış. Jungkook : hemen dönerim. Baş selamı verdi ve mutfaktan çıktı. Sun he hanım kalçasını tezgaha yasladı ve tezgahın üstünde duran çiçeklerden bir tane ağzına attı. Sun he : Fazla yakışıklı beyefendi.... Duyduğuma göre seninde Taehyung ile aranda bir şeyler varmış Ha ri : hayır. Yok öyle bir şey. Sun he : neden sert tepki verdin? Ha ri : çünkü aramızda bir şey yok. Sun he : odasında senin fotoğrafların vardı sanki... Ha ri ; ilgilenmiyorum Sun he : hmm... Salona tabakları götürecekken kolumu tuttu. Sun He : Taehyung kardeşim gibidir. Bir daha senin uğruna ağladığını görmeyeceğim. Duydun mu? Kolumu ondan kurtardım. Ha ri : olanları gayet iyi anlıyorum efendim. Keza ben de ağlamasını istemem. İlgi bağımlısı aptal bir insan değilim. Ama sevgi karşılıklıdır. Kutsaldır. Umarım anlarsınız. Salonda tabakları masaya yerleştirirken Taehyung Bey ile göz göze gelmiştik. Gözlerini kaçırdı. Bir şey demeden sandalyenin arkasında iki elini sandalyeye koymuş vaziyette duruyordu. Belki de dalmıştı. Yanından geçip mutfağa gittim. *** *1 HAFTA SONRA* İnsanın hoşuna gidecek, hafif rüzgarın tenime yapışmasıyla gözlerimi kapattım. Başımı gökyüzüne çevirdiğimde evin ışıklarından dalayı yıldızlar net gözükmüyordu. Müştemilatın bahçesinden çıktım ve bahçede gezinmeye başladığımda karşıdaki ormanın ağaçlarından bir kıpırtı gelmişti Kim? Burda ölmek istemiyordum. Ya da şimdi. İlerde duran korumalara haber versem süper olurdu. Ama düşmanlarından başka biriydi sanki. Kaşlarımı çattım. Sesler gelmeye devam etti. Konuşma sesine dönüştü. *** Jungkook : evet güzelim...en kısa zamanda. Ağaca biraz daha yaklaştım. Jungkook, Sun He hanımı ağaçla kendi arasına almıştı. Elimle ağzımı kapattım. Sun he : aptal biri. Ondan kurtulmanı istiyorum Jungkook : seninle kaçacağız. Sun he : aileme senin için ihanet ediyorum. Jungkook onu dudağından öptüğünde derin bir şekilde yutkundum. O an yok olmak istemiştim. Kaybolmak. Ölmek bile değil tamamen yok olmak. Ses çıkarmadan uzaklaşmaya başladım. Nutkum tutulmuştu. Gözlerimi kapattım ve akan yaşlarımı kimseninin görmemesini dilediğim anda gördüm onu. Duvardaki papatyayı okşuyordu. Ona görünmeden içeri girecektim ki aniden durdum. Elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim ve yanına gittim. Kesik kesik nefeslerimi duyunca bana döndü. Beni beklemiyordu. Tam ağzını açacakken geri kapattı. Sonra göz yaşlarımı gördü kaşlarını çattı. Taehyung : iyi misin? Ha ri : bilmiyorum Taehyung: ne oldu? Biri...biri bir şey mi yaptı ? Ha ri : evet biri bir şey yaptı Taehyung : kim ne yaptı? Söyle halledebilirim belki. Ha ri : halledemezsin...iz. Taehyung : neden, neden halledemeyecekmişim? Sen de mi beni küçük görüyorsun? Başımı kaldırdım ve yüzüne baktım. Ha ri : öyle demek istemedim. Taehyung : ya ne demek istedin? Ha ri : birinin , sevgi verip karşılığını alamayışını öğrendim sadece. İnsan gerçekten ağlıyormuş. Taehyung : .... Ha ri ; kalbi de acıyormuş Taehyung : ö-öyle. Ha ri : ölmek değil, yok olmak istiyormuş. Bir şey demedi. Taehyung 'un yanına gelen evin korumalarından birini görünce başımı yerden kaldırdım. Koruma¹: efendim babanız , sizi çağırıyor. Taehyung : tamam, geliyorum Ha ri : iyi akşamlar Taehyung Bey.. Baş selamı verdim ve ordan uzaklaştım ama geri bunu da yapamadım. Ha ri: özür dilerim. Her şey için. Bir gün sana yemek yaparsam beni affeder misin? Taehyung : ben mi? Bana Özel yemek mi yapacaksın? Normalde de yapıyordum ama bu aynı şey değildi. Ha ri : evet. Yapacağım. Size özel. Gülümsedi. Taehyung : olur. Teşekkürler. Gülümsedim ve bir şey demeden ayrıldım. Sanki az önce aldatılan ben değilmişim gibi bir daha ağlamadım. Devamı diğer yorumda
Devamı -2 Sabah arkamı döndüğümde elinde bana bir buket çiçek uzatan Taehyung 'u gördüm. Af buyur? Ha ri : sizede günaydın efendim. Elindeki çiçekleri aldım. Taehyung : Beğendin mi? Ha ri : çok güzeller. Teşekkür ederim. Taehyung : Hmm... Tezgaha yaslandı. Elimdekileri bir sürahiye koydum. Taehyung : evlenecek miyiz Ha ri? Sürahiyi şaşkınlığımdan düşürmemek adına hızlıca tezgaha koydum. Ha ri : ne? Taehyung : evlenmeyecek miyiz? Bana umut verip gidemezsin. Lise aşkı yaşıyorduk sanki. Ha ri : Efendim sizce de hızlı gitmiyor musunuz? Taehyung : ben mi? Hayat kısa Ha ri. _bu yüzden hızlı yaşamalı genç ölmeliyiz_ Ha ri : ama aramızda bir şey yok ki. Kaşlarını çattı. Taehyung : babama dedim. Annene de söyledim. Ha ri : ne? Ne dediniz peki? İçeri giren Jungkook ile sohbetimiz kesilmişti. Jungkook : rahatsız etmiyorum umarım. İmalı bakışlarını görmezden geldim.. Taehyung : hayır. Sana da söyleyelim Ha ri : bir dakika... Taehyung Bey hayır. Yani bu konuyu aramızda halletmeliyiz. Jungkook : neler oluyor? Taehyung : peki tamam. Jungkook sinirlenmişe benziyordu. Çene kaslarını sıkarak "Neler oluyor?" Diye sordu bir kez daha. Ha ri : yok bir şey Jungkook.... Bey, Jungkook: peki sonra konuşalım. *** Taehyung : Ha ri... Şimdi halledebiliriz. Yalnızız Bana gülümsediğinde derin bir nefes aldım. Devam edecek
-oppacı değilim sadece kurgu
-her şey hayal ürünüdür
-kendinizi hayal etmeyin ,karakterler mevcuttur
-kadınlar veyahut idoller kötülenmeden , c**nselleştirilmeden yazılmıştır
-sm0t yoktur
#taehyungilehayalet#taehyungofbts #taehyung #taetae #bts #keşfet #kesfet #anasayfa #btsilehayalet #bangtan
....
-Taehyung : 27
- Ha ri: 24
-Jungkook : 25
....
Sinirlenmişti. Aniden kolumu tuttu.
Taehyung : ama sen benim olmalısın Ha ri. Sen çok güzelsin. Oyuncak bebek gibi. Bu yüzden benimsin.
