Hey Gidi Eski Burunlu Otobüsler Hey
HTML-код
- Опубликовано: 19 ноя 2024
- Çok eski yıllarda Ordu'nun şadırvan önünden deniz kenarına kadar olan boş meydan vardı. Bu meydan kamyondan bozma burunlu ve benzinli otobüslerin yolcularını alıp Samsun, İstanbul ve Ankara'ya kalktıkları otogar gibi hareketli bir merkezdi. Eski yıllarda öyle lüks otobüsler yoktu. Görele'de ustalar kamyonlardan bozma burunlu otobüsler yapıyorlardı. Bu burunlu otobüsler, Koçboynuzunun aşılmaz ve tehlikeli virajlarında, ağır ağır yol alıp, Bolaman nahiyesine deniz kenarına saatler sonra inerlerdi. Ordunun meşhur derelerinde kurulu ağaç köprülerden ve dar yollardan zorlanarak geçen bu vasıtalar neredeyse bir günde Samsun’a varabilirlerdi. Bu otobüsler Samsun ile Ordu arası yıllarca zor şartlarda çok yolcu taşıdılar. Yine ayrıca köylere de insan ve yük taşımacılığı bu burunlu otobüslerle yapılırdı. O eski yıllarda benzinli ve burunlu otobüslerimiz o bozuk, eğik yolları aşan birer küheylan gibiydi. Bu araçlarda toplu burun vardı. Bazen bu otobüslerin marşı ve aküsü çalışmazdı. O zaman çoğu vasıtalar elle çevrilen demir bir kolla çalıştırılırdı. Radyatörlerin önü kafesli idi... Hepsi benzinli idi. Karda, yağmurda, yağışta, çamurda yeter ki altı sürtmesin onların çıkmadığı yol olmazdı.
Bu araçlarımız bazen çuvallar dolusu fındık, bazen de şehirden satın alınan eşyalar ile yüklü olurdu. Yolcular da bu eşyaların üstünde seyahat ederdi. Kamyon yolculuklarında kadınlar yere çömelir şekilde otururlardı. Erkekler ise yaşlıları hariç hepsi ayakta seyahat ederlerdi.
Tecrübeli şoförlerin ifadesine göre miadını dolduran bu arabalar seyri seferden men edilmedikçe hizmete devam ederlerdi. Gerçekten de o dönemlerde eski kamyondan bozma otobüsler mal sahiplerinin de baş belasıydı. İnişte freni tutmaz, yokuşta nefesi tıkanır, düz yolda can çekişirdi. Otobüsün kazandığı para tamirine yetmezdi. Bu yüzdendir ki, bizim Ordu’nun eski şoförleri birer makinist, tamirci usta olmuşlardı. Otobüsün her yerini yapa, yıka motoru yapan mühendis kadar aracın her inceliğine vakıf olmuşlardı. Esnaflar da bu otobüsçü ve kamyonculara veresiye yedek parça satmasalar o eski hurda arabalar da zor yürütülürdü.
Birçok şoför arıza yapan arabasının parça ihtiyacı için yedek parça satanların gider gece saat 12'den sonra olsa da evini bulur, kapısına vururdu, “Amca, araba akis kesti, dükkânı aç da bana bir akis ver.” dediği günler vardı. Yedek parçacı, uyku sersemi gider, dükkânı açar, parçayı verirdi.
Açık kasa kamyonların karoserleri de büyük bir emek ve ustalık gerektiren birer sanat eseriydiler. Bu ustaların yaptığı kamyon karoserlerini yazı ve resimleriyle süsleyen hünerli yardımcılarıyla büyük bir beğeni toplardı. Kamyonlarımızın arka kasalarına yazılan anlamlı sözler de vardı. Meselâ; "nazar etme, çalış senin de olur" ya da "ömür biter, yol bitmez, yollar biter, sevdam bitmez" gibi yazılar yazılırdı. Kamyonlarımızın arkalarına yazılan yazılar varken ön tarafında yazılar olmaz mı? Elbette vardı; en çok tercih edilenler ise” Maşallah ve Allah korusun!” olurdu. Neler gördük, neler yaşadık, bir zamanlar, şimdi hepsi, hayal gibi, Hey gidi günler, hey…
1970 de en son burunlu as kamyon dan otobüs gördüm ilceden ile gider
Birde ondenBMC motorlu otobüs 1979 fabrika .servisi işine şahit de olmuştum hey gidi günler
Maguruz karoser u
Emeğinize sağlık kolaylıklar diliyoruz 🙏