Anlıyorum ama konuşamıyorum diyenlerin %90'u zaten anlamıyor. Fakat input ve output becerileri ayrımı diye bir gerçek de var. Siz sürekli input (dinleme,okuma) becerilerine yoğunlaşırsanız, output(konuşma ve yazma) becerileriniz gelişmez.
@@Siyahtonuuu Anlayıp konuşamamak diye bir şey var. Çünkü ikisi farklı beceriler ve ayrıca çalıştırılması gerekir. Hatta kendi anadilinde bile insanlarla fazla konuşmazsan, dinleme becerin çok iyi olsa bile konuşmakta zorlanmaya başlarsın. Zaten bu yüzden toplumda çok bilgili olmayıp, fazla sosyal olduklarından konuşma becerileri gelişmiş insanlar var. Tam tersi profesör olmuş çok bilgili insanların bildiklerini anlatırken zorlandığını görebilirsin.
@@senetr of alakası bile yok . Çok okursan o kadar kelime haznen olur . Ama bu kelime hazneyi duyarsan çağrışım katılır dilde de konuşman gerekli . Ya daha kendi dilinde çok okunması gerektiğini bile bilmiyorsun . Gerisi lafu güzaf ….
@@Siyahtonuuu Ne saçmalıyorsun ? Önce Türkçe yazmayı öğren. Burada kitap okumanın faydalarını mı tartışıyoruz ? Daha okuduğunu anlayamıyorsun ; kalkıp yorum yapmaya çalışıyorsun. Alımlayıcı (receptive) ve üretken (productive) becerilerin ayrımından bile haberin yok.
İngilizce konuşmak için İngilizce düşünmek lazım. Türkçe düşünüp çeviri yapacaksan da kızılderili gibi Türkçe düşünüp öyle çevir. Hani şu kovboy filmlerinde kızılderililerin İngilizcesi gibi. Ben var istemek sen gitmek. Beyaz adam kandırmak bizi, vermek bize ateş suyu. Ben anlamak, siz istemek bizim toprakları. Bunu bir sözlük alıp kelime kelime İngilizce'ye gramer hatası olmadan çevirebilirsiniz. Demek ki kızılderililer de Türkmüş.
17 yıllık simültane çevirmenim. Türkiye’nin en büyük organizasyonlarında eş zamanlı çeviriler yapıyorum. Yani biri konuşurken aynı anda çevirmekten bahsediyorum. Bir gün bir tanesine gel, bir kulaklık iste duyarsın. Buralarda ağlama.
Bir dili konuşmak başka bir şeydir o dilin temelini, kökenini, dilbilgisi kurallarını vs. bilerek o dili konuşmaktan öte yaşamak bambaşka bir şeydir... Dili bilmek ile o dili sadece konuşabilmek arasındaki büyük fark İnşaat mühendisi ve müteahhit arasındaki büyük fark gibidir... Bir dili konuşabilmenin (bakın öğrenmek, bilmek demiyorum) evet sadece konuşabilmenin en basit ve pratik yolu o dili konuştuğunuzu değil mevcut dilinizi konuşmaya devam ettiğinizi imajine etmektir, örneğin Türkçe'de nasılki tuvalet, WC, yüz numara hela, ayak yolu, abdesthane dediğimiz zaman hepsinden tek bir ortak anlam ve görüntü olarak tuvalet resmi geliyorsa zihnimize aynı şekilde table ya da masa dediğimizdede zihnimizde ingilizce table = Türkçe'deki masa kelimesini karşılıyor olarak değil, table =masa resmini yani masanın kendisini zihnimizde imajine etmemiz gerekiyor... tuvalet örneğindeki gibi düşünmeliyiz table kelimesinin ingilizce bir kelime değil masa kelimesinin Türkçe'deki alternatif bir başka söylenişi gibi düşünürsek bu iş olur... Bir başka örnek güç=kudret ikisinide kullanıyoruz biri Türkçe diğeri Arapça... Ama artık zihnimiz ikisinide Türkçe olarak kabul ediyor bu tarz örnekler çoğaltılabilir... Son olarak yaptığımız iş, meslek vs. Hayatımızın bir parçası değil biz o yaptığımız şeyin bir parçası olduğumuzda kesin net bir başarı geliyor. Saygılarımla
Türk insanı bu kadar yeteneksiz mi ki öğrenemiyoruz? Sorun sadece öğretme metodunda...3 yaşındaki İngiliz çocuk gramer bilmeden nasıl konuşabiliyor? Bence buradan başlamak lazım... Büyük resmi anlamadan küçük resimde boğuyorlar bizi.😊
Konuşma motor beceridir, yemek tarifini bilebilirsin ama uygulama ve pratik yapmadıkça sadece bilgi olarak kalır.Bisiklet sürmek gibi.
MALATYA Mİ DEDİ BİRİLERİ 🌺 MALATYADAN SELAMLAR 😁
Bende tam tersi. Konusuyorum ama anlamıyorum. Karşımdaki kişi yavaş konuşmazsa hiç bir şey anlamıyorum. O yüzden resmi yerlerde kalakalıyorum
Anlıyorum ama konuşamıyorum diyenlerin %90'u zaten anlamıyor. Fakat input ve output becerileri ayrımı diye bir gerçek de var. Siz sürekli input (dinleme,okuma) becerilerine yoğunlaşırsanız, output(konuşma ve yazma) becerileriniz gelişmez.