Ne?
Beni oyuncak bebek mi sanıyordu bu?
Kolumu ondan kurtardım ve sinirli bir şekilde çıkıştım.
Ha ri : ne diyorsunuz siz? Taehyung Bey kendinize gelin. Normal bir şekilde yaşayalım. Ben sizin çalışa-
İki eliyle yanaklarımı tuttu ve yüzünü bana eğdi. Hala ağlıyordu.
Taehyung : annem bana her zaman ne istersem onu alacağımı söyler. Seni istiyorum. Benim prensesim olmalısın.
Başımı iki yana salladım
Taehyung : sende beni istemelisin.
Aniden onu ittirdim
Ha ri : bana bir daha sakın dokunmayın... Sakın!
Taehyung : özür dilerim canını mı yaktım?
Gözlerimi devirdim. Sinirim o kadar çok bozulmuştu ki aniden yumruk atabilirdim suratına.
Ha ri : uzak durun. Aramızda bir resmiyet var efendim.
Taehyung göz yaşlarını silmeye çalıştı. Ama sürekli yenileri ekleniyordu.
Taehyung : biz birbimize aidiz..sen de göreceksin.
Dedi ve ağlayarak yukarı çıktı. Hızlıca salonu terk ettim ve mutfağa gittim. Mutfak kapısının ilerisinde Jeon'u görebiliyordum. Arka bahçenin kapısının orda evin köpeğinin tasmasını tutarken bir yandan sigara içiyordu.
Olanlara şahit olsaydı Taehyung 'u sağ bırakacağını sanmıyordum.
Ona söylemedim.
****
Ha ri : Sevgilim...
Bu gece evde kimse yoktu. "Kim" ailesi misafirliğe gitmişti. Taehyung yurt dışındaydı. Annem ise arkadaşları ile içmek istediğini söyleyerek evde değildi.
Bahçede Jungkook, evin köpeği ile ilgilenirken Ha ri ona sarıldı..
Jungkook : güzelim...
Ha ri : Bizim acilen evlenmemiz gerek..
Jungkook'un kasıldığını taa burdan anlamıştım
Ha ri : ne oldu?
Jungkook : sabret Ha ri.
Ha ri : yeterince sabrettiğimi düşünüyorum
Derken ondan uzaklaştım. Artık bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı.
Ha ri : beni oyalıyorsun. Neden? Beden Jungkook,hayatında benden Başka biri mi var?!
Jungkook sinirle bana baktı.
Jungkook : Ha ri ne diyorsun sen?! Ne demek bu şimdi?! Hımmm...
Arka bahçede sadece biz vardık. Sesimizi duyup gelen evin başka koruması ile ikimizde susmuştuk.
Koruma : neler oluyor burda? Jungkook kıza neden bağırıyorsun?!
Jungkook : yok bir şey. Yanlış anlaşılma olmuş da biraz. Düzelttik.
Koruma : öyle mi dersin? Bu evde sadece "Kim" ailesini korumuyoruz.
Jungkook : evet biliyorum her neyse. Ben içmeye gidiyorum.
Öylece gitmişti.
Evlilikten kaçıyordu
Olumlu tarafından bakmaya hazırdım. Henüz evliliğe hazır olmayabilirdi ne de olsa.
~~~
_aradan günler geçer_
Young ju : Aaa oğlum!
Diye sarılan aileyi izliyorduk annemle. Taehyung'un önünde eğildik ve "hoş geldiniz" dediğimizde o da bize baş selamı verdi.
Taehyung : hoş buldum sevgili ailem. Babam nerde anne?
Young ju : o şehir dışında olacak bir süre tatlım. Yorgunsun değil mi? Ha ri hemen bitki çayı yap ve Taehyung'un odasına getir. Hadi oğlum bizde odaya çıkalım.
Taehyung : olur anne.
Annesi önden çıkarken sadece yüzüme gülümseyerek bakıyordu. Bakışlarımı kaçırdım. Ama annem bir şeyler olduğunu sezmişti.
Young ju hanım merdiven başında durmuş ve : Jungkook 'a söyleyin valizleri getirsin.
Diye son emrini verdiğinde annem kolumdan tutup beni mutfağa sürükledi.
Ye na : Ha ri, bu Taehyung senden hoşlanıyor.
Annemden bir şey saklamamam gerekiyordu. Belki de bilip engelleyebilirdi.
Ye na : Ha ri söyle kızım artık.
Ha ri : offf, anne evet bana söyledi. Ama ben onu reddettim
Ye na : ne?!
Ha ri : sakin. Biri duyacak.
Ye na : sen de reddettin öyle mi?
Ha ri : evet. Reddettim
Ye na : iyi halt ettin. Hayatın kurtulurdu kızım. Sürünüyorsun burda hadi benden geçti artık. 50 yaşındayım. Ama sen kızım... Hımmm kendini düşün.
_Jungkooku düşün_
_o benim sevgilim_
Başımı iki yana salladım.
Ye na : bir şey demiyorum sana.
***
Bitki çayını götürdüm. Taehyung annesi ile odasında tartışıyordu.
Young ju : bu saçmalık Taehyung! Bu yaşa kadar her şeyi senin istediğin şekilde yaptım! Yetmedi babana karşı geldim! Ama bu....bu resmen saygısızlık! Bize karşı azıcık saygın varsa bu işten vazgeçersin!
O... O ağlıyordu. Elimdeki tepsi titremeye başladı. Sakin ol Ha ri...
Taehyung : anne onu seviyorum. O ... O benim olmalı... Anne ne olur onu bana al. O benim her şeyim
Young ju : her şeyin mi? Her şeyin mi Taehyung?! Nasıl her şeyin olabilir? Hem kız mal mı da sana satın alayım ha söyle?!
Taehyung ; ya anne banane
Birkaç bir şeyin yere düşüp kırıldığını duydum.
Jungkook: Ha ri
Ödüm patlamıştı. Yerimden öyle bir sıçramıştım ki elimdeki tepsi yere düştüğünde bardak kırıldı. İçerden sesler kesilip kapı açılınca ne yapacağımı şaşırdım.
Jungkook elindeki valizle yanımıza yaklaştı. Hemen yere eğildim ve yerdeki kırıkları toplarken büyük azar yiyordum
Young ju : naptın sen beceriksiz?! Lanet olsun bir şeyi de becerin be!
Diye yanımızdan ayrıldığında Jungkook eğildi ve benimle beraber kırıkları topladı.
Ha ri ; teşekkür ederim Jungkook... Jungkook Bey.
Ayağa kalktığımızda Taehyung Bey yanaklarını sildi. Sessizce ikimize bakıyordu.
Jungkook : efendim valiziniz.
Diye valizi umursamaz bir şekilde ona doğru itti.
Ha ri : size yeni bir bitki çayı getiriyorum efendim.
Taehyung : Sorun değil getirmesende olur.... Jungkook müsaitsen seninle konuşabilir miyim?
Jungkook : müsaitim.
Taehyung : sevindim
Başımla selam verdim ve ordan ayrıldım. Acaba ne konuşacaklardı?
***
Jungkook : ite bak !
Mutfakta akşam yemeği için hazırlık yapıyordum. Annem çamaşırlarla ilgileniyordu
Ha ri : ne oldu? Jungkook niye sinirlisin?
Yanıma geldi ve ellerini başımın iki yanına koydu.
Jungkook : gelmiş benim sevgilime nasıl evlenme teklifi edeceğini sordu!
Dediğinde şaşkınlıktan ağzım bir karış açılmıştı. Daha sevgili bile olmadan bu neyin acelesiydi?!
Ha ri : ne?
Sinirden titriyordu.
Ha ri : peki sen ne dedin?
Jungkook : hiçbir şey... Ben anlamam dedim
Ha ri : ....
Jungkook : Tamam Ha ri. Bu sefer kararım kesin. Evleniyoruz!
Ye na ; Ne?
Ha ri : anne?!
Annem yanımıza doğru gelince ikimizde ayrıldık.
Ye na : neler dönüyor burda Ha ri?
Ha ri ; anne... Şey
Jungkook : bizim ha ri ile ilişkimiz var efendim.
Ye na : ne? Ha ri. Bu ne rahatlık böyle?!
Ha ri : anne...
Ye na : inanmıyorum bana neden söylemedin?!
Ha ri : özür dilerim...kimsenin haberi yoktu
Annem öyle sinirle bakıyordu ki...
Ye na : ikiniz ile de akşam konuşacağız. Dua edin Young ju hanım iş buyurdu.
Jungkook ile ikimiz bakışmıştık.
Akşam ~ 🍂
Kanghan : Ha ri,
Mutfakta bulaşıkları yerleştirirken arkamdan gelen sese doğru döndüm.
Ha ri : Buyrun efendim.
Kanghan : bizim oğlanın gönlü sendeymiş...
Gözlerim açıldı. Yutkundum. Ne demeliydim?
Ha ri : şey... Size de mi söyledi?
Kanghan : hayır. Annesi ile tartışırken duydum.
Ha ri : anlıyorum. Ama ben ...
Kanghan : iyi kızsın Ha ri. Her ne kadar Young ju istemese de Taehyung ile evlenebilirsin.
Ha ri : ne, hayır ben...
Kanghan : kahve yap getir...odama.
Ha ri : efendim! Dinleyince lütfen. Taehyung ile evlenemem. Taehyung Bey ile evlenemem yani...
Kanghan Bey aniden bana dönüp o bakışı atınca ödü. Kopmuştu
Kanghan : Bana bak , başka iyi yer mi bulacaksın? Annen ile konuştum. Olumlu baktı.
Annem mi?
Ama annem Jungkook ile sevgili olduğumu biliyordu.
Neden?
Ha ri : dinleyin. Bakın evlenemem. Sevgilim var benim.
Tek kaşını bana doğru kaldırdı.
Ha ri : ben...
Özür dilerim Jungkook.
Ha ri : Jungkook ile sevgiliyim.
Kanghan : ne?
Kalkık kaşlarını aniden indirdi ve sinirli bir çehre ile bana doğru döndü.
Kanghan : ne demek bu şimdi? Ha?!
Ha ri : kişisel hayatım beni ilgilendirir.
Cesaretimden dolayı kendimi tebrik ediyorum.
Bir şey demedi ve mutfaktan ayrıldı. Belki de beni kovacaktı.
***
(Uzatmak istemedim sıkılırsınız diye Ha ri annesi ile olayı konuşur. Jungkook yanlarında olmaz çünkü Jungkook gelmez.. telefonlara da bakmaz. Ha ri annesi ile konuşmakla kalmaz kavga falan eder. Annesi Taehyung ile evlenmesi için zorlar. Klasik anne işte)
Devamı diğer yorumda
Devamı -1
.
.
.
*2 GÜN SONRA*
Ağzımdan çıkan çığlık ile beraber elimdeki porselen tabağı da yere düşürmüştüm.
Taehyung : korkuttum mu? Özür dilerim rahatsız etmek istemedim sadece.
Bir şey demeden yerdeki kırık parçaları toplamaya başladım. Ayağa kalktığımda ellerinin arkasında olduğunu gördüm.
Taehyung : dikkat et. Hızlı at, sana bir şey vereceğim.
Ha ri : ne?
Taehyung : görürsün verdiğimde...
Diye gülümsediğinde parçaları atıp ellerimi önümdeki önlüğe sildim.
Taehyung : Al,
Bana bir demet papatya ve önünde üç paket çikolata olan buketi uzattı.
Ha ri : neden?
Taehyung : sana hediye. Beğenmedin mi?
Ha ri : Bakın,
Elindekileri aldım.
Ha ri : sizi kırmak asla istemem. Ama ben başkasını seviyorum..
Kaşlarını önce kaldırdı sonra bir iki adım geriye gitti ve kaşlarını çattı.
Ha ri : Taehyung Bey,
Sustu. Bir şey demedi. Tek kelime dahi etmemesi beni endişelendirmeye başlamıştı. Ağlıyor muydu?
Taehyung : b-ben...
Sözünü kesti.
Taehyung : B-ben beni seversi....
Sustu. Başını öne eğdi. Ortadaki tezgaha doğru ellerini dayayıp tutunduğunda ilk baş bir şey olmadığını sandım ama kriz geçirmeye başladı.
Ağlamaktan konuşamıyor, vücudu titriyordu.
Elimdekileri bırakıp yanına gittim. Diğerlerinin duymasını istemiyordum ne de olsa.. kolundan tuttum.
Yüz yüze geldiğimizde derin bir nefes verdim.
Ha ri : Taehyung Bey, sakin olun tamam mı? Lütfen... lütfen sakin olun...
Taehyung : Olmayacağım
Ha ri ; olmak zorundasınız siz... Siz çok güçlü bir beyfendisiniz. Bakın hayat acı ama sizi sevenlerle muhatap olsanız daha iyi olmaz mı?
Başını iki yana salladı
Taehyung : kimi seviyorsun peki?
Ha ri : bunu söyleyemem..çok kırılırsınız. Bunu istemiyorum
Taehyung göz yaşlarını sildi ve benden uzaklaştı.
Mutfaktan çıktığında arkasından bakakalmıştım
Nerdesin Jungkook?
***
_ERTESİ GÜN_
Taehyung Bey çiçekleri suladığını gördüğümde sadece iç çektim. Mutsuz görünüyordu ama bu elimde olan bir şey değildi.
Hem onun bugün Amerika'dan kuzeni gelecekti.
Kızı merak ediyordum doğrusu..
Ye na : misafir odasını hazırladın mı Ha ri?
Ha ri : evet anne. Hazırladım.
Ye na ; güzel. Şimdi lahanaları kes.
Lahanaları kesiyordum ama aklımdaki tek Kişi jungkook'tu. Dün gece onu düşünmekten uyuyamamış üstüne ağlamıştım
Ha ri ; anne...
Ona söylemeli miydim?
Ye na : ne oldu?
Ha ri : Anne jungkook günlerdir nerde?
Yaptığı işi bıraktı. Aniden durdum. Derin sessizlik aklıma birkaç bir şey getiriyordu.
Onu öldürmüşler miydi yoksa?
Ha ri ; anne...ne oldu ona söylesene!
Ye na ; onu Japonya 'ya gönderdiler. İş tahsilatı için başında durmasını istediler.
Ha ri ; başka adam mı yok? Neden onu gönderdiler?
Ye na : emirleri ben mi veriyorum sanki? Saçma sapan konuşup durma işine bak!
***
Sun he : Amca!
Sun he , Kanghan Bey'e sarılırken mutlu aile tablosunu izlemek az da olsa canımı sıkmıştı..aklıma babam geliyordu. Onun öldüğünü bir türlü kabullenemiyordum..