Anlayıp ama konuşamamak diye bir Şey yok. Anlasan zaten çocuk gibi de konuşabilirsin
@@Siyahtonuuu Anlayıp konuşamamak diye bir şey var. Çünkü ikisi farklı beceriler ve ayrıca çalıştırılması gerekir. Hatta kendi anadilinde bile insanlarla fazla konuşmazsan, dinleme becerin çok iyi olsa bile konuşmakta zorlanmaya başlarsın. Zaten bu yüzden toplumda çok bilgili olmayıp, fazla sosyal olduklarından konuşma becerileri gelişmiş insanlar var. Tam tersi profesör olmuş çok bilgili insanların bildiklerini anlatırken zorlandığını görebilirsin.
@@senetr of alakası bile yok . Çok okursan o kadar kelime haznen olur . Ama bu kelime hazneyi duyarsan çağrışım katılır dilde de konuşman gerekli . Ya daha kendi dilinde çok okunması gerektiğini bile bilmiyorsun . Gerisi lafu güzaf ….
@@Siyahtonuuu Ne saçmalıyorsun ? Önce Türkçe yazmayı öğren. Burada kitap okumanın faydalarını mı tartışıyoruz ? Daha okuduğunu anlayamıyorsun ; kalkıp yorum yapmaya çalışıyorsun. Alımlayıcı (receptive) ve üretken (productive) becerilerin ayrımından bile haberin yok.
@@senetr lafu güzaf zaten Türkçe bir kelimedir oha daha bunu bilmiyorsun yazma boşuna .
Sapla samanı birbirine karıştırmaktan buğday diyemiyon hoca
Benzetme konusunda katilmiyorim sadece bir sorum olucak ozaman Turkceye en yakin və benzeyen dil olan Azerbaycancayi neden ogrenemiyor ?
İngilizce konuşmak için İngilizce düşünmek lazım. Türkçe düşünüp çeviri yapacaksan da kızılderili gibi Türkçe düşünüp öyle çevir. Hani şu kovboy filmlerinde kızılderililerin İngilizcesi gibi. Ben var istemek sen gitmek. Beyaz adam kandırmak bizi, vermek bize ateş suyu. Ben anlamak, siz istemek bizim toprakları. Bunu bir sözlük alıp kelime kelime İngilizce'ye gramer hatası olmadan çevirebilirsiniz. Demek ki kızılderililer de Türkmüş.
Bu arada tavsiyen efso ✌️
Hocam anlamıyorum da konuşamıyorum da. Bilmediğimi kabul ediyorum😂😂
Bu arkadasin Ingilizce konustugu bi r tane video bulamiyorum. Goren varsa yazsin lutfen.
17 yıllık simültane çevirmenim. Türkiye’nin en büyük organizasyonlarında eş zamanlı çeviriler yapıyorum. Yani biri konuşurken aynı anda çevirmekten bahsediyorum. Bir gün bir tanesine gel, bir kulaklık iste duyarsın. Buralarda ağlama.
@@tanercagli Elestiri bile yok yazdigimda. Verdigin tepkiden ne kadar oz guvensiz bir zavalli oldugun belli oldu malesef
Ben Türkçe konşuyorum ama anlamıyorum
Bir dili konuşmak başka bir şeydir o dilin temelini, kökenini, dilbilgisi kurallarını vs. bilerek o dili konuşmaktan öte yaşamak bambaşka bir şeydir... Dili bilmek ile o dili sadece konuşabilmek arasındaki büyük fark İnşaat mühendisi ve müteahhit arasındaki büyük fark gibidir... Bir dili konuşabilmenin (bakın öğrenmek, bilmek demiyorum) evet sadece konuşabilmenin en basit ve pratik yolu o dili konuştuğunuzu değil mevcut dilinizi konuşmaya devam ettiğinizi imajine etmektir, örneğin Türkçe'de nasılki tuvalet, WC, yüz numara hela, ayak yolu, abdesthane dediğimiz zaman hepsinden tek bir ortak anlam ve görüntü olarak tuvalet resmi geliyorsa zihnimize aynı şekilde table ya da masa dediğimizdede zihnimizde ingilizce table = Türkçe'deki masa kelimesini karşılıyor olarak değil, table =masa resmini yani masanın kendisini zihnimizde imajine etmemiz gerekiyor... tuvalet örneğindeki gibi düşünmeliyiz table kelimesinin ingilizce bir kelime değil masa kelimesinin Türkçe'deki alternatif bir başka söylenişi gibi düşünürsek bu iş olur... Bir başka örnek güç=kudret ikisinide kullanıyoruz biri Türkçe diğeri Arapça... Ama artık zihnimiz ikisinide Türkçe olarak kabul ediyor bu tarz örnekler çoğaltılabilir... Son olarak yaptığımız iş, meslek vs. Hayatımızın bir parçası değil biz o yaptığımız şeyin bir parçası olduğumuzda kesin net bir başarı geliyor. Saygılarımla
Hoca ne dolambaçlı anlatıyorsun ya, gerçekten anlam veremiyorum.
Ayy en sevdiğim İngilizceci gelmiiişş❤
Türk insanı bu kadar yeteneksiz mi ki öğrenemiyoruz? Sorun sadece öğretme metodunda...3 yaşındaki İngiliz çocuk gramer bilmeden nasıl konuşabiliyor?
Bence buradan başlamak lazım...
Büyük resmi anlamadan küçük resimde boğuyorlar bizi.😊
sa
ee ne yapacaz peki.