Ve aniden arkada Jungkook belirdi. O japonya da değil miydi?
Ellerindeki valizleri yere bıraktı. Ona çok kızgındım. Kaşlarımı çattım ve baştan aşağı süzmeye başladım. Saçlarını kestirmişti..ve dudağı patlamıştı.
Tanrım...
Delireceğim.
***
*Bir süre sonra*
Ha ri : Jungkook, tanrım delireceğim. Sen nerelerdeydin?! Neden beni aramadın? Annem Japonya'da olacağını söyledi. Ama sen Amerika'dan çıkıp geliyorsun. Amacın ne beni delirtmek mi?
Sigarasını ayaklar altına aldı ve bana döndü. Ay ışığı yüzüne vururken derin bir iç çekti..
Jungkook : hatalıyım. Biliyorum özür dilerim. Ama telefonum kontrol altına alındı. Seni arayamadım. Kanghan Bey aniden beni Japonya'ya iş için gönderdi. Sonra Sun He Hanım Amerika'dan Kore'ye gelecekti fakat yanlış bilet aldığı için Japonya'ya geldi ve Kanghan Bey beni onu korumam ile görevlendirdi. Özür dilerim tekrardan sevgilim.
Kollarımı göğsümde kavuşturdum
Ha ri : sana küstüm. Beni o kadar delirttin ki!
Jungkook : evet haklısın.
Ha ri : bir süre konuşmayalım.
Dedim ve parktan ayrıldım.
***
Sun he : kolay gelsin. Ne yapıyorsun?
Ha ri : kahvaltı hazırlıyorum.
Sun he : yardım edeyim.
Ha ri ; gerek yok efendim.
Jungkook : Ha ri markete gidiyorum..bir şeyler isti- ah , günaydın efendim.
Sun he : sana da Jungkook..bugün ne de yakışıklı görünüyorsun
Kestiğim peynirden bıçağı sertçe , tahtaya geçirdiğimde ikisi de bana döndü. Sun he sevgilime kur mu yapıyordu?
Jungkook : sağolun efendim. Siz de bugün harika görünüyorsunuz.
Ne?
Jungkook bana baktı ve göz kıprtı. Belki ona ayak uyduruyordu. Sakin olmalıydım.
Ha ri : tuz , karabiber, domates, pirinç ve çikolata kalmamış.
Jungkook : hemen dönerim.
Baş selamı verdi ve mutfaktan çıktı.
Sun he hanım kalçasını tezgaha yasladı ve tezgahın üstünde duran çiçeklerden bir tane ağzına attı.
Sun he : Fazla yakışıklı beyefendi.... Duyduğuma göre seninde Taehyung ile aranda bir şeyler varmış
Ha ri : hayır. Yok öyle bir şey.
Sun he : neden sert tepki verdin?
Ha ri : çünkü aramızda bir şey yok.
Sun he : odasında senin fotoğrafların vardı sanki...
Ha ri ; ilgilenmiyorum
Sun he : hmm...
Salona tabakları götürecekken kolumu tuttu.
Sun He : Taehyung kardeşim gibidir. Bir daha senin uğruna ağladığını görmeyeceğim. Duydun mu?
Kolumu ondan kurtardım.
Ha ri : olanları gayet iyi anlıyorum efendim. Keza ben de ağlamasını istemem. İlgi bağımlısı aptal bir insan değilim. Ama sevgi karşılıklıdır. Kutsaldır. Umarım anlarsınız.
Salonda tabakları masaya yerleştirirken Taehyung Bey ile göz göze gelmiştik. Gözlerini kaçırdı.
Bir şey demeden sandalyenin arkasında iki elini sandalyeye koymuş vaziyette duruyordu. Belki de dalmıştı.
Yanından geçip mutfağa gittim.
***
*1 HAFTA SONRA*
İnsanın hoşuna gidecek, hafif rüzgarın tenime yapışmasıyla gözlerimi kapattım. Başımı gökyüzüne çevirdiğimde evin ışıklarından dalayı yıldızlar net gözükmüyordu.
Müştemilatın bahçesinden çıktım ve bahçede gezinmeye başladığımda karşıdaki ormanın ağaçlarından bir kıpırtı gelmişti
Kim?
Burda ölmek istemiyordum. Ya da şimdi.
İlerde duran korumalara haber versem süper olurdu. Ama düşmanlarından başka biriydi sanki. Kaşlarımı çattım.
Sesler gelmeye devam etti. Konuşma sesine dönüştü.
***
Jungkook : evet güzelim...en kısa zamanda.
Ağaca biraz daha yaklaştım. Jungkook, Sun He hanımı ağaçla kendi arasına almıştı.
Elimle ağzımı kapattım.
Sun he : aptal biri. Ondan kurtulmanı istiyorum
Jungkook : seninle kaçacağız.
Sun he : aileme senin için ihanet ediyorum.
Jungkook onu dudağından öptüğünde derin bir şekilde yutkundum. O an yok olmak istemiştim. Kaybolmak. Ölmek bile değil tamamen yok olmak.
Ses çıkarmadan uzaklaşmaya başladım. Nutkum tutulmuştu. Gözlerimi kapattım ve akan yaşlarımı kimseninin görmemesini dilediğim anda gördüm onu.
Duvardaki papatyayı okşuyordu. Ona görünmeden içeri girecektim ki aniden durdum. Elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim ve yanına gittim.
Kesik kesik nefeslerimi duyunca bana döndü. Beni beklemiyordu. Tam ağzını açacakken geri kapattı. Sonra göz yaşlarımı gördü kaşlarını çattı.
Taehyung : iyi misin?
Ha ri : bilmiyorum
Taehyung: ne oldu? Biri...biri bir şey mi yaptı ?
Ha ri : evet biri bir şey yaptı
Taehyung : kim ne yaptı? Söyle halledebilirim belki.
Ha ri : halledemezsin...iz.
Taehyung : neden, neden halledemeyecekmişim? Sen de mi beni küçük görüyorsun?
Başımı kaldırdım ve yüzüne baktım.
Ha ri : öyle demek istemedim.
Taehyung : ya ne demek istedin?
Ha ri : birinin , sevgi verip karşılığını alamayışını öğrendim sadece. İnsan gerçekten ağlıyormuş.
Taehyung : ....
Ha ri ; kalbi de acıyormuş
Taehyung : ö-öyle.
Ha ri : ölmek değil, yok olmak istiyormuş.
Bir şey demedi. Taehyung 'un yanına gelen evin korumalarından birini görünce başımı yerden kaldırdım.
Koruma¹: efendim babanız , sizi çağırıyor.
Taehyung : tamam, geliyorum
Ha ri : iyi akşamlar Taehyung Bey..
Baş selamı verdim ve ordan uzaklaştım ama geri bunu da yapamadım.
Ha ri: özür dilerim. Her şey için. Bir gün sana yemek yaparsam beni affeder misin?
Taehyung : ben mi? Bana Özel yemek mi yapacaksın?
Normalde de yapıyordum ama bu aynı şey değildi.
Ha ri : evet. Yapacağım. Size özel.
Gülümsedi.
Taehyung : olur. Teşekkürler.
Gülümsedim ve bir şey demeden ayrıldım. Sanki az önce aldatılan ben değilmişim gibi bir daha ağlamadım.
Devamı diğer yorumda
Devamı -2
Sabah arkamı döndüğümde elinde bana bir buket çiçek uzatan Taehyung 'u gördüm.
Af buyur?
Ha ri : sizede günaydın efendim.
Elindeki çiçekleri aldım.
Taehyung : Beğendin mi?
Ha ri : çok güzeller. Teşekkür ederim.
Taehyung : Hmm...
Tezgaha yaslandı.
Elimdekileri bir sürahiye koydum.
Taehyung : evlenecek miyiz Ha ri?
Sürahiyi şaşkınlığımdan düşürmemek adına hızlıca tezgaha koydum.
Ha ri : ne?
Taehyung : evlenmeyecek miyiz? Bana umut verip gidemezsin.
Lise aşkı yaşıyorduk sanki.
Ha ri : Efendim sizce de hızlı gitmiyor musunuz?
Taehyung : ben mi? Hayat kısa Ha ri. _bu yüzden hızlı yaşamalı genç ölmeliyiz_
Ha ri : ama aramızda bir şey yok ki.
Kaşlarını çattı.
Taehyung : babama dedim. Annene de söyledim.
Ha ri : ne? Ne dediniz peki?
İçeri giren Jungkook ile sohbetimiz kesilmişti.
Jungkook : rahatsız etmiyorum umarım.
İmalı bakışlarını görmezden geldim..
Taehyung : hayır. Sana da söyleyelim
Ha ri : bir dakika... Taehyung Bey hayır. Yani bu konuyu aramızda halletmeliyiz.
Jungkook : neler oluyor?
Taehyung : peki tamam.
Jungkook sinirlenmişe benziyordu. Çene kaslarını sıkarak "Neler oluyor?" Diye sordu bir kez daha.
Ha ri : yok bir şey Jungkook.... Bey,
Jungkook: peki sonra konuşalım.
***
Taehyung : Ha ri... Şimdi halledebiliriz. Yalnızız
Bana gülümsediğinde derin bir nefes aldım.
Devam edecek
Devamı hızlı gelsin plssss
Allah’ım nolursun bu kızda Junkook’un yaptığının aynısını yapmasın.Aldatmasın .Öyle bir şey yapmaz gibi duruyor .Ama umarım öyledir.Yoksa bir farkı kalmaz.
Eben oldu jungkook ulan
Oha çok iyi lütfen sınırı dolduralım 🎀🌸
Mukemmel çok güzell ben ilk bölümde taeyle olmaz fln sanmıştım ama bu gidişle olucak gibii
@@MoonAlicess 🧸🍓
Çok iyi yeni bölümü umarım çabucak gelir🎉
💛💜
Manyak bi' şey bu. Harika ötesi ulann. Ellerine sağlık hayatımmm.
@@armyaze3 teşekkür ederim güzelim 💋🫀
@@blckswan1995 güzelim diyen ağzını yerim🥰🥰
@@armyaze3 💋🤍
Çok güzelllll devamı hemen gelir umarım
@@Melomm3267 🫀
Cok güzel olmuş aşık oldum
@@Duetrl.24 🫀🖤
İlkkkk❤
🦢🤍
Aggagaga harika mukemmel çok güzel bebeğim elerine sağlik anlatilamz harikasin swaanim❤🦢
@@Tatavaetatass teşekkür ederim💋🍓🫀🤍🕯️🎀
Kufretmiycem kufretmiycemm😤 ben başta rüya görüyo falan sandım ay nolur rüya olsuuunnn😭😭😭 jungkook sen böyle bişey yapamassınnnn. 😭😭 O değilde şey detayı " o yüzden hızlı yaşamalı genç ölmeliyiz" if we live fast let us die youuunngggg😃😆 yakaladım orayı
@@lun.m0_0n sonunda biri yakaladı gerçekten..her daim böyle şeyler yazarım ama fark eden nadir kişilerdensin öptüm💋
@@blckswan1995 gerçek armyler anlar mı desek..
@@lun.m0_0n sen öyle diyorsan öyledir
@@blckswan1995 kızıcaksın ama bölüm ne zaman gelir :d
-oppacı değilim sadece kurgu
-her şey hayal ürünüdür
-kendinizi hayal etmeyin ,karakterler mevcuttur
-kadınlar veyahut idoller kötülenmeden , c**nselleştirilmeden yazılmıştır
-sm0t yoktur
#taehyungilehayalet#taehyungofbts #taehyung #taetae #bts #keşfet #kesfet #anasayfa #btsilehayalet #bangtan
....
[WhatsApp kanalıma katılın (numaralarınız gözükmeyecektir ! ) whatsapp.com/channel/0029VapW28s30LKPji0FIB1y ]
-Taehyung : 27
- Ha ri: 24
-Jungkook : 25
....
Sinirlenmişti. Aniden kolumu tuttu.
Taehyung : ama sen benim olmalısın Ha ri. Sen çok güzelsin. Oyuncak bebek gibi. Bu yüzden benimsin.
Ne?
Beni oyuncak bebek mi sanıyordu bu?
Kolumu ondan kurtardım ve sinirli bir şekilde çıkıştım.
Ha ri : ne diyorsunuz siz? Taehyung Bey kendinize gelin. Normal bir şekilde yaşayalım. Ben sizin çalışa-
İki eliyle yanaklarımı tuttu ve yüzünü bana eğdi. Hala ağlıyordu.
Taehyung : annem bana her zaman ne istersem onu alacağımı söyler. Seni istiyorum. Benim prensesim olmalısın.
Başımı iki yana salladım
Taehyung : sende beni istemelisin.
Aniden onu ittirdim
Ha ri : bana bir daha sakın dokunmayın... Sakın!
Taehyung : özür dilerim canını mı yaktım?
Gözlerimi devirdim. Sinirim o kadar çok bozulmuştu ki aniden yumruk atabilirdim suratına.
Ha ri : uzak durun. Aramızda bir resmiyet var efendim.
Taehyung göz yaşlarını silmeye çalıştı. Ama sürekli yenileri ekleniyordu.
Taehyung : biz birbimize aidiz..sen de göreceksin.
Dedi ve ağlayarak yukarı çıktı. Hızlıca salonu terk ettim ve mutfağa gittim. Mutfak kapısının ilerisinde Jeon'u görebiliyordum. Arka bahçenin kapısının orda evin köpeğinin tasmasını tutarken bir yandan sigara içiyordu.
Olanlara şahit olsaydı Taehyung 'u sağ bırakacağını sanmıyordum.
Ona söylemedim.
****
Ha ri : Sevgilim...
Bu gece evde kimse yoktu. "Kim" ailesi misafirliğe gitmişti. Taehyung yurt dışındaydı. Annem ise arkadaşları ile içmek istediğini söyleyerek evde değildi.
Bahçede Jungkook, evin köpeği ile ilgilenirken Ha ri ona sarıldı..
Jungkook : güzelim...
Ha ri : Bizim acilen evlenmemiz gerek..
Jungkook'un kasıldığını taa burdan anlamıştım
Ha ri : ne oldu?
Jungkook : sabret Ha ri.
Ha ri : yeterince sabrettiğimi düşünüyorum
Derken ondan uzaklaştım. Artık bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı.
Ha ri : beni oyalıyorsun. Neden? Beden Jungkook,hayatında benden Başka biri mi var?!
Jungkook sinirle bana baktı.
Jungkook : Ha ri ne diyorsun sen?! Ne demek bu şimdi?! Hımmm...
Arka bahçede sadece biz vardık. Sesimizi duyup gelen evin başka koruması ile ikimizde susmuştuk.
Koruma : neler oluyor burda? Jungkook kıza neden bağırıyorsun?!
Jungkook : yok bir şey. Yanlış anlaşılma olmuş da biraz. Düzelttik.
Koruma : öyle mi dersin? Bu evde sadece "Kim" ailesini korumuyoruz.
Jungkook : evet biliyorum her neyse. Ben içmeye gidiyorum.
Öylece gitmişti.
Evlilikten kaçıyordu
Olumlu tarafından bakmaya hazırdım. Henüz evliliğe hazır olmayabilirdi ne de olsa.
~~~
_aradan günler geçer_
Young ju : Aaa oğlum!
Diye sarılan aileyi izliyorduk annemle. Taehyung'un önünde eğildik ve "hoş geldiniz" dediğimizde o da bize baş selamı verdi.
Taehyung : hoş buldum sevgili ailem. Babam nerde anne?
Young ju : o şehir dışında olacak bir süre tatlım. Yorgunsun değil mi? Ha ri hemen bitki çayı yap ve Taehyung'un odasına getir. Hadi oğlum bizde odaya çıkalım.
Taehyung : olur anne.
Annesi önden çıkarken sadece yüzüme gülümseyerek bakıyordu. Bakışlarımı kaçırdım. Ama annem bir şeyler olduğunu sezmişti.
Young ju hanım merdiven başında durmuş ve : Jungkook 'a söyleyin valizleri getirsin.
Diye son emrini verdiğinde annem kolumdan tutup beni mutfağa sürükledi.
Ye na : Ha ri, bu Taehyung senden hoşlanıyor.
Annemden bir şey saklamamam gerekiyordu. Belki de bilip engelleyebilirdi.
Ye na : Ha ri söyle kızım artık.
Ha ri : offf, anne evet bana söyledi. Ama ben onu reddettim
Ye na : ne?!
Ha ri : sakin. Biri duyacak.
Ye na : sen de reddettin öyle mi?
Ha ri : evet. Reddettim
Ye na : iyi halt ettin. Hayatın kurtulurdu kızım. Sürünüyorsun burda hadi benden geçti artık. 50 yaşındayım. Ama sen kızım... Hımmm kendini düşün.
_Jungkooku düşün_
_o benim sevgilim_
Başımı iki yana salladım.
Ye na : bir şey demiyorum sana.
***
Bitki çayını götürdüm. Taehyung annesi ile odasında tartışıyordu.
Young ju : bu saçmalık Taehyung! Bu yaşa kadar her şeyi senin istediğin şekilde yaptım! Yetmedi babana karşı geldim! Ama bu....bu resmen saygısızlık! Bize karşı azıcık saygın varsa bu işten vazgeçersin!
O... O ağlıyordu. Elimdeki tepsi titremeye başladı. Sakin ol Ha ri...
Taehyung : anne onu seviyorum. O ... O benim olmalı... Anne ne olur onu bana al. O benim her şeyim
Young ju : her şeyin mi? Her şeyin mi Taehyung?! Nasıl her şeyin olabilir? Hem kız mal mı da sana satın alayım ha söyle?!
Taehyung ; ya anne banane
Birkaç bir şeyin yere düşüp kırıldığını duydum.
Jungkook: Ha ri
Ödüm patlamıştı. Yerimden öyle bir sıçramıştım ki elimdeki tepsi yere düştüğünde bardak kırıldı. İçerden sesler kesilip kapı açılınca ne yapacağımı şaşırdım.
Jungkook elindeki valizle yanımıza yaklaştı. Hemen yere eğildim ve yerdeki kırıkları toplarken büyük azar yiyordum
Young ju : naptın sen beceriksiz?! Lanet olsun bir şeyi de becerin be!
Diye yanımızdan ayrıldığında Jungkook eğildi ve benimle beraber kırıkları topladı.
Ha ri ; teşekkür ederim Jungkook... Jungkook Bey.
Ayağa kalktığımızda Taehyung Bey yanaklarını sildi. Sessizce ikimize bakıyordu.
Jungkook : efendim valiziniz.
Diye valizi umursamaz bir şekilde ona doğru itti.
Ha ri : size yeni bir bitki çayı getiriyorum efendim.
Taehyung : Sorun değil getirmesende olur.... Jungkook müsaitsen seninle konuşabilir miyim?
Jungkook : müsaitim.
Taehyung : sevindim
Başımla selam verdim ve ordan ayrıldım. Acaba ne konuşacaklardı?
***
Jungkook : ite bak !
Mutfakta akşam yemeği için hazırlık yapıyordum. Annem çamaşırlarla ilgileniyordu
Ha ri : ne oldu? Jungkook niye sinirlisin?
Yanıma geldi ve ellerini başımın iki yanına koydu.
Jungkook : gelmiş benim sevgilime nasıl evlenme teklifi edeceğini sordu!
Dediğinde şaşkınlıktan ağzım bir karış açılmıştı. Daha sevgili bile olmadan bu neyin acelesiydi?!
Ha ri : ne?
Sinirden titriyordu.
Ha ri : peki sen ne dedin?
Jungkook : hiçbir şey... Ben anlamam dedim
Ha ri : ....
Jungkook : Tamam Ha ri. Bu sefer kararım kesin. Evleniyoruz!
Ye na ; Ne?
Ha ri : anne?!
Annem yanımıza doğru gelince ikimizde ayrıldık.
Ye na : neler dönüyor burda Ha ri?
Ha ri ; anne... Şey
Jungkook : bizim ha ri ile ilişkimiz var efendim.
Ye na : ne? Ha ri. Bu ne rahatlık böyle?!
Ha ri : anne...
Ye na : inanmıyorum bana neden söylemedin?!
Ha ri : özür dilerim...kimsenin haberi yoktu
Annem öyle sinirle bakıyordu ki...
Ye na : ikiniz ile de akşam konuşacağız. Dua edin Young ju hanım iş buyurdu.
Jungkook ile ikimiz bakışmıştık.
Akşam ~ 🍂
Kanghan : Ha ri,
Mutfakta bulaşıkları yerleştirirken arkamdan gelen sese doğru döndüm.
Ha ri : Buyrun efendim.
Kanghan : bizim oğlanın gönlü sendeymiş...
Gözlerim açıldı. Yutkundum. Ne demeliydim?
Ha ri : şey... Size de mi söyledi?
Kanghan : hayır. Annesi ile tartışırken duydum.
Ha ri : anlıyorum. Ama ben ...
Kanghan : iyi kızsın Ha ri. Her ne kadar Young ju istemese de Taehyung ile evlenebilirsin.
Ha ri : ne, hayır ben...
Kanghan : kahve yap getir...odama.
Ha ri : efendim! Dinleyince lütfen. Taehyung ile evlenemem. Taehyung Bey ile evlenemem yani...
Kanghan Bey aniden bana dönüp o bakışı atınca ödü. Kopmuştu
Kanghan : Bana bak , başka iyi yer mi bulacaksın? Annen ile konuştum. Olumlu baktı.
Annem mi?
Ama annem Jungkook ile sevgili olduğumu biliyordu.
Neden?
Ha ri : dinleyin. Bakın evlenemem. Sevgilim var benim.
Tek kaşını bana doğru kaldırdı.
Ha ri : ben...
Özür dilerim Jungkook.
Ha ri : Jungkook ile sevgiliyim.
Kanghan : ne?
Kalkık kaşlarını aniden indirdi ve sinirli bir çehre ile bana doğru döndü.
Kanghan : ne demek bu şimdi? Ha?!
Ha ri : kişisel hayatım beni ilgilendirir.
Cesaretimden dolayı kendimi tebrik ediyorum.
Bir şey demedi ve mutfaktan ayrıldı. Belki de beni kovacaktı.
***
(Uzatmak istemedim sıkılırsınız diye Ha ri annesi ile olayı konuşur. Jungkook yanlarında olmaz çünkü Jungkook gelmez.. telefonlara da bakmaz. Ha ri annesi ile konuşmakla kalmaz kavga falan eder. Annesi Taehyung ile evlenmesi için zorlar. Klasik anne işte)
Devamı diğer yorumda
Devamı -1
.
.
.
*2 GÜN SONRA*
Ağzımdan çıkan çığlık ile beraber elimdeki porselen tabağı da yere düşürmüştüm.
Taehyung : korkuttum mu? Özür dilerim rahatsız etmek istemedim sadece.
Bir şey demeden yerdeki kırık parçaları toplamaya başladım. Ayağa kalktığımda ellerinin arkasında olduğunu gördüm.
Taehyung : dikkat et. Hızlı at, sana bir şey vereceğim.
Ha ri : ne?
Taehyung : görürsün verdiğimde...
Diye gülümsediğinde parçaları atıp ellerimi önümdeki önlüğe sildim.
Taehyung : Al,
Bana bir demet papatya ve önünde üç paket çikolata olan buketi uzattı.
Ha ri : neden?
Taehyung : sana hediye. Beğenmedin mi?
Ha ri : Bakın,
Elindekileri aldım.
Ha ri : sizi kırmak asla istemem. Ama ben başkasını seviyorum..
Kaşlarını önce kaldırdı sonra bir iki adım geriye gitti ve kaşlarını çattı.
Ha ri : Taehyung Bey,
Sustu. Bir şey demedi. Tek kelime dahi etmemesi beni endişelendirmeye başlamıştı. Ağlıyor muydu?
Taehyung : b-ben...
Sözünü kesti.
Taehyung : B-ben beni seversi....
Sustu. Başını öne eğdi. Ortadaki tezgaha doğru ellerini dayayıp tutunduğunda ilk baş bir şey olmadığını sandım ama kriz geçirmeye başladı.
Ağlamaktan konuşamıyor, vücudu titriyordu.
Elimdekileri bırakıp yanına gittim. Diğerlerinin duymasını istemiyordum ne de olsa.. kolundan tuttum.
Yüz yüze geldiğimizde derin bir nefes verdim.
Ha ri : Taehyung Bey, sakin olun tamam mı? Lütfen... lütfen sakin olun...
Taehyung : Olmayacağım
Ha ri ; olmak zorundasınız siz... Siz çok güçlü bir beyfendisiniz. Bakın hayat acı ama sizi sevenlerle muhatap olsanız daha iyi olmaz mı?
Başını iki yana salladı
Taehyung : kimi seviyorsun peki?
Ha ri : bunu söyleyemem..çok kırılırsınız. Bunu istemiyorum
Taehyung göz yaşlarını sildi ve benden uzaklaştı.
Mutfaktan çıktığında arkasından bakakalmıştım
Nerdesin Jungkook?
***
_ERTESİ GÜN_
Taehyung Bey çiçekleri suladığını gördüğümde sadece iç çektim. Mutsuz görünüyordu ama bu elimde olan bir şey değildi.
Hem onun bugün Amerika'dan kuzeni gelecekti.
Kızı merak ediyordum doğrusu..
Ye na : misafir odasını hazırladın mı Ha ri?
Ha ri : evet anne. Hazırladım.
Ye na ; güzel. Şimdi lahanaları kes.
Lahanaları kesiyordum ama aklımdaki tek Kişi jungkook'tu. Dün gece onu düşünmekten uyuyamamış üstüne ağlamıştım
Ha ri ; anne...
Ona söylemeli miydim?
Ye na : ne oldu?
Ha ri : Anne jungkook günlerdir nerde?
Yaptığı işi bıraktı. Aniden durdum. Derin sessizlik aklıma birkaç bir şey getiriyordu.
Onu öldürmüşler miydi yoksa?
Ha ri ; anne...ne oldu ona söylesene!
Ye na ; onu Japonya 'ya gönderdiler. İş tahsilatı için başında durmasını istediler.
Ha ri ; başka adam mı yok? Neden onu gönderdiler?
Ye na : emirleri ben mi veriyorum sanki? Saçma sapan konuşup durma işine bak!
***
Sun he : Amca!
Sun he , Kanghan Bey'e sarılırken mutlu aile tablosunu izlemek az da olsa canımı sıkmıştı..aklıma babam geliyordu. Onun öldüğünü bir türlü kabullenemiyordum..
Ve aniden arkada Jungkook belirdi. O japonya da değil miydi?
Ellerindeki valizleri yere bıraktı. Ona çok kızgındım. Kaşlarımı çattım ve baştan aşağı süzmeye başladım. Saçlarını kestirmişti..ve dudağı patlamıştı.
Tanrım...
Delireceğim.
***
*Bir süre sonra*
Ha ri : Jungkook, tanrım delireceğim. Sen nerelerdeydin?! Neden beni aramadın? Annem Japonya'da olacağını söyledi. Ama sen Amerika'dan çıkıp geliyorsun. Amacın ne beni delirtmek mi?
Sigarasını ayaklar altına aldı ve bana döndü. Ay ışığı yüzüne vururken derin bir iç çekti..
Jungkook : hatalıyım. Biliyorum özür dilerim. Ama telefonum kontrol altına alındı. Seni arayamadım. Kanghan Bey aniden beni Japonya'ya iş için gönderdi. Sonra Sun He Hanım Amerika'dan Kore'ye gelecekti fakat yanlış bilet aldığı için Japonya'ya geldi ve Kanghan Bey beni onu korumam ile görevlendirdi. Özür dilerim tekrardan sevgilim.
Kollarımı göğsümde kavuşturdum
Ha ri : sana küstüm. Beni o kadar delirttin ki!
Jungkook : evet haklısın.
Ha ri : bir süre konuşmayalım.
Dedim ve parktan ayrıldım.
***
Sun he : kolay gelsin. Ne yapıyorsun?
Ha ri : kahvaltı hazırlıyorum.
Sun he : yardım edeyim.
Ha ri ; gerek yok efendim.
Jungkook : Ha ri markete gidiyorum..bir şeyler isti- ah , günaydın efendim.
Sun he : sana da Jungkook..bugün ne de yakışıklı görünüyorsun
Kestiğim peynirden bıçağı sertçe , tahtaya geçirdiğimde ikisi de bana döndü. Sun he sevgilime kur mu yapıyordu?
Jungkook : sağolun efendim. Siz de bugün harika görünüyorsunuz.
Ne?
Jungkook bana baktı ve göz kıprtı. Belki ona ayak uyduruyordu. Sakin olmalıydım.
Ha ri : tuz , karabiber, domates, pirinç ve çikolata kalmamış.
Jungkook : hemen dönerim.
Baş selamı verdi ve mutfaktan çıktı.
Sun he hanım kalçasını tezgaha yasladı ve tezgahın üstünde duran çiçeklerden bir tane ağzına attı.
Sun he : Fazla yakışıklı beyefendi.... Duyduğuma göre seninde Taehyung ile aranda bir şeyler varmış
Ha ri : hayır. Yok öyle bir şey.
Sun he : neden sert tepki verdin?
Ha ri : çünkü aramızda bir şey yok.
Sun he : odasında senin fotoğrafların vardı sanki...
Ha ri ; ilgilenmiyorum
Sun he : hmm...
Salona tabakları götürecekken kolumu tuttu.
Sun He : Taehyung kardeşim gibidir. Bir daha senin uğruna ağladığını görmeyeceğim. Duydun mu?
Kolumu ondan kurtardım.
Ha ri : olanları gayet iyi anlıyorum efendim. Keza ben de ağlamasını istemem. İlgi bağımlısı aptal bir insan değilim. Ama sevgi karşılıklıdır. Kutsaldır. Umarım anlarsınız.
Salonda tabakları masaya yerleştirirken Taehyung Bey ile göz göze gelmiştik. Gözlerini kaçırdı.
Bir şey demeden sandalyenin arkasında iki elini sandalyeye koymuş vaziyette duruyordu. Belki de dalmıştı.
Yanından geçip mutfağa gittim.
***
*1 HAFTA SONRA*
İnsanın hoşuna gidecek, hafif rüzgarın tenime yapışmasıyla gözlerimi kapattım. Başımı gökyüzüne çevirdiğimde evin ışıklarından dalayı yıldızlar net gözükmüyordu.
Müştemilatın bahçesinden çıktım ve bahçede gezinmeye başladığımda karşıdaki ormanın ağaçlarından bir kıpırtı gelmişti
Kim?
Burda ölmek istemiyordum. Ya da şimdi.
İlerde duran korumalara haber versem süper olurdu. Ama düşmanlarından başka biriydi sanki. Kaşlarımı çattım.
Sesler gelmeye devam etti. Konuşma sesine dönüştü.
***
Jungkook : evet güzelim...en kısa zamanda.
Ağaca biraz daha yaklaştım. Jungkook, Sun He hanımı ağaçla kendi arasına almıştı.
Elimle ağzımı kapattım.
Sun he : aptal biri. Ondan kurtulmanı istiyorum
Jungkook : seninle kaçacağız.
Sun he : aileme senin için ihanet ediyorum.
Jungkook onu dudağından öptüğünde derin bir şekilde yutkundum. O an yok olmak istemiştim. Kaybolmak. Ölmek bile değil tamamen yok olmak.
Ses çıkarmadan uzaklaşmaya başladım. Nutkum tutulmuştu. Gözlerimi kapattım ve akan yaşlarımı kimseninin görmemesini dilediğim anda gördüm onu.
Duvardaki papatyayı okşuyordu. Ona görünmeden içeri girecektim ki aniden durdum. Elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim ve yanına gittim.
Kesik kesik nefeslerimi duyunca bana döndü. Beni beklemiyordu. Tam ağzını açacakken geri kapattı. Sonra göz yaşlarımı gördü kaşlarını çattı.
Taehyung : iyi misin?
Ha ri : bilmiyorum
Taehyung: ne oldu? Biri...biri bir şey mi yaptı ?
Ha ri : evet biri bir şey yaptı
Taehyung : kim ne yaptı? Söyle halledebilirim belki.
Ha ri : halledemezsin...iz.
Taehyung : neden, neden halledemeyecekmişim? Sen de mi beni küçük görüyorsun?
Başımı kaldırdım ve yüzüne baktım.
Ha ri : öyle demek istemedim.
Taehyung : ya ne demek istedin?
Ha ri : birinin , sevgi verip karşılığını alamayışını öğrendim sadece. İnsan gerçekten ağlıyormuş.
Taehyung : ....
Ha ri ; kalbi de acıyormuş
Taehyung : ö-öyle.
Ha ri : ölmek değil, yok olmak istiyormuş.
Bir şey demedi. Taehyung 'un yanına gelen evin korumalarından birini görünce başımı yerden kaldırdım.
Koruma¹: efendim babanız , sizi çağırıyor.
Taehyung : tamam, geliyorum
Ha ri : iyi akşamlar Taehyung Bey..
Baş selamı verdim ve ordan uzaklaştım ama geri bunu da yapamadım.
Ha ri: özür dilerim. Her şey için. Bir gün sana yemek yaparsam beni affeder misin?
Taehyung : ben mi? Bana Özel yemek mi yapacaksın?
Normalde de yapıyordum ama bu aynı şey değildi.
Ha ri : evet. Yapacağım. Size özel.
Gülümsedi.
Taehyung : olur. Teşekkürler.
Gülümsedim ve bir şey demeden ayrıldım. Sanki az önce aldatılan ben değilmişim gibi bir daha ağlamadım.
Devamı diğer yorumda
Devamı -2
Sabah arkamı döndüğümde elinde bana bir buket çiçek uzatan Taehyung 'u gördüm.
Af buyur?
Ha ri : sizede günaydın efendim.
Elindeki çiçekleri aldım.
Taehyung : Beğendin mi?
Ha ri : çok güzeller. Teşekkür ederim.
Taehyung : Hmm...
Tezgaha yaslandı.
Elimdekileri bir sürahiye koydum.
Taehyung : evlenecek miyiz Ha ri?
Sürahiyi şaşkınlığımdan düşürmemek adına hızlıca tezgaha koydum.
Ha ri : ne?
Taehyung : evlenmeyecek miyiz? Bana umut verip gidemezsin.
Lise aşkı yaşıyorduk sanki.
Ha ri : Efendim sizce de hızlı gitmiyor musunuz?
Taehyung : ben mi? Hayat kısa Ha ri. _bu yüzden hızlı yaşamalı genç ölmeliyiz_
Ha ri : ama aramızda bir şey yok ki.
Kaşlarını çattı.
Taehyung : babama dedim. Annene de söyledim.
Ha ri : ne? Ne dediniz peki?
İçeri giren Jungkook ile sohbetimiz kesilmişti.
Jungkook : rahatsız etmiyorum umarım.
İmalı bakışlarını görmezden geldim..
Taehyung : hayır. Sana da söyleyelim
Ha ri : bir dakika... Taehyung Bey hayır. Yani bu konuyu aramızda halletmeliyiz.
Jungkook : neler oluyor?
Taehyung : peki tamam.
Jungkook sinirlenmişe benziyordu. Çene kaslarını sıkarak "Neler oluyor?" Diye sordu bir kez daha.
Ha ri : yok bir şey Jungkook.... Bey,
Jungkook: peki sonra konuşalım.
***
Taehyung : Ha ri... Şimdi halledebiliriz. Yalnızız
Bana gülümsediğinde derin bir nefes aldım.
Devam edecek
jungkooka bak sen 2dkda aldattı kızı ve mükemmel olmuşş
@@prettykookie71 erkeğe güven olmaz aga
@@blckswan1995 evet hemde bu zamanda hiç güven olmaz
Erken gelmişim ❤😂
Gel bakalım şimdi🦋
Knk istek alıyormusun
@@Ayldizz yok güzelim almıyorum
@@blckswan1995 peki :)
AĞAĞĞĞAĞĞĞĞĞĞĞ@ĞAĞAĞĞA SONUNDAAAAAAAAAAAAA
@@ayswinxx2 💋🕯️
Jungkook çıkışa gel aslanım
@@Gachalaura0q 🥷🏻⚔️🗡